A Futuristic Vision for Latin America, Rooted in Ancient Design | Catalina Lotero | TED

28,985 views ・ 2024-04-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nefise Zehra Bayar Gözden geçirme: Eren Gokce
00:03
My name is Catalina Lotero, and I suffer from aesthetic anxiety.
0
3820
6040
Ben Catalina Lotero, estetik kaygıdan muzdarip biriyim.
00:09
That means that while you guys probably fear planes
1
9860
5000
Yani demek istediğim, siz muhtemelen uçaktan, yılandan
00:14
or some real life-threatening thing, like snakes,
2
14860
4280
veya bu tür yaşamsal tehdit barındıran unsurlardan korkarken,
00:19
I get very anxious at the idea of a poster where the font is kind of off
3
19180
6040
ben yazı tipinin kötü seçildiği bir posterden ya da
ışığın düzgün aydınlatmadığı bir odadan son derece tedirgin oluyorum.
00:25
or a room where the lighting is not right.
4
25260
2840
00:28
On the bright side, this same feeling
5
28140
2560
İşin iyi tarafı, bahsettiğim bu duygu sayesinde
00:30
has taken me around the world of design and aesthetics.
6
30700
4520
tasarım ve estetik dünyasına atılabildim.
00:35
In 2018, I moved to Japan for five years
7
35260
3760
2018 yılında Tokyo’daki Keio Üniversitesi’nde
00:39
as an academic design and aesthetics researcher
8
39060
4240
akademik tasarım ve estetik araştırmacısı olarak
00:43
for Keio University in Tokyo.
9
43340
2760
beş yıllığına Japonya’ya taşınmıştım.
00:46
There I did a lot of research
10
46140
2520
Orada birçok araştırma yürüttüm
00:48
because as a Latin American,
11
48660
2400
çünkü bir Latin Amerikalı olarak,
00:51
I really wanted to understand the why
12
51100
2520
büyüdüğüm yerde hissetmediğim
00:53
behind Japan's confidence and pride in their aesthetics,
13
53620
3840
Japonların estetiklerine duydukları inanç ve gururun arkasındaki nedeni
00:57
which I felt where I grew up I didn't have.
14
57500
3760
tam manasıyla kavramak istiyordum.
01:01
In my research, I understood that a lot of Japan's design icons
15
61300
5120
Araştırmamda, Japonya’nın tasarım simgelerinin çoğunun
01:06
trace back at least 1,000 years, minimum.
16
66460
3960
en az 1.000 yıl öncesine dayandığını tespit ettim.
01:10
They have very purposefully selected, protected and evolved the elements
17
70460
6480
Estetik mekânlarını oluşturan unsurları çok bilinçli bir şekilde seçmiş,
01:16
that make up their aesthetic landscape.
18
76940
2320
korumuş ve geliştirmişler.
01:20
And I was very interested in finding out.
19
80340
3920
Bunu keşfetmek tabii ki çok ilgimi çekti.
01:24
So I found out that aesthetics
20
84300
4720
Böylece estetiğin üzerimizde
01:29
hold a very big, influential power on us.
21
89060
4560
çok güçlü bir etkisi olduğunu anladım.
01:33
They influence our everyday actions and decisions without us knowing.
22
93620
6080
Biz farkında olmadan günlük eylemlerimizi ve kararlarımızı etkilerler.
01:39
And in Japan, I was always in awe of very well-known objects and spaces,
23
99700
4840
Japonya’daki bazı nesne ve mekânlara daima hayranlık duymuşumdur, tıpkı:
01:44
like the temple,
24
104580
2840
Tapınaklar,
01:47
the tatami room,
25
107460
2200
tatami odası ve
01:49
the kimono,
26
109660
1440
kimono gibi.
01:51
and actually the tatami room was my favorite one.
27
111140
4240
Hatta tatami odası benim favori mekânımdır.
01:55
And if you guys don't know what a tatami room is,
28
115420
2680
Tatami odasının ne olduğu bilmeyenleriniz varsa,
01:58
a tatami room is a space designed approximately 1,200 years ago,
29
118140
5560
bu oda yaklaşık 1.200 yıl önce tasarlanmıştır
02:03
with very soft floors made of straw,
30
123700
4320
ve samandan oluştuğu için son derece yumuşak bir zemine sahiptir.
