How to Speak FAST English

Hi.

merhaba.

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

How fast can you speak English?

Let's talk about it.

Have you ever thought, "Oh my goodness.

English speakers speak so fast.

How will I ever be able to speak like that?"

Well, today I have some good news for you.

I'm going to share with you seven important tips that native speakers use when they speak

quickly.

We're going to talk about reducing sounds, cutting off sounds, and connecting sounds.

Then, at the end of this lesson, I have a challenge sentence for you that I want you

Sonra, bu dersin sonunda, senin için istediğim bir cümle oyunu var.

to be able to say as fast as you possibly can.

Mümkün olduğu kadar çabuk söyleyebilmek için.

So, let's get started with the first tip.

Evet, ilk ipucuyla başlayalım;

My first tip for speaking fast English is to use contractions.

Hızlı İngilizce konuşabilmem için ilk ipucu kısaltmaları kullanmak.

What are contractions?

Kısaltmalar nelerdir?

They're when you put two words together.

İki kelimeyi bir araya getirdiğinde olurlar.

I'd like to go is I would like to go.

"I'd like to go" yani "I would like to go."

He's busy.

.

He is busy.

.

What're you doing?

.

What are you doing?

.

If you'd like some tips about how to pronounce 81 contractions, I made a video about that

81 kısaltmayı nasıl telaffuz edeceğinizle ilgili bazı ipuçları almak isterseniz, bununla ilgili bir video yaptım

up here to help your pronunciation.

Telaffuzuna yardım etmek için buraya.

But, this first tip is the most simple.

Ancak, bu ilk ipucu en basit olanıdır.

We'll talk about some more difficult tips later.

Daha zor ipuçları hakkında konuşacağız sonra.

And it's an easy way to speak quickly.

Ve hızlı konuşmanın kolay bir yolu.

I'd like to go.

Gitmek isterim.

I would like to go.

Gitmek istiyorum.

Do you see how we can speak quicker because we're cutting off all the sounds in the word

Nasıl daha hızlı konuşabileceğimizi görüyor musun? kelimedeki tüm sesleri kesiyoruz

would except for that final D?

bu son D hariç mi?

I'd like to go.

Gitmek isterim.

Great.

Harika.

Let's go on to the second tip.

İkinci ipucuna gidelim.

My second tip for speaking fast English is to reduce these four common verbs.

Hızlı İngilizce konuşmam için ikinci ipucum bu dört ortak fiili azaltmak için.

Gonna, wanna, gotta, hafta.

Olmak isterim, yapmalıyım, hafta.

I'm gonna study English means I'm going to study English.

İngilizce çalışacağım, gideceğim anlamına geliyor İngilizce çalışmak.

That word to simply becomes a.

Bu kelime basitçe bir olur.

I'm gonna study English.

İngilizce çalışacağım.

Or you might say, "I wanna study English."

Ya da "İngilizce çalışmak istiyorum" diyebilirsiniz.

Here, we're changing want to to wanna.

Burada değişmek istiyoruz istiyoruz.

Again, the word to changes to a.

Yine, kelimesi bir olarak değişir.

I wanna study English.

İngilizce öğrenmek istiyorum

Or maybe you will say, "I gotta study English."

Belki de "İngilizce çalışmalıyım" diyeceksiniz.

Here we have a longer verb.

Burada daha uzun bir fiil var.

I have got to study English becomes I gotta.

İngilizce çalışmalıyım, öğrenmem gerek.

I gotta study English.

İngilizce çalışmalıyım.

And then you might say, "I hafta study English."

Ve sonra şöyle diyebilirsiniz, İngilizce çalışmak zorundayım"

Have to, here again, to changes to a.

Bir kez daha burada değişiklik yapmak zorunda.

I hafta study English.

İngilizce çalışmak zorundayım

Can you say these with me?

Bunları benimle birlikte söyleyebilir misin?

I'm gonna study English.

İngilizce çalışacağım.

I wanna study English.

İngilizce çalışmak istiyorum.

I gotta study English.

İngilizce çalışmalıyım.

I hafta study English.

