Word Pairs "give-and-take" & More! 👨🏽‍🎓👩‍🎓 English Vocabulary with JenniferESL

Certain expressions can make your speech sound more natural, more conversational. Do you know these word pairs?

Bazı ifadeler konuşmanızı daha doğal, daha konuşkan hale getirebilir. Bu kelime çiftlerini biliyor musunuz?

Know something inside and out

Bir şeyin içini ve dışını bil

Wait and see

Bekle ve gör

Every now and then

Ara sıra

Touch and go

Dokun

Up and down

ve aşağı git Ver

Give-and-take

ve al

Back-and-forth

Geri ve ileri

We call these word pairs because we have two words that are paired with the conjunction "and."

Bu kelime çiftlerini diyoruz çünkü "ve" bağlacıyla eşleştirilmiş iki kelimemiz var.

We always say these words in the same order. We say "inside out" not "outside in."

Bu kelimeleri hep aynı sırayla söyleriz. "Dıştan içe" değil, "içten dışa" diyoruz.

"Wait and see" not "see and wait."

"Bekle ve gör" değil "gör ve bekle".

Usually it's easier to understand a new expression when you hear it or see it in context.

Genellikle yeni bir ifadeyi duyduğunuzda veya bağlamında gördüğünüzde anlamak daha kolaydır.

Let me read you a story, and you can guess the meaning of each expression based on how I used it. Okay?

Size bir hikaye okuyayım ve nasıl kullandığıma bağlı olarak her bir ifadenin anlamını tahmin edebilirsiniz. Tamam aşkım?

What does "back-and-forth" refer to?

"İleri-geri" ne anlama geliyor?

The answer is B "discussion."

Cevap B "tartışma" dır.

What does it mean to know something inside and out?

Bir şeyin içini ve dışını bilmek ne demektir?

The answer is C "thoroughly."

Cevap "tamamen" C dir.

What does "give-and-take" refer to?

"Vermek ve almak" ne anlama gelir?

The answer is B "compromised." What does it mean to wait and see?

Yanıt, B "tehlikeli" dir. Bekleyip görmek ne demek?

The answer is a "be patient and find out later."

Cevap, "sabırlı olun ve sonra öğrenin."

What does "touch-and-go" refer to?

"Dokun ve git" ne anlama geliyor?

The answer is C "uncertain and risky."

Cevap C "belirsiz ve riskli" dir.

What does "up and down" refer to?

"Yukarı ve aşağı" ne anlama geliyor?

The answer is A "sometimes healthy and sometimes unhealthy."

Cevap A "bazen sağlıklı, bazen sağlıksız" dır.

What does it mean when something happens every now and then?

Arada sırada bir şey olması ne anlama geliyor?

The answer is C "from time to time."

Cevap C "zaman zaman" dır.

How did you do? Do you remember all those word pairs with "and"? Try to recall them.

Nasıl yaptın? "Ve" ile olan tüm bu kelime çiftlerini hatırlıyor musun? Onları hatırlamaya çalışın.

Back-and-

forth. Back-and-forth.

İleri geri. İleri geri.

We often use this expression as a noun.

Bu ifadeyi genellikle isim olarak kullanırız. Bir anlaşmaya varmadan önce

It refers to a lot of talk, a lot of discussion,

pek çok ileri geri olduğu gibi, çok konuşma, çok tartışma anlamına gelir

as in, there was a lot of back and forth before we reached an agreement.

.

Know something inside and...

İçeride ve dışarıda bir şeyler bilin

out. If you know something inside and out, you know it really well. You know it thoroughly.

. Bir şeyin içini dışını biliyorsan, onu gerçekten iyi biliyorsundur. Bunu iyice biliyorsun.

You know it completely.

Tamamen biliyorsun.

This expression is similar to knowing something forwards and backwards.

Bu ifade, bir şeyi ileri ve geri bilmeye benzer.

Have you heard of that one?

