HOW TO Overcome The 4 Most Common English Challenges

In today's English lesson, I'm going to teach you how to overcome the four

Bugünün İngilizce dersinde, size orta düzeyde İngilizce öğrenenlerin

most common English challenges faced by intermediate English learners.

karşılaştığı en yaygın dört İngilizce zorluğunun üstesinden nasıl geleceğinizi öğreteceğim .

Now I'm going to show you exactly what you need to do to go to the next level and

Şimdi size bir sonraki seviyeye geçmek için yapmanız gerekenleri tam olarak göstereceğim ve

stop being overwhelmed by these checks.

bu çeklerle boğulmaktan vazgeçeceğim.

Now, before I give you these methods, I want to remind you to download

Şimdi size bu yöntemleri vermeden önce

the English with Tiffani app.

İngilizce with Tiffani uygulamasını indirmenizi hatırlatmak istiyorum. Hemen

You can download it right now.

şimdi indirebilirsiniz. İster

Grab your phone, whether you have an iPhone or an Android phone, go to the

iPhone ister Android telefonunuz olsun, telefonunuzu alın,

app store and download it right now.

uygulama mağazasına gidin ve hemen indirin. Telaffuzunuzu

It will help you improve your pronunciation.

geliştirmenize yardımcı olacaktır .

Learn more words, practice real English conversations, and so much more.

Daha fazla kelime öğrenin, gerçek İngilizce konuşmalar yapın ve çok daha fazlasını yapın. Dünya çapında

Join thousands of English learners around the world and download

binlerce İngilizce öğrenen kişiye katılın ve

the English with Tiffani app.

English with Tiffani uygulamasını indirin.

Right.

Sağ.

Or click the link in the description and get yours right now.

Veya açıklamadaki bağlantıya tıklayın ve hemen sizinkini alın.

So let's jump right in.

O halde hemen başlayalım.

Here we go.

Now, the first challenge I want to explain is right here, this happens

İşte başlıyoruz.

Şimdi, açıklamak istediğim ilk zorluk tam burada, bu

around the first part of your intermediate English level journey.

orta seviye İngilizce seviye yolculuğunuzun ilk kısmında oluyor.

You feel overwhelmed because there are still so many words and

Bunalmış hissediyorsunuz çünkü hala öğrenmeniz gereken çok fazla kelime ve

expressions that you need to learn.

ifade var.

You see the truth is as it begins, You have to learn tons

Görüyorsun ki gerçek başladığı gibi,

of words, tons of sentences.

Tonlarca kelime, tonlarca cümle öğrenmelisin.

You have to memorize a lot of things.

Birçok şeyi ezberlemelisin.

So when you go to the intermediate level, you're like, yes, now I'm ready.

Yani orta seviyeye geçtiğinizde, evet, şimdi hazırım diyorsunuz.

And then you realize, oh my goodness, there are so many more

Ve sonra, aman tanrım, öğrenilecek daha çok

words and expressions to learn.

kelime ve ifade olduğunu fark edersiniz.

And this becomes a big challenge.

Ve bu büyük bir meydan okumaya dönüşür.

You feel overwhelmed, not anymore.

Bunalmış hissediyorsun, artık değil.

You see what you need to do right here.

Burada ne yapman gerektiğini görüyorsun. Kelime dağarcığınıza ulaşmanıza yardımcı olacak

You need to have a plan that will help you reach your vocabulary.

bir planınız olması gerekir . İngilizce dilinde

There are tons of words in the English language.

tonlarca kelime var .

Even me as a native English speaker on a regular basis, I'm learning new

Ana dili İngilizce olan biri olarak ben bile düzenli olarak yeni

words, but it doesn't affect my fluency.

kelimeler öğreniyorum ama bu akıcılığımı etkilemiyor.

And you have to remember that.

Ve bunu hatırlamalısın.

So in order for you to not get overwhelmed by this challenge, you have to have a plan

Bu nedenle, bu zorluğun altında ezilmemek için,

to learn and reach your vocabulary goal.

öğrenmek ve kelime hedefinize ulaşmak için bir planınızın olması gerekir.

So let me explain how you can do this step.

Öyleyse bu adımı nasıl yapabileceğinizi açıklayayım.

Number one.

Bir numara.

You need to set a personal goal for the number of words right here you

Burada

would like to learn and use in a month.

bir ay içinde öğrenmek ve kullanmak istediğiniz kelime sayısı için kişisel bir hedef belirlemeniz gerekiyor.

Now I want to emphasize this notice that I did not just say

Şimdi sadece

memorize or learn in a month.

ezberle ya da bir ayda öğren demediğim bu uyarıyı vurgulamak istiyorum.

What did I say?

Ne dedim?

I said, learn and use, you know, I, over my time as an English teacher,

Öğren ve kullan dedim, bilirsiniz, ben, İngilizce öğretmeni olarak geçirdiğim süre boyunca,

I've had many students, extremely intelligent students, just like.

pek çok öğrencim oldu, son derece zeki öğrenciler, tıpkı benim gibi. Kelime

They were able to memorize vocabulary, words and expressions, but they were still

dağarcığını, kelimeleri ve ifadeleri ezberleyebildiler, ancak öğrendiklerini

experiencing frustration because they were not able to use what they were learning.

kullanamadıkları için hala hayal kırıklığı yaşıyorlardı .

So for step number one, you need to set a realistic goal.

Yani bir numaralı adım için gerçekçi bir hedef belirlemeniz gerekiyor.

How many words do you want to learn and be able to use after a month?

Bir ay sonra kaç kelime öğrenmek ve kullanabilmek istiyorsunuz?

That's step number one, maybe your goal is.

Bu bir numaralı adım, belki de amacın budur.

One vocabulary word a day.

Günde bir kelime kelime.

Maybe your goal is two a day.

