English with Jennifer’s Review of the S92 Plus Amplifier by WinBridge

Hi everyone. I'm Jennifer from English with  Jennifer. This will be no ordinary review.  

Herkese selam. Ben English with Jennifer'dan Jennifer. Bu sıradan bir inceleme olmayacak.

Learning opportunities are all around  us. You just have to look for them.  

Öğrenme fırsatları etrafımızdadır. Sadece onları aramalısın.

Seize them when you can. So, when WinBridge  asked me to test out their voice amplifier,  

Yapabildiğin zaman onları yakala. Bu yüzden, WinBridge benden ses yükselticilerini test etmemi istediğinde,

I said, "Okay. As long as I get to teach English  while I do it." They agreed. Let me state right  

"Tamam. Bunu yaparken İngilizce öğretebildiğim sürece " dedim. Anlaştılar.

from the beginning that I am not getting paid  for this review. The way I see it, I get free  

Bu inceleme için para almadığımı en baştan belirteyim. Bana göre,

use of a really cool device just for explaining  how it works. I always get excited when I receive  

sadece nasıl çalıştığını açıklamak için gerçekten harika bir cihazdan ücretsiz olarak yararlanıyorum . Paketler aldığımda her zaman heyecanlanırım

packages. It creates that birthday-like feeling.  I received my S92 Plus Amplifier through Amazon.

. Doğum günü benzeri bir duygu yaratır. S92 Plus Amplifikatörümü Amazon aracılığıyla aldım.

So, what is an amplifier? Well, what does it  mean to amplify something, like your voice?

Peki amplifikatör nedir? Pekala, sesiniz gibi bir şeyi yükseltmek ne anlama geliyor?

To make something stronger. Amplify. Amplifier.  An amplifier is something that amplifies.  

Bir şeyi daha güçlü kılmak için. Güçlendirin. Amplifikatör. Amplifikatör, yükselten bir şeydir.

What's another noun form? The  process of amplifying something.

Başka bir isim formu nedir? Bir şeyi güçlendirme süreci.

Amplification.

Amplifikasyon.

Testing, testing. 1, 2, 3. I think it's  working. Let's do a quick exercise with  

Test testleri. 1, 2, 3. Bence işe yarıyor. Kelime biçimleriyle   hızlı bir alıştırma yapalım

word forms. Did you see my grammar lesson  on intensifiers? What's an intensifier?  

. Yoğunlaştırıcılarla ilgili gramer dersimi gördünüz mü ? Yoğunlaştırıcı nedir?

It's a word that intensifies or strengthens the  meaning, for example, "very" or "extremely."  

Bu, anlamı yoğunlaştıran veya güçlendiren bir kelimedir , örneğin "çok" veya "aşırı derecede".

And what's the process of intensifying  something? Intensification. Intensifier,  

Ve bir şeyi yoğunlaştırma süreci nedir ? yoğunlaştırma yoğunlaştırıcı,

intensify, intensification. Watch my grammar  lesson on intensifiers and downtoners.

yoğunlaştırma, yoğunlaştırma. Yoğunlaştırıcılar ve zayıflatıcılar hakkındaki gramer dersimi izleyin.

To modify means to make a change.  And what's the change called?

Değiştirmek, değişiklik yapmak demektir. Ve değişikliğin adı ne?

Modification. In grammar, adjectives  and adverbs modify other words.  

Değişiklik. Dilbilgisinde sıfatlar ve zarflar diğer kelimeleri değiştirir.

They add description. Do you know  another name for adjectives and adverbs?

Açıklama ekliyorlar. Sıfatlar ve zarflar için başka bir isim biliyor musunuz?

Modifiers. You can continue this exercise  on your own. Tell me whole word families  

Değiştiriciler. Bu alıştırmaya kendi başınıza devam edebilirsiniz . Bana

using the suffixes -ify, -ier, and -cation.

-ify, -ier ve -cation son eklerini kullanarak tam kelime ailelerini söyleyin.

Use these words: purify, pacifier, qualification.

Şu kelimeleri kullanın: arınmak, emzik, nitelik.

Write your answers in the comments.

