Under The Weather / Sick as a Dog / Full of the Lurgy/ Out of Sorts / Learn English Live/ Sickness

welcome to a rainy day in England yes the heavens have opened and it is

İngiltere'de yağmurlu bir güne hoşgeldiniz evet gökler açıldı ve

pouring with rain right now I'm standing under my lovely little gazebo and there

şu anda yağmur yağıyor Sevimli küçük çardağımın altında duruyorum ve

are there are leaks there are gaps where the water is actually coming through so

sızıntılar var, suyun gerçekten geldiği yerlerde boşluklar var, böylece bugün

you might see the occasional drip on the screen today talking of drips I will be

ekranda ara sıra damlama damlamalardan bahsediyorum

with you on camera in a few moments but first of all can I just say please bear

birkaç dakika sonra kamera karşısına geçeceğim ama her şeyden önce lütfen

with me because today I'm not feeling very well I'm still under the weather

bana katlanın çünkü bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum hala havanın altındayım

my cold has got slightly worse so I'm not feeling very well there you can see

soğuk algınlığım biraz kötüleşti bu yüzden kendimi pek iyi hissetmiyorum

in the distance the rain falling everything looks very murky today very

uzaktan görebiliyorsun yağan yağmur her şey çok bulanık görünüyor bugün çok

unsettled and yes it's raining right now you might be able to hear the rain

huzursuz ve evet şu an yağmur yağıyor ben

falling above my head as I speak to you so where am I where is that other drip

konuşurken yağmurun başımın üzerine yağdığını duyabilirsin sana göre ben neredeyim o diğer damla nerede

by the way the word drip can mean a person who is not very strong or maybe a

bu arada damla kelimesi çok güçlü olmayan bir kişi veya belki

person who has a weak character so yes we can say drip it isn't a very nice

zayıf bir karaktere sahip kişi anlamına gelebilir, bu yüzden evet damla diyebiliriz, çok hoş bir

term hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay I

terim değil merhaba herkes bu bay Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

hope so do you feel better than me I hope so so this is day to have mr.

umarım öyledir benden daha iyi hissediyorsundur umarım öyledir yani bugün bay.

Duncan's terrible cold so I'm full of cold I didn't sleep very

Duncan çok soğuk, bu yüzden üşüdüm

well last night I kept waking up coughing and sneezing so far today I

Dün gece pek iyi uyuyamadım Bugün şimdiye kadar öksürerek ve hapşırarak uyanmaya devam ettim

have sneezed 937 times today so I have been counting yesterday

Bugün 937 kez hapşırdım bu yüzden dün sayıyorum

ri-ight over a thousand yesterday over a thousand times I actually sneezed

binden fazla dün bir dün binlerce kez hapşırdım

yesterday but today yes only a few not as many but

ama bugün evet sadece birkaçı o kadar değil ama

there might be some during today's livestream so I do have some video clips

bugünün canlı yayınında birkaç tane olabilir bu yüzden

on standby just because just in case my voice becomes too too hard to use or

sesimin kullanılamayacak kadar zorlaşması veya

maybe for you too hard to listen to it's raining it's pouring I'm standing in my

sizin için de olması ihtimaline karşı bazı video klipleri beklemede tutuyorum dinlemek zor yağmur yağıyor yağmur yağıyor bahçemde duruyorum

garden getting very wet so hello to everyone on the livestream shall I say

çok ıslanıyorum bu yüzden canlı yayındaki herkese merhaba

hello to the live chat because the live chat is why we are here to help you with

canlı sohbete merhaba demeli miyim çünkü canlı sohbet bu yüzden İngilizce Çalışmalarınızda size yardımcı olmak için buradayız

your English Studies and also to improve your English listening it's me mr.

ve Ayrıca İngilizce dinlemenizi geliştirmek için ben Mr.

Duncan feeling a little under the weather today but I couldn't resist

Duncan bugün biraz havasız hissediyor ama

doing a livestream as I said yesterday I I love doing this even even though I'm

dün söylediğim gibi canlı yayın yapmaya karşı koyamadım. Kendimi

feeling ill and unwell and sick I am still here with you so hello to the live

hasta, rahatsız ve hasta hissetmeme rağmen bunu yapmayı seviyorum, hala buradayım, bu yüzden canlı

chat hello to Martha Martha Poland nice to see you here today

sohbete merhaba merhaba Martha Martha Polonya'ya sizi bugün burada görmek güzel

and yes as usual I will give you my super duper round of applause why not

ve evet her zamanki gibi size süper alkışlarımı vereceğim neden o

so well then Martha you are first on today's live chat and I am about to

kadar iyi değil o zaman Martha bugünün canlı sohbetinde ilk sizsiniz ve

sneeze excuse me you see I knew this would happen no yes no okay maybe later

hapşırmak üzereyim kusura bakmayın bunu biliyordum olur hayır evet hayır tamam belki daha sonra

also grace chin is here as well Thank You grace for joining me today in

chin lütfu da buradadır Bugün yağmurda bahçemde bana katıldığınız için teşekkür ederim lütuf

my garden in the rain the rain has been falling and we have a tropical rainstorm

yağmur yağıyor ve yarın tropik bir yağmur fırtınası

coming tomorrow hurricane or tropical storm Humberto is

geliyor, kasırga veya tropikal fırtına Humberto

coming tomorrow so everything is happening at the moment even the UK

yarın geliyor yani her şey şu anda oluyor Birleşik Krallık bile

hello to Martha sorry Maria even my eyesight is starting to fail

Martha'ya merhaba üzgünüm Maria görme yeteneğim bile bozulmaya başlıyor bu

so hello to Maria hello Guadalupe hello Belarusian nice to see you here as well

yüzden Maria'ya merhaba merhaba Guadalupe merhaba Belaruslu sizi de burada görmek güzel

lots of people here on the live chat also hello to Tomic hi Tomic nice to see

canlı sohbette burada birçok insan ayrıca Tomic'e merhaba merhaba Tomic

you here today also Tong Thuy is here Mika hello Mika

bugün de seni burada görmek güzel Tong Thuy burada Mika merhaba Mika

thanks for joining me today thanks for sharing my misery I'm sure a

bugün bana katıldığın için teşekkürler ıstırabımı paylaştığın için teşekkürler Eminim

lot of people don't want to sit down in front of their computer and watch me

birçok insan bilgisayarının başına oturup beni

feeling miserable but I will try my best to stay happy just for you okay is that

perişan halde izlemek istemez ama sadece senin için mutlu kalmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım tamam mı bu

a deal serene air is here hello Serena watching in Italy Italia nice to see you

bir anlaşma sakin hava burada merhaba Serena İtalya'da izliyorum İtalya da seni burada görmek güzel

here as well Massimo is here also don't forget by the

Massimo da burada unutma bu

way don't forget if you press this on your keyboard you can actually have live

arada eğer istersen unutma klavyenizde buna basın, aslında canlı altyazılara sahip olabilirsiniz

captions so for those who don't realize this is all you have to do press C on

yani fark etmeyenler için tek yapmanız gereken klavyenizde C'ye basmak

your keyboard and of course you can also go to the setting

ve tabii ki

if you are watching on a mobile device if you look up there on your screen

bir mobil cihazda izliyorsanız ayara da gidebilirsiniz. oraya bakıyorsun ekranda

there should be a Settings button and you can actually activate the captions

bir Ayarlar düğmesi olmalı ve oradaki altyazıları gerçekten etkinleştirebilirsin

on there as well incredible so I have my tissue I have my

inanılmaz bu yüzden mendilim var, mendilim var,

tissue paper my little handkerchief ready just in case I start sneezing

küçük mendilim hapşırmaya başlarsam diye hazır ki

which at the moment is very likely very likely

şu anda büyük olasılıkla çok büyük olasılıkla

hello also to Chris pal mirror by Carla hello to you that's a nice name by the

carla'dan Chris pal mirror'a da merhaba merhaba bu arada bu güzel bir isim

way I like your name hello also to Ana I hope you are feeling better I wish I was

adınızı beğendim Ana'ya da merhaba umarım daha iyi hissediyorsunuzdur

feeling better unfortunately I am still a little bit under the weather at the

keşke daha iyi hissetseydim ne yazık ki hala biraz altındayım şu an hava bu

moment so I still have my I still have my my cold as you can see I'm actually

yüzden hala soğuk algınlığım var gördüğünüz gibi aslında

having difficulty speaking today so yes this might be a short stream who knows I

bugün konuşmakta zorlanıyorum bu yüzden evet bu kısa bir akıntı olabilir kim bilir

don't think I've ever had to abandon a live stream before so today might be the

hiç bırakmak zorunda kaldığımı düşünmüyorum daha önce bir canlı yayın vardı, bu yüzden bugün

first time that I've had to stop doing a live stream because of illness heber

ilk kez hastalık nedeniyle canlı yayın yapmayı bırakmak zorunda kaldım heber

hello hi bear yesterday I returned from a nice trip in northern Iraq nice to see

merhaba merhaba ayı dün Kuzey Irak'ta güzel bir geziden döndüm

you Heba and it's great to have you here today on the live chat yes the name of

sizi görmek güzel Heba ve iyi ki varsınız bugün burada canlı sohbette evet

the game is listening to English and if you want you can also share my misery

oyunun adı ingilizce dinlemek

of having a stinking cold stinking I have a stinking cold so when we say

stinking we mean the thing in question is terrible unbearable it is something

dayanılmaz korkunç bir şey o

that is horrible so stinking I have a stinking cold

kadar pis kokuşmuş ki [ __ ] gibi bir soğuğum var

hello also to amra amra wardi hello to you as well nice to see you back here

amra'ya da merhaba amra wardi sana da merhaba bugün seni tekrar burada görmek güzel

today don't forget of course I am with you every weekend you can catch me

unutma tabi ki her hafta sonu seninleyim beni

on Saturday and Sunday every weekend can you believe it

cumartesi yakalayabilirsin ve her hafta sonu Pazar inanabiliyor musun

so I am with you on Saturday and Sunday every weekend and if you want to follow

yani her hafta sonu Cumartesi ve Pazar günü yanındayım ve beni Facebook'ta takip etmek istersen

me on Facebook you can also you can email me and if you want to make a

bana e-posta gönderebilirsin ve

donation to help my work continue there is the address there is the link right

işimin devam etmesine yardımcı olmak için bağışta bulunmak istersen orada adres orada link

there if you want to send a small donation don't forget I do everything

orada küçük bir bağış göndermek istersen unutma burada her şeyi

here for free it costs nothing I charge nothing for this Amma Amma do

bedava yapıyorum hiçbir maliyeti yok Bunun için hiçbir ücret talep etmiyorum Amma Amma yap

says mr. Duncan I wish you a quick recovery from Accra thank you a Madhu

diyor bay. Duncan, Accra'dan hızlı bir şekilde kurtulmanı dilerim, teşekkür ederim Madhu,

it's very kind of you to say that yes I I have enjoyed all of your lovely wishes

evet, bir

for getting well soon thank you very much Sergio is here hello Sergio hope

an önce iyileştiğin için tüm güzel dileklerinden zevk aldım, çok teşekkür ederim, Sergio burada, merhaba Sergio umarım

you're having a good day I'm not sure how long this livestream will continue

iyisindir gün bu canlı yayının ne kadar devam edeceğinden emin değilim

for but I will try my best to survive even if it's only one hour of course

ama sadece bir saat olsa bile hayatta kalmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım tabii ki

hopefully later we will have a visit from mr. Steve and can I just say he is

umarım daha sonra bey'den bir ziyaretimiz olur . Steve ve

the reason why I have a cold because I caught the fever from mr. Steve so Steve

üşütmemin sebebinin o olduğunu söyleyebilir miyim çünkü ateşi Bay'dan kaptım. Steve, bu yüzden Steve

actually gave me this horrible cold that I have right now so I will be asking mr.

aslında bana şu anda sahip olduğum bu korkunç nezleyi verdi, bu yüzden Bay'a soracağım.