Belki de hedefin günde iki tanedir.

Meaning 60 words in one month.

Bir ayda 60 kelime demek.

Choose a realistic goal again, to overcome this challenge.

Bu zorluğun üstesinden gelmek için tekrar gerçekçi bir hedef seçin.

Now, step number two, you're going to divide that number by

Şimdi, ikinci adım, bu sayıyı

the number of days in the month.

aydaki gün sayısına böleceksiniz.

Like I just did.

Az önce yaptığım gibi.

If your goal is to learn 30 words, That means one word a day.

Amacınız 30 kelime öğrenmekse, bu günde bir kelime demektir.

Again, I'm helping you overcome this challenge that literally hundreds of

Yine, her gün dünya çapında tam anlamıyla yüzbinlerce İngilizce öğrenen kişinin karşılaştığı bu zorluğun üstesinden gelmenize yardımcı oluyorum

thousands of English learners around the world face every single day.

.

So step two, divide that number by the number of days in the

İkinci adım, bu sayıyı çalıştığınız aydaki gün sayısına bölün

month you're working with.

.

And step number three, determine how long you can study.

Ve üçüncü adım, ne kadar süre çalışabileceğinizi belirleyin.

That's right.

Bu doğru.

You are busy.

Meşgulsün.

Maybe you are working long hours.

Belki de uzun saatler çalışıyorsun.

Maybe you're a student.

Belki de bir öğrencisin.

Maybe you have children and your schedule is very busy.

Belki çocuğunuz var ve programınız çok yoğun.

So you must in order to not be overwhelmed, you must determine how

Bu yüzden bunalmamak için

much time you have to study every day.

her gün ne kadar ders çalışmanız gerektiğini belirlemelisiniz.

Maybe you only have 10 minutes.

Belki sadece 10 dakikan vardır.

Okay.

Tamam aşkım.

Maybe you have 30 minutes determined that period of time and what you're

Belki 30 dakikanız var o süreyi belirlediniz ve

going to do against that one in step two, you've selected the

buna karşı ne yapacağınızı ikinci adımda

number of words you want to learn.

öğrenmek istediğiniz kelime sayısını seçtiniz.

Step two, you've divided that number by the number of days in the month.

İkinci adım, bu sayıyı aydaki gün sayısına böldünüz.

And now you're looking at individual days.

Ve şimdi tek tek günlere bakıyorsunuz.

Okay.

Tamam aşkım.

I want to learn two words a day and I only have 10 minutes a day to study.

Günde iki kelime öğrenmek istiyorum ve çalışmak için günde sadece 10 dakikam var.

You must be consistent.

Tutarlı olmalısınız.

Remember that word?

Bu kelimeyi hatırladın mı?

Consistency is key.

Tutarlılık anahtardır.

You have to be consistent specifically at the intermediate English level.

Özellikle orta seviye İngilizce seviyesinde tutarlı olmalısınız.

This level.

Bu seviye. Öğrenecek çok şey olduğu

You may get overwhelmed because there's so much to learn, but when

için bunalmış olabilirsiniz ama

you have a plan, you'll stay focused.

bir planınız olduğunda odaklanmaya devam edeceksiniz.

So again, select the amount of time you can study every day.

Yine, her gün çalışabileceğiniz süreyi seçin.

If it's 10 minutes, that means five minutes for one word, five minutes

10 dakika ise, bu bir kelime için beş dakika,

for the other word, set your timer and make sure you follow your plan.

diğer kelime için beş dakika demektir, zamanlayıcınızı ayarlayın ve planınıza uyduğunuzdan emin olun.

This is challenge number one, and exactly how to overcome challenge.

Bu, bir numaralı zorluktur ve tam olarak bu zorluğun üstesinden nasıl gelinir.

Number one.

Bir numara.

Okay.

Tamam aşkım.

Challenge number two, challenge.

İki numaralı meydan okuma, meydan okuma.

Number two is also another big one.

İki numara da bir başka büyük.

This happens in phase two of your intermediate English level journey.

Bu, orta düzeyde İngilizce seviyesi yolculuğunuzun ikinci aşamasında gerçekleşir.

You can understand others better, but you still don't know

Başkalarını daha iyi anlayabilirsiniz, ancak yine de

how to speak better English.

nasıl daha iyi İngilizce konuşacağınızı bilmiyorsunuz.

Now, remember I said, part of the issue with phase one is that you really

Şimdi, dediğimi hatırlayın, birinci aşamadaki sorunun bir kısmı,

don't know enough vocabulary words yet.

henüz yeterince kelime dağarcığı bilmemenizdir.

So I told you how you can set up a schedule.

Ben de size nasıl bir program oluşturabileceğinizi anlattım.

But now you're moving forward to phase two of the intermediate English level.

Ama şimdi orta seviye İngilizce seviyesinin ikinci aşamasına ilerliyorsunuz.

You've learned more words, you're feeling more confident, but now the

Daha fazla kelime öğrendiniz, kendinize daha çok güveniyorsunuz, ancak şimdi bir

next challenge arises the challenge.

sonraki meydan okuma meydan okumadır.

Again, you can understand more.

Yine, daha fazlasını anlayabilirsiniz.

You're watching videos on YouTube.

YouTube'da video izliyorsunuz.

You're watching movies on Netflix and you're like, man, I understand

Netflix'te film izliyorsun ve dostum,

what they're saying in English.

İngilizce olarak ne dediklerini anlıyorum diyorsun.

But the issue is you are not able to use as much as you have.

Ancak sorun şu ki, sahip olduğunuz kadarını kullanamıyorsunuz.

Now we're going to help you put into practice what you've been learning.

Şimdi öğrendiklerinizi uygulamaya koymanıza yardımcı olacağız .

So the key is, again, look right here.

