Live English / Saturday 14th September 2019 / With Misterduncan in England

wait a moment I'm not quite ready just give me a few more seconds and then I

bekle bir dakika tam olarak hazır değilim sadece bana birkaç saniye daha ver sonra

will be with you don't worry nothing is wrong I am still alive

yanında olacağım merak etme bir sorun yok hala hayattayım evet

yes I think we're ready it sounds like I'm at the dentist

sanırım hazırız dişçide gibiyim

but I'm not honestly I'm definitely not at the dentist okay I think we are ready

ama dürüst değilim kesinlikle dişçide değilim tamam sanırım gitmeye hazırız hazır mıyız evet

to go are we ready yes I think we are look at the view

sanırım manzaraya bak

isn't it a lovely day today it certainly is so my neighbours are

bugün güzel bir gün değil mi kesinlikle öyle yani komşularım

cutting their bushes with their noisy machines

kesiyor çalıları ve gürültülü makineleri

I have aeroplanes flying over in fact everything is going on today but it

üzerimden uçan uçaklar var aslında bugün her şey oluyor ama

doesn't matter because I have my coffee in front of me I have my lovely fresh

farketmez çünkü kahvem önümde

cup of coffee very sweet very strong with just a little bit of milk just the

süt tam

way I like it but look the view today is very nice it

benim sevdiğim gibi ama bakın bugün manzara çok güzel

is a lovely day everything is okay and I hope you are happy and feeling good

güzel bir gün her şey yolunda ve umarım bugün de mutlu ve iyi hissediyorsunuzdur

today as well but the big question is where are you mr. Duncan where are you

ama asıl soru neredesiniz bayım? Duncan neredesiniz

Here I am hi everybody this is mr. Duncan in

Buradayım herkese merhaba ben bay. Duncan

England how are you today are you okay I hope so are you happy I really hope

İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur umarım gerçekten

you are happy it has been chaotic here today so first of all mr. Steve was

mutlusundur bugün burada kaotik oldu bu yüzden her şeyden önce bay. Steve

doing lots of things in the bathroom I don't know what he was doing but he was

banyoda bir sürü şey yapıyordu, ne yaptığını bilmiyorum ama

in there for ages this morning and I was waiting to get ready to do my livestream

bu sabah asırlardır oradaydı ve ben canlı yayınımı yapmak için hazırlanmayı bekliyordum, bu yüzden

so that's one of the reasons why also he's not here today he's gone to see his

bugün burada olmamasının sebeplerinden biri de bu. o annesini görmeye gitti, o da

mummy so he's gone to get his bottle filled when you get your bottle filled

biberonunu doldurmaya gitti sen şişeni doldurduğunda

it means you go to your mother and she gives you lots of cuddles and lots of

bu annene gitmen ve annenin seni kucaklayıp

love I wonder what that feels like and I'm here once again yes I was here

sevmesi anlamına geliyor bunun nasıl bir his olduğunu merak ediyorum ve ben bir kez buradayım yine evet

yesterday as well can you believe it I've been doing so many live streams

dün ben de buradaydım inanabiliyor musunuz son birkaç gündür çok fazla canlı yayın yapıyorum

over the past few days and here it is just to prove that I am good to my word

ve burada sadece sözümü

look at that there is my lovely foamy of coffee so I might be drinking my

tutabildiğimi kanıtlamak için bak işte benim güzel köpüklü kahvem bu yüzden ilk önce kahvemi içiyor olabilirim

coffee first of all I need my little boost this morning because hmm

bu sabah biraz enerjiye ihtiyacım var çünkü hmm

apparently a lot of people say that I make the best coffee in the world I

görünüşe göre birçok insan dünyanın en iyi kahvesini yaptığımı söylüyor

don't know how true it is but apparently I do make the best coffee in the whole

ne kadar doğru bilmiyorum ama görünüşe göre en iyisini yapıyorum tüm dünyada kahve

world it's true hmm oh that is actually quite

bu doğru hmm oh bu aslında oldukça

nice hello to everyone on the livestream oh we have someone first on the live

güzel canlı yayındaki herkese merhaba oh canlı sohbette ilk kişi var

chat I'm being attacked by insects hello to whistle hello wizal zai zai dee

böcekler tarafından saldırıya uğruyorum ıslığa merhaba merhaba wizal zai zai dee

wizal ID hello to you and you are first on the live chat I will put my

wizal kimliği sana merhaba ve canlı sohbette ilk sizsiniz kahvemi koyacağım

coffee down so I can give you a lovely round of applause

böylece size güzel bir alkış verebilirim

can you see how generous I am I am even willing to give up my coffee just so I

ne kadar cömert olduğumu görebilir misiniz sırf

can give you a round of applause so I hope you enjoyed that also tea asses

size bir alkış verebilmek için kahvemden vazgeçmeye bile razıyım Umarım bu da hoşunuza gitmiştir burada çay kıçları

here hello T s nice to see you as well today on the live chat it's lovely to

merhaba merhaba Ts bugün sizi de canlı sohbette görmek güzel

have your company mika is here as well don't forget this is just a short

şirketinize sahip olmak çok güzel mika da burada unutmayın bu bugün sadece kısa bir

live stream today short live stream today long live stream tomorrow yes I am with

canlı yayın bugün kısa bir canlı yayın uzun canlı yayın yarın evet

you tomorrow you can catch me on Saturday and Sunday every weekend with

yarın sizlerleyim her hafta sonu cumartesi ve pazar

my live lessons so don't forget every weekend I am here with you and I am back

canlı derslerim ile beni yakalayabilirsiniz o yüzden unutmayın her hafta sonu ben sizlerleyim

tomorrow as well and if you want to follow me on Facebook you can also you

yarın da dönüyorum beni takip etmek isterseniz Facebook'ta da

can email me and if you would like to make a lovely donation to help my work

bana e-posta gönderebilirsin ve işimin sonsuza kadar devam etmesine yardımcı olmak için güzel bir bağışta bulunmak istersen

continue forever and ever don't forget I do all of this for free

ve asla unutma, bunların hepsini ücretsiz yapıyorum, bu

so I don't charge you for it it doesn't cost you anything so if you would like

yüzden senden ücret almıyorum. Sana hiçbir maliyeti yok, bu yüzden

to make a little donation there is there is the address right there and of course

küçük bir bağış yapmak istersen orada adres var ve tabii ki

we are here today with you on the live chat I was out and about yesterday I was

bugün burada seninle canlı sohbetteyiz Dün dışarıdaydım ve

taking a lovely walk yesterday I decided to go out into the countryside and I had

dün güzel bir yürüyüş yapıyordum karar verdim kırlara çıkmak ve

a lovely walk and yes I did a live stream as well yesterday

güzel bir yürüyüş yaptım ve evet dün de canlı yayın yaptım

it was rather nice I was standing in a large field on my own

çok güzeldi geniş bir alanda tek başıma durmuş

talking to the world and it was very exciting

dünyayla konuşuyordum ve çok heyecan vericiydi

hello also to Mika hello Mika grace chin nice to see you with me again also Luis

Mika'ya da merhaba merhaba Mika Grace Chine seni tekrar benimle görmek güzel ayrıca Luis

