ENGLISH in your EAR / Listen Live / 3rd April 2019 / Join the live chat with Misterduncan

Oh here we go something is stirring on YouTube but what is it? what is actually going on

Oh işte başlıyoruz YouTube'da bir şeyler kıpırdanıyor ama nedir bu?

at this moment on this channel? well today I was going to go outside and do a super duper

Bu kanalda şu anda gerçekte neler oluyor? Pekala bugün dışarı çıkıp süper bir

live stream but sadly it has been raining all day it started raining last night it rained

canlı yayın yapacaktım ama ne yazık ki bütün gün yağmur yağdı dün gece yağmur başladı

all night it's rained all day and now everything is very wet outside so I have decided instead

bütün gece yağmur yağdı bütün gün yağmur yağdı ve şimdi dışarıda her şey çok ıslak bu yüzden yapmaya karar verdim

to do a live stream in the house something a little different unprepared this is a spontaneous

evde bir canlı yayın biraz farklı hazırlıksız bir şey bu spontane bir

live stream and we are broadcasting live now from England as usual so that is the same

canlı yayın ve her zamanki gibi şu anda İngiltere'den canlı yayın yapıyoruz yani bu

as always and I hope there are some people watching now or else this is going to be a

her zamanki gibi ve umarım şimdi izleyenler vardır yoksa bu olacak

very strange live stream because I will be talking to no one so here we go oh can you

çok garip bir canlı yayın çünkü kimseyle konuşmayacağım o yüzden başlıyoruz oh

believe it the Sun has actually just come out so a few moments ago the Sun actually

inanabiliyor musunuz güneş daha yeni çıktı yani birkaç dakika önce güneş gerçekten

came out but now it's gone back in again it's gone back in and it looks as if the rain is

çıktı ama şimdi tekrar içeri girdi tekrar içeri girdi ve sanki yağmur geliyor gibi görünüyor

on its way oh hello there there you are I wondered where you were hi everybody this

oh merhaba işte buradasınız merak ettim neredeydiniz merhaba millet bu ben

is mr. Duncan in England how are you today are you ok I hope so are you happy are you

bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur

really happy I hope so I hope you're feeling good today I hope also that you can hear me

gerçekten mutlusundur umarım öyleyse umarım bugün iyi hissediyorsundur umarım ayrıca beni duyabiliyorsundur

we always seem to have some sort of technical problem these days whenever I do a live stream

her zaman bir çeşit teknik problemimiz var gibi görünüyor bunlar günlerce ne zaman canlı yayın yapsam,

so I hope you can hear me all right let's have a look oh the live chat is already very

umarım beni duyabilirsiniz, hadi bir bakalım oh canlı sohbet zaten çok

busy I will be with you for one hour also coming up later mr. Steve will be here he's

meşgul, bir saat sizinle olacağım, ayrıca daha sonra geleceğim bayım. Steve burada olacak,

been very busy today which is very strange it's rather strange because mr. Steve is supposed

bugün çok meşguldü ki bu çok garip, oldukça garip, çünkü Mr. Steve'in

to be on holiday he's supposed to be taking a break this week but he's been working very

tatilde olması gerekiyor bu hafta ara vermesi gerekiyor ama garajda çok çalışıyor Ne

hard in the garage I don't know what he's been doing maybe he will tell us later on

yaptığını bilmiyorum belki daha sonra bize söyler

yes it is raining here I suppose I should say some hellos I wonder who was first on

evet burada yağmur yağıyor sanırım yapmalıyım biraz merhaba de Canlı sohbette ilk kimin olduğunu merak ediyorum

the live chat it looks as if Oh Kaiba hello Kaiba it looks as if you are live and you

sanki Oh Kaiba merhaba Kaiba canlı yayındaymışsınız gibi görünüyor ve

were first on the live chat as well oh thank you very much for joining me how lovely also

canlı sohbette de ilk sizsiniz oh bana katıldığınız için çok teşekkür ederim Alamgir de ne kadar güzel

Alamgir is here as well thank you very much for joining me what a surprise says Lilia

burada da bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ne sürpriz diyor Lilia az önce

I just thought about you hi everyone oh I see was I on your mind you are always on my

sizi düşündüm merhaba millet oh görüyorum ki ben sizin aklınızdaydım siz hep

mind you are always on my mind I like the music that appears at the beginning of your

aklımdasınız siz hep aklımdasınız Sahnede beliren müziği seviyorum

live stream thank you very much that's very nice of you to say Maria Maria is here I'm

canlı yayının başında çok teşekkür ederim Maria Maria burada demen çok hoş

doing something slightly different today I'm not outside but I am in the house and you

Bugün biraz farklı bir şey yapıyorum dışarıda değilim ama evdeyim ve

can see behind me the outside is looking a little gloomy today we've had so much rain

arkamı görebilirsin, dışarı bakıyor bugün biraz kasvetli çok yağmur yağdı şu anda

you might be able to see the squirrel behind me at the moment there is a squirrel running

arkamdaki sincabı görebilirsiniz

around where's he gone I think he's gone now I've scared him away so thanks for joining

me it's live English and it's a Wednesday it feels very strange being with you on a

İngilizce ve bugün bir çarşamba çarşamba günü sizinle olmak çok garip hissettiriyor

Wednesday I don't know why because normally I don't appear during the week but lots of

neden bilmiyorum çünkü normalde hafta boyunca görünmüyorum ama pek çok

people have decided to join me right now hello - Ana also mean Pham I think you are watching

kişi şu anda bana katılmaya karar verdi merhaba - Ana da Pham demek istiyor sanırım

in Vietnam I think so how can I start learning English with mr. Duncan well you can watch

Vietnam'da izliyorsunuz sanırım Bay ile İngilizce öğrenmeye nasıl başlayabilirim? Duncan peki

my videos on YouTube there are lots and lots of available to watch on my YouTube channel

YouTube'da videolarımı izleyebilirsiniz YouTube kanalımda izleyecek çok şey var

and you can follow me live every Sunday I am with you every Sunday from 2 p.m. UK time

ve beni her Pazar canlı takip edebilirsiniz her Pazar saat 14:00'ten itibaren sizlerleyim. Birleşik Krallık zamanı

and we we normally spend two hours together on Sunday today I'm only with you for one

ve biz normalde Pazar günü birlikte iki saat geçiriyoruz bugün sadece bir

hour but on Sundays you can catch me live and this is a great way of improving your

saatliğine seninleyim ama Pazar günleri beni canlı yakalayabilirsin ve bu İngilizce dinlemeni geliştirmenin harika bir yolu

English listening and also your word power you can learn some new words and if you are

ve ayrıca kelime gücünü biraz öğrenebilirsin yeni kelimeler ve eğer

very lucky you can also watch the live stream using the subtitles as well so some people

çok şanslıysanız, canlı yayını altyazılı olarak da izleyebilirsiniz, böylece bazı insanlar

can actually watch the live stream with subtitles what are we talking about today ask Selena

canlı yayını altyazılı olarak izleyebilirler, bugün neden bahsediyoruz Selena'ya sorun,

well this is what I like to call a spontaneous live stream everything you see is spontaneous

ben buna spontane bir canlı diyorum akışında gördüğün her şey spontane

nothing has been planned I was feeling a little bit lazy this morning I must be honest with

hiçbir şey planlanmadı bu sabah kendimi biraz tembel hissediyordum sana karşı dürüst olmalıyım

you I was feeling rather lazy because mr. Steve is on holiday and I must admit I was

oldukça tembel hissediyordum çünkü mr. Steve tatilde ve itiraf etmeliyim ki

feeling as if I was on holiday as well and then I suddenly realized that on Sunday I

kendimi de tatildeymiş gibi hissediyordum ve sonra aniden fark ettim ki Pazar günü

promised that I would do a live stream so mr. Steve is on holiday and I was feeling

canlı yayın yapacağıma söz vermiştim, bu yüzden Mr. Steve tatilde ve ben

a little bit lazy today as well but in the end I decided to come on live and do a super-duper

de bugün biraz tembel hissediyordum ama sonunda canlı yayına gelip süper bir canlı yayın yapmaya karar verdim

live stream and for those who are wondering yes Abdo this is rather extraordinary rather

ve merak edenler için evet Abdo bu oldukça sıra

unusual something of it is different from what you would normally expect hello from

dışı oldukça sıra dışı bir şey normalde beklediğinizden farklı Fouad'dan merhaba merhaba

Fouad hello i'm Fouad from morocco hello to you as well thank you very much how are you

ben Fas'tan Fouad size de merhaba çok teşekkür ederim

today are you happy I'm not too bad thank you very much even though I wanted to go outside

bugün nasılsınız mutlu musunuz çok kötü değilim çok teşekkür ederim gitmek istesem de

today but sadly I couldn't it yes there are squirrels in my garden this morning the animals

bugün dışarıda ama ne yazık ki gidemedim evet bu sabah bahçemde sincaplar var hayvanlar

were going crazy because at the moment everything is wept and there are very few insects around

çıldırıyordu çünkü şu anda her şey ağlıyor ve etrafta çok az böcek var

because it's early spring yes when someone in your family is on holiday it is extremely

çünkü erken ilkbahar evet ailenizden biri tatildeyken aşırı derecede

contagious I think so if you have someone nearby if you have a family member who who

bulaşıcı bence yani yakınınızda biri varsa aile üyeniz

might be on holiday but you're not on holiday it's very hard to resist being lazy as well

tatilde olabilir ama siz tatilde değilsiniz tembelliğe karşı koymak çok zor bu

so that's what happened to me today I decided to become a little bit lazy today for which

yüzden bugün başıma gelen bu karar verdim bugün biraz tembelleştim bunun için özür dilerim canlı

I apologize we have a lot of people on the live chat it's not very light in here let

sohbette çok insan var burası pek aydınlık değil bir

me just see if I can adjust the lighting on the camera is that better I think you can

bakayım kameranın ışığını ayarlayabilir miyim o kadar iyi sanırım

see me now a little bit more clearly if you want to improve any part of your your English

beni şimdi görebilirsin İngilizce becerilerinizin herhangi bir bölümünü geliştirmek istiyorsanız,

skills if you want to improve anything and that includes remembering words or learning

kelimeleri hatırlamayı veya

new words or reading writing and speaking the best way to do it is to use it so try

yeni kelimeler öğrenmeyi veya okumayı, yazmayı ve konuşmayı içeren herhangi bir şeyi geliştirmek istiyorsanız, bunu yapmanın en iyi yolu onu kullanmaktır, bu yüzden

to learn some new words every day and that is one of the reasons why my live streams

öğrenmeye çalışın. her gün yeni kelimeler ve canlı yayınlarımın bu

have become very popular because now you have a chance to listen to English being spoken

kadar popüler olmasının nedenlerinden biri de bu çünkü artık İngilizce konuşulanları

and being used spontaneously so everything you hear now has not been planned what does

ve kendiliğinden kullanılanları dinleme şansınız var, bu yüzden duyduğunuz her şey planlanmadı,

it mean contagious asks Hassan if something is contagious it means it it is easily passed

bu bulaşıcı ne anlama geliyor? Hassan'a bir şeyin bulaşıcı olup olmadığını sorar, bu başka bir kişiye kolayca bulaştığı anlamına gelir,

on to another person so if something is contagious it means it is passed on easily so you might

yani bir şey bulaşıcıysa kolayca bulaşır demektir, bu nedenle soğuk algınlığı olan

find that if you are sitting next to someone who has a cold it's oooh-ooh and they sneeze

birinin yanında oturursanız oooh-ooh olduğunu görebilirsiniz.

near you you might catch their cold we can say that the cold the fever or the virus is

yakınınızda hapşırırlar soğuk algınlığına yakalanabilirsiniz soğuk algınlığı ateşin veya virüsün

very infectious it is passed on very easily so I hope that helps you infectious something

çok bulaşıcı olduğunu söyleyebiliriz çok kolay bulaşır bu yüzden umarım bu size yardımcı olur

that is easily transmitted something that you can catch very easily thank you for the

sınıf için

class says Louie you are welcome something slightly different I'm standing up in the

Louie der ki rica ederim biraz farklı bir şey yemek odasında ayakta duruyorum ben bugün

dining room I'm I'm not doing anything special today I'm just standing here talking to you

özel bir şey yapmıyorum sadece burada durup seninle konuşuyorum

so I hope you are enjoying this spontaneous unplanned live stream lolly hello lolly lolly

bu yüzden umarım bu spontan plansız canlıdan keyif alıyorsundur stream lolly merhaba lolly lolly

lolly I haven't seen you for awhile a big bonjour to you watching from France meeker

lolly Sizi bir süredir görmüyorum Fransa'dan izlerken size büyük bir afiyet olsun meeker

is here oh how lucky I can join you Thank You Miko and that is one of the best parts

burada oh ne kadar şanslıyım size katılabilirim Teşekkürler Miko ve bu saatleri değiştirmenin en iyi yanlarından biri

of changing the clocks because here in the UK we changed the clocks we move them forward

çünkü burada Birleşik Krallık'ta saatleri

by one hour on Sunday so now people who are listening and watching ahead of the UK time

Pazar günü bir saat ileri aldık, böylece artık dinleyen ve izleyen insanlar Birleşik Krallık saatinden daha

they can actually now join earlier so that's brilliant Oh Pedro is here hello Pedro I suppose

erken katılabilirler, yani bu harika Oh Pedro burada merhaba Pedro Sanırım

many regular viewers didn't receive the notification oh okay then well this is as I just mentioned

birçok normal izleyici katılmadı' bildirimi alamam tamam o zaman az önce bahsettiğim gibi

a very spontaneous unplanned live stream so I'm having a lazy day I don't know where mr.

