STOP confusing these words! Especially or Specially? Assure or Ensure? (+ Free PDF & Quiz)

Hello everyone, and welcome back to English  with Lucy. Today, I'm going to help you out  

Herkese merhaba ve Lucy ile İngilizce'ye tekrar hoş geldiniz . Bugün,

with some doubts. We are going to talk about five  pairs or trios of very confusing English words,  

bazı şüpheleriniz için size yardımcı olacağım. Anadili İngilizce olanların da zorlandığı beş çift veya üçlü çok kafa karıştırıcı İngilizce

pairs of words that native speakers  struggle with too. Words like especially  

kelime çiftlerinden bahsedeceğiz . Özellikle

and specially, why are they so similar? Accept  and except. Assure, ensure, insure, inquire,  

ve özellikle gibi kelimeler neden bu kadar benzer? Kabul et ve hariç tut. Güvence ver, emin ol, sigortala, sorgula,

enquire. Which ones do we use? I'm going to tell  you. Before we get started, I would just like to  

thank the sponsor of today's video. It is the  number one trusted European language school,  

Bir PDF çalışma sayfası oluşturdum. Tüm kelimeleri, telaffuzlarını,

Lingoda, with their language sprint. With the  sprint, you can learn to speak English confidently  

videodaki tüm bilgileri ve ayrıca bazı ek etkinlikleri aldık. Unutmayın,

in just three months, gain 100% of your money  back, and get free access to the Cambridge  

bu iki bölümlük bir videodur. İkinci bölümü ayrıca açıklama kutusunda bulabilirsiniz. Ancak

online speaking test. You just need to take one  of their 24/7 classes every day for three months  

sıra önemli değil. Yani sahip olduğumuz ilki, özellikle ve özel olarak. Özellikle

and get your course fees completely refunded. Click on the link in the description box to check  

bir kişi veya şeyle diğerlerine göre veya belirli durumlarda

the dates for this sprint. Be quick. If you miss  the deadline or the spaces are already filled,  

you will miss out. The super sprint offers  a 100% refund, and there is also the lighter  

diğerlerinden  daha fazla anlamına gelir. Bence, tanımlaması oldukça zor bir kelime. Bir cümlede kullanıldığını görürseniz daha kolay olur

regular sprint option, which offers a 50%  refund. You can join the sprint in English,  

. Örneğin Sevilla'yı özellikle ilkbaharda seviyorum. Bu yüzden genel olarak Sevilla'yı seviyorum

French, German, Spanish, and business  English, from beginner to advanced level.  

ama baharda daha da çok seviyorum. Ya da yavru hayvanlar çok tatlıdır, özellikle yavru köpekler.

I am really happy to share this opportunity with  you, because I've had firsthand experience of how  

Bu yüzden tüm yavru hayvanların sevimli olduğunu düşünüyorum, ancak köpek yavrularının gerçekten çok sevimli olduğunu düşünüyorum,

effective the Lingoda language challenges can be.  They've transformed many of my students' lives.  

belki biraz daha sevimli, şu biraz daha sevimli. Şimdi, özellikle

They love Lingoda because they can interact in  small groups with amazing qualified teachers. Over  

belirli bir amaç veya belirli bir kişi anlamına gelir. Örnek olarak bu pastayı sizin için özel olarak yaptım.

35,000 students have participated in previous  Lingoda language challenges, with many of them  

Şimdi, işte karmaşık kısım. İngiliz İngilizcesinde, ikisini birbirinin yerine kullanma eğilimindeyiz. İnsanlar konuşurken aradaki

transforming their lives, overcoming their fear  of speaking, and becoming able to get new jobs.  

farkı duymak gerçekten zor olabilir . Özellikle daha az resmi olma eğilimindedir.

I secretly joined one of Lingoda's sprint  Facebook groups to see how everyone was  

getting on. And I was completely blown away by  the amount of students celebrating their refunds  

Ve bence bunun nedeninin bir kısmı, kulağa tembelce

and their fluency transformations. So how can  you participate? Sign up for the sprint before  

bir hece atıyormuşsun gibi gelmesinden kaynaklanıyor. Bu pastayı senin için özel olarak yaptım. Özellikle sizin için birisi bir şeyler söylemeye çalışıyormuş gibi geliyor

the deadline and pay your deposit to secure your  spot. You can get €10 euros off by using my code,  

, ancak bir heceyi düşürüyorlar. Ve aslında,

"WIN7". Lingoda will refund your tuition fee in  full if you attend the agreed number of classes  

bunu özellikle sizin için yaptım deme eğilimindeyim. Ve bu, İngiliz İngilizcesinde çokça duyacağınız bir şeydir

. Bu pastayı özellikle senin için yaptım. Bu pastayı senin için özel olarak yaptım.

within each sprint month by following the contest  rules. Remember, places in the sprint are limited.  

