4 Proven Ways to Kick Your Procrastination Habit | Ayelet Fishbach | TED

71,400 views ・ 2023-02-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Aysima Köse Gözden geçirme: Ömer Faruk Zeren
00:04
Summer break has ended for many of us
0
4460
2160
Çoğumuz için yaz tatili bitti,
00:06
and you are back at work or at school
1
6660
2520
okulumuza ve işlerimize döndük,
00:09
and have many goals you want to accomplish.
2
9180
2600
ve ulaşmak istediğimiz birçok hedefimiz var.
00:12
This might be a time of motivational struggle.
3
12220
2680
Bu, motive olmakta zorlandığımız bir zaman olabilir.
00:14
You find yourself having trouble doing your work,
4
14940
2360
İşinizi yapmakta, egzersiz yapmakta ve sağlıklı beslenmekte zorlanabilirsiniz.
00:17
exercising and eating healthily,
5
17340
2840
00:20
so you blame yourself for not having more willpower
6
20220
2560
Daha iradeli olmadığınız için veya çok fazla ertelediğiniz için
00:22
or for procrastinating too much.
7
22820
2680
kendinizi suçlayabilirsiniz.
00:26
According to behavioral science,
8
26100
1920
Davranış bilimine göre, iradeniz hakkında endişelenmeyi bırakabilir
00:28
you can stop worrying about your willpower
9
28020
2200
00:30
and quit calling yourself “procrastinator.”
10
30260
2680
ve kendinize ″erteleyici″ demeyi kesebilirsiniz.
00:33
To stay motivated,
11
33380
1440
Motive kalmak için, içinde bulunduğunuz koşulları
00:34
you need to change your circumstances and outlook,
12
34860
3200
ve bakış açınızı değiştirmelisiniz,
00:38
not your personality.
13
38100
1680
kişiliğinizi değil.
00:40
I'm Ayelet Fishback, a behavioral scientist at the University of Chicago.
14
40460
4240
Ben Ayelet Fishbach, Şikago Üniversitesinde davranış bilimciyim.
00:44
I've been studying what it takes to be successful in goal pursuit
15
44740
4120
Bir akademisyen, anne ve göçmen olarak
20 yılı aşkın süredir hedefe ulaşmada nasıl başarılı olunacağını araştırıyorum.
00:48
for over 20 years as an academic, a parent and an immigrant.
16
48900
4440
00:53
I've also struggled with motivation myself.
17
53380
2400
Kendim de motivasyon konusunda zorluklar yaşadım.
00:56
Let me offer a few interventions
18
56580
1760
İş, okul ve birçok yerde verimliliğinizi arttıracak birkaç öneride bulunayım.
00:58
that can increase your productivity at work, school and beyond.
19
58380
4200
01:03
When monitoring progress,
20
63740
2040
İlerlemenizi takip ederken geriye bakmak, ileri gitmek için bir adımdır.
01:05
looking back is often the way to move forward.
21
65820
2680
01:09
For any goal, you can look back at what you have achieved,
22
69060
3280
Herhangi bir hedef için geriye bakıp neler başardığınızı,
01:12
as well as forward at what is still left to do.
23
72380
2520
ve ileriye bakıp neler kaldığını görebilirsiniz.
01:15
When Minjung Koo and I surveyed people standing in a long line
24
75460
3640
Minjung Koo ve ben, Güney Kore’de bir lunaparkta
uzun süre sırada bekleyen insanlar üzerinde bir anket yaptık
01:19
for an amusement park ride in South Korea,
25
79140
3120
ve öğrendik ki, insanlar geriye dönüp ne kadar ilerlediklerini gördüklerinde
01:22
we found that when they looked back and saw how far they'd come,
26
82300
3760
01:26
they were more motivated to wait.
27
86060
2040
beklemek için motive oluyorlar.
01:28
Back at the University of Chicago, when uncommitted students look back
28
88820
3840
Şikago Üniversitesinde öğrenciler sınava çalışırken
01:32
at the materials that they have already covered for a final exam,
29
92700
4120
bitirdikleri konulara dönüp baktıklarında,
01:36
their motivation to keep studying increased.
30
96860
3160
çalışmaya devam edecek motivasyonları artıyor.
01:41
Beware of long middles.
31
101260
1600
Orta kısımlara dikkat edin.
01:42
We call it the middle problem.
32
102860
1800
Biz buna orta problemi diyoruz.
01:45
We are highly motivated at the beginning,
33
105140
2000
Başlangıçta motivasyonumuz yüksek olur,
01:47
we want to reach our goal and we want to do it right.
34
107180
2800
hedefimize ulaşmak ve bunu düzgünce yapmak isteriz.
01:50
Over time, our motivation declines as we lose steam.
35
110500
4040
Ama zaman içinde hevesimiz azalır ve motivasyonumuzu kaybederiz.
01:54
To the extent that our goal has a clear end point,
36
114580
3440
Hedefimizin sonu açıkça görünmeye başlayana kadar bu böyledir.
01:58
as in the case of graduating with a diploma,
37
118020
3000
Diploma alıp mezun olma konusunda olduğu gibi,
02:01
our motivation will pick up again toward the end.
38
121020
3280
motivasyonumuz sonlara doğru tekrar artar.
02:05
In one experiment,
39
125140
1360
Rima Touré-Tillery ve ben bir deneyde gördük ki,
02:06
Rima Touré-Tillery and I found that people literally cut corners
40
126540
4720
insanlar bir projenin ortasındayken resmen kolaya kaçıyorlar.
02:11
in the middle of a project.
41
131300
1600
02:13
We handed our participants a pair of scissors
42
133300
2560
Katılımcılarımıza birer makas verdik,
02:15
and asked them to cut out several identical shapes with many corners.
43
135900
4800
ve onlardan birçok köşesi olan eş şekiller kesmelerini istedik.
02:21
They cut through more corners in the middle of the task.
44
141060
3440
Görevin ortasında, düzgün köşeler kesmediler.
02:25
This solution?
45
145460
1320
Bunun çözümü nedir?
02:26
Keep middles short.
46
146780
1520
Orta kısımları kısa tutun.
02:28
A weekly healthy eating goal is better than a monthly eating healthy goal
47
148300
5160
Haftalık bir sağlıklı yeme hedefi, aylık bir sağlıklı yeme hedefinden daha iyidir,
02:33
as it offers fewer days to cheat on your diet.
48
153460
2760
çünkü kaçamak yapacak daha az gününüz olur.
02:37
It's hard to learn from feedback, especially negative one.
49
157700
3600
Eleştirilerden ders almak zordur, özellikle de olumsuz olanlardan.
02:42
Emotionally, failure bruises the ego.
50
162140
3040
Duyusal açıdan, başarısızlık egoyu zedeler.
02:45
We tune out, missing the information feedback offers.
51
165580
3200
Eleştiriyi duymazdan geliriz, ondan gelen bilgiyi kaçırırız.
02:48
Cognitively, people also struggle.
52
168820
2680
İnsanlar bilişsel açıdan da zorlanır.
02:51
The information in negative feedback is less direct
53
171940
3120
Olumsuz eleştiriden gelen bilgi,
olumlu eleştiriden gelen bilgiden daha dolaylıdır.
02:55
than the information in positive feedback.
54
175100
2000
02:57
Whereas success points us to a winning strategy,
55
177140
3600
Başarı bize bir kazanma stratejisi gösterir,
03:00
from failure, people need to infer what not to do.
56
180740
3600
fakat başarısızlıktan, ne yapılmayacağını çıkarmalıyız.
03:05
To increase learning from negative feedback,
57
185260
2680
Olumsuz eleştiriden ders almayı kolaylaştırmak için,
03:07
try giving advice to others who might be struggling with a similar problem.
58
187940
4600
benzer bir sorun yaşayan bir başkasına tavsiye vermeyi deneyin.
