How to FIND TIME to study English

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa. İngilizce çalışmak için

Do you not have enough time in the day to study English?

gün içinde yeterli zamanınız yok mu ?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

You're busy.

Meşgulsün.

I'm busy.

Meşgulüm.

Let's get right to the point.

Hemen konuya gelelim.

How can you be more productive and find time to study English?

Nasıl daha üretken olabilir ve İngilizce çalışmak için zaman bulabilirsin?

This is one of the most common excuses I hear from English students.

Bu, İngilizce öğrencilerinden duyduğum en yaygın bahanelerden biri .

I want to be fluent in English, but I just don't have enough time.

İngilizcede akıcı olmak istiyorum ama yeterli zamanım yok.

Don't worry.

Merak etme.

Me too.

Ben de.

I have a two and a half year old son, a two month old son.

İki buçuk yaşında bir oğlum var, iki aylık bir oğlum var. Bu dersleri sizin için hazırlamak da

I run an online English business including making these lessons for you, and I still

dahil olmak üzere çevrimiçi bir İngilizce işi yürütüyorum ve hala

try to find time to spend time with my husband and relax a little bit for myself.

kocamla vakit geçirmek ve kendim için biraz rahatlamak için zaman bulmaya çalışıyorum. Yoğun bir günde

It's tough to be productive and find time in a busy day.

üretken olmak ve zaman bulmak zordur .

Time is a valuable resource, but I have some tough love for you.

Zaman değerli bir kaynak, ama sana karşı güçlü bir sevgim var.

If you really want to do something, you will find time to do it, but how?

Bir şeyi gerçekten yapmak istiyorsanız, onu yapmak için zaman bulacaksınız, ama nasıl?

Well today, I want to give you my top three tips to help you find time to study English.

Pekala bugün, İngilizce çalışmak için zaman bulmanıza yardımcı olacak en iyi üç ipucumu vermek istiyorum.

This lesson is short and sweet because I imagine if you clicked on it, you don't have that

Bu ders kısa ve tatlı çünkü sanırım üzerine tıkladıysanız o kadar

much time.

fazla zamanınız yok.

So let's get started with tip number one.

O halde bir numaralı ipucuyla başlayalım.

Tip number one, track your daily schedule.

Bir numaralı ipucu, günlük programınızı takip edin.

You might know that I had my second son a couple months ago in March, and because I

Biliyorsunuzdur, ikinci oğlumu birkaç ay önce Mart ayında dünyaya getirdim ve

work for myself as an online English teacher, I wasn't given a maternity leave by a company.

kendim için çevrimiçi İngilizce öğretmeni olarak çalıştığım için bir şirket bana doğum izni vermedi.

I had to create my own maternity leave and that means that I needed to create materials

Kendi doğum iznimi oluşturmam gerekiyordu ve bu da demek oluyor ki

in advance, YouTube videos in advance, course lessons in advance and have it prepared so

önceden materyaller, YouTube videoları, önceden kurs dersleri ve

that I could take a little break after my son was born.

oğlum doğduktan sonra biraz ara verebilmek için önceden hazırlamam gerekiyordu .

With my first son, it was no problem to create material in advance because I had all the

İlk oğlumla önceden malzeme yaratmak sorun değildi çünkü benim

time in the world, but when you have another kid, it's really difficult to find time to

dünya kadar zamanım vardı ama başka bir çocuğunuz olduğunda

create two months, three months, four months, five, six months of material in advance.

iki ay, üç ay, dört ay, beş ay yaratmak için zaman bulmak gerçekten zor. altı aylık malzeme peşin.

How did I do this?

Bunu nasıl yaptım?

Well, the only way to be successful is to create a plan.

Başarılı olmanın tek yolu bir plan oluşturmaktır.

So each month I decided what I wanted to accomplish during that entire month and then each week

Böylece her ay, o ay boyunca neyi başarmak istediğime karar verdim ve ardından her hafta,

I decided what I wanted to do each week, and then each day I decided what I wanted to do

her hafta ne yapmak istediğime karar verdim ve ardından her gün, her gün ne yapmak istediğime karar verdim

each day.

