How to ask questions in the PAST SIMPLE tense

Hi. I'm Rebecca from engVid.

Merhaba. Ben EngVid'den Rebecca.

If you're a beginner or intermediate level student,

Acemi iseniz veya orta seviye öğrencisi,

this is a really important lesson for you,

bu gerçekten önemli senin için ders

and that's because we're going to focus on the past simple tense,

ve bu çünkü biz gidiyoruz Geçmiş zamana odaklanmak,

and specifically on making questions or forming questions in the past simple tense.

ve özellikle soru sormaya veya Geçmişte soru şekillendirme basit zamanda.

Now, why are these two areas specifically a little bit more challenging for students?

Şimdi, neden bu iki alan özellikle öğrenciler için biraz daha zor?

For two reasons. First of all, when we're talking about the past tense,

İki nedenden dolayı. Her şeyden önce, ne zaman Geçmiş zamandan bahsediyoruz.

it's a little bit more challenging because we have to deal with regular verbs and irregular verbs,

biraz daha zor çünkü biz Düzenli fiiller ve düzensiz fiiller ile uğraşmak,

and when we're talking about questions it's a little bit harder because we have to add some

ve biz sorular hakkında konuşurken biraz zor, çünkü biraz eklemek zorundayız.

words when we form a question and we have to change other words. All right?

bir soru oluşturduğumuzda sözler ve biz diğer kelimeleri değiştirmek zorundasın. Tamam?

And all of this we have to do quite a lot when we speak in English,

Ve bunların hepsini oldukça yapmak zorundayız. İngilizce konuşurken çok

because most of the time when you speak in English

çünkü çoğu zaman ingilizce konuşurken

or when you speak probably in any language,

veya konuşurken Muhtemelen herhangi bir dilde

we tend to talk more about the past than about anything else.

hakkında daha fazla konuşma eğilimindeyiz her şeyden daha önce geçmiş.

So, certainly, when we speak in English, we use this tense very, very often.

Yani, kesinlikle, İngilizce konuşunca, bu zamanı çok sık kullanıyoruz.

Okay? So, let's have a look at exactly how to make these changes

Tamam? Öyleyse bir bakalım tam olarak bu değişiklikler nasıl yapılır

so that you can ask questions in the past simple tense very easily. Okay.

Böylece çok basit geçmiş zaman çok kolay. Tamam.

So, first of all, let's look at the sentence. When we form a sentence using a regular verb

Yani, her şeyden önce, cümleye bakalım. Normal bir fiil kullanarak bir cümle kurduğumuzda

in the past, so what we do is we take the base verb, which in this first case is "work",

Geçmişte yaptığımız şey, üssü almak. Bu ilk durumda "iş" olan fiili,

and we add "ed" or "d". Okay? If the verb already ends in "e", like "dance",

ve "ed" veya "d" ekleriz. Tamam? Eğer fiil zaten "e" ile bitiyor, "dans" gibi,

then we just add a "d"; and if not, we add "ed".

o zaman sadece bir "d" ekleriz; ve değilse, "ed" ekleriz.

So: "He worked", right? "He worked",

Yani: "Çalıştı", değil mi? "O çalıştı",

"work" becomes "worked". But what happens when we need to make the question? Two things.

"iş", "çalıştı" olur. Ama ne zaman olur soruyu yapmamız gerekiyor mu? İki şey.

First, you have to add this extra word: "Did".

İlk önce eklemek zorundasın Bu fazladan kelime: "Did".

Without that, your question, I guarantee you, will be wrong.

Bu olmadan, sorunuz, ben Seni temin ederim, yanlış olacak.

It might be casual, it might be informal, but it will grammatically be incorrect.

Sıradan olabilir, gayrı resmi olabilir. ancak dilbilgisel olarak yanlış olacaktır.

So we need that word "Did" to form the question, and then we have to make another change.

Bu yüzden soruyu oluşturmak için "Did" kelimesine ihtiyacımız var. ve sonra başka bir değişiklik yapmalıyız.

