Learn the English Phrases BY ANY STRETCH OF THE IMAGINATION and THE FINAL STRETCH

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, "

I wanted to help you learn the English phrase,

"by any stretch of the imagination."

hayal gücünüzü zorlayarak" İngilizce deyimi öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, your imagination is when you use your mind

Şimdi, hayal gücünüz,

to think about things, to imagine things.

bir şeyler hakkında düşünmek, bir şeyler hayal etmek için zihninizi kullandığınız zamandır.

When you say something in the negative,

Olumsuz bir şey söylediğinizde

and then you add the phrase,

ve ardından ifadeyi eklediğinizde,

by any stretch of the imagination,

hayal gücünüzün herhangi bir zorlamasıyla,

you're just emphasizing the point.

sadece noktayı vurguluyorsunuz.

I better give some examples.

Bazı örnekler versem iyi olur.

Let's say there's a team that's not very good at soccer.

Diyelim ki futbolda pek iyi olmayan bir takım var.

They're not a very good football team.

Çok iyi bir futbol takımı değiller. Hayal gücünüzü zorlayarak

You could say they are not a good team

iyi bir takım olmadıklarını söyleyebilirsiniz

by any stretch of the imagination.

.

So no matter how you think about that team,

Yani o takım hakkında ne düşünürseniz düşünün,

they are a bad team.

onlar kötü bir takım.

So we used this phrase to emphasize that.

Biz de bunu vurgulamak için bu ifadeyi kullandık.

I used it I think in the other day

Sanırım geçen gün, hayal gücümle

where I said, I'm not rich by any stretch of imagination.

zengin değilim dediğim yerde kullandım .

This simply means that I am not someone

Bu,

that has lots of money in the bank.

bankada çok parası olan biri olmadığım anlamına gelir.

So in order to emphasize that,

Bu yüzden, bunu vurgulamak için, hayal gücümün

I add the phrase, by any stretch of the imagination.

herhangi bir zorlamasıyla ifadeyi ekliyorum .

I'll use this phrase at the end of this video,

Bu ifadeyi bu videonun sonunda kullanacağım

or when I reply to the comment too, you'll see.

ya da yoruma cevap verdiğimde siz de göreceksiniz.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer ifade de

is the phrase, "the final stretch."

"son esneme" ifadesidir.

Whenever you do something and you only have a few days

Ne zaman bir şey yapsan ve sadece birkaç günün

or weeks or months left,

, haftaların ya da ayların kalmışsa,

when you're at the, kind of close to the end,

sona yaklaştığında,

you might say that you're in the final stretch.

son aşamada olduğunu söyleyebilirsin.

Right now at school,

Şu anda okulda,

we have about two and a half months left,

yaklaşık iki buçuk ayımız kaldı,

so the school year is about 10 months long.

yani okul yılı yaklaşık 10 aydır.

I feel like we're in the final stretch right now.

Şu an son dönemeçte olduğumuzu hissediyorum.

We're in the last part of the school year.

Öğretim yılının son bölümündeyiz.

Just a few more weeks, pretty soon it'll be May,

Sadece birkaç hafta daha, çok yakında Mayıs olacak

and then it'll be June, and before you know it,

ve sonra Haziran olacak ve siz farkına bile varmadan

the students will be writing exams

öğrenciler yazılı sınavlara girecek

and the school year will be over,

ve okul yılı sona erecek,

so I feel like we're in the final stretch.

bu yüzden girdiğimizi hissediyorum son streç.

So to review, when you use the phrase,

Yani gözden geçirmek için, ifadeyi kullandığınızda,

by any stretch of the imagination,

hayal gücünüzü zorlayarak,

it's used to emphasize a negative point.

olumsuz bir noktayı vurgulamak için kullanılır.

That's not a very nice car

Bu,

by any stretch of the imagination.

hayal gücünün herhangi bir zorlamasıyla çok hoş bir araba değil.

You would be emphasizing that it's not a nice car.

Güzel bir araba olmadığını vurgularsınız.

And when you say that you are in the final stretch

Ve bir şeyin son aşamasında olduğunu söylediğinde

of something, it means that you're in the last part.