03:13
Lauren Eskreis-Winkler, Angela Duckworth and I found that when students,
59
193260
4360
Lauren Eskreis-Winkler, Angela Duckworth ve ben keşfettik ki
03:17
job seekers and overweight individuals
60
197620
2480
öğrenciler, iş arayan kişiler ve kilolu insanlar
03:20
gave others advice on how to succeed in studying,
61
200140
3880
başkalarına ders çalışma, iş bulma ve sağlıklı yeme konusunda tavsiye verdiğinde
03:24
finding a job and eating healthily,
62
204060
2360
kendileri de bu tavsiyeye uyma konusunda motive oldular.
03:26
they were more motivated to follow through.
63
206460
2480
03:30
Support intrinsic motivation.
64
210540
2080
İç motivasyonunuzu destekleyin.
03:33
You're intrinsically motivated when you pursue an activity
65
213260
3600
Kendisi zaten bir sonmuş gibi hissettiren aktiviteler yaptığınızda,
03:36
that feels like an end in itself.
66
216860
2320
içsel olarak motive olursunuz.
03:39
You do something for the sake of doing it.
67
219220
2600
Bir şeyi sevdiğiniz için yaparsınız.
03:42
If you wish you had a few more minutes to finish your walk by the end of the day,
68
222540
4400
Keşke yürüyüşümü bitirmek için birkaç dakikam daha olsaydı dediğinizde,
03:46
you're intrinsically motivated.
69
226980
1920
içsel motivasyonla hareket ediyorsunuzdur.
03:49
If you can't wait to go home, you aren't.
70
229460
3440
Eğer bir an önce eve gitmek istiyorsanız, etmiyorsunuzdur.
03:53
To increase intrinsic motivation,
71
233740
2280
İçsel motivasyonu artırmak için, yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler seçerek başlayın
03:56
start with selecting activities that you enjoy pursuing.
72
236060
3240
03:59
A workout that you actually enjoy
73
239860
2400
Gerçekten zevk aldığınız bir antrenmanın
04:02
is more likely to become part of your routine.
74
242300
2920
rutininizin bir parçası olma ihtimali daha yüksektir.
04:06
Often people choose the wrong activity.
75
246100
2680
İnsanlar genelde yanlış aktiviteyi seçerler.
04:09
In an experiment, Kaitlin Woolley and I asked people to choose
76
249340
3400
Kaitlyn Woolley ve ben bir deneyde
insanlara Beatles’tan ″Hey Jude″u dinlemeyi mi,
04:12
between listening to the song “Hey Jude” by the Beatles
77
252780
3480
gürültülü bir alarm dinlemeyi mi seçeceklerini sorduk.
04:16
and listening to a loud alarm.
78
256300
2040
04:18
Seems like an obvious choice, right?
79
258700
2400
Sonucu belli gibi, değil mi?
04:21
But the majority of the people chose the alarm because it paid more.
80
261620
4320
Ama insanların çoğunluğu alarmı seçti, çünkü daha fazla para alacaklardı.
04:26
Later, these people regretted their choice.
81
266580
2680
Sonradan seçimlerinden pişman oldular.
04:30
Whether you look back, cut the middle, give advice, support intrinsic motivation,
82
270260
6360
Geriye de baksanız, orta kısmı da kısaltsanız, tavsiye de verseniz,
içsel motivasyonunuzu da destekleseniz şunu unutmayın:
04:36
keep in mind,
83
276660
1520
başarıya ulaşmak için kendinizi değiştirmeniz gerekmez.
04:38
success does not require changing yourself.
84
278220
3720
04:41
To stop procrastinating,
85
281980
2520
Ertelemeyi engellemek için, durumunuzu ve bakış açınızı değiştirin.
04:44
modify your situation and outlook.
86
284540
3080
04:48
Whitney Pennington Rodgers: Thank you so much, that was wonderful.
87
288940
3120
Whitney Pennington Rodgers: Çok teşekkürler, bu harikaydı.
Bahsettiğiniz bazı kısımların detayına girmek isterim.
04:52
And I'd love to get into some of the pieces that you suggested.
88
292100
3880
04:56
I think maybe one place to really start is this idea of intrinsic motivation.
89
296020
4360
Bence içsel motivasyonla başlayabiliriz.
05:00
So could you talk a little bit about intrinsic motivation?
90
300420
2760
İçsel motivasyondan biraz daha bahsedebilir misiniz?
05:03
What is it and why is it so important?
91
303220
2280
Nedir ve neden bu kadar önemlidir?
05:06
AF: Yes, intrinsic motivation is critical for success,
92
306220
5200
AF: Evet, içsel motivasyon başarı için çok önemlidir
çünkü içsel motivasyon, aktiviteyi yapmaktan elde ettiğimiz şeylerdir.
05:11
because intrinsic motivation is the things
93
311460
3480
05:14
that we are getting from doing the activity.
94
314980
2320
05:17
An activity is purely intrinsically motivating
95
317340
3960
Bir aktivite, kendisi bir sonmuş gibi hissettirdiğinde,
″Neden bunu yapıyorum?″ sorusunu sormanıza gerek bile kalmadığında,
05:21
when it's an end in itself,
96
321340
1720
05:23
when it doesn't even make sense to ask, "Why do I do it?"
97
323100
2800
içsel olarak motive edicidir.
05:25
I do it because I like doing it.
98
325900
2520
Bunu yapıyorum çünkü seviyorum.
05:28
Well, when we try to motivate ourselves,
99
328740
2360
Yani, kendimizi motive etmeye çalıştığımızda,
05:31
usually we have some goals that are not purely intrinsically motivating.
100
331140
5040
genelde içsel olarak motive edici olmayan hedeflerimiz vardır.
05:36
Like, I need to finish this project at work,
101
336220
3160
Bu projeyi bitirmeliyim veya bu ders için çalışmalıyım gibi.
05:39
or I need to study for this class.
102
339380
2760
05:42
But still, there is some level of intrinsic motivation.
103
342180
2720
Ama yine de, bir dereceye kadar içsel motivasyon vardır.
05:44
It might be interesting, OK?
104
344940
2240
Aktivite ilginç olabilir,
05:47
It might be fun.
105
347660
1600
eğlenceli olabilir,
enerji verici olabilir.
05:50
It might be energizing.
106
350020
1880
05:51
And the more I feel like doing this thing is an end in itself,
107
351900
5560
Ve ne kadar bunu yapmanın kendisi zaten bir sonmuş gibi hissederseniz,
05:57
the more motivated people are going to be.
108
357500
3400
o kadar motive olursunuz.
06:01
Now, let me also add that this is not intuitive for people.
109
361580
4920
Şunu da ekleyeyim, bu sezgisel değildir.
06:06
I've mentioned that when we ask people to choose between two activities,
110
366540
3880
İnsanlardan iki aktiviteden birini seçmelerini istediğimizde,
06:10
they went for the activity that paid more
111
370420
3040
daha çok para alacakları aktiviteyi seçtiklerini söylemiştim.
06:13
and not for the one that they were more likely to enjoy
112
373500
3360
Zevk alacakları aktiviteyi değil.
06:16
and actually stick at that job later.
113
376860
3760
Daha sonra da işi bırakamıyorlar.
06:20
We see that there are two mispredictions.
114
380940
2960
Burada iki tane yanlış tahmin olduğunu görüyoruz.
06:23
People think that other people don't care
115
383940
2840
İnsanlar,
diğer insanların içsel motivasyonu o kadar da önemsemediğini düşünür,
06:26
about intrinsic motivation as much as they do,
116
386820
2520
06:29
and they think that they themselves will not care about intrinsic motivation
117
389380
4160
ve kendilerinin de içsel motivasyonu önemsemeyeceğini düşünür,
06:33
as much as they end up caring.
118
393580
3040
ama eninde sonunda önemserler.
06:36
And that can explain a lot of the professional choices
119
396660
2880
Ve bu; yaptığımız mesleki seçimlerin, seçtiğimiz antrenman programının,
06:39
that we make that are not ideal,
120
399580
3000
06:42
choosing the wrong workout regimen,
121
402580
3640
″sağlıklı″ diyetin neden yanlış olduğunu açıklar.
