Call The Doctor / Medical Words & Phrases / English Addict 44 - LIVE Lesson / Wed 26th Feb 2020

doo-doo-doo-doo oh yes guess what

doo-doo-doo-doo oh evet tahmin et ne

mmm well slap me sideways and call me Dorothy here we go again it is another

mmm peki beni yandan tokatla ve bana Dorothy de, işte yine başlıyoruz, başka bir

English addict live from the birthplace of the English language which happens to be England

İngiliz bağımlısı, İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den canlı yaşıyor gördün mü

did you see that did you see that video clip that was playing just that was

gördün mü Oynamakta olan video klip, yaşadığım bölgede şiddetli yağmurun

filmed last week after we had all of the heavy rain here in the area where I live

tamamını gördükten sonra geçen hafta çekildi

- want to see it again look this is actual video footage that I

- tekrar görmek istiyorum bakın bu geçen hafta çektiğim gerçek video çekimi. Size bir

filmed last week I will show you some of it again so here it is look at that so

kısmını göstereceğim tekrar işte şuna bakın, bu

that is actually the river which is very close to my house and I actually filmed

aslında evime çok yakın olan nehir ve aslında

that last week just after we had all that heavy rain so yes that is an actual

bunu geçen hafta şiddetli yağmur yağdıktan hemen sonra çektim, evet bu

video clip that I filmed just last week because we've had so much water falling

geçen hafta çektiğim gerçek bir video klip çünkü o kadar çok su akıyor

and moving around and shifting all over the place

ve hareket ediyor ve her yerde hareket ediyor

and there you can see a local River flooding and looking rather well rather

ve orada yerel bir Nehrin taştığını ve oldukça iyi göründüğünü ve

dangerous to be honest I don't like the look of that at all and part of that

dürüst olmak gerekirse oldukça tehlikeli göründüğünü görebilirsiniz. o

River you can actually drive across it in your car however everyone last week

nehirden aslında arabanızla karşıya geçebilirsiniz ancak geçen hafta herkes bunu

was warned not to do it they were told don't go through the river because part

yapmamaları konusunda uyarıldı onlara nehirden geçmemeleri söylendi çünkü

of the river flows over the road we call it a Ford but last week the Ford was was

nehrin bir kısmı yolun üzerinden akıyor biz ona Ford diyoruz ama geçen hafta Ford

quite turbulent quite dangerous to cross and we have had so much rain in this

oldukça çalkantılıydı ve bu bölgede o kadar çok yağmur yağdı ki, buralarda

area I can't begin to tell you how much rain we've had around here anyway I hope

ne kadar yağmur yağdığını size anlatamam zaten umarım

you are dry where you are hi everybody this is mr. Duncan in England how are

bulunduğunuz yer kurumuştur . Duncan İngiltere'de

you today are you okay I hope so are you feeling happy are you

bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur

happy today I really hope you are feeling happy because we are here all

bugün mutlusundur gerçekten umarım mutlusundur çünkü

together once again yes we have made it halfway through the week

bir kez daha hep birlikte buradayız evet haftayı yarıladık bugün

it's Wednesday

çarşamba

yes we are here together again enjoying the English language for those who like English

evet biz İngilizceyi sevenler için yine burada birlikte İngilizce keyfi

yes mr. Duncan we know it is English addict you don't have to keep telling us

evet mr. Duncan, bunun İngiliz bağımlısı olduğunu biliyoruz, bize söyleyip durmanıza gerek yok,

however for those who don't know what this is I teach English here on YouTube

ancak bunun ne olduğunu bilmeyenler için burada YouTube'da İngilizce öğretiyorum

and three times a week you can actually catch me live here on YouTube on Sunday

ve haftada üç kez beni burada, Çarşamba günü YouTube'da canlı yakalayabilirsiniz.

Wednesday and Friday from 2 p.m. UK time if you don't know about me well keep

ve Cuma 14:00'ten itibaren. İngiltere zamanı, beni bilmiyorsanız

watching and I can guarantee over the next 30 or 40 minutes you will

izlemeye devam edin ve önümüzdeki 30 veya 40 dakika içinde

definitely find out what this is all about I think so

bunun neyle ilgili olduğunu kesinlikle öğreneceğinizi garanti edebilirim, bence bu yüzden

oh hello to the live chat as well I can't forget the live chat how could I

canlı sohbete merhaba da unutamam canlı sohbet

forget you I had a very interesting question last week someone asked mr.

seni nasıl unutabilirim geçen hafta çok ilginç bir sorum vardı birisi sormuştu bey.

Duncan can you tell me what the difference is between white collar and

Duncan bana beyaz yakalı ile mavi yakalı arasındaki farkın ne olduğunu

blue collar and what do they actually mean well when we talk about these two

ve bu iki

sentences or these two phrases what we are actually describing is a type of

cümle veya bu iki cümle hakkında konuştuğumuzda aslında ne anlama geldiklerini söyleyebilir misiniz, aslında tanımladığımız şey bir tür iştir,

work so we often think of white collar is a person who works in an office or in

bu yüzden genellikle beyaz yakalıyı düşünürüz. bir ofiste ya da

a professional job for example they have a white collar so it actually refers to

profesyonel bir işte çalışan kişidir mesela beyaz yakalıdır yani aslında

the clothes they wear in their job however when we talk about blue collar

işinde giydiği kıyafetleri ifade eder ama mavi yakalı

worker we often refer to people who work in factories or might have unskilled

işçi denilince genellikle fabrikalarda ya da fabrikalarda çalışan kişileri kastederiz. vasıfsız işlere sahip olabilir

jobs I'm not saying that is the case before anyone shouts at me and screams

Kimse bana bağırmadan ve akıllı telefonuna bağırmadan önce durumun böyle olduğunu söylemiyorum,

into their smartphone so blue collar is a person who works in a factory they

yani mavi yakalı bir fabrikada çalışan bir kişidir, onların

have they have a laboring job so their job involves lots of manipulation with

ağır bir işi vardır, bu yüzden işleri çok fazla manipülasyon içerir.

their hands manual work and if you have an office job something that might be

el işçiliği ve eğer bir ofis işiniz varsa,

seen as a comfortable job maybe you work for a business maybe you work in an

rahat bir iş olarak görülebilecek bir şey, belki bir şirkette çalışıyorsunuz, belki bir ofiste çalışıyorsunuz, belki

office maybe you own a company or maybe you are a supervisor you have a

bir şirketiniz var veya belki de amirisiniz,

white-collar job you are a white-collar worker if you work in a factory you

beyaz yakalı bir işiniz var, beyaz yakalı bir işçiyseniz, bir fabrikada çalışıyorsanız, giydiğiniz kıyafet türü nedeniyle

might be described as a blue-collar worker because of the type of clothes

mavi yakalı olarak tanımlanabilirsiniz, bu yüzden

you wear so that's the reason why it was mentioned last week because a lot of

geçen hafta bahsedildi çünkü birçok

people noticed my shirt that I always wear by the way I always wear this shirt

insan giydiğim gömleğimi fark etti. her zaman bu arada giy İngiliz bağımlısı canlı yayınımda her zaman bu gömleği giyerim

on my English addict live stream I hope you're feeling good today I really do

umarım bugün iyi hissediyorsundur gerçekten hissediyorum

because it's been a very hectic week

çünkü çok yoğun bir hafta oldu

shall we talk about yesterday shall we talk about the dreadful thing that

dün hakkında konuşalım mı dün olan korkunç şey hakkında konuşalım

happened yesterday can I just apologise to those who sat

mı

down yesterday ready to watch my special live stream which was on Pancake Day

Dün Gözleme Günü'ndeki özel canlı yayınımı izlemeye hazır oturanlardan özür dilerim

yes Tuesday was pancake day yesterday was Shrove Tuesday so I decided to do

evet Salı gözleme günüydü, dün Shrove Salı'ydı bu yüzden alışılmadık bir şey yapmaya karar verdim

something unusual I actually went into the kitchen to do a live stream I went

Canlı yayın yapmak için mutfağa gittim.

into the kitchen yesterday and I thought it would be fun to make a pancake live a

dün mutfağa girdim ve pankek yapmanın eğlenceli olacağını düşündüm canlı canlı

terrible idea an absolute awful idea I regret doing it now so yesterday I went

korkunç bir fikir kesinlikle berbat bir fikir bunu şimdi yaptığım için pişmanım bu yüzden dün

into the kitchen and I did a live stream and I tried my best to make a pancake

mutfağa gittim ve canlı yayın yaptım ve pankek yapmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım adından da anlaşılacağı gibi

something that people traditionally do on Pancake Day as the name suggests but

insanların geleneksel olarak Gözleme Günü'nde yaptıkları bir şey ama

as you can see my pancake didn't turn out very well it was not very successful

gördüğünüz gibi benim gözlemem pek iyi olmadı, çok başarılı olmadı bu

so unfortunately my attempt to make a pancake yesterday

yüzden ne yazık ki dün pankek yapma girişimim

did not go very well well that was my first attempt but I didn't give up

pek iyi gitmedi, bu benim ilk pankeğimdi. denedim ama pes etmedim

because later on I tried to do it again and I was slightly more successful but

çünkü daha sonra tekrar denedim ve biraz daha başarılı oldum ama

there you can see now on your screen that was my awful pancake that I made

şimdi ekranınızda görebilirsiniz dün yaptığım berbat pankeğimdi

yesterday it didn't turn out very well for which I really do apologize I do

pek iyi olmadı ki gerçekten özür dilerim,

I never so sorry you might say that my attempt to make a pancake yesterday I

asla o kadar üzgünüm ki dün gözleme yapma girişimim

suppose I could describe it as a disaster my attempt to make a pancake

sanırım bunu bir felaket olarak tanımlayabilirim dünkü gözleme yapma girişimim

yesterday was an absolute disaster mr. Duncan what a disaster he didn't work

tam bir felaketti bayım. Duncan ne büyük bir felaket,

out the way you intended something went wrong something seriously went wrong

planladığınız gibi olmadı, bir şeyler ters gitti, bir şeyler ciddi bir şekilde ters gitti,

your your attempt to make a pancake turned into a disaster

gözleme yapma girişiminiz bir felakete dönüştü,

hmm so if something goes wrong if something suddenly happens that you

hmm, yani bir şeyler ters giderse, aniden bir şey olursa,

weren't expecting something terrible occurs we can describe it as a disaster

korkunç bir şey beklemiyordunuz. Olursa felaket olarak tarif edebiliriz

I said oh here's another one another word I suppose you could use this word

dedim ah işte bir kelime daha bu da sanırım bu kelimeyi de kullanabilirsiniz musibet bu bir musibetti

as well calamity it was a calamity something

went terribly wrong yesterday when I was trying to make my pancake something went

dün pankekimi yapmaya çalışırken bir şeyler çok ters gitti

seriously wrong it was a calamity everything went wrong unfortunately oh

ciddi ciddi bir şeyler ters gitti afet her şey ters gitti ne yazık ki oh

here's another one I suppose you could describe yesterday's pancake as a

işte bir tane daha sanırım dünkü pankeki tam bir pislik olarak tanımlayabilirsiniz

complete cock-up I really did make a mess yesterday of my pancake I tried my

Dün pankeğimi gerçekten berbat ettim

best to do it right but unfortunately I made a complete cock-up

Doğru yapmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ama ne yazık ki tam bir berbat yaptım