Mendez is with us all again lots of regular viewers of course if it is your

Mendez de yine aramızda çok sayıda düzenli izleyici var tabii ki eğer

first time here today don't be shy give it a try

bugün ilk kez geliyorsan çekinme bir dene sayın

say mr. Duncan it's my first time here on the live stream so don't be shy give

bay. Duncan, canlı yayında ilk kez buradayım, bu yüzden çekinmeyin, deneyin, beğeneceğinizi

it a try you never know you might like it thanks also to Abdi hello Abdi hello

asla bilemezsiniz Abdi sayesinde de merhaba Abdi merhaba

Omer Martha is here in Poland nice to see you here as well let me just have a

Omer Martha burada, Polonya'da, sizi burada görmek de güzel, bırakın ben sadece

look down the live chat wow so many people on already

canlı sohbete bir göz atın vay canına pek çok insan zaten

hello also to pal mirror as usual you have some great greenery behind you when

merhaba ve her zamanki gibi aynaya da merhaba arkanızda harika bir yeşillik var

we say greenery we mean nature especially things that have leaves so

yeşillik derken doğayı kastediyoruz, özellikle yaprakları olan şeyleri o kadar

quite often we will describe this sort of environment as greenery greenery and

sık ​​sık bu tür ortamları şöyle tanımlayacağız: yeşillik yeşillik ve

as you can see behind me there is lots of greenery hello Louie also my father

arkamda görebileceğiniz gibi bir sürü yeşillik var merhaba Louie ayrıca babam

and murmur are ok my mum and father are ok Thank You Bella rusia for letting us

ve mırıltılar tamam annem ve babam iyi Bize bildirdiğiniz için teşekkür ederim Bella rusya

know I'm always interested to find out what is happening in your life hi dear

sizin durumunuzda neler olup bittiğini öğrenmekle her zaman ilgileniyorum. hayat merhaba sevgili

mr. duncan live from the heart of England yes I am in my little garden in

bey duncan ingiltere'nin kalbinden yaşıyor evet ingiltere'deki küçük bahçemdeyim

the UK talking to you live on a Saturday I will be going into town later on even

bir cumartesi canlı yayında sizinle konuşuyorum daha sonra şehre ineceğim bay olsam da

though mr. Steve isn't here today I will still be going into town I have to go

. Steve bugün burada değil, yine de kasabaya gideceğim, gidip

and collect the bread because we we always buy our bread locally we like to

ekmeği almam gerekiyor çünkü biz her zaman ekmeğimizi yerel olarak alırız, eğer yapabilirsek

try and support local businesses if we can so we always buy our bread from the

yerel işletmeleri desteklemeyi severiz, böylece ekmeğimizi her zaman

local shops mmm that is a gorgeous cup of tea the other thing I prefer when I

yerel dükkanlardan alırız mmm bu harika bir fincan çay kahve içerken tercih ettiğim diğer şey yağsız

have coffee I don't like to have skimmed milk

sütten hoşlanmam

skimmed milk in coffee is awful so what I like to have is is full milk so we

kahvede yağsız süt berbat bu yüzden sahip olmayı sevdiğim şey tam süt bu yüzden

always buy some full cream milk from town and then you can put that in your

her zaman biraz tam yağlı süt alırız kasabadan ve sonra onu kahvene koyabilirsin

coffee and the coffee tastes delicious it really does hmm Pat you is here hello

ve kahvenin tadı çok lezzetli gerçekten öyle hmm Pat buradasın merhaba Pat seni

Pat you nice to see you here again today I still can't understand movies and some

bugün tekrar burada görmek güzel

documents so I suppose by documents you mean things that are written down

yani Janelle yazılı şeyler

documents so Janelle well you can understand this if you can understand me

yani Janelle bunu anlayabilirsin eğer beni anlayabilirsen

and if you can read the captions don't forget there are live captions live

ve altyazıları okuyabilirsen unutma canlı altyazılar var canlı

captions there are so if you click see on your keyboard

altyazılar var yani klavyende gör'e tıklarsan

you will find live captions I love it I really do mica says what a lovely view

canlı bulursun altyazılar onu gerçekten seviyorum mika ne kadar güzel bir manzara olduğunu söylüyor

it is it's lovely here today and I had a nice time yesterday as well talking to

bugün burası çok güzel ve dün güzel vakit geçirdim ve

you live on my lovely walk hello pal Mira yes also Janelle says thanks a lot

seninle canlı sohbetim güzel yürüyüşümde merhaba dostum Mira evet ayrıca Janelle çok teşekkürler diyor

how do I do well in IELTS I failed it well the problem is if you fail your

nasıl yapabilirim peki IELTS'de başarısız oldum sorun şu ki IELTS'de başarısız olursanız bu sonsuza

IELTS it doesn't mean that it's over forever

kadar bittiği anlamına gelmez bu öyle olduğu

it doesn't mean that's it it doesn't mean you will never pass quite often and

anlamına gelmez asla çok sık geçemeyeceğiniz anlamına gelmez ve

I know this from experience from talking to students in the past that some

bunu konuşma deneyimlerimden biliyorum geçmişte bazı

students do fail their il or their TOEFL and they go back and do it again and

öğrencilerin il veya TOEFL'larında başarısız oldukları ve geri dönüp tekrar yaptıkları ve

maybe they are not successful the second time so they do it again and maybe the

belki ikinci seferde başarılı olamadıkları için tekrar yaptıkları ve belki de

third time they do succeed I think the most important thing is understanding

üçüncü seferde başarılı oldukları bence en önemlisi şey,

your weaknesses so try to find out where you

zayıf yönlerinizi anlamaktır, bu yüzden

week in English the things that you need to improve and then concentrate on those

İngilizcede nerede haftalar geçirdiğinizi, geliştirmeniz gereken şeyleri bulmaya çalışın ve sonra bu şeylere konsantre olun

things hello Kunal nice to see you pal Meera is

merhaba Kunal seni görmek güzel dostum Meera

here also where is the origin of tea well a lot of tea originally came from

da burada çayın kaynağı nerede peki çokça çay aslen Çin'den geldim

China Pat you thank you very much for saying hello as well ts is here also

Pat merhaba dediğiniz için çok teşekkür ederim ts de burada

peat ash is here is well nice to see you here again mr. Duncan not too bad

turba külü de burada sizi tekrar burada görmek çok güzel bayım. Duncan fena değil

yes my coffee is lovely I need my cup of coffee today because I was feeling a

evet kahvem çok güzel Bugün bir fincan kahveye ihtiyacım var çünkü

little sleepy a little tired this morning and then I was rushing around

bu sabah kendimi biraz uykulu ve biraz yorgun hissediyordum ve sonra etrafta koşuşturuyordum

because mr. Steve was in the bathroom I don't know what he was doing in there

çünkü Bay Duncan. Steve banyodaydı, orada ne yaptığını bilmiyorum

but he was in there for ages so I was knocking on the door I was saying come

ama yıllardır oradaydı, ben de kapıyı çalıyordum, hadi

on mr. Steve hurry up I have to get ready for my livestream

bayım diyordum. Steve acele et Canlı yayınım için hazırlanmam gerekiyor, bu

so anyway I'm here even though there were some technical problems but that

yüzden her neyse, bazı teknik sorunlar olsa da buradayım ama bu

was my fault because I was rushing and that is one of the problems when you

benim hatamdı çünkü acelem vardı ve

rush when you try to do things too quickly you know what happens you make

acele ettiğinizde bir şeyler yapmaya çalıştığınızda sorunlardan biri de bu. ne olduğunu hemen anlarsın

mistakes and that's what was happening with me this morning I was trying to do

hatalar yaparsın ve bu sabah bende olan buydu

everything quickly I was rushing around and you know what happens you always

her şeyi hızlı yapmaya çalışıyordum etrafta koşuşturuyordum ve ne olur bilirsin her zaman

make mistakes and that is something that we can all learn from because we all

hata yaparsın ve bu hepimizin öğrenebileceği bir şey çünkü hepimiz

make mistakes we sometimes fail we sometimes get

hata yaparız bazen başarısız oluruz bazen

things wrong but that doesn't mean that you give up no it doesn't Shiraz is here

yanlış yaparız ama bu vazgeçtiğin anlamına gelmez hayır değil Shiraz burada

hello Shiraz where are you watching at the moment

merhaba Shiraz şu anda nerede izliyorsun

hello - Michael good morning could you make another lesson about a

merhaba - Michael günaydın psikolojik bir ders daha yapabilir misin

psychological subject in the past you've made very good lessons about stress and

Konu geçmişte stres ve endişe hakkında çok iyi dersler verdiniz, bu

worry that is true we were talking about this yesterday on my live stream in the

doğru dün sahadaki canlı yayınımda bundan bahsediyorduk bu

field so yesterday I was walking and talking to you from a lovely large field

yüzden dün güzel ve geniş bir tarladan yürüyordum ve sizinle konuşuyorduk

and we were talking about my lessons the lessons I've done in the past and some

ve hakkında konuşuyorduk derslerim geçmişte yaptığım dersler ve

of you were saying Oh mr. Duncan we like certain lessons we like your your

bazılarınız aman beyefendi diyordunuz. Duncan bazı dersleri seviyoruz

psychological lessons we like your lessons where you talk about emotions or

psikolojik derslerinizi seviyoruz duygular veya

things that have a very deep meaning so yes I have done that in the past I do

çok derin anlamı olan şeyler hakkında konuştuğunuz derslerinizi seviyoruz bu yüzden evet bunu geçmişte yaptım bazen

