How Do We Get the World Off Fossil Fuels Quickly and Fairly? | TED Countdown Dilemma Series

28,810 views ・ 2023-03-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sena Feyza Guzel Gözden geçirme: esra kurul
00:10
Catherine Abreu: We know with certainty that fossil fuels need to be phased out.
0
10076
4440
Catherine Abreu: Şunu şüphesiz biliyoruz ki
fosil yakıtlar hayatımızdan çıkmalı.
00:14
There's really no question in the science at this point.
1
14556
2640
Bilimde gelinen noktada buna dair kuşku yok.
00:17
Tessa Khan: The arguments for transitioning away from fossil fuels
2
17236
3120
Fosil yakıtlardan olabildiğince hızlı vazgeçmemiz gerektiği savları
00:20
at speed
3
20396
1160
00:21
have never been more compelling.
4
21596
1560
hiç bu kadar dayatmacı olmamıştı.
00:23
I think the responsibilities of governments
5
23156
2000
Sanırım hükümetlerin bu geçişi hızlandırmada
00:25
to accelerate that transition have never been so acute.
6
25156
3400
alması gereken sorumluluklar
hiç bu kadar önem arz etmemişti.
00:28
Laurence Tubiana: It has to be quite radical.
7
28596
2120
Laurance Tubiana: Keskin kararlar olmalı.
00:30
It could have been done slowly.
8
30716
1640
Bir zamanlar ağırdan alınabilirdi.
00:32
But now we are running against time,
9
32356
2400
Ama şimdi zamanla yarışıyoruz,
00:34
and the climate impacts are now not for tomorrow.
10
34796
2920
ve iklimsel etkiler artık yarının dünyası için değil.
00:37
It's for today.
11
37716
1200
Şimdinin dünyası için.
00:38
Hisham Mundol: The role of fossil fuels between now and 2050
12
38916
3040
Hisham Mundol: Şimdiden 2050 yılına kadar fosil yakıtların rolü
00:41
is that of a necessary evil.
13
41996
1600
kaçınılmaz bir musibet.
00:43
Hongqiao Liu: So we have a very complicated relationship with fossil fuels
14
43636
3520
Hongqia Liu: Bu yüzden şu anda fosil yakıtlarla
çok karmaşık bir ilişkimiz var.
00:47
at the moment.
15
47196
1160
00:48
It's like your ex-partner, you want to get rid of them,
16
48396
2680
Sanki eski sevgilinizden kurtulmak istiyormuşsunuz da
00:51
but they stick around.
17
51116
1560
ama peşinizi bırakmıyormuş gibi.
00:52
Rebekah Shirley: In Africa, for instance, where I live, it's a bit more complicated.
18
52716
4000
Rebekah Shirley: Mesela yaşadığım yer olan Afrika’da, durum biraz daha karmaşık.
00:56
Vijaya Ramachandran: I don't think it's fair to poor countries
19
56716
3040
Vijaya Ramachandran: Zengin ülkeler petrol, kömür ve gazı
00:59
to say you have to be renewable only,
20
59756
1800
ikiye katlamışken, yoksul ülkelerden salt yenilenebilir
01:01
when the rich countries are doubling down on oil, coal and gas.
21
61596
3000
olmalarını istemenin pek adil olduğunu düşünmüyorum.
01:04
HL: We need to debate.
22
64596
1520
Bunu tartışmamız lazım.
01:06
We need we need that exchange.
23
66116
1640
Bu değişime ihtiyaç duyuyoruz.
01:07
We need to understand each other's views
24
67796
2280
Birbirimizin görüşlerini anlamalı
01:10
and to start with the concept of the dilemma that we’re facing.
25
70116
4040
ve işe yüzleşmekte olduğumuz ikilem kavramıyla başlamalıyız.
01:14
Zoë Knight: In my mind, the biggest obstacle is the speed of collaboration.
26
74196
4440
Zoë Knight: Kanaatimce en büyük engel işbirliği hızı.
01:18
We speak at cross-purposes with each other.
27
78676
3000
Amaçlarımızda birbirimizle çelişiyoruz.
01:21
Mary Robinson: We've got to deal with this much more quickly than we're doing.
28
81716
3680
Mary Robinson: Bununla şu anda olduğundan çok daha çabuk başa çıkmalıyız.
01:25
How do we raise the temperature?
29
85396
1560
Sıcaklığı nasıl arttırabiliriz?
01:26
How do we increase the energy for action, the passion for action,
30
86956
3160
enerjiyi nasıl arttırabiliriz, harekete geçmek için arzu,
01:30
the heartfelt need for action which will move us?
31
90156
3080
ya da gönülden ihtiyaç, hangisi bizi kurtaracak?
01:34
[TED Countdown]
32
94916
2800
TED Gerisayım
01:37
[Dilemma Series]
33
97756
3000
Dilemma Serisi
01:42
[How do we move from fossil fuels to clean energy quickly and fairly?]
34
102676
4200
Fosil yakıttan temiz enerjiye nasıl hızlı ve tam anlamıyla geçiş yaparız?
01:47
Lindsay Levin: We're standing at a crucial crossroads in history.
35
107836
3160
Lindsay Levin: Tarihteki mühim yol ayrımlarından birindeyiz.
01:51
We live in a world where our energy system is overwhelmingly dependent
36
111036
3280
Enerji sistemimizin fazlasıyla fosil yakıtlara mahkum olduğu
01:54
on burning fossil fuels.
37
114356
1520
bir dünyada yaşıyoruz.
01:56
What are the viable pathways to a clean and safe future,
38
116556
3080
Temiz ve güvenli bir geleceğe giden uygulanabilir adımlar neler
01:59
and how do we collectively navigate this transition?
39
119676
2600
ve ortaklaşa olarak bu geçişe nasıl yön veririz?
02:03
I'm Lindsay Levin, co-founder of Countdown,
40
123476
2440
Ben Lindsay Levin, Countdown kurucu ortağı,
02:05
and this is the second installment of our Dilemma Series.
41
125956
2960
ve bu da Dilemma serisinin ikinci bölümü.
02:08
We know that credible people, including many of you,
42
128956
3000
Çoğunuzun da içinde bulunduğu güvenilir kişilerin,
02:11
disagree in some pretty fundamental ways on this topic,
43
131996
3120
iklim mücadelesinin özü konusundaki oldukça temel yollar hakkında
02:15
the core of the climate challenge.
44
135116
2120
görüş ayrılığına düştüğünüzü biliyoruz.
02:17
Recently at the Barbican Centre in London, we brought together experts,
45
137236
3800
Son günlerde Londra’da Barbican merkezinde uzman, aktivist ve alanında liderleri
02:21
activists and leading voices in the climate space to speak,
46
141076
3600
farklılıklarımıza rağmen nasıl başarı kaydedeceğimizi çözmek için
02:24
listen and work together as we figure out how to make progress
47
144676
3440
konuşma, dinleme ve beraber çalışmaları için
02:28
despite our differences.
48
148156
1680
bir araya getirdik.
02:29
While the need to get off fossil fuels is straightforward and urgent,
49
149876
3360
Fosil yakıtlardan kurtulma ihtiyacının netliği ve aciliyetine karşın
02:33
the pathway to doing it equitably is anything but.
50
153276
3040
bunu gerçekleştirmeye yönelik gidişatta durum tam tersi.
02:36
Here's TED science curator David Biello
51
156356
1960
TED bilim küratöru David Biello
02:38
to frame the basic ideas behind this dilemma.
52
158356
2720
ikilemin ardındaki ana fikirleri dile getiriyor.
02:41
David Biello: Today, more than 80 percent of modern energy
53
161076
3000
David Biello: Bugün, günümüz enerjisinin yüzde sekseni
02:44
comes from burning fossil fuels.
54
164116
2320
fosil yakıtlardan gelmektedir.
02:46
That means more than 40 billion metric tons,
55
166476
2880
Yani her yıl 40 milyar ton,
02:49
that's 40 gigatons, of CO2 gets dumped in the air each year.
56
169396
4920
40 gigatondan fazla karbondioksit havaya atılmakta.
02:54
And that number is growing.
57
174356
1680
Ve bu sayı büyümektedir.
02:56
At the same time,
58
176076
1440
Aynı zamanda,
02:57
hundreds of millions of people live with limited or no access
59
177516
4560
yüz milyonlarca insan modern enerjiye kısıtlı erişim ile
veya erişimi olmadan yaşamakta.
03:02
to modern energy at all.
60
182076
1760
03:03
That means they have contributed almost nothing
61
183876
2640
Bu demek oluyor ki bu kişilerin iklim krizine sebep olan
03:06
to the greenhouse gas pollution causing the climate crisis.
62
186516
3560
sera gazı kirliliğinde neredeyse hiçbir payı bulunmamaktadır.
03:10
So do we stop fossil fuel exploration and production entirely?
63
190116
3440
O halde fosil yakıt keşfini ve üretimini tamamen durdurduk mu?
03:13
Do we encourage it for certain communities but not others?
64
193596
2720
Ya da belli halklara teşvik ederken diğerlerini saymıyor muyuz?
03:16
And if so, where?
65
196316
1200
Ve öyle ise, nereler?
03:17
How do we actually get renewables to scale and how do we pay for it all?
66
197556
4280
Yenilenebilir kaynakları nasıl ölçeklendiriyor ve bunu nasıl ödüyoruz?
03:21
These questions are incredibly complex,
67
201876
2560
Bu sorular son derece karmaşık
03:24
but the takeaway is clear.
68
204476
1800
ama anafikir gayet açık.
03:26
We need to eliminate fossil fuels
69
206276
2520
Fosil yakıtları ortadan kaldırmalıyız
03:28
and use what we must to ensure that everyone benefits.
70
208836
3640
ve herkesin faydasına olanı kullanmalıyız.
03:32
Let's start with some facts and figures about where we are today.
71
212516
3160
Günümüzdeki durumla ilgili birkaç gerçek ve rakamla başlayalım.
03:35
Here's Adair Turner.
72
215716
1320
İşte Adair Turner.
03:38
Adair Turner: The International Panel on Climate Change estimated in 2018
73
218356
4400
Adair Turner: Uluslararası İklim Değişikliği Paneli 2018′de hesapladı ki
03:42
that if we are to have even a 50-percent chance
74
222796
3200
eğer küresel ısınmayı 1.5 derece düşürecek
03:45
of limiting global warming to 1.5 degrees centigrade,
75
225996
3880
yüzde elli şansımız bile var ise bu ancak 2020 ve 2050 yılları arasında
03:49
we cannot emit more than 500 gigatons of CO2 between 2020 and 2050.
