3 Verbs That Take Different Prepositions 🤔 How to choose?

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer. Do you know what a

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer.

love-hate relationship is? It's when you love something part of the time, and you

Aşk-nefret ilişkisinin ne olduğunu biliyor musun? Zamanın bir kısmında bir şeyi sevdiğin ve

hate it all the other times. I think many students have a love-hate relationship

diğer zamanlarda ondan nefret ettiğin zamandır. Birçok öğrencinin dil bilgisi ile aşk-nefret ilişkisi olduğunu düşünüyorum

with grammar. We know it's a good thing, but it makes us feel very frustrated

. Bunun iyi bir şey olduğunu biliyoruz ama bazen bizi çok hüsrana uğratıyor

sometimes. Right? Well, the solution is to study a little bit of grammar at a time.

. Sağ? Çözüm, her seferinde biraz gramer çalışmaktır.

Don't try to overload your brain with too many rules and patterns. That's why

Beyninizi çok fazla kural ve kalıpla aşırı yüklemeye çalışmayın. Bu yüzden

in this lesson we're going to look at only three verbs and the prepositions

bu derste sadece üç fiile ve

they take. The list is short enough to study and practice all in one day.

aldıkları edatlara bakacağız. Liste, bir günde çalışmak ve pratik yapmak için yeterince kısa.

Remember to subscribe to my channel and then we can study another topic on

Kanalıma abone olmayı unutmayın ve başka bir gün başka bir konuyu çalışabiliriz

another day.

.

Let's start with the verb "talk." It's something we do every day. Right? When we

"Konuşmak" fiiliyle başlayalım. Her gün yaptığımız bir şey. Sağ?

get together with friends, we have conversations. Use "talk about" to name the

Arkadaşlarla bir araya geldiğimizde sohbet ediyoruz. Konuşmanın konusunu adlandırmak için "hakkında konuş" kullanın

topic of the conversation. For example: What were you and Carlos talking about?

. Örneğin: Sen ve Carlos ne hakkında konuşuyordunuz?

Marina doesn't like to talk about her childhood. Use "talk with" when both people

Marina, çocukluğu hakkında konuşmaktan hoşlanmaz . Her iki kişi

or all people are speaking and contributing to the conversation. For

veya tüm kişiler konuşurken ve sohbete katkıda bulunurken "konuş" ifadesini kullanın.

example: I was talking with my classmates the other day about different health

Örneğin: Geçen gün sınıf arkadaşlarımla farklı sağlık sistemleri hakkında konuşuyordum

care systems. I saw you talking with Greg. I didn't know you two were friends. Use

. Seni Greg'le konuşurken gördüm. İkinizin arkadaş olduğunuzu bilmiyordum.

"talk to" when one person is giving a message or information to another. For

Bir kişi diğerine mesaj veya bilgi verirken "konuş" ifadesini kullanın.

example: The teacher talked to the class about the upcoming test. We can also use

Örneğin: Öğretmen sınıfa yaklaşan sınav hakkında konuştu.

"talk to" when someone is in trouble, meaning they did something bad. For

"Konuşmak" kelimesini birinin başı dertte olduğunda, yani kötü bir şey yaptığında da kullanabiliriz.

example: The teacher asked Ryan to stay after class so she could talk to him.

Örneğin: Öğretmen Ryan'dan onunla konuşabilmesi için dersten sonra kalmasını istedi.

The teacher talked to Ryan about the test he failed. And we can use "talk to"

Öğretmen başarısız olduğu sınav hakkında Ryan'la konuştu.

when someone needs information or advice. You should talk to a doctor about the

Birisi bilgi veya tavsiyeye ihtiyaç duyduğunda "konuşmak" özelliğini kullanabiliriz.

headaches you've been having. Finally, we use "talk in" for the manner in which we

Sahip olduğunuz baş ağrıları hakkında bir doktorla konuşmalısınız. Son olarak, konuşma tarzımız için "konuşmak" kullanırız

speak. In the library, we talk in quiet voices. You shouldn't talk to anyone in a

. Kütüphanede kısık sesle konuşuruz. Kimseyle

rude way or in a rude tone. So let's put these patterns into practice. Give some

kaba bir şekilde veya kaba bir tonda konuşmamalısınız. Öyleyse bu kalıpları uygulamaya koyalım.

thought to these questions.

Bu sorular üzerinde biraz düşünün. Yıllarca

What do old friends talk about after not seeing each other for many years? Do you

görüşmeyen eski dostlar ne konuşur ?

like talking with friends over the phone or in person?