We have to add this: "Did he work?"

Bunu eklemek zorundayız: "Çalıştı mı?"

So what happened? Here, when we had the sentence, we had to

Peki ne oldu? Burada, ne zaman cümle vardı, yapmak zorunda kaldık

write "ed", and we said: "He worked." But when we come back to the question,

"ed" yaz, ve dedik: "Çalıştı." Fakat soruya geri döndüğümüzde,

we are coming back to the base form off the verb,

geri dönüyoruz fiil çekimi,

so we do not say: "Did he worked?"

bu yüzden demiyoruz: "Çalıştı mı?"

We just say: "Did he work?" All right?

Biz sadece diyoruz: "O yaptı çalışmak? "

So try to get the rhythm of that. And I'll try to repeat

Öyleyse ritmini tutmaya çalış. Ve tekrar etmeye çalışacağım

it for you, too, which you can then listen to and repeat after me. So, for example:

sizin için de, hangi dinleyebilirsiniz ve benden sonra tekrarlayın. Yani, örneğin:

"He worked.", "Did he work?",

“Çalıştı.”, “Çalıştı mı?”,

"She played.", "Did she play?",

"O oynadı.", "O mu oynadı?",

"They visited.", "Did they visit?"

"Onlar ziyaret etti.", "Ziyaret ettiler mi?"

All right? You see? In each case, we have come back to the base form of the verb. So,

Tamam? Anlıyorsun? Her durumda, biz var fiilin temel biçimine geri dönün. Yani,

do not say: "Did he worked?" Don't say: "He worked?" Try to use the entire expression:

"Çalıştı mı?" deme. Söyleme: "O "Tüm ifadeyi kullanmayı dene:

"Did he work?", "Did she play?", "Did they visit?" Okay?

“Çalıştı mı?”, “Oynuyor mu?”, "Ziyaret ettiler mi?" Tamam?

That's with regular verbs.

Bu düzenli fiillerle.

Now, what happens when we have irregular verbs? Well, you have to learn a little bit more.

Şimdi, düzensiz fiiller olduğunda ne olur? Biraz daha fazla şey öğrenmek zorundasın.

First, you have to learn: What is the past tense form to use with those irregular verbs?

İlk önce öğrenmelisin: Geçmişi nedir bu düzensiz fiiller ile kullanmak için gergin formu?

So, for example, in this one, the verb itself is the verb "go".

Yani, örneğin, bu bir fiil kendisi "git" fiilidir.

"I go." Or let's say: "He goes."

"Ben giderim." Ya da diyelim ki: "O gider."

But in the past, you have to know that the past tense form of "go" is "went".

Ama geçmişte bunu bilmek zorundasın geçmiş zaman "gitme" biçimi "gitme" dir.

All right? How do you know that? Well, you just have to learn it. Okay? There's no other way.

Tamam? Bunu nasıl biliyorsun? Peki, sen sadece öğrenmek zorundasın. Tamam? Başka yol yok.

There's a list of irregular verbs, and then you have to learn them by heart, you probably

Düzensiz fiillerin bir listesi var ve sonra onları ezbere öğrenmek zorundasın, muhtemelen

know many of them because you hear them a lot, but otherwise, you have to learn them.

birçoğunu tanıyın çünkü bir çok ama başka türlü onları öğrenmek zorundasın.

There's not much choice, there. Okay?

Orada fazla seçenek yok. Tamam?

So in the past: "He went." How do we make that into a question, and what happens?

Yani geçmişte: "O gitti." Nasıl yaparız Bu bir soruya ve ne olur?

The same thing that happened up here with the regular verbs. So: "He went." becomes:

Burada olanlarla aynı şey düzenli fiiller. Yani: "Gitti." dönüşür:

"Did he go?" All right? So let's see. "He went to the store."

"O gitti mi?" Tamam? Öyleyse görelim. "O mağazaya gitti."