Yani anahtar, yine, tam buraya bakın. Düşüncelerinizi İngilizce olarak düzenlemenize

You need to have a plan that will help you organize your thoughts in English.

yardımcı olacak bir plana ihtiyacınız var .

Notice that this idea of having a plan is coming up over and over again

Bu bir plana sahip olma fikrinin

for you as an intermediate English learner, you must have a plan when

orta düzeyde İngilizce öğrenen biri olarak sizin için tekrar tekrar gündeme geldiğine dikkat edin ,

you don't have a plan, you will.

bir planınız olmadığında bir planınız olmalıdır, olacaktır.

Now, listen, I'm a very optimistic English teacher, but this is probably the first

Şimdi, dinle, ben çok iyimser bir İngilizce öğretmeniyim, ama muhtemelen ilk

time you're hearing me say, you will.

kez, yapacaksın dediğimi duyuyorsun.

If you don't have a plan, you're planning to fail.

Bir planın yoksa, başarısız olmayı planlıyorsun.

There's a famous quote that says that when you have a plan, you will

Bir planınız olduğunda

definitely succeed, but when you don't have a plan, you're going to fail.

kesinlikle başarılı olacağınızı, ancak bir planınız olmadığında başarısız olacağınızı söyleyen ünlü bir söz vardır.

So we're going to help you have a plan right here to help

Bu yüzden, düşüncelerinizi düzenlemenize yardımcı olacak bir plan yapmanıza yardımcı olacağız

you organize your thoughts.

.

All right.

So here's step one again, organizing your thoughts first.

Elbette.

İşte yine birinci adım, önce düşüncelerinizi organize edin. İlginizi

Pick one topic that interests you remember phase one, the main

çeken bir konu seçin birinci aşamayı hatırlayın, asıl

challenge was you needed more English words and more English expressions.

zorluk daha fazla İngilizce kelimeye ve daha fazla İngilizce ifadeye ihtiyaç duymanızdı.

You have them.

Sen onlara sahipsin.

Now you're moving to phase two.

Şimdi ikinci aşamaya geçiyorsunuz.

And now your issue is how do I organize everything?

Ve şimdi senin sorunun, her şeyi nasıl organize edeceğim?

That's in my mind, step one, you need to pick one topic that interests you.

Aklımda bu, birinci adım, ilginizi çeken bir konu seçmelisiniz.

Now remember, this is your plan.

Şimdi unutma, bu senin planın.

You use the plan over and over again.

Planı tekrar tekrar kullanırsınız.

Pick a topic that interests.

İlginizi çeken bir konu seçin.

Whether it's food, whether it's sports, whether it's art, whether

Yemek olsun, spor olsun, sanat olsun,

it's movies, whatever the topic is, pick that topic again.

sinema olsun, konu her ne ise , o konuyu tekrar seçin.

Remember when you have a plan, you will succeed.

Bir planınız olduğunda başarılı olacağınızı unutmayın.

Step two.

İkinci adım.

Now using the five W's as a guide, you know, the five w method who, what,

Şimdi beş W'yi kılavuz olarak kullanarak, bilirsiniz, beş w yöntemini kim, ne,

when, where, and why write down as many details as you can for each day.

ne zaman, nerede ve neden her gün için olabildiğince çok ayrıntı yazın.

So again, if the topic you chose, maybe it was art, right?

Yani yine seçtiğin konu sanatsa , belki de sanattı, değil mi?

This is your topic.

Bu senin konunun.

So now you have five W's you draw in your notebook, a circle and then

Şimdi defterinize bir daire çizdiğiniz ve ardından

separated it into five different parts.

onu beş farklı parçaya ayırdığınız beş W var.

So if the topic, the broader topic is art who maybe write down your favorite

Yani konu, daha geniş bir konuysa, belki en sevdiğiniz

artists, maybe Picasso, or, or maybe other artists that are right now,

sanatçıları, belki Picasso'yu ya da belki şu anda

currently living and producing artwork.

yaşayan ve sanat eseri üreten diğer sanatçıları yazan sanattır.

You need to organize your thoughts about that topic.

Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi düzenlemeniz gerekiyor.

Again.

Tekrar.

This is going to help you overcome this challenge that you're experiencing,

Bu, şu anda birinin size ne söylediğini anlasanız bile, kelimelerin ağzınızdan çıkmadığı, yaşadığınız bu zorluğun üstesinden gelmenize yardımcı olacak, o

where the words don't come out, even though you understand what someone is

saying to you now, after you've done that step, number three, you need to

üçüncü adımı yaptıktan sonra, yapmanız gereken

speak for one minute about each section.

her bölüm hakkında bir dakika konuşun.

Using the details that you wrote down, listen, this is going to

Yazdığınız ayrıntıları kullanarak , dinleyin, bu

help you transform your English.

İngilizcenizi dönüştürmenize yardımcı olacak.

Remember I'm explaining at the intermediate English

Orta seviye İngilizce

level, there are four phases.

seviyesinde anlattığımı unutmayın, dört aşama var.

The first phase, the main challenge we just discussed is the fact that

İlk aşamada, az önce tartıştığımız ana zorluk,

you need to learn so many new words and expressions and you get over.

çok fazla yeni kelime ve ifade öğrenmeniz gerektiği ve üstesinden gelmenizdir.

Well, we've already talked about that.

Bunun hakkında zaten konuştuk.

How you can overcome that challenge.

Bu zorluğun üstesinden nasıl gelebilirsiniz.

Now, phase two, as you're moving through, trying to get to be an advanced English

Şimdi, ikinci aşama, ilerlediğiniz sırada, ileri düzeyde İngilizce

learner and advanced English speaker.

öğrenen ve ileri düzeyde İngilizce konuşan biri olmaya çalışıyorsunuz.

Now you're trying to organize your thoughts like men.