06:46
the wrong healthy diet for ourselves
122
406260
3160
Çünkü sadece sona ulaşmada bir araç olan şeyi değil,
06:49
because we don't quite appreciate how important it is
123
409460
3720
06:53
to choose something that is not only a means to an end,
124
413220
4640
kendisi bir sonmuş gibi hissettiren şeyi seçmenin öneminin farkında değiliz.
06:57
but also feels like the end by itself.
125
417860
3360
07:02
WPR: Since we're talking about some of the things you shared in the talk,
126
422380
3520
WPR: İlk konuşmanızda paylaştığınız şeyler hakkında konuştuğumuza göre,
07:05
I'd love to also go back to another piece you mentioned there,
127
425900
2920
bahsettiğiniz bir başka şeye de dönmek isterim,
07:08
which is just about negative feedback.
128
428860
1840
olumsuz eleştiriye.
07:10
And you said that it's hard for people to learn from negative feedback.
129
430700
3480
İnsanların olumsuz eleştiriden ders çıkarmasının zor olduğunu söylediniz.
07:14
So could you talk a little bit more about that and what sort of feedback,
130
434180
5200
Bundan biraz daha bahsedebilir misiniz, tam olarak nasıl bir eleştiri?
07:19
how we can lean more into this,
131
439420
1600
Ve size göre olumlu eleştiriden nasıl faydalanabiliriz?
07:21
the positive feedback as you describe?
132
441060
2320
07:24
AF: Absolutely.
133
444620
1160
AF: Tabii ki.
07:25
So let me first say that I don't say
134
445820
3280
Öncelikle şunu söyleyeyim,
olumsuz eleştiriden bir şey olmaz demiyorum,
07:29
that there is not much in negative feedback.
135
449140
2920
07:32
There is.
136
452100
1280
olur.
07:33
There are important lessons in negative feedback.
137
453420
2680
Olumsuz eleştiride önemli dersler vardır.
07:36
However, it's hard to learn those lessons.
138
456140
2960
Ama bu dersleri öğrenmek zordur.
07:39
And it's hard, first, because emotionally, negative feedback feels bad.
139
459700
5160
Zordur, çünkü duygusal açıdan, olumsuz eleştiri kötü hissettirir.
07:45
So we disengage, we tune out.
140
465260
2960
Bu yüzden kulağımız tıkalıdır.
07:49
In one of the studies that we ran,
141
469100
3360
Yaptığımız bir çalışmada şunu öğrendik,
07:52
we found that people don't remember the feedback
142
472500
3000
insanlar olumsuz eleştiriyi ve hatta buna verdikleri cevabı bile hatırlamıyor.
07:55
and don't even remember their answer when it's negative.
143
475540
3120
07:58
They just disengage with a task, they don't learn.
144
478660
3480
İşleriyle ilişkilerini kesiyorlar, bir şey öğrenmiyorlar.
08:02
The other reason that it's harder to learn from negative feedback
145
482740
3600
Olumsuz eleştiriden ders çıkarmayı zorlaştıran bir diğer sebep ise bilişsel.
08:06
is much more cognitive.
146
486380
2080
08:09
It's not what we expected to hear.
147
489140
1920
Çünkü bu duymayı beklediğimiz şey değil.
08:11
And so, you know, if you did something,
148
491060
2400
Mesela bir şey yaptıysanız,
08:13
expecting something to happen and then it happened,
149
493500
2760
bir şeyin olmasını beklediyseniz ve o şey olduysa,
08:16
like, you kind of had a prediction
150
496300
2040
bir tahmininiz doğru çıkmışsa, bunu hatırlarsınız.
08:18
that was supported with what later happened,
151
498340
2360
08:20
and you remember it.
152
500700
1200
08:22
When you get negative feedback, it's often not what you expected.
153
502340
3800
Ama olumsuz eleştiri aldığınızda, bu genelde beklediğiniz bir şey değildir.
08:26
And that can be a very confusing experience for people.
154
506500
4360
Bu, insanlar için çok kafa karıştırıcı bir deneyim olabilir
08:30
And so they just don't learn.
155
510900
1760
ve bu yüzden ders almazlar.
08:32
It is cognitively a harder task to learn from what's not.
156
512660
4600
Ne olmaması gerektiğini öğrenmek bilişsel açıdan zor bir görevdir.
08:37
It's learning by elimination.
157
517300
2920
Bu, eleme yaparak öğrenmektir.
08:40
So negative feedback is important.
158
520260
3680
Yani, olumsuz eleştiri önemlidir.
08:44
There are often unique lessons in negative feedback,
159
524260
3040
Olumsuz eleştiride eşsiz dersler vardır,
08:47
not to mention that if we don't learn from negative feedback,
160
527300
3120
ve eğer ondan ders çıkarmazsak, birçok bilgiyi kaçırmış oluruz.
08:50
we're probably missing just a lot of the information that is out there.
161
530420
3840
Bu yüzden o dersi çıkarabilmemiz lazım.
08:54
And so we need to be able to do that.
162
534260
2920
08:57
And I mentioned giving advice,
163
537740
1480
Bir de tavsiye vermekten bahsetmiştim,
08:59
like, one of the strategies that we can use to learn from negative feedback.
164
539260
4720
olumsuz eleştiriden ders çıkarmak için kullanabileceğimiz taktiklerden biri.
09:04
We also need to realize
165
544020
1200
Ayrıca şunun da farkında olmalıyız ki,
09:05
that it is so much easier to learn from positive feedback.
166
545260
3680
olumlu eleştiriden ders çıkarmak çok daha kolaydır.
09:08
So, you know, whenever we can teach someone through positive feedback,
167
548980
4760
Birine bir şeyi olumlu eleştiriyle öğretmeye çalıştığımızda,
09:13
they are probably going to be more attentive
168
553780
2120
büyük ihtimalle daha özenli olacak ve daha iyi öğreneceklerdir.
09:15
and better able to learn.
169
555940
1760
09:18
WPR: And you talk about that in the way of giving advice
170
558660
2880
WPR: Yani tavsiye verirken,
09:21
and that sort of, puts you in the space of thinking positively towards someone
171
561580
5080
bir bakıma kendinizi o insan hakkında olumlu düşünürken buluyorsunuz,
09:26
and maybe potentially receiving more positive feedback yourself.
172
566700
3400
ve kendiniz de olumlu bir eleştiri almış oluyorsunuz.
09:30
AF: Yes, and not only it puts you in a position of power
173
570860
6320
AF: Evet ve bu sizi sadece faydalı bir şey yaptığınız, insanlara yardım ettiğiniz
bilinçli bir konuma koymakla kalmıyor,
09:37
and doing something useful for the feedback,
174
577220
2520
09:39
helping another person,
175
579780
1800
aynı zamanda sizi ne öğrendiğinizle ilgili düşünmeye zorluyor.
09:41
it also forces you to think about what you have learned, OK?
176
581620
4320
09:45
I know when we ask people to give advice,
177
585980
2760
Özellikle de zorluk yaşayan insanlardan tavsiye istediğimizde
09:48
in particular people that are struggling,
178
588740
2880
09:51
their immediate response is like, "What do I know?"
179
591660
2600
ilk cevapları ″Ben ne bilirim ki?″
09:54
"Why would you ask me?
180
594300
1840
″Bana neden soruyorsun, ben işsizim.″
09:56
I'm unemployed."
181
596180
1320
09:57
Well, not me, but the person we are asking.
182
597540
3080
Ben değil tabii, sorduğumuz kişi.
10:00
"I'm unemployed,
183
600620
1280
″Ben işsizim, nasıl işe girileceğini bana neden soruyorsun?″
10:01
Why would you ask me about how to get a job?"
184
601900
2520
10:04
And you kind of need to remind them,
185
604460
2080
Ve onlara şunu hatırlatmanız gerekir,
10:06
"Well, you know how to get a job because you've been doing that,
186
606540
4920
″Sen nasıl işe girileceğini biliyorsun, çünkü bununla uğraşıyordun,
10:11
because you've been struggling."