like talking about things that are very deep and meaningful sometimes I worry

çok derin ve anlamlı şeyler hakkında konuşmayı seviyorum Endişeleniyorum

and this is another thing I said yesterday sometimes I worry that I might

ve bu da dün söylediğim başka bir şey bazen

be a little bit boring so that's one of the problems especially when I realize

biraz sıkıcı olabileceğimden endişeleniyorum bu yüzden sorunlardan biri bu özellikle fark ettiğimde

that maybe I don't have many people watching hmm maybe that's something to

belki de izleyen pek fazla insan yok hmm belki

do with it maybe I am too boring for YouTube what do you think hello also -

bununla bir ilgisi olabilir belki YouTube için çok sıkıcıyım merhaba da ne düşünüyorsun -

bill bill AL hello bill al how can we improve English you improve English by

bill bill AL merhaba bill al İngilizceyi nasıl geliştirebiliriz

practicing repeating improving your listening and as I said yesterday you

tekrar yaparak İngilizceyi geliştirirsin dinlemeni geliştirirsin ve dün dediğim gibi

have to create an environment where you have English around you I know sometimes

çevrende İngilizce olan bir ortam yaratmalısın Bazen

that isn't easy but it is a very good way of improving your English and also

bunun kolay olmadığını biliyorum ama İngilizcenizi geliştirmenin ve aynı zamanda

getting used to the sound of English some people say the hardest part is

İngilizcenin sesine alışmanın çok iyi bir yolu, bazı insanlar en zor kısmın

actually

aslında

some people say the hardest part of learning English is speaking the

bazı insanlar İngilizce öğrenmenin en zor kısmının

language because you need to not only develop your your sense of cognitive

dili konuşmak olduğunu söylüyor çünkü sadece bilişsel duygunuzu geliştirmekle kalmayıp,

sense so when we talk about cognitive sense we mean the way you think the way

bilişsel duyudan bahsettiğimizde,

the brain and the rest of your body is acting so quite often we need to to use

beyninizin ve vücudunuzun geri kalanının nasıl davrandığını düşündüğünüzü kastediyoruz, o kadar sık ​​ki,

lots of things in our body lots of parts of our body to do something so speaking

beynimizde pek çok şey kullanmamız gerekiyor. vücudumuzun pek çok uzvu bir şeyi yapmak için yani konuşmak

involves many things speaking involves using this but also using this at the

birçok şeyi içerir konuşmak bunu kullanmayı gerektirir ama aynı zamanda bunu kullanmak da

same time and sometimes that is not easy even I have problems doing that

bazen bunu yapmakta zorlansam bile

sometimes hello to Hamid greetings mr. Duncan can you clarify the use of

bazen Hamid beye selamlar selamlar. Duncan

compromise in the in a sentence well compromise or compromising is a very

uzlaşmanın bir cümle içindeki kullanımını açıklayabilir misin peki uzlaşma ya da ödün verme

interesting part of life sometimes you can't have what you want in this world

hayatın çok ilginç bir parçasıdır bazen bu dünyada istediğin şeye sahip olamazsın

sometimes you want this but unfortunately you can only get that so

bazen bunu istersin ama ne yazık ki sadece bunu alabilirsin böylece

you have to compromise so when you compromise it means you settle for

sahip olursun taviz vermek, taviz verdiğinizde bu,

something that isn't quite what you want you want gold but you can only afford

tam olarak istediğiniz gibi olmayan bir şeye razı olduğunuz anlamına gelir, altın istersiniz ama yalnızca gümüşe paranız yetiyor, böylece gümüşe sahip olursunuz,

silver so you have silver you compromise you compromise so maybe you agree to do

taviz verirsiniz, bu yüzden belki

something that isn't quite what you want or something that isn't quite up to your

tam olarak istediğiniz gibi olmayan bir şeyi yapmayı kabul edersiniz istediğiniz veya beklentilerinizi tam olarak karşılamayan bir şey,

expectations a good example of course is when you look for a new house or when

elbette iyi bir örnek, yeni bir ev aradığınızda veya

you look for somewhere to live so if you are looking for a place to live quite

yaşayacak bir yer aradığınızda, bu nedenle yaşayacak bir yer arıyorsanız, sık

often you will have to compromise you will have to make compromises so maybe

sık ev aramak zorunda kalacaksınız. ödün vermen gerekecek, bu yüzden belki

you want a large house with a swimming pool and a big garden

yüzme havuzlu ve büyük bir bahçeli büyük bir ev istiyorsun

but maybe you can't afford that or maybe you can't find that particular house so

ama belki buna gücün yetmiyor veya o evi bulamıyorsun, bu yüzden

sometimes you have to compromise you have to make adjustments to fit the

bazen uzlaşmak zorundasın yapmak zorundasın şartlara uyması için ayarlamalar

circumstances compromise so quite often in life we have to make compromises you

taviz verir hayatta çok sık taviz vermek zorunda kalırız

will have to compromise when you are spending money maybe you want to spend a

para harcarken taviz vermek zorunda kalırsın belki

lot of money but you don't have a lot of money so you can't spend a lot of money

çok para harcamak istersin ama çok paran olmadığı için harcayamazsın çok para harcamak için ödün vermelisin ödün vermelisin bu yüzden ödün vermek

so you must compromise you must compromise so to compromise means to

settle for something that's slightly less or something that is not up to the

biraz daha az olan veya gerçekten istediğin standarda uymayan bir şeyle yetinmek demektir

standard that you really wanted you shine hella you shine watching in

Myanmar I am Burmese yes a lot of people still

İnsanların oranı,

call Myanmar Burma especially here in the UK so you might hear a lot of people

özellikle burada Birleşik Krallık'ta hala Myanmar Burma diyor, bu nedenle

in the UK talk about Myanmar but they will actually say Burma instead because

Birleşik Krallık'ta birçok insanın Myanmar hakkında konuştuğunu duyabilirsiniz, ancak bunun yerine aslında Burma diyecekler çünkü

that is the the previous name of the country so now it is known as Myanmar

bu ülkenin önceki adıdır, bu nedenle artık Myanmar merhaba olarak biliniyor

hello to you shine and a big hello to everyone watching in Myanmar

sana parlıyor ve Myanmar'da izleyen herkese kocaman bir merhaba merhaba

hello also to tell out hello tell could you let me know if there is an app or

demek için de merhaba söyle otomatik olarak muhabirle konuşma pratiği yapmak için bir uygulama veya program varsa bana haber verebilir misin

program for practicing speaking with automatically reporter oh I see I think

oh anlıyorum demek istediğini düşünüyorum

what you mean is there an application that can judge

your English I'm not sure if one exists there are many apps that you can buy to

İngilizcenizi yargılayabilir

to look for words and definitions and of course you can hear the word being

Kelimeleri ve tanımları aramak için satın alabileceğiniz birçok uygulama var mı yok mu emin değilim ve tabii ki kelimenin telaffuz edildiğini duyabilirsiniz

pronounced but I'm not sure if there is an English app that you can get that

ama İngilizce bir uygulama olup olmadığından emin değilim. Bunu

will actually score your English certain when you're speaking anyway certainly

aslında konuşurken İngilizcenizi kesin olarak puanlandırabilirsiniz zaten konuşurken kesinlikle

when you are actually talking I think it's very difficult but maybe if you are

gerçekten konuşurken bunun çok zor olduğunu düşünüyorum ama belki

writing or answering questions that are written then I think maybe yes but I

yazıyorsanız veya yazılan soruları yanıtlıyorsanız o zaman bence belki evet ama

think spoken English I still think that is a very hard thing to judge because

sanırım İngilizce konuşuluyor ben hala bunu yargılamanın çok zor bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü

you really do need a human being to listen and judge how well you speak and

gerçekten dinleyecek ve ne kadar iyi konuştuğunuzu ve

how clearly you are speaking and whether your grammar is correct or not so yes

ne kadar net konuştuğunuzu ve gramerinizin doğru olup olmadığını yargılayacak bir insana ihtiyacınız var, evet

maybe that is something for the future maybe in the future you will have a

belki bu gelecek için bir şeydir belki ilerde

virtual teacher on your computer screen not a real one like me so at the moment

bilgisayar ekranında sanal hocan olacak benim gibi gerçek değil o yüzden şu an bir

