How One Small Idea Led to $1 Million of Paid Water Bills | Tiffani Ashley Bell | TED

37,025 views ・ 2023-03-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Aysima Köse Gözden geçirme: Ömer Faruk Zeren
00:04
One Thursday morning, several summers ago,
0
4292
2544
Birkaç sene önce bir Perşembe sabahı,
00:06
I woke up and started scrolling through social media
1
6836
2503
uyandım ve çoğumuzun her sabah yaptığı gibi sosyal medyada gezinmeye başladım.
00:09
like so many of us do every morning.
2
9339
1877
00:11
What caught my eye that morning, though,
3
11758
2211
Ancak o sabah dikkatimi bir makale çekti.
00:14
was an article about how 100,000 people in Detroit
4
14010
3379
Detroit’te 100.000 insanın, su faturalarını ödeyemediklerinden
00:17
were about to have to live without running water
5
17389
2294
suları kesik bir şekilde yaşadığından bahsediyordu.
00:19
because they couldn't afford their water bills.
6
19724
2253
00:23
And people have been living with this issue for a while.
7
23019
2878
Oradaki insanlar bir süredir bu sorunu yaşıyorlardı.
00:25
And they get by.
8
25939
1376
Kıt kanaat geçinip gidiyorlardı.
00:27
They were doing everything from collecting rainwater in barrels
9
27357
2961
Bidonlarla yağmur suyu toplamaktan, duş almak için akrabalarına gitmeye kadar
00:30
to walking to relative's houses to take showers every few days.
10
30360
3253
her şeyi yapıyorlardı.
00:34
And much worse, sometime later,
11
34781
1960
Daha da kötüsü, birçok insan sırf su faturalarını ödeyemediği için
00:36
I learned that a lot of people were actually losing custody of their kids
12
36783
5005
00:41
because they couldn't afford to pay their water bills.
13
41830
2669
çocuklarının velayetini kaybediyordu.
00:44
Instead of someone helping them, they just lost their kids.
14
44958
3337
Birilerinin onlara yardım etmesi gerekirken, çocuklarını kaybediyorlardı.
00:49
For many of them, their greatest transgression, you could argue,
15
49546
4880
Birçoğunun tek suçu,
00:54
was that they were either elderly, disabled,
16
54467
4296
yaşlı, engelli, işten kovulmuş olmaları veya yeterince maaş alamamalarıydı.
00:58
had just been laid off
17
58805
2169
01:00
or worked jobs that simply didn't pay enough.
18
60974
2127
01:03
And yes, I said jobs.
19
63143
1460
Evet, ‘işlerinden’.
01:06
And to me, how they were being treated
20
66313
3003
Bana göre onlara nasıl davranıldığı,
01:09
and the level of contempt shown to them
21
69316
1960
onların nasıl hor görüldüğü,
01:11
and how easy it was to simply deny them something that we all need to live
22
71276
5422
ve hepimizin ihtiyacı olan bir şeyden bu kadar kolay mahrum bırakılmaları
01:16
was disgusting.
23
76740
1376
iğrenç bir şeydi..
01:18
(Applause)
24
78783
1752
(Alkış sesleri)
01:20
It's disgusting.
25
80577
1209
İğrenç.
01:25
But to me this also felt personal,
26
85749
1751
Detroit’le hiçbir bağım olmamasına rağmen,
01:27
even though I have no direct family ties to Detroit.
27
87542
3504
bunu kişisel bir sorun olarak algıladım.
01:31
And here's why.
28
91504
1210
İşte sebebi.
01:33
Many of the people who were facing shut offs were Black.
29
93131
4254
Kesinti yaşayan çoğu kişi siyahiydi.
01:38
Many were also like myself, Black women.
30
98345
2669
Ayrıca çoğu benim gibi siyahi kadınlardı.
01:42
And Lord knows it's not the first time in the United States
31
102057
3587
Tanrı biliyor ki, bu, ABD’de siyahi insanların
su gibi temel insan haklarından mahrum kalması ilk kez olmuyordu.
01:45
that Black people have been denied basic human rights like water.
32
105685
3837
01:50
So to me, that created an overwhelming urge
33
110940
4463
Bu yüzden, yardım etmek için yoğun bir istek hissettim.
01:55
to do something to help.
34
115445
2085
01:58
I mean, I couldn't just read that and then go on about my day.
35
118239
3170
Böyle bir şey okuduktan sonra gidip hayatıma devam edemezdim.
