The Billion-Dollar Problem in Education | Tanishia Lavette Williams | TED

44,071 views ・ 2024-03-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Usta Gözden geçirme: Eren Gokce
00:04
We have a very expensive habit
0
4209
3879
Standartlaştırılmış değerlendirmeler oluşturmak ve uygulamak gibi
00:08
of creating and administering standardized assessments.
1
8129
4463
çok pahalı bir alışkanlığımız var.
00:12
Do you remember taking tests in school?
2
12592
2252
Okulda sınavlara girdiğinizi hatırlıyor musunuz?
00:14
Yeah, yeah you do.
3
14886
1752
Evet, evet hatırlıyorsunuz.
00:16
Chances are, you may have been one of those people who said,
4
16680
3044
Muhtemelen siz de şöyle söyleyenlerden biriydiniz:
00:19
"I'm going to stay up all night, I'm going to study.
5
19766
2461
“Bütün gece hiç uyumadan çalışacağım.
00:22
I'm going to read all these things.
6
22227
1710
Bunların hepsini okuyacağım.
00:23
And if I can just remember 25 more of these vocabulary words,
7
23937
3629
Ve eğer bu kelimelerden sadece 25 tane daha hatırlayabilirsem,
00:27
the probability of my score goes up 2.3 percent."
8
27566
3336
notumun yükselme olasılığı yüzde 2,3′tür.”
00:31
Or maybe, maybe you were one of those ones who said,
9
31236
3462
Ya da belki de, şunu söyleyenlerden biri de sizdiniz:
00:34
"If I just lay this book on my head,
10
34739
2670
“Bu kitabı kafama koyarsam,
00:37
the words will automatically seep into my brain."
11
37450
4421
kelimeler otomatik olarak beynime sızacak.”
00:41
No matter either situation,
12
41871
1919
Her iki durumda da,
00:43
you knew that the outcome of those assessments
13
43832
3503
bu değerlendirmelerin sonucunun
00:47
would play a very important role in your future.
14
47377
2878
geleceğinizde çok önemli bir rol oynayacağını biliyordunuz.
00:50
So chances are,
15
50755
1210
Yani,
00:51
if you grew up in any of the 50 states in America,
16
51965
3670
Amerika’daki 50 eyaletten herhangi birinde büyüdüyseniz,
00:55
you participated in standardized assessments.
17
55635
2920
standart değerlendirmelere katıldınız.
00:58
In fact, depending on where you live,
18
58597
2210
Aslında, yaşadığınız yere bağlı olarak,
01:00
you may have started in third grade
19
60849
1793
üçüncü sınıfta başlamış
01:02
and then tested every year until you graduated.
20
62684
3629
ve mezun olana kadar her yıl sınava girmiş olabilirsiniz.
01:07
Now, as a nation,
21
67230
1418
Şimdi, bir ulus olarak,
01:08
even though we didn't really embrace this notion of written assessments
22
68690
3837
1845 yılına kadar bu yazılı değerlendirme kavramını
01:12
until around 1845,
23
72569
2044
gerçekten benimsememiş olsak da,
01:14
Dr. William Reese teaches us that this process,
24
74613
3420
Dr. William Reese bize bu sürecin,
01:18
this notion of labeling and compartmentalizing children,
25
78033
3962
bu çocukları etiketleme ve bölümlere ayırma kavramının
01:21
started long before that, something like 150 years.
26
81995
3253
bundan çok önce, yaklaşık 150 yıl önce başladığını öğretiyor.
01:25
And I did the math.
27
85248
1210
Ve hesapladım.
01:26
Think about it.
28
86499
1168
Bunu düşünün.
01:27
We were testing and labeling children before we were a country.
29
87709
4463
Ülke olmadan önce çocukları test edip etiketliyorduk.
01:32
It's a process that has always been embedded in our cycle
30
92756
3503
Bu, her zaman öğretme ve öğrenme döngümüzün içinde
01:36
of teaching and learning.
31
96301
1710
yer alan bir süreçtir.
01:38
It's as American as apple pie.
32
98053
3336
Elmalı turta kadar Amerikan.
01:41
And that's some expensive pie, because let me tell you,
33
101890
2586
Ve bu pahalı bir turta, çünkü size söyleyeyim,
01:44
the standardized testing industry is a billion-dollar industry.
34
104517
4421
standartlaştırılmış test endüstrisi milyar dolarlık bir endüstridir.