çok spontane plansız bir canlı yayın o yüzden tembel bir gün geçiriyorum nerede bilmiyorum bay.

Steve is I was expecting mr. Steve to come down and join us but I think he's in a very

Steve, Bay'ı bekliyordum. Steve aşağı gelip bize katılacak ama bence

lazy mood today oh thank you lolly lolly says bonjour to you as well I've got an itchy nose

bugün çok tembel bir ruh halinde oh teşekkürler lolly lolly sana da iyi günler diyor

my nose is itching I don't know what happened yesterday I couldn't stop coughing I was coughing

Burnum kaşınıyor burnum kaşınıyor Dün ne olduğunu bilmiyorum Yapamadım Öksürmeyi kesme

all day yesterday and I think I know why because we've had we've had a man come to the house

Dün bütün gün öksürdüm ve sanırım nedenini biliyorum çünkü eve bir adam geldi

and he's been cutting all of the trees but I think a lot of the pollen from some of the

ve bütün ağaçları kesiyor ama sanırım bazılarından polen çok fazla.

trees has actually gone up my nose and made me unwell so uh I have been feeling a little

ağaçlar gerçekten burnuma girdi ve beni rahatsız etti bu yüzden

unwell over the past couple of days I think I might have early hay fever I think I I might

son birkaç gündür kendimi biraz kötü hissediyorum sanırım erken saman nezlesi olabilirim sanırım

have early hay fever mr. Duncan would you like me to teach English with you on the live

erken saman nezlesi olabilirim bay. Duncan bey gibi bir süre canlı yayında sizinle İngilizce öğretmemi ister misiniz?

stream for a while like mr. Steve well if you want to get on a plane and fly here you

Steve, eğer bir uçağa atlayıp buraya uçmak istiyorsan,

are more than welcome to join in if you if you want to there's plenty of room here in

katılmaktan memnuniyet duyarız, eğer istersen burada yemek odamda bolca yer var, o

my dining room so don't worry if you want to join in no mr. Steve will be here soon

yüzden katılmak istersen endişelenme, hayır bay. Steve yakında burada olacak,

don't worry for all those fans of mr. Steve and what was happening on Sunday mr. Steve

Mr. Steve ve Pazar günü olanlar Mr. Steve

was acting very strangely on Sunday maybe he will tell us what was going on yes I think

Pazar günü çok tuhaf davranıyordu belki bize neler olduğunu anlatır evet sanırım

I might have hay fever now normally I don't get hay fever until June but this year I seem

şu anda saman nezlesi olabilirim normalde Hazirana kadar saman nezlesi olmuyorum ama bu yıl

to be getting my my hay fever my allergy earlier hello from Algeria princess koala oh hello

saman nezlemi daha erken alıyorum Cezayir'den merhaba prenses koala oh merhaba

to you what a lovely name hello princess are you a real princess really you are Wow I've

sana ne güzel bir isim merhaba prenses sen gerçek bir prenses misin gerçekten sen Vay canına hiç prensesle tanışmadım

never met a princess I've met a few Queens but I've never met a princess ever in my life

Birkaç kraliçeyle tanıştım ama hayatımda hiç prensesle tanışmadım öğle

have you eaten lunch I haven't had my lunch yet but mr. Steve has because he's been busy

yemeği yedin mi daha öğle yemeğimi yemedim ama mr. Steve'in

this morning working in the garage I don't know why he should be real sing like me allergies

bu sabah garajda çalışmakla meşgul olduğu için neden benim gibi alerjiler söylemesi gerektiğini bilmiyorum

yes you can get allergies from pollen so you become very sensitive to certain things and

evet polenden alerji alabilirsiniz, bu nedenle bazı şeylere karşı çok hassas hale gelirsiniz ve

in my case it is pollen the pollen from the trees and the plants mr. Duncan what is the

benim durumumda bu polendir. ağaçlardan ve bitkilerden mr. Duncan

secret behind you always looking young I've been watching you since 2009 and you still

her zaman genç görünmenin sırrı ne seni 2009'dan beri izliyorum ve hala

look the same thank you very much that's very kind of you I don't know I think maybe because

aynı görünüyorsun çok teşekkür ederim çok naziksiniz bilmiyorum belki de

I try to be happy every day I always like to have a smile on my face and a spring in

her gün mutlu olmaya çalıştığım için düşünüyorum her zaman yüzümde bir gülümseme ve adımlarımda bir bahar olmasını isterim, bu

my step so perhaps perhaps that's the reason why I I still look very young as I approach

yüzden belki de bu yüzden hala çok genç görünüyorum

60 I'm on my way towards 60 can you believe it talking of which here he is I know a lot

60'a yaklaşırken 60'a doğru gidiyorum inanabiliyor musun burada ondan bahsediyorum

of people have been waiting for mr. Steve so here he is we don't have any applause but

Birçok insanın Mr. Steve işte burada, alkışlamak istemiyoruz ama

if you would like to clap your hands you are more than welcome to do so here he is it's

ellerinizi çırpmak isterseniz, memnuniyetle karşılarız, işte burada, ben

mr. Steve oh hello everybody yes it's mr. Steve I'm on holiday today I heard Mr Duncan

Mr. Steve oh merhaba millet evet ben bay. Steve bugün tatildeyim Bay Duncan'ın

upstairs I was upstairs I heard him while I was upstairs describing the fact that I'm

üst katta olduğunu duydum Üst kattayken onun

on holiday and that he's been very lazy and I said to him go on you've got to do a live

tatilde olduğumu ve çok tembel olduğunu anlattığını duydum ve ona devam et dedim canlı

stream you cannot let your viewers down you promised them on Sunday so get on and do it

yayın izleyicilerinizi hayal kırıklığına uğratamazsınız onlara Pazar günü söz verdiniz öyleyse devam edin

he wanted to go outside no but it is raining and I've been very busy mr. Duncan tidying

dışarı çıkmak istedi hayır ama yağmur yağıyor ve ben çok meşguldüm bayım. Duncan

out the garage for garage for carriage because I mean I'm a bit lazy last year I bought some

garajı araba için düzenliyor çünkü geçen yıl biraz tembelim

shelving some self-assembly shelving are you impressed that I could say that I've said

biraz raf aldım kendinden montajlı raflar

the one thing I am impressed by is that you bought bought those shells over a year ago

o mermileri bir yıldan fazla bir süre önce satın aldınız, ben de bunu

well that's what I'm saying mr. Duncan I bought them a year ago because the garage is very

söylüyorum bayım. Duncan onları bir yıl önce aldım çünkü garaj çok

untidy and I wanted to buy these nice methyl shells that you put together yourself and

dağınık ve senin bir araya getirdiğin bu güzel metil kabukları almak istedim ve

and then I can store all my bits and pieces on there and it will be nice and tidy and

sonra tüm parçalarımı orada saklayabilirim ve güzel ve düzenli olacak ve

I will know where everything is nice and tidy and I'll be able to go yes I know where that

yapacağım her şeyin güzel ve düzenli olduğu yeri biliyorum ve gidebileceğim evet

where that hedge trimmer is it's on that shelf I know where those books are there on that

o çit düzelticinin nerede olduğunu biliyorum o rafta o kitapların nerede olduğunu biliyorum o rafta

shelf or that trowel or that rake or anything that I need for the garden have you really

mala veya tırmık veya ihtiyacım olan herhangi bir şey bahçe için gerçekten

put a rake on a shelf it seems like a very big object what about your lawnmower maybe

bir rafa tırmık koydunuz mu çok büyük bir nesne gibi görünüyor çim biçme makinenize ne dersiniz belki

you can put your lawnmower on the shelf but the thing is now this is something I've noticed

çim biçme makinenizi rafa koyabilirsiniz ama mesele şu ki bu şimdi fark ettiğim bir şey

because I like to be nosy when I'm looking at my neighbour's houses so as we walk around

çünkü meraklı olmayı seviyorum Komşumun evlerine baktığımda, etrafta dolaşırken

I have noticed that it is common for people to have a lot of rubbish in their garages

insanların garajlarında çok fazla çöp bulundurmasının yaygın olduğunu fark ettim

yes and we are no exceptions to that we have plenty of rubbish but I like to do have a

evet ve bizde çok fazla çöp olması konusunda bir istisna değiliz ama yapmayı seviyorum

nice clear out every now and then and I've found lots of old bits of cardboard boxes

Arada bir güzel bir temizlik yapıyorum ve yakmak için bir sürü eski karton kutu parçası buldum,

to burn so I'll be burning those later I've just I just it's nice to tidy things out isn't

onları daha sonra yakacağım

it have a good tidy up if you've got a room it's actually been shown that it does cause

Toparlanın bir odan varsa aslında strese neden olduğu gösterildi

your stress that you know it's sort of low level stress you're probably not aware of

bunun bir nevi düşük seviyeli stres olduğunu biliyorsun muhtemelen farkında değilsin

it but if there's untied enos in your room it creates stress I it stresses me so when

ama odanda çözülmüş ipler varsa stres yaratır ben stres yaratır Ben bu yüzden

everything's tidy and neat and in its right place then then I just feel a bit more relaxed

her şey derli toplu, derli toplu ve doğru yerinde olduğunda, o zaman kendimi biraz daha rahatlamış hissederim,

to feel a bit less stressed because there's nothing there's nothing worse if you go into

daha az stresli hissederim çünkü hiçbir şey yoktur, daha kötü bir şey yoktur,

a shed or a storeroom a garage and you're looking for something and there's so much

bir kulübeye veya bir kilere, bir garaja gidersiniz ve bir şeyler ararsınız. bir şey ve

clutter everywhere you can't find it so I like to have all my tools hanging up and I

her yerde bulamayacağınız kadar çok dağınıklık var bu yüzden tüm aletlerimin asılmasını seviyorum ve tüm bahçe aletlerini

want to put these shelves up so I can put all the garden implements garden implements

koyabilmek için bu rafları kaldırmak istiyorum bahçe aletleri

is this sentence ever going to come to an end so they say that tidying up can be very

bu cümle hiç gelecek mi? Sonunda toparlamanın çok

therapeutic therapeutic I love that word can you say it Steve a therapeutic something that's

terapötik terapötik olabileceğini söylüyorlar Bu kelimeyi seviyorum, bunu söyleyebilir misin Steve terapötik bir şey

very therapeutic and I suppose you could say that something therapeutic is something that

çok terapötik ve sanırım terapötik bir şeyin

you do or see or hear that makes you feel better it can make you feel less anxious or

yaptığın, gördüğün ya da duyduğun ve kendini daha iyi hissettiren bir şey olduğunu söyleyebilirsin. daha az endişeli veya

less stressed it can make you feel better in some way so maybe it makes you feel better

daha az stresli hissetmenizi sağlayabilir bir şekilde kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir yani belki fiziksel veya zihinsel olarak daha iyi hissetmenizi sağlar

physically or mentally so something that is therapeutic so when we when we say therapy

yani terapötik bir şeydir bu yüzden terapi

therapy is the thing that makes you feel better it is therapeutic yes that's right mr. Duncan

terapisi dediğimizde kendinizi daha iyi hissettiren şeydir tedavi edici evet bu doğru bayım. Duncan,

it must derive from the word therapy and there are various forms of therapy and just tiding

terapi kelimesinden türetilmiş olmalı ve çeşitli terapi biçimleri var ve sadece

something out gives you psychological therapy as you tidy the room up your mind also I think

bir şeyi toparlamak, odayı toparlarken size psikolojik terapi veriyor, ayrıca bence

becomes less cluttered yeah and as a result you've free up space in your mind to think

daha az dağınık hale geliyor, evet ve sonuç olarak yer açmış oluyorsunuz. örneğin

about other useless things like brexit for example oh for God's sake well can we just

brexit gibi diğer yararsız şeyleri düşünmek için zihninizi, oh Tanrı aşkına, sadece

say we are not going to mention I wasn't going to mention it but you can imagine that Steve

bahsetmeyeceğimizi söyleyebilir miyiz, bundan bahsetmeyecektim ama Steve'in

wanted to talk about it we're not going to talk about brexit today because between you

bunun hakkında konuşmak istediğini hayal edebilirsiniz, biz değiliz bugün brexit hakkında konuşacağız çünkü aramızda

and me I am sick of it so we're not going to mention it instead let's have a look at

kalsın, bundan bıktım bu yüzden bahsetmeyeceğiz bunun yerine canlı sohbete bir göz atalım canlı

the live chat well one of the questions on the live chat was what do you think about

sohbetteki sorulardan biri de brexit hakkında ne düşünüyorsun

brexit well we're not going to talk about that I talked about it on Sunday we talked

peki bundan bahsetmeyeceğiz Pazar günü bundan bahsetmiştim bunun hakkında

about it far too much so let's have a look yes but it's a huge subject that's affecting