I did so it was unfortunately a complete cock-up oh they were it took me ages to

I öyle yaptım ne yazık ki tam bir hataydı oh onlar benim bunu bulmam yıllarımı aldı,

find that so a cock-up something that goes wrong you made a terrible mistake a

bu yüzden yanlış giden bir şey korkunç bir hata yaptınız

horrible mistake unfortunately although I did try to do it again and I was

korkunç bir hata maalesef tekrar yapmaya çalışmama rağmen ve ben

slightly more successful with my second attempt so if you want to watch the

biraz ikinci denememle daha başarılı o yüzden tamamını izlemek istiyorsanız

whole thing it is still available on my youtube channel you can watch it if you

hala youtube kanalımda mevcut isterseniz izleyebilirsiniz isterseniz

want if you dare calamity so it was a terrible calamity

felakete cüret edin yani korkunç bir musibetti

it was a complete cock-up it was oh I like this one it was a catastrophe yes

tam bir saçmalıktı ahh Bunu beğendim bir felaketti evet

good word there mr. Duncan good word catastrophe if something goes terribly

güzel söz orada bayım. Duncan iyi kelime felaket, eğer bir şey çok

wrong if something is a disaster it is a catastrophe so my poor pancake my

ters giderse, bir şey bir felaketse, bu bir felakettir, bu yüzden zavallı pankeğim

attempt to make the pancake yesterday was a complete and utter catastrophe it

dün pankek yapma girişimim tam ve mutlak bir felaketti,

went completely wrong we can describe it as a failure

tamamen ters gitti, bunu bir başarısızlık olarak tanımlayabiliriz

unfortunately I'm afraid I failed yesterday I failed to make my pancake

ne yazık ki ben korkarım dün başarısız oldum pankekimi yapamadım

however I did try again I am not the type of person who gives up you may have

ama tekrar denedim pes eden biri değilim

noticed whatever happens even if I make mistakes even if I get things wrong

fark etmişsindir ne oluyor hata yapsam bile yanlış yapsam bile

sometimes I say the wrong word or maybe I mispronounce a word or a sentence

bazen yanlış kelime söylüyorum ya da belki Bir kelimeyi ya da bir cümleyi yanlış telaffuz ederim

however I carry on I don't give up even though I might have the occasional

ama devam ederim Pes etmem Ara sıra

failure sometimes I will fail sometimes I will make mistakes but what do I do

başarısız olsam da bazen başarısız olurum bazen hata yaparım ama ne yapmalıyım pes ediyorum hayır

do I give up no I don't I carry on I continue despite having failure I

taşımıyorum devam ediyorum başarısız olmama rağmen devam ediyorum devam ediyorum pes

continue I carry on I don't give up and nor should you

etmiyorum ve siz de

hello to the live chat oh hi everybody on the live chat nice to see you here

canlı sohbete merhaba dememelisiniz oh merhaba canlı sohbetteki herkes bugün sizi burada görmek güzel

today congratulations - oh hello - Martha in Poland Martha Poland guess

tebrikler - ah merhaba - martha polonya'da martha polonya sanırım

what you are first on today's live chat

Bugünkü canlı sohbette

and relations to Martha you did very well there I think you must have a very

ve Martha ile ilişkilerde ilk sizsiniz orada çok iyi iş çıkardınız bence çok

fast finger I think so hello also sweetness hello mr. Duncan

hızlı bir parmağınız olmalı bence bu yüzden merhaba ayrıca tatlım merhaba bayım. Duncan

how are you doing I hope you are doing well I am okay however this morning when

nasılsın umarım iyisindir ben iyiyim ancak bu sabah

I woke up my stomach was feeling very strange and it might be because of my

uyandığımda midem çok garip hissediyordu ve bunun nedeni

pancake yesterday if you want to find out why my pancake may have given me a

dünkü pankeğim olabilir eğer pankeğimin bana neden bulaştığını öğrenmek istersen

bad stomach watch yesterday's livestream if you dare hello flower Espoir Vitas is

midem kötü dünkü canlı yayını izle cesaretin varsa merhaba çiçek Espoir Vitas

here watching in Lithuania hello Vitesse nice to see you back again RHS oh we

burada Litvanya'da izliyor merhaba Vitesse seni tekrar görmek güzel RHS oh bizde

have Pedro Pedro Belmont is here today Pedro Belmont is saying Thank You Pedro

Pedro var Pedro Belmont bugün burada Pedro Belmont teşekkür ediyor Pedro

also Belarusian my roots Cecilia and sang though hello sang veau where are

da Belaruslu köklerim Cecilia ve şarkı söyledi gerçi merhaba sang veau

you watching at the moment I have a feeling you might be in Vietnam a big

şu anda nereyi izliyorsun içimde Vietnam'da olabileceğini hissediyorum son birkaç gündür

hello to everyone who has joined me from Vietnam over the past few days many

Vietnam'dan bana katılan herkese kocaman bir merhaba

people are now watching from Vietnam so nice to see you here as well Eric nice

Vietnam'dan birçok kişi izliyor seni de burada görmek çok güzel Eric

to be here again Christina says how are you it is a windy day where Christina is

tekrar burada olmaktan memnun Christina nasılsın Christina'nın olduğu yerde rüzgarlı bir gün

and also here as well it's quite windy here although it is also sunny at the

ve burada da oldukça rüzgarlı ama şu anda hava güneşli olmasına rağmen

moment it's nice and sunny outside so that is actually a live view looking

dışarısı güzel ve güneşli yani bu aslında dışarıdan canlı bir görüntü

outside my window right now and you can see it's quite nice we had we had snow

şu an pencerem ve görebilirsiniz oldukça güzel

this morning we had a little bit of snow which I will show you in a moment but

bu sabah kar yağdı biraz kar yağdı biraz sonra size göstereceğim ama şu an

this is the view right now looking from my studio window into the distance

stüdyo penceremden uzaklara baktığımda manzara bu

it is looking rather nice however today the weather is freezing the temperature

oldukça güzel görünüyor ancak bugün hava donuyor sıcaklık

is very low so unfortunately I won't be going outside to do anything I must be

çok düşük bu yüzden ne yazık ki hiçbir şey yapmak için dışarı çıkmayacağım

honest with you I really do miss going outside I I can't wait to go back

Sana karşı dürüst olmalıyım Dışarı çıkmayı gerçekten çok özledim Bahçeme geri dönmek için sabırsızlanıyorum

outside into my garden to do my live streams and that is something I did last

canlı yayınlarımı yapmak ve bu geçen yıl yaptığım bir şeydi,

year if you remember I did quite a few live streams outside in the garden

hatırlarsanız bahçede epeyce canlı yayın yaptım

hower however at the moment the weather isn't very good

ama şu anda hava pek iyi değil,

it isn't very pleasant so I won't be going outside at the moment because it's

pek hoş değil bu yüzden yapmayacağım şu anda dışarı çıkıyorum çünkü

freezing cold talking of which would you like to have a look at the view that I

hava buz gibi soğuk hangisinden bahsediyorsunuz bu sabah çektiğim manzaraya bir bakmak ister misiniz

filmed this morning Oh take a look at this so this is something I filmed from

Ah şuna bir bakın bu sabah penceremden uzağa bakarken çektiğim bir şey her

my window this morning looking out into the distance first of all well this is

şeyden önce bu, yaşadığım yerden çok

one of the nearby villages not far away from where I live you can see some

uzakta olmayan yakın köylerden biri, bazı

houses and also you can see the church as well there is a lovely church you can

evleri görebilirsin ve ayrıca kiliseyi de görebilirsin, çok güzel bir kilise var,

see the top of the church that particular place is called Harley and

kilisenin tepesini görebilirsin, o yerin adı Harley ve

yeah look at that oh we had some snow this morning and you can see in the

evet şuna bak oh bu sabah biraz kar yağdı ve uzaktan görebilirsin uzaktan tepelerde

distance you can see there is some snow on the hills in a distance you are

biraz kar olduğunu görebilirsin

looking at the Long Mynd and then we will go across to one of the

Long Mynd'e bakıyorsun ve sonra karşıdan karşıya geçeceğiz.

famous Welsh Hills not very far away from where I live

ünlü Welsh Hills, yaşadığım yerden çok uzakta değil,

a place called Caer Caradok which is an old hill fort and you can see there

Caer Caradok adında eski bir tepe kalesi olan bir yer ve

is also lots of snow on there as well so yes it's true we had snow this morning

orada da çok kar olduğunu görebilirsiniz, bu yüzden evet, bu sabah kar yağdığımız doğru,

not much I know certain parts of the UK have had a lot of snow

pek emin değilim İngiltere'nin bazı bölgelerinde çok fazla kar vardı

but we just had a little bit nothing too serious so there I hope you enjoy that

ama biz biraz fazla ciddi bir şey yoktu, bu yüzden orada umarım

just in case you haven't had any snow where you are I thought I would show you

beğenirsiniz, bulunduğunuz yerde hiç kar yağmadıysa

the snow that we've had this morning just a little bit and that's the reason

diye size bizim yaptığımız karı göstermeyi düşündüm. Bu sabahı birazcık yaşadım ve

why it is freezing cold right now isn't that nice oh and I must admit I do feel

şu anda havanın dondurucu soğuk olmasının nedeni bu kadar hoş değil oh ve itiraf etmeliyim ki

lucky to have such beautiful views from my window I really do and there you can

penceremden bu kadar güzel manzaralar gördüğüm için kendimi şanslı hissediyorum gerçekten öyle ve orada

see some of the blossom coming out on the trees as well it is really starting

görebilirsiniz çiçeklerin bir kısmı ağaçlarda da çıkıyor gerçekten

to feel like spring is in the air which of course makes me feel very happy

bahar geldi gibi hissetmeye başlıyor bu da beni çok mutlu ediyor

very happy indeed I hope you enjoyed that hello - leo

gerçekten çok mutlu umarım merhaba - leo

hello leo watching in Vietnam as well a lot of people watching in Vietnam nice

merhaba leo'yu Vietnam'da da izlerken beğenmişsinizdir a Vietnam'da izleyen birçok insan

to see you here today hello - tomorrow hello tomorrow it's nice to see you here

bugün sizi burada görmek güzel merhaba - yarın merhaba yarın sizi burada görmek güzel

today tomorrow eric says hello to everyone as

bugün yarın eric herkese merhaba diyor

well also we have irene Rolfie is here hello Rolfie thank you very much for

ayrıca bizde irene var Rolfie burada merhaba Rolfie

joining me again also we have missed or palmyra is here Palmero is here palmyra

bana tekrar katıldığınız için çok teşekkür ederim ayrıca kaçırdık ya da palmyra burada Palmero burada palmyra bay

asks mr. duncan have you put any ash on your head because today is Ash Wednesday

sorar. duncan kafana kül koydun mu çünkü bugün Kül Çarşambası

yes many people sell waiting the beginning of Lent and today

evet birçok insan Oruç'un başlangıcını bekleyerek satıyor ve bugün

is Ash Wednesday for those who follow the Christian belief may be Catholics as

Kül Çarşambası Hristiyan inancını izleyenler için Katolik de olabilir

well I believe Catholics also get enrolled during Lent so a lot of people

Katoliklerin de Büyük Perhiz sırasında kaydolduğuna inanıyorum bu yüzden a bugünden itibaren

celebrating and also observing linked from today hello Maria

kutlayan ve gözlemleyen birçok insan merhaba Maria

hello also too broken boy hello broken boy nice to see you here as

merhaba da çok kırık çocuk merhaba kırık çocuk seni burada görmek güzel

well a lot of people joining in I always like to wait for a few moments because I

ve birçok insan katılıyor

know there are some people who might not join the live chat on time so I always

Canlı sohbete zamanında katılamayabilirim, bu yüzden her zaman

like to wait I don't like to leave people behind

beklemeyi severim İnsanları geride bırakmaktan hoşlanmam

and that's the reason why we are going to talk about quite a few things from

ve bu yüzden

this moment on today we're talking about types of story

bugün bu andan itibaren pek çok şey hakkında konuşacağız. hikaye, hikaye

we are going to have a look at types of story because last week last week I

türlerine bir göz atacağız çünkü geçen hafta, çok büyük bir yanıt

mentioned Sherlock Holmes which did get a very large response thank you very

alan Sherlock Holmes'tan bahsetmiştim, geçen hafta Sherlock hakkındaki

much for all of your lovely messages telling me how much you enjoyed my

tartışmamdan ne kadar keyif aldığınızı anlatan tüm güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim.

