Climate Action’s Hidden Opportunities for Women | Zineb Sqalli | TED

40,897 views ・ 2022-10-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Burak Yildiz Gözden geçirme: Esra Çakmak
00:04
What if our efforts to build a better planet
0
4417
3838
Peki ya daha iyi bir gezegen inşa etme zahmetleriniz bu odanın
00:08
benefited half of this room more?
1
8296
3003
yarısından fazlasına fayda sağlarsa ne olur?
00:12
What if we reduced our emissions
2
12551
2752
Peki emisyonlarımızı azaltsak ama kadınlarla erkekler
00:15
but increased the gap between men and women?
3
15345
2878
arasındaki mesafeyi artırsak ne olur?
00:19
What if by 2050 we reach net zero,
4
19099
3295
Ya 2050′de net sıfıra ulaşırsak, ancak kadınların
00:22
but women had a lower chance than men to find a decent job?
5
22435
4213
düzgün bir iş bulma şansı erkeklerden daha düşükse ne olur?
00:27
Disturbing, right?
6
27190
1835
Rahatsız edici, değil mi?
00:29
And yet, this is exactly what my colleagues and I found
7
29901
3295
Hâl böyleyken, meslektaşlarım ve ben son yıllarda
00:33
while studying the links between women and climate
8
33238
2461
kadınlar ve iklim arasındaki bağlantıları incelerken
00:35
over the last years.
9
35740
1544
tam da bunu bulduk.
00:37
Our research has shown that climate action,
10
37951
2961
Yaptığımız araştırma, iklim hareketinin şu anki hâliyle
00:40
as it is unfolding,
11
40954
1918
toplumsal cinsiyet eşitliğini
00:42
could set gender equality back by 15 years.
12
42914
3837
15 yıl geriye götürebileceğini göstermiştir.
00:47
I'm going to say that again.
13
47877
1627
Bunu tekrar söyleyeceğim.
00:49
So climate action, not climate change,
14
49546
3253
Dolasıyla emisyonlarımızı azaltmak
00:52
climate action,
15
52841
1418
amacıyla gösterilen
00:54
meaning all the efforts that are being made
16
54259
2377
tüm zahmetleri ifade etmekte olan iklim hareketi,
00:56
to reduce our emissions,
17
56678
1460
yani iklim değişikliği değil,
00:58
to adapt our lives to a warmer planet,
18
58179
2962
hayatımızı daha sıcak bir gezegene adapte etmek,
01:01
could actually set gender equality back by 15 years.
19
61182
3629
aslında cinsiyet eşitliğini 15 yıl geriye götürebilir.
01:06
I know what you must be thinking.
20
66104
2085
Aklınızdan ne geçiyor biliyorum.
01:08
This is a total buzzkill.
21
68189
1710
Bu tamamen keyif kaçırıcı bir şey.
01:09
(Laughter)
22
69899
1711
(Kahkaha)
01:11
So the climate challenge is not big enough,
23
71651
2002
Yani iklim sorunu yeterince büyük değil,
01:13
you’re adding solving gender equality to the equation?
24
73653
3128
bu denkleme de cinsiyet eşitliğini çözmeyi mi ekliyorsunuz?
01:17
I get the feeling.
25
77490
1168
İçimde bir his var.
01:18
But the good news is, if we do it right,
26
78700
2419
Fakat iyi bir haber şu ki, bunu doğru düzgün yaparsak
01:21
we have a unique chance to advance both the climate agenda
27
81119
3712
hem iklim gündemini hem de cinsiyet eşitliğini öncülük etmek için
01:24
and gender equality.
28
84873
1585
emsalsiz bir fırsatımız var.
01:26
How?
29
86875
1168
Nasıl mı?
01:28
By being intentional about it.
30
88084
2461
Bu konuda bilinçli davranarak.
01:31
But first, let's go back to that 15-year setback risk I mentioned.
31
91087
3754
Ama önce, bahsettiğim 15 yıllık gerileme riskine geri dönelim.
01:34
I give it to you, it's counterintuitive to say that climate action
32
94883
4004
Size şunu söyleyeyim, hepimiz için daha yaşanabilir bir gelecek inşa etmeyi
01:38
that aims at building a more viable future to all of us
33
98928
3254
amaçlayan iklim hareketinin aslında toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinde
01:42
could actually have a negative impact on gender equality.
34
102182
3128
olumsuz bir etkisi olabileceğini söylemek mantığa aykırıdır.
01:45
So let me explain.
35
105310
1460
Öyleyse açıklamama izin verin.