02:03
Then it became a question of what can I,
36
123119
2211
Kendime sordum, evimde pijamalarımla oturan bir insan olarak
02:05
sitting in my pajamas as one person at home, actually do?
37
125372
3336
ne yapabilirim?
02:09
Well, what?
38
129292
1210
Düşündüm.
02:10
Oh, oh, but wait.
39
130543
1585
Ah, bir dakika.
02:12
I'm a programmer.
40
132587
1418
Ben bir programcıyım.
02:14
And a heavy, heavy social media user.
41
134464
3337
Yoğun bir sosyal medya kullanıcısıyım.
02:18
So I decided to tweet.
42
138551
1961
Okuduğum, gördüğüm şeyle ilgili, nasıl hissettiğimle ilgili,
02:20
To tweet what I was reading about, what I was seeing, how I felt,
43
140512
3837
tweet atmaya karar verdim.
Tıpkı sizin gibi aktivistlerden, politikacılardan, girişimcilerden,
02:24
to my online community of activists, politicians,
44
144349
4671
yatırımcılardan ve tabii başka programcılardan oluşan online topluluğuma
02:29
start-up founders and investors.
45
149020
1585
02:30
Some like yourselves.
46
150605
1668
02:32
And other programmers, of course.
47
152816
1793
tweet atmaya karar verdim.
02:35
And over the course of a few hours of back and forth about what to do,
48
155652
3754
Birkaç saat ne yapılacağıyla ilgili düşündükten sonra,
02:39
we resolved to do the simplest, most obvious thing
49
159447
3128
bu durumdaki birine yardımcı olabilecek
02:42
that would help somebody in this situation.
50
162617
3003
en basit ve bariz çözümü bulduk.
02:46
We decided to pay some water bills.
51
166121
1960
Bazı su faturalarını ödemeye karar verdik.
02:49
To do that, I skipped work that day.
52
169249
1793
Bunu yapmak için, o gün işe gitmedim.
02:51
I did not go to work that day.
53
171042
1585
02:53
And instead,
54
173336
1168
Onun yerine, saatlerce su şirketinin websitesini kurcalayıp
02:54
I spent a few hours digging around on the water company's website.
55
174546
3378
02:58
And I found something interesting
56
178633
1585
ilginç bir şey buldum,
03:00
that sort of jump-started what to do for people.
57
180218
3253
bulduğum şey, bu insanlar için yapacaklarımın başlangıcı oldu.
03:03
For some reason, there was a 400-page PDF of customers on the website
58
183930
5214
Nedense su şirketinin posta yoluyla faturaları iletemediği müşterilerin,
03:09
that the water company couldn't deliver their bills to through the mail,
59
189185
3921
400 sayfalık bir listesi vardı.
03:13
and some of these were delinquent accounts.
60
193106
2169
Bunlardan bazıları açık hesaplardı.
03:15
But one of the things that was interesting about this list
61
195316
2711
Bu listeyle ilgili bir diğer ilginç şeyse,
03:18
is that it also included account numbers for people.
62
198069
2461
insanların hesap numaralarını içermesiydi.
03:20
So you just take one of those account numbers
63
200530
2127
Bu hesap numarasını alıp, sitede aratıp
03:22
and, at that time, plug it into the website
64
202657
2044
hesapla ilgili her şeyi görebiliyordunuz.
03:24
and see everything about that account.
65
204701
1835
03:26
So I did that.
66
206578
1126
Ben de bunu yaptım.
03:28
And one of the things that was interesting, though, there,
67
208288
2711
Yine bir başka ilginç şeyse, bir ″ödeme yap″ butonu olmasıydı.
03:30
was that I saw a "make a payment" button.
68
210999
2169
03:33
So the idea then became, what if we got the account numbers of people
69
213710
5505
O zaman kafamda bir fikir oluştu, yardıma ihtiyacı olan insanların
03:39
that needed help and then made payments for them?
70
219257
2878
hesap numaralarını alıp faturalarını ödeyecektik.
03:43
So a few hours later,
71
223428
1168
Birkaç saat sonra ise
03:44
I built a website to find those people
72
224596
2627
yardıma ihtiyacı olan insanlara ulaşabilmek için bir web sitesi kurdum.
03:47
and start connecting them to people that needed help.
73
227807
2503
03:51
And then I tweeted that.
74
231269
1710
Böylece bunu tweet olarak attım.
03:53
And to keep things simple,
75
233563
3170
Çok basitti.
