Free English Class! Topic: Fears! 🌩️🕷️⚡ (Lesson Only)

Well, hello and welcome to this English lesson about fears.

Pekala, merhaba ve korkularla ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

There are things in life that are awesome and there are

Hayatta harika şeyler var ve

things in life that you might be afraid of. Things you might

hayatta korkabileceğiniz şeyler var .

be scared of. You might have a certain fear. You might be uh

Korkmuş olabileceğin şeyler. Belirli bir korkunuz olabilir.

afraid of dogs for instance. We have different names for these

Örneğin köpeklerden korkuyor olabilirsiniz. Bu şeyler için farklı isimlerimiz var

things and we describe them in different ways. In this English

ve onları farklı şekillerde tanımlıyoruz. Bu İngilizce dersinde

lesson, I'm going to go through about thirty or so different

yaklaşık otuz kadar farklı

fears. I'm going to talk about thirty things that people are

korkudan geçeceğim. İnsanların korktuğu otuz şeyden bahsedeceğim

afraid of. And while I'm doing that, it's more than just a

. Ve bunu yaparken, bu sadece bir

vocabulary lesson. Listen closely to the phrases I use

kelime dersinden daha fazlası. Bundan bahsederken kullandığım ifadeleri yakından dinleyin

when I'm talking about that and hopefully, this lesson helps

ve umarım bu ders

you learn just a little bit more English. So, there are a

biraz daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı olur. Yani, korkulara

few ways to talk about having fears. You can say that you

sahip olmaktan bahsetmenin birkaç yolu var . Bir

have a fear of something. Uh I put this shopping cart with

şeyden korktuğunu söyleyebilirsin. Bu alışveriş sepetine

toilet paper because over a year ago, people had a fear of

tuvalet kağıdı koydum çünkü bir yıldan fazla bir süre önce insanlar

running out of toilet paper. I'm not sure if you remember in

tuvalet kağıdının bitmesinden korkuyorlardı. 2020 yılının Mart ayında dünyanın birçok ülkesinde hatırlıyor musunuz emin değilim,

March of 2020 in many countries in world, you couldn't find

toilet paper in the stores because people, people had a

insanlar, insanlar

fear of running out of toilet paper. So, one of the ways you

tuvalet kağıdının bitme korkusu nedeniyle mağazalarda tuvalet kağıdı bulamıyordunuz . Yani, korktuğunuz bir şeyi tanımlamanın yollarından biri,

describe something that you um have a fear of is to say you

have a fear of it. So, people had a fear of running out of

ondan korktuğunuzu söylemektir. Bu yüzden insanlar

toilet paper. More commonly though, we would probably say

tuvalet kağıdının bitmesinden korkuyordu. Yine de daha yaygın olarak , muhtemelen bir

that we are scared of something or afraid of something. So,

şeyden korktuğumuzu veya bir şeyden korktuğumuzu söyleriz.

let's say that you have a fear of cats. That's kind of a

Diyelim ki kedi korkunuz var .

formal way to describe that fear. I have a fear of cats. I

Bu korkuyu tanımlamanın resmi bir yolu . Kedi korkum var.

have a fear of um large animals. It's correct but we

Büyük hayvanlardan korkarım . Bu doğru ama

will probably not we probably wouldn't use that um phrase to

muhtemelen bunu

describe it in everyday English speech. We would probably say

günlük İngilizce konuşmada tanımlamak için kullanmayacağız . Muhtemelen bir

that we are scared of something or that we are afraid of

şeyden korktuğumuzu veya bir şeyden korktuğumuzu söylerdik

something. So me personally, I'm afraid of snakes. I'm

. Şahsen ben yılanlardan korkarım.

scared of snakes. If I was having a more formal

Yılanlardan korkarım. Daha resmi bir

conversation, I might say, oh I have a fear of snakes. But

konuşma yapıyor olsaydım, ah, yılan korkum var derdim. Ama

generally, I think I would use afraid of most commonly. I

genel olarak, en yaygın olarak korkarak kullanacağımı düşünüyorum. Yılanlardan

would say I'm I am afraid of snakes. Which is true. I am

korktuğumu söyleyebilirim . Hangisi doğru. Ben

actually afraid of snakes. I should mention um oh let's move

aslında yılanlardan korkarım. Um oh bahsetmeliyim, devam edelim

on. We also call these phobias. So phobia a phobias is an

. Biz bunlara fobiler de diyoruz. Yani fobi a fobiler

irrational fear of something. And I don't actually agree with

bir şeye karşı irrasyonel bir korkudur. Ve aslında

it being irrational. Um I don't think my fear of snakes is

mantıksız olduğu konusunda hemfikir değilim. Um, yılan korkumun

irrational. When something is irrational, it means it doesn't

mantıksız olduğunu düşünmüyorum. Bir şey irrasyonel olduğunda, mantığı olmadığı anlamına gelir

have logic. Um I'm just phrases and there's nothing irrational

. Um, ben sadece ifadelerden ibaretim ve bunda mantıksız bir şey yok

about it but the general term is to call these a phobia now

ama genel terim bunlara fobi demek, işte ilk um dönemine geçerken bilmeniz

here's something you need to know as we move on to the first

gereken bir şey var ki

um term which is the dark a lot of people are afraid of the

bu pek çok insanın korktuğu karanlıktır.

dark or they are scared of the dark or they have a fear of the

Karanlıktan korkuyorlar ya da karanlıktan korkuyorlar ya da karanlıktan korkuyorlar.

dark the most common phrase would be to say that we have uh

En sık kullanılan ifade, uh biz

that we are afraid of the dark I'm not going to give you the

karanlıktan korkuyoruz demek olacaktır. Size her birinin

Long scientific name for each of these things because we

Uzun bilimsel adını vermeyeceğim. bu şeyleri

don't actually know them or use them in English. People might

aslında bilmediğimiz veya İngilizce olarak kullanmadığımız için. İnsanlar

know a few. They might know things like agoraphobia um or

birkaçını biliyor olabilir. Agorafobi ya da araknofobi gibi şeyleri biliyor olabilirler

arachnophobia but generally we as English speakers don't know

ama biz İngilizce konuşanlar olarak sonunda fobi

that long scientific term with phobia on the end. We might we

olan o uzun bilimsel terimi bilmiyoruz .

might know two or three of them but I don't know what the one

İki ya da üç tanesini tanıyor olabiliriz ama

is for the dark. Sun in the chat will probably mention it

karanlık için olanın ne olduğunu bilmiyorum. Sohbetteki Sun muhtemelen bundan bahsedecektir

um but I thought it would be a good challenge for someone to

ama birinin

find out what all of these are called officially and maybe

tüm bunlara resmi olarak ne ad verildiğini öğrenmesinin ve belki de

post that in a comment. It would be a lot of work.

bunu bir yorumda yayınlamasının iyi bir meydan okuma olacağını düşündüm. Çok iş olurdu.

