Learn English with Misterduncan LIVE / Sunday 25th August 2019 / what is your favourite gadget?

what a beautiful day for talking to the world

YouTube'da dünyayla konuşmak için ne güzel bir gün

on YouTube oh isn't it lovely there it is the view today very nice

oh ne güzel değil mi orası manzara bugün çok güzel Birleşik Krallık'ta bir

another beautiful summer day here in the UK and we are having a long weekend as

başka güzel yaz günü daha ve biz de uzun bir hafta sonu geçiriyoruz

well because there is a public holiday on Monday so lots of people are enjoying

çünkü Pazartesi günü resmi tatil var pek çok insan

their time off over the next couple of days and well I suppose I should reveal

önümüzdeki birkaç gün içinde boş zamanlarının tadını çıkarıyor ve sanırım

myself yes I am back again and today you will see that the camera has been

kendimi ifşa etmeliyim evet tekrar döndüm ve bugün kameranın tamir edildiğini göreceksiniz

repaired because we had some problems yesterday so here we go again

çünkü dün bazı sorunlar yaşadık, işte tekrar başlıyoruz

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

herkese merhaba bu bay Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

are you ok I hope so are you happy well I hope you are happy today because it's

iyi misin umarım çok mutlusundur umarım bugün mutlusundur çünkü bugün

the weekend and everything is super duper I hope you are in a good mood I'm

hafta sonu ve her şey süper kandırılmış umarım keyfin yerindedir

back again yes I was here yesterday and I'm back again today you can catch me

tekrar döndüm evet dün buradaydım ve bugün tekrar geri döndüm,

twice over the weekend and there you can see the times on Saturday 12:00 midday

hafta sonu beni iki kez yakalayabilirsin ve orada saatleri İngiltere saati ile Cumartesi 12:00'de görebilirsin

UK time and of course today I am here from 2 p.m. UK time which is happening

ve tabii ki bugün öğleden sonra 2'den itibaren buradayım. Birleşik Krallık zamanı ki şu anda gerçekleşiyor,

right now so here we go again I hope you are

işte tekrar başlıyoruz Umarım

having a good weekend it is absolutely brilliant here we are having the most

iyi bir hafta sonu geçiriyorsunuzdur, kesinlikle harika, burada en

wonderful weekend it is a public holiday on Monday so a

harika hafta sonunu geçiriyoruz, Pazartesi günü resmi tatildir, bu nedenle pek

lot of people are enjoying the long weekend and can you hear that

çok insan uzun hafta sonunun tadını çıkarıyor ve duyabiliyor musun

there isn't a sound around it's incredible

etrafta bir ses yok inanılmaz

there isn't a single sound anywhere everyone has either gone away somewhere

bir tek ses yok hiçbir yerde herkes ya

nice or they are all relaxing in their garden so it would appear that most

güzel bir yere gitmiş ya da hepsi bahçelerinde dinleniyorlar bu yüzden çoğu

people are taking it easy today I might be the only person in England working at

insan bugün rahatlamış gibi görünüyor olabilir İngiltere'de şu anda çalışan tek kişi siz olun

the moment I might be the only man in the UK who is actually doing some work

Birleşik Krallık'ta

on this Sunday afternoon so we are live just to prove it hello it is just seven

bu Pazar öğleden sonra gerçekten iş yapan tek kişi ben olabilirim, bu yüzden sırf bunu kanıtlamak için canlı yayındayız merhaba

minutes past two o'clock on a Sunday the 25th of August so next Saturday we will

saat ikiyi yedi geçiyor. 25 Ağustos Pazar yani önümüzdeki Cumartesi

be saying goodbye to August and then we will enter September already I can't

Ağustos'a veda edeceğiz ve ardından Eylül'e gireceğiz şimdiden Yapamam Sana karşı

I really can't believe to be honest with you I can't believe it I can't believe

dürüst olmaya gerçekten inanamıyorum Buna inanamıyorum

how fast this year is actually going I really can't oh we have a lot of people

Ne kadar hızlı olduğuna inanamıyorum bu yıl gerçekten gidiyor gerçekten yapamam oh zaten canlı sohbette bir sürü insan var şimdi

already on the live chat I've just noticed I can see right in front of me

farkettim ekranımda tam önümde görebiliyorum zaten mesajlarını bekleyen

on my screen I have quite a few people already waiting for their messages to be

epeyce insan var

read out yes not only can you watch this but you can also join in on the live

okunabilir evet bunu sadece izlemekle kalmaz, aynı zamanda canlı

chat and for those who are learning English as a Second Language maybe this

sohbete de katılabilirsiniz ve İkinci Dil olarak İngilizce öğrenenler için belki bu

is your first time here don't forget if you press C on your keyboard don't

ilk kez buradasınız klavyenizde C tuşuna basarsanız unutmayın don

forget you can actually get live captions there are live captions on

Aslında canlı altyazı alabileceğinizi unutmayın, şu anda YouTube'da canlı altyazılar var,