Steve to offer his apology I will be asking him to give me an apology for

Steve özür dilemek için ondan bana

giving me his stinky cold not very nice he bear is here Hiba says last Thursday

kokmuş soğuğu verdiği için özür dilemesini isteyeceğim pek hoş değil ayı burada Hiba geçen Perşembe

was my birthday on the 19th of September so I would like some special wishes from

19 Eylül doğum günüm olduğunu söylüyor bu yüzden sizden bazı özel dilekler istiyorum

you hello Heber and congratulations on your birthday for last Thursday

merhaba Heber ve geçen Perşembe doğum gününüz için tebrikler

and I'm sure everyone on the live chat will join me in saying happy birthday

ve eminim ki canlı sohbetteki herkes geçen Perşembe için doğum günün kutlu olsun diyerek bana katılacak

for last Thursday hello Anna also to Zaher Zaher hello Zaher Zaher I

like your name by the way it sounds a little bit like Zsa Zsa there was a

Zsa Zsa gibi Zsa

famous actress called Zsa Zsa Gabor very glamorous

Zsa Gabor adında ünlü bir aktris vardı çok çekici merhaba

hello Zaher Zaher nice to see you here today

Zaher Zaher bugün sizi burada görmek güzel

Anna Cobie is here as well thank you very much for joining me Riccardo hello

Anna Cobie de burada bana katıldığınız için çok teşekkür ederim Riccardo merhaba

Ricardo nice to see you as well on the live chat hello Sonia hello Sonia how

Ricardo canlı sohbette sizi de görmek güzel merhaba Sonia merhaba Sonia

are you do you feel better no I don't I feel terrible today but I couldn't let

nasılsın daha iyi hissediyor musun hayır hissetmiyorum bugün kendimi kötü hissediyorum ama

you down so even though I'm feeling worse than yesterday and yesterday was

seni yüzüstü bırakamadım bu yüzden dünden daha kötü hissetmeme ve dün

bad enough I'm not too well Valentin hi mr. Durkin as it has been

yeterince kötü olmama rağmen pek iyi değilim Valentin merhaba Bay. Durkin,

said earlier we consider you as a very enthusiastic person I always try my best

daha önce de söylendiği gibi, sizi çok hevesli biri olarak görüyoruz, her zaman elimden gelenin en iyisini yapıyorum,

you are not weak believe me oh thank you very much thank

zayıf değilsiniz inan bana, çok teşekkür ederim, bunun

you very much for that I'm feeling very weak today I don't have much energy and

için çok teşekkür ederim, bugün kendimi çok zayıf hissediyorum, pek bir şeyim yok. enerjim ve

I didn't sleep very well last night there is nothing worse than having your

dün gece pek iyi uyuyamadım, uykunuzu bölmekten daha kötü bir şey yoktur, bu

sleep disturbed so I always like to have a good night's sleep so that's another

yüzden her zaman iyi bir gece uykusu çekmeyi severim, bu da başka bir

problem as well pal Mira said I spent all yesterday in a forest collecting

sorundur dostum Mira dünün tamamını bir ormanda

mushrooms and now I am resting with you all what a pleasure

mantar toplayarak geçirdiğimi söyledi ve şimdi Sizinle ne büyük zevkle dinleniyorum

Thank You pal Mira and I hope you had a good day I hope the weather was nice

Teşekkürler Mira dostum ve umarım iyi bir gün geçirmişsinizdir umarım hava güzeldi

where you were yesterday collecting your mushrooms accident hello

dün mantarlarınızı toplarken kaza yaptığınız yerde merhaba

mr. Duncan I hope you are better today I'm afraid not I don't feel well I'm

bay. Duncan umarım bugün daha iyisindir Korkarım kendimi iyi hissetmiyorum Remy yasasının söylediğine göre

still feeling a little sick to say the least Remy's law says is it

hala biraz hasta hissediyorum

would be raining correct not really no we don't normally say it would be

yağmur yağacak doğru mu değil gerçekten hayır normalde böyle olacağını söylemiyoruz

raining we might say it will be raining so maybe if we have something planned in

yağmur yağıyor yağmur yağacak diyebiliriz bu yüzden belki gelecekte planladığımız bir şey varsa

the future and we think that the weather might be bad we could say it may be

ve havanın kötü olabileceğini düşünürsek yağmur yağıyor olabilir yağmur yağıyor

raining it might be raining it could rain so we don't say it could be raining

olabilir yağmur yağabilir bu yüzden olabilir demeyiz yağmur yağıyor

we normally say it could rain it might rain or it may rain but not normally no

normalde yağmur yağabilir diyoruz yağmur yağabilir ya da yağmur yağabilir ama

we don't normally say it would be raining it's very unusual to use that

normalde değil hayır normalde yağmur yağacağını söylemiyoruz bu tür bir ifade kullanmak çok alışılmadık

sort of phrase Khaled hello teacher happy to join you Thank You Khaled

Khaled merhaba öğretmen size katılmaktan mutluluk duyuyorum

although after watching me suffering live you might not come back again I

beni acı çekerken izlerken bir daha geri gelmeyebilirsin

don't know this might put quite a few people off watching me you see because

bilmiyorum bu birçok insanın beni izlemesini engelleyebilir, çünkü kendimi

I'm not feeling very well but don't worry you won't catch my cold unlike me

pek iyi hissetmiyorum ama merak etme benim gibi üşütmezsin

because I caught this from mr. Steve he gave me this cold I have been watching

çünkü Bunu beyden kaptım. Steve bana bu soğukluğu verdi

your channel for at least three times a week and I like it very much because

Haftada en az üç kez kanalınızı izliyorum ve çok beğendim çünkü

you're exquisite because of your exquisite English accent well I'm sorry

mükemmel İngiliz aksanınız nedeniyle mükemmelsiniz Üzgünüm

my English accent is suffering today as is my voice Thank You Zaza again and

İngiliz aksanım bugün benim gibi sıkıntı çekiyor ses Zaza tekrar teşekkür ederim ve

once more I love your your name Joe say says good morning everyone hi to see you

bir kez daha isminizi seviyorum Joe herkese günaydın diyor sizi

here hi it's great to see you back on the live chat sees our hello Cesar nice

burada görmekten selamlar merhaba sizi canlı sohbette tekrar görmek harika merhaba Cesar

to see you watching in Mexico I would imagine that the weather is much better

sizi Meksika'da izlerken görmek güzel Meksika'da hava burada olduğundan çok daha iyi

in Mexico than it is here having said that the rain has most

yağmurun en çok olduğunu söyleyerek

so you can see the rain has actually stopped now it stopped the rain has

yağmurun gerçekten durduğunu görebilirsiniz şimdi durdu yağmur

stopped so there is some good news the rain has stopped glad a loop says I want

durdu bu yüzden bazı iyi haberler var yağmur durdu sevindim bir döngü istiyorum diyor

to see mr. Steve yes you will see him later

bay görmek için Steve evet onu daha sonra göreceksin

he is coming on the live chat a little bit later on and today I am hoping that

biraz sonra canlı sohbete gelecek ve bugün

he will offer his apology I want him to apologize for giving me this terrible

özür dileyeceğini umuyorum Bana bu korkunç soğuğu verdiği için özür dilemesini istiyorum

cold hello to sue cats hello sue cat and thank you very much for your lovely

dava kedilerine merhaba merhaba dava kedi ve teşekkür ederim Güzel

pictures and also the video that you sent of the little wild cat that you you

resimleriniz ve ayrıca bulduğunuz küçük vahşi kedinin gönderdiğiniz videosu için çok teşekkür ederiz

found and it's a very interesting story in fact that how you how you actually

ve bu aslında çok ilginç bir hikaye, aslında

came across the cat so someone was handing it in to the vet and then you

kediyle nasıl karşılaştığınız ve birisi onu veterinere teslim ediyordu. ve sonra

decided to take it in for yourself and look after it but now as I understand it

onu kendin almaya ve ona bakmaya karar verdin ama şimdi anladığım kadarıyla

I think the little cat that you found was not an ordinary cat it was actually

bulduğun küçük kedinin sıradan bir kedi olmadığını düşünüyorum, aslında

a bobcat so I hope your little cat is okay Thank You Omri again I believe you

bir vaşaktı, umarım küçük kedin iyidir, tekrar teşekkürler Omri

caught this flu since the livestream not only from yesterday but also from the

Sadece dünkü canlı yayından değil

last livestream I've caught this from mr. Steve mr.

son canlı yayından da bu gribe yakalandığınıza inanıyorum. steve bey

Steve gave me this so in fact this is all because of mr. Steve nothing else

Bunu bana Steve verdi, yani aslında bunların hepsi Mr. Steve başka hiçbir şey

Ilya hello Ilya and hello to everyone on the

İlya merhaba İlya ve canlı sohbetteki herkese merhaba

live chat that's very kind of you to say Alan Gere is here Omar Jeff hello Jeff

Alan Gere burada Omar Jeff merhaba Jeff Amerika

watching in the United States mr. Duncan you should try a product called

Birleşik Devletleri'nde izliyorsunuz demek çok naziksiniz. Duncan gece hemşiresi denen bir ürünü denemelisin

night nurse oh yes I used to take that years ago when I was still living at

oh evet onu yıllar önce evde yaşarken kullanırdım

home we used to have night nurse it is a type of medicine the only

gece hemşiremiz vardı o bir ilaç türü tek

problem is night nurse this particular product it makes you very sleepy I don't

sorun gece hemşiresi bu özel ürün seni çok yapıyor uykulu canlı sohbete gelmeden önce böyle bir şey

think that's a good idea to take something like that before coming on the

almanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum

live chat oh dear hello also to morose satury know if your

oh canım merhaba suratsız satury'ye de bil

throat hurts you should get some gargling gargle so if you gargle it

boğazın ağrıyorsa biraz gargara yapmalısın yani gargara yaparsan

means you keep something in your throat and you move it around you gargle like

ağzında bir şey kalmış demektir boğazını oynat ve öyle gargara yap

that hello Pappy Pappy nice to see you here as well and new juin says hello to

merhaba Pappy Pappy seni de burada görmek güzel ve yeni juin herkese merhaba diyor

everyone also vaseline i love your name by the

ayrıca vazelin bu arada ismini seviyorum

way Vaseline er it sounds a bit like

Vazelin er kulağa biraz Vazelin gibi geliyor

Vaseline I'm sure people have said that to you before Miriam hello mr. Duncan

eminim insanlar beğenmiştir Miriam'dan önce bunu size söyledi merhaba bay.

hello from Taiwan a big hello to Taiwan and I do have a friend who lives in

Tayvan'dan Duncan merhaba, Tayvan'a büyük bir merhaba ve benim Tayvan'da yaşayan bir arkadaşım

Taiwan call Ben so hello Ben just in case you're watching somehow I don't

Ben'e sesleniyor, bu yüzden izliyorsanız diye Ben'e merhaba

think you are Sergio one of my Italian friends is now

İtalyan arkadaşlarımdan biri şimdi

landing in Moscow and writing at a ratio nail palace Oh which is a little town

Moskova'ya inen Sergio olduğunuzu düşünmüyorum ve bir oranda tırnak sarayında yazıyorum Oh, ki bu küçük bir kasaba

yes I answered with it with apparently 15 million people living there

evet onunla cevap verdim görünüşe göre 15 milyon insan orada yaşıyor

50 million that's a lot of people so you have a friend visiting from Italy very

50 milyon bu çok fazla insan yani İtalya'dan gelen bir arkadaşın var çok

nice oh can you believe it look can you see what's happening behind me the Sun

güzel oh inanabiliyor musun bakabilirsin bak arkamda neler oluyor güneş

is now coming out I can't believe it the Sun is now starting to come out behind

şimdi çıkıyor İnanamıyorum güneş şimdi arkamdan çıkmaya başlıyor

me isn't that lovely oh what a lovely surprise I can't

o kadar güzel değil mi ah ne güzel bir sürpriz

believe the Sun is now coming out hello from Belarus says Katerina nice

güneşin şimdi çıktığına inanamıyorum merhaba Beyaz Rusya, Katerina'nın

see you here so we've had a lot of rain today and I thought it would be a good

seni burada görmekten memnun olduğunu söylüyor, bu yüzden bugün çok yağmur yağdı ve

excuse to show this

bu

dear baby baby baby doodoo I hope you enjoyed that the the now-famous

sevgili bebek bebeğim bebeğim doodoo'yu

petal dance we might show that later on because I've had so much trouble here

göstermek için iyi bir bahane olacağını düşündüm. daha sonra, çünkü bugün burada hava yüzünden çok sorun yaşadım,

today with the weather it's been throwing it down it's been raining

onu yere seriyor,

heavily but now it looks as if the Sun is trying to come out so that's nice

şiddetli yağmur yağıyor ama şimdi sanki Güneş çıkmaya çalışıyor, bu güzel,

isn't it Tomic says I would like to announce that my trial is over and I've

değil mi Tomic, isterim diyor. Deneme süremin bittiğini ve kısmen sizin sayenizde

succeeded in getting the promotion in my job partially thanks to you mr. Duncan

mesleğimde terfi almayı başardığımı duyurun . Duncan,

as the language of the company is English so thank you mr. Duncan Thank

şirketin dili İngilizce olduğundan teşekkür ederim bay. Duncan

You Tomic for that lovely response so thank you very much

Bu güzel yanıt için Tomic'e teşekkür ederim, bu yüzden herkese çok teşekkür ederim

to everyone because without you I wouldn't be here doing this so don't

çünkü siz olmasaydınız burada bunu yapıyor olmazdım bu yüzden

just thank me but thank everyone for your lovely support as well thank you

sadece bana teşekkür etmekle kalmayın herkese güzel desteğiniz için de teşekkür ederim

Tomic how lovely and congratulations on your promotion

Tomic'e ne kadar hoş ve tebrikler terfiniz görünüşe göre

so apparently Tomic was having a trial period so trial means something that you

Tomic bir deneme süresi geçiriyordu bu yüzden deneme, beğenip beğenmediğinizi görmek için denediğiniz bir şey anlamına geliyor bu yüzden

are trying out to see if you like it so congratulations to Tomic on your

Tomic'i

promotion in your job great news fantastic I suppose we should have a

işinizde terfi ettiğiniz için tebrikler harika bir haber harika Sanırım bir alkış almalıyız

round of applause

Oh suddenly I have a lot of energy I don't know why Elia I hope you will

Ah aniden ben çok fazla enerjim var nedenini bilmiyorum Elia umarım

recover soon just drink good old English tea I am

yakında iyileşirsin sadece eski güzel İngiliz çayını iç

drinking lots of water I have some water here right next to me so I am drinking

çok su içiyorum yanı başımda biraz su var bu yüzden

plenty of water one of the problems with having a cold is quite often you will

bol su içiyorum sorunlardan biri soğuk algınlığı ile oldukça sık

become dehydrated you will lose a lot of your your water in your body so I'm

susuz kalırsınız vücudunuzdaki suyun çoğunu kaybedersiniz bu yüzden

trying not to become dehydrated and that's one of the problems hello Alamgir

susuz kalmamaya çalışıyorum ve bu sorunlardan biri merhaba Alamgir

a game a very lazy day for me I was just lying down throughout the day thinking

bir oyun benim için çok tembel bir gündü gün boyunca uzanıp

about my to-do list oh so you are very organized not many people do that

yapılacaklar listemi düşünerek oh yani çok organizesiniz, ben dahil pek çok insan bunu yapmaz

including me mr. Steve however is very organized however I am not very

bay. Steve yine de çok düzenli ama ben çok

organized so if you make a to-do list to do to-do list it is an actual noun that

düzenli değilim, bu yüzden yapılacaklar listesi yapmak için bir yapılacaklar listesi yaparsanız, bu gerçek bir isimdir, bu bir

means something that you write down maybe a list and they are all things

şey anlamına gelir, yazdığınız bir şey anlamına gelir, belki bir liste ve bunların hepsi

that you must do or things that you plan to do so we call that a to-do list

yapmanız gereken şeylerdir. veya yapmayı planladığınız şeyler için buna yapılacaklar listesi diyoruz