02:08
and it was done to perform some ceremonies,
31
128060
4200
Bu oda bazı seremonileri gerçekleştirmek için kullanılıyordu,
02:12
but one of them is the tea ceremony.
32
132300
3320
tabii bunlardan biri de çay seremonisidir.
02:15
And I actually had a tatami room in every single apartment I had in Tokyo.
33
135620
4080
Benim de Tokyo’da yaşadığım her evde bir tatami odam mevcuttu.
02:20
My apartments were super tiny, super, super small,
34
140860
3760
Bu evlerin hepsi çok ama çok küçüktü
02:24
and yet they had a tatami room.
35
144620
3400
fakat yine de bir tatami odaları vardı.
02:28
And me and my husband would use the tatami room as our bedroom.
36
148060
4320
Eşimle ben de tatami odasını yatak odamız olarak kullanırdık.
02:32
So we had a lot of time to spend there
37
152420
2680
Dolayısıyla orada vakit geçirip odanın
02:35
and analyze its origin, its design, its style and its meaning.
38
155140
6560
kökeni, tasarımı, tarzı ve mahiyetini analiz etmek için çok zamanımız oldu.
02:41
And I was there, lying there, awake at night,
39
161700
3600
İşte orada, geceleri uykusuz hâlde uzanırken,
02:45
when I started to wonder
40
165340
1880
acaba benim Latin Amerika kültürümde
02:47
what is the equivalent of the tatami room in my own Latin American culture?
41
167260
5800
tatami odasının karşılığı nedir diye sorgulamaya başladım.
02:53
What are the things, objects and spaces that trace back in our region
42
173100
5640
Yaşadığımız coğrafyada izleri en az 1.000 yıl öncesine dayanan ve
02:58
at least 1,000 years
43
178740
1560
bugün bana hâlâ anlam ifade eden şeyler,
03:00
and that still give me meaning today?
44
180340
3680
nesneler ve mekânlar neydi?
03:04
I'm very ashamed to say I couldn't think of any.
45
184060
3160
Aklıma bir şey gelmediğini söylemeye çekiniyorum.
03:07
I couldn't think of a ritual,
46
187260
1760
Ne bir ritüel düşünebildim,
03:09
I couldn't think of a space, an architectural structure.
47
189060
3160
ne bir mekân, ne de bir mimari yapı.
03:12
Nothing would come to mind.
48
192260
1960
Aklıma hiçbir şey gelmedi.
03:14
So I started asking, why?
49
194260
2440
O an kendime şunu sordum: Neden?
03:16
Why don't I have this knowledge?
50
196700
2520
Neden buna dair bir şey bilmiyorum?
03:19
And well, the answer is now obvious to me,
51
199260
3960
Cevap benim için artık çok açık
03:23
but it wasn't at the time.
52
203260
1680
ama o zaman öyle değildi.
03:24
Colonization.
53
204940
1480
Sömürgeleştirme.
03:26
Turns out that during the European conquest to Latin America,
54
206460
6240
Avrupalıların Latin Amerika’yı fethi sırasında,
03:32
they erased almost every type of knowledge documenting --
55
212700
6360
Meksika kodeksleri ya da Peru quipusları gibi
03:39
document that we had,
56
219100
1840
elimizdeki hemen her tür bilgi belgesini
03:40
either Mexican codexes or Peruvian quipus.
57
220940
4520
sildikleri ortaya çıktı.
03:45
They burned or stole them.
58
225500
2920
Bunları ya yakmışlar ya da çalmışlar.
03:48
So a lot, a lot was lost.
59
228460
2480
Yani çok ama çok fazla şey kaybolmuş.
03:50
And what they did to codexes and to quipus,
60
230940
3560
Kodekslere ve quipuslara yaptıklarını
03:54
they did to our spiritual beliefs,
61
234540
3240
manevi inançlarımıza,
03:57
to our concept of what beauty is,
62
237780
3600
güzellik kavramımıza
04:01
and they did to everything that was very important to these cultures.
63
241420
4080
ve bu kültürler için önemli olan her şeye yaptılar.
04:05
So our pre-Columbian cultures were not allowed to evolve and refine.