03:56
people who wanted to help
76
236775
1668
Yardım etmek isteyenler,
03:58
simply would get instructions on how to log onto the utility's website
77
238485
4004
su şirketinin web sitesine nasıl hesap sahibiymiş gibi girip
04:02
as if they were the account holder
78
242530
1835
ödeme yapacakları hakkında talimatlar alacaklardı.
04:04
and just make payments.
79
244407
1460
04:07
And then once they had done that,
80
247619
1585
Ödemeyi yaptıklarında bize faturayı gönderecekler,
04:09
they would send us the receipts
81
249204
1960
04:11
and we would send those to the families that had gotten the help.
82
251206
3253
biz de faturayı yardım ettikleri aileye gönderecektik.
04:14
And empowered with those donations, with those payments,
83
254959
3337
Oradaki aileler ödemeler ve bağışlar sayesinde
04:18
they were able to go to the water company and advocate for themselves
84
258338
3253
su şirketine gidip kendilerini savunabilecek,
04:21
and demand that their water be turned back on.
85
261633
2169
sularının açılmasını isteyebilecekti.
04:25
And in doing that,
86
265428
1710
Bu şekilde yaparak
04:27
that's how, in the first 40 or so days of doing this,
87
267138
4254
daha ilk 40 günden
04:31
we paid over 100,000 dollars in water bills by just simply --
88
271434
3962
100,000 doların üzerinde su faturası ödedik.
04:35
(Applause)
89
275438
1126
(Alkış sesleri)
04:36
Thank you.
90
276606
1126
Teşekkürler.
04:37
(Applause)
91
277774
2753
(Alkış sesleri)
04:40
By just simply sending people directly to the utility company's website
92
280527
3586
İnsanları 5 10 dolar ödemeleri için
direkt olarak su şirketinin web sitesine yönlendirdik.
04:44
to pay five dollars, 10 dollars.
93
284155
2044
04:46
Whatever they could afford.
94
286908
1668
Her ne kadarına güçleri yeterse.
04:48
And I don't say that to brag,
95
288618
1418
Bunları övünmek için anlatmıyorum,
04:50
but instead to encourage you all
96
290036
2544
sizi çevrenizdeki sorunları fark edip en basit, en bariz çözümü bulmaya
04:52
to notice problems
97
292622
2586
04:55
and to think about what is the simplest,
98
295250
1960
04:57
most obvious thing you can do to impact that problem.
99
297252
2836
teşvik etmek için söylüyorum.
05:01
So first, what I’ll also say that was true for us,
100
301256
3253
Ayrıca söyleyeceğim şeyler bizler için doğru olan şeyler,
05:04
is that it should be abundantly clear that whatever you do
101
304551
2961
bu fazlasıyla açık zaten ama, yaptığınız şey mükemmel olmak zorunda değil.
05:07
doesn't actually have to be perfect.
102
307554
1751
05:09
You don't have to do some big overarching thing like a nonprofit.
103
309889
3337
Büyük, kapsamlı bir hayır kurumu falan kurmak zorunda değilsiniz.
05:14
Because you won’t have all the answers when you start.
104
314310
2545
Çünkü ilk başladığınızda, her şeyi biliyor olmayacaksınız.
05:16
But what's beautiful about that
105
316855
1543
Ama bunun güzel yanı ise
05:18
is that you don't actually need to have all the answers to get started.
106
318398
3503
ilk başladığınız vakit zaten her şeyi bilmeniz gerekmiyor.
05:21
And I will confess
107
321943
1251
Şunu da söylemeliyim ki
05:23
that if we had had all the answers, if we had known too much,
108
323236
3629
eğer başladığımızda her şeyi biliyor olsaydık,
05:26
we might not have actually gotten started.
109
326906
2086
başlamayabilirdik bile.
05:30
So the next thing that's true is that ...
110
330743
2169
Ayrıca şu da bir gerçek ki...
05:34
When you put together and you start doing something that's imperfect
111
334914
3504
Bir şeye başladığınızda, kusursuz olmayan bir şeye başladığınızda
05:38
and it's not finished,
112
338459
2962
ve bu şey henüz bitmemişse,
05:41
people will see what you're doing and they'll want to join you.
113
341462
3003
insanlar yaptığınızı görecek ve size katılmak isteyecek.
05:44
They'll want to get together with you to make what you're doing bigger,
114
344799
3378
Sizinle beraber olup, yaptığınız şeyi kendilerince daha büyük,
05:48
more impactful, more meaningful,
115
348219
1543
05:49
but all in ways unique to themselves.