discussion last week about Sherlock Holmes I didn't realize there are so

Holmes Canlı

many Sherlock Holmes fans here on my live chat so now I do so thank you very

sohbetimde bu kadar çok Sherlock Holmes hayranı olduğunu fark etmemiştim, bu yüzden şimdi çok teşekkür ederim

much Sherlock Holmes of course isn't real he is fictitious a fictitious

Sherlock Holmes elbette gerçek değil o hayali bir hayali

character is one that does not exist like for example Harry Potter Harry

karakter var olmayan bir karakter mesela Harry Potter Harry

Potter is not real he is a fictitious character he is a character from fiction

Potter gerçek değil o hayali bir karakter o kurgudan bir karakter

so when we talk about fiction it is something created or made up and then we

o yüzden kurgu hakkında konuştuğumuzda bu yaratılmış veya uydurulmuş bir şey ve sonra kurgusal

have nonfiction or we can also call it factual so something that is factual or

olmayan var veya buna olgusal da diyebiliriz yani olgusal veya kurgusal olmayan bir şey

nonfiction is real it refers to something that is real and does exists

gerçektir gerçek olan ve var olan bir şeye atıfta bulunur

also we're talking about medical things today I had a letter last week from my

ayrıca bugün tıbbi şeylerden bahsediyoruz geçen hafta doktorumdan muayene için kontrole gitmemi isteyen bir mektup aldım

doctor asking me to go in for a checkup for an examination now there is nothing

şimdi

wrong with me before anyone asks I'm okay I'm perfectly okay and healthy

kimseden önce bir sorunum yok iyiyim diye soruyor, tamamen iyiyim ve sağlıklıyım

however here in this country we do have medical check-ups especially for those

ancak bu ülkede özellikle

who are over a certain age let's say so last week my doctor sent me a letter

belli bir yaşın üzerindekiler için tıbbi kontroller yapılıyor diyelim ki geçen hafta doktorum bana bir mektup göndererek

asking me to go in to have a medical examination or checkup so they will

hastaneye gitmemi istedi. tıbbi bir muayene veya sağlık kontrolü yaptırın kontrol edecekler

check up they will check your body they will check your heart and your blood

vücudunuzu kontrol edecekler kalbinize ve kan basıncınıza bakacaklar

pressure and they will give you a blood test to make sure your blood is okay so

ve kanınızın iyi olduğundan emin olmak için size bir kan testi yapacaklar bu yüzden

that's what I'm doing maybe next week or the week after so we

belki önümüzdeki hafta yapacağım şey bu ya da sonraki hafta yani

are talking about medical things today don't worry there won't be any blood

bugün tıbbi şeylerden bahsediyoruz merak etmeyin hiç kan olmayacak

there won't be anything horrible to look at so you don't have to worry about that

orada bakılacak korkunç bir şey olmayacak bu yüzden bunun için endişelenmenize gerek yok

hello Krishna hello also LAN LAN new Winn who is also

merhaba Krishna merhaba ayrıca LAN LAN yeni

watching in Vietnam today also my war Marwa asks how old are you do you mean

Bugün Vietnam'da da benim savaşımı izleyen Winn, Marwa kaç yaşındasın diye soruyor, beni mi kastediyorsun,

me are you asking how old I am

you should never ask a lady her age never glad a loop is here

bir bayana asla yaşını sormamalısın, asla memnun değil, bir döngü burada,

it's a pleasure joining this class and it's a pity that I'm here for just a few

bu sınıfa katılmak bir zevk ve bu Sadece birkaç dakikalığına burada olmam üzücü,

moments because I'm going to work well thank you for dropping by quite a loop

çünkü iyi çalışacağım, oldukça sık uğradığınız için teşekkür ederim,

nice to see you have a super-duper day

süper bir gün geçirdiğinizi görmek güzel, alnınıza

what is the thing that you are wearing on your forehead oh I see well can I let

taktığınız şey nedir oh Pekala anlıyorum,

you in on a secret it is actually a CD but a

size bir sır verebilir miyim, bu aslında bir CD ama bir

dr. will often use a reflector on his forehead so when he's looking closely at

dr. Sıklıkla alnında bir reflektör kullanacaktır, bu nedenle bir şeye yakından baktığında

something the reflector will reflect light back onto the thing he is looking

reflektör ışığı baktığı şeye geri yansıtacaktır, o

at so quite often you will see a doctor wear something on their forehead and it

kadar sık ​​bir doktorun alnına bir şey taktığını göreceksiniz ve

is it is a little bit like a mirror so what that will do is reflect the light

bu biraz benziyor bir ayna yani bu, ışığı

back onto the thing they are looking at however on my photograph it isn't it's

baktıkları şeye geri yansıtacak, ancak benim fotoğrafımdaki

actually a CD stuck to my head hello Noemi you have a very good Health

aslında kafama yapıştırılmış bir CD değil merhaba Noemi, çok iyi bir Sağlık

Service it is a good idea that your doctor called you yes I think so we have

Hizmetiniz var, bu iyi bir fikir doktorunuz sizi aradı evet bence

the National Health Service in this country so the NHS the National Health

bu ülkede Ulusal Sağlık Servisi var yani NHS Ulusal Sağlık

Service is a way of getting free medicine free medical care you can go

Servisi ücretsiz ilaç ücretsiz tıbbi bakım almanın bir yoludur

into hospital and you don't have to pay anything

hastaneye gidebilirsiniz ve herhangi bir şey ödemeniz gerekmez,

so everyone pays a certain amount of money in their tax and part of that tax

böylece herkes vergilerinde belirli bir miktar para ödüyor ve bu verginin bir kısmı

will go to fund the National Health Service so yes we've had that for Wow

Ulusal Sağlık Hizmetini finanse etmeye gidecek, bu yüzden evet bunu Wow için

quite a few years now I think after the Second World War the National Health

birkaç yıldır yaşıyoruz, sanırım İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Ulusal Sağlık

Service was was officially created so yes we are very lucky in this country

Hizmeti resmi olarak oldu. yaratıldı yani evet bu ülkede çok şanslıyız

because we have the National Health Service however there has been a sort of

çünkü Ulusal Sağlık Hizmetimiz var ama

Health Service around for a very long time but the National Health Service is

çok uzun zamandır bir tür Sağlık Hizmeti var ama Ulusal Sağlık Hizmeti

one that is given for free so all of the tax payers in the UK will pay a small

bedava verilen bir hizmet bu yüzden tüm vergi mükellefleri Birleşik Krallık'ta maaşlarından küçük bir

amount from their salary and it will go towards keeping the National Health

miktar ödeyecekler ve Ulusal Sağlık Hizmetini devam ettirmeye gidecekler,

Service going even though it would be fair to say that it's not perfect it

mükemmel olmadığını söylemek adil olsa da

isn't a perfect service hello broken boys mr. Duncan who should be the

mükemmel bir hizmet değil merhaba kırık çocuklar Bay.

leader in a family oh I don't know so I suppose in some families it depends

Bir ailede lider kim olmalı Duncan oh bilmiyorum, bu yüzden sanırım bazı ailelerde

who is in the family so maybe if there is a single parent then that parent will

ailede kimin olduğuna bağlı, yani belki tek bir ebeveyn varsa o ebeveyn

be the leader or the head of the family

ailenin lideri veya reisi olacaktır

Belarusian says I like your doctor dr. poke and prod would you like to see a

Belarusça doktorunuzu beğendiğimi söylüyor dr.

photograph of dr. poke and prod here is so this is the doctor one of my famous

Dr. dürt ve dürt buraya yani bu doktor uzun

characters that we haven't seen for a long time

zamandır görmediğimiz ünlü karakterlerimden biri

dr. poke and prod he is my local doctor and he will often call me in for an

dr. dürt ve dürt o benim yerel doktorum ve beni sık sık muayene için arar

examination he will say Duncan can you please remove all of your clothes and

Duncan diyecek, lütfen tüm kıyafetlerini çıkarıp

bend over hmm what can you say what can you say hello

eğilebilir misin hmm ne diyebilirsin Pedro'ya ne merhaba diyebilirsin

to Pedro yes I suppose the person the main person in a family might be the

evet sanırım kişi bir ailedeki asıl kişi

person who brings in the money the person who earns the money or a person

parayı getiren kişi, parayı kazanan kişi veya

who earns the wage so yes Pedro says maybe you mean the breadwinner

maaşı kazanan kişi olabilir, bu yüzden evet Pedro diyor ki, belki de eve ekmek getiren kişiyi kastediyorsunuz, yani ekmek

well the breadwinner is the person who earns the money in the family hello my

kazanan ailede parayı kazanan kişidir. merhaba

royal Mayra wha my wall asks what is the difference between mist and fog well

asil Mayra'm ne duvarım sis ve sis arasındaki farkın ne olduğunu soruyor peki

mist normally is something that is formed on the ground so you often see

sis normalde yerde oluşan bir şeydir, bu nedenle

mist rolling across the land or rolling across the hills

sisin karada veya tepelerde yuvarlandığını sıklıkla görürsünüz

fog is something that is in the atmosphere itself so fog is normally all

sis atmosferin kendisinde olan bir şeydir yani sis normalde etrafınızdadır,

around you it is something that is created by maybe cool and warm air

belki soğuk ve sıcak havanın

meeting or sometimes fog can actually be caused by pollution

buluşmasıyla oluşan bir şeydir veya bazen sis aslında kirlilikten de kaynaklanabilir, bu

as well so mist and fog might seem similar but they have some differences

nedenle sis ve sis benzer görünebilir ancak bazı farklılıkları vardır

Mohammed Atef hello I am watching you from Pakistan nice to see you here today

Muhammed Atef merhaba sizi izliyorum Pakistan'dan bugün sizi burada görmek güzel

mr. Duncan what is your opinion about Chinese traditional medicine that has

Mr. Duncan,

existed for over 5,000 years now verbal medicine some of it I think is quite

5.000 yılı aşkın bir süredir var olan geleneksel Çin tıbbı hakkında ne düşünüyorsunuz, şimdi sözlü tıp bazılarının oldukça

useful however some of it is is not useful for example certain types of

yararlı olduğunu düşünüyorum, ancak bazılarının yararlı olmadığını düşünüyorum, örneğin bazı

Chinese medicine will use specific parts of an animal's body that's all I'm

Çin tıbbı türleri bir hayvanın vücudunun belirli bölgelerini kullanır Tüm

saying so certain types of Chinese medicine or

söylediğim bu, bazı Çin tıbbı türleri veya

herbal medicine I think can be beneficial however I suppose it depends

bitkisel ilaçlar faydalı olabilir diye düşünüyorum ancak sanırım

which type of Chinese medicine you are talking about so some of it is good some

hangi tür Çin tıbbından bahsettiğinize bağlı bu yüzden bazıları iyi

of it's not so good sweetness says I am a big fan of

bazıları o kadar iyi değil tatlılık ben öyleyim diyor Sherlock Holmes'un büyük bir hayranıyım

Sherlock Holmes however I am reading books and watching series series TV

ancak bu harika karakterin kitaplarını okuyorum ve dizi dizi TV şovlarını izliyorum Teşekkürler tatlım

shows of this amazing character Thank You sweetness I did talk about Sherlock

Holmes last week because I am also a very big fan of the character and also

Geçen hafta Sherlock Holmes hakkında konuştum çünkü ben de karakterin çok büyük bir hayranıyım ve ayrıca

dr. Watson as well of course it's worth mentioning that Sherlock Holmes was not

Dr. Watson'ın yanı sıra elbette Sherlock Holmes'un

a perfect character he had many flaws many strange quirks in his character for

mükemmel bir karakter olmadığını belirtmekte fayda var onun için karakterinde birçok kusur vardı birçok garip tuhaflık onun için

him some of the stories he actually uses drugs illegal drugs so not all of

bazı hikayeler aslında uyuşturucu kullanıyor yasadışı uyuşturucular yani

Sherlock Holmes character not all of his his personality was perfect in the

Sherlock Holmes karakterinin tamamı değil onun karakterinin tamamı değil kişiliği hikayelerde mükemmeldi,

stories he is person who is very good at what he does

solving crimes and mysteries however he has many flaws so if you talk

suçları ve gizemleri çözmekte çok iyi olan ama birçok kusuru olan bir kişidir, bu nedenle

about a floor f L a W it is something that is not good a part of your

f L a W katından bahsederseniz, bu karakterinizin iyi olmayan bir parçası olan bir şeydir.

character that is not perfect so something that is not perfect or maybe

mükemmel değil yani mükemmel olmayan bir şey ya da belki

something that might be seen as bad a bad part of your personality something

kötü olarak görülebilecek bir şey kişiliğinizin kötü bir parçası

that is not perfect can be described as a floor hello sir Rt hello Pakistan and

Mükemmel olmayan bir şey bir kat olarak tanımlanabilir merhaba efendim Rt merhaba Pakistan ve

China equals love well I I suppose I'm not going to argue

Çin eşittir aşk peki sanırım ben bununla tartışmayacağım

with that definitely not hello Shion or ching

kesinlikle merhaba değil Shion veya ching

ching lei hello from Vietnam another new viewer I think watching in Vietnam

ching lei Vietnam'dan merhaba başka bir yeni izleyici sanırım Vietnam'da izliyorum

Christina says Sherlock Holmes used to smoke a pipe yes he would smoke a pipe

Christina, Sherlock Holmes'un eskiden pipo içtiğini söylüyor evet pipo

and also cigarettes as well and do you know where Sherlock Holmes kept his

ve ayrıca sigara da içerdi ve nerede olduğunu biliyor musunuz? Sherlock Holmes tütününü sakladı

tobacco can you tell me Sherlock Holmes kept his tobacco for his pipe in a very

bana söyler misin Sherlock Holmes tütününü piposu için çok

particular place can you tell me where he kept it somewhere very unusual I

özel bir yerde sakladı bana onu nereye sakladığını çok alışılmadık bir yerde söyler misin

wonder if you know hello also to Leanne also watching in Vietnam I suppose I

Leanne'e de merhaba biliyor musun Vietnam'da da izliyor sanırım

should give a very big special hello to everyone watching in Vietnam thank you

yapmalıyım Vietnam'da izleyen herkese çok büyük bir özel merhaba,

very much to you and also Alex D Alex D who is a very good a very good

size ve ayrıca YouTube'da çok iyi bir

English teacher on YouTube so we're talking about lots of different types of

İngilizce öğretmeni olan Alex D'ye çok teşekkür ederim, bu yüzden birçok farklı türde

story there are many different types of story

hikayeden bahsediyoruz, birçok hikaye var farklı hikaye türleri

many different types of story that can be told or read or expressed you might

anlatılabilen, okunabilen veya ifade edilebilen birçok farklı türde hikaye

you might recall a story from your life so when we talk about story story can be

hayatınızdan bir hikaye hatırlıyor olabilirsiniz, bu nedenle hikaye hakkında konuştuğumuzda hikaye

anything that happened in the past you are talking about something that

geçmişte olan herhangi bir şey olabilir, geçmişte olan bir şeyden bahsediyorsunuz demektir.