01:48
It's used as a mechanism to define racialized achievement gaps,
35
108938
5923
Irksal başarı farklarını tanımlamak,
öğrenci gelişimini dikte etmek,
01:54
to dictate student promotion,
36
114903
2169
okul kaynaklarını yaymak
01:57
to disseminate school resources
37
117113
2545
ve bazen “iyi” bir okul mu yoksa “kötü” bir okul mu olduğuna karar vermek için
01:59
and sometimes decide if it’s a “good” school or a “bad” school.
38
119699
5297
bir mekanizma olarak kullanılır.
02:06
Now, once upon a time,
39
126498
1710
Bir zamanlar
02:08
I was a school and district leader, and I did the back-of-the-envelope math.
40
128208
4379
okul ve bölge lideriydim ve üstünkörü bir hesaplama yaptım.
02:12
And I've got to tell you, in my career,
41
132629
1877
Ve size söylemeliyim ki,
02:14
I've interfaced with, I've participated
42
134547
2461
meslek hayatım boyunca
02:17
in something like 203,760 standardized assessments.
43
137050
6089
203.760 civarında standart değerlendirmeye katıldım.
02:23
And that's a low-ball count.
44
143139
1377
Ve bu düşük sayılan bir sayı.
02:24
I was working, listen, I was working, and one thing I learned,
45
144557
4964
Çalışıyordum, dinleyin, çalışıyordum ve öğrendiğim tek şey,
02:29
one thing I learned from my teachers and from my students,
46
149562
4088
öğretmenlerimden ve öğrencilerimden öğrendiğim tek şey, aslında
02:33
is that my students actually learned more and performed better,
47
153692
3753
öğrencilerimin daha çok öğrendikleri ve daha iyi performans gösterdikleri
02:37
and my teachers were actually much better pedagogues in times of non-testing
48
157487
5714
ve öğretmenlerimin yüksek riskli testlerin aksine test yapılmayan zamanlarda
02:43
as opposed to high-stakes testing.
49
163201
2294
aslında çok daha iyi pedagoglar olduklarıydı.
02:46
Right?
50
166162
1168
Doğru mu?
02:47
So here's the reality.
51
167664
1209
İşte gerçek.
02:48
Here's some of what I faced.
52
168915
1710
İşte karşılaştığım şeylerden bazıları.
02:50
Have you ever seen a student collapse into tears
53
170667
5172
Hiç bir öğrencinin “Hiçbir Şey Yapmayan Başkanları”
02:55
because she could not remember the “Do-Nothing Presidents?”
54
175880
4255
hatırlayamadığı için gözyaşlarına boğulduğunu gördünüz mü?
03:00
Or what about the student who --
55
180969
1752
Ya da öğrenciye ne dersin --
03:02
this is what I'm saying, you've seen it?
56
182721
3086
Söylediğim şey bu, onu gördünüz mü?
03:05
I’ve seen it, I seen’t ’em.
57
185807
2628
Gördüm, görmedim.
03:09
Or have you ever interfaced with a student who literally broke into hives?
58
189185
6340
Kelimenin tam anlamıyla kurdeşen çıkaran bir öğrenciyle hiç bağlantı kurdunuz mu?
03:15
And, I mean, we had to call in the nurse to put ice packs on this baby's chest
59
195567
4796
Demek istediğim, bu bebeğin göğsüne buz torbaları koyması için
hemşireyi çağırmak zorunda kaldık
03:20
because he could not participate in that makeup exam
60
200363
2920
çünkü o bütünleme sınavına giremedi
03:23
because he had to go to college,
61
203283
1918
çünkü üniversiteye gitmek zorundaydı
03:25
and he needed that test score by that date.
62
205201
2795
ve o tarihe kadar o sınav puanına ihtiyacı vardı.
03:29
I've also had students
63
209205
2211
Ayrıca
03:31
who were more willing to punch each other in the face,
64
211458
3128
oturup bir kâğıt-kalem testine katılmak yerine
03:34
to literally get into a fight,
65
214627
2545
kelimenin tam anlamıyla kavga etmeye
03:37
rather than to sit down and participate in a paper-pencil test.
66
217213
5297
birbirlerinin yüzlerine yumruk atmaya daha istekli olan öğrencilerim oldu.
03:42
It ain't right.
67
222886
1209
Bu doğru değil.
03:44
Now people say that money is the root of all evil.
68
224971
3712
Şimdi insanlar paranın tüm kötülüklerin anası olduğunu söylüyor.