Arkadaşlarınla ​​telefonda mı yoksa yüz yüze mi konuşmayı seversin?

Who can you talk to when you have a problem? Is it rude to talk in another

Bir sorunun olduğunda kiminle konuşabilirsin ? Etrafınızdakiler anlamasın diye başka bir dilde konuşmak kabalık mı

language so that others around you don't understand? Next, let's look at the verb

? Şimdi

"compare." Compared to the last one, this one is a little easier. We have two

"karşılaştır" fiiline bakalım. Sonuncusuyla karşılaştırıldığında, bu biraz daha kolay. İki

possibilities: compare to and compared with. Some sources say that "compare to"

olasılığımız var: karşılaştırın ve karşılaştırın. Bazı kaynaklar, "karşılaştırma"nın

is preferred when we see only similarities, and "compare with" is for

sadece benzerlikleri gördüğümüzde, "karşılaştırmanın" ise

when we see both similarities and differences, especially those differences.

hem benzerlikleri hem de farklılıkları, özellikle de bu farklılıkları gördüğümüzde tercih edildiğini söylüyor.

But again, I'll tell you it often doesn't matter.

Ama yine söylüyorum, çoğu zaman önemli değil.

The phrase "compared to" is more common than "compared with" in American English,

Amerikan İngilizcesinde "compared to" ifadesi "compared with" ifadesinden daha yaygındır,

but both are acceptable. Compared to me, you're like an Olympic swimmer. I can

ancak her ikisi de kabul edilebilir. Benimle karşılaştırıldığında, olimpik bir yüzücü gibisin. Zar

barely swim. Compared with other sports, hockey requires an extremely high level

zor yüzebilirim. Diğer sporlarla karşılaştırıldığında hokey buz üzerinde oynandığı için son derece yüksek bir

of coordination and balance because the game is played on ice. However, we use

koordinasyon ve denge gerektirir . Bununla birlikte, doğrudan

"compare to" when we want to make a direct comparison, meaning we're saying

bir karşılaştırma yapmak istediğimizde "karşılaştır" kullanırız , yani

that two things or two people are alike.

iki şeyin veya iki kişinin birbirine benzediğini söyleriz.

Hector wrote Julia a poem and he compared her eyes to the stars in the

Hector, Julia'ya bir şiir yazdı ve gözlerini gökyüzündeki yıldızlarla karşılaştırdı

sky. Some leaders today like to compare themselves to great leaders of the past,

. Bugün bazı liderler kendilerini

such as Gandhi, Abraham Lincoln, and Winston Churchill. Again, let's pause for

Gandhi, Abraham Lincoln ve Winston Churchill gibi geçmişin büyük liderleriyle karşılaştırmayı seviyor. Yine, biraz pratik yapmak için ara verelim

some practice. Can you answer these questions? Have you ever lived in two

. Bu soruları cevaplayabilir misiniz ? Hiç iki

different places (different houses, cities, or countries)? How do those two places

farklı yerde (farklı evler, şehirler veya ülkeler) yaşadınız mı? Bu iki yer

compare to each other? Compared to other members of your family, are you more

birbiriyle nasıl karşılaştırılır? Ailenizin diğer üyelerine kıyasla daha

introverted or extroverted?

içe dönük mü yoksa dışa dönük müsünüz?

All right. Last verb: provide. When you provide something, you give it or make it

Elbette. Son fiil: sağlamak. Bir şey sağladığınızda, onu verir veya

available. Schools provide an education. Hospitals provide medical care. Companies

kullanılabilir kılarsınız. Okullar eğitim verir. Hastaneler tıbbi bakım sağlar. Şirketler

provide job opportunities. We can provide someone with something. It's about giving

iş imkanı sağlar. Birine bir şey sağlayabiliriz.

something needed. Public schools provide children with a basic education.

İhtiyacı olan bir şeyi vermekle ilgili. Devlet okulları çocuklara temel eğitim sağlar.

Hotels provide guests with soap, towels, and other basic necessities. We can also

Oteller konuklara sabun, havlu ve diğer temel ihtiyaçları sağlar. Ayrıca

provide something for someone or to someone. This is about making something

birine veya birine bir şeyler sağlayabiliriz . Bu, bir şeyi kullanılabilir hale getirmekle ilgili

available. If people want it, they can use it. Airports provide special services for

. İnsanlar isterlerse kullanabilirler . Havalimanları tekerlekli sandalye kullananlar için özel hizmetler sunuyor

those in wheelchairs. Some airports also provide play areas for small children.

. Bazı havaalanları küçük çocuklar için oyun alanları da sağlar.