İngilizce çalışmak zorundayım

Beautiful sentences, and it's so fast.

Güzel cümleler ve çok hızlı.

My third tip for speaking fast English is to reduce the word you when you're asking

Hızlı İngilizce konuşmak için üçüncü ipucum sorarken kelimeyi azaltmak için

a question.

bir soru.

We're going to talk about three common question words.

Üç ortak soru hakkında konuşacağız kelimeler.

And unfortunately, the word you reduces in a different way for each question.

Ve ne yazık ki, azalttığınız kelime Her soru için farklı bir yol.

So, listen carefully, and let's check it out.

O yüzden dikkatlice dinle ve kontrol edelim.

The first question word is what.

İlk soru kelimesi nedir.

How can we reduce the question, "What are you doing?"

"Soruyu nasıl azaltabiliriz? yapıyorsun?"

What are you doing?

Ne yapıyorsun?

We could reduce this to say, "Whatcha doin'?"

Bunu, "Ne yapıyorsun?" Demek için azaltabiliriz.

Whatcha, whatcha.

Ne var ne var ne yok

It sounds like a CH sound here.

Burada bir CH sesi gibi geliyor.

Actually, we've cut out completely the word are, and the word you just becomes cha.

Aslında kelimeyi tamamen kestik ve, sadece kelime cha olur.

Whatcha doing?

Ne yapıyorsun?

You might notice, too, extra tip that the end of the word doing that G also gets cut

Siz de fark edebilirsiniz. Bu kelimenin sonunda G'nin de kesildiği kelimesi

out.

dışarı.

Whatcha doin'?

N'apıyorsun?

Whatcha doin'?

N'apıyorsun?

So, I end that word with an N. Whatcha doin'?

Böylece, bu kelimeyi bir N ile bitirdim.

Whatcha doin'?

N'apıyorsun?

Oh, I'm teaching in English lesson.

Oh, İngilizce dersi veriyorum.

Oh, I'm studying English.

Oh, ingilizce çalışıyorum.

I'm going to sleep.

Yatmaya gidiyorum.

Whatcha doin'?

N'apıyorsun?

Whatcha doin'?

N'apıyorsun?

Whatcha.

N'aber.

Whatcha doin'?

N'apıyorsun?

Let's talk about the second WH question.

İkinci WH sorusu hakkında konuşalım.

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

Do you notice the same thing happening here with that ing at the end?

Burada da aynı şeyi fark ediyor musunuz? sonunda bu ing ile?

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

It ends with an N. What is happening with the word you?

N ile bitiyor. You kelimesine neler oluyor?

Where ya, we just changed it to ya, ya, not you, but Y-A.

Neredesin, biz onu sizin için değiştirdik, değil mi? sen, You değil ama YA.

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

And again, we cut out are.

Ve yine kesiyoruz.

Where are you going?

Nereye gidiyorsun?

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

Whereya goin'?

Nereye gidiyorsun?

What about if you wanted to ask a polite question?

Ya kibar bir soru sormak istersen?

Would you help me?

Bana yardım eder misin?

Maybe you need some help in the office.

Belki ofisteki yardıma ihtiyacın var.

You might ask this lovely question.

Bu sevimli soruyu sorabilirsin.

Would you help me?

Bana yardım eder misin?

But if you want to say it fast, you could say, Wouldja help me?

Ama hızlı söylemek istersen, Söylesene, Bana yardım eder miydi?

Wouldja help me?

Bana yardım eder miydi?

Wouldja help me?

Bana yardım eder miydi?

Instead of a ch sound, like we talked about before, whatcha doing, here, instead, we're

Ch sesi yerine, konuştuğumuz gibi önce, ne yapıyoruz, burada, biz

going to say ja.

ja diyeceğim.

Wouldja help me?

Bana yardım eder misin?

Can you say that with me?

Bunu benimle söyleyebilir misin?

Wouldja.

Wouldja.

Wouldja help me?

Bana yardım eder miydi?

Would you help me becomes would ja.

would you help me wouldJA olur.

Wouldja help me?

Bana yardım eder misin?

Wouldja help me, please?

Bana yardım eder misin lütfen?

