Learn the English Phrases TO PETER OUT and TO GO ALL OUT - A Short English Lesson with Subtitles

In this English lesson I wanted to help you

Bu İngilizce dersinde,

learn the English phrase to peter out.

to peter out İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When a person peters out, it means they run out of energy.

Bir kişi yavaşladığında, enerjisinin bittiği anlamına gelir. Daha

When I was younger, when I was in elementary school

gençken, ilkokuldayken

I used to run cross country races.

kros yarışları yapardım.

I was on the cross-country team,

Kros takımındaydım

and we had to run three or five kilometers,

ve üç ya da beş kilometre koşmak zorunda kaldık,

I can't remember.

hatırlayamıyorum.

And after about halfway, I would start to peter out.

Ve yaklaşık yarısından sonra, yavaş yavaş dışarı çıkmaya başlardım.

I would start to lose energy,

Enerjimi kaybetmeye başlardım,

I couldn't run the whole distance.

tüm mesafeyi koşamazdım. Bu

So I would walk a little bit

yüzden biraz yürürdüm

and then I would start running again

ve sonra tekrar koşmaya başlardım

because running that far was really hard

çünkü o kadar uzağa koşmak gerçekten zordu

and eventually I would peter out.

ve sonunda yavaşlardım.

I would run out of energy.

Enerjim bitecekti.

We also use this phrase to describe things.

Bu tabiri bir şeyleri anlatmak için de kullanırız. Diyelim ki

If someone let's say someone wants to become the mayor

birisi kasabasının belediye başkanı olmak istiyor

of their town and they're running in the election,

ve seçime giriyor

but eventually they just don't have enough energy

ama sonunda konuşma yapmaya devam edecek kadar enerjileri kalmıyor

to keep making speeches.

.

Eventually they might peter out,

Sonunda pes edebilirler

and then maybe they won't win the election.

ve o zaman belki seçimi kazanamazlar.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer bir deyim,

is the phrase to go all out.

her şeyi dışarı atmak deyimidir.

Now, I'm pretty sure I taught this phrase a year ago

Şimdi, bu cümleyi bir

or two years ago, but it has the word out in it.

veya iki yıl önce öğrettiğime oldukça eminim, ama içinde kelime var.

I try to make the phrases match a little bit.

Cümleleri biraz eşleştirmeye çalışıyorum. Tamamen

When you go all out,

dışarı çıktığınızda,

it means you give it all of your energy.

tüm enerjinizi ona verdiğiniz anlamına gelir.

Also, when I was younger, I used to run 100 meter dashes.

Ayrıca gençken 100 metre koşusu yapardım.

The 100 meter sprint is a very short race.

100 metre sprint çok kısa bir yarıştır. Böyle

When you run a short distance race like that

kısa mesafeli bir yarış koştuğunda,

you go all out.

tamamen dışarı çıkarsın. O yarışı koşmak için harcadığınız

You use all your energy in that 13, or 14, or 15 seconds

13, 14 veya 15 saniyede tüm enerjinizi kullanırsınız

that it takes you to run that race.

.

It's a lot different than running in a long distance race.

Uzun mesafeli bir yarışta koşmaktan çok farklı.

When you run short distances, you go all out.

Kısa mesafeler koştuğunuzda, tamamen dışarı çıkarsınız.

When you run long distances, you try to conserve your energy

Uzun mesafeler koştuğunuzda, enerjinizi kaybetmemek için enerjinizi korumaya çalışırsınız

so that you don't peter out.

.

That worked pretty good, anyways to review

Bu oldukça işe yaradı, yine de gözden geçirmek,

to peter out means to slowly lose your energy

enerjinizi yavaş yavaş kaybetmek

or to slowly lose momentum,

veya yavaş yavaş ivme kaybetmek anlamına gelir

and to go all out means to use all of your energy

ve tüm enerjinizi

in a short period of time, to just do your best,

kısa sürede kullanmak, sadece elinizden gelenin en iyisini yapmak,

to go as fast as you can, and to work as hard as you can.

gitmek anlamına gelir. olabildiğince hızlı ve olabildiğince çok çalışmak.

It has a lot of different aspects to the meaning.

