Fast Speech 3 | Speak Like & Understand Native English Speakers

hey what's up Stefanie the English coach here from EnglishFullTime.com

hey naber EnglishFullTime.com'dan İngiliz koçu Stefanie

in this video I'm gonna share more examples of fast speech so I've already

bu videoda daha fazla hızlı konuşma örneği paylaşacağım bu yüzden

made two videos on this topic and you guys love them you requested more so

bu konuda zaten iki video yaptım ve sizler onları seviyorsunuz daha fazlasını istediniz,

here we go but first before I actually share this list of examples with you I

işte başlıyoruz ama önce Bu örnek listesini sizinle gerçekten paylaşmadan önce, diğer videolarda

want to reply to a few comments that I was getting on the other videos

aldığım birkaç yoruma yanıt vermek istiyorum,

basically a lot of people were like oh my gosh this isn't English this is crazy

temelde birçok insan, aman tanrım, bu İngilizce değil, bu çılgınlık,

Americans are butchering the English language and to that I just have to say

Amerikalılar İngilizceyi katlediyor gibiydi. ve buna göre

that people use connected speech and fast speech all around the world in

insanların dünyanın her yerinde her dilde bağlantılı konuşmayı ve hızlı konuşmayı kullandığını söylemeliyim.

every language I am simply the messenger I am

Ben sadece haberciyim

explaining how this is used in American English but this happens again in every

Bunun Amerikan İngilizcesinde nasıl kullanıldığını açıklıyorum ama bu her dilde tekrar oluyor

single language okay so it's not that Americans are butchering the English

tamam yani öyle Amerikalıların İngilizceyi katlettikleri,

language it is that languages evolve okay and the written system of English

dillerin iyi geliştiği ve İngilizcenin yazılı sisteminin İngilizcenin

does not accurately reflect how English is spoken remember language existed

nasıl konuşulduğunu doğru bir şekilde yansıtmadığıdır hatırlayın dil vardı konuşma dili

spoken language okay spoken language existed long before any written forms of

tamam konuşma dili herhangi bir yazılı dil biçiminden çok önce vardı,

language now a written form of a language is just a poor attempt to allow

şimdi bir dilin yazılı biçimi

people to communicate via scratches and marks on a piece of paper okay we're

insanların bir kağıt parçası üzerindeki çizikler ve işaretlerle iletişim kurmasına izin vermek için yapılan kötü bir girişim tamam, biz

just trying to get information across but the language itself right what came

sadece bilgi aktarmaya çalışıyoruz ama dilin kendisi doğru neyin

first the spoken language okay so the way English is written the way you read

önce geldiğini konuşma dili tamam yani İngilizce nasıl yazılırsa sizin yazdığınız gibi ana dili İngilizce olan kişiler tarafından dilin aslında

it is not accurate when it comes to how the language is actually used by native

nasıl kullanıldığına gelince doğru olmadığını okuyun, bu yüzden hadi

English speakers so with that let's get into our examples

örneklerimize geçelim

it's gonna be a good day today because we are talking about fast speech it's

bugün iyi bir gün olacak çünkü hızlı konuşmadan bahsediyoruz

gonna be a good day it's gonna be a good day so do I talk like this all the time

iyi bir gün olacak iyi bir gün, her zaman böyle mi konuşuyorum hayır

no I don't but sometimes I do like when I'm with my sisters and I'm having fun

sevmiyorum ama bazen kız kardeşlerimle birlikteyken eğleniyorum

and they're like hey you know are you excited for whatever and I'm gonna be

ve onlar hey biliyor musun her şey için heyecanlı mısın ve ben Evet,

like yeah it's gonna be a good day yeah basically it's gonna be is it is going to

güzel bir gün olacak, evet temelde olacak, olacak, olacak, sıradaki olacak,

be it's gonna be it's gonna be next let's say my car broke down and then my

diyelim ki arabam bozuldu ve sonra

dad fixed it and so then after he fixes my car what is he gonna say

babam tamir etti ve sonra o arabamı tamir ettikten sonra o ne diyecek

all right Stef I fixed her up for you she's good as new

pekala Stef onu senin için düzelttim o yeni kadar iyi Onu

I fixed her up fixed her up for you I fixed her up for you she's good as new

senin için tamir ettim onu ​​senin için tamir ettim o yeni kadar iyi

now good as new is actually good as new

şimdi yeni kadar iyi aslında yeni kadar iyi

that's how we would write it if she is good as new but when we say it as it

biz böyle yapardık yeni kadar iyiyse yaz ama söylediğimizde

gets reduced and it becomes is she's good as new and why we refer to

küçülüyor ve yeni kadar iyi oluyor ve otomobillere neden

automobiles as something female I don't know but that's what a lot of people do

kadınsı bir şey olarak atıfta bulunuyoruz bilmiyorum ama birçok insan bunu yapıyor