.

When I broke it down into those small sections, scheduling every part of the day, tracking

O küçük bölümlere ayırdığımda, günün her bölümünü planladığımda,

what I was going to do.

ne yapacağımı takip ettiğimde.

Also scheduling free time, scheduling time to be with my two-year-old, the things that

Ayrıca boş zaman planlamak, iki yaşındaki oğlumla birlikte olmak için zaman planlamak, zevk

I enjoy, I was pretty surprised.

aldığım şeyler, oldukça şaşırdım.

When I looked at my daily schedule, I had enough time.

Günlük programıma baktığımda yeterince zamanım vardı. Normalde yaptığımın

I was surprised that I actually had enough time because I was working two or three times

iki veya üç katı kadar çalıştığım için gerçekten yeterli zamanım olmasına şaşırdım

the normal amount that I usually do, but I had time in my schedule to do all of the things

, ancak zamanımı özellikle takip ettiğimde istediğim her şeyi yapmak için programımda zamanım oldu

I wanted when I specifically tracked my time.

.

I tell you this personal story because maybe you felt like I did.

Sana bu kişisel hikayeyi anlatıyorum çünkü belki sen de benim gibi hissetmişsindir.

There's just too much going on.

Çok fazla şey oluyor.

It's difficult to balance a work and a home life, but when you track your day and try

İş ve ev hayatını dengelemek zordur , ancak gününüzü takip ettiğinizde ve

to figure out what works best for you in a schedule, you'll realize that you probably

bir programda sizin için en iyi olanı bulmaya çalıştığınızda , muhtemelen

have enough time to study English.

İngilizce çalışmak için yeterli zamanınız olduğunu fark edeceksiniz.

For me, I broke my day into some main sections and these main sections are going to be different

Benim için günümü bazı ana bölümlere ayırdım ve bu ana bölümler

for you.

sizin için farklı olacak.

For me, they were nine to 12, one to three when my son is resting or taking a nap, three

Benim için dokuzdan 12'ye, oğlum dinlenirken veya kestirirken birden üçe,

to five and then nighttime after he was asleep.

üçten beşe ve sonra o uyuduktan sonra gece oldu.

By realistically looking at each day, I realized how much time I actually had.

Her güne gerçekçi bir şekilde bakarak aslında ne kadar zamanım kaldığını fark ettim.

For some of those periods of time, I was just playing with my son or going to the gym.

Bu sürelerin bir kısmında oğlumla oynuyordum ya da spor salonuna gidiyordum.

These were things that I wanted to do, but when I tracked my day, I realized I had enough

Bunlar yapmak istediğim şeylerdi ama günümü takip ettiğimde

time for what I needed to do and also what I wanted to do.

yapmam gerekenler ve yapmak istediklerim için yeterince zamanım olduğunu fark ettim.

You can use a Google calendar and block off your day.

Bir Google takvimi kullanabilir ve gününüzü bloke edebilirsiniz.

This is what mine looked like, but of course yours is going to look different.

Benimki böyle görünüyordu, ama elbette seninki farklı görünecek.

Yours might be get ready, commute, work, lunch, work, commute, see family, eat dinner, evening,

Sizinkiler hazırlanmak, işe gidip gelmek, çalışmak, öğle yemeği, çalışmak, işe gitmek, aileyi görmek, akşam yemeği yemek, akşam,

sleep.

uyumak olabilir. İşteyken İngilizce çalışmak

It's probably not possible or a good idea to study English while you're at work, but

muhtemelen mümkün değildir veya iyi bir fikirdir , ancak

now you can visually see your day, which leads us to tip number two.

artık gününüzü görsel olarak görebilirsiniz, bu da bizi iki numaralı ipucuna götürür.

Tip number two is to integrate English into your daily habits.

İkinci ipucu, İngilizceyi günlük alışkanlıklarınıza entegre etmektir.

Now that you know what your daily schedule looks like, how can you fit English into those

Artık günlük programınızın nasıl olduğunu bildiğinize göre, İngilizceyi bu

different sections?

farklı bölümlere nasıl sığdırabilirsiniz?