When we ask the question, we say:

Sorduğumuzda soru diyoruz:

"Did he go to the store?" All right?

"O gitti mi mağaza? "Tamam mı?

So, again, we had to add the word "did", and

Yani tekrar eklemek zorunda kaldık kelimesi "yaptı" ve

we have to come back to the base form of the verb, which in this case was "go". All right?

temel biçimine geri dönmeliyiz Bu durumda hangi "git" fiil. Tamam?

Next one: "She saw him." for example.

Sıradaki: "Gördü o. "örneğin.

Question: "Did she see him?"

Soru: "Onu gördü mü?"

We add "did" and we come back to the base form of the verb: "see".

"Did" ekleriz ve geri geliriz Fiilin temel formu: "Gör".

"We broke the bottle."

"Şişeyi kırdık."

Question: "Did we break the bottle?"

Soru: "Yaptık mı? Şişeyi kırmak mı?

We added "did" and we came back to the base form of the verb.

"Yaptık" ekledik ve geri döndük. fiilin temel biçimine.

I know you're going to get really tired of hearing me say that, but I'm saying that many times so that will

Beni duymaktan gerçekten bıkacağını biliyorum. bunu söyle ama bunu defalarca söylüyorum ki

help you to remember that we do come back to that in all cases;

Yaptığımızı hatırlamana yardım et. her durumda buna geri dönün;

with regular verbs or

düzenli fiiller ile veya

irregular verbs. Okay? There is a pattern to it.

düzensiz fiiller. Tamam? Bunun için bir desen var.

"Did he go?",

"O gitti mi?",

"Did she see?",

“Gördü mü?”,

"Did we break?" Okay? Like that.

“Kırdık mı?” Tamam? Bunun gibi.

Try to hear it, try to say it aloud as much as you can as well.

Duymaya çalış, anlatmaya çalış olabildiğince yüksek sesle.

Now, there is another little challenge, because sometimes we're also using question words. Right?

Şimdi, başka bir küçük zorluk var çünkü bazen de soru kelimeleri kullanıyoruz. Sağ?

So, for example... First of all, what are the question words?

Yani, örneğin ... Her şeyden önce, soru kelimeleri neler?

"Who", "what", "when", "where", "why", "how", "how much", "how many", "how often",

"Kim ne ne zaman nerede neden", "nasıl", "ne kadar", "kaç tane'', "ne sıklıkla",

things like that. Okay? These are our question words.

Bunun gibi şeyler. Tamam? Bunlar bizim soru sözlerimiz.

So, how do we integrate or use these words along with our past simple questions?

Peki, bu kelimeleri nasıl bütünleştirir veya kullanırız? geçmiş basit sorularımızla birlikte mi?

So let's take the sentence first:

Öyleyse alalım önce cümle:

"He bought it." All right? Past tense of "buy" is "bought".

"O aldı." Tamam? geçmiş "al" zamanı "al" dır.

You need to learn that one. Now, if you want to ask the question... Use the question word

Bunu öğrenmen gerek. Eğer istersen şimdi soruyu sormak için ... soru kelimesini kullanın

"where", so what happens? We keep this part-right?-that we learnt up here: "Did he buy it?"

"nerede", peki ne olacak? Bunu saklıyoruz yarı sağ? -Burada öğrendik: "Satın aldı mı?"

That stays the same, but we need to add the word, let's say "Where" before it. So, the important thing

Bu aynı kalır, ancak kelimeyi eklememiz gerekir, en önce "Nerede" diyelim. Yani önemli olan

to remember is: Even when we use that question word, we still have to use "did".

hatırlamak şudur: Onu kullandığımız zaman bile soru kelimesi, hala "did" kullanmak zorundayız.

So we don't say: "Where he buy it?"

Yani biz demiyoruz: "Nereden satın aldı?"

Or we do not say: "Where he bought it?"

Ya da demiyoruz: "Nereden aldı?"

