ENGLISH ADDICT / 112 - LIVE LESSON / Food idioms/ Wednesday 19th August 2020 - with Mr Duncan

yes i know i'm late i apologise for being late

evet geç kaldığımı biliyorum geç kaldığım için özür dilerim

but as you can see outside today the weather is very

ama bugün dışarıda gördüğünüz gibi hava çok

unsettled i was going to go outside to do my live stream but then at the

kararsız canlı yayınımı yapmak için dışarı çıkacaktım ama sonra

last moment i changed my mind and as you can see the

son anda fikrimi değiştirdim ve gördüğünüz gibi

weather today is a little bit rough to say the least

bugün hava biraz zor en hafif tabiriyle

here we are again yes we are back together it is

yine buradayız evet tekrar birlikteyiz ingilizcenin doğduğu yerden

another episode we've made it all the way to episode 112

of english addict coming to you live from the birthplace of english which

size canlı olarak gelen ingilizce bağımlısı 112. bölüme kadar geldik başka bir bölüm

just happens to be

ingilteredeyim

england

hmm here we go again hi everybody this is mr duncan in

hmm yine başlıyoruz herkese merhaba ben ingiltereden bay duncan

england how are you today are you okay i hope so

bugün nasılsın iyi misin umarım

are you happy i really hope you are happy today

mutlusundur gerçekten umarım bugün mutlusundur

welcome to a stormy england we are having

fırtınalı bir ingiltereye hoşgeldin

all sorts of strange weather well in fact

her türlü garip havayı yaşıyoruz aslında son birkaç haftadır

we've had a lot of strange weather over the past few weeks

çok tuhaf havalar yaşadık

we've had a lot of heat we've had a lot of rain

çok sıcaklar yaşadık çok yağmur yağdı

we've had thunder lightning and today we have wind

gökgürültüsü şimşekler yaşadık ve bugün rüzgar

and rain falling in fact we've had so much the garden at the back

ve yağmur yağıyor aslında biz evin arka tarafındaki bahçe o kadar çok şey yaşadık ki,

of the house appears to have turned into a swimming

pool to be honest so here we are again i hope

dürüst olmak gerekirse bir yüzme havuzuna dönüşmüş gibi görünüyor, bu yüzden yine buradayız umarım

you're having a good day yes we've made it all the way to the

iyi bir gün geçiriyorsunuzdur evet orta yolu geldik

middle of the week it's wednesday

haftanın günü çarşamba

here we are again yes we are back once more

yine buradayız evet bir kez daha geri döndük gramerinizi geliştirmek için yeni kelimeler öğrenmek için

it is time to brush up on your english to learn some new words to improve

ingilizcenizi tazelemenin zamanı geldi

your grammar yes today we will be looking at

evet bugün

grammar so that is coming up in today's live stream

gramer konusuna bakacağız bu yüzden bugünün canlı yayınında bu konu işlenecek

also i have a little bit of life advice as well as we all know

ayrıca biraz hayat tavsiyem var ve hepimiz biliyoruz ki

life during 2020 has been a little difficult to say the

2020 boyunca hayat en hafif tabirle biraz zor oldu

least

and we are not through it yet so this is only august we still have

ve henüz bunu bitirmedik, bu yüzden bu sadece ağustos,

around another four months to go of this year

bundan daha dört ayımız var. aramızda bir yıl kalsın

between you and me i can't wait for 2020 to disappear i really can't

2020'nin ortadan kaybolmasını bekleyemem gerçekten yapamam

but we have to grin and bear it we have to put up with it we have to

ama sırıtmalı ve buna katlanmalıyız buna katlanmak zorundayız o

keep that stiff upper lip we have to carry on

sert üst dudağı korumak zorundayız devam etmek zorundayız elimizde

we have no choice to be honest so a little bit later on to help you

hiçbir şey yok dürüst olmak gerekirse, biraz sonra

through these strange times i will be giving you some of my own

bu garip zamanlarda size yardımcı olmak için size kendi

personal life tips and advice

kişisel yaşam ipuçlarımdan ve tavsiyelerimden bazılarını vereceğim

coming up a little bit later on nice to see you all here

biraz sonra sizi burada görmek güzel

i am in my studio i'm not outside because the weather

stüdyomdayım Dışarıda değilim çünkü hava çok

is awful in fact right behind me you can see there is a live view

kötü aslında tam arkamda görebilirsiniz dışarıda canlı bir görüntü var

outside so that behind me is actually outside at the moment

yani arkam şu anda aslında dışarıda

and as you can see the wind is blowing very strongly

ve gördüğünüz gibi rüzgar çok kuvvetli esiyor

we have had so much rain today is it raining where you are i'm

çok yağmur yağdı bugün senin olduğun yerde yağmur yağıyor merak

wondering maybe maybe not so here we are again

ediyorum belki belki değil yani buradayız yine

thank you for joining me yes i am the best kept secret on youtube

bana katıldığın için teşekkür ederim evet ben youtube'da en iyi saklanan sırrım youtube'un köşesindeki

if you look under the rock in the corner of youtube underneath there if you lift

kayanın altına bakarsan ordaki altında kaldırırsan

it up amongst all of the insects and the worms

böceklerin ve solucanların arasında köşede gölgede

you will find my youtube channel hidden away

gizlenmiş youtube kanalımı bulacaksınız

in the corner in the shade anyway i'm so glad that you've managed

zaten beni bulduğunuz için çok mutluyum

to find me that's all i can say i suppose relieved

diyebileceğim tek şey bu sanırım

might be the right word in fact here we go for those who don't know what i do

doğru kelime rahatlamış olabilir aslında burada ne yaptığımı bilmeyenler için gidiyoruz

i talk about english we are here to share our love of the english

ingilizce hakkında konuşuyorum ingilizceye olan sevgimizi paylaşmak için buradayız

language so i talk about english you can also talk about english as well on

bu yüzden ingilizce hakkında konuşuyorum siz de canlı sohbette ingilizce hakkında da konuşabilirsiniz

the live chat we also have idioms today

bugün deyimler

i've been asked if i can talk about idioms so that is

hakkında konuşup konuşamayacağım soruldu, bu yüzden

exactly what i'm going to do we have some

tam olarak yapacağım şey bu,

food idioms one of my all-time favorite subjects

tüm zamanların en sevdiğim konularından biri olan bazı yemek deyimlerimiz var

and just to get us in the mood would you like to see

ve sadece bizi havaya sokmak için görmek ister misin? geçen yıl

some of the food that i ate during my time in paris

paris'teyken yediğim yiyeceklerden bazıları

last year

mmm getting us into the mood for some food talk today that is what we are

bugün bizi biraz yemek sohbeti havasına soktu

talking about we are looking at food idioms on today's

live english addict

so glad you could join me today you might notice some different

bazı farklı şeyler fark edebilirsiniz, bugün

things some slightly different things today there are no live

biraz farklı şeyler fark edebilirsiniz, bunun

captions for which i apologize but youtube are making changes

için özür dilerim canlı altyazı yok ama youtube şu

at the moment they are making changes to the way

anda

the live streams are broadcast so there are many changes taking place

canlı yayınların yayınlanma şeklinde değişiklikler yapıyor, bu nedenle birçok değişiklik oluyor

and i am trying to work out how to get

ve ben

the live captions back but unfortunately due to some of the changes that youtube

canlı alt yazıları nasıl geri getireceğimizi bulmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki youtube'un yaptığı bazı değişiklikler

are making and the way that the live streams are

ve canlı yayınların

actually broadcast through the internet and

aslında internet üzerinden ve

through the site there are no live captions today however there is good

site üzerinden yayınlanma şekli nedeniyle bugün canlı altyazı yok ancak iyi şeyler var

news even if the good news is only a little

haberler iyi haber biraz olsa bile

good news later there will be captions on the replay so you will be able to

iyi haber daha sonra tekrarda altyazı olacak, bu yüzden daha sonra

have captions on the replay of this

later on when youtube saves the live stream however at the

youtube canlı akışı kaydettiğinde bunun tekrarında altyazı alabileceksiniz ancak şu

moment unfortunately there are no

anda ne yazık ki canlı

live captions the other thing you will notice

yayın yok altyazılar fark edeceğiniz diğer bir şey daha

is there is less latency that there is less of a delay

az gecikme olması

between me speaking and you hearing me and also

benim konuşmam ile sizin beni duymanız arasında daha az gecikme olması ve ayrıca

vice versa so everything is a little faster

tam tersi yani her şey biraz daha hızlı

everything is a little faster you might notice the difference

her şey biraz daha hızlı farkı fark edebilirsiniz

but i will try my best to get the live captions back i really hope

ama deneyeceğim canlı altyazıları geri almak için elimden gelenin en iyisini gerçekten yapabilirim bunu gerçekten diliyorum

i can do that i really wish i can do it to be honest oh hello to the live chat

gerçekten keşke yapabilsem oh canlı sohbete merhaba

talking of the live chat hello to you as well thanks for joining me today

canlı sohbetten bahsediyorum size de merhaba bugün bana katıldığınız için teşekkürler

yes we are live now at 22 minutes past 2 o'clock on

evet canlı yayındayız şimdi

wednesday the 19th of august in two weeks it will be september

19 ağustos çarşamba günü saat 2'yi 22 geçe iki hafta sonra eylül olacak

wow but as i mentioned earlier we still have another four months of this year

vay be ama daha önce de belirttiğim gibi bu yılın daha bitmesi gereken bir dört ayı daha var

to get through and already some people are talking about

ve şimdiden bazı insanlar hakkında konuşuyor biliyor musunuz

do you know what i'm saying people are already starting

insanlar söylediğim şey

to talk about

hakkında konuşmaya başladılar

i can't believe it it's too soon it's too quick please

buna inanamıyorum çok erken çok hızlı lütfen

it's only august i have a feeling that many people now

sadece ağustos bir çok insanın şu anda

on a serious note i suppose there are many people with businesses

ciddi bir not aldığına dair bir his var sanırım işletmesi olan birçok insan var

shops businesses that rely on customers and of course during this year there

mağaza işletmeleri Müşterilere güvenen ve tabii ki bu yıl boyunca çeşitli nedenlerle mağazalardan doğrudan veya şahsen alışveriş yapan

haven't been many people buying from the shops

pek fazla insan olmadı

directly or in person for various reasons

and you know what they are we all know what they are

ve onların ne olduğunu biliyorsunuz, hepimiz onların ne olduğunu biliyoruz, bu yüzden

so it would appear that a lot of people now are

görünüşe göre şu anda birçok insan

hoping that the christmas sales in december and of course november as

Aralık ve tabii ki Kasım'daki Noel satışlarının,

well so november december maybe even

yani Kasım, Aralık hatta

october the christmas sales will help many of these businesses that

Ekim'deki Noel satışlarının bu çılgın yılda acı çeken bu işletmelerin çoğuna yardımcı olacağını umuyoruz, bu yüzden

have been suffering during this crazy year

so i think that is one of the reasons why we are already talking about

zaten olmamızın nedenlerinden biri de bu. ağustos

christmas in august it is something that doesn't

ayında yılbaşı hakkında konuşmak çok sık olmayan bir şeydir

happen very often normally we start talking about the

normalde ekim ayının sonlarında

christmas shopping period in late october so that's normally when

yılbaşı alışverişi döneminden bahsetmeye başlarız yani normalde

we start talking about it but here here we are in august

bunun hakkında konuşmaya başladığımız zamanlardır ama burada ağustos ayındayız

and some people are already talking about

ve bazı insanlar şimdiden bu konuda konuşuyor

christmas time many businesses are hoping

noel zamanı birçok işletme

they will have a good period of time thank you for your live chat messages

iyi bir zaman geçireceğini umuyor canlı sohbet mesajlarınız için teşekkür ederim

already we have a lot of people and can i say a big congratulations to

zaten çok sayıda insanımız var ve

oh hello to mohsin hi mohsen guess what you are first on today's

oh mohsin'e merhaba merhaba mohsen tahmin edin bugünün canlı yayınında ilk siz kimsiniz

live chat

sohbet

isn't that lovely it's lovely it's amazing

o kadar güzel değil çok güzel

really is congratulations mohsen you are first

gerçekten harika tebrikler mohsen

on today's live chat also v tess v tess second

bugünün canlı sohbetinde birincisin ayrıca v tess v tess

today your finger fast but not fast enough you see also richard

bugün parmağın hızlı ama yeterince hızlı değil ayrıca görüyorsun richard

bitres donna mary twan you win hiroko is here as well

bitres donna mary twan kazandın hiroko da burada

wow a lot of people already here lovely to see you by the way

vay be bir çok insan zaten burada seni görmek çok güzel bu arada

can i say a special hello to beatriz nice to see you here today and

beatriz'e özel bir merhaba diyebilir miyim bugün sizi burada görmek güzel ve harika bağışınız

can i also say thank you very much for your wonderful

için çok teşekkür edebilir miyim

donation beatrice oviedo for your kind donation on paypal

beatrice oviedo paypal'daki nazik bağışınız için

so a very big special thank you beatrice for your lovely

yani güzel bağışınız için çok büyük bir özel teşekkürler beatrice

donation and of course if you want to send a donation as well

ve tabii ki

to help my work continue i do it all for free it costs you

işimin devam etmesine yardımcı olmak için bir bağış göndermek isterseniz, hepsini ücretsiz yapıyorum size

nothing not a penny and don't forget i've been doing this for

hiçbir maliyeti bir kuruş değil ve unutma ben oldum bunu

for nearly 14 years for free so thank you once again to beatriz for

yaklaşık 14 yıldır ücretsiz olarak yapıyorum, bu yüzden paypal'daki güzel bağışınız için beatriz'e bir kez daha teşekkür ederim

your lovely donation on paypal and there you can see

ve orada da bağış yapmak isterseniz

at the bottom of the screen you can see the address as well if you

ekranın alt kısmında adresi de görebilirsiniz.