I don't think there is anything hello also 2ts I'm happy because you do

şey olduğunu düşünmüyorum merhaba ayrıca 2ts mutluyum çünkü

a livestream almost every day I'm happy because I can watch your lessons at my

neredeyse her gün canlı yayın yapıyorsun ben mutluyum çünkü

leisure during my leisure time and I'm happy because I have so many or so much

boş zamanlarımda derslerinizi izleyebiliyorum ve mutluyum çünkü çok fazla

I have so much leisure time nowadays I have a lot of free time I have a lot of

boş zamanım var bu aralar çok fazla boş zamanım var çok

leisure time so yes tears and glad you are enjoying my regular live streams I

boş zamanım var yani evet gözyaşları ve düzenli canlı yayınlarımdan keyif aldığınıza sevindim.

have been doing quite a few hello Ram Zanu hello again mr. Duncan I couldn't

Epeydir merhaba Ram Zanu tekrar merhaba bayım. Duncan

watch you yesterday I couldn't watch your live stream yesterday however just

dün seni izleyemedim dün canlı yayınını izleyemedim ama

before I watched it's very useful and I learned many new words thank you very

izlemeden hemen önce çok faydalı oldu ve bir çok yeni kelime öğrendim çok teşekkür ederim

much and don't forget you can have live captions so if you are watching live now

ve unutma canlı altyazın olabilir eğer izliyorsan şimdi

on Saturday at 25 past midday in the UK you can actually have live captions so

cumartesi günü saat 25'te İngiltere'de canlı canlı altyazılara sahip olabilirsiniz, bu

as I speak you will see the words come on the screen which i think is fantastic

yüzden ben konuşurken ekranda kelimelerin geldiğini göreceksiniz ki bu harika olduğunu düşünüyorum, bu

it's an amazing piece of technology I must say

harika bir teknoloji parçası Asla

I never search for captions but on my phone or iPad I don't know where it is

altyazı aramadığımı söylemeliyim ama telefonumda veya iPad'imde nerede olduğunu bilmiyorum

but I think I have no need because mr. Duncan speaks perfectly Thank You pal

ama sanırım ihtiyacım yok çünkü mr. Duncan mükemmel konuşuyor Teşekkürler dostum

Mira well you can also have captions on your iPad or on your Android device you

Mira, iPad'inizde veya Android cihazınızda da altyazı olabilir,

have to go to the settings which are in the corner so normally the settings for

köşedeki ayarlara gitmeniz gerekir, bu nedenle normalde

your smartphone are normally up there in the corner

akıllı telefonunuzun ayarları normalde köşededir,

so normally up there so normally there are settings on your smartphone and then

bu yüzden normalde yukarı normalde akıllı telefonunuzda ayarlar vardır ve ardından

if you go to the settings you can actually activate captions amazing sassy

ayarlara giderseniz, gerçekten harika sassy

or sassy is here hello mr. Duncan I hope you are fine I'm

veya sassy burada merhaba bayım altyazılarını etkinleştirebilirsiniz. Duncan umarım iyisindir

not too bad today not too bad a little tired which is why I'm drinking my cup

bugün çok kötü değilim çok kötü değil biraz yorgunum bu yüzden şu an kahvemi içiyorum

of coffee right now hmm it is starting to go cold

hmm bu arada

by the way today the weather is lovely last night it was freezing but today the

hava soğumaya başladı bu arada bugün hava çok güzel dün gece buz gibiydi ama bugün

weather is quite nice but last night I was absolutely freezing my poor feet

hava oldukça güzel ama dün gece kesinlikle donuyordum zavallı ayaklarım

were so cold hello rose rose bush hello rose mr. Duncan I am from Egypt and you

çok üşüdü merhaba gül gül fidanı merhaba gül bey. Duncan ben Mısırlıyım ve

look great as usual do you have a happy emoji on your shirt yes I do a lot of

her zamanki gibi harika görünüyorsun gömleğinde mutlu bir emoji var mı evet birçok

people like this t-shirt I will show you I will stand back and let you see my

insan bu tişörtü beğeniyor sana göstereceğim geri çekilip tişörtümü görmene izin vereceğim

t-shirt so there it is

öyle

and as you can see the weather is gorgeous today we are having such a

ve gördüğünüz gibi bugün hava çok güzel

beautiful day here in the UK it is very nice can Oh Khan can Oh Khan is here

burada Birleşik Krallık'ta çok güzel bir gün geçiriyoruz çok güzel can Oh Khan can Oh Khan burada

hello to you where are you watching at the moment Thailand I think maybe you

sana merhaba şu anda Tayland'ı nerede izliyorsun Sanırım belki sen

are in Thailand by Hannah or by Anne I have a question

Tayland'dasınız by Hannah veya Anne Bir sorum var

can you explain the past participle tense I don't understand it clearly in

geçmiş zaman kipini açıklayabilir misiniz Okulda bunu net bir şekilde anlamıyorum

school well when you participate it means do so if you participate in

katıldığınızda bunun anlamı

something then you are doing it but of course if you are talking about

bir şeye katılıyorsanız o zaman yapıyorsunuz ama tabii ki eğer

something you've done in the past that is when we use the past participle so

geçmişte yaptığınız bir şeyden bahsediyorsunuz, yani geçmiş ortacı kullandığımızda, yani

something that you are doing now you are participating in hence the word so a

şu anda yaptığınız bir şeye katılıyorsunuz, dolayısıyla bu kelimeye katılıyorsunuz, yani bir

participle means something that you are doing at that time so it is a word that

ortacı, o sırada yaptığınız bir şey anlamına gelir, yani bu bir

describes you're doing something and the past participle is something you have

bir şey yaptığınızı tanımlayan kelime ve geçmiş katılımcı

done in the past so I hope that explains it but when you participate so the word

geçmişte yaptığınız bir şeydir, umarım bu onu açıklar, ancak katıldığınızda, bu nedenle

participate literally means take part you are active in a certain occupation

katılım kelimesi, kelimenin tam anlamıyla yer almak anlamına gelir, belirli bir meslekte

or a certain hobby or a certain sport you are taking part in it you are doing

veya belirli bir hobide aktif olursunuz veya belli bir spora katılıyorsun o sporu yapıyorsun

it

Hawaiian call us that is a very interesting question by the way

hawai bizi ara bu çok ilginç bir soru bu arada bir bakayım soruyu

let me just see if I can understand the question I have a question for you all

anlayabilir miyim size bir sorum var hepiniz

are you the owner of your minds Oh your mind can you can you not think

aklınızın sahibi misiniz oh aklın olabilir mi

like monkeys now you are thinking in what animal then are you the very owner

maymunlar gibi düşünemez misin şimdi hangi hayvanda düşünüyorsun o zaman sahibi sen misin Orada

I'm not quite sure what you are asking there but I think the basic question is

ne sorduğundan tam olarak emin değilim ama bence temel soru şu:

are you the owner of your own mind can you think for yourself maybe that is

sen kendi zihninin sahibi misin? kendin için düşünüyorsun belki de

what Kwan is asking I think so I'm not sure about monkeys I'm not sure about

Kwan'ın sorduğu şey bu bence bu yüzden maymunlar hakkında emin değilim bundan emin değilim

that but sometimes I think we should all think a little bit more we should think

ama bazen bence hepimiz biraz daha fazla düşünmeliyiz

a little bit more about the world around us maybe we should think a little bit

dünya hakkında biraz daha düşünmeliyiz Etrafımızda belki de

more about each other as well khari asks mr. Duncan hello from France

birbirimiz hakkında biraz daha düşünmeliyiz, diye sorar khari bay. Fransa'dan Duncan merhaba,

a big Bonjour do you writing is the hardest part of an IELTS I only got five

büyük bir Bonjour yazıyor musun, IELTS'in en zor kısmıdır Ben sadece beş puan aldım,

well from when we are talking about writing maybe you are writing something

yazmaktan bahsederken belki de dinlediğin bir

as an answer to a question to something that you have listened to so again this

şeye soruya cevap olarak bir şeyler yazıyorsun, bu yüzden tekrar bu

is another part of the IELTS test which can be very difficult and sometimes it

IELTS sınavının çok zor olabilen başka bir bölümüdür ve bazen

can catch people out so don't forget during an exam they don't just want you

insanları yakalayabilir, bu yüzden sınav sırasında unutmayın, onlar sadece

to show that you know English they also want you to show that you can use

İngilizce bildiğinizi göstermenizi istemezler, aynı zamanda İngilizce bildiğinizi de göstermenizi isterler.