Şimdi de erkekler gibi düşüncelerinizi düzenlemeye çalışıyorsunuz.

How do I do.

Nasıl yaparım.

Well, you use the five, W's pick a topic that interests you.

Peki, beşi kullan, W seni ilgilendiren bir konu seç.

You have a plan, step one, two, and three, and how to do this and

Bir planınız var, birinci, ikinci ve üçüncü adım ve bunu nasıl yapacağınız ve

you do it over and over again.

bunu tekrar tekrar yaptığınız.

Again, helping you go from an intermediate English learner to an advanced English.

Yine, orta düzeyde İngilizce öğrenen bir kişiden ileri düzey bir İngilizceye geçmenize yardımcı olur.

You must always have a yes.

Her zaman bir evetiniz olmalı.

A plan again, when you have a plan, you'll succeed without a plan, you will fail.

Yine bir plan, bir planın olduğunda plansız başarılı olursun, başarısız olursun.

Now let's move on to the third challenge.

Şimdi üçüncü meydan okumaya geçelim.

Now I do want to remind you.

Şimdi size hatırlatmak istiyorum.

Remember my goal is to help you achieve all of your goals.

Amacımın tüm hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olmak olduğunu unutmayın.

I actually already have a plan set up just for you to take you from

Aslında seni

an intermediate English learner.

orta düzeyde İngilizce öğrenen birinden almak için hazırlanmış bir planım var.

To an advanced English learner.

İleri düzey bir İngilizce öğrencisine.

Now I've set it up for a full year.

Şimdi tam bir yıl için kurdum.

If you follow the plan every day, you will be an advanced English learner,

Planı her gün takip edersen, ileri düzeyde İngilizce öğrenen biri olursun

but you have to follow the plan.

ama plana uymak zorundasın.

So if you'd like to follow my plan, all you have to do is go right

Planımı takip etmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey

here to www.dailyenglishlessons.com real simple, right?

www.dailyenglishlessons.com adresine gitmek çok basit, değil mi?

Say it with me daily English, lessons.com.

Benimle günlük İngilizce söyle, dersler.com.

Lastly.

Son olarak.

Daily English lessons.com.

Günlük İngilizce dersleri.com.

Again, helping you follow a plan and taking your English to the next level.

Yine, bir planı takip etmenize ve İngilizcenizi bir sonraki seviyeye taşımanıza yardımcı oluyor.

So let's go now to challenge.

Şimdi meydan okumaya geçelim.

Number three, challenge.

Üç numara, meydan okuma.

Number three is something else that English learners face you get stuck.

Üçüncüsü, İngilizce öğrenenlerin karşılaştığı başka bir şeydir, sıkışıp kalırsınız.

When you try to support your opinion on something.

Bir şey hakkında fikrinizi desteklemeye çalıştığınızda.

Now this happens during phase three, remember we're going from

Şimdi bu, üçüncü aşamada oluyor ,

intermediate to an advanced English learner phase three phase one.

orta düzeyden ileri düzey İngilizce öğrenen aşama üçe, birinci aşamaya geçtiğimizi unutmayın.

You got it.

You follow the plan.

Anladın mı?

Planı takip ediyorsun.

You're getting enough vocabulary words.

Yeterince kelime dağarcığı alıyorsunuz. sen

You're.

Phase two.

İkinci aşama.

Can you have the vocabulary words now you're organizing your

Artık

thoughts so that you can speak like a native English speaker and,

ana dili İngilizce olan biri gibi konuşabilmeniz

and be able to express yourself.

ve kendinizi ifade edebilmeniz için düşüncelerinizi düzenlediğiniz kelimelere sahip misiniz?

But in phase three, the issue is the main challenge is you don't

Ancak üçüncü aşamada, sorun şu ki,

know how to support your opinion.

fikrinizi nasıl destekleyeceğinizi bilmiyorsunuz.

Now I've had this happen so many times with students.

Şimdi bunu öğrencilerle birçok kez yaşadım.

They are really good.

Onlar gerçekten iyi.

And they understand what I'm saying.

Ve ne dediğimi anlıyorlar.

Like you understand me and then I'll ask them a question, I'll say, Hey,

Beni anladığın gibi ve sonra onlara bir soru soracağım, Hey,

so tell me, do you think it's actually okay for a woman to ask a man to

öyleyse söyle bana, bir kadının bir erkeğe evlenme teklif etmesinin gerçekten uygun olduğunu düşünüyor musun?

marry her deep question right now the student may have an answer a teacher.

bir öğretmene cevap verin.

Well, in my culture, no, that's not.

Benim kültürümde, hayır, bu değil.

Okay.

Tamam aşkım.

And then they stop and I say, okay, uh, tell me why you think that's not.

Sonra dururlar ve ben de tamam, neden böyle olmadığını düşündüğünü söyle.

Uh, and they don't know how to support therapy.

Bir de terapiyi nasıl destekleyeceklerini bilmiyorlar.

They understood the question.

Soruyu anladılar.

No problem.

Sorun değil.

They knew the words that I was using.

Kullandığım kelimeleri biliyorlardı.

No problem.

Sorun değil.

They were able to answer the question.

Sorusuna cevap verebildiler.

No problem, but they were not able to support their opinion.

Sorun değil, ancak görüşlerini destekleyemediler.

Again, in phase three, going from an intermediate to an

Yine, üçüncü aşamada, orta düzeyden

advanced English learner, this is one of the main challenges,

ileri düzey İngilizce öğrencisine geçmek,

not knowing how to support your.

sizi nasıl destekleyeceğinizi bilmemek ana zorluklardan biridir.

But all you need.

Ama ihtiyacın olan her şey.

Yes.

Evet.

Is a plan.

bir plandır.

So have a plan that will help you support your opinion.