No. We have to say:

Hayır. Söylemeliyiz:

"Where did he buy it?",

“Nereden satın aldı?”,

"Where did he buy it?" Okay? In regular conversation, that's how it would sound.

“Nereden satın aldı?” Tamam? Düzenli konuşma, ses bu şekilde olurdu.

"Where did he buy it?"

“Nereden satın aldı?”

"She left." All right? Now we want to say: "When?"

"Gitti." Tamam? şimdi "Ne zaman?" demek istiyoruz.

So it becomes: "When did she leave?",

Böylece olur: "Ne zaman ayrıldı mı? ",

"When did she leave?" All right?

"Ne zaman gitti?" Tamam?

So the most important thing is you're keeping this construction

Yani en önemli şey bu yapıyı koruyorsun

of: "Did she leave?" like we saw up here, but you're just adding the question word

"Ayrıldı mı?" Burada gördüğümüz gibi ama sadece soru kelimesini ekliyorsun

right before it. All right?

ondan hemen önce. Tamam?

Last one: "They returned."

Sonuncusu: "Döndüler."

And you want to say: "Why?" You want to ask: Why? So it becomes:

Ve şunu söylemek istiyorsun: "Neden?" Sen sormak istiyorum: neden? Böylece olur:

"Why did they return?" Okay?

“Neden geri döndüler?” Tamam?

Again, we have the form: "Did they return?"

Yine, formumuz var: “Döndüler mi?”

and we just added the question word "Why" before it.

ve biz sadece soruyu ekledik ondan önce "Neden" yaz.

In a minute when we come back, you'll have a chance to

Bir dakika içinde geri döndüğümüzde, şansın var

practice this a little bit more.

biraz daha pratik yap.

So, we'll look at the sentence, and then you help me to fill in the question. Okay?

Yani cümleyi inceleyeceğiz ve sonra soruyu doldurmama yardım ediyorsun. Tamam?

Number one: "The client signed."

Bir numara: "Müşteri imzaladı."

Now, don't worry that in these examples I've purposely given

Şimdi, bunlarda endişelenme bilerek verdiğim örnekler

you a few extra words. It doesn't matter if I said: "He signed." or "The client signed."

sana birkaç söz daha. Önemli değil ben dedi: "İmzaladı." veya "Müşteri imzaladı."

Or if I gave a simple verb like "worked", and this is a new verb, but it doesn't matter.

Ya da "çalıştı" gibi basit bir fiil verirsem, ve bu yeni bir fiil, ama önemli değil.

And even if you don't know the verb and even if you don't know the meaning, it doesn't

Fiil bile bilmiyor olsanız ve hatta Eğer anlamını bilmiyorsan, anlamıyor

matter. You know the principle, and so you can figure it out. Right? That's what I want

madde. İlkeyi biliyorsun, yani sen anlayabilir. Sağ? İstediğim şey bu

you to be able to do. So even if you come across a word that you've never heard before,

Yapabilmen için. Yani gelsen bile daha önce hiç duymadığınız bir kelimenin karşısında,

you can still apply what you've learned to figure it out. Okay? That's what we're doing now.

hala öğrenmek için ne öğrendiysen uygulayabilirsin dışarı. Tamam? Şimdi yaptığımız şey bu.

So: "The client signed." So, how do we make it into a question?

Yani: "Müşteri imzaladı." Nasıl Bunu bir soruya dönüştürüyor muyuz?

"Did", right? So I've written that for you already:

"Yaptın" değil mi? Bu yüzden yazdım Zaten senin için:

"Did the client", what happens here?

"Müşteri yaptı", burada ne oluyor?

This is a regular verb, so we added "ed".

Bu normal bir fiildir, bu yüzden "ed" ekledik.

So what happens there? We go back to what?

Peki orada ne olacak? Neye geri döndük?

The base form of the verb.

Fiilin temel formu.

So: "Did the client sign?"

Yani: "Müşteri imzaladı mı?"

For example: "Did the client sign the contract?" Okay?