happened in a very specific way you are talking about the people involved or the

dahil olan insanlardan veya

occurrences the things that happened so there are many types of story and of

olaylardan, olan şeylerden çok özel bir şekilde bahsediyorsunuz, bu nedenle birçok hikaye türü vardır ve

course every story has a theme and plot so when we talk about themes we talk

elbette her hikayenin bir teması ve olay örgüsü vardır, bu nedenle temalar hakkında konuştuğumuzda ilgili şeyler hakkında konuşuruz.

about the things that it relates to the things that happen in the story and the

hikayede ve olay örgüsünde olan şeyler olan şeydir,

plot is what happens so when we talk about plot we are talking about what

bu yüzden olay örgüsünden bahsettiğimizde gerçekte ne olduğundan bahsediyoruz

actually happens the events and situations that occur in the story there

öyküde meydana gelen olay ve durumlardan bahsediyoruz

are many types of story we can also say genre so when we talk about genre or

birçok öykü türü vardır tür de diyebiliriz bu yüzden konuştuğumuzda tür veya

type we are talking about the types of story the genre the type of story for

tür hakkında, hikaye türlerinden bahsediyoruz tür hikaye türü

example you might have something that is a drama drama so maybe something is

örneğin drama drama olan bir şeyiniz olabilir, bu yüzden belki

happening that is very serious maybe there is a lot of action taking place in

çok ciddi bir şey oluyordur belki hikayede çok fazla aksiyon yer almaktadır.

the story it is very dramatic a dramatic story has a lot of things going on in it

çok dramatik dramatik bir hikayede pek çok şey oluyor

oh I like this one thriller a thriller is a story that might keep you in

oh bu gerilim filmini beğendim gerilim sizi merakta bırakabilecek bir hikaye

suspense it might be something that makes you

sizi aynı anda

feel a little afraid and excited at the same time so there are many types of

biraz korkutup heyecanlandıran bir şey olabilir bu yüzden

story that might be described as a thriller mystery a mystery story a story

gerilim, gizem, gizemli hikaye,

that has lots of things happening in it but some of the things cannot be

içinde pek çok şey olan ancak bazı şeylerin

explained so you might describe Sherlock Holmes stories as mysteries because he

açıklanamadığı bir hikaye olarak tanımlanabilecek pek çok hikaye türü vardır.

is trying to solve a mystery something that happened that can't easily be

bir gizemi çözmek, kolayca

explained then of course we have crime stories stories about people doing bad

açıklanamayan bir olayı çözmek, o zaman elbette kötü şeyler yapan insanlar hakkında suç hikayelerimiz var,

things maybe they robbed a bank maybe there is

belki bir banka soydular, belki

a bank robbery in the story maybe there is a murder in the story a lot of people

hikayede bir banka soygunu var, belki hikayede çok fazla cinayet var.

like reading crime stories I don't know why stories can also be related to

Suç hikayeleri okumaktan hoşlanan insanların oranı Hikayelerin neden entrika entrika ile de ilişkili olabileceğini bilmiyorum bu

intrigue intrigue it's a great word that so if you intrigue someone it means you

harika bir kelime yani birinin ilgisini çekerseniz bu onun ilgisini çektiğiniz anlamına gelir, neden

get them interested they want to know more about what it is you were talking

bahsettiğiniz hakkında daha fazla bilgi edinmek isterler

about so if something is intriguing it is fascinating it is something you

yani bir şey merak uyandırıyorsa büyüleyicidir,

want to find out more about oh that is a very intriguing story so a story that

hakkında daha fazla bilgi edinmek istediğiniz bir şeydir oh bu çok merak uyandıran bir hikaye yani merak uyandıran bir hikaye ilginizi

has intrigued intrigue is a story that keeps you interested you are constantly

çeken bir hikayedir ilginizi çeken bir hikaye sürekli olarak

interested in the story you want to read what happens next

hikayeyle ilgilenirsiniz okumak istediğiniz ne daha sonra

every time you turn the page the answer might be there it might be revealed in

sayfayı her çevirdiğinizde olur cevap orada olabilir bir sonraki bölümde ortaya çıkabilir entrika ah

the next chapter intrigue oh I do like that I also like this a bit of romance

bunu da seviyorum biraz romantizm tabii ki aşkı,

of course there are many stories that involve love people falling in love

insanların aşık olmasını,

people finding love people losing love romantic

insanların bulmasını içeren birçok hikaye var aşklarını kaybeden insanları seven romantik

stories stories that talk about love people falling in love a boy and a girl

hikayeler aşktan bahseden hikayeler aşık olan insanlar bir erkek ve bir kız

meet on a train and then their story begins to develop as they fall in love

trende tanışır ve sonra onların hikayesi aşık olup romantizmi buldukça gelişmeye başlar

and find romance we also have science fiction as well science fiction things

bizde ayrıca bilim kurgu ve hakkında bilim kurgu şeyler var

about space the future technology that hasn't been invented yet science fiction

uzay henüz icat edilmemiş geleceğin teknolojisi bilimkurgu

I am a very big fan of science fiction fantasy is very similar to science

Ben bilimkurgunun çok büyük bir hayranıyım fantezi bilimkurguya çok benzer

fiction however fantasy can be anything anything

ancak fantezi herhangi bir şey olabilir

anything that seems out of the ordinary or unusual fantasy a fantasy novel or a

sıra dışı veya olağan dışı görünen herhangi bir şey olabilir fantezi bir fantastik roman veya

fantasy book things that are fantastic things that seem incredible gothic you

fantezi kitabı inanılmaz görünen fantastik şeyler inanılmaz gotik

might have a gothic story gothic stories so when we talk about gothic this can

bir gotik hikayeniz olabilir gotik hikayeler bu yüzden gotik hakkında konuştuğumuzda bu

refer to the Middle Ages or the Dark Ages it can also refer to a story that

Orta Çağ veya Karanlık Çağ'a atıfta bulunabilir, aynı zamanda

has very dark and sinister tones so maybe something that has a very dark

çok karanlık ve uğursuz tonlara sahip bir hikayeye de atıfta bulunabilir. yani belki çok karanlık bir teması olan bir şey

theme something that makes you feel slightly afraid so the word gothic can

sizi biraz korkutacak bir şey yani gotik kelimesi

be used in many ways and then of course we have horror horror

birçok şekilde kullanılabilir ve sonra elbette korku korku

stories a lot of people like reading horror stories I remember when I was a

hikayelerimiz var birçok insan çocukken hatırladığım korku hikayelerini okumayı sever

child I read a story called jaws a very scary book which was also a movie and I

Jaws adında çok korkutucu bir hikaye okudum ve aynı zamanda bir filmdi ve

have to be honest with you yes it did scare me a lot so there are many types

size karşı dürüst olmalıyım evet beni çok korkuttu bu yüzden birçok

of horror story then of course we have happy stories funny stories

korku hikayesi türü var o zaman tabii ki mutlu hikayelerimiz komik hikayelerimiz var mı

or is that involve funny things happening so you might talk about humor

yoksa bu mu? komik şeyler oluyor, böylece mizah hakkında konuşabilirsiniz

or you might talk about a humorous event something that is funny something that

veya komik bir olay hakkında konuşabilirsiniz komik olan bir şey

makes you laugh something that makes no sense

sizi güldüren bir şey anlamsız bir şey

might be humorous or comic something that is funny so there are many types of

komik veya komik olabilir komik olan bir şey yani

stories around many ways of describing stories many types of stories however I

etrafta birçok hikaye türü vardır hikayeleri tanımlamanın yolları birçok türde hikaye ancak sanırım

suppose it would be fair to say that these days fewer and fewer people are

bu günlerde giderek daha az insanın

reading books unfortunately no Jean says I like horror

kitap okuduğunu söylemek adil olur ne yazık ki hayır Jean korku hikayelerini sevdiğimi söylüyor

stories okay I'm not sure if I like horror stories all the time I like

tamam korku hikayelerini her zaman sevip sevmediğimden emin değilim ben

reading horror stories I like watching horror films but not all

korku hikayeleri okumayı severim Korku filmlerini izlemeyi severim ama her

the time quite often I will watch things that are funny or humorous things that

zaman değil çok sık Komik veya esprili şeyler izleyeceğim

make me smile and laugh hello from Husein I am watching you from Iraq a big

beni gülümseten ve güldüren şeyler Hüseyin'den merhaba Sizi Irak'tan izliyorum Irak'a büyük bir

hello to Iraq nice to see you here today I love science fiction I must be honest

merhaba sizi görmek güzel bugün burada bilimkurguyu seviyorum size karşı dürüst olmalıyım

with you I do like science fiction a lot science fiction books and also science

bilimkurguyu çok severim bilimkurgu kitaplarını ve ayrıca

fiction movies as well when I was a child I used to read books by Ray

bilimkurgu filmlerini de çocukken Ray

Bradbury and also philip k dick as well who who wrote the story that Blade

Bradbury ve ayrıca philip k dick'in kitaplarını okurdum Blade Runner'ın temel aldığı hikayeyi kim yazdı bunu

Runner is based on did you know that hello Christina I love Lord of the Rings

biliyor muydunuz merhaba Christina Yüzüklerin Efendisini seviyorum.

I suppose you would describe that as a fantasy novel a fantasy story something

that seems unreal or amazing so I suppose you might also describe Harry

Potter as a fantasy book so it is things that don't really

bir fantezi kitabı olarak yani gerçekten olmayan

but seem real you are living in a fantasy land something that seems real

ama gerçek gibi görünen şeyler bir fantezi diyarında yaşıyorsunuz gerçek gibi görünen bir şey

but isn't a book reader lives 1,000 lives before he dies I like that that's

ama bir kitap okuyucusu ölmeden önce 1000 hayat yaşıyor değil mi bunu

a great sentence I like that very much de Wong says you speak English very well

sevdim bu harika bir cümle hoşuma gitti de Wong çok iyi İngilizce konuştuğunu söylüyor çok

thank you very much that's very kind of you to say Russia is here

teşekkür ederim çok naziksiniz Rusya burada diyor

hello Russia nice to see you here as well we are going to talk about medical

merhaba Rusya ben de sizi burada görmek güzel

things in a few moments are you ready we are going to get deep into medical

bir kaç dakika içinde tıbbi konulardan konuşacağız hazır mısınız biz tıbbi konuların derinliklerine ineceğim

things but first of all I thought it would be nice to show a video clip so

ama her şeyden önce bir video klip göstermenin iyi olacağını düşündüm, o yüzden

let's have a look ah yes there it is a little video clip

bir bakalım ah evet işte küçük bir video klip YouTube'daki

an excerpt from one of my many many English lessons which are on YouTube and

birçok İngilizce dersimden birinden bir alıntı ve

this particular lesson is talking all about health and exercise hi everybody

bu özel ders tamamen sağlık ve egzersiz hakkında konuşuyor herkese merhaba, ben

this is mr. Duncan in England how are you today are you ok I hope so

bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım

are you happy I hope so in today's lesson we will take a look at

mutlusundur umarım bugünkü dersimizde

two aspects of our lives one is something we take for granted while it

hayatımızın iki yönüne bir göz atacağız.