Bu nedenle, fikrinizi desteklemenize yardımcı olacak bir planınız olsun .

So let me show you how to do this.

O halde size bunu nasıl yapacağınızı göstereyim.

Here's what we need to do.

İşte yapmamız gerekenler.

Here's what you're going to do.

İşte yapacaklarınız.

Step number one, find one intermediate level English.

Birinci adım, orta düzeyde bir İngilizce bulun.

A few moments ago.

Birkaç dakika önce.

I just asked an intermediate level question.

Sadece orta seviye bir soru sordum.

I said, do you think it's okay for a woman to ask a man to marry her?

Bir kadının bir erkeğe kendisiyle evlenme teklif etmesi sizce doğru mudur dedim.

That's an intermediate level English question.

Bu orta seviye bir İngilizce sorusudur.

Buying a question online.

Çevrimiçi bir soru satın almak.

You can go on Google and find tons of questions.

Google'a girip tonlarca soru bulabilirsin.

Just find a question.

Sadece bir soru bul.

That's step number one again, phase three.

Bu yine bir numaralı adım, üçüncü aşama.

You're trying to learn how to support your opinion in English.

Fikrinizi İngilizce olarak nasıl destekleyeceğinizi öğrenmeye çalışıyorsunuz.

Step number two.

İki numaralı adım.

Right.

The question down in your notebook and then draw for answer

Sağ.

Soruyu not defterinize yazın ve ardından

boxes underneath the question.

sorunun altındaki cevap kutularını çizin.

They're going to have the details, reasons, examples,

Ayrıntılara, nedenlere, örneklere

and personal experiences.

ve kişisel deneyimlere sahip olacaklar.

Once again, visualize you're going to have in your notebook.

Bir kez daha, defterinizde olacağını gözünüzde canlandırın.

Write the question underneath.

Altına soruyu yaz.

You're going to write a box, draw a box with four different sections.

Bir kutu yazacaksınız, dört farklı bölümden oluşan bir kutu çizeceksiniz.

Details reasons, examples and personal experiences.

Nedenleri, örnekleri ve kişisel deneyimleri detaylandırır.

Again, this is your plan to help you move forward towards being an

Yine,

advanced English speaker and learner.

ileri düzeyde İngilizce konuşan ve öğrenen biri olma yolunda ilerlemenize yardımcı olacak planınız budur.

And step number three, fill the answer boxes with three details,

Ve üçüncü adım, cevap kutularını üç ayrıntı,

three reasons, three examples, and three personal experiences.

üç neden, üç örnek ve üç kişisel deneyimle doldurun.

Again, the challenge is real.

Yine meydan okuma gerçektir. İngilizce olarak geçirdiğim süre boyunca

I have literally taught hundreds of thousands of students

tam anlamıyla yüzbinlerce öğrenciye ders verdim

during my time as an English.

.

Online.

Çevrimiçi.

And in South Korea, when I was living there and everyone had the same problem,

Ve Güney Kore'de, ben orada yaşarken ve herkes aynı sorunu yaşarken,

intermediate English learner understand, could answer questions, but supporting

orta düzeyde İngilizce öğrenen biri anlayabilir, soruları yanıtlayabilirdi, ancak

his or her question was a challenge.

sorusunu desteklemek zordu.

And I would watch the student feel frustrated and nervous and say, teacher,

Ve öğrencinin hüsrana uğramış ve gergin hissetmesini izlerdim ve öğretmenim, ne

I understand what you're saying, but I don't know how to support my ideas.

söylediğinizi anlıyorum ama fikirlerimi nasıl destekleyeceğimi bilmiyorum.

This is how you do it.

Bunu böyle yapıyorsun.

Following this plan, you will learn and you'll gain confidence and

Bu planın ardından öğrenecek, güven kazanacak ve

be able to support your opinion no matter what someone asks you.

biri size ne sorarsa sorsun fikrinizi destekleyebileceksiniz.

So again, having a plan that will help you support your opinion.

Yani yine, fikrinizi desteklemenize yardımcı olacak bir plana sahip olmak .

Again, don't worry.

Yine merak etmeyin.

All of this actually is included.

Bütün bunlar aslında dahildir.

If you go to daily English, lessons.com, everything is included in the full plan I

Günlük İngilizce,ders.com'a giderseniz, yıl için sahip olduğum tam plana her şey dahildir

have for the year, but let's keep going.

, ancak devam edelim.

Challenge number four now challenge number four is it's hard to find

Dördüncü zorluk şimdi dördüncü zorluk,

methods and techniques online that will help you at this level.

bu seviyede size yardımcı olacak çevrimiçi yöntem ve teknikler bulmak zor.

Listen, very closely.

Dinle, çok yakından.

Remember I explained that what we're doing right now is I'm explaining some

Hatırlayın, şu anda yaptığımız şeyin,

of the challenges you will experience at each different phase of this journey

from an intermediate English learner to becoming an advanced English learner.

orta düzeyde İngilizce öğrenen birinden ileri düzeyde İngilizce öğrenen biri olmaya kadar bu yolculuğun her farklı aşamasında karşılaşacağınız bazı zorlukları açıkladığımı açıklamıştım.

And now we're on phase four.

Ve şimdi dördüncü aşamadayız.

You're almost an advanced English.

Neredeyse ileri düzeyde bir İngilizcesin.

You're able to understand many new words, you're able to express

Pek çok yeni kelimeyi anlayabiliyorsunuz, kendinizi ifade edebiliyor

yourself and support your opinion.

ve fikrinizi destekleyebiliyorsunuz.

And now you're like teacher, I can't just study a regular book anymore.

Ve şimdi öğretmen gibisin, artık normal bir kitap okuyamam.

This is not helping me.

Bu bana yardımcı olmuyor.

I can't just memorize multiple words.

Birden çok kelime ezberleyemiyorum.