03:48
But I've got to be honest, as an educator,
69
228683
2920
Ama dürüst olmalıyım, bir eğitimci olarak,
03:51
I don't think that standardized assessments are too far off.
70
231603
2961
standartlaştırılmış değerlendirmelerin çok uzak olduğunu düşünmüyorum.
03:54
Audience: Mhm.
71
234606
1251
Seyirci: Mhm.
03:55
TW: Mhm.
72
235899
1167
TW: Mhm.
03:57
(Laughter)
73
237066
1001
(Kahkahalar)
03:58
Standardized assessments, as a form of accountability,
74
238109
5172
Standartlaştırılmış değerlendirmeler, bir hesap verebilirlik biçimi olarak
04:03
do not improve teacher practice.
75
243323
3420
öğretmen uygulamalarını iyileştirmez.
04:06
They don't build thinkers and creators in students.
76
246785
3753
Öğrencilerde düşünürler ve yaratıcılar oluşturmazlar.
04:10
Now, what if I told you
77
250580
2669
Şimdi, öğrencilere sunduğumuz eğitim kalitesinin
04:13
that the quality of education that we offer to students
78
253291
3629
bir hesap verebilirlik biçimi olarak
04:16
can be improved through a strategic disinvestment in standardized testing
79
256961
6924
standartlaştırılmış testlere stratejik olarak yatırımı azaltarak
iyileştirilebileceğini söylesem ne olur?
04:23
as a form of accountability?
80
263927
1710
04:26
Now, in one of my roles,
81
266304
1793
Şimdi, rollerimden birinde,
04:28
I serve as the Education Stratification fellow
82
268139
3045
Irk, Güç ve Politik Ekonomi Enstitüsü’nde
04:31
at the Institute on Race, Power, and Political Economy.
83
271226
3378
Eğitim Tabakalaşması Uzmanı olarak görev yapıyorum.
04:35
I know, you like my title, I like it too.
84
275522
2711
Biliyorum, unvanımı beğendiniz, ben de beğeniyorum.
04:38
Tell somebody.
85
278233
1167
Birine söyle.
04:39
(Laughter)
86
279442
1001
(Kahkahalar)
04:40
I study the construct of race.
87
280443
3587
Irkın yapısını inceliyorum.
04:44
I look at rankings and status and distributions of power.
88
284405
4964
Sıralamalara, statülere ve güç dağılımlarına bakıyorum.
04:49
I examine political economies.
89
289410
3254
Politik ekonomileri inceliyorum.
04:52
And all that's really, really fancy.
90
292705
1752
Ve tüm bunlar gerçekten çok havalı.
04:54
But what it really means is that I look at income and wealth
91
294457
3462
Ama bunu asıl anlamı, gelir ve servete
04:57
as pertaining to education and its outcomes.
92
297919
2669
eğitim ve sonuçlarıyla ilgili olarak bakmamdır.
05:00
So for the last 10 years or so,
93
300630
2669
Son 10 yıldır,
05:03
I've worked in and researched New York City schools.
94
303341
4338
New York City okullarında çalışıyorum ve bu okulları araştırıyorum.
05:07
Now, with the understanding that history class is the place
95
307720
3629
Şimdi, tarih dersinin öğrencilerin dünya ve kültürleriyle
05:11
where students most often come into contact
96
311349
2836
en sık temas ettikleri yer olduğu anlayışıyla,
05:14
with the world and its cultures,
97
314227
1543
05:15
I thought, well, let's start there.
98
315812
1710
düşündüm ki, iyi, oradan başlayalım.
05:17
United States history and all of its accompanying exams.
99
317522
5172
Amerika Birleşik Devletleri tarihi ve beraberindeki tüm sınavlar.
05:23
So in New York, like in most places,
100
323736
2878
Yani New York'ta, çoğu yerde olduğu gibi,
05:26
there are standards that dictate all of the skills
101
326614
3379
öğrencilerin edinmesini istediğimiz
tüm becerileri belirleyen standartlar vardır.
05:30
that we want students to acquire.
102
330034
2127
05:32
There's a curriculum that lays out the who, what, when, where, why,
103
332203
3212
Kimi, neyi, ne zaman, nerede, neden, insanları, yerleri, öğrencileri
05:35
the people, the places, the things that we want to expose students to.
104
335456
4588
maruz bırakmak istediğimiz şeyleri ortaya koyan bir müfredat var.
