ANIMAL idioms - English Addict eXtra - LIVE - Thursday 2nd September 2021 / With Mr Duncan

i must remember not to say wednesday  it is not wednesday it is definitely  

çarşamba demeyeceğimi unutmamalıyım  bugün çarşamba değil kesinlikle

not wednesday hello everyone welcome yes here we  are again and we are back together joining as one  

çarşamba değil merhaba herkese hoşgeldiniz evet yine buradayız ve yeniden bir araya geliyoruz

today as we begin another english addict  but this is english addict extra and yes  

bugün başka bir ingilizce bağımlısına başlıyoruz ama bu fazladan ingilizce bağımlısı ve evet

it is not wednesday do not worry it is  thursday and yes we are coming to you live  

değil çarşamba merak etmeyin bugün perşembe ve evet size canlı olarak geliyoruz ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı olarak geliyoruz

from the birthplace of the english  language which just happens to be england

i'm still getting ready

hala hazırlanıyorum bir

just just a moment i will be with you in a moment

dakika sonra sizinle olacağım ben ben

i'm i'm still getting ready you see i i will tell  you what happened i was walking around the house  

hala hazırlanıyorum bakın size ne olduğunu anlatacağım evin içinde dolaşıyordum

and i thought i had a lot of time left i thought i  have ages i have a very long time before i should  

ve çok zamanım kaldığını düşündüm yaşlarım olduğunu düşündüm çok uzun zamanım var daha önce

come on and do my live stream so i thought i had  a lot of time left but i looked at my watch and it  

gelip canlı yayınımı yapmalıyım bu yüzden çok zamanım kaldığını düşündüm ama saatime baktım ve

was two o'clock so i ran around the house i got  dressed and you just saw me putting my watch on  

saat ikiydi, bu yüzden evin içinde koştum giyindim ve az önce beni saatimi takarken gördünüz

so now i definitely know what time it is  hi everybody this is mr duncan in england  

bu yüzden şimdi kesinlikle saatin kaç olduğunu biliyorum herkese merhaba ben ingiltere'den bay duncan

how are you today are you okay i hope so are you  happy i hope you are feeling happy today it feels  

bugün nasılsınız iyi misiniz umarım mutlusunuzdur umarım bugün mutlu hissediyorsunuzdur bu

strange because i'm not with you on my normal  day of course i am always with you on sunday  

garip hissettiriyor çünkü normal  günümde yanınızda değilim tabii ki her zaman yanınızdayım pazar   yani

that is when you can catch me at the weekend but  i'm normally with you on wednesday as well and  

hafta sonu bana yetişebilirsin ama normalde çarşamba günü de seninleyim ve

you may have noticed i was not with you yesterday  because we went off we had a lovely time in fact  

fark etmişsindir ki dün seninle değildim çünkü yola çıktık güzel vakit geçirdik aslında

we went away on tuesday we visited some friends  and also we went to visit a very lovely place  

salı günü gittik bazı arkadaşları ziyaret ettik ve ayrıca dün çok güzel bir yeri ziyarete gittik

yesterday which we will we will be taking a look  at a little bit later on so here we are yes as  

ki buna biraz sonra bakacağız  bu yüzden işte evet,

i said at the start of today's live stream it is  not wednesday it's a little bit different because

bugünün canlı yayının başında  dediğim gibi bugün çarşamba değil bugün biraz farklı çünkü

it's thursday

bugün perşembe

yes it's thursday it does feel  very strange being here on thursday

evet bugün perşembe gerçekten çok garip geliyor perşembe günü burada olmak perşembe demek gerçekten

it feels really weird saying thursday  if i was honest with you so normally  

garip geliyor  eğer sana karşı bu kadar dürüst olsaydım

i'm with you on wednesday but yesterday  we were away which is why i was not here  

çarşamba günü seninleyim ama dün uzaktaydık bu yüzden değildim burada

but i'm back with you today so it does feel  very strange being with you on thursday  

ama bugün tekrar sizinleyim bu yüzden perşembe günü sizinle birlikte olmak çok garip hissettiriyor   size karşı

i have to be honest with you i might say wednesday  now and again for which i hope you will forgive me  

dürüst olmam gerekiyor  ara sıra çarşamba diyebilirim ki bunun için beni affedeceğinizi umuyorum

yes we are back together again and it's  it's a very strange day today i want  

evet tekrar birlikteyiz ve bu bugün çok garip bir gün

i want to describe the weather to you  but it is just gloomy still not much wind  

size havayı tarif etmek istiyorum ama hava kasvetli hala çok rüzgar yok

so there it is it's very overcast very grey  it is what i would call a non-descript day  

yani orada hava çok bulutlu çok gri

nondescript if something is non-descript it means  it is average there is nothing special about it  

-tanımlama ortalama olduğu anlamına gelir, bu konuda özel bir şey yoktur

it is a simple bland day it is non-descript it is  hard to describe so there it is the view outside  

bu basit, sıkıcı bir gün, tanımlanmamış, tarif etmek zor, yani dışarıdaki manzara

right now outside the window and  it's a rather gloomy day i suppose  

şu anda pencerenin dışında ve oldukça kasvetli bir gün sanırım

well i do suppose it's worth mentioning  that we have now gone into autumn  

iyi artık sonbahara girdiğimizi

meteorological autumn because summer has ended  although it is still summer but normally we say  

meteorolojik sonbahara geçtiğimizi belirtmekte fayda var çünkü yaz sona erdi gerçi hala yaz ama normalde

from the 1st of september it means that summer  has ended and autumn is beginning but don't worry  

1 eylülden itibaren bunun yazın bittiği ve sonbaharın başladığı anlamına geldiğini söylüyoruz ama endişelenmeyin

about that it's still summer at least it is where  i'm standing it is shining in my heart the warm  

bu konuda hala yaz en azından benim durduğum yer kalbimde parlıyor sıcak

summer glow is here thank you for joining me  today i hope you are you are not too shocked  

yaz ışıltısı burada bana katıldığınız için teşekkürler bugün umarım çok şaşırmış değilsinizdir

because i am with you on thursday this week  next week it will be back to normal i will  

çünkü bu hafta perşembe günü sizinleyim önümüzdeki hafta normale dönecek

be back with you on sunday and next wednesday  so everything next week will go back to normal  

pazar ve önümüzdeki çarşamba günü sizlerle olacağım yani önümüzdeki hafta her şey normale dönecek

by the way we have a special guest are you looking  forward to finding out who the special guest is  

bu arada özel bir konuğumuz var özel konuğumuzu öğrenmek için sabırsızlanıyor musunuz

today we have a very special guest  joining us not recorded not through skype  

bugün bir etkinliğimiz var bize katılan çok özel konuk skype aracılığıyla kaydedilmemiş

right here in this studio a big celebrity  a very big one a huge celebrity in fact you  

tam burada bu stüdyoda büyük bir ünlü çok büyük bir ünlü aslında

might say that he is one of the biggest biggest  celebrities on the internet right now he really is  

onun internetteki en büyük  ünlülerden biri olduğunu söyleyebilirsiniz şu anda gerçekten öyle

and he's right here in the studio he's waiting  just over there he's he's eating an apple  

ve haklı burada stüdyoda bekliyor tam şurada bir elma yiyor

and he's not using his mouth let's just say so  thanks for joining me once again yes we have the  

ve ağzını kullanmıyor diyelim ki bana katıldığınız için bir kez daha teşekkürler evet

live stream and also that means we have the live  chat as well oh hello to the live chat hi there  

canlı yayınımız var ve bu aynı zamanda canlı sohbetimiz olduğu anlamına geliyor canlı sohbet merhaba

thank you for joining me today it's very nice to  see you here it really is okay oh very interesting

bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim sizi  burada görmek çok güzel gerçekten sorun değil çok ilginç bugünün canlı sohbetinde

it would appear that once more the man  with the fastest finger in the world  

bir kez daha dünyanın en hızlı parmağına sahip   bir kez

is once again first on today's live chat  congratulations once again to vitas guess what

daha birinci olacak tebrikler yine vitas tahmin edin

who remembers many many years ago  especially if you live here in the uk  

kim uzun yıllar önce ne hatırlar özellikle burada İngiltere'de yaşıyorsanız

there was a particular song a very famous song  and it stayed at number one in the music charts  

çok ünlü bir şarkı  vardı ve müzik listelerinde haftalarca bir numarada kaldı

for many many many weeks and people got really  bored of it bryan adams who remembers that one  

ve insanlar bundan gerçekten  sıkıldı bryan adams,

everything i do i do it for you i think  it was taken from was it robin hood  

yaptığım her şeyi senin için yapıyorum sanırım robin hood

prince of thieves i think it was and it  was at number one for many many weeks  

Prince of thieves'tan alındığını ve haftalarca bir numarada olduğunu

and people started complaining so this is  going back many years by the way not recently  

ve insanlar şikayet etmeye başladı, bu yüzden bu geri dönüyor bu arada uzun yıllar yakın zamanda değil

but people started complaining because bryan  adams bryan adams everything i do i do it for you

ama insanlar şikayet etmeye başladı çünkü bryan adams bryan adams yaptığım her şeyi senin için yapıyorum bir

was it number one i think it's about 20 was it 21  weeks it was something ridiculous i know you will  

numaraydı sanırım 20'ydi 21 haftaydı saçma bir şeydi biliyorum bana

tell me i know you are going to google google it  right now bryan adams everything i do i do for you  

anlatacaksın seni tanıyorum google'da google'a bakacaksın şu anda bryan adams senin için yaptığım her şey

was at number one in the charts here in the uk for  many weeks i think it was 25 or 26 weeks something  

haftalarca İngiltere'de listelerde bir numaradaydı bence 25 veya 26 haftaydı

ridiculous and i'm pretty sure you are going to  tell me but what i'm going to say now is vitas  

saçma bir şey   ve gideceğinden oldukça eminim bana söyleyecek ama şimdi söyleyeceğim şey şu: vitas

vitas is a little bit like bryan adams because  every week vitas is first on the live chat

vitas biraz bryan adams'a benziyor çünkü her hafta vitas canlı sohbette birinci oluyor bu

so congratulations vts guess what  you are first on today's live stream  

yüzden tebrikler vts tahmin edin bugünün canlı yayınında birinci sizsiniz

well i suppose that deserves something  else as well i think that deserves a big  

pekala sanırım bu bir şeyi hak ediyor ayrıca bence bu büyük

super duper fancy pants  

süper kandırılmış süslü bir pantolonu hak ediyor

that's enough we can't have too much excitement  we've only just begun as the carpenters once said  

bu kadar çok fazla heyecan yaşayamayız marangozların bir keresinde söylediği gibi daha yeni başladık   peki

so how many weeks did brian adams stay at number  one in the charts here in the uk i think it was  

brian adams burada listelerde kaç hafta bir numarada kaldı? İngiltere sanırım

about 24 25 weeks it might not have been that  long but it feels like it it felt like 25 weeks  

yaklaşık 24 25 haftaydı, o kadar uzun olmayabilirdi ama 25 hafta gibi geldi

oh we also have hello also to mohsen  hello mohsen nice to see you here as well  

oh bizim de mohsen'e merhabalarımız var merhaba mohsen sizi burada da

on the live stream we have beatriz  palmyra we also have luis mendes  

canlı yayında görmek güzel   beatriz palmyra bizde de luis mendes var

hello luis mendez nice to see you back i  believe you had a very busy weekend last weekend  

merhaba luis mendez sizi tekrar görmek güzel geçen hafta sonu çok yoğun bir hafta sonu geçirdiğinize inanıyorum   bu nedenle

so that's the reason why you were only with us on  sunday for a few moments i did notice that you did  

sadece pazar günü  bizimle birlikte olmanızın nedeni birkaç dakikalığına  geldiğini fark ettim

pop on and then you popped off you disappeared  because you had had a very busy weekend  

sonra fırladın ortadan kayboldun çünkü çok yoğun bir hafta sonu geçirmiştin

also randa hello randa nice to see you here i  don't recognize your name is it your first time  

ayrıca randa merhaba randa seni burada görmek güzel adını tanımıyorum ilk gelişin mi

mayuri ayori mayori mayori mayuri is here again  shirin hello shirin it seems like a very long time  

mayuri ayori belediye başkanı mayori mayuri yine burada  şirinin merhaba şirine benziyor çok uzun zaman

since i last saw you here on the live  stream how long is how long has it been  

seni canlı yayında son gördüğümden bu yana ne kadar zaman geçti   seni son görüşümden bu yana

it feels like a very long time since i last  saw you hello a sketchum hello eskechum  

çok uzun zaman geçmiş gibi hissediyorum merhaba a sketchum merhaba eskechum   bu arada

i like your name by the way i hope i pronounced  it correctly alessandra is here also we have

adını beğendim umarım telaffuz etmişimdir doğru alessandra burada ayrıca

so many messages everyone's saying hello hello  mr duncan hello everyone hello hello hello  