YouTube right now isn't it amazing there are so many wonderful things that

inanılmaz değil mi?

have been invented over the years that helped us out in our day to day lives

Yıllar içinde icat edilen ve günlük hayatımızda bize yardımcı olan pek çok harika şey var

and I thought today it would be fun to talk about things that have helped us

ve bugün düşündüm ki şimdi bize yardımcı olan şeylerden bahsetmek eğlenceli olurdu, bunlar

now they can be any type of invention an invention something that has been

herhangi bir tür icat olabilir, icat edilmiş bir şey,

invented created to make our lives easier

my life and also your life as well so today we are talking about inventions

bizim hayatımızı ve aynı zamanda sizin hayatınızı kolaylaştırmak için yaratılmış bir şey, bu yüzden bugün icatlardan bahsediyoruz.

things that have been created things that have been invented to make our

yaratılmış şeyler hayatımızı kolaylaştırmak için icat edilmiş şeyler

lives easier I suppose I'm going to use something as

sanırım örnek olarak bir şey kullanacağım

an example so this is just an example of something that makes our lives easier

o yüzden bu sadece bir şeyin hayatımızı kolaylaştıran bir örneği

especially when we want to repair something or when we want to build

özellikle bir şeyi tamir etmek istediğimizde veya inşa etmek istediğimizde bugün size

something there we go so that is the first thing that I want to show you

göstermek istediğim ilk şey bu, şimdi

today something that I think is amazing now I wonder I wonder how this became to

harika olduğunu düşündüğüm bir şey merak ediyorum, bunun

be a thing that we use nowadays I wonder who invented the screwdriver there it is

günümüzde kullandığımız bir şeye nasıl dönüştüğünü merak ediyorum, tornavidayı kimin icat ettiğini merak ediyorum,

so this is called a screwdriver and it's very useful for screwing things into

yani bu Buna tornavida denir ve bir şeyleri

wood or maybe into metal or maybe into a hole that has been made or of course you

tahtaya veya belki metale veya açılmış bir deliğe vidalamak için çok kullanışlıdır veya tabii ki

can make a new hole using one of these with a screw so I think this is an

bunlardan birini kullanarak yeni bir delik açabilirsiniz.

amazing little tool it is a very useful thing screwdriver screwdriver and there

alet çok kullanışlı bir şey tornavida tornavida ve

are many different types of screwdriver I know what someone is going to say I

birçok farklı tornavida türü var birisinin ne diyeceğini biliyorum

know someone out there is thinking right now I know what you're thinking you're

şu anda birinin ne düşündüğünü biliyorum sizin ne

thinking mr. Duncan there is also a drink called a screwdriver and you would

düşündüğünüzü biliyorum bayım. Duncan ayrıca tornavida adında bir içecek var ve

be right to say that yes there is so this is one of my little favorite tools

evet var demekte haklısın, bu benim en sevdiğim küçük aletlerden biri,

one of one of the best inventions ever invented to make our lives easier so

hayatımızı kolaylaştırmak için icat edilmiş en iyi icatlardan biri, yani bu

that is one of the things I'm going to talk about today maybe you have your own

şeylerden biri. Bugün hakkında konuşacağım belki sizin de kendinize ait bir cihazınız vardır

maybe you have your own favorite device or maybe your own favorite tool that you

belki kendi favori cihazınıza sahipsinizdir veya belki her gün kullandığınız kendi favori aracınıza daha

use every day I will be showing you some more of these later on so please stick

sonra bunlardan birkaçını daha sonra göstereceğim bu yüzden lütfen

around do not go away so I did mention the live

etrafta dolaşmayın bu yüzden canlı

chat but I haven't said hello to anyone yet so I'm going to put that right

sohbetten bahsetmiştim ama henüz kimseye merhaba demedim, bu yüzden

hello to Jimmy from Hong Kong hi it's Sunday again it is a fun day

Hong Kong'dan Jimmy'ye doğru bir merhaba diyeceğim merhaba bugün yine pazar, eğlenceli bir gün