05:40
And there’s an assessment that says:
105
340086
1960
Ve şunu söyleyen bir değerlendirme var:
05:42
these are all the important things
106
342088
1835
Bunlar, bu çocukların
05:43
that we've got to make sure these kids know by the end of the year.
107
343965
3170
yıl sonuna kadar öğrendiğinden emin olmamız gereken önemli şeylerdir.
05:47
These three documents serve as the foundation
108
347176
3129
Bu üç belge, New York’ta ABD tarih müfredatının
05:50
upon which the US history curriculum has been curated in New York.
109
350346
4547
üzerine inşa edildiği temelleri oluşturmaktadır.
05:55
Now this, this is a visual depiction
110
355602
3586
Şimdi bu, öğrencilerimizin bu derse katıldıklarında gördüğü
05:59
of some of the imagery that our students see
111
359188
3337
bazı görüntülerin görsel bir tasviridir.
06:02
when they participate in this class.
112
362525
1752
Ve bu görüntülerden bazılarını biliyor olabilirsiniz
06:04
And you may know some of these images
113
364319
1835
çünkü doğrudan ders kitaplarından alındılar.
06:06
because they were pulled directly from textbooks.
114
366154
2711
06:08
We don't have time to go through the entire curriculum in this format,
115
368865
4838
Tüm müfredatı bu formatta incelemek için zamanımız yok,
06:13
so I've organized the data a little differently for you.
116
373745
2878
bu yüzden verileri sizin için biraz farklı düzenledim.
06:18
This data visualization uses squares to represent males,
117
378124
5714
Bu veri görselleştirmesi, erkekleri temsil etmek için kareler,
06:23
circles to represent females,
118
383880
2836
kadınları temsil etmek için daireler,
06:26
triangles to represent our non-binary
119
386758
3044
ikili olmayanlarımızı temsil etmek için üçgenler
06:29
and diamonds for everything that doesn't fit in a gendered category.
120
389844
4379
ve cinsiyete dayalı bir kategoriye uymayan her şey için elmaslar kullanır.
06:34
Now, in terms of color,
121
394265
1710
Şimdi, renk açısından,
06:36
we've used a spectrum of skin hues.
122
396017
4129
bir cilt tonu yelpazesi kullandık.
06:40
We've also used our census denotation,
123
400521
2378
Ayrıca nüfus sayımı göstergelerimizi de kullandık,
06:42
so our white folks are represented by that lightest pigmentation.
124
402941
3712
beyazlarımız en açık pigmentasyon ile temsil ediliyor.
06:46
And then when we get all the way to the other end,
125
406694
2336
Ve sonra diğer uca vardığımızda,
06:49
the richest, the most melanated, the darkest of the colors
126
409072
2752
siyah ve Afrikalı Amerikalılarımızla ilişkilendirilen
06:51
that's associated with our Black and African Americans.
127
411866
2711
renklerin en zengini, en melanini, en koyusu.
06:54
This visualization shows you each and every topic
128
414619
5589
Bu görselleştirme, öğrencileri yıl boyunca maruz bırakmak istediğimiz
07:00
that we want to expose students to over the course of the year,
129
420249
3337
her konuyu kronolojik sırayla gösterir.
07:03
in chronological order.
130
423628
1835
07:05
So we're going to dig a little deeper,
131
425463
1877
Bu yüzden biraz daha derine ineceğiz
07:07
and I want to zero in on the people.
132
427340
1960
ve insanlara odaklanmak istiyorum.
07:09
But the beat I want to take here
133
429300
1752
Ama burada ele almak istediğim şey,
07:11
is that it's not just people that we randomly stumble across,
134
431094
2878
sadece rastgele karşılaştığımız insanlar değil,
kim oldukları,
07:14
it's who they were,
135
434013
1460
07:15
what their contribution was to the story of US history,
136
435473
3128
ABD tarihine katkılarının ne olduğu,
07:18
what their narrative is and how it fits with this history course.
137
438643
3962
anlatılarının ne olduğu ve bu tarih dersiyle nasıl uyuştuğu.
07:22
So these are the people that we actually study in this course,
138
442647
4129
Yani bunlar aslında bu derste incelediğimiz insanlar,
07:26
sorted by race and gender.
139
446818
2377
ırk ve cinsiyete göre sıralanmış.
07:29
Now we've got a good concept of what we teach in that class
140
449904
3796
Şimdi o sınıfta ne öğrettiğimize veya öğrencileri neye maruz bıraktığımıza dair
07:33
or what we expose students to.
141
453700
1459
iyi bir fikrimiz var.