çok fazla mesajımız var herkes merhaba diyor bay duncan merhaba herkese merhaba merhaba merhaba

hello also to beatriz we also have

ayrıca beatriz'e de merhaba

now i'm reading some of the messages today  but the names i can't actually read because  

bugün mesajlardan bazılarını okuyorum ama isimleri okuyamıyorum çünkü

they are in arabic so please excuse me if i don't  read your name out but hello to everyone on the  

arapça yani isminizi okuyamıyorsam kusura bakmayın ama

live chat also we have ricardo we have anita hello  anita i always remember there was a song in the  

canlı sohbetteki herkese merhaba ayrıca ricardo'muz var anitamız var merhaba anita

charts many years ago by a lady called anita  baker and it was a beautiful song sweet love

uzun yıllar önce listelerde anita adında bir bayanın yazdığı bir şarkı olduğunu hep hatırlıyorum fırıncı ve güzel bir şarkıydı tatlı aşkım

i forget the words now i can't  remember the words to be honest  

kelimeleri unuttum şimdi dürüst olmak gerekirse kelimeleri hatırlayamıyorum

hello flower hello kinshiro as well hello to  you can i give you a lovely wave there it is  

merhaba çiçek merhaba kinshiro da merhaba  size güzel bir dalga verebilir miyim, işte

there is a mr duncan special wave this is my  new wave by the way so this is my normal wave

burada   bir Bay Duncan özel dalgası var bu arada bu benim yeni dalgam yani bu benim normal dalgam

and this is my special wave

ve bu benim özel dalgam

hello also to

hello to you as well to min yoongi nice to  see you here as well uh even evening evening  

min yoongi'ye de merhaba merhaba sizi de burada görmek güzel uh hatta akşam akşam

or shibin thank you very much for joining me  today oh hello from argentina hello ces sas s  

veya shibin katıldığınız için çok teşekkür ederim ben bugün oh arjantin'den merhaba merhaba ces sas s

hello to you watching in argentina hello  to argentina and i suppose i will give you  

arjantin'de izleyen size merhaba arjantin'e merhaba  ve sanırım size

a special hello as well also we have pinky lion

özel bir merhaba da vereceğim ayrıca serçe aslanımız var size

i'm not sure why you are called pinky lion but  i'm sure you will tell me hello to you and welcome  

neden serçe aslan denildiğinden emin değilim ama ben' Bana merhaba diyeceğinizden ve hoş geldiniz

i welcome everyone everyone is welcome to my live  stream everyone i never tell anyone to go away  

herkese hoş geldiniz herkesi canlı  yayınıma bekliyoruz   kimseye gitmesini söylemem

unless of course you are really really rude to  me but everyone is welcome here on my live stream  

tabii ki bana karşı gerçekten  kaba  değilseniz ama burada canlı yayınıma herkes hoş geldiniz

and my live chat everything is lively and fun we  also have oh claudia hello claudia nice to see you  

ve benim canlı sohbet her şey canlı ve eğlenceli bizde de var oh claudia merhaba claudia seni görmek güzel

here today there it is my special wave this is  my new special wave that i'm doing also we have

bugün burada benim özel dalgam bu benim yaptığım yeni özel dalgam da bizde var

i'm really worried today i don't  know why i feel slightly worried  

bugün gerçekten endişeleniyorum yapmıyorum

about everyone on the live stream because  i think something is going to happen  

canlı yayındaki herkes için neden biraz endişelendiğimi biliyorum çünkü bir şey olacağını düşünüyorum   sol bacağımda

i have a very strange feeling about it  up my left leg hello also to khan new win  

bununla ilgili çok garip bir his var khan new win'e de

hello khan you win nice to see you  back watching in vietnam i think so  

merhaba   merhaba khan kazanırsın seni tekrar vietnam'da izlerken görmek güzel sanırım

tomek says robin hood everything i do i do for  you yes belarusia says i like brian adams well i  

tomek robin hood diyor ki yaptığım her şeyi senin için yapıyorum evet belarusya brian adams'ı çok sevdiğimi söylüyor ben

like brian adams but i can remember way back in i  think it was 1992 maybe around 1992 lots of people  

brian adams'ı seviyorum ama çok eski zamanları hatırlıyorum sanırım 1992'ydi belki 1992 civarında pek çok insan

were getting very annoyed here in the uk because  brian adams was at number one and it seemed  

burada çok sinirleniyordu İngiltere çünkü brian adams bir numaraydı ve

like forever and everyone was getting really  sick of hearing that song they really were  

sonsuza dek gibi görünüyordu ve herkes o şarkıyı duymaktan gerçekten bıkmıştı gerçekten

they they were going crazy about it please  no more no more brian adams for a while  

öyleydiler onun için çıldırıyorlardı lütfen artık bir süre brian adams olmasın

beatriz also likes brian adams okay i'd better  be careful what i'm saying well so do i i love  

beatriz de brian adams'ı seviyor tamam mı ne söylediğime dikkat etsem iyi olur bu yüzden

brian adams in fact i wish i could marry him  that's how much i love him very much hello  

brian adams'ı seviyor muyum aslında keşke onunla evlenebilseydim onu bu kadar çok seviyorum merhaba merhaba christina

hello christina hello christina i like your name  by the way very unusual it is an interesting name  

merhaba christina adını beğendim bu arada çok sıra dışı ilginç bir isim

today we are talking about lots of different  subjects we also have our special guest

bugün pek çok farklı konudan bahsediyoruz ayrıca

we have a special guest right here in  the studio not recorded but live right  

özel konuğumuz var burada stüdyoda kaydedilmemiş ama canlı

here in the studio coming up i wonder who  it is i wonder who today's special guest is  

burada stüdyoda geliyor merak ediyorum kim  bugünün özel konuğunu merak ediyorum o

hello zuzika don't forget zuzika is a  man hello also oh by the way hello tomec  

merhaba zuzika unutma zuzika bir erkek merhaba ayrıca oh bu arada merhaba tomec

are you going to cause trouble today i wonder  hello also millude watching in algeria can i  

bugün sorun çıkaracak mısın acaba merhaba ayrıca cezayir'de izleyen millude

say hello to you as well and a big special  wave to everyone in algeria very nice ax med  

sana da merhaba diyebilir miyim ve herkese büyük bir özel el sallama cezayir çok güzel balta tıp

all teaching is funny when explaining something  well as i always say teaching and learning  

bir şeyi açıklarken tüm öğretmenlik komiktir her zaman dediğim gibi öğretmek ve öğrenmek

can be fun i think so so not only for you learning  out there but also for me teaching so i think  

eğlenceli olabilir, bu yüzden sadece sizin için değil orada öğrenmek  için değil, aynı zamanda benim için de öğretmenlik yapmak bu yüzden bence

teaching can be a very fun profession it can be  a fun activity but also i think that learning  

öğretmenlik çok eğlenceli bir meslek olabilir eğlenceli bir aktivite olabilir ama aynı zamanda öğrenmenin

can be fun it can be an interesting thing to do  especially when you are enjoying it hello min  

eğlenceli olabileceğini düşünüyorum özellikle eğlenirken yapılacak ilginç bir şey olabilir merhaba min

yoongi away again hello to you as well milad says  i like your hat mr duncan thank you very much do  

yoongi tekrar merhaba size de milad şapkanızı beğendim bay duncan çok teşekkür ederim diyor

you like my hat yes it's it's rather nice it's  very comfortable it's the only hat that i could  

şapkamı beğendin mi evet bu oldukça güzel  çok rahat

find that would fit my big head you may have  noticed my head is rather large especially  

bulabildiğim   koca kafama uyan tek şapka bu  fark etmişsinizdir  fark

at the top so it's very hard for me to find hats  that fit this big bulbous head it really is hello  

etmişsinizdir  özellikle üst kısımda kafam oldukça                                                                                                                                       . bu büyük soğanlı kafaya sığdı gerçekten merhaba

fabio it is a long time that i did not get get  in touch with you greetings to everybody one from  

fabio sizinle uzun süredir iletişime geçemedim

pisa by fabio and the learning tower i'm intrigued  i want to know more about your learning tower  

fabio ve öğrenme kulesinden pisa'dan herkese selamlar ilgimi çekti eğitim kuleniz hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum

is it a bit like the leaning tower i have  a feeling it might be the leaning tower  

biraz eğik kuleye benziyormu hissediyorum eğitim kulesi

not the learning tower sorry  about that i misread it  

değil eğitim kulesi olabilir bunun için özür dilerim yanlış anladım

i wanted i wanted to know what the learning  tower was it sounds very interesting but  

eğitim kulesinin ne olduğunu öğrenmek istiyordum kulağa çok ilginç geliyor ama

in fact you meant yes the leaning tower the  leaning tower of pisa has it fallen over yet

aslında evet demek istediniz eğik kule pisa kulesi devrildi ama

hello dex says man you've got old you're right  i am i'm much older than i was in the past  

merhaba dex adamım yaşlandın haklısın diyor  ben geçmişte olduğumdan çok daha yaşlıyım

and guess what in the future i'm also  going to be much older than i am now  

ve tahmin et gelecekte ben de  ne olacağım şu an olduğumdan çok daha yaşlıyım

so there it is today's deep thought with mr duncan

yani bugünün derin düşüncesi bay duncan

mustafa is here as well mohammed bashir hello  to you a special hello and oh did you like  

mustafa ile burada mohammed bashir merhaba size özel bir merhaba ve oh beğendiniz mi

that it's my new wave do you like my new wave i  think it will be the new trend on the internet  

bu benim yeni dalgam yeni dalgamı beğendiniz mi beğeneceğini düşünüyorum

as sketchum says in my opinion elton john is  better than brian adams oh i think we have a  

Sketchum'un dediği gibi, bence elton john, brian adams'tan daha iyi oh bence

bit of a battle going on here brian adams and  elton john i wonder who would win if they had  

burada biraz   bir savaş veriyoruz brian adams ve elton john birbirleriyle kavga etseler kim kazanır merak ediyorum

a fight with each other maybe if they got into a  little boxing ring and they could do a little bit  

diğer belki küçük bir boks ringine girseler ve

of fighting in boxing i wonder who would win  i think elton john would win i think he would

boksta biraz dövüşebilseler kim kazanır merak ediyorum elton john kazanır bence

hello mohsen nice to see you here as well  christina again i think i've said hello to  

merhaba mohsen seni de burada görmek güzel christina tekrar düşünüyorum ben sana da merhaba dedik

you as well already wow so many people here but  how many weeks can you find out because because  

zaten vay canına burada bir sürü insan var ama kaç haftayı öğrenebilirsin çünkü

i don't know i can't remember it was a long time  ago how many weeks was brian adams in the charts  

uzun zaman önce hatırlamıyorum brian adams listelerde kaç haftaydı

at number one with everything i do i  do for you how many weeks was he there?

senin için yaptığım her şeyde bir numara kaç haftadır oradaydı?

please tell me  

lütfen bana

we are talking about some interesting subjects  as i mentioned we are talking about lucky charms  

bazı ilginç konulardan bahsettiğimizi  bahsettiğim gibi uğur tılsımlarından bahsediyoruz

okay then now i know what you're going to say mr  duncan lucky charms is a type of breakfast cereal  

tamam o zaman şimdi ne diyeceğinizi biliyorum bay duncan uğur tılsımı bir tür kahvaltılık gevrektir

you can have it in the morning and they are  very fruity and lovely lucky charms well  

sabahları yiyebilirsiniz ve onlar çok meyvemsi ve hoş tılsımlar pekala

i'm not on about those lucky charms i am  actually on about a different type of lucky charm  

o tılsımlardan pek hoşlanmıyorum aslında  farklı bir tılsımdan bahsediyorum   bu yüzden

so do you have a lucky charm do you have  something that you keep with you all the time  

bir tılsımınız var mı  sizi korumak için her zaman yanınızda bulundurduğunuz   bir şeyiniz var mı

to keep you safe so a lot of people do believe  that if you have something nearby something  

güvenlidir, bu yüzden pek çok insan size şans getirdiğine inandığınız bir şeyin yakınında bir şey varsa bunun

that you believe brings you good luck it can be  anything i suppose really when you think about it  

a lucky charm can be anything so as long as you  believe that that thing will bring luck to you  

herhangi bir şey olabileceğine inanır. sana şans getir

you'll keep it nearby so do you have a lucky  charm is there something that you like to keep  

onu yanında bulunduracaksın yani uğur tılsımına sahip misin

maybe on your person or in your purse or your  handbag or maybe something you like to have  

kendi üzerinde veya çantanda veya el çantasında veya belki cebinde olmasını sevdiğin  bir şey tutmaktan hoşlandığın bir şey var mı?

in your pocket and you believe that it brings  good luck so does anyone have a lucky charm  

iyi şans getirir, bu yüzden herkesin bir tılsımı var mı

there are a lot of different types of lucky charm  there are many lucky charms that we can keep maybe  

birçok farklı tılsım türü vardır   cebimizde tutabileceğimiz veya belki bileklerimizde  asılı tutabileceğimiz birçok tılsım vardır, bu

in our pockets or maybe we can have it hanging  around our wrists so there are many different  

nedenle birçok farklı

types of lucky charm so what about you do you  have a lucky charm and there you can see on the  

tür vardır Uğur tılsımına ne dersiniz, bir tılsımınız var ve

screen right now there are many different types  of lucky charm so these particular lucky charms  

şu anda ekranda görebilirsiniz birçok farklı tılsım türü var, bu nedenle bu özel tılsımlar

can be can be worn on your wrist or maybe hanging  from a necklace many different types of lucky  

bileğinize takılabilir veya belki bir kolyeden sarkabilir pek çok farklı

charm can be worn and there is a selection  right now on the screen so let's have a  

tılsım takılabilir ve şu anda ekranda bir seçim var, bu yüzden hadi

quick look at some of the lucky charms very  quickly and then we have our mystery guest  

tılsımlardan bazılarına çok  hızlıca bir göz atalım ve ardından gizemli konuğumuz

coming into the studio as well so for example  we have this one so this is your lucky charm  

stüdyoya geliyor, örneğin biz buna sahip olun, bu sizin uğurlu nazarlığınız

and this is a pack of cards so maybe a small thing  that you hang on your wrist or maybe on a necklace  

ve bu bir kart destesi yani belki bileğinize veya bir kolyeye astığınız küçük bir şey   bir

can be a lucky charm so these are your lucky cards  some people like to keep this on their on their  

nazarlık olabilir, bu yüzden bunlar sizin uğurlu kartlarınızdır bazı insanlar bunu açık tutmayı sever

key ring or on their necklace because they believe  it will give them good luck here's another one ooh  

Anahtarlıklarında veya kolyelerinde, çünkü bunun onlara iyi şans getireceğine inanıyorlar, işte bir tane daha ooh

maybe a four-leaf clover because many  people believe that a four-leaf clover is  

belki dört yapraklı bir yonca çünkü birçok dört yapraklı yoncanın şanslı olduğuna inanıyor

lucky so they wear a full leaf clover because  they believe it will bring them good luck  

bu yüzden tam yapraklı bir yonca takıyorlar çünkü inanıyorlar onlara iyi şanslar getirir

maybe you have a lucky dice maybe if you are a  person who gambles a lot maybe you are a gambler  

belki bir şanslı zarınız vardır belki çok   çok  kumar oynayan biriyseniz

and you like to go to the casino perhaps  you will keep this lucky charm on your wrist  

ve kumarhaneye gitmeyi seviyorsanız belki bu uğur tılsımı bileğinizde

or in your pocket because you believe it will  bring good luck so when we talk about lucky charms  

veya cebinizde bulundurursunuz çünkü iyi şans getireceğine inanıyorsun, bu yüzden uğur tılsımlarından bahsettiğimizde bunlar

they are things that we keep on them i  think another word you can use is talisman  

üzerlerinde bulundurduğumuz şeyler bence kullanabileceğiniz başka bir kelime

i like that word very much by the way a talisman  

tılsımdır bu arada bu kelimeyi çok seviyorum

something you keep on you because it  might bring you good fortune or good luck

tılsım sana şans ya da şans getir

another one here is another  type of lucky charm oh dear well

başka bir tılsım başka bir tılsım ah canım

unless of course you are an animal rights  campaigner you might not be pleased with this  

tabii ki bir hayvan hakları savunucusu değilsen bundan memnun olmayabilirsin

one but this particular lucky charm is part of a  rabbit a rabbit's foot so some people believe that  

ama bu özel tılsım bir tavşanın bir parçası tılsım bu yüzden bazı insanlar

if you if you keep a rabbit's foot nearby or on  your person maybe in your pocket or in your purse

bir tavşanın ayağını yakınınızda veya üzerinizde tutarsanız, belki cebinizde veya çantanızda

they believe it will bring good luck however  it will not bring good luck to the rabbit  

bunun iyi şans getireceğine inanırlar, ancak tavşanın şansı olmayacağına

because the rabbit will have no feet so maybe  nowadays people do not have a rabbit's foot  