187
611460
1800
mücadele ediyordun.″
10:13
And that forces the person to think about what they have learned.
188
613300
4000
Ve bu, o kişiyi ne öğrendiğini düşünmeye zorlar.
10:17
And so we're kind of tackling both the emotional barrier to learning
189
617340
4960
Ve böylece öğrenmenin karşısındaki hem duygusal bariyeri,
hem de bilişsel bariyeri yıkmış oluyoruz.
10:22
and the cognitive barrier to learning.
190
622300
2160
10:24
WPR: We have a question here from TED Member Mariam.
191
624500
2440
WPR: TED Üyesi Mariam’dan bir sorumuz var.
10:27
They ask, "How do we find perseverance and grit
192
627580
2520
″Zaman gerektiren hayal ve hedefler için gereken
10:30
for the dreams and goals that take time?"
193
630140
2240
azim ve dayanıklılığı nasıl bulabiliriz?″
10:32
So how do we redefine the timelines
194
632420
2480
Zaman çizelgesini nasıl değiştirebilir ve hayatımıza sokabiliriz?
10:34
and bring that into our life?
195
634940
1760
10:37
AF: Oh, Mariam, that’s a real problem, right?
196
637260
2480
AF: Ah Mariam, bu büyük bir problem değil mi?
10:39
Because ...
197
639780
1160
Orta...
10:41
Because of the middle problem, right?
198
641780
1760
Orta kısım sorunundan değil mi?
10:43
Because we are excited when we start on something,
199
643580
2360
Çünkü bir şeye başladığımızda heyecanlı oluruz,
10:45
we are excited when we are about to achieve an important milestone
200
645940
4520
bir dönüm noktasına,
veya nihai hedefe ulaşmak üzere olduğumuzda heyecanlı oluruz.
10:50
or the ultimate goal.
201
650460
2600
10:53
And in the middle, we lose steam.
202
653100
2480
Ama orta kısımda, hevesimizi kaybederiz.
10:56
We lose our motivation.
203
656140
2800
Motivasyonumuzu kaybederiz.
10:58
And what I would say is, break your goal into sub-goals.
204
658940
6080
Buna tavsiyem, hedefinizi alt hedeflere ayırın.
11:05
Saving for retirement is, you know, my ultimate example.
205
665060
4160
Mesela emeklilik için para biriktirmek benim nihai hedefim.
11:09
Saving for retirement is really a hard goal
206
669260
4280
Bu gerçekten zor bir hedef, çünkü henüz bu hedefe ulaşmaktan çok uzaktayken
11:13
because you need to start working on this goal
207
673540
3160
11:16
when you are so far from completing the goal, OK?
208
676740
3880
bu hedef için çalışmaya başlamanız gerekiyor.
11:20
When it seems like it's going to be a different person,
209
680660
2600
Farklı bir insan olacaksınız,
11:23
that they don't really know that you would benefit from pursuing this goal.
210
683260
4080
ve bu hedef size hala bir fayda getirecek mi bilmiyorsunuz.
11:27
But you can think about your annual savings,
211
687380
3000
Ama yıllık birikimlerinizi,
bu yıl ne kadar biriktirdiğinizi düşünebilirsiniz,
11:30
how much did you save this year for retirement,
212
690420
2640
toplam ne kadar biriktireceğinizi değil.
11:33
not how much you're going to save in total.
213
693060
2680
11:36
Exercising goal.
214
696220
1400
Ya da egzersiz.
11:37
People talk about a weekly exercising goal.
215
697660
2760
İnsanlar haftalık egzersiz hedefinden bahsediyor.
11:40
Now, clearly you do not just want to exercise this week.
216
700420
3680
Tabii ki, sadece bir hafta egzersiz yapmayı düşünmüyorsunuz.
11:45
You will have that goal again next week.
217
705140
3360
Aynı hedef haftaya da olacak.
11:49
Well, you set the weekly exercise goal so it has a beginning and an end
218
709180
4880
Haftalık egzersiz hedefi koyuyorsunuz ki, başı sonu belli olsun,
11:54
and very short middle.
219
714100
3120
ve ortası kısa olsun.
11:58
School is an interesting one
220
718100
2560
Okul bu açıdan çok ilginç,
12:00
because it is actually easier in higher education
221
720700
4000
çünkü yükseköğrenim aslında daha kolay,
12:04
where we break the year more clearly into terms which are relatively short.
222
724740
5680
yılı belli başlı dönemlere bölüyoruz ve bu dönemler nispeten kısa.
12:10
So there is not much of a middle.
223
730460
2320
Bu yüzden çok fazla orta kısım yok.
12:13
And for kids, they have the long year,
224
733180
2840
Çocuklarınsa önlerinde uzun bir yılları var ve bu zor.
12:16
which is kind of hard,
225
736060
1240
12:17
like, you start in September so maybe you are excited on the first week
226
737340
3920
Düşünsenize Eylül’de başlıyorsunuz, belki ilk hafta heyecanlı olursunuz,
12:21
and then you will be again excited in June
227
741260
3200
daha sonra Haziran’da okul bitmek üzereyken yine heyecanlı olursunuz.
12:24
when the school year is about to end.
228
744460
2160
12:26
But there's such a long middle.
229
746620
2080
Ama ortası çok uzundur.
12:29
Break it into a weekly goal,
230
749220
2080
Hedefinizi haftalık, aylık hedeflere bölün.
12:31
a monthly goal,
231
751340
1280
12:32
something that has a short middle and that is not long-term.
232
752660
5200
ortası kısa olan, uzun sürmeyen bir şey olsun.
12:37
People are not good at pursuing something where the benefits are very far.
233
757900
6400
İnsanlar çok uzakta olan bir şeyi kovalamakta iyi değildir.
12:44
WPR: I mean, in your research,
234
764340
1480
WPR: Peki araştırmanızda farklı geçmişlere sahip insanların,
12:45
have you found that people of different backgrounds, you know,
235
765820
4520
12:50
by age or gender or race,
236
770380
2720
farklı cinsiyetten veya ırktan insanların
12:53
that they experience motivation differently
237
773140
4040
motivasyonunda farklılıklar olduğunu gördünüz mü,
12:57
or that there are certain strategies that are more helpful?
238
777220
3880
yoksa herkes için geçerli belli taktikler mi var?
13:03
AF: There is a lot of research on developmental effects.
239
783140
3920
AF: Gelişimsel etkilerle ilgili birçok araştırma var.
13:07
You brought up several other variables that just get me thinking
240
787060
4640
Birçok etken söyledin, bin türlü şey düşünüyorum şu an.
13:11
in like, ten different directions right now.
241
791740
2920
Birçok etken söyledin, bin türlü şey düşünüyorum şu an.
13:14
So let me focus on the age.
242
794700
3080
Önce yaşa odaklanalım.
13:17
There are some really interesting developmental effects.
243
797820
3840
Gerçekten çok ilginç gelişimsel etkiler var.
13:21
Self-control develops with age,
244
801700
3000
İrade, yaşla beraber gelişiyor.
13:24
so the ability to put aside something
245
804740
2240
Yani, yapacak daha önemli bir şeyiniz olduğu için başka bir şeyi kenara koymak
13:27
because there is something more important that you want to do,
246
807020
4840
13:31
that's something that develops into your 20s
247
811900
4240
20lerinizde gelişen bir beceri.
13:36
and that suggests that maybe there is another reason
248
816180
3840
Bu da gençlere ″erteleyici″ demememiz,
13:40
why we should stop calling our teenagers “procrastinators”
249
820060
5480
ve iradesiz oldukları gerekçesiyle onları suçlamamamız için bir başka sebep.
13:45
and blaming them for lack of self-control.
250
825540
3040
13:48
They are still developing it.
251
828620
1960
Çünkü hala gelişiyorlar.