so I fixed her up for you she's good as new

ben de düzelttim o senin için o yeni kadar iyi sıradaki

next I could not have passed that test without your help I could not have

senin yardımın olmadan o testi geçemezdim

passed that test without your help so this is I could not have passed that

senin yardımın olmadan o testi geçemezdim yani bu

test without your help okay but look how I condensed all of that I could not have

senin yardımın olmadan o testi geçemezdim tamam ama bak nasıl yoğunlaştırdım hepsini

pass my test right and it might sound crazy but once you learn how to speak

testimi doğru bir şekilde geçemedim ve bu çılgınca gelebilir ama böyle konuşmayı öğrendiğinde

like this you'll realize that it helps you speak a lot faster and it helps you

bunun çok daha hızlı konuşmana yardımcı olduğunu ve benim geçemeyeceğim

sound more like a native speaker I could not have passed that test not have not have

bir anadili gibi konuşmana yardımcı olduğunu fark edeceksin. o test yok

right I could not have passed that test I could not have the word have in

hakkım yok o testi geçemezdim ingilizcedeki have kelimesinin azalmasını sağlayamazdım

English gets reduced it's almost like non-existent sometimes it is there but

neredeyse yokmuş gibi bazen var ama

usually it might be like an a sound like I could not have passed that test that's

genelde bir ses gibi olabilir geçemezdim yapamadığım o test tamam

I could not have okay next let's say I go grocery shopping and then I come home

sonra diyelim ki market alışverişine gidiyorum ve sonra eve

with a bunch of groceries and I ask hey is there enough room in the fridge for

bir sürü yiyecekle geliyorum ve hey buzdolabında tüm bunlar için yeterli yer var mı diye soruyorum

all of this is there enough room in the fridge for all of this

buzdolabında hepsi için yeterli yer var mı bu

is there enough okay it's not is there it's is there is there enough room is

yeterince var tamam orada değil orada mı yeterince yer var mı

there enough room in the fridge for all of this is there enough room in the

buzdolabında tüm bunlar için yeterli yer var mı buzdolabında tüm

fridge for all of this all of this all of this all of this okay is there enough

bunlara yetecek kadar yer var

room in the fridge for all of this next the other day Ren and I were gonna

Ertesi gün buzdolabında tüm bunlar için yeterli yer var, Ren ve ben arabayla

drive somewhere and I looked at him and I was like wait you remember how to get

bir yere gidecektik ve ona baktım ve bekle gibiydim, oraya nasıl gideceğini

there right you remember how to get there right

doğru hatırlıyorsun, oraya nasıl doğru gideceğini hatırlıyorsun, bu yüzden

so that's do you remember how to get there or you remember how to get there

nasıl olduğunu hatırlıyor musun? oraya nasıl gidileceğini ya da oraya nasıl doğru

right or how to get they're right see I'm reducing and I

gidileceğini ya da nasıl ulaşılacağını hatırlıyorsunuz, bakın, azaltıyorum ve

don't even realize I'm reducing so you remember how to get there right you

azalttığımın farkında bile değilim, bu yüzden oraya nasıl doğru gideceğinizi hatırlıyorsunuz,

remember how to get there right you remember how to get there right do you

oraya nasıl doğru gideceğinizi hatırlıyorsunuz oraya nasıl gideceğini hatırlıyorsun oraya

remember how to get there next where have you been where have you been this

nasıl gideceğini hatırlıyor musun sonraki neredeydin neredeydin bu

is where have you been but we contract where have and it

neredeydin ama biz neredeydik sözleşme yaparız ve nerede

becomes where've where've where have you been where have you been

olur neredeydin neredeydin neredeydin neredeydin

next that's mean you shouldn't have said that that's mean you shouldn't have

sıradaki bu, söylememeliydin demek, söylememeliydin, söylememeliydin, söylememeliydin, söylememeliydin, söylememeliydin,

said that shouldn't have shouldn't have said that

you should not have said that you shouldn't have shouldn't have you

yapmamalıydın, söylememeliydin.