01:48
Obviously women, as well as men,
36
108146
2711
Apaçık ki erkekler kadar kadınlar da,
01:50
women even more than men,
37
110899
1251
hatta erkeklerden daha fazla kadınlar,
01:52
will benefit from living in a more sustainable planet.
38
112192
4880
daha sürdürülebilir bir gezegende yaşamaktan fayda sağlayacaklar.
01:57
Their health, their education, their livelihoods will improve.
39
117113
4880
Sağlıkları, eğitimleri ve geçim kaynakları iyileşecektir.
02:02
But what I'm saying is that there is also a risk
40
122535
2837
Fakat demek istediğim şu ki,
02:05
that women might miss out
41
125413
1377
kadınların yeşil ekonominin
02:06
on the green economy's massive investments
42
126790
2961
devasa yatırımlarını ve iş fırsatlarını kaçırma
02:09
and job opportunities.
43
129793
1710
riski de vardır.
02:11
And here are two examples of that.
44
131795
1835
İşte buna iki örnek verelim:
02:14
By 2030,
45
134214
1376
2030 yılına kadar
02:15
65 million green jobs will be created.
46
135590
2961
65 milyon yeşil iş sağlanacaktır.
02:18
The highest-paid, more stable ones will require what’s called STEM education:
47
138968
4797
En yüksek ücretli, daha istikrarlı olanlar bilim, teknoloji, mühendislik
02:23
science, technology, engineering and mathematics.
48
143807
3211
ve matematik gibi STEM eğitim denilen hususlar gerekecektir.
02:27
Today, women represent 35 percent of STEM students globally.
49
147477
4713
Günümüzde kadınlar, küresel çapta STEM öğrencilerinin
yüzde 35′ini temsil etmektedir.
02:32
So they might be less qualified to access these green jobs.
50
152732
3671
Dolayısıyla bu yeşil işlere ulaşmaya daha az nitelikli olabilirler.
02:36
Second example:
51
156695
1292
İkinci örnek:
02:38
by 2030, companies in highly emitting sectors --
52
158571
3587
2030 yılına kadar, yüksek emisyonlu sektörlerdeki şirketler --
02:42
such as energy, building materials, industrial goods --
53
162200
4129
enerji, inşaat malzemeleri, endüstriyel ürünler gibi --
02:46
will be spending as much as 500 billion dollars
54
166371
3837
çalışanlarını eğitmek için yeni yeşil beceriler konusunda
02:50
to train their employees in new green skills.
55
170250
3753
500 milyar dolar kadar harcama yapacak.
02:55
Now, these industries are historically male-dominated,
56
175130
2836
Şimdi, bu sektörler tarih açısından erkek egemen sektörlerdir,
02:57
so mechanically, women are less likely to participate in these retrainings,
57
177966
4755
dolayısıyla teknik olarak, kadınların bu eğitimlere katılma olasılığı
03:02
widening the skill gap between men and women
58
182762
3087
daha düşüktür ve bu da geleceğin işlerine erişim konusunda erkekler ve kadınlar
03:05
again in accessing the jobs of the future.
59
185890
2628
arasındaki beceri farkını yeniden genişletmektedir.
03:09
So, see, the risk is real.
60
189018
2378
Yani, bakın, risk gerçektir.
03:11
Women might miss out on these opportunities and investments,
61
191438
3920
Kadınlar, başlangıçtaki amaçları bu olmasa bile,
03:15
or at least miss out on part of them,
62
195358
3170
bu fırsatları ve yatırımları
03:18
even if this wasn't the initial intent.
63
198570
2627
ya da en azından bir kısmını kaçırabilir.
03:21
So what is it that we need to do
64
201656
3295
Peki bu iki büyük zorluğu aynı anda çözen
03:24
to have a climate action
65
204993
1960
bir iklim hareketine sahip olmak için
03:26
that solves these two major challenges at the same time:
66
206953
4254
ne yapmamız gerekiyor?
03:31
gender equality and sustainability?
67
211207
2962
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilirlik.
03:36
Well, we need to do something that seems very simple,
68
216212
3212
Pekala, çok basit görünen ama çoğu zaman gözden kaçan
03:39
yet very often overlooked.
69
219466
2127
bir şey yapmamız gerekiyor.
03:41
When investing in green projects
70
221926
2211
Yeşil projelere yatırım yaparken
03:44
and developing green products, crafting green legislations,
71
224137
3712
ve yeşil ürünler geliştirirken, yeşil kanunlar hazırlarken
03:47
we need to make sure that women as well as men will equally benefit.