64
245540
6600
Kolomb öncesi dönemdeki kültürümüzün gelişmesine, arıtılmasına izin verilmedi.
04:12
So I decided to turn to design to correct this.
65
252180
4600
İşte tam da bu yüzden, düzeltme amacıyla tasarım işine giriştim.
04:16
And I asked: What would Latin America look like
66
256780
3760
Şunu sorguladım: Kolomb öncesi uygarlıklar sömürgecilik müdahalesi
04:20
if its pre-Columbian civilizations had evolved without colonial interruption?
67
260580
4680
olmadan gelişseydi acaba bugün Latin Amerika nasıl bir yer olurdu?
04:27
And the quest for the answer of this question
68
267100
2880
Bu sorunun cevabını bulma arayışı,
04:30
is something that I like to call pre-Columbian futurism.
69
270020
4160
benim Kolomb öncesi fütürizm olarak adlandırdığım bir şeydir.
04:34
Pre-Columbian futurism is a speculative design project
70
274220
4760
Kolomb öncesi fütürizm, sömürge öncesi topluluklarımızın
04:39
that seeks to dig the hidden stories and messages
71
279020
5400
saklı hikâyelerini ve mesajlarını ortaya çıkarmayı ve
04:44
of our precolonial communities
72
284460
3080
bunları tasarım yoluyla günümüze taşımayı
04:47
and bring them into today through design.
73
287580
3920
amaçlayan spekülatif bir tasarım projesi.
04:51
So I started with the equivalent of the Latin American tatami room,
74
291540
4720
Bu sebeple ben de her şeyin başladığı yer olan Latin Amerika tatami odasının
04:56
which is where it all started.
75
296300
2360
eşdeğeri ile yola koyuldum.
04:58
Turns out, I learned, that pre-Columbian civilizations
76
298660
5800
Öğrendiğime göre tıpkı Japonların kendi çay ritüelleri olduğu gibi
05:04
do a lot of rituals around the coca leaf,
77
304500
2600
Kolomb öncesi uygarlıklar da
05:07
just as the Japanese have their own tea ritual.
78
307140
3640
koka yaprağı etrafında pek çok ritüel gerçekleştirmişler.
05:10
And the coca leaf is very important.
79
310780
2200
Koka yaprağı çok önemliymiş.
05:13
Not only was it important before,
80
313020
2040
Üstelik kokanın önemi yalnızca eskiden değil,
05:15
but it's still today for a lot of indigenous communities.
81
315100
3680
bugün de pek çok yerli topluluk için yadsınamaz.
05:18
So I identified common features
82
318780
2920
Koka yaprağına adanmış mekânların
05:21
that the spaces dedicated to the coca leaf have,
83
321700
4120
sahip olduğu ortak özellikleri belirledim;
05:25
and for example, they were all rounded,
84
325820
2360
örneğin hepsi yuvarlaktı,
05:28
they had a central fire, they had floor seating,
85
328220
2800
merkezde bir ateş yakılmıştı, zeminde oturma yerleri vardı,
05:31
they had metallic jars where you could spit in.
86
331060
2640
içine tükürülen madeni kavanozlar bulunmaktaydı.
05:34
And I took those, and I brought them to today.
87
334820
4160
Ben de bunları alıp günümüze uyarladım.
05:39
So usually they were decorated with altars dedicated to gods.
88
339020
6240
Genellikle bunlar tanrılara adanmış sunaklarla süslenmişti.
05:45
Gods of corn, gods of the moon, the sun,
89
345300
4000
Mısır tanrıları, ay tanrıları ve güneş tanrıları
05:49
or Chía and Sué,
90
349340
1480
ya da Chibcha lehçesinde
05:50
as they call them in the Chibcha dialect.
91
350820
2280
dedikleri gibi Chía ve Sué.
05:54
And I was hooked.
92
354620
1280
Bundan çok etkilenmiştim.
05:55
I really, really enjoyed the process so much
93
355900
2960
Bu süreçten gerçekten çok keyif aldım
05:58
because I did a lot of visual research,
94
358860
3200
çünkü çok fazla görsel araştırma yaptım
06:02
and during my visual research,
95
362100
1920
ve bu esnada başka şeyler de
06:04
some other things started to pop out and get my attention.
96
364060
3800
ortaya çıkmaya ve dikkatimi çekmeye başladı.