would like to make a donation also there it is

öyle

and now it has gone

ve şimdi gitti

and now it's me again sorry about that we also have oh hello also to

ve şimdi yine ben bunun için üzgünüm bizde de var oh merhaba ayrıca

fernando a famous song by abba

fernando'ya abba'nın ünlü bir şarkısı

there was something in the air that night

havada bir şey vardı o gece

the stars were bright fernando they were shining there for you and me

yıldızlar parlaktı fernando orada senin için parlıyorlardı ve benim

for everyone

için herkes

fernando

fernando

they're coming back aren't they abba can you believe it they they have come

geri dönüyorlar değil mi abba değil mi inanabiliyor musunuz

back they have a new song and also a new video i don't know if

geri döndüler yeni bir şarkıları ve ayrıca yeni bir videoları var izlediniz mi bilmiyorum

you've seen it but it's rather good hello fatio

ama oldukça iyi merhaba fatio

fatty hello to you roxy is here as well oh and also rain is here hello rain

şişko merhaba sana roxy de burada oh ve ayrıca yağmur da burada merhaba yağmur

i think your name is very suitable today because we have had

bence adın bugün çok uygun çünkü

so much rain today alessandra mario also andy starr pavel

bugün çok yağmur yağdık alessandra mario andy starr pavel

taiyeb ram chowdray is here as well hello to you nice to see

taiyeb ram chowdray de burada sana merhaba görmek güzel

you here today sadly there are no live captions today

bugün buradasınız ne yazık ki bugün canlı altyazı yok bunun

sorry about that it's not my fault but youtube at the moment are making some

benim hatam olmadığı için üzgünüm ama şu anda youtube

changes to the way the live chat is

canlı sohbetin

processed and also the live stream is processed so lots of things are

işlenme şeklinde bazı değişiklikler yapıyor ve ayrıca canlı yayın işleniyor bu yüzden pek çok şey

changing diana is here beatriz

değişiyor diana burada beatriz

beatrice says i love paris mr duncan and the music is so special yes

beatrice paris'i sevdiğimi söylüyor mr duncan ve müzik çok özel

apparently i didn't realize this i was surprised to find out that paris

is the most visited city in the world i didn't know that i always thought it

was new york maybe new york or

york belki new york ya da

perhaps i suppose maybe rome but paris apparently

belki sanırım belki roma ama görünüşe göre paris dünyanın

is the most visited city in the world

en çok ziyaret edilen şehri

and i've been there i went there last year with mr steve i was very lucky

ve orada bulundum geçen yıl oraya bay steve ile gittim çok şanslıydım ve

enough to get a free trip

with mr steve as part of his prize from the company he works for so very

parçası olarak bay steve ile bedava bir gezi yapacak kadar şanslıydım çalıştığı şirketten aldığı ödül çok çok

nice very lucky imagine if it was this year

güzel çok şanslı hayal edin bu yıl olsaydı

so imagine if mr steve and myself imagine if we were able to go away this

yani hayal edin bay steve ve ben bu

year for free to paris well guess what we

yıl bedavaya paris'e gidebilseydik tahmin edin ne

wouldn't have been able to do it because of

olmazdık

you know what thanks mr duncan you are welcome beatrice

sizin sayenizde yapabildim teşekkürler bay duncan hoşgeldiniz beatrice

very kind of you very kind of you indeed hello partapp partap

çok naziksiniz çok naziksiniz gerçekten merhaba partapp partap

i came here again i decided to return to see you once more isn't

buraya tekrar geldim sizi bir kez daha görmek için geri dönmeye karar verdim

that lovely christina also we have

o güzel christina değil mi bizde de var

khalid you are a good singer i enjoy your voice thank you mr duncan

khalid siz iyi bir şarkıcısınız sesinizden zevk alıyorum teşekkür ederim bay duncan

maybe one day we will play a video with mr steve

belki bir gün bay steve

singing because mr steve has a very good singing voice

şarkı söylerken bir video oynayacağız çünkü bay steve'in çok iyi bir şarkı sesi var

much better than me much better than me pratap is it your birthday today

benden çok daha iyi pratap bugün doğum gününüz mü

pratap wow can i just say happy birthday to

pratap vay canına portap'a mutlu yıllar diyebilir miyim bugün

portap it's your birthday yes today it's your birthday

senin doğum günün evet bugün senin doğum günün bana

thank you very much for letting me know and happy birthday

haber verdiğin için çok teşekkür ederim ve doğum günün kutlu olsun

to you partapp

partapp

should i say hello to you thank you very much

sana merhaba demeli miyim teşekkür ederim çok güzel

isn't that lovely

değil mi

have you had your birthday before this year

senin doğum günün kutlu olsun doğum günü bu yıldan önce

how many birthdays do you have someone is asking

kaç doğum günün var diye soruyor birisi

i wonder well the queen of england has two birthdays she has her real

merak ediyorum da ingiltere kraliçesinin iki doğum günü var onun gerçek bir

birthday and she has her official birthday

doğum günü var ve resmi doğum günü var

where the whole country celebrates her birthday so the queen of england

tüm ülke onun doğum gününü kutluyor yani ingiltere kraliçesinin

actually has two birthdays every year

aslında iki doğum günü var her yıl

which is a little bit strange when you think about it

biraz tuhaf geliyor düşününce

imagine that

i love english now thank you mr duncan says fernando

şimdi ingilizceyi sevdiğimi hayal edin teşekkür ederim bay duncan fernando rica ederim diyor

you are welcome and don't worry i'm not going

ve merak etmeyin

i'm not going to sing again

gitmiyorum bir daha şarkı söylemeyeceğim

santorino is luis mendes here i haven't seen lewis are you here luis

santorino luis mendes burada lewis'i görmedim burada mısın luis

mendes oh yes hello luis mendes or should i say

mendes oh evet merhaba luis mendes yoksa

louis mendes he's here today

louis mendes mi demeliyim o bugün burada canlı sohbette bu kadar

very nice to see so many people here on the live

çok insanı görmek çok güzel

chat emran says i am your biggest fan since i was

emran 16 yaşımdan beri senin en büyük hayranınım diyor

16 and now i am 22.

ve şimdi 22 yaşındayım.

really all those years oh my goodness i think that's lovely that you've been

gerçekten bunca yıl aman tanrım bence

watching me for six years without wanting to jump out of a window

altı yıldır pencereden atlamak istemeden beni izlemen çok güzel

i love that i think that's amazing sandra gonzalez is here as well

bence bu harika sandra gonzalez de burada

so nice to see you here we have a lot of things coming up today

çok güzel burada görüşürüz, bugün gelecek pek çok şey var

we are talking about food idioms there is no sentence game today not

yemek deyimlerinden bahsediyoruz bugün cümle oyunu yok bugün değil

today however on friday there will

ancak cuma günü cuma

be the sentence game on friday

günü cümle oyunu olacak

very interesting we have some messages coming through

çok ilginç psg aracılığıyla gelen bazı mesajlarımız var

the psg won lipsic but to watch it without spectators is

dudak uçuklatan kazandı ama seyircisiz izlemek

not a big pleasure i don't know what that

büyük bir zevk değil aslında ne olduğunu bilmiyorum

actually is maybe it's a sporting event but it is

belki bir spor olayı ama

very strange at the moment because you are

şu anda çok garip çünkü kimsenin ve kimsenin önünde profesyonelce spor yapan

seeing a lot of people playing sport professionally

bir sürü insan görüyorsunuz.

in front of no one and one of the strange things

Garip olan şey şu ki,

is they are actually adding the sound of the crowd

aslında seyircinin sesini ekliyorlar,

so maybe a football match is taking place on the television

yani belki televizyonda canlı bir futbol maçı geçiyor

live however there is no one there watching it

ama orada izleyen kimse yok

however the people that are producing the broadcast

ama yayını yapanlar

are actually adding the sound of the audience or the spectators

aslında seyircinin sesini ekliyorlar. ya da seyirciler

so the sound of the

yani 'in sesi

is actually being added added to the whole thing human being is here

aslında her şeye ekleniyor insan burada

hello human being welcome and you are more than welcome to join all of the

merhaba insanoğlu hoşgeldiniz ve

other human beings here right now which accent are you

diğer tüm insanlara katılabilirsiniz şu anda burada hangi aksanla

talking which accent english this is english

konuşuyorsunuz hangi aksanla konuşuyorsunuz ingilizce bu ingilizce

the language i'm speaking is english i live in england

konuştuğum dil ingilizce ingiltere'de yaşıyorum bu

so some whites say that i'm speaking british english

yüzden bazı beyazlar ingiliz ingilizcesi konuştuğumu söylüyor

however british english is just the accent you see

ancak ingiliz ingilizcesi sadece gördüğünüz aksan bu yüzden

so we are talking about the accent however

aksandan bahsediyoruz ancak

the english that i'm speaking is english there is only one english

konuştuğum ingilizce ingilizce sadece bir ingilizce

language oh yes there is only one

dili var oh evet sadece bir

pousant says let bygones be bygones is the most beautiful idiom i have have

pousant var let bygones be bygones şimdiye kadar duyduğum en güzel deyim diyor Belki

ever heard yes if you let bygones be bygones

it means you are forgetting about the disagreements

or the arguments that you've had over time

maybe your friend has said something bad maybe something that has upset you

arkadaşın kötü bir şey söyledi belki seni üzen bir şey

but then you talk about it with your friend

ama sonra arkadaşınla bunun hakkında konuşuyorsun

and you agree to let bygones be bygones bygones

ve geçmişin geçmişte kalmasına izin veriyorsun geçmişin geçmiş olmasına izin verme

refers to the past something that has already occurred something that has

happened already it's time to let bygones be

zamanı

bygones you are right it is actually a very nice

haklısın aslında çok güzel bir deyim

idiom a nice expression oh hello pedro we also have pedro belmont

güzel bir ifade

is here as well i think this decade many things will happen after the virus

they might attack the agriculture of food who knows

kim bilir

who knows i think one of the things that is hard to do is predict the future

kim bilir bence yapılması zor şeylerden biri geleceği tahmin etmektir

i think in the past it was hard to do no one really knows

bence geçmişte bunu yapmak zordu kimse gerçekten

what is going to happen next but i think this year

sonra ne olacağını bilmiyor ama bence bu yıl

especially this year i think it's safe to say that

özellikle bu yıl bence bu Bundan sonra

no one knows what is going to happen next

ne olacağını kimsenin bilmediğini söylemek güvenlidir,

no one knows what is going to happen next

bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyor

donna mr duncan i have noticed a lot of videos on youtube

donna bay duncan youtube'da

teaching english through sleeping

uyuyarak ingilizce öğreten pek çok video fark ettim

the video has one conversation and it repeats

videoda bir konuşma var ve

uh over three hours what do you think i've talked about this before and i

üç saatten fazla tekrar ediyor bundan daha önce bahsettiğimi sanıyorsun ve uyurken dil

i don't necessarily believe that it's possible to do that you can't learn

öğrenememenin mümkün olduğuna inanmıyorum, bu

a language whilst you are asleep it might be going into your ears but i

kulaklarına gidiyor olabilir ama

can guarantee that your brain will not be processing

beyninin öğreneceğini garanti edebilirim.