Tips number four, five, and six include cutting off sounds.

Dört, beş ve altı numaralı püf noktaları kesme işlemini içerir kapalı sesler.

These are a little bit more tricky, so let's pay attention carefully.

Bunlar biraz daha zor, o yüzden hadi dikkat et.

Tip number four for speaking fast English is to cut off the T at the end of words.

Hızlı İngilizce konuşmak için dördüncü ipucu kelimelerin sonunda T'yi kesmektir.

Ooh, what about this sentence?

Ooh, peki ya bu cümle?

I go out every night.

Her gece dışarı çıkarım.

I go out every night.

Her gece dışarı çıkarım.

Do you hear I go out every night?

Her gece dışarı çıktığımı duyuyor musun?

No.

Yok hayır.

Instead, your tongue is at the top of your mouth.

Bunun yerine, diliniz en üstte ağız.

You're about to make the T sound, but no air goes through, so it's just stopped at the

T sesi çıkarmak üzeresin, ama hava yok geçiyor, bu yüzden sadece durdu

top of your mouth.

ağzının üstüne.

I go ou’ every nigh’.

Sana her akşam gidiyorum.

I go ou’ every nigh’.

Sana her akşam gidiyorum.

If you would like to know some more common sentences and English that use this, we use

Biraz daha yaygın bilmek istiyorsanız bunu kullanan cümle ve İngilizce’yi kullanıyoruz

this all the time, but you can check out this video I made up here about how to pronounce

bunu her zaman, ama kontrol edebilirsin nasıl yapılacağı hakkında yaptığım video

the most common sentences in English.

İngilizce'deki en yaygın cümleler.

I go ou’ every nigh’.

her gece dışarı çıkıyorum.

Can you say that with me?

Bunu benimle söyleyebilir misin?

I go ou’ every nigh’.

her gece dışarı çıkıyorum.

Tip number five for fast English is to cut off the letter D at the end of words.

Hızlı İngilizce için beş numaralı ipucu kesmek Kelimelerin sonundan D harfini çıkarmak.

Let's check out this sample sentence.

Bu örnek cümleyi kontrol edelim.

I found a blue and white card.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

I found a blue and white card.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

I found a blue and white card.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

Maybe you found a blue and white card on the street, and it was a birthday card that someone

Belki de üzerinde mavi ve beyaz bir kart buldun sokakta, ve birinin doğum günü kartıdır

just threw out their window.

pencereden attıkları.

I found a blue and white card.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

I foun’.

Buldum'.

The word ends in the letter N. I foun’ a blue an’white ... Here, the word and is

Kelime N harfiyle bitiyor. mavi ve beyaz ... Burada, kelime ve

being reduced.

azaltılıyor.

Just cut off that final D sound.

Sadece şu son D sesini kes.

I foun’ a blue an’ white car’, car’.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

This is a little bit different than the word car.

Bu kelime araba kelimesinden biraz farklı

I drive a car, because your mouth is making the shape of that D sound, but it's not making

Ben araba kullanıyorum, çünkü ağzın o şekli yapıyor D sesinin şeklini değiştirmiyor ama

the vibrations happening.

o titreşimler oluyor.

You're not actually making a D sound, but your mouth is making that shape car’, car’.

Aslında D sesi çıkarmıyorsun, ama Ağzınız bu şekli yapıyor 'kart'

My tongue is flat against the roof of my mouth to make the D, but it's not coming out car’,

Dilim ağzımın çatısına yassı D yapmak için, ama çıkmıyor 'kart'

car’.

'kart'.

Can you say that sentence with me?

Bu cümleyi benimle söyleyebilir misin?

I foun’ a blue an’ white car’.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

I foun’ a blue an’ white car’.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

I foun’ a blue an’ white car’.

Mavi ve beyaz bir kart buldum.

My sixth tip for speaking fast English is quite advanced.

Hızlı İngilizce konuşmanın altıncı ipucu oldukça gelişmiş.

It is to cut off the first sounds with a few pronouns: him, his, her, and them.

İlk sesleri birkaç kez kesmek zamirler: o, onun(erkek), onun(kız) ve onlar.