Cevaplarınızı yorumlara yazın.

Okay. So, let's get back to the  unboxing. I opened the package,  

Tamam aşkım. Öyleyse kutudan çıkarma işlemine geri dönelim. Paketi açtım

and I found a black case inside. I'd call it sleek  and sturdy. "Sleek" means smooth and stylish.  

ve içinde siyah bir kutu buldum. Şık ve sağlam diyebilirim. "Sleek", pürüzsüz ve şık anlamına gelir.

"Sturdy" means it's made well; it's  strong, so it won't break easily. A sleek,  

"Sağlam" iyi yapılmış demektir; güçlüdür, dolayısıyla kolayca kırılmaz. Şık,

sturdy black case. Remember that opinion  adjectives come before other adjectives.  

sağlam siyah kasa. Fikir sıfatlarının diğer sıfatlardan önce geldiğini unutmayın. Çantanın

I cut off the paper band wrapped around  the case, and then I unzipped it.  

etrafına sarılı kağıt bandı kestim ve ardından fermuarını açtım.

Inside I found a user manual and a small  catalog of WinBridge products. A user manual  

İçinde bir kullanım kılavuzu ve küçük bir WinBridge ürünleri kataloğu buldum. Bir kullanım kılavuzu

tells you how to use a product. A catalog  shows you products that are available.

size bir ürünün nasıl kullanılacağını anlatır. Bir katalog  size mevcut olan ürünleri gösterir.

WindBridge packed everything well. The soft  foam cushioned every piece in the case.

WindBridge her şeyi iyi paketledi. Yumuşak köpük, kasadaki her parçayı yastıklamıştır.

I appreciate the careful wrapping, too.

Özenli paketleme için de ayrıca teşekkür ederim.

That's the speaker, the actual  amplifier. They give you two headsets.  

Bu hoparlördür, gerçek amplifikatördür. İki kulaklık veriyorlar.

The top parts are called brackets. Chargers  are included, and then, of course, there are  

Üst kısımlara parantez denir. Şarj cihazları dahildir ve tabii ki

the two microphones that you attach to the  brackets. Then you have complete headsets.

braketlere takabileceğiniz iki mikrofon vardır . O zaman eksiksiz kulaklıklarınız var.

They carefully wrapped things in plastic.

Eşyaları dikkatlice plastiğe sardılar.

Everything was carefully wrapped. They  carefully packed things in the case.

Her şey özenle sarılmıştı. Eşyaları çantaya dikkatlice yerleştirdiler.

I carefully unpacked everything.

Her şeyi dikkatlice açtım.

Once everything was unpacked, it  was time to read the user manual.  

Her şey paketten çıkarıldıktan sonra, kullanım kılavuzunu okuma zamanı gelmişti.

I know that some people consider  themselves very tech-savvy,  

Bazı insanların kendilerini teknoloji konusunda çok bilgili,

that is, very knowledgeable of technology.  But I suggest reading the instructions,  

yani teknoloji konusunda çok bilgili olarak gördüklerini biliyorum. Ancak

the warnings, and the troubleshooting  tips before you start using a new device.

yeni bir cihaz kullanmaya başlamadan önce talimatları,   uyarıları ve sorun giderme ipuçlarını okumanızı öneririm.

I recommend reading the instructions.

Talimatları okumanızı tavsiye ederim.

I suggest looking at the product description.  

Ürün açıklamasına bakmanızı öneririm. Ürünü tanımak için

I recommend that you take the time  to become familiar with the product.

zaman ayırmanızı öneririm .

I suggest that you learn how to  troubleshoot, that is, how to fix problems.

Sorun gidermeyi, yani sorunları nasıl çözeceğinizi öğrenmenizi öneririm.

Setup wasn't hard. I'd say  the product is user-friendly.

Kurulum zor olmadı. Ürünün kullanıcı dostu olduğunu söyleyebilirim. İki kulaklığı ve hoparlörü

I quickly learned how to charge  the two headsets and the speaker.

nasıl şarj edeceğimi kısa sürede öğrendim .

Everything was fully charged in less than an hour.

Her şey bir saatten daha kısa sürede tamamen şarj oldu.