Yani genel olarak Amerikan İngilizcesinde bu kelimeler arasında daha fazla ayrım yaparlar. Ve

This is a language school, places  fill up. So you have the link in the  

İngiliz İngilizcesinde, özellikle resmi durumlarda ve özellikle daha az

description box. You have my €10 discount  code, "WIN7" what are you waiting for?  

resmi durumlarda kullanırız. Ama aslında bu, kişiye ve onların ne duyarak büyüdüklerine bağlıdır.

Right, let's get started with the confusing  words. And to make this even easier for you,  

I have created a PDF worksheet. We've got  all of the words, their pronunciation,  

İkincisi, kaybettik ve kaybettik. Yani burada büyük bir telaffuz farkı var. Pekala,

all of the information from the video, plus some  additional activities as well. Do bear in mind,  

büyük diyorum. Çok ince, ancak oldukça önemli. Sonunda s ile gevşetin ve

this is a two-part video. You can also find  the second part in the description box. But  

the order doesn't matter. So the first one  we have, especially and specially. Especially  

sonunda z ile kaybedin. Ama onlar minimal çiftler. Yalnızca bir seste farklılık gösterirler, o son

means more with one person or thing than with  others, or more in particular circumstances  

fonem z, s. Gevşek, sıkı olmayan veya güvenli bir şekilde sabitlenmemiş anlamına gelen bir sıfattır. Örneğin,

than others. In my opinion, it's quite a hard  word to define. It's easier if you see it  

dişim sallandığı için dişçiye gitmem gerekiyor . Ağzıma güvenli bir şekilde sabitlenmemiş.

used in a sentence. For example, I love Seville,  especially in the spring. So I love Seville in  

Veya kilo verdim ve şimdi kıyafetlerim bol. Sıkı değiller. Onlar gevşek.

general, but I love it even more in the spring.  Or, baby animals are cute, especially puppies.  

Şimdi, kaybetmek bir fiildir, yani bir şeyi bulamamak ya da bir

So I think all baby animals are cute, but  I really think that puppies are so cute,  

şeyi elde tutamamak anlamına gelir. Örneğin, sallanan dişinizi kaybetmeden önce diş hekimine gidin.

maybe that little bit more cute, that  little bit cuter. Now, specially means  

for a particular purpose or a particular person.  An example, I made this cake specially for you.  

Kaybetmeden önce (fiil), senin gevşek (sıfat), dişin. Ya da kıyafetlerini gevşetmek için kilo vermek istiyor

Now, here's the complicated bit. In British  English, we tend to use the two interchangeably.  

. Elbiselerini bol (sıfat) yapmak için kilo vermek (fiil) istiyor.

It can be really hard to hear the difference when  people speak. Specially tends to be less formal.  

And I think that part of the reason for this is  because it sounds like you are lazily dropping  

İnsanların bu kelimeleri yanlış yazdığını ve yanlış kelimeyi kullandığını görmek çok, çok yaygındır,

bu yüzden kendinizi bu konuda hırpalamayın. Bunu sık sık söylediğimi biliyorum ama cidden, bu

a syllable. I made this cake specially for you.  It almost sounds like someone's trying to say,  

dünyanın sonu değil. Ne söylemeye çalıştığınızı anlayacağız. Üç numara,

especially for you, but they're dropping a  syllable. And actually, I would be inclined  

kabul et ve hariç tut. Dolayısıyla a, accept ile schwa, accept ifadesini kullanırız. Ve e ile, hariç,

to say, I made this especially for you. And  that is something that you will hear a lot  

in British English. I made this cake especially  for you. I made this cake specially for you.  

bir e sesi kullanırız, hariç. Şimdi genel olarak, İngiliz İngilizcesinde ve modern alınan telaffuzda,

So in general, in American English, they  differentiate between these words more. And  

in British English, we just use especially  in formal situations and specially in less  

insanların her ikisi için de schwa kullandığını duyacaksınız, hariç, hariç, hariç, hariç.