Anlam açısından birçok farklı yönü vardır.

You can use it for a race, or for work,

Bir yarış için, ya da iş için

or anything else like that.

ya da bunun gibi herhangi bir şey için kullanabilirsiniz.

But hey let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Eduardo, and Eduardo says,

Bu yorum Eduardo'dandır ve Eduardo, "

good morning Bob,

Günaydın Bob" der,

always when someone says you are the best teacher,

ne zaman birisi senin en iyi öğretmen olduğunu söylediğinde,

you say I don't think I'm the best teacher.

sen de benim en iyi öğretmen olduğumu düşünmüyorum diyorsun.

Here's the deal.

İşte anlaşma.

You always try to explain the best way possible.

Hep en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorsun.

We really appreciate that,

Bunu gerçekten takdir ediyoruz

and you make the lessons funny and interesting.

ve dersleri eğlenceli ve ilginç hale getiriyorsunuz.

Don't sell yourself short.

Kendini kısa satma.

Thanks so much Bob have a great day.

Çok teşekkürler Bob iyi günler.

And my response to Eduardo was,

Ve Eduardo'ya cevabım,

thanks for these words Eduardo.

bu sözler için teşekkürler Eduardo oldu.

They mean a lot to me, I appreciate it.

Benim için çok şey ifade ediyorlar, takdir ediyorum.

So thanks Eduardo.

Eduardo'ya teşekkürler. Bana verdiğiniz

I do appreciate all of the positive comments

tüm olumlu yorumları takdir ediyorum

that you guys give to me,

,

again even though Eduardo said

yine Eduardo

I shouldn't sell myself short,

kendimi eksik satmamamı söylese de,

I don't think I'm the best teacher on YouTube

YouTube'daki en iyi öğretmen olduğumu düşünmüyorum

but I will tell you this.

ama size şunu söyleyeceğim.

I really like doing this and I'm always looking for ways

Bunu yapmayı gerçekten seviyorum ve her zaman YouTube'daki

to make my English lessons on YouTube even better.

İngilizce derslerimi daha da iyi hale getirmenin yollarını arıyorum.

I'm always trying to think of new ways to edit,

Her zaman düzenlemenin yeni yollarını,

new ways to shoot the videos and new ways to do things.

videoları çekmenin yeni yollarını ve bir şeyler yapmanın yeni yollarını düşünmeye çalışıyorum.

So even though Eduardo maybe you're suggesting

Eduardo olsa bile belki de

I'm the best teacher on YouTube.

benim YouTube'daki en iyi öğretmen olduğumu söylüyorsun. Size

I will tell you this,

şunu söyleyeceğim,

I think I am the most innovative at times,

bazen en yenilikçi olduğumu düşünüyorum,

sometimes, maybe not all the time.

bazen, belki her zaman değil.

That sounded boastful a little bit, didn't it?

Bu biraz kendini beğenmiş gibi geldi , değil mi?

I was patting myself on the back a little bit there.

Orada biraz sırtımı sıvazlıyordum.

Anyways, I wanted to talk about Eduardo's phrase as well

Her neyse,

to sell yourself short.

kendinizi küçümsemek için Eduardo'nun sözünden de bahsetmek istedim.

When you sell yourself short,

Kendinizi kısa sattığınızda,

it means you don't claim to be as good as you could.

elinizden geldiğince iyi olduğunuzu iddia etmiyorsunuz demektir. Zaten bir

You don't claim you are as good at something

şeyde olduğun kadar iyi olduğunu iddia etmiyorsun

as you are anyways.

.

So I lost my train of thought.

Böylece düşünce trenimi kaybettim.

There are snowmobiles everywhere around me.

Etrafımda her yerde kar motosikletleri var.

It's really, really loud.

Gerçekten çok gürültülü.

You can probably hear some of them,

Muhtemelen bazılarını duyabiliyorsunuz

and that's a little bit distracting for me.

ve bu benim için biraz dikkat dağıtıcı.

Anyways, Bob the Canadian here,

Her neyse, Kanadalı Bob,

I hope you enjoyed this lesson.

umarım bu dersi beğenmişsinizdir.

I'll see you in a couple of days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.