any of it and the reason is because when you go to sleep

bunların hiçbirini işlememektedir ve bunun nedeni, uykuya daldığınızda

your brain literally shuts down like your computer

beyninizin tam anlamıyla bilgisayarınız gibi kapanmasıdır,

you see so it's a little bit like shutting down your computer

yani bu biraz bilgisayarınızı kapatıp

and then trying to install a new program into it you can't you see because the

yeni bir program yüklemeye çalışırken bunu yapamazsınız. görüyorsunuz çünkü

computer has switched off everything is

bilgisayar kapandı her şey kapanıyor

off shut down so when you go to sleep you are also

yani siz uyuduğunuzda siz de

shut down imagine your brain going to sleep

kapanıyorsunuz beyninizin uyuduğunu hayal edin bu

so when you go into a very deep sleep all of your brain in fact most of your

yüzden çok derin bir uykuya daldığınızda tüm beyniniz aslında beyninizin çoğu

brain shuts down did you know that

kapanıyor aşağı biliyor muydunuz bunu

did you do that

yaptınız mı

so no no i don't think you can learn even though there are many things about

yani hayır hayır insan beyni hakkında tam olarak anlamadığımız birçok şey olmasına rağmen öğrenebileceğinizi sanmıyorum,

the human brain we don't completely understand

so who knows but as far as i'm concerned from the things we know about the human

kim bilir ama benim bildiğim kadarıyla insan beynini biliyoruz siz

brain when you go to sleep large

uykuya daldığınızda

areas of your brain actually shut down it's almost as if

beyninizin geniş alanları aslında kapanıyor sanki

your brain is switching off

beyniniz kapanıyor gibi yani öyle

so that is it you see so i don't think you can learn

görüyorsunuz yani

whilst you are sleeping however it is a very interesting gimmick

uyurken öğrenebileceğinizi sanmıyorum ama öyle çok ilginç bir numara

and a lot of people are making a lot of money

ve pek çok insan

from doing it you see so that is what what i think of it

bunu yaparak çok para kazanıyor, yani benim düşündüğüm bu

anyway so i don't necessarily think i don't think you can actually do it you

zaten, bu yüzden ille de bunu gerçekten yapabileceğini düşünmüyorum, anlıyor musun ben

see i don't think you can learn whilst you're sleeping

uyurken öğrenebileceğinizi düşünmeyin,

it is better to exercise your brain whilst it is conscious

beyninizi şu anda bilinçli

and awake and functioning now for example is a very good time

, uyanık ve çalışır durumdayken çalıştırmak daha iyidir, örneğin beyninizi çalıştırmak için çok iyi bir zaman, günümüzdeki

to exercise your brain the problem nowadays

sorun,

the problem nowadays is everyone wants everything now immediately

günümüzdeki sorun, herkesin her şeyi şimdi istemesidir. hemen

quickly and without putting any effort into it you see we want everything

hızlı ve herhangi bir çaba sarf etmeden her şeyin anında olmasını istediğimizi görüyorsunuz,

instant so the idea of going to sleep listening to something and then waking

bu yüzden bir şeyler dinleyerek uyuyup

up the next morning knowing how to speak english is

ertesi sabah İngilizce konuşmayı bilerek uyanma fikri tembellik, bunu yapmanın

lazy it's a quick way of doing it the only problem is

hızlı bir yolu tek sorun

it doesn't work you see but it is a very good way of making

işe yaramıyor ama para kazanmanın çok iyi bir yolu

money

i hope i hope you understand what i'm saying there and where i'm coming from

umarım orada ne dediğimi ve nereden geldiğimi anlarsınız umarım

you see hello to wendell hello wendell nice to

wendell'e merhaba merhaba wendell

see you here today

bugün sizi burada görmek güzel

many people study at night says par tap well that's different because you're

birçok kişi insanlar geceleri ders çalışır derler ki bu farklı çünkü

awake if you are awake then you are conscious

uyanıksın uyanıksan bilinçlisin

so even if you are feeling tired it is still possible to learn

yani yorgun hissetsen bile bir şeyler öğrenmek yine de mümkün

something however it is not the best situation to

ancak bunu yapmak için en iyi durum değil ama

do it in but being completely unconscious

tamamen bilinçsiz

being i want to say dead well you are you are dead to the world

olmak, ölü demek istiyorum, sen dünya için ölüsün

because you are asleep and most of your brain has switched off

çünkü uyuyorsun ve

when you go into a very deep sleep so your brain isn't really doing

çok derin bir uykuya girdiğinde beyninin çoğu kapandı, bu yüzden beynin gerçekten

anything as i said it's like it's like trying to to run a computer

söylediğim gibi hiçbir şey yapmıyor. tıpkı bilgisayarınız kapalıyken bir bilgisayar programını çalıştırmaya çalışmak gibi, bunu

program when your computer is switched off you

can't do it it's impossible

yapamazsınız, imkansız

prakash asks sir what is your name my name is mr duncan there it is you see

prakash sorar efendim, adınız nedir, benim adım Bay Duncan, işte görüyorsunuz

mr duncan and now i'm talking to you live

Bay Duncan'ı ve şimdi onunla konuşuyorum İngiltere'den yaşıyorsunuz,

from england on when is it wednesday we've made it all

çarşamba ne zaman çarşambaya kadar geldik

the way to wednesday very nice

çok güzel

i like your watch mr duncan thank you tatiana

saatinizi beğendim bay duncan teşekkür ederim tatiana

this was a very special gift given to me by

bu bana bay steve tarafından verilen çok özel bir hediyeydi

mr steve thank you it's very kind of you valentin says there

teşekkür ederim çok naziksiniz valentin bilişsel becerilerinizi kullanmanız gerektiğinden öğrenmenin aktif olduğunuzda gerçekleştiğini

are many learning theories that claim that learning occurs when you are active

iddia eden birçok öğrenme teorisi olduğunu söylüyor

because you must use your cognitive skills yes one of the best ways to learn

evet öğrenmenin en iyi yollarından biri

and i know this sounds strange but it's true

ve bunun kulağa garip geldiğini biliyorum ama doğru

one of the best ways to learn a new language

yeni bir dil öğrenmenin en iyi yollarından biri

or maybe to learn grammar is to write something down so maybe you have a book

veya belki dilbilgisi öğrenmek bir şeyler yazmaktır, belki bir kitabınız

or maybe you have a poem that you enjoy if you write something

ya da hoşunuza giden bir şiiriniz vardır, eğer bir şeyler yazarsanız

down then it is true that you use your brain

o zaman doğru,

in a very different way you use your brain in a different way

beyninizi çok farklı bir şekilde kullanıyorsunuz Bir şekilde

when you are reading you are just processing

okurken sadece

the information but when you write when you copy something and you are

bilgiyi işliyorsunuz ama yazarken bir şeyi kopyaladığınızda ve yazmak için

using your hand to write you are using a different part

elinizi kullandığınızda, beyninizin farklı bir bölümünü kullanıyorsunuz,

of your brain you are using your brain in a different

beyninizi farklı bir şekilde kullanıyorsunuz,

way so writing is a very good way

yani yazmak çok farklı bir şey. kelimeleri hatırlamanın iyi bir yolu

of remembering words and you do have to be awake to do it not

ve bunu yapmak için uyanık olmalısın uykuda değil

asleep not asleep are you teaching

uykuda değil okulda ders veriyor musun

in school well not now i'm not teaching in school

iyi değil şimdi okulda ders vermiyorum

now what is your age mr duncan well i had my birthday last week in fact

senin yaşın kaç bay duncan aslında geçen hafta doğum günüm vardı

one week ago i was another year older

bir hafta önce bir yıl daha büyüdüm

to be honest with you i don't care now i've got over it

sana karşı dürüst olmak gerekirse artık umrumda değil bunu aştım dürüst olmak gerekirse bu

i've decided not to worry too much about it to be honest

konuda fazla endişelenmemeye karar verdim bu yüzden

so that's what i'm actually doing i'm not worrying

aslında yaptığım şey bu endişelenme

yes pedro says i totally agree when i write something

evet pedro tamamen katılıyorum diyor bir şey yazdığımda

i have a better comprehension it is true and it's something that you

daha iyi anlıyorum bunun doğru olduğunu ve bu denemek isteyebileceğin bir kitap

might want to try if you have a favorite book maybe you

eğer favori bir kitabın varsa belki

like reading harry potter maybe you can find

harry potter okumayı seviyorsundur belki

a favorite passage from that book and then copy the words or copy

ondan favori bir pasaj bulabilirsin kitap ve sonra kelimeleri kopyalayın veya

the sentences from the book and you will notice as you do it

kitaptan cümleleri kopyalayın ve bunu yaparken

the the words are actually making an imprint in your brain so you are not

kelimelerin aslında beyninizde bir iz bıraktığını fark edeceksiniz, bu yüzden

just writing it onto the paper you are also

sadece kağıda yazmıyorsunuz, aynı zamanda

writing it into your brain very interesting

beyninize de yazıyorsunuz. çok ilginç, beynin yapabildiği

it is one of those unusual things that the brain is able to do

alışılmadık şeylerden biri,

so if you are doing something in a certain way

eğer bir şeyi belirli bir şekilde yapıyorsanız,

it is possible to remember words

kelimeleri hatırlamak mümkündür,

tatiana says the best way to use english or

tatiana ingilizceyi kullanmanın en iyi yolunun ya da

sorry the best way to learn english is to use it

pardon ingilizce öğrenmenin en iyi yolunun konuşmak olduğunu söylüyor kullan

yes if you use english it becomes more familiar it becomes something

evet ingilizce kullanırsan daha aşina hale gelir daha

that you can use better it becomes more natural as you use it

iyi kullanabileceğin bir şey olur zamanla kullandıkça daha doğal hale gelir bu yüzden evet

over time so yes i agree with you

sana katılıyorum

unicarina says i don't like harry potter well anything

unicarina harry potter'ı sevmiyorum diyor pekala

anything maybe you enjoy history books maybe you can write down

herhangi bir şey belki hoşlandığın bir şey tarih kitapları belki

some passages from a history book maybe you enjoy poetry you can write

bir tarih kitabından bazı pasajlar yazabilirsin belki şiirden hoşlanırsın

and copy some poetry from a book so there are many ways of doing it many

bir kitaptan bazı şiirler yazıp kopyalayabilirsin yani bunu yapmanın birçok yolu var

things you can write down

yazabileceğin birçok şey

we are going to talk about food idioms and also in a few moments as well we are

yemek deyimleri hakkında konuşacağız ve ayrıca birkaç dakika içinde, hayat dediğimiz bu çılgınca yolculukta size yardımcı olacak

going to look at a few little pieces of advice

birkaç küçük tavsiyeye

as well some advice to help you with your journey through this crazy

ve bazı tavsiyelere de bakacağız bu

thing we call life by the way if you want to get in touch

arada, iletişime geçmek isterseniz,

you are more than welcome to do so you can drop me an email you can follow

daha fazlasısınız. hoş geldiniz, böylece bana bir e-posta bırakabilirsiniz, beni facebook'ta takip edebilirsiniz

me on facebook and as i mentioned earlier you can also

ve daha önce de belirttiğim gibi, bağışta da bulunabilirsiniz

make a donation

hello there nice to see you today if you've just joined me yes this is

merhaba, bugün bana yeni katıldıysanız sizi görmek güzel evet, bu

english addict on wednesday we've made it all the way to wednesday

çarşamba günü ingilizce bağımlısıyız biz' ta çarşambaya kadar geldik

we have the live chat we have some idioms relating to food coming up we

canlı sohbetimiz var yaklaşan yemekle ilgili bazı deyimlerimiz var

also have an excerpt from one of my lessons where i talk

ayrıca derslerimden birinden

about food just to get us in the mood

yemek hakkında konuştuğum bir alıntı var bu arada sırf bizi havaya sokmak için bu arada

by the way if you want to watch my live streams

isterseniz canlı yayınlarımı izlemek için

you can catch me on sunday wednesday and friday from 2 p.m uk time

beni pazar çarşamba ve cuma günleri İngiltere saatiyle 14.00'den İngiltere saatiyle 14.00'e kadar yakalayabilirsiniz pazar