72
227891
5589
erkeklerin yanı sıra kadınların da eşit şekilde faydalanacağından emin olmalıyız.
03:54
Not more, not less.
73
234105
1877
Ne eksik ne fazla.
03:55
Just equally.
74
235982
1960
Eşit derecede.
04:00
Might seem obvious.
75
240612
1626
Yeterince açık gibi görünüyor.
04:02
You might even think, "Isn't that what we're already doing?"
76
242280
3504
Hatta ″Zaten yaptığımız da bu değil mi?″ diye düşünebilirsiniz.
04:06
But history has showed us that time and time again,
77
246409
3504
Fakat tarih bize defalarca
04:09
even though this is what we think we're doing,
78
249954
2461
yaptığımızı düşündüğümüz durum bu olsa da,
04:12
this is not what is actually happening,
79
252457
2794
gerçekte bu değildir,
04:15
at least not naturally, organically,
80
255293
2753
en azından doğası gereği, organik olarak,
04:18
not without an explicit intent.
81
258087
2795
belirgin bir niyet olmadan göstermiştir.
04:20
So we need to take this intent into climate action.
82
260882
3962
O hâlde, bu niyeti iklim hareketine dönüştürmemiz gerekiyor.
04:24
We need to naturally, systematically,
83
264886
4296
Yeşil ekonominin tüm yatırımlarına, projelerine ve mevzuatına doğal,
04:29
intentionally embed what you could call a gender lens
84
269182
3503
sistematik ve bilinçli toplumsal cinsiyet merceği
04:32
in all of the green economy’s investments, projects and legislations.
85
272727
4755
diyebileceğimiz bir bakış açısı yerleştirmemiz gerekiyor.
04:37
And I am not just talking about projects targeting women
86
277899
4713
Burada yalnızca kadınları hedef alan projelerden, kadınlara yönelik fonlardan
04:42
or funds dedicated to women
87
282654
2085
ya da iklim müzakerelerinden
04:44
or a gender day in climate negotiations.
88
284781
2711
toplumsal cinsiyet gününden bahsetmiyorum.
04:47
I am talking about gender as an intentional forethought
89
287492
3545
Her yeşil projede, yeşil yatırımda,
04:51
in every green project, every green investment,
90
291079
3086
yeşil mevzuatta bilinçli bir öngörü olarak
04:54
every green legislation.
91
294165
1752
toplumsal cinsiyetten bahsediyorum.
04:56
Let's take an example.
92
296626
1710
Bir örnek verelim.
04:58
Green cities.
93
298336
1168
Yeşil kentler.
04:59
Green cities are a great illustration
94
299963
2002
Yeşil kentler, bu toplumsal cinsiyet merceğini
05:02
of how we could integrate this gender lens
95
302006
3337
nasıl birleştirebileceğimizin ve iklim hareketinin
05:05
and have climate action boost gender equality
96
305385
2878
toplumsal cinsiyet eşitliğini arkada bırakmak yerine
05:08
instead of setting it back.
97
308304
1919
nasıl arttırdığının harika bir örneğidir.
05:10
From Chicago to Shanghai,
98
310849
1710
Chicago’dan Şanghay’a,
05:12
from Copenhagen to Rio,
99
312600
1877
Kopenhag’dan Rio’ya kadar çoğu büyük şehrin
05:14
most large cities have ambitious programs to become greener.
100
314519
5380
daha yeşil hâle gelmek için iddialı programları var.
05:20
Two trillion dollars will have to be spent every year
101
320733
3879
Kentsel altyapının iyileştirilmesi ve daha sürdürülebilir
05:24
for the next 20 years
102
324654
2628
hâle getirilmesi için
05:27
to upgrade urban infrastructure
103
327282
1793
önümüzdeki 20 yıl boyunca her yıl
05:29
and make it more sustainable.
104
329117
2586
2 trilyon dolar harcanması gerekecektir.
05:33
And this covers housing, energy
105
333246
4630
Bu da konut, enerji güvenliği, toplu taşıma
05:37
safety, public transportation, green spaces, you name it.
106
337917
4588
ve yeşil alanları kapsamaktadır, adını siz koyun.
05:43
With the right approach,
107
343339
1961
Doğru yaklaşımla
05:45
these cities can become greener
108
345341
2628
bu şehirler daha yeşil ve kadınlara
05:48
and more inclusive of women.
109
348011
2252
daha kapsayıcı bir hâle gelebilir.