çok fazla konuştuk o yüzden bir bakalım evet ama bu

not just us but the whole of Europe okay goodbye Steve there Steve Steve's going Nye well we're

sadece bizi değil tüm Avrupa'yı etkileyen çok büyük bir konu tamam hoşçakal Steve orada Steve Steve'in Nye iyi gidiyor,

not really we are not going to talk about it maybe we should ask no people want me to

gerçekten bunun hakkında konuşmayacağız, belki de hiç kimsenin

talk about Rex it then maybe you know just like the public vote then we have to obey

Rex hakkında konuşmamı istemesini istememeliyiz, o zaman belki halk oylaması gibi bilirsiniz, o zaman

the public vote and I just send a message to a person called Ismail Mohammad can you

halk oylamasına uymalıyız ve ben sadece gönderirim Ismail Mohammad adlı bir kişiye bir mesaj

stop writing the same thing on the screen you only need to do it once we we don't have

ekrana aynı şeyi yazmayı bırakabilir misin, bunu sadece bir kez yapman gerekiyor,

short attention spans here now if Pedro is watching can you please put the person in

burada kısa dikkat süremiz yok artık Pedro izliyorsa lütfen kişiyi

timeout yes Ismail we get it we don't do religion here you've come to the wrong place okay this

zaman aşımına uğratır mısın yes Ismail anladık burada din yapmıyoruz yanlış yere geldiniz tamam burası

is not a religious Channel this is talking about the English language secular we are

dini bir kanal değil bu ingilizce laiklikten bahsediyor biz

secular secular we don't do it we don't do God here okay bye-bye thank you Oh Lilia is

laikiz laikiz bunu yapmıyoruz burada tanrı yapmıyoruz tamam güle güle teşekkür ederim Oh Lilia

here I like the fact that Lilia joins in now all the time also Alamgir I think you should

burada Lilia'nın şimdi her zaman Alamgir'e katılması hoşuma

be going outside to get some people to do interviews if I press that what happens mr.

gidiyor bence dışarı çıkıp bazı insanlara röportaj yaptırmalısın, eğer basarsam ne olur bayım.

doing you can press that you stop the how do I get the knife chatter do I go down like

yapıyor musun durdurmak için basabilirsin bıçak gevezeliğini nasıl elde ederim böyle aşağı iner miyim evet

that yes somebody spoke just to a spoke then about oh it was Lilia are you in to milem

birisi sadece konuştu sonra hakkında oh o Lilia idi milem içinde misin

minimalist living minimalist minimalist living well yes interestingly enough yes that's the

minimalist yaşamak minimalist minimalist yaşamak iyi evet ilginç bir şekilde yeterince evet bu

concept that if you've got less if you own less things then you are less encumbered aren't

daha azına sahipsen, daha az şeye sahipsen, o zaman daha az yükümlüsün demektir, değil mi,

you unless attached to material things and you're free to go off around the world do

maddi şeylere bağlı olmadıkça ve dünyayı dolaşıp istediğini yapmakta özgürsün,

what you like you don't have to worry about about looking after your property or your

endişelenmene gerek yok mülkünüze veya

garden or your cars or all these that is a problem with with materialism and and colour

bahçenize veya arabalarınıza bakmak veya bunların hepsi materyalizm ve renkle ilgili bir sorundur ve

as you get older but you collect more and more stuff and as you collect more and more

yaşlandıkça daha fazla eşya biriktirirsiniz ve daha fazla

stuff you have to do something with it and as you go through your career you probably

eşya topladıkça bunlarla bir şeyler yapmak zorunda kalırsınız. o ve kariyerinizde ilerledikçe muhtemelen

more money and the temptation is to buy a bigger house and then buy a car and then maybe

daha fazla paranız olur ve daha büyük bir ev satın almak ve sonra bir araba ve sonra belki

a second car and then lots of furniture and then if you have a garden you've got to buy

ikinci bir araba ve sonra bir sürü mobilya ve sonra bir bahçeniz varsa satın almanız gerekir.

with a garden furniture and it goes on and on and on and eventually like our neighbours

bir bahçe mobilyası ile ve bu devam eder ve devam eder ve sonunda komşularımız gibi

we won't say which one though okay then Steve that's good no no no tensa me please please

hangisi olduğunu söylemeyeceğiz ama tamam o zaman Steve bu iyi hayır hayır tensa ben lütfen lütfen

don't mention anyone we know but you just kind of did you know you know our neighbours

tanıdığımız kimseden bahsetme ama sen bir şekilde yaptın biliyorsun, biliyorsun komşularımız

don't mention any names at least oh yes we'll just leave that so they're so big

herhangi bir isimden bahsetmiyor en azından oh evet öylece bırakacağız yani çok büyükler

don't mention the neighbours right I'll make do like there's somebody else we know in another

komşulardan bahsetme tamam mı başka bir yerde tanıdığımız başka biri varmış gibi idare edeceğim

part of the country who you've got lots of possessions and in order to store all those

Çok fazla mülkünüz olan ülke ve tüm bu malları depolamak için

possessions then they've had to buy a not one shed but two sheds so they fight first

bir baraka değil iki baraka almak zorunda kaldılar, bu yüzden önce

by one shed and they have took their calm got room to store it all in so this becomes

bir barakada savaşıyorlar ve sakinliklerini saklayacak yer buldular. hepsi bir arada, bu sizin için gittikçe

just this becomes more and more of an encumbrance to you well where do you put all these things

daha fazla bir yük haline geliyor, peki tüm bunları nereye koyuyorsunuz, yani

so the concept of having a minimalist the concept yes as Lilia was saying of having

minimalist olma kavramı evet, Lilia'nın söylediği gibi,

less material things around you is frees you up and you don't have to to worry about what

etrafınızda daha az maddi şeylere sahip olmak sizi özgürleştiriyor ve

to do with all these material things yes and then you can just get on with whatever you

tüm bu maddi şeylerle ne yapacağınız konusunda endişelenmenize gerek yok evet ve sonra hayatınızda yapmak istediğiniz her şeye devam edebilirsiniz

want to do in your life I want to just just to say what minimalist meant go on then so

Minimalistin ne anlama geldiğini söylemek istiyorum devam edin o zaman çok

minimalist if you are a person who is a minimalist it means you have few things around you now

minimalistse sen minimalist bir insansın bu, etrafında çok az şey olduğu anlamına geliyor,

it's very strange because all of the rooms in our house have very few things in them

bu çok garip çünkü evimizdeki tüm odalarda çok az şey var, bu

so I think Lilia might be right I think we are kind of minimalist in in our deckle and

yüzden bence Lilia haklı olabilir. bizim güvertemiz ve

the way the house looks there's one room in the house which is anything but minimalist

evin görünüşü evde minimalist dışında her şey olan bir oda var

and that's mr. Duncan studio yeah but that's functional yes but you wouldn't describe it

ve o da Mr. Duncan stüdyosu evet ama bu işlevsel evet ama onu

as minimalist no no that is a bit similar I would say yes but that's that's a room that

minimalist olarak tanımlamazsınız hayır bu biraz benzer Ben evet derdim ama bu

provides a certain function so the studio you can't have an empty studio because you

belirli bir işlevi sağlayan bir oda yani stüdyo boş bir stüdyonuz olamaz çünkü siz

need cameras and lights and microphones and lots and lots of tripods how many tried positive

kameralara, ışıklara ve mikrofonlara ve çok sayıda tripoda ihtiyacınız var, kaç kişi olumlu

think mr. Duncan has at the last count I think it was nineteen and I think he's secretly

düşündü bay. Duncan'ın son hesabına göre on dokuz olduğunu düşünüyorum ve siz

ordering them when you go in there so it's a huge trip hazard can I just say there are

oraya gittiğinizde onları gizlice sipariş ettiğini düşünüyorum, bu yüzden büyük bir takılma tehlikesi var,

more than 19 tripods there must be about 23 24 I need to do that I I need to do another

19'dan fazla tripod olduğunu söyleyebilir miyim, yaklaşık 23 24 olmalı, bunu yapmalıyım Bir sayım daha yapmam gerekiyor

count I can't get my words out today mr. Duncan I'm getting excited you're all getting excited

bugün sözlerimi ağzımdan çıkaramıyorum bayım. Duncan heyecanlanıyorum hepiniz heyecanlanıyorsunuz

this is like last Sunday what was going on last Sunday you you were acting a little I

bu geçen Pazar gibi geçen Pazar neler oluyordu biraz tuhaf davranıyordunuz

want to say unusual but you seemed very excited what was it because you're your holiday was

ama çok heyecanlı görünüyordunuz o neydi çünkü tatiliniz

about to start I think that's what it was mr. Duncan my holiday was starting I don't

hakkındaydı Başlamak için sanırım buydu Bay. Duncan benim tatilim başlıyordu

like the fact that you've got this microphone and you can censor me at any point by removing

Bu mikrofonun sende olması ve beni istediğin zaman sansürleyebilmen hoşuma

you know I can do that normally anyway because I have the controls so it doesn't actually

gitmedi

make any difference I've got to start my own YouTube channel and I can say what I like

fark, kendi YouTube kanalımı kurmalıyım ve sevdiğim şeyi

completely uncensored let's talk about brexit all day and cars yes we remember what happened

tamamen sansürsüz söyleyebilirim hadi bütün gün brexit ve arabalar hakkında konuşalım evet

last time about eight years ago Steve started his own YouTube channel and he only made two

geçen sefer yaklaşık sekiz yıl önce olanları hatırlıyoruz Steve kendi YouTube kanalını açtı ve sadece iki tane yaptı

videos that was just I was just trying to prove that I could do it as well mr. Duncan

videolar sadece ben de yapabileceğimi kanıtlamaya çalışıyordum bay. Duncan

and then I thought well I can do this I don't need to carry on the point has been made I'll

ve sonra bunu yapabileceğimi düşündüm, devam etmeme gerek yok, Bay Duncan'ı

relieve mr. Duncan to develop his English Channel and I will assist wherever possible

rahatlatacağım. Duncan'a İngilizce Kanalı'nı geliştirmesi için yardım edeceğim ve mümkün olan her yerde yardımcı olacağım,

which is what I'm doing right now mr. Duncan I'm not I'm not sure if you are actually assisting

şu anda yaptığım şey de bu Bay. Duncan, gerçekten yardım edip etmediğinizden emin değilim, size

if I wasn't helping you I'd be in the garden mr. Duncan maybe that's where you should be

yardım etmeseydim bahçede olurdum Bay. Duncan belki de orası iyi olman gereken yerdi

well I was all yesterday we had to have every year we have somebody to come in he's he's

Ben dünden ibarettim her yıl sahip olmamız gerekiyordu içeri girecek birileri var o

a sort of a tree specialist he's sort of a tree specialist that means well he is a tree

bir çeşit ağaç uzmanı o bir çeşit ağaç uzmanı yani o bir ağaç

specialist yes well the thing is we have lots of high hedges around the borders of our garden

uzmanı evet pekala şey bahçemizin sınırlarında çok sayıda yüksek çitimiz var

and they're so high and a lot of the trees are high I don't want to see I'm fine doing

ve bunlar çok uzun ve ağaçların çoğu yüksek mi görmek istemiyorum

gardening and a bit of clipping here and there but I don't want to be getting on ladders

bahçeyle uğraşmakta ve şurada burada biraz budama yapmakta iyiyim ama ben merdivenlere binmek istemiyorum

and more than you know more than sort of I don't like to be further off the ground than

ve bildiğinizden daha fazla,

say about six feet even if Steve climbs on a chair he starts to start to vomit everywhere

Steve bir sandalyeye tırmansa bile yerden yaklaşık 1,8 metre demekten daha yüksek olmayı sevmiyorum, aldığım her yerde kusmaya başlıyor

I get vertigo so I dangerous it's dangerous getting up on ladders and everything's very

vertigo yani tehlikeliyim merdivene çıkmak tehlikeli

sloppy in our garden we're on a bit of a hill and it's all very sloppy so to do the difficult

stuff I have somebody to come in once a year and each at charges me a fair price but he

bana adil bir fiyat ama o

does two days and he does all the difficult work that would take me probably a week to

iki gün yapıyor ve muhtemelen bir haftamı alacak tüm zor işleri yapıyor

do and I could end up in casualty or AE so if you if you need your your bush trimming

ve sonunda zayiat veya AE ile sonuçlanabilirim, bu nedenle, çalılarınızı budamanıza ihtiyacınız varsa,

if you have a bush that is overgrown we can recommend mr. Kiwi he's very good yes he's

bir çalınız varsa fazla büyümüş bay tavsiye edebiliriz. Kivi o çok iyi evet yine de

very good anyway as I said he but he was there here for two days and then now i yesterday

dediğim gibi çok iyi ama o iki gündür buradaydı ve şimdi dün

spent all day doing all the noah stuff and it's hard work our garden isn't mr. Duncan

bütün günümü noah şeyleriyle geçirdim ve bahçemiz çok zor iş bay değil. Duncan

well not for you you don't do anything it's not hard work for me because I don't have

senin için değil sen hiçbir şey yapmıyorsun bu benim için zor bir iş değil çünkü benim

to do anything he there's nothing in the garden absolutely nothing he'd be got fitter and

hiçbir şey yapmam gerekmiyor o bahçede hiçbir şey yok kesinlikle hiçbir şey

slimmer if he helped me in the garden okay calm down I can't keep this up for much longer

bahçede bana yardım etse daha fit ve daha ince olur tamam mı sakin olun, bunu daha fazla sürdüremem bayım

mr. Duncan levels will sync to my boots something really funny happened earlier Pedro was trying