76
229916
6720
500 gigatondan fazla karbondioksit salınımı olmadığı takdirde gerçekleşecek.
03:57
But actually, we're two years into that 30-year period.
77
237156
4280
Ama fiilen biz bu 30 yıllık periyodun ikinci senesindeyiz.
04:01
We've been running at 40 gigatons per year,
78
241436
2720
Her bir yılda 40 gigaton yayıyoruz,
04:04
so we've only got 420 gigatons left.
79
244156
3560
öyleyse geriye 420 gigaton kaldı.
04:08
That 420 gigatons would be emitted
80
248476
2760
Bu 420 gigaton,
04:11
if we burnt 70 billion tons of coal
81
251276
4520
70 milyar ton kömür,
04:15
plus 65 trillion cubic meters of gas
82
255836
3800
artı 65 trilyon küp metre gaz,
04:19
plus 350 billion barrels of oil.
83
259636
3760
artı 350 milyar fıçı petrol yaktığımızda salınmış olacak.
04:23
But at the current rate we will have burnt all of that in 12 years.
84
263916
6040
Şimdiki oranla tüm bunları zaten 12 yıl içinde yakmış olacağız.
04:29
We have got to find a way of leaving the vast majority of coal, oil and gas
85
269996
6640
Kömür, petrol ve gazın büyük çoğunluğunu yerin altında bırakacak
04:36
in the ground,
86
276676
1240
bir yol bulmalıyız,
04:37
even if it is in someone's interest to dig it or drill it up.
87
277956
4840
onu kazıp çıkarmak birilerinin menfaatine olsa dahi.
04:43
So what should we do?
88
283156
1840
Peki öyleyse ne yapmalıyız?
04:45
In one area, the answer is clear.
89
285796
2520
Bir bakıma cevap net.
04:48
Renewable is now a cheaper way to produce electricity than coal
90
288756
4480
Yenilenebilir enerji dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde
04:53
in almost all countries of the world,
91
293276
2760
elektrik üretmek için kömürden daha ucuz bir yol,
04:56
so we should build no more coal electricity plants,
92
296036
4080
öyleyse artık ne kömürlü elektrik santrali
05:00
no more coal mines.
93
300156
2280
ne de kömür madeni inşa etmeliyiz.
05:02
And we should not invest anything in the extension of existing coal mines.
94
302436
4680
Ve halihazırdaki kömür madenlerinin gelişmesine yönelik yatırım yapmamalıyız.
05:07
For gas and oil, it is a bit trickier.
95
307716
3040
Gaz ve petrol için ise durum biraz daha alengirli.
05:10
International Energy Agency suggests a distinction.
96
310796
3520
Uluslararası Enerji Kuruluşu bir fark öne sürüyor.
05:14
It says that we should invest nothing in exploration for
97
314836
4920
Diyor ki, yeni petrol ve gaz yataklarının keşfine
05:19
or production from new oil and gas fields,
98
319796
5160
veya buralardan yapılacak üretime hiç yatırım yapmamalıyız,
05:24
but that it’s OK to invest something
99
324956
2440
fakat zaten var olan yataklardan
05:27
to maintain production from existing fields.
100
327436
3480
üretim yapmaya onay verilebilir.
05:31
But there are some people who would challenge
101
331556
2120
Ama bazı insanlar var ki
05:33
the morality of that distinction,
102
333676
2840
bu ayrımın etikliğine itiraz edecekler
05:36
because if there's an absolute limit to how much gas we can safely burn,
103
336556
6080
çünkü eğer emniyetle çıkaracağımız bir gaz miktarı sınırı varsa,
05:42
it's not clear that squeezing a little bit more out of the North Sea
104
342636
4880
Kuzey Denizi’nden birazcık daha fazla çıkarmanın
05:47
is more acceptable than developing a new gas field
105
347556
3960
toplam nüfus birimi başına düşen emisyonu Amerika’nın küçücük bir kesmi olan
05:51
in an African country
106
351556
1840
bir Afrika ülkesinde
05:53
whose past cumulative per capita emissions
107
353396
2720
yeni gaz yatağı açmaktan daha kabul edilebilir olduğu
05:56
have been a tiny fraction of the UK's.
108
356156
3520
açıkça söylenemez.
06:00
We now have the technologies
109
360116
1920
Artık fosil yakıtlara olan gereksinimi
06:02
to dramatically reduce the demand for fossil fuels,
110
362076
3760
çarpıcı bir biçimde düşürecek teknolojilere sahibiz
06:05
and we should deploy them as rapidly as possible.
111
365836
2960
ve artık bunları olabildiğince çabuk yaygınlaştırmalıyız.
06:09
That means ensuring that electricity systems in every developed country
112
369316
5400
Bu da gelişmiş ülkelerde elektrik sistemlerinin teminiyle,
06:14
get to zero emissions by 2035 at the very latest
113
374756
4920
en son 2035′e kadar,
06:19
and ideally earlier, with no coal
114
379676
3200
tercihen daha erken, hiç kömür kullanmadan
06:22
and only a very, very small role for unabated gas.
115
382916
4600
ve sadece çok ufak bir miktar gazın yardımıyla
sıfır emisyonu sağlamak demek.
06:27
We should be aiming to reduce coal demand 90 percent by 2050,
116
387556
4920
Hedefimiz 2050 yılına kadar kömür talebini %90,
06:32
oil demand at least 75 percent
117
392516
3040
petrol talebini en az %75
06:35
and gas demand by well over 50 percent.
118
395596
3600
ve gaz talebini yüzde ellinin üzerinde düşürmek olmalı.
06:39
And we are running out of time to do it fast enough.
119
399236
2440
Ve bunu yeterince hızlı gerçekleştirmek için zamanımız tükeniyor.
06:42
LL: Those are some big reduction targets, and we need to meet them.
120
402836
3200
LL: Bunlar oldukça büyük indirgeme hedefleri ve bunları yerine getirmeliyiz.
06:46
But as we move there,
121
406636
1160
Fakat gidişatta, enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla
06:47
we'll still be using some fossil fuels to meet energy demands.
122
407836
3520
hala fosil yakıttan biraz yararlanıyor olacağız.
06:51
How do we do that while accelerating our transition to renewables?
123
411396
3640
Yenilenebilir enerjiye geçişe ivme verirken bunu nasıl yapacağız peki?
06:55
Some people think we can work with the fossil fuel industry
124
415076
2800
Bazıları fosil yakıt sanayisinin işleyebileceğini düşünüyor
06:57
and want to pressure it to do better.
125
417876
1960
ve düzelmek için baskılanmayı istiyorlar.
06:59
Others propose more radical departures.
126
419836
2560
Diğerleri daha keskin yenilikler öneriyor.
07:02
Here are a few opinions on this issue, starting with Jérôme Schmitt,
127
422436
3720
Jérôme Schmitt ile başlayarak, işte bu konudaki bazı fikirler,
07:06
a former oil industry executive who is now a senior fellow
128
426156
3120
kendisi eski petrol sanayii yetkilisi, şimdilerde Columbia Merkez
07:09
at the Columbia Center on Sustainable Investment.
129
429316
2480
sürdürülebilir yatırımda kıdemli bir kimse.
07:12
Jérôme Schmitt: I'm not aware of any net-zero scenario compliant
130
432956
4080
Jérôme Schmitt: Ben 2040 ya da 2050′ye kadar
07:17
with 1.5 degree or two degree
131
437076
2400
1.5-2 derece fark edip
07:19
that does not involve even a little bit of fossil fuel
132
439516
5920
en ufak bir fosil yakıt bile içermeyen
07:25
by 2040 or 2050,
133
445476
2280
bir net sıfır senaryosu bilmiyorum,
07:27
especially for the developing part of the world.
134
447756
3520
özellikle dünyanın gelişen kısımlarında.
07:31
Therefore, some people will need to have an all-in understanding
135
451996
5800
Bu sebeple insanların enerji sistemini
07:37
of the energy system
136
457836
2320
her yönüyle anlıyor olması
07:40
and be able to manage the complexity of producing
137
460196
3280
hem de müşteri ve ülkelere bir taraftan temiz enerji, diğer taraftan
07:43
and supplying to customers and to countries
138
463516
2720
gittikçe daha az fosil yakıt sağlamanın
07:46
clean energy on one side and less and less fossil fuel on the other side
139
466236
4480
karmaşıklığını yönetebilmesi gerek
07:50
and concentrate the fossil fuel supply and demand
140
470716
3520
ve fosil yakıt tedarik ve talebini
07:54
on the absolute necessary means and usage
141
474236
3840
mutlak gereklilik ve kullanımında yoğunlaştırmalı
07:58
and increase progressively the shift from one to the other.
142
478116
4840
ve ilerledikçe yönünü birinden diğerine çevirmeli.
08:02
Those who have the competency today to manage this complexity
143
482956
6600
Bugün bu zorluğu ve bilançosunu
08:09
and the balance sheet
144
489596
1200
yönetme yeterliği olanlar
08:10
is still the oil and gas industry,
145
490796
2880
hala daha petrol ve gaz endüstrisi konumundalar,
08:13
whether we like it or not.
146
493676
1520
sevseniz de sevmesenizde.
08:15
So I would take the oil and gas industry
147
495196
3920
Bu yüzden ben petrol ve gaz sanayisini
08:19
as an opportunity to go faster,
148
499116
3240
daha hızlı ilerlemek, onlarsız yapabileceğimizden
08:22
to make it right better than we would do it without them.
149
502396
4480
daha iyisini yapmak için bir fırsat olarak görüyorum.
08:27
But if it doesn't prove possible
150
507356
2280
Ama eğer ki mümkün olmazsa
08:29
because the oil and gas industry doesn't shift and doesn't adapt,
151
509636
3080
petrol ve gaz endüstrisi dönüşemeyip ve uyum sağlayamadığı için
08:32
we must do without.
152
512716
1240
onlarsız yapmalıyız.
08:33
Ramez Naam: Oil and gas companies have to realize --
153
513956
2880
Ramez Naam: Petrol ve gaz şirketleri fark etmeli --
08:36
they don't always, but they really should realize --
154
516876
2440
ki her zaman etmiyorlar, ama fark etmeliler ki --
08:39
the writing is on the wall.