Thank You Jimmy watching in Hong Kong you are first on today's live stream so

Teşekkürler Jimmy Hong Kong'da izliyorsunuz bugünün canlı yayınında ilk o yüzden

I suppose I should give you a round of applause shall I okay

sanırım sana bir alkış vermeliyim tamam mı tamam mı

congratulations to Jimmy watching in Hong Kong who is first on today's live

bugünün canlı sohbetinde ilk olan Hong Kong'da izleyen Jimmy'yi tebrik ederim

chat blue thunder is here watching on the other side of the pond also Martha

mavi şimşek burada göletin diğer tarafından izliyor ayrıca Martha

is here hello Martha hello everyone from Martha nice to see you here as well

burada merhaba Martha herkese merhaba Martha'dan sizi de burada görmek güzel

Khyber is here hello Khyber also Chris Morales hello to you Olga hello Olga

Hayber burada merhaba Hayber de Chris Morales merhaba size Olga merhaba Olga

nice to see you back with us again now I know there might be a couple of people

sizi tekrar aramızda görmek güzel bugün birkaç kişinin eksik olabileceğini biliyorum

missing today a couple of my regular viewers I know that Luis Mendez is not

birkaç benim düzenli izleyiciler Luis Mendez'in

here today so he is doing something family related so Luis Mendez won't be

bugün burada olmadığını biliyorum, bu yüzden aileyle ilgili bir şeyler yapıyor, bu yüzden Luis Mendez

here today I haven't seen Belarusia now can I just say I didn't notice yesterday

bugün burada olmayacak Beyaz Rusya'yı şimdi görmedim, sadece dün canlı sohbette fark etmediğimi söyleyebilir miyim

on the live chat but I did see it later when I watched it again I did notice

ama ben sonradan gördüm tekrar izlediğimde

that Belarusia mentioned that her mother was back in hospital so can I

Belarusia'nın annesinin hastaneye geri döndüğünden bahsettiğini fark ettim bu yüzden

send my best wishes to Belarusia and I hope your mother is feeling

Belarusia'ya geçmiş olsun dileklerimi iletebilir miyim ve umarım anneniz şu

comfortable at the moment there are some interesting names right here now on the

anda rahat hissediyordur burada bazı ilginç isimler var

live chat I think some of these people might be new viewers if it is your first

canlı sohbette bu insanlardan bazılarının yeni izleyiciler olabileceğini düşünüyorum, eğer

time here don't forget to tell me say mr. Duncan it's my first time here

buraya ilk kez geliyorsanız, bana bay demeyi unutmayın . Duncan buraya ilk kez geliyorum

Thai din says it is now after 10 o'clock it is coming up to 1015 at night in

Tayland dinine göre saat şimdi saat 10'dan sonra Japonya'da gece 1015'e kadar geliyor Japonya'dan bahsetmek

Japan very late there so a big hello to tied in talking of Japan I was looking

için büyük bir merhaba bağlı

through some of my old letters the other day and I found a very interesting

Eski mektuplarımdan bazılarına bakıyordum geçen gün ve Japonya'daki birinden çok ilginç bir

letter from someone in Japan and it was a person that I actually met on a flight

mektup buldum ve bu aslında Malezya'ya bir uçuşta tanıştığım bir kişiydi

to Malaysia and during that flight he was actually now the person in question

ve o uçuş sırasında o aslında şimdi söz konusu kişi

was a male and he was actually a Japanese television presenter

bir erkekti ve aslında bir Japon televizyon sunucusuydu.

he was actually on Japanese TV and he was making a short video documentary of

o aslında Japon televizyonundaydı ve uçuşunun kısa bir video belgeselini çekiyordu

his flight and guess who was sitting next to him

ve tahmin edin yanında kim oturuyordu

can you guess who is sitting next to him yes it was me I was sitting next to him

onun yanında kimin oturduğunu tahmin edebiliyor musunuz evet benim yanında oturuyordum

whether that was a good thing or a bad thing I'm not sure but we enjoyed the

bu iyi bir şey miydi ya da kötü bir şey mi emin değilim ama

flight together also he did some things on video and he recorded me as well we

birlikte uçuştan keyif aldık ayrıca videoda bazı şeyler yaptı ve beni de kaydetti

were doing some silly things on the plane much to the annoyance of other

uçakta bazı aptalca şeyler yapıyorduk uçuştaki diğer insanları rahatsız edecek kadar

people on the flight I think one of two people weren't very happy that we were

sanırım İki kişiden biri

making a bit of noise on the plane so I did meet someone from Japan excuse

uçakta biraz gürültü yaptığımız için pek mutlu değildi, bu yüzden Japonya'dan biriyle tanıştım

me for my voice breaks today but I've got a bit of a strange tickly throat

bugün sesim bozulduğu için kusura bakmayın ama bugün boğazım biraz garip bir şekilde gıcırdadı, bu

today so please bear with me so yes I did meet some hatori hitoshi

yüzden lütfen sabredin ben bu yüzden evet bir hatori hitoshi ile tanıştım,

his name and I found a lovely letter that he'd written to me much later and

onun adı ve bana çok sonra yazdığı güzel bir mektup buldum ve

apparently I had been on Japanese television with him so some of the

görünüşe göre onunla Japon televizyonundaydım, bu yüzden

things that he filmed on the plane he actually used in his little documentary

uçakta çektiği bazı şeyleri gerçekten kullandı. küçük belgeselinde

and apparently I was in it so I can safely say that I've been on Japanese

ve görünüşe göre ben de içindeydim, bu yüzden Japon televizyonuna çıktığımı rahatlıkla söyleyebilirim,