I can't just study the same way I was studying when I was a beginner

Başlangıç ​​seviyesindeyken

or when I was an intermediate English learner at the beginning.

veya başlangıçta orta seviye İngilizce öğrencisiyken çalıştığım şekilde aynı şekilde çalışamam.

When you advance and move forward, your English study methods have to change.

İlerledikçe ve ilerlediğinizde, İngilizce çalışma yöntemleriniz de değişmek zorundadır.

That's the.

İşte.

So, what do you need?

Neye ihtiyacın var?

You know, you need to have a plan that will help you finally move

Biliyorsun, sonunda

to the advanced English level.

ileri İngilizce seviyesine geçmene yardım edecek bir plana ihtiyacın var.

So I'm going to show you how to do this.

Bu yüzden size bunu nasıl yapacağınızı göstereceğim.

Step.

Adım.

Number one, select one drama, one movie, and one YouTube channel

Birincisi, bir ay boyunca odaklanmak için bir drama, bir film ve bir YouTube kanalı seçin

to focus on for one month.

.

Listen, this plan is going to help you because what's happening right

Dinle, bu plan sana yardımcı olacak çünkü şu

now in the fourth phase, when you're trying to become an advanced English.

anda dördüncü aşamada olan şey, sen ileri düzeyde İngilizce olmaya çalışırken oluyor.

You understand so much and you really honestly want to learn more from native

Çok şey anlıyorsunuz ve gerçek hayattaki durumlarda anadili İngilizce olanlardan gerçekten daha fazlasını öğrenmek istiyorsunuz

English speakers in real life situations, but in your country where you live there

, ancak yaşadığınız ülkede

aren't many native English speakers.

ana dili İngilizce olan çok fazla kişi yok.

Don't worry.

Merak etme.

We have the internet.

İnternetimiz var.

That's how you're watching me right now.

Şu anda beni böyle izliyorsun.

So again, for one month, you're going to select one movie, one

Yani yine, bir ay boyunca bir film, bir

drama, and one YouTube channel.

dizi ve bir YouTube kanalı seçeceksiniz.

And let me explain that.

Ve bunu açıklayayım.

Why you're selecting one movie movies are about two hours long.

Neden bir film seçiyorsunuz filmler yaklaşık iki saat sürüyor.

That's a lot of English in one movie.

Bir filmde çok fazla İngilizce var.

So again, as I go through the steps, I'm going to explain why

Adımları tekrar gözden geçirirken ,

this is important, but you're focusing on one thing for a month.

bunun neden önemli olduğunu açıklayacağım ama siz bir ay boyunca tek bir şeye odaklanıyorsunuz.

One movie.

Bir film.

Now the drama you'll be able, you'll be able to follow the

Artık drama yapabileceksiniz,

pattern of certain people's speech.

belirli insanların konuşma kalıplarını takip edebileceksiniz.

You'll understand, ah, this is how this individual speaks and you'll become more

Anlayacaksın, ah, bu şahıs böyle konuşuyor ve

familiar with that individual speech.

o bireysel konuşmaya daha aşina olacaksın.

Now YouTube channel YouTube videos are usually between five to 15 minutes.

Artık YouTube kanalı YouTube videoları genellikle beş ila 15 dakika arasındadır.

Some are longer, some are shorter, but you need to get used to one

Bazıları daha uzun, bazıları daha kısa ama bir

individual or a few individuals, speech patterns, their body language.

veya birkaç kişiye, konuşma kalıplarına, vücut dillerine alışmanız gerekiyor.

So for one month, you're just focusing on these three things, one drama,

Yani bir ay boyunca sadece bu üç şeye odaklanıyorsunuz, bir dizi,

one movie, and one YouTube channel.

bir film ve bir YouTube kanalı.

Now, step number two, you're going to write down and study.

Şimdi, ikinci adım, yazıp çalışacaksın.

All the new words and expressions, you hear the native speakers use again,

Tüm yeni kelimeler ve ifadeler, anadili İngilizce olanların tekrar kullandığını duyduğunuz

remember phase for, you're almost an advanced English level, right?

için, hatırlayın, neredeyse ileri seviyede bir İngilizce seviyesindesiniz, değil mi?

And advanced English speaker almost there.

Ve ileri düzey İngilizce konuşanlar neredeyse orada.

You're trying to study, but just studying books.

Çalışmaya çalışıyorsun ama sadece kitapları çalışıyorsun.

It's like, ah, this is not really helping me as much.

Sanki, ah, bu bana pek yardımcı olmuyor.

This plan will help you.

Bu plan size yardımcı olacaktır.

So again, You're going to do this for a month.

Yani yine, Bunu bir ay boyunca yapacaksın.

You're going to write down and study all the new words and expressions

you learn from the movie, the drama and the YouTube channel.

Filmden, diziden ve YouTube kanalından öğrendiğiniz tüm yeni kelimeleri ve ifadeleri yazıp çalışacaksınız.

And the final step is you're going to analyze the conversations and

Ve son adımda, konuşmaları analiz edecek ve

take notes on how they speak.

nasıl konuştuklarına dair notlar alacaksınız.

As you're watching, as you're listening, you're going to analyze

İzlerken, dinlerken,

what they're saying and what they're.

ne söylediklerini ve ne olduklarını analiz edeceksiniz.

This is actually more fun than just studying with a book because you're

Bu aslında sadece bir kitapla çalışmaktan daha eğlenceli çünkü kelimenin

literally watching people talk.

tam anlamıyla insanların konuşmasını izliyorsunuz.

You're seeing them laugh.

Güldüklerini görüyorsun.

You're seeing them get serious.

Ciddileştiklerini görüyorsun.

You're watching their facial expressions.

Yüz ifadelerini izliyorsunuz.

This is a much better method than just studying with the book.