155
519356
1320
tehlike çanları çalıyor.
08:40
We're spending close to twice as much on clean energy
156
520676
2960
Halihazırda fosil yakıt altyapısına harcadığımızın
08:43
as we are on fossil fuel infrastructure already,
157
523636
3400
iki katına yakınını şimdiden temiz enerjiye harcıyoruz,
08:47
and that gap is just going to widen and widen.
158
527036
2280
ve bu fark gittikçe genişleyecek.
08:49
So I think if we can pivot those companies, that industry,
159
529316
5240
Bu yüzden bence eğer o şirketleri, o endüstriyi
08:54
into working on a clean future, it's a good thing.
160
534596
3520
temiz bir gelecek üzerine çalışma ekseninde toplarsak bu iyi bir şey.
08:58
But we shouldn't have illusions that it's going to happen by itself.
161
538116
4280
Ama bunların kendiliğinden gerçekleşeceği hayaline kapılmamalıyız.
09:02
The pivot that has happened has been because companies have seen
162
542396
4520
Püf noktası, şirketlerin
09:06
that the future is clean.
163
546956
2640
geleceğin temiz olduğunu anlamaları.
09:09
And so a combination of continuing to push on policy,
164
549636
3080
Bu sebeple yönetimi baskılamaya devam,
09:12
on citizen advocacy
165
552716
2440
vatandaşın taraftarlığı
09:15
and on driving for the technologies that disrupt fossil fuels
166
555196
3560
ve fosil yakıtı yıkacak teknolojilerin yürütülmesi,
09:18
is what will cause those large, entrenched fossil fuel companies
167
558796
4120
o geniş, köklü fosil yakıt şirketlerinin temiz geleceği merkezine almasına
09:22
to pivot towards the clean future.
168
562956
2120
sebep olacak kombinasyondur.
09:25
Tzeporah Berman: We're living the last gasp of the fossil fuel industry,
169
565116
4360
Tzeporah Berman: Fosil yakıt sanayiinin en son nefesinde duruyoruz,
09:29
and they're doing everything they can to weaken climate policy
170
569476
3880
ve iklim politikasını zayıflatmak için ve pazarda kalmak için
09:33
and hold on to the market
171
573396
1560
ellerinden geleni yapıyorlar
09:34
because they know renewables are cheaper.
172
574956
2000
zira biliyorlar ki yenilenebilir daha ucuz.
09:36
MR: There was a great opportunity to move with all the skills
173
576956
3840
MR: Fosil yakıt sanayisinin yıllar boyu geliştirdiği becerileriyle
09:40
that the fossil fuel industry has built up over the years,
174
580796
2800
temiz enerjiye değişmesi için
09:43
convert over to clean energy.
175
583596
1920
müthiş bir fırsat vardı.
09:45
That would have been a wonderful moment.
176
585556
1920
Bu harika bir an olabilirdi.
09:47
If that had happened, things would be very different.
177
587476
2480
Eğer iş böyle olsaydı, durumlar farklı olabilirdi.
09:49
We don’t have the time now to get into a long, transition-y kind of discourse,
178
589996
3880
Şimdiyse çoğunun istediği gibi görünen o uzun, değişimvari
09:53
which is what most of them seem to want.
179
593916
1960
bir söyleme girmeye zamanımız yok.
09:55
They lack the urgency of now in their talk.
180
595876
3080
Konuşmalarında şimdinin aciliyeti geçmiyor.
09:59
DB: As you can see, there's a lot of skepticism
181
599756
2240
DB: Gördüğünüz gibi, geçmişteki aldatmacalarına
10:02
about the fossil fuel industry based on its history of deception.
182
602036
3600
istinaden fosil yakıt endüstrisine şüphecilikle yaklaşım bir hayli fazla.
10:06
Here's well-known climate activist Luisa Neubauer,
183
606116
2920
Karşınızda ünlü iklim aktivisti Luisa Neubauer,
10:09
urging us not to believe everything we hear.
184
609036
2440
her duyduğumuza kanmamamız için bizi uyarıyor.
10:12
Luisa Neubauer: People, for instance, call the climate crisis manmade.
185
612796
3400
Luisa Neubauer: Mesela insanlar, iklim krizine insan işi diyorlar.
10:16
And while there were indeed humans behind it,
186
616196
2120
Ve gerçekten arkasında insanlar olduğundan,
10:18
it's much less manmade and much more fossil-fuel-made.
187
618356
3960
çok daha az insan işi ve çok daha fazla fosil yakıt işi.
10:22
It's made possible by the exploitation of coal, oil and gas
188
622316
4760
Kömür, petrol ve gazın suistimaliyle ve arkasındaki
10:27
and the profit-driven economic systems behind it.
189
627116
3000
kar odaklı ekonomik yapı dolayısıyla mümkün kılındı.
10:30
Calling the climate crisis manmade implies it's an accident of human nature,
190
630156
5120
İklim krizine insan yapımı demek, onun insanın doğasından gelen bir kaza
10:35
whereas it's actually a relatively small group of people
191
635316
3640
olduğunu kastetmektir, esasen sebebin, görece küçük bir grup
10:38
and just a few places around the world:
192
638996
2760
ve dünya üzerindeki birkaç bölgeye ait olmasına rağmen:
10:41
the fossil fuel industries,
193
641756
1400
fosil yakıt sanayileri,
10:43
their marketing and their political supporters.
194
643196
2480
pazar alanları ve politik destekçileri.
10:46
The fossil fuel industry itself is also a powerhouse of fairy tales.
195
646156
4720
Fosil yakıt endüstrisinin kendisi de bir peri masalı fabrikası.
10:51
Fifty years ago,
196
651276
1280
Elli yıl önce,
10:52
they knew that their business would lead us into a climate disaster.
197
652556
4720
işlerinin bizi bir iklim felaketine götüreceğini biliyorlardı.
10:57
They denied their own climate science that they did themselves,
198
657636
6720
Kendi yarattıkları kendi iklim ilimlerini reddettiler
11:04
and by that,
199
664396
1560
ve dolayısıyla,
11:05
they stole our very first historic chance to act from us.
200
665996
4200
evrimsel açıdan kendi adımıza hareket etme şansımızı elimizden aldılar.
11:10
So now, for many lives, it's already too late.
201
670876
2880
Şimdi, pek çok yaşam için artık çok geç.
11:13
And this time they present themselves as part of the solution.
202
673796
3760
Şimdi de kendilerini çözümün bir parçası olarak gösteriyorlar.
11:18
They call it transition.
203
678756
2040
Adına da geçiş diyorlar.
11:20
They promise innovation, they speak of green growth.
204
680836
3680
Yeniliği vadediyorlar, çevre dostu gelişmeden bahsediyorlar.
11:24
And it sounds wonderful.
205
684556
1720
Bu kulağa harika geliyor.
11:26
It is powerful, too.
206
686596
1800
Aynı zamanda kudretli de.
11:28
I would like to believe that, too.
207
688436
1880
Buna ben de inanmak isterdim.
11:31
But I cannot.
208
691476
1120
Ama yapamam.
11:32
We do not have time for any more delay.
209
692636
3280
Hiçbir ilave gecikmeye vaktimiz yok.
11:36
So whoever tells us that they will just need some more time,
210
696396
4000
Bu yüzden ‘biraz daha fazla zamana ihtiyacımız var’ diyen hiçkimse,
11:40
does not understand the very basic logic of the crisis we are in.
211
700436
4240
içinde bulunduğumuz krizin temel mantığını anlamıyordur.
11:45
Back in Hamburg, when I was in school,
212
705316
1840
Ben geçmişte Hamburg’da okuldayken,
11:47
we could get 90 minutes to finish a math exam.
213
707156
3200
bir matematik sınavını bitirmemiz için 90 dakikamız olurdu.
11:50
The fossil fuel industry is, in a way, taking that very exam right now.
214
710876
3960
Fosil yakıt endüstrisi de bir bakıma şu anda o sınavı oluyor.
11:54
But instead of 90 minutes,
215
714876
1240
Ama 90 dakika yerine,
11:56
they tell us they will finish in nine years.
216
716156
2200
bize 9 yıl içinde bitireceklerini söylüyorlar.
11:59
Back in school,
217
719196
1160
Okuldayken
12:00
that attitude would have gotten me failing my assignments.
218
720396
2800
bu tutum benim ödevden kalmama neden olurdu.
12:03
If fossil fuel industries don't listen
219
723236
3200
Eğer fosil yakıt endüstrileri, insanlar ve bilim onlara
12:06
when people and science tell them to get out of fossil fuels,
220
726476
4840
fosil yakıta son vermelerini söylediklerinde onları dinlemiyorlarsa,
12:11
they should not be listened to
221
731356
2040
Onlar da bize, çözümün bir parçası
12:13
when they tell us more fairy tales about wanting to be part of the solution.
222
733396
4440
olmak istedikleri hakkındaki masalları anlattıklarında onları dinlememeliyiz.
12:17
If fossil fuel industries get to make the rules
223
737836
4080
Eğer bizim çaresizce ihtiyaç duyduğumuz
12:21
about the transition we so desperately need,
224
741956
4040
o geçişin kurallarını fosil yakıt endüstrileri koyacaksa
12:25
we will not get that transition.
225
745996
2360
o geçişi kabul etmiyoruz.
12:29
LL: The question
226
749676
1160
Fosil yakıtlarda
12:30
of whether there should be any new expansion of fossil fuels
227
750876
2840
yeni bir büyümeye gidilip gidilmemesi
12:33
is hotly contested,
228
753716
1160
sıkça tartışılıyor
12:34
and there are passionate points of view on both sides.
229
754876
2560
ve iki tarafta da muhteris bir bakış açısı var.
12:37
With a powerful perspective
230
757436
1360
İşte fosil yakıtların,
12:38
on the injustice of banning fossil fuels in developing countries,
231
758796
3560
gelişkin ülkelerde yasaklanmasının haksızlığı hususundaki
12:42
here's economist Vijaya Ramachandran.
232
762356
2320
keskin görüşüyle, ekonomist Vijaya Ramachandran.
12:45
VR: The average Nigerian consumes
233
765356
1880
VR: Ortalama bir Nijeryalı
12:47
about 133 kilowatt hours of electricity a year.