Anyways, sometimes children are afraid of the dark. I think in

Her neyse, bazen çocuklar karanlıktan korkarlar. Sanırım

this instance, I would use afraid to describe it. They

bu durumda, onu tarif etmekten korkarak kullanırdım.

don't like to um be in a dark room. Sometimes, we'll buy

Karanlık bir odada olmaktan hoşlanmazlar . Bazen

what's called a night light. A night light is a very small dim

gece lambası denen bir şey alırız. Gece lambası, bütün gece açık bıraktığımız çok küçük, loş bir

light that we leave on all night. Maybe in a hallway or

ışıktır . Belki bir koridorda,

even in uh a child's room because they might be afraid of

hatta bir çocuğun odasında karanlıktan korktukları için yatağın

the dark they might be scared that there's a monster under

altında bir canavar olduğundan korkmuş olabilirler, bu

the bed so um often times children will think that if

yüzden çoğu zaman çocuklar

they hear a sound that maybe there's a monster under their

bir ses duyduklarında belki de yataklarının altında bir canavar olduğunu düşünürler.

bed and so they are afraid of the dark when I was a kid I was

ben çocukken karanlıktan korkarlar

a little bit afraid of the dark I'm not afraid of the dark now

karanlıktan biraz korkardım artık karanlıktan

some people are afraid of snakes some people are scared

korkmuyorum bazı insanlar yılandan korkar bazı insanlar yılandan korkar

of snakes I personally do not like snakes um in I'm Ontario,

ben şahsen yılanları sevmem Ben Ontario,

Canada, we do not have any poisonous snakes or is it

Kanada'da zehirli yılanımız yok mu yoksa

venomous snakes? I think it's venomous. Um our snakes are not

zehirli yılanlar mı? Bence zehirli. Um, yılanlarımız

harmful. In fact, the only snake that lives around here is

zararlı değil. Aslında buralarda yaşayan tek yılan

about this long. It's very very tiny. It's called a gardener

bu kadar uzun. Çok çok küçük. Adı bahçıvan

snake um and there was actually one in our house 2 days ago and

yılanı um ve aslında 2 gün önce evimizde bir tane vardı

I picked it up with gloves and I took it outside and let it go

eldivenle alıp dışarı çıkardım

in the field. Um so, I'm not afraid of little snakes but I

tarlaya saldım. Um yani, küçük yılanlardan korkmam ama

would be afraid of really really big snakes. I am not, in

gerçekten çok büyük yılanlardan korkardım.

fact, having this picture here makes me a little bit afraid.

Aslında, bu resmin burada olması beni biraz korkutuyor.

So, I am afraid of snakes, spiders. So, spiders come in

Bu yüzden yılanlardan, örümceklerden korkarım. Yani, örümcekler

all different sizes. And I'll tell you a story about this.

farklı boyutlarda gelir. Ve size bununla ilgili bir hikaye anlatacağım.

I'm not afraid of spiders. Many people are afraid of spiders

Örümceklerden korkmuyorum. Çoğu insan örümcekten korkar

but when I went to South Africa in the place where I stayed,

ama Güney Afrika'ya gittiğimde kaldığım yerde odanın

there was a spider in the corner of the room and I think

köşesinde bir örümcek vardı ve sanırım

it was this big. I had never seen a spider that big before.

bu kadar büyüktü. Daha önce hiç bu kadar büyük bir örümcek görmemiştim.

So, I was a little bit um I was a little bit afraid uh of the

Yani,

spider at that point in time. So, spiders are another thing

o sırada örümcekten biraz korkmuştum. Yani örümcekler,

that people are sometimes afraid of. Heights. So, if

insanların bazen korktukları başka bir şeydir. Yükseklikler. Yani,

you've watched any of my other English lessons, you'll know

diğer İngilizce derslerimden herhangi birini izlediyseniz ,

that I am afraid of heights. I am scared of heights. I do not

benim yüksekten korktuğumu bilirsiniz. Yüksekten korkarım.

like going up really, really high. On my farm, I have two

Gerçekten çok yükseğe çıkmayı sevmiyorum . Çiftliğimde

large structures called silos. When I was a teenager, I would

silo adı verilen iki büyük yapım var. Ben gençken en tepeye

climb up to the top cuz my dad would say, go up and fix

tırmanırdım çünkü babam yukarı çıkıp

something and I would go up and I wasn't afraid of heights but

bir şeyler tamir ederdi ve ben de tırmanırdım ve yükseklik korkum yoktu ama

at a certain point in my life, I started to nod like heights

hayatımın bir noktasında başımı sallamaya başladım. hiç yükseklik gibi

at all. I became afraid of heights. I think in my

. Yüksekten korkmaya başladım . Sanırım

twenties. I think I became afraid of heights because I

yirmili yaşlarımda. Sanırım yüksekten korkmaya başladım çünkü bir keresinde

almost fell off a building once. I was helping build a

neredeyse bir binadan düşüyordum . Bir binanın inşasına yardım ediyordum

building and I was letting a rope down and as I was letting

ve bir ipi indiriyordum ve ben onu

it down, someone on the ground pulled the rope and I almost

indirirken yerden birisi ipi çekti ve neredeyse

fell off the building but I didn't. And I think in that

binadan düşüyordum ama düşmedim. Ve sanırım o

moment, I became afraid of heights. Um yes, I definitely

anda yükseklikten korkmaya başladım . Um evet, kesinlikle

do not like being up high. I'm not sure what the person in

yüksekte olmayı sevmiyorum. Bu resimdeki kişinin ne yaptığından emin değilim

this picture is doing but I would never do that. So, here's

ama bunu asla yapmam. İşte

one where we do use the official term. Um

resmi terimi kullandığımız yer burası. Um

claustrophobia or being claustrophobic is a fear of

klostrofobi veya klostrofobik olmak,

being in a small space. Some people don't like being in an

küçük bir alanda olma korkusudur. Bazı insanlar klostrofobik oldukları için asansörde olmaktan hoşlanmazlar

elevator because they are claustrophobic. Do you want me

.

to say that a few more times? They are claustrophobic. So,

Bunu birkaç kez daha söylememi ister misin? Klostrofobiktirler. Yani,

when you have claustrophobia, it means you are claus

klostrofobiniz olduğunda, bu sizin klostrofobik olduğunuz anlamına gelir

clastrophobic. It means you do not like small spaces. I don't

. Küçük alanları sevmiyorsunuz demektir.

really like small spaces but they don't bother me too much

Küçük alanları pek sevmem ama beni çok da rahatsız etmiyorlar

but I don't mind being in elevators and things like that.

ama asansörde olmak falan da umurumda değil .

