Is it TO or ING? - Learn English Grammar

TO mu ING mi? - İngilizce Dilbilgisi Öğrenin

Look you need to stop talking

Bak..

Konuşmayı kesmen gerek.

Wait, you need to stop to talk. I don't what is it is that ing or [to-infinitive]? I hate English it's weird

Bi' dakika

Konuşmayı kesmen lazım.

Anlamıy..

Ne bu, -ing mi yoksa -To mastarı mı?

İngilizce'den nefret ediyorum. Bi acayip!

There are a few verbs which if you put to infinitive or ing verbs

Bir fiilden sonra -to mastarını ya da -ing ekini getirecekseniz

after this verb the meaning changes let's begin with a verb [Tri]

o fiilin anlamı değiştiren birçok fiil vardır.

"Try" fiili ile başlayalım.

[Tri] can have more than one meaning in this example. He wants to give a suggestion. Oh

Try'ın birden fazla anlamı olabilir.

Bu örnekte, erkek bir tavsiye vermek istiyor.

Maybe it's your first time to try sushi. It's your first time

-Belki de suşiyi ilk defa deneyeceksindir.

Bu senin ilkindir, bir denemedir

It's a test this meaning requires an ing ending

Bunun anlamı: sonda -ing olmasını gerekir.

So you should try [eating] sushi Sushi is great

-Suşi yemeyi denemelisin!

Suşi harikadır!

So it doesn't matter if it's future present past whatever if you have that verb with the meaning of a suggestion

Yani gelecekte, şu an, geçmişte olması farketmez

her neyse

Bu kelimeyi "tavsiye" için kullanacaksanız,

Your first time the next verb should have an ing ending she could say yeah

ilk denemenizse

sonraki fiil -ing ile bitmeli.

Kız diyebilirdi ki:

I tried eating sushi it was great, but another meaning of try is when something's difficult

-Evet! Suşi yemeyi denedim..

..Harikaydı!

Ama

Try'ın başka bir anlamı da

bir şey zor olduğunda, bir mücadele olduğunda kullanılır.

it's a challenge, and you want to say ah

Siz de demek istersiniz ki:

It's a difficult challenge, but I tried for example in the restaurant

Zor bir mücadeleydi ama denedim.

Örneğin:

They're sitting down [they're] eating and she has their what are these called the things you eat with their called

Restorandalar, oturuyorlar ve yemek yiyorlar

Ve kızın şeyleri var..

Bunlara ne denir?

Yemeği yediğiniz şeyler

Chopsticks denir.

Chopsticks

she

Cannot use the chopsticks because it's too difficult in this case. She's going to say this

Kız chopsticksi kullanamıyor.

Çünkü çok zor.

Bu durumda kız şunu söyleyecek:

I'm trying to eat it, but I can't use chopsticks. [it] doesn't matter which tense the ending of this verb

Yemeye çalışıyorum ama chopticksi kullanamıyorum.

Hangi zaman olduğu önemli değil.

Bu fiille bitmesi,

bu fiilin ne anlama geldiğine bağlı olarak değişir.

Depends on what the meaning of this verb is so in summary try

Yani özetle

try -ing ile kullanıldığında

within that means a suggestion

bu tavsiye demektir.

teşvik etmedir.

encouragement do it for the first time

Bi dene bakalım

Try with two infinitives. That's when something's difficult or a challenge also note that you could say

Zor ya da bir mücadele olduğunda

try "-to" mastarı ile kullanılır.

Şunu da diyebilirsiniz, not edin

You should try and use them in this case

(Denemelisin ve kullanmalısın)

We didn't use an ink or a to infinitive

Bu durumda -ing veya

-to mastarı kullanmadık.

But this is how we talk

Ama bizim konuşma şeklimiz böyle.

You should try and use them try and do it try and go it's a very common way of saying yes, it's difficult

(Denemelisin ve kullanmalısın)

(Dene ve yap)

(Dene ve git)

"Evet zor ama üzülme, dene gitsin,dene gitsin işte"

but don't worry, just just try just try try and

demenin çok yaygın bir şeklidir.