Local governments should provide extreme weather warnings to the public. In those

Yerel yönetimler halka aşırı hava uyarıları sağlamalıdır. Bu

three examples, my choices were guided by the idea that services or facilities are

üç örnekte, seçimlerimi, hizmetlerin veya tesislerin

designed for people and information is given to people. Here's a final set of

insanlar için tasarlandığı ve bilginin insanlara verildiği fikri yönlendirdi.

questions for practice. On a scale of 1 to 10, with 10 being the highest, how

Alıştırma için son soru seti burada. 1'den 10'a kadar bir ölçekte , 10 en yüksek olmak üzere,

would you rate the quality of the education your

elementary school provided you with? Name something a hospital should provide for

ilkokulunuzun size sağladığı eğitimin kalitesini nasıl değerlendirirsiniz? Bir hastanenin tüm hastalara sağlaması gereken bir şey söyleyin

all patients. Can you remember all the patterns we studied? I'll provide you

. Çalıştığımız tüm kalıpları hatırlayabiliyor musun ? Size

with the review list and some tips. Use "talk about" to name the topic of

inceleme listesi ve bazı ipuçları vereceğim. Konuşma konusunu adlandırmak için "konuşmak" kullanın

conversation. Use "talk with" to explain who contributed to the conversation. Use

. Sohbete kimin katkıda bulunduğunu açıklamak için "konuş" ifadesini kullanın .

"talk to" when giving information or a message, when giving or seeking advice, or

Bilgi veya mesaj verirken, tavsiye verirken veya ararken veya

when giving a reprimand, meaning telling someone that they did something wrong.

azarlarken, yani birine yanlış bir şey yaptığını söylemek için "konuş" kullanın. Konuşma

Use "talk in" for the manner in which you speak. With "compare," we can compare one

tarzınız için "konuşmak" kullanın . "Karşılaştır" ile bir

thing or one person to another or compare one thing or one person with

şeyi veya bir kişiyi başka bir şeyle veya bir şeyi veya bir kişiyi

another. We can use the phrase "compared to X, Y is..." "Compared with" is also okay, but

diğeriyle karşılaştırabiliriz. "X ile karşılaştırıldığında, Y..." ifadesini kullanabiliriz. "Kıyaslandığında" da iyidir, ancak

it's less common. And remember that "compared to" is our only choice for

daha az yaygındır. Doğrudan karşılaştırmalar için "karşılaştırma"nın tek seçeneğimiz olduğunu unutmayın

direct comparisons.

.

Finally, use "provide someone with something" when giving things that are

Son olarak, ihtiyaç duyulan şeyleri verirken "birine bir şey sağlamak" kullanın

needed and use "provide something for someone or to someone" when making things

ve bir şeyler sunarken "birisine veya birine bir şey sağlamak " kullanın

available. And yes, sometimes I think there's overlap and meaning. Look and

. Ve evet, bazen çakışma ve anlam olduğunu düşünüyorum.

listen for these grammar patterns. You'll see them in news articles. You'll hear

Bu gramer kalıplarına bakın ve dinleyin. Bunları haber makalelerinde göreceksiniz.

them in podcasts, news reports, and movies. I'll list some useful tools in the video

Bunları podcast'lerde, haberlerde ve filmlerde duyacaksınız. Gerçek bağlamlarda örnekleri bulmanıza yardımcı olmak için video açıklamasında bazı yararlı araçları listeleyeceğim

description to help you find examples in real contexts. That's all for now. Please

. Şimdilik bu kadar. Lütfen

like and share this video with others. As always, thanks for watching

bu videoyu beğenin ve başkalarıyla paylaşın. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler

and happy studies!

ve mutlu çalışmalar!

Thank you to all the members of my channel. And you Super and Truly

Kanalımın tüm üyelerine teşekkür ederim . Ve siz Süper ve Gerçekten

Marvelous Members, I'll see you at the next live stream. Perhaps others will join

Muhteşem Üyeler, bir sonraki canlı yayında görüşmek üzere. Belki başkaları da

us. Follow me on Facebook, Twitter, and Instagram. And try something new. Download

bize katılır. Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin . Ve yeni bir şey deneyin.

the apps Kiki Time and Hallo. These are more ways I can help you learn English

Kiki Time ve Hallo uygulamalarını indirin. Bunlar, her hafta İngilizce öğrenmenize yardımcı olabileceğim diğer yollar

each and every week. And hey! Don't forget to subscribe to my YouTube channel.

. Ve hey! YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Turn on those notifications.

Bu bildirimleri açın.