Mohammed says I am in Iran and I hope you get better soon thanks for your

Muhammed İran'da olduğumu söylüyor ve umarım yakında iyileşirsiniz

lovely message there I also hope that I get well soon Chris try some hot lemon

oradaki güzel mesajınız için teşekkürler Ayrıca umarım yakında iyileşirim Chris biraz sıcak limon

juice I did try some of mr. Steve's herbal tea and also I have I have my

suyu dene I Mr. Steve'in bitki çayı ve bende de var, benim de

little blue tablets as well so these I normally take to help my throat when

küçük mavi tabletlerim var, bu yüzden bunları normalde

it's feeling painful as it does right now

şu anda olduğu gibi ağrılı hissettiğimde boğazıma yardım etmek için alıyorum

Mieke oh yes in Japan at the moment there is the Rugby World Cup taking

Mieke oh evet, şu anda Japonya'da Rugby Dünya Kupası

place and I've always found it for quite interesting when certain sports appear

yapılıyor ve

in a place where you don't realize it or you don't think there is any connection

Farkında olmadığınız veya herhangi bir bağlantı olmadığını düşündüğünüz bir yerde belirli sporların ortaya çıkmasını her zaman oldukça ilginç bulmuşumdur, bu yüzden

so yes I was very intrigued when I found out that the Rugby World Cup was going

evet, Rugby Dünya Kupası'nın gittiğini öğrendiğimde çok ilgimi çekmişti.

to be held in Japan and Mika has been watching all of the games on TV

Japonya'da yapılacak ve Mika Guadeloupe TV'deki tüm maçları izliyor

Guadeloupe I love to hear about your promotion and that is a message

Promosyonunuzu duymayı çok seviyorum ve bu

especially for Tomic yes the Sun well the Sun did come out and now it's gone

özellikle Tomic için bir mesaj evet Güneş pekala Güneş çıktı ve şimdi

back in again it's gone by him Emrys says you need to stream live in the Sun

tekrar içeri girdi gitti Emrys bir an önce iyileşmek için Güneş'te canlı yayın yapman gerektiğini söylüyor

to get well soon yes I should really go out into the Sun but unfortunately the

evet gerçekten Güneş'e çıkmalıyım ama ne yazık ki

Sun has gone again it's disappeared hello to Tomic hello to Jeff again it

Güneş yine gitti kayboldu Tomic'e merhaba Jeff'e tekrar merhaba

would be fun to be high on cough syrup that is actually true some people do

Öksürüğüm yüksek olmak eğlenceli olurdu şurup aslında doğru bazı insanlar

actually take cough syrup or cough medicine not because they have a cold

aslında öksürük şurubu veya öksürük ilacı alıyorlar soğuk algınlığı geçirdikleri için değil

big but because it makes them feel good I think it's but was it ben'll in there

kendilerini iyi hissettirdiği için bence öyle ama ben'll diye

is a brand of cough medicine called ben'll in and I think it has something

bir öksürük ilacı markası var mı içinde ve bence

in it that makes you feel very pleasant Anna says congratulations to Tomic isn't

içinde seni çok hoş hissettiren bir şey var Anna Tomic'e tebrikler diyor o

that lovely so Tomic you are getting lots of

kadar sevimli değil bu yüzden Tomic çok

congratulations sue Kat says we need your English rain here in Argentina yes

tebrik alıyorsun dava Kat burada Arjantin'de İngilizce yağmuruna ihtiyacımız olduğunu söylüyor evet

as I understand it in South America there are there are some cases or some

anladığım kadarıyla içinde Güney Amerika'da bazı vakalar veya bazı

instances of drought or a severe lack of rain so yes I will

kuraklık vakaları veya şiddetli yağmur eksikliği var, bu yüzden evet

I to send some of my lovely rain to Argentina I will do my best

güzel yağmurumun bir kısmını Arjantin'e göndereceğim Elimden gelenin en iyisini yapacağım

hello mr. Duncan and everybody Marella thanks for joining me today

merhaba bayım. Duncan ve herkese Marella bugün bana katıldığınız için teşekkürler

Pal Mira is here he is Pedro there I haven't seen Pedro on the live chat is

Pal Mira burada o Pedro orada Pedro'yu canlı sohbette görmedim Pedro

Pedro here Pedro Belmont are you here

burada Pedro Belmont burada mısınız

ana says it's really the first day of autumn here in Italy a fresh rainy day

ana diyor ki gerçekten sonbaharın ilk günü burada İtalya'da taze yağmurlu gün

just like here where this morning the rain was really coming down heavily it

tıpkı burada olduğu gibi, bu sabah yağmur gerçekten şiddetli bir şekilde yağıyordu,

was it was throwing it down the rain was coming down heavily and the water was

yağmur şiddetli bir şekilde yağıyordu ve su

all starting to flood into my gazebo it was coming in Pedro is here oh there is

çardağıma akmaya başlamıştı, Pedro'da geliyordu, ah, Pedro burada,

Pedro hi Pedro

merhaba Pedro

hello you say or Joe say again the best medicine for your sickness is Khan

merhaba diyorsun ya da Joe tekrar söyle hastalığın için en iyi ilaç Khan

cognac oh I see cognac oh I do believe that if you have

konyak oh konyak görüyorum oh inanıyorum ki

a little bit of alcohol it can help you but as I said yesterday if you have too

biraz alkol alırsan sana yardımcı olabilir ama dün dediğim gibi eğer çok

much alcohol when you feel under the weather it can make you feel worse

fazla alkol alırsan pek çok insan benimle aynı fikirde olmasa da, kendini kötü hissediyorsun, daha kötü hissetmene neden olabilir,

even though quite a few people disagreed with me shall we have a look at a clip

from one of my full English lessons because I feel is if I want to have a

tam İngilizce derslerimden birinden bir klibe bir göz atalım mı çünkü

little rest do you mind okay this is an excerpt from one of my

biraz dinlenmek istesem sorun olur mu diye düşünüyorum tamam, bu

full English lessons and I think the topic the topic that I'm talking about

tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı ve

in this clip is very appropriate there are many commonly confused words in

bu klipte bahsettiğim konunun çok uygun olduğunu düşünüyorum İngilizce'de yaygın olarak karıştırılan ve zıt anlamlara sahip pek çok kelime var.

English that have opposite meanings a good example being the words lend and

ve ödünç

borrow quite often the word borrow is used instead of lend can you borrow me

almak oldukça sık ödünç vermek yerine ödünç almak için kullanılır,

your pen of course the word used should be lend as this word means to let

kalemini ödünç alabilir misin elbette kullanılan kelime ödünç verilmelidir, çünkü bu kelime

someone have something of yours for a short time you give something to someone

birisinin size ait bir şeye kısa bir süreliğine sahip olmasına izin vermek anlamına gelir.

on the understanding that they give it back to you later you lend it to them on

daha sonra size geri verirler, siz onlara ödünç verirsiniz,

the other hand the word borrow means to take something from a person for a short

öte yandan ödünç kelimesi bir kişiden kısa bir süre için bir şey almak anlamına gelir,

time you borrow it from them so lend is to give temporarily and borrow is to

onlardan ödünç alırsınız, bu nedenle ödünç vermek geçici olarak vermek, ödünç almak

take temporarily lend borrow lend borrow

geçici olarak ödünç vermek ödünç almaktır. ödünç

rain rain go away come back another day I don't know about you but sometimes I

yağmur yağmur git başka bir gün geri gel seni bilmem ama bazen

find rain to be a real pain a pain is an annoying thing you can feel actual pain

yağmuru gerçek bir acı olarak görüyorum bir acı can sıkıcı bir şeydir gerçek acıyı

or figurative pain if a person annoys you then you can say that that person is

veya mecazi acıyı hissedebilirsin eğer biri seni rahatsız ediyorsa o zaman şunu diyebilirsin o kişi

a pain something that causes inconvenience or disruption is a pain

bir acıdır rahatsızlık veya aksamaya neden olan bir şey bir acıdır

something that is hard to do can be a pain a person or thing can be a pain in

yapılması zor bir şey bir acı olabilir bir kişi veya şey bir

the neck or a pain in the ass there are phrases connected to rain such as save

boyun ağrısı veya kıç ağrısı olabilir kurtarmak gibi yağmurla bağlantılı ifadeler vardır

it for a rainy day which means to keep something back for when it is really

yağmurlu bir gün için, yani bir şeyi saklamak anlamına gelir, çünkü gerçekten

needed the thing in question is normally money then there is rain on my parade

ihtiyaç duyulduğu zaman söz konusu olan şey normalde paradır, o zaman geçit törenimde yağmur yağar,

which means to spoil someone's enjoyment or create a moody atmosphere at a happy

bu da birinin keyfini kaçırmak veya mutlu bir zamanda karamsar bir atmosfer yaratmak anlamına gelir

time I wonder if this rain will ever stop

Acaba bu olur mu? yağmur hiç durmayacak yağmur

rain rain go away please come back another day

yağmur git lütfen başka bir gün tekrar gel

and there it was an excerpt from one of my full English lessons and for those

ve orada tam İngilizce derslerimden bir alıntıydı ve

who are wondering what this is hello there this is a live stream from England

bunun ne olduğunu merak edenler için merhaba işte bu İngiltere'den canlı bir akış

and it's live English with myself mr. Duncan even though today I'm not feeling

ve kendimle canlı İngilizce Bay. Duncan bugün kendimi pek iyi hissetmeme rağmen

very well I've come down with a cold I have become a little unwell to say the

soğuk algınlığına yakalandım biraz rahatsızlandım

least

en azından öyle olduğu için hastalığı ifade etmenin

as it happens there are many ways of expressing illness can you see there on

pek çok yolu var şu

the screen right now you can feel unwell you can feel sick you can also be under

anda ekranda görebiliyor musun kendini iyi hissetmiyorsan hasta hissedebilirsin havanın altında da olabilirsin keyfin yerinde de olabilir

the weather you can be out of sorts you can also be off-color

so if you are feeling off-color it means you don't feel very well you feel unwell

ruhsuz da olabilir yani eğer kendini kötü hissediyorsan bu kendini iyi hissetmediğin anlamına gelir kendini iyi hissetmiyorsun

you feel sick you feel under the weather you are out of sorts so out of sorts can

hasta hissediyorsun havanın altında hissediyorum keyifsizsin bu yüzden keyifsiz

be used generally to mean not appear yourself so maybe if you seem a little

genel olarak kendin görünmemek anlamında kullanılabilir bu yüzden belki biraz

unhappy or maybe if you seem unwell we can say that you are out of sorts

mutsuz görünüyorsan veya belki hasta görünüyorsan keyifsiz olduğunu söyleyebiliriz

off-color is another one you can be off-color which means that you don't

bir sen cansız olabilirsin yani kendini

feel very well you feel unwell sometimes we use this to mean slightly unwell so

pek iyi hissetmiyorsun kendini iyi hissetmiyorsun bazen bunu biraz hasta anlamında kullanıyoruz bu yüzden

if you have a slight illness we can say that you are off-color here's a good one

hafif bir hastalığınız varsa renksiz olduğunuzu söyleyebiliriz işte iyi bir

have have the loogie if you have the loogie it means you have caught an

sahip oldunuz loogie, eğer loogie'ye sahipseniz, bu bir hastalığa yakalandığınız anlamına gelir,

illness maybe a virus so you have the loogie

belki bir virüs, bu yüzden loogie'ye sahipsiniz

and apparently the the word Lurky comes from an old radio show that used to be

ve görünüşe göre Lurky kelimesi,

on many years ago called The Goon Show apparently the word loogie came from

yıllar önce The Goon Show adlı eski bir radyo programından geliyor, görünüşe göre loogie kelimesi

that radio show and now a lot of people use it we can also say that you come

o radyo programından geldi ve şimdi pek çok insan onu kullanıyor, şunu da söyleyebiliriz: bir

down with something you come down with something so you have become ill

şeyle geldin, bir şeyle geldin, bu yüzden hastalandın, bir

something has made you unwell you have come down with something you've picked

şey seni rahatsız etti, bir şeyle geldin,

up something so we can use both of those phrases to mean you have become ill you

bir şey kaptın. yani bu iki deyimi de hastalandın demek için kullanabiliriz bir şeye

have come down with something you have contracted something so there's

yakalandın bir şeye bulaştın yani

another word so if you contract it means you get you suddenly become overwhelmed

başka bir kelime var yani eğer kasılırsan bu alırsın anlamına gelir aniden

by an illness because you have contracted an illness maybe you contract

bir hastalığa yakalandın çünkü bir hastalığa yakalandın belki

or catch a bug something that goes up your nose and causes you to become

bir böcek kaparsan burnundan yukarı çıkan ve

unwell like today in my mouth at the moment I have one of my little blue

bugünkü gibi hasta olmana neden olan bir şey şu anda ağzımda küçük mavi tabletlerimden biri var

tablets because my throat is very painful hello - Connell

çünkü boğazım çok ağrıyor merhaba - Connell

but despite what you hear one thing is quite clear to keep you from going mad

ama duyduklarına rağmen bir şey delirmemek için çok açık

say to yourself I am what I am whatever they say or do my life is mine and

kendine şunu söyle ben ne derseler ne yaparlarsa oyum hayatım benim ve ne derlerse

whatever they say I won't give a damn isn't that one of my poems I think it is

desinler umurumda değil mi bu benim şiirlerimden biri değil mi sanırım

all of my papers have just blown away excuse me this is going really well

hepsi Kâğıtlarımın bir kısmı uçup gitti kusura bakmayın, bu gerçekten iyi gidiyor