2 p.m uk time sunday wednesday and friday is when you can

çarşamba ve cuma günleri

find me here on youtube and it's lovely

beni burada youtube'da bulabilirsiniz ve çok

it's beautiful it's nice it's fantastic it's

güzel çok güzel güzel harika harika

so wonderful to have you here today life is one of those things

sahip olmak çok güzel bugün buradasın hayat

you really can't avoid life have you noticed

gerçekten kaçınamadığın şeylerden biri hayat fark ettin mi

and there are some little thoughts that i would like to share with you now

ve şimdi seninle paylaşmak istediğim bazı küçük düşünceler var

these are my own thoughts these are things that i consider the

bunlar benim kendi düşüncelerim bunlar

things that i think about when life is not going my way

düşündüğüm şeyler hayat istediğim gibi gitmediğinde,

maybe people are doing things that are hurtful or annoying

belki insanlar incitici veya sinir bozucu şeyler yapıyor

and maybe situations and events come along that you can't do

ve belki de hiçbir şey yapamayacağınız durumlar ve olaylar ortaya çıkıyor,

anything about well here are some little words of

işte kendimden bazı küçük

advice from myself the first one

tavsiyeler: ilki

never worry about the things you cannot change

asla endişelenmeyin değiştiremeyeceğiniz şeyler

there are many things in life that will happen

hayatta olacak birçok şey vardır

and you can't do anything about it you can't change those things the things

ve bu konuda hiçbir şey yapamazsınız bunları değiştiremezsiniz

you cannot change in your life are things you should put

hayatınızda değiştiremeyeceğiniz şeyler bir kenara bırakmanız gereken şeylerdir

aside and not worry too much about so never worry about the things you

ve bu yüzden fazla endişelenmeyin değiştiremeyeceğin şeyler için asla endişelenme bu konuda

cannot change there is nothing you can do about it and

yapabileceğin hiçbir şey yok ve

this is something i was going through last week

bu geçen hafta yaşadığım bir şeydi

as my birthday approached last week i was thinking about getting older

geçen hafta doğum günüm yaklaşırken yaşlanmayı düşünüyordum

my age increasing by another year but really i know deep down

yaşım bir yıl daha artacak ama gerçekten derinden biliyorum

that i shouldn't worry about it there is no need

bunun için endişelenmemeliyim,

to worry about your age it is only a number it is just a number

yaşınız için endişelenmenize gerek yok, bu sadece bir sayı, bu sadece bir sayı, bu yüzden değiştiremeyeceğiniz şeyler için

so never worry about the things you cannot change

endişelenmeyin,

here's another one concentrate on your own goals

işte bir tane daha var, kendi hedeflerinize,

your own goals the things you want to achieve

kendi hedeflerinize, hedeflerinize odaklanın. başarmak istiyorum,

concentrate on your own goals and not the ones

of others and sometimes we do become distracted

başkalarının değil, kendi hedeflerinize konsantre olmak istiyorum ve bazen

by what other people are doing do they have

diğer insanların ne yaptıklarıyla dikkatimiz dağılıyor

a better car do they have a bigger house do they have more money what are they

daha iyi bir arabaları var mı daha büyük bir evleri var mı daha çok paraları var mı ne yapıyorlar

doing you worry more about what other people

daha çok endişeleniyorsunuz senden başka insanların ne yaptığı hakkında

are doing than yourself and i think sometimes it

ve bence bazen

is best to clear your head of all of that

kafanı tüm bu

nonsense and concentrate on your own goals the things

saçmalıklardan arındırmak ve kendi hedeflerine,

that you want to achieve in your life the things that you

hayatında başarmak istediğin şeylere, kendi

want to achieve in your own life and

hayatında başarmak istediğin şeylere odaklanmak en iyisidir. hayatıma devam et ve

try to think less of what other people are doing and what they have i think

diğer insanların ne yaptığını ve sahip olduklarını daha az düşünmeye çalış bence bu

sometimes it is a very unwelcome distraction i think it can be

bazen çok istenmeyen bir dikkat dağıtma yöntemi

very unwelcome a distraction you don't need

tatiana says i worry about the things i can

change do you mean that or things you can't

bunu kastediyorsun ya da değiştiremeyeceğin şeyler

change people can be very annoying this is true people can be annoying

insanlar çok can sıkıcı olabilir bu doğru bu doğru insanlar can sıkıcı olabilir bence

i think most of us if we were honest if we were honest i think most of us

çoğumuz dürüst olursak dürüst olursak bence çoğumuz yaşamak zorundaysak

find other people quite annoying

diğer insanları oldukça sinir bozucu buluruz

if you have to live very close to other people

diğer insanlara çok yakın olmak can

it can be annoying if you have to struggle through a busy shopping center

sıkıcı olabilir, eğer kalabalık bir alışveriş merkezinde boğuşmak zorunda kalırsanız

or if you have to get on a train with lots of other people

veya çok sayıda başka insanla birlikte bir trene binmek zorunda kalırsanız,

you will find very quickly other people can be very annoying

diğer insanlar çok can sıkıcı olabilir,

they can also say and do bad things as well things that might

onlar da söyleyebilir ve yapabilirler kötü şeyler de dikkatinizi

distract you things that might put you off following

dağıtabilecek şeyler sizi hayallerinizin peşinden koşmaktan alıkoyabilecek şeyler işin

your dreams the secret is not to think about

sırrı bunu düşünmemek, onun

it not to worry about it

hakkında endişelenmemek

and that is it you see worrying about what other people think will eventually

ve başkalarının ne düşündüğü hakkında endişelenmenin sonunda istenmeyen

become an unwelcome distraction worrying about

bir dikkat dağıtıcı endişe haline geleceğini görüyorsunuz.

what other people will think or what

diğer insanların ne düşüneceği veya

they might view you as or see you as

sizi ne olarak görebileceği veya görebileceği hakkında,

will become an unwelcome distraction you will start thinking more about that

istenmeyen bir dikkat dağıtıcı hale gelecek,

than your own goals your own life

kendi hedeflerinizden çok, kendi hayatınız hakkında düşünmeye başlayacaksınız,

so i think it is a mistake that many people make

bu yüzden bence bu birçok insanın yaptığı bir hata

and yes i have done it in the past i have

ve evet ben Bunu geçmişte yaptım,

often found myself distracted by what other people are doing or what

sık sık diğer insanların ne yaptığı veya ne

they are saying their attitude

söylediği ile dikkatimin dağıldığını fark ettim onların tutumu onların

their poisonous words worrying about what other people think

zehirli sözleri diğer insanların ne düşündüğü hakkında endişelenmek

will eventually become an unwelcome distraction

sonunda hoş olmayan bir dikkat dağıtmaya dönüşecek

so try not to think about it

o yüzden bunu düşünmemeye çalış

oh here's a good one i like this one i always believe that everyone has a story

oh işte bir iyi olan bunu beğendim her zaman herkesin içinde bir hikayesi olduğuna inanırım

inside them there is something that we can share

paylaşabileceğimiz bir şey vardır

every person has an experience or something that they've learned

her insanın bir deneyimi vardır ya da öğrendiği bir şey vardır

or something that they know maybe about themselves that they can

ya da belki kendileri hakkında bildikleri

share with other people we all have a story to

başka insanlarla paylaşabilecekleri bir şeyler vardır hepimizin anlatacak bir hikayesi var

tell but only a few of us have the courage to

ama çok azımız kendi hikayesini anlatacak cesarete sahip

tell theirs and that is it

ve işte bu

so when you see a famous author or maybe an actor talking about their

yüzden ünlü bir yazar ya da belki bir aktörün hayatlarından bahsettiğini gördüğünüzde

life or maybe they write a book about their

ya da belki onlar kendi deneyimleri hakkında bir kitap yazdıklarında

experiences think to yourself i have my own

kendi kendinize düşünün. benim kendi

experiences i also have things that i've noticed

deneyimlerim var benim de fark ettiğim

observed experienced in my own life write your story

gözlemlediğim şeyler var kendi hayatımda yaşadıklarım kendi hikayeni yaz kendi hikayeni yaz

write your own story we all have interesting lives we all have

unusual moments but very few of us choose to share them we all have a story

to tell but only a few of us have the courage to

anlatılacak hikaye ama çok azımız kendi hikayesini anlatacak cesarete sahibiz

tell theirs

and if you are going to write write about the things that interest you

ve eğer ilginizi çeken şeyler hakkında yazacaksanız, dikkatinizi çeken

express yourself through the things that draw your

şeylerle kendinizi

attention in a positive and meaningful way

olumlu ve anlamlı bir şekilde ifade ettiğiniz,

the things that mean something to you might also mean something to someone

sizin için bir anlam ifade eden şeyler hakkında yazın. başka biri için de bir şey ifade ediyor olabilirsiniz,

else i remember many years ago when people

hatırlıyorum, yıllar önce insanlar

started writing diaries and recording the experiences they had

günlük yazmaya ve yaşadıkları deneyimleri bloglarına kaydetmeye başladıklarında blog yazmak vay be

in their blogs blogging wow way back in 2006

2006'da

2005 2004 blogging was the only thing people did

2005 2004'te blog yazmak insanların yaptığı tek şeydi, insanların yapacağı

it was a very popular thing people would write about their own

çok popüler bir şeydi kendi

experiences they would write it in a journal and that journal

deneyimlerini yazarlar bunu bir dergiye yazarlar ve o dergi

would then be published on the internet blogging

internette yayınlanırdı

before youtube there was blogging people would write

youtube'dan önce blog yazmak insanlar

their stories they would type their experiences

hikayelerini yazarlardı deneyimlerini

onto their blog page i actually did have my own blog page

blog sayfalarına yazarlardı aslında benim kendi blog sayfam vardı

when i was in china and many people used to read it

Çin'deyken ve birçok insan bunu okurdu bir

our next little piece of advice uh we all have bad days we all have days

sonraki küçük tavsiyemiz uh hepimizin kötü günleri olur hepimizin

when things don't go right i have them you have them we all have

işlerin yolunda gitmediği günleri olur bende onlara sahibim sende onlara hepimizde var

them but remember a bad day is often only one

ama kötü bir günü hatırla genellikle sadece bir

day so don't let it spoil all of the moments

gündür, bu yüzden onu takip eden tüm anları mahvetmesine izin vermeyin

that follow on from it a bad day

kötü bir gün

is often only one day you have one bad day so don't let it

genellikle sadece bir gündür, kötü bir gününüz olur, o yüzden

spoil all of the moments that follow on from

takip eden tüm anları mahvetmesine izin vermeyin

it so the next day try to forget about

bu yüzden ertesi gün bu sorunları unutmaya çalışın

those problems and those worries try to move on

ve bu endişeler devam etmeye çalışın

sometimes it is easier said than done but it is possible you can do it

bazen söylemesi yapmaktan daha kolaydır ama yapabilmeniz mümkündür

i hope you are enjoying this some little pieces of advice some tips

umarım bundan keyif alırsınız bazı küçük tavsiyeler bazı ipuçları

some things that i've learned from my own

bazı şeyler ben'

experiences through my own long life and finally

kendi uzun yaşamım boyunca kendi deneyimlerimden öğrendim ve nihayet bir

the next time someone calls you eccentric reply with

dahaki sefere birisi sana eksantrik derse, ben eksantrik

i'm not eccentric you are boring

değilim, sıkıcısın,

i hope you enjoyed those little nuggets of advice i hope you enjoyed

umarım bu küçük tavsiye külçelerini beğenmişsindir, umarım

them a lot we are going to talk all about food

onlardan çok keyif almışsındır, biz gidiyoruz

idioms in a few moments and yes we are live right now three minutes

birkaç dakika içinde yemek deyimleri hakkında konuşun ve evet şu anda canlı yayındayız üç dakika

in fact it's now two minutes away from three o'clock

aslında şu anda İngiltere'de saat üçe iki dakika kaldı

here in the uk and this is english addict

ve burası ingilizce bağımlısı

hello victor victor nice to see you here victor

merhaba victor victor sizi burada görmek güzel victor

my uncle was called victor not everyone is an open book that is

amcam galip olarak adlandırıldı herkes açık bir kitap değil bu

true in fact you might find that people who

doğru aslında ketum insanların

are secretive quite often have the most

fascinating stories to tell yes you see

anlatacak en büyüleyici hikayeleri olduğunu görebilirsiniz evet

hello saturino again

tekrar merhaba saturino

i think saturino is talking about football something that i know very

bence saturino futbol hakkında konuşuyor çok az bildiğim bir şey

little about i don't follow football i do get asked

futbolu takip etmediğim hakkında bana

quite often

oldukça sık sorulan sorular

says you are saying life-changing words yes i think sometimes attitude is a

hayatınızı değiştirecek sözler söylediğinizi söylüyor evet bence bazen tavırlar

thing that can steer you in

sizi

the right direction and sometimes the wrong

doğru yöne bazen de yanlış

direction your own attitude your attitude to people around you and

yöne yönlendirebilir kendi tavrınız çevrenizdeki insanlara karşı tavrınız sen ve kendine karşı

also your attitude to yourself your own self

tavrın kendi tavrın

attitude your self image as well we all have things we can do

benlik imajın da hepimizin yapabileceği şeyler var

we all have gifts we all have talents sometimes it takes a while to find them

hepimizin yetenekleri var hepimizin yetenekleri var bazen onları bulmak biraz zaman alıyor

i know that's what happened to me it definitely

biliyorum bana olan bu kesinlikle başıma

happened to me would you like to see some food idioms okay

geldi bazı yemek deyimlerini görmek ister misin?

we are going to look at some food idioms as we approach

three o'clock first of all though i would like to show you an excerpt

from one of my lessons where i talk all about

my most favorite subject in the whole wide world

tüm dünyada en sevilen konu

food hi everybody this is mr duncan in

yemek merhaba millet ben ingiltere'de bay duncan bay

england how mr duncan

duncan nasıl oh merhaba bay

is oh hello mr lomax how are you

lomax nasılsınız

what's the problem mr duncan i'm hungry can i have something to eat

sorun nedir bay duncan açım bir şeyler yiyebilir miyim lütfen tabii ki

please of course you can what would you like to

siz ne yaparsınız yemek yemeyi severim

eat i would like a big juicy banana if

büyük sulu bir muz isterim eğer

that's okay um banana eh let me see

sorun olmazsa um muz eh bakayım

i've got a banana around here so there's one

buralarda bir muz var yani bir

one juicy banana there you go

tane sulu muz var

is that okay for you thank you very much

senin için uygun mu senin için çok teşekkür ederim afiyet olsun

bon appetit now then where was i oh yes hi everybody this is mr duncan in

o zaman nerede ben mi oh evet millet merhaba ben ingiltere'den bay duncan

england how are you today are you okay

bugün nasılsınız iyi misiniz

i hope so are you happy i hope so in today's lesson

umarım öyle mutlusunuzdur umarım öyledir bugünün dersinde

we will look at a common item which is for each of us

her birimiz için

an important part of our daily life and our means of survival today we will talk

günlük hayatımızın önemli bir parçası olan ortak bir konuya bakacağız hayat ve hayatta kalma yollarımız bugün yemeklerden bahsedeceğiz

about

food it's

cold it's delicious to munch and it's easy to hold you can eat it from a plate

soğuk soğuk yemesi lezzetli ve tutması kolay onu bir tabaktan yiyebilirsin

it's the greatest thing that you can ever wish it's food

isteyebileceğin en güzel şey bu yemek

yummy food it's food

lezzetli yemek o yemek

there are many natural elements contained within

birçok doğal element var

food such as calcium chromium cobalt

Kalsiyum, krom, kobalt,

copper iron sodium and zinc

bakır, demir, sodyum ve çinko gibi gıdaların içerdiği,

it is worth noting that these are present

bunların çok küçük miktarlarda bulunduğunu belirtmekte fayda var ki bu

in very tiny amounts which is lucky for us because the human body only requires

bizim için şanslı çünkü insan vücudunun bu elementlerin dengesini düzgün bir şekilde koruyabilmesi için günlük

a very small daily amount to function properly

çok küçük bir miktara ihtiyacı var.