English you can use English so from here to here and also to here so English is

İngilizce İngilizce'yi buradan buraya ve ayrıca buraya kadar kullanabilirsiniz, yani İngilizce

not just about knowing words it is a little bit more complex than that

sadece kelimeleri bilmekle ilgili değildir, bundan biraz daha karmaşıktır, bu yüzden

so the that they give you is to see how well

size verdikleri şey, İngilizce kullanımını ne kadar iyi anladığınızı görmektir,

you understand the use of English so knowing words is is great it's

bu yüzden bilmek kelimeler harika harika

wonderful but you must know how to use them mr. Duncan oh you are not boring

ama onları nasıl kullanacağınızı bilmelisiniz bayım. Duncan, sıkıcı değilsin,

you are no run-of-the-mill I love that expression if something is

sıradan değilsin, bu ifadeye bayılıyorum, eğer bir şey sıradansa,

run-of-the-mill it means it is very ordinary it is

bu onun çok sıradan olduğu anlamına gelir,

something that is not special so something that is run-of-the-mill not

özel olmayan bir şeydir, yani sıradan olan bir şeydir -the-mill

special not outstanding average something that's average when you take

özel değil olağanüstü değil ortalama IELTS sınavına ilk kez girdiğinizde ortalama bir şey

an IELTS test for the first time it must be like when you take a driving exam it

sürücü sınavına girdiğiniz zamanki gibi olmalı

is difficult to get it for the first time yes as I mentioned earlier it is a

ilk kez almak zor evet daha önce de belirttiğim gibi bu bir

little bit like learning to drive a car or learning to do anything in fact think

biraz araba kullanmayı öğrenmek ya da herhangi bir şey yapmayı öğrenmek gibi aslında bir düşünün

about maybe in the past when you have started a new job when you started doing

belki geçmişte yeni bir işe başladığınızda

a new job at first it is difficult there are so many things that you have to

yeni bir işe başladığınızda ilk başlarda zordur öğrenmeniz gereken o kadar çok şey var ki

learn and remember but then over time it becomes easier and easier I remember I

ve hatırla ama sonra zamanla daha kolay ve kolay hale geliyor Hatırlıyorum

remember many times in my life where I've done things for the first time and

hayatımda birçok kez bir şeyleri ilk kez yaptığımı hatırlıyorum ve gerçekten

I was hopeless really I was absolutely hopeless so everyone

umutsuzdum gerçekten kesinlikle umutsuzdum bu yüzden herkes

has to learn everyone has to start it is one of those strange rules of life pachu

öğrenmeli herkes buna başlamalı hayatın garip kurallarından biri pachu

asks oh this is interesting something about British culture what are

sorar ah bu İngiliz kültürüyle ilgili ilginç bir şey Birleşik Krallık'ta

the popular magazines and newspapers in the UK we have many newspapers the most

popüler dergi ve gazeteler nelerdir bizde birçok gazete var en

popular ones are the ones that we call tabloid tabloid newspapers tend to have

popüler olanlar tabloid tabloid gazeteler dediğimiz gazeteler büyük manşetlere sahip olma eğilimindedir

big headlines so tabloid relates to the way in which

yani tabloid, hikayelerin gösterilme biçimiyle ilgilidir,

the stories are shown they are shown in very large letters quite often the

çok büyük harflerle gösterilirler, sıklıkla

stories are very dramatic or very controversial so tabloid so tabloid

hikayeler çok dramatik veya çok tartışmalıdır, bu nedenle tabloid yani tabloid

newspapers and we have quite a few of those here in the UK we have tabloid

gazeteler ve bizde bunlardan epeyce var Birleşik Krallık'ta tabloid

newspapers such as the Sun so the Sun is a newspaper we also have the Daily

gazetelerimiz var. Güneş olarak, Güneş bir gazetedir, ayrıca Daily

Mirror and also the star although not many people take the star very seriously

Mirror'a sahibiz ve ayrıca yıldızı pek çok kişi ciddiye almasa da

it is it is not a not a paper that's taken very seriously but yes there are

pek ciddiye alınan bir gazete değildir ama evet

many newspapers that are popular although having said that not many

popüler olan birçok gazete vardır. Artık pek çok

people buy newspapers anymore I think the the readership of newspapers has

insanın gazete satın almadığını söylemiş olsam da, aslında internet sayesinde gazetelerin okuyucu sayısının

actually dropped quite a lot over the years mainly due to the internet because

yıllar içinde oldukça düştüğünü düşünüyorum çünkü

people can get their news now from the internet very easily so this is

insanlar artık haberlerini internetten çok kolay bir şekilde alabiliyorlar, bu

something that newspapers have been fighting for many years the fact that

gazetelerin sahip olduğu bir şey. Uzun yıllardır

people can get their news from so many different places nizam if someone wants

insanların çok farklı yerlerden haber alabilmeleri gerçeğiyle mücadele eden nizam,

to speak English fluently I can recommend listening to mr. Duncan

akıcı bir şekilde ingilizce konuşmak isteyenlere nizam bey'i dinlemelerini tavsiye edebilirim. Duncan

and if someone wants to write correct and academic English then they must

ve eğer birisi doğru ve akademik İngilizce yazmak istiyorsa o zaman

first read a good English book this is something I mentioned yesterday so

önce iyi bir İngilizce kitap okumalı bu dün bahsettiğim bir şey yani

learning English is not just about remembering words there are other things

İngilizce öğrenmek sadece kelimeleri hatırlamakla ilgili değil başka şeyler de var

other things involved getting those words into here and here and also

o kelimeleri buraya ve buraya yerleştirmeyi içeren başka şeyler de var.

getting them in here as well learning how to listen so listening

onları da buraya almak bir de dinlemeyi öğrenmek yani dinlemek

speaking writing and of course reading let us not forget reading because

konuşmak yazmak ve tabi ki okumak okumayı unutmayalım çünkü

reading is very important you definitely need the reading definitely I will keep

okumak çok önemli kesinlikle okumaya ihtiyacınız var kesinlikle

an eye on the time because I will have to go a big bonjour from friends hello

zamanı takip edeceğim çünkü gitmem gerekecek arkadaşlardan büyük afiyet olsun merhaba

Pierre Bonjour Pierre Jim Appel Monsieur danke wonderful country Myanmar I love

Pierre Bonjour Pierre Jim Appel Mösyö danke harika ülke Myanmar

it says curry thank you very much it is one of the countries that I've always

Köri demesine bayılıyorum çok teşekkür ederim her zaman ilgimi çeken ülkelerden biridir

been intrigued by I've always been very intrigued by Asia and also South America

Asya ve ayrıca Güney her zaman çok ilgimi çekmiştir

to parts of the world that I would like to visit one day if I get the chance I

Amerika'dan dünyanın bir fırsatını bulursam bir gün ziyaret etmek isteyeceğim bölgelerine

have been to Asia I've been to Southeast Asia I've been to Malaysia so I've been

Asya'da bulundum Güneydoğu Asya'da bulundum Malezya'da bulundum yani

to Southeast Asia I've been to China of course because I lived there for many

Güneydoğu Asya'da bulundum Çin tabii ki çünkü uzun yıllar orada yaşadım

years I am Potter

ben Potter

hello Potter from India would you please tell me how to keep keep sang froid I

merhaba Hindistan'dan Potter lütfen bana şarkı söylemeyi nasıl soğuk tutacağımı söyler misin Şarkı söylemenin

don't know what sang froid means maybe you mean confident would you please tell

ne anlama geldiğini bilmiyorum belki kendinden emin demek istiyorsun, lütfen

me how to keep confident while speaking to the audience well there is actually a

bana nasıl güvende kalacağımı söyler misin dinleyicilere iyi hitap ederken aslında

lesson on my youtube channel all about all about giving speeches and how to

youtube kanalımda konuşma yapmak ve

speak to an audience so one of the best ways to speak to an audience first of

seyirciyle nasıl konuşulacağına dair bir ders var bu yüzden bir seyirciyle konuşmanın en iyi yollarından biri her şeyden önce

all is if you can choose your topic then choose something you are interested in

konunuzu seçip seçemeyeceğinizdir. ilginizi çeken bir şey seçin ki bu işinizi

so that will make it very easy so if you talk about some things that you are

çok kolaylaştıracaktır bu nedenle ilgilendiğiniz bir konuda

interested in something that you have some knowledge of first of all that will

biraz bilgi sahibi olduğunuz bir konudan bahsederseniz öncelikle

make doing it very easy much easier and don't forget to write something down

bunu yapmayı çok kolaylaştıracak çok daha kolay hale getirecektir ve unutmayın bir şeyler yazın