sorry about that all of my papers just blew away never lend money to anyone I

tüm kağıtlarım uçup gittiği için üzgünüm asla kimseye borç vermeyin Bence bu

think that's a good bit of advice blue Thunder I think so I let my friend

iyi bir tavsiye mavi Thunder Sanırım bu yüzden arkadaşıma

nearly $56 and I'm still waiting for him to pay me back

yaklaşık 56 dolar verdim ve ben Hala bana geri ödemesini bekliyorum,

so your friend owes you $56 and he haven't hasn't given it to you back so

bu yüzden arkadaşınızın size 56 $ borcu var ve size geri vermedi, bu yüzden

your friend owes you because he hasn't paid it back so what about you generally

arkadaşınızın size borcu var çünkü geri ödemedi, peki ya siz genellikle

do you lend money to people sometimes it's not a good idea to lend money

borç verir misiniz? İnsanlara bazen borç para vermek iyi bir fikir değildir,

because quite often you won't you won't get it back so that can be a big problem

çünkü çoğu zaman geri alamazsınız, bu nedenle borç verenler için büyük bir sorun olabilir,

for those who lend money if you lend money quite often you won't get it back

eğer çok sık borç verirseniz alamazsınız. geri

hello - Anna hello also - Giacomo hello from then easier in Italy nice to see

merhaba - Anna merhaba da - Giacomo merhaba o zamanlar İtalya'da daha kolay

you here today

bugün sizi burada görmek güzel

hello mr. Duncan here is freely here in freely it is raining and you are better

merhaba bayım. Duncan burada özgürce burada özgürce yağmur yağıyor ve sen

than a cheesecake I don't think anyone has ever said that to me in my life ever

bir cheesecake'den daha iyisin Hayatımda kimsenin bana bunu söylediğini sanmıyorum hastalığı

there are so many words to describe illness you are right Pedro I wonder

tarif edecek pek çok kelime var haklısın Pedro Merak ediyorum

what is the worst illness or the rarest illness

nedir en kötü hastalık ya da en nadir hastalık

there are many illnesses many types of illness there are some common illnesses

birçok hastalık var birçok hastalık türü var bazı yaygın hastalıklar var

and I suppose there are many rare illnesses that only certain people get

ve sanırım pek çok nadir hastalık var ki sadece belirli kişiler bu hastalığa yakalanıyor

there are genetic illnesses which tend to affect people in the same family so

aynı aileden insanları etkileme eğiliminde olan genetik hastalıklar yani

there are many types of illness I suppose the one that most people think

pek çok türü var Sanırım günümüzde çoğu insanın düşündüğü konu

about nowadays is cancer terrible subject but it is something that seems

kanser korkunç bir konu ama bu herkesi etkileyen bir şey.

to affect everyone I know at least three people who over the last five years have

Son beş yılda

been affected by cancer so cancer is a very common ailment illness I suppose

kanserden etkilenen en az üç kişi tanıyorum, bu yüzden kanser çok yaygın bir hastalık. Sanırım

illness something that causes your body to become weaker

hastalık, vücudunuzun zayıflamasına

and quite often fatal as well so yes many different types of cancer

ve sıklıkla ölümcül olmasına neden olan bir şey, bu yüzden evet, birçok farklı kanser türü, görünüşe göre kanserin

apparently the most common cause of cancer or should I say the most common

en yaygın nedeni veya erkeklerde en yaygın

type of cancer in men is prostate cancer apparently it is the most common Palmira

kanser türü prostat kanseri mi demeliyim? en yaygın Palmira,

is saying hello to Louie Luis Mendez Oh Louis hello Louis

Louie Luis Mendez'e merhaba diyor Ah Louis merhaba Louis

are you here I didn't see you here Sergio says all the money that I've ever

buradamısın seni burada görmedim Sergio ödünç verdiğim tüm paranın

lent has been lost see I have my little blue tablet I want to put it back into

kaybolduğunu söylüyor bak benim küçük mavi tabletim var onu koymak istiyorum ağzıma geri alır mısın,

my mouth do you mind then it will help my throat

o zaman boğazıma iyi gelir

and then I can stay with you longer hello also to Sergio just said all the

ve sonra seninle daha uzun süre kalabilirim, Sergio'ya da merhaba dedi az önce ödünç

money that I've lent I have lost unfortunately oh dear there is a

verdiğim tüm parayı kaybettim maalesef ah canım

well-known proverb that says neither a lender nor borrower B which means never

diyen iyi bilinen bir atasözü vardır ne borç veren ne de alan B yani asla

borrow money and never lend money I think they're pretty good that's a

ödünç para almayın ve asla borç vermeyin anlamına gelir Bence oldukça iyiler bu

pretty good proverb Sharra's says mr. Duncan who is your favorite poet in

oldukça iyi bir atasözü Sharra'nın dediği Bay. Duncan, İngiliz edebiyatında en sevdiğiniz şair

English literature and why when I was at school we used to do a lot of poetry we

ve neden ben okuldayken çok şiir yazardık, çok şiir okurduk.

used to study poetry quite a lot I always wonder whether poetry is still

popular is it popular is poetry still popular Massimo we have scored

again after a lot of confusion and also a penalty Massimo what are you talking

bir sürü kafa karışıklığından ve ayrıca bir penaltıdan sonra tekrar gol attı Massimo neden bahsediyorsunuz

about are you talking about the World Cup the Rugby World Cup taking place at

Dünya Kupası'ndan mı bahsediyorsunuz Rugby Dünya Kupası şu

the moment in Japan I think so

anda Japonya'da yapılıyor sanırım

Connell says you should take a day off work mr. Duncan if you are and well the

Connell işten bir gün izin almanız gerektiğini söylüyor bayım . Duncan, eğer öyleyseniz ve

problem is I work for myself so I I have to carry on working I quite often I have

sorun şu ki, ben kendim için çalışıyorum bu yüzden çalışmaya devam etmem gerekiyor Oldukça sık başka

no choice I have no choice sometimes it is hard to take time off when you work

seçeneğim yok Başka seçeneğim yok bazen kendi başınıza çalışırken izin almak zordur

by yourself mr. Duncan do you need a prescription for those pills

Bay. Duncan bu haplar için reçeteye ihtiyacın var mı

well these the this isn't really medicine these are these are very

peki bunlar gerçekten ilaç değil bunlar bunlar

similar to candy but they have some special medication inside to help your

şekere çok benziyor ama içlerinde boğazına yardımcı olmak için bazı özel ilaçlar var

throat so that these are not really tablets they're not really medicine

yani bunlar gerçekten tablet değiller gerçekten ilaç değiller

although you buy them from the chemist so but you can buy them freely so you

eczaneden alsan da bedavaya alabilirsin böylece

don't have to have a prescription from your doctor my voice is getting worse

doktorundan reçete almana gerek kalmaz sesim kötüleşiyor

Pedro says unfortunately poetry isn't popular anymore

Pedro ne yazık ki şiir artık popüler değil

and young people hate it there are certain types of poetry I suppose

ve gençler ondan nefret ediyor belli türleri var diyor şiir hakkında sanırım

I'm sure someone is going to say I'm wrong but I suppose you could say that

birisinin yanıldığımı söyleyeceğinden eminim ama sanırım

that rap rap is a kind of poetry would you say well I think so anyway I do like

bu rap rap'in bir tür şiir olduğunu söyleyebilirsin iyi diyebilir misin bence öyle zaten

writing poems I'm sure if you are a regular viewer you

şiir yazmayı seviyorum eminim eğer düzenli bir izleyicisiniz, kendi yazdığım

have will have seen many of my poems that I've written myself and quite often

şiirlerimin çoğunu görmüş olacaksınız ve sık sık

I will feature them in my English lessons

İngilizce derslerimde onlara yer vereceğim

this is a very strange livestream

bu çok garip bir canlı yayın

Belarusian says I sometimes lend money but I never want to take it back oh I

Belarusça bazen borç para veriyorum ama asla almak istemiyorum diyor geri ah,

see if I know that people have problems to to get money or to gain money well I

insanların para kazanmak veya iyi para kazanmak için sorunları olduğunu biliyor muyum,

suppose that is a big issue with most of us we need money to survive we meet we

sanırım bu çoğumuz için büyük bir sorun, hayatta kalmak için paraya ihtiyacımız var, tanışıyoruz,

need money to to move forwards with our lives so I suppose if a person is really

hayatlarımızda ilerlemek için paraya ihtiyacımız var, bu yüzden ben Farz edelim ki, eğer bir insan gerçekten

desperate if they have no money at all then I'm sure you would be more than

çaresizse, hiç parası yoksa, o zaman eminim

willing to help them out I think so

onlara yardım etmeye fazlasıyla istekli olursunuz Bence bu yüzden

poetry is popular and I think it is very popular in Iran oh I didn't know that I

şiir popüler ve bence İran'da çok popüler oh bilmiyordum

did not know that at all Maryam I always lend money but as much

Maryam'ın hiç bilmediğini, her zaman borç para verdiğimi ama

as as if I lose but I'm not worried about it

kaybederim gibi ama endişelenmiyorum,

without helping your friends what can a person be or what can a person do so as

arkadaşlarına yardım etmeden bir insan ne olabilir ya da bir insan ne yapabilir ki

I just said yes I suppose if a person is very desperate if they are in a very

evet dediğim gibi Sanırım bir kişi çok çaresizse, çok

desperate situation maybe giving them money

çaresiz bir durumdaysa, belki onlara para vermek

can really help them it can help them out of a big problem Sergio I use a

onlara gerçekten yardımcı olabilir, büyük bir sorundan kurtulmalarına yardımcı olabilir Sergio

spray which is a kind of iodine and I pray it where do you spray it do you

Bir tür iyot olan bir sprey kullanıyorum ve nerede olması için dua ediyorum siz püskürtün

spray it up your nose I'm going to sneeze by the way

burnunuza püskürtün ben hapşıracağım bu arada

638 well did you hear that I'm sorry about that I just let out a big sneeze

638 peki duydunuz mu bunun için özür dilerim koca bir hapşırık attım

hello to friends long time no see mr. Duncan well unfortunately you are not

arkadaşlar uzun zamandır görüşmediğimiz arkadaşlara merhaba Duncan ne yazık ki

seeing me at my best I am under the weather at the moment I am feeling sick

beni en iyi halimde göremiyorsun Şu anda havanın altındayım kendimi hasta hissediyorum

I have caught mr. Steeves cold how terrible mr. Duncan I feel that I have

Mr. Steves soğuk ne kadar korkunç Bay. Duncan,

improved my attention as well I am now able to read the live chat and also to

dikkatimi de geliştirdiğimi hissediyorum, artık canlı sohbeti okuyabiliyorum ve ayrıca

answer classmates and to listen and of this understand you all at the same time

sınıf arkadaşlarına cevap verebiliyorum ve dinleyebiliyorum ve bu sizi aynı anda anlıyor, yani

of there you go so because of watching my live streams

canlı yayınlarımı izlediğiniz için gidiyorsunuz.

you have developed a new skill and that is something I say quite often about

yeni bir beceri geliştirdim ve bu, İngilizce öğrenmekle ilgili oldukça sık söylediğim bir şey,

learning English it isn't just about learning words it's also about learning

sadece kelimeleri öğrenmekle ilgili değil, aynı zamanda

to listen it is about learning to concentrate it's also about learning to

dinlemeyi öğrenmekle de ilgili, konsantre olmayı öğrenmekle de ilgili, aynı zamanda

keep things in your brain so all of these things are actual skills oh I see

bir şeyleri beyninizde tutmayı öğrenmekle de ilgili, yani bunların hepsi işler gerçek yetenekler oh anlıyorum,

so Sergio sprays the iodine into his mouth apparently into into his throat so

Sergio iyotu ağzına püskürtüyor görünüşe göre boğazına, yani

that's what's happening today I have a cold and my throat is very sore very

bugün olan bu üşüttüm ve boğazım çok ağrıyor çok

painful England is the nation of poets so definitely poetry is popular

ağrıyor İngiltere şairler ülkesidir bu yüzden kesinlikle şiir

especially in your country I suppose so when you think of many famous poets many

özellikle popülerdir ülkenizde öyle sanırım öyle, birçok ünlü şairi düşündüğünüzde,

of them are are English or British

bunların çoğu İngiliz ya da İngiliz

okay I will get your tablets is what we here call Polly Polly Polly at TiVo oh I

tamam tabletlerinizi alacağım burada Polly Polly Polly diyoruz TiVo'da oh aldığım

see well the name of the tablets that I'm taking at the moment is actually

tabletlerin adını iyi görüyorum şu anda aslında

strepsils they're actually called strepsils strepsils

strepsils aslında strepsils olarak adlandırılıyorlar strepsils

a very interesting name you might be able to see that actually on the camera

çok ilginç bir isim bunu aslında kamerada görebilirsiniz Kameranın

I'm not sure if the camera will focus come on camera focus focus ah there we

odaklanıp odaklanmayacağından emin değilim hadi kamera odaklan odak ah işte

go can you see it strepsils for sore

başlıyoruz görebiliyor musun boğaz ağrıları ve öksürükler için strepsil yapar

throats and coughs so there you can see the name of the product even though it's

yani zarar görmüş olsa bile ürünün adını orada görebilirsiniz

being damaged let's just see if I can show you there it is there it is so

size orada olduğunu gösterebilir miyim bir bakalım

there is the name of the product that I'm actually taking strepsils there so

orada gerçekten aldığım ürünün adı var strepsils orada yani

now you know but they are normally available in chemists but you don't need

artık biliyorsunuz ama normalde eczanelerde bulunurlar ama

a prescription from your from your doctor you don't need that hello to

doktorunuzdan reçete almanıza gerek yok o merhabaya ihtiyacınız yok

Lewis who says mr. Duncan Steve is always the scapegoat I don't know what

Lewis diyen Lewis'e. Duncan Steve her zaman günah keçisi oluyor, ne demek istediğini anlamıyorum,

you mean by that I don't always blame mr. Steve and you

her zaman Bay Duncan'ı suçlamıyorum. Steve ve sen,

might be surprised how often Steve blames me for things to be honest it is

Steve'in beni ne sıklıkla suçladığına şaşırabilirsin, dürüst olmak gerekirse, saat

ten minutes away from three o'clock I'm going to have another break so I can

üçe on dakika var.

clear my throat and blow my nose so we are going to have a look at another clip

Boğazımı temizleyip burnumu sümkürebilmek için bir mola daha vereceğim.

