A Fun Way to Learn 25 English Phrasal Verbs! Acted Out! With Examples!

Hi. Welcome to this English lesson on phrasal verbs where I'm going to act out over

MERHABA. 25'ten fazla deyimsel fiil oynayacağım deyimsel fiiller hakkındaki bu İngilizce dersine hoş geldiniz

25 phrasal verbs.

.

By the way, act out is already your first phrasal verb for this video.

Bu arada, harekete geçirmek bu video için zaten ilk deyimsel fiiliniz.

When you act something out, you use all of your skills to demonstrate through actions

Bir şeyi canlandırdığınızda,

what the word means.

kelimenin ne anlama geldiğini eylemlerle göstermek için tüm becerilerinizi kullanırsınız.

So hopefully I can act out these verbs really, really well for you.

Umarım bu fiilleri sizin için gerçekten çok iyi canlandırabilirim.

I think though, before we kick off this video, by the way, that's your second phrasal verb

Bence bu videoyu başlatmadan önce, bu arada, bu zaten senin ikinci deyimsel fiilin

already.

.

When you kick something off, it means that you start or begin it.

Bir şeye başladığınızda, onu başlattığınız veya başladığınız anlamına gelir.

But before we kick off this video, if you are new here, don't forget to subscribe by

Ancak bu videoyu başlatmadan önce, burada yeniyseniz,

clicking that red button below.

aşağıdaki kırmızı düğmeyi tıklayarak abone olmayı unutmayın.

And as you watch this video, if it helps you learn a little bit of English, give me a thumbs

Ve bu videoyu izlerken, biraz İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyorsa, bana bir başparmak verin

up.

.

So ever since I had heart surgery, I feel like it's very important to work out as much

Bu yüzden kalp ameliyatı geçirdiğimden beri, elimden geldiğince çok çalışmanın çok önemli olduğunu hissediyorum

as I can.

.

I usually lift some weights.

Genellikle biraz ağırlık kaldırırım.

But when I work out, I also do some walking, and I do some running.

Ama egzersiz yaptığımda biraz yürüyüş ve biraz da koşu yapıyorum.

You want to be careful though when you're working out because if you work out too hard,

Yine de egzersiz yaparken dikkatli olmak istersiniz çünkü çok sıkı çalışırsanız

you might black out.

bayılabilirsiniz.

I'm okay.

İyiyim.

So my friend Nao from China gave me this gift and I’ve been practicing quite a bit and

Bu yüzden Çin'den arkadaşım Nao bana bu hediyeyi verdi ve epey pratik yaptım ve

I thought today I would show off a little bit.

bugün biraz gösteriş yapayım dedim .

When you show off it’s when you do something so that people will admire you.

Gösteriş yaptığınızda, insanların size hayran kalması için bir şeyler yaptığınız zamandır.

So thanks a lot for this gift Nao.

Nao bu hediye için çok teşekkürler.

The whole family has been playing with it a lot.

Bütün aile onunla çok oynuyor.

So this tire is a little bit flat so I need to pump up this tire.

Yani bu lastik biraz düz, bu yüzden bu lastiği pompalamam gerekiyor.

In order to pump up this tire though, I need to bend over so I can reach down here and

Yine de bu lastiği şişirmek için eğilmem gerekiyor ki buraya uzanabileyim ve

I will put this on and I will pump up the tire.

bunu takacağım ve lastiği şişireceğim .

I don't want to pump it up too much though.

Yine de çok fazla pompalamak istemiyorum.

If I put too much air in, the tire might blow up and we don't want that to happen.

Çok fazla hava koyarsam lastik patlayabilir ve bunun olmasını istemeyiz.

So sometimes I need to pick things up that won't fit in my van.

Bu yüzden bazen minibüsüme sığmayan şeyleri almam gerekiyor .

When that happens, I need to hook up my trailer.

Bu olduğunda, karavanımı bağlamam gerekiyor.

When I hook up my trailer, I can take it where I need to go and I can pick up really big

Karavanımı bağladığımda, onu gitmem gereken yere götürebiliyorum ve gerçekten büyük

things.

şeyleri alabiliyorum.

So a couple of days ago we had a really bad wind storm and it knocked some branches off

Birkaç gün önce çok kötü bir rüzgar fırtınası yaşadık ve bu ağacın bazı dallarını devirdi

this tree.

.

Some though, are still partially attached, so I'm going to have to cut off this branch

Yine de bazıları hala kısmen bağlı, bu yüzden bu dalı kesmek zorunda kalacağım

because it's dead.