and of course in case you forget so always have notes nearby if you are

ve tabii ki unutursanız diye notları her zaman yanınızda bulundurun eğer

going to give a speech always have notes nearby and of course never be afraid to

bir konuşma yapacaksanız her zaman yanınızda notlar bulundurun ve tabii ki

practice in front of the mirror practice in front of the mirror look at yourself

aynanın önünde pratik yapmaktan asla korkmayın aynanın önünde pratik yapın kendinize bakın

get used to the sound of your own voice record your voice record your voice on

kendi sesinize alışkın sesinizi kaydedin sesinizi

your mobile phone and listen to it so all of these things will help you to

cep telefonunuza kaydedin ve dinleyin böylece tüm bunlar kendinize olan

boost your confidence Pierre what are you drinking coffee or tea I have just

güveninizi artırmanıza yardımcı olacaktır Pierre ne içiyorsunuz kahve çay çay az önce çok

had a lovely cup of coffee and as I said earlier I make the best coffee in the

güzel bir fincan içtim kahve ve daha önce de söylediğim gibi dünyanın en iyi kahvesini yapıyorum

world I do maybe one day I will make one for you but I do I make the best coffee

belki bir gün sizin için yaparım ama dünyanın en iyi kahvesini yaparım

in the world okay hello Kay hi mr. Duncan how are you

tamam merhaba Kay merhaba bay. Duncan

doing I am not too bad I wasn't feeling very well during the week I was feeling

nasılsın çok kötü değilim hafta boyunca pek iyi hissetmiyordum kendimi

a little unwell I did explain yesterday what that was

biraz kötü hissediyordum dün bunun ne olduğunu açıkladım

but I won't tell you again today because maybe you are not interested

ama bugün sana tekrar söylemeyeceğim çünkü belki ilgilenmiyorsundur

hi mr. Duncan I am pretty sure you are doing fine could you please explain for

merhaba bayım . Duncan, iyi olduğundan oldukça eminim, lütfen

me what does closure mean especially if we talk about relationships closure now

benim için kapatmanın ne anlama geldiğini açıklayabilir misin, özellikle şimdi ilişkiler hakkında konuşursak,

closure is again something that happens quite a lot in life especially when you

kapatma yine hayatta oldukça sık olan bir şeydir, özellikle de geçmişte olan

want to forget something that has happened in the past that is

bir şeyi unutmak istediğinde.

troubling you closure means you you bring maybe a situation or maybe a

seni rahatsız eden geçmiş kapanmak demektir belki bir durumu ya da

relationship to an end but you do it in a very clean and tidy way so if you end

ilişkiyi sona erdirirsin ama bunu çok temiz ve düzenli bir şekilde yaparsın yani

something if you come to terms with the end of something maybe a relationship

bir şeyi bitirirsen bir şeyin sonu ile uzlaşırsan belki bir ilişkinin sonu olabilir

maybe you have been going steady with your lover from

years or many months or many weeks and then suddenly one day your partner says

Yıllardır, aylarca veya haftalardır sevgilinizle istikrarlı bir şekilde ilerliyorsunuz ve sonra bir gün partneriniz "

I'm sorry I'm sorry III I have to break this relationship up and then well you

Üzgünüm, üzgünüm III" diyor, bu ilişkiyi bitirmem gerekiyor ve o zaman pekala,

might feel it little disappointed by it you might feel very upset by it because

bunun sizi biraz hayal kırıklığına uğrattığını hissedebilirsiniz. kişi kalbinizi kırdığı için buna çok üzülebilirsiniz

the person has broken your heart but you have to try and bring all of that to a

ama tüm bunları

very tidy a very neat a very structured ending and that is what we call closure

çok düzenli, çok düzenli, çok yapılandırılmış bir sona getirmeye çalışmalısınız ve biz buna kapanış diyoruz, bu

so it is a way of getting over something by coming to terms with it sometimes you

yüzden bu bir şeyi kabullenerek bazen

have to talk to the other person so maybe you need to sit down with your

diğer kişiyle konuşmanız gerekir, bu yüzden belki

ex-partner and talk about things you need some sort of closure some sort of

eski partnerinizle oturup bazı şeyler hakkında konuşmanız gerekir, bir tür kapanışa ihtiyacınız vardır, bir tür

resolution I like that word so if you bring something to a close you have

çözüme, bu kelimeyi seviyorum, öyleyse eğer bir şeyi sona erdirirsiniz

closure you have some sort of resolution it resolves it resolves the situation

bir tür çözümünüz olur çözer çözer durum

has been resolved but it doesn't necessarily mean that you'll be happy so

çözüldü ama bu mutlaka mutlu olacağınız anlamına gelmez bu yüzden

closure is just a way of ending something in a very clean and tidy way

kapanış sadece bir şeyi çok temiz bir şekilde bitirmenin bir yoludur ve düzenli bir şekilde

and quite often this particular thing is involved with relationships especially

ve çoğu zaman bu belirli şey, özellikle bozulduklarında ilişkilerle ilgilidir,

when they break down but I suppose you could also have closure after a person

ancak sanırım bir kişi öldükten sonra da kapanışınız olabilir, bu

has died so maybe someone in your life has passed away and you have to have

yüzden belki hayatınızdaki biri vefat etti ve

some sort of closure you have to come to terms with it because these sorts of

bir tür kapanışınız olması gerekiyor. çünkü bu tür

things can stay in your brain for a long time especially if you don't get over

şeyler beyninizde uzun süre kalabilir, özellikle de üstesinden gelmezseniz,

them so if you don't get over something quickly it can stay in your brain for

bir şeyi hızlı bir şekilde atlatamazsanız, beyninizde

many many years and eventually it will cause lots of problems so yes closure

uzun yıllar kalabilir ve sonunda pek çok soruna neden olacak, bu yüzden evet kapatma

michael says or there are some interesting subjects you can talk about

michael diyor veya konuşabileceğiniz bazı ilginç konular var

maybe depression or autism yes I think these are two very interesting topics

belki depresyon veya otizm evet bence bunlar çok ilginç iki konu

because we do hear people talking about this a lot nowadays people seem a lot

çünkü insanların bunun hakkında çok konuştuğunu duyuyoruz bugünlerde insanlar çok görünüyor akıl sağlığı hakkında konuşmak söz konusu

more free and open when it comes to talking about mental health and I think

olduğunda daha özgür ve açık ve bence bu

that's a good thing it is part of curing yourself maybe a cure is the wrong word

iyi bir şey, kendini iyileştirmenin bir parçası belki tedavi yanlış kelime

but maybe helping yourself is to talk and I think talking is one of the the

ama belki kendine yardım etmek konuşmaktır ve bence konuşmak en

greatest ways of getting things out of your head and also out of your soul so I

harika yollardan biri bazı şeyleri kafandan ve ayrıca ruhundan çıkarmak, bu yüzden bence

think talking is a very good way of

konuşmak stresini atmanın çok iyi bir yolu

relieving your stress how you how you hang hello how you hang I think you are

watching in Vietnam mr. Duncan do you have a blog please is it possible to

Duncan bir blogun var mı lütfen

outline your episodes it isn't easy to find a particular lesson I previously

bölümlerinin ana hatlarını çizmek mümkün mü belirli bir dersi bulmak kolay değil daha önce

watched thank you in our yeah yes that is a very good idea now a few years ago

izledim teşekkür ederim evet evet bu şimdi çok iyi bir fikir birkaç yıl önce

I did have a blog in fact I have had Blanc's in the past but normally and

bir blogum vardı aslında geçmişte Blanc's'ım oldu ama normalde ve

this is something that has happened twice to me I've actually created blogs

bu benim başıma iki kez gelen bir şey aslında bloglar oluşturdum

but then the site that I had the blog on went out of business

ama sonra blogu açtığım site iflas etti, bu

so that's one of the problems

yüzden

participles do not show tense they come after the verb to have to to make a

katılımcıların göstermediği sorunlardan biri bu. gergin fiilden sonra gelirler to have to tense yapmak için

tense I have studied

well I'm not saying that participles do show tents but I am saying that a past

iyi çalıştım ben ortaçların çadırları gösterdiğini söylemiyorum ama geçmiş bir

participle shows pest tents there is such a thing as a pest participial but

katılımcının haşere çadırlarını gösterdiğini söylüyorum haşere katılımcısı diye bir şey var ama teşekkür

thank you for telling me

ederim bana gül ağacını söylediğin için vay

rosebush wow it is so beautiful your t-shirt thanks a lot my pleasure I will

tişörtün çok güzel teşekkürler benim zevkim

be going soon because it is now quarter to one I will be leaving soon to go into

birazdan gideceğim çünkü saat bire çeyrek var birazdan kasabaya gitmek için ayrılacağım

town I'm just being nosy mr. d'Ancona which is correct I'm going up on stairs

sadece merak ediyorum bayım. d'Ancona hangisi doğru Merdivenlerden çıkıyorum

or I'm climbing up the stairs you can you can actually say both but you need

ya da merdivenleri çıkıyorum aslında ikisini de söyleyebilirsin ama

to correct the first example the first example is wrong I am going up stairs or

ilk örneği düzeltmen gerekiyor ilk örnek yanlış Merdivenlerden yukarı çıkıyorum ya da