06:07
One of those things was chairs.
97
367860
1920
Bunlardan biri de sandalyelerdi.
06:09
It's very, very hard for us industrial designers
98
369780
2760
Biz endüstriyel tasarımcılar için iyi bir sandalyeyi
06:12
to ignore a good chair.
99
372580
2040
gözden kaçırmak mümkün değildir.
06:14
So I did the same that I did with the coca room,
100
374620
2840
Ben de koka odasında yaptığım gibi yaptım,
06:17
and I identified common design traits
101
377500
2920
Aztek kodekslerindeki bazı sandalyelerin
06:20
in some of the chairs in Aztec codexes,
102
380460
3040
ortak tasarım özelliklerini belirledim,
06:23
mostly, like, they all had sharp angles.
103
383540
3640
hemen hemen hepsinin köşeleri keskindi.
06:27
They look very heavy when you look at them.
104
387220
2800
Bakınca çok ağır gibi görünüyorlar.
06:30
They have a similar color palette.
105
390060
3080
Benzer bir renk paletine sahipler.
06:33
And my favorite part when I brought this design to today
106
393180
4680
Bu tasarımı günümüze taşırken en sevdiğim kısım ise
06:37
was how they depicted the way they made these chairs comfortable,
107
397860
5160
jaguar derisi kullanarak sandalyeleri ne kadar rahat hâle getirdiklerini
06:43
using jaguar skin.
108
403060
2000
betimlemeleri oldu.
06:45
But not only did I find it very interesting
109
405100
2360
Ancak yalnızca jaguar derisi kullanmalarını değil,
06:47
that they used jaguar skin,
110
407500
1680
bu jaguar derisini basma
06:49
but the way they printed and illustrated this jaguar skin.
111
409220
4920
ve resmetme biçimlerini de çok ilginç buldum.
06:54
So I became a little obsessed with the way they did it,
112
414180
3480
Bu işi yapış şekillerine biraz kafayı taktım
06:57
and I pretty much use it in everything I design now.
113
417660
3600
ve artık tasarladığım her şeyde bunu kullanıyorum.
07:01
And jaguar skin brings us to the jaguar.
114
421300
3640
Burada jaguar derisi muhabbeti bizi jaguarlara getiriyor.
07:04
So the jaguar for a lot of pre-Columbian civilizations
115
424940
4280
Kolomb öncesi pek çok uygarlık için jaguar
07:09
was a very important, powerful god.
116
429260
3560
çok önemli ve güçlü bir tanrıydı.
07:12
It was a shape-shifter,
117
432820
3400
Bir tür şekil değiştiriciydi,
07:16
it was able to move between the living and the dead very easily.
118
436260
4920
yaşayanlar ve ölüler arasında çok kolay geçiş yapabiliyordu.
07:21
So it inspired a lot of creation.
119
441220
2720
Dolayısıyla pek çok yaratıcı tasarıma ilham kaynağı oldu.
07:23
It inspired them to do paintings, illustrations, pottery
120
443940
4600
İnsanlara resim, illüstrasyon, çömlek ve çoğu zaman
07:28
and, many times, jewelry.
121
448580
2200
mücevher yapma konusunda ilham verdi.
07:30
And that's where I found my inspiration myself.
122
450780
3360
Hatta ben de ilhamımı buradan aldım.
07:34
And the jaguar was so inspiring
123
454180
1880
Jaguar öylesine ilham vericiydi ki
07:36
that I didn't only want to do something for the present,
124
456100
2960
sadece bugün için bir şeyler yapmakla yetinmedim,
07:39
but I started designing something, looking a little bit in the future ahead.
125
459100
4720
geleceğe dönük bir şeyler tasarlamaya başladım.
07:43
So I designed an earring that is also a jewelry piece,
126
463820
5040
Bu yüzden ayrıca bir takı niteliği de olan bu küpeyi tasarladım,
07:48
and it has AI, and it helps you decipher visions and dreams.
127
468860
4960
YZ entegreli bu küpe, vizyonları ve rüyaları çözmenize yardımcı oluyor.
07:53
Also take calls, whatever makes you happy.
128
473820
2880
Yani sizin anlayacağınız, memnuniyet duygusu veriyor.