çünkü tavşanın ayakları olmayacağına inanırlar. belki günümüzde insanların bir tavşan ayağı

as a lucky charm in fact i don't know why i really  don't know why people do wear a rabbit's foot as  

bir uğur tılsımı olarak yoktur   aslında neden bilmiyorum insanların neden bir tılsım olarak tavşan ayağı taktığını gerçekten bilmiyorum

a lucky charm because from my point of view  it doesn't seem very lucky at all especially  

çünkü benim bakış açıma göre  pek iyi görünmüyor özellikle

for the rabbit definitely not here's  another one now this is a very  

tavşan için kesinlikle hayır burada bir tane daha var şimdi bu çok

well-known lucky charm this is a horseshoe  and a lot of people will keep a horseshoe  

iyi bilinen bir uğur tılsımı bu bir at nalı ve birçok insan bunun gibi bir at nalı   bulundurabilir

such as this maybe in their house or outside  their house so the belief is that the horseshoe  

belki evlerinde veya evlerinin dışında  bu nedenle inanç at nalı

will collect all of the good look because it  is a little bit like a cup so people believe  

tüm güzel görünümü toplayacaktır çünkü biraz bir fincan gibidir, bu nedenle insanlar

that the lucky horseshoe will help all of the good  luck to come your way and stay with you and that  

şanslı at nalının tüm şansın size gelmesine ve sizinle kalmasına yardımcı olacağına inanırlar ve bu

is the reason why a lot of people like to have a  lucky horseshoe in their house or somewhere nearby

nedenle birçok insanlar evlerinde  şanslı bir at nalı olmasını isterler veya yakınlarda bir yerde

we have two more and then we're taking a  break because our mystery guest is on the way  

iki tane daha bulunur ve sonra gizemli konuğumuz yolda olduğu için ara veriyoruz

here's another one perhaps you have a lucky number  

işte bir tane daha belki şanslı bir numaranız vardır

maybe there is a number that you  believe will bring you good luck

belki inandığınız bir numara vardır sana şans getirecek

a lucky number i used to believe many  years ago i used to like to think that  

uğurlu bir sayı yıllar önce inanırdım

my lucky number was number four i don't  know why i always felt that number four  

şanslı sayımın dört olduğunu düşünürdüm neden bilmiyorum dört numaranın

was was my lucky number i don't know  why but i always felt as if it was

uğurlu sayım olduğunu her zaman hissederdim bilmiyorum neden ama ben her zaman sanki

some people believe that they're in superstitions  some people believe in they believe in astrology  

bazı insanlar batıl inançlara inanıyormuş gibi hissettim bazı insanlar astrolojiye inanıyor

of course they believe that the stars in the  sky will will direct them in a certain direction  

tabii ki gökyüzündeki yıldızların onları hayatlarında belirli bir yöne yönlendireceğine   inanıyorlar

in their life so there are many different types  of lucky charm you might also have a lucky day  

yani birçok farklı tılsım sizin de şanslı bir gününüz olabilir

maybe there is a day of the week that you feel  brings you good luck is there a certain day of  

belki haftanın  size iyi şans getirdiğini düşündüğünüz bir günü vardır

the week that you believe is lucky so there you  might have a lucky day some people like the end  

haftanın belirli   şanslı olduğuna inandığınız bir gün vardır yani orada şanslı bir gün geçirebilirsiniz insanlar

of the week maybe thursday or friday because it  means that the working week is coming to an end  

haftanın sonunu sever   perşembe veya cuma olabilir çünkü bu çalışma haftasının sona erdiği anlamına gelir

many people don't like mondays because  normally that means you have to start work  

birçok kişi pazartesileri sevmez çünkü normalde bu işe başlamanız gerektiği anlamına gelir   bugün

it is it is the beginning of the working  week so some people like to carry  

çalışma haftasının başlangıcıdır yani bazı insanlar

lucky charms and some people don't what  about you min yoongi says my lucky number is

uğur tılsımı taşımayı sever ve bazı insanlar sevmez peki ya sen min yoongi benim şanslı numaramın

number three number three is there any particular  reason why number three is your lucky number so  

üç numara üç olduğunu söylüyor bu yüzden üç numaranın senin uğurlu numaran olmasının özel bir nedeni var mı yani

mine i always thought number four was my lucky  number but then i realized when it went to china  

benimki her zaman dört numaranın benim şanslı numaram olduğunu düşünmüşümdür ama sonra iş Çin'e gittiğinde fark ettim ki

china is actually not a big fan of number four  so when i went to china i realized that that  

Çin aslında dört numaranın büyük bir hayranı değil bu yüzden Çin'e gittiğimde fark ettim ki

in Chinese tradition number four is actually  considered unlucky completely the opposite

Çin geleneğinde dört numara aslında şanssız kabul ediliyor, tam tersi

hello also to Fernando who says those  poor rabbits they only have three feet  

o zavallı tavşanları söyleyen Fernando'ya da merhaba sadece üç ayakları var

yes it might be lucky for the person wearing the  rabbit's foot but it certainly is not lucky for  

evet tavşan ayağı giyen kişi için şanslı olabilir ama tavşan için kesinlikle şanslı değildir

the rabbit what does lucky charm mean well  a charm is something that might bring you  

uğur tılsımı ne anlama gelir tılsım size

good luck something that you believe will bring  good fortune to you you could also use the word  

iyi şans getirebilecek bir şeydir   iyi şans getireceğine inandığınız bir şey size göre

talisman as well talisman a thing that represents  good fortune but quite often you have to believe  

tılsım kelimesini tılsım iyi talihi temsil eden bir şey olarak da kullanabilirsiniz, ancak çoğu zaman

as well in that thing so if it is something that  you believe will bring you good luck you trust  

o şeye de inanmanız gerekir, bu nedenle size şans getireceğine inandığınız bir şeyse

that thing and you if you have it nearby  it means it will bring you good luck then  

o şeye güvenirsiniz ve eğer yakınınızda var bu size iyi şans getireceği anlamına gelir, o zaman

you can describe it as a lucky charm something  you keep nearby that will bring you good look

bunu uğur tılsımı olarak tanımlayabilirsiniz yakınınızda bulundurduğunuz ve size güzel bir görünüm kazandıracak bir şey

yes thank you shin din says in china  do they believe that the number four  

evet teşekkür ederim shin din çin'de dört rakamının kötü olduğuna inanıyorlar mı   kulağa

is bad because it sounds like death yes you are  right because in Chinese the number four also  

ölüm gibi geliyor evet haklısın çünkü Çince'de dört rakamı da

sounds like the word for death and that's  the reason why quite often they consider  

ölüm anlamına geliyor ve bu yüzden genellikle

number four to be unlucky that is the reason  why would you like to see a mystery idiom  

dört rakamının şanssız olduğunu düşünüyorlar bu yüzden neden gizemli bir deyim görmek istersiniz

we are going to take a little break in a moment  because we have a mystery idiom coming up we  

gidiyoruz biraz ara vermek için çünkü yakında gizemli bir deyimimiz var

also have a mystery guest as well coming into  the studio so here it is today's mystery idiom  

ayrıca stüdyoya gelen gizemli bir konuğumuz var bu yüzden işte bugünün gizemli deyim

look at the screen i will only keep it on the  screen for a few moments and there it is if you  

ekrana bakın onu sadece birkaç süre ekranda tutacağım anlar ve işte

think you know the answer to today's mystery idiom  it is a well-known expression it is a well-known  

bugünün gizemli deyiminin cevabını bildiğinizi düşünüyorsanız, bu iyi bilinen bir ifadedir,

thing in english a well-known proverb a  well-known expression or idiom talking of idioms  

İngilizce'de iyi bilinen bir şeydir, iyi bilinen bir atasözüdür, deyimlerden bahseden iyi bilinen bir ifade veya deyimdir,

we will be looking at idioms a little bit later  on as well because we are talking about animal  

biz deyimlere biraz sonra bakıyoruz çünkü hayvan

idioms and you might be surprised to find out just  how many animal idioms there are so you might not  

deyimlerinden bahsediyoruz ve kaç tane hayvan deyimi olduğunu öğrenince şaşırabilirsiniz, dolayısıyla

even realize that there are so many and that is  something we are looking at a little bit later on  

çok fazla hayvan deyimi olduğunu fark etmeyebilirsiniz ve bu da aradığımız bir şey biraz sonra

and also we will be finding out where i went  yesterday i had a lovely day yesterday visiting  

ve ayrıca dün nereye gittiğimi öğreneceğiz  dün dünyanın en sevdiğim yerlerinden birini ziyaret ederek güzel bir gün geçirdim

somewhere in one of my most favourite parts of the  world but right now we will take a break and then  

ama şimdi bir ara vereceğiz ve ardından   bundan sonra

after this we have our mystery guest coming into  the studio live as live can be this is an excerpt  

bizim gizemli konuk canlı olarak stüdyoya geliyor olabilir bu

from one of my full english lessons this  is taken from full english number 10.

tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntıdır bu tam İngilizce 10 numaradan alınmıştır.

do you have an affinity with something is there  something or someone you have an affinity with  

the word affinity means a natural liking  for or an understanding of something  

yakınlık, bir şeyi doğal olarak sevmeniz veya bir şeyi anlamanız

a natural connection means that you do not have  to force yourself to do it the connection or  

anlamına gelir.

understanding comes naturally for example to  have an affinity with numbers means that you  

are naturally good at arithmetic a relationship  can form from the affinity between two people  

iki kişi arasındaki yakınlıktan oluşabilir

they get along together naturally without the  need to force themselves long-term friendships and  

kendilerini  uzun vadeli arkadaşlıklar kurmaya gerek duymadan doğal olarak birlikte yaşarlar ve

relationships are often built on a mutual affinity  to have an affinity can also mean a connection  

ilişkiler genellikle karşılıklı bir yakınlık üzerine kuruludur bir yakınlığa sahip olmak, aynı zamanda benzer özelliklere sahip şeyler arasında bir bağlantı anlamına da gelebilir

between things with similar characteristics  when two things relate they have an affinity  

iki şey ilişkili olduğunda  bir yakınlıkları vardır

the affinity shared between  animals plants places and languages  

hayvanlar  bitkiler, yerler ve diller arasında paylaşılan yakınlık

it's time to take a look at another current  buzzword a buzzword is a phrase or sentence that  

başka bir güncel  moda kelimeye bakma zamanı. Bir

is used frequently or often today's buzzword is  engage or engagement the word engage is used a lot  

these days to express the interest or attention  given by those watching or viewing something  

şeyi izleyen veya görüntüleyenlerin biriyle

to engage with someone is to connect with them so  as to get their attention interest or involvement  

etkileşim kurmak için gösterdikleri ilgiyi veya dikkati ifade etmek için günler, onların dikkatini çekmek için onlarla bağlantı kurmaktır

if you engage with a person then they are more  likely to stay with you a television program must  

bir kişiyle etkileşim kurarsanız, o kişinin sizinle  bir televizyon programında kalma olasılığı daha yüksektir

engage with a person or else they will stop  watching movie makers politicians newspaper  

bir kişiyle ilişki kurmaları gerekir yoksa film yapımcılarını, politikacıları, gazete

editors all try to keep people interested and  involved by trying to engage with those they  

editörlerini izlemeyi bırakırlar; hepsi, bağlantı kurmak istedikleri kişilerle ilişki kurmaya çalışarak insanların ilgisini ve katılımını sağlamaya çalışır.

wish to connect with engagement is the action  of connecting with something tv producers are  

finding it harder to engage with their audience  politicians need to engage more with the young

izleyicileriyle iletişim kurun politikacıların gençlerle daha fazla etkileşim kurması gerekiyor

i don't know about you but  i love receiving good news  

sizi bilmem ama iyi haberler almayı seviyorum

hearing something positive can really  perk you up it makes you feel uplifted and  

olumlu bir şey duymak sizi gerçekten canlandırabilir, sizi canlandırır ve   sıcak hissettirir

warm there are many ways of expressing  surprise and joy at someone's good news

birinin iyi haberi

that's awesome really that's incredible that's  amazing fantastic wow i'm pleased to hear that  

bu harika gerçekten bu inanılmaz bu harika harika vay canına bunu duyduğuma sevindim

if the good news involves the person telling  it to you you can say i'm pleased for you

iyi haber bunu size söyleyen kişiyle ilgiliyse, sizin adınıza sevindim diyebilirsiniz

congratulations well done  

tebrikler

good for you you might express complete  shock and disbelief at the good news

aferin  sizin için iyi tam bir şok ifade edebilirsiniz ve iyi habere inanamamak

no way you're kidding oh my  goodness for real i'm speechless  

hiçbir şekilde şaka yapmıyorsunuz aman tanrım gerçekten suskunum   birinin iyi haberi karşısında

there are many ways of expressing joy  at someone's good news when was the last  

sevincini ifade etmenin birçok yolu var en son ne

time you received some good news how did you  react to it with surprise shock or disbelief

zaman iyi bir haber aldınız buna nasıl  şaşkınlıkla tepki verdiniz şok veya inanamayarak

can you see what i'm doing here  i'm making myself a sandwich  

burada ne yaptığımı görebiliyor musunuz kendime bir sandviç yapıyorum   bir

a sandwich is a very convenient snack you can make  one easily you can rustle up a sandwich very fast  

sandviç çok uygun bir atıştırmalıktır kolayca yapabilirsiniz  bir sandviçi çok hızlı bir şekilde hışırdatabilirsiniz

to rustle up means to produce or create  a meal with little preparation or time  

hışırdamak, birlikte bir yemek üretmek veya oluşturmak anlamına gelir biraz hazırlık veya zaman

you can wrestle up a meal for someone  right now i'm wrestling up a snack  

biri için bir yemek hazırlayabilirsiniz şu anda kendim için bir atıştırmalık için mücadele ediyorum   bu somundan

for myself i will cut a couple of slices of bread  from this loaf spread some butter on each slice

birkaç dilim ekmek keseceğim her dilime biraz tereyağı sürüp

then i will add some filling something to go  inside the sandwich you can put almost anything  

sonra biraz dolgu ekleyeceğim gidecek bir şeyler sandviçin içine hemen hemen her şeyi koyabilirsiniz

inside a sandwich cheese lettuce tomato peanut  butter even slices of banana today i'm going to  

bir sandviçin içine  peynir marul domates fıstık tereyağı hatta muz dilimleri bugün

put some jam in this sandwich some people just eat  one slice of bread with something spread on top  

bu sandviçe biraz reçel koyacağım bazı insanlar sadece bir dilim ekmeği üstüne bir şey serperek yer

you can toast a sandwich and enjoy it heat it  up the sandwich is often considered as being  

bir sandviçi kızartabilirsiniz ve keyfini çıkarın ısıtın sandviç genellikle

a very british snack which is not surprising when  you consider that it was invented by an englishman  