keeping the balance of these elements right is very important

doğru çok önemlidir,

as too much of them is just as bad as too little

çünkü bunların fazlası da çok azı kadar kötüdür, o

then there is protein which helps the body to function

zaman vücudun çalışmasına

and stay well maintained protein is made up of small organic chemicals

ve iyi durumda kalmasına yardımcı olan protein vardır protein amino asitler adı verilen küçük organik kimyasallardan oluşur,

called amino acids these are absorbed from food during

bunlar sindirim sırasında gıdalardan emilir

digestion and are used to create new proteins

ve vücudun ihtiyaç duyduğu yeni proteinler

and other useful substances that the body requires

ve diğer yararlı maddeleri oluşturmak için kullanılır

finally let us not forget one of the most important

nihayet unutmayalım,

intakes that the body requires in order to function

vücudun işlevini yerine getirmesi

and survive

ve hayatta kalması için ihtiyaç duyduğu en önemli alımlardan birini unutmayın.

water

around sixty percent of your body is made up of water

the water in your body keeps you cool it helps to keep the joints of your

Vücut sizi serin tutar Kemiklerinizin eklemlerini

bones soft and supple it carries nutrients

yumuşak ve esnek tutmaya yardımcı olur Besinleri

to your tiny skin cells and it helps to carry away

minik deri hücrelerinize taşır ve aksi takdirde birikerek hasta olmanıza neden

all of the waste and toxins which would otherwise build up

olacak tüm atık ve toksinleri uzaklaştırmaya yardımcı olur.

and cause you to become ill water is being constantly used and lost

sürekli olarak vücut tarafından kullanılan ve

by the body through sweating and

terleyerek ve

going to the toilet needless to say you must drink plenty of water every day

tuvalete giderek kaybedilen söylemeye gerek yok her gün bol su içmelisiniz

meals and food have different names depending on their size

yemekler ve yiyecekler boyutlarına göre

when they are eaten and where they are served

yenildikleri zaman ve servis edildikleri yere göre farklı isimler alırlar

hamburgers and other similar food is easy to make and serve so it is called

hamburger ve benzeri yiyeceklerdir yapması ve servis etmesi kolay olduğu için

convenience food or fast food mcdonald's kfc and burger king

hazır yemek veya fast food olarak adlandırılır mcdonald's kfc ve burger king'in

are all classed as fast food restaurants a quick small meal is called a snack

tümü fast food restoranları olarak sınıflandırılır hızlı küçük bir öğün atıştırmalık

or a bite a meal where you select and serve your own food is called a

veya lokma olarak adlandırılır kendi yemeğinizi seçip servis ettiğiniz yemek denir

buffet a large meal served to many people in a hall

büfe bir salonda birçok kişiye sunulan büyük bir yemeğe

is called a banquet here's a good question is milk a food

ziyafet denir işte iyi bir soru süt bir yiyecek

or a drink i would let you find out the answer to that one remember

veya içecek bunun cevabını bulmanızı sağlardım unutmayın

milk and cheese contains lots of calcium and calcium is good for your bones

süt ve peynir çok miktarda kalsiyum içerir ve kalsiyum iyi gelir kemiklerin çok

delicious

lezzetli

there are many ways of expressing hunger i feel hungry

açlığımı ifade etmenin bir çok yolu var acıktım acıktım karnım acıktı

i'm starving i'm famished i'm

ravenous i've got to eat soon or i will faint

birazdan yemek yemem lazım yoksa

my stomach is telling me to eat wow i really have to eat something

midem bayılacağım yememi söylüyor vay canına gerçekten bir şeyler yemem lazım o

i'm so hungry i could eat a horse

kadar açım ki bir atı yiyebilirim

cooking food has become a very popular activity

yemek pişirmek birçok insan için çok popüler bir aktivite haline geldi

for many people and these days there are lots of cookery programs on television

ve bu günlerde televizyonda ünlü şefler tarafından sunulan birçok yemek programı var,

presented by celebrity chefs although some of them do

ancak bazıları

tend to be quite rude and impolite such as this guy

oldukça kaba ve kaba olma eğiliminde. bu adam

hello and welcome to go cook yourself i'm dave nasty and i'm a chef

merhaba ve kendin pişirmeye hoşgeldin ben dave pis ve ben bir şefim

and i'm rude to people if you don't like that

ve insanlara kaba davranırım eğer bundan hoşlanmıyorsan

then you can go cook yourself this is a potato i like chopping them up

gidip kendin pişirebilirsin bu bir patates onları doğramayı seviyorum

into little pieces and then boiling them in water then i

küçük parçalar ve sonra onları suda kaynatıyorum sonra

mash them with butter it's called mashed potatoes can you mash up potatoes

onları tereyağında eziyorum buna patates püresi deniyor patatesleri ezebilir misin

i guess you can't cause you're not a chef

sanırım yapamazsın çünkü benim gibi bir şef değilsin

like me i hate everyone i'm dave nasty saying go cook yourself

herkesten nefret ediyorum dave iğrenç git kendin pişir

goodbye

to wet your appetite to get you in the mood

iştahınızı ıslatmak için elveda sizi yemek

for some chat about food yes that was an excerpt from one of

hakkında biraz sohbet havasına sokmak için evet bu

my lessons all about my most favorite thing of all

benim en sevdiğim şeyle ilgili derslerimden birinden bir alıntıydı

can you guess what it is well yes of course you can

bunun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz pekala evet elbette yapabilirsiniz

because it's on the screen right now

çünkü gündemde ekran şu anda

we are back live welcome back yes it is coming up to ten minutes past three

geri döndük canlı yayına hoşgeldiniz evet saat üçü on geçiyor

on a wednesday afternoon in england i don't know what time it is where you are

İngiltere'de bir çarşamba öğleden sonra nerede olduğunuzu bilmiyorum

because i haven't a clue where you are

çünkü nerede olduğunuza dair hiçbir fikrim yok eğer

if you want to let me know you can if you want it's up to you

isterseniz bana haber ver istersen yapabilirsin bu sana kalmış

it's a free world hello to the live chat yes we are about to look at some

özgür bir dünya canlı sohbete merhaba evet yemekle ilgili bazı deyimlere bakmak üzereyiz

idioms relating to food something i mentioned

bahsettiğim bir şey ne

on when was it i think it was on sunday i mentioned idioms about food

zamandı sanırım pazar günüydü deyimlerden bahsetmiştim yemek hakkında

and i thought it would be a good idea to do that

ve bunu bugün yapmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm

today and of course don't forget on friday i'm back on friday

ve tabii ki cuma günü

with the sentence game friday from 2 p.m is when i'm doing that in

cümle oyunuyla cuma gününe geri döndüğümü unutma, cuma saat 14:00'ten itibaren bunu yaptığım zamandır

case you are wondering

merak ediyorsan diye

here we go then are you ready to have a look at some

işte başlıyoruz o zaman

idioms relating to my all-time favorite food

tüm zamanların en sevdiğim yemeğiyle ilgili bazı deyimlere bir göz atmaya hazır mısın

oh by the way i did notice a message earlier about

oh bu arada daha önce

jaffa cakes oh i see yes unicarina says

jaffa kekleri hakkında bir mesaj fark ettim oh evet görüyorum unicarina

i became a big fan of jaffa cakes because of mr duncan

yafa keklerinin büyük bir hayranı olduğumu söylüyor çünkü Bay Duncan'ın

oh i see is it my fault then i can take the blame for that can i i

oh anlıyorum, bu benim hatam mı, o zaman bunun suçunu üstlenebilirim, bu mücevheri

wondered how i could not have known of this gem

nasıl bilemeyeceğimi merak ettim,

jaffa cakes are just great they are one of my favorite things that i

yafa kekleri harika, onlar

like to do when i'm eating jaffa cakes i always like to take the piece of

benim yapmayı sevdiğim şeylerden biri. yafa keki yerken her zaman portakal parçasını çıkarıp

orange off and then eat that after the sponge so i

süngerden sonra onu yemeyi severim, bu yüzden

eat the sponge first and then after that i eat the orange

önce süngeri yerim ve ardından portakalı

the piece of orange jelly in the middle oh i wish i had some jaffa cakes right

ortadaki portakal jölesini yerim oh keşke biraz jaffa olsaydı şu anda kek

now but unfortunately i don't

ama ne yazık ki

i don't i'm sorry about that here we go then we are now looking at

yapmıyorum bunun için üzgünüm işte başlıyoruz o zaman şimdi yemek deyimlerine bakıyoruz

food idioms food glorious food i

yemek şanlı yemek

like to nibble on a piece of cheese oh all this talk of food

bir parça peynir kemirmeyi severim oh bütün bu yemek konuşması

has made me very hungry hello to everyone

yaptı ben çok acıktım herkese merhaba o

so many people are now talking about food it would appear that food

kadar çok insan şu anda yemek hakkında konuşuyor ki yemek

is a very common subject between people here we go here are some idioms relating

insanlar arasında çok yaygın bir konu gibi görünüyor buraya gidiyoruz yemek ve yemek yeme ile ilgili bazı deyimler

to food and the eating of food

the use of food and all the different types of food

yiyecek kullanımı ve tüm farklı türler

including this one so here is an idiom relating to food

Bu da dahil olmak üzere yemekle ilgili bir deyim,

bring home the bacon you bring home the bacon when you bring home the

eve getirdiğin pastırmayı eve getirdiğin zaman pastırmayı eve getirdiğin zaman,

bacon it means you give money or support

para verdiğin ya da destek olduğun anlamına gelir,

you do something that allows your family to eat

ailenin yemek yemesini

and survive you go out you go to work and then you bring

ve hayatta kalmasını sağlayan bir şey yaparsın, dışarı çıkarsın. işe git ve sonra

home the bacon not literally so this is actually an idiom which means

eve pastırmayı getir tam anlamıyla değil yani bu aslında para kazanmak için

to earn money you earn money you get a salary and then you can support

para kazanırsın maaş alırsın ve sonra

your family to bring home the bacon i have to go out every day i have to

ailene pastırmayı eve getirmesi için destek olabilirsin her gün dışarı çıkmak zorundayım anlamına gelen bir deyim

work for seven hours a day just so i can

günde yedi saat çalışmak zorundayım ki eve

bring home the bacon you bring home the bacon you earn money

pastırmayı getirebilirim eve pastırmayı getirirsin para kazanırsın

and then you bring the money home or the money is sent to you

ve sonra parayı eve getirirsin ya da para sana gönderilir

and your family can survive you bring home the bacon

ve ailen hayatta kalabilir eve pastırmayı getirirsin

isn't that nice here's another one we are looking at food idioms for this

' t o kadar güzel işte bir tane daha bu çarşamba öğleden sonra için yemek deyimlerine bakıyoruz

wednesday afternoon here's another one then oh very nice

işte bir tane daha o zaman ah

to be the cherry on the cake oh nice if you are the cherry on the

pastanın üzerindeki kiraz olmak çok güzel oh güzel eğer pastanın üzerindeki kirazsan

cake a thing that is the cherry on the cake

bir şey bu pastanın üzerindeki kiraz

is the final thing that makes everything special so maybe you are having a good

her şeyi özel yapan son şey yani belki iyi bir gün geçiriyorsundur

day or maybe you are having a good time

ya da belki iyi vakit geçiriyorsundur

and then something really nice happens and that is the cherry on the cake

ve sonra gerçekten güzel bir şey olur ve bu pastanın üzerindeki kirazdır

so that is the final part of something that makes

yani bu, bir şeyi güzel yapan bir şeyin son kısmıdır.

