🕐 Strapped for Time | #MinuteEnglish

It's another minute or less English lesson. You know what? I have to be honest with you,  

Bir dakika veya daha az İngilizce dersi var. Biliyor musun? Size karşı dürüst olmam gerek

I'm glad were doing this in a minute or less  because I don't have much time right now. 

Bunu bir veya daha kısa sürede yaptığımıza sevindim çünkü şu anda fazla zamanım yok.

I'm really feeling rushed,  I'm feeling strapped for time. 

Gerçekten acelem var. Zamanımın kısıtlı olduğunu hissediyorum.

I have so much to get done today. If you're strapped for something,  

Bugün yapacak çok şeyim var. Bir şeye bağlıysanız

that means you lack it. What else could you be strapped for? 

bu, ondan yoksun olduğunuz anlamına gelir. Başka ne için bağlanmış olabilirsin?

Well, let's see. You could be strapped for cash. Hey, I love to travel with you this weekend  

İyi, görelim bakalım. Nakit sıkıntısı yaşayabilirsiniz. Hey, bu hafta sonu seninle seyahat etmeyi çok seviyorum

but I'm strapped for cash. I really shouldn't. I used this phrase today in an email and I said, "I  

ama nakit sıkıntısı çekiyorum. Gerçekten yapmamalıyım. Bugün bir e-postada bu ifadeyi kullandım ve "

would love to take on this project but I'm really  time-strapped right now so it's not possible." 

Bu projeyi üstlenmek isterdim ama şu anda gerçekten zamanım kısıtlı, bu yüzden bu mümkün değil" dedim.

Time-strapped Strapped for time 

Zaman Sıkışık Zaman Sıkışık

Do not have time. The opposite  is have plenty of something. 

Zamanım yok. Bunun tersi, bol miktarda bir şeye sahip olmaktır.

You have plenty of time! No, I don't. I'm totally  

Senin bolca zamanın var! Hayır, bilmiyorum.

strapped for time these days. If you're ever strapped for  

Bugünlerde tamamen zamanım kısıtlı.

time don't worry, there's still time to learn  English with you Minute or less English lessons.

Vaktiniz kısıtlıysa merak etmeyin, sizinle İngilizce öğrenmek için hala vaktiniz var Dakikada veya daha az İngilizce dersi.