. Duncan seviyeleri botlarımla senkronize olacak daha önce gerçekten komik bir şey oldu Pedro

to put someone on timeout but he accidentally put someone else in timeout he accidentally

birini molaya sokmaya çalışıyordu ama yanlışlıkla başka birini molaya soktu yanlışlıkla

kicked Lilia Lilia out of the live chat oh dear so this is what happens when you press

Lilia Lilia'yı canlı sohbetten attı ah canım yani yanlış tuşa basarsan böyle olur

the wrong button can we get Lilia back Lilia is back I think Oh arguments sorry on your

butonu Lilia'yı geri alabilir miyiz Lilia geri döndü sanırım Oh, kablon için üzgünüm tartışmalar beni

cable miss me Steve you're you you are you are the most clumsy person you notice I changed

özledin Steve sen sensin sen fark ettiğin en beceriksiz insansın

I change and to my gardening clothes just for this I thought you were still wearing

değiştirdim ve bahçe kıyafetlerimi sırf bunun için sandım hala

your gardening clothes I can see mr. Steve that your skin is much better today so you

bahçıvanlık kıyafetlerinizi giydiğimde, bay'ı görebiliyorum. Steve, cildin bugün çok daha iyi, bu yüzden

can now continue drinking vodka wrong with my skin oh yes I was Green wasn't I on Sunday

artık cildimle yanlış votka içmeye devam edebilirsin oh evet Yeşildim, Pazar günü değil miydim evet

yes I've got to admit it was the vodka I don't know what was happening there like all of

kabul etmeliyim ki votkaydı Orada neler olduğunu bilmiyorum

my equipment in the studio on Sunday was going wrong guy I have no idea what happened yes

Pazar günü stüdyodaki tüm ekipmanım ters gidiyordu adam ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok evet

Lally I'm a little excited that's because I'm live talking to you that's why I'm excited

Lally biraz heyecanlıyım çünkü seninle canlı konuşuyorum bu yüzden heyecanlıyım

that's the real reason I always get excited when I'm on the live stream no Charla let's

her zaman asıl sebebim bu canlı yayındayken heyecanlanıyorum no charla hadi

go back to the live chat no Jonas's mr. Duncan sometimes I hear you speak American English

canlı sohbete geri dönelim no jonas mr. Duncan bazen Amerikan İngilizcesi konuştuğunu duyuyorum Amerikan

what do you mean American English words because I don't have an American accent my accent

İngilizcesi kelimeleri ne demek istiyorsun çünkü Amerikan aksanım yok aksanım

is definitely not American but maybe sometimes I might use American expressions or euphemisms

kesinlikle Amerikan değil ama belki bazen Amerikan ifadeleri veya örtmeceler kullanabilirim

like the other the other day Steve I said gotten gotten which is straight from American

geçen gün Steve dedim anladım Doğrudan Amerikan İngilizcesinden alınan bu

English so gotten well the thing is we are heavily influenced through television programs

yüzden iyi kazanılan şey şu ki, televizyon programları

and films by American culture and American words and we often find ourselves using the

ve filmler aracılığıyla Amerikan kültürü ve Amerikan sözcüklerinden büyük ölçüde etkileniyoruz ve kendimizi sık sık

American version of words or Americanisms in our day-to-day language because there is

sözcüklerin Amerikan versiyonlarını veya günlük dilimizde Amerikanizmleri kullanırken buluyoruz çünkü

so much influence from from television and it works the other way as well so you will

televizyondan çok fazla etki var ve diğer şekilde de çalışıyor, bu yüzden Amerikan İngilizcesinde

find a lot of British expressions creeping and becoming used in American English like

sürünen ve kullanılmaya başlayan pek çok İngiliz ifadesi bulacaksınız, sanki

one good one is Tatar now that is the thing I say in every lesson at the end of my lessons

iyi bir tanesi Tatar'dır, şimdi okuldaki her derste söylediğim şey bu. derslerimin sonunda

I always say tat a… ta ta for now but now I've noticed that sometimes it's used on American

şimdilik hep tat a… ta ta diyorum ama şimdi fark ettim ki bazen Amerikan

TV shows and movies so I don't think it's my fault I don't think they've heard me say

dizilerinde ve filmlerinde kullanılıyor, bu yüzden benim hatam olduğunu düşünmüyorum, dediğimi duyduklarını sanmıyorum

it but that is a British expression so sometimes you hear American expressions used in British

ama bu bir İngiliz ifadesidir, bu nedenle bazen İngiliz İngilizcesinde kullanılan Amerikan ifadelerini

English and British expressions used in American English that is correct mr. Duncan but we

ve Amerikan İngilizcesinde kullanılan İngiliz ifadelerini duyarsınız, bu doğru mr. Duncan ama biz

do watch a lot of American programmes don't we mr. Duncan because we find them a bit more

pek çok Amerikan programı izliyoruz, değil mi bayım? Duncan çünkü onları biraz daha

progressive a bit funnier if they're comedy and we love law and order don't yes there

ilerici buluyoruz, eğer komedi iseler ve biz kanun ve düzeni seviyoruz, evet,

is a TV show that was around during the 1990s and also the early 2000s called law and order

1990'larda ve ayrıca 2000'lerin başında kanun ve düzen adında bir TV programı var

and that there were many different versions of this show made so you had law and order

ve orada Bu gösterinin birçok farklı versiyonu yapıldı, yani yasa ve düzene sahip oldunuz,

it's all about people who commit crimes and how they are brought to justice they go to

her şey suç işleyen insanlar ve nasıl adalete teslim edildikleri hakkında mahkemeye gidiyorlar

court and they are found guilty or not guilty and sometimes it gets very dramatic because

ve suçlu ya da suçsuz bulunuyorlar ve bazen idam edildikleri için çok dramatik oluyor.

they are executed they are sentenced to death can you believe it murder one yes murder one

ölüm cezasına çarptırıldılar buna inanabiliyor musunuz birini öldürmek evet birini öldürmek

so when you are charged with murder one in the US there is a good chance depending on

yani ABD'de birini öldürmekle suçlandığınızda hangi eyalette olduğunuza bağlı olarak iyi bir şans var

which state you are in because some states don't have the death penalty whilst others

çünkü bazı eyaletlerde ölüm cezası yokken bazılarında var

do so in some states I think New York still has the death penalty so if you are charged

bu yüzden bazı eyaletlerde New York'ta hala ölüm cezası olduğunu düşünüyorum, bu nedenle

with murder in the first degree there is a good chance you will be executed well we don't

birinci dereceden cinayetle suçlanırsanız, iyi bir şekilde idam edilmeniz için iyi bir şans var,

know enough about that to really make comments but we do like the program it's very clever

bu konuda gerçekten yorum yapmak için yeterince bilgimiz yok ama seviyoruz program çok zekice sensin sanıyorsun

it's you you think we like the actors we like the acting it's very fast-paced it's clever

oyuncuları seviyoruz oyunculuğu seviyoruz çok hızlı tempolu zekice

there's lots of twists and turns in the plot and just when you think everything's sorted

olay örgüsünde pek çok kıvrım ve dönüş var ve tam her

out there's a little twist or something at the end and it's just a very well put together

şeyin yoluna girdiğini düşündüğünüzde sonunda küçük bir bükülme falan oluyor ve bu sadece çok iyi bir araya getirilmiş bir

program very good work very well produced very well acted and I always like the beginning

program çok iyi bir çalışma çok iyi üretilmiş çok iyi oynanmış ve ben her zaman başlangıcını severim ceza adalet sisteminde

as well there is a bloke a man who has a great voice in the criminal justice system and what’s

harika bir sesi olan bir adam var ve

the other the other thing which makes us laugh is that they don't waste any time showing

diğeri nedir diğer şey bizi güldüren şey size suçu göstermek için hiç vakit kaybetmemeleri ki bu

you the crime which is usually well it's always murder isn't it on this bro I mean literally

genellikle iyi olan her zaman cinayettir değil mi bu bro

within seconds there's a body on the screen they won't be prosecuting shoplifting will

they yes I mean they're there they are homicide Department on a homicide yes so there's a

evet demek istediğim oradalar Cinayet Departmanı bir cinayet üzerine evet yani

good word and it says it's but what's so funny is that that we always laugh how many we sort

güzel bir kelime var ve öyle diyor ama çok komik olan şu ki her zaman gülüyoruz

of set our watches to see how quickly it is before the dead body appears they don't waste

ne kadar hızlı olduğunu görmek için saatlerimizi nasıl ayarladık ceset görünüyor hiçbirini boşa harcamıyorlar bu, suçun

any it's not one of those programs where it takes sort of half an hour to get around to

etrafından dolaşmanın yarım saat sürdüğü programlardan biri değil tam anlamıyla

the crime it's literally within seconds so the music for the TV show starts and then

saniyeler içinde yani TV şovunun müziği başlıyor ve sonra kelimenin tam anlamıyla

literally literally within seconds you have a dead body if you blink you've missed it

saniyeler içinde bir ölü beden göz kırpıyorsanız kaçırmışsınızdır o

that's it so so law and order do you ever watch that show it doesn't actually exist

kadar yani kanun ve düzen artık gerçekte var olmadığını göstereni izlediniz mi

anymore that particular version stopped around I think it was around 2012 but there is another

o belirli versiyon ortalıkta durdu sanırım 2012 civarındaydı ama

one called law and order special victims unit and that is still going not keen on that one

kanun ve düzen denen bir tane daha var özel kurbanlar birimi ve bu hala buna meraklı değil hadi

let's go to the live chat Steve before we Lally said earlier that I do we speak posh

canlı sohbete gidelim Steve Lally daha önce dedi ki ben havalı

English the answer is I've always been accused of being posh so I certainly do mr. Duncan

İngilizce konuşuyoruz, cevap şu: Her zaman havalı olmakla suçlandım, bu yüzden kesinlikle yapıyorum bay. Duncan, havalı aksanımın bir

I think has adopted some of my posh a bit of my posh accent I haven't I think my accents

kısmını benimsediğini düşünüyorum, aksanımın

fairly neutral I mean I can go into a very posh accent if I choose a but most of the

oldukça nötr olduğunu düşünüyorum, yani seçersem çok havalı bir aksana geçebilirim ama çoğu

time I just speak like this. I can't tell the difference here mr. Duncan right what

zaman böyle konuşurum. Burada farkı söyleyemem, Bay. Duncan,

did the live chat trying to say to his mr. Duncan what is it trying to say to us I want

canlı sohbetin Bay'a söylemeye çalıştığı şeyi doğru yaptı. Duncan bize ne demeye çalışıyor

to improve my English well everybody says that yes Zakariya hello to you thanks for

İngilizcemi iyi geliştirmek istiyorum herkes evet diyor Zakariya merhaba sana

joining us today apparently Guadalupe is going to work but I will watch the live stream on

bugün bize katıldığın için teşekkürler görünüşe göre Guadalupe çalışacak ama tatilde canlı yayını izleyeceğim

holiday we're on holiday oh it's wonderful well Steve is on holiday I'm supposed to be

tatildeyiz oh bu harika, pekala Steve tatilde benim çalışıyor olmam gerekiyor,

working still are you ever working mr. Duncan you just sort of I go out to work and I come

siz hiç çalışıyor musunuz bayım? Duncan, sen sadece bir nevi işe gidiyorum ve

back and I can never see any evidence of any work being looks actually taken place actually

geri dönüyorum ve herhangi bir işin gerçekten yapıldığına dair hiçbir kanıt göremiyorum aslında aslında

I'm normally sitting in front of the television watching Law & Order yes sometimes I go away

televizyonun önünde oturuyorum Law & Order izliyorum evet bazen

he's watching Law & Order or I come back in the evening and he's still watching Law & Order

uzaklaşıyorum o Law & Order izliyorum ya da akşam geri dönüyorum ve o hala Law & Order izliyor, bu

so that's the reason why Tias asks why isn't mr. Steve at work because he's having the

yüzden Tias neden bay değil diye soruyor . Steve işte çünkü bir

week off he's been so busy serving time off a bit of a holiday actually I'm using up holiday

hafta izinli o kadar meşguldü ki biraz tatile hizmet etmekle meşguldü aslında ben

that I carried forward or carried over because if you don't use all your holiday our holiday

devam ettirdiğim veya devam ettirdiğim tatili tüketiyorum çünkü tüm tatilinizi kullanmazsanız tatil

period at work runs from January to December and you get I get we get so many days and

süremizi işte Ocak'tan Aralık'a kadar sürer ve anlıyorum ki çok fazla gün alıyoruz ve

if you don't use it all you can carry over up to five days fascinating but yet well some

hepsini kullanmazsanız beş güne kadar taşıyabilirsiniz büyüleyici ama yine de bazı

people might be able to do this in their jobs and others might not you can carry it over

insanlar bunu işlerinde yapabilir ve diğerleri bunu yapabilir. taşıyamazsın

but you have to use it those carryover days by a certain day so it's we in our company

ama o devir günlerini belli bir güne kadar kullanmak zorundasın yani şirketimizde biz varız,

it's the end of April so I'm using up those carryover days in order to de-stress and also

nisan sonu yani ben o devir günlerini hem stres atmak hem de

to do some gardening tidy up the garage helped mr. Duncan and just sort of you know relax

bir şeyler yapmak için kullanıyorum. bahçıvanlık, garajı toplamaya yardımcı oldu bay. Duncan ve bir nevi rahatla evet öyle

yes even though it doesn't look like it so we have oh I am jealous of you says new juin

görünmese de bizde oh seni kıskanıyorum diyor yeni juin

Tuan also we have let's have a look the Dewan Tuan actually says my IELTS is 6.0 well done