Örneğin: "Müşteri mi sözleşmeyi imzaladın mı? "

Next: "The President agreed." All right?

Sonraki: "Başkan "Tamam mı?

This was an example of a verb which already ends

Bu bir örnek oldu zaten biten fiil

in "e", so we only needed to add the "d"-right?-to turn it into the past tense.

"e" 'de, eklemek için sadece "d" - tamam mı - geçmiş zamana çevirmek için.

"The President agreed." When we ask the question, it becomes:

"Başkan kabul etti." Biz ne zaman soruyu sorun, olur:

"Did the President

"Başkan yaptı

agree?" Okay? Very good.

katılıyorum? "Tamam? Çok iyi.

"The university offered."

"Üniversite teklif etti."

Now, I didn't have space to write the full sentence. Maybe something

Şimdi, yazacak yerim yoktu tam cümle. Belki bir şey

like: "The university offered him a scholarship." Okay? So, we know that the verb is "offer",

gibi: "Üniversite ona burs teklif etti." Tamam? Yani, fiilin "teklif" olduğunu biliyoruz,

then we add an "ed", it became past tense. "The university offered", but when we go back

Sonra bir "ed" ekleriz, geçmiş zaman oldu. "Üniversite teklif etti", ama geri döndüğümüzde

to the base form of the verb in the question, it becomes:

fiilin temel biçimine soruda, şöyle olur:

"Did the university

"Üniversite mi yaptı

offer him a scholarship?" Right?

Ona burs verelim mi? "

"Did the university offer him a scholarship?"

"Üniversite teklif verdi mi burslu mu?

So in all these cases, we have come back to the

Yani tüm bu durumlarda, geri döndük

base form of the verb. Okay, good.

fiilin temel formu. Tamam iyi.

Next: "The band performed." Okay?

Sonraki: "Grup "Tamam mı?

Again, we see the "ed" here.

Yine, burada "ed" yi görüyoruz.

"Did the band

"Grup yaptım

perform?"

gerçekleştirmek?"

Okay? Very good. I'm sure you got it right. You've understood this, now.

Tamam? Çok iyi. Doğru anladığına eminim. Bunu şimdi anladın.

All right, so those were regular verbs. Now we have a few irregular verbs. All right?

Tamam, bunlar düzenli fiillerdi. şimdi birkaç düzensiz fiilimiz var. Tamam?

Nothing to worry about. Oh, actually there's some regular and some irregular. Okay?

Endişelenecek birşey yok. Oh, aslında var bazı düzenli ve bazı düzensiz. Tamam?

All right. "It felt good."

Tamam. "Bu iyi hissettirdi."

Now, "felt"-okay?-is the past tense of which word?

Şimdi, "hissettim" - tamam mı? hangi kelimenin geçmiş zamanı?

This and this are two verbs that students always get confused. All right?

Bu ve bu iki fiil öğrenciler her zaman kafasını karıştırır. Tamam?

So, "felt" is the past tense of

Yani, "keçe" geçmiş zaman

"feel", so it becomes:

"hisset", böylece olur:

"Did it feel good?"

“İyi hissettirdi mi?”

All right? Very good. "It felt good.",

Tamam? Çok iyi. "Bu iyi hissettirdi.",

"Did it feel good?", "feel", "felt".

“İyi hissettirdi mi?”, "hisset", "hisset".

Let's jump down here for a second, because I want you to see the contrast. All right?

Bir saniye buraya atlayalım, çünkü Kontrastı görmeni istiyorum. Tamam?

"She fell yesterday." Okay? She fell down, or something like that.

"Dün düştü." Tamam? O düştü ya da onun gibi bir şey.

So: "fell" is the past tense of which word?

Yani: "düştü" geçmiş hangi kelimenin gerginliği?

It's the past tense of, what is it?

Geçmiş zaman ne

"Fall", very good. So the question becomes:

"Güz", çok iyi. Yani soru olur:

"How did",

"Nasıl",

"How did she fall?" All right?