05:50
Now greener, they sort of know how to do that.
110
350930
3420
Şimdi daha çevreciler, bunu nasıl yapacaklarını bilirler.
05:54
They have already initiated multiple projects,
111
354392
2961
Halihazırda birden fazla proje başlattılar
05:57
and there is already a lot of research in that field.
112
357395
3128
ve bu alanda zaten çok fazla araştırma mevcuttur.
06:01
But becoming more inclusive of women,
113
361024
3795
Ancak kadınları daha kapsayıcı hâle gelme konusunda
06:04
we hear less about that.
114
364819
1502
çok az şey duyuyoruz.
06:06
This is less documented.
115
366362
1669
Fazla belgelendirilmemiştir.
06:08
And yet there is a great story that can serve as an inspiration.
116
368448
4337
Yine de ilham kaynağı olabilecek harika bir hikâye var.
06:13
This story takes place in the beautiful city of Vienna,
117
373578
3420
Bu hikâye Avusturya’nın güzel şehri
06:17
in Austria.
118
377040
1251
Viyana’da geçiyor.
06:18
In the '90s,
119
378875
1209
90′lı yıllarda
06:20
planning officials in Vienna realized
120
380126
3086
Viyana’daki planlama yetkilileri,
06:23
that women were less satisfied with transportation systems
121
383254
5422
kadınların ulaşım sistemlerinden erkeklere göre çok az memnun olduğunu
06:28
than men.
122
388718
1126
fark etti.
06:30
Because these systems are designed for people going between home and work,
123
390345
5505
Çünkü bu sistemler ev ile iş arasında, banliyöler ile şehir merkezleri arasında
06:35
between suburbs and city centers
124
395850
2711
çoğunlukla belirlenen zamanlarda gidip gelen
06:38
at mostly set times.
125
398561
1627
insanlar için tasarlanmıştır.
06:41
But women,
126
401856
1210
Ancak kadınlar,
06:43
although they make up the majority of public transportation users,
127
403066
3920
toplu taşıma kullanıcılarının çoğunluğunu oluşturmalarına rağmen,
06:47
women's trips are nothing like that.
128
407028
1793
kadınların yolculukları hiç de öyle değildir.
06:48
They are much more fragmented, they are much shorter,
129
408863
4797
Çok daha bölük pörçükler, çok daha kısa sürelidir,
06:53
they require multiple transportation modes,
130
413701
2169
kadınlar için birden fazla ulaşım türü gerekir ve bu ulaşım türlerinin
06:55
and they don't necessarily happen during rush hour.
131
415912
3045
trafiğin yoğun olduğu saatlerde gerçekleşmesi gerekmez.
06:59
All of this because women combine their work trips
132
419707
3212
Tüm bunlar, kadınların iş seyahatlerini ev ve bakım sorumluluklarıyla
07:02
with their domestic and caregiving responsibilities.
133
422961
3128
birleştirmelerinden kaynaklanıyor.
07:06
And this, transportation, is a major factor when it comes to women’s labor
134
426506
5297
Bu, ulaşım kadın emeği ve ekonomiye katılımı
07:11
and participation [in] the economy.
135
431844
2044
söz konusu olduğunda önemli bir faktördür.
07:14
They also noticed something else.
136
434722
2211
Ayrıca başka bir şeyi daha fark ettiler.
07:17
Before the age of nine,
137
437350
1835
Dokuz yaşından önce,
07:19
boys and girls would equally go to parks.
138
439185
3086
erkekler ve kızlar eşit şartlar altında parklara giderdi.
07:22
But when girls reach the age of nine, something strange happens.
139
442855
3921
Fakat kızlar dokuz yaşına geldiklerinde, garip bir şey gerçekleşiyor.
07:26
They almost disappeared from public parks.
140
446776
2544
Adeta halka açık parklardan kayboldular.
07:29
So they did some research and they confirmed that, no,
141
449904
3003
Bu yüzden biraz araştırma yaptılar ve bunu doğruladılar,
07:32
it’s not that all of a sudden, when girls turn nine,
142
452907
3003
hayır, mesele kızların dokuz yaşına geldiklerinde birdenbire
07:35
they no longer are interested in public parks.
143
455952
2377
halka açık parklara ilgi duymamaları değil.
07:38
It's again, because of the way these parks are designed
144
458955
3795
Yine, bu parkların tek bir büyük açık alan
07:42
with their single large open space and multiple football cages,
145
462792
4546
ve çok sayıda futbol kafesi ile tasarlanma şekli nedeniyle,
07:47
boys feel welcomed,
146
467338
1418
erkekler tarafından hoş karşılanıyor,
07:48
girls feel they need to compete for space.