çünkü o öldü.

Luckily though the tree is still alive.

Neyse ki ağaç hala yaşıyor. Bundan

I'm very happy about that because I certainly don't want to cut down the whole tree, so

çok mutluyum çünkü kesinlikle tüm ağacı kesmek istemiyorum, bu yüzden

I'm really happy the tree is still alive.

ağaç hala hayatta olduğu için gerçekten mutluyum.

But when I look at this job, it seems like a lot of work.

Ama bu işe baktığımda çok iş gibi geliyor.

I wonder if I should call up my brother and see if he can come and help.

Acaba kardeşimi arayıp gelip yardım edip edemeyeceğini görmeli miyim?

I really hope though, when I'm cutting branches off this tree that there aren't any bees.

Yine de, bu ağaçtan dalları keserken hiç arı olmamasını gerçekten umuyorum.

If there are, I might need to run away.

Varsa, kaçmam gerekebilir.

You know cutting branches off that tree was a lot of hard work.

O ağacın dallarını kesmek çok zor bir işti biliyorsun.

I might just nod off for a little bit on this bench.

Bu bankta biraz uyuyabilirim .

So sometimes we will have a hose across our driveway because we're watering flowers, but

Bu yüzden bazen çiçekleri suladığımız için garaj yolumuza hortum koyarız ama

we don't want anyone to drive across it.

kimsenin üzerinden geçmesini istemeyiz.

So we will block off this area by putting a few things there that will stop people from

Bu yüzden, insanların bunu yapmasını engelleyecek birkaç şey koyarak bu alanı kapatacağız

doing that.

.

Now the driveway is blocked off.

Şimdi araba yolu kapatıldı.

So is there someone you know that you want to cheer up?

Peki neşelenmek istediğiniz tanıdığınız biri var mı ?

Sometimes buying someone something, will cheer them up.

Bazen birine bir şey almak onu neşelendirir.

I highly recommend if you need to cheer someone up that you buy them flowers.

Birini neşelendirmeye ihtiyacınız varsa, ona çiçek almanızı şiddetle tavsiye ederim.

These are called lisianthus if you were wondering, and these certainly cheer people up.

Merak ediyorsanız bunlara lisianthus denir ve bunlar kesinlikle insanları neşelendirir.

Go kids go, run really fast.

Haydi çocuklar gidin, çok hızlı koşun.

Sometimes my kids have races and I like to cheer them on.

Bazen çocuklarımın yarışları oluyor ve ben onları neşelendirmeyi seviyorum.

When you cheer on someone it means to give them encouragement for what they're doing.

Birini neşelendirmek, yaptıkları şey için onları cesaretlendirmek anlamına gelir.

Good job.

Aferin.

So Jen grows a lot of different kinds of flowers and every once in a while I come across a

Yani Jen pek çok farklı türde çiçek yetiştiriyor ve arada bir,

flower that I didn't actually know that we grew.

aslında yetiştirdiğimizi bilmediğim bir çiçeğe rastlıyorum .

This flower here, I think it's called a Cosmo.

Buradaki çiçeğe sanırım Cosmo deniyor.

It's really fun to sometimes come across new flowers out in the flower field.

Bazen çiçek tarlasında yeni çiçeklerle karşılaşmak gerçekten eğlenceli .

Come on, hurry up, run, hurry up.

Hadi, acele et, koş, acele et.

We need to get this video done fast because my kids want me to take them to the pool this

Bu videoyu bir an önce bitirmemiz gerekiyor çünkü çocuklarım bu öğleden sonra onları havuza götürmemi istiyor, bu yüzden

afternoon so I need to hurry up and I need to get this video done.

acele etmem gerekiyor ve bu videoyu bitirmem gerekiyor.

So sometimes at work we have events where we need to dress up, where we need to wear

Bu yüzden bazen işte, giyinmemiz gereken,

clothes that are a little nicer than our everyday clothes.

günlük kıyafetlerimizden biraz daha güzel kıyafetler giymemiz gereken olaylar oluyor .

Usually for a guy that means wearing a shirt and tie, but we have other days where we don't

Genellikle bir erkek için bu gömlek ve kravat takmak anlamına gelir, ama izin verildiği yerde giyinmek zorunda olmadığımız başka günlerimiz de vardır

have to dress up where we are allowed to ....

..dress down. Sometimes at work we have a dress down day where we're allowed to wear more casual clothes,

. Bazen işte, tişört gibi daha rahat kıyafetler giymemize izin verilen bir giyinme günümüz olur

like a T-shirt.