"try and" + "fiil"

verb so to practice that tell me in the comments, which food should I try

Hadi alıştırmasını yapalım

Yoruma yazın,

Hangi yemeği denemeliyim?

Also for you this year. [what] are you going to try to do? What is a challenge for you for example?

Ve sizin için de,

Bu yıl ne yapmayı deneyeceksiniz?

Sizin için mücadele ne?

Mesela,

Are you going to try to pass the ielts exam? Are you going to try to save up to travel?

IELTS sınavını mı geçmeye çalışacaksınız?

Seyahatiniz için para mı biriktireceksiniz?

The next [verb] is stopped in this case. They're talking and he is talking

Sıradaki kelime "Stop"

Burada ikisi muhabbet ediyorlar,

erkek de durmadan konuşuyo

constantly and he

[doesn't] stop just blah blah blah blah blah boring things boring stories

ve susmuyor

Sadece falanfilanblabla ve sıkıcı şeyler, sıkıcı hikayeler

And my job women murmur and she is thinking oh my God stop with this

"-İşim de şöyle....."

Kız da içinden: "Aah! Tanrım! Bi suus!" diye geçiriyor

when she wants to say stop this action ah

Kız, "Bu eylemi durdur" demek istediğinde

-Ah!..

He can't stop. How does that verb finish? What do you think?

......'yı kesemedi

Bu fiil nasıl biter?

Ne düşünüyorsunuz?

Talking or to talk

Talk-ING mi yoksa -TO talk mu?

Ing

-ing

Stop talking

Stop talking (konuşmayı kes)

Stop this

Bu eylemi durdur.

Action maybe you want to stop smoking?

Belki sigarayı bırakmak istiyorsunuzdur

Stop drinking. So when do you use it with to infinitive?

Belki içmeyi bırakmak istiyorsunuzdur.

Pekii -to mastarıyla ne zaman kullanırız?

sometimes when you're walking down the street and someone tries to get your attention [a]

Bazen yolda yürürken birisi sizin dikkatinizi çekmeye çalışır

Stop um can I ask you a question can I ask you something and you want to say no? I'm sorry talk no time

-Hey! Bekleyin! Size bir soru sorabilir miyim? Bir şey sorabilir miyim?

Siz de,

"Üzgünüm.. konuşm.. zamanım yok" demek istersiniz.

In this case he wants to say I'm sorry. I can't stop

Bu durumda şunu demek istiyor,

"Üzgünüm, duramam...

To talk because look there's something missing here

...konuşmak için."

Çünkü, bakın burada bir şey eksik

I can't stop which action I can't stop

*Hareketi* durduramam

*Yürümeyi* durduramam

walking in

Order to talk I can't stop this action to start this action

"Bu eylemi" yapmak için "bu eylemi" durduramam.

So that's how he says [it]. I can't stop to talk. Sorry. I can't stop to talk

İşte bu şekilde söylüyoruz.

I can't stop to talk (konuşmak için duramam)

(Üzgünüm, konuşmak için duramayacağım)

the next word is

Sıradaki kelime "Remember" (Hatırlamak/Unutmamak)

remember

He has a memory of his cat when he was young little baby

Kedisiyle bir anısı var.

Küçükken, minik bir bebekken kedisiyle oynuyormuş.

Playing with his cat so in this case when we talk about a memory

Bu durumda, bir anıdan bahsederen,

Then we use which form [IMg] or to-infinitive. What do you think?

o zaman hangi formu kullanacağız

-ing mi -to mastarı mı? Sizce hangisi?

It's playing with Ing. I remember playing with my cat

Playing! "-ing" olacak.

(Kedimle oynadığımı hatırlıyorum)

when you use the ing form

Remember'dan sonra -ing formunu kullandığınızda

[after] remember that's a memory a memory that you have again. It doesn't matter if it's past present or future

bu bir anıdır. Yaşadığınız bir anınızdır.

Yine, geçmiş-şimdi-gelecek olması farketmez.

That verb always depends on the meaning of this verb, so if it's a memory

Bu fiil

her zaman bu fiilin anlamına bağlıdır.