from one of my full English lessons and this features some very interesting

tam İngilizce derslerimden birinden başka bir klibe bir bakın ve bu özellikler bazı çok ilginç

can you see what I'm pushing here it's a very useful piece of God and apparatus a

burada ne ittiğimi görebiliyor musunuz bu çok faydalı bir Tanrı parçası ve aparat büyük yükleriniz ve ağır nesneleriniz

handy thing to have about when you have large loads and heavy objects to move

olduğunda yanınızda olması gereken kullanışlı bir şey

around this is a wheelbarrow you will often see builders and gardeners pushing

Bu bir el arabasında dolaşmak için inşaatçılar ve bahçıvanların bunlardan birini ittiğini sık sık görürsünüz.

one of these around you can transport heavy and cumbersome things safely in a

Ağır ve hantal şeyleri bir el arabasında güvenle

wheelbarrow you can put garden debris such as dead

taşıyabilirsiniz.

leaves and pulled up weeds into a wheelbarrow so they can be taken away

and disposed of more conveniently on building sites you will often see

şantiyelerde daha rahat bir şekilde götürülüp atılır, genellikle

wheelbarrows used for moving heavy material such as cement or bricks from

çimento veya tuğla gibi ağır malzemeleri

one place to another a wheelbarrow typically has one central wheel which

bir yerden başka bir yere taşımak için kullanılan el arabalarını görürsünüz.

can either be air filled or solid this particular wheelbarrow is being designed

to be lightweight while at the same time robust and sturdy this is what makes the

hafif ve aynı zamanda sağlam ve sağlam olacak şekilde tasarlanmıştır, bu,

wheelbarrow an essential tool for making those heavy duty jobs much easier to

el arabasını bu ağır işleri çok daha kolay hale getirmek için önemli bir araç haline getirir,

carry out but be careful not to overfill it or it might tip over leaving you with

ancak aşırı doldurmamaya dikkat edin , aksi takdirde devrilerek size daha

an even bigger mess to clear up

da büyük bir yük bırakabilir.

here's a word that seems to be pronounced one way but is in fact

bir şekilde telaffuz ediliyormuş gibi görünen ama aslında

pronounced another the word is cumulative the first syllable this word

başka bir şekilde telaffuz edilen bir kelime var kümülatiftir ilk hecesi bu

sounds like the letter Q the word cumulative is an adjective and means

kelime Q harfine benzer art

increasing or increased in quantity degree or force by successive editions

arda basımlarda

for example the addition of other things over time creates a cumulative effect we

örneğin zamanla başka şeylerin eklenmesi kümülatif bir etki yaratır sağlık sorunlarını tartışırken

often talk about a cumulative effect when discussing health issues the damage

genellikle kümülatif bir etkiden söz ederiz

caused to the human body by years of poor diet and neglect can be described

yıllarca yetersiz beslenme ve ihmalin insan vücuduna verdiği zarar

as being cumulative we often talk about the cumulative effect on the environment

kümülatif olarak tanımlanabilir sık ​​sık konuşuruz sürekli ekolojik ihmalin çevre üzerindeki kümülatif etkisi hakkında

caused by steady ecological neglect a cumulative effect normally occurs over a

kümülatif bir etki normalde belirli bir süre içinde meydana gelir,

period of time sometimes over many years the process of accumulation is

bazen uzun yıllar boyunca birikim süreci

cumulative accumulating growing progressive accruing snowballing

kümülatiftir, giderek artar, kartopu gibi büyür ve

mounting poor health in middle-age is seen as being caused by cumulative

orta yaşta kötüleşen sağlık neden olarak görülür kümülatif

neglect we can also use the word accumulative in this way to whenever we

ihmal, birikimli kelimesini bu şekilde, bir

talk about something being subjective what are we actually saying well the

şeyin öznel olduğundan bahsettiğimizde aslında neyi iyi söylüyoruz demek için de kullanabiliriz.

word subjective is often used when discussing opinions and points of view

we often refer to the subjective nature of something the word subjective relates

sübjektif,

to each individual's view or perception of something that can be translated in

her bireyin bir şeye ilişkin görüşü veya algısı ile ilgilidir ve

many ways a good example of this occurs when talking about art a painting or

birçok şekilde tercüme edilebilir. Bunun iyi bir örneği, sanattan bahsederken ortaya çıkar; bir şeyin resmi veya

drawing of something might be interpreted

çizimi, sıklıkla denediğimiz

in many ways when we look at a piece of art we often try to work out what its

bir sanat eserine baktığımızda birçok yönden yorumlanabilir. anlamının ne olduğunu anlamak,

meaning is what is the artist trying to convey what are they expressing of

sanatçının ne ifade etmeye çalıştığını anlamak,

course one person's interpretation might differ from others there might be many

elbette bir kişinin yorumu diğerlerinden farklı olabilir,

ways of looking at this particular piece of artwork so in this case we can say

bu sanat eserine bakmanın birçok yolu olabilir, bu durumda şunu söyleyebiliriz:

that the views are all subjective each view expressed is a personal point of

görüşler hepsi sübjektiftir ifade edilen her görüş kişisel bir bakış

view so any opinion expressed concerning a topic or issue can be described as

açısıdır, bu nedenle bir konu veya sorunla ilgili olarak ifade edilen herhangi bir görüş sübjektif olarak tanımlanabilir,

being subjective it is an individual point of view it is a personal opinion

bireysel bir bakış açısıdır, kişisel bir görüştür,

it is open for debate it is subjective thank you for watching me teaching you

tartışmaya açıktır, sübjektiftir, teşekkür ederim sana

and of course Tatar for now

ve tabii ki Tatarca öğretirken izlediğimi şimdilik

there it was one of my full English lessons and some excerpts there from

orada tam İngilizce derslerimden biriydi ve orada

full English number 21 it's a beautiful day now it was raining earlier but now

tam İngilizce 21 numaradan bazı alıntılar var güzel bir gün şimdi daha erken yağmur yağıyordu ama şimdi

the Sun is out and everything is looking rather nice look at that a live view

güneş çıktı ve her şey oldukça güzel görünüyor bak bunun üzerine

from my studio looking out across the Shropshire landscape everything looking

stüdyomdan Shropshire manzarasına bakan canlı bir görüntü bugün her şey çok

lovely today and once again in the distance you can see the fields in the

güzel görünüyor ve bir kez daha uzaktan tarlaları

distance and the harvest which has now come to an end so all of the farmers

ve artık sona ermiş olan hasadı görebilirsiniz, bu nedenle tüm çiftçiler

hadn't have now gathered their crops so the harvest has ended meanwhile I'm here

şimdi mahsullerini topladılar, bu arada hasat sona erdi, bu arada ben burada

suffering from a cold so I do apologise today if if I seem a little under the

soğuk algınlığı çekiyorum, bu yüzden bugün biraz

weather hello to Guadalupe who says thanks for

havasız görünüyorsam özür dilerim, bize öğrettiğiniz için teşekkür eden Guadalupe'ye merhaba,

teaching us you are welcome serene snow says mr. Steve's cold will

hoş geldiniz sakin kar diyor bay. Steve'in nezlesi

go away now now that he gave it to you I think you're right yes it is strange

artık sana verdiğine göre geçecek sanırım haklısın evet

that as soon as I developed the cold mr. Steve's cold actually disappeared so

ben nezleye başlar başlamaz garip bir şekilde Mr. Steve'in nezlesi gerçekten ortadan kalktı, bu yüzden evet sanırım bu yüzden

yes I think so I think steve has given the cold to me

sanırım Steve bana nezleyi verdi,

we will find out all about that in a few moments because I think I have a feeling

bununla ilgili her şeyi birkaç dakika içinde öğreneceğiz çünkü sanırım içimde bir his var

mr. Steve will be arriving very soon to explain himself uh hi mr. Duncan you

bay. Steve kendini açıklamak için çok yakında gelecek, uh merhaba bayım. Duncan

have a very nice lawn thank you very much the green grass a small patch of

çok güzel bir çimin var çok teşekkür ederim yeşil çim küçük bir

grass is called a lawn lawn do you use any special fertilizer on your grass no

çim parçasına çim adı verilir çimlerinde herhangi bir özel gübre kullanıyor musun hayır tek

all we all we do is cut the grass and of course this year we

yaptığımız çimleri biçmek ve tabii ki bu yıl

had a lot of rain so because we've had a lot of rain this year I think that's the

çok yağmur yağdı bu yüzden bu yıl çok yağmur yağdı diye düşünüyorum

reason why the grass looks better because we've had so much rain a very

çimlerin daha iyi görünmesinin nedeni bu çünkü çok yağmur yağdırdık çok

wet summer Pedro is going now I think these days Pedro is a very busy bee so

yağışlı bir yaz Pedro şimdi gidiyor Bence bu günlerde Pedro çok meşgul arı yani

Pedro is going I have a lot on my plate Pedro has a lot of things to sort out

Pedro gidiyor Önümde çok şey var Pedro'nun halletmesi gereken çok şey var

don't worry Pedro you can always watch this later so if you miss anything you

merak etme Pedro bunu daha sonra her zaman izleyebilirsin yani bir şeyi kaçırırsan

can always watch it again oh look it's coming up to three o'clock I'm hoping

her zaman tekrar izleyebilirsin oh bak yaklaşıyor saat üç umarım

mr. Steve will be here soon as we approach three o'clock I thought it

bay Saat üçe yaklaşırken Steve burada olacak Pek çok insanın hoşuna giden şeye

would be nice once again to take a look at the thing that a lot of people seem

bir kez daha bakmanın iyi olacağını düşündüm

to like I'm often asked mr. Duncan can you please show the puddle dance so I

. Duncan lütfen su birikintisi dansını gösterebilir misin, ben de

will show it again and this will be the last time that I will show it today as

tekrar göstereceğim ve bu, bugün

we approach three o'clock here in the UK and it is a Sunday afternoon

burada İngiltere'de saat üçe yaklaşırken son kez göstereceğim ve bugün bir Pazar öğleden sonra

Dubey bbbbbb do and though it was the puddle dance for the last time today

Dubey bbbbbb yap ve gerçi bugün son kez su birikintisi dansıydı

yes it's three o'clock now I don't know what time it is where you are because

evet saat üç şimdi nerede olduğunu bilmiyorum çünkü

I'm not there there are many ways of expressing feeling ill and because I

orada değilim çünkü hasta olduğumu ifade etmenin pek çok yolu var ve

have a cold today I thought I would show you some of the ways we can say or you

bugün soğuk algınlığım var Size söyleyebileceğimiz yollardan bazılarını göstermeyi düşündüm veya

can say you have caught a cold you've got a cold you have the flu you have

nezle oldunuz nezle oldunuz grip oldunuz bir

caught something you have a case of something so in this instance the word

şeye yakalandınız bir vakanız var diyebilirsiniz yani bu örnekte vaka kelimesi

case means instance so in this case you are using the word case to mean instance

örnek anlamına gelir yani bu durumda vaka kelimesini örnek

or occurrence so you have an occurrence of flu or maybe an illness that makes

veya olay anlamında kullanıyorsunuz, bu nedenle bir grip vakanız var veya belki de

you feel unwell so you have a case of flu you have a case of and then next to

kendinizi iyi hissetmenize neden olan bir hastalığınız var, bu nedenle bir grip vakanız var, bir vakanız var ve sonra yanında

it you will put the illness that is affecting you

olacaksınız sizi etkileyen hastalığı koyun

you have come down with a bug you have come down with a bug the word bug can be

bir böcekle karşılaştınız bir böcekle karşılaştınız böcek kelimesi

used in many ways or we can say you have picked up something you you've picked up

birçok şekilde kullanılabilir

something so to pick up something means to contract something you have caught

bir şey kasmak demektir bir şeye yakalandın bir

something so I've caught a cold I've contracted a

şeye yakalandın yani ben üşüttüm ben üşüttüm yani

cold so to contract just means get you have got a cold you have contracted a

üşütmek demek sadece üşütmüşsün demektir üşütmüşsün

cold a few moments ago I mentioned the word

bir kaç dakika önce böcek kelimesinden bahsetmiştim

bug now here is a very interesting word and this one can be used in many many

şimdi burada çok ilginç bir kelime ve bu da birçok

ways as well ooh so there the word bug at the top of the screen bug can be a

şekilde kullanılabilir ooh yani ekranın üst kısmında böcek kelimesi

harmful microorganism a very small living thing quite often with a single

zararlı bir mikroorganizma olabilir böcek çok küçük bir canlı oldukça sık tek

cell so a harmful microorganisms such as bacteria we can describe that as a bug

hücreli yani zararlı mikroorganizmalar gibi bakteri olarak,

an illness caused by the above so a harmful microorganism causes a serious

yukarıdakilerin neden olduğu bir hastalığı böcek olarak tanımlayabiliriz, bu nedenle zararlı bir mikroorganizma ciddi bir hastalığa neden olur

illness and the illness can also be described as a bug an activity taken up

ve hastalık böcek olarak da tanımlanabilir,

or done with enthusiasm you can have a bug for something for example mr. stunk

şevkle yapılan veya yapılan bir faaliyet, örneğin bir şey için böcek olabilir. Bay. kokuşmuş

mr. Duncan I can't even say my own name mr. Duncan has the English bug that

bay Duncan kendi adımı bile söyleyemiyorum bayım . Duncan, ABD'de İngilizce

means I'm very enthusiastic about English in u.s. US English in American

konusunda çok hevesli olduğum anlamına gelen İngilizce hatasına sahip. ABD İngilizcesi Amerikan