shouldn't have said that you shouldn't have done that she shouldn't have gone

yapmamalıydın

there shouldn't have shouldn't have okay this is shouldn't have what's that mean

oraya gitmemeliydi yapmamalıydı yapmamalıydı tamam bu olmamalıydı bunun ne anlamı var bunun anlamı nedir bunun ne anlama geliyor bunun ne

what's that mean that is what does that mean what does

anlama geliyor bu ne

that mean what's that mean next where'd he go where'd he go I can't

anlama geliyor sonra nereye gitti nereye gitti

find him where'd he go where did he go where'd he go where'd he where'd he go

onu bulamıyorum nereye gitti nereye gitti nereye gitti nereye gitti

why'd he do that why did he do that why'd he do that I don't know why do you

neden yaptı bunu neden yaptı o neden bunu yaptı bilmiyorum neden sen neden

why do you do that or why'd you do that why'd you why'd you why'd you do that

bunu yapıyorsun ya da neden bunu yaptın bunu neden yaptın neden yaptın bunu neden yaptın bir

next imma imma is I'm going to I'm gonna go to the bathroom real fast and then

sonraki imma imma yapacağım Çok hızlı bir şekilde tuvalete gideceğim ve sonra

we'll go that is what I say every time my husband asks hey Stefanie are you

gideceğiz, kocam hey Stefanie

ready let's go I'm like yeah wait I'm gonna go to the bathroom real fast and

hazır mısın, hadi gidelim diye sorduğunda bunu söylüyorum, evet bekle, çok hızlı bir şekilde tuvalete gideceğim ve

then we'll go and then he's like real fast like take your time it doesn't have

sonra gideceğiz ve sonra o gerçekten hızlı gibi acele etme gibi hızlı olmak zorunda değil zaten ben

to be fast anyways I'm gonna go to the bathroom okay and then we'll go and then

tuvalete gideceğim tamam sonra gideceğiz ve sonra

we'll go and then we'll go is we will we'll and when isolated this words and say them

gideceğiz ve sonra gideceğiz git, yapacağız, yapacağız ve bu kelimeleri izole ettiğimizde ve bunları tek

you know alone it doesn't sound right because I never say we'll by itself

başına söylediğimizde kulağa doğru gelmiyor çünkü asla tek başına yapacağımızı söylemem,

I only say it in the context of the sentence and then we'll go and then

bunu yalnızca cümle bağlamında söylerim ve sonra gideriz ve o zaman

we'll go but if you ask me hey Stefanie how do you pronounce this word I'll say

gideceğiz ama bana sorarsan hey Stefanie bu kelimeyi nasıl telaffuz ediyorsun diyeceğim

oh that's we'll that's we'll but ask me if I ever say we'll no I say we'll and

oh bu yapacağız bu yapacağız ama sor bana eğer bir daha hayır diyeceğiz dersem hayır derim biz ve

native speakers don't even realize that they make these

anadili İngilizce olan kişiler Bu Müzayedeleri yaptıklarının farkında bile değiller

Auctions when they speak okay they don't even realize it

tamam konuştuklarında bunun farkında bile değiller

actually I get a lot of comments on these videos from native English

aslında bu videolar hakkında anadili İngilizce

speakers saying wow I really like this video series I didn't realize we talked

olanlardan vay canına bu video serisini gerçekten çok beğendim konuştuğumuzu fark etmemiştim diyen çok sayıda yorum alıyorum

like this so yeah okay we don't even realize that we do it next mm-hm

bunun gibi yani evet tamam bundan sonra yapacağımızın farkında bile değiliz mm-hm bu nedir bu

what is that that's I don't know right I don't know I don't know okay there are many

bilmiyorum doğru mu bilmiyorum tamam

ways that we can say this and depending on how lazy I feel or I mean the word

bunu söylemenin birçok yolu var ve ne kadar tembel hissettiğime bağlı olarak ya da demek istediğim kelime

isn't lazy but we can communicate without always saying all the words so

tembel değil ama her zaman tüm kelimeleri söylemeden iletişim kurabiliriz bu yüzden kız

if my sister goes you know hey you know where's mom I'll be like oh I don't know or

kardeşim giderse bilirsin hey biliyorsun anne nerede ben oh bilmiyorum ya da

I don't know okay next let's say my phone bill is due on Friday and Ren says hey

ben gibi olacağım bilmiyorum tamam bundan sonra diyelim ki telefon faturamın vadesi cuma günü olacak ve Ren hey