I think sometimes when I'm in a really small car with lots of

Bazen gerçekten küçük bir arabada bir sürü

other people, I feel a little bit claustrophobic because it

insanla birlikteyken biraz klostrofobik hissediyorum çünkü

feels very, very crowded. And some people have a fear of

çok ama çok kalabalık geliyor. Ve bazı insanların uçma korkusu var

flying. So, some people are scared of flying or they are

. Yani, bazı insanlar uçmaktan korkar veya

afraid of flying. I love flying. I love the feeling of

uçmaktan korkar. Uçmayı seviyorum. Uçak kalktığında

getting pushed back in my seat when the plane takes off and I

koltuğumda geriye doğru itilme hissini seviyorum ve yükseklik korkum olmasına

love the uh the feeling of being in the air even though

rağmen havada olma hissini seviyorum

I'm afraid of heights. I actually like flying. That's

. Aslında uçmayı seviyorum. Bu

kind of strange, isn't it? You would think that because I'm

biraz garip, değil mi? Yüksekten korktuğum için

afraid of heights, I would be afraid of flying but I'm not. I

uçmaktan korkarım diye düşünürsünüz ama korkmuyorum.

actually really really enjoy flying. Thunder and lightning.

Aslında uçmaktan gerçekten çok zevk alıyorum. Gök gürültüsü ve yıldırım.

So, yesterday, there was a lot of thunder and lightning

Dün, dışarıda çok fazla gök gürültüsü ve şimşek çaktı

outside. We got a lot of rain yesterday. In fact, the picture

. Dün çok yağmur aldık . Aslında,

I took the thumbnail for this uh video lesson is actually me

bu uh video dersi için küçük resmini çektiğim resim aslında

outside and there was thunder and lightning all around. So, I

dışarıdaki benim ve her yerde gök gürültüsü ve şimşek çakıyordu. Bu yüzden

quickly took a picture. I'm not afraid of thunder and lightning

hızlıca fotoğraf çektim. Gök gürültüsü ve şimşekten korkmuyorum

but I do find it fascinating. I love to watch thunder. You

ama onu büyüleyici buluyorum. Gök gürültüsünü izlemeyi seviyorum.

can't really see thunder. I love to watch lightning and

Gök gürültüsünü gerçekten göremezsiniz.

listen to thunder from a safe place, okay? But some people,

Güvenli bir yerden şimşeği izlemeyi ve gök gürültüsünü dinlemeyi seviyorum , tamam mı? Ancak bazı insanlar,

especially are afraid of thunder or afraid of lightning.

özellikle gök gürültüsünden veya şimşekten korkarlar.

Uh Oscar is actually afraid of thunder. The only time that

Oscar aslında gök gürültüsünden korkar .

Oscar will abandon Jen is if it starts to thunder. He'll come

Oscar'ın Jen'i terk edeceği tek an, şimşek çakmaya başlamasıdır.

to the house by himself and he'll kinda scratch on the door

Eve tek başına gelecek ve içeri girebilmek için kapıyı biraz tırmalayacak

to be let in. Um Oscar does not like thunder at all. So

. Um Oscar gök gürültüsünden hiç hoşlanmaz. Yani

sometimes Jen will be working on the flower farm and there

bazen Jen çiçek çiftliğinde çalışıyor olacak ve

will be thunder in the distance and Oscar who is a little bit

uzaktan gök gürültüsü olacak ve biraz

afraid will actually come and scratch on the door and then

korkan Oscar gerçekten gelip kapıyı tırmalayacak ve sonra

one of the kids uh or myself will let him in. Some people

çocuklardan biri ya da ben onu içeri alacağız.

have a fear of being alone. Some people really like being

yalnız kalma korkusu var. Bazı insanlar

around other people and they're they just do not enjoy being by

diğer insanların yanında olmaktan gerçekten hoşlanırlar ve onlar sadece kendi başlarına olmaktan hoşlanmazlar

themselves. This can be especially common for people

. Bu, özellikle arkadaşları ölmeye başladığı için yaşlanan insanlar için yaygın olabilir

who are getting older because they their friends start to

die. Their friends pass away. I once knew a man who lived by

. Arkadaşları vefat eder. Bir zamanlar huzurevinde tek başına yaşayan bir adam tanıyordum

himself in an old age home. I actually fixed his computer for

. Aslında onun için bilgisayarını tamir ettim

him. And uh he was 94 years old and everyone he knew in the

. Ve 94 yaşındaydı ve dünyada tanıdığı,

world that was around the same age as him had passed away and

onunla aynı yaşta olan herkes vefat etmişti ve

he very much had a fear of being alone. So, what was

yalnız kalmaktan çok korkuyordu.

interesting is he often had computer problems and when I

İlginç olan, sık sık bilgisayar sorunları yaşıyordu ve ben

went to fix them, they didn't really exist and eventually, I

onları düzeltmeye gittiğimde, bunlar gerçekten yoktu ve sonunda,

thought, I think he's calling me once a month because he just

sanırım beni ayda bir kez arıyor çünkü yalnız

is afraid of being alone. He likes talking to me while I'm

kalmaktan korkuyor. Ben oradayken benimle konuşmayı seviyor

there. So, I ended up fixing his computer for several months

. Böylece, bilgisayarını birkaç ay

for free and and then eventually, he did end up. He

ücretsiz olarak tamir ettim ve sonunda sonunda yaptı.

did pass away. His name was Ernie. He was a really cool guy

Vefat etti. Adı Ernie'ydi. Gerçekten havalı bir adamdı

but yes, I think he was afraid of being alone. His children

ama evet, bence yalnız kalmaktan korkuyordu. Çocukları

were still alive but they didn't visit him very often.

hala hayattaydı ama onu çok sık ziyaret etmiyorlardı.

Ghosts. So, we just talked about ghosts. Ghosts would of

Hayaletler. Yani, sadece hayaletler hakkında konuştuk. Hayaletler

course be um an imaginary thing in my mind but ghosts are like

elbette benim kafamda hayali bir şey olurdu ama hayaletler

people who have died, who kind of come back and haunt the

ölmüş, geri gelip yeryüzüne musallat olan

earth or haunt a building. If you like horror movies.

veya bir binaya musallat olan insanlar gibidir. Korku filmlerini seviyorsanız.