116
349762
2461
daha etkili, daha anlamlı hale getirmek isteyeceklerdir.
05:53
For us, that was the city employees who answered our emails on weekends.
117
353099
4713
Bizim çalışmamızda, şehirdeki memurlar hafta sonu maillerimize cevap verdiler
05:58
And then during the week,
118
358938
1210
ve hafta içi, aileleri sularını geri açtırmak için su şirketine bıraktılar.
06:00
drove people to appointments to get their water turned back on.
119
360148
3879
06:05
It was the people in mutual-aid groups and nonprofits
120
365528
3837
Yardım ve hayır kurumlarındaki insanlar,
bazı ailelerin su faturalarının tamamını ödemek için bizimle çalıştılar.
06:09
that partnered with us
121
369407
1168
06:10
to completely pay off the water bills for some families.
122
370575
3545
06:15
It was the people who actually really made this work possible
123
375371
3671
Bunu gerçekten mümkün kılan insanlar, 5, 10, 20 dolar veren insanlardı.
06:19
by giving five dollars, 10 dollars, 20 dollars,
124
379083
3087
Bazıları, birkaç yıl önce kendileri aynı şeyi yaşamıştı.
06:22
some of whom had been in this situation themselves a few years prior,
125
382211
3629
Kendi faturalarını ödeyememişlerdi, ama şimdi ödeyebiliyorlardı,
06:25
where they couldn't afford their own bills, but they now could,
126
385840
3003
06:28
so they were generous about it.
127
388885
1626
bu yüzden çok cömertlerdi.
06:30
It was the people who held bake sales
128
390803
3420
Bazı insanlar, hiç tanımadıkları ve tanımayacakları aileler için
06:34
to help people that they didn't know
129
394265
2252
kermes kurup yardım etti.
06:36
and would never meet.
130
396559
1627
06:39
People see you walking the walk,
131
399187
3003
İnsanların yaptığı icraatleri görüğünüzde
06:42
and you'll understand that that compassion is contagious.
132
402190
4296
sevginin bulaşıcı olduğunu anlayacaksınız.
06:47
So I'd ask you in this moment then,
133
407946
3420
O halde size soruyorum,
06:51
what is it
134
411407
1919
bir blog yazısı veya haber gördüğünüzde, sizi içine çeken şey nedir?
06:53
that sends you down a rabbit hole of blog posts and news articles?
135
413368
3962
06:57
What leaves you so disgusted and annoyed that you would rather skip work or class
136
417372
5589
İşi veya okulu asmanıza sebep olacak kadar sizi rahatsız eden şey nedir?
07:03
and work on that instead?
137
423002
1919
07:04
What is that for you?
138
424963
1793
Sizin için ne anlam ifade ediyor ?
07:06
It's got to be something.
139
426756
1293
Bir şey olmalı.
07:09
So suppose, for example,
140
429384
2586
Örneğin, farz edin ki,
07:11
you find out that the third graders at your old elementary school
141
431970
3628
eski ilkokulunuzdaki 3. sınıfların öğle yemeği borcu olduğunu öğrendiniz.
07:15
owe lunch money debt?
142
435598
1418
07:17
What if the most obvious thing to do for them
143
437392
2127
Onlar için yapabileceğiniz en bariz şey, borçlarını ödemek,
07:19
is to pay off that lunch money debt,
144
439519
1877
07:21
sponsor some lunches, and then later on
145
441437
3587
öğle yemeklerine sponsor bulmak ve ardından yönetim kuruluna katılıp,
07:25
go run for the local school board
146
445024
1835
besine ulaşım konusunda sistemsel bir değişiklik yapılması için
07:26
to push for systemic change around access to nutrition at school?
147
446859
3546
baskı yapmak olurdu.
07:30
That's just an idea.
148
450780
1627
Sadece bir fikir.
07:34
Now you might hear this and say, "That's nice, it's cute,
149
454492
2878
Şimdi gelip ″Bu harika, çok iyi, ama vaktim yok,″ diyebilirsiniz.
07:37
but I don't really have time for that."
150
457412
2002
07:39
Or "Most problems are too big to work on, so why bother?"
151
459872
4421
Ya da ″Bu sorunlar beni aşıyor, neden uğraşayım?″ diyebilirsiniz.
07:45
I'll say you're not unique in thinking that at all.
152
465128
3044
Böyle düşünen tek kişi siz değilsiniz.