Hızlı konuştuğunuzda, genellikle kendinizi bir şeyi telaffuz etmenin en uygun veya etkili yolunu kullanırken bulursunuz

formal situations. But really, it does depend on  the person and what they have grown up hearing.  

. Böylece schwa çok kullanılır. Şimdi, hangi kelimeden bahsettiğimi anlamanız için a ve e'yi vurgu için kullanacağım

Number two, we have loose and lose. So there's  a big pronunciation difference here. Well,  

. Kabul bir fiildir, ancak istisna genellikle bir edat

I say big. It's very subtle, but it is quite  important. Loose with the s at the end, and lose  

veya bağlaçtır. Bazen bir fiildir ve buna daha sonra değineceğim. Ancak olduğu gibi kabul et   kabul etmek

with z at the end. But they are minimal pairs.  They only differ in one sound, that final  

veya teklif edilirse bir şeyi kabul etmektir. Örneğin, özrünüzü kabul etmeyeceğim

phoneme z, s. Loose is an adjective meaning  not tight or not securely fixed. For example,  

veya önerilen değişiklikleri kabul etmelerini umuyorum. Şimdi E ile hariç'e bakalım,

hariç. Genellikle, hariç veya hariç veya hariç anlamına gelir. Bir örnek,

I need to go to the dentist because my tooth is  loosed. It's not securely fixed into my mouth.  

Pazar günleri hariç her gün çalışıyorum veya saçlarımın daha koyu olması dışında  tamamen aynı görünüyoruz.

Or I lost weight and now my clothes are  loose. They're not tight. They are loose.  

Now, to lose is a verb, meaning to  not be able to find something, or  

Küçük bir hatıra ipucu, EX, ex-exclusive, size bunun "exclusive" olduğunu hatırlatmak için kullanılabilir

to fail to keep something as well. Examples, go  to the dentist before you lose your loose tooth.  

. E ile bir fiil olarak istisna yapmak çok, çok resmidir ve

Before you lose (verb), your loose (adjective),  tooth. Or she wants to lose weight to make her  

nadiren kullanılır. Bir şeyi veya birini dahil etmemek anlamına gelir , bunu genellikle yazılı olarak İngilizce olarak görürsünüz

clothes loose. She wants to lose (verb) weight to  make her clothes loose (adjective). It is very,  

ve ben de nedenini açıklayacağım. Şu cümleye bakın. Turlar tüm yıl boyunca düzenlenir,

Ocak hariç. Tamam aşkım. Dolayısıyla, bu cümle İngilizce konuşulursa oldukça kafa karıştırıcı olur.

very common to see people misspelling  these words and using the wrong one,  

so don't beat yourself up about it. I know I  say this a lot, but seriously, it's just not  

Ocak hariç, Ocak kabul ettikleri gibi kabul ediliyor mu ? Yoksa

the end of the world. We will understand what  you're trying to say. Number three, we have  

accept and except. So with a, accept, we  use the schwa, accept. And with e, except,  

dahil edilmediği için istisna mı? Yazıldığını gördüğünüzde bunun hariç tutulduğu anlamına geldiğini anlayabilirsiniz. Ocak

dahil değildir. Bu fiille çok sık karşılaşmazsınız. Bu,

we use an e sound, except. Now in general, in  British English and modern received pronunciation,  

İngilizcenin baş belası olmasının başka bir örneği. Bu, kabul edilenler ve hariç tutulanlar için gerçekten sinir bozucu anlamına gelen bir deyimdir, aksini ifade eder

, ancak kulağa aynı gelir. Oh, bu çok sinir bozucu.

you will hear people just using the schwa for  both, except, except, except, except. When you  

Dört numaramız var ve bu bir üçlü. Güvence verdik, sağladık ve sigortaladık, tamam. Yani son ikisi

speak quickly, you often find yourself using the  most convenient or efficient way of pronouncing  

something. So the schwa gets used a lot. Now, I'm going to use a and e for emphasis so that  

aynı telaffuza sahiptir, emin olun, sigortalayın. O halde A ile emin olmak,

you know, which word I am referring to. Accept  is a verb, but except is usually a preposition  

birinin şüphelerini gidermek için üç tanesine bakalım. Sizi temin ederim ki zamanında varacağım. Endişelenme, hiç şüphen olmasın

or conjunction. It is sometimes a verb and I will  touch on that later. But accept as in to accept  