Let's take a look at the Google calendar again.

Google takvimine tekrar bir göz atalım.

If you're like me, when you're getting ready for the day, you're kind of like a zombie

Benim gibiyseniz, güne hazırlanırken bir tür zombi gibisiniz

and your brain is not ready for something new like English.

ve beyniniz İngilizce gibi yeni bir şeye hazır değil.

But maybe while you're in the car or on the train commuting to work, this could be a great

Ama belki de arabadayken ya da trende işe giderken, bu

time to listen to an English podcast or maybe make a playlist of some English songs that

bir İngilizce podcast dinlemek için harika bir zaman olabilir ya da belki sevdiğin bazı İngilizce şarkılardan oluşan bir çalma listesi hazırlayabilir ve

you like and listen to those songs or listen to a short clip from an audio book in English.

o şarkıları ya da bir müzik parçasını dinleyebilirsin. İngilizce bir sesli kitaptan kısa bir klip.

If you're part of an English course like my course, the Fearless Fluency Club, which you

Benim kursum gibi bir İngilizce kursunun parçasıysanız ,

can learn more about up here.

buradan hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiniz Fearless Fluency Club.

You could download the MP3 version of all of the lessons and listen to it while you're

Tüm derslerin MP3 versiyonunu indirip arabadayken dinleyebilir

in the car, or maybe you could talk with another member in the evenings when your home is quiet.

veya akşamları evinizin sessizliğinde başka bir üye ile sohbet edebilirsiniz.

Spend 15 minutes just chatting together in English.

Birlikte İngilizce sohbet ederek 15 dakika geçirin .

Here's some other ways that you can just easily integrate English into your daily habits,

İngilizceyi günlük alışkanlıklarınıza, zaten

the things that you're already doing in life.

hayatta yapmakta olduğunuz şeylere kolayca entegre etmenin başka yolları da burada. İngilizce

You could make a grocery list or a to do list in English.

bir alışveriş listesi veya yapılacaklar listesi hazırlayabilirsiniz .

Change your phone's language to English.

Telefonunuzun dilini İngilizce olarak değiştirin.

You could talk about your daily actions as you're doing them.

Günlük eylemleriniz hakkında bunları yaparken konuşabilirsiniz.

I'm putting the sweater over my dress shirt.

Süveteri elbise gömleğimin üzerine koyuyorum.

These types of daily explanations are great for using English.

Bu tür günlük açıklamalar, İngilizceyi kullanmak için harikadır.

If you need to expand your vocabulary to have the words to talk about your daily life, you

Günlük hayatınızdan bahsedecek kelimelere sahip olmak için kelime dağarcığınızı genişletmeniz gerekiyorsa,

can check out this video that I made up here.

burada oluşturduğum bu videoya göz atabilirsiniz.

It might seem like you're only spending 15 to 20 minutes with English in a sitting.

Bir oturuşta sadece 15 ila 20 dakika İngilizce konuşuyormuşsunuz gibi görünebilir.

In a sitting means at one time, but when you have a busy life, you got to do what you got

Bir oturuşta, bir seferde demektir, ancak yoğun bir hayatınız olduğunda, yapmanız gerekeni yapmalısınız

to do.

.

This is a common saying that means it's not ideal, but it's the only thing that's going

Bu, ideal olmadığı anlamına gelen yaygın bir sözdür , ancak işinize yarayacak tek şey budur

to work for you.

.

You've got to do what you got to do, so try to fit English into daily habits instead of

Yapmanız gerekeni yapmalısınız, bu yüzden

trying to find new time for English.

İngilizce için yeni zaman bulmaya çalışmak yerine İngilizceyi günlük alışkanlıklara uydurmaya çalışın.

And this leads us to tip number three, study English in bite sized chunks.

Bu da bizi üç numaralı ipucuna, İngilizceyi lokmalık parçalar halinde çalışmaya götürüyor. Bir seferde iki saat çalışsam

You might be tempted to think, isn't it better if I study for two hours at one time?

daha iyi olmaz mı diye düşünebilirsiniz.