çok İngiliz bir atıştırmalık olarak kabul edilir ki bu bir İngiliz tarafından icat edildiğini düşündüğünüzde   şaşırtıcı değildir

john montague the fourth earl of sandwich yes  sandwich is not only a snack it is also a place

john montague sandviçin dördüncü kontu evet sandviç sadece bir atıştırmalık değildir, aynı zamanda bir yerdir

that is it

yani bay duncan ile ingilizce öğrenmek

don't forget you can catch up with all of my  english lessons by clicking on the playlists  

çalma listelerine tıklayarak tüm ingilizce derslerimi takip edebileceğinizi unutmayın

learning english with mr duncan  ask mr duncan the word stop  

bay duncan'a dur kelimesini sorun

and of course my full english lessons  as well with all of these lessons you  

ve tabii ki tam ingilizce derslerim de tüm bu derslerle birlikte

will discover that the world of english  is indeed a fun and exciting place to be

keşfedeceksiniz   ingilizce dünyasının gerçekten eğlenceli ve heyecan verici bir yer olduğundan

it sure is here we go yes we are  back live it is english addict

emin olmak için buradayız evet canlı yayına geri döndük ingilizce bağımlısı

and yes i am live today live in the studio but  who is our special guest well right next to me  

ve evet bugün stüdyoda canlı yayındayım ama hemen yanımda özel konuğumuz kim

i have harry potter's invisibility cloak  and through the means of special effects  

bende harry potter'ın görünmezlik pelerini var ve özel efektler aracılığıyla

i'm going to reveal today's mystery guest here  he is yes it's a man well almost not quite  

bugünün gizemli konuğunu burada ortaya çıkaracağım  o evet bu bir erkek pek de pek değil

ladies and gentlemen i give you today's  special guest in the studio it's mr steve

bayanlar ve baylar size bugünün stüdyodaki özel konuğunu veriyorum bu bay steve

oh mr duncan oh you had me under that that  green cloak or it was a bit uh it's a bit stuffy  

oh bay duncan oh beni o yeşil pelerinin altına aldın ya da biraz havasızdı

i thought i was going to sneeze because it  was all dusty not very nice i wonder what  

hapşıracağımı sandım çünkü tozluydu pek hoş değildi acaba

that looked like to our viewers was it exciting  it was very exciting i was i was very excited  

izleyicilerimize nasıl göründü bu heyecan vericiydi çok güzeldi heyecanlıydım çok heyecanlıydım

well as you can see i am not exactly dressed  for the studio environment are you going out  

gördüğünüz gibi stüdyo ortamı için tam olarak giyinmedim     dışarı

i'm going out yes i haven't got time really  to be on this live stream i'm so busy mr  

çıkıyorum evet gerçekten bu canlı yayına katılacak zamanım yok çok meşgulüm bayım

duncan i'm in the garden i'm watching the  internet i haven't got time to be here  

duncan bahçedeyim internet izliyorum sizinle burada olmak için zamanım yok

with you all even though i love to do it i'm only  joking of course i probably say i'm only going to  

bunu yapmayı çok sevsem de sadece şaka yapıyorum tabii ki muhtemelen sadece

be here 10 minutes and i'll probably be here for  the entire hour this is what happens every time  

burada olacağımı söylüyorum 10 dakika ve muhtemelen  tüm saat boyunca burada olacağım

steve says i will only be here for a few  moments but then you end up staying for an hour

steve sadece birkaç dakikalığına burada olacağımı söylediğinde ve sonunda bir saat kalıyorsanız,

well you see i'm just too busy even though i'm on  holiday it's busy busy busy i never stop mr duncan  

görüyorsunuz ki ben çok meşgulüm, yine de tatildeyim meşgul meşgul meşgul Bay Duncan

talking of holidays yesterday and the day before  we actually went away to see some friends of ours  

dün tatillerden bahsetmeyi hiç kesmedim ve önceki gün aslında bazı arkadaşlarımızı görmeye gittik

and we had a lovely time that's also the reason  why i was not here yesterday i was actually away  

ve güzel zaman geçirdik  bu yüzden  dün burada değildim aslında uzakta

somewhere and so was mr steve who went somewhere  lovely yesterday one of our most favourite parts  

bir yerdeydi ve dün güzel bir yere giden Bay Steve de öyleydi  dünyanın en sevdiğimiz bölgelerinden

of the world we went to wales and as you know i  love the welsh countryside i love all of the views  

Galler'e gittik ve bildiğiniz gibi Galler kırsalını seviyorum tüm manzaraları seviyorum

would you like to see a quick video of  where we were we went somewhere yesterday  

hızlı bir video görmek ister misiniz? neredeydik dün bir yere gittik  bu

so we saw our friends we also went to see one  of your work colleagues yesterday and then after  

yüzden arkadaşlarımızı gördük dün iş arkadaşlarınızdan birini görmeye gittik ve ardından

that we went somewhere rather nice we visited  a place a well-known place in wales and there  

oldukça güzel bir yere gittik bir yeri ziyaret ettik  Galler'de iyi bilinen bir yer ve

is a clue it has something to do with trains you  will see in a moment something will be revealed  

sahip olduğu bir ipucu var trenlerle ilgili bir şey birazdan göreceksiniz   ekranda bir şey gösterilecek

on the screen in fact you will see the name of  the place that we visited and there it is oh that  

aslında ziyaret ettiğimiz  yerin adını göreceksiniz ve işte o

sign says Llangollen Llangollen which is the  pronunciation of the place that you can see  

işaret Llangollen Llangollen diyor, bu da gittiğiniz yerin telaffuzu

now on your screen it's a beautiful place it has  a lovely river flowing through the middle of it  

şimdi ekranınızda görebilirsiniz   bu güzel bir yer ortasından akan çok güzel bir nehir var

this is in fact the river d so this particular  river and you can see in certain parts of that  

bu aslında nehirdir yani bu nehir ve o bölgenin belirli kısımlarında

area the water is flowing very vigorously and also  language is well known for its train station but  

suyun çok hızlı aktığını ve ayrıca dil, tren istasyonuyla ünlüdür ancak

no ordinary train station mr steve it's a steam  railway station so they have steam trains and  

sıradan bir tren istasyonu değil Bay Steve, bu bir buhar tren istasyonudur, bu nedenle buharlı trenleri vardır ve

lots of people visit every year to take a ride on  the local steam train and once again you can see  

her yıl pek çok kişi yerel buharlı trene  binmek için ziyaret eder ve bir kez daha

the wild river the river d so it's quite a nice  place the one thing we did notice though steve  

vahşi nehri görebilirsiniz   nehri d bu yüzden oldukça güzel bir yer steve rağmen fark ettiğimiz tek şey

it was very busy it was very very busy because  a lot of people in the uk because obviously  

çok meşguldü çünkü İngiltere'de pek çok insan çünkü açıkçası

because of the coronavirus we can't travel as  easily as we did before and us brits love to go  

koronavirüs nedeniyle eskisi kadar kolay seyahat edemiyoruz daha önce ve biz İngilizler

abroad on our holidays to particularly sunny spain  greece are two very popular destinations for us  

tatillerimizde özellikle güneşli ispanya  yunanistan bizim için çok popüler iki yer

we can't go there at the moment or it's a bit  difficult so a lot of people are holidaying  

şu anda oraya gidemiyoruz veya biraz zor bu nedenle birçok kişi   İngiltere'de tatil yapıyor   evet bu yüzden Galler'de

in the uk yes so it's it's a lovely place to visit  in wales because of course this particular place  

ziyaret etmek için harika bir yer çünkü tabii ki bu özel yer

is also surrounded by lots and lots of beautiful  countryside and that's one of the reasons why i  

ayrıca pek çok güzel kırsal alanla çevrilidir ve Galler'i bu kadar çok sevmemin nedenlerinden biri de budur

love wales so much because of all of lovely all  the lovely countryside the scenery and there you  

çünkü tüm güzel kırsal alanlar manzara ve işte oradasınız.

can see the famous station this particular place  is visited by millions of people every year come  

ünlü istasyonu görebilirim bu özel yer her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilmektedir

to this place and there's a little theme  there a suitcase on the platform i've got  

bu yere gelin ve küçük bir tema var peronda bir bavul var

to say mr duncan it's oh you land or however you  pronounce it uh if you're well i say Llangollen  

söylemeliyim bay duncan ah indiniz ya da nasıl telaffuz ederseniz edin uh eğer iyisin Llangollen diyorum

uh that was how that's how a british person would  pronounce but it's a welsh name by the way that's  

uh bu bir İngiliz  böyle telaffuz edilirdi  ama bu arada bu

a restaurant that old train carriage is in fact  i would say a very down market tea room it's not  

bir restoran  o eski tren vagonu aslında çok aşağı bir pazar çay salonu derdim     değil   var

it's got a theme how dare you how dare you  criticize that a lot of people love coming  

tema, birçok insanın buraya gelmeyi sevdiğini eleştirmeye nasıl cüret edersiniz

here well it's very popular it's very popular  is is Llangollen okay how did you pronounce it

çok popüler bu çok popüler Llangollen tamam nasıl telaffuz ettiniz bu Galce böyle telaffuz

that's it is is how the welsh would pronounce  it um uh it's very popular i would say  

edilir um uh bu çok popüler derdim toplumdaki

not you wouldn't say amongst the the wealthy  in society what are you talking about i'm just  

zenginler arasında ne hakkında konuştuğunuzu söylemezsiniz, ben sadece bunun

saying it's it's for sort of average people  yeah are you saying that wealthy people have  

ortalama insanlar için olduğunu söylüyorum  evet zenginlerin

no interest in trains no i'm just saying that the  place itself okay uh is um you know it's very nice  

trenlere     hiç ilgi duymadığını mı söylüyorsunuz hayır ben sadece orayı söylüyorum kendisi tamam uh şey um biliyorsun bu çok güzel

it's very pleasant but i don't see any high-class  hotels there but there are some beautiful hotels  

çok hoş ama orada herhangi bir yüksek sınıf otel göremiyorum ama bazı güzel oteller var

in language that would attract the glitterati  okay the rich and famous by the way there's  

ışıltılıların ilgisini çekecek tamam tamam zengin ve ünlü bu arada

mr steve you can see him walking away looking  miserable looking miserable as i always do you  

bay steve siz varsınız onun çekip gittiğini görebilirim her zaman yaptığım gibi sefil görünüyor sefil görünüyorsun

were really miserable yesterday i was going to do  a live stream yesterday and steve didn't want to  

dün gerçekten perişandın dün canlı yayın yapacaktım ve Steve istemedi

i did i i i always i always object at first  because i feel nervous that people are watching  

yaptım i i ben her zaman ilk başta itiraz ederim çünkü insanlar izliyor

and then you know what i'm like mr duncan once  you start i'm away and that's and that's fine

ve sonra nasıl olduğumu bilirsiniz Bay Duncan başladıktan sonra uzaktayım ve bu ve bu iyi

but but yes we had a nice day out it was lovely  well we had a nice night with our friends  

ama evet dışarıda güzel bir gün geçirdik çok güzeldi pekala arkadaşlarımızla güzel bir gece geçirdik

and uh who live in wales and then we  visited my and then we went to Llangollen

ve uh kimler Galler'i ziyaret ettik ve sonra Llangollen'e gittik

uh which is the correct pronunciation one  of the great things about welsh what i love  

uh, doğru telaffuz Galce ile ilgili harika şeylerden biri

about the welsh language is you can speak  and also clear your throat at the same time  

Galce hakkında sevdiğim şey, konuşabilmeniz ve aynı zamanda boğazınızı temizleyebilmenizdir

interested christina vi says that mr steve isn't  he working today no mr steve is having two weeks  

ilgili christina vi diyor ki bay steve bugün çalışmıyor hayır bay steve iki haftalık

holiday so this is now your second week second  week and interestingly enough i noticed that  

tatil yapıyor yani bu sizin ikinci haftanız ikinci haftanız ve yeterince ilginç bir şekilde

palmyra isn't working anymore what ever again  well i think from what i'm reading on the live  

palmyra'nın artık çalışmadığını fark ettim yine ne olursa olsun bence okuduklarımdan yola çıkarak canlı

stream palmyra uh has retired oh my goodness from  work completely well that's what i'm reading into  

yayın palmyra emekli oldu aman tanrım işten tamamen iyiyim sohbette okuduğum şey bu

the chat so palmyra is it true have you retired  completely she seemed very happy from the comment  

yani palmyra bu doğru mu emekli oldunuz tamamen yorumdan çok mutlu görünüyordu   yeni katılan

she made yes so yes from someone who is just on  holiday to somebody who has retired uh have you  

birinden evet yani evet yaptı emekli olan birine tatil yapın uh

retired early because you've made lots of money  in investments or do you retire because different  

erken mi emekli oldunuz çünkü yatırımlarda çok para  kazandınız veya farklı

countries retire at different ages don't they  the people retire at different ages it is true  

ülkeler farklı yaşlarda emekli olduğu için mi emekli oluyorsunuz, insanlar farklı yaşlarda emekli olmuyor mu bu doğru

uh in the uk it's quite high right i mean it's 66  67 for most people now in the uk it depends you  

uh İngiltere'de oldukça yüksek, demek istediğim, şu anda Birleşik Krallık'taki çoğu insan için 66 67, bu size bağlı

see uh depends on your age but most people you  know like my age i don't retire even though i'm  

uh yaşınıza bağlıdır, ancak benim yaşım gibi tanıdığınız çoğu kişi emekli olmama rağmen   60 yaşında olmama rağmen   açıkça emekli olabilirim

obviously 60 i'm i can't retire i can't get a  state pension until i'm 66. this is starting  