Zamanında geleceğim. EN ile emin olmak, bir şeyin olacağını garanti etmek veya emin olmaktır.

is to agree or to receive something if offered.  An example, I will not accept your apology,  

Sınavımı geçmek için çalışmam gerekiyor. Bu nedenle,

or I hope they accept the proposed changes.  Now let's look at except with the E,  

except. It generally means apart from or  excluding or with the exception of. An example,  

birinin şüphelerini gidermek için A ile güvence verin ve çok benzer bir güvence sağlayın ve EN ile emin olun, bir şeyin olacağını garanti etmektir.

I N ile sigortalamak, birini veya ev gibi bir şeyi sigorta poliçesi ile teminat altına almaktır.

I study every day except Sundays, or we look  exactly the same, except my hair is darker.  

Örnek olarak, sigorta şirketi evimi sele karşı korumaz. Şimdi sinir bozucu

A little memory tip, the EX, ex of except can  be used to remind you that it is excluding,  

bazı poliçelerin, bazı sigorta poliçelerinin de güvence poliçeleri var, bu da durumu çok

ex excluding. Now to except as a verb  with an E is very, very formal and it is  

karıştırıyor, ama bunun için endişelenmeyelim. Üçü arasındaki temel farkları biliyoruz.

rarely used. It means to not include something  or someone, you will usually see it in written  

Son olarak, sorgula ve sorgula olan beş numaramız var . Yine aynı telaffuz,

English and I'll explain why. Look at this  sentence. Tours are arranged all year round,  

çok benzer anlamlara sahipler. Aslında aynı anlama gelirler, ancak bazen

January excepted. Okay. So it's quite confusing,  if that sentence is said in spoken English.  

farklı durumlarda kullanılırlar. Yani ikisi de birinden bilgi istemek anlamına gelir . Şimdi Amerikan İngilizcesinde,

January excepted, is January accepted as in  they agree to it? Or is it excepted as in it  

bir kez daha bunu sizin için kolaylaştırdılar. I N ile sorgulamayı tercih etme eğilimindedirler, bu nedenle sorgulayın,

is not included? When you see it written down, you  can see it means that it is excluded. January is  

bunu genel olarak eskisi kadar sık ​​duymazsınız. Burada pek çok genelleme yapmak zorunda kalıyorum.

not included. You won't come across this verb  very frequently. It's just another example of  

Ancak Birleşik Krallık İngiliz İngilizcesi olarak her şeyi biraz

English being a pain in the neck. That's an idiom  meaning really annoying for accepted and excepted  

daha karmaşık hale getirmeyi sevdik. Geleneksel olarak, EN'de olduğu gibi soruşturmak, yalnızca sormak anlamına gelir,

to mean the opposite, but to sound the  same. Oh, it's just so annoying.  

We have number four and this is a trio. We have  assure, ensure and insure, okay. So the last two  

ancak soruşturma, yalnızca, in ve en 'i vurgu için kullanıyorum, böylece hangi kelimeden bahsettiğimi anlarsınız.

Soruşturma resmi soruşturmalar için kullanıldı. Bu yüzden en iyi dondurmacının nerede olduğunu öğrenmek için bir turist danışma masasına sorardım

have the same pronunciation ensure, insure. So  let's look at the three to assure with an A, is to  

, ancak polis veya mahkeme bir şey sorardı.

remove someone's doubts. I assure you that I will  arrive on time. Don't worry, don't have any doubts  

Ancak günümüzde her ikisi de birbirinin yerine kullanılmaktadır. Yani insanlar

I will arrive on time. To ensure with E N is to  guarantee or to make sure that something happens.  

tam olarak ne anlama geldiklerini bilmeden kelimeleri kullanıyorlar ki bunda bir sorun yok. Sanırım eninde sonunda sadece birini tercih edeceğiz.

I need to study to ensure that I pass my exam.  So assure and ensure a very similar, assure with  

Acaba soruşturulacak mı soruşturulacak mı, muhtemelen zaman gösterecek. Sağ.

Bugünün   dersi bu kadar. Bu dersten bir hafta önce yayınladığım, bu dersin ikinci bölümü de var.

an A, to remove someone's doubts and ensure with  E N is to guarantee that something will happen.  