Sometimes you might watch a horror movie that has ghosts in

Bazen içinde hayaletlerin olduğu bir korku filmi izleyebilirsiniz

it. I don't think ghosts exist. I must admit though, sometimes

. Hayaletlerin var olduğunu düşünmüyorum. Yine de itiraf etmeliyim ki, bazen

when you hear strange sounds in the night, it makes you wonder

geceleri garip sesler duyduğunuzda ,

if they do exist. And I will go back to my previous statement.

bunların var olup olmadığını merak ediyorsunuz. Ve bir önceki ifademe geri döneceğim. Ben

I'm not afraid of ghosts. But if I did see a ghost, I would

hayaletlerden korkmuyorum. Ama bir hayalet görseydim,

probably be afraid. It would probably um scare me quite a

muhtemelen korkardım.

bit if I saw a ghost. Death So some people are afraid of dying

Bir hayalet görsem muhtemelen beni biraz korkuturdu. Ölüm Yani bazı insanlar ölmekten korkar

and I would say that probably most people are afraid of

ve muhtemelen çoğu insanın

dying. Um it's not it's not fun to think about life being over.

ölmekten korktuğunu söyleyebilirim. Um, hayatın bittiğini düşünmek eğlenceli değil.

I think because life is so full and rich. The thought of dying

Bence hayat çok dolu ve zengin olduğu için. Ölme düşüncesi

is very troublesome for some people and some people are

bazı insanlar için çok sıkıntılıdır ve bazı insanlar

afraid of dying. They might be afraid of dying because they

ölmekten korkar. Ölmekten korkabilirler çünkü

don't know they aren't sure what comes next whether life

bundan sonra ne geleceğinden, hayatın

ends or whether there's an afterlife. They might be afraid

sona erdiğinden veya ölümden sonraki hayatın olup olmadığından emin olmadıklarından emin değildirler. Sevdiklerini geride bırakmak

of dying because they don't want to leave their loved ones

istemedikleri için ölmekten korkabilirler

behind. So for instance, I'm afraid of dying. If I die

. Yani mesela ben ölmekten korkuyorum. Eğer

young, then Jen won't have me anymore. So, I'm afraid of

genç ölürsem Jen artık bana sahip olmayacak . Bu yüzden

dying because I don't wanna leave Jen and the kids on their

ölmekten korkuyorum çünkü Jen'i ve çocukları kendi başlarına bırakmak istemiyorum

own. So, there are many reasons to be afraid of death or afraid

. Öyleyse, ölümden korkmak veya

of dying. This is not a happy topic. Let hopefully the next

ölmekten korkmak için birçok neden var. Bu mutlu bir konu değil. Umarım bir sonraki daha

one's happier Maybe, mice. Some people are afraid of mice. The

mutlu olur Belki fareler. Bazı insanlar farelerden korkar.

classic thing that happens in a TV show or in a movie is if

Bir dizide ya da filmde olan klasik bir şey,

someone sees a mouse, they jump up on a chair, okay? Now, mice

birisi fare gördüğünde sandalyeye atlar, tamam mı? Artık fareler

can climb chairs. I don't know if people know that. I'm not

sandalyelere tırmanabiliyor. İnsanlar bunu biliyor mu bilmiyorum.

afraid of mice but I don't like mice. Um I'm certainly not

Farelerden korkmam ama fareleri sevmem. Um,

scared of mice but uh generally, uh if you're

farelerden kesinlikle korkmam ama genel olarak, uh, uh, eğer

watching TV, um if there is a mouse, someone on the TV show

TV izliyorsanız, um bir fare varsa, TV şovunda

or in the movie will jump up on a chair. Someone else might

veya filmde birisi bir sandalyeye atlar. Başka biri

grab a broom and and try to shoe the mouse out the door um

bir süpürge alıp fareyi kapıdan dışarı atmaya çalışabilir

or maybe hit it with the broom. I'm not sure. Um we have mice

ya da süpürgeyle ona vurabilir. Emin değilim. Evimizde fareler var

in our house and we do set mouse traps. Not because we're

ve fare kapanları kuruyoruz. Farelerden korktuğumuz için değil

afraid of mice. Um but because they're a little bit annoying.

. Ama biraz sinir bozucu oldukları için.

I think a few people in my house might be afraid of mice

Evimdeki birkaç kişinin fareden korktuğunu düşünüyorum

but I'm not gonna mention who. Um I'm not. Although if one ran

ama kimden bahsetmeyeceğim. Ben değilim. Canlı yayın

over my foot um while I was doing a live stream I might I

yaparken biri ayağımın üzerinden geçerse, çığlık

might I might scream. I would probably be like ah I mouse

atabilirim. Muhtemelen fare

just ran over my foot. So there's different kinds of dogs

ayağımın üzerinden geçmiş gibi olurdum. Yani farklı türde köpekler var

if I saw this dog with his ball uh out playing I would not be

Bu köpeği topunu dışarıda oynarken görseydim

afraid of this dog but a friend of mine uh was out running a

bu köpekten korkmazdım ama bir arkadaşım

few months ago and a dog bit her there was a large dog in a

birkaç ay önce dışarıda koşarken bir köpek onu ısırdı ve içinde büyük bir köpek vardı.

yard barking and as she ran by that house the dog came out and

bahçede havladı ve o evin yanından koşarken köpek dışarı çıktı ve onu ısırdı

bit her and that certainly reminds me that I'm afraid of

ve bu kesinlikle bana

big vicious mean dogs so when a dog is vicious, it barks and it

büyük, acımasız köpeklerden korktuğumu hatırlattı, bu yüzden bir köpek gaddar olduğunda, havlar ve

tries to bite you. When a dog is mean, it barks and it tries

sizi ısırmaya çalışır. Bir köpek kaba olduğunda havlar ve

to bite you. II do not like big, mean dogs. Actually, I'm

sizi ısırmaya çalışır. Büyük, huysuz köpekleri sevmem. Aslında,

even a little bit afraid of small, mean dogs. I think I'm

küçük, huysuz köpeklerden biraz bile korkarım. Sanırım

afraid of any dog that barks a lot and tries to bite me. I

çok havlayan ve beni ısırmaya çalışan her köpekten korkarım.

would be afraid of them but some people um are just afraid

Onlardan korkardım ama bazı insanlar

of dogs in general. They have a fear of dogs. Sharks. So, I

genel olarak köpeklerden korkar. Köpek korkusu var. Köpekbalıkları.