Bunu duydun mu?

But usually we know a subject or field inside and out, and in contrast,

Ancak genellikle bir konuyu veya alanı içten dışa biliriz ve bunun tersine,

we may know a book, a report,

bir kitabı, bir raporu,

a speech, or something else we read forwards and backwards.

bir konuşmayı veya başka bir şeyi ileri geri okuyarak bilebiliriz.

At least, that's how I make the distinction between the two.

En azından ben ikisi arasındaki ayrımı böyle yapıyorum.

Give-and-

Ver ve

take. We use give-and-take as a noun, and it refers to a compromise.

al. Ver ve al'ı bir isim olarak kullanırız ve bu bir uzlaşmayı ifade eder.

You have to give a little in order to take a little.

Biraz almak için biraz vermelisin.

If you're in a relationship, that's not fair or

Eğer bir ilişkiniz varsa, bu adil veya

satisfying, then you might complain and say, "There's no give-and-take." Or "There's very little give-and-take."

tatmin edici değil, o zaman şikayet edebilir ve "Alıp-vermek diye bir şey yok" diyebilirsiniz. Veya "Çok az alışveriş var."

Wait and...

Bekle ve

see. Wait and see. When you want to express the need to be patient,

gör. Bekle ve gör. Sabırlı olmanız gerektiğini ifade etmek istediğinizde,

although you really want to know the answer or the outcome as soon as possible,

gerçekten cevabı veya sonucu bir an önce öğrenmek istemenize rağmen,

you say, "We'll have to wait and see." Or "We'll just have to wait and see."

"Bekleyip görmemiz gerekecek" diyorsunuz. Veya "Bekleyip görmemiz gerekecek."

This expression is often used with "have to."

Bu ifade genellikle "zorunlu" ile birlikte kullanılır.

Touch and...

Dokun ve

go. Touch and go. This is a bit of an odd expression.

git. Dokun ve git. Bu biraz garip bir ifade.

But it refers to an uncertain situation that involves risk.

Ancak risk içeren belirsiz bir durumu ifade eder.

You can do an online search to find out the origin of this expression.

Bu ifadenin kaynağını öğrenmek için internette arama yapabilirsiniz.

Touch and go. But I think it has something to do with

Dokun ve git. Ama bence bunun

ships and

carriages coming close to having an accident.

bir kazaya yaklaşan gemiler ve vagonlarla bir ilgisi var.

But they were able to touch and then go ahead and continue their journey.

Ama dokunabildiler ve sonra devam edip yolculuklarına devam ettiler.

So, for example, maybe they came close to hitting against a rock or hitting the ocean floor,

Yani, örneğin, belki bir kayaya çarpmaya veya okyanus tabanına çarpmaya yaklaştılar,

but it was touch and go.

ama bu dokun ve git oldu.

They were able to avoid it. So "touch and go" is an uncertain situation with some risk.

Bundan kaçınmayı başardılar. Yani "dokun ve git" biraz riskli belirsiz bir durumdur.

You heard an example in the story, so a new business venture can be touch and go.

Hikayede bir örnek duydunuz, bu nedenle yeni bir iş girişimi dokunup gidebilir.

And the condition of a sick or very badly injured hospital patient can be touch and go.

Ve hasta veya çok ağır yaralanmış bir hastanedeki hastanın durumu dokunup gidebilir.

Often we use this expression with the verb "to be," as in, "It was touch-and-go for a while."

Genellikle bu ifadeyi "olmak" fiiliyle birlikte kullanırız, örneğin "Bir süre dokun ve git" idi.

Or "It's been touch and go."

Veya "Dokun ve git oldu."

Up and...

Yukarı ve

down. Up and down. This is an easy word pair to remember because "up" is the opposite of "down."

aşağı. Yukarı ve aşağı. Bu hatırlaması kolay bir kelime çiftidir çünkü "yukarı", "aşağı"nın zıttıdır.