Bu sadece kitapla çalışmaktan çok daha iyi bir yöntemdir .

But this is during phase four when you're almost to the advanced English level.

Ancak bu, neredeyse ileri İngilizce düzeyine ulaştığınız dördüncü aşamadadır.

Now, again, these challenges, you are going to experience

Şimdi, yine bu zorluklar,

these challenges as an English.

bir İngiliz olarak bu zorlukları deneyimleyeceksiniz.

But you have to know how to progress and move forward as you go on your.

Ancak kendi yolunuzda ilerlerken nasıl ilerleyeceğinizi ve ilerleyeceğinizi bilmelisiniz.

Each phase, you need to have a specific plan.

Her aşamada, belirli bir planınız olması gerekir.

So again, I do want to help you again, you can follow my plan.

Tekrar ediyorum, sana tekrar yardım etmek istiyorum , planımı uygulayabilirsin.

If you want, you can go to www dot daily English, lessons.com or hit

Dilerseniz www dot günlük İngilizce'ye, dersler.com'a gidebilir veya

the link right in the description.

doğrudan açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

I hope you enjoy today's lesson.

Umarım bugünkü dersten zevk alırsınız.

Please remember to study every day remaining.

Lütfen kalan her gün ders çalışmayı unutmayın.

And you will achieve your goals, but as always remember to speak English,

Ve hedeflerinize ulaşacaksınız, ancak her zaman olduğu gibi İngilizce konuşmayı unutmayın,

You still there?

Hala orada mısınız?

Ah, you know what time it is?

Ah, saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's story time.

Hikaye zamanı.

Hey, I said it's story time.

Hey, hikaye zamanı dedim.

All right.

So for today's story, I want to tell you about this time I went

Elbette.

Bugünün hikayesi için, size bazı işlerimi halletmek için gittiğim bu seferden bahsetmek istiyorum

to get some work done on my.

.

So I had a root canal, a root canal, meaning the root had to come out and

Yani bir kök kanalım vardı, bir kök kanalı, yani kökün çıkması gerekiyordu ve

unfortunately it got infected, right?

ne yazık ki enfekte oldu, değil mi?

So it was fine.

Yani iyiydi.

It really wasn't painful.

Gerçekten acı verici değildi.

But my dentist noticed that it was infected and he said, Hey, TIFF, you're

Ama diş hekimim enfeksiyon kaptığını fark etti ve "Hey, TIFF, bunu halletmen gerekecek" dedi

going to need to get this taken care of.

.

So he sent me to another dentist that specialized in fixing the issue.

Bu yüzden beni sorunu çözmede uzmanlaşmış başka bir dişçiye gönderdi .

So I went to the dentist that was going to take care of the.

Bu yüzden tedavi edecek olan dişçiye gittim .

Now I remember when I walked in the office, this dentist

Şimdi ofise girdiğimde bu dişçinin

looked extremely serious.

son derece ciddi göründüğünü hatırlıyorum.

Now, just to give you some background, my dentists, my actual dentist, I've

Şimdi, size biraz bilgi vermek için, diş hekimlerim, gerçek diş hekimim,

been with him, literally my entire life.

onunla birlikte oldum, kelimenin tam anlamıyla tüm hayatım boyunca.

So I've known him for well over 35, 36 years.

Bu yüzden onu 35, 36 yıldan beri tanıyorum.

So I met him when I was around six or seven, six or seven.

Bu yüzden onunla altı ya da yedi, altı ya da yedi yaşlarındayken tanıştım.

Yeah.

Evet.

So I've known him for a long time.

Bu yüzden onu uzun zamandır tanıyorum.

So he kind of is like, family's kind of like family.

Yani o bir nevi, aile bir nevi aile gibidir.

So when I went to this new dentist just to take care of this issue, he looked,

Bu yüzden bu yeni dişçiye sırf bu sorunu halletmek için gittiğimde,

ah, not as inviting as my dentist.

ah, diş hekimim kadar davetkar görünmüyordu.

So I was a little bit apprehensive at first.

Bu yüzden ilk başta biraz endişeliydim.

He, I, I, he walked in and he said, hello?

O, ben, ben, o içeri girdi ve merhaba dedi.

I said, hi, I'm always smiling.

Merhaba dedim, hep gülümsüyorum.

He said, good afternoon.

İyi günler dedi.

Ma'am can you please lean back?

Hanımefendi lütfen arkanıza yaslanır mısınız? Ben

And I'll check your mouth.

de ağzını kontrol edeceğim.

Sure.

Elbette. Bu

So I leaned back it was a very serious, um, serious situation.

yüzden arkama yaslandım, bu çok ciddi, um, ciddi bir durumdu.

So he was looking at my mouth and said, okay, ma'am, we're going

Bu yüzden ağzıma baktı ve tamam hanımefendi, geri

to need you to come back and we'll take care of the procedure.

gelmenize ihtiyacımız olacak ve prosedürü biz halledeceğiz dedi.

We'll do it in about two weeks.

Yaklaşık iki hafta içinde yapacağız.

I said, okay.

Tamam dedim.

And then he walked out of.

Ve sonra dışarı çıktı.

He wasn't really a, the kind of dentist that smiled a lot and, and laughed,

O gerçekten çok gülen ve gülen

or, you know, talked about life.

ya da bilirsiniz, hayattan bahseden türden bir dişçi değildi.

So I said, okay, you know, as long as he got the job done, I was okay.

Ben de tamam, bilirsin, işi bitirdiği sürece, ben iyiyim dedim.

So I left and I came back in two weeks and actually another dentist

Ben de ayrıldım ve iki hafta sonra geri döndüm ve aslında muayenehanesindeki başka bir dişçinin

in his office, he owned a practice, ended up working on my mouth.

muayenehanesi vardı ve sonunda ağzım üzerinde çalışmaya başladı.