Let's look at a couple of sample sentences.

Birkaç örnek cümleyi inceleyelim.

I think he's right.

Bence haklı.

I think he's right.

Bence haklı.

I think he's right?

Bence haklı.

There's no H happening here.

Burada H yok.

I think ‘e, think ‘e.

bence, bence.

Kind of sounds like you're saying thinky.

kulağa düşünceli diyormuşsun gibi geliyor.

I think ‘e's right.

Bence haklı.

Do you notice too at the end of the word right there's no T sound?

Doğru kelimenin sonunda siz de fark ettiniz mi? T sesi yok mu?

I think ‘e's righ’.

Bence haklı.

I think ‘e's righ’.

Bence haklı.

I think ‘e is righ’.

Bence haklı.

We do this all the time.

Bunu her zaman yapıyoruz.

Let's go on to another pronoun.

Başka bir zamirle gidelim.

It's his turn.

Onun sırası.

It's her turn.

Onun sırası.

It's his turn.

Onun sırası.

It's her turn.

Onun sırası.

This one's a little bit weird, isn't it?

Bu biraz garip, değil mi?

The H at the beginning of his and her is cut off.

his be her'un başındaki H kesilir.

We don't do this all the time, but it does happen often enough that you want to make

sure you could understand when native English speakers are using it, and also so that you

anadili ingilizceyi anlayabildiğinden emin ol hoparlörler kullanıyor ve

can use it yourself.

kendin kullanabilirsin.

It's ‘er turn.

onun sırası.

It's ‘er turn.

onun sırası.

It's ‘is turn, ‘is turn.

onun sırası, onun sırası.

it's ‘is turn.

onun sırası.

It's ‘is turn.

onun sırası.

We're not saying it's his turn, it's ‘is turn.

its his turn demiyoruz it's 'is turn diyoruz.

It's ‘is turn.

onun sırası.

It's ‘er turn.

onun sırası.

It's ‘er turn.

onun sırası.

It's ‘er turn.

onun sırası.

Great.

Harika.

What about the word them?

Peki ya onlar?

I listened to 'em.

Onları dinledim.

I listened to 'em.

Onları dinledim.

I listen to 'em, 'em.

Onları dinliyorum.

The word them has the TH cut out, and instead you're saying um, um.

Them deki TH kesildi ve bunun yerine um, um diyorsun

I listen to 'em.

Onları dinliyorum.

Maybe if someone asks about some music that you like, you might say, "Oh yeah, I listened

Belki birileri bazı müzik hakkında sorarsa beğenirsiniz diyebilirsiniz ki, "Ah evet, dinledim

to 'em.

Onları

I listen to 'em, 'em.

Onları dinliyorum.

I listen to 'em."

Onları dinliyorum. "

This is quite casual, and we use it a lot in daily conversation.

Bu oldukça rahat ve biz çok kullanıyoruz. günlük konuşmada.

I listened to 'em.

Onları dinledim.

Can you say that with me?

Bunu benimle söyleyebilir misin?

I listened to 'em, 'em.

Onları dinledim.

So, we need to reduce some pronouns as we're speaking him, his, her, them.

Bu yüzden, bazı zamirleri olduğu gibi azaltmamız gerekiyor. onunla, onunla, onunla konuşarak.

My seventh tip for speaking fast English is specific to American English.

Hızlı İngilizce konuşmayla ilgili yedinci ipucu Amerikan İngilizcesine özgü.

It is to change a T sound to a D sound.

Bir T sesini bir D sesine dönüştürmektir.

You might've noticed that we've done a lot with Ts and Ds, cutting them off at the end

Çok kez yaptığımızı fark etmiş olabilirsiniz. Ts ve Ds, kelimerin sonunda kesiliyor

of words.

And here we're changing them for each other.

Ve burada onları birbirimiz için değiştiriyoruz.

So when we say a word, like the word better, water, do you hear better, water?

Yani bir kelime söylediğimizde, şey gibi, daha iyi, su, daha iyi duyuyor musun, su?

No.

hayır.