13:51
At a later age,
252
831020
2400
Daha ileri yaşlarda, insanların kaynaklarının, fiziksel kaynaklarımızın
13:53
we see that as people's resources,
253
833460
3720
13:57
our physical resources are on the decline,
254
837220
6480
gerilediğini görüyoruz.
Bu da başka zorluklar ortaya çıkarıyor.
14:03
then there are new challenges.
255
843700
1720
14:05
And I briefly touch the idea
256
845460
2840
Bazı hedefleri birleştirmeniz,
14:08
that you often need to find a compromise between several goals,
257
848300
3760
veya aynı anda birkaç hedefi nasıl sürdüreceğinizi bulmanız gerekiyor.
14:12
and you need to think about how you pursue several goals at the same time.
258
852060
4960
14:17
In research, we often look at this in terms of finding activities
259
857660
4840
Araştırmalarda, buna aktivite açısından bakıyor
ve onları çoklu-son olarak adlandırıyoruz.
14:22
and we refer to them as multi-final.
260
862500
2880
Aynı anda birkaç hedefe ulaşılıyor.
14:25
They achieve more than one goal.
261
865380
2240
14:27
It's like, my example is
262
867620
2720
Örneğin, evden işe yemek götürmek.
14:30
bringing lunch from home to your office.
263
870380
4280
Hem daha sağlıklı, hem vakit kazandırıyor, hem de daha lezzetli.
14:35
This is healthier and saves you time
264
875260
5320
14:40
and it's often better food, at least for me, OK?
265
880620
3240
En azından benim için öyle.
14:43
So you achieve several goals at the same time.
266
883900
2800
Böylece aynı anda birçok hedefe ulaşmış oluyorsunuz.
14:47
With older age,
267
887260
2280
Yaşlandıkça aktivite seçerken daha fazla düşünmeniz gerekiyor.
14:49
often you need to give more thought into how to choose activities
268
889540
5280
Aynı anda hem insanlarla iletişim kurmanız hem günlük egzersizinizi yapmanız,
14:54
that allow you to interact with other people
269
894860
2800
14:57
while also getting your daily exercise,
270
897660
3000
15:00
while also maybe enjoying the fresh air outside,
271
900700
4960
hem mesela temiz havanın tadını çıkarmanız gerekiyor.
15:05
just bringing more to the same activity
272
905700
2600
Aynı aktivitenin içine daha fazla şey katıyorsunuz,
15:08
because maybe there's just less resources.
273
908340
3480
çünkü daha az kaynağınız var.
15:12
We also see that you need to drop some goals in your life.
274
912580
4240
Ayrıca bazı hedeflerden de vazgeçmeniz gerekiyor.
15:16
And you know, we always drop goals when they are no longer useful for us.
275
916860
6280
Bilirsiniz, artık bize faydası olmayan hedefleri bırakırız.
15:23
So maybe you used to run
276
923580
2560
Mesela önceden koşu yapıyordunuz,
15:26
and at one point that didn't feel right for your body,
277
926180
5440
ama bir noktadan sonra artık vücudunuza iyi gelmemeye başladı.
15:31
you were able to do it and you had to switch to a different exercise.
278
931660
3920
Başka bir egzersize geçmelisiniz.
15:35
And people often have crises when they need to switch
279
935620
4040
İnsanlar genelde hedef değiştirmeleri gerektiği zaman bunalımlar yaşıyor
15:39
from one goal to another,
280
939700
1360
15:41
but goals need to be dropped.
281
941100
2800
ama bazı hedeflerin bırakılması gerekir.
15:45
WPR: Well, TED Member Ron asks a question about progress.
282
945540
4360
WPR: TED Üyesi Ron’un ilerlemeyle ilgili bir sorusu var.
15:50
They want to know,
283
950660
1200
Diyorlar ki,
15:51
“What do you do if you look back over the last week or month,
284
951900
2880
″Geriye dönüp geçen haftaya veya aya baktığınızda,
15:54
and you're disappointed in the progress you've made.
285
954780
2480
ilerlemeniz istediğiniz gibi değilse,
15:57
How do you move forward from that feeling?"
286
957260
2120
bu durumda nasıl ilerleyebilirsiniz?″
16:00
AF: So you can choose whether to look back or to look forward, Ron, right?
287
960660
3840
AF: Geriye veya ileriye bakmayı seçebilirsiniz, değil mi, Ron?
16:04
At any point, it's completely up to you.
288
964540
3920
Bu tamamen size kalmış.
16:08
You can look at what you achieved.
289
968460
1640
Neler başardığınıza bakabilirsiniz veya neler kaldığına bakabilirsiniz.
16:10
You can look at what is still missing.
290
970140
3960
16:14
And you can kind of try to see what’s motivating for you.
291
974140
5160
Sizi neyin motive edeceğini bulmaya çalışabilirsiniz.
16:20
If you are disappointed with the progress that you have made,
292
980180
3640
Eğer ilerlemenizden memnun değilseniz,
16:23
now you have the choice how to frame your disappointment.
293
983860
5560
memnuniyetsizliğinizin sebebini bulmalısınız.
Sorumluluk sahibi olmadığınızdan mı, yeterince ilerleme kaydetmediğinizden mi?
16:29
Is it lack of commitment or lack of progress?
294
989420
3440
16:33
Now let's think about it.
295
993180
1760
Şimdi bunları bir düşünelim.
16:34
If it's lack of progress,
296
994980
2000
Eğer yeterince ilerleme kaydetmediğinizdense,
16:36
then, you know, your disappointment is healthy, OK?
297
996980
2880
bu haklı bir memnuniyetsizlik.
16:39
That suggests that you should do more.
298
999860
2440
Daha fazla çalışmanız gerektiğini gösteriyor.
16:42
You have not made progress,
299
1002300
1480
16:43
so let's just double the effort, let's work harder.
300
1003820
3600
Yeterince ilerleme kaydetmediniz, o zaman iki katı çalışın.
16:48
If your interpretation is lack of commitment,
301
1008220
3640
Ama eğer sorumluluk sahibi olmadığınızdansa,
16:51
well, that's not great,
302
1011860
2080
bu iyi bir şey değil.
16:53
because now you assume that you did not make progress
303
1013980
4080
Çünkü asla ilerleme kaydedemeyeceğinizi sanırsınız.
16:58
because probably you cannot make progress and will never make progress.
304
1018100
3960
Ve bu şekilde bir kafa yapısının çok da sağlıklı olmadığını biliyoruz.
17:02
And we can see how that kind of thinking is not very healthy.
305
1022100
4760
17:07
And so what we find in studies
306
1027660
2080
Ve araştırmalarımızda gördük ki, insanlar eski başarısızlıklarının sebebini bulunca,
17:09
is that when people frame past failures,
307
1029780
5880
ya da yeterince ilerleme kaydedememek gibi aksiliklerin farkına varınca,
17:15
or some setbacks as lack of progress,
308
1035700
3080
17:18
that increases motivation.
309
1038780
1680
motivasyonları artıyor.
17:20
"I did not exercise yesterday, I should definitely exercise today."
310
1040500
4040
″Dün egzersiz yapmadım, bugün kesinlikle yapmalıyım.″
17:24
When they think about this lack of commitment,
311
1044540
2840
Bu tarz bir sorumsuzluk olduğunda, bir sorun vardır.
17:27
this is where we see problem.
312
1047420
1520
17:28
"I did not exercise yesterday.
313
1048980
2720
″Dün egzersiz yapmadım, demek ki bu bana göre değil.
17:31
I might not have it in me.
314
1051700
2120
17:34
Maybe I will never be able to be the person that I wanted to be."
315
1054220
5240
Belki de asla istediğim gibi bir insan olamayacağım.
17:40
It's up to you.
316
1060420
1160
Bu size kalmış.
17:41
The framing is something that you can choose.
317
1061620
3000
Sebebinizi kendiniz seçebilirsiniz.
17:45
WPR: Well, one member asks about procrastinating for fear of failing.
318
1065980
4960
WPR: Bir üyemiz başarısızlık korkusundan dolayı ertelemek hakkında soruyor.