I am going up some stairs I'm going up some steps I'm going up stairs I'm going

gidiyorum bazı merdivenleri çıkıyorum bazı basamakları çıkıyorum merdivenleri çıkıyorum

up some stairs I'm going up some steps or you can say I'm climbing up I'm

bazı merdivenleri çıkıyorum bazı basamakları çıkıyorum ya da tırmanıyorum diyebilirsiniz

climbing up the stairs I'm going up the stairs I'm going to bed I am going up

merdivenleri çıkıyorum gidiyorum merdivenlerden yukarı yatacağım Merdivenlerden yukarı çıkıyorum

stairs i am going up the stairs so one describes direction you are going up

merdivenlerden yukarı çıkıyorum yani biri merdivenlerden çıktığınız yönü

stairs and the other one describes the actual action itself I'm going up the

, diğeri ise asıl eylemi anlatıyor Merdivenlerden çıkıyorum

stairs mr. Duncan you are my treasure your lessons have become part of my day

bay. Duncan sen benim hazinemsin derslerin günümün bir parçası haline geldi Çalışmam

I really need to improve my English for my studying and every lesson I get a lot

için İngilizcemi gerçekten geliştirmem gerekiyor ve her ders bir sürü

of new information and you are not boring at all I'm very pleased to hear

yeni bilgi alıyorum ve sen hiç sıkıcı değilsin Bunu duyduğuma çok sevindim

that although I think the YouTube algorithms think otherwise I think maybe

Sanırım YouTube algoritmaları aksini düşünüyor Sanırım

someone at YouTube has pressed button that says mr. Duncan boring

YouTube'da birisi mr. Duncan sıkıcı

boring which isn't very nice really is it is that how you thank me for doing

sıkıcı ki bu pek hoş değil gerçekten, 13 yıldır bunu yaptığım için bana nasıl teşekkür ettiğiniz,

this for 13 years in my opinion says Lewis the best newspaper in the UK is

bence Lewis'in İngiltere'deki en iyi gazete

the Guardian there is there is a little joke

Guardian olduğunu söylüyor

concerning The Guardian newspaper and that is the fact that quite often they

The Guardian gazetesiyle ilgili küçük bir şaka var ve hikayelerinde çoğu zaman

have spelling mistakes in their stories sometimes they get the words wrong or

yazım hataları yaptıkları gerçeğidir, bazen kelimeleri yanlış anlarlar veya

maybe the spelling wrong or maybe sometimes the sentences don't make sense

belki yazım yanlışları veya belki bazen cümleler anlamsızdır

because the person has started to edit what they wrote and this is a problem

çünkü kişi yazdıklarını düzenlemeye başlamıştır ve bu bir problemdir.

when you write something one of the one of the most common problems when you

Bir şey yazarken, bilgisayarda bir şey yazarken en sık karşılaşılan sorunlardan biri,

write something on a computer is if you go back afterwards to edit you have to

daha sonra düzenlemek için geri dönerseniz, değiştirdiğiniz

make sure that you edit all of the words that you've replaced because sometimes

tüm kelimeleri düzenlediğinizden emin olmanız gerektiğidir, çünkü bazen

you can forget and sometimes you leave words in the essay or in the document

unutabilirsiniz. ve bazen denemede veya belgede, onu

that shouldn't be there because you've edited it but you forgot to take parts

düzenlediğiniz için orada olmaması gereken sözcükler bırakıyorsunuz, ancak bazı kısımlarını çıkarmayı unuttunuz,

of it out so yes the Guardian newspaper is very

bu yüzden evet, Guardian gazetesi, isabetlerinde

well known for having spelling mistakes in hit in its publications Sergio says

yazım hataları yaptığı için çok iyi biliniyor. yayınlar Sergio

as dr. Fraser crane used to say hello world I'm listening kunal to speak

Dr. Fraser vinç eskiden merhaba dünya derdi İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmak için kunal dinliyorum

English fluently you have to memorize not single words but sentences at least

tek bir kelimeyi değil cümleleri ezberlemelisin

two useful sentences every day yes I think so Connell try to learn at least

her gün en az iki faydalı cümle evet bence öyle Connell en az

three or four new words and even better try and learn those words by putting

üç veya dört yeni kelime öğrenmeye çalış ve hatta daha iyisi bu kelimeleri cümle haline getirerek öğrenmeye çalış

them into sentences so this is something you have to work on every day you can't

bu yüzden bu her gün üzerinde çalışman gereken bir şey

do it just once a week you can't just do it once a month you have to make it

haftada bir yapamazsın ayda bir yapamazsın

part of your life language is something you use all the time so to learn it you

hayatının bir parçası yapmalısın dil her zaman kullandığın bir şeydir, bu yüzden onu öğrenmek için

also have to use it all the time Anna I enjoy so much reading English books it's

de her zaman kullanmalısın Anna İngilizce kitaplar okumaktan çok

a pleasure that improves my knowledge of the language

zevk alıyorum dil bilgimi geliştiren bir zevk

I love reading dictionaries even now I love I've got this amazing dictionary in

Sözlükleri okumayı şimdi bile seviyorum Seviyorum stüdyomda bu harika sözlük var

my studio and it's huge and sometimes I just love opening the dictionary opening

ve çok büyük ve bazen sözlüğü açmayı

it and going through turning the pages slowly and having a look and sometimes

ve sayfaları yavaşça çevirmeyi ve bir göz atmayı seviyorum ve bazen

you find interesting words in the dictionary

sözlükte ilginç kelimeler buluyorsunuz,

maybe words that you've never seen before so even for me as a person who is

belki daha önce hiç görmediğiniz kelimeler bu yüzden yarım asrı aşkın süredir İngilizce bilen biri olarak benim için bile

used English for over half a century

Louis the bridge on the river kwai oh yes that's a famous book and also a film

Louis the bridge on the river kwai oh evet bu ünlü bir kitap ve aynı zamanda

as well with Alec Guinness I won't tell you what happens at the end but the

Alec Guinness ile bir film de sonunda ne olduğunu size söylemeyeceğim ama

ending is very dramatic a very good movie we will go up to date now because

sonu çok dramatik çok iyi bir film şimdi güncelleyeceğiz çünkü

I will be going soon so now we are live on the live chat we are now up to date

yakında gideceğim bu yüzden şimdi canlı sohbette canlı yayındayız artık güncel durumdayız

so if you want to say something say it now Palmero says I read the daily mail

yani bir şey söylemek istersen şimdi söyle Palmero okudum diyor Daily Mail

maybe it is a bit well the daily mail is very

belki biraz iyi Daily Mail çok

sensationalist and also a little bit a little bit right-wing as well that's all

sansasyonel ve aynı zamanda biraz da sağcı bu

I'm saying now that's not my own opinion but that

benim kendi görüşüm değil ama bu benim görüşüm

is the opinion of people who have an opinion about the daily mail did you

olan insanların görüşü. Daily Mail hakkında görüş

know that the daily mail was a supporter of the Nazis

Daily Mail'in Nazilerin bir destekçisi olduğunu biliyor muydunuz Şaka

I'm not I'm not joking I'm not joking they were a big supporter

yapmıyorum Şaka yapmıyorum Nazilerin büyük bir destekçisiydiler

of the Nazis the Daily Mail they used to write big articles in their newspapers

Daily Mail'de büyük makaleler yazarlardı gazeteleri

saying how wonderful Hitler was and also in they were encouraging people in the

Hitler'in ne kadar harika olduğunu söylüyorlardı ve ayrıca

UK to become Nazis I'm not joking that is actually a real thing

Birleşik Krallık'taki insanları Naziler olmaya teşvik ediyorlardı Şaka yapmıyorum bu aslında gerçek bir şeydi