234
767236
4160
yılda yaklaşık 133 kilowatt saat elektrik tüketir.
12:51
What the average American consumes in four days.
235
771876
3120
Bu bir Amerikalının dört günde tükettiğine eşdeğer.
12:55
In Nepal, that number is 231 kilowatt hours.
236
775036
3680
Nepal’de bu sayı 231 kilowatt saat.
12:59
In Haiti, it's only 37.
237
779036
3080
Haiti’de yalnızca 37.
13:02
So what does all of this mean for real people?
238
782916
2800
Peki bu durum reelde insanlar için ne anlama geliyor?
13:06
It means that they might have a few lights at home or a small fan,
239
786636
4400
Evlerinde birkaç ışık ya da küçük bir vantilatöre sahip olduklarını, ancak
13:11
but no refrigerator, no water heater, no safe cookstove.
240
791076
4240
onların buzdolabı, su ısıtıcısı, emniyetli ocaklarının olmadığını ifade ediyor.
13:15
It means that poor people stay poor.
241
795716
2440
Bu fakir insanların fakir kaldığı anlamına geliyor.
13:20
Now let's look at climate change.
242
800716
2080
Hadi şimdi iklim değişikliğine göz atalım.
13:23
Poor people did not create the carbon emissions
243
803236
2800
Yoksul insanlar iklim değişikliğine sebep olan
13:26
that have caused climate change.
244
806076
2120
karbon emisyonlarına yol açmadı.
13:28
The 64 poorest countries in the world
245
808556
2360
Dünyadaki en fakir 64 ülke
13:30
account for less than five percent of annual carbon emissions.
246
810956
4320
karbon emisyonlarının yüzde beşinin daha azından sorumlu.
13:35
Even India, often perceived as a climate villain,
247
815916
4360
İklim düşmanı olarak algılanan Hindistan bile,
13:40
adds about seven percent.
248
820276
1760
yaklaşık yüzde yedi arttırıyor.
13:42
Poor people are not to blame.
249
822916
2040
Yoksul kesim kabahatli değil.
13:44
Germany's coal plants emit four times more carbon
250
824996
4040
Almanya’nın kömür yatakları, Pakistan, Özbekistan, Lao
13:49
than Pakistan, Uzbekistan, Lao and Bangladesh combined.
251
829076
4000
ve Bangladeş’in toplamından dört kat daha fazla karbon salgılıyor.
13:54
Yes, energy, poverty and climate change are intertwined,
252
834436
4040
Evet, enerji, yoksulluk ve iklim değişikliği iç içe geçik
13:58
but not in the way most people think.
253
838516
2400
ama çoğu insanın aklındaki gibi değil.
14:00
Most people think that poor countries need to moderate their energy use
254
840956
4280
Onlar, iklim değişikliğini yönetmek için, fakir kesmin enerji harcamasını
14:05
to address climate change.
255
845276
1720
azaltması gerektiğini düşünüyor.
14:07
The reality for poor people in these countries
256
847516
3400
Bu ülkelerde yaşayan insanların gerçekliği ise iklim değişikliğine
14:10
is that they need a lot more energy to adapt to climate change.
257
850916
4880
uyum sağlayabilmek için çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duymaları.
14:16
As natural disasters get worse,
258
856596
2040
Doğal afetler kötüye gittikçe,
14:18
they will need more concrete and steel
259
858636
2840
dirençli evler inşa etmek için
14:21
to build resilient homes and schools and roads.
260
861516
3680
daha fazla beton ve demire ihtiyaç duyacaklar.
14:25
As temperatures rise, they'll need air conditioning
261
865836
3520
Sıcaklık yükseldikçe, iklimlendirme sistemine
14:29
and cold storage for food and medicines.
262
869396
3440
ve yiyecekler, ilaçlar için soğuk hava deposuna ihtiyaç duyacaklar.
14:32
As droughts become more common,
263
872876
1960
Kuraklıklar yaygınlaştığında,
14:34
they'll need fertilizer, pumped irrigation, desalination.
264
874876
4040
gübreye, sulamaya, tuz giderme ekipmanına gereksinim duyacaklar.
14:39
All of these responses to climate change
265
879436
2680
İklim değişikliğinin tüm bu getirileri
14:42
are going to require a lot more energy.
266
882116
2880
daha fazla enerjiyi icap ettirecek.
14:47
So the good news
267
887076
1480
İyi habere gelirsek
14:48
is that we don't need to fear this high-energy future for poor people.
268
888556
3880
yoksul insanların bu yüksek enerji temelli geleceğinden korkmamıza gerek yok.
14:52
All of this energy that they will likely need
269
892956
2600
İhtiyaç duyacakları tüm bu enerji
14:55
will come from low-carbon sources to a great extent.
270
895556
3760
büyük ölçüde düşük karbonlu kaynaklardan gelecek.
14:59
The abundance of wind, solar,
271
899356
2480
Afrika ve Asyadaki rüzgar, güneş
15:01
geothermal and hydropower in Africa and Asia
272
901876
4000
jeotermal ve su gücü bolluğu
15:05
means that a lot of the energy that we are going to see
273
905916
2600
göreceğimiz pek çok enerjinin, karbon emisyonunu
15:08
will not likely increase carbon emissions very much.
274
908516
2800
çok arttırmasının olası olmadığını gösteriyor.
15:11
So how can the US and Europe be smarter about ending energy poverty
275
911356
4600
O halde İngiltere ve Avrupa enerji açlığını bitirmede ve iklim değişikliğine
15:15
and addressing climate change?
276
915956
2320
yön vermede nasıl daha akıllı olabiliyor?
15:18
First of all, this rich-world hypocrisy
277
918316
3040
Öncelikle bu fosil yakıt için ’hep bana’cılık türünden
15:21
of more fossil fuels for me, but not for thee, must end.
278
921396
4800
zengin dünya ikiyüzlülüğü sona ermeli.
15:26
Governments in poor countries must be able to pursue a range of energy sources.
279
926236
5480
Fakir ülkelerin hükümetleri çok çeşitli enerji kaynaklarının ardına düşebilmeli.
15:31
Renewables will likely be the lion's share,
280
931756
2960
Yenilenebilir kaynakların aslan payı olması kuvvetle muhtemel,
15:34
but there will be some fossil fuels in the mix.
281
934716
2520
ama işin içinde biraz fosil yakıt da olacak.
15:37
Natural gas, for example, is abundant in Africa.
282
937276
3600
Örneğin Afrika’da doğal gaz gani.
15:40
Natural gas has powered the energy transition in the United States.
283
940916
4000
Doğal gaz Amerika’da enerji geçişinde iktidarda.
15:45
Natural gas can fuel power plants.
284
945276
2840
Doğal gaz elektrik santrallerine yakıt olabilir.
15:48
It is one of the best feedstocks for producing fertilizer,
285
948116
3560
Gübre üretiminde en iyi hammaddelerden biri
15:51
and it is one of the safer and cleaner cooking fuels
286
951716
3960
ve yoksul ülkelerdeki kadınlar için en güvenli ve temiz
15:55
for women in poor countries.
287
955716
2080
pişirme yakıtı.
15:57
Renewables can be paired with natural gas
288
957836
3240
Yenilenebilir kaynaklar düşük karbonlu enerji kaynaklarının
16:01
to increase the share of low-carbon energy sources.
289
961076
4000
payını arttırmak için doğal gaz ile ittifak yapabilir.
16:05
No country, not the US, not the UK, not in Europe, not China,
290
965116
5240
Hiçbir ülke, ne Amerika, ne İngiltere, ne Avrupa, ne de Çin
16:10
has developed without fossil fuels.
291
970396
2560
fosil yakıtsız kalkınmadı.
16:12
The United States has recently passed historically large investments
292
972996
3840
Amerika şu aralar kendi iç enerji geçişine gerçekçi bir biçimde yaklaşarak
16:16
in clean energy,
293
976876
1440
hem temiz enerji üzerine,
16:18
but also in some fossil fuels,
294
978356
1880
hem de ayrıca fosil yakıtlar üzerine,
16:20
taking a very practical approach to its domestic energy transition.
295
980236
4120
tarihsel açıdan çok büyük yatırımlara onay verdi.
16:24
The United States and other rich countries
296
984356
2120
Amerika ve diğer varlıklı ülkeler
16:26
should take that same practical approach
297
986516
2880
yoksul ülkelere enerji projesi fonlama konusunda
16:29
when it comes to funding energy projects in poor countries.
298
989436
3720
aynı pratik tutumu göstermeliler.
16:33
Let's not impose unnecessary and unjust restrictions
299
993596
4400
İklim değişikliğinden en az sorumlu olanlara
16:37
on those who are least responsible for climate change.
300
997996
3200
gereksiz ve haksız kısıtlamalar dayatmayalım.
16:42
LL: If the lion's share of new energy production
301
1002476
2280
LL: Eğer gelişen dünyada yeni enerji üretiminin
16:44
in the developing world will be renewables,
302
1004796
2000
aslan payı yenilenebilirlerin olacaksa
16:46
a lot of new financing is going to be needed.
303
1006796
2520
çok fazla yeni finansa gereksinim duyulacak.
16:49
Here's Rebekah Shirley of the World Resources Institute
304
1009716
2880
Dünya Kaynakları Enstitüsünden Rebeka Shirley bunun neden
16:52
on why that's not happening yet.
305
1012596
2200
henüz gerçekleşmediğine ilişkin konuşuyor.
16:56
RS: Africa is perhaps the continent that needs least convincing
306
1016156
4480
RS: Afrika, sağlık, geçim ve ekonomi için temiz enerji imkanları
17:00
about the clean energy opportunity for health, livelihoods and economy.
307
1020636
4400
konusunda belki de ikna edilmeye en az ihtiyaç duyan kıta.
17:06
As the fastest-growing, yet least electrified continent on the globe,
308
1026156
3960
Dünyanın en hızlı büyüyen ancak en az elektriğe sahip kıtası
17:10
most in need of power systems that can help fortify
309
1030156
3240
hem bol fosil hem de yenilenebilir enerji kaynaklarıyla,
17:13
against the onslaught of climate shocks
310
1033436
2040
onları inşa etmek için iklim şoklarının
17:15
with both abundant fossil and renewable energy resources
311
1035516
3120
darbesine karşı güçlenmeye yardımcı olabilecek güç sistemlerine
17:18
to build them,
312
1038636
1320
en çok ihtiyaç duyan,
17:19
Africa's energy transitions
313
1039996
1440
Afrika’nın enerji geçişleri
17:21
and how to dissuade the use of fossil fuels
314
1041476
2360
ve fosil yakıt kullanımının nasıl caydırılacağı
17:23
have become an intense international debate.