' emekli olamam 66 yaşıma kadar devlet emekli maaşı alamam. bu

to sound 67 but you know so but other countries  it's 55 okay uh like malaysia for example palmyra  

kulağa 67 gibi gelmeye başlıyor ama siz öyle biliyorsunuz ama diğer ülkeler 55 tamam uh malezya gibi örneğin palmyra

have you retired have you and well we'll  ask that well we know the country but we  

emekli oldunuz mu ve peki bunu soracağız peki biz ülkeyi biliyoruz ama

don't have to know your age because you don't  ask the age of the lady you don't have to but  

yaşınızı bilmek zorunda değiliz çünkü bayanın yaşını sormanıza gerek yok ama

normally when you retire we say that you hang up  so whatever it is you are doing in your job we  

normalde emekli olduğunuzda telefonu kapattığınızı söylüyoruz yani ne yapıyorsanız yapın işinizde

say that you are hanging it up so for example if  you are working as a chef in a kitchen you might  

astığınızı söylüyoruz yani örneğin bir mutfakta şef olarak çalışıyorsanız

say that you are retiring you have decided to hang  up your apron you have decided to hang it up that  

emekli olduğunuzu söyleyebilirsiniz önlüğü asmaya karar verdiniz asmaya karar verdiniz yani asmak

means you want you are going to stop doing that as  your job you are retiring so in interesting dude  

istiyorsunuz mesleğin olarak bunu yapmayı bırakacaksın emekli oluyorsun bu yüzden ilginçtir dostum

uh is is actually working today so can't see the  live stream properly but has managed to come on  

bugün çalışıyor bu yüzden canlı yayını düzgün göremiyorum ama gelmeyi başardı canlı

you must be skiving work to make a comment on the  live stream well done well one of the wonderful  

yayına yorum yapmak için işten kaytarıyor olmalısın akış aferin aferin

things nowadays is you can have your phone right  in front of you and still be doing your job so  

bugünlerde harika   şeylerden biri, telefonunuzu tam  gözünüzün önünde tutabilmeniz ve işinizi yapmaya devam edebilmenizdir, bu nedenle

sometimes people do that they will sneak away  from their job or they might become distracted  

bazen insanlar bunu yaparak işlerinden gizlice  uzaklaşırlar veya

by their mobile phones well in the future when we  get more and more connectivity to the internet and  

cep telefonlarıyla dikkatleri dağılabilir   gelecekte internete daha fazla bağlantı sağladığımızda

and the metaverse takes over we'll be able to be  we'll be wired into the internet and that are you  

ve metaverse devraldığında biz internete bağlanabileceğiz ve o sensin

they won't even know it work your boss won't know  you'll be wired in you'll be able to do your job  

onlar bunun işe yaradığını bile bilmeyecekler patronun olmayacak biliyorum kablolu bağlanacaksın hem işini yapabileceksin hem de

and watch mr duncan at the same time and no one  will know well the only problem with mr steve i  

Bay Duncan'ı aynı anda izleyebileceksin ve hiç kimse Bay Steve'le ilgili tek sorunu iyi bilemeyecek

think i think lots of his fuses will blow and  all of his wires will melt inside his brain  

bence onun birçok sigortası atacak ve tüm onunkiler beyninin içindeki teller eriyecek

oh mirror says yes i am a director of free weather  what does that mean i worked one school year as  

ayna evet diyor ben serbest hava müdürüyüm  bu ne anlama geliyor   bir okul yılı   emekli olarak çalıştım

pensioner this year i decided to quit 40 as  a team 40 years as a teacher that is enough  

bu yıl takım olarak 40    bırakmaya karar verdim 40 yıl öğretmenlik bu yeterli

i agree 40 years is enough in any job um i'm  assuming you enjoyed it for some of that time yeah  

katılıyorum 40 yıl herhangi bir işte yeterlidir um bir süreliğine bundan hoşlandığınızı farz ediyorum evet

so you've decided you've decided to hang up  your chalk or to hang up your your mortar board  

yani tebeşir  veya harç tahtanızı   asmaya karar verdiniz

or maybe you've decided to hang up your exercise  books because you are going to do that job  

veya belki de asmaya karar verdiniz alıştırma kitaplarınız çünkü artık o işi yapacaksınız

no longer oh i see so even though palmyra's  retired she had just carried on working for one  

artık öyle değil, anlıyorum, yani palmyra emekli olmasına rağmen bir   yıl çalışmaya devam etmişti

year oh i said as a pensioner just to get the 40  years i'm guessing oh nice to have that 40 years  

oh bir emekli olarak sadece 40  yılını almak için dedim sanırım ah sahip olmak güzel o 40 yıl

it looks good on a piece of paper yes so you'll be  taking your atomics having a break at the moment  

bir kağıt parçası üzerinde iyi görünüyor evet yani  şu anda  atomlarınızı bir mola vererek alacaksınız  ne evet ne

from what yes we'd like to know from what i think  it's work but it could be something else it might  

düşündüğümden bilmek isteriz  bu iş ama başka bir şey olabilir  olabilir

be work it might be something else yes who knows  who knows with tomek belarusia says dentist  

çalışmak başka bir şey olabilir evet kim bilir kim bilir tomek belarusia ile kim bilir diş hekimi

pension is so little money i think i'll have to  work 70 years well that's very interesting because  

emekli maaşı çok az para bence 70 yıl çalışmam gerekecek bu çok ilginç çünkü

in the uk dentists are seen as very wealthy  because they charge a lot of money you seem  

İngiltere'de diş hekimleri çok zengin görülüyor çünkü çok fazla ücret alıyorlar paranın

obsessed today with money and wealth and class  it's just not really i'm just commenting but  

bugün paraya, zenginliğe ve sınıfa takıntılı görünüyorsun bu sadece gerçekten sadece yorum yapmıyorum ama   haklısın evet hayır sana

you are right yeah no i agree with you don't you  okay dentist is a very high yeah come to the uk  

katılıyorum değil mi  tamam dişçi çok yüksek evet İngiltere'ye gel   Beyaz

belarusi you'll earn a fortune you can retire  very early because dentists make a lot they're  

Rusya yapacaksın bir servet kazanın çok erken emekli olabilirsiniz çünkü diş hekimleri çok kazanıyor   İngiltere'deki

as high as doctors in the uk almost as high as  a doctor in terms of status and earnings you  

doktorlar kadar yüksek statü ve kazanç açısından neredeyse bir doktor kadar yüksek siz

can charge anything yes you can because because  it's very hard to get free treatment in the uk  

her şeyi talep edebilirsiniz evet alabilirsiniz çünkü ücretsiz olmak çok zor Birleşik Krallık'ta

for your teeth but there are lots of people doing  it privately and they can they can charge anything  

dişleriniz için tedavi   ancak bunu özel olarak yapan birçok kişi var ve herhangi bir ücret alabilirler

maybe if you want one of your teeth pulled out  they might charge you 50 60 pounds 60 pounds to  

belki dişlerinizden birinin çekilmesini istiyorsanız  dişinizi çektirmek için sizden 50 60 pound 60 pound ücret alabilirler tomic

have your tooth pulled out tomic is is is taking a  break from work he's the breadwinner so he's gotta  

is işten bir  ara veriyor evin geçimini sağlayan o, bu yüzden

work yes well i know that feeling yes although  this week steve is having a little bit of a rest  

çalışması gerekiyor   evet iyi biliyorum bu duyguyu evet gerçi bu hafta Steve biraz dinleniyor

and we had a lovely time yesterday we also had  some nice food at a lovely little restaurant isn't  

ve dün harika zaman geçirdik  ayrıca sevimli küçük bir yerde güzel yemek yedik restoran   bilmediğiniz

it strange if you are in a strange place that you  you don't know quite often you will see a place  

tuhaf bir yerdeyseniz oldukça sık

that sells food or serves food and somehow you  will know you know already that the food in there  

yiyecek satan veya yemek servisi yapan bir yer göreceksiniz ve bir şekilde oradaki yiyeceklerin güzel olacağını zaten bildiğinizi bileceksiniz

will be nice and that's what happened yesterday  we saw this lovely little restaurant italian  

ve dün olan buydu bu sevimli küçük İtalyan restoranını gördük

and i knew i could tell just by the appearance of  that place that the food inside was good and guess  

ve o yerin görünümünden içerideki yemeklerin iyi olduğunu anlayabileceğimi biliyordum ve tahmin edin   neyde haklıydım

what i was right we had lasagne yesterday  some lovely livestream very predictable  

dün bir İtalyan restoranında çok güzel bir canlı yayın çok tahmin edilebilir

in in an italian restaurant i was going to  have a calzone and i changed my mind yes  

calzone yiyecektim ve fikrimi değiştirdim evet

and he only changed his mind because i had i  wanted lasagne and then he changed his mind  

ve o sadece lazanya istediğim için fikrini değiştirdi ve sonra fikrini   benim

to what i had yeah it was i tell you what  i knew we were in the right place as soon  

ne yediğimle değiştirdi evet doğru yerde olduğumuzu bildiğim şeyi size söylüyorum

as we walked in because the waiters were  all very attractive oh okay if you say so

içeri girer girmez garsonların hepsi çok çekiciydi oh tamam diyorsanız

it's it's vietnam's independence day today is it  really yes happy independence day to vietnam i  

bugün Vietnam'ın bağımsızlık günü gerçekten evet Vietnam'ın bağımsızlık günü kutlu olsun keşke

wish i had the vietnamese flag here i could wave  it to you but happy independence day to vietnam  

burada Vietnam bayrağı olsaydı size dalgalandırabilseydim ama ne mutlu bana Vietnam'a bağımsızlık günü

we we certainly know the story behind that  by the way yes mary fur is retired also and  

bunun arkasındaki hikayeyi kesinlikle biliyoruz  bu arada evet mary fur da emekli oldu ve

enjoying free time yes exactly so i noticed that  earlier on about vietnam very nice a lot of people  

boş zamanın tadını çıkarıyor evet tam olarak bu yüzden daha önce Vietnam hakkında çok güzel birçok insanın

are actually enjoying their complete free  time because you've stopped working very nice  

aslında boş zamanlarının tamamının tadını çıkardığını fark ettim çünkü siz çok güzel çalışmayı bıraktım   keşke

i wish i could say the same thing can i just  say youtube does not give me a pension so  

aynı şeyi söyleyebilseydim sadece youtube bana emekli maaşı vermiyor bu

so when i stop doing this i don't get anything  from youtube i don't get any pension from youtube  

yüzden bunu yapmayı bıraktığımda youtube'dan hiçbir şey  almıyorum youtube'dan emekli maaşı almıyorum

they should have one youtube if you're listening  you have to give pensions especially to publishers  

bir youtube olmalı dinliyorsan özellikle

who've been on for 15 years and that includes me  you see so that's the reason why i said that i  

15 yıldır yayın yapan yayıncılara emekli maaşı vermelisin ki buna ben de dahilim işte bu yüzden keşke dün

wish i'd had the calzone yesterday now oh because  uh or is it calzone it's a bit late now how do you  

şimdi calzone olsaydı dedim oh çünkü ah yoksa calzone biraz geç şimdi

pronounce calzone is it calzone or calzone i'm not  sure the italian watching i always think that the  

calzone'u nasıl telaffuz ediyorsunuz calzone calzone mu yoksa calzone mu italyanca izlediğinden emin değilim her zaman

e is actually pronounced so it's like calzone it  should be i think in italian you pronounce every  

e'nin aslında telaffuz edildiğini düşünürüm bu yüzden calzone gibi  bence italyanca olmalı sen her

letter yes i think i think you do like  members in german i think like min nostroni  

harfi telaffuz et evet bence almanca üyelerden hoşlanıyorsun bence min nostroni gibi bu yüzden bence

so i think it's calzone or spaghetti

calzone veya spagetti ah biz

uh are we from wales no we are not we're  not but we live very close to wales and  

Gallerliyiz hayır değiliz değiliz ama gallere çok yakın yaşıyoruz ve

we like visiting wales mainly because it's  close and we don't have to travel too far  

ziyaret etmeyi seviyoruz Galler esas olarak yakın olduğu ve çok uzağa gitmemize gerek olmadığı için

and also it's beautiful it's very nice some very  nice places to visit well mr steve have you are  

ve ayrıca güzel çok güzel ziyaret edilecek bazı çok güzel yerler pekala Bay Steve

you ready to go uh oh yes trying to get rid of  me already um well actually actually steve said  

gitmeye hazır mısınız uh oh evet benden kurtulmaya çalışıyorsunuz şimdiden um iyi aslında steve

to me i i'm only going to be on for about five  minutes okay because i've got other things to do  

bana dedi ki sadece beş dakika kadar yayında olacağım tamam çünkü yapacak başka işlerim var bu

so that's the reason why you can stay here forever  if you want it's very covered you know we came  

yüzden sonsuza kadar burada kalabilirsin istersen çok kapalı geri geldiğimizi biliyorsun İngiltere'de

back it's very cold in the uk at the moment it's  only about 16 17 degrees outside it's unseasonably  

şu anda hava çok soğuk, dışarısı sadece yaklaşık 16 17 derece, mevsimsiz bir şekilde,

below what you would expect the temperature to  be it's cold it's cold we actually had to put the  

beklediğiniz sıcaklığın altında, hava soğuk, aslında

heating on last night in early september almost  unheard of we put the we put the central heating  

dün gece eylül başında ısıtmayı açmak zorunda kaldık, neredeyse hiç duyulmamış bir şekilde

on last night i can't believe that i'm cold now my  fingers have gone numb on the end well it's always  

dün gece kaloriferi   çalıştırdık üşüdüğüme inanamıyorum şimdi parmaklarım uyuştu,

warm in your studio because of the hot lights yes  uh although you have invested in some low energy  

sıcak ışıklar yüzünden stüdyonuz her zaman sıcak evet uh bazı düşük enerjili  ışıklara yatırım yapmış olmanıza rağmen

ones recently yes uh which is you know we're going  to be freezing in here in the winter you have to  

son zamanlarda evet uh hangisini biliyorsunuz kışın burada donacağız sadece stüdyonuzu ısıtmak için

get those big heavy thousand watt bulbs out mr  duncan in the winter just to warm up your studio  

o büyük ağır bin watt'lık ampulleri çıkarmalısınız kışın Bay Duncan   tamam uh pekala evet

okay uh well yes i think i will go i think i  will because i don't want to overstay my welcome  

sanırım gideceğim sanırım yapacağım çünkü karşılamamı uzatmak istemiyorum   bir yerde

that's what you say if you stay too long  somewhere uh and people are sick and tired  

çok uzun süre kalırsan ve insanlar senden bıktıysa öyle dersin bunu

of you uh they say oh he overstayed his welcome  i think she overstayed as well i think we did i  

think we did that yesterday didn't we i think  we did that yesterday with our friends we  

dün yaptığımızı düşünmüştüm değil mi sanıyordum bunu dün arkadaşlarımızla yaptık biz

we we were supposed to leave in the morning  but we just sat there talking and talking  

sabah ayrılmamız gerekiyordu ama orada öylece oturduk konuşup konuştuk

and we didn't leave and i think they wanted us  to go so so we do have a bit of a habit mr steve  

ve ayrılmadık ve sanırım bizi istediler böyle gitmek için biraz alışkanlığımız var Bay Steve

and myself we do have a habit of overstaying our  welfare oh no people always want us to sell don't  

ve benim de refahımızı aşmak gibi bir alışkanlığımız var oh kimse her zaman satmamızı istemez gitme

go mr steve mr duncan oh we love your company  please stay for longer they were not saying that  