In American English, a T that's between two vowel sounds ... It doesn't always have to

Amerikan İngilizcesinde, iki ünlü sesler arasında bir T ... Her zaman zorunda değil

be a vowel, but between two vowel sounds is going to change to a D, better, water.

ünlü olmak, ancak iki ünlü ses arasında D olarak değişecek, daha iyi, su.

Let's look at a sample sentence.

Örnek bir cümleyi inceleyelim.

The sweater is better.

Kazak daha iyi.

I like water.

Suyu severim.

Sweater, notice that T, it's between two vowels.

Kazak, dikkat et T, iki ünlü arasında.

Is better, it's between two vowel sounds.

Daha iyi, iki ünlü ses arasında.

I like water, also between two vowels.

suyu severim bu da İki ünlü arasında da

But, what if we take it up a notch?

Ama ya bir çentik alırsak?

These Ts in the next sample sentence are also between vowel sounds, but it's not so clear.

Bir sonraki örnek cümle bu Ts da ünlü sesleri arasında, ancak çok net değil.

Put it in the desk.

Onu masaya koy.

Put it in the desk.

Onu masaya koy.

We have a lot of D sounds.

Çok fazla D sesimiz var.

Put it in.

İçine koy.

Put it in.

İçine koy.

What's happening with that T at the end of the word put?

put'un sonundaki Tye ne oluyor?

Well, it's a T between two vowels, even though there's two separate words.

Şey, iki ünlü arasında bir T var, iki ayrı kelime olmasına rağmen

Put it in.

İçine koy.

And the word it is between two vowels, even though it's two separate words.

Ve iki ünlü arasında bile kelime, hatta iki ayrı kelime olsa bile.

So, I know this can be a little bit tricky, but you're going to hear native speakers use

Yani, bu biraz zor olabilir biliyorum ama anadili konuşanların kullandığını duyacaksınız

this all the time, so make sure you can do it, too.

bunu her zaman, o yüzden sen de yapabileceğinden emin ol.

Can you say it with me?

Benimle söyleyebilir misin?

Put it in.

İçine koy.

Put it in.

İçine koy.

Put it in the desk.

Onu masaya koy.

Put it in the desk.

Onu masaya koy.

Put it in the desk.

Onu masaya koy.

Put it in the desk.

Onu masaya koy.

Do you see how that makes it much faster?

Bunun nasıl daha hızlı hale geldiğini görüyor musunuz?

Because instead of spending the time to let the air come out of your mouth, your tongue

Çünkü havanın ağzından çıkmasına izin vermek yerine,

is just tapping the top of your mouth to make a D. Put it in.

sadece dudağının üstüne dokunup D yapıyıruz. İçeri koyun.

Put it in, instead of put it in.

put it in yerine put it in (söylenişi farklı ya hani :D)

It makes it a lot faster.

Bu çok daha hızlı hale getirir.

Are you ready for a final challenge sentence?

Son bir cümle için hazır mısın?

It's going to combine so many of these seven tips, and it's going to challenge your mind

Bu yedi ipucunun çoğunu birleştirecek ve aklınıza ve telaffuz kaslarına

and your pronunciation muscles.

meydan okuyacak.

Our sentence is, I'm gonna to eat his food, and it'll taste great.

Cümlemiz, yemeğini yiyeceğim. ve harika tadacak.

Phew, pretty fast.

Phew, oldukça hızlı.

Let's break it down.

Yıkalım.

I'm gonna.

Eceğim.

I'm gonna.

Eceğim.

Remember those reductions we talked about at the beginning of this lesson?

Bu dersin başında konuştuğumuz kıslatmaları hatırlıyor musunuz?

We have a contraction, I am, and then we're reducing going to to become gonna.

Bir daralma var, ben, ve biz going to you gonnaya çeviriyoruz

I'm gonna.

Eceğim.

I'm gonna eat his, eat his.

Onu yiyeceğim, onun yiyeceğim.

Here, the final T is changing to a D. But, why is it changing to a D if the next word

Burada, son T bir D olarak değişiyor. Bir sonraki kelimede eğer diğer kelime sesli harfle başlamadıysa neden

doesn't start with a vowel?

bir D ye dönüşüyor?