think it's shark week right now um on Discovery Channel. I'm

Sanırım şu anda Discovery Channel'da köpekbalığı haftası.

not sure if you watch a lot of TV but uh shark week is a week

Çok mu televizyon izliyorsunuz bilmiyorum ama köpekbalığı haftası, köpek balıklarıyla ilgili

where there's a lot of shows about sharks. Some people when

pek çok programın olduğu bir hafta . Bazı insanlar

they go to the beach, they are afraid of sharks. I actually

sahile gittiklerinde köpekbalıklarından korkarlar. Aslında

think everyone is afraid of sharks. Except maybe the

herkesin köpekbalıklarından korktuğunu düşünüyorum . Belki

scientists who study them or the people who make nature uh

onları inceleyen bilim adamları veya doğa belgeselleri yapan insanlar

documentaries maybe are not afraid of sharks um but

köpekbalıklarından korkmuyor olabilir ama

certainly uh some people are afraid of sharks. Most people

kesinlikle bazı insanlar köpekbalıklarından korkuyor. Çoğu insan

are of sharks. I would not go swimming if I saw a shark fin

köpekbalığıdır. Suda köpekbalığı yüzgeci görsem yüzmeye gitmem

in the water. I would be very very afraid and there is no way

. Çok çok korkardım ve

I would go in the water. That would just be uh too much. So I

suya girmemin hiçbir yolu yok. Bu çok fazla olurdu. Bu yüzden gerçek kan içeren

didn't wanna find a picture with actual blood. Uh so I

bir resim bulmak istemedim .

found this picture of a potato stabbing another potato and

Bir patatesin başka bir patatesi bıçakladığı ve

ketchup coming out. Um some people are afraid of blood. And

ketçap çıktığı bu resmi buldum. Bazı insanlar kandan korkar. Ve

we actually have some people who will faint at the sight of

aslında kan görünce bayılacak bazı insanlarımız var

blood. Okay? So I actually when I was in uh a science class in

. Tamam aşkım? Yani ben aslında on

grade ten or eleven. So when I was sixteen or 17 years old. Um

ya da on birinci sınıfta fen bilgisi dersindeyken. Yani on altı ya da 17 yaşındayken. Parmağımızdan

we had to take a little sample of blood from our finger. We

biraz kan örneği almamız gerekti .

had to poke our finger and put it on a microscope slide and

Parmağımızı dürttük ve bir mikroskop lamına koyduk ve

then look at it through the microscope and a friend of mine

sonra ona mikroskopla baktık ve

who was this really tough guy he poked his finger and a

gerçekten sert adam olan bir arkadaşım parmağını dürttü ve

little bit of blood came out and he fainted. He just fell

biraz kan geldi ve bayıldı. Sadece

over. Totally unconscious. So he passed out. So he was

düştü. Tamamen bilinçsiz. Böylece bayıldı. Yani

someone who would you would describe him as fainting at the

onu kan görünce bayılıyor olarak tanımlayabileceğiniz biriydi

sight of blood. So some people it's not that they're afraid of

. Yani bazı insanlar kandan korktuklarından değil

blood. They have an aversion to seeing blood. And they might

. Kan görmekten hoşlanmazlar. Ve kan

faint at the sight of blood. Interestingly enough, that uh

görünce bayılabilirler. İlginçtir kan görünce

friend of mine who uh fainted at the sight of blood, he

bayılan arkadaşım

became a police officer. So, I'm not sure how he handles

polis oldu. Yani, şimdi bu korkuyla nasıl başa çıktığından emin değilim

that fear now but uh that is his current job. Some people

ama şu anki işi bu. Bazı insanlar

are afraid of water, more afraid of drowning. Drowning is

sudan korkar, boğulmaktan daha çok korkar. Boğulma,

when you go under the water and you can't get up in time and

suyun altına girdiğinizde zamanında kalkamamanız ve

you die in the water. So, I would say people are actually

suda ölmenizdir. Yani, insanların aslında

more afraid of drowning. Uh they're more afraid of drowning

boğulmaktan daha çok korktuklarını söyleyebilirim. Aslında sudan çok boğulmaktan korkarlar

than actually the water. So, my mom, for instance, doesn't

. Mesela annem

really like swimming very much because when she was younger,

yüzmeyi pek sevmez çünkü daha gençken

she uh was out swimming in a uh a lake or a pool and she had

bir gölde veya havuzda yüzüyordu ve

trouble getting back to the shore or the edge and it was

kıyıya veya kenara geri dönmekte zorlanıyordu ve öyleydi.

very traumatic for her. So, she has a little bit of a fear of

onun için çok travmatik. Yani, biraz

water, fear of swimming, fear of drowning. Some people have a

su korkusu, yüzme korkusu, boğulma korkusu var. Bazı insanlar

fear of going to the dentist. I'm kind of afraid the dentist.

dişçiye gitmekten korkar. Dişçiden biraz korkuyorum.

I know the dentist is helping me. I know it's good to get

Dişçinin bana yardım ettiğini biliyorum . Dişlerini temizletmenin iyi olduğunu biliyorum

your teeth cleaned. I know that but I really don't like being

. Bunu biliyorum ama

in that chair and having someone scrape my teeth with

o sandalyede oturmaktan ve birinin

that pointy thing. I'm a little bit afraid of the dentist. But

o sivri şeyle dişlerimi kaşımasından gerçekten hoşlanmıyorum. Dişçiden biraz korkuyorum. Ama

I overcome my fear every six to 9 months and I go to the

6-9 ayda bir korkumu yeniyorum ve dişçiye gidiyorum

dentist and I get my teeth cleaned and they fix my

dişlerimi temizletiyorum ve çürüklerimi düzeltiyorlar

cavities. So, even though I have a fear of going to the

. Bu yüzden dişçiye gitme korkum olsa da

dentist, even though I'm scared of the dentist, I usually try

, dişçiden korksam da genellikle

and overcome my fear. Needles. So, this is a pretty common one

korkumu yenmeye çalışırım. İğneler. Yani, bu şu anda oldukça yaygın olan bir şey

right now. I'll tell you this about myself. I don't like

. Bunu sana kendimle ilgili anlatacağım.

getting needles. I've gotten both shots now for my

İğne almayı sevmiyorum. Şimdi aşılarım için iki aşıyı da oldum

vaccination and both times, they say, are you afraid of

ve ikisinde de iğneden korkar mısın diyorlar.

needles? Or are you afraid of getting a needle? And I say,

Yoksa iğne olmaktan mı korkuyorsunuz? Ben de

no, but I'm not going to watch. Like, I don't want to see you

hayır diyorum ama izlemeyeceğim. Mesela,

put the needle in my arm. In fact, right now, in Canada,

koluma iğneyi batırdığını görmek istemiyorum. Aslında, şu anda Kanada'da

there are a lot of commercials. There are a lot of

çok fazla reklam var.

advertisements encouraging people to get vaccinated and

İnsanları aşı olmaya teşvik eden bir sürü reklam var ve

they keep showing people getting a needle in their arm

sürekli insanların koluna iğne yapıldığını gösteriyorlar

and I keep going like, don't, don't show me that. I don't

ve ben de yapma, bunu bana gösterme diye devam ediyorum.

want to see that. But some people are afraid of needles.