is there but miss it terribly when it has gone the other is an activity that

diğeri gitti,

we are all encouraged to do but few of us seem to have the time to carry out in

hepimizin yapmaya teşvik edildiği bir aktivite ama görünüşe göre çok azımızın yapmaya vakti var

this lesson we will take a look at

bu derste sağlık ve egzersize bir göz atacağız

health and exercise

when we talk about our health we are actually describing two things first we

sağlığımızdan bahsederken aslında iki şeyi açıklıyoruz önce

refer to our physical health the way our body is functioning how well it is

fiziksel sağlığımıza, vücudumuzun nasıl çalıştığına, ne kadar iyi

working how all the different parts of your body are functioning then we refer

çalıştığına, vücudunuzun tüm farklı bölümlerinin nasıl çalıştığına atıfta bulunuruz, sonra

to our mental health how each one of us feels emotionally if you feel tired

zihinsel sağlığımıza atıfta bulunuruz,

after any sudden activity such as getting up from the sofa and walking a

herhangi bir ani aktiviteden sonra kendinizi yorgun hissederseniz, her birimizin duygusal olarak nasıl hissettiğine atıfta bulunuruz. kanepeden kalkıp

short distance or feeling out of breath after climbing a few stairs then there

kısa bir mesafe yürümek veya birkaç merdiven çıktıktan sonra nefessiz kalmak gibi, o zaman formda olmama

is a good chance that you are out of shape you are unfit your health is poor

ihtimaliniz yüksek, formda değilsiniz, sağlığınız kötü, egzersizle

there are many words connected to exercise such as aerobics exercise that

bağlantılı pek çok kelime var. sürekli vücut hareketi

makes the heart beat fast through constant body movement we call this

yoluyla kalbin hızlı atmasını sağlayan

cardiovascular exercise burn this word is used to express the energy being used

aerobik egzersizi buna kardiyovasküler egzersiz yakma diyoruz

up during exercise recreation a general word for any exercise or leisure

activity keep fit the act of taking exercise or following a course of

bir

exercise routine there are many simple exercises for keeping fit and healthy

egzersiz rutini kursu formda ve sağlıklı kalmak için birçok basit egzersiz vardır

the most popular ones include walking yes just go for a walk walk to the end

en popüler olanlar yürümeyi içerir evet sadece yürüyüşe çıkın

of your street then around the corner across the field up the hill and back

sokağınızın sonuna kadar yürüyün sonra köşeyi dönünce tarlanın karşısında tepeye çıkın ve

down again walk in a big circle around the streets and along the roads keep on

tekrar aşağı inin sokakların ve yolların etrafında büyük bir daire

walking until you arrive back home Oh you can also jog jogging is quicker than

eve dönene kadar yürümeye devam edin Oh ayrıca koşabilirsiniz jogging

walking but not as fast is running you can jog to the end of your street

yürümekten daha hızlıdır ancak koşmak kadar hızlı değildir sokağınızın sonuna kadar koşabilir

then around the corner across the field up the hill and back down again

sonra tarlanın karşısındaki köşeyi dönebilirsiniz yokuş yukarı ve tekrar aşağı geri

jog in a big circle around the streets

sokaklarda

and along the roads keep on jogging until you arrive back

ve yollarda büyük bir daire çizerek koş eve dönene kadar koşmaya devam et

home oh you can go for a run one two three oh yeah it's okay I'm just

oh koşabilirsin bir iki üç oh evet sorun değil sadece

exercising my word power please yourself believe it or not it is possible to

kelime gücümü kullanıyorum lütfen ister inanın ister inanmayın

exercise too much you can do too much exercise

çok fazla egzersiz yapmak mümkün çok fazla egzersiz yapabilirsiniz

there are many sporting activities that can give you a vigorous workout and help

keep you fit such as badminton football squash tennis and volleyball another

badminton futbol squash tenis ve voleybol gibi size güçlü bir çalışma sağlayabilecek ve formda kalmanıza yardımcı olabilecek birçok spor aktivitesi vardır. tüm kaslarınızı yormadan suda yüzerken tüm

great activity is swimming which is good for giving you a relaxing all-over body

vücudunuzu rahatlatan rahatlatıcı bir egzersiz vermek için iyi

workout as you float in the water without all that tiring muscle strain

ah that's better I don't know about you but I'm getting exhausted just watching

that so there it was one of my lessons one of my many lessons that are

available on YouTube

YouTube'da bulunan birçok dersimden biri

oh just watching that lesson has made me feel quite exhausted to be honest with

oh o dersi izlemek bile beni oldukça yorgun hissettirdi, size karşı dürüst olmak gerekirse

you hello again welcome back we are live once more across the Internet hello to

tekrar merhaba tekrar hoşgeldiniz bir kez daha internette canlı yayındayız dünyanın neresinde

everyone wherever you are watching in the world

olursanız olun herkese merhaba

it's mr. Duncan that's me by the way and I am here on YouTube live every Sunday

bu bayım . Duncan bu arada bu benim ve her pazar çarşamba

Wednesday and Friday from 2:00 p.m. UK time you can find me on YouTube right

ve cuma saat 14:00'ten itibaren YouTube'da canlı yayındayım. Birleşik Krallık zamanı beni burada YouTube'da bulabilirsin,

here don't forget also to give me a lovely like your lovely thumb so please

ayrıca bana güzel başparmağını beğenmeyi de unutma, bu yüzden lütfen bana

give me a happy like and also if you want you can also subscribe as well do

mutlu bir beğeni ver ve ayrıca istersen abone de olabilirsin,

it now go on like me like me does that sound desperate

şimdi beni beğenmeye devam et bu kulağa çaresiz geliyor mu

maybe maybe just a little bit thank you very much for joining me today so many

belki biraz belki birazcık bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim burada pek çok

people here well we have a big big audience at the moment we are talking

insan iyi ki şu anda büyük bir izleyici kitlemiz var tıptan bahsediyoruz

about medicine yes we just had a video lesson talking about health and exercise

evet az önce sağlık ve egzersizden bahseden bir video dersimiz vardı Sağlığınıza

would you say that you take care of your health are you a person who is

dikkat ettiğinizi söyleyebilir misiniz? Sağlık bilincine sahip bir kişi misiniz?

health-conscious a health-conscious person is a person who often thinks

Sağlık bilincine sahip bir kişi, genellikle

about their health and well-being and they worry about whether they are

sağlığını ve esenliğini düşünen ve

healthy or not they try to look after their body they try to take exercise and

sağlıklı olup olmadığı konusunda endişelenen bir kişidir. vücutlarına iyi bakarlar, egzersiz yapmaya çalışırlar ve

of course they go to the doctor on a regular basis the doctor is the place

tabii ki düzenli olarak doktora giderler, doktor

that many people go to even if they don't feel well sometimes you can have

birçok insanın kendini iyi hissetmese bile gittiği yerdir, bazen

medical checkups or examinations like me I had a doctor a doctor's letter last

benim gibi sağlık kontrolleri veya muayeneleri olabilirsiniz. geçen hafta bir doktor

week telling me that I have to go for or for an examination they have to look at

bana bir muayeneye gitmem gerektiğini söyleyen bir doktor mektubu verdi

my body to make sure everything is all right

her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için vücuduma bakmaları gerekiyor buna bir

there's no answer to that really is there hello to Eric again wow it seems

cevap yok gerçekten orada Eric'e tekrar merhaba vay vay gibi görünüyor

like you can speak Spanish too oh I think that is for someone else

İspanyolca da konuşabilirsin oh sanırım bu başka biri için görünüşe göre izleyicilerimden

apparently I will get a dislike from one one of my viewers oh okay then well

birinden hoşlanmayacağım

there is a there is a way of dealing with that if you don't like it you can

go somewhere else that's what I say hello also to Luis Mendez hello Luis

başka bir yerde Luis Mendez'e de merhaba diyorum merhaba Luis

watching in France at the moment a lot of people all around the world Kazuma

şu anda Fransa'da izliyor dünyanın her yerinden birçok insan Kazuma

sir Kazuma sir hello to you and thank you

efendim Kazuma efendim size merhaba ve beğeniniz

very much for your thumbs up and also your donation as well with the super

ve ayrıca bağışınız için çok teşekkür ederim süper

sticker thank you very much it's very kind of you

etiket çok teşekkür ederim çok naziksiniz

how lovely and welcome is it your first time here

ne kadar hoş ve hoş geldiniz buraya ilk gelişiniz mi

Kazuma sir Narita now that does sound Japanese that does sound Japanese to me

Kazuma efendim Narita şimdi kulağa Japonca geliyor bu bana Japonca geliyor

so if you are a big hello to you hello Cory I do love Spanish I love Spanish

bu yüzden size büyük bir merhaba iseniz merhaba Cory seni seviyorum İspanyolca İspanyolcayı

very much says Cory personally I don't know much Spanish I don't speak Spanish

çok seviyorum diyor Cory şahsen ben pek İspanyolca bilmiyorum İspanyolcayı

very well just maybe the occasional word but not many words unfortunately

pek iyi konuşamıyorum sadece ara sıra bir kelime ama çok fazla kelime yok ne yazık ki

al-khair says hello mr. Duncan do you like cold days no I don't I I don't like

al-khair merhaba diyor bay. Duncan soğuk günleri sever misin hayır sevmiyorum

cold days at all to be honest I prefer springtime and summertime I prefer those

Dürüst olmak gerekirse soğuk günleri hiç sevmiyorum İlkbaharı ve yazı tercih ederim o

days I'm not a big fan of winter to be honest

günleri tercih ederim Kışın büyük bir hayranı değilim dürüst olmak gerekirse

lela lela basher says this is my first time here on your live chat is it really

lela lela basher diyor ki bu Canlı sohbetinize ilk kez geliyorum gerçekten

hello Leila

merhaba Leila

welcome Layla nice to see you here today and I bet this morning when you woke up

hoşgeldiniz Layla bugün sizi burada görmek güzel ve bahse girerim bu sabah uyandığınızda

you didn't think that a strange English man would be giving you a round of

garip bir İngiliz adamın sizi

applause on the Internet I don't think so hello Palmyra also

alkışlayacağını düşünmediniz. İnternet Sanmıyorum merhaba Palmyra da

sweetness says Sherlock Holmes kept his tobacco on the fireplace in a small

tatlılık diyor ki Sherlock Holmes tütününü şöminenin üzerinde küçük

metal box I will tell you where Sherlock Holmes used to keep his tobacco he used

metal bir kutuda saklıyordu Sherlock Holmes tütününü nerede sakladığını size söyleyeceğim

to keep it in a slipper that was hanging from his fireplace so there would be a

şömine olsun diye

fireplace in his big living room and above the fireplace hanging there was a

büyük oturma odasında bir şömine olsun ve şöminenin üzerinde asılı bir terlik vardı

slipper and inside the slipper was his tobacco so he kept it by the fire so it

ve terliğin içinde tütünü vardı, bu yüzden

would stay dry it wouldn't become damp so there's the answer to that question a

kuru kalmasın diye ateşin yanında tuttu, nemlenmesin diye işte cevap bu soruya

great piece of trivia a lovely trivia question when we say trivia we mean a

harika bir trivia parçası hoş bir trivia sorusu trivia dediğimizde

small piece of information or a fact that might not be interesting to anyone

küçük bir bilgi parçasını veya kimsenin ilgisini çekmeyebilecek bir gerçeği kastediyoruz trivia

trivia a small fact or a small detail can be described as trivia

küçük bir gerçek veya küçük bir ayrıntı trivia olarak tanımlanabilir

hello also to Red Wolf hello Red Wolf Red Wolf gamer apparently it's your

ayrıca Red'e merhaba Kurt merhaba Kızıl Kurt Kızıl Kurt oyuncusu görünüşe göre

first time here as well

buraya ilk kez geliyorsunuz

Red Wolf gamer thank you very much for joining me today

Kızıl Kurt oyuncusu bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

also Mohammed must eat mr. Veeck says hello how are you I'm okay thank you

ayrıca Muhammed yemeli bay. Veeck merhaba nasılsın der iyiyim çok teşekkür ederim

very much not too bad I was here yesterday on YouTube live I was trying

çok fena değil dün youtube canlı yayında buradaydım

to make a pancake did you see me yesterday oh here it is again for those

pankek yapmaya çalışıyordum dün gördün mü oh işte yine görmek isteyenler için

who want to see it for those who want to see my failure once again so here I am

başarısızlığımı bir kez daha görmek isteyenler işte

yesterday trying to make a pancake in my kitchen and this was something that I

dün mutfağımda bir gözleme yapmaya çalışıyorum ve bu

did live on YouTube however as you could see my pancake didn't turn out very well