Tuan da bir göz atalım Dewan Tuan aslında IELTS 6.0'ımın iyi olduğunu söylüyor aferin

that's very high that good mr. Duncan that is very very good quite good although eight

bu çok yüksek o kadar iyi bayım Duncan bu çok çok iyi oldukça iyi ama sekiz

would be nice maybe after watching this live stream you go to eight mr. Duncan do you like

güzel olurdu belki bu canlı yayını izledikten sonra sekize gidersiniz bayım. Duncan

sports people always ask this we don't play sport do we Steve we're not we're not very

sporu sever misin insanlar hep bunu sorarlar spor yapmayız mı Steve biz pek

sporty well III not team sports no I used to like tennis I used to like cross-country

sportif değiliz III takım sporları yapmayız hayır eskiden tenisi severdim eskiden kros koşusunu

running I've never been very good at team sports I like exit I like running I like running

severdim Takım sporlarında hiçbir zaman çok iyi olmadım Çıkmayı seviyorum Koşmayı seviyorum Koşmayı çok seviyorum Sanırım canlı sohbette

a lot I think I think something very strange has happened on the live chat I think Pedro

çok garip bir şey oldu Sanırım Pedro

has accidentally banned Lilia I think so I do I haven't seen Lilia since since Pedro

yanlışlıkla Lilia'yı yasakladı Sanırım öyle düşünüyorum Lilia'yı o zamandan beri görmedim Pedro

pressed the button so what have you done what have you done Pedro if you have you pressed

düğmeye bastığından beri ne yaptın ne yaptın Pedro

the wrong button there oh dear better bring Lilia back I want to see the design of your

orada yanlış düğmeye bastıysan ah canım Lilia'yı geri getirsen iyi olur Tişörtünün tasarımını görmek istiyorum

t-shirt would you show it for me oh I see do you mean the t-shirt I'm wearing now okay

bana gösterir misin oh anladım şu an giydiğim tişörtü mü kastediyorsun tamam işte orası

here it is you don't have to there it is yeah I like the way Steve still talking and he

senin oraya gitmene gerek yok evet Steve'in hala konuşma şeklini seviyorum ve onun

doesn't have a microphone so do you like my t-shirt there it is can you see it can you

mikrofonu yok yani oradaki tişörtümü beğendin mi görebiliyor musun

see it there it is my lovely t-shirt holiday t-shirt isn't it yes one of my friends from

orada görebiliyor musun o benim güzel tişörtüm tatil tişörtüm değil mi evet bunu Malezya'daki arkadaşlarımdan biri

Malaysia bought this many many years ago I think I've had this for over 20 years so this

uzun yıllar önce satın aldı sanırım 20 yılı aşkın süredir bende yani bu

was actually given to me by one of my friends in Malaysia so yes so that's that's the story

aslında bana Malezya'daki arkadaşlarımdan biri tarafından verildi, yani evet, tişörtümün arkasındaki hikaye bu,

behind my t-shirt might not look twenty years old from where you're standing but from where

senin durduğun yerden yirmi yaşında görünmeyebilir ama

I'm standing it definitely looks twenty years old well I know I know because it has a whole

benim durduğum yerden kesinlikle yirmi yaşında görünüyor. eski iyi biliyorum biliyorum çünkü

look disgusting mr. Duncan put your arm down cause I want to see your holy armpit look

iğrenç bir görünüme sahip bayım. Duncan kolunu indir çünkü senin kutsal koltuk altı bakışını görmek istiyorum, bırak da

let it stop my armpit that has a hole in it it's the shirt so there we go you see

durdursun, içinde delik olan koltuk altım, o yüzden işte gidiyoruz,

don't be so pedantic you can see 'pedantic' there's a good word

bu kadar bilgiçlik yapma, 'bilgiçlikçi' güzel bir kelime var

you okay again now are you are you alright Steve so I'm trying to show something so you

tekrar iyisin şimdi iyi misin Steve bu yüzden bir şey göstermeye çalışıyorum ki göresin görmek

can see we don't want to see it you can see that this shirt is very old so there we go

istemiyoruz bu gömleğin çok eski olduğunu görebilirsin o yüzden işte

you've rotted the armpit well you show me a t-shirt that you've had for twenty years

koltuk altını iyice çürütmüşsün bana yirmi yıldır giydiğin ve iyi delik olmayan bir t-shirt göster,

that hasn't got holes in it well I suppose the answer to that is to get a new t-shirt

sanırım bunun cevabı yeni bir t-shirt almak bayım

mr. Duncan yes but I like this t-shirt well are you can't wear it when we're going we're

. Duncan evet ama bu tişörtü beğendim peki tatile giderken giyemezsin

going on holidays okay okay please you don't trust me at all do you no I don't trust you

tamam tamam lütfen bana hiç güvenmiyorsun değil mi hayır sana güvenmiyorum

because you are the worst secret keeper in the world that people tell Steve to keep secrets

çünkü sen İnsanların Steve'e sır saklamasını söylediği dünyadaki en kötü sır saklayıcısı onlar

and the next day I hear him on the phone talking to people and he in he's telling other people

ve ertesi gün onu telefonda insanlarla konuşurken duyuyorum ve o diğer insanlara

the secret that the day before he said he would keep I'm not very good at keeping secret

bir gün önce saklayacağını söylediği sırrı anlatıyor. gizli oda tutmada çok iyi bu

room so don't say anything but in a few weeks time in fact the end of this month we are

yüzden hiçbir şey söyleme ama birkaç hafta içinde aslında bu ayın sonunda

going on a special trip that mr. Steve was given by his company so we are going somewhere

özel bir geziye çıkacağız o bay. Steve'e şirketi tarafından verildi, bu yüzden özel bir yere gidiyoruz

special but we won't tell you where until we are actually there so there will be a big

ama gerçekten oraya varana kadar size nereye gideceğimizi söylemeyeceğiz, bu yüzden

reveal from the place where we will be anything special Steve on the live chat I can't see

yerden özel bir şey olacağımız büyük bir açıklama olacak Canlı sohbette Steve yapamam Şu

anything at the moment mr. Duncan so we have to return to brexit that's the only solution

anda herhangi bir şey görüyorum bayım. Duncan bu yüzden Brexit'e geri dönmeliyiz tek çözüm bu

No dear mr. Duncan and mr. Steve I can't listen because I'm just going to work but I look

Hayır canım bayım. Duncan ve Mr. Steve dinleyemiyorum çünkü işe gideceğim ama

forward to downloading this lesson you are really great thank you Pavel for that you

bu dersi indirmeyi dört gözle bekliyorum gerçekten harikasın teşekkür ederim Pavel bunun için

still look young teacher well we try our best we try our best we take care of ourselves

hala genç görünüyorsun öğretmenim elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz kendimize bakıyoruz

we get lots of exercise but the big thing the most important thing is to stay happy

bol bol egzersiz yapıyoruz ama en önemlisi mutlu kalmak

are you happy Steve yes I'm very happy mr. Duncan you can tell he's happy look look at

mutlu musunuz Steve evet çok mutluyum bayım. Duncan, onun mutlu olduğunu söyleyebilirsin,

that face that is that is the pure image the pure image of happiness there I'm happy mr.

şu yüze bak, bu saf görüntü, mutluluğun saf görüntüsü, işte ben mutluyum Bay.

Duncan because I'm standing next to you doing a live stream what could be better than that

Duncan çünkü yanında duruyorum canlı yayın yapıyorum bundan daha iyi ne olabilir

I think so the best way to keep a secret is don't tell anyone I think that's very good

bence bu yüzden sır tutmanın en iyi yolu kimseye söyleme bence bu çok iyi bir

advice yes it's very difficult to keep secrets even murderers apparently even if you if you

tavsiye evet sır saklamak çok zor katiller bile görünüşe göre

committed a bad crime most people they have to confess it to somebody at some point and

kötü bir suç işlemiş olsanız bile çoğu insan bir noktada bunu birine itiraf etmek zorunda kalıyor ve

for cimes some crimes don't ever get sold do they they never find who the culprit is

bazı suçlar asla satılmıyor, suçu işleyen suçlunun kim olduğunu asla bulamıyorlar

who committed the crime but then quite often you find out many years later after the person

ama sonra oldukça sık Yıllar sonra,

who committed the crime died and because they confessed it to somebody on their deathbed

suçu işleyen kişi öldükten sonra ve bunu ölüm döşeğindeki birine itiraf ettikleri için

or before they died because they just can't keep that information in it sounds like Steve

ya da ölmeden önce bu bilgiyi içinde tutamadıkları için, kulağa Steve

is just telling us about an episode of Law & Order wasn't this in an episode of Law & Order

bize sadece bir bölümden bahsediyor gibi geliyor. Law & Order, Law & Order'ın bir bölümünde böyle değildi,

I don't know I think it was there's no idea wasn't there a guy who committed a murder

bilmiyorum, hiçbir fikrim yoktu, cinayet işleyen bir adam yok muydu

and then many years later someone else mentioned that this guy had murdered someone because

ve yıllar sonra başka biri bu adamın birini öldürdüğünden bahsetmişti. çünkü

the wrong person had been put in prison so I think that that's what it is I think that

yanlış kişi hapse atıldı, bu yüzden bence olan bu, az önce

that might be an episode of law in order you just mentioned I think it's true if you if

bahsettiğiniz sırayla bu bir hukuk bölümü olabilir bence bu doğru, eğer

you committed a crime or have a dark secret would you be able to hold that secret for

bir suç işlediyseniz veya karanlık bir sırrınız varsa, yapar mıydınız? Bu sırrı hayatınızın geri kalanında tutabilecek misiniz

the rest of your life or would you have to reveal it to somebody I would I could I couldn't

yoksa birine ifşa etmek zorunda kalır mıydınız? Yapabilirdim

hold a secret in like that mr. Duncan you can't you can't hold any secret that is true

. Duncan, tutamazsın hiçbir sırrı tutamazsın bu doğru,

I can actually I can hold some secrets they are difficult to to do that my energy levels

aslında tutabilirim bazı sırları tutabilirim, bunu yapması zor, enerji seviyelerim

are flagging mr. Steve cannot keep secrets never tell Steve any secrets I don't know

düşüyor bay. Steve sır tutamaz Steve'e asla nasıl olduğunu bilmediğim sırları söylemez

how but whenever I press that screen it goes wrong mr. Duncan that's because you are you

ama o ekrana ne zaman bassam ters gidiyor bayım. Duncan çünkü sensin

are useless when it comes to technology yes Pedro says can't mr. Duncan you've got to

teknoloji söz konusu olduğunda işe yaramazsın evet Pedro yapamaz diyor bay. Duncan,

bring Lilia back he said he can't do it okay well hmm this this this is awkward there we

Lilia'yı geri getirmelisin, yapamayacağını söyledi, tamam, hmm bu çok garip,

go let me just yes wait there Steve let me just see if I can find the last messages wait

gidelim, evet, orada bekle Steve, son mesajları bulabilecek miyim bir bakayım,

there Steve you've just got to bear with me I'm just so don't worry it's okay Steve I'm

orada bekle Steve sen Bana katlanmak zorundayım, merak etme, sorun değil Steve,

trying to find lily let me have the microphone or we won't give me the microphone those won't

Lily'yi bulmaya çalışıyorum, mikrofonu bana ver yoksa mikrofonu vermeyeceğim,

let me have the microphone so while you find Lilia I'll talk I'll give you a brief update

mikrofonu almama izin vermeyenler bu yüzden sen Lilia'yı bulurken ben konuşacağım Brexit hakkında sana kısa bir güncelleme vereceğim

on brexit shall I no wait there Steve we've got to do this people we've got to put this

orada beklememe gerek yok Steve bunu yapmalıyız insanlar bunu

right because Lilia might think that we've kicked her out but we haven't she's going

düzeltmeliyiz çünkü Lilia oyunu attığımızı düşünebilir dışarı çıktı ama biz yapmadık

to be angry at Pedro she's not the only one so do you know how to restore Lilia back to

Pedro'ya kızacak tek kişi o değil bu yüzden Lilia'yı canlı yayına nasıl geri döndüreceğinizi biliyor musunuz bayım?

the live stream mr. Duncan fortunately I do oh that's good and there are you truly the

Duncan neyse ki yapıyorum oh bu iyi ve gerçekten

only one with the power to be able to do this I have the ultimate power on this channel

bunu yapabilecek güce sahip tek kişi sensin Ben bu kanalda nihai güce sahibim

no one beats me yes you see if I try to grab mr. Duncan's microphone is he just he just

kimse beni yenemez evet bakın Bay Duncan'ın mikrofonu sadece

won't let me Steve is not having this microphone he has to have full control over the microphone

bana izin vermiyor Steve bu mikrofona sahip değil mikrofon üzerinde tam kontrole sahip olması gerekiyor