television not many people can say that

pek çok insan

Martha hello Martha once again heroko tani says hello from Malaysia a

Martha'ya merhaba Martha diyemez, heroko tani Malezya'dan merhaba diyor

big hello to Malaysia I know your country very well Yuki is here as well

Malezya'ya büyük bir merhaba Ülkenizi çok iyi tanıyorum peki Yuki de burada

hello Yuki nice to see you here Yuki Tanaka

merhaba Yuki sizi burada görmek güzel Kulağa

that sounds Japanese as well I wonder I'm wondering if there are many people

Japonca gelen Yuki Tanaka merak ediyorum

in Japan watching right now I think so Chris says hello also we also have blues

şu anda Japonya'da izleyen çok kişi var mı diye düşünüyorum Chris merhaba diyor bizde de blues

bird hello blues bird how are you today also we have Thomas hello mr. Duncan and

kuşu merhaba blues var kuş nasılsın bugün ayrıca Thomas merhaba bayımız var. Duncan ve

everyone hello to mullah Mulla channel hello mr. Duncan my name

herkes molla Mulla kanalına merhaba merhaba bay. Duncan benim adım

is Dacia moolah and I am from Ballack Ballakistan I am learning

Dacia moolah ve ben Ballack Ballakistan'lıyım

English from you you are the best teacher for me I really love you so much

İngilizceyi sizden öğreniyorum benim için en iyi öğretmensiniz sizi gerçekten çok seviyorum

I never miss your live streams Thank You moola it's very kind of you to join me

canlı yayınlarınızı hiç kaçırmıyorum Teşekkürler moola bugün bana katılmanız çok naziksiniz

today thank you very much and I hope I pronounced the place where you live

teşekkürler seni çok seviyorum ve umarım yaşadığın yeri doğru telaffuz etmişimdir

correctly because I think I might have got it wrong I might have said it wrong

çünkü sanırım yanlış anlamış olabilirim yanlış söylemiş olabilirim bunun

for which I apologise Mika hello Mika hello I've just come back last night

için özür dilerim Mika merhaba Mika merhaba

from three days in Tohoku or Tohoku Tohoku I don't know where that is

Tohoku'daki üç günden daha dün gece döndüm veya Tohoku Tohoku Nerede olduğunu bilmiyorum

apparently it is in the northern part of Japan I seem to be mentioning Japan

görünüşe göre Japonya'nın kuzey kesiminde Bugün Japonya'dan epeyce bahsediyor gibiyim

quite a lot today hello also to Hatice and a big hi to

Hatice'ye de merhaba ve Cesar'a büyük bir merhaba

Cesar hello Cesar 'Hail Caesar' yes I'm sure you get that all the time hello

merhaba Cesar 'Selam Sezar' evet ben

also to Julie gee and hello to beat trees as well nice to see you here at

Julie gee'ye de merhaba ve ağaçları yenmek için merhaba, şu anda sizi burada görmek güzel

the moment I am being attacked by insects there are flies big flies small

böceklerin saldırısına uğruyorum sinekler var büyük sinekler küçük

flies buzzing flies there are bees there are wasps all flying around me so I hope

sinekler vızıldayan sinekler var arılar var eşek arıları hepsi uçuyor Etrafımda bu yüzden

I don't get stung during today's live stream bee tree is hello mr. Tonko

bugünkü canlı yayında umarım beni sokmazsınız arı ağacı merhaba bey. Tonko

nice to see you happy Sunday I'm having a super day because the weather is

seni mutlu Pazar günü görmek güzel Harika bir gün geçiriyorum çünkü hava

fantastic and it is so quiet here today I think most people have decided to rest

harika ve bugün burası çok sessiz Bence çoğu insan arkamda

and take it easy the only thing I can hear behind me you might be able to hear

duyabildiğim tek şeyi dinleyip sakin olmaya karar verdi. uzaktan duymak için

it in the distance there is a farmer and he is actually harvesting his field at

bir çiftçi var ve şu anda tarlasını hasat ediyor aslında buraya

the moment in fact if we have a look here we might actually have some harvest

bir göz atarsak aslında bazı hasat

shots would you like to see some harvest shots so there you can see

çekimlerimiz olabilir bazı hasat çekimlerini görmek ister misiniz orada

one of the the many wheat fields near my house and yes it is harvest time here in

bir tane görebilirsiniz evimin yakınında çok sayıda buğday tarlası var ve evet burada,

the UK so lots of people at the moment lots of farmers gathering in their crops

Birleşik Krallık'ta hasat zamanı, yani şu anda çok sayıda insan ekinlerini toplayan çok sayıda çiftçi