the thing beautiful and complete so maybe you have a birthday and perhaps

ve tamamlayın, belki bir doğum gününüz var ve belki de yıllardır görmediğiniz

one of your favorite friends who you haven't seen for many years

en sevdiğiniz arkadaşlarınızdan biri gelip

comes round and they give you a lovely present and

size güzel bir hediye veriyor ve

you might say today is a special day but but seeing

bugünün özel bir gün olduğunu düşünebilirsiniz ama ama sizi görmek çok

you is the cherry on the cake it makes

güzel kek

everything complete and wonderful very nice

her şeyi eksiksiz ve harika kılıyor çok güzel burada

i'm getting some very strange messages here

çok garip mesajlar alıyorum

i oh unic arena says i am eating curry every day seven days a week and since i

i oh unic arena haftanın yedi günü her gün köri yediğimi söylüyor ve onu aldığımdan beri

bought it and i've learned to cook with it so unicarina is having curry

onunla yemek yapmayı öğrendim yani unicarina

every day there is actually a phrase an idiom curry favor if you

her gün köri yemek aslında bir deyim var curry favor eğer curry iyilik yapıyorsanız

curry favor it means you are trying to get someone's attention

bu, size

so they will give you some benefit or something special or they

bir fayda veya özel bir şey vermesi için birinin dikkatini çekmeye çalıştığınız veya size

will help you so you curry favor you are trying to get

yardım edecekleri için köri iyilik yapmaya çalıştığınız anlamına gelir. onlar için

a person's attention by doing nice things

güzel şeyler yaparak bir kişinin dikkatini çekin

for them and hopefully you will get something nice

ve umarız karşılığında güzel bir şey alırsınız

in return you curry favor you try to get a person to

to like you to give you attention by doing nice things to them

the cherry on the cake is the best part of the day

günün bir kısmı

the best part of a situation here's another one oh this is a rude one

bir durumun en iyi kısmı işte bir tane daha oh bu kaba

wow we have a rude idiom mr duncan i can't believe you are doing

bir vay kaba bir deyimimiz var bay duncan bunu yaptığınıza inanamıyorum

this here we go i'm taking a big risk here

işte başlıyoruz size bunu göstermek için büyük bir risk alıyorum

showing you this

this is a crude it is a crude expression quite

bu kaba bir ifade oldukça

rude but it is one we use in the english language meat and to veg

kaba ama ingilizcede et ve sebze olarak kullandığımız bir ifade

this relates

bu

to a certain part of the male body can you guess

erkek vücudunun belli bir bölümüyle ilgili tahmin edebilir misin hayır yapma hayır

no don't no please don't guess don't guess

lütfen tahmin etme tahmin et

just just think in your mind what it could be

sadece kafanda ne olabileceğini düşün

don't don't write it on the live chat your meat

canlı sohbete yazma etini

and to veg ah a certain part of your body the male

ve vücudunun belli bir kısmını sebzelemek için erkek

body not up here somewhere down there you see

vücudunu burada değil oralarda bir yerde

your meat and to veg it is crude it is something

etini görüyorsun ve sebze için hamdır

that might be seen as obscene or dirty you talk about

müstehcen veya kirli olarak görülebilecek bir şeydir

a man's meat and two veg we are talking about his

bir adamın eti ve iki sebzesinden bahsediyorsun biz onun

his tackle

takımından

that's all i'm saying that's it moving on

bahsediyoruz hepsi bu kadar devam ediyor

i got very hot there

orda çok ısındım

partridge says the captions are not there

keklik diyor altyazılar yok

unfortunately today there are no live captions because youtube

maalesef bugün canlı altyazı yok çünkü youtube

is now making changes to the way the live stream is broadcast so i do

artık canlı yayının yayınlanma şeklinde değişiklikler yapıyor bu yüzden

apologize for that but it's not my fault please don't shout

bunun için özür dilerim ama bu benim hatam değil lütfen

at me i am trying my best to get them back

bana bağırmayın onları geri

however you will have captions later on when the replay is available

ancak daha sonra youtube'da tekrar kullanılabilir olduğunda altyazılarınız olacak,

on youtube so you can watch this live stream later on

böylece bu canlı yayını daha sonra

again with captions unfortunately because youtube have decided to make

altyazılı olarak izleyebilirsiniz ne yazık ki youtube bazı değişiklikler yapmaya karar verdiği için

some changes there are no captions at the moment i'm

şu anda altyazı yok

sorry about that there is nothing i can do about it

bunun için üzgünüm yapabileceğim bir şey yok

was busy last night trying to sort this out

dün gece bunu çözmeye çalışmakla meşguldüm

and unfortunately i could not sort it out

ve ne yazık ki çözemedim geri

i'm hoping they will come back yes i want

geleceklerini umuyorum evet

the live captions to come back i do just like you do so we both have

canlı altyazıların geri gelmesini istiyorum tıpkı sizin gibi yapıyorum bu yüzden biz her ikisi de

the same feeling about that here's another food

bu konuda aynı duyguya sahip işte başka bir yemek

idiom oh something is your bread and butter something is

deyimi oh bir şey

your bread and butter if something is described as your bread and butter

senin ekmeğin ve tereyağın

it is the thing that you do or the thing that you are able to do that

allows you to earn money so your bread and butter

para kazanmanıza izin verir, böylece ekmek ve tereyağınız,

is the thing that you are doing that allows you to have

yaptığınız şeydir,

a living you are able to survive very similar to bring home the bacon

geçiminizi sağlar, hayatta kalabilirsiniz, eve pastırmayı getirmeye çok benzer,

so bring home the bacon is the action of working and bringing money home

bu yüzden eve pastırmayı getir, çalışma ve eve para getirme eylemidir

but this actually describes the thing you do

ama bu aslında yaptığınız şeyi anlatıyor

so this is the actual job or the talent the thing that you are able to do

yani bu asıl iş ya da yetenek para kazanmak için yapabildiğiniz şey

to earn money is your bread and butter the way you earn your living

ekmeğiniz ve tereyağınız hayatınızı kazanma şekliniz

is your bread and butter so these are all

ekmeğiniz ve tereyağınız yani bunların hepsi

idioms that are related to food and that's what we're looking at

deyimler yemekle ilgili ve şu anda baktığımız şey bu

at the moment

andy andy starr you've got it you're right i'm not going to repeat

andy andy starr anladın haklısın yazdıklarını tekrar etmeyeceğim tekrarlamıyorum

what you've written i'm not repeating it but you are right

ama sen

it is also illegal in many countries the thing you've described

haklısın ayrıca birçok ülkede yasa dışı tarif ettiğin şey

is illegal in many countries dear me i knew

birçok ülkede yasa dışı canım ben biliyordum

i knew putting that on the screen was a mistake i really did and i really

bunu ekrana koymanın bir hata olduğunu biliyordum gerçekten yaptım ve gerçekten

thought that maybe that was a mistake and maybe it was

bunun bir hata olduğunu ve belki de

ah hello boy genie hello boy genie nice to see you

ah merhaba olduğunu düşündüm oğlum cin merhaba oğlum cin seni görmek güzel

did someone rub your lamp and did you appear in a puff of smoke

biri lambanı ovuşturdu ve bir duman çıktı mı

i know i've done that quite a few times pasta in italy is very good oh yes i do

bunu birkaç kez yaptığımı biliyorum italya'da makarna çok iyi

like pasta i must admit italian food one of my

yemek en

favorite types of food i like chinese food

sevdiğim yemek türlerinden biridir Çin yemeklerini severim

i like indian food i like japanese food i have lots of different

Hint yemeklerini severim Japon yemeklerini severim çok farklı

tastes and also also i like italian food as well i do very much

tatlarım var ve ayrıca italyan yemeklerini de çok severim

here's another one relating to a certain type of food

işte belli bir yemek türüyle ilgili bir tane daha

yes well i suppose water is food i know you drink it

evet Sanırım su besindir, içtiğinizi biliyorum

but it's something that can help your body it helps your body to

ama vücudunuza yardımcı olabilecek bir şey, vücudunuzun

to replenish itself it helps your body to function it helps all of the nerves

kendini yenilemesine yardımcı oluyor, vücudunuzun çalışmasına yardımcı oluyor, vücudunuzdaki tüm sinirlerin

in your body to work properly even your brain needs water in fact most

düzgün çalışmasına yardımcı oluyor, beyninizin suya ihtiyacı olsa bile. aslında beyninizin çoğu

of your brain is actually water so water is a very

aslında sudur, bu yüzden su

important thing to take so this particular idiom

alınması çok önemli bir şeydir, bu yüzden bir şeyi sulamak için bu özel deyim

to water down something if you water down something it means you make

bir şeyi sularsanız, onu zayıflattığınız anlamına gelir,

it weaker you weaken

something you make something weaker by adding water so perhaps you have some

bir şeyi zayıflatırsınız su ekleyerek bir şeyi zayıflatırsınız, yani belki siz biraz

orange juice and there are 20 people who want the

portakal suyu iç ve portakal suyunu isteyen 20 kişi var

orange juice unfortunately you only have enough

ne yazık ki sadece

orange juice for 10 people so what you do is you will add water

10 kişiye yetecek kadar portakal suyunuz var yani yapacağınız şey su eklemek

you water down the orange juice so then there will be more orange juice

portakal suyunu aşağı doğru sulamak böylece daha fazla portakal suyu olacak yani

so to water down something is to add water to something you make something

sulamak bir şeyi aşağı indirmek, bir şeye su eklemek, bir şeyi daha

weaker whilst at the same time increasing

zayıf hale getirirken aynı zamanda bir şeyi suladığınız miktarı artırmaktır.

the quantity you water down something another way of using this expression is

to make something simpler so maybe something that is very

complicated very complex to explain

you you put it in a simple way so you water down the instructions

basit bir şekilde talimatları sulandırırsın

you water something down you make it more

bir şeyi sularsın daha

understandable you make something more comprehensive

anlaşılır hale getirirsin daha kapsamlı bir şey yaparsın

water is life it is you are right without water there would be no life

su hayattır haklısın su olmasaydı

on this planet incredible

bu gezegende hayat olmazdı inanılmaz bu

by the way it's raining again i don't know if you can see behind me

arada yine yağmur yağıyor ben arkamı görüyor musun bilmiyorum

but the rain is falling once more in the garden there is rain falling

ama bahçede yine yağmur yağıyor

all around me talking of water i'm having some water now you see because my

her yanıma yağmur yağıyor sudan bahsediyorum şimdi su içiyorum çünkü

throat is very dry hmm

boğazım çok kuru hmm

oh that is very nice mr duncan please conduct a live stream

oh bu çok hoş bay duncan lütfen haftada bir canlı yayın yapın

once a week where you will be replying only to live stream messages

sadece canlı yayın mesajlarına cevap verin

the problem with that is everyone would find it very boring you see

sorun şu ki herkes bunu çok sıkıcı bulacaktır

so i try to do both i like to talk to you

bu yüzden ikisini de yapmaya çalışıyorum sizinle konuşmayı seviyorum

i like to read your messages and also i like to talk about

okumayı seviyorum mesajlarınız ve ayrıca ben de farklı konulardan bahsetmeyi seviyorum bu

different subjects as well so there is always something to talk

yüzden her zaman konuşacak bir şeyler var

about vitas yes you are right v tess

vitas evet haklısın v tess

dilute so if you water down something you dilute it you

seyreltin yani bir şeyi sulandırırsanız onu sulandırırsınız

dilute the thing you add water quite often we will

sulandırırsınız su eklediğiniz şeyi oldukça sık yaparız

make something become larger in quantity so maybe you have

bir şey miktar olarak daha büyük hale geliyor, bu yüzden belki

some juice and then you add water and so you increase the quantity

biraz meyve suyunuz var ve sonra su ekliyorsunuz ve böylece miktarı artırıyorsunuz

unfortunately you also weaken the flavor as well at the same time

maalesef aynı zamanda lezzeti de zayıflatıyorsunuz aynı zamanda

human being i see you want to talk to me now do you a few

insanoğlu, benimle konuşmak istediğinizi görüyorum, şimdi birkaç dakikanızı alır mısınız?