Bay Steve Bay Duncan oh şirketinizi seviyoruz lütfen daha uzun süre kalın

yesterday they were not definitely a sketchum says  cold weather always better well at least in cold  

dün kesinlikle eskiz olmadığını söylemiyorlardı soğuk hava her zaman daha iyidir iyi en azından soğuk

weather if it's cold you can warm up can't you  you can put on extra layers put the heating on  

havalarda soğuksa ısınabilirsin değil mi fazladan kat giyebilirsin ısıtıcıyı aç

you can always get warmer but if it's very hot  it's very difficult to get cooler unless you've  

her zaman ısınabilirsin ama eğer hava çok sıcaksa, soğutmak çok zordur, eğer

got air conditioning which most of the uk doesn't  have yes uh although both are equally as bad  

İngiltere'nin çoğunda olmayan klimanız yoksa evet uh her ikisi de eşit derecede kötü olmasına rağmen

you can freeze to death and also you can be  so hot that you die as well talking of which  

donarak ölebilirsiniz ve ayrıca o kadar sıcaktan ölebilirsiniz ki iyi bahsetmişken

outside our window here at the studio we have an  a half-eaten pheasant yes a pheasant that that  

burada stüdyoda penceremizin dışında yarısı yenmiş bir sülünümüz var evet

has now been eaten by various birds large large  crows he told the story i haven't i'm about to  

şu anda çeşitli kuşlar tarafından yemiş bir sülün büyük büyük kargalar hikayeyi anlattı ben yapmadım ben yapmak üzereyim

so we were sitting down on i think it was  friday wasn't it is this was it uh no it  

yani biz oturdum sanırım gün cuma değil miydi?  buydu uh hayır

was probably monday monday evening we sat down to  have our meal and suddenly i heard this huge boom  

muhtemelen pazartesiydi, pazartesi akşamı yemeğimizi yemek için oturduk ve aniden stüdyomdan büyük bir patlama

coming from my studio and i knew exactly what  it was a bird had flown into one of my windows  

geldiğini duydum ve tam olarak ne olduğunu biliyordum kuş pencerelerimden birine uçmuştu

but we knew it was a big bird because the  the sound was incredible it was it was quite  

ama büyük bir kuş olduğunu biliyorduk çünkü ses inanılmazdı, oldukça

loud in fact we were expecting a pigeon so we  went outside we thought it would be a pigeon  

yüksekti aslında bir güvercin bekliyorduk bu yüzden dışarı çıktık bunun bir güvercin olacağını düşündük

the usual birds that sort of a bit dumb always  fly into the windows but it wasn't it was  

alışılagelmiş kuşlar biraz aptal her zaman pencerelere uçarlar ama öyle değildi

it was a young pheasant yes and even even a young  pheasant is quite big so this young pheasant flew  

genç bir sülündü evet ve hatta genç bir sülün bile oldukça büyük olduğundan bu genç sülün

into the window sadly it did not survive because  well it did hit the window quite hard didn't it  

pencereye uçtu ne yazık ki hayatta kalamadı çünkü iyi çarptı pencere oldukça sert değil mi peki ben

well i i i thought it had broken the  window and it was a big heavy bird and  

camı kırdığını düşündüm ve büyük, ağır bir kuştu ve

it's the first time we've had a pheasant pheasants  are birds that don't fly that often no they tend  

ilk kez bir sülün besliyoruz sülünler çok sık uçmayan kuşlardır, ilgilenme eğiliminde değillerdir  bir

to they tend to sort of walk or run they only fly  when they really feel as though they're in danger  

nevi yürümek veya koşmak için sadece gerçekten tehlikedeymiş gibi hissettiklerinde uçarlar

because they're not particularly good flyers  yes and this particular one was young and i  

çünkü pek iyi uçmazlar evet ve bu özellikle gençti ve bence

think something must have scared it and probably  seeing mr duncan at the window and uh i wasn't up  

bir şey onu korkutmuş olmalı ve muhtemelen Bay Duncan'ı pencere ve uh

in the window but i'm joking and uh yes it was a  terrific third we went outside the poor thing oh  

pencerede değildim   ama şaka yapıyorum ve uh evet bu müthiş bir üçüncüydü zavallı şeyin dışına çıktık oh   bay

mr duncan it was still alive just stood alive we  actually watched it breathe it's less i've never  

duncan hala hayattaydı sadece hayatta kaldı nefes almasını gerçekten izledik daha az yaşadım hiç

seen i've never seen an animal die before in front  of me so it made a strange noise it went sort of

görmedim daha önce hiç önümde bir hayvanın öldüğünü görmemiştim bu yüzden garip bir ses çıkardı bir nevi

oh yes that's it it died it made this  before in our eyes so i've never seen  

oh evet işte bu öldü bunu daha önce gözümüzün önünde yaptı bu yüzden hiç

an animal die in front of me before sort of  was writhing a bit of what it was horrible  

bir hayvanın gözümün önünde öldüğünü görmemiştim ben daha önce biraz kıvranıyordum bu korkunçtu

is this cheering you up by the way it must have  damaged its neck or something or oh it was just  

bu sizi neşelendiriyor mu, bu arada boynunu falan incitmiş olmalı veya ah sadece

it was like a horror film yeah i've never seen  an animal just die like that in front of me yeah  

bir korku filmi gibiydi evet hiç öylece ölen bir hayvan görmedim önümde böyleydi evet

it was quite we both stood there and watched this  thing happening in front of us yeah and there was  

ikimiz de orada durup bu şeyin önümüzde olmasını izledik evet ve

his chest rise and then fall for the last time  but it made us this rather sad sad noise as well  

göğsü   son kez inip kalkıyordu ama bu bize oldukça hüzünlü, hüzünlü bir ses çıkardı

as if it was calling out for the last time yes  it was it was heart-wrenching and we stood there  

sanki  son kez sesleniyordu evet yürek burkucuydu ve orada

helpless there was nothing we could do nothing  nothing we could do we thought it would revive  

çaresizce durduk yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu hiçbir şey yapabileceğimiz hiçbir şey canlanacağını düşündük

but unfortunately anyway anyway to cut a long  story short it's now outside half-eaten yes  

ama ne yazık ki her neyse, uzun lafın kısası, şimdi dışarıda yarısı yenmiş evet

we we didn't have time to move it before  we went off to see our friends on tuesday  

salı günü arkadaşlarımızı görmeye gitmeden önce taşımak için zamanımız olmadı

and uh well we forgot about it to be honest yes  and when we came back we've now got this site of a  

ve ah, dürüst olmak gerekirse bunu unuttuk evet ve geri döndüğümüzde şimdi bu sitenin

half-eaten bird yes so so there is there is  some of the pheasant left but not much of it  

yarısını aldık -kuş yemiş evet yani sülünlerin bir kısmı kaldı ama fazla değil

because we have lots of predators around here  lots of crows there are there are certain  

çünkü buralarda çok sayıda yırtıcı hayvan var çok sayıda karga var

types of animal that will only eat dead animals  it's very strange and these are called carrion  

yalnızca ölü hayvanları yiyen belirli   hayvan türleri var bu çok garip ve bunlar [ __ ]

carrion so an animal that is a carrion  will actually eat not only live animals  

[ __ ] olarak adlandırılır, bu nedenle [ __ ] olan bir hayvan aslında yalnızca canlı hayvanları yemekle

it won't just kill them and eat them but  it would also eat animals that ever died  

kalmaz   onları yalnızca öldürüp yemez, aynı zamanda ölmüş hayvanları da yer

so carcasses a dead animal they will actually  eat that as well you might say the vultures  

bu nedenle ölü bir hayvanı leşlediğinde onu da yiyeceklerdir akbabaların böyle olduğunu söyleyebilirler,

are like that aren't they steve well we thought  of fox or you know would a fox would come and take  

değil mi? Birleşik Krallık'ta

the whole bird away but i don't think we have many  foxes in this area because uh foxes are controlled  

in the uk particularly in farming areas because  they take sort of chickens and and and small lambs  

özellikle çiftçilik alanlarında, çünkü  bir çeşit tavuk ve ve ve ve ve küçük kuzuları alıyorlar

and things like that uh there's a lot of culling  takes place of foxes so we were hoping that yeah

ve bunun gibi şeyler uh, tilkilerin yerini çok sayıda itlaf alıyor, bu yüzden evet,

you're normally obsessed with the live  chat but you haven't mentioned it once  

normalde canlı sohbete takıntılı olduğunuzu umuyorduk ama olmadı' bir kere bahsetmiştim

i have mentioned it several times it's not  listening to a thing luis mendez says you could  

birkaç kez bahsetmiştim hiçbir şeyi dinlemiyor luis mendez

take the pheasant and cook it i know we  could have done it well not now there's  

sülün alıp pişirebilirsin diyor, biliyorum biz iyi yapabilirdik şu

not much meat left now unfortunately and there's  lots of flies sort of laying their eggs inside  

anda pek fazla et kalmadı maalesef ve çok sinek türü var yumurtlamalarını   bu

it's gonna be i don't think i don't think we're  going to be cooking that for our supper tonight  

akşamki akşam yemeğimiz için pişireceğimizi sanmıyorum   onu

give it a decent burial what's left of it well  we'll throw it over the fence it's just a pile  

düzgün bir şekilde gömün ondan geriye kalanları çitin üzerinden atacağız sadece bir

of feathers now it was beautiful close up  i've never seen a pheasant so close up the  

tüy yığını şimdi yakından güzeldi hiç bu kadar     güzel renginde bir sülün görmemiştim,

beautiful colour it was a male pheasant so  it was uh had all the lovely colourings um

erkek bir sülündü yani tüm güzel renklere sahipti um

yeah just beautiful anyway it's gone yes all  right i'm gonna cry and uh on that happy note  

evet sadece güzel her neyse gitti evet pekala ben ağlayacağım ve uh bu mutlu notayla

i will go now mr duncan is this a nice little  you know point for me to depart it would be good  

şimdi gideceğim Bay Duncan bu küçük biliyorsunuz ayrılmam için iyi bir nokta

because we're going to watch you cutting the the  grass in the garden so whilst whilst you disappear  

çünkü siz ortadan kaybolurken bahçedeki çimleri biçmenizi izleyeceğiz

and what are you going out for i'm going out to  the garden centre because i want to put in some  

ve ne için dışarı çıkıyorsun bahçe merkezine gidiyorum çünkü

more plants in the garden and i've run out of soil  sort of peat to mix in with our very clay soil  

bahçeye bir       daha fazla bitki koymak istiyorum ve çok killi toprağımıza karıştıracak türde turbam bitti

because if you don't just put a plant in you've  got to put some nice composting around it okay  

çünkü eğer içine bir bitki koymayın, etrafına güzel bir gübreleme yapmalısınız, tamam mı, sadece

just just give us the basic details  not we don't need a ted talk  

bize temel ayrıntıları verin değil, bir ted konuşmasına ihtiyacımız yok

and i'm going to have a look at the  plants there at the nursery as well  

ve oradaki bitkilere bir göz atacağım. çocuk odası da

um so yes that's what i'm going to do then i'm  going to put some more plants in the garden  

um yani evet, yapacağım şey bu, sonra bahçeye biraz daha bitki dikeceğim

and then we're going to have a cup of tea we  can't watch columbo because it's not sunday  

ve sonra bir fincan çay içeceğiz columbo izleyemeyeceğiz çünkü bugün pazar değil

but we could watch it but from a video but we're  not going to anyway i'm going on too long yes  

ama bir videodan izleyebilirdik ama yine de gitmiyoruz çok uzattım evet

bye everyone and hopefully see you on sunday and  maybe mr duncan can bore you all with what plants  

herkese hoşçakalın ve umarım pazar günü görüşürüz ve belki Bay Duncan bitkilere   koyduklarıyla hepinizi sıkabilir

have been putting in in the garden we will be  watching you in the garden making your holes  

bahçe sizi bahçede delik açarken izliyor olacağız

and putting your little plants in those holes  we'll be very interested to find out what  

ve o deliklere küçük bitkilerinizi koyarken

you actually bought don't forget steve is  back with us on sunday from 2 p.m uk time  

gerçekten ne satın aldığınızı öğrenmekle çok ilgileneceğiz   unutma steve pazar günü saat 14:00'ten itibaren bizimle

thank you steve thank you in a few moments we're  going to look at some lovely cute animals and  

teşekkürler steve teşekkür ederim birazdan sevimli sevimli hayvanlara bakacağız ve hayvanlarla

we are going to look at some idioms connected  to animals as well and there are lots in the  

ilgili bazı deyimlere de bakacağız ve ingilizcede pek çok deyim var bu

english language so thank you mr steve thank  you please don't forget to like this video  

yüzden teşekkürler bay steve teşekkürler teşekkürler lütfen yapma Bu videoyu beğenmeyi unutmayın

so that mr duncan can spread far and wide and it  attracts more people to the channel and thus makes  

Bay Duncan her yere yayılabilir ve kanala daha fazla kişi çekebilir ve böylece

mr duncan more successful very nice all right  mr duncan see you soon and see you all on sunday

Bay Duncan'ı daha başarılı kılabilir   çok güzel pekala Bay Duncan yakında görüşürüz ve pazar günü görüşürüz Bay

there was mr steve not only live  but also in the garden last weekend  

Steve vardı sadece canlı  değil, geçen hafta sonu bahçede

having a lot of fun cutting the grass

çimleri biçerken çok eğleniyoruz

um we have about

um

another 20 minutes another 20 minutes to go  and then i will also go but don't worry i will  

20 dakikamız daha var, 20 dakikamız daha var ve sonra ben de gideceğim ama merak etmeyin                                                   ...

be back with you on sunday from 2pm uk time  so i hope you will join me then so today we  

14:00 İngiltere saati umarım bana katılırsınız o zaman bugün

were talking about lucky charms it's amazing  how many people do still carry things around  

uğur tılsımları hakkında konuşuyorduk, inanılmaz kaç kişinin hala

maybe in their pocket or maybe on their on their  wrist that they believe brings good fortune  

belki ceplerinde veya belki bileklerinde iyi şans getirdiğine inandıkları bir şeyler taşıyor

sometimes the thing might be part of an animal  talking of which huh you see did you see what  

bazen bu şey olabilir bir hayvanın parçası ol hangisinden bahsediyorsun ha bak

i did there talking of which we are going to  look at some cute animals but also also we are  

orada ne yaptığımı gördün mü bazı sevimli hayvanlara bakacağız ama aynı zamanda

going to look at some animal idioms here is the  mystery idiom i've been asked to show it again  

bazı hayvan deyimlerine de bakacağız işte bu gizemli deyim tekrar göstermem istendi

there it is so that is today's mystery idiom  it is a well-known expression in the english  

işte bu, bugünün gizemli deyimi  bu, İngilizcede iyi bilinen bir ifadedir

language and all you have to do is tell me what  it actually is what is it it is a well-known  

ve tek yapmanız gereken bana gerçekte ne olduğunu  söylemek

expression in english and all you have to do  is tell me what it is it's as simple as that  

ingilizce ve tek yapman gereken bana ne olduğunu söylemek bu kadar basit

i will give you the answer a little bit later  on here we go then idioms i am always fascinated  

sana cevabı biraz sonra vereceğim  işte başlıyoruz o zaman deyimler deyimlerden her zaman etkilenmişimdir

by idioms i love idioms so much and there are many  different types of idiom that exist in the english  

deyimleri çok seviyorum ve çok farklı var ingilizcede var olan deyim türleri,

language some of them relate to one particular  subject or one type of thing for example  

bazıları belirli bir konuyla veya bir tür şeyle ilgilidir,

animals which is what we're  doing right now so here are  

örneğin   şu anda yaptığımız şey olan

some animal idioms to finish today's  live stream english addict on thursday

hayvanlar.