The chargers are provided. The  microphones on the headset are detachable.  

Şarj cihazları sağlanır. Başlıktaki mikrofonlar çıkarılabilir.

You can easily attach and detach them.

Bunları kolayca takıp çıkarabilirsiniz.

Testing, testing. 1, 2, 3.  Might not be loud enough.

Test testleri. 1, 2, 3. Yeterince yüksek olmayabilir.

All right. It's all good. Good to go.  

Elbette. Hepsi iyi. gitmek güzel

The headsets are obviously wireless. Not having  to drag a wire around is very convenient.

Kulaklıklar açıkça kablosuz. Etrafında bir kablo sürüklemek zorunda kalmamak çok uygundur.

Two wireless headsets means that two people  could be performing or speaking together.

İki kablosuz kulaklık, iki kişinin birlikte performans sergileyebileceği veya konuşabileceği anlamına gelir.

They say the amplifier is strong enough to  provide sound for groups of up to 150 people.  

Amplifikatörün 150 kişiye kadar olan gruplara ses sağlayacak kadar güçlü olduğunu söylüyorlar. Evimde test etmek için

Well, I don't have 150 people  in my home to test it out on,  

150 kişi yok ,

but my daughter and I put on our  headsets, and we walked around the house.  

ama kızım ve ben kulaklıklarımızı taktık ve evin içinde dolaştık.

My son sat in his room and listened with the  speaker. I can say that the range is pretty  

Oğlum odasında oturdu ve konuşmacıyla birlikte dinledi . Aralığın oldukça

good. I was very impressed that the walls and the  floors of the house didn't obstruct the signal.

iyi olduğunu söyleyebilirim. Evin duvarlarının ve zemlerinin sinyali engellememesi beni çok etkiledi .

The range refers to how far the signal can reach.  I was about 20-30 feet away from the speaker.  

Menzil, sinyalin ne kadar uzağa ulaşabileceğini ifade eder. Hoparlörden yaklaşık 20-30 fit uzaktaydım.

As I said, the walls, floors, and doors  didn't obstruct or block the signal.

Dediğim gibi duvarlar, zeminler ve kapılar sinyali engellemedi veya engellemedi.

The speaker is portable, and there's a shoulder  strap so you could easily carry it around with  

Hoparlör portatiftir ve yanınızda kolayca taşıyabilmeniz için bir omuz askısı vardır

you. I suppose that would be useful for a tour  guide or a teacher on a field trip, for example.

. Sanırım bu, örneğin bir okul gezisindeki bir tur rehberi veya öğretmen için yararlı olacaktır.

"Portable," by the way, means what?

Bu arada "taşınabilir" ne anlama geliyor?

Easy to carry. Let's do another quick vocabulary  quiz. Let's form words with the suffix -able.  

Taşıması kolay. Başka bir hızlı kelime testi  yapalım. -able sonekiyle kelimeler oluşturalım.

"-able," which means "able to do something."

"-able", "bir şey yapabilen" anlamına gelir.

If you can afford something, it's  affordable. If you can break something,

Bir şeyi karşılayabiliyorsanız, uygun fiyatlıdır. Bir şeyi kırabiliyorsan

it's breakable.

kırılabilir.

If you can fold something, it's...

Bir şeyi katlayabiliyorsan, o...

foldable. If you can predict  something, it's predictable.

katlanabilir. Bir şeyi tahmin edebiliyorsanız, tahmin edilebilirdir. -able son ekiyle biten

Can you name other adjectives that end with the  suffix -able? Post your examples in the comments.  

diğer sıfatları adlandırabilir misiniz ? Örneklerinizi yorumlara yazın.

Okay. Once the portable speaker and wireless  headsets were charged, I had to pair them.  

Tamam aşkım. Taşınabilir hoparlör ve kablosuz kulaklıklar şarj edildikten sonra onları eşleştirmem gerekiyordu.

That means they had to connect in order to  work together. It's a Bluetooth connection.