I am the producer he's you having to go back a long way mr. Duncan there we go I found

ben yapımcıyım o sizsiniz uzun bir yol geri gitmeniz gerekiyor bay. Duncan işte başlıyoruz buldum

it let's see if we can just put that right it's not working you might have to go to your

bakalım düzeltebilir miyiz işe yaramıyor bilgisayarına gitmen gerekebilir evet

computer yes okay I'm going to the computer I'm taking a big risk here so hold the microphone

tamam bilgisayara gidiyorum burada büyük bir risk alıyorum o yüzden mikrofonu tut

don't shout into it Steve Oh rush I've placed it into mr. Steve's hand and now he is holding

don' t içine bağır Steve Ah acele et Bay içine yerleştirdim. Steve'in eli ve şimdi onu

it very tightly the microphone there the microphone control ream leader the micro go up you go

çok sıkı tutuyor mikrofonu orada mikrofon kontrol grubu lideri mikro yukarı çıkın siz gidin

mr. duncan microphone yeah we know that that's the microphone how do I hold it should I hold

bay. duncan mikrofon evet bunun mikrofon olduğunu biliyoruz onu nasıl tutmalıyım

it like that mr. Duncan like a rapper know what don't rappers hold it like this no I

bu şekilde tutmalıyım mr. Duncan bir rapçi gibi bilir rapçiler böyle tutmaz mı hayır

don't know you don't know your hands are freezing cold mr. Duncan just keep it off you go off

bilmiyorum siz ellerinizin buz gibi olduğunu bilmiyorsunuz bayım. Duncan şunu uzak tut, sen git, git,

you go mr. Duncan I'm in charge now Oh Pedro thank you very much and this was something

git bay. Duncan artık yetki bende Oh Pedro çok teşekkür ederim ve bu

we spoke about I sent you that email didn't I do something wrong on the live stream mr.

konuştuğumuz bir şeydi size o e-postayı gönderdim, canlı yayında yanlış bir şey yapmadım mı bay.

Duncan will have to go off so a brief brexit does anyone to want to know about brexit or

Duncan çıkmak zorunda kalacak, bu yüzden kısa bir ayrılma, herkesin ayrılma hakkında bilgi sahibi olmasını ister mi yoksa

do they want to know about my gardening oh I don't know Oh I've broken it mr. Duncan

benim bahçe işlerimi mi öğrenmek isterler? Duncan

I've broken it I don't know how to how to operate this at all Lally says don't give

kırdım bunu nasıl çalıştıracağımı hiç bilmiyorum Lally

him the microphone back I won't I'm going to I'm going to strap it to me so how do rappers

mikrofonu ona geri verme diyor vermeyeceğim mikrofonu bana bağlayacağım öyleyse nasıl yapacağım rapçiler

hold it then I'm obviously wrong is it like that who somebody holds them like the various

tutuyor o zaman açıkça yanılıyorum, kim mikrofonu tutmanın çeşitli yolları gibi onları tutuyormuş gibi mi

ways of holding a microphone Arthur have you noticed over the years some people hold it

Arthur, yıllar boyunca bazı insanların onu öyle tuttuğunu,

like that some people hold it like that other people

bazılarının diğer insanlar gibi tuttuğunu fark ettiniz mi

I'm back everyone and so is Lilia hopefully Lilia will be back now so just a little word

geri döndüm herkes ve Lilia da umarım Lilia şimdi geri dönecektir, bu yüzden küçük bir

of warning or a suggestion if you are if you are kicking people out make sure you kick

uyarı sözü veya bir öneri eğer insanları atıyorsanız

the right person out of the live chat who dear with me was Steve shouting then into

canlı sohbetten doğru kişiyi attığınızdan emin olun kim benim için değerli Steve bağırıyordu o zaman

the microphone I'm very sorry about that what what were you doing then but I somebody said

mikrofona çok üzgünüm bunun için ne yapıyordun o zaman ama biri bana

that rappers don't hold their microphone like that well no rappers don't hold their microphone

rapçilerin mikrofonunu o

like that never well how do they held their microphone mr. Duncan can you look as on the

kadar iyi tutmadığını söyledi . Duncan odaya bakabilir misin odaya bak buna odaya bak bununla

room look at this on the room I don't know what you mean by that do you mean can you

ne demek istediğini anlamıyorum yani

show us your room so you want to have a look at this room ah interesting where you can

bize odanı gösterebilir misin yani bu odaya bir göz atmak istiyorsun ah ilginç bir yer

have a look behind us because the garden is looking a little nice at the moment let's

arkamıza bak, çünkü bahçe şu anda biraz güzel görünüyor, hadi onu

just have a let's just take that down a little bit look at there's the garden can you see

biraz kapatalım, bahçe var,

the garden behind mr. Steve so there that that looks rather nice today even though we

arkadaki bahçeyi görebiliyor musunuz? Steve işte bu bugün oldukça güzel görünüyor,

had a lot of rain earlier he was absolutely throwing it down it was it was very very rainy

daha önce çok yağmur yağmış olmasına rağmen kesinlikle yağmur yağıyordu

this morning are we lighter now can you guys read my text yes Lilia Lilia is back oh can

bu sabah hava çok çok yağmurluydu şimdi daha hafif miyiz çocuklar benim metnimi okuyabilir misiniz evet Lilia Lilia geri döndü oh can

I just apologize on behalf of Pedro Pedro accidentally kicked you out he didn't mean

Pedro adına özür dilerim Pedro yanlışlıkla seni kovdu

to kick you out or did he or did he Oh conspiracy theory ooh I've noticed on the table here

seni kovmak istemedi ya da öyle mi yoksa yaptı mı Oh komplo teorisi ooh Buradaki masada fark ettim

mr. Duncan you've got an orange yes very observant I'm just trying to figure out why you got

bay. Duncan senin bir portakalın var evet çok gözlemci Sadece neden

an aura are you going to eat this live in front of the rest of the world well first

bir auran olduğunu anlamaya çalışıyorum bunu dünyanın geri kalanının önünde canlı canlı yiyecek misin peki

of all this orange isn't alive it's dead so mean that mr. Duncan is you well no I meant

öncelikle bu portakal canlı değil ölü yani demek ki bay Duncan iyi misin hayır

are you going to eat it live oh I see thanks everyone thanks a lot mr. Duncan for going

canlı yiyecek misin demek istedim oh anladım herkese teşekkürler çok teşekkürler bayım Duncan,

the extra mile to give me my voice again well don't worry I will I will go round to Pedro

bana sesimi tekrar vermek için fazladan yol kat ettiği için, merak etme, daha sonra Pedro'nun yanına gideceğim

later and I will smack his bottom with a shoe I wonder if if Lilia could hear as well we

ve kıçına bir ayakkabıyla vuracağım.

were but if you don't Steve I don't know but I'll press cancel there we go oh look at that

Steve değil mi bilmiyorum ama iptale basacağım işte başlıyoruz oh şuna bakın bayım

mr. Duncan I'm getting the hang of this nice garden well it's a nice garden because I have

. Duncan, bu güzel bahçeyi iyi anlıyorum, bu güzel bir bahçe çünkü

spent a lot of effort that's I me not mr. Duncan who just enjoys it whereas I maintain

çok çaba harcadım, bu ben değilim bay. Duncan bundan hoşlanıyor, ben

it and as you can see those hedges at the back have been very well maintained by yours

onu koruyorum ve gördüğünüz gibi arkadaki çitler sizinkiler tarafından çok iyi korunuyor

truly if we say yours truly we mean we're referring to ourselves why do we say yours

gerçekten sizinki dersek kendimize atıfta bulunduğumuzu kastediyoruz neden gerçekten sizinki diyoruz ben

truly I don't know it's sort of it's just a different way of saying me yes just referring

yapmıyorum biliyorum bu bir nevi bana evet demenin farklı bir yolu sadece kendine atıfta bulunarak

to yourself so you are saying yours truly almost like you are referring to yourself

seninkini söylüyorsun neredeyse

in the third person imagine if if our noses look like oranges wouldn't that be amazing

üçüncü şahıs olarak kendinden bahsediyorsun hayal et burunlarımız portakal gibi görünse bu harika olmaz mıydı

so imagine if your nose actually looked like an orange wouldn't that be weird imagine if

o yüzden hayal et burnun gerçekten bir portakal gibi görünseydi bu garip olmaz mıydı

you walked around every day and your nose looked like this Oh Lilia is very forgiving

her gün etrafta dolaştığını ve burnunun böyle göründüğünü hayal et Oh Lilia çok bağışlayıcı

and has said that Pedro didn't mean it which is wonderful it's not how wonderful people

ve Pedro'nun bunu kastetmediğini söyledi ki bu harika, insanlar ne kadar harika değil

we've got on the livestream they don't argue with each other they recognize when a genuine

canlı yayına girdik, birbirleriyle tartışmıyorlar, gerçek bir

mistake has been made and we just move on but the question somebody has asked is so

hata yapıldığında bunu anlıyorlar ve biz sadece yolumuza devam ediyoruz, ancak birinin sorduğu soru şu ki,

is this true that if somebody Pedro can't put somebody back on once they've been taken

eğer biri Pedro birini geri koyamazsa, bu doğru mu? bir kez

off is that true I have the authority to reinstate but no one else does so only the owner of

kaldırıldıklarında, bu doğru, eski durumuna getirme yetkim var ama başka hiç kimse yok, bu nedenle yalnızca

the channel can actually reinstate someone so you can remove them but you can't bring

kanalın sahibi birini gerçekten eski durumuna getirebilir, böylece onu kaldırabilirsiniz ama

them back so I hope that's where are you going Steve I couldn't read the screen signer says

geri getiremezsiniz, umarım bu nereye gidiyorsun Steve Ekranı imzalayanı okuyamadım

that where is my hair where is your hair yes I think your hair is in 1983 approximately

saçım nerede diyor senin saçın nerede evet sanırım saçın yaklaşık olarak 1983'te evet

yes there you are actually correct where is my hair it's in 1983 probably not the best

orada aslında haklısın saçım nerede 1983'te muhtemelen en iyi

way to word a question like that it's not like it's could come back at any moment it's

yol değil böyle bir soru sormak her an geri gelmeyecek gibi değil oldukça

a rather blunt question yes I started losing my hair around 1983 and it's gradually been

kaba bir soru evet 1983 civarında saçlarımı kaybetmeye başladım ve

disappearing since then so that's the answer to the question mr. Steve's hair is in 1983

o zamandan beri yavaş yavaş yok oluyor yani sorunun cevabı bu bayım. Steve'in saçı 1983'te

and also it's a little blunt as well we don't normally ask questions like that you might

ve ayrıca biraz da küt, normalde böyle sorular sormuyoruz diyebilirsiniz ki ah fark etmeden

you might say oh I couldn't help noticing I couldn't help noticing that you you appear

duramadım saçlarını kaybetmiş gibi göründüğünü fark etmekten kendimi alamadım.

to have lost your hair when did that happen so sometimes you have to ask a personal question

bu oldu mu, yani bazen kişisel bir soru sormanız gerekir,

but you have to use something called tact tact so you ask something in a in a polite

ancak incelik incelik denen bir şey kullanmalısınız, böylece bir şeyi kibar bir

way but it's true yes mr. Steve did lose his hair in 1983 gradually it didn't suddenly

şekilde sorabilirsiniz ama bu doğru, evet bayım. Steve 1983'te saçını kaybetti yavaş yavaş birdenbire

all go at once it's called male pattern baldness and boy George was in the pop charts that's

hepsi gitmedi buna erkek tipi kellik deniyor ve erkek George pop listelerindeydi, bu

how long ago it was so Boy George was actually in the charts I think he was at number one

kadar uzun zaman önceydi, yani Boy George aslında listelerdeydi sanırım o bir numaraydı

with karma chameleon I'm not sure about that mr. Duncan but if it's it's a condition that

karma bukalemunlu biri, bundan emin değilim bay. Duncan, ama bu

afflicts a lot of men more so in some countries than others but certainly in western white

birçok erkeği etkileyen bir durumsa, bazı ülkelerde diğerlerinden daha çok ama kesinlikle batılı beyaz

men it's very common you never see you never see a bald Eskimo that's because they're always

erkeklerde bu çok yaygındır, asla kel bir Eskimo görmezsiniz, çünkü onlar her zaman

wearing hats no no it's true you never see I don't know why I think it might be because

şapka takarlar, hayır hayır bu doğru Hiç görmüyorsun Bilmiyorum neden bunun

of the cold weather so they have to keep their hair to keep them warm but you never ever

soğuk hava yüzünden olabileceğini düşünüyorum bu yüzden onları sıcak tutmak için saçlarını tutmak zorundalar ama asla

see a bald Eskimo but I don't know if I've seen enough Eskimos to actually make a conclusion

kel bir Eskimo görmüyorsun ama yeterince görüp görmediğimi bilmiyorum Eskimolar hakkında aslında bir sonuca varmak için

about that mr. Duncan some of my best friends are Eskimos but yes it happens to about half

mr. Duncan, en iyi arkadaşlarımdan bazıları Eskimolar ama evet, tüm erkeklerin yaklaşık yarısının başına geliyor,

of all men I think there was no chance for me because my father was bald and also all

bence benim için hiç şansım yoktu çünkü babam keldi ve ayrıca

my mother's brothers are bald so there was no chance that I was ever going to retain

annemin tüm erkek kardeşleri de kel, bu yüzden oraya gitme şansım yoktu.