Bunu görmek istemiyorum. Ancak bazı insanlar iğneden korkar.

Some people are afraid of crowds. I wouldn't say that I'm

Bazı insanlar kalabalıktan korkar .

afraid of crowds. I don't have a fear of being in a large

Kalabalıktan korktuğum söylenemez. Büyük bir kalabalığın içinde olmaktan korkmuyorum

crowd um but I do feel a little bit um yeah, I think I have a

ama biraz hissediyorum evet, sanırım

bit of a fear of social situations. I don't mind being

sosyal durumlardan biraz korkuyorum . Kalabalıkta

at a concert listening to music in a crowd but I don't totally

müzik dinlemek için bir konserde olmayı umursamıyorum ama

enjoy going to uh an event where there's a couple hundred

birkaç yüz

people and I have to talk to a lot of people. That's not as

kişinin olduğu ve bir sürü insanla konuşmam gereken bir etkinliğe gitmekten pek hoşlanmıyorum. Bu

enjoyable for me. Um but some people don't like crowds. It's

benim için o kadar zevkli değil. Ama bazı insanlar kalabalıktan hoşlanmaz. Yalnız kalmaktan

kind of the opposite of being afraid of being alone. Some

korkmanın tam tersi . Bazı

people don't enjoy uh being in a crowd. Some people are afraid

insanlar kalabalığın içinde olmaktan hoşlanmazlar . Bazı insanlar

to go outside. Um I do not have this fear. If you watch any of

dışarı çıkmaya korkar. Um, bu korkum yok.

my English lessons, you'll know that generally, this lesson, uh

İngilizce derslerimden herhangi birini izlerseniz, genel olarak bu dersin, uh

the Friday morning live lesson is the only one I do inside. I

Cuma sabahı canlı dersinin içeride yaptığım tek ders olduğunu bilirsiniz.

am not afraid to go outside. I actually like going outside to

Dışarı çıkmaktan korkmuyorum. Aslında dersimi yapmak için dışarı çıkmayı seviyorum

do my lesson. So, uh tomorrow, hopefully, the weather is nice

. Yani, yarın, umarım hava güzeldir

and I will do the live question and answer lesson outside um

ve canlı soru cevap dersini dışarıda yapacağım

and if you watch any videos on my second channel or my on this

ve ikinci kanalımdaki veya bu

main channel, uh they're almost all done outside. It's rare

ana kanalımdaki herhangi bir videoyu izlerseniz, uh neredeyse hepsi dışarıda bitti.

that I do a video inside. I only do that if the weather is

İçeride video çekmem çok nadirdir. Bunu sadece hava

really really bad but some people definitely are afraid of

gerçekten çok kötüyse yapıyorum ama bazı insanlar kesinlikle

going outside. They like to stay in their house at all

dışarı çıkmaktan korkuyor. Her zaman evlerinde kalmayı severler

times. Um So some people are afraid of pain. Um I definitely

. Yani bazı insanlar acıdan korkar. Um kesinlikle

am afraid of pain. Probably my biggest concern um when I was

acıdan korkuyorum. Muhtemelen ameliyat olurken en büyük endişem um

having surgery um was that it was going to hurt a lot. Um and

çok acıyacak olmasıydı. Um ve

then afterwards it did hurt a lot. This whole side of my body

sonrasında çok acıttı .

hurt for a couple of months. And I didn't like that. So I

Birkaç ay boyunca vücudumun her tarafı ağrıdı. Ve bundan hoşlanmadım. Bu yüzden

wouldn't say I'm afraid of pain. But I definitely um I

acıdan korktuğumu söyleyemem . Ama kesinlikle

have an aversion to pain and I've used that word a couple of

acıdan tiksiniyorum ve bu kelimeyi birkaç

times. When you have an aversion to something, it means

kez kullandım. Bir şeyden nefret ettiğinizde, onu

you don't easily choose to experience it, okay? But some

deneyimlemeyi kolay kolay seçmiyorsunuz demektir , tamam mı? Ama bazı

people are afraid of pain. Some people refuse to get surgery

insanlar acıdan korkar. Bazı insanlar, fiziksel ağrıya neden olacağından korktukları için ameliyat olmayı reddederler

because they are afraid of the pain that it will cause the

physical pain. So, there is something called the fear of

. Yani, başarısızlık korkusu denen bir şey vardır

failure and a fear of failure is when you are afraid that if

ve başarısızlık korkusu,

you do something, you might not succeed. People sometimes have

bir şeyi yaparsan başarılı olamayacağından korkmana denir. İnsanlar bazen

a fear of failure because they need to do something that

başarısızlık korkusu yaşarlar çünkü

people can see them doing and they don't want people to see

insanların kendilerinin yaptığını görebildikleri bir şeyi yapmaları gerekir ve insanların başarısız olduklarını görmelerini istemezler

them fail. This is probably a good way to describe a fear of

. Bu muhtemelen İngilizce öğrenen biriyseniz İngilizce konuşma korkusunu tanımlamanın iyi bir yoludur,

having an English conversation if you're an English learner,

you might actually be afraid of failing. You're afraid that

aslında başarısız olmaktan korkabilirsiniz.