Bu, birlikte çalışmak için bağlantı kurmaları gerektiği anlamına gelir . Bu bir Bluetooth bağlantısı. Bu

So, you have to turn both the speaker  and the headset or headsets on.

nedenle, hem hoparlörü hem de mikrofonlu kulaklığı açmanız gerekir.

Bluetooth is waiting for a connection. Next, you  push the button on the speaker marked UHF. Then  

Bluetooth bir bağlantı bekliyor. Ardından, UHF olarak işaretlenmiş hoparlördeki düğmeye basarsınız. Ardından

you press the Bluetooth button on the headset. The  pairing should be quick. Bluetooth is connected.

kulaklıktaki Bluetooth düğmesine basarsınız. Eşleştirme hızlı olmalıdır. Bluetooth bağlandı.

Testing, testing. 1, 2, 3.  Testing. Let's get louder.  

Test testleri. 1, 2, 3. Test. Daha yüksek sesle konuşalım.

I think the buttons on the speaker are clearly  marked, and they're easy to reach and use.  

Bence hoparlördeki düğmeler net bir şekilde işaretlenmiş ve bunlara kolayca ulaşılıp kullanılabiliyor.

You can easily turn the volume up or down.

Sesi kolayca açıp kapatabilirsiniz.

I didn't carry the speaker around. I just  walked around with the headset. You know,  

Hoparlörü yanımda taşımadım. Kulaklıkla dolaştım. Bilirsin,

something funny happens when you're mic'd up.  Personally, I feel like I'm in a music video.  

mikrofonun başındayken komik bir şeyler oluyor. Şahsen, kendimi bir müzik videosunda gibi hissediyorum.

I either want to do karaoke or I want to sing and  dance like Britney Spears or Lady Gaga. [singing]

Ya karaoke yapmak istiyorum ya da Britney Spears veya Lady Gaga gibi şarkı söyleyip dans etmek istiyorum. [şarkı söylüyor]

Well, besides karaoke lovers and tour  guides, I think the voice amplifier would  

Pekala, karaoke severler ve tur rehberlerinin yanı sıra , ses yükselticinin

work well for people at a variety of indoor  and outdoor events. What would you use it for?

çeşitli iç ve dış mekan etkinliklerinde insanlar için iyi çalışacağını düşünüyorum . Ne için kullanırdın?

There are a few other features of the voice  amplifier, and I haven't tested them all out, but  

Ses yükselticinin birkaç başka özelliği daha vardır ve hepsini test etmedim, ancak

here's one other use. You can pair a device with  the speaker and then play audio files. You can do  

işte başka bir kullanım. Bir cihazı hoparlörle eşleştirebilir ve ardından ses dosyalarını çalabilirsiniz.

this if your built-in speaker can't reach a high  enough volume. For, example, I can pair my phone  

Dahili hoparlörünüz yeterince yüksek bir ses seviyesine ulaşamıyorsa bunu yapabilirsiniz . Örneğin, telefonumu

with the speaker and then play audio files from my  phone. What do you have? Mp3s? Wav files? Listen.

hoparlörle eşleştirebilir ve ardından telefonumdan ses dosyalarını çalabilirim . Neye sahipsin? Mp3'ler? Wav dosyaları? Dinlemek.

Bluetooth is waiting for a  connection. Bluetooth is connected.

Bluetooth bir bağlantı bekliyor. Bluetooth bağlandı.

"Climb Til Your Dreams Come  True" by Helen Steiner Rice.  

Helen Steiner Rice tarafından "Hayalleriniz Gerçekleşene Kadar Tırmanış".

"Often your tasks will be many,/ And  more than you think you can do..."

"Çoğu zaman görevleriniz çok olacaktır,/ Ve yapabileceğinizi düşündüğünüzden daha fazla..."

Before we end, I'm going to invite  you to do some editing with me.  

Bitirmeden önce, sizi benimle biraz düzenleme yapmaya davet edeceğim.

