How to Talk about the Past with "Used To" and "Would"

So let me clear something up.

Bir şeyi açıklığa kavuşturmama izin ver.

Yes, you can use, used to, and would,

Evet, geçmişten bahsetmek için kullanabilirsiniz, alışkınsınız ve kullanırsınız

to talk about the past.

.

And in this English lesson, I'll show you how,

Ve bu İngilizce dersinde size nasıl yapılacağını göstereceğim

and I'll make sure I give you some examples.

ve size bazı örnekler verdiğimden emin olacağım.

(bright music)

(parlak müzik)

Let's start by talking about, used to.

Eskiden bahsederek başlayalım. Geçmişte

You can use, used to,

to talk about repeated actions in the past,

tekrarlanan,

that are no longer happening,

artık gerçekleşmeyen eylemlerden bahsetmek için

or to talk about a state in the past that is no longer true.

veya geçmişte artık doğru olmayan bir durumdan bahsetmek için, alışkın, kullanabilirsiniz .

And the cool thing is,

Ve harika olan şey şu ki,

is you use used to and you just use the verb,

alışkınsın ve sadece fiili kullanıyorsun,

you don't even need to conjugate it.

onu konjuge etmene bile gerek yok.

Here are some examples:

İşte bazı örnekler:

I used to be younger.

Eskiden daha gençtim.

I'm obviously older now, but I used to be younger.

Açıkçası şimdi daha yaşlıyım ama eskiden daha gençtim.

So that's a state in the past, that is no longer true.

Yani bu geçmişte kalmış bir durum , artık doğru değil.

I am no longer younger.

Artık genç değilim.

I'm definitely older.

Kesinlikle daha yaşlıyım.

I could also say I used to ride my bike.

Bisiklete bindiğimi de söyleyebilirim.

This is an action in the past,

Bu, geçmişte bir

that obviously happened more than once,

kereden fazla olduğu belli olan bir eylemdir,

but no longer happens now.

ancak artık artık gerçekleşmiyor.

Now I usually just walk.

Şimdi genellikle sadece yürüyorum.

But when I was younger, I used to ride my bike.

Ama gençken bisiklete binerdim.

So you can use used to with a verb,

to talk about actions in the past,

Geçmişte, tekrarlanan, artık gerçekleşmeyen eylemlerden bahsetmek için

that were repeated, that no longer happened,

or to talk about a state in the past,

veya geçmişte, artık doğru olmayan bir durumdan bahsetmek için bir fiille alışı kullanabilirsiniz

that is no longer true.

. Geçmişten bahsetmek için,

Let's talk a little bit about using, would,

will'i kullanmaktan biraz bahsedelim

to talk about the past.

. Geçmişte

You can use, would

to talk about a repeated action in the past,

tekrarlanan, artık gerçekleşmeyen bir eylemden bahsetmek için will kullanabilirsiniz

that is no longer happening.

.

I could say, "I would eat cereal for breakfast."

" Kahvaltıda mısır gevreği yerdim" diyebilirim.

But when I say that it doesn't quite make sense,

Ama bunu söylediğimde pek mantıklı gelmiyor,

because I haven't given it context.

çünkü bağlamını vermedim. Geçmişte

It's important, when using, would,

to talk about a repeated action in the past,

tekrarlanan bir eylemden bahsetmek için, will kullanırken,

that you give context.

bağlam vermeniz önemlidir.

A better sentence (bell ringing) would be this:

Daha iyi bir cümle (zilin çalması) şu olurdu:

When I was a kid, I would eat cereal for breakfast.

Ben çocukken kahvaltıda mısır gevreği yerdim.

That's a great sentence.

Bu harika bir cümle.

You know, because of how I introduced it,

Biliyorsunuz, onu tanıtma şeklim nedeniyle, geçmişte olan

that I'm talking about something that happened in the past.

bir şeyden bahsediyorum .

By the way, you can also use, used to, in the same example.

Bu arada, aynı örnekte, alışılmış olarak da kullanabilirsiniz.

Used to, can be used to talk about a repeated action

Eskiden, artık gerçekleşmeyen, geçmişte tekrarlanan bir eylemden bahsetmek için kullanılabilir

in the past, that's no longer happening.

.

So I could say this:

O yüzden şunu söyleyebilirim:

"When I was a kid, I used to eat cereal for breakfast."

"Ben çocukken kahvaltıda mısır gevreği yerdim."

So when you're using would,

Yani, kullanırken, konuştuğunuz

make sure you give the person you're talking to, a clue.

kişiye bir ipucu verdiğinizden emin olun . Geçmişten bahsettiğinizin

Make sure they're aware that you're talking about the past.

farkında olduklarından emin olun .

You can say something like,

"When I was a kid,"

"Ben çocukken"

or, "When I was a lot younger,"

veya "Ben çok daha gençken" gibi bir şey söyleyebilirsiniz

and then you can use would

ve ardından,

to talk about a repeated action in the past,

geçmişte tekrarlanan,

that's no longer happening.

artık gerçekleşmeyen bir eylemden bahsetmek için will kullanabilirsiniz.

So let's look at an example.

Öyleyse bir örneğe bakalım.

I used to be strong.

Eskiden güçlüydüm.

I used to climb that tree.

O ağaca tırmanırdım.

When I was younger, I would climb that tree.

Ben küçükken o ağaca tırmanırdım.

So I've used, used to, to describe a state.

Yani bir durumu tarif etmek için kullandım, alıştım.

I used to be strong.

Eskiden güçlüydüm.

In the past, there was a time where I was strong.

Geçmişte, güçlü olduğum zamanlar vardı.

I'm no longer as strong.

Artık eskisi kadar güçlü değilim.

I'm still a little bit strong.

Hala biraz güçlüyüm.