"Nasıl düştü?" Tamam?

Because when we have the question word, we still need to add "did",

Çünkü sorumuz olduğunda kelime, hala "did" eklememiz gerekiyor,

and then we come back to the base form of the verb.

ve sonra geri dönüyoruz fiilin temel formu.

Okay. "How did she fall?" All right? So remember these two. Okay? People... Students

Tamam. "Nasıl düştü?" Tamam? Yani bu ikisini hatırla. Tamam? İnsanlar ... Öğrenciler

always confuse these two verbs, so make sure you don't do that.

daima bu iki fiili karıştırmayın, bu yüzden bunu yapmadığınızdan emin olun.

"Fall", "fell", "feel", "felt". All right? Very good.

"Güz", "düştü", "hisset", "hisset". Tamam? Çok iyi.

"The bride arrived." Who's the bride? What does the word "bride" mean? The bride is the

"Gelin geldi." Gelin kim? Ne gelin kelimesi ne anlama geliyor? Gelin

elegant woman who's getting married. Okay? So, a "bride" is the woman who's getting married.

evlenen zarif kadın. Tamam? Yani, Bir "gelin" evlenen kadındır.

So: "The bride arrived." This happens to be a regular verb. How do we know that? Because

Yani: "Gelin geldi." Bu bir olur düzenli fiil. Bunu nasıl bilebiliriz? Çünkü

of the ending, here. Again, the word ends in "e": "arrive", we're just adding "d". So,

Sonu, burada. Yine, kelime biter "e": "varmak", sadece "d" ekliyoruz. Yani,

how do we make it a question? "When",

Bunu nasıl bir soru haline getiririz? "Ne zaman",

very good.

çok iyi.

"When did she arrive?" Okay?

"Ne zaman geldi?" Tamam?

We've gone back to our base form.

Geri döndük temel şeklimize.

Last one: "I told him." Okay?

Sonuncusu: "Ona söyledim." Tamam?

"I told him." So "told" is the past

"Ona söyledim." Yani "söylenen" geçmiş

tense of which word? You need to know in order to ask the question:

hangi kelimenin gerginliği? Gerek soruyu sormak için bilmek:

"What",

"Ne",

"What did you

"Ne yaptın

tell him?" All right?

söyle ona? "Tamam mı?

So you see that especially with the past tense of the irregular verbs, it's really important

Yani bunu özellikle geçmiş zamanla görüyorsunuz düzensiz fiiller, bu gerçekten önemli

for you to know exactly what's the past tense form and... And so on. Because otherwise,

tam olarak geçmiş zamanın ne olduğunu bilmek için formu ve ... Ve benzeri. Çünkü öbür türlü,

you won't be able to make this transition easily and comfortably, but once you know

bu geçişi yapamazsın Kolayca ve rahatça

them, it will come to you really, really fast. Okay?

onlar sana gelecek gerçekten, gerçekten hızlı. Tamam?

So I hope this lesson has helped you

Bu yüzden umarım bu ders sana yardım etti

to understand a little bit better how to form questions, especially in the past simple tense.

biraz daha iyi anlamak için nasıl oluşacağını özellikle geçmiş zamanlardaki sorular.

If you'd like to do some practice, which is always recommended,

Biraz pratik yapmak istersen, her zaman tavsiye edilir,

please go to our website, www.engvid.com, and there you can do a quiz on this,

lütfen web sitemize gidin, www.engvid.com, ve orada bu konuda bir sınav yapabilirsiniz,

as well as watch over 700 other lessons.

yanı sıra seyretmek 700 başka ders.

And then don't forget to subscribe to my YouTube channel

Ve sonra unutma YouTube kanalıma abone olun

so you can get lots of other useful videos. All right?

Böylece başka birçok şey alabilirsiniz. kullanışlı videolar. Tamam?

All the best with your English. Bye for now.

İngilizcenle birlikte en iyisi. Şimdilik hoşçakal.