315
1043876
2800
yoğun bir uluslararası tartışma haline geldi.
17:26
Many sub-Saharan African countries already rely on low-carbon resources.
316
1046716
4200
Birçok Sahra altı Afrika ülkesi şimdiden düşük karbonlu kaynaklara bel bağladı.
17:31
Kenya, where I live,
317
1051356
1680
Yaşadığım yer olan Kenya,
17:33
generates 90 percent of its power from renewables like geothermal
318
1053076
3360
enerjisinin yüzde 90′ını jeotermal ve hidrogüç gibi yenilenebilir
17:36
and hydropower.
319
1056476
1480
kaynaklardan üretiyor.
17:38
Even in West Africa,
320
1058276
1200
Yenilenebilirlerin oranı
17:39
where renewable shares tend to be lower,
321
1059516
2000
düşük olan Batı Afrika’da bile,
17:41
countries like Ghana generate over a third of their power
322
1061556
3640
Ghana gibi ülkeler güçlerinin üçte birden fazlasını
17:45
from renewable energy resources.
323
1065236
2040
yenilenebilir kaynaklardan üretiyor.
17:47
And countries like Namibia are at the forefront of innovation
324
1067676
3280
Namibia gibi ülkeler temiz yakıt ve hidrojen üzerine yeniliklerin
17:50
on clean fuels like green hydrogen.
325
1070996
1960
lideri konumundalar.
17:53
Couple all of that with housing one of the world's largest carbon sinks,
326
1073916
4240
Bunların hepsini dünyanın en geniş karbon yutağına ev sahipliği yaparak birleştiren
17:58
the Congo Basin,
327
1078196
1520
Kongo Havzası
17:59
and sub-Saharan Africa is consistently recognized
328
1079756
2440
ve Sahra altı Afrikanın, küresel karbonsuzlaştırma
18:02
as pulling more than its fair share of the global decarbonization effort.
329
1082236
3520
uğraşısında, payına düşenden fazlasını üstlendiği mütemadiyen biliniyor.
18:06
So if the need is urgent and if the resources are bountiful,
330
1086716
3480
Öyleyse ihtiyaç acil ve kaynaklar bolsa
18:10
then why are we still so far away from this clean-energy future for Africa?
331
1090236
3680
neden hala Afrika için bu temiz enerji geleceğinden çok uzağız?
18:14
And what I've learned is that though the world loves to remind Africa
332
1094876
3480
Öğrendiğim bir şey varsa o da dünya Afrika’ya engin temiz enerji
18:18
about its vast clean-energy potential,
333
1098396
2760
potansiyelini hatırlatmayı çok sevmesine rağmen,
18:21
the financial flows to deliver that potential
334
1101156
2440
bu potansiyeli ortaya çıkaracak finansal akım
18:23
remain troublingly scarce.
335
1103596
2000
tedirgin edici bir şekilde kıt.
18:27
Projects and businesses incur a number of hidden compounding costs and premiums.
336
1107356
5520
Proje ve işler çok sayıda gizli bileşik masraf ve primi beraberinde getiriyor.
18:32
Like the risk perception premium.
337
1112876
2080
Örneğin risk algısı primi gibi.
18:35
Or the "paying back your US dollar loan
338
1115796
2720
Ya da “ABD doları üzerinden aldığınız kredinizi sürekli
18:38
in a constantly depreciating local currency" premium.
339
1118516
2880
değer kaybeden yerel para biriminde geri ödeme” primi.
18:42
Or the "expected to deliver conventionally high rates of return
340
1122556
4400
Ya da “günde bir dolardan az kazanan müşterilerden elde ettiğiniz
18:46
while raising your revenues from customers
341
1126996
2040
hasılatınızı arttırırken, karşılığında
18:49
that earn less than a dollar a day" premium.
342
1129036
2800
tatmin edici yüksek faizler bekleme” primi.
18:53
So international finance markets are not appetized,
343
1133196
2920
Bu yüzden uluslararası pazarlar iştahlı değiller,
18:56
and financial flows here remain a trickle
344
1136156
2200
ve finansal akım kuyruktaki
18:58
despite a pipeline of ready projects.
345
1138396
2200
hazır projelere rağmen damlalarla sınırlı.
19:01
In fact, though 17 percent of the global population
346
1141076
3280
Doğrusu küresel popülasyonun yüzde 17′si
19:04
and almost 90 percent of those still without access to basic energy,
347
1144396
3840
ve hala temel enerjiye erişimsiz yüzde 90′ına rağmen
19:08
today Africa accounts for a mere two percent
348
1148236
4120
bugün Afrika temiz enerji finansının
19:12
of global clean-energy finance.
349
1152356
1800
sadece yüzde ikisini oluşturuyor.
19:14
From this perspective, we can see a key missing ingredient:
350
1154196
3640
Bu açıdan kilit bir eksik unsur görebilmekteyiz:
19:18
international cooperation
351
1158236
2040
Afrika’ın son derece ihtiyaç duyduğu
19:20
to deliver the finance flows that Africa sorely needs.
352
1160316
3240
finansal akımı temin etmek.
19:23
Because there’s so much potential waiting right at the cusp.
353
1163556
2920
Çünkü topun ağzında bekleyen çok yoğun bir potansiyel var.
19:26
If local enterprise had access to long-term, low-cost financing,
354
1166876
4560
Yerli girişimin çantada keklik sayılan toplumun diğer kesimlerinden emsalleri
19:31
like their counterparts in other regions of the world
355
1171476
2480
gibi uzun vadeli, düşük maliyetli bir parasal desteğe
19:33
can simply take for granted,
356
1173996
1600
erişimi olsaydı,
19:35
then Africa's clean-energy future would build itself.
357
1175636
2760
Afrika’nın temiz enerji geleceği kendini oluşturabilirdi.
19:39
HM: A lot of renewables technology already exists.
358
1179756
2360
HM: Çokça yenilenebilir teknolojisi zaten mevcut.
19:42
The finance flows, especially to, you know, lower-emission countries
359
1182116
4000
Ama özellikle, bilirsiniz, düşük emisyonlu ülkelere
19:46
don't exist.
360
1186156
1200
finansal akım yok.
19:47
These are the countries that need to grow and growth needs energy.
361
1187356
4200
Bu ülkeler büyümeye ihtiyaç duyan ülkeler ve büyüme enerji gerektirir.
19:51
That energy does not have to come from fossil fuels.
362
1191556
2560
Bu enerji fosil yakıtlardan sağlanmak zorunda değil
19:54
CA: We often speak with the acceptance of this tautology
363
1194156
3200
CA: Şu ana dek hiçbir ülkenin fosil yakıt kullanmadan gelişmediği
19:57
that no country has ever developed without the use of fossil fuels.
364
1197396
3760
totolojisinin kabulüyle konuşup dururuz.
20:01
But that's not the whole truth, right?
365
1201156
1880
Ama bu tüm gerçek değil, değil mi?
20:03
The whole truth is
366
1203076
1120
Tüm gerçek
20:04
that no country has developed without the use of fossil fuels yet.
367
1204236
3520
şu ana kadar henüz hiçbir ülke fosil yakıt kullanmadan gelişmedi.
20:07
LT: You have to really invest in the future
368
1207756
3360
LT: Bu düşük gelirli ülkelerin geleceğine
20:11
of these low-income countries.
369
1211156
1560
cidden yatırım yapmalısın.
20:12
And access to energy,
370
1212756
2240
Ve enerjiye erişim,
20:15
really looking at the poorest households in all the region
371
1215036
3680
bölgedeki en fakir hanelere bakıldığında
20:18
is really an important thing.
372
1218756
1400
gerçekten önemli bir şey.
20:20
If not, the transition will always appear very unfair.
373
1220196
3920
Gerçekleşmezse, geçiş hep adaletsiz meydana gelecek.
20:24
MR: The World Bank hasn't been doing enough
374
1224156
2000
MR: Dünya Bankası özel sektör
20:26
to provide that more concessional finance
375
1226196
2760
finansmanlığını gerektiren imtiyazlı sermayeyi
20:28
that brings in private-sector financing and that, you know,
376
1228996
3360
sağlamak için yeterince uğraşmıyor ve, bilirsiniz,
20:32
really looks at what are the projects that are ready for investment
377
1232396
4160
yatırıma hazır olan projelere bakıyor
20:36
and takes risks because it's really important to have a sense
378
1236596
5960
ve risk alıyor çünkü Afrika’nın temiz enerjiyi sürdüren
20:42
that Africa is part of the clean energy going forward.
379
1242556
3840
yanının olduğuna dair bir sezinin olması gerçekten önemli.
20:47
LL: Global finance isn't flowing at scale where it's needed most.
380
1247116
3720
LL: Global finans en ihtiyaç duyulan yerde istenilen ölçüde akmıyor.
20:50
How do we change that?
381
1250836
1360
Bunu nasıl değiştiririz?
20:52
Here's Zoë Knight of the HSBC Center for Sustainable Finance
382
1252196
3520
Bankaların üstlenebileceği iki başlıca rolden bahsetmek üzere
20:55
to explain two major roles that banks could play.
383
1255756
2880
Sürdürülebilir Finans Merkezi HSBC’den Zoë Knight karşınızda.
20:59
ZK: So the most immediate, pressing task that we have
384
1259316
4840
ZK: En önemli ve vaktin dar olduğu görev
21:04
is to finance the transition, right?
385
1264196
2200
geçiş için finans bulmak değil mi?
21:07
And banks are mission-critical to making that happen.
386
1267396
3480
Bankalar bunu gerçekleştirmek için kritik rol oynuyor.
21:11
And the reason for that is because we have two very powerful levers.
387
1271236
4520
Ve bunun sebebi ise bizim iki çok güçlü aracımızın olması.
21:16
The first is really to take environmental impact into account
388
1276076
4360
Birincisi yapacağımız yatırım kararlarında, çevresel etkiyi
21:20
in the financing decisions that we take,
389
1280476
2400
gerçekten hesaba katmamız
21:22
and we're working on that.