and there you can see on the screen right now in the distance you can see a

ve orada şu anda ekranda görebilirsiniz, uzakta bir

combine harvester gathering now I think that is actually a wheat field so I

biçerdöver görebilirsiniz. şimdi biçerdöver toplanıyor bence bu aslında bir buğday tarlası bu yüzden bence bu

think that is actually wheat growing in that field and you can see in the

aslında o tarlada yetişen buğday ve

distance something called a combine harvester a very useful piece of

uzaktan biçerdöver denen bir şey görebilirsiniz şimdi çok kullanışlı bir makine parçası

machinery now I was talking about useful things earlier and I think for a farmer

daha önce faydalı şeylerden bahsediyordum ve ben Bir çiftçi için

a combine harvester is a very useful thing indeed I think so

biçerdöverin gerçekten çok yararlı bir şey olduğunu düşünüyorum,

so there you can see in the distance some of the harvest being gathered and I

böylece orada uzaktan hasat edilen ürünün bir kısmının toplandığını görebilirsiniz ve

think today is a brilliant day for doing it because the Sun is out

bence bugün bunu yapmak için harika bir gün çünkü güneş çıktı

everything is very dry it is a very dry day so I think that farmer is actually

her şey çok kuru çok kurak bir gün bu yüzden çiftçinin aslında

choosing a very good time to harvest his crop when we say crop we mean the things

mahsulünü hasat etmek için çok iyi bir zaman seçtiğini düşünüyorum mahsul derken

that are growing in the field so crop can be a noun or a verb in fact and

tarlada büyüyen şeyleri kastediyoruz bu yüzden mahsul aslında bir isim veya fiil olabilir ve

there you can see one of the tractors and what the tractor is doing there it

işte oradasınız traktörlerden birini görebiliyorum ve traktörün orada ne yaptığını

is actually turning what is left in the field into straw ah look at that a

aslında tarlada kalanları samana çeviriyor ah şuna bak çok

beautiful view looking towards the sunset and there in the foreground you

güzel bir manzara gün batımına doğru bakıyor ve orada ön planda

can see a bale of straw and there I am trying my best to use all my strength to

bir saman balyası görüyorsun ve orada Bu saman balyasını itmek için tüm gücümü kullanmaya çalışıyorum,

push this bale of straw I'm not doing a very good job because

pek iyi bir iş çıkarmıyorum çünkü

between you and me I'm not very strong look at my face I'm really straining

aramızda kalsın, ben çok güçlü değilim yüzüme bakın gerçekten

there steady mr. Duncan you might injure yourself and once again you can see the

orada zorlanıyorum sabit bay. Duncan, kendini yaralayabilirsin ve bir kez daha biçerdöver

beautiful wheat field being harvested by the combine harvester and there it is

tarafından hasat edilen güzel buğday tarlasını görebilirsin ve orada biçilmeyi

look at that some beautiful wheat waiting to be

bekleyen güzel bir buğdaya bak,

reaped so when you reap it means that you collect the crop you reap and there

bu yüzden biçtiğin zaman biçtiğin mahsulü topladığın anlamına gelir ve orada Saman

I am sitting on some bales of hay so some people say hey some people say

balyalarının üzerinde oturuyorum, bu yüzden bazı insanlar hey diyor, bazıları

straw so I think actually they are actually straw bales they are bales of

saman diyor, bu yüzden bence aslında onlar saman balyaları, onlar saman balyaları,

straw so I hope you enjoyed that something interesting to look at today I

bu yüzden umarım bugünkü ilginç bir şeye bakmaktan keyif almışsınızdır,

hope that was interesting for you and if you have just joined me this is live

umarım bu sizin için ilginç olmuştur. ve eğer bana yeni katıldıysanız, bu canlı

English from England the birthplace of the English language it's true hello

İngilizce, İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den, bu doğru, merhaba

Khalil nice to see you here as well Chris I have a warm fuzzy feeling me too

Khalil, sizi burada görmek güzel, Chris bende de sıcak bir tüy var,

I think it must be the weather either that or maybe a fly has gone up my

sanırım hava ya öyle ya da belki olabilir. şortuma bir sinek girdi

shorts I don't know hello also - hi thumb or hate them hello mr. Duncan how

merhaba da bilmiyorum - merhaba başparmak veya onlardan nefret ediyorum merhaba bayım. Duncan

are you I'm okay for this weekend I've had a lovely weekend hello to the the

nasılsın bu hafta sonu için iyiyim Avustralya'daki legoboy'a merhaba güzel bir hafta sonu geçirdim

legoboy in Australia I am I am the Lego boy of Oz I am Vietnamese and I'm living

Ben Oz'un Lego çocuğuyum Ben Vietnamlıyım ve

in Australia oh I was right nice to watch you live my husband and my son

Avustralya'da yaşıyorum oh çok iyiydim seni canlı izle kocam ve oğlum

really enjoy watching your videos a lot thank you to the Lego boy in Australia

videolarını izlemekten gerçekten çok keyif alıyor avustralya'daki lego çocuğa çok teşekkür