17:51
Do you have any tips for dealing with that?
319
1071340
2280
Bunun için bir tavsiyen var mı?
17:54
AF: Yes, there is some literature on what we call “self-handicapping.”
320
1074660
3720
AF: Evet, ″kendi kendini engelleme″ dediğimiz bir terim var.
17:58
And self-handicapping is an interesting phenomenon.
321
1078780
3240
Bu ilginç bir olgu.
18:02
It's like the student that purposely did not sleep the night before the exam
322
1082060
6440
Mesela öğrenci sınavdan bir önceki gece bilerek uyumuyor.
18:08
so that if she doesn't do well, she can blame the circumstances.
323
1088540
4760
Böylece eğer sınavı kötü geçerse suçu şartlara atabilir.
18:13
She can say, "Well, I was too tired to do well."
324
1093340
5920
″Sınavım kötü geçti çünkü çok yorgundum,″ diyebilir.
18:20
And we see that sometimes people do that
325
1100100
4560
İnsanlar bazen bunu yapıyor, çünkü denemekten korkuyorlar.
İnsanlar bazen bunu yapıyor, çünkü denemekten korkuyorlar.
18:24
because they're afraid to try
326
1104700
2960
18:27
because they are afraid about what failure might mean for who they are.
327
1107700
6840
Başarısızlığın onlara ne etkisi olacağından korkuyorlar.
18:35
I think that as a society,
328
1115580
1600
Bence toplum olarak, aksiliklerle daha iyi geçinmeliyiz.
18:37
we should probably just have healthier relationships with setbacks.
329
1117220
5680
Bence toplum olarak, aksiliklerle daha iyi geçinmeliyiz.
18:43
There is a lot of work in motivation science
330
1123500
2080
Motivasyon biliminde,
başarısızlıktan veya aksiliklerden nasıl ders çıkaracağımıza dair birçok şey var.
18:45
about how to learn from failure, how to learn from a setback.
331
1125620
4200
18:50
Probably the basic thing is to understand that there are lessons in there, OK?
332
1130540
4440
Yapılabilecek en basit şey, çıkarılacak dersler olduğunu anlamaktır.
18:55
That that was not a wasted experience.
333
1135020
3800
Bu boşa giden bir deneyim değildi.
18:59
That made me the person that I am, that enriched me somehow.
334
1139780
4760
Bu beni ben yaptı, beni bir şekilde zenginleştirdi.
19:05
Think about it.
335
1145740
1160
Bir düşünün.
19:06
If you try to cook something, and you burn the dish, well,
336
1146940
4600
Bir şey pişirmeye çalışıp yaktıysanız,
19:11
you don't have dinner, but you learned something about cooking, OK?
337
1151580
4200
yemeğiniz olmayabilir ama bir şey öğrenmiş olursunuz.
19:15
And think about what you have learned.
338
1155820
2680
Bunun hakkında düşünürsünüz.
19:18
WPR: Yeah, yeah.
339
1158500
1480
WPR: Evet, evet.
19:20
Well, I mean, I'm sure we have a lot of people on
340
1160820
2720
Eminim ki bir ekipte veya gruplar halinde çalışan birçok insan vardır.
19:23
who are part of teams or, you know, working in groups
341
1163540
3200
19:26
and TED Member Colm,
342
1166740
1800
ve TED Üyesi Colm,
19:28
they ask about how you can motivate and unstick a group of people, a team.
343
1168580
5520
birbirine bağlı olmayan bir grup insanı, bir ekibi nasıl motive edeceğimizi soruyor
19:34
They lead multiple medium-sized teams
344
1174460
1960
Birçok orta boyutta ekibi yönetiyorlar,
19:36
and sometimes can sense that they're feeling a lack of motivation
345
1176420
3080
ve bazen ekip üyeleri arasında bir motivasyon eksikliği sezebiliyorlar.
19:39
among the team members.
346
1179500
2000
19:42
AF: Yeah, well, the larger the team, the larger the problem with motivation.
347
1182740
5400
AF: Evet, ekip ne kadar büyük olursa o kadar motivasyon sorunu olur.
19:49
Basically, this is what we call “social loafing.”
348
1189660
5040
Biz buna ″sosyal kaytarma″ diyoruz.
19:55
When there are many people that can do the work,
349
1195620
3640
Bir işi yapabilecek birçok insan olduğunda,
19:59
then we all tend to leave the work to someone else.
350
1199300
4960
işi başkasına yıkma eğilimimiz oluyor.
20:04
And we see these effects really increasing very rapidly
351
1204620
4840
Ve bu etki ekip büyüdükçe hızla büyüyor.
20:09
with the size of the team.
352
1209460
1280
20:10
So there will be less social loafing in a team of two people
353
1210780
4400
Yani iki kişilik bir ekipte,
on kişilik bir ekipten daha az sosyal kaytarma olacaktır.
20:15
and much more when it's a team of ten.
354
1215220
4080
20:20
We know that since basically
355
1220420
3840
Fransız bir mühendis olan Ringelmann’ın araştırmaları sayesinde bunu biliyoruz.
20:24
Ringelmann, a French engineer, ran studies,
356
1224300
4160
Fransız bir mühendis olan Ringelmann’ın araştırmaları sayesinde bunu biliyoruz.
20:28
so in some studies with men pulling a rope at the beginning of the 20th century,
357
1228500
5880
20. yüzyılın başlarında bir araştırmada birkaç adam halat çekiyordu
20:34
as you can imagine,
358
1234380
1280
ve tahmin edebileceğiniz gibi,
20:35
when several men pull a rope together,
359
1235700
3320
birkaç kişi bir halatı çektiğinde daha az çaba harcıyorlardı,
20:39
they invest less effort,
360
1239060
1320
20:40
than when they do it by themselves.
361
1240420
2880
kendi başlarına yaptıklarında daha çok çaba harcıyorlardı.
20:43
And we see it in studies all the time.
362
1243780
3760
Çalışmalarda hep bununla karşılaşıyoruz.
20:48
The simplest solution:
363
1248660
2400
En basit çözüm şu:
20:51
make sure that you can identify people's contributions.
364
1251060
3640
İnsanların katkılarını saptayabildiğinizden emin olun.
Bu sadece bir katkılar yığını değil.
20:55
That it's not one pile of contribution.
365
1255180
4480
Her insanın ne kadar katkı sağladığını bilmeliyiz.
21:00
We know how much each person did.
366
1260100
3920
21:04
We can say that, Whitney, this is how much you did,
367
1264060
3280
Whitney sen şu kadar çalıştın,
21:07
and Ayelet, this is how much you did.
368
1267380
3040
Ayelet sen bu kadar çalıştın diyebilmeliyiz.
21:10
We even see this with donation.
369
1270820
2880
Bağışlarda bile bununla karşılaşıyoruz.
21:13
So, you know, sometimes you give money to charity
370
1273700
2360
Bilirsiniz, bazen bir hayır kurumuna bağış yaparsınız,
21:16
and it all goes into some like, large bucket,
371
1276100
3400
ve her şey aynı büyük havuza gider,
21:19
and your 10-dollar contribution feels like a drop in the ocean.
372
1279540
5040
ve sizin 10 dolarlık katkınız okyanusta bir damla gibi kalır.
21:25
Other times, some organizations and charity campaigns,
373
1285140
4040
Ama bazen bazı organizasyonlar ve hayır kampanyaları,
21:29
they make sure that they list each donation.
374
1289220
2560
her bağışı ayrı ayrı listeler.
21:31
So you can see that Whitney gave 10 dollars,
375
1291820
4480
Whitney’in 10 dolar verdiğini görebilirsiniz.
21:36
and this is much more motivating
376
1296340
2720
Bu daha motive edicidir
21:39
and likely takes care of the problem
377
1299100
2880
ve genelde aynı hedef için çalışan bir grup insan sorununu çözer.
21:42
with having a large group of people working together toward the goal.