English you might say a small insect a small insect is also a bug bug and

İngilizcesinde küçük bir böceğin küçük bir böceğin de bir böcek böceği olduğunu söyleyebilirsiniz ve

there's more there's more a concealed or hidden listening device that is used for

dahası da var casusluk için kullanılan gizli veya gizli bir dinleme cihazı

spying can be described as a bug a small microphone that has been planted in an

böcek olarak tanımlanabilir bir ortama yerleştirilmiş küçük bir mikrofon

office or maybe someone's home so you can listen to someone talking and they

ofis veya belki birinin evi, böylece birisinin konuşmasını dinleyebilirsiniz ve onlar

don't realize that you are there listening to them a concealed or hidden

orada olduğunuzu fark etmezler,

listening device used for spying and also for those who are really keen

casusluk için ve ayrıca bilgisayarlara gerçekten meraklı olanlar

on computers and error in a computer program can also be described as a bug

ve bir bilgisayar programında hata yapanlar için kullanılan gizli veya gizli bir dinleme cihazı bug olarak da tanımlanabilir

you have a bug in your computer a bug can also exist in software as well as a

bilgisayarınızda bir bug var bir bug yazılımda olabileceği gibi bir fiilde de olabilir

verb the action of concealing a listening device for eavesdropping or

bir dinleme cihazını gizlice dinlemek için gizleme eylemi veya

the action of recording a conversation in secret can be described as bug so you

bir konuşmayı gizlice kaydetme eylemi bug olarak tanımlanabilir yani

bug someone so in that case you are using it as a verb you bug a person you

birini rahatsız ediyorsun, bu durumda bunu bir fiil olarak kullanıyorsun

bug an apartment to annoy someone oh I like this one to annoy someone and this

birini rahatsız etmek için bir apartmanı rahatsız ediyorsun oh bunu birini sinirlendirmek hoşuma gidiyor ve bu

is often used in an informal way to annoy someone is to bug someone so if

genellikle gayri resmi bir şekilde birini rahatsız etmek için kullanılır, yani birini rahatsız etmek

something is bugging you it means it is annoying you maybe a

bir şey canınızı sıkıyorsa, canınızı sıkıyor demektir, belki bir kişi sizi rahatsız edebilir

person will bug you bug the origin of the word bug is unknown no one knows why

böcek kelimesinin kökeni bilinmiyor kimse neden böcek

we use the word bug so no one knows where it came from

kelimesini kullandığımızı bilmiyor, bu yüzden kimse nereden geldiğini bilmiyor o kadar da

isn't that strange and it is amazing when you think about it there are many

garip değil mi? Düşündüğünüzde inanılmaz,

words not only in English but other languages as well that people don't know

sadece İngilizcede değil diğer dillerde de pek çok kelime var, insanlar

where it came from they don't know where it derives from or when it was created

nereden geldiğini bilmiyorlar, nereden türediğini veya ne zaman yaratıldığını bilmiyorlar,

so I think that's very interesting hello - Luis mr. Duncan what a what a

bu yüzden bence bu çok ilginç merhaba - Luis bay. Duncan ne

beautiful story there is a beautiful story called the golden bug is there I'm

güzel bir hikaye var altın böcek denen güzel bir hikaye var mı

not sure of that one very interesting mr. Duncan I like your teaching very

ondan emin değilim çok ilginç bay. Duncan Öğretmenizi çok beğendim, çok

much thanks a lot Thank You Belarusian for that that's kind of you to say

teşekkür ederim Belarusça bunun için çok teşekkür ederim,

you'll be okay soon mr. Duncan don't worry all by the way mr. Steeves coming

yakında iyileşeceğinizi söyleme nezaketiniz Bay. Duncan bu arada merak etmeyin Bay. Steeves geliyor

I can hear him coughing in the distance come on mr. Steve come on yes

Uzaktan öksürdüğünü duyabiliyorum hadi bayım. Steve hadi ama evet

take no notice of Steve he isn't he isn't ill anymore

Steve'e aldırış etme o artık hasta değil o artık

he's actually over his cold he's recovered I'm the one who is sick so

hasta değil aslında soğuk algınlığını atlattı iyileşti hasta olan benim o yüzden işte başlıyoruz geliyor aklına geliyor o

here we go here he comes idea he's he was he was the man who has

oydu o oydu

caused me so much misery over the last 13 years

son 13 yılda bana çok fazla ıstırap verdi

haha over the past 30 years thank you very much

haha ​​son 30 yılda çok teşekkür ederim

so Steve is here and first of all Steve yes are you going to give me an apology

bu yüzden Steve burada ve her şeyden önce Steve evet benden özür dileyecek misin

what for giving you that cold yes Steve has made me ill and that's the reason

sana bu soğuk algınlığını yaşattığım için ne evet Steve beni yaptı hastayım ve bu

why I'm feeling under the weather so it's his fault

yüzden kendimi kötü hissediyorum, bu onun hatası

he gave me the cold hello everyone well I had this the start of a cold last week

bana soğuk algınlığı verdi herkese merhaba geçen hafta bunu soğuk algınlığının başlangıcı olarak geçirdim

and then it developed into a very bad cold and I used to can probably hear I

ve sonra çok kötü bir soğuk algınlığına dönüştü ve muhtemelen eskiden yapardım duy

was still a bit coffee with lots of coffee thick mucus left in my lung isn't

hala biraz kahveydim ve bol kahve ile ciğerimde kalın mukus kaldı

coffee a drink cuff well yes coughing coughing I'm coffee meaning in that I'm

kahve bir içki manşeti değil mi evet öksürüyorum öksürüyorum kahveyim yani

coughing a lot yes and what have I got in my wheelbarrow today then do you

çok öksürüyorum evet ve el arabamda ne var bugün tam ingilizce dersimde

think what is in your wheelbarrow where we saw the wheelbarrow a few moments ago

birkaç dakika önce el arabasını gördüğümüz el arabasında ne olduğunu düşünüyorsun

in my full english lesson so what do you have in your wheelbarrow and we mustn't

peki el arabanda ne var ve yapmamalıyız seni yapamam özür

you I can't don't have to apologize I can't help giving you the cold I caught

dilemek zorunda değilim yapabilirim "soğutmana yardım et, kaptım,

it I disagree I think I think Steve owes me and also you an apology

katılmıyorum, sanırım Steve'in bana ve sana bir özür borcu var,

I didn't cough deliberately over you or sneeze you know like that but yes I

kasten senin üzerine öksürmedim veya hapşırmadım, biliyorsun öyle ama evet,

don't care for mister don't lose your balance I know I don't feel very well I

umurumda değil bayım, yapma." dengeni kaybet biliyorum kendimi pek iyi hissetmiyorum

shouldn't be doing this really I shouldn't be here

bunu yapmamalıyım gerçekten burada olmamalıyım

I'm doing this and I'm ill he's a martyr a martyr to his

bunu yapıyorum ve hastayım o bir şehit davası uğruna bir şehit

cause I know of teaching English I know yes a martyr that have word you've

İngilizce öğretmeyi biliyorum ben biliyorum evet sözü olan bir şehit

covered before martyr a person who who gives up something for for others

şehitten önce örttüğünüz bir şey başkaları için bir şeylerden vazgeçen bir kişi

sometimes his life yes actually my name Steven comes from the name of a martyr

bazen hayatı evet aslında benim adım Steven İncil zamanlarından bir şehidin adından geliyor

from from biblical times oh okay yes not that we're getting into religion right

oh tamam evet biz değiliz dine giriyorum

so what's in your wheelbarrow using a lot of these this week mister don't

yani el arabanızda ne var bu hafta bunlardan çok kullanıyorum bayım

curse I've got some here in fact I will have one now thank you

küfür etmeyin aslında burada biraz var şimdi alacağım teşekkür ederim

tissue a tissue we all fall down yes yes we can getting through packets and boxes

mendil mendil hepimiz düşüyoruz evet evet paketlerden geçebiliriz ve

of these because of all the heavy mucus how delightful hey mr. Duncan was is is

tüm ağır mukus nedeniyle bunların kutuları ne kadar hoş hey bayım. Duncan

is always berating me because he says I'm always ill with cold which I am I

her zaman beni azarlıyordu çünkü her zaman soğuk algınlığım olduğunu söylüyor ki ben

get a lot of them it's true it's my weakness I think and yet I lead this

çok hastayım diyor bu doğru bu benim zayıflığım bence ve yine de bu

very healthy regime regimen I think you say in America and of going for lots of

çok sağlıklı rejim rejimine öncülük ediyorum sanırım Amerika'da diyorsunuz ve çok fazla

exercise taking vitamin C taking vitamins all this sort of thing and yet

egzersiz yapmak, C vitamini almak, vitaminler almak, tüm bu tür şeyler ve yine de neredeyse

he hardly gets any cold at all in fact since he came back from China 12 years

hiç soğuk almıyor, aslında o Çin'den döndüğünden beri 12 yıl

I've only had four cold four and I have fat for a year this is my fourth my

sadece dört kez soğuk algınlığı geçirdim ve bir yıldır şişmanım Bu benim

fourth cold in twelve years that's pretty good so I think my immune system

on iki yıldaki dördüncü soğuk algınlığım, bu oldukça iyi, bu yüzden bağışıklık sistemimin

is very strong there's some other things you you're not so good at resisting that

çok güçlü olduğunu düşünüyorum, soğuğa karşı koymakta pek iyi olmadığınız başka şeyler de var, o soğuğa karşı koymakta o kadar iyi değilsiniz, bu yüzden

cold is one of them so yes using a lot of tissues or other words for tissues

evet çok fazla doku veya başka şeyler kullanıyorum. mendil için kullanılan kelimeler mendil sen

tissue you you can say handkerchief handkerchief or paper handkerchief so

mendil mendil veya kağıt mendil diyebilirsin yani

this is a tissue tissue but also that the funny thing about the word tissue is

bu bir mendil mendil ama aynı zamanda doku kelimesinin komik yanı hapşırma

it's also it also mimics the sound of sneezing so you when you sneeze you go a

sesini de taklit etmesi yani hapşırdığında bir

tissue and this is a tissue so so also some people use the brand name

mendile gidiyorsun ve bu bir mendildir, bu yüzden bazı insanlar Kleenex markasını da kullanırlar, bu

Kleenex so maybe this can be described as a Kleenex I've needed a lot of these

yüzden belki bu bir Kleenex olarak tanımlanabilir, bu

painkillers paracetamol I need plenty of those there are others

ağrı kesicilere çok ihtiyacım var parasetamol Onlardan bolca ihtiyacım var diğerleri var

this is just a generic brand so that's got no particular brand name that's just

bu sadece jenerik bir marka yani hiçbir özelliği yok belirli bir marka adı, bu sadece

the name of the drug and I'm sure a lot of us use that that to sort of a pain

ilacın adı ve eminim çoğumuz bunu bir tür ağrı

relief it just makes you feel a bit better take some of the some of the sore

kesici olarak kullanıyoruz, bu sizi biraz daha iyi hissettiriyor, boğaz ağrısının bir kısmını biraz alıyor o

throat away some of that horrible feeling in your head you've got to be

korkunç şeyin bir kısmını kafanın içinde hissediyorsan

very careful with paracetamol though what I love is the attractive lady on

parasetamol konusunda çok dikkatli olmalısın ama benim sevdiğim şey kutunun üzerindeki çekici bayan,

the box look at that they put this really attractive lady on the box the

bak bu gerçekten çekici bayanı

box of tablets and there is a lady and I think she's naked as well there is

tablet kutusuna koymuşlar ve bir bayan var ve sanırım o çıplak da

actually a naked lady on this box of paracetamol and I have no no reason why

bu parasetamol kutusunun üzerinde aslında çıplak bir bayan var ve

I don't understand why she's naked can anyone tell us why there's a naked lady

onun neden çıplak olduğunu anlamamam için hiçbir sebep yok.

on the box of paracetamol maybe maybe the idea is that the tablets are going

tabletler

to relieve your pain but maybe she could as well maybe maybe that's the message

ağrınızı dindirecek ama belki o da yapabilir belki de mesaj bu olabilir

they're probably not the only relief she could provide yes I've got it I've got I

muhtemelen sağlayabileceği tek rahatlama onlar değil evet anladım anladım

feel obliged to to tell people I'm sure they already know paracetamol is very

insanlara söylemek zorunda hissediyorum eminim çok fazla almadığınız sürece parasetamolün çok iyi olduğunu zaten biliyorlar.

good as long as you don't take too many it's one of those drugs that if you take

more than eight a day you can get seriously ill and poison your liver yes

günde sekizden fazla alırsanız ciddi şekilde hastalanabileceğiniz ve karaciğerinizi zehirleyebileceğiniz ilaçlardan biri

your liver dies never dies a good way badly but I won't go into that but yes

ama buna girmeyeceğim ama evet evet

yes see no more than a today and they know that you gotta be careful that it's

bugünden fazlasını görmüyorlar ve soğuk algınlığınız varsa dikkatli olmanız gerektiğini biliyorlar

not if you've got a cold paracetamol is hiding in lots of other

parasetamol öksürük gibi diğer birçok reçetesiz ürünün içinde saklanıyor

over-the-counter products like cough medicine yes so what you can do you can

ilaç evet yani ne yapabilirsin

accidentally take a cough medicine and then take these as well and you've

yanlışlıkla bir öksürük ilacı alabilir ve sonra bunları da alabilirsin ve

doubled your dose you can be seriously ill so too much paracetamol is bad for

dozunu iki katına çıkardın ciddi şekilde hasta olabilirsin bu yüzden çok fazla parasetamol karaciğerin için kötüdür bu

your liver so don't use this though don't take too many at once and some

yüzden bunu kullanma ama yapma Aynı anda çok fazla almazsınız ve bazı

people take overdoses of paracetamol because they want to end their life and

insanlar aşırı dozda parasetamol alırlar çünkü hayatlarını sonlandırmak isterler ve

apparently this is the worst thing you can

görünüşe göre bu kullanabileceğiniz en kötü şey

use isn't it because all you end up doing is killing your liver and leaving

değil mi çünkü yaptığınız tek şey karaciğerinizi öldürmek ve

yourself in agony so how delightful definitely not I think

kendinizi ıstırap içinde bırakmak. ne güzel kesinlikle değil

now things which are supposed to be good for cold but you don't really work at

artık nezleye iyi gelmesi gereken şeyler aklıma geliyor ama siz pek işe yaramıyor

all but nevertheless I still take vitamin C a little mint can you use that

ama yine de ben yine de c vitamini alıyorum biraz nane bunu kullanabilir misiniz bu arada

by the way is the monitor vitamin C is been around for four years as a supposed

monitör c vitamini ortalıkta dolaşıyordu sözde bir soğuk algınlığı ilacı olarak dört yıldır

cold remedy yeah but in fact there's lots of evidence to show it doesn't

evet ama aslında bunun aslında hiç işe yaramadığını gösteren pek çok kanıt var yani

actually work at all I mean we need so much vitamin C every day in our normal

normal beslenmemizde her gün çok fazla C vitaminine ihtiyacımız var

diet yes but taking anymore isn't really hasn't really been proven to have any

evet ama artık almak gerçekten olmadı .