She did a great job fixing the issue and everything was fine.

Sorunu çözmek için harika bir iş çıkardı ve her şey yolundaydı.

So they told me to come back to his office a month later, just so they could

Bu yüzden bir ay sonra ofisine geri gelmemi söylediler, sırf

check and make sure everything was okay.

kontrol edip her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için.

So when I came back a month later, the actual dentist that worked

Bir ay sonra geri döndüğümde, ağzımda çalışan gerçek dişçi

on my mouth, she wasn't there.

orada değildi.

He was now, remember I said, the first time I met him, he was extremely serious.

Şimdi öyleydi, söylediğimi hatırlıyorum, onunla ilk tanıştığımda son derece ciddiydi.

He didn't really talk a lot.

Aslında pek konuşmazdı.

He just was very professional and just spoke about the issue.

O sadece çok profesyoneldi ve sadece konu hakkında konuştu.

So I was called back and I went to the area and I sat in the chair and I expected

Bu yüzden geri çağrıldım ve bölgeye gittim ve sandalyeye oturdum ve

him to be the normal, serious guy.

onun normal, ciddi adam olmasını bekledim.

But on this day, I was just in a really, really good mood.

Ama o gün gerçekten çok ama çok iyi bir ruh halindeydim. Ben de

So I moved.

So I walked in, I said, Hey doc, how are you?

taşındım.

Ben de içeri girdim, " Hey doktor, nasılsın?" dedim.

I laid back in the chair.

Koltuğa geri yaslandım.

I was humming due to duke.

Duke yüzünden mırıldanıyordum.

I was in a really good mood and he sat down and again, he

Gerçekten iyi bir ruh halindeydim ve oturdu ve yine

had the same, very serious.

aynı şeyi yaptı, çok ciddiydi.

But then all of a sudden I saw the side of his mouth kind of go up a little bit.

Ama sonra birdenbire ağzının kenarının biraz yukarı kalktığını gördüm.

He looks a little happier than usual, but again, he looked at my mouth.

Her zamankinden biraz daha mutlu görünüyor ama yine ağzıma baktı.

He said, are you feeling any pain Ms.

Ağrı hissediyor musunuz Bayan

Claiborne?

Claiborne?

I said, no, I feel good.

Hayır dedim, kendimi iyi hissediyorum.

The doctor, she did a great job.

Doktor, harika bir iş çıkardı.

He said, good.

İyi dedi.

I'm happy to hear.

duyduğuma sevindim.

Now I have insurance, but you normally have to pay a copay like a payment that

Şimdi sigortam var, ancak normalde bir ödeme gibi bir ek ödeme ödemeniz gerekiyor,

even though your insurance covers the larger portion of whatever the fee is,

sigortanız ücretin büyük bir kısmını karşılasa da,

you still have to pay a certain amount.

yine de belirli bir miktar ödemeniz gerekiyor.

Sometimes it's $40.

Bazen 40 dolar.

Sometimes it's a hundred dollars.

Bazen yüz dolar.

It depends on the procedure and what you're getting done or

Prosedüre ve ne yaptığınıza veya

what they're seeing you about.

sizi ne hakkında gördüklerine bağlıdır.

So I expected to pay something.

Bu yüzden bir şey ödemeyi bekliyordum.

So he finished again.

Böylece tekrar bitirdi. Hâlâ

I was still in a good mood, the nurse that was standing there next to him,

keyfim yerindeydi, yanında duran hemşire

she was smiling because I was having.

gülümsüyordu çünkü ben doğum yapıyordum.

So at the very end, he looked at me and he said, Ms.

En sonunda bana baktı ve Bayan

Claiborne.

I said, yes.

Claiborne dedi.

Evet dedim.

He said, and he got the biggest smile on his face.

Dedi ve yüzündeki en büyük gülümsemeyi aldı.

He said, you know what?

Biliyor musun dedi.

You don't have to pay anything today.

Bugün hiçbir şey ödemeniz gerekmiyor.

I said, why?

Neden dedim?

He said, you're just so happy today.

Bugün çok mutlusun dedi.

And it made me feel so good.

Ve bu beni çok iyi hissettirdi.

Everything was free.

Her şey bedavaydı.

I said, doc, he said, yes, ma'am please go to the front, let them know what I said.

Doktor dedim, evet hanımefendi lütfen öne gidin, ne dediğimi onlara bildirin dedi.

And I hope you have an amazing day now.

Ve umarım şimdi harika bir gün geçirirsin.

Of course, my smile got bigger.

Tabii gülümsemem daha da büyüdü.

I said, thank you so much.

Çok teşekkür ederim dedim.

I hope you have a wonderful day.

Umarım harika bir gün geçirirsin.

I left the office and you know what?

Ofisten ayrıldım ve biliyor musun?

That.

O. Birinin

You never know what someone is going through.

neler yaşadığını asla bilemezsin . Size

You never know why they are responding to you the way they are, but if

neden bu şekilde tepki verdiklerini asla bilemezsiniz , ancak

you remain positive, if you show a smile, give a smile to everyone.

pozitif kalırsanız, bir gülümseme gösterirseniz, herkese bir gülümseme verin.

You'll never know what'll happen.

Ne olacağını asla bilemeyeceksin.

Maybe you'll save money like I did, but also maybe you'll put

Belki benim yaptığım gibi para biriktirirsin ama belki de

a smile on someone else's face.

başka birinin yüzünü güldürürsün.

So I hope you enjoy this story.

Bu yüzden umarım bu hikayeyi beğenirsiniz.

Remember always practice English, but also always have a smile on your face.

Her zaman İngilizce pratik yaptığını unutma, ama aynı zamanda her zaman yüzünde bir gülümseme olsun.

I thought to you next.

Sıradaki seni düşündüm.