378
1302020
3720
21:47
WPR: I think sort of, in the same bucket of thinking
379
1307220
2720
WPR: Grupları motive etmede olumlu ve olumsuz yöntemlerle bağlantılı olarak
21:49
about positive and negative ways to motivate in groups,
380
1309980
4640
21:54
TED Member Hahnsol asks, from an individual perspective,
381
1314660
3640
TED Üyesi Hahnsol,
bireysel açıdan olumlu ve olumsuz motivasyonun farkını soruyor.
21:58
about the difference between positive and negative motivation.
382
1318340
2920
″Bunu yapmak istiyorum″ ile
22:01
You know, "I want to do this"
383
1321740
1400
″Bunu yapmazsam sorun olur″ arasındaki fark.
22:03
versus "I need to do this to avoid trouble."
384
1323140
2800
22:06
Is there one that's better than the other
385
1326380
2080
Bir insanı motive etmede biri diğerinden daha mı iyidir?
22:08
in terms of keeping a person motivated?
386
1328500
2800
22:11
AF: I would say that yes.
387
1331700
1760
AF: Cevabım evet.
22:13
"Do" goals are better than "do not" goals.
388
1333460
2720
″Bunu yap″ hedefleri ″bunu yapma″ hedeflerinden daha iyidir.
22:16
Approach goals are better than avoidance goals.
389
1336220
4720
Ulaşmayı hedeflemek kaçınmayı hedeflemekten daha iyidir.
22:21
What do I mean by that?
390
1341780
2000
Ne demek istiyorum?
22:23
When you invite people to bring more positive thoughts to their lives,
391
1343820
4600
Bir insanı olumlu düşünmeye davet etmek,
olumsuz düşünmemelerini söylemekten daha kolaydır.
22:28
this is much easier than when you tell them
392
1348460
2920
22:31
not to think about something negative.
393
1351380
2320
Böylece olumsuz düşüncelerden uzaklaşırlar.
22:33
Push away negative thoughts.
394
1353740
1880
22:35
When you invite people to bring more healthy foods to their their diet,
395
1355660
6720
Bir insanı daha sağlıklı yemeye davet etmek,
22:42
that's easier than removing foods from their diet.
396
1362420
5440
sağlıksız yiyecekleri kesmekten daha kolaydır.
22:48
"Do not" goals are problematic,
397
1368900
3440
″Bunu yapma″ hedefleri sorunludur.
22:52
in particular when we think about the long run,
398
1372380
2240
Özellikle de bir şeyleri sadece bugün veya bu hafta değil,
22:54
when we think about doing things more than today and this week.
399
1374620
5480
uzun vadede yapmayı düşünüyorsak.
23:00
There are two reasons.
400
1380140
1480
Bunun iki sebebi var.
23:02
One reason is that this approach, these "to do" goals,
401
1382380
6440
İlk sebep şu: ″bunu yap″ hedefleri, ne yapmanız gerektiğini aklınıza getiriyor
23:08
tend to just bring to mind what you need to do,
402
1388860
2960
fakat ″bunu yapma″ hedefleri, ne yapmamanız gerektiğini aklınıza getiriyor.
23:11
whereas the "do not" goals tend to bring to mind what you should not do.
403
1391820
4160
23:16
So if you think that you should stop doing something
404
1396420
4000
Ve eğer bir şeyi yapmayı bırakmanız gerektiğini düşünürseniz,
23:20
or stop thinking about something,
405
1400420
1600
başarılı olup olmadığınızı nereden bilebilirsiniz?
23:22
how do you know if you are successful?
406
1402060
1840
23:23
You ask yourself, "Do I still have this forbidding thought?"
407
1403900
2880
Kendinize ″bu kısıtlayıcı düşünceye hala sahip miyim?″ dersiniz
23:26
Well, by asking, you bring it to mind, OK?
408
1406780
3320
ve yine aklınıza gelmiş olur.
23:30
The other reason is just reactive, OK?
409
1410460
2000
Diğer sebep tepkiseldir.
23:32
When I tell you that you should not eat something,
410
1412500
2520
Size bir şeyi yememeniz gerektiğini söylersem, onu yemek istersiniz.
23:35
this is exactly the thing that you want to eat.
411
1415060
2520
23:37
Like, don't look to the right.
412
1417580
1720
Ya da mesela, sağa bakmayın.
23:39
Well, everybody's now looking to the right, right?
413
1419300
3240
Şu an herkes sağa bakıyor, değil mi?
23:44
Let me also say that the one big advantage of avoidance goals,
414
1424060
5120
Şunu da söyleyeyim, kaçınılan hedeflerin, ″bunu yapma″ hedeflerinin
23:49
of "do not" goals, is that they seem urgent.
415
1429220
3360
büyük bir avantajı vardır, acil gibi görünürler.
23:52
If I tell you that you should stop eating red meat,
416
1432620
3280
Kırmızı et yemeyi bırakmanızı söylesem,
23:55
then it seems more urgent than let's say, eat more green vegetables.
417
1435940
6440
yeşil sebze yiyin demekten daha acil görünür.
24:03
And so avoidance goals have their place in our life,
418
1443020
4240
Yani kaçınılan hedeflerin hayatımızda yeri vardır,
24:07
they seem urgent.
419
1447300
2280
acil gibi görünürler.
24:10
Now, the question was also about like, needs vs. wants,
420
1450220
3960
Ayrıca soru bir yandan da ihtiyaçlar ve istekler hakkındaydı,
24:14
which somewhat overlap with the approach/avoidance,
421
1454220
4160
ulaşma/kaçınmayla biraz örtüşüyor, ama tamamen değil.
24:18
but not totally.
422
1458420
2680
24:21
There are things that we feel like we're absolutely required to do
423
1461100
5080
Kesinlikle yapmamız gerektiğini hissettiğimiz şeyler vardır,
24:26
like, we might feel
424
1466220
1160
Mesela lise diploması için ″Bunu yapmalıyım,
24:27
that a high school degree is like, "I need to do it.
425
1467420
4760
bunu yapmam şart″ deriz.
24:32
This is absolutely a must."
426
1472220
1720
24:33
Whereas, a higher education, "I want to do that."
427
1473980
3760
Ancak üniversite diploması için ″Bunu istiyorum″ deriz.
24:37
Like, that might be an extra bonus.
428
1477780
4280
Fazladan bir bonus gibidir.
24:42
That might be a wonderful thing to do.
429
1482100
3280
Harika bir şeydir.
24:46
And then we find that there are different emotions
430
1486860
4200
Bu farklı hedeflerle ilişkili farklı duygular vardır.
Bu farklı hedeflerle ilişkili farklı duygular vardır.
24:51
that are associated with these different goals.
431
1491100
3800
24:54
So, you know, whereas success on a need,
432
1494940
4840
Bir ihtiyacımızda başarılı olmak,
24:59
successfully pursuing a need
433
1499820
2760
onun peşinden gitmek,
25:02
is more likely to be associated with feeling relieved
434
1502580
3160
hafiflemiş hissettirir.
25:05
and "Oh, I did this."
435
1505780
2320
″Neyse ki bunu başardım.″
25:08
Success on a "want" goal, an aspiration,
436
1508740
2880
İstediğimiz bir hedefin, bir tutkunun peşinden gitmekse bizi gururlandırır.
25:11
is more likely to make us proud
437
1511620
2440
Yapmamız gerekenden daha fazlasını yaptığımızı hissederiz.
25:14
and make us feel that we have done more than we should have done.
438
1514100
3920
25:18
WPR: TED Member Jo-Neal is just curious about sticking to a schedule
439
1518540
3360
WPR: TED Üyesi Jo-Neal, bir programa bağlı kalmanın,
25:21
and how important that is to reaching a goal
440
1521940
2200
bir hedefe ulaşmakta ne kadar önemli olduğunu merak ediyor ve
25:24
and tips for doing that.
441
1524180
1800
bu konuda tavsiye istiyor.
25:26
AF: Yeah, thanks for asking about schedule.
442
1526700
3280
AF: Evet, program hakkında soru sorduğunuz için teşekkürler.