when you have the conversation, you won't be able to think of

Sohbeti yaptığınızda,

the words. You're afraid that when you have the conversation,

kelimeleri düşünemeyeceğinizden korkuyorsunuz. Sohbet ederken

you'll say something dumb or you'll look silly um or any of

aptalca bir şey söyleyeceğinden ya da aptal gibi görüneceğinden ya da

those things. So, hopefully, you're talking to someone who

benzeri şeylerden korkuyorsun. Umarım, sana kendini başarısız hissettirmeyen biriyle konuşuyorsundur

doesn't make you feel like a failure. Hopefully, uh you

. Umarım

don't have uh a fear of failure and the way to get over a fear

başarısızlık korkunuz yoktur ve başarısızlık korkusunu yenmenin

of failure, one way is to recognize that failing is the

bir yolu, başarısızlığın öğrenmeye giden yol olduğunu kabul etmektir

path to learning. You don't learn Anything without failing

. Başarısız olmadan hiçbir şey öğrenemezsiniz

and so once you get used to failing um you just get better

ve bu yüzden başarısızlığa alıştığınızda um, bunda daha iyi olursunuz

at it. In fact, here's a great example. I got a new camera and

. Aslında, işte harika bir örnek. Yeni bir kamera aldım ve

I'm using it for all of my videos and the other day I did

tüm videolarım için onu kullanıyorum ve geçen gün

a video on my second channel and it was over exposed. It was

ikinci kanalımda bir video yaptım ve aşırı pozlandı.

way too bright. But I just said to myself, well, lesson

Fazla parlaktı. Ama kendi kendime dedim ki, ders

learned. Um I made a mistake. It wasn't a total failure but

alındı. Bir hata yaptım. Tam bir başarısızlık değildi ama

it still was a small failure but I just uploaded it anyway.

yine de küçük bir başarısızlıktı ama yine de yükledim.

People don't mind because they could still hear me but

İnsanlar beni duyabildikleri için aldırış etmiyorlar ama

sometimes fear of failure can paralyze people. Um what we

bazen başarısızlık korkusu insanları felç edebiliyor. Um bununla demek istediğimiz, yapmak

mean by that is It can make you not able to do what you want to

istediğinizi yapamamanıza neden olabilir

do. Some people are afraid of germs. They're afraid of

. Bazı insanlar mikroplardan korkar . Bakterilerden korkarlar

bacteria. They're afraid of viruses. They're afraid of any

. Virüslerden korkuyorlar . Gerçekten temiz olmayan herhangi bir yerden korkarlar

place that isn't really really clean. Um I have a little bit

. Um,

of a fear of germs. I like the kitchen counter to be clean. I

biraz mikrop korkum var. Mutfak tezgahının temiz olmasını seviyorum.

like everyone to use proper food handling uh when they're

Herkesin mutfaktayken yiyecekleri uygun şekilde işleme koymasını seviyorum

in the kitchen. Like if you cut meat on a cutting board, you

. Mesela eti kesme tahtasında kesiyorsan

shouldn't cut vegetables on the same cutting board. So, I have

sebzeleri de aynı kesme tahtasında kesmemelisin. Bu yüzden

a bit of a fear but I think it's a practical fear but there

biraz korkum var ama bence bu pratik bir korku ama

are some people that, you know, are just really afraid of germs

bazı insanlar var ki, bilirsiniz, mikroplardan

and bacteria and they wash their hands a lot and they

ve bakterilerden gerçekten korkarlar ve ellerini çok yıkarlar ve

clean a lot. I think I'm more afraid of germs and bacteria

çok temizlerler. Sanırım mikroplardan ve bakterilerden

than Jen um but uh that's a discussion for another day. I'm

Jen um'dan daha çok korkuyorum ama bu başka bir günün tartışması. Gelecek ay falan benimle başka bir video

trying to convince Jen to do another video with me in the

çekmesi için Jen'i ikna etmeye çalışıyorum

next month or so. It might not be till September, we'll see.

. Eylül'e kadar olmayabilir, göreceğiz.

Um but we'll talk, maybe we'll talk about our fears or

Um ama konuşacağız, belki korkularımız hakkında falan konuşuruz

something like that. But yeah, definitely people are afraid of

. Ama evet, kesinlikle insanlar mikroplardan korkar

germs. By the way, germs, uh it's just another term for

. Bu arada mikroplar, bakteriler için başka bir terim

bacteria, okay? So, when you don't clean the kitchen

, tamam mı? Yani, mutfak

counter, there's lots of germs on there and it's another word

tezgahını temizlemediğinizde, orada çok fazla mikrop var ve bu başka bir kelime,

for um you know, when you spread illnesses, like people

bilirsiniz, hastalıkları yaydığınızda, insanların

get their germs on you. Right now, everyone wears a mask 'cuz

mikroplarını üzerinize alması gibi. Şu anda herkes maske takıyor çünkü

we don't wanna get our germs on each other. Public speaking.

mikroplarımızı birbirimize bulaştırmak istemiyoruz . Topluluk önünde konuşma.

So, this is something that Okay, I'm not afraid of public

Tamam, sınıfıma

speaking if you mean teaching my class or talking in front of

ders vermekten veya düzenli olarak önünde konuştuğum insanların önünde konuşmaktan bahsediyorsan topluluk önünde konuşmaktan korkmuyorum

people who I regularly talk in front of, but if I need to

ama

speak somewhere in front of 100 or 200 people that I don't

bir yerde 100 veya 200 kişinin önünde konuşmam gerekiyorsa

know, I would get a little bit nervous but I would still be

Bilmiyorum, biraz gergin olurdum ama yine de

able to do it. I don't mind talking in front of people. But

yapabilirdim. İnsanların önünde konuşmaktan çekinmem. Ancak

for some people, public speaking, um they have a

bazı insanlar için, topluluk önünde konuşma,

debilitating fear of public speaking. When your fear is

topluluk önünde konuşmaya karşı zayıflatıcı bir korkuları vardır . Korkunuz

debilitating, it means you just can't Do it. You're you're just

zayıflatıcı olduğunda, bunu yapamayacağınız anlamına gelir.

so afraid of that thing that you will not do it. So I don't

O şeyden o kadar korkuyorsun ki onu yapmayacaksın. Yani bende yok

have that. I have a normal amount of nervousness if I have

.

to talk in front of people. But remember I've taught for over

İnsanların önünde konuşmak zorunda kaldığımda normal bir gerginlik yaşarım. Ama yirmi yılı aşkın süredir öğretmenlik yaptığımı unutmayın

twenty years. So my job is talking. So going up and

. Yani benim işim konuşmak. Bu yüzden yukarı çıkıp

talking in front of people is a little easier for me. Still not

insanların önünde konuşmak benim için biraz daha kolay. Yine de

totally easy though. Some people are afraid of being

tamamen kolay değil. Bazı insanlar dokunulmaktan korkar

touched. These people are probably very happy right now

. Bu insanlar muhtemelen şu anda

in our current world. Um but some people love hugging and

mevcut dünyamızda çok mutlular. Ama bazı insanlar sarılmayı ve

kissing. Some people love high fiving and shaking hands and

öpmeyi sever. Bazı insanlar beşlik çakmayı ve el sıkışmayı sever ve

some people would just prefer that people don't touch them,

bazıları da insanların onlara dokunmamasını tercih eder,

okay? Um I, myself, I'm not afraid of touch. I'm not a

tamam mı? Ben, kendim, dokunmaktan korkmuyorum.