i have to say it feels very strange to be with  you on thursday it really does very weird indeed  

Perşembe günü sizinle birlikte olmanın çok garip hissettirdiğini söylemeliyim gerçekten çok garip gerçekten   işte

here we go then we have some idioms  connected to animals here is the first one oh  

başlıyoruz o zaman hayvanlarla ilgili bazı deyimlerimiz var  işte ilki oh

a leopard never changes its spots a leopard  never changes its spots of course when you think  

leopar asla beneklerini değiştirmez a leopar asla beneklerini değiştirmez tabii ki

of a leopard you can see an animal that  is covered in spots and you might say that  

bir leoparı düşündüğünüzde, beneklerle kaplı bir hayvan görebilirsiniz ve

as an idiom we are saying that a person never  changes their ways a person will never change  

bir deyim olarak, bir kişinin davranışlarını asla değiştirmediğini, bir kişinin

the way they behave or maybe if they have  part of their character that you you don't  

davranış şeklini veya belki de bir parçası varsa, asla değişmeyeceğini söylediğimizi söyleyebilirsiniz. katılmadığınız karakterleri

agree with maybe they are a bad person maybe  they are a person who often cheats or lies  

belki  kötü bir insandırlar sık sık aldatan veya yalan söyleyen kişilerdir

you might say that a leopard never changes its  spots so once a person begins doing something  

bir leoparın lekelerini asla değiştirmediğini söyleyebilirsiniz, bu nedenle kişi bir şeyi yapmaya başladığında

if their characteristic is that particular thing  quite often it is difficult for someone to change  

eğer özellikleri o şeyse çoğu zaman birinin

their behaviour or maybe their character  so that is what that means it refers to  

davranışını veya belki de karakterini değiştirmesi zordur yani bu şu anlama gelir

a person not changing their behaviour  a leopard never changes its spots  

bir kişi davranışlarını değiştirmez bir leopar asla lekelerini değiştirmez

the early bird catches the worm if you get up in  the morning very early you will see lots of birds  

sabahları çok erken kalkarsanız erkenci kuş solucanı yakalar erken saatlerde solucan aramak için etrafta uçuşan çok sayıda kuş göreceksiniz,

flying around looking for worms quite often in the  morning you will see many animals looking for food  

sabahları yiyecek arayan birçok hayvan göreceksiniz

the early bird catches the worm means the person  who does something first or early quite often will  

erken kalkan kuş solucanı yakalar, yani bir şeyi ilk veya erken yapan kişi oldukça sık

be the one that wins or gets the best prize or the  best result so to do something before anyone else  

kazanır veya alır en iyi ödül veya en sonuç, bu nedenle bir şeyi herkesten önce yapmak

quite often can bring you many benefits the early  bird catches the worm if you do something before  

size birçok fayda sağlayabilir erken kalkan kişi solucanı kaparsa  bir şeyi

anyone else or before other people quite often  you will get some reward do it before anyone else

başkalarından önce veya diğer insanlardan önce yaparsanız oldukça sık bir ödül alırsınız herkesten önce yapın

here's another one you can lead a horse to water  but you can't make it drink you can lead the horse

işte bir tane daha atı suya götürebilirsin ama içiremezsin atı

to the water but you can't make it drink so this  refers to advice that you might give to someone  

suya götürebilirsin ama içiremezsin yani bu birine verebileceğin bir tavsiyeyi ifade ediyor

maybe you give some advice to a friend  but that's all you can do to give advice  

belki bir tavsiye verirsin bir arkadaşınıza ama tavsiye vermek için yapabileceğiniz tek şey bu

does not mean that the person will  take your advice so they might listen  

o kişinin nasihatinizi dinleyeceği ve böylece

to what you say but they might ignore your  advice so you can lead a horse to the water  

söylediklerinizi dinleyebileceği anlamına gelmez, ancak nasihatinizi görmezden gelebilir, böylece siz bir atı suya götürebilirsiniz

but you can't make it drink it means you can give  advice or help to someone but it doesn't mean  

ama siz yapamazsınız içirmek birine  tavsiyede bulunabileceğiniz veya yardım edebileceğiniz anlamına gelir ancak bu

they will listen to you it doesn't  mean that they will take your advice  

sizi dinleyecekleri anlamına gelmez tavsiyenizi  dinleyecekleri anlamına gelmez

so that is all you can do you can offer your  help you can offer your advice but it doesn't  

yani tüm yapabileceğiniz bu kadar yardımınızı  sunabileceğiniz  nasihatiniz ama bu

mean that a person will take your advice you can  lead a horse to water but you can't make it drink

bir kişinin nasihatinizi dinleyeceği anlamına gelmez bir atı suya götürebilirsiniz ama

a bird in the hand hello is worth two in  the bush a bird in the hand is worth two  

eldeki bir kuşa su içiremezsiniz merhaba çalıda iki değerindedir eldeki bir kuş iki değerindedir

in the bush something that you already have  

çalılıkta zaten sahip olduğunuz bir şey

quite often is more valuable than something that  you are trying to get or you are trying to pursue  

çoğu zaman elde etmeye çalıştığınız veya peşinden gitmeye çalıştığınız bir şeyden daha değerlidir   bu

so something you already have quite often is more  valuable than something you are trying to obtain  

nedenle zaten sahip olduğunuz bir şey genellikle elde etmeye çalıştığınız

or something you are trying to get a  bird in the hand is worth two in the bush

veya elde etmeye çalıştığınız bir şeyden daha değerlidir ele bir kuş almak çalıda iki değerindedir

here is another one there are  many idioms connected to dogs  

işte bir tane daha var köpeklerle ilgili birçok deyim var

i don't know why but there are there are many  idioms connected to owning a dog having a dog

nedenini bilmiyorum ama köpek sahibi olmakla ilgili birçok  deyim var ve bir köpeğe sahip

you might be dressed up like a dog's dinner if you  are dressed up like a dog's dinner it means you  

olmak gibi giyinmiş olabilirsiniz köpeğin yemeği gibi giyindiyseniz bu,

are overdressed maybe you are wearing  clothes that are too bright or too fancy  

fazla giyindiğiniz anlamına gelir belki çok parlak veya çok gösterişli giysiler giyiyorsunuz

you are dressed up like a dog's dinner a  person who is wearing clothes that don't match  

bir köpeğin yemeği gibi giyinmişsiniz bir kişi uymayan giysiler giyiyor

or maybe they are too bright you  are dressed up like a dog's dinner

veya belki çok parlaklar bir köpeğin yemeği gibi giyinmişsiniz

here's another one involving dogs you are looking  like a dog's hind leg if you look like a dog's  

işte köpekleri içeren bir başkası bir köpeğin arka ayağı gibi görünüyorsunuz bir köpeğin

hind leg it means you look a mess something is a  mess so maybe if you are trying to do something  

arka ayağı gibi görünüyorsanız bu dağınık görünüyorsunuz demektir bir şey

and you make a mess and it looks awful you  might say that it looks like a dog's hind leg  

yapın   ve ortalığı dağıtırsınız ve berbat görünür  bunun bir köpeğin arka bacağına benzediğini söyleyebilirsiniz   bu dağınıktır, belki

it is a mess maybe if you are cutting someone's  hair and maybe afterwards their hair is uneven  

birinin saçını keserseniz  ve belki daha sonra saçları düzensizdir

it does not match you can say what have you done  to that poor guy's hair it looks like a dog's  

uyuşmuyor diyebilirsiniz ne oldu o zavallı adamın saçına yapıldığında bir köpeğin

hind leg it's not level it's not straight  it's uneven it looks like a dog's hind leg  

arka ayağı gibi görünüyor düz değil düz değil düzensiz bir köpeğin arka ayağı gibi görünüyor

you might let the cat out of the bag if you let  the cat out of the bag it means you reveal a  

bir

secret maybe a thing that you are not supposed to  tell other people you let the cat out of the back  

sır belki diğer insanlara söylememeniz gereken bir şey

you well reveal a secret maybe something that  you were supposed to keep to yourself you let  

other people find out about it because you let  the cat out of the back you revealed a secret  

arkadan bir sırrı ifşa ettiniz

here's an interesting one you might hear this  used from time to time kangaroo court so a court  

işte ilginç bir sır, bunu duyabilirsiniz zaman zaman kanguru mahkemesi kullanılır, bu nedenle

that does not follow all of the proper proceedings  or rules maybe they already have decided that the  

tüm uygun işlemlere veya kurallara uymayan bir mahkeme belki de

person that they are going to put on trial  is guilty so they have already decided  

gidecekleri  kişinin yargılanmak suçludur, dolayısıyla

what the outcome of the trial will be a kangaroo  court it is not following the rules it is not  

duruşmanın sonucunun ne olacağına zaten karar verdiler kanguru mahkemesi kurallara uymuyor

a fair trial the court is not following the  procedure because they've already decided that  

adil bir yargılama değil mahkeme prosedürü takip etmiyor çünkü

that person is guilty they are not following the  rules we often describe this as a kangaroo court

o kişinin   suçlu olduğuna zaten karar verdiler suçlu kurallara uymuyorlar bunu genellikle kanguru mahkemesi olarak tanımlarız

to be a fish out of water if you are a fish out  of water it means you are a person in a strange  

sudan çıkmış balık olmak için sudan çıkmış bir balıksanız, bu, garip bir yerde bir kişi olduğunuz

place or maybe you are unfamiliar with your  surroundings you are in a place that you are  

veya belki de çevrenize aşina olmadığınız anlamına gelir

not familiar with you do not know the place where  you are you are a fish out of water you are trying  

aşina olmadığın bir yerde bulunduğun yeri bilmiyorsun sudan çıkmış balıksın yapmaya

to do something that you are not qualified to  do maybe you are in a place that you don't know  

yetkin olmadığın bir şeyi yapmaya çalışıyorsun belki de bilmediğin bir yerdesin

you are a stranger in a strange  place you are a fish out of water

yabancı bir yerde bir yabancısın sudan çıkmış bir balıksın

here's another one you might flog a dead horse so  in this sense the word flog means hit or beat you

işte bir tane daha ölü bir atı kırbaçlayabilirsin yani bu anlamda kırbaç kelimesi vurmak veya dövmek anlamına gelir

flog a dead horse so the horse is dead there is  nothing you can do to make that horse stand up  

ölü bir atı kırbaçlarsan at ölür, yapabileceğin hiçbir şey yoktur o atı ayağa kaldırmak için yapın

but you are still trying to get it to stand up so  this is a good idiom this means you are trying to  

ama yine de onu ayağa kaldırmaya çalışıyorsunuz yani bu iyi bir deyimdir bu,

do something that has already failed something  that has already failed or has stopped working  

zaten başarısız olmuş bir şeyi  zaten başarısız olmuş veya çalışmayı bırakmış bir

something that no longer works something  that is no longer trendy or popular  

şeyi   artık çalışmayan bir şeyi  yapmaya çalıştığınız anlamına gelir artık moda veya popüler olmayan bir şey

you flog a dead horse no one wants it no  one is interested in that particular thing  

ölü bir atı kırbaçlarsınız kimse istemez onu kimse  o şeyle ilgilenmez

but you still try to get people to  like it you are flogging a dead horse  

ama yine de insanların onu sevmesini sağlamaya çalışırsınız ölü bir atı kırbaçlıyorsunuz

because the horse is dead it will never stand  up again here's another one connected to horses  

çünkü at öldü asla ayakta duramaz yine atlarla ilgili bir tane daha var   at kaçtıktan

you might close the stable door after the  horse has bolted so the horse has run away  

sonra ahırın kapısını kapatabilirsiniz

but still you close the stable door even though  the horse is gone it's pointless to do something  

ancak yine de at gitmiş olsa bile ahırın kapısını kapatırsanız, bir şeyler yapmak anlamsızdır

too late so if you do something after the event  you try to prevent something from happening  

çok geç, bu yüzden bir şeyler yaparsanız olaydan sonra bir şeyin olmasını engellemeye çalışırsınız

after the thing has happened so you close  the stable door after the horse has run away  

olay olduktan sonra at kaçtıktan sonra bir

to do something maybe too late you do it at the  wrong time you have left something for too long

şey yapmak için ahırın kapısını kapatırsınız  bir şey yapmak için belki çok geç olur yanlış zamanda yaparsınız bir şeyi çok uzun süre bırakırsınız

you close the stable door after the  horse has bolted if a horse bolts  

at fırladıktan sonra ahır kapısı, eğer bir at fırlarsa

it means it runs away in a hurry  maybe because it's scared or afraid  

bu aceleyle kaçtığı anlamına gelir belki korktuğu veya korktuğu için

you might take the bull by the horns if you  decide to do something that you don't want to or  

istemediğiniz bir şeyi yapmaya karar verirseniz veya   belki de sizi rahatsız edecek bir

maybe something that might be dangerous or maybe  something that you are hesitating to actually do  

şey yapmaya karar verirseniz boğayı boynuzlarından tutabilirsiniz. tehlikeli olabilir veya belki gerçekten yapmakta tereddüt ettiğiniz bir şey

suddenly you decide i'm going to take the  bull by the horns to do something that you  

birdenbire gerçekten yapmaya isteksiz olduğunuz bir şeyi yapmak için boğayı boynuzlarından tutacağım ya karar veriyorsunuz

are reluctant to actually carry out  or do you take the bull by the horns

yoksa boğayı boynuzlarından mı tutuyorsunuz

here's another one oh this is also connected to  dogs as well let sleeping dogs lie sometimes it  

işte bir tane daha ah bu aynı zamanda köpeklerle de bağlantılıdır uyuyan köpeklerin yatmasına izin verin bazen

is best not to disturb a certain thing or to bring  up a subject if it will disturb or upset people  

belirli bir şeyi rahatsız etmemek veya insanları rahatsız edecek veya üzecekse bir konuyu gündeme getirmemek en iyisidir

you let sleeping dogs lie you leave the dog  because it might bite you so that idiom means  

uyuyan köpeklerin yatmasına izin verirsiniz köpeği terk edersiniz çünkü sizi ısırabilir yani bu deyim şu anlama gelir

sometimes it is best not to say something or  do something or bring up a difficult subject  

bazen bir şey söylememek veya  bir şey yapmamak veya zor bir konuyu gündeme getirmemek en iyisidir   yapmayın bırakın

don't do it let sleeping dogs lie because then  you are staying out of trouble you will not cause  

uyuyan köpekler yalan söylesin çünkü o zaman beladan uzak durursunuz

any upset you will not upset any people because  you let sleeping dogs lie forget about it forget  

herhangi bir üzüntüye neden olmazsınız  kimseyi üzmezsiniz çünkü uyuyan köpeklerin yalan söylemesine izin veriyorsun unut gitsin

about the problem forget about the difficult  situation don't mention it let sleeping dogs lie

sorunu unut zor durumu unut bundan bahsetme uyuyan köpekler yalan söylesin aklına

can you think of any can you think of any  animal idioms that i've missed out i wonder

herhangi bir hayvan deyimi geliyor mu benim gözden kaçırdığım hayvan deyimleri

so quite often we have to take the ball by  the horns yes i think in life definitely  