25:30
Many people like to have a "to do" list
443
1530460
3640
Birçok insanın bir yapılacaklar listesi var ve onun üzerinden gidiyorlar.
25:34
and kind of, going by the "to do" list.
444
1534140
2640
25:36
Just a personal anecdote.
445
1536820
2960
İşte benden bir hikaye.
25:39
When I was debating the many covers for my book,
446
1539820
4080
Kitabım için kapak düşünürken,
yayıncının önerdiklerinden birinde yapılacaklar listesi vardı.
25:43
one of them has a "to do" list that was proposed by the publisher.
447
1543940
3280
25:47
And I said, “Well, I can’t have a ‘to do’ list on the cover
448
1547260
2760
Ve dedim ki ″Kapakta yapılacaklar listesi olamaz, çünkü ben onları önermiyorum
25:50
because I don’t recommend ‘to do’ lists,
449
1550060
2960
25:53
and I don’t write about ‘to do’ lists.”
450
1553060
3200
ve onlar hakkında yazmıyorum.″
25:56
And so you kind of know how I feel
451
1556700
3960
Yani yapılacaklar listenize ve programınıza bağlı kalmak konusunda
26:00
about sticking to your "to do" list and the schedule.
452
1560660
4120
ne düşündüğümü tahmin edebilirsiniz.
26:04
It's good to write down what you want to do.
453
1564780
3640
Neler yapmak istediğinizi yazmak güzeldir.
26:08
And I actually suggest drawing your goal system
454
1568420
3520
Hatta ben hedeflerinizi çizmenizi tavsiye ederim,
26:11
so your different goals and relationship between them,
455
1571940
3040
farklı hedefler arasındaki ilişkileri, onların birbirine katkısını,
26:14
whether they help or suppress each other,
456
1574980
4000
hangisinin diğerinden üstün geldiğini çizin,
26:19
just that you understand your priorities.
457
1579020
3000
böylece önceliklerinizi anlarsınız.
26:22
But then the idea about goals, the beauty about goals,
458
1582780
3760
Hedeflerin olayı, hedeflerdeki güzellik
26:26
is that they get you going.
459
1586580
1960
sizi harekete geçirmeleridir.
26:28
They they give you purpose,
460
1588580
1680
Size amaç verirler,
26:30
they make you intrinsically motivated,
461
1590260
2120
sizi içsel olarak motive ederler,
26:32
they make you engage,
462
1592420
1360
işe odaklanmanızı, diğer insanlarla bağ kurmanızı sağlarlar.
26:33
you get to connect to other people over goals.
463
1593780
2920
26:37
You get to feel good.
464
1597020
2080
İyi hissedersiniz,
26:39
Whether you have actually reached all these goals
465
1599100
2320
yapılacaklar listenizdeki tüm hedeflere ulaşmasanız bile.
26:41
on your "to do" list?
466
1601420
1520
26:42
Often, who cares, OK?
467
1602980
1840
Zaten kimin umrunda?
26:44
It doesn't really matter.
468
1604860
2040
Gerçekten önemi yok.
26:46
It matters that you made progress.
469
1606940
1920
Önemli olan ilerleme kaydetmeniz.
26:48
So I'm not a fan of strictly making sure that you checked everything on the list.
470
1608900
6480
Yapılacaklar listesine sıkı sıkıya bağlı kalmaktan hoşlanmıyorum.
26:55
WPR: We’re wrapping up here, and actually there was just one question
471
1615420
3240
WPR: Artık toparlıyoruz, ama az önceki konuyu takip eden bir soru daha var,
26:58
as a follow up from before, which was just about, if not "to do" list,
472
1618660
3320
eğer yapılacaklar listesi yapmıyorsak, ne gibi bir alternatif olabilir?
27:01
what's sort of an alternative to that approach?
473
1621980
3320
27:06
AF: A goal system.
474
1626660
1360
AF: Bir hedef sistemi.
27:08
Now a goal system is basically you writing down the main goals
475
1628820
6240
Hedef sistemi,
şu anda ulaşmak istediğiniz ana hedefleri yazdığınız bir sistemdir.
27:15
that you currently want to pursue, OK?
476
1635100
2320
27:17
So it doesn't need to be in your entire life,
477
1637460
2120
Bütün hayatınız için olmayabilir ama bu zamanda, bu yılda
27:19
but in this time, in the year,
478
1639580
2240
27:21
like what are the things that are important for me?
479
1641860
2480
sizin için önemli olan şeyler neler?
27:24
And it could be like, in terms of my social relationship, work,
480
1644380
4640
Sosyal ilişkiler, iş veya kendi projeleriniz olsun,
27:29
projects at home,
481
1649060
2400
başarmak istediğiniz şeyler nelerdir?
27:31
what are the things that you want to achieve, OK?
482
1651460
3360
27:34
And then what are the activities
483
1654860
2360
Ve bu hedeflerden herhangi birine yardımcı olan aktiviteler nelerdir?
27:37
that serve any of these goals
484
1657260
5040
27:42
and understand the relationship between these goals,
485
1662340
2440
Bu hedefler arasındaki ilişkiyi anlamalı,
27:44
between these activities,
486
1664820
2400
27:47
being particular on the look for activities
487
1667220
3120
ve aynı anda birkaç hedefe ulaşmanıza yardımcı olan aktiviteler aramalısınız.
27:50
that help you achieve several goals simultaneously.
488
1670380
3440
27:53
These are the things that you want to do.
489
1673860
2760
Yapmanız gereken şeyler bunlar.
27:58
WPR: And just as we're wrapping up here,
490
1678060
1920
WPR: Toparlarken şunu sorayım,
28:00
if there's one thing for folks to take away from this conversation,
491
1680020
3720
izleyiciler bu konuşmadan bir mesaj alacak olsa,
28:03
what do you feel like is the big piece of advice
492
1683780
2960
hayatlarında uygulamaları gereken tavsiye ne olurdu?
28:06
that everyone should apply to their lives?
493
1686780
2720
28:10
AF: You motivate yourself by changing the situation
494
1690820
4640
AF: Durumu ve durumun sebebini değiştirerek kendinizi motive edersiniz.
28:15
and the framing of the situation.
495
1695460
2920
Bu, başka bir insan olmayı hayal etmekle ilgili değil.
28:18
It's not about fantasizing that you will be a different person.
496
1698420
5600
Çevrenizdekileri ve bunları nasıl gördüğünüzü değiştirmekle,
28:24
It's really about changing what surrounds you and how you see that,
497
1704460
4560
çevrenizdekilere karşı bakış açınızı bulmakla ilgili.
28:29
how you find your outlook of what's around you.
498
1709060
3360
28:32
This is basically the lesson, by the way, from the social sciences,
499
1712460
3560
Bu sosyal bilimlerden alınan bir ders,
sadece motivasyonla hakkında değil,
28:36
so this is not just for motivation,
500
1716060
1840
28:37
this is how we explain people's behavior
501
1717940
2720
bulundukları duruma karşı insanların nasıl davrandığını açıklamakla hakkında.
28:40
in terms of the situation that they are responding to.
502
1720700
3320
28:44
And it's very applicable to staying motivated.
503
1724420
3400
Ve motive kalmaya da uygulanabilir.
28:48
WPR: Thank you so much, Ayelet, for joining us today.
504
1728100
2520
WPR: Bize katıldığın için çok teşekkürler, Ayelet.
28:50
AF: Thanks, everyone, for having me.
505
1730660
1720
AF: Beni ağırladığınız için teşekkürler.
28:52
Thank you, Whitney, for all these wonderful questions.
506
1732420
3080
Teşekkürler Whitney, tüm o harika sorular için.
28:55
[Want to support TED?]
507
1735540
2520
[TED’i desteklemek ister misin?]
28:58
[Become a TED Member!]
508
1738100
1520
[TED Üyesi ol!]
28:59
[Learn more at ted.com/membership]
509
1739660
1640
[Bilgi için ted.com/membership]
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7