Yani

Bir anıysa, -ing.

Ing, what about to infinitive then when do I use to infinitive?

O zaman -to mastarına ne olacak?

Onu ne zaman kullanacağım?

When it's not a memory, but it's something you have to do an obligation

Anı değilse ama yapman gereken bir şeyse

bir görevse

She wants to say you must remember, please please buy some milk she will say remember

Kız " Biraz süt almayı unutmamalısın. Lütfen Lütfen süt al" diyor.

Diyecek ki: "Remember...

To buy remember to infinitive, it's something you have to do it's an obligation

...-to buy"

remember + to mastarı

Yapman gereken bir şey, bir görev

Remember to do it (Yapmayı unutma)

Remember to do it

Remember to buy it remember to go remember to call your parents

Remember to buy it (Almayı unutma)

Remember to go (Gitmeyi unutma)

(Anne-babanı aramayı unutma)

You remember to call your parents [tell] them you love them

Siz

Anne-babanızı aramayı unutmayın, onları sevdiğinizi söyleyin.

when he comes back from the shop and

Alışverişten geri geldiğinde ve

No, milk. He didn't remember. It doesn't matter about the time this one is a past. I didn't remember

Süt yok!

Unutmuş

Zamanın önemi yok

Bu geçmiş zaman.

I did't remember "to" buy the milk (Sütü almayı unuttum)

To buy the milk [I] didn't remember to buy the milk the short version [if] it's a memory

Kısaca

Eğer anıysa: Remember + ing

Remember Ing, if it's something you have to do it's a chore then to infinitive

Eğer yapmanız gereken bir şeyse

günlük bir işse

o zaman -to mastarı.

Remembering of course that it doesn't matter which time you use present past

Tabi ki hangi zamanı kullandığınızın önemli olmadığını unutmuyorsunuz.

Şimdi, geçmiş.. Farketmez.

Doesn't matter

What's the opposite of remember?

Remember'ın zıttı nedir?

forget

"Forget" (Unutmak)

Let's say two people meet and they fall Madly in love on the first meeting

Diyelim ki iki insan tanıştılar ve

ilk görüşte birbirlerine deli gibi aşık oldular!

He wants to say I will never forget this moment this memory in this case

Erkek "Bu anı, bu anıyı hiç unutmayacağım" demek istiyor.

Bu durumda, remember ile ilgili kuralı zaten biliyorsunuz,

You already know the rule with remember?

It's exactly the same for forget that next verb it's a memory so he's going to say I'll never forget

Forget için de tamamen aynısı geçerli.

Sonraki kelime bir anı olduğuna göre

-I'll never forget...

"meeting" you, diyecek.

meeting you

So when do we use to infinitive?

Peki, to mastarını ne zaman kullanırız?

So you already know it's not [a] memory [of] feeding the cats

Kediyi beslemek bir hatıra değildir, bunu zaten biliyorsunuz

I must feed the cat, but I forgot it was an obligation a chore. He has to do it. I forgot

-Kediye mama vermeliydim ama..

..unuttum!

Bu onun yapması gereken bir sorumluluktu, günlük bir işti

"I forgot TO feed." (Mama vermeyi unuttum.)

To feed oh, no, I forgot to feed the cat so the short version again forget with ing

(Olamaz! Kediye mama vermeyi unuttum!)

Yani özetle,

forget + ing

That's a memory that you forgot

bu puff unuttuğunuz bir anıdır.

Forget with [to-infinitive] that is an obligation [a] chore something you have to do which

forget + to mastarı

Bu yapmanız gereken bir sorumluluğu,

You forgot and of course there is like ing and like 2 plus infinitive

günlük bir işi unutmanızdır.

Ve tabi ki "Like+ing"

ve "like+to" da var.

[I] already have a video on that and you can see that

Bununla alakalı bir videom zaten var.

Ve onu şuradan...

Here click this to go watch that video or click [here] to see another video. See in the next class

..izleyebilirsiniz.

Gidip o videoyu izlemek için buna tıklayın,

ya da başka videoları görmek için buraya tıklayın!

Bir dahaki derste görüşürüz.