huggy person though. Um what I mean by that is I don't go

Yine de sarılan biri değilim. Bununla demek istediğim,

around hugging people if I haven't seen someone for a long

uzun süredir birini görmediysem etrafta dolaşıp insanlara sarılmam

time. I usually say hi but I don't usually hug them but I'm

. Genelde selam veririm ama onlara sarılmam ama

not afraid of people touching me but some people are. I don't

insanların bana dokunmasından korkmuyorum ama bazı insanlar dokunuyor.

have this. This was one of the ones I found while I was

Buna sahip değilim.

researching this lesson. Um some people are afraid of large

Bu dersi araştırırken bulduğum şeylerden biri de buydu. Bazı insanlar büyük şeylerden korkar

things. Um I think when I see an elephant at the zoo in a

. Sanırım hayvanat bahçesinde kafeste bir fil gördüğümde

cage, I'm not afraid of it. Um but when I, if I was out in the

ondan korkmuyorum. Ama vahşi doğada olsaydım

wild, um I I would be a little bit afraid. They are enormous.

, biraz korkardım. Onlar çok büyük. Güney Afrika'daki

I did see elephants at Krueger Park in South Africa and I was

Krueger Park'ta filler gördüm ve

a little bit afraid of them. They're really big especially

onlardan biraz korktum. Özellikle

when you see a whole herd of elephants. Birds. Um these are

bütün bir fil sürüsü gördüğünüzde gerçekten büyükler . Kuşlar Bunlar

Canadian geese. Um the Canada goose is not a nice animal if

Kanada kazları. Um, Kanada kazına yaklaşırsanız hoş bir hayvan değildir

you get close to it. They will try to attack you. They kinda

. Sana saldırmaya çalışacaklar.

come at you and make a funny sound and they get their wings

Sana doğru geliyorlar ve komik bir ses çıkarıyorlar ve kanatlarını çıkarıyorlar

out. Um so even though in a lot of my videos there's Canadian

. Pek çok videomda

geese across the river and they're nice and it looks like

nehrin karşısındaki Kanada kazları olmasına rağmen çok güzeller ve

beautiful nature. Um I am actually a little bit afraid of

güzel bir doğa gibi görünüyorlar. Um, aslında onlardan biraz korkuyorum

them. Especially if you go to a park where they are very

. Özellikle insanlara çok aşina oldukları bir parka giderseniz

familiar with humans. Okay? So Canadian geese that are used to

. Tamam aşkım? Yani insanlara alışkın olan Kanada kazları,

humans when people feed them all the time sometimes they can

insanlar onları her zaman beslediğinde bazen

get a little bit um Ornery was the word I wanted to use. They

biraz olsun um Ornery kullanmak istediğim kelimeydi.

start to squawk and honk and run at you and flap their wings

Ciyaklamaya, korna çalmaya ve size doğru koşmaya başlarlar ve kanatlarını çırparlar

and their mouth is open. You can tell I'm describing from

ve ağızları açıktır. Gerçek deneyimlerden anlattığımı söyleyebilirsin

real experience. Fire, some people are afraid of fire. Um I

. Ateş, bazı insanlar ateşten korkar. Um,

actually enjoy fire when it's a campfire but there was a time

aslında kamp ateşi olduğunda ateşin tadını çıkarıyorum ama yıllar önce bir zaman vardı ki

many years ago where um if you look in my videos, if you see

videolarıma bakarsanız,

the field along my river, there was a time where that grass was

nehrimdeki tarlayı görürseniz, o çimlerin

dry about 20 years ago and I accidentally lit the field on

yaklaşık 20 yıl önce kuruduğu bir zaman vardı ve ben yanlışlıkla tarlayı ateşe verdi

fire and the fire department had to come and help me put it

ve itfaiye gelip söndürmeme yardım etmek zorunda kaldı

out. That was very terrifying. And so I would say this, I am

. Bu çok korkunçtu. Ve bu yüzden şunu söyleyebilirim ki, Troll'den çıkan

definitely afraid of fire that is out of Troll. I love having

ateşten kesinlikle korkuyorum .

a little campfire. I light candles although usually we use

Küçük bir kamp ateşi olmasını seviyorum. Ben mum yakıyorum ama

electric ones now. So I'm not afraid of fire in that sense.

artık genellikle elektrikli mum kullanıyoruz. Yani bu anlamda ateşten korkmuyorum. Birinin yaptığı

When it's a controlled fire that someone is having. But

kontrollü bir yangın olduğunda . Ama

certainly when my field was on fire, it was terrifying. I was

kesinlikle benim tarlam yanıyorken, korkunçtu. O zamanlar

certainly afraid of fire at that time. And then technology.

kesinlikle ateşten korkardım . Ve sonra teknoloji.

Some people are afraid of technology. I find generally

Bazı insanlar teknolojiden korkar . Genelde

older people are afraid of technology. It can be very

yaşlı insanların teknolojiden korktuğunu görüyorum . Çok

challenging. Um if you are over the age of sixty-five or

zorlu olabilir.

seventy to learn how to use new things. And I'll actually admit

Yeni şeyleri nasıl kullanacağınızı öğrenmek için altmış beş veya yetmiş yaşın üzerindeyseniz . Ve aslında

that for me it's even hard to learn new things. I never

benim için yeni şeyler öğrenmenin bile zor olduğunu kabul edeceğim.

thought I would say this in life but I think I used to

Bunu hayatta söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama sanırım eskiden

learn things quickly. I find now it's harder to learn new

her şeyi çabuk öğrenirdim. Her zaman yeni şeyler öğrenmenin artık daha zor olduğunu görüyorum

things all the time. Mostly because I have less time. I

. Çoğunlukla daha az zamanım olduğu için. Beynimde

don't think there's anything wrong with my brain. I think

bir sorun olduğunu düşünmüyorum . Sanırım

it's hard for me to learn new things because I have less time

yeni şeyler öğrenmek benim için zor çünkü daha az zamanım var

and that can be a little bit frightening, right? I'm a

ve bu biraz korkutucu olabilir, değil mi?

little afraid of a year where there's so much new technology

that I can't learn how to use it fast enough to use in my

Sınıfımda kullanmak için yeterince hızlı kullanmayı öğrenemeyeceğim kadar çok yeni teknolojinin olduğu bir yıldan biraz korkuyorum

classroom.

.