147
468756
2628
kızlar ise yer kapmak için rekabet etmeleri gerektiğini düşünülüyor.
07:51
So they just stopped going there.
148
471968
2502
Bu yüzden oraya gitmeyi bıraktılar.
07:54
So bottom line, through these two examples and many more,
149
474971
3336
Uzun lafın kısası,
07:58
they realized that the gender-neutral approach that the city had
150
478349
5798
bu iki ve daha fazla örnekle, kentin sahip olduğu ve dünyadaki çoğu kentin
08:04
and that most cities in the world have,
151
484188
3712
sahip olduğu cinsiyet ayrımı gözetmeyen yaklaşımın
08:07
this gender-neutral approach can actually be a women-blind one.
152
487942
4880
aslında kadın körü bir yaklaşım olabileceğini fark ettiler.
08:13
So they decided to intentionally design a gender-equal urban planning program.
153
493740
6506
Yani bilerek cinsiyet eşitliğine dayalı bir kentsel planlama programı
tasarlamaya karar verdiler.
08:21
So they surveyed men and women
154
501122
2878
Böylece kentte nasıl yaşadıklarını
08:24
to better understand the way they live in the city.
155
504000
3211
daha iyi anlamak için kadın ve erkekleri araştırdılar.
08:28
They brought in female architects and urban planners
156
508004
3211
Kadın mimarları ve kentsel tasarımcıları erkek meslektaşlarının
08:31
to participate alongside their male colleagues,
157
511215
2711
yanı sıra şehrin yeniden tasarımına
08:33
to participate [in] the city’s redesign.
158
513968
2377
katılmaları için getirdiler.
08:36
They added gender assessment in social housing
159
516804
4296
Sosyal konut ve altyapı sözleşmelerine toplumsal cinsiyet
08:41
and infrastructure contracts.
160
521142
1710
değerlendirmesini eklediler.
08:42
So see, just like that, every step was made
161
522894
4171
Gördüğünüz gibi, her adım kadınların da erkekler kadar
08:47
with the intention, the explicit intention,
162
527106
3462
fayda sağlayacağından emin olmak amacıyla
08:50
to make sure that women will benefit as well as men.
163
530610
3753
belirgin olan bir niyetle atılmıştır.
08:54
Again, not more, not less, as well as men.
164
534405
3295
Yine de erkekler kadar ne eksik ne fazla.
08:58
So in parks they have added foot paths to divide up space.
165
538367
4505
Bu yüzden parklarda alanı bölmek için patikalar eklediler.
09:03
They have integrated a wider range of activities
166
543331
3420
Voleybol gibi daha geniş bir etkinlik
09:06
such as volleyball.
167
546793
1501
yelpazesini birleştirdiler.
09:08
And just like that,
168
548836
1252
İşte böyle,
09:10
teenage girls came back to parks.
169
550129
2169
genç kızlar parklara geri döndü.
09:13
And this has benefited teenage girls, but not only them.
170
553216
3378
Bu, genç kızlara fayda sağladı, fakat sadece onlara değil.
09:17
Every year since 2009,
171
557220
2294
2009′dan beri her yıl,
09:19
except for COVID years,
172
559555
1835
COVID yılları dışında,
09:21
Vienna has been named the best city in the world to live in.
173
561432
4296
Viyana, yaşamak için dünyanın en iyi şehri seçilmiştir.
09:26
Now, it's not just the gendered approach,
174
566979
2753
Şimdi, yalnızca cinsiyetçi bir yaklaşım değil bu,
09:29
but it clearly contributed because for the first time,
175
569774
3378
fakat açıkça katkıda bulundu çünkü ilk defa,
09:33
the specific needs of the other half of the population
176
573152
3754
nüfusun diğer yarısının özel ihtiyaçları
09:36
were taken into account.
177
576906
1710
dikkate alındı.
09:40
Now, what does Vienna's story tell us?
178
580034
2795
Şimdi, Viyana’nın hikâyesi bize ne anlatıyor?
09:43
It tells us that if we want women to benefit from a green city project,
179
583371
5589
Kadınların yeşil şehir projesinden, kentleşme projesinden
09:49
from an urbanism project, or from any project,
180
589001
4588
veya her projeden faydalanmasını istiyorsak
09:53
it needs intention.
181
593589
1877
amaca ihtiyacımızın olduğunu söylüyor.