07:35
We have a good concept of the people who surface in that class.
142
455201
3212
Bu sınıfta ortaya çıkan insanlar hakkında iyi bir fikrimiz var.
07:38
Now I want to look at assessments
143
458454
1585
Şimdi değerlendirmelere bakmak istiyorum
07:40
and remember, assessments pull out the most important information
144
460081
4296
ve unutmayın, değerlendirmeler öğrencilerimizin bilmesini istediğimiz
07:44
that we want our students to know.
145
464377
1710
en önemli bilgileri çıkarıyor.
07:46
So this visualization shows us the people
146
466129
4129
Yani bu görselleştirme bize
Ağustos 2023′te yapılan çoktan seçmeli sınavdaki
07:50
who are of most importance
147
470258
2294
07:52
on that multiple-choice exam in August 2023.
148
472552
5380
en önemli kişileri gösteriyor.
07:57
This is June 2023,
149
477974
3545
Bu Haziran 2023,
08:01
this is January 2020,
150
481519
2669
bu Ocak 2020
08:04
and this is 2019.
151
484188
1919
ve bu 2019.
08:06
So when we look at all of this data set together,
152
486649
2294
Tüm bu veri setine birlikte baktığımızda
08:08
and the significance of looking at all four years
153
488985
2627
ve dört yıla bakmanın önemi,
08:11
is that this is that last cohort.
154
491654
2127
bunun son grup olmasıdır.
08:13
These are the students that we pushed out into the world.
155
493781
3045
Bunlar dünyaya attığımız öğrenciler.
08:16
And this is what we most wanted them to remember regarding US history.
156
496868
6423
Ve ABD tarihi hakkında en çok hatırlamalarını istediğimiz şey bu.
08:23
The people, the people whose narratives really told the tale.
157
503332
4422
İnsanlar, anlattıkları hikâyeyi gerçekten anlatan insanlar.
08:27
And I have a wondering,
158
507754
2460
Ve merak ediyorum,
08:30
might some narratives be missing?
159
510256
2169
bazı anlatılar eksik olabilir mi?
08:32
Because I've got to be honest,
160
512759
1960
Çünkü dürüst olmak zorundayım,
08:34
there's a distinguishable amount of white squares.
161
514719
4296
belirgin miktarda beyaz kare var.
08:39
So when we look into the curriculum,
162
519766
1960
Yani müfredata baktığımızda,
08:41
when we dig a little deeper and we look at that in a bar graph format,
163
521726
3337
biraz daha derine indiğimizde ve buna bir çubuk grafik biçiminde baktığımızda
08:45
we can see where some of that inequity actually begins.
164
525063
4129
bu eşitsizliğin bir kısmının tam olarak nerede başladığını görebiliriz.
08:50
Can you see it now?
165
530485
1543
Şimdi görebiliyor musunuz?
08:53
So this is the part, this is the part that's easy.
166
533362
2336
Yani bu kısım, bu kolay olan kısım.
08:55
You look at my data set, you can see that.
167
535740
2002
Veri kümesine bakın, bunu görebilirsiniz.
08:57
There are also parts that you can't see as closely.
168
537784
2419
O kadar yakından göremeyeceğiniz kısımlar da var.
09:00
These pieces that have become rituals of normalcy.
169
540203
3795
Bu parçalar normalliğin ritüelleri hâline geldi.
Zekânın ırksallaştırılmış hiyerarşileri,
09:04
They manifest themselves in pieces
170
544040
2502
09:06
like racialized hierarchies of intelligence,
171
546584
4630
öğrencilerin neyi okuyup neyi okumaması gerektiğine dair yasama savaşları,
09:11
like legislative wars over what students should and should not read,
172
551255
4505
Amerika Birleşik Devletleri’nin hikâyesini oluştururken
09:15
like millions of dollars in and out of curriculum companies
173
555760
4254
müfredat şirketlerine giren ve çıkan milyonlarca dolar,
09:20
as they curate a story of the United States.
174
560056
4254
beyaz olmayan insanlar arasındaki servet ve gelir eşitsizlikleri
09:24
Like wealth and income inequities amongst people of color.
175
564644
4463
gibi parçalarda kendilerini gösterirler.
09:30
Now, an irony of these assessments,
176
570942
2252
Şimdi, bu değerlendirmelerin
veya öğrencilerden topladığımız bu verilerin ironisi,
09:33
or the data that we glean from these students,
177
573236
2294
09:35
is that it actually feeds more into a political economy
178
575571
3796
aslında sınıf eğitiminden çok
09:39
than it does classroom instruction.