effect on the cold but somehow I still take them anyway there are many but but

Soğuk algınlığı üzerinde herhangi bir etkisi olduğu gerçekten kanıtlanmadı ama bir şekilde onları hala alıyorum, yine de çok var ama

Steve there are many magic or supposed cures for the cold or something that

Steve soğuk algınlığı için birçok sihir veya sözde tedavi veya

helps you so a lot of people believe that eating fruit or eating a lot of

size yardımcı olacak bir şey var, bu yüzden birçok insan meyve yemenin veya yemek yemenin önemli olduğuna inanıyor.

fruit when you have a cold can help cure you well maybe not the trouble with

Soğuk algınlığınız olduğunda çok fazla meyve sizi iyi bir şekilde iyileştirmeye yardımcı olabilir, belki de

fruit is it's got lots of acid in it and what you can if you take they actually

meyvenin sorunu, içinde çok fazla asit olması ve ne alabileceğinizdir, aslında size

tell you not to have too much fruit when you've got a cold because it's sort of

çok fazla meyve almamanız gerektiğini söylerler. soğuk algınlığı çünkü bir nevi

it's wears away at the back of your throat the acid and makes it makes it

boğazınızın arkasındaki asidi aşındırır ve onu daha da

actually might make it worse oh dear so probably not a good idea to take lots of

kötüleştirebilir ah canım bu yüzden muhtemelen çok fazla narenciye almak iyi bir fikir değildir

citrus fruits yes or if you do that drink a glass of water here's another

evet ya da bunu yaparsanız bir bardak içmek su işte bir

one here's an old-fashioned sort of remedy you do it mr. Duncan yes

tane daha işte eski moda bir çare, siz yapın bayım. Duncan evet

echinacea that's pronounced echinacea I don't know why won't it focus on there wait there...

ekinezya ekinezya olarak telaffuz ediliyor Neden oraya odaklanmıyor bilmiyorum orada bekle...

echinacea focus! there we go there we go it's a sort of traditional herbal remedy

ekinezya odak! işte oraya gidiyoruz bir tür geleneksel bitkisel ilaç

pronounced echinacea there was a drops but you can get tablets as well again

ekinezya olarak telaffuz edilen bir damla vardı ama tabletler de alabilirsin yine

does it work I take it because I think it does but I don't know whether it

işe yarıyor mu alıyorum çünkü işe yaradığını düşünüyorum ama gerçekten var mı bilmiyorum ürünün size yardımcı olduğuna dair

actually does there is some evidence that product does help you not that well

bazı kanıtlar

any any type of echinacea but anyway I take it anyway it didn't help at all

herhangi bir ekinezya türü değil ama yine de alıyorum,

this time but then you take it and you think well would it have lasted longer

bu sefer hiç yardımcı olmadı ama sonra onu alıyorsunuz ve daha uzun sürer miydi diye düşünüyorsunuz

yeah I didn't take what I love about this is it actually contains alcohol it

evet almadım Bu konuda sevdiğim şey, aslında alkol içermesi,

says here on the side can you see what it says there

yanda burada yazıyor, orada ne yazdığını görebilir misiniz,

this product contains ethanol harmful for people suffering from alcoholism so

bu ürün alkolizmden mustarip insanlar için zararlı etanol içerir, bu nedenle

if you are an alcoholic do not take this I think that's basically that's just

alkolikseniz bunu almayın bence temelde bu sadece

that's just a sort of it a generic warning yes well yeah I mean you're not

bu sadece bir çeşit genel bir uyarı evet pekala evet demek istediğim bundan

gonna have much alcohol from that you know if we drop what if you had what if

fazla alkol almayacaksın biliyorsun eğer bırakırsak ya içersen ya

you had 20 bottles of this you might got expensive way to get drunk yes but it

bundan 20 şişe içersen sarhoş olmanın pahalı bir yolu olabilir evet ama

still might be cheaper than alcohol no this is this is very expensive it's

yine de alkolden daha ucuz olabilir hayır bu çok pahalı bu çok pahalı

about 12 pounds a bottle mind you it lasts a long time so really I take them

şişesi yaklaşık 12 pound kusura bakmayın uzun gidiyor o yüzden gerçekten alıyorum işe

do they work I don't know no they don't work this is something you you commonly

yarıyorlar mı bilmiyorum hayır işe yaramıyorlar bu size kalmış bir şey genellikle

have when you've had a cold at night after the cold you often get a cough

geceleri nezle olduğunuzda nezleden sonra sık sık öksürürsünüz

don't you're a serious nasty cough I know irritating COFF you can't sleep at

ciddi kötü bir öksürük değil mi rahatsız edici biliyorum coff geceleri uyuyamıyorsunuz

night so here's a sort of example of a cough medicine that we have over here

bu yüzden işte bir çeşit öksürük örneği Buradaki ilaç

Kevon yeah let's call that one's been around for years and it makes you a bit

Kevon evet buna yıllardır var diyelim ve seni biraz

drowsy and send you off to sleep again do they work probably not I think just

uykulu yapar ve seni tekrar uyutur

sips of water is probably enough to keep a cuff away but you like your little

küçük

sweets don't you you like the sweets loves it lozenges yes I've been I've

tatlılarını seviyorsun değil mi sen tatlıları seviyorsun pastilleri seviyorsun evet ben

been sucking one of those today have you what while you've been live on air yes

bugün onlardan birini emiyordum sen canlı yayındayken ne

that I think that they definitely do help don't there I found that sucking a

yaptın Bir

sweet definitely does help well the it got a particularly it saw

tatlıyı emmenin kesinlikle yardımcı olduğunu buldum, özellikle

through that particular sweet that I was eating earlier contains menthol so

daha önce yediğim o tatlıyı gördü, mentol içeriyor, bu nedenle

menthol is very good for clearing your sinus or your nose your sinuses and also

mentol sinüsünüzü veya burnunuzu temizlemek için çok iyi ve sinüslerinizi

it relieves the pain in your throat so yes I quite enjoyed taking that earlier

rahatlatıyor boğazınızdaki ağrı bu yüzden evet bunu daha önce almaktan oldukça keyif aldım

so it did help my throat some people abused cough medicines

bu yüzden boğazıma yardımcı oldu bazı insanlar öksürük ilaçlarını kötüye kullandı kokuyor

stinks I know it's very strong it contains something that's quite what our

kokuyor biliyorum çok güçlü bir şey içeriyor burada bizim çağrımız tam olarak bu triseksüel

call in here mistress trisexual shall I try some what I've got left chesty cough

hanımefendi triseksüel hanımefendi denediğimden biraz deneyeyim mi sol [ __ ] öksürük

Oh Jessie okay Steve we've got it I'm gonna try some of this I wouldn't it's

Oh Jessie tamam Steve anladık bundan biraz deneyeceğim değil mi

about six years old probably out of date like good it stinks

yaklaşık altı yaşında muhtemelen modası geçmiş güzel gibi kokuyor

it's disgusting okay maybe not I'm not going to try that I wouldn't because who

iğrenç tamam belki denemeyeceğim Yapmazdım çünkü kim

knows what reaction we'll get it's probably full of bugs yes especially if

bilir nasıl bir tepki alacağız muhtemelen buglarla dolu evet hele

you've had it if mr. Steve's been holding it it's

siz aldıysanız mr. Steve elinde tutuyor,

going to have lots of filthy disgusting bugs there's something in here to make

bir sürü pis iğrenç böcek olacak burada seni uykulu yapacak bir şey var

you drowsy and your height I could do with that yeah so can i some people say

ve boyun bununla yapabilirim evet, bu yüzden bazı insanlar

my live stream is very good for that for allowing people to go to sleep what

canlı akışımın bunun için çok iyi olduğunu söyleyebilir mi insanların gitmesine izin vermek için uyku

comments are people making I haven't even looked at the comment there it is

insanlar ne yorumlar yapıyor yoruma bakmadım bile orada orada

there it is right in front of a wheelbarrow full of pills yes that is

hap dolu bir el arabasının önünde evet bu

correct I do i do take lots of pills it's better vitamin D as well somebody

doğru çok hap alıyorum çok daha iyi d vitamini de biri

mentioned earlier that that I take vitamin D so they must remember that

bahsetmiş Bundan önce D vitamini alıyorum, bu yüzden bunu

from a past live stream mr. Duncan Emory Emory ready says took vitamin C and D so

geçmiş bir canlı yayından hatırlamalılar bay. Duncan Emory Emory hazır, C ve D vitaminlerini

well done for remembering that I do take vitamin D I don't know oh I'm just broke

aldığımı, D vitamini aldığımı hatırladığım için çok iyi olduğunu söylüyor, bilmiyorum oh, ben

what's up on this doing idling with something while I'm live on air mr.

canlı yayındayken bir şeyle boşta oyalanmaktan kırıldım Bay.

Duncan just the top of this bottle okay and yes so I do take vitamin D it is

Duncan bu şişenin sadece üst kısmı tamam ve evet, bu yüzden D vitamini alıyorum, bunun

supposed to help with coal because we're all supposed to be a bit deficient in

kömüre yardımcı olması gerekiyor çünkü hepimizin biraz D vitamini eksikliği olması gerekiyor, eksikseniz, eksikseniz,

vitamin D deficient deficient if you're deficient it means lacking it means you

bu eksik olduğunuz anlamına gelir.

are don't have enough of it if you do you don't have enough of something so

Yeterince sahip değilseniz, bir şeye yeterince sahip değilsiniz, bu yüzden

maybe you are deficient you are that the level of a certain thing is too low is

belki de eksiksiniz, belirli bir şeyin seviyesinin çok düşük olması, Birleşik

if you live in countries like the UK where we don't get a huge amount of

Krallık gibi bizim sahip olmadığımız ülkelerde yaşıyorsanız. çok miktarda

sunlight and we're being told not to go in the Sun because it's bad for your

güneş ışığı alıyoruz ve bize güneşe çıkmamamız söyleniyor çünkü bu cildiniz için kötü, bu yüzden

skin so people put Sun cream on they cover themselves up and over a period of

insanlar güneş kremi sürüyorlar ve bir süre sonra

time your body becomes depleted of vitamin D which naturally you get mostly

vücudunuzun D vitamini tükeniyor ve bu da doğal olarak siz çoğunlukla

from sunlight so they I think that it's worth taking a vitamin

güneş ışığından alıyorlar, bu yüzden

D supplement if you don't get very much sunlight and that can help fight off

çok fazla güneş ışığı almıyorsanız ve enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olabilecek bir D vitamini takviyesi almaya değer olduğunu düşünüyorum,

infections but they've the colds have come very early this year normally I

ancak soğuk algınlığı bu yıl çok erken geldi, normalde

don't get a cold or sort of October November time but yeah this is you know

almıyorum soğuk ya da bir çeşit Ekim Kasım zamanı ama evet bu,

Western in September so I was taken aback taken by surprise yes but I was

Eylül'de Batı'yı biliyorsunuz, bu yüzden şaşırdım,

getting a cold this early and one of the things is also that we know lots of

şaşırdım evet ama bu kadar erken üşüyordum ve şeylerden biri de soğuk algınlığı olan birçok insan tanıyor olmamız.

people who have colds including our neighbors ah grad aleut says raw garlic

komşularımız dahil ah grad aleut çiğ sarımsağın

is good - yes all week but we like garlic anyway ah Lewis says don't go

iyi olduğunu söylüyor - evet bütün hafta ama biz yine de sarımsağı seviyoruz ah Lewis

back to work well I did have last Monday off work yes I should have had more than

işe geri dönmeyin diyor Geçen Pazartesi işten izin aldım evet

one day off but I had it so much to do I couldn't really not go back aspirin yes

bir günden fazla izin almalıydım ama ben yapacak o kadar çok şey vardı ki gerçekten geri dönemezdim aspirin evet

and aspirin is is is an alternative painkiller to paracetamol aspirins had a

ve aspirin parasetamole alternatif bir ağrı kesicidir aspirin

bit of bad press there over the last number of years because it's one of

son yıllarda orada biraz kötü bir baskıya sahipti çünkü

those classes of painkillers which a very bad fear stomach well but don't

bu ağrı kesici sınıflarından biridir. çok kötü kork mide iyi ama

they say also aspirin is very good if you are going on a plane ah well they

onlar da demiyorlar mı aspirin uçağa biniyorsan çok iyi geliyor ah iyi

use this because that's what aspirin does it thins your blood out it makes

bunu kullanıyorlar çünkü aspirinin yaptığı bu kanın sulanmasını sağlıyor

your blood more more liquidy yes but they're not they don't advise it now

kanın daha sıvı olmasını sağlıyor evet ama onlar şimdi tavsiye etmiyorlar

okay because you're also more susceptible to bleeding so and and I'm

tamam çünkü sen de kanamaya daha yatkınsın ve ben

to getting stomach ulcers and things like that so though that on balance

mide ülseri ve bunun gibi şeylere yakalanıyorum bu yüzden her şeyi hesaba katarsak

they're not saying that it's it's very good so now now Inc so now so now taking

bunun çok iyi olduğunu söylemiyorlar yani şimdi Yani şimdi

aspirin before you go on a flight is not really recommended okay another class of

uçağa gitmeden önce aspirin almak gerçekten tavsiye edilmiyor tamam

painkillers which is related to aspirin is ibuprofen okay and you've got to be

aspirinle ilgili başka bir ağrı kesici sınıfı ibuprofen tamam ve

careful with that one as well because it's corrosive to the stomach lining all

ona da dikkat etmelisin çünkü mide astarını aşındırıyor tüm

those types are paracetamol is very good you can take it on an empty stomach it's

bu türler parasetamol çok iyidir, aç karnına alabilirsin,

it's very it's a very incredibly safe drug as long as you don't have you know

çok çok,

more than the recommended dose so in ibuprofen they're very bad for your

tavsiye edilen dozdan fazlasını bilmediğin sürece inanılmaz derecede güvenli bir ilaçtır, bu yüzden ibuprofen senin için çok kötüdür.