and I have a feeling all of your family are watching in fact I think you are the

ederim ve tüm ailen izliyormuş gibi bir his var aslında bence sen benim sahip olmadığım

mother of the Lego boy I haven't seen you here before I don't

lego çocuğun annesisin sizi daha önce burada gördüm

recognize that name on the live stream so maybe it is your first time saying

canlı yayında bu ismi hatırlayamıyorum belki de ilk defa

hello Mohammed Atef says where is mr. Steve now you might

merhaba diyorsunuz Muhammed Atef bey nerede diyor. Steve şimdi

see mr. Steve later on I'm not sure I don't know what he's doing because today

Mr. Steve daha sonra ne yaptığını bilmediğimden emin değilim çünkü bugün

he's been very quiet so I'm not sure what Steve is doing at the moment but we

çok sessizdi, bu yüzden Steve'in şu anda ne yaptığından emin değilim ama

might see mr. Steve later on we might I'm not sure yet

Mr. Steve daha sonra

what is the weather like in England it is glorious today I think the

İngiltere'de havanın nasıl olduğundan henüz emin değilim, bugün muhteşem,

temperature today is about 27 maybe 28 degrees so it is a beautiful August day

bugün sıcaklık yaklaşık 27 belki 28 derece, bu yüzden güzel bir Ağustos günü, her şeyden

there is a gentle summer breeze blowing by everything is lovely even my lovely

hafif bir yaz esintisi esiyor. güzel benim sevimli

little sunflower is looking happy today aren't you yes you are so I have my

küçük ayçiçeğim bile bugün mutlu görünüyor, değil mi evet öylesiniz yani benim

little sunflower waving to you all as well ah Belarusian nice to see you back

küçük ayçiçeğim de size el sallıyor ah Belarusça sizi tekrar görmek güzel tamam

okay I didn't see you earlier can I send my best wishes to your mother

sizi daha önce görmedim en iyi dileklerimi iletebilir miyim

Yuki says how is the weather the weather is great a lot of people asking about

Yuki annene hava nasıl diyor hava harika bir çok insan

the weather it is a super day today the only problem is and wearing my shorts

hava durumunu soruyor bugün süper bir gün tek sorun benim şortumu giymem

and some of the flies are biting and they're biting in some very strange

ve bazı sinekler ısırıyor bazılarını da çok ısırıyorlar

places they are tranquil says hello mr. Duncan nice to meet you great to see you

sakin oldukları tuhaf yerler merhaba der bay. Duncan seninle tanıştığıma memnun oldum seni burada görmek harika doyumsuz hayır seni

here as well satury no I haven't seen you for a while

bir süredir görmedim doyumsuz seni

satury no nice to see you I do like sunflowers they are my favourite because

görmek güzel değil ayçiçeklerini severim onlar benim favorim çünkü

the sunflower has the sun's color and is very tall well this particular sunflower

ayçiçeği güneş rengine sahip ve çok uzun. özellikle ayçiçeği

is actually very small it's a small sunflower but I think it's lovely do you

aslında çok küçük, küçük bir ayçiçeği ama bence çok güzel

remember in the 1980s though there was a toy that you could buy and

hatırlıyor musunuz 1980'lerde alabileceğiniz bir oyuncak ve

a little flower and it would dance when you played music addicted to do did you

küçük bir çiçek vardı ve müzik çalarken dans ederdi. böyle

did I used to dance like that it would dance to the music do you

dans etmek müzikle dans ederdi

remember they should come back they should they were really good fun hello

hatırlıyor musunuz geri gelmeleri gerekirdi gerçekten çok eğlenceliydiler

to Alamgir nice to see you all here today yes screwdriver I think a

Alamgir'e merhaba bugün hepinizi burada görmek güzel evet tornavida bence

screwdriver is a very useful tool but what is your favorite thing what is your

tornavida çok kullanışlı bir alet ama favoriniz nedir şey, en

favorite useful thing it can be anything it could be a tool or maybe a piece of

sevdiğiniz faydalı şey nedir, herhangi bir şey olabilir, bir araç veya belki bir teknoloji parçası olabilir,

technology something to help you in your day-to-day life so if there's something

günlük yaşamınızda size yardımcı olacak bir şey, yani eğer

that helps you in your day-to-day life and if it happens to be your favorite

günlük yaşamınızda size yardımcı olan bir şey varsa ve en sevdiğin

thing then tell me what it is hello also 2ts nice to see you back ts

şey olursa o zaman bana ne olduğunu söyle merhaba ayrıca seni tekrar görmek güzel ts