179
579408
2503
politik ekonomiyi beslemesidir.
09:42
It's like the whole utility,
180
582286
1418
Sanki tüm fayda,
09:43
the whole function of those standardized assessments gets lost.
181
583746
4338
bu standartlaştırılmış değerlendirmelerin tüm işlevi kayboluyor.
09:48
Reason being, we are not forefronting building teacher capacity
182
588084
4880
Bunun nedeni, kullandığımız süreçte öğretmen kapasitesini geliştirmeye
veya öğrencilerin bilgilerini derinleştirmeye öncülük etmiyoruz.
09:53
or deepening students' knowledge
183
593005
1919
09:54
in the process that we’re using.
184
594924
1752
09:56
And we are spending billions of dollars to do that.
185
596676
3378
Ve bunu yapmak için milyarlarca dolar harcıyoruz.
10:01
Now I used to say,
186
601305
1585
Eskiden derdim ki, başarının rengini görebiliriz ve
10:02
I used to say that the color of achievement,
187
602932
2085
10:05
we can look and we can associate it with hues classified by race.
188
605017
4797
ırka göre sınıflandırılan tonlarla ilişkilendirebiliriz.
10:09
But maybe,
189
609856
2002
Ama belki,
10:11
maybe the color of achievement is green.
190
611858
3169
belki başarının rengi yeşildir.
10:16
Now, the way that we are currently rolling out these assessments
191
616028
3337
Şu anda bu değerlendirmeleri uygulamaya koyma şeklimiz,
10:19
results in an inadvertent focus on a very specific,
192
619407
5005
öğrencilerimizi değişmeye devam eden bu çılgın toplumda
10:24
a very laser-point focused point of view
193
624453
3796
sürekli gelişen vatandaşlar olmaları için donatmayacak
10:28
that will not equip our students to be ever-evolving citizens
194
628249
4588
çok spesifik, çok keskin bir bakış açısına
10:32
in this crazy society that continues to change.
195
632837
3295
istemeden odaklanmamıza neden oluyor.
10:36
We have created a memorization test
196
636132
2335
Bir ezberleme testi oluşturduk,
10:38
where the most likely answer is the white male.
197
638467
3421
en olası cevabın beyaz erkek olduğu.
Bu yüzden bunu başlangıçta söyledim
10:44
So I said it at the onset,
198
644015
2544
10:46
and I feel compelled to say it again:
199
646601
1793
ve tekrar söylemek zorunda hissediyorum:
10:48
I believe that the quality of education that we offer to children
200
648394
4630
Çocuklara sunduğumuz eğitim kalitesinin, bir hesap verebilirlik biçimi olarak
10:53
can be improved through a strategic disinvestment
201
653065
4004
standartlaştırılmış değerlendirmelerden yararlanmaya yönelik stratejik bir
10:57
in leveraging standardized assessments as a form of accountability.
202
657111
4088
yatırım yapmama yoluyla iyileştirilebileceğine inanıyorum.
11:01
What we're doing right now does not build thinkers.
203
661240
2920
Şu anda yaptığımız şey düşünürler yetiştirmiyor.
11:04
We need tinker thinkers.
204
664202
1459
Düşünürlere ihtiyacımız var.
11:05
What we're doing right now does not build creators,
205
665703
2961
Şu anda yaptığımız şey mucitler yetiştirmiyor.
11:08
and we need creators.
206
668664
2127
Mucitlere ihtiyacımız var.
11:11
So imagine,
207
671667
2127
Öyleyse hayal edin,
11:13
imagine a world where all of the minutes of the instructional day
208
673836
4421
eğitim gününün tüm dakikalarının
11:18
are used in service of creating the people who are going to run society.
209
678299
5631
toplumu yönetecek insanları eğitmek için kullanıldığı bir dünya hayal edin.
11:24
The radical solution is an economic one.
210
684889
1918
Radikal çözüm ekonomik bir çözümdür.
11:26
Shift the focus of assessments back into the classroom,
211
686849
3962
Değerlendirmelerin odağını,
öğretmenlerin pedagojik kararlar almak için kullanabilecekleri
11:30
where the teachers can use it to make pedagogical decisions,
212
690811
3295
ve öğrencilerin bildikleri ve bilmedikleri
11:34
and where the students can be informed
213
694148
1835
11:35
about what they know and what they don't know.