my hair I think it's safe to say that baldness runs in mr. Steeves family yes and III just

saçımı tut bence kelliğin bayda olduğunu söylemek güvenli . Steeves ailesi evet ve III'ün

have it very short at the sides because I've got nothing here so I keep it short at the

yanları çok kısa çünkü burada hiçbir şeyim yok bu yüzden yanları kısa tutuyorum

sides because I think it just looks better that way of course I have no room to talk

çünkü böyle daha iyi göründüğünü düşünüyorum tabii ki konuşacak yerim yok

because I've been losing my hair over the years so because my dad my dad had no hair

çünkü Yıllar geçtikçe saçlarımı kaybediyorum çünkü babamın 1990'larda hiç saçı yoktu

when he was 1990s and my father started losing his hair when he was 19 and then he joined

ve babamın 19 yaşında saçları dökülmeye başladı ve sonra o da

the army as well so my dad was in the army and he went to Cyprus and he was in the army

askere gitti bu yüzden babam askerdeydi ve Kıbrıs'a gitti. ve o askerdeydi

and he caught an illness a disease that that made all of his teeth fall out and he was

ve bir hastalığa yakalandı, tüm dişlerinin düşmesine neden olan bir hastalık ve o

only about 20 21 so my mum told me that when she met my dad he had no hair and he had no

sadece 20 21 yaşındaydı, bu yüzden annem bana babamla tanıştığında saçının ve

teeth but strangely enough for that used to afflict people in the forces when I say the

dişlerinin olmadığını söyledi ama Garip bir şekilde, kuvvetler dediğimde kuvvetlerdeki insanları rahatsız ederdi,

forces I mean the Army Navy Air Force my father was a it was a sailor and he lost all his

Ordu Donanması Hava Kuvvetlerini kastediyorum, babam bir denizciydi ve o

teeth when he was went to sea as well so I think because of bad diet and mr. Duncan wants

da denize açıldığında tüm dişlerini kaybetmişti, bu yüzden sanırım yüzünden Kötü beslenme ve Mr. Duncan

to say something he's just itching to say something and I think it was a common thing

bir şey söylemek istiyor ve bir şey söylemek için can atıyor ve bence bu,

to happen to you if your diet wasn't very good and you that didn't have access to a

diyetiniz çok iyi değilse ve

good dentist that you would rapidly lose your teeth lots of people have my sort of father's

iyi bir dişçiye erişiminiz yoksa hızla dişlerinizi kaybedeceğiniz için başınıza gelen yaygın bir şeydi. benim babamın neslindeki pek çok insan

generation used to lose their teeth lots of them had false teeth because they didn't used

dişlerini kaybederdi, birçoğunun takma dişleri vardı çünkü

to go to the dentist so much and they didn't look after their teeth as well as we do today

dişçiye çok fazla gitmezlerdi ve dişlerine bugün yaptığımız kadar iyi bakmazlardı,

yes apparently you caught it from the drinking water so they drink water that was not very

evet görünüşe göre onu içme suyundan kaptınız, bu yüzden çok iyi olmayan su içiyorlar ve

good and the illness the disease is called pyorrhoea so pyorrhoea is actually I think

hastalığın adı pyorrhoea yani pyorrhoea aslında bence bu

it's like a virus and it affects your your gums and all your teeth fall out I imagine

bir virüs gibi ve diş etlerinizi etkiliyor ve tüm dişleriniz dökülüyor Hayal etmeliyim

it must be very similar to gingivitis it's okay so I know I don't mind I don't mind you

diş eti iltihabına çok benzemek sorun değil o yüzden biliyorum umursamıyorum hakkında

talking about I know you didn't mean it I in a nasty way I know we're just joke I don't

konuşmana aldırmıyorum biliyorum öyle demek istemediğini biliyorum kötü bir şekilde sadece şaka olduğumuzu biliyorum

mind talking about it actually but jokes very yeah I used to be very upset about it when

hakkında konuşmak umurumda değil aslında ama şaka yapıyor evet gençken buna çok üzülürdüm

I was younger or joking but I've got over it now Oh sue cats got to go to work as well

ya da şaka yapardım ama artık aştım Oh sue kediler de işe gitmeli

see you Sunday so you must be maybe sue cat was in her lunch hour her dinner break yes

Pazar görüşürüz o yüzden sen olmalısın belki sue cat içerideydi öğle yemeği saati akşam yemeği molası evet

it was earlier so sue cat is behind behind us with the time so maybe it was morning even

daha erkendi, bu yüzden sue kedisi zamanla arkamızda, bu yüzden belki sabahtı bile

Oh Hiba says oh what a great mum you have mr. Duncan well that's that's open for debate

Oh Hiba, oh ne harika bir anneniz var bayım diyor. Duncan, bu tartışmaya açık

and the debate I think we won't go into that was your father army rank my father was I

ve bence girmeyeceğimiz tartışma, babanın ordu rütbesiydi, babam

think he was a corporal so my father was a corporal but what he used to do he used to

onbaşıydı, bu yüzden babam onbaşıydı ama eskiden yaptığı şey

make all the food so he was actually at what part of the catering Corps but he did learn

her şeyi yapardı yemek, yani aslında yemek servisinin hangi bölümündeydi ama

how to use a gun and also how to stir soup as well two very important things for survival

silah kullanmayı ve ayrıca çorbayı karıştırmayı ve ayrıca hayatta kalmak için çok önemli iki şeyi öğrendi.

he he was very deadly with a whisk he could he could he was he was deadly with a whisk

bir çırpma teli ile ölümcüldü, bu

so my father was very good with with a and a gun did he have a whisk in one hand and

yüzden babam bir ve bir silahla çok iyiydi, bir elinde çırpıcı,

a gun in the other just in case so when your father was in the Navy was he was he surrounded

diğerinde bir tabanca var mıydı, bu yüzden babanız Donanmadayken etrafı denizcilerle çevrili miydi?

by seamen did he ever go on the poop deck you're just disgusting mr. Duncan you really

hiç kıç güvertesine çıktı mı, sadece iğrençsin bay. Duncan gerçekten

are and I don't know why I come on these live streams with you because you always try and

öylesin ve neden seninle bu canlı yayınlara geldiğimi bilmiyorum çünkü her zaman

insult me and make me look the fool I'm just asking about the people that he was serving

beni aşağılamaya ve beni aptal yerine koymaya çalışıyorsun Ben sadece onun

with he was serving with lots of seamen I can't I can't imagine mr. Steve with hairs

birlikte hizmet ettiği, çokça hizmet ettiği insanları soruyorum. denizcileri hayal edemiyorum bayım. Saçlı Steve

or even what we would say is we wouldn't use the plural form of the word there we would

veya hatta kelimenin çoğul halini kullanmayacağımızı söylerdik, orada

just say hair yes so often when we just describe a person or an animal we say that it has lots

sadece saç derdik evet o kadar sık ​​ki bir insanı veya bir hayvanı tarif ederken çok fazla

of hair or it has hair so we don't say hairs we say hair so that dog has very long fur

kılı olduğunu veya sahip olduğunu söyleriz. kıl yani kıl demiyoruz kıl diyoruz yani o köpeğin çok uzun kürkü var

so not hair actually sometimes people say hair when they mean fur like mr. Steve you

yani kıl değil aslında bazen insanlar kürk derken kıl diyorlar mr. Steve,

see so a horse does a horse have hair or fur well its hair mr. Duncan horse hair yes exactly

bir atın saçı veya kürkü var mı, yani saçı bay. Duncan at kılı evet tam olarak peki ya

what about what about a dog a dog has hair a dog has fur I'm not sure about that mr.

bir köpeğin kılı vardır bir köpeğin kürkü vardır bundan pek emin değilim bayım.

ding hone I was going to say something and hair so quite often people will say dog hair

ding bilemek Bir şey söyleyecektim ve saç o kadar sık ​​ki insanlar köpek kılı

all dog fur but cats cats have fur Giordano says use minoxidil mr. Steve well interests

tüm köpek kürkü diyecek ama kedilerin kedilerin kürkü var Giordano minoksidil kullanın diyor bay. Steve'in

interestingly enough I did try that drug when I was in my early twenties did it work well

ilginç bir şekilde ilgisi yeterince iyi, yirmili yaşlarımın başındayken o ilacı denedim, işe yaradı mı,

the thing is I it didn't really work and I stopped using it because at the time it was

mesele şu ki, gerçekten işe yaramadı ve kullanmayı bıraktım çünkü o zamanlar

very very expensive and it would have meant having to apply this drug forever and who

çok çok pahalıydı ve şu anlama gelebilirdi: bu ilacı sonsuza kadar kullanmak zorunda kaldım ve kim

knows what the side effects would have been and I was I was quite very in India when you're

bilir yan etkileri ne olurdu ve ben gençken oldukça çok Hindistan'daydım.

younger I think you're a bit more conscious of your appearance you still are and I wanted

to I didn't want to lose my hair so I rubbed this drug on called minoxidil which was interest

saçlarımı kaybetmek istemiyordum bu yüzden bu ilacı minoksidil denen şeye sürdüm ki

interestingly enough that was a drug I think it was don't know what it was developed for

ilginç bir şekilde ilgimi çeken bir ilaçtı sanırım ne için geliştirildiğini bilmiyorum

but they discovered the side effect of it was that it would make your hair grow back

ama yan etkisinin olduğunu keşfettiler saçlarını geri uzat

but I think it was a blood pressure product or something I can't remember but you know

ama sanırım bir tansiyon ürünü falandı hatırlayamıyorum ama bilirsin

do you really want to be applying lotion see a scout for the rest of your life I decided

gerçekten losyon sürmek istiyor musun hayatının geri kalanında bir izciye görün kabul etmeye karar verdim

to accept it shave everything off and move on you know if everything is shaved everything

her şeyi tıraş et ve devam edin, bilirsiniz her şey tıraşlıysa her şey

even even the hair you can't see but of course when now it's very trendy to shave your head

saçınız bile göremezsiniz ama tabii ki şimdilerde saçınızı kazımak çok moda

but back in the eighties it wasn't so I stood out a bit at the time it always looks better

ama seksenlerde öyle değildi o zamanlar ben biraz öne çıkıyordum her zaman siyahsan daha iyi görünüyor

if you're black I think I think every black guy who cuts their hair short always looks

bence saçını kısa kestiren her zenci her zaman

so cool what I always think of that the guy from pulp fiction okay pulp fiction you know

çok havalı görünüyor ucuz kurgudaki adam hakkında her zaman düşündüğüm şey tamam ucuz kurgu kim

who I mean you are right though yes because there isn't you don't get this when a white

olduğunu biliyorsun demek istediğim haklısın ama evet çünkü var 'Beyaz bir adam kafasını tıraş ettiğinde bunu anlamıyorsun,

guy shaves his head you get that you get that the outline color of the hair here and then

buradaki saçın ana rengini ve ardından

a white head whereas if you're black you don't you don't get you get that sort of you don't

beyaz bir kafayı alıyorsun, oysa siyahsan anlamıyorsun, almıyorsun. bu tür insanlar kafanızın yan

get that color differential between the side of your head and the top of your head so if

tarafı ile tepesi arasındaki renk farkını alamıyorlar, bu yüzden

you're black you're great it's great it's super duper matter if you go bald doesn't

siyahiyseniz harikasınız, harika, süper kandırmaca önemli, kel olmanız

matter you just shave it off and you look cool and no one can tell anyway it's great

önemli değil, sadece tıraş olun kapat ve havalı görünüyorsun ve kimse zaten bunun harika olduğunu söyleyemez,

so if you're black and you lose your hair you still look cool and what it what a lot

bu yüzden siyahsan ve saçını kaybedersen hala havalı görünüyorsun ve birçok

of white people do is then slap on lots of lots of fake tan to take the whiteness away

beyazın yaptığı şey, daha sonra bir sürü sahte bronzlaşmak. beyazlığı uzaklaştırın

so that they don't look quite so you know you haven't got this white forehead on the

ki tam gözükmesinler ki başınızın üst kısmında bu beyaz alnınız olmasın

top of your head or you wear a hat which of course now I am bald I have to wear a hat

ya da şapka takıyorsunuz ki artık kelim tabi ki şapka takmam gerekiyor

when I'm outside otherwise I risk getting skin cancer oh dear we don't want that I already

ben' Dışarıdayım yoksa cilt kanseri olma riskim var canım, birkaç yıl önce zaten

had to have one nasty-looking thing burnt off a number of years ago you definitely don't

iğrenç görünen bir şeyin yanmasını istemiyoruz, kesinlikle

want skin cancer definitely definitely not so it's a hat for me forever when I'm outside

cilt kanseri istemiyorsun, kesinlikle kesinlikle hayır, bu yüzden bu benim için bir şapka sonsuza dek dışarıdayken