.

When you dress down it means you wear clothes that are more casual than what you would normally

Dar giyindiğiniz zaman, normalde giyeceğinizden daha rahat kıyafetler giydiğiniz anlamına gelir

wear.

.

And if you're wondering, yes, almost every shirt I own has a little bit of blue in it

Ve merak ediyorsanız, evet, neredeyse sahip olduğum her gömleğin içinde bir yerlerde biraz mavi var

somewhere.

.

So the other day I threw my car keys in this box and now I have to go through this box

Geçen gün arabamın anahtarlarını bu kutuya attım ve şimdi

to see if I can find them.

onları bulup bulamayacağımı görmek için bu kutuyu gözden geçirmem gerekiyor. Araba anahtarlarımı

I need to go through this box so that I can find my car keys.

bulabilmem için bu kutuyu incelemem gerekiyor . Bu

So sometimes when my kids are outside having a snack, there will be a cat that will hang

yüzden bazen çocuklarım dışarıda bir şeyler atıştırırken etrafta dolaşan bir kedi olur

around.

.

This cat's name is Tigger and this cat likes to hang around because it thinks that some

Bu kedinin adı Tigger ve bu kedi etrafta dolaşmayı seviyor çünkü yere bir miktar

food might fall on the ground.

yiyecek düşebileceğini düşünüyor.

This store has a great coupon that lets me get 50% off my next purchase.

Bu mağazanın bir sonraki alışverişimde %50 indirim almamı sağlayan harika bir kuponu var.

So I am going to cut out this coupon and I'm going to put it in my wallet.

O yüzden bu kuponu kesip cüzdanıma koyacağım.

Well it's lunchtime.

Pekala, öğle yemeği zamanı.

So I'm going to cut up some cucumber.

Bu yüzden biraz salatalık keseceğim.

I like to eat cucumber every day, but I like to cut up the cucumber so that it's easier

Her gün salatalık yemeyi severim ama daha kolay yemek için salatalığı kesmeyi severim

to eat.

.

So after we use the flower pails once, we usually line up the pails to get ready to

Bu nedenle, çiçek kovalarını bir kez kullandıktan sonra, genellikle kovaları yıkamaya hazırlanmak için sıralarız

wash them.

.

We need to wash the pails each time.

Kovaları her seferinde yıkamamız gerekiyor.

So it's nice to line up the pails so you know what order to wash them in.

Kovaları sıralamak güzel, böylece onları hangi sırayla yıkayacağınızı bilirsiniz.

So this is Jen's flower studio and we put these lights in to light up this area.

Yani burası Jen'in çiçek stüdyosu ve bu ışıkları bu alanı aydınlatmak için koyduk.

It used to be a little bit darker in here and it was hard to make bouquets and it was

Eskiden burası biraz daha karanlıktı ve buket yapmak zordu,

hard to arrange flowers.

çiçek düzenlemek zordu.

So this light works really well to light up the area where Jen has to work.

Yani bu ışık, Jen'in çalışması gereken alanı aydınlatmak için gerçekten iyi çalışıyor .

Well, hey that was 25 phrasal verbs acted out as best as I could.

Pekala, hey, elimden geldiğince en iyi şekilde canlandırdığım 25 deyimsel fiildi.

I hope this English lesson helped you learn just a little bit more English that you can

Umarım bu İngilizce dersi, günlük hayatında kullanabileceğin biraz daha fazla İngilizce öğrenmene yardımcı olmuştur

use in your daily life.

.

Bob, the Canadian here, you are learning English with Bob the Canadian.

Kanadalı Bob, burada Kanadalı Bob ile İngilizce öğreniyorsunuz.

Thank you so much for watching this video.

Bu videoyu izlediğiniz için çok teşekkür ederim. Burada yeniyseniz

Don't forget to click the subscribe button if you are new here and give me a thumbs up

abone ol düğmesini tıklamayı ve bana bir başparmak

and stick around and watch another video if you have time.

yukarıya bakmayı ve vaktiniz varsa başka bir video izlemeyi unutmayın .

Thanks for this gift Nao.

Bu hediye için teşekkürler Nao.

It’s been a hit with my family.

Ailemle bir hit oldu.

Everyone has been playing with it.

Herkes onunla oynuyor.

And it’s fun to kind of show off a little bit the trick, the one trick, that I know

Ve nasıl yapılacağını bildiğim bir numarayı, tek numarayı biraz göstermek eğlenceli

how to do.

.