214
695983
2169
hakkında bilgilendirilebilecekleri sınıfa geri kaydırın.
11:38
So for my federal and my state policymakers,
215
698152
3629
Yani federal ve eyalet politika yapıcılarım için,
11:41
sample test.
216
701781
1585
örnek test.
11:44
(Laughter)
217
704784
2711
(Kahkahalar)
11:47
Understandably, you would love a mathematical equation
218
707536
4004
Anlaşılır bir şekilde,
bu elektronik tabloya her bir ondalık nokta koymanıza izin veren
11:51
that allows you to put every single decimal point
219
711582
2670
bir matematiksel denklemi seversiniz,
11:54
on that spreadsheet,
220
714252
1584
11:55
but I assure you,
221
715878
1168
ama sizi temin ederim,
11:57
you do not have to test every single American child
222
717088
3295
sokaktaki okulun daha fazla kitaba ihtiyacı olduğuna karar vermeniz için
12:00
112 times in their compulsory school years
223
720383
3837
her bir Amerikalı çocuğu zorunlu okul yıllarında
12:04
for you to decide that the school up the street needs more books.
224
724220
3086
112 kez test etmek zorunda değilsiniz.
12:07
Sample test.
225
727598
2252
Örnek test.
12:09
It's easier, it's cheaper, it's faster,
226
729892
2920
Daha kolay, daha ucuz, daha hızlı
12:12
and it gives way more instructional hours back into the instructional day.
227
732853
4004
ve eğitim gününe daha fazla eğitim saati kazandırıyor.
12:17
For my local districts and my school boards,
228
737900
3504
Yerel bölgelerim ve okul kurullarım için
12:21
it's OK to have standards.
229
741445
1377
standartlara sahip olmak sorun değil.
12:22
I have standards,
230
742822
1251
Benim de standartlarım var,
12:24
but I need you to prioritize standards over standardization.
231
744073
5839
ama sizden standartlaştırma yerine standartlara öncelik vermenizi istiyorum.
12:30
We do not need to test every single child the same exact way,
232
750371
4838
Her çocuğu aynı şekilde test etmemize gerek yok,
12:35
particularly if that way does not bring out that child's gifts or skills.
233
755251
5047
özellikle de bu yol çocuğun yeteneklerini veya becerilerini ortaya çıkarmıyorsa.
12:40
Say it after me.
234
760715
1459
Benden sonra tekrar et.
12:42
Standards.
235
762591
1210
Standartlar.
12:43
Audience: Standards.
236
763843
1209
Seyirci: Standartlar.
TW: Üzerinde.
12:45
TW: Over.
237
765052
1168
Seyirci: Üzerinde.
12:46
Audience: Over.
238
766262
1168
TW: Standardizasyon. İzleyici: Standardizasyon.
12:47
TW: Standardization. Audience: Standardization.
239
767430
2210
12:49
It sounds like a button, right?
240
769682
1710
Kulağa bir düğme gibi geliyor, değil mi?
12:51
I should get some buttons made.
241
771392
1543
Birkaç düğme yaptırmalıyım.
12:52
I should get some buttons made.
242
772977
1501
Birkaç düğme yaptırmalıyım.
12:55
Now for my principals,
243
775187
1168
Şimdi müdürlerim için,
12:56
oh, this is fun because I had this gig.
244
776397
2628
oh, bu eğlenceli çünkü bu işi ben yaptım.
Müdürler, öğretmenlerinize kaynak sağlamalısınız.
12:59
Principals, you need to resource your teachers.
245
779066
3379
13:02
There are a lot of things in the building that you cannot control,
246
782445
3169
Binada kontrol edemeyeceğiniz pek çok şey var,
13:05
but one thing you can control is ensuring that your teachers, your staff,
247
785614
4088
ancak kontrol edebileceğiniz bir şey öğretmenlerinizin, personelinizin,
ekibinizin işlerini etkili bir şekilde yapmak için
13:09
your crew have every single resource
248
789744
2210
13:11
and skill that they need to do their job effectively
249
791996
2669
ihtiyaç duydukları her kaynağa ve beceriye sahip olmalarını
13:14
and that they're making good on that,
250
794665
2294
ve bu konuda başarılı olduklarını,
işlerini etkili bir şekilde yapmalarını sağlamaktır.
13:17
that they are doing their jobs effectively.