To insure with I N, is to cover someone or  something like a house with an insurance policy.  

O videoda ya ya da hiçbiri ya da hiçbiri ya da hiçbiri hakkında tartışıyoruz,

telaffuz ve hangisini kullanmanız gerektiği hakkında konuşuyoruz. E ve A ile getirmeyi ve almayı, öğüt vermeyi ve öğüt vermeyi,

An example, the insurance company won't protect  my house against flooding. Now frustratingly  

uygulama ve alıştırma yapmayı ve ayrıca etkilemeyi ve etkilemeyi tartışıyoruz.

some policies, some insurance policies also have  assurance policies as well, which just makes it so  

Kendim söylersem ve unutma, çok ilginç bir ders. tüm bunları sizin için kolaylaştırdı.

confusing, but let's not worry about that. We  know the basic differences between the three.  

İndirmeniz için ücretsiz bir   PDF oluşturdum. Tüm bu kafa karıştıran kelimeler, telaffuz bilgileri,

Finally, we have number five, which is inquire  and enquire. The same pronunciation again, they  

açıklamalar, örnekler ve ayrıca

gerçekten hoşunuza gideceğini düşündüğüm bazı ek etkinlikler   var. O PDF'yi indirmek isterseniz, tek

have very similar meanings. Well actually they  mean the same thing, but sometimes they're used  

yapmanız gereken posta listeme kaydolmak. Bağlantı, açıklama kutusunda

in different situations. So they both mean to ask  someone for information. Now in American English,  

Instagram'ım, posta listem. Ayrıca çok

once again, they have made this easier for you.  They tend to favour inquire with I N, so enquire,  

sayıda altyazılı, her zaman tamamen altyazılı blog yüklediğim kişisel blog kanalım var. Yani onları dinleme pratiği olarak kullanabilirsiniz,

you won't hear it as frequently in general. I'm  having to make a lot of generalisations here.  

hepsi benim İngiliz kırsalındaki hayatımla ilgili. Ve az önce ilk kursumu yayınladım.

However, the UK British English, we just  liked to make everything that little  

Bu, modern alınan telaffuzları öğrettiğim bir İngiliz İngilizcesi telaffuz kursu .

more complicated. Traditionally, to enquire  as in E N to enquire simply meant to ask,  

Bu benim aksanım. Bununla ilgileniyorsanız , bağlantı da açıklama kutusundadır

ve küçük bir sürpriz olur. Yakında başka bir ders için görüşürüz.

but inquire, I'm just using, in and en for  emphasis so you know which word I'm referring to.  

Inquire was used for formal investigations. So I  would enquire at a tourist information desk to see  

where the best ice cream shop was, but the police  or a court would inquire about something.  

However, nowadays both are used interchangeably.  So people are just using words without knowing  

Mwah!

exactly what they mean, which is fine. I imagine  eventually we will end up just favouring one.  

I wonder if it will be inquire or enquire,  time will tell probably. Right. That's it for  

today's lesson. There is also a part two to this  lesson, which I posted a week before this one.  

In that video, we discuss either or neither  or either or neither, we talk about the  

pronunciation and which one you should use. We  discuss to bring and to take, advise and advice,  

practise and practise, and also effect and affect,  with E and with A. It's a very interesting lesson,  

if I do say so myself, and don't forget, I've made  all of this easier for you. I have created a free  

PDF for you to download. It's got all of these  confusing words, the pronunciation information,  

the clarifications, the examples,  and also some additional activities  

that I think you'll really like. If you'd like to download that PDF,  

all you've got to do is sign up to my mailing  list. The link is in the description box  

and the PDF will be sent straight to your inbox.  Don't forget to check out Lingoda. The link for  

the sprint is in the description box as well.  And you can use my code "WIN7" for 10 euros off.  

Don't forget to connect with me on all  of my social media. I've got my Facebook,  

my Instagram, my mailing list. I've also got my  personal blogging channel where I upload lots  

of subtitled, always fully subtitled blogs. So  you can use them as listening practise, they're  

all about my life in the English countryside.  And I have just released my first ever course.  

It is a British English pronunciation course,  where I teach modern received pronunciation.  

That is my accent. If you are interested in  that, the link is also in the description box,  

as well as a little good surprise. I  will see you soon for another lesson.  

Mwah!