390
1282876
1720
ve bunun üzerinde çalışıyoruz.
21:24
And the second is to really actively engage
391
1284596
4120
İkincisi ise yatırım yapacağımız hükümetlerle,
21:28
with the governments that we finance,
392
1288756
1840
devlet firmalarıyla aktif olarak
21:30
the state-owned corporates that we finance
393
1290636
2760
sıkı bağlar kurmak,
21:33
and really work through how they can deliver their transition plan.
394
1293436
3920
ve geçiş planlamalarını nasıl yürüttüklerini detaylı incelememiz.
21:37
So if we think about the next 10 to 15 years,
395
1297396
3920
Bu yüzden gelecek 10-15 seneyi düşündüğümüzde
21:41
the industrial landscape is going to look very different than it does from today,
396
1301316
4800
endüstriyel manzara bugünkünden çok daha farklı görünecek,
21:46
particularly in the case of energy.
397
1306156
2360
özellikle de enerji davasında.
21:48
And we know that that's taking trillions of investment to make the shift.
398
1308956
5160
Ve biliyoruz ki bu değişimleri başarmak trilyonluk yatırımlarla oluyor.
21:54
We need a trillion per year by the end of the decade
399
1314436
3400
Net sıfır yolunda olma benzerliğinin yarısına sahip olmak için
21:57
to have half a semblance of being on track for net zero.
400
1317876
2920
on yılın sonuna kadar her sene için üç trilyona ihtiyaç var.
22:00
And let me be clear,
401
1320836
1680
Açık olma gerekirse
22:02
one of the things that the financial system absolutely has to do
402
1322556
3640
finansal sistemin kesinlikle yapması gereken şeylerden biri de
22:06
is enable a science-aligned phase down of the financing of fossil fuels.
403
1326236
5040
fosil yakıtları bilim temelli olarak aşamalı şekilde azaltmayı sağlamaktır.
22:11
We have to do that.
404
1331276
1440
Bunu yapmamız lazım.
22:13
But equally,
405
1333156
1320
Ama aynı derecede
22:14
we need to channel the capital
406
1334516
3280
iyi amaca hizmet etmek için
22:17
that is being generated from the oil and gas industry
407
1337836
2480
petrol ve gaz sanayisinden ortaya çıkan
22:20
for good purpose
408
1340356
1400
sermayeyi de yöneltmeliyiz
22:21
because we need the know-how of the sector
409
1341756
4160
çünkü sektörün teknik bilgisine ihtiyacımız var
22:25
and we need to make capital move in a way that's necessary.
410
1345916
4280
ve zorunlu olduğu noktada sermaye hareketi yapmalıyız.
22:30
So think about this.
411
1350236
2080
Bir düşünün.
22:32
The International Monetary Fund has just estimated
412
1352356
3680
Uluslararası Para Fonu, Ortadoğu petrol ve gaz şirketlerinin
22:36
that the Middle East oil and gas companies will generate
413
1356036
3200
gelecek dört yılda marjinal bir 1.3 trilyon
22:39
an incremental 1.3 trillion [dollars] in revenues over the next four years.
414
1359276
5680
doğuracağını tahmin ediyor.
22:45
The banks and financiers can help move that money into renewables
415
1365596
6720
Bankalar ve finansörler bu parayı net sıfır arzusuna çok daha hızlı
22:52
in a way that will make us achieve the net-zero ambition much, much faster.
416
1372356
6960
ulaşabilecek bir biçimde yenilenebilir kaynaklara yöneltmeye yardım edebilirler.
22:59
DB: In any discussion on this topic,
417
1379836
1720
DB: Bu konudaki her tartışmada
23:01
it's easy to get lost in the argument or focus entirely on the end goal.
418
1381596
3920
tartışma içinde kaybolmak ya da tümüyle nihai hedefe odaklanmak çok kolaydır.
23:05
What's also critical is that we need more planning
419
1385556
2360
Diğer bir ciddi husus fosil yakıtlardan bizi hızla
23:07
to get us off fossil fuels rapidly
420
1387916
2200
ve enerji geçişindeki
23:10
and without major disruptions that might undermine confidence
421
1390156
2960
güveni sarsan aksaklıklar olmadan kurtarmak için
23:13
in the energy transition itself.
422
1393156
2080
daha fazla planlamaya ihtiyaç duymamız.
23:15
Here’s engineer and environmental sociologist Emily Grubert.
423
1395276
3880
İşte mühendis ve çevre sosyoloğu Emily Grubert.
23:19
EG: If we succeed at reaching international climate goals,
424
1399836
2760
EG: Uluslararası iklim hedeflerine ulaşmayı başarırsak,
23:22
the fossil fuel infrastructure systems
425
1402636
1840
küresel enerji tüketiminin
23:24
that support about 80 percent of global energy consumption
426
1404476
2840
yaklaşık yüzde 80′ini ayakta tutan fosil yakıt altyapısının
23:27
will mostly, if not entirely, retire over the next few decades.
427
1407356
4920
gelecek on yıl içinde, tamamen olmasa da çoğunlukla vadesi dolacak.
23:32
What I'm talking about is big infrastructure
428
1412276
2880
Bahsettiğim santraller ve rafineriler gibi
23:35
like power plants and refineries,
429
1415196
2400
büyük bir altyapı,
23:37
but it's also things like gas stations and people's cars,
430
1417596
3680
ama aynı zamanda akaryakıt istasyonu
23:41
stoves and furnaces.
431
1421316
2320
ve araçlar, ocaklar ve fırınlar da dahil.
23:43
Fossil fuel infrastructure is a complex network
432
1423636
2320
Fosil yakıt altyapısı, iklim değişikliği kaynaklı
23:45
of high-hazard industries
433
1425996
1200
acil durumlarda
23:47
that need to be able to continue to operate safely
434
1427236
2760
kullanılmak üzere olanlar da dahil yeni sistem tamamen
23:50
until the new system is completely ready to take over,
435
1430036
3120
devralana kadar emniyetle işlemeye devam etmesi gereken
23:53
including during emergencies complicated by climate change.
436
1433196
3680
yüksek tehlike endüstrilerinin karmaşık bir şebekesi.
23:56
Just letting these systems go away would be deeply disruptive and hazardous.
437
1436916
4560
Bu sistemlerin öylece gidişine izin vermek fazlasıyla yıkıcı ve tehlikeli olur.
24:01
We'd expect disproportionate harm to overburdened
438
1441956
2400
Hızla yükselen fiyatlardan,
iptal edilen iyileştirme planlarından
24:04
and underserved communities
439
1444396
1360
24:05
who can't opt out from skyrocketing prices,
440
1445756
2760
ve enerji hizmetlerine azalan erişimden çekilmeyen aşırı
24:08
abandoned remediation plans
441
1448516
1840
aşırı sorumluluk yüklenmiş ve yetersiz
24:10
and declining access to energy services.
442
1450396
2800
hizmet alan ülkelere orantısız zarar bekleriz.
24:13
This means ongoing fossil expenditures
443
1453236
2520
Bu demek oluyor ki sonu gelmeyen fosil harcamalarına
24:15
and a reliance on highly-trained workers
444
1455796
2040
ve ömürleri kariyerlerine yetmeyecek olan
24:17
in industries that might not outlast their careers --
445
1457876
3000
iyi eğitimli çalışanlara bel bağladık
24:20
with a simultaneous focus on phasing out these same industries
446
1460916
2920
ve eşzamanlı olarak iklim değişikliği ve diğer çevre kıyımlarına
24:23
as quickly as possible
447
1463876
1200
son vermek üzere
24:25
to address climate change
448
1465076
1200
bu endüstrilerden
24:26
and a host of other environmental injustices.
449
1466316
3320
olabildiğince hızlı kurtulmaya odaklanmalıyız.
24:29
This is why we need to plan.
450
1469636
2160
Neden plan yapmamız gerektiğinin sebebi bu.
24:32
And right now, there's basically nowhere in the world
451
1472316
2640
Şu anda dünya üzerinde, fosil yakıttan
24:34
where these urgently needed plans for phasing out the fossil system
452
1474996
3160
temiz enerji sistemlerine aşamalı geçmeyi sağlayan
24:38
while phasing in the clean energy system exist.
453
1478196
3000
bu ivedi planların var olduğu hiçbir ülke yok.
24:42
When we talk about climate goals, the question I like to ask is:
454
1482716
3040
İklim hedeflerini konuşurken sormayı sevdiğim soru şu:
24:45
If we actually believed we were going to succeed,
455
1485796
3880
Gerçekten başaracağımıza inansaydık
24:49
what would we need to be doing right now?
456
1489716
2240
şu anda ne yapmamız gerekirdi?
24:51
One strategy here is to set deadlines for fossil asset retirements.
457
1491996
4360
Fosil yakıt varlığından geri çekilme stratejilerden biri, son mühlet koymaktır.
24:57
Ample notice, say, a decade, gives communities enough time
458
1497156
3240
Birçok bildiri, plan yapmak ve uygulamak için on yıllık
25:00
to create and implement plans,
459
1500396
2200
bir sürenin topluma yeterli müddet sağladığını
25:02
and a legislated end date gives people enough confidence
460
1502636
2640
ve yasal bir bitiş tarihi olmasının insanlara yoğun
25:05
to commit to what can be an intense process.
461
1505276
2920
bir süreci üstlenmek için güven verdiğini söylüyor.
25:09
I showed that in the United States,
462
1509036
1720
Amerika’da, başkan Biden’ın
25:10
requiring all fossil fuel-fired power generators to close by 2035,
463
1510756
4160
enerji iş kolu dekarbonizasyon hedefi adı altındaki fosil yakıt kullanan
25:14
which is President Biden's power sector decarbonization target,
464
1514956
2960
tüm güç jeneratörlerinin 2035′e kadar kapatılması olayı,
25:17
would actually allow the large majority of them
465
1517956
2200
hedeflerin büyük çoğunluğunun tipik bir ömrü
25:20
to meet or exceed a typical lifespan,
466
1520156
2320
karşılaması veya onu geçmesine imkan vererek,
25:22
potentially giving communities some confidence
467
1522516
2160
bu vade sonlarıyla başa çıkılabileceğini
25:24
that these deadlines are manageable.
468
1524676
1720
göstererek, toplumlara güven veriyor.
25:26
That is what earns and maintains trust.