"Up and down" can have a literal meaning as in jumping up and down.

"Yukarı ve aşağı", yukarı ve aşağı zıplamak gibi gerçek bir anlama sahip olabilir.

But it can also have a figurative meaning, as in success and failure,

Ancak başarı ve başarısızlık,

increases and decreases,

artma ve azalma,

being happy and then being sad, being healthy and then being unhealthy.

mutlu olup sonra üzülme, sağlıklı olma ve sonra sağlıksız olma gibi mecazi bir anlamı da olabilir.

A business owner can say, "Business has been up and down."

Bir işletme sahibi, "İş inişli çıkışlı" diyebilir.

We can say about our friend John that things with John have been up and down.

Arkadaşımız John hakkında, John'la aramızın inişli çıkışlı olduğunu söyleyebiliriz.

If someone knows you've been through a difficult time recently and asks, "How have you been?"

Birisi son zamanlarda zor bir dönemden geçtiğinizi biliyor ve "Nasılsın?"

you might respond honestly and say,

dürüstçe yanıt verebilir ve

"Up and down, I guess. Some days are harder than others."

"Yukarı ve aşağı sanırım. Bazı günler diğerlerinden daha zor" diyebilirsiniz. Ara sıra

Every now and...

...

then. Now and then. Every now and then. When something happens every now and then, it happens occasionally,

Şimdi ve sonra. Ara sıra. Ara sıra bir şey olduğunda, ara sıra,

from time to time.

zaman zaman olur.

Whenever I hear the phrase "every now and then,"

Ne zaman "ara sıra" ifadesini duysam,

I automatically think of the lyrics to "Total Eclipse of the Heart" by Bonnie Tyler. If you don't know the song, you can find it online.

otomatik olarak Bonnie Tyler'ın "Total Eclipse of the Heart" şarkı sözleri gelir aklıma. Şarkıyı bilmiyorsanız internetten bulabilirsiniz.

She's sings, "Every now and then I fall apart."

"Arada sırada parçalanıyorum" diye şarkı söylüyor.

So she's not doing really well without the one that she loves, and from time to time she falls apart.

Bu yüzden sevdiği kişi olmadan pek iyi durumda değil ve zaman zaman dağılıyor.

We'll end here. I'd like to challenge you to take two expressions and create your own examples.

Burada bitireceğiz. İki ifade alıp kendi örneklerinizi yaratmanız için size meydan okumak istiyorum.

Post them in the comments and I'll offer corrections as time allows.

Bunları yorumlara yazın ve zaman elverdikçe düzeltmeler sunacağım.

You can help each other by suggesting edits if you think they're necessary. Okay?

Gerekli olduğunu düşündüğünüz düzenlemeler önererek birbirinize yardımcı olabilirsiniz. Tamam aşkım?

That's all for now. Please like and share this video if you found it useful. And if you'd like more practice,

Şimdilik bu kadar. Lütfen bu videoyu faydalı bulduysanız beğenin ve paylaşın. Daha fazla pratik yapmak istiyorsanız,

please consider clicking on that JOIN button to become a member of my channel.

lütfen KATIL düğmesine tıklayarak kanalıma üye olmayı düşünün.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

I'd like to say a very special thank you to the current members of my channel.

Kanalımın mevcut üyelerine çok özel bir teşekkür etmek istiyorum.

Hopefully, more of you will join us for the next live stream.

Umarım, bir sonraki canlı yayında daha fazla kişi bize katılır.

Follow me and gain more practice on Facebook and Twitter.

Beni takip edin ve Facebook ve Twitter'da daha fazla pratik yapın.

I also have new videos on Instagram. If you haven't already,

Instagram'da da yeni videolarım var. Henüz yapmadıysanız,

subscribe to my channel so you get

kanalıma abone olun, böylece

notification of every new video I upload to YouTube.

YouTube'a yüklediğim her yeni videodan haberdar olun.