07:56
But I was very, very inspired by the jaguar.
129
476700
4120
Üstüne basa basa söylüyorum, jaguar benim temel ilham kaynağım.
08:00
And all these loose elements,
130
480820
2080
Zihnimde uçuşan bu parçaları
08:02
as I start putting them together in my mind,
131
482900
4120
bir araya getirmeye başladığımda şunu gördüm:
08:07
they start to paint a very clear picture
132
487060
3680
Atalarımızın bilgi birikimini kısmen dahi olsa
08:10
of what I see the future of Latin America look like
133
490740
3240
günümüze taşıdığımız takdirde
08:14
if we actually took some of our ancestral knowledge
134
494020
3200
Latin Amerika’nın gelecekteki görünümüne dair
08:17
and included it today.
135
497260
2360
çok net bir tablo çiziliyor.
08:19
Also, I mixed it with a little bit of sustainable tech
136
499620
3080
Tabii bunu ben biraz sürdürülebilir teknoloji ve
08:22
and a pinch of positivism.
137
502700
1920
bir miktar da pozitivizmle harmanladım.
08:25
And yes, I have enjoyed creating and designing objects
138
505940
4400
Ve evet, Kolomb öncesi fütürizmi esas alan nesneler tasarlamaktan
08:30
based on pre-Columbian futurism a lot,
139
510380
2960
çok keyif aldım, ancak bu projenin
08:33
but that wasn't my favorite part of this project.
140
513380
2600
en sevdiğim kısmının bu olduğunu söyleyemem.
08:36
My favorite part has been stumbling upon other creators
141
516020
5400
En sevdiğim kısım, bu konuda aktif olarak çalışan
08:41
that are actively working on this.
142
521460
1960
diğer kreatörlere rastlamış olmak.
08:43
Like, without knowing, I am part of a broader movement
143
523460
3400
Sanki farkında olmadan, Latin Amerika’da bu işi yapan
08:46
of other people across Latin America
144
526860
2000
diğer insanlardan oluşan çok büyük bir hareketin
08:48
who are doing it.
145
528860
1360
parçasıymışım gibiydi.
08:50
For example, there are chefs like Charles Michel.
146
530260
3800
Mesela Charles Michel gibi birçok şef var.
08:54
He is educating the world on coca leaf, on cacao,
147
534100
4240
Kendisi tüm dünyayı koka yaprağı, kakao, tucupi ve
08:58
tucupi and other ancestral foods.
148
538380
3440
diğer atalara ilişkin gıdalar hakkında bilgilendiriyor.
09:01
There's Vanessa Gomez.
149
541820
1640
İşte Vanessa Gomez.
09:03
She is recovering antique fabrication techniques
150
543500
4000
O da antika üretim tekniklerini yeniden canlandırıyor
09:07
and making them timeless.
151
547540
2240
ve bunları zamandan soyutluyor.
09:09
I would get a lot of inspiration from music videos and plays in theaters
152
549780
5000
Ayrıca sanat yönetmenliğini Orly Anan’ın yaptığını öğrendiğim
09:14
that I later found out were all art directed by Orly Anan.
153
554780
4840
müzik kliplerinden ve tiyatro oyunlarından çok ilham alıyorum.
09:19
She mixes a lot of pre-Columbian tradition with modern pop culture,
154
559620
6880
Kolomb öncesi gelenekleri modern pop kültürüyle harmanlıyor
09:26
resulting in aesthetics that for me are very, very inspiring.
155
566540
6160
ve ortaya benim için çok ama çok ilham verici bir estetik çıkıyor.
09:32
And they look very modern, yet you can still see the ancient in them.
156
572700
6280
Son derece modern görünüyorlar ama içlerindeki tarihi doku belli oluyor.
09:39
I was walking one day down the BeltLine in Atlanta,
157
579020
4320
Bir gün Atlanta BeltLine civarlarında yürürken
09:43
and I fell in love with the work of Lisette Correa as well.
158
583380
4560
Lisette Correa’nın eserlerine denk geldim ve bayıldım.
09:47
It spoke to me, and after I talked to her,
159
587940
2920
Birlikte biraz sohbet ettikten sonra,
09:50
I found out that she's also desperately trying to understand
160
590860
4280
onun da Taino mirasını sadece grafiti ile değil,
09:55
her Taino heritage through her work,
161
595180
2760
diğer sanat dalları aracılığıyla da
09:57
not only through graffiti, but other mediums.