moments ago you were accusing me of being a racist

daha önce beni ırkçı olmakla suçluyordun ilginç

interesting if you pig out it means you eat a lot

eğer domuz atarsan bu

you peak you pig out you sit down and you eat

a lot of food you gorge yourself with food you pig out

you eat a lot of food in one go maybe you are sitting in front of the

çok yersin demektir bir git belki televizyonun karşısına oturmuş en

television watching your favorite movie and whilst watching you pig out

sevdiğin filmi izliyorsun ve seni izlerken

you eat lots and lots of food

çok yemek yiyorsun

here's another one oh i like this one as well this is something we all do

işte bir tane daha oh bunu da beğendim bu hepimizin hayatımızda yaptığı bir şey

in our lives i'm sure every day this is something we all do

ben eminim bu her gün hepimizin yaptığı bir şeydir

chew the fat if you chew the fat it means you talk to someone you have a

yağ çiğniyorsan eğer yağı çiğnersen bu birisiyle konuştuğun anlamına gelir sohbet ediyorsun bu yüzden

conversation so you chew the fat you have a

yağı çiğnersin sohbet edersin sohbet edersin

conversation you talk to each other you talk about

birbirinizle konuşursunuz

general things maybe you catch up on the gossip maybe there is something

genel şeyler hakkında konuşursunuz belki yakalarsınız dedikoduda belki

that your your neighbor has told you and so you

komşunuzun size söylediği bir şey vardır ve bu yüzden

talk about that particular thing oh did you know

o belirli şey hakkında konuşursunuz oh biliyor muydunuz

have you heard about mrs jones from up the road oh really why

yolun yukarısındaki Bayan Jones'u duydunuz mu oh gerçekten neden

what what's happening oh apparently she has a new boyfriend oh

neler oluyor oh görünüşe göre yeni bir erkek arkadaşı var oh

really i think it might be the postman oh i

gerçekten postacı olabilir diye düşünüyorum oh

wondered why my letters were coming so late

mektuplarımın neden bu kadar geç geldiğini merak ettim bir bakıyorsun

you see you chew the fat you have a discussion you talk about

yağı çiğniyorsun tartışıyorsun

general topics you chew the fat i like that one

genel konulardan konuşuyorsun yağı çiğniyorsun onu

i think that your favorite food is potato yes

seviyorum sanırım en sevdiğin yemek patates evet

i do like potatoes very much potatoes and cheese as well

patatesleri ve peynirleri de çok severim bu

so if you chew the fat it means you are talking we stood

yüzden yağı çiğnersen konuşuyorsun demektir

all afternoon in the garden chewing the fat

bütün öğleden sonra bahçede yağları çiğniyorduk bir

we were talking about lots and lots of different things

sürü farklı şey hakkında konuşuyorduk

apparently andy says now it is the season to eat

görünüşe göre andy şimdi mevsimin geldiğini söylüyor

watermelons can i just tell you i am not a fan i don't like watermelons i don't

karpuz yemenin hayranı olmadığımı söyleyebilirim, karpuzları sevmiyorum

know why but i find them very messy when you eat a watermelon you get all of

neden bilmiyorum ama karpuz yediğinizde onları çok dağınık buluyorum, tüm suyu alıyorsunuz

the juice and it goes on your hands and down your

ve ellerinize ve aşağı gidiyor giysilerinizi

clothes and then you get those really annoying

ve sonra o gerçekten sinir bozucu tohumları alırsınız,

seeds so some types of melon they have lots of

bu yüzden bazı kavun türlerinin içinde çok sayıda

little black seeds inside and you have to

küçük siyah tohum bulunur ve

spit them out which is not very nice really

onları tükürmeniz gerekir ki bu pek hoş değil, gerçekten

it's not very hygienic so i'm i'm not a big fan of watermelons

çok hijyenik değil, bu yüzden ben büyük değilim karpuz hayranı

to be honest i don't really like them all that much

dürüst olmak gerekirse hepsini o kadar sevmiyorum

and baked beans oh yes of course baked beans

ve kuru fasulye oh evet tabii ki

i love baked beans i'm a big fan of baked beans

kuru fasulyeye bayılırım kuru fasulyeye

cheese and potatoes

peynir ve patatesin büyük bir hayranıyım

in fact it is possible to have all of those together

aslında hepsine sahip olmak mümkün bunlar bir arada

you can have a meal that consists of baked beans potatoes and cheese you can

kuru fasulye patates ve peynirden oluşan bir yemek yiyebilirsin

actually have them all together i like that one

aslında hepsini bir arada yiyebilirsin bunu sevdim işte bir tane daha

here's another one this is an idiom for part of your body but this time it

bu vücudun bir kısmı için bir deyim ama bu sefer

is nothing rude cake hole can you guess

kaba bir pasta deliği değil tahmin edebilir misin

where your cake hole is do you know where your cake hole is

pasta deliğiniz nerede biliyor musunuz pasta deliğiniz nerede pasta

your cake hole is where where is your

deliğiniz nerede

cake hole

pasta deliğiniz nerede

you might tell someone to shut their cake hole oh i wish you would shut

birine pasta deliğini kapatmasını söyleyebilirsiniz oh keşke pasta deliğinizi kapatsaydınız

your cake hole what is your cake hole it is part of

pasta deliğiniz neyin parçası

your body

vücudun

uh madava no madava it is not that

uh madava hayır madava

you need to go a little higher up it's a little higher

biraz daha yükseğe çıkman gerekmiyor o

on your body a little higher up

vücudunda biraz daha yüksekte biraz daha yukarı

although some people do talk out of that they do talk

through that so what is your cake hole your cake hole

delik

is your mouth because that is where the food

senin ağzın çünkü yiyeceklerin

goes in and the words come out your cake hole so if a person

girdiği ve kelimelerin pasta deliğinden çıktığı yer orası yani eğer biri

is talking too much

çok konuşuyorsa

if they are talking too much you might say

çok konuşuyorsa

oh for goodness sake please can you shut your cake hole shut

aman tanrı aşkına diyebilirsin lütfen pasta deliğini kapatabilir misin?

your cake hole

kek deliği

it means be quiet shut your cake hole shut your cake hole

sessiz ol kek deliğini kapat kek deliğini kapat

please stop talking some people say to me they say mr duncan

lütfen konuşmayı bırak bazı insanlar bana derler ki bay duncan keşke

i wish you would shut your cake hole you talk

kek deliğinizi kapatsanız

too much here's another one for those carnivores watching

çok konuşuyorsunuz işte bir tane daha izleyen etoburlar için

here is another food idiom ah now i know not everyone eats fish

işte başka bir yemek deyimi ah şimdi biliyorum herkes balık yemiyor

some people don't you have vegans who don't eat fish at all however you

bazı insanlar yok mu hiç balık yemeyen veganlar var ama

can eat fish if you want you can go fishing

istersen balık yiyebilirsin balık tutmaya gidebilirsin

you can go to the stream and you can have a little

dereye gidebilirsin ve

afternoon by the river fishing for some fresh fish or

öğleden sonra biraz zaman geçirebilirsin nehirde biraz taze balık avlamak veya

if you're feeling lazy you can go to the supermarket

tembel hissediyorsanız, süpermarkete gidebilir

and buy some that has been prepared already

ve sudan çıkmış balık gibi hazırlanmış balıklardan satın alabilirsiniz.

like a fish out of water a person who is a fish out of water is a person

who is in a situation

that they're not familiar with maybe you are having to do something that you

onların aşina olmadığı bir durum belki sen bilmediğin bir şeyi yapmak zorundasın

are unfamiliar with something that you don't understand

very clearly maybe you are in a place that you've never been to

çok net anlamadığın bir şey belki daha önce hiç gitmediğin bir yerdesin

before you are like a fish out of water you are in an unusual situation

içinden çıkmış balık gibisin su alışılmadık bir durumdasın

or a strange place something that you are not familiar with you don't

ya da garip bir yerdesin aşina olmadığın bir şey anlamıyorsun

understand

you don't understand completely what is happening where you are

tam olarak ne olduğunu anlamıyorsun olduğun yerde

you are like a fish out of water and yes some people do eat fish

sudan çıkmış balık gibisin ve evet bazı insanlar balık yer

including me i like to have a little bit of fish sometimes

ben de dahil olmak üzere biraz balık yemeyi severim bazen nelerden

you know what i like you know the type of fish i enjoy

hoşlandığımı bilirsiniz ne tür balıklardan hoşlandığımı bilirsiniz

here's another one and this one involves my most

işte bir tane daha ve bu benim en

favorite food ah yes you see you are right this is my most favorite

sevdiğim yemeği içeriyor ah evet haklısınız bu benim en sevdiğim

food potato potato

yemek patates patates

potato some people say potato some people say potato potato

patates bazı insanlar patates diyor bazı insanlar patates patates patates domates domates diyor

potato tomato tomato let's call the whole thing off

her şeyi iptal edelim

yes a person in a difficult situation a person who is in an unfamiliar place

evet zor durumda olan bir kişi bilmediği bir yerde olan bir kişi teşekkür

thank you andy is a fish out of water so here we are hot potato what is a hot

ederim andy sudan çıkmış bir balık bu yüzden buradayız sıcak patates sıcak patates nedir merak

potato

i wonder what that is if something is a hot potato

ediyorum bu nedir eğer bir şey sıcak patates ise bu

it might be a subject or something that must not be talked about or maybe

bir konu olabilir veya konuşulmaması gereken bir şey olabilir veya belki

something that is hard to talk about it is

hakkında konuşulması zor bir şey

it is a hot potato it is a delicate subject

sıcak patates mi hassas bir konu olabilir

maybe something controversial is a hot potato it is something that is not

belki tartışmalı bir şey sıcak patatestir, tartışılması kolay olmayan bir şeydir

easy to discuss or talk about something

veya

that may be difficult to express amongst other people

diğer insanlar arasında ifade edilmesi zor olabilecek bir şey hakkında konuşmak,

it is a hot potato normally things involving politics so maybe a subject

sıcak bir patatestir, normalde siyaset içeren şeylerdir, bu nedenle belki siyasetle bağlantılı bir konu

connected to politics might be described as a hot potato

olarak tanımlanabilir. sıcak patates

i like that one i like it something is a hot potato

bunu beğendim hoşuma giden bir şey sıcak patates

difficult to talk about controversial it is a hot potato

hakkında konuşmak zor tartışmalı bu sıcak patates

can we have a positive one can we have a positive expression i think so we will

olumlu bir ifademiz olabilir mi olumlu bir ifademiz olabilir mi bence bu yüzden

we will have a positive expression in a moment

birazdan olumlu bir ifademiz olacak

jimmy from hong kong hello jimmy nice to see you here today

hong kong'dan jimmy merhaba jimmy bugün sizi burada görmek güzel bu tecrit sırasında kendini

does anyone feel like a couch potato during this lockdown

kanepede patates gibi hisseden var mı size karşı

i will be honest with you there have been moments

dürüst olacağım

where i've been sitting on my sofa watching television and sometimes i do

kanepemde oturup televizyon izlediğim anlar oldu ve bazen

it for maybe one hour or maybe two hours

bunu belki için yapıyorum bir saat ya da iki saat

or maybe the whole afternoon

ya da belki bütün öğleden sonra

sitting in front of the television you become

televizyon karşısında oturarak

a couch potato because you are not doing anything because you are inactive

bir kanepe patatesi oluyorsun çünkü hiçbir şey yapmıyorsun çünkü hareketsizsin hiçbir

you are not doing anything you become fat you put on weight because you are

şey yapmıyorsun şişman oluyorsun çünkü

not doing anything a couch potato

hiçbir şey yapmıyorsun kanepeli patates

is a person who is lazy they sit around they often do nothing

tembel bir insandır etrafta otururlar genellikle hiçbir şey yapmazlar

they might be seen as a little bit lazy a hot potato

biraz tembel olarak görülebilirler sıcak patates

hot oh sorry not hot potato couch potato sorry about that here's a positive one

sıcak oh üzgünüm sıcak patates değil kanepeli patates bunun için üzgünüm işte bir pozitif

now yeah can we have a positive one a person who

şimdi evet pozitif olabilir miyiz biri

is full of beans another one of my favorite

fasulye dolu biri diğeri en sevdiğim yiyeceklerden biri

foods if you are full of beans it means you

eğer fasulye doluysan heyecanlısın demektir

are excited you are happy you are energetic

mutlusun enerjiksin

you are full of beans you are excited maybe something is happening maybe you

heyecanlısın belki bir şeyler oluyor belki

are getting married next weekend maybe you have met the love

hafta sonu evleniyorsun belki hayatınızın aşkıyla tanışmışsınızdır

of your life maybe you woke up this morning in bed with a smile

belki bu sabah yatakta yüzünüzde bir gülümsemeyle uyanmışsınızdır

on your face and you feel full of beans yes

ve kendinizi tok hissediyorsunuz evet

i have lots of excitement lots of energy i have a lot of passion

çok heyecanlıyım çok enerjim var bir

to do something i am eager to do it i want to do it i have so much energy

şeyler yapmak için çok tutkum var hevesliyim yapmak istiyorum yapmak istiyorum o kadar çok enerjim var ki

i am full of beans

fasulyeyle doluyum

i'm full of beans here's another one oh i like this one

baklayla doluyum işte bir tane daha oh bunu beğendim

this is another lesson that you might learn in life we were

bu hayatta öğrenebileceğiniz başka bir ders

talking about that earlier weren't we to have a second bite of the cherry

daha önce bahsettiğimiz şeylerden

sometimes in life you might get the chance to do something but then you lose

Hayatta bazen bir şey yapma şansın olur ama sonra

that chance you lose it it vanishes

bu şansı kaybedersin, kaybedersin

however if you are lucky you might get to have

ama eğer şanslıysan

a second bite of the cherry and that means you have another chance

ikinci bir kiraz ısırığı alabilirsin ve bu başka bir şansın olduğu anlamına gelir sana