YouTube'da canlı olarak yaptığım bir şeydi ama gördüğünüz gibi gözlemem pek iyi olmadı

unfortunately it was a complete disaster so I didn't do very well

maalesef tam oldu felaket bu yüzden pek iyi yapamadım ne yazık ki

unfortunately so even though yesterday I did try to make a pancake I didn't do a

dün pankek yapmaya çalışsam da

very good job however however I didn't give up I didn't quit I did I did it all

pek iyi bir iş çıkarmadım ama yine de pes etmedim bırakmadım yaptım hepsini

again and that the second attempt was successful so the second time I did it

tekrar yaptım ve ikinci girişimin başarılı olduğunu, bu yüzden ikinci kez yaptığımda

it was actually quite good it turned out quite well thank you very much Rolfie

aslında oldukça iyiydi, oldukça iyi sonuçlandı,

for your encouraging words let's get mr. Duncan to 1 million subscribers how

cesaret verici sözleriniz için çok teşekkür ederim Rolfie, hadi bay alalım. Duncan'a 1 milyon abone ne kadar

lovely that's very nice thank you very much so

güzel bu çok güzel çok teşekkür ederim bu yüzden

we are talking medical words well we have quite a few words to look at here

tıbbi kelimelerden bahsediyoruz pekala burada bakılacak epeyce kelimemiz var

to be honest there are many many medical words so when we talk about medical

dürüst olmak gerekirse pek çok tıbbi kelime var bu yüzden tıbbi kelimeler hakkında konuştuğumuzda

words they are words connected to things that are there to help you get over an

bunlar kelimelerdir Bir hastalığın üstesinden gelmenize

illness or to recover from an illness quite often we will use the word

veya bir hastalıktan kurtulmanıza yardımcı olacak şeylerle bağlantılı olarak, tıp kelimesini oldukça sık kullanacağız,

medicine medicine so medicine can be used in many ways we can use the word

bu nedenle ilaç birçok şekilde kullanılabilir,

medicine to mean the general practice of curing and helping people

ilaç kelimesini genel tedavi ve iyileştirme pratiği anlamında kullanabiliriz. hasta insanlara yardım etmek

who are ill so medicine can be used generally as a mass noun it can be used

için ilaç genel olarak toplu bir isim olarak kullanılabilir

to describe all types of treatment that is given to help your body also medicine

vücudunuza yardım etmek için verilen her türlü tedaviyi tanımlamak için kullanılabilir ayrıca ilaç

can be a type of treatment may be something you have to drink or maybe

bir tedavi türü olabilir içmeniz gereken bir şey olabilir veya belki başka bir

something you have to put on your skin to help you so medicine can also be the

şey olabilir size yardımcı olması için cildinizi sürmeniz gerekir, böylece ilaç aynı zamanda size

treatment something that is given to you then we have the word medicinal where we

verilen bir tedavi olabilir, o zaman şifalı kelimesini kullanırız, burada

say medicinal it means something that is generally curative something that will

şifalı derken genellikle iyileştirici olan bir şey,

help you to recover from an illness so medicinal something that is there to

bir hastalıktan kurtulmanıza yardımcı olacak bir şey anlamına gelir. yani tıbbi bir şey,

help you recover or to overcome an illness it is something that can help to

iyileşmenize veya bir hastalığı yenmenize yardımcı olacak bir şeydir, hastalığınızı veya hastalığınızı iyileştirmenize yardımcı olabilecek bir şeydir,

cure you of your disease or illness it is medicinal you are using something for

tıbbidir, tıbbi amaçlar için bir şey kullanıyorsunuz,

medicinal purposes maybe you take a certain type of medicine that is

belki de tıbbi olan belirli bir ilaç türü alıyorsunuz

medicinal it is there to help you get well then of course we have healing

iyileşmenize yardımcı olmak için var o zaman elbette bizde iyileştirici

healing so to heal is to make better to heal is to make something repair itself

şifa var bu yüzden iyileştirmek daha iyi hale getirmektir iyileşmek bir şeyin kendisini onarmasını sağlamak

or to encourage something to repair itself maybe you have a cut on your hand

veya bir şeyi kendi kendini onarmaya teşvik etmektir belki elinizde bir kesik vardır

or maybe you have broken your arm you have to heal they are you have to heal

veya belki de kırılmışsınızdır kolunu iyileştirmelisin onlar onlar

the cut you have to make it better it has to repair itself and if there's one

kesiği iyileştirmelisin onu daha iyi hale getirmek zorundasın kendini tamir etmeli ve eğer

thing that the human body is very good at doing its repairing itself I think

insan vücudunun kendi kendini tamir etmede çok iyi olduğu bir şey varsa bence

the human body is amazing so something medicinal is curative thank you map AK

insan vücudu inanılmaz tıbbi bir şey iyileştiricidir teşekkür ederim harita AK

map AK monopoly or name by the way very interesting

haritası AK tekeli veya adı bu arada çok ilginç işte

here's another word doctor the doctor is the person who treats you they are the

başka bir kelime doktor doktor sizi tedavi eden kişidir onlar

expert they know about your body and how it works and all of the things that

vücudunuz ve nasıl çalıştığı ve olabilecek her şey hakkında bildikleri uzmandır

might go wrong with your body maybe you have an illness or maybe a disease or

vücudunuzda bir terslik olabilir belki bir hastalığınız vardır veya belki bir hastalığınız veya

maybe an injury something that is going wrong with your body quite often you

belki bir yaralanmanız vücudunuzda ters giden bir şey oldukça sık

will go to the doctor and he will sort it out we can also use the abbreviation

doktora gidersiniz ve o çözer orada kısaltmayı da kullanabiliriz görebilirsiniz

there you can see there is the abbreviation of doctor so doctor is the

doktor kısaltması var yani doktor

word but also when we are talking about the title we can also use that as the

kelimesi ama başlıktan bahsederken onu da kısaltma olarak kullanabiliriz

abbreviation for example my old friend dr. poke and prod would you like to see

mesela eski dostum dr. dürt ve dürt onu görmek ister misin

him dr. poke and prod there he is

Dr. dürt ve dürt orada o

dr. poke and prod our famous doctor he is always there to help you with your

Dr. ünlü doktorumuzu dürtün ve dürtün o her zaman ağrılarınız ve ağrılarınız konusunda size yardımcı olmak için oradadır,

aches and pains so you can also say GP GP or MD quite often we will use GP in

böylece GP veya MD de diyebilirsiniz oldukça sık olarak İngiliz İngilizcesinde GP kullanırız

British English and in American English people will say empty GP MD GP means

ve Amerikan İngilizcesinde insanlar boş GP MD GP anlamına gelir

general practitioner general practitioner MD means a Doctor of

pratisyen hekim pratisyen MD, Tıp Doktoru anlamına gelir,

Medicine I know what you're going to say mr. Duncan it's the wrong way round

ne söyleyeceğinizi biliyorum bayım. Duncan yanlış yol hayır

no it isn't I think that's exactly what it means

değil bence tam olarak anlamı bu değil

so when we say m.d it can mean medical doctor or it can refer to adopter of

bu yüzden m.d dediğimizde tıp doktoru anlamına gelebilir veya ilacı benimseyen anlamına da gelebilir, bu

medicine as well so there's the word general practitioner in the UK a doctor

nedenle Birleşik Krallık'ta pratisyen hekim kelimesi normalde bir doktordur.

normally a local doctor so in the area where you live there will

yerel bir doktor, yani yaşadığınız bölgede yakınlarda

be a doctor nearby they will live nearby and they will have a place where you can

bir doktor olacak, yakınlarda yaşayacaklar ve birlikte gidip tedavi olabileceğiniz bir yerleri olacak,

go along and be treated so when we talk about a general practitioner normally it

bu nedenle pratisyen hekimden bahsettiğimizde normalde

means a local doctor a doctor who helps people who live in the local area and

yerel bir doktor anlamına gelir. yerel bölgede yaşayan insanlara yardım eden ve

then we have a doctor of medicine which is more often used in American English

daha sonra Amerikan İngilizcesinde daha sık kullanılan bir tıp doktorumuz var

or of course as I said earlier we can say em D we also have nurse nurse I need

veya tabii ki daha önce söylediğim gibi em D diyebiliriz ayrıca hemşire hemşiremiz var

the nurse nurse come here quick I need help

hemşire hemşireye ihtiyacım var çabuk buraya gelin

quite often in hospitals you will have a nurse who will help you with your daily

Hastanelerde oldukça sık yardıma ihtiyacım var günlük ihtiyaçlarınız konusunda size yardımcı olacak bir hemşireniz olacak

needs maybe you are in bed and you can't move the nurse will come and look after

belki yataktasınız ve hareket edemiyorsunuz hemşire gelip size bakacak

you they will give you your medicine they will also make sure that you have

size ilacınızı verecekler ayrıca emin olacaklar

everything you need such as food and drink and maybe in sometimes maybe

yiyecek ve içecek gibi ihtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzu ve belki içinde bazen bazen belki bazen

sometimes they will have to give you a bath in bed have you ever had a bed bath

sizi yatakta yıkamak zorunda kalacaklar hiç yatak banyosu yaptırdınız mı itiraf

I must admit I haven't I've never had a bed bath ever here's another interesting

etmeliyim ki hiç yapmadım hiç yatak banyosu yapmadım işte

word to do with medicine and medical things paramedic paramedic is also known

tıp ve tıbbi şeylerle ilgili başka ilginç bir kelime paramedik sağlık görevlisi aynı zamanda

as a first responder so a paramedic is a person who will go to a place where an

ilk müdahale eden kişi olarak da bilinir, bu nedenle sağlık görevlisi kazanın olduğu bir yere gidecek olan

accident has happened and they will give emergency treatment so a paramedic is

ve acil tedavi uygulayacak olan kişidir, bu nedenle sağlık görevlisi

someone who will go to a certain place maybe there has been a road traffic

yapacak olan kişidir. belirli bir yere gidin belki bir trafik

accident maybe a car crash and the paramedic will go there to give instant

kazası olmuştur belki bir araba kazası olmuştur ve sağlık görevlisi anında

first assistance or treatment we might also hear the phrase emergency medical

ilk yardım veya tedavi sağlamak için oraya gidecektir ayrıca acil tıbbi tedavi ifadesini de

treatment quite often you will hear this used

oldukça sık duyabiliriz bunun

in the USA EMT or emergency medical treatment so when we talk about a

ABD'de kullanıldığını duyacaksınız EMT veya acil tıbbi tedavi yani bir

paramedic a paramedic is someone that gives emergency medical treatment

sağlık görevlisi hakkında konuştuğumuzda, bir sağlık görevlisi normalde bir kaza mahallinde acil tıbbi tedavi sağlayan kişidir,

normally at the scene of an accident normally they are there to help save a

normalde bir kişinin hayatını kurtarmaya yardımcı olmak için oradadırlar

person's life and quite often they do they do a very good job as well not an

ve çoğu zaman bunu da çok iyi yaparlar. terapistler hakkında

easy job to do therapists when we talk about therapists we have a person who

konuştuğumuzda terapistlerin yapması kolay bir iş değil,

can give treatment for a certain thing a therapist so there are many different

belirli bir şey için tedavi verebilecek bir kişiye sahibiz, yani bir terapiste gidebileceğiniz birçok farklı

types of therapists that you can go to see so maybe a therapist who might give

türde terapist vardır, bu yüzden belki

you advice on the state of your mind if you are having mental issues or

size bu konuda tavsiyelerde bulunabilecek bir terapist olabilir. ruh haliniz, eğer zihinsel sorunlarınız veya

psychological issues you might go along to a therapist and you will talk about

psikolojik sorunlarınız varsa, bir terapiste gidebilirsiniz ve sorunlarınız hakkında konuşacaksınız

your problems and then they will help you help you to deal with the problems

ve o zaman onlar, hayatınızda meydana gelen sorunlarla başa çıkmanıza yardımcı olacaklardır.

