How to Say SUPPOSED TO in American English

In this American English pronunciation video,

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda, şu ifadeleri

you’re going to learn how to say the phrases: used to and supposed to.

nasıl söyleyeceğinizi öğreneceksiniz : alışkın ve gerekiyordu.

Hey guys, I’m making this video on vacation. So that means we have a weird wood background.

Arkadaşlar bu videoyu tatilde çekiyorum. Bu, tuhaf bir ahşap arka plana sahip olduğumuz anlamına gelir.

But we have the benefit of a lot of friends and family to help me make this video.

Ancak bu videoyu çekmeme yardımcı olacak birçok arkadaş ve aileden faydalanıyoruz.

I recently got a request on how to pronounce, ‘supposed to’ and ‘used to.’

Geçenlerde 'supposed to' ve 'used to' kelimelerinin nasıl telaffuz edileceğine dair bir talep aldım.

Great request, we use these phrases all the time

Harika bir istek, bu cümleleri her zaman kullanıyoruz

and there’s actually a couple different pronunciations.

ve aslında birkaç farklı telaffuz var.

Now the phrase: supposed to.

Şimdi ifade: olması gerekiyordu.

This is similar to ‘used to,’ in that if it’s at the end of the sentence we make it an OO vowel.

Bu, 'used to'ya benzer, çünkü cümlenin sonundaysa, onu bir OO sesli harfi yaparız.

But if we’re going to carry on with this sentence, we make that last sound a schwa. For example:

Ama bu cümleye devam edeceksek o son sesi schwa yaparız. Örneğin:

>> Rachel are you going to the meeting tonight? >> I’m supposed to.

>> Rachel bu akşam toplantıya gidiyor musun? >> Yapmam gerekiyordu.

End of sentence, I make it the OO vowel.

Cümlenin sonu, onu OO sesli harfi yapıyorum.

But if I’m going to make a whole sentence and it’s not at the end,

Ama bütün bir cümle kuracaksam ve bu sonda değilse,

I’m supposed to go to the meeting tonight. Then I make it the schwa, supposed to, supposed to.

bu akşamki toplantıya gitmem gerekiyor. Sonra onu olması gereken, olması gereken schwa yapıyorum.

Now we have a three syllable phrase, da-DA-da,

Şimdi üç heceli bir deyimimiz var, da-DA-da,

with stress on the middle syllable, supposed to, supposed to.

vurgu orta hecede, gerekiyordu, gerekiyordu.

We start with the S-schwa, su-, su-, su-, su-, su-.

S-schwa, su-, su-, su-, su-, su- ile başlıyoruz.

So my tongue tip is down, ss-,

Yani dilimin ucu aşağıda, ss-,

the front part is pressing up a little bit to put tension in the tongue su-, su-,

ön kısım dile gerginlik koymak için biraz yukarı bastırıyor su-, su-

and then the tongue relaxes for the schwa, su-, su-.

ve ardından dil schwa, su-, su- için rahatlıyor.

Then we have the stressed syllable, it begins with a P so lips come together, suppo-.

Sonra vurgulu heceye sahibiz, P ile başlar, böylece dudaklar birleşir, farzedelim.

Then we have the OH as in NO Diphthong.

O zaman NO Diphthong'daki gibi OH'ye sahibiz.

So we have a little jaw drop at first and then some lip rounding, suppo-, suppo-.

Yani önce biraz çenemiz düşüyor ve sonra biraz dudak yuvarlatıyoruz, suppo-, suppo-.

The ending is just like used to, used to.

Son, tıpkı alışıldığı gibi, alışıldığı gibi.

We drop the -ED and because we’re linking the Z sound into an unvoiced sound,

-ED'yi bırakıyoruz ve Z sesini sessiz bir sese bağladığımız için,

we’re going to unvoice Z, and it’s going to become an S,

Z'yi sessizleştireceğiz ve bu bir S,

s-to, s-to; s-to, s-to. Supposed to, supposed to.

s-to, s-to olacak; s-to, s-to. olması gerekiyordu, gerekiyordu.

Let’s hear some other people say these phrases.

Başkalarının bu cümleleri söylediğini duyalım.

>> I’m supposed to call Sarah later.

>> Sarah'yı daha sonra aramam gerekiyor.

>> I’m supposed to be there at four.

>> Saat dörtte orada olmam gerekiyor.

>> I’m supposed to call Dave later.

>> Daha sonra Dave'i aramam gerekiyor.

>> Rachel did you register for class? >> No, I’m supposed to.

>> Rachel derse kayıt oldun mu? >> Hayır, yapmam gerekiyordu.

>> David did you email that lady? >> Oh! I'm supposed to.

>> David o bayana e-posta gönderdin mi? >> Ah! Yapmam gerekiyor.

Supposed to, supposed to.

olması gerekiyordu, gerekiyordu.

Supposed to, supposed to.

olması gerekiyordu, gerekiyordu.

Supposed to, supposed to.

olması gerekiyordu, gerekiyordu.

>> Rachel did you register for class?

>> Rachel derse kayıt oldun mu?

>> No, I’m supposed to, I’m supposed to, I’m supposed to.

>> Hayır, yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu.

>> David did you email that lady?

>> David o bayana e-posta gönderdin mi?

>> Oh! I'm supposed to, oh! I’m supposed to, oh! I’m supposed to.

>> Ah! Yapmam gerekiyordu, oh! Yapmam gerekiyordu, oh! Yapmam gerekiyordu.

>> I’m supposed to call Sarah later. I’m supposed to, I’m supposed to, I’m supposed to.

>> Sarah'yı daha sonra aramam gerekiyor. Yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu.

>> I’m supposed to be there at four. I’m supposed to, I’m supposed to, I’m supposed to.

>> Saat dörtte orada olmam gerekiyor. Yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu.

>> I’m supposed to call Dave later. I’m supposed to, I’m supposed to, I’m supposed to.

>> Daha sonra Dave'i aramam gerekiyor. Yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu, yapmam gerekiyordu.

>> I’m supposed to call Sarah later.

>> Sarah'yı daha sonra aramam gerekiyor.

>> I’m supposed to be there at four.

>> Saat dörtte orada olmam gerekiyor.

>> I’m supposed to call Dave later.

>> Daha sonra Dave'i aramam gerekiyor.

>> Rachel did you register for class? >> No, I’m supposed to.

>> Rachel derse kayıt oldun mu? >> Hayır, yapmam gerekiyordu.

>> David did you email that lady? >> Oh! I'm supposed to.

>> David o bayana e-posta gönderdin mi? >> Ah! Yapmam gerekiyor.

I hope this video has simplified for you how to pronounce ‘used to’ and ‘supposed to.’

Umarım bu video "used to" ve "sugposed to" kelimelerinin nasıl telaffuz edileceğini sizin için basitleştirmiştir.

They’re really useful phrases.

Bunlar gerçekten yararlı ifadelerdir.

If there is a phrase you’d like to learn how to pronounce, put it in the comments below,

Nasıl telaffuz edildiğini öğrenmek istediğiniz bir cümle varsa , onu aşağıdaki yorumlara yazın

and don’t forget to ‘Like’ and ‘Share’ this video.

ve bu videoyu "Beğenmeyi" ve "Paylaşmayı" unutmayın. Hepsi

That’s it and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.