I can also use, used to,

to describe a repeated action in the past.

Eskiden tekrarlanan bir eylemi tanımlamak için de kullanabilirim.

I used to climb that tree.

O ağaca tırmanırdım.

This means I've climbed it multiple times in the past,

Bu, geçmişte birçok kez tırmandığım,

but I no longer climb it.

ancak artık tırmanmayacağım anlamına geliyor.

And if I talk about this using would,

Ve eğer bunu kullanmaktan bahsedersem

and I want to talk about the past,

ve geçmişten bahsetmek istersem,

I would have to give you a hint.

size bir ipucu vermem gerekir.

When I was younger, I would climb this tree.

Ben küçükken bu ağaca tırmanırdım. Size

If I don't give you the hint,

ipucu vermezsem,

the sentence doesn't quite make sense.

cümle pek mantıklı gelmiyor.

So I used to be strong.

Bu yüzden eskiden güçlüydüm.

I used to climb that tree.

O ağaca tırmanırdım.

When I was younger, I would climb that tree.

Ben küçükken o ağaca tırmanırdım.

Let's look at another example.

Başka bir örneğe bakalım.

My mom used to be a farmer.

Annem eskiden bir çiftçiydi.

My mom used to milk cows twice a day.

Annem günde iki kez inek sağardı.

When my mom was a farmer, she would milk cows twice a day.

Annem çiftçiyken günde iki kez inek sağardı.

So in the first sentence, I'm describing a state.

Yani ilk cümlede bir durumu tarif ediyorum.

My mom used to be a farmer.

Annem eskiden bir çiftçiydi.

She is no longer a farmer.

O artık bir çiftçi değil.

She is retired.

O emekli.

In the second sentence,

İkinci cümlede,

I'm describing a repeated action in the past,

geçmişte tekrarlanan,

that no longer happens.

artık gerçekleşmeyen bir eylemi anlatıyorum.

My mom used to milk cows twice a day.

Annem günde iki kez inek sağardı.

She doesn't do that anymore,

because there's no cows in the barn.

Ahırda inek olmadığı için artık bunu yapmıyor.

The barn is actually empty.

Ahır aslında boş.

So it just has flowers in it during the summer.

Yani yazın sadece çiçekleri oluyor .

And if I wanted to use, would

Ve geçmişte

to describe a repeated action in the past, I would say,

tekrarlanan bir eylemi anlatmak için, kullanmak isteseydim ,

"When my mom was a farmer,

"Annem çiftçiyken

"she would milk cows twice a day."

"günde iki kez inek sağardı" derdim.

I have to introduce the sentence (bell ringing)

with, "When my mom was a farmer,"

, "Annem bir çiftçiyken",

so that you have a hint,

bir ipucu olsun diye,

so that you know I'm talking about the past.

geçmişten bahsettiğimi anlasın diye.

So I'm not sure if you could see the road behind me.

Yani arkamdaki yolu görüp göremediğinizden emin değilim.

But that's where I walk.

Ama ben orada yürüyorum.

When I go for a walk, I walk along the road.

Yürüyüşe çıktığımda yol boyunca yürürüm.Eskiden

I used to be in better shape.

daha formdaydım.Eskiden

I used to walk every day.

her gün

In the summer, I would walk every day.

yürürdüm.Yazın her gün yürürdüm.Şu anda

Right now, I don't walk every day.

her gün yürümüyorum.Yani Eskiden

So I used to be in better shape.

daha iyi durumdaydım.

I am describing a state, a state of being healthier.

Bir durumu, daha sağlıklı olma durumunu anlatıyorum. Eskiden

I used to be in better shape.

daha iyi durumdaydım.

I'm also saying,

Ayrıca

"I used to walk every day,"

"her gün yürürdüm" diyorum,

meaning that there is an action in the past,

yani içinde bir eylem var. Geçmiş,

that was repeated.

bu tekrarlandı.

I used to walk every day.

Her gün yürürdüm.

And if I talk about it using, would,

Ve geçmişten bahsetmek için, eğer geçmiş hakkında konuşursam,

to talk about the past,

I need to give you a hint.

size bir ipucu vermem gerekir. O

So then I would say,

"In the summer, I would walk every day."

zaman şöyle derdim,

"Yazın, ben her gün yürürdüm."

So another example for you,

Peki size bir örnek daha, eskiden

I used to be in better shape.

daha formdaydım.

I'm in pretty good shape still.

Hala oldukça iyi durumdayım.

I used to walk every day,

Her gün yürürdüm

or, in the summer, I would walk every day.

ya da yazın her gün yürürdüm. Geçmiş hakkında konuşmak için nasıl kullanılacağına, alışılacağına ve olacağına dair

Well, thank you so much

for watching this little English lesson

bu küçük İngilizce dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim

about how to use, used to, and, would,

to talk about the past.

.

I hope it helped you.

Umarım sana yardımcı olmuştur.

I hope you understood the explanation.

Umarım açıklamayı anlamışsındır.

and I hope the examples were very, very useful,

ve umarım örnekler çok ama çok faydalı olmuştur

and will help you form your own sentences

ve bunu kendi başınıza yaptığınızda kendi cümlelerinizi oluşturmanıza yardımcı olacaktır

when you do this yourself.

.

Thanks again for watching.

İzlediğiniz için tekrar teşekkürler.

If this is your first time here,

Buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that red subscribe button there.

oradaki kırmızı abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın. Bana

Gimme a thumbs up, leave a comment.

bir başparmak ver, yorum bırak.

And if you have some extra time,

Ve eğer biraz fazla zamanın varsa,

why don't you stick around,

neden burada kalıp

and watch another English lesson?

başka bir İngilizce dersi izlemiyorsun?

(upbeat music)

(iyimser müzik)