that are happening in your life another interesting word also using the

word therapist physiotherapist a physiotherapist is a person who helps

terapist fizyoterapist kelimesini de kullanırsanız fizyoterapist

your body to become stronger with movement or with manipulation so a

hareket veya manipülasyonla vücudunuzun güçlenmesine yardımcı olan kişidir yani

physiotherapist will help you to become mobile again maybe you injure your arm

fizyoterapist tekrar hareketli olmanıza yardımcı olur belki kolunuzu

or your leg and you can't move very well a physiotherapist will help you to get

veya bacağınızı incitirsiniz ve çok iyi hareket edemezsiniz fizyoterapist

your movement back so they will help you to move your body they will also use

hareketini geri kazanmana yardım edecek böylece vücudunu hareket ettirmene yardım edecek onlar da

pressure or maybe they will hold or manipulate a part of your body can I

baskı uygulayacaklar ya da belki vücudunun bir kısmını tutacaklar ya da manipüle edecekler

just tell you something I think I might need to go and see a physiotherapist I

sana gidip görmem gerekebileceğini düşündüğüm bir şey söyleyebilir miyim bir fizyoterapist

think I might because the last few mornings I've been waking up in the

olabilirim çünkü son birkaç sabahtır sabahları uyanıyorum

morning and I've had backache my back could be really hurting

ve sırtım ağrıyor olabilir, bu yüzden

so maybe I need to go in see a physiotherapists consultant when we talk

belki de bir danışman hakkında konuşurken bir fizyoterapist danışmanına gitmeliyim. hangi tedaviyi görmemiz gerektiği konusunda bize tavsiyelerde bulunacak

about consultant a consultant is a person we go to talk to a professional

bir profesyonelle konuşmaya gideceğimiz kişidir,

who will give us advice on what treatment we should have so a consultant

bu nedenle bir danışman

is normally a very qualified a very experienced doctor who will give you

normalde çok niteliklidir, çok deneyimli bir doktordur ve size danışmanız gereken

advice on the type of treatment that you should have consultant and then we have

tedavi türü hakkında tavsiyelerde bulunur ve sonra cerrahımız var

surgeon a surgeon is a person who operates on your body they will cut your

cerrah vücudunuzu ameliyat eden kişidir vücudunuzu kesip

body open and they will have a look inside to see what's going on maybe

açacaklar ve neler olup bittiğini görmek için içinize bakacaklar belki

there is something wrong inside your body maybe something serious or maybe

vücudunuzda bir sorun var belki ciddi bir şey veya belki

something minor or small the appendix is a part of the body that is no longer

küçük veya küçük bir şey apandisit vücudun artık kullanılmayan bir parçasıdır

used however some people have problems with their appendix the appendix is a

ancak bazı kişilerde apandisit ile ilgili sorunlar vardır apandisit

small part of your body it is inside your body and sometimes it will become

vücudunuzun küçük bir parçasıdır vücudunuzun içindedir ve bazen

infected and the doctor will examine you and sometimes you will have to have it

enfeksiyon kapar ve doktor sizi muayene eder ve bazen de hasta olursunuz.

removed from your body so the surgeon will cut your body open and take your

vücudunuzdan çıkarılması için cerrah vücudunuzu kesip açacak ve apandisitinizi alacak

appendix out thank you to Roby hello Roby I am an endocrinologist an

Roby'ye teşekkür ederim merhaba Roby ben bir

endocrinologist in Rome an endocrinologist now that is very hard to

endokrinologum Roma'da bir endokrinolog şimdi bir endokrinolog bunu söylemek çok zor

say first of all endocrinologist I wonder

öncelikle endokrinolog merak ediyorum

what that to do with I wonder what that is connected with maybe it is connected

ne bunun neyle bağlantılı olduğunu merak ediyorum belki

with your your endocrine system which is the system of

endokrin sisteminizle bağlantılıdır, yani

vessels and small things around your body that move substances around your

vücudunuzdaki maddeleri vücudunuzda hareket ettiren damarlar ve küçük şeylerden oluşan sistemdir,

body so maybe maybe Robi can you explain more what an

belki Robi bir endokrinologun ne yaptığını daha fazla açıklayabilir misiniz?

endocrinologist does am i right or am I wrong there is a good chance that I'm

haklı mıyım haksız mıyım yanılma ihtimalim yüksek

wrong don't forget I'm not a doctor so a

unutma ben doktor değilim bu yüzden bir

surgeon will cut you open you will have surgery so surgery is the actual action

cerrah seni kesip içini açar ameliyat olacaksın bu yüzden ameliyat asıl eylemdir

it is the action of having an operation surgery you have to go into hospital to

bu sahip olma eylemidir bir ameliyat ameliyat olmak için hastaneye gitmelisin

have surgery the doctor will cut you open and do things to you things inside

doktor seni kesip içini açacak ve sana vücudunun içindeki şeyleri yapacak

your body I'm very lucky because I've never had surgery ever in my life so

çok şanslıyım çünkü hayatımda hiç ameliyat olmadım bu yüzden

I've never had to go to hospital and have surgery so my body has never been

hiç gerekmedim hastaneye git ve ameliyat ol bu yüzden vücudum hiç kesilmedi

cut open ever fortunately here's another one

neyse ki işte başka bir

pediatrician is a type of doctor who normally tends to children so a

çocuk doktoru normalde çocuklara bakan bir doktor türü yani bir

pediatrician is a person who specializes in children and childhood illnesses

çocuk doktoru çocuk ve çocukluk hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir kişi

pediatrician and then we have gynecology gynecology is an area of medicine that

çocuk doktoru ve sonra jinekoloji jinekoloji var

involves the female reproductive system and also illnesses that affect girls and

kadın üreme sistemini ve aynı zamanda kızları ve kadınları etkileyen hastalıkları içeren bir tıp alanıdır

women gynecology and the doctor who treats that is called a gynecologist

jinekoloji ve onu tedavi eden doktor jinekolog olarak adlandırılır

these are some great words by the way some amazing words Rolfie says I I guess

bunlar bazı harika sözler bu arada Rolfie'nin söylediği bazı harika sözler Sanırım

the endocrinologist treats hormones in your body yes you have an interesting

endokrinolog hormonları tedavi ediyor vücudunuz evet ilginç bir

supply of hormones and things that have to circulate around your body and you

hormon kaynağınız var ve vücudunuzda dolaşması gereken şeyler var ve

have your endocrine system I don't it I don't understand it fully

endokrin sisteminiz var anlamıyorum tam olarak anlamadım

because I'm not a doctor but it is a type a type of flow around your body

çünkü ben doktor değilim ama bu bir tür a vücudunuzun etrafındaki akış türü

thank you very much to Palmyra years ago oh five years ago I had two surgeons on

Palmyra'ya çok teşekkür ederim yıllar önce oh beş yıl önce iki cerrah iki bileğimden

two surgeries or two operations on both of my wrists because I had pain in my

iki ameliyat geçirdim çünkü bileklerimde ağrı vardı

wrists I say okay so Palmyra had surgery and operation on both of her wrists I

tamam diyorum bu yüzden Palmyra ameliyat oldu ve ameliyat oldu iki bileğinin

don't like the sound of that not at all oncology or an oncologist an oncologist

sesini hiç sevmiyorum onkoloji veya onkolog değil onkolog

is a person who deals with tumors growths things that grow inside your

tümör büyümeleriyle uğraşan kişidir vücudun içinde büyüyen şeyler

body things that aren't supposed to be there I suppose you might also describe

olmaması gereken şeyler sanırım sen de olabilirsin

them as a person who deals with cancer as well an oncologist oncology is the

onları kanserle de uğraşan bir kişi olarak tanımlayın, bir onkolog onkoloji,

study of tumors and also the treatment of tumors which of course

tümörlerin incelenmesi ve aynı zamanda tümörlerin tedavisidir ki bu ne yazık ki

sadly includes cancer as well unfortunately it also includes the

kanseri de içerir maalesef aynı zamanda

horrible stinky disgusting cancer damn you cancer

korkunç kokmuş iğrenç kanseri de içerir kahretsin kanser

damn you remedy I like this word a very positive word something nice to make a

kahretsin çare Seviyorum bu söz çok olumlu bir söz gülümsetecek güzel bir şey

smile the remedy is the thing that will make you better the remedy might be

çare seni iyileştirecek şeydir çare

described as the cure the cure is the thing that will make you better or make

derman olarak tanımlanabilir şifa seni iyileştirecek veya kendini

you feel better remedy and as I said it can also be described as cure you can

daha iyi hissettirecek şeydir çare ve dediğim gibi tedavi olarak da tanımlanabilir bir

cure something so you cure a person of their illness

şeyi iyileştirebilirsin böylece bir kişiyi hastalığından iyileştirirsin

cure so the cure is the thing that you give they will make the person feel

tedavi yani tedavi verdiğin şey kişinin kendini

better cure I like it then we have preventive medicine preventative

daha iyi hissetmesini sağlar tedavi hoşuma gidiyor o zaman bizde koruyucu

medicine is a type of medicine that will stop you from having a particular

hekimlik var koruyucu hekimlik bir tür sizi belirli bir hastalığa yakalanmaktan alıkoyan ilaç

illness so preventive medicine is something that is given to prevent

yani önleyici tıp hastalığı önlemek

illness or prevent something happening to your body preventative medicine

veya vücudunuza bir şey olmasını önlemek için verilen bir şeydir koruyucu tıp

something that is given to stop the disease or the illness from from

hastalığı veya hastalığın

occurring a certain type of preventive medicine is

ortaya çıkmasını durdurmak için verilen bir şey belirli bir tür önleyici ilaç

of course vaccine a vaccine is something that is given it is introduced either in

elbette aşıdır aşı verilen bir şeydir ya ağzınıza verilir

your mouth or into your blood supply or into your flesh it is given into your

ya kanınıza verilir ya da etinize verilir

body it is pushed into your body through a needle or through your mouth vaccine

vücudunuza verilir iğneyle sokulur ya da ağzınızdan aşı yapılır aşılara

there are people who don't trust vaccines however they are very useful

güvenmeyen insanlar ancak bunlar çok faydalı

things an antigen an antigen describes the

şeylerdir bir antijen bir antijen

actual thing that is introduced into your body it is something that helps to

vücudunuza sokulan gerçek şeyi tanımlar

create things called antibodies antibodies are very useful they flow

antikor denilen şeyleri oluşturmaya yardımcı olan bir şeydir antikorlar

around your body and they help to fight certain viruses they help to keep you

vücudunuzun etrafında çok faydalıdırlar ve vücudunuzda dolaşırlar ve belirli virüslerle savaşırlar sizi sağlıklı tutmaya yardımcı olurlar

healthy they also make sure that things that shouldn't be there in your body are

ayrıca vücudunuzda olmaması gereken şeylerin

removed or killed antibodies at the moment I suppose we have to mention the

atılmasını veya antikorları öldürmesini sağlarlar şu anda sanırım

corona virus because it is something that is in the news right now a lot of

korona virüsünden bahsetmemiz gerekiyor çünkü bu haberlerde olan bir şey şu anda pek çok

people talking about the corona virus the the nori 19 virus and it's something

insan korona virüsü, nori 19 virüsü hakkında konuşuyor ve bu

that's being talked about a lot many people trying to find a vaccine for

hakkında çokça konuşulan bir şey, birçok insan korona virüsü için bir aşı bulmaya çalışıyor

corona virus however unfortunately because it takes a very long time to

ancak ne yazık ki bir aşı geliştirmek çok uzun zaman aldığı için

develop a vaccine so when we talk about vaccines they often take many months or

aşılardan bahsediyoruz, geliştirilmeleri genellikle aylar

even in some cases many years to be developed so vaccines how do we give the

hatta bazı durumlarda yıllar alıyor yani aşılar aşıyı nasıl iyi yaparız biz

vaccine well we describe it as a vaccination so the action of giving

bunu aşı olarak tanımlarız yani aşı yapma eylemi

vaccines is vaccination another word we can use is immunization as well I like

aşılamadır Kullanabileceğimiz başka bir kelime bağışıklamadır Pekala,

that word immunization so if you immunize someone it means you give them

aşılama kelimesini seviyorum, bu yüzden birine aşı yaparsanız, bu, onları

protection from a certain virus or a certain type of illness you immunize

belirli bir virüsten veya belirli bir hastalık türünden koruduğunuz anlamına gelir,

someone you give them an immunization you give them a vaccination okay here's

birine aşı yaparsınız, onlara aşı yaparsınız, tamam işte

something that I hate I'm going to show you something horrible now so please

nefret ettiğim bir şey gidiyorum şimdi size korkunç bir şey göstermek için lütfen

prepare for a shock wait for this injection I don't know

şoka hazırlanın bu iğneyi bekleyin

about you but I don't like injections at all I don't like having a needle stuck

sizi bilmem ama ben iğnelerden hiç hoşlanmam koluma iğne batması hoşuma gitmez

in my arm I feel very afraid of having an

çok korkarım bir

injection so I don't like having injections to be honest and there you

enjeksiyon bu yüzden dürüst olmak gerekirse enjeksiyon yaptırmayı sevmiyorum ve orada gördüğünüz gibi

can see over there we normally give an injection with one of those a needle and

normalde bunlardan biriyle enjeksiyon yapıyoruz bir iğne ve

syringe oh I like that word syringe so a syringe is something that is used to

şırınga oh bu şırınga kelimesini seviyorum bu yüzden şırınga sıvı vermek için kullanılan bir şeydir

introduce fluid into the body via a needle so the

bir iğne aracılığıyla vücuda girecek, böylece

Deedle will go into your skin and the syringe will introduce the fluid into

Deedle cildinize girecek ve şırınga sıvıyı kan

your bloodstream or into your muscle tissue Thank You roll fee for your

dolaşımınıza veya kas dokunuza sokacaktır.