, bu son bölümde olduğun anlamına gelir. Bu dersleri yaparken

When I get close to the four-minute mark

dört dakikaya yaklaştığımda

when I'm making these lessons,

I'm in the final stretch of the lesson.

dersin son bölümündeyim.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Parkash.

Bu yorum Parkash'tan.

Nice weather and nice video too.

Hava güzel video da güzel.

And my reply was it was a beautiful day.

Ve cevabım, güzel bir gündü.

Not like today.

Bugünkü gibi değil.

Today, the weather is miserable.

Bugün hava içler acısı.

So I would say that it's not a nice day

Bu yüzden,

by any stretch of the imagination.

hayal gücünün herhangi bir zorlamasıyla bugünün güzel bir gün olmadığını söyleyebilirim.

That was the part where I was going to use that phrase.

Bu cümleyi kullanacağım kısım burasıydı.

Right now, it's kind of strange out here.

Şu anda, burası biraz garip.

It is warm, but it's really, really windy.

Hava sıcak, ama gerçekten çok rüzgarlı.

I'm not sure if you can see it.

Görebildiğinden emin değilim.

I actually, I think it's calmed down a bit

Aslında, sanırım

since I started making the video,

videoyu çekmeye başladığımdan beri biraz sakinleşti

but this tree was just moving

ama bu ağaç

in the wind like crazy earlier.

az önce rüzgarda deli gibi hareket ediyordu.

And it's spitting rain a little bit.

Ve biraz yağmur yağıyor.

The ground is sopping wet.

Yer sırılsıklam ıslanıyor.

I don't know if I've ever used that phrase before.

Daha önce bu tabiri kullanmış mıydım bilmiyorum.

When you say the ground is sopping wet,

Yer sırılsıklam ıslanıyor derken,

it means it's rained a lot.

çok yağmur yağmış demektir.

I am wearing my rubber boots again

because the ground is sopping wet today.

Bugün zemin sırılsıklam sırılsıklam olduğu için yine lastik botlarımı giyiyorum.

It's certainly a miserable day out here,

Burada kesinlikle sefil bir gün,

not the nicest day in the world,

dünyanın en güzel günü değil,

but still, not a bad day to make a video

ama yine de, Ocak

compared to way back in January when it was snowy

ayında karlı,

and lots of wind and freezing cold and my hands would,

çok rüzgarlı ve dondurucu soğukta ellerimin çekeceği eski Ocak ayına kıyasla video çekmek için fena bir gün değil.

it would feel like my hands were freezing off.

ellerim donuyormuş gibi hissederdim .

But anyways, what was I going to talk about today?

Ama her neyse, bugün ne hakkında konuşacaktım?

I was going to talk about how it might be a little early

to say we're in the final stretch.

Son dönemeçte olduğumuzu söylemek için biraz erken olabileceğinden bahsedecektim.

I think I have this desire for the school year to end.

Sanırım okul yılının bitmesi için böyle bir arzum var.

And I should probably relax a little bit

Ve muhtemelen biraz rahatlamalıyım

because it's really, I guess it's just the beginning

çünkü bu gerçekten, sanırım bu sadece

of the final stretch, but we do still have a ways to go.

son bölümün başlangıcı, ama daha gidecek çok yolumuz var.

If you think about it, it's the middle of April

Düşünürseniz, nisan ortası

and school goes until the middle of June,

ve okul haziran ortasına kadar gidiyor,

so it is more like eight weeks, maybe nine weeks,

yani daha çok sekiz hafta, belki dokuz hafta,

because we have graduation at the end as well,

çünkü sonunda mezuniyetimiz de var,

but one thing I'm really happy about at school is,

ama gerçekten mutlu olduğum bir şey var. okulda

things have become a lot more normal.

her şey çok daha normal hale geldi.

We have students who are playing on teams.

Takım halinde oynayan öğrencilerimiz var.

We have a badminton team and a soccer team

Bir badminton takımımız ve bir futbol takımımız var

and sports are allowed now,

ve artık spora izin veriliyor,

so that's really, really cool.

yani bu gerçekten çok harika.

Anyways, thanks watching this little lesson.

Her neyse, bu küçük dersi izlediğiniz için teşekkürler.

I hope that you enjoyed it

Umarım beğenmişsinizdir

and I will see you in a few days with another one.

ve birkaç gün sonra başka bir tane ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.