Oh mr. Duncan yes oh yeah that the father of my sister-in-law went into World War two

Oh bay. Duncan evet oh evet baldızımın babası İkinci Dünya Savaşı'na girdi

I always passed away oh but sister-in-law receives a fat pension so if we say a fat

ben hep öldüm oh ama baldızım yüksek bir emekli maaşı alıyor, bu yüzden büyük bir emekli

pension it means she gets a large pension from the army the army well that that can't

maaşı dersek, bu onun büyük bir emekli maaşı aldığı anlamına geliyor. ordu iyi ki bu

be bad that is good actually what can what country is that sorry Pedro I was it yes because

kötü olamaz bu iyi aslında ne olabilir ne ülke o kadar üzgünüm Pedro öyleydim evet çünkü Birleşik Krallık'ta

it were often criticized people in the Army in the UK and I think in America as well often

Ordu'daki insanlar sık ​​sık eleştirildi ve bence Amerika'da da sık sık

criticised the fact that they don't get looked after enough after they leave the Army so

gerçeği eleştirdi Ordudan ayrıldıktan sonra onlara yeterince bakılmadığı için

maybe where you are Pedro they look after their ex force personnel a lot better than

belki de senin Pedro olduğun yerde eski kuvvet personeline bizden çok daha iyi bakıyorlar,

we do especially if you're injured I think the big part is if people are suffering from

özellikle sen yaralanmışsan

physical injuries or mental injuries so I think I think there is a lot of criticism

fiziksel yaralanmalar veya zihinsel yaralanmalar, bu yüzden bence

about people who fought in the armed services and then after they've served their time they

silahlı kuvvetlerde savaşan ve zamanlarını doldurduktan sonra insanların

find that quite often people just throw them on the scrap heap this happened a lot in the

onları hurda yığınına attığını anlayan insanlar hakkında çok fazla eleştiri var. Amerika

United States after the Vietnam War came to an end that's that is true mr. Duncan yes

Birleşik Devletleri'nde Vietnam Savaşı sona erdikten sonra bu doğru Bay. Duncan evet,

I find it incredible says Lilia when people look at a baby and say oh she looks like her

insanlar bir bebeğe bakıp ah o annesine benziyor

mother or he looks just like his dad is it ever possible to spot any resemblance when

ya da tıpkı babasına benziyor,

a baby is a newborn I think all babies look like Winston Churchill yes but I suppose you

bir bebek yeni doğduğunda herhangi bir benzerlik fark etmek mümkün mü dediğinde Lilia'nın bunu inanılmaz buluyorum. Bence tüm bebekler Winston'a benziyor Churchill evet ama sanırım

might the color of the eyes maybe but people always do say that don't they all doesn't

gözlerinin rengi olabilir belki ama insanlar hep öyle değil mi hepsi öyle değil mi o sana

doesn't he look like you doesn't doesn't she look like her mother people always do say

benziyor değil mi o annesine benziyor değil mi insanlar hep böyle derler Bebeklerin

that it'd be interesting to do to find out if the people that say but what the babies

büyüdüğü ama

grew up to who they grew up to look like and whether they work whether the people that

büyüdüğü insanların neye benzediğini ve çalışıp çalışmadıklarını,

said they don't like the mother or father we're actually correct at the time I think

anneyi veya babayı sevmediğini söyleyenlerin biz olup olmadığını öğrenmek ilginç olurdu. aslında doğru o zamanlar bence

people just say that as something to say don't they I do look like my mother a lot of people

insanlar sadece anneme benzemediğimi söylüyorlar, ben gençken birçok insan benim anneme benzediğimi söylerdi, sen de

used to say when I was younger that I look like my mum you look like your father a bit

biraz babana benziyorsun

I think your father and you look very similar you have you have the big proud knows there's

ben babanla senin çok benzediğini düşünüyorsun büyük bir gururun var biliyor

no comment a Roman nose it's often described as it's certainly Roman all over your face

yorum yok Romalı burnu sık sık yüzünün her yerinde kesinlikle Romalı olarak tanımlanır

haha it's not that big mr. Duncan how long are we staying on for because I want to go

haha ​​o kadar büyük değil bay. Duncan ne kadar kalacağız çünkü

back into the garage and carry on tidying out and putting up my shelves which I may

garaja geri dönüp raflarımı toplamaya ve yerleştirmeye devam etmek istiyorum ki bu konuda bana yardım etmesi için

need assistance from somebody you know to help me with that hmm I may need an assistant

tanıdığınız birinin yardımına ihtiyacım olabilir hmm Bir asistana ihtiyacım olabilir Bir asistana

I need an assistant actually outside because one of the conifer trees the branch is drooping

ihtiyacım olabilir asistan aslında dışarıda çünkü kozalaklı ağaçlardan biri sarkıyor

and I need to tie it back and I need you to push it mr. Duncan on the front so you need

ve onu geri bağlamam gerekiyor ve onu itmenize ihtiyacım var bay. Duncan cephede yani ihtiyacın var ihtiyacın var bana

you need you need me okay then Steve we get it I live the way Steve explains things and

ihtiyacın var tamam o zaman Steve anlıyoruz Steve'in olayları açıkladığı şekilde yaşıyorum ve

then Kara's on explaining it for about another hour afterwards hello mr. Lincoln mr. Steve

ardından Kara yaklaşık bir saat daha açıklıyor ardından merhaba bay. lincoln bey Steve

and Montenegro Montenegro its Marella hello Marella nice to see you back again we're just

ve Karadağ Karadağ benim Marella merhaba Marella seni tekrar görmek güzel biz

well I'm going in a minute well we're both going because we've been here for over one

iyiyiz bir dakika sonra gidiyorum ikimiz de gidiyoruz çünkü bir saatten fazladır buradayız

hour I can't believe it already we've been here folk for well over one hour so it's 23

İnanamıyorum şimdiden Millet bir saatten fazla bir süredir buradayım, bu yüzden saat

minutes past 3:00 in the afternoon M little m says the first of April is that a bit of

öğleden sonra 3:00'ü 23 dakika geçiyor M küçük m, Nisan ayının 1'inin

a cultural thing in the UK the 1st of April I think everyone has the 1st of April I don't

Birleşik Krallık'ta biraz kültürel bir şey olduğunu söylüyor, 1 Nisan bence herkesin 1'i vardır. Nisan ayının sen olduğunu

think it's you I don't think the UK only has like I'm staring to April Fool's Day oh I

sanmıyorum Sadece Birleşik Krallık'ta olduğunu düşünmüyorum 1 Nisan'a bakıyorum oh

see well you've said the 1st of April I think I think everyone has the 1st of April but

iyi görüyorum 1 Nisan dedin sanırım herkesin 1 Nisan'ı var ama

of course they do is to dunk especially especially on the 1st of April but I think that's maybe

tabii ki özellikle 1 Nisan'da smaç basıyorlar ama bence

what what capital M little m is referring to April Fool's Day April Fool's Day which

bu büyük M küçük m'nin 1 Nisan Şakası Günü'nden kastettiği şey bu 1 Nisan Şakası Günü

sort of past and notice this year but yes April Fool's Day is is is in the morning up

bu yıl bir tür geçmiş ve dikkat çekiyor ama evet 1 Nisan Şakası sabahtan

until is it 12 o'clock on the first of April so you can only make the jokes you could only

1 Nisan'da saat 12'ye kadar, yani sadece şakalar yapabilirsin,

fool people up until midday and I thought that Theresa May on April the first was going

insanları sadece öğlene kadar kandırabilirsin ve 1 Nisan'da Theresa May'in

to tell everyone that brexit was just an April Fool's joke that would have been fantastic

herkese Brexit'in yeni olduğunu söyleyeceğini düşündüm. bir 1 Nisan Şakası harika olurdu

but yes so I don't know I wonder if other people have April Fool's Day in their country

ama evet bu yüzden bilmiyorum diğer insanların ülkelerinde 1 Nisan Şakası olup olmadığını merak ediyorum

but yes so up until 12 o'clock you can you can do a prank on somebody yes and then at

ama evet yani saat 12'ye kadar birine şaka yapabilirsin evet ve sonra saat

12 o'clock you have to reveal that it was a prank you tricked you tricked you and trick

12'de bunun bir şaka olduğunu açıklamalısın kandırdın seni kandırdın ve

them and you can say all sorts of things yeah and in the hope of tricking people because

onları kandırdın ve her türlü şeyi evet diyebilirsin ve insanları kandırma umuduyla çünkü

often people don't remember that it's the April Fool's Day my favourite April Fool's

çoğu zaman insanlar bunun 1 Nisan Şakası olduğunu hatırlamazlar Gün, en sevdiğim Nisan Şakası

joke was many years ago in the nineteen I think it was the late 1950s when there was

şakası, yıllar önce, on dokuzdaydı, sanırım 1950'lerin sonlarıydı,

a television program here in the UK and they they went to Italy and they went to a spaghetti

burada Birleşik Krallık'ta bir televizyon programı vardı ve İtalya'ya gittiler ve bir spagetti

farm and and there were these trees and they all had spaghetti hanging from the trees and

çiftliğine gittiler ve orada bu ağaçlar vardı ve hepsinin ağaçlardan sarkan spagettileri vardı ve

they they had a documentary they made a serious documentary talking all about spaghetti trees

bir belgeselleri vardı spagetti ağaçlarından bahseden ciddi bir belgesel yaptılar

which of course turned out to be an April Fool's joke because spaghetti doesn't grow

ki bu elbette bir 1 Nisan şakası çıktı çünkü spagetti

on trees it grows in the ground yeah somebody's asked what was the colour of my hair it was

ağaçta büyümez toprakta yetişir evet saçımın rengi ne diye sordu

like a dark brown I had a full head of hair he's very curly my mother used to say to me

koyu kahve gibiydi saçlarım dolgundu o çok kıvırcıktı annem bana

that when I went to the hairdresser my hair was so thick and luscious that the the barber

kuaföre gittiğimde saçlarım o kadar gür ve tatlıydı ki berber

couldn't get his comb through my hair is it true that you had a big afro no Steve Steve

gelemezdi Tarağını saçımın arasından geçir, senin koca bir afron olduğu doğru mu hayır Steve Steve'in

had this massive afro it was it was huge he was the only person in Morton in Marsh to

bu kadar afrosu vardı, o kocamandı Morton in Marsh'ta afrosu olan tek kişi oydu

have an afro Oh Lily is going and we're going soon as well so lilius thanks is for the live

Oh Lily gidiyor ve biz lilius bugün canlı yayın için teşekkürler

stream today and we thank you for for being there with this yes we're going are we well

ve bununla orada olduğunuz için teşekkür ederiz evet gidiyoruz iyiyiz

I will see you later Steve okay then I'll go and I'll let you wrap up and I'll say Tatar

sonra görüşürüz Steve tamam o zaman ben gideceğim ve bitirmene izin vereceğim yukarı ve şimdilik Tatarca söyleyeceğim

for now and see you on Sunday bye there goes mr. Steve we will be back on Sunday I think

ve pazar günü görüşürüz hoşçakalın bay gidiyor . Steve Pazar günü geri döneceğiz sanırım

Steve has got back eight I think so hello mr. Steve what's the history of April Fool's

Steve sekizi geri aldı Sanırım bu yüzden merhaba bayım. Steve, 1 Nisan'ın tarihi nedir,

Day how do people live in England how do people do it in England well people play tricks on

insanlar İngiltere'de nasıl yaşıyor, İngiltere'de insanlar bunu nasıl yapıyor, insanlar

each other they they might pretend to be ill or my or maybe they pretend something has

birbirlerine oyun oynuyorlar, hastaymış gibi davranabilirler ya da benim ya da belki bir şey olmuş gibi davranıyorlar

happened but it hasn't so there are many types of April Fool's jokes that you can play but

ama öyle değil Oynayabileceğiniz birçok 1 Nisan şakası var ama

only on April the 1st and only until midday so I'm going now it's time to leave you I

sadece 1 Nisan'da ve sadece öğlene kadar, bu yüzden şimdi gidiyorum, sizden ayrılma zamanı.

hope you've enjoyed this very unusual spontaneous live stream and if you like this then I might

o zaman

do more who knows so I'm going now thanks a lot for your company we will be back on

kim bilir daha fazlasını yapabilirim, şimdi gidiyorum, arkadaşlığınız için çok teşekkürler, Pazar günü geri döneceğiz

Sunday mr. Steve and myself of course we might do another live stream before then but normally

bayım. Steve ve ben elbette ondan önce başka bir canlı yayın yapabiliriz ama normalde

I am here Sunday 2 p.m. UK time and so is mr. Steve thanks for your company today thanks

Pazar 14:00 buradayım. İngiltere saati ve böylece mr. Steve, bugün şirketiniz için teşekkürler,

to everyone on the live chat it's been interesting this is mr. duncan in the birthplace of English

canlı sohbetteki herkese teşekkürler, ilginçti, bu bay. İngilizcenin doğum yerindeki Duncan,

saying thanks for watching us live and I will see you later and of course until the next

bizi canlı izlediğiniz için teşekkür ediyor ve daha sonra görüşürüz ve tabii ki bir dahaki

time we meet here on YouTube... ta ta for now.

sefere YouTube'da buluşana kadar... şimdilik ta taa .