stomach and if you've got if you suffer from

mide ve eğer varsa, eğer

sort of over acid or stomach or problems with your stomach

aşırı asit veya mide veya midenizle ilgili problemleriniz varsa, onları

you should be take them and you certainly shouldn't take them on an

almalısınız ve kesinlikle

empty stomach No so always so so a lot of a lot of

aç karnına almamalısınız Hayır, bu yüzden her zaman çok çok çok fazla

medicine anyway you're supposed to eat something before you actually take it

ilaç her neyse, gerçekten almadan önce bir şeyler yemeniz gerekiyor

some of them yes some antibiotics you mustn't but yeah Sergio says vitamin C

bazılarını evet bazı antibiyotikleri yememelisiniz ama evet Sergio C vitamininin

sucks vitamin B rules well they're for different things in the body aren't they

B vitaminini berbat ettiğini söylüyor kurallar pekala vücutta farklı şeyler için değil mi onlar evet evet

yes yeah exactly so as long as you're having a balanced diet you shouldn't

aynen öyle dengeli beslendiğin sürece

need vitamins but I don't know I take them anyway anyway very interesting very

vitamine ihtiyacın yok ama bilmiyorum zaten alıyorum zaten çok ilginç çok

interesting to see what you had in your wheelbarrow today they're all legally

ilginç bugün el arabanda ne olduğunu görmek yasal olarak

obtainable drugs yes there they are legal

bulunabilen ilaçlar evet işte yasallar

so nothing we've shown you today is illegal ah yes

yani bugün size gösterdiğimiz hiçbir şey yasadışı değil ah evet k

k he says did you try turmeric good for your liver skin heart yes this is this

zerdeçalı denediniz mi karaciğer cildinize iyi geliyor kalbiniz için evet bu

has become popular now turmeric as a cure for lots of things information if

popüler oldu şimdi zerdeçalın pek çok şeye çare olduğu bilgisi

you join this it's better to be very good for mentally make you very alert

buna katılırsanız bilgi zihinsel olarak çok iyi olmak daha iyidir çünkü seni zihinsel olarak da çok uyanık yapar

mentally as well yeah you definitely need that I definitely need that and I

do take a drink don't I yes with the turmeric in it yes these

these tea bags with turmeric it's like delicious like a hurdle tea yes that and

engel çay gibi evet o ve

I put it in curries as well yes I know the other week he put too much in and I

onu körilere de koydum evet biliyorum geçen hafta çok fazla koydu ve

had terrible diarrhea the next day it was a bit yellow the curry yes that's

ertesi gün korkunç ishal oldum köri biraz sarıydı evet

not the only thing that was yellow yes I know Belarusian oh I don't think I've

sarı olan tek şey bu değil evet Belarusça biliyorum oh seni gördüğümü sanmıyorum, ben

seen you at when I don't think you've been on when I've been on or at least

açıkken ya da en azından

not made a comment so lovely to see you let me just say hello to Belarus you

bir yorum yapmadığında seni gördüğümü sanmıyorum, seni görmek çok güzel, sadece merhaba dememe izin ver Beyaz Rusya

ibuprofen yes that's it just got to be careful with it because it can it can

ibuprofen evet bu sadece dikkatli olmalısın çünkü

give you a bad tummy yes yeah I'm sure you're fine it can dissolve it can

mideni bozabilir evet evet eminim iyisin çözebilir

dissolve your insides yes my mother got quite ill on it it might write rot your

iç organlarını çözebilir evet annem çok hastalandı ayakkabılarını çürütebilir yazabilir

shoes I think they say you're only supposed to take it for five days anyway

sanırım sadece beş gün boyunca alman gerektiğini söylüyorlar zaten

we are coming to water we are almost finished today really yes

suya geliyoruz bugün neredeyse bitirdik gerçekten evet bu

so it's almost time to say goodbye so I think mr. Steve is going to say goodbye

yüzden neredeyse vedalaşma zamanı geldi bu yüzden sanırım bay. Steve

now even though he didn't apologize he didn't apologize I have apologized

şimdi veda edecek özür dilemediği halde özür dilemedi ben özür diledim

you didn't apologize for giving me your cold you've made me ill antioxidants yes

sen bana soğuk algınlığını bulaştırdığın için özür dilemedin beni hasta ettin antioksidanlar evet

that's the buzzword Steve Steve has affected my work but in a good way

bu Steve Steve'in çalışmamı etkilediği moda sözcük ama iyi bir şekilde

because that we've been able to talk about colds see a lot of people say

çünkü soğuk algınlığı hakkında konuşabildik, bakın birçok insan

they've got flu don't they oh I've got the flu when in fact they've just got a

grip olduklarını söylüyor, değil mi oh ben grip oldum oysa onlar sadece soğuk

common cold yes some people do exaggerate exams your current company

algınlığına yakalanmış evet biraz insanlar şu anki şirketinizin sınavlarını abartıyorlar

you know you go into work so I've got the flu if you've actually got the flu

işe gittiğinizi biliyorsunuz yani ben grip oldum eğer gerçekten grip olduysanız

then you literally have to go to bed because it's a very it's a very

o zaman tam anlamıyla yatağa gitmeniz gerekiyor çünkü bu çok soğuk algınlığından çok

different condition to a cold if you've got the flu

farklı bir durum Grip oldum

then that will put you into bed as you'd be seriously ill there's a common cold

o zaman bu seni yatağa atacak çünkü ciddi şekilde hasta olacaksın Soğuk algınlığı var

you can walk about you can get on with life normally flu flu is something that

Yürüyebilirsin Hayata devam edebilirsin Normalde grip Grip bir şeydir ki, grip

when you have it you know you have it because it makes you very ill yes they

olduğun zaman sende olduğunu bilirsin çünkü o sizi çok hasta ediyor evet

say you sir well if there was a 5-pound if there was a some money that somebody

diyorlar efendim peki 5 pound olsaydı birinin yere düşürdüğü bir miktar para olsaydı

had dropped on the floor you you just couldn't be bothered to pick it up okay

onu almaya zahmet edemezdiniz tamam

that's that might be the strangest reference I've ever heard my father used

bu en garip referans olabilir Babamın nezle

to when he had a cold he had a lot of colds he would always take whiskey he'd

olduğunda çok soğuk algınlığı geçirirdi hep viski alırdı

go to bed hot toddy you used to call it he'd warm up the whiskey with some water

yatağa sıcak toddy derdin eskiden viskiyi biraz suyla ısıtırdı

didn't didn't yours back that didn't your dad always take whiskey for

öyle değil' Seninki geri gelmedi, baban her şey için her zaman viski almaz mıydı, bu

everything that's another story but he said a lot of people say that alcohol

başka bir hikaye ama birçok insanın alkolün

bit of alcohol helps with the cold well even if it doesn't you feel better right

biraz alkolün soğuğa iyi geldiğini söylediğini söyledi, kendini daha iyi hissetmesen bile, doğru

I'm going now any other comments mr. dink Abril says you need to rest both of

ben' m şimdi başka herhangi bir yorum bay gidiyorum. dink Abril ikinizin de iyi dinlenmesi gerektiğini söylüyor

you well Steve is going to make a cup of tea and we're going to have a tea cake

Steve bir fincan çay yapacak ve birazdan aynada çaylı kek içeceğiz

in a moment pound mirror you're right there's no such thing as a safe medicine

haklısın güvenli ilaç diye bir şey yok

I think you're right there yes they're only safe as long as you take them in in

bence sen Tam oradalar evet, yalnızca onları uygun dozlarda aldığınız sürece güvendeler

the proper dosages and even then they've all got side effects yes

ve o zaman bile hepsinin yan etkileri var evet bu

so all medicine is dangerous I suppose but then you can have too much of

yüzden tüm ilaçlar tehlikelidir sanırım ama o zaman

anything you can have too much water if you drink too much

alabileceğiniz her şeyden çok fazla alabilirsiniz. çok su iç çok fazla

cautery can kill you so anything can kill you but especially medicine so

koter seni öldürebilir yani her şey seni öldürebilir ama özellikle ilaç bu yüzden

always handle medicine with care keep away from children and always check the

ilaçları her zaman dikkatli kullan çocuklardan uzak dur ve paketi her zaman kontrol et

package always read the label lewis says that he thinks he's coming down with flu

her zaman etiketi oku lewis grip olduğunu düşündüğünü söylüyor

oh dear oh dear you've got a wrong we don't want you to get that no right I'll

ah canım ah canım senin bir yanlışın var bunu anlamanı istemiyoruz doğru değil ben

go and prepare the tea and the tea cakes that's it and and then we couldn't rest

gidip çayları ve çaylı kekleri hazırlayayım o kadar sonra dinlenemedik

and I am going to wrap up this live stream ooh bye bye everyone see you next

ve toparlayacağım bu canlı yayın ooh güle güle haftaya görüşürüz

week mr. Duncan yes he lets me on you you can come back next week I I forgive

bayım. Duncan evet, seni almama izin veriyor, haftaya geri gelebilirsin, seni affediyorum,

you bye so there is Steve saying goodbye once again and I will be saying goodbye

hoşçakal yani Steve bir kez daha veda ediyor ve ben veda edeceğim

Steve making his usual silent departure so what Steve going to do today is he

Steve her zamanki sessiz gidişini yapıyor, yani Steve bugün ne yapacak,

walks by let's have a look shall we come on Steve do something great for us

yanından geçmek bir bak, hadi Steve bizim için harika bir şey yapsın

that's disgusting

bu iğrenç,

did you see that mr. Steve dropped his handkerchief on the floor his dirty

gördünüz mü bay. Steve mendilini yere düşürdü kirli

handkerchief terrible I'm going now it's almost time to say goodbye I hope you've

mendili korkunç şimdi gidiyorum şimdi neredeyse vedalaşma vakti

enjoyed today's lesson it's been very interesting even though I'm not feeling

very well hopefully next week next weekend I will be feeling better by the

bu

way the live times Saturday 12 p.m. just after midday UK time and on Sunday every

arada canlı yayın saatleri Cumartesi 12:00'de daha iyi hissediyorum. Birleşik Krallık saatiyle öğleden hemen sonra ve her

Sunday I am here live as well from 2 p.m. UK time and if you want to get in

Pazar Pazar günü saat 14:00'ten itibaren burada canlı yayındayım. İngiltere saati ve

touch Facebook I am on Facebook excuse me

Facebook ile iletişime geçmek istiyorsanız, Facebook'tayım, kusura bakmayın,

also you can email me and if you want to make a donation because I might have to

ayrıca bana e-posta gönderebilirsiniz ve bağış yapmak istiyorsanız, çünkü

buy lots of pills and tap let's next week to keep me alive you can

çok fazla hap almam gerekebilir ve beni hayatta tutmak için önümüzdeki hafta dokunalım, yapabilirsiniz.

make a donation as well large or small large if you have just won the lottery

büyük ya da küçük büyük de bağış yapın piyangoyu yeni kazandıysanız

maybe you are now a millionaire you can actually make a donation thank you very

belki artık bir milyonersiniz gerçekten bağış yapabilirsiniz çok teşekkür ederim

much and I would appreciate that because I do

ve minnettar olurum çünkü

everything for free it doesn't cost you a penny

her şeyi bedava yapıyorum çünkü size maliyeti yok kuruş

this is mr. Duncan saying goodbye I hope you've enjoyed today thank you a Maria

bu bay Duncan veda ediyor Umarım bugün eğlenmişsinizdir teşekkürler Maria

Thank You Hiroko Thank You Lina Thank You Duong Thank You Guadalupe thank you

Teşekkürler Hiroko Teşekkürler Lina Teşekkürler Duong Teşekkürler Guadalupe

also belarusian yes we are about to have a lovely cup of tea i am going to have

ayrıca teşekkürler Belaruslu evet güzel bir fincan çay içmek üzereyiz

some Earl Grey Earl Grey tea very English don't you think and also thanks

biraz Earl Grey Earl içeceğim Gri çay çok İngiliz değil mi ve ayrıca

a lot for your company thank you miss emo thank you umberto Thank You Miko I

şirketiniz için çok teşekkürler teşekkürler emo hanım teşekkürler umberto teşekkürler Teşekkürler Miko

will see you next Saturday from 12:00 midday and of course on Sunday from 2:00

Önümüzdeki Cumartesi öğlen 12:00'den itibaren ve tabii ki Pazar saat 14:

p.m. UK time and who knows I might also do something during the week maybe a

00'ten itibaren görüşürüz. İngiltere zamanı ve kim bilir hafta boyunca bir şeyler yapabilirim belki

little surprise we will have to wait and see Thank You Martha

biraz sürpriz bekleyip görmemiz gerekecek Teşekkürler Martha

thank you Andy Anna Thank You Olga hello Olga I didn't see you here today thanks

teşekkürler Andy Anna Teşekkürler Olga merhaba Olga bugün seni burada görmedim

for joining me I'm going now this is mr. Duncan in the birthplace of

bana katıldığın için teşekkürler ben' şimdi gidiyorum bu bay İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, hastalığıma rağmen bugün

English saying thanks for joining me today despite my illness I hope next

bana katıldığınız için teşekkür ediyor

weekend I will be fighting fit I hope next weekend I will be as fit as a

Umarım gelecek hafta sonu formda savaşırım

fiddle and of course you know what's coming next yes you do until the next

time we meet here on YouTube...

zaman burada YouTube'da buluşuyoruz...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)