162
597940
3120
umutsuzca anlamaya çalıştığını gördüm.
10:01
She's trying to communicate to the world in a way that is very accessible,
163
601100
4520
Daha önce hiç bilmediği şeyleri, edindiği tüm bilgi ve bulguları,
10:05
as graffiti is,
164
605620
2200
grafitide olduğu gibi,
10:07
all her knowledge and her findings, which she didn't know before.
165
607820
3560
oldukça erişilebilir bir şekilde dünyaya iletmeye çalışıyor.
10:12
And there is Freddie Mamani, a self-taught architect from Bolivia.
166
612780
5040
Bir de Bolivya’da alaylı bir mimar olan Freddie Mamani var.
10:17
He does amazing things when he starts crossing his Aymara knowledge.
167
617820
6360
Aymara bilgisini konuşturmaya başladığında inanılmaz şeyler ortaya çıkıyor.
10:24
He's actually an Aymara community member,
168
624220
3280
Kendisi de aslında bir Aymara topluluğu üyesi ve
10:27
and he crosses aesthetics from the Aymara graphics and fabrics
169
627540
4680
bu Aymara grafiklerinden ve kumaşlarından aldığı estetik unsurları
10:32
with his love for sci-fi,
170
632260
2440
bilimkurguya olan sevgisiyle harmanlıyor
10:34
and you can definitely see it in the outer parts of the buildings.
171
634700
4920
ki bunu da binaların dışına baktığınızda rahatlıkla anlayabilirsiniz.
10:39
The landscapes he’s built in Bolivia are things that make me daydream
172
639620
4320
Bolivya’da tasarladığı mekânlar, kültürlerimizin içinde saklı olan
10:43
of the potential hidden within our cultures.
173
643940
3400
potansiyeli hayal etmeme imkân tanıyor.
10:48
And I wish there was more.
174
648620
3520
Hatta keşke daha fazla olsa bu mekânlardan diyorum.
10:52
There are more, but I wish there were a lot more of us.
175
652180
4440
Aslına bakarsanız keşke bizim gibi düşünen daha fazla kişi olsa.
10:56
Because pre-Columbian futurism is just one aesthetic.
176
656620
3840
Çünkü Kolomb öncesi fütürizm sadece bir estetik anlayışıdır.
11:00
It's one way to do it.
177
660500
2720
Bu sadece bir yöntem.
11:03
Bringing inspiration from the past to create -- to the present,
178
663260
3800
Geçmişten aldığımız ilhamla bugünü tasarlamak
11:07
and projecting it into the future.
179
667100
2640
ve bunu geleceğe yansıtmak.
11:09
But what I have learned during this process
180
669740
3000
Ancak bu süreçte öğrendiğim bir şey var ki
11:12
is that everything we are designing today
181
672740
3640
bugün tasarladığımız her şey kelimenin tam anlamıyla
11:16
is literally designing us back constantly.
182
676420
3640
bizi sürekli olarak yeniden şekillendiriyor.
11:20
So, at least as Latin Americans,
183
680100
3320
Dolayısıyla, en azından Latin Amerikalılar olarak bizler
11:23
we need a future where we can see ourselves,
184
683460
2880
kendimizi içinde görebileceğimiz bir geleceğe ihtiyacımız var
11:26
so we feel empowered to work towards it,
185
686380
3480
ve buna yönelik çalışmak için kendimizi daha güçlü hissediyoruz.
11:29
and not only wait for other cultures to tell us what the future holds
186
689860
4520
Diğer kültürlerin bize gelecekte neler olacağını söylemesini ya da
11:34
or predict the future for us,
187
694420
2080
bizim için geleceği
11:36
we need to find certain features of our own
188
696540
3640
tahmin etmesini beklemek yerine, kendimize ait bazı özellikleri bulmalı ve
11:40
and project them into the future so we can work towards it.
189
700220
3160
bunları geleceğe yansıtmalıyız ki bu doğrultuda ilerleyebilelim.
11:43
Thank you.
190
703420
1280
Teşekkürler.
11:44
(Applause)
191
704700
4320
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7