hello and a big hi to Indonesia Jamelia hello Jamelia hello mr. Duncan

merhaba ve Endonezya'ya kocaman bir merhaba Jamelia merhaba Jamelia merhaba bay. Duncan

what wonderful weather you're having and what a lovely garden you have Thank You

ne harika bir havanız var ve ne güzel bir bahçeniz var Teşekkürler

Jamelia yes it's very nice mr. Steve has been a very busy man over the past few

Jamelia evet çok güzel bayım. Steve son birkaç gündür çok meşgul bir adam oldu

days Yuki Yuki Tanaka says does anyone remember a music player called an MD

Yuki Yuki Tanaka, MD müzik çalar adlı bir müzik çaları hatırlayan var mı diyor,

music player I still have one I still have a minidisc player now the minidisc

hala bir tane var bende hala bir minidisk oynatıcım var şimdi minidisk

player was a brilliant contraption it was a player but it would play very

oynatıcı harika bir mekanizmaydı o bir oynatıcıydı ama çok

small CDs and the CD would be inside a case and you would put the mini disc

küçük CD'leri çalardı ve CD bir kasanın içinde olurdu ve mini diski

into the player so yes I still use mini discs I don't know if anyone else does

oynatıcıya koyardınız, bu yüzden evet hala mini diskler kullanıyorum, başka birinin yapıp yapmadığını bilmiyorum

but yes I still use mini discs MD as they call them so a mini disc is

ama evet hala onlar gibi mini diskler MD kullanıyorum onları mini disk olarak adlandırın, günümüzde pek

something that not many people use nowadays because most people now have

çok insanın kullanmadığı bir şey çünkü artık çoğu insanın

mobile phones or mp3 players but yes I still

cep telefonu veya mp3 oynatıcısı var ama evet,

have my minidisc player hmm I still have it I think it's a Sony because Sony used

benim mini disk oynatıcım hala var hmm Hala bende var sanırım bu bir Sony çünkü Sony eskiden

to make mini disc players hello Jimmy I've just received the applause

mini disk oynatıcılar yapardı merhaba Jimmy Alkışları az önce aldım

You certainly have congratulations once again for being thirst first on the live

Canlı yayında ilk susadığınız için kesinlikle bir kez daha tebrikler var

stream Joe Ramallah says hello mr. Duncan your introduction song sounds

Joe Ramallah merhaba diyor bay. Duncan giriş şarkın kulağa

very Brazilian yes shall we have a little bit of the song that I play at

çok Brezilyalı geliyor evet başlangıçta çaldığım şarkıdan biraz alabilir miyiz

the start okay let's see if this will work is it there I'm having a slight

tamam bakalım bu işe yarayacak mı orada mı bugün bilgisayarımda ufak bir sorun yaşıyorum o

problem with my computer today was that it

so yes that piece of music is that what you mean yes it does sound very very

kadar evet bu muydu müzik parçası demek istediğin şu evet kulağa çok çok

Brazilian it has a little bit of a salsa beat I think so hello from azerbaijan to

Brezilyalı geliyor biraz salsa ritmi var bence çok azerbaycan'dan

google our world you are welcome thanks for joining me

google bizim dünyamıza merhaba bugün bana katıldığınız için teşekkürler

today also Belarusian once again saying hello to everyone on the livestream

ayrıca belarusça bir kez daha herkese merhaba diyor canlı yayında

hello to asthma who is watching in Egypt nice to see you as well

Mısır'da izleyen astıma merhaba sizi de görmek güzel

also Irene I am here mr. Duncan as usual nice to see you back David and Enrico

Irene Ben buradayım bay. Duncan her zamanki gibi sizi tekrar görmek güzel David ve Enrico

says hello mr. Duncan it's a great pleasure to be with you here today good

merhaba diyor bay. Duncan bugün burada sizinle birlikte olmak büyük bir zevk size

Sunday to you and also to you as well apparently it is now 6:30 6:30 in

ve size de iyi Pazarlar görünüşe göre Pakistan'da saat 6:30 6:30

Pakistan so you are slightly ahead of us in Pakistan Joe Ramallah says oh I think

yani Pakistan'da bizden biraz öndesiniz Joe Ramallah oh sanırım

I've read that one already something very strange is happening to the live

ben' diyor canlı sohbete zaten çok garip bir şey olduğunu okudum,

chat it keeps going back to Pham says I love to learn English from you even

sürekli geri dönüyor Pham, senden İngilizce öğrenmeyi seviyorum diyor, ancak

though I would rather speak American well what we say American you mean the

Amerikanca konuşmayı tercih etsem de, Amerikan dediğimiz aksanı kastediyorsun, bu

accent so American English when spoken is just the accent so there is only one

yüzden konuşulduğunda Amerikan İngilizcesi sadece aksan yani sadece bir

English language never forget that there is only one English language so the root

İngiliz dili vardır asla unutmayın sadece bir İngiliz dili vardır bu nedenle

of all the types of English spoken is the same however when we talk about

konuşulan tüm İngilizce türlerinin kökü aynıdır ancak

British English and American English we often mean the accent

İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi hakkında konuştuğumuzda genellikle aksanı kastediyoruz, bu yüzden

so maybe the accent the dialect the way the words are used but the root of all

belki de aksanı kastediyoruz. aksan kelimelerin kullanıldığı lehçe ama tüm

of those accents is English there is only one English Fatima says hello mr.

bu aksanların kökü ingilizcedir sadece bir tane ingilizce vardır fatima merhaba der.