Yes, two hours is better for giving your brain a chance to focus, but we have to be realistic,

Evet, beyninize odaklanma şansı vermek için iki saat daha iyidir , ancak gerçekçi olmalıyız,

right?

değil mi?

If you don't have two hours, then you got to use the time that you have.

İki saatiniz yoksa, sahip olduğunuz zamanı kullanmalısınız.

Bite sized chunks means short, easily finished sections of time.

Isırık büyüklüğünde parçalar, zamanın kısa, kolayca tamamlanan bölümleri anlamına gelir .

So if you have a 15 minute commute to your work, well, you can download a 15 minute English

İşe gidip gelmek için 15 dakikalık bir yolunuz varsa , 15 dakikalık bir İngilizce

podcast and complete that full podcast during your commute.

podcast indirebilir ve bu podcast'in tamamını işe giderken tamamlayabilirsiniz.

Don't feel discouraged if you can't find two solid hours to study English every day.

Her gün İngilizce çalışmak için tam iki saat bulamazsan cesaretin kırılmasın.

There's going to probably be a time in your life when you do have two hours, but if it's

Muhtemelen hayatında iki saatin olduğu bir zaman olacak , ama

not today, that's all right.

bugün değilse, sorun değil.

Just use what you have.

Sadece sahip olduklarınızı kullanın. Çoğu video 20 dakikadan kısa olduğu için

YouTube videos are a great way to learn English in bite sized chunks because most videos are

YouTube videoları, İngilizceyi küçük parçalar halinde öğrenmenin harika bir yoludur

less than 20 minutes.

.

Or you could have a conversation with a speaking partner for just 10 to 15 minutes at a time.

Veya konuşan bir partnerle her seferinde sadece 10 ila 15 dakika sohbet edebilirsiniz. Birlikte konuşarak

You don't need to spend 30 minutes or one hour talking together.

30 dakika veya bir saat harcamanıza gerek yok . Güne başlamadan önce

You could plan to just talk for 10 to 15 minutes before your day gets started, have a quick

10 ila 15 dakika konuşmayı , kısa bir

chat and then go on with the rest of your day.

sohbet etmeyi ve ardından günün geri kalanına devam etmeyi planlayabilirsiniz .

You've already accomplished something in a bite sized chunk.

Zaten bir ısırık büyüklüğünde bir şey başardınız .

Some of us want to be productive 24/7 but it's not realistic to be productive 24 hours

Bazılarımız 7/24 üretken olmak ister ama günün 24 saati üretken olmak gerçekçi değildir

in a day.

.

So when you start seeing the time that you have in your day and you can track your time,

Böylece gün içinde sahip olduğunuz zamanı görmeye başladığınızda ve zamanınızı takip edebildiğinizde,

you integrate English into your daily habits and you study English in bite sized chunks,

İngilizceyi günlük alışkanlıklarınıza entegre ettiğinizde ve İngilizceyi lokmalık parçalar halinde çalıştığınızda,

you'll really start to make progress and you'll feel better that you are actually being productive

gerçekten ilerleme kaydetmeye başlayacak ve kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

in this short time that you have.

sahip olduğunuz bu kısa sürede gerçekten üretken olduğunuzu.

And now I have a question for you.

Ve şimdi size bir sorum var.

When do you study English?

Ne zaman İngilizce çalışıyorsun?

When are you watching this video?

Bu videoyu ne zaman izliyorsun?

Is it early in the morning and before all of your household wakes up?

Sabahın erken saatlerinde ve tüm ev halkı uyanmadan önce mi? İşe gidip gelirken

Is it during your commute?

mi?

Is it during your lunch break?

Öğle tatilinde mi?

Or maybe after everyone's fallen asleep and your house is quiet?

Ya da belki herkes uyuduktan ve eviniz sessizleştikten sonra?

Let me know in the comments and I'll see you again next Friday for a new lesson here on

Yorumlarda bana bildirin ve önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz

my YouTube channel.

.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free e-book, Five steps to becoming a confident English

sonraki adım, ücretsiz e-kitabımı indirmektir, Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak için beş adım

speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.