469
1526436
3240
Güven kazanan ve güveni sağlayan işte bu.
25:29
Not far-off emissions targets with vague implementation plans.
470
1529676
3720
Belirsiz yürütme planları olan hayalperest emisyon hedefleri değil.
25:33
The alternative of unplanned transitions is unacceptable
471
1533436
3200
Planlanmamış geçiş alternatifleri kabul edilebilir değil
25:36
but common.
472
1536676
1240
fakat yaygın.
25:38
Planning the transition is an ethical responsibility that takes time
473
1538356
3440
Geçişi planlamak zaman alan etik bir sorumluluk
25:41
but also creates opportunities to implement a just
474
1541836
2680
ama aynı zamanda geçmişin zararlarını düzelten
25:44
and sustainable future
475
1544556
1160
adil ve sürdürülebilir
25:45
that corrects the harms of the past.
476
1545756
2160
bir gelecek için fırsatlar yaratmakta.
25:48
Collaboration and a laser-like focus
477
1548516
2560
Bu geçişi başarmak için
25:51
on ensuring people have what we need to succeed through this transition
478
1551116
3520
ihtiyacımız olanı sağlamamızdaki işbirliği ve keskin odak
25:54
will be critical,
479
1554636
1200
kritik olacak,
25:55
particularly as the transition collides with climate tragedies.
480
1555836
3240
özellikle geçiş iklim trajedileriyle ters düştüğünde.
25:59
What would we do now if we believed we'd succeed?
481
1559756
3680
Başaracağımıza inansaydık şu anda ne yapıyor olurduk?
26:04
Manish Bhardwaj: Emily Grubert said something which I'm going to,
482
1564516
3400
Manish Bhardwaj: Emily Grubert kullanacağım
26:07
really sort of, take away, maybe even teach:
483
1567916
2760
belki de öğreteceğim bir şey söyledi.
26:10
that plans build trust.
484
1570716
2000
planlar güven yaratır.
26:12
Promises, you may not believe mine,
485
1572716
1760
Vaatler, siz benimkine inanmazsınız,
26:14
I might not believe yours,
486
1574476
1320
ben sizinkine inanmam,
26:15
but if we put something down,
487
1575836
2040
ama eğer ortaya bir şey koyarsak,
26:17
this is what we are going to do year after year,
488
1577876
2560
yıldan yıla yapacağımız şey bu,
26:20
then I think that can build trust.
489
1580476
1640
işte o zaman güven oluşturulur.
26:22
I think that's just a beautiful thing that I'm carrying away from her.
490
1582116
4200
Bence bu ondan alıp taşıdığım güzel bir şey.
26:27
LL: Emily challenged us to act like we're going to succeed.
491
1587556
3280
LL: Emily başaracağız gibi davranmamız için bize meydan okudu.
26:30
Ramez Naam, a technologist and entrepreneur,
492
1590876
2120
Bir teknolog ve girişimci olan Ramez Naam,
26:33
believes we have a real shot at it.
493
1593036
1840
bunda bir şansımız olduğuna inanıyor.
26:34
Renewables are plummeting in price,
494
1594916
1720
Yenilenebilirler fiyatta düşüşte
26:36
and there's opportunity to increase their share around the world
495
1596636
3040
ve eğer gelişimin önünü kesmezsek dünyada bu kaynakların
26:39
if we get out of the way of progress.
496
1599676
2000
payını arttırmamız için bir şans var.
26:41
Here's some of his talk.
497
1601716
1400
İşte konuşmasından bir bölüm.
26:44
RN: Clean energy will win on cost definitively,
498
1604196
5520
RN: Temiz enerji fiyatta tam olarak kazanacak,
26:49
but only if we get out of the way and allow it to be built.
499
1609716
6080
ama sadece önünü açar ve yapılanmasına izin verirsek.
26:55
Let's focus on that first point.
500
1615836
2240
Hadi bu ilk husus üstünde duralım.
26:58
Let's look at the cost of clean energy technology.
501
1618076
3480
Hadi temiz enerji teknolojisinin masrafına bakalım.
27:01
In 1975,
502
1621596
2120
1975′te
27:03
if you were buying a solar panel per watt of power that it produced,
503
1623756
5160
bir güneş paneli alıyor olsaydınız ürettiği her güç watt için
27:08
it would cost you 100 US dollars.
504
1628916
3600
100 dolar ödeyecektiniz.
27:12
By 2020,
505
1632516
1760
2020′de
27:14
that cost had declined to 20 cents per watt of power.
506
1634316
6000
ücret her watt için 20 cent düştü.
27:20
That's a 500-fold decline.
507
1640356
3720
Bu 500 katlık bir düşüş.
27:24
This is unlike anything else ever seen in energy.
508
1644116
4200
Bu enerji alanında şu ana dek görülmüş hiçbir şeye benzemiyor.
27:28
It is unlike anything else ever seen in physical infrastructure.
509
1648356
6240
Bu fiziksel altyapıdaki hiçbir şeye benzemiyor.
27:34
And it continues today,
510
1654636
2640
Ve günümüzde devam ediyor,
27:37
and it is likely to continue for decades to come.
511
1657316
4000
ve on yıllar boyu devam etmesi muhtemel.
27:41
Now, this has surprised the leading experts on clean energy
512
1661996
6000
Bu temiz enerjideki lider uzmanları
27:48
and even the biggest optimists on the future of clean energy.
513
1668036
3800
ve hatta temiz enerji geleceğinde en iyimser düşünenleri bile şaşırttı.
27:51
We've seen the cost of batteries that power our electric vehicles
514
1671876
5520
Elektrikli araçlarımıza güç veren bataryaların fiyatını gördük
27:57
and grid energy storage
515
1677436
1920
ve enerji şebeke deposu
27:59
drop at the same pace or faster than the pace of solar.
516
1679396
4480
güneş enerjisiyle aynı süratte ya da belki daha hızlı düştü.
28:03
And we are just at the very beginning
517
1683916
3120
Endüstriye enerji sağlayan
28:07
of an exponential cost decline
518
1687076
2160
hidrojen ve diğer yakıtları oluşturmak,
28:09
in the cost of using clean electricity
519
1689276
2480
şebekede hafta ve ay boyu
28:11
to make hydrogen and other fuels
520
1691796
2680
yetecek birikimi yapmak,
28:14
that we can use to power industry,
521
1694516
2200
havacılık, ulaştırma gibi alanlarda
28:16
to provide weeks or months of storage on the grid
522
1696716
3360
yakıt sağlamak amacıyla temiz enerji kullanımında,
28:20
and to provide fuels we can use for aviation,
523
1700116
3640
üst düzey bir maliyet düşüşünün
28:23
for shipping and so on.
524
1703756
1920
henüz başındayız.
28:25
Clean energy technologies are technologies,
525
1705716
3960
Temiz enerji teknolojileri de teknolojilerdir
28:29
and they drop in cost like technology.
526
1709716
3160
ve her teknoloji gibi fiyatı düşmekte.
28:32
As they are scaled, they come down in price.
527
1712916
3040
Geliştiği için pahası azalmaktadır.
28:35
Meanwhile, fossil fuels are commodities,
528
1715996
3280
Bu arada fosil yakıtlar değerli ürünlerdir
28:39
and fossil fuel prices fluctuate over time.
529
1719316
4000
ve fiyatları zaman içinde dalgalanmakta.
28:43
But there's two barriers I want to talk about in particular,
530
1723316
4240
Ama özellikle bahsetmek istediğim iki bariyer var,
28:47
which are the reluctance to build --
531
1727596
2840
bunlar, inşa etmedeki isteksizlik
28:50
not in my backyard --
532
1730436
1960
-arka bahçemden bahsetmiyorum-
28:52
and the challenges with permitting.
533
1732436
2720
ve izin verilmesinde yaşanan zorluklar.
28:55
Because we look at renewables
534
1735156
2440
Çünkü yenilenebilirlere bakıyoruz
28:57
and a common complaint is they take up too much land.
535
1737636
4200
ve yaygın bir şikayet onların çok alan kapladığı.
29:01
All of us want clean energy infrastructure,
536
1741876
4680
Hepimiz temiz enerji altyapısını istiyoruz
29:06
but many of us don't want it in our backyard.
537
1746556
3840
ama çoğumuz onu arka bahçemizde istemiyoruz.
29:11
In winter you have one-seventh the solar resource in the UK
538
1751236
4800
Kışın Amerika’da yazdakinin yedide biri kadar
29:16
that you have in summer.
539
1756076
1160
güneş kaynağı var.
29:17
You have one-sixth the solar resource in Germany that you have in summer.
540
1757236
5120
Almanya’da ise yazdakinin altıda biri kadar.
29:22
So every model,
541
1762396
2040
Bu yüzden her model,
29:24
every simulation of weather and energy demand shows this.
542
1764436
5160
hava ve enerji ihtiyacının her benzetimi bunu gösteriyor.
29:29
It shows that if you want to have the highest reliability grid
543
1769636
5000
Gösteriyor ki en düşük maliyette en az karbon emisyonu
29:34
at the lowest cost with the least carbon emissions
544
1774636
3880
ve en temiz enerji yayılımını yapan bir güvenilirlik sistemine
29:38
and the most clean energy deployment,
545
1778516
2360
sahip olmak istiyorsanız,
29:40
you want to build a continent-sized grid.
546
1780916
3720
kıta büyüklüğünde bir yapı inşa etmek istiyorsunuz demektir.
29:44
In China, the bulk of energy demand is on the East Coast,
547
1784676
4440
Çin’de enerji ihtiyacının büyük kısmı Doğu kıyısında,
29:49
yet the greatest solar resources and wind resources are in the interior.
548
1789116
5400
ama güneş ve rüzgar emerjisi kaynakları iç kısımlarda.
29:54
And China is building literally scores of high-voltage power lines
549
1794556
5800
Ve Çin güneş ve rüzgarın olduğu yerlerden
30:00
that transmit power from where the sun and wind are
550
1800396
4120
enerji talebinin bulunduğu kıyılara
30:04
to the coasts, where the energy demand is.
551
1804556
2680
çok sayıda yüksek voltajlı güç kablosu inşa ediyor.
30:07
And the longest of these lines right now,
552
1807276
2160
Ve şu anda bu kabloların en uzun olanı,
30:09
that Ürümqi to Shanghai line, is 3,400 kilometers long.