çok sık merak ediyorum topu boynuzlarından tutmalıyız evet bence hayatta kesinlikle

quite often in life we are we have no choice  we have to take the bull by the horns we have  

oldukça sık olarak hayatta başka seçeneğimiz yok  boğayı boynuzlarından tutmalıyız   bu

absolutely no choice in the situation sometimes  you have to do something that you are reluctant  

durumda kesinlikle başka seçeneğimiz yok bazen  senin istediğin bir şeyi yapmalısın

to do you don't want to do that thing but  sometimes you have to take the bull by the horns

yapmakta isteksiz   o şeyi yapmak istemiyorsunuz ama bazen boğayı boynuzlarından tutmanız gerekiyor,

thank you very much for your company today we've  had a lot of people on and i must be honest i'm  

bugün arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim, pek çok kişiyle birlikte olduk ve dürüst olmam gerekirse, ben

quite pleased to see it i'm very pleased  to see you here today because it's thursday  

oldukça gördüğüme sevindim bugün sizi burada görmekten çok memnunum çünkü bugün perşembe

and i'm not normally here on thursday for  the reasons that i explained earlier on  

ve daha önce açıkladığım nedenlerden dolayı normalde perşembe günleri burada değilim   pazar günü

i will be back on sunday don't forget  sunday from 2 p.m uk time is when i'm back  

döneceğim pazar günü unutmayın  saat 14:00 uk saat

from sunday 2 p.m uk time and of course mr steve  will be with us as well on sunday before i go i  

İngiltere saatine göre pazar saat 14.00'ten döndüğümde ve tabii ki Bay Steve  pazar günü de bizimle olacak ben gitmeden önce

couldn't resist showing some cute animals i wonder  if you know what these animals are but i'm going  

bazı sevimli hayvanları göstermeden edemedim merak ediyorum bu hayvanların ne olduğunu biliyor musunuz ama ben

to show them before we go so here are some cute  animals some lovely animals to show you before  

gitmeden önce onları göstereceğiz, o yüzden işte bazı sevimli hayvanlar gitmeden önce size gösterecek bazı sevimli hayvanlar

we go maybe you have a favourite animal maybe  there is an animal a type of animal that you love  

belki favori bir hayvanınız vardır belki bir hayvan vardır çok sevdiğiniz bir hayvan türü

very much maybe one of the animals that i'm  going to show today is also your favourite  

belki de benim sevdiğim hayvanlardan biri' bugün göstereceğim aynı zamanda en sevdiğiniz

animal so here is the first one oh this is  so beautiful isn't this lovely oh mr duncan  

hayvan yani işte ilki oh bu  çok güzel değil mi oh bay duncan

we are looking at cute animals so this particular  animal is actually a baby it is a baby alpaca  

sevimli hayvanlara bakıyoruz yani bu hayvan aslında bir bebek bu bir yavru alpaka

have you ever heard of an alpaca it is a very  unusual type of animal it looks very similar  

anladınız mı alpakayı hiç duymadınız çok sıra dışı bir hayvan türüdür

to a camel very similar not exactly  the same but very similar to a camel  

bir deveye çok benzer   tam olarak aynı değil ancak bir deveye çok benzer   hörgüçleri

they don't have humps so camels sometimes  have humps little bumps on their back  

yoktur bu nedenle develerin bazen hörgüçleri olur  sırtlarında küçük tümsekler

but alpacas do not so this is an alpaca it is  a baby alpaca and they are so cute very lovely  

ancak alpakalar öyle yapma bu bir alpaka bu bir yavru alpaka ve çok tatlılar çok sevimliler

here's another one before we go so  this next animal is actually an adult  

gitmeden önce işte bir tane daha var yani sıradaki bu hayvan aslında bir yetişkin

so this is what the alpaca will look  like when it gets older oh my goodness  

yani alpaka yaşlandığında böyle görünecek aman tanrım

that's not an alpaca that's mick jagger surely

bu bir alpaka değil mick jagger kesinlikle

alpacas there are many people now in the uk who  love to keep alpacas so quite often if you have  

alpakalar artık İngiltere'de alpakaları çok sık beslemeyi seven birçok insan var.

animals that you want to keep outside your  house quite often you have to have a lot  

of space a lot of room where you live so  there are many people now who like to buy  

Yaşadığınız yerde artık

not only a house but also some land as  well and sometimes they will keep animals  

sadece bir ev değil, aynı zamanda biraz arazi  de satın almak isteyen birçok insan var ve bazen arazide   hayvanlar  besliyorlar

on the land and one of the most popular ones at  the moment is the alpaca it does look very similar  

ve şu anda  en popüler olanlardan biri alpaka, çok benzer görünüyor

to a camel here's another one oh i think this  is probably one of my most favourite animals  

bir deveye işte bir tane daha oh bence bu muhtemelen en sevdiğim hayvanlardan biri

certainly wild animals certainly an animal that  you might see when you're you're walking around  

kesinlikle vahşi hayvanlar kesinlikle kırsalda dolaşırken görebileceğiniz  bir hayvan bu

the countryside so i really love this i love  this animal lovely cows and of course at the  

yüzden bunu gerçekten seviyorum bu hayvanı seviyorum sevimli inekler ve tabii ki   şu

moment at the back of my house there are some cows  living right behind my house at this very moment  

anda evimin arkasında  bazı inekler tam şu anda evimin arkasında yaşıyor   bu

so i do like cows i love watching the  cows in the field and all around the world  

yüzden inekleri seviyorum  inekleri tarlada ve dünyanın her yerinde izlemeyi seviyorum

well you might see cows in certain parts of your  country especially if there is a lot of farming  

pekala inekleri belirli yerlerde görebilirsiniz ülkenizin bazı bölgelerinde özellikle de çok fazla çiftçilik

taking place here is another one oh look at that  i don't know why but whenever you see an animal  

yapılıyorsa burada bir başkası ah şuna bakın neden bilmiyorum ama ne zaman

that has large eyes they always  look very cute have you noticed that  

büyük gözleri olan bir hayvan gördüğünüzde her zaman çok sevimli görünürler bunu fark ettiniz mi

so this particular animal looks very cute  but also it has very large eyes as this is  

yani bu özellikle hayvan çok sevimli görünüyor ama aynı zamanda çok büyük gözleri var, çünkü bu

a rhodia roe deer it is a type of deer  and it's beautiful very cute although this  

bir rhodia karacadır, bir geyik türüdür ve çok güzeldir, ancak bu

particular one does not look very happy it looks  a little annoyed at something i don't know what

çok mutlu görünmese de bilmediğim bir şeye biraz sinirli görünüyor Ne kadar

a lot of people saying the alpaca  looks like it has bad teeth yes  

çok insan alpakanın dişleri kötü gibi göründüğünü söylüyor evet

maybe it needs braces maybe it needs a retainer  in its mouth so there it is a lovely rhodia  

belki diş teline ihtiyacı var  belki ağzında bir tutucuya ihtiyacı var, yani işte sevimli bir rhodia

here is another animal now that we often  get flying over our house in fact we have  

işte başka bir hayvan, şimdi sık sık evimizin üzerinden uçuyoruz aslında biz

we have one of these in our garden look at that  so there it is a heron heron very big birds large  

bahçemizde bunlardan bir tane var mı bakın şuna bakın yani orada bir balıkçıl balıkçıl çok büyük kuşlar büyük

birds and they often eat fish especially around  here because we live very close to a big river  

kuşlar ve özellikle buralarda  sık sık balık yerler çünkü büyük bir nehre çok yakın yaşıyoruz

and quite often you will see these birds flying  over the house they are going off to feed  

ve sıklıkla bu kuşların uçtuğunu görürsünüz evin üzerinden balıkla beslenmeye gidiyorlar

on fish sometimes they also steal fish from  our neighbour's gardens as well because  

bazen komşumuzun bahçelerinden de balık çalıyorlar çünkü   yaşadığım

some people around where i  live they have ponds fish ponds

yerdeki bazı insanların göletleri var balık havuzları yani bu

so that is a heron heron a very large bird also  a very beautiful bird here is another animal a  

bir balıkçıl balıkçıl çok büyük bir kuş aynı zamanda burada çok güzel bir kuş başka bir hayvan

baby animal that a lot of people are going  to love i know i know it's going to happen  

birçok insanın seveceği bir yavru hayvan mı bunun olacağını biliyorum

oh mr duncan isn't that cute it's a little cute  lamb as you know in the area where i live there  

oh Bay Duncan o kadar sevimli değil mi biraz şirin kuzu bildiğiniz gibi yaşadığım bölgede

are many lambs that are born normally during early  spring so yes quite often during the early spring  

birçok kuzu var ilkbaharın başlarında normal olarak doğarlar bu yüzden evet oldukça sık ilkbaharın başlarında

time you will hear lots of lambs calling for their  parents so yes i do like lambs they are beautiful

birçok kuzunun ebeveynlerini çağırdığını duyacaksınız bu yüzden evet kuzuları severim onlar güzel

catherine says there is an expression  

to do something till the cows come home  yes i think that's actually quite good  

bence bu aslında oldukça iyi

yes i like that one yes to do something until the  cows come home if you do something until the cows  

evet bunu seviyorum evet inekler eve gelene kadar bir şey yapmak için inekler

come home it means you continue doing it until  very late maybe very late in the day or maybe  

eve gelene kadar bir şey yaparsanız bu çok geç saatlere kadar, belki günün çok geç saatlerine kadar yapmaya devam etmeniz anlamına gelir veya belki

you wait or you have to wait for a very long time  i can listen to music until the cows come home it  

beklersiniz veya sahip olursunuz çok uzun süre beklemek inekler eve gelene kadar müzik dinleyebilirim

means i can do that thing for a very long time so  yes that is another good idiom that uses an animal

o şeyi çok uzun süre yapabilirim demektir yani evet bu, inekler eve gelene kadar bir şeyi yapmak için bir hayvanı kullanan başka bir iyi deyimdir

to do something until the cows come home it  almost feels as if my live stream will continue  

neredeyse  canlı yayınım

until the cows come home but sadly it is  not because it's almost time for me to go  

inekler eve gelene kadar devam edecekmiş gibi geliyor ama ne yazık ki bu gitme vaktim geldiği için değil   aman

oh my goodness i can't believe how quick today's  live stream has gone by it's gone by very quickly  

tanrım bugünkü canlı yayının ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum çok hızlı geçti

i will be back with you on sunday  from 2 p.m uk time don't forget 2 pm  

ben olacağım pazar günü 14:00'ten itibaren İngiltere saatini unutma 2:00

uk time is when i'm back with you we have mr steve  back as well on sunday joining us live i hope  

İngiltere saati, ben sizinle olduğum zamandır, Bay Steve de pazar günü canlı yayına geri dönüyoruz, umarım

you've enjoyed this rather unusual live stream  i am normally with you on wednesday but today  

bu oldukça sıra dışı canlı yayını beğenmişsinizdir i normalde çarşamba günü sizinleyim ama bugün

as you probably know i'm with you on thursday  

muhtemelen bildiğiniz gibi perşembe günü sizinleyim

everything will be back to normal next week so  don't worry this is mr duncan in the birthplace  

gelecek hafta her şey normale dönecek yani merak etmeyin bu, ben gitmeden

of english saying thanks for watching before  i go here is the answer to the mystery idiom

önce izlediğiniz için teşekkürler ingilizcenin doğum yeri olan Mr Duncan burada gizemli deyimin cevabı, yani

that is the mystery idiom but mr duncan what is  the answer please give us the answer right now  

gizemli deyimin cevabı ama bay duncan cevap nedir lütfen hemen şimdi bize cevabı verin

oh now i have to be honest quite a few of you got  it right well done many of you got this correct  

oh şimdi dürüst olmam gerek pek çoğunuz doğru anladınız aferin çoğunuz bunu doğru anladı

today's mystery idiom splitting hairs the meaning  to find tiny faults or to make trivial points  

bugünün gizemi kılları ayırmak deyim anlamı küçük hatalar bulmak veya

during an argument to focus on tiny details can  be described as splitting hairs and there it was  

bir tartışma sırasında önemsiz noktalara değinmek   küçük ayrıntılara odaklanmak için kılları ayırmak olarak tanımlanabilir ve işte buydu

today's mystery idiom the answer has been revealed  thanks for your company i am definitely going now  

bugünün gizemli deyimi cevap ortaya çıktı refakatiniz için teşekkürler kesinlikle şimdi gidiyorum

thank you very much for all of your company and i  hope to see you here on sunday don't forget if you  

teşekkürler tüm şirketiniz için çok teşekkür ederim ve sizi  pazar günü burada görmeyi umuyorum unutmayın

like this please give me a big thumbs up there it  is it says on my hat please like and then youtube  

bunu beğendiyseniz lütfen bana büyük bir başparmak verin şapkamın üzerinde lütfen beğenin yazıyor ve ardından youtube

will let more english addicts know about my live  stream which will be ever so nice see you later  

daha fazla İngiliz bağımlısına izin verecek canlı yayınım hakkında bilgi sahibi olun, daha sonra görüşmek üzere, kendinize iyi bakın,

take care i'm definitely going now i hope you  have a good thursday i hope friday will be nice  

şimdi kesinlikle gidiyorum, umarım  iyi bir perşembe geçirirsiniz, umarım cuma güzel olur

i hope saturday will be lovely and i also hope  this sunday will be fantastic because we will  

umarım cumartesi güzel olur ve ayrıca umarım bu pazar harika olur çünkü

all be here once again back together and of  course you know what's coming next yes you  

hepimiz bir kez daha burada olacağız ve elbette sırada ne olacağını biliyorsunuz evet   öyle

do oh thank you to mr steve as well thank you  mr steve for joining us today as well very nice

oh teşekkürler Bay Steve'e de teşekkür ederim Steve bugün de bize katıldığınız için çok güzel

ta ta for now

şimdilik