251
797001
2711
13:19
And know that every time you interact with a teacher,
252
799712
2794
Ve bilin ki, bir öğretmenle her etkileşime girdiğinizde,
13:22
every time you build that teacher's capacity
253
802548
2085
o öğretmenin kapasitesini her geliştirdiğinizde
13:24
and give that teacher what he, she or they need,
254
804633
2253
ve öğretmene ihtiyaç duyduğu şeyi verdiğinizde,
13:26
they are working with a child,
255
806886
1460
bir çocukla çalışıyorlar
13:28
and that child will go out to solve the problems of the world.
256
808346
4462
ve o çocuk dünyanın sorunlarını çözmek için dışarı çıkacak.
13:32
Now for my teachers,
257
812850
1585
Şimdi öğretmenlerim için,
13:34
you actually have a really fun job as well.
258
814477
2043
aslında gerçekten eğlenceli bir işin var.
13:36
You get to ask the questions that no one knows the answers to.
259
816562
3837
Kimsenin cevaplarını bilmediği soruları soracaksın.
13:40
And here's the thing, you can't be wrong because nobody knows the answer, right?
260
820441
4338
Ve olay şu, yanılamazsın çünkü kimse cevabı bilmiyor, değil mi?
13:44
You get to pose unfathomable scenarios,
261
824820
3712
Yarının düşünürlerini yetiştirmek için
13:48
all in pursuit of cultivating those thinkers of tomorrow.
262
828532
4338
akıl almaz senaryolar ortaya koyabilirsiniz.
13:52
Because the problems, the questions
263
832870
3545
Çünkü bugün cevabını bulamadığımız
13:56
for which we don't have answers today
264
836457
2794
sorunlar ve sorular,
13:59
become the catalyst to the solutions that we need for tomorrow.
265
839251
4338
yarın için ihtiyaç duyduğumuz çözümlerin katalizörü hâline geliyor.
14:04
I'm going to say it again.
266
844048
1418
Tekrar söyleyeceğim.
14:06
The questions that are unanswered today
267
846509
3628
Bugün cevaplanmamış sorular,
14:10
serve as the catalyst for the solutions that we need for tomorrow.
268
850137
5506
yarın için ihtiyaç duyduğumuz çözümlerin katalizörü görevi görüyor.
14:15
That's how we cultivate a growing society.
269
855643
2961
Büyüyen bir toplumu böyle geliştiririz.
14:18
That's how we build thinker tinkers.
270
858646
2294
Mucitleri böyle yetiştiririz.
14:21
The innovations that we need for tomorrow have yet to be conceived,
271
861816
3169
Yarın için ihtiyacımız olan yenilikler henüz tasarlanmadı,
14:24
but they can start, my teachers, in your classroom, under your watch.
272
864985
4380
ama öğretmenlerim, sizin sınıfınızda, sizin gözetiminiz altında başlayabilirler.
14:30
Now for my students, my families,
273
870366
3211
Şimdi öğrencilerim, ailelerim
14:33
my community members and everybody else,
274
873619
3962
toplum üyelerim ve diğer herkes için,
14:37
I need you to hold folks accountable.
275
877581
3295
insanları sorumlu tutmanıza ihtiyacım var.
14:41
One thing history teaches us
276
881293
2002
Tarihin bize öğrettiği bir şey,
14:43
is that we cannot sit back and wait for those empowered to make policy
277
883337
4213
arkamıza yaslanıp kapsayıcı bir politika yapma yetkisine sahip olanları
14:47
that is inclusive.
278
887591
1544
bekleyemeyeceğimizdir.
14:49
Policy changes, curriculum changes,
279
889468
2252
Politika değişiklikleri, müfredat ve insan değişiklikleri
14:51
people changes can come from the people
280
891762
2878
insanlardan gelebilir ve insanlar için olabilir.
14:54
and be for the people.
281
894640
1668
14:56
And people work.
282
896308
1544
Ve insanlar çalışıyor.
14:57
People work, that's good work.
283
897893
2002
İnsanlar çalışıyor, bu iyi bir iş.
15:00
So let's do some of that people work together.
284
900479
2544
Öyleyse bazı insanların birlikte çalışmasını sağlayalım.
15:04
Divest in standardized assessments
285
904233
3545
Standartlaştırılmış değerlendirmelerden vazgeçin
15:07
and invest in humanity.
286
907820
2794
ve insanlığa yatırım yapın.
15:11
Thank you.
287
911323
1168
Teşekkür ederim.
15:12
(Cheers and applause)
288
912491
3587
(Tezahüratlar ve alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7