Duncan I have watched you for three years thanks a lot for that I wonder

Duncan, seni üç yıldır izliyorum, bunun için çok teşekkürler,

now this this is something I might do next week or later on

şimdi bunun önümüzdeki hafta veya daha sonra yapabileceğim bir şey olduğunu merak ediyorum,

I wonder who has been watching me the longest so we might do that next week so

beni en uzun süre kimin izlediğini merak ediyorum, bunu önümüzdeki hafta yapabiliriz, peki

how many years have you been watching you can tell me next weekend

kaç yıldır var izliyorum önümüzdeki hafta sonu bana

surah says hello from Iraq hello Iraq nice to see you here again I am showing

sûre anlatabilirsin Irak'tan merhaba diyor merhaba Irak seni tekrar burada görmek güzel

you some useful things today one useful thing don't forget you can press this on

bugün sana bazı faydalı şeyler gösteriyorum faydalı bir şey unutma klavyende buna basabilirsin

your keyboard and you can have live captions isn't that incredible so thank

ve canlı alt yazılara sahip olabilirsin O kadar inanılmaz değil, bu yüzden canlı yayınım için bazı canlı altyazılar

you once again to YouTube for supplying some live captions for my live stream

sağladığı için YouTube'a bir kez daha teşekkür ederim

isn't that nice just for me very very kind very kind of

sadece benim için o kadar da iyi değil çok çok

you indeed so it's a summer day and a lot of people do things in a certain way

naziksiniz gerçekten bu yüzden bir yaz günü ve birçok insan bir şeyler yapıyor

on a day like this and I thought it would be interesting to show you

Böyle bir günde belli bir yol ve size

something that a lot of people do here during a hot day they will often have a

burada birçok insanın sıcak bir günde yaptığı bir şeyi göstermenin ilginç olacağını düşündüm, genellikle

barbecue barbecue so there you can see the word their barbecue or sometimes

barbekü yaparlar, böylece orada onların barbekü kelimesini görebilirsiniz veya bazen

people will abbreviate that word and they will just call it barbecue BB Q so

insanlar kısaltma yapar bu kelime ve onlar buna sadece barbekü BB Q diyecekler, bu yüzden

quite often you will see this written down but what it actually means is this

sık sık bunun yazılı olduğunu göreceksiniz ama aslında bunun anlamı bu,

it means barbecue so maybe you will receive an invitation to go to a

barbekü anlamına geliyor, bu yüzden belki bir barbeküye gitmeniz için bir davetiye alacaksınız

barbecue and you will see this written on the invitation so that's what it

ve bunun yazılı olduğunu göreceksiniz. davet yani bu

means when you see this it actually means this it means barbecue and a lot

demek oluyor ki bunu gördüğünüzde aslında bunun anlamı bu mangal anlamına geliyor ve birçok

of people like to have barbecues at this time of year it is something that is

insan yılın bu zamanında mangal yapmayı sever bu çok popüler bir şey

very popular oh there you can see look there is a

oh orada görebilirsiniz bak

barbecue a very typical barbecue and quite often you will take it into your

mangal var çok tipik barbekü ve sık sık bahçenize alacaksınız,

garden you will put it in the corner of the

garden and then you will have lots of guests they will come round and you will

bahçenin bir köşesine koyacaksınız ve sonra bir sürü misafiriniz olacak, onlar gelip

cook some food for them over hot coal so first of all you will heat up the coal

onlar için sıcak kömürde yemek pişireceksiniz, bu yüzden önce siz kömürü ısıtacak

and then you will serve some barbecue food here's another picture oh look at

ve sonra biraz mangal yemeği servis edeceksin işte başka bir resim oh bak

that now that looks very delicious there is a selection of meat and also

şimdi çok lezzetli görünüyor et ve

vegetable kebabs I think they look like kebabs the things with the sticks going

sebze kebap çeşitleri var bence kebap gibi görünüyorlar içinden geçen çubuklu şeyler

through them they are kebabs but also you can see some meat as well of course

onlar kebaplar ama aynı zamanda biraz et de görebilirsiniz tabii ki

these days some people are vegetarian so quite often they will have vegetables

bu