Over the years, I've edited all kinds of texts.  I've been hired to edit email, business reports,  

Yıllar boyunca, her türlü metni düzenledim. E-postaları, iş raporlarını,

academic papers, novels, song lyrics, and even  sermons. To the folks at WinBridge and any others  

akademik makaleleri, romanları, şarkı sözlerini ve hatta vaazları düzenlemek için işe alındım. WinBridge çalışanları ve

in need of professional editing, know that you can  hire me through my website. All right. Here we go.

profesyonel düzenlemeye ihtiyaç duyan diğer kişiler, web sitem aracılığıyla beni işe alabileceğinizi bilin. Elbette. İşte başlıyoruz.

The user manual is helpful,  but there are some mistakes.  

Kullanım kılavuzu yararlıdır, ancak bazı hatalar vardır.

Let's fix three items. Here's the first. A title.

Üç öğeyi düzeltelim. İşte ilk. Başlık.

The first thing I'd do is delete the question  mark. Now think of the grammar. How to  

Yapacağım ilk şey soru işaretini silmek olur . Şimdi grameri düşünün.

do what? You need a base verb. How to charge.  It's a specific speaker. Let's add an article.  

Ne   nasıl yapılır? Bir temel fiile ihtiyacınız var. Nasıl şarj edilir? Belirli bir konuşmacı. Bir makale ekleyelim.

How to charge the speaker. You can leave  this title in caps. I might use title case.

Hoparlör nasıl şarj edilir. Bu başlığı büyük harflerle bırakabilirsiniz. Başlık durumunu kullanabilirim.

Here's the second task.

İşte ikinci görev.

It's okay that this is not a complete  sentence because this is a list of problems.  

Sorunların bir listesi olduğu için bunun tam bir cümle olmamasında bir sakınca yoktur.

This is in the troubleshooting section.  But we do need subject-verb agreement.

Bu, sorun giderme bölümündedir. Ancak özne-yüklem uyumuna ihtiyacımız var.

Loses. It loses power.

kaybeder. Güç kaybeder.

Here's the third task. This is part of  the instructions. I see the reference  

İşte üçüncü görev. Bu, talimatların bir parçasıdır.

to the microphone as specific, so I would use the  definite article, and I would break this into two  

Mikrofona yapılan atıfı özel olarak görüyorum, bu nedenle belirli makaleyi kullanırdım ve bunu iki

sentences. Turn on the U8 wireless microphone.  And I think it's clearer to say, "You will see  

cümleye ayırırdım. U8 kablosuz mikrofonu açın. Bence "

a constant blue light." Or, "The blue light will  be constant," as opposed to flashing, for example.  

Sürekli bir mavi ışık göreceksiniz" demek daha anlaşılır. Veya, örneğin yanıp sönme yerine "Mavi ışık sabit olacaktır".

Let's end here. Please like the video if  you found it useful, and remember you have  

Burada bitirelim. Videoyu yararlı bulduysanız lütfen beğenin ve

options if you want to study with me on  a regular basis and go beyond my videos.  

benimle düzenli olarak çalışmak ve videolarımın ötesine geçmek istiyorsanız seçeneklerinizin olduğunu unutmayın.

Youtube memberships are only one  dollar a month. You can get two  

Youtube üyelikleri ayda yalnızca bir dolardır.

written language tasks on the community tab  every week. Click JOIN to view the perks.

Topluluk sekmesinde her hafta iki   yazılı dil görevi alabilirsiniz . Avantajları görmek için KATIL'a tıklayın.

Visit my page on Patreon  to see the different levels  

Farklı seviyeleri

and all the perks I offer. Higher levels  include one-on-one monthly sessions.

ve sunduğum tüm avantajları görmek için Patreon'daki sayfamı ziyaret edin. Daha yüksek seviyeler, bire bir aylık oturumları içerir.

Last but not least, there's private  instruction. Visit my website for more details.  

Son olarak, özel eğitim vardır. Daha fazla ayrıntı için web sitemi ziyaret edin.

That's all for now. As always, thanks  for watching and happy studies!

Şimdilik bu kadar. Her zaman olduğu gibi izlediğiniz için teşekkürler ve iyi çalışmalar!

Follow me on Facebook, Twitter, and  Instagram. Why not join me on Patreon?  

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin . Neden Patreon'da bana katılmıyorsun?

And don't forget to subscribe on YouTube.

Ve YouTube'da abone olmayı unutmayın.