09:56
And intention means at least these three ingredients:
182
596509
4004
Amaç, en azından bu üç bileşen demektir:
10:01
upfront and ascending women specific needs,
183
601597
3420
önde ve yükselen kadınların özel ihtiyaçları
10:05
even if the project is not specifically targeting women;
184
605059
3629
proje özellikle kadınları hedef almasa bile
10:08
involving women in the design of the project;
185
608729
3712
ve gerektiğinde düzenleme yapabilmek için
10:12
and specifically measuring the impact of the project on women
186
612483
5172
projenin kadınlar üzerindeki etkisini
10:17
to be able to adjust if necessary.
187
617697
3003
özellikle ölçülmesi.
10:21
So this way, with this approach,
188
621576
3461
Yani bu yolla, bu yaklaşımla,
10:25
we could correct the biases
189
625079
3128
her yerde var olan cinsiyet ayrımı
10:28
that are behind the gender-neutral urban planning programs
190
628249
4671
gözetmeyen şehir planlama programlarının ardındaki
10:32
that exist everywhere.
191
632962
1627
önyargıları düzeltebiliriz.
10:34
And we could duplicate Vienna’s intentional experience
192
634589
3837
Viyana’nın bilinçli deneyimini
10:38
in every green city.
193
638426
1877
her yeşil olan kentte çoğaltabiliriz.
10:41
And I left the best part for the end.
194
641679
2628
En güzel kısmı sona bıraktım.
10:45
When involved in urban planning,
195
645141
2044
Şehir planlamasına dahil olduğunuzda,
10:47
women proved to be active agents of sustainability.
196
647226
3671
kadınlar sürdürülebilirliğin aktif aktörleri olduklarını kanıtladılar.
10:52
Statistically, the most sustainable cities
197
652023
2836
İstatistiklere göre, en sürdürülebilir kentler
10:54
are also the ones with the highest representation of women
198
654901
3878
aynı zamanda politika oluşturma ve liderlik pozisyonlarında kadınların
10:58
in policy making and leadership positions.
199
658821
2961
en yüksek oranda temsil edildiği kentlerdir.
Yani bu cinsiyetçi yaklaşım,
11:01
So this gendered approach will not only make green cities more inclusive of women,
200
661782
6340
yeşil şehirleri sadece kadınları daha kapsayıcı hâle getirmekle kalmayacaktır,
11:08
it will also make them greener.
201
668164
2836
aynı zamanda onları daha yeşil hâle getirecektir.
11:12
Treating women exactly like men,
202
672710
2753
Politika yapıcılardan ve liderlerden birçok kez duyduğum gibi,
11:15
as I have heard multiple times from policymakers and leaders,
203
675504
6090
kadınlara tıpkı erkekler gibi davranmak,
11:21
is not what will get us to gender equality
204
681594
2544
bizi cinsiyet eşitliğine götürecek olan değil;
11:24
because it turns a blind eye to the biases that we all have,
205
684180
5172
çünkü hepimizin sahip olduğu önyargılara göz yumuyor
11:29
and it tends to perpetuate pre-existing inequalities
206
689352
4921
ve önceden var olan eşitsizlikleri sürdürme eğilimindedir
11:34
and could even be widening them.
207
694315
2085
ve hatta bunları genişletiyor olabilir.
11:36
Urbanism is just one example
208
696859
1919
Kentleşme, yeşil ekonominin
11:38
of how the green economy will revolutionize the way we move,
209
698819
4004
harekete geçme, çalışma ve yemek yeme şeklimizde nasıl devrim yaratacağının
11:42
work, eat.
210
702865
2544
yalnızca bir örneğidir.
11:45
If we intentionally embed a gender lens in the way we will sustainably rebuild,
211
705743
5756
Eğer sürdürülebilir biçimde yeniden inşa edebileceğimiz şekilde
toplumsal cinsiyet merceğini bilinçli bir biçimde
11:51
rethink all of these aspects,
212
711540
2420
yerleştirirsek ve tüm bu yönleri tekrar düşünürsek
11:54
we can advance gender equality at the same time,
213
714001
3754
aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğini de geliştirebiliriz
11:57
and this will in turn have a positive impact on the planet.
214
717755
4379
ve bu da gezegen üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır.
12:03
See, we can save the world all at once, after all.
215
723177
3796
Ne de olsa dünyayı tek seferde kurtarabiliriz.
12:07
Thank you.
216
727515
1126
Teşekkür ederim.
12:08
(Applause)
217
728683
5589
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7