07:49
But if we just stick with the idea of doing the smallest at first,
153
469590
3129
Ama küçük, bariz bir şeyi yaparak başlamalı
07:52
the most obvious thing,
154
472760
2169
07:54
and just think about for a second,
155
474971
1668
ve durup bir düşünmeliyiz.
07:56
what do you have the time,
156
476681
2461
Ne yapmaya vaktiniz var?
07:59
what do you have the resources,
157
479183
2878
Ne yapmaya kaynağınız var?
08:02
what do you have the skills and the influence, even, to do?
158
482103
4504
Ne yapmaya beceri ve gücünüz var?
08:07
To make happen.
159
487692
1209
Bir şeyi gerçekleştirmeye.
08:09
For me, I was a programmer with a whole day job,
160
489360
2544
Ben tam gün çalışan bir programcıydım,
08:11
so I didn't actually initially have time to work on this all day either.
161
491904
3504
yani benim de tüm gün bunları yapmak için vaktim yoktu.
08:16
But using the skills and the resources and the network that I did have,
162
496117
4004
Ama sahip olduğum becerileri, kaynakları ve çevreyi kullanarak
08:20
we built out the original website and then grew it from there.
163
500163
3503
bir web sitesi kurdum ve gerisi çorap söküğü gibi geldi.
08:26
So the next somewhat obvious
164
506044
1751
Yine biraz bariz olan
08:27
but I think hasty criticism that we sometimes hear
165
507837
2586
ama bence düşüncesizce olan aldığımız bir eleştiri şu şekildeydi
08:30
is that what we did was just a band-aid.
166
510423
2169
″Yaptığınız şey sadece bir yara bandı.″
08:33
That whatever you end up doing is not going to be significant enough
167
513676
3462
Yaptığınız şey yeterince iyi değil,
08:37
is not going to make a difference,
168
517180
1626
bir fark yaratmayacak,
08:38
it's too fleeting of a thing to try to do to make a difference.
169
518806
3295
tamamen kısa süreli ve geçici.
08:43
But is it not that the purpose of a band-aid is to give an injury,
170
523519
3837
Ama yara bandının amacı zaten bir yaraya, yanlış giden bir şeye
08:47
a place where something has gone wrong,
171
527398
2336
iyileşme ve düzelme fırsatı vermek değil midir?
08:49
the opportunity to heal?
172
529776
1668
08:52
I'll say no,
173
532695
1251
Hayır, zaten insanların su faturalarını ödeyememesinin temeline inmeyecektik.
08:53
initially, we weren't going to solve
174
533946
2837
08:56
the root of why people couldn't afford their water bills.
175
536783
3128
09:01
And I'm not here to tell you either
176
541412
2252
Burada size, evinde pijamasıyla oturan hayırsever insanlar
09:03
that benevolent strangers sitting at home in their pajamas
177
543664
3671
çözüm için gerekli sistemik, yapısal değişimlerin yerini alabilir demiyorum.
09:07
are a proper substitute for systemic structural changes to issues.
178
547376
3754
09:13
But what I will tell you, though,
179
553800
3044
Ama söylemek istediğim şey
09:16
is that also, our solution didn't attack the poverty,
180
556844
4046
bizim yaptığımız şey yoksulluğa işsizliğe, başarısız kamu politikasına
09:20
it didn't attack the unemployment,
181
560932
1877
09:22
it didn't attack the bad public policy.
182
562850
2044
çözüm olmamış olabilir.
09:24
Yes, bad public policy
183
564936
2169
Evet, hevesle yoksul insanları cezalandıran başarısız kamu politikası,
09:27
that enthusiastically punishes people who are poor,
184
567146
3128
09:30
especially when they are Black or brown.
185
570316
3003
özellikle de siyahi veya esmerlerse.
09:34
But what we did give people,
186
574153
2211
Ama en azından yaptığımız şey, insanları bir süreliğine de olsa rahatlattı.
09:36
yes, what we did give people in that moment is relief.
187
576405
3713
09:41
So again, whatever you do,
188
581410
2086
O yüzden tekrarlıyorum,
09:43
if it's small and if it's an obvious thing,
189
583496
2586
yaptığınız şey küçük veya bariz olsa da,
09:46
it doesn't mean that your impact can't actually be durable.
190
586124
3253
bu onun önemsiz, kısa süreli olduğunu göstermiyor.
09:51
And that you shouldn't try to do something.
191
591212
2252
Çabalamamanız gerektiğini göstermiyor.