553
1809476
5400
Ürümqi’den Shangai’a uzanan 3,400 kilometre uzunluğundaki kablo.
30:14
It is 90 percent efficient, very low losses,
554
1814916
3080
Yüzde doksan verimli, çok az kaybı var
30:18
and it adds maybe a penny or two to the cost of electricity.
555
1818036
4280
ve elektrik faturasında bir ya da iki peni fark ediyor.
30:22
That's what's technically feasible with current technology,
556
1822356
3880
Bu, avantajlı olması bir yana, günümüz teknolojisiyle
30:26
let alone advances.
557
1826276
1400
teknik olarak mümkündür.
30:27
In Europe, that would allow us to transmit electricity
558
1827716
3720
Bu, Avrupa’da bize Seville’den Copenhag’a
30:31
from Seville to Copenhagen.
559
1831476
2200
elektrik aktarımı imkanı verir.
30:33
To bring power from the North Sea
560
1833716
2120
Kuzey Denizi’nden kıtanın, ihtiyacı olan
30:35
to anywhere in the continent that needs it.
561
1835876
2560
herhangi bir yerine enerji götürmemizi sağlar.
30:38
In my home country, the United States,
562
1838436
2320
Benim memleketim olan Amerika’da
30:40
we could bring power from the sunny, wide open areas of New Mexico
563
1840756
5040
New Mexico’nun güneşli, geniş alanlarından
30:45
to population and land-dense New York,
564
1845836
3520
fazla güneş almayan yoğun nüfuslu ve kara ağırlıklı olan
30:49
which doesn't get so much sun.
565
1849356
1760
New York’a enerji getirebiliriz.
30:51
And we could take wind power from the Great Plains,
566
1851116
3120
Ve kışın, nüfuzu az olan büyük ovalardan
30:54
that are largely devoid of population,
567
1854276
2240
rüzgar enerjisi alıp
30:56
and bring it to the coasts in winter.
568
1856516
2520
kıyılara getirebiliriz.
30:59
That is what a modern grid looks like.
569
1859076
3520
İşte bu, modern enerji sisteminin nasıl olduğudur.
31:02
And yet we are not building this.
570
1862636
3480
Ve hala bunu inşa etmiyoruz.
31:06
It is time for us to build.
571
1866116
2800
Bunun inşası için vakit geldi.
31:10
DB: With technology advancing as fast as it is,
572
1870196
2920
DB: Bu kadar hızlı gelişen teknolojide
31:13
there’s certainly hope that we can meet our energy transition goals,
573
1873156
3680
enerji geçişi hedeflermize ulaşmamız için kesinlikle bir umut var
31:16
and there are ways to ensure that everyone benefits in this transition.
574
1876876
3560
ve bu geçişten herkesin faydalanmasını garanti eden yollar bulunuyor.
31:20
But it's going to be challenging.
575
1880476
1600
Ama zorlu olacak.
31:22
LL: There's no shortage of ideas, but time is running out,
576
1882076
3520
LL: Fikir yönünden eksiğimizi yok fakat zaman daralarak
31:25
making it all the more critical to collaborate with urgency
577
1885636
3640
ivedilikle bir araya gelip bu temel ikilemi çözmeyi
31:29
and resolve this fundamental dilemma.
578
1889276
2160
daha önemli kılıyor.
31:31
Here, again, are some leading voices on how we get there.
579
1891476
2880
İşte bu noktaya nasıl geldiğimize dair bazı öncü sesler.
31:35
MR: We all need to do three things.
580
1895636
1680
MR: Hepimiz üç şey yapmalıyız.
31:37
We need to make the climate crisis very personal in our lives,
581
1897356
2920
İklim krizini kendi yaşamımızda kişiselleştirmeliyiz, neticede
31:40
change our habits a bit as a result.
582
1900276
1760
alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz.
31:42
Secondly, we need to get angry about those who aren't doing enough.
583
1902076
3160
İkinci olarak, elinden geleni yapmayanlara tepki göstermeliyiz.
31:45
And thirdly, we need to imagine this world that is round the corner.
584
1905276
4280
Ve üçüncü olarak, sonu yakın olan dünyayı hayal etmeliyiz.
31:49
ZK: Every year I can see more focus from different actors
585
1909556
6320
ZK: Her yıl çözümün bir parçası olmasına ihtiyaç duyulan
31:55
that are needed to be part of the solution.
586
1915876
2120
farklı aktörlerden daha fazla odak görüyorum.
31:58
LT: Renewable energy is a good business in many places.
587
1918036
3480
LT: Yenilenebilir enerji çoğu yerde iyi bir iş alanıdır.
32:01
HM: There is a strong business case for it.
588
1921556
2000
HM: Bu işin güçlü bir iş tarafı var.
32:03
It makes investment sense.
589
1923596
1880
Yatırım yönü var.
32:05
HL: China is adding an astonishing amount of wind and solar to its grid every year.
590
1925516
5440
HL: Çin her yıl sistemine inanılmaz miktarda rüzgar ve güneş enerjisi katıyor.
32:10
RN: It's cheaper to build a new solar or wind farm
591
1930996
2880
RN: Yeni güneş ve rüzgar kaynağı inşa etmek
32:13
than it is to put fuel into a natural gas plant or a coal plant.
592
1933916
3600
var olan doğal gaz veya kömür yatağına petrolü eklemekten daha ucuz.
32:17
TB: Our job has to be to make sure
593
1937556
4080
TB: Bizim işimiz politikacıların daha zorlu politikalar için
32:21
that politicians know that they're going to have the support that they need
594
1941676
3520
ihtiyaçları olan desteği göreceklerinden
32:25
for the hard policies.
595
1945196
1360
emin olmaktır.
32:26
LN: We need people to get on board in a fight for climate justice.
596
1946556
3800
LN: İklim değişikliğiyle savaşmada insanların katılımına ihtiyacımız var.
32:30
And this means getting people on board
597
1950356
1840
Ve bu da daha önce hiç konuşup
32:32
that have never spoken to each other before
598
1952196
3120
aynı fikirde olmamamış insanları
32:35
and that have always disagreed.
599
1955356
1960
aynı gemiye bindirmek demek.
32:37
MB: Even at this conference, you will meet people
600
1957356
2320
MB: Bu konferansta bile insanlarla tanışacak ve
32:39
and you expect them to have very particular sort of, polar stance.
601
1959676
4520
onların bir çeşit zıt duruşa sahip olmalarını bekleyeceksiniz.
32:44
But when you actually get into a conversation,
602
1964196
2560
Ama aslında muhabbete girdiğiniz zaman
32:46
you see the openings.
603
1966796
1560
aralanan kapıları göreceksiniz.
32:48
CA: I love listening to people with different points of view.
604
1968356
2920
CA: Farklı bakış açılarından insanları görmeye bayılıyorum.
32:51
Dialogue is absolutely essential and so generative.
605
1971276
3480
Diyalog çok köklü ve üretken.
32:54
But once we leave the safe space of this conversation,
606
1974796
2880
Ama bir kere sohbetin güvenli bölgesinden uzaklaştığımızda
32:57
we go back out into a world that is rife with power dynamics
607
1977716
4240
güç dinamikleriyle, endüstriyel ve yapısal adaletsizliklerle dolu
33:01
and institutionalized, structural inequities.
608
1981956
3640
bir evrene geri dönüyoruz.
33:05
And we have to just acknowledge that fact.
609
1985596
2360
Bu gerçeği kabullenmek zorundayız.
33:07
RN: So I think it's not a bad thing to listen
610
1987996
4280
RN: O yüzden bence dinleyip ardından duyumuna
33:12
and then apply your own judgment to what you've heard.
611
1992316
2880
kendi hükmünü vermek kötü bir şey değil.
33:15
And is it self-serving or not,
612
1995236
1480
Benmerkezci ya da değil mi,
33:16
and what nuggets of truth or what pieces of data are there?
613
1996756
3280
ne kadarı doğru ya da kaç parça veri var?
33:20
MB: What we don't want to lose
614
2000076
2720
MB: Kaybetmek istemediğimiz şey
33:22
is that ultimately there are people at the heart of systems.
615
2002836
3800
sistemlerin kalbinde insanların bulunduğu gerçeği.
33:26
And systems change will sometimes fail
616
2006676
2240
Sistemik değişiklikler iki halk birbiriyle
33:28
just because two folks cannot get along with each other.
617
2008956
3640
geçinemediği için bazen başarısız olacak.
33:32
Jade Begay: I think we overlook relationship building
618
2012636
3200
Jade Begay: İlişki geliştirmeyi bayağı ya da banal bulduğumuz için
33:35
as kind of cheesy or corny,
619
2015836
4480
göz ardı ediyoruz,
33:40
but ask any person who’s built change over time,
620
2020356
5560
ama zaman içinde değişen herhangi bir insana sorun
33:45
and it happens through relationships.
621
2025956
2880
ilişkileri dolayısıyla olmuştur.
33:48
MR: I was very affected, as were the other women leaders,
622
2028836
3320
MR: Diğer kadın öncüler gibi ben de Jane şunu söylediğinde
33:52
when Jade said,
623
2032196
1320
bayağı etkilenmiştim,
33:53
"In our tribe in New Mexico, we say,
624
2033556
3000
“New Mexico’daki kabilemizde deriz ki,
33:56
'What if our best times are still ahead of us?'"
625
2036556
3320
“Ya en iyi günlerimiz hala önümüzdeyse?”
33:59
Our best times are still ahead of us.
626
2039916
2280
En iyi günlerimiz hala ilerimizde.
34:03
But so are our worst times.
627
2043236
2040
Ama aynı zamanda en kötü zamanlarımız da.
34:05
We have that choice.
628
2045316
1520
Bu seçim bizim.
34:06
And of course, we have to choose our best times
629
2046876
2520
Elbette en iyi günlerimizi seçmeliyiz ve bu tercihi
34:09
and we have to know how difficult it is.
630
2049436
2000
sağlamanın kolay olmadığını unutmamalıyız.
34:11
And yet, Nelson Mandela famously said
631
2051436
2800
Yine de Nelson Mandela’nın ünlü sözünde dediği gibi
34:14
"it always seems impossible until it is done."
632
2054276
3120
“Yapılana kadar imkansız gibi görünür.”
34:17
And I love that phrase.
633
2057396
1400
İşte ben bu deyişi seviyorum.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7