it happened so yes to say that the Daily Mail is slightly right-wing is an

bu yüzden evet Daily Mail'in biraz sağcı olduğunu söylemek

understatement hi mr. Duncan how are you

yetersiz kalır merhaba Bay. Duncan nasılsın

Naruto I'm okay I am not too bad I sometimes miss your

Naruto ben iyiyim ben çok kötü değilim bazen

live streams but the good thing is I can always watch it later that is true you

canlı yayınlarını özlüyorum ama iyi olan şu ki onu her zaman daha sonra izleyebilirim bu doğru

can always view my live streams later you can always look at them later and of

benim canlı yayınlarımı her zaman daha sonra görebilirsin onlara daha sonra her zaman bakabilirsin ve

course there will be captions as well if you are watching live you can also have

tabi ki altyazılar da olacak, eğer canlı izliyorsanız altyazılarınız da olabilir,

captions it's amazing I love technology so much I really do hello Sally nice to

bu harika, teknolojiyi çok seviyorum, gerçekten seviyorum merhaba Sally

see you here better late than never that's what I say I will be going soon

seni burada görmek hiç olmamasından iyidir geç kalmaktansa öyle söylüyorum

very soon in fact because I have to go into town I have some chores that I have

yakında çok yakında gideceğim aslında kasabaya gitmem gerektiğinden yapmam gereken bazı işlerim var

to do I have to go and collect the bread from the local bakery because they

gidip yerel fırından ekmek almam gerekiyor çünkü

always keep some nice bread they always keep it back for us to pick up in the

her zaman biraz güzel ekmek saklarlar öğleden sonra almamız için her zaman geri saklarlar

afternoon so I have to do that I have no choice I have to go soon another minute

o yüzden bunu yapmalıyım başka seçeneğim yok yakında bir veya iki dakika daha gitmem gerekiyor

or two and then I'm off oh okay Sally says I started watching mind your

ve sonra gidiyorum oh tamam Sally

language series two weeks ago and I'm learning a lot of it in addition to the

iki hafta önce senin dil dizini izlemeye başladım ve buna ek olarak çok şey öğreniyorum diyor

fact that it is really hilarious well I love mind your language I used to watch

gerçekten çok komik olduğu gerçeğine göre diline dikkat et

it when I was a child so mind your language there are episodes available on

çocukken izlerdim bu yüzden diline dikkat et YouTube'da bölümler var

YouTube and some of them also have captions as

ve bazılarının altyazıları da var bu

well so yes mind your language Sergio says yes this is true this I I did know

yüzden evet diline dikkat et Sergio diyor evet bu doğru bunu biliyordum

this did you know mr. Duncan that the Nazi uniforms were created by Hugo Boss

bunu biliyor muydunuz bayım? Duncan'a, Nazi üniformalarının Hugo Boss tarafından yaratıldığını

yes I knew that and this is something I always find amazing

biliyorum, evet bunu biliyordum ve bu,

whenever you see Hugo Boss advertised on television and I always think they're

Hugo Boss'un reklamını televizyonda her gördüğümde harika bulduğum bir şey ve her zaman

the people that made Hitler's uniforms and no one cares why why isn't anyone

Hitler'in üniformalarını yapan insanların onlar olduğunu düşünürüm ve neden neden olduğu kimsenin umurunda değil.

protesting or making a fuss about it and what about VW Volkswagen VW means

Protesto eden ya da yaygara koparan yok ve ya VW Volkswagen VW

the people's vehicles and Hitler was a big fan of Volkswagen in fact the

halkın araçları demek ve Hitler de Volkswagen'in büyük bir hayranıydı aslında

Volkswagen Beetle was designed by Hitler

Volkswagen Beetle Hitler tarafından tasarlandı

what a crazy world we are living in isn't it crazy so yes and also the

Ne çılgın bir dünyada yaşıyoruz, değil mi çılgınca yani evet ve ayrıca

Mercedes Benz Mercedes was Hitler's favorite car he

Mercedes Benz Mercedes, Hitler'in

always drove around in Mercedes Benz isn't it correct incredible incredible

her zaman Mercedes Benz'de kullandığı en sevdiği arabaydı, doğru değil mi inanılmaz inanılmaz

what a strange world we live in sometimes we fuss about tiny things and

ne garip bir dünyada yaşıyoruz bazen küçük şeyler hakkında yaygara koparıyoruz ve

other times we ignore big things a very strange world we live in I am going in a

diğer zamanlarda büyük şeyleri görmezden geliyoruz çok garip bir dünya içinde yaşıyoruz

moment I also like reading the dictionary you know the word which you

birazdan gidiyorum ben de sözlük okumayı seviyorum başladığınız kelimeyi biliyorsunuz başladığınız

start you know the word with which you start but you can't imagine the word

kelimeyi biliyorsunuz ama bitirdiğiniz kelimeyi hayal edemiyorsunuz

that you end up with yes I love looking in the dictionary I love it I love

evet sözlüğe bakmayı seviyorum Bayıldım

dictionary browsing browsing through a real dictionary there is nothing like it

sözlükte dolaşmayı seviyorum gerçek bir sözlükte gezinmek gibisi yok

if you don't have a dictionary then I suggest you get one because they're

eğer bir sözlüğünüz yoksa o zaman bir tane almanızı öneririm çünkü çok

great fun you could spend hours and hours looking through a dictionary I

eğlenceliler bir sözlüğe bakarak saatler ve saatler harcayabilirsiniz

hope I haven't I hope I haven't upset anyone by what I've just said but these

umarım umarım az önce söylediklerimle kimseyi üzmemişimdir ama

things are true they're not made up they are actual facts I say rosebush says yes

bunlar doğru uydurma değil gerçek gerçekler

I I also like watching mind your language it is hilarious

thank you very much to Corey who also watches mind your language

diline de dikkat eden Corey'e çok çok Beyaz

Belarus says parting is such sweet sorrow

Rusya ayrılığın çok tatlı bir hüzün olduğunu söylüyor

Sergio I'm not going to repeat what you wrote there no I'm not going to

Sergio orada yazdıklarını tekrar etmeyeceğim hayır

don't forget tomorrow you have the puddle dense oh yes tomorrow I am back

yarın unutmayacağım su birikintisi yoğun var oh evet yarın ben geri döndüm

so don't forget yes I am back tomorrow don't forget Sunday 2:00 p.m. UK time I

unutma evet yarın dönüyorum unutma pazar 14:00 İngiltere saati

am back here on YouTube and if you want to send a donation or maybe follow me on

YouTube'a geri döndüm ve bir bağış göndermek veya belki beni Facebook'ta takip etmek

Facebook or send me an email you are more than welcome to do so even if you

veya bana bir e-posta göndermek istiyorsanız, sadece

just want to say hello you are more than welcome so no problems there I'm going

merhaba demek isteseniz bile, memnuniyetle karşılarız, bu yüzden hayır sorun yok ben

now see you tomorrow from 2 p.m. UK time thank you so much

şimdi gidiyorum yarın 2den sonra görüşürüz İngiltere zamanı çok teşekkür ederim

teacher see you tomorrow thank you ts Thank You Martha Thank You pal mirror

öğretmenim yarın görüşürüz teşekkür ederim ts Teşekkürler Martha Teşekkürler dostum ayna

and yes I will include the puddle vents tomorrow because a lot of people want to

ve evet yarın su birikintisi havalandırmalarını ekleyeceğim çünkü birçok insan

see it so I will show it tomorrow ok see you tomorrow at 2 p.m. UK time

onu görmek istiyor bu yüzden yarın göstereceğim tamam yarın 2'de görüşürüz öğleden sonra. İngiltere saati,

this is mr. Duncan in England saying thanks for watching I'm going into town

bu bay. Duncan, İngiltere'de izlediğiniz için teşekkürler,

now to get some bread and of course until the next time we meet here on

biraz ekmek almak için şehre gidiyorum ve tabii ki YouTube'da bir dahaki sefere buluşana kadar sırada

YouTube you know what's coming next yes you do

ne olduğunu biliyorsunuz, evet

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yapacaksınız 8-)