Stef the phone bill is due on Friday and I say oh I need to do that before I

Stef telefon faturasının vadesi cuma günü

forget I need to do that before I forget it doesn't say I'm good when I say it like

this but basically when I speak quickly I say I needa

Böyle söyleyince iyiyim deme ama temelde hızlı konuştuğumda buna ihtiyacım var diyorum,

this is need to I need to do that before I forget okay so before I'm taking off

buna ihtiyacım var unutmadan bunu yapmalıyım tamam öyleyse kitabı çıkarmadan önce

the book and I'm just saying before I forget you should do that for you

ve sadece söylüyorum ben unutmadan önce bunu yapmalısın çünkü

forget you should really do that before you forget next might as well

unutmadan bunu gerçekten yapmalısın unutmadan önce bir sonraki olabilir pekala şunu yapsan iyi olur

might as well do that now I mean we're here now I might as well right might as

şimdi yani buradayız şimdi ben de olabilirim pekala doğru olabilir pekala

well this is might as well we might as well do it now since we're here might as

bu olabilir de biz olabiliriz şimdi de burada olduğumuza göre şimdi yapsan iyi olur

well might as well I mean you might as well do it now right you're here might

demek istediğim şimdi yapsan iyi olur buradasın

as well the price went up again the price went up went up instead of went up

fiyat yine yükselse iyi olur fiyat yükselmek yerine yükseldi arttı gitti

it's went up the price went up again went up so there's actually no T sound

fiyat yükseldi tekrar yükseldi yani aslında orada T sesi yok

there next I heard this one a few months ago there was a couple walking downhill

sonraki bunu birkaç ay önce duydum ben yokuş

while I was walking uphill and the man said to the woman yep going downhill is

yukarı yürürken bir çift yokuş aşağı yürüyordu ve adam kadına evet yokuş aşağı gitmek

always easier n going uphill okay so going downhill is going downhill is

her zaman daha kolay n gitmektir dedi yokuş yukarı tamam yani yokuş aşağı gitmek yokuş aşağı gitmek

always easier and going uphill going uphill right than going uphill so that

her zaman daha kolaydır ve yokuş yukarı gitmek sağa gitmek yokuş yukarı gitmekten daha kolaydır,

than especially when we're making comparisons often gets reduced to a nnn

böylece özellikle karşılaştırmalar yaparken genellikle bir nnn

sound that's it right always easier n easier n going uphill easier n going

sesine indirgenir bu doğru her zaman daha kolay n daha kolay n yokuş yukarı gitmek daha kolay n gitmek

uphill next let's say I'm at party with my sister and she sees me

yokuş yukarı sonra diyelim ki kız kardeşimle bir partideyim ve beni

taking pictures and she goes oh good you're taking pictures can you send'em

fotoğraf çekerken görüyor ve diyor ki ah güzel fotoğraf çekiyorsun onları bana sonra gönderebilir

to me later can you send'em to me later can you

misin bana sonra gönderebilir misin

send them to me send them to me later okay

onları bana sonra gönderebilir misin onları bana daha sonra gönder tamam

can you send them to me later can you send them to me later send him

daha sonra bana gönderebilir misin onları bana daha sonra gönderebilir misin onu bana gönder

to me that one's a bit tricky next who'd have thought it'd be so hard right

bu biraz zor bir sonraki kim doğru İngilizce öğrenmenin bu kadar zor olacağını düşünürdü

learning English fast speech connected speech who'd have thought it'd be so

hızlı konuşma bağlantılı konuşma kim' bu kadar zor olacağını düşünmüştüm bunun bu

hard who'd have thought this is who would

have thought it would be so hard okay who'd have thought it'd be so hard who

kadar zor olacağını kim düşünebilirdi tamam kim bu kadar zor olacağını düşünebilirdi

would have thought next sorry about that let's say I accidentally step on your toes or

sonra kim düşünebilirdi bunun için üzgünüm diyelim ki yanlışlıkla adım attım parmak uçlarında filan pardon

something oops sorry about that sorry about that okay I'm not saying sorry

bunun için özür dilerim bunun için özür dilerim tamam bunun için özür dilerim demiyorum bunun için özür dilerim

about that I'm saying sorry about that sorry about that next she said she'll do

sonra o bulaşıkları yıkayacağını söyledi sen

the dishes right you cook dinner so she said she'll do the dishes she said

yemeği pişirirsin ve o da yapacağını söyledi bulaşıkları yıka bulaşıkları yıkayacağını söyledi

she'll do the dishes this is she said she will do the dishes

bu yemekleri

you cook dinner so she said she'll do the dishes she'll do she'll do she'll do

senin pişireceğini söyledi bu yüzden bulaşıkları yıkayacağını söyledi

next is this her house is this her house let's say I'm driving

sonra yapacağı bu onun evi bu onun evi diyelim ki araba kullanıyorum

and I'm looking for my friend's house it's a new house she just moved okay and

ve arkadaşımın evini arıyorum yeni taşındığı yeni bir ev tamam ve

I'm looking and I'm driving and then I point to one and I go hey wait

bakıyorum ve araba kullanıyorum ve sonra birini işaret ediyorum ve gidiyorum hey bekle bu o mu