lovely message an injection can also be called jab as well in American English

people will often refer to the injection as jab

iğneyi sık sık aşı olarak anacaktır aşı

have you had your jab have you had your flu jab so the word jab might be used in

oldunuz mu grip aşısı oldunuz mu yani aşı kelimesi

American English and also British English we use it quite a lot here as

Amerikan İngilizcesinde ve ayrıca İngiliz İngilizcesinde kullanılabilir, burada da oldukça sık kullanıyoruz, bu

well so an injection or jab you have a jab you have an injection in American

nedenle aşı veya aşı yaptırdınız mı? Amerikan İngilizcesinde jab you have a enjeksiyonunuz var

English they will often say shut if you say shut if you have your shot it means

derler genellikle kapat derler eğer kapat derseniz bu

you have had your injection you have had your vaccine the vaccine is given via a

aşınızı oldunuz demektir aşınızı oldunuz aşı iğne ile verilir

shot you have a shot when you go to the doctor and maybe you are concerned about

hastaneye gittiğinizde iğneniz var demektir doktor ve belki sağlığın için endişeleniyorsun

your health maybe you have to go maybe once a year to see the doctor because

belki yılda bir kez doktora gitmek zorundasın çünkü

they want to have a look at your body like me I will have to go to the doctor

onlar da benim gibi senin vücuduna bakmak istiyorlar. haftaya doktora gitmem gerekecek

next week because I'm going to have a checkup

çünkü gideceğim check-up yaptıracağım check-up

I'm going to have something called a checkup

denen bir şey yaptıracağım

there it is so when you have a checkup it means the doctor will examine your

orada yani muayene olduğunuzda doktor

body he will listen to your breathing he will listen to your heartbeat he will

vücudunuzu muayene edecek nefesinizi dinleyecek kalp atışınızı

take your blood pressure he might also examine your ears the inside of your

dinleyecek kan basıncınızı ölçecek olabilir ayrıca kulaklarını, kulaklarının içini

ears and maybe also the back of your throat he will have a look in your mouth

ve belki de boğazının arkasını da incele, ağzına bir bakacaktır,

they might also look in other places as well especially if you're a man

başka yerlere de bakabilirler, özellikle bir erkeksen,

that's all I'm saying

tüm söylediğim bu

Noemi says c-czar Milstein won a nobel prize because of his investigation about

Noemi diyor c -czar Milstein,

antibodies that he did in Cambridge there are many people who have advanced

Cambridge'de yaptığı antikorlar araştırmasından dolayı nobel ödülü kazandı. Yıllar boyunca ileri tıp yapan birçok insan var,

medicine over the years many famous people I suppose a lot of people have

birçok ünlü insan, sanırım birçok insan

heard of Louis Pasteur Louis Pasteur is the man who helped develop antibiotics

Louis Pasteur'u duymuştur. antibiyotik penisilin geliştir

penicillin Louis Pasteur very famous for inventing

Louis Pasteur sonunda penisilini icat etmesiyle ünlü oldu

penicillin finally and I suppose I should mention this there are also other

ve sanırım bundan bahsetmeliyim ki alternatif tıp

types of medicine that are described as alternative medicine so when we talk

olarak tanımlanan başka ilaç türleri de var, bu yüzden alternatif tıptan bahsettiğimizde

about alternative medicine we are talking about

types of medicine that are different from the medicine that is normally given

farklı tıp türlerinden bahsediyoruz. Normalde

so alternative medicine and there are many types of alternative medicine such

alternatif tıp verilen ilaç ve bitkisel ilaç gibi birçok alternatif tıp türü vardır, bu yüzden

as herbal medicine so we mentioned this earlier so for example Chinese medicine

bundan daha önce bahsetmiştik, örneğin Çin tıbbının

a lot of Chinese medicine traditional Chinese medicine involves herbal

çoğu geleneksel Çin tıbbı bitkisel ilaçları içerir, bu

remedies herbal medicine so there are many types of alternative medicine

nedenle birçok alternatif tıp türü vardır tıp,

however in this country there is a lot of skepticism there is a lot of doubt

ancak bu ülkede çok fazla şüphecilik var,

about how effective alternative medicine is so some people don't believe in

alternatif tıbbın ne kadar etkili olduğuna dair çok fazla şüphe var, bu nedenle bazı insanlar

alternative medicine whilst other people do it all the time they use it all the

alternatif tıbba inanmazken, diğerleri bunu her zaman yapıyor, her

time Eric says I have to get really ready for sandboarding over a live

zaman kullanıyorlar Eric diyor ben Canlı bir volkanın üzerinde sandboard yapmaya gerçekten hazırlanmalıyım

volcano Eric what are you doing out there

Eric, orada ne yapıyorsun

I have to get ready for sandboarding over a live volcano I'm not sure I don't

Canlı bir volkanın üzerinde sandboard yapmaya hazırlanmalıyım Emin değilim

think that sounds very safe to me I really don't

Bunun bana pek güvenli geldiğini düşünmüyorum Gerçekten bilmiyorum

Alexander Fleming yes of course Louie pesto was the other guy Alexander

Alexander Fleming evet elbette Louie pesto diğer adamdı Alexander

Fleming was also very famous as well and let's not forget all the others as well

Fleming de çok ünlüydü ve diğerlerini de unutmayalım

all the other ones as well there were other people as well not just one or two

diğerlerini de başka insanlar da vardı sadece bir iki değil

hello Kasim aza thank you very much - Helena

merhaba Kasım aza teşekkür ederim çok - Helena

says Kasim aza nice one of the things I love about doing this is people from all

Kasım aza güzel diyor bunu yaparken sevdiğim şeylerden biri de

around the world join together and we all have one thing in common we all love

dünyanın her yerinden insanların bir araya gelmesi ve hepimizin ortak bir noktası var hepimiz

learning English and don't forget you can catch me here every Sunday Wednesday

İngilizce öğrenmeyi seviyoruz ve unutmayın beni her gün burada yakalayabilirsiniz. Pazar Çarşamba

and Friday from 2 p.m. UK time every single week I am here my next live

ve Cuma 14:00'ten itibaren. İngiltere saatiyle her hafta buradayım Bir sonraki canlı

stream will be on Friday don't forget it will be the last live stream of February

yayınım Cuma günü olacak unutmayın bu Şubat ayının son canlı yayını olacak

because on Sunday I will be back and it would be March so on Friday I will be

çünkü Pazar günü geri döneceğim ve Mart olacak bu yüzden Cuma günü

with you and also next Sunday I will be with you as well the first lesson of

sizlerle olacağım ve Ayrıca önümüzdeki Pazar Mart 2000 ve 2008'in ilk dersinde de sizlerle olacağım.

March 2000 and 2008 I'm really looking forward to seeing you and of course mr.

Sizleri görmeyi dört gözle bekliyorum ve tabii ki Mr.

Steve there he is mr. Steve will be back on Sunday

Steve işte o bay. Steve Pazar günü

definitely so I can guarantee I can tell you now that mr. Steve will be here on

kesinlikle geri dönecek, bu yüzden size garanti edebilirim ki, Bay. Bay Steve'i

Sunday definitely for all those who love mr.

sevenler için Pazar günü Steve kesinlikle burada olacak.

Steve yes penicillin was Alexander Fleming you are right I apologize for

Steve evet penisilin Alexander Fleming'di haklısın özür dilerim bunun için

that I was getting very excited there could you tell Alexander Fleming was the

çok heyecanlandım orada Alexander Fleming'in penisilin olduğunu söyleyebilir misin

penicillin thank you very much rose sir is

çok teşekkür ederim rose efendim

mentioning alternative medicine homeopathy

alternatif tıp homeopati

homeopathy yes some people believe in homeopathy it is

homeopatiden bahsediyor evet bazı insanlar homeopatiye inanıyor bu

a very controversial thing here in the UK there are people who believe in

çok tartışmalı bir konu Birleşik Krallık'ta homeopatiye inanan insanlar var

homeopathy and there are people who are very skeptical they don't believe that

ve

homeopathy is a real thing I would love to explain what homeopathy is however it

homeopatinin gerçek bir şey olduğuna inanmayan çok şüpheci insanlar var. Homeopatinin ne olduğunu açıklamayı çok isterim, ancak

is quite complicated to explain but if I put it briefly it means you are using a

açıklamak oldukça karmaşık ama eğer koyarsam kısaca bu,

very small amount of liquid that is normally dissolved in a very large

normalde çok büyük

amount of water homeopathy something that a lot of people use nowadays

miktarda suda çözünen çok az miktarda sıvı kullandığınız anlamına gelir.

however there are many people who don't use it because they don't believe in it

içinde

they don't believe that it's effective thank you very much to RHS Thank You

etkili olduğuna inanmıyorlar RHS'ye çok teşekkür ederim Teşekkürler

Louis it is almost time for me to go we are coming up to half-past three here in

Louis benim gitmemin neredeyse zamanı geldi Birleşik Krallık'ta saat üç buçuka geliyoruz

the UK wow what a day it has been Thank You Louis thank you very much for your

vay be ne gündü Teşekkürler Louis pastörizasyonunuz için çok teşekkür ederim

pasteurisation oh yes pasteurisation is the way of sterilising

oh evet pastörizasyon,

things by heating it up thank you very much for that

şeyleri ısıtarak sterilize etmenin bir yoludur, bunun için çok teşekkür ederim

Louie Pasteur of course pasteurising is named after Louie Pasteur now Emmy says

Louie Pasteur elbette pastörizasyonun adı Louie Pasteur'den geliyor şimdi Emmy

I'm sorry because I have made a lot of mistakes writing in the chat

üzgünüm diyor çünkü çok şey yaptım sohbette yazarken hatalar merak

don't worry Noemi guess what we all make mistakes I sometimes make mistakes you

etmeyin Noemi tahmin edin ne hepimiz hata yaparız bazen ben hata yaparım siz hata yaparsınız

make mistakes we all make mistakes sometimes it's called being human that's

hepimiz hata yaparız bazen buna insan olmak denir biz

what we call it Thank You Mohammed Schuch hello mr. Duncan from Somalia I

buna teşekkür ederiz Muhammed Schuch merhaba bay. Duncan, Somali

connected to your channel more than three years or I've been watching your

Kanalınıza üç yılı aşkın süredir bağlıyım veya

channel for more than three years thank you very much you are welcome I'm going

kanalınızı üç yılı aşkın süredir izliyorum çok teşekkür ederim rica ederim

now I hope you've enjoyed today's live stream

şimdi gidiyorum umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır

thanks for your company thanks for joining in thank you wherever you are

şirketiniz için teşekkürler katıldığınız için teşekkürler teşekkürler

watching in the world at this very moment can I wish you a good day have a

şu anda dünyanın neresinde izliyorsanız izleyin iyi günler dilerim

good week I will see you on Friday stay happy and healthy doo doo doo doo

iyi haftalar cuma günü görüşürüz mutlu ve sağlıklı kalın doo doo doo doo

but I have the power I have the power by the way if you're wondering what I'm

ama benim gücüm var bende var güç bu arada, neden bahsettiğimi merak ediyorsanız,

talking about there was someone on the live chat

canlı sohbette

trying to cause problems but but I used my magic finger and I made them

sorun çıkarmaya çalışan biri vardı ama sihirli parmağımı kullandım ve onları

disappear thank you very much for your company thank you zoo Zika

yok ettim, şirketiniz için çok teşekkür ederim, teşekkür ederim hayvanat bahçesi Zika teşekkür ederim

thank you very much Christina thanks for your company today it's been very nice

Christina, arkadaşlığın için çok teşekkür ederim bugün

to see you by the way if you want to see my disaster you can check my youtube

seni görmek çok güzel bu arada felaketimi görmek istersen youtube kanalıma bakabilirsin

channel out and you will find yesterday's live stream when I tried to

dünkü canlı yayında

make a pancake and unfortunately I didn't do a very good job of it if you

gözleme yapmaya çalıştığımda ne yazık ki ben yaptım. pek iyi bir iş çıkarmadı,

want to see that it is there Thank You Nestor thank you very much for watching

orada olduğunu görmek istiyorsanız Teşekkürler Nestor, bugün beni izlediğiniz için çok teşekkür ederim,

me today stay happy keep that smile on your face and I will see you on Friday

mutlu kalın, o gülümsemeyi eksik etmeyin ve Cuma günü saat

2 p.m. UK time this is mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for

14:00'te görüşürüz. İngiltere saati, bu bay. Duncan İngilizcenin doğum yerinde

joining me today see you on Friday 2 p.m. UK time and of

bugün bana katıldığınız için teşekkür ediyor Cuma günü 14:00 görüşürüz. İngiltere zamanı ve

of course you know what's coming next you know what's coming next yes

tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsun sırada ne olduğunu biliyorsun evet tabii ki

of course you do this is the moment when I wave my hand in the air

yaparsın bu an elimi havaya kaldırdığım an ta

ta ta for now 8-)

ta şimdilik 8-)