09:54
And I say that because today,
192
594507
2419
Bunu söylüyorum,
09:56
we have helped over 5,000 people with water bill payments just from --
193
596926
4213
çünkü 5000′in üstünde insana yardım ettik, ve bu sadece insanların-
10:01
(Applause)
194
601180
1502
(Alkış sesleri)
10:02
Thank you.
195
602682
1209
Teşekkürler.
10:03
(Applause)
196
603891
3921
(Alkış sesleri)
10:07
Just from people again, giving five dollars, 10 dollars, 50 dollars
197
607854
3628
Bu sadece insanların 5, 10, 50 dolar vermesiyle oldu.
10:11
whatever they can afford to contribute.
198
611524
2085
Neye güçleri yetiyorsa.
10:14
And our ripples of compassion have actually gone even further.
199
614485
2961
Bu sevgi dalgamız daha da ileri gitti.
10:17
We got a major American city to start offering more compassionate assistance.
200
617822
3962
Bir büyükşehir, daha özverili bir destek sunmaya başladı.
10:22
We had a US member of Congress and their office reach out to get help
201
622827
3253
Bir ABD kongre üyesi ve bürosu, yardım etmek için elini uzattı.
10:26
for their constituents.
202
626122
1460
10:28
We've had policymakers in three different states
203
628708
3003
Üç farklı eyaletten milletvekilleri,
10:31
that we were able to help using our data, our knowledge,
204
631711
2919
kendi bölgelerinde su faturalarının ödenip ödenemediğini anlayabilmek için
10:34
our experience
205
634672
1376
10:36
to understand what's happening around water affordability
206
636090
2711
bizim verilerimizden, bilgilerimizden ve deneyimimizden yararlandı.
10:38
in their districts.
207
638801
1251
10:41
We've also been able to partner with other nonprofits
208
641179
2502
Ayrıca ailelerin su faturaları yüzünden evsiz kalmalarını önlemek için de
10:43
and mutual aid groups
209
643681
1293
10:45
to keep families from facing eviction, homelessness over their water bills.
210
645016
4087
yardım ve hayır kuruluşlarıyla beraber çalıştık.
10:49
We've also been able to help families avoid facing the threat
211
649770
3003
Ailelerin çocuklarını kaybetmelerini önlemeye de yardımcı olduk.
10:52
of losing their kids.
212
652815
2002
10:56
I also now do this work full time
213
656110
2336
Şimdi tam zamanlı olarak bu işi yapıyorum.
10:58
with the goal of helping utilities understand
214
658446
2377
Hizmet kuruluşlarının suyu nasıl daha makul fiyatlı,
11:00
how to make water more affordable,
215
660865
1918
daha insani bir hak haline getireceklerini anlamalarını sağlamaya çalışıyorum.
11:02
make water more of a human right,
216
662825
2378
11:05
so that people also don't fall behind on their bills in the first place.
217
665203
4087
Böylece insanlar faturalarını düzenli ödeyebilir.
11:12
Legendary comedian Lily Tomlin once said,
218
672418
5172
Efsane komedyen Lily Tomlin’in bir sözü vardır,
11:17
"I always wondered why people wouldn't do something about that.
219
677632
3044
″Hep insanların neden bir şeyler yapmadığını merak etmişimdir.
11:21
Why somebody wouldn't do something about that.
220
681802
2294
Birilerinin neden bir şeyler yapmadığını merak etmişimdir.
11:25
Then I realized I was somebody."
221
685056
2627
Ama fark ettim ki, ben de birileryim.″
11:29
So you don't even actually have to be a programmer to make a difference
222
689769
3670
Bir fark yaratmak için ya da benim yaptığımı yapmak için
11:33
or even do what I did.
223
693439
2377
bir programcı olmak zorunda değilsiniz.
11:36
You just have to be, like Lily said, to be somebody.
224
696567
3212
Lily’nin söylediği gibi, sadece ″birileri″ olmalısınız.
11:39
Somebody who sees a thing that can be fixed,
225
699820
3379
Bir şeyin düzeltilebileceğini, değiştirilebileceğini gören
11:43
can be impacted,
226
703241
1793
11:45
and do that.
227
705076
1376
ve bunu yapan biri.
11:46
Do something.
228
706452
1251
Bir şeyler yapın.
11:48
Thank you.
229
708162
1251
Teşekkürler.
11:49
(Applause and cheers)
230
709455
6965
(Alkış ve tezahürat sesleri)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7