Well do you remember that we need to cut off the H for the word his?

His'deki H harfini kesmemiz gerektiğini hatırlıyor musun?

So instead, it sounds like a vowel, ‘is, eat ‘is.

Yani bunun yerine, bir sesli gibi geliyor ' yemek.

So, let's change that T to a D and make sure that you cut off the H. Eat ‘is.

Öyleyse bu T'yi bir D olarak değiştirelim ve emin olalım H'yi kestiğimize. eat 'is

Can you say that with me?

Bunu benimle söyleyebilir misin?

Eat ‘is, eat ‘is food.

yemek, onun yemeğini yemek.

Foo’.

Foo'.

What happens to that final D?

Bu son D'ye ne oluyor?

We just cut it off, foo’, and we're cutting off the next D. It'll tastes great.

sadece kesiyoruz, foo ' ,ve Bir sonraki Dyi kesiyoruz. güzel tadacak.

It'll.

Olacak.

What is happening with this contraction?

Bu daralmaya neler oluyor?

Well, when we say the contraction it will, we kind of add a little U sound before the

Kasılmayı söylediğimizde ... Lden önce biraz U sesi ekleriz.

L. It kind of sounds like U-L-L, It'll.

L. ULL gibi sesler, olur.

So, here we have two vowel sounds, even though we don't see them, similar to before, eat

Öyleyse burada iki ünlü sesi var. Onları görmemeze rağmen, öncekine benzer, ye

his.

onun.

So, here we have it'll.

Yani, biz burada olacak olan.

It'll tas’e.

tadacak

Here we're cutting off the T. Grea’, and we're cutting off the T again.

Burada Tyi kesiyoruz yine. Grea’ Yine T'yi kesiyoruz.

It'll tas’e grea’.

Harika tadacak

Can we go back and say this full challenge sentence together?

Geri dönüp bu tam cümleyi söyleyebilir miyiz?

Let's give it a try.

Bir deneyelim.

I'm gonna eat his food, and it'll tastes great.

Ben onun yemeğini yiyeceğim ve harika bir tadı olacak.

So much going on here.

Burada çok şey oluyor.

Let's try to say it fast.

Hızlı söylemeye çalışalım.

I'm gonna eat his food, and it'll taste great.

Ben onun yemeğini yiyeceğim ve harika bir tadı olacak.

I'm gonna eat his food, and it'll taste great.

Ben onun yemeğini yiyeceğim ve harika bir tadı olacak.

I'm gonna eat his food, and it'll taste great.

Ben onun yemeğini yiyeceğim ve harika bir tadı olacak.

Phew.

Uf.

Great.

Harika.

I hope you can say this and by yourself.

Umarım bunu ve kendin söylersin.

Use those pronunciation muscles and challenge yourself.

Bu telaffuz kaslarını kullan ve meydan oku kendine.

Thanks so much for learning English with me.

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler.

I want to know in the comments which one of these fast English chips was new for you.

Yorumlarda hangi İnglizce chpipsinin sizin için yeni olduğunu öğrenmek istiyorum.

Can you make a sentence with one of these fast tips?

Bu hızlı ipuçlarından biriyle cümle kurabilir misin?

Try to speak it quickly.

Çabuk konuşmayı dene.

And if you see other comments, you can try to say them fast as well.

Ve diğer yorumları görürseniz Onları da hızlı söylemeyi deneyebilirsiniz.

Thanks so much for learning with me, and I'll see you again next Friday for a new lesson

Benimle öğrendiğin için çok teşekkürler, ve ben yeni bir ders için gelecek cuma tekrar görüşmek üzere

here on my YouTube channel.

YouTube kanalımda.

Bye.

Hoşçakal.

The next step is to download my free eBook, Five Steps to Becoming a Confident English

Bir sonraki adım ücretsiz e-Kitabımı indirmek. Kendine güvenen bir İngilizce Konuşmacı. olmak için beş adım

Speaker.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

güvenle ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

YouTube kanalıma abone olmayı unutma daha fazla ücretsiz ders için.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.