is this her house is this her house so when I say is this okay I'm actually not

ev burası onun evi yani sorun olur mu dediğimde aslında

putting my tongue between my teeth for the th I'm not saying is this her house

dilimi dişlerimin arasına koymuyorum burası onun evi mi demiyorum

because that is awkward and it feels weird so I'm just saying is this our

çünkü bu garip ve garip geliyor bu yüzden sadece söylüyorum bu bizim

house is this our house is this our house so for that th okay we're not

evimiz bu bizim evimiz bu bizim ev yani bunun için tamam bunun için a

doing a for this this I'm saying is this is this it's like a Z sound is this your

yapmıyoruz diyorum bu bu mu Z sesi gibi bu senin

house is this our house okay last one I'm trying to make this video and I keep

evin bu bizim evimiz tamam sonuncusu Bu videoyu yapmaya çalışıyorum ve her şeyi

messing up okay I'm trying to make trying to make this is I am trying to

mahvetmeye devam ediyorum tamam, bunu yapmaya çalışıyorum, bunu yapmaya çalışıyorum,

make I'm trying to make this video and I keep messing up which is true but I'm

bu videoyu yapmaya çalışıyorum ve her şeyi mahvetmeye devam ediyorum ki bu doğru ama yapacağım

gonna edit all the mess ups out or I'll try but tryna okay he's trying to do it

tüm karışıklıkları düzeltin yoksa deneyeceğim ama tamam deniyorum o yapmaya çalışıyor

but he can't I'm trying to do this but I can't tryna okay so those are all the

ama yapamıyor ben bunu yapmaya çalışıyorum ama tamam diyemem o yüzden bunlar

exam fools that I have for you today for

sizin için sahip olduğum tüm sınav aptalları Bugün,

those of you who want to learn how to speak more like this to sound more

kulağa daha

natural more native-like etc my tip is to just listen to how people speak

doğal, daha yerli gibi gelmek için böyle konuşmayı öğrenmek isteyenler için tavsiyem, insanların İngilizce nasıl konuştuğunu dinlemek

English and imitate it let your brain absorb the patterns on its own if you

ve onu taklit etmek, denerseniz beyninizin kalıpları kendi kendine özümsemesine izin verin.

try to write down all of these sentences and cross things out and see what's

tüm bu cümleleri yazmak ve üstünü çizmek ve neyin

eliminated and what's not and find these patterns you know if you're looking for

elendiğini ve neyin olmadığını görmek ve bu kalıpları bulmak, eğer böyle arıyorsanız,

it like that I don't think you'll be as successful as just listening listening

sadece dinlemek, dinlemek, dinlemek kadar başarılı olacağınızı düşünmüyorum.

listening and repeating what you hear as you hear it because your brain is very

Duyduğunuzu duyduğunuz gibi tekrarlama çünkü beyniniz çok

smart it can absorb these patterns naturally and when you're speaking

akıllıdır, bu kalıpları doğal olarak özümseyebilir ve

especially fast speech you're not gonna have time to sit there and be like you

özellikle hızlı konuşurken, orada oturup

know which sound am I supposed to eliminate here which letter am I

hangi sesi söylemem gerektiğini biliyormuş gibi davranacak vaktiniz olmayacak. burada hangi harfi eleyin buna

supposed to not say you don't have time for that so just listen and absorb the

vaktiniz yok dememem gerekiyor o yüzden sadece dinleyin ve

language and let your brain do the hard work I promise it's very very smart

dili özümseyin ve zor işi beyninize bırakın söz veriyorum çok çok akıllı tamam o yüzden

alright so that is it if you want a guide on practicing your English with

rehber istiyorsanız bu kadar

native speakers meeting native English speakers online interacting with us so

ana dili İngilizce olan kişilerle İngilizce pratiği yapmak anadili İngilizce olan kişilerle çevrimiçi olarak tanışmak bizimle etkileşimde bulunmak böylece İngilizce

you can practice your English improve your English learn new vocabulary build

pratiği yapmak İngilizcenizi geliştirmek yeni kelimeler öğrenmek

your confidence etc I have a guide on my website I'm going to link it here in the

öz güveninizi geliştirmek vs. Web sitemde bir rehber var Açıklamada buraya bağlayacağım

description I always share this guide because it is literally the most popular

her zaman bu kılavuzu paylaşın çünkü kelimenin tam anlamıyla

one on my entire website EnglishFullTime.com that's it you guys have a

tüm web sitem EnglishFullTime.com'daki en popüler kılavuzdur, işte bu kadar,

great day and I will see you in the next video bye

harika bir gün geçirin ve bir sonraki videoda görüşürüz hoşçakalın