you are given another opportunity you are given

başka bir fırsat verildiği anlamına gelir sana bir şeyi

another chance to do the thing maybe something that you

yapman için bir şans daha verilir belki yapmak istediğin bir şey

want to do maybe something you've always wanted to

belki her zaman yapmak istediğin bir şey

do so maybe the first time you you didn't

bu yüzden belki ilk seferinde

do very well so you lost your chance but then someone

pek iyi yapamadın bu yüzden sen şansını kaybettin ama sonra

else comes along and they give you they let you have

başka biri geliyor ve sana

a second bite of the cherry you have another chance you have a

ikinci bir kiraz ısırığı veriyorlar bir

second chance to do something you have

şey yapmak için ikinci bir şansın var

a second bite of the cherry i will be going soon by the way

ikinci bir kiraz ısırığın var birazdan gideceğim yol

yes i will be with you on friday after today

evet bugünden sonra cuma günü yanınızdayım

i will be with you on friday so don't worry

cuma günü yanınızda olacağım bu yüzden merak etmeyin

i will be back with you on friday from 2 p.m

cuma günü saat 14:00'ten sonra yanınızdayım

here's another one if you work in an office

işte bir tane daha ofiste çalışıyorsanız

if you work for a large company maybe you have one of these

büyük bir şirkette çalışıyorsanız belki bunlardan birine sahipsiniz

the big cheese what is the big cheese the big cheese is

big cheese nedir big cheese big cheese

your boss the manager the person who owns the

patronunuz müdür

company that you work for may be the person who

çalıştığınız şirketin sahibi kişi sorumlu kişi olabilir sorumlu kişi olabilir

is in charge they have

full authority they are the big cheese the person who owns the

tam yetkiye sahipler onlar big cheese şirketin sahibi kişi

company maybe the manager maybe he is your

belki müdür belki o sizin

manager you might describe him as the big cheese

müdürünüzdür onu büyük peynir olarak tanımlayabilirsiniz, ancak bunu söylerseniz

although some people might find that offensive

bazı insanlar bunu saldırgan

or rude if you said that but the big cheese is the boss

veya kaba bulabilir ama büyük peynir patrondur

the person who is in charge the person who has the ultimate authority

sorumlu kişi sorumlu kişi herkes üzerinde nihai otoriteye sahiptir büyük peynir

over everyone else can be described as the big cheese

olarak tanımlanabilir

he is your boss or she is your boss

o sizin patronunuzdur veya o sizin patronunuzdur

eggs eggs there are so many ways to eat

yumurta yumurtaları yumurta yemenin pek çok yolu vardır yumurtayı

eggs you can fry an egg you can boil an egg

kızartabilirsiniz yumurtayı haşlayabilirsiniz yumurtayı

you can poach an egg you can whisk an egg and turn it into an

haşlayabilirsiniz yumurtayı haşlayabilirsiniz bir yumurtayı çırpın ve

omelet you can put eggs

omlet haline getirin şekerli yumurta koyup beze yapabilirsiniz yumurta

with sugar and make meringue so many ways of cooking and preparing

pişirmenin ve hazırlamanın pek çok yolu

eggs to have egg on your face is to have an embarrassing moment

yumurtayı yüzünüze sürmek için utanç verici bir an yaşamaktır

or you suffer a moment of embarrassment something happens that

ya da bir anlık utanç yaşarsınız öyle bir şey olur ki

makes you feel embarrassed or ashamed you have egg

sizi yapar utanmak veya utanmak

on your face you've done something that has created embarrassment

suratında yumurta var kendini utandıran bir şey yaptın

for yourself maybe you said something stupid

belki aptalca bir şey söyledin

maybe you did something stupid you did something carelessly

belki aptalca bir şey yaptın dikkatsizce bir şey yaptın

and then people notice it and they say oh mr duncan

ve sonra insanlar bunu fark edip aman bay duncan

you've made a mistake there you've made a stupid mistake and i will say oh

yaptın diyorlar orada bir hata aptalca bir hata yaptın ve ben de oh hayır

no i have egg on my face i am so embarrassed to be embarrassed

yüzümde yumurta var diyeceğim

or ashamed of a mistake that you've made you end up with egg on your face

bir hatadan utanmaktan veya utanmaktan o kadar utanıyorum ki sonunda yüzünde yumurta var

benjalune says you can also make mayonnaise with eggs

benjalune sen diyor yumurtalı mayonez de yapabilirim evet

yes you can can i just say

yapabilirsin

these days anything i eat i always put mayonnaise on it mayonnaise

bu aralar ne yersem onu ​​söyleyebilirim mayonez

is the most amazing thing it is mayonnaise with

en harika şey mayonez

potatoes mayonnaise with pizza have you ever tried

patatesli mayonez pizzalı mayonez hiç

mayonnaise with pizza it is absolutely delicious in fact we

pizzalı mayonez denedin mi kesinlikle lezzetli Aslında

had it last night we had pizza with baked beans

dün akşam yemiştik kuru fasulyeli pizza yedik

and on the side we had some mayonnaise my goodness it is so delicious

yanında da biraz mayonez yedik aman allahım çok lezzetli çok güzel

very nice indeed mayonnaise is a type of well it is something you

gerçekten mayonez bir kuyu çeşididir

put on the table to add to your food after

sofraya koyduktan sonra yemeğinize ekleyeceğiniz bir şey

it has been served so maybe you think of tomato sauce

servis edilmiş yani belki domates sosu gelir aklınıza

vinegar salt pepper you put these on your food you can also

sirke tuz karabiber bunları yemeğinize koyun yumurtadan yapılan mayonez de

put mayonnaise which is made with

koyabilirsiniz bence

eggs and i believe also olive oil and i think lemon juice as well i think

zeytinyağı ve bence limon suyu da bence

lemon juice is also in mayonnaise but it is

limon suyu da mayonezde var ama

very delicious very lovely it is made with egg

çok lezzetli çok güzel yumurta ile yapılıyor

i believe it is egg yolk egg yolk

bence yumurta sarısı

the other thing to mention about mayonnaise is it's also

quite unhealthy as well if you eat too much of it

but quite often you will have mayonnaise with chips

mayonnaise on your beef burger so mayonnaise is very

dana burgerinizin üzerine mayonez bu yüzden mayonez çok

popular mayonnaise i want to eat some mayonnaise now i

popüler mayonez şimdi biraz mayonez yemek istiyorum

really do

gerçekten istiyorum

alessandra says no mr duncan please don't eat it anymore

alessandra hayır bay duncan lütfen artık yemeyin diyor

well fortunately i don't eat it all the time but sometimes it goes very well

neyse ki her zaman yemiyorum ama bazen çok iyi gidiyor

with certain food including pizza wow oh it is made

pizza dahil bazı yiyeceklerle vay oh

with olive oil yes i think it's olive oil

zeytinyağı ile yapılıyor evet bence zeytinyağı

eggs egg yolk and i think lemon juice as well very

yumurta yumurta sarısı ve bence limon suyu da çok

nice mayonnaise so if you have egg on your

güzel mayonez bu yüzden yüzünüzde yumurta varsa bu olan

face it means to be embarrassed by something

bir şeyden utanmak demektir

something that has made you feel embarrassed or

sizi utandırdı ya da

ashamed we have one more and then i will be saying goodbye

utandırdı, bir tane daha var ve sonra

the final one today oh food for thought so earlier

bugün sonuncusuna veda edeceğim oh düşünce için yiyecek bu yüzden daha önce

i gave you some advice about how to live life in a content and happy way

size hayatı kendi bakış açımdan nasıl içerikli ve mutlu bir şekilde yaşayacağınıza dair bazı tavsiyeler verdim.

from my own point of view so i gave you some food for thought i gave you

sana düşünmen için yiyecek verdim sana

something to think about maybe some suggestions or ideas

düşünmen için bir şey verdim belki bazı öneriler veya fikirler

we can say that they are all food for thought it is something that a

diyebiliriz ki bunların hepsi düşünce

person says that you can think about carefully

something to consider food for thought food for thought

için yiyecek

some advice can be described as food for thought a person gives you some

bazı tavsiyelerin düşünce için yiyecek olarak tanımlanabileceğini düşündüm bir kişi size bazı

advice they give you some help verbally they give you some food

tavsiyelerde bulunur size sözlü olarak yardım ederler düşünce için size biraz yiyecek verirler

for thought maybe some new information that you've received

belki aldığınız bazı yeni bilgiler

maybe you've read something in a book and oh yes that's interesting

belki bir kitapta bir şeyler okudunuz ve ah evet bu

that has given me food for thought

beni düşündürdü

and there we are oh my goodness i can't believe it

ve işte geldik aman tanrım

are we really the end of today's live stream yes

gerçekten bugünkü canlı yayının sonuna geldiğimize inanamıyorum evet

i've been with you for nearly one hour and 40 minutes

yaklaşık bir saat 40 dakikadır seninleyim

sandra is going see you later sandra that's okay it's all right sandra don't

sandra seni görmeye gidiyor sonra sandra tamam tamam sandra merak etme

worry oh that's interesting yes crossword

oh bu ilginç evet çapraz

puzzles crossword puzzles can be food

bulmacalar çapraz bulmacalar

for thought yes solving puzzles doing something that can make your brain

düşünce için yiyecek olabilir evet bulmaca çözmek beyninizi belirli bir şekilde çalıştırabilecek bir şey yapmak

work in a certain type of way or information that you have to

veya işlemek zorunda olduğunuz bilgi

process that has been food

Düşündürücü oldu umarım

for thought i hope today's live stream has given you lots of food

bugünkü canlı yayın size düşündürecek çok şey vermiştir

for thought i hope you've enjoyed it i will be going in a moment

umarım beğenmişsinizdir birazdan gideceğim

andy starr says the events that are happening in

andy starr minsk'te meydana gelen olayların

minsk is definitely food for thought yes a lot of things

kesinlikle düşündürücü olduğunu söylüyor evet çok

going on at the moment in that part of the world you are right

şu anda dünyanın o bölgesinde olup bitenler konusunda haklısın

and i i think many people are are waiting to find out what happens next

ve bence birçok insan bundan sonra ne olacağını öğrenmek için bekliyor haklısın teşekkür

you're right thank you christina thank you valentina nice to see you all

ederim christina teşekkür ederim valentina hepinizi bugün burada görmek güzel

here today antonio giuseppe de morrow

antonio giuseppe de yarın merhaba

says hi this is my first time congratulations mr duncan

diyor bu benim ilk kez tebrikler bay duncan teşekkür

thank you antonio that's very kind of you to say

ederim antonio çok naziksiniz

and i hope i will see you again on friday i will show you the times right

ve umarım cuma günü tekrar görüşürüz size zamanı şimdi göstereceğim

now sunday wednesday and friday is when i'm

pazar çarşamba ve cuma sizinle olduğum zamandır

with you 2 p.m uk time

14:00 uk

is where i am with you thank you ahmed i enjoyed it mr duncan rita huang

seninle olduğum yer teşekkür ederim ahmed çok eğlendim bay duncan rita huang

hello rita you have given me lots of food

merhaba rita bana düşünmem için pek çok yiyecek verdiniz teşekkür

for thought thank you that's very kind of you to say

ederim

the rain is still falling outside everything is quite

yağmurun hala yağdığını söylemeniz çok naziksiniz her şey oldukça

wet and miserable outside the window i hope where you are everything is nice

ıslak ve sefil pencerenin dışında umarım olduğun yerde her şey güzel

and happy i will live leave you with a happy thought a happy

ve mutlu yaşayacağım seni mutlu bir düşünceyle bırakacağım mutlu bir

smile and something nice to think about

gülümseme ve düşünecek güzel bir şey

we have talked about food today we've talked about

bugün yemek hakkında konuştuk

food idioms we've also looked at some advice that i have learned in my own

yemek deyimleri hakkında da konuştuk kendi hayatımda öğrendiğim ve size

life that i've decided to pass on to you also

aktarmaya karar verdiğim bazı tavsiyelere baktım ayrıca

we took a trip to paris and that is what i'm going to leave you with

paris'e bir gezi yaptık ve bugün size bırakacağım şey bu,

today thank you richard thank you ong trum thank you tan

teşekkürler richard teşekkürler ong trum teşekkürler sen tan

tan thank you roxy thank you very much for your lovely

tan teşekkür ederim roxy güzel arkadaşlığın için çok teşekkür ederim

company today i really do enjoy seeing you here i hope you will enjoy me

bugün seni burada görmekten gerçekten zevk alıyorum umarım benden hoşlanırsın bana

you will join me and enjoy my lessons

katılırsın ve cuma günü İngiltere saatiyle 2'den itibaren derslerimin tadını çıkarırsın

on friday from 2 p.m uk time this is mr duncan in the birthplace

ben Bay Duncan'ın doğum yerindeyim

of english saying thanks for watching see you later

izlediğiniz için teşekkürler daha sonra

friday 2pm uk time take care of yourself stay happy stay well keep that smile

cuma 14:00 İngiltere'de görüşürüz kendinize iyi bakın mutlu kalın iyi kalın o gülümsemeyi yüzünüzden eksik etmeyin

upon your face and show it wherever you go

ve nereye giderseniz gidin bunu gösterin

all over the place and i will see you soon and of course until the next time

ve yakında görüşürüz ve tabii ki bir dahaki sefere kadar şimdilik

we meet here on youtube tatar for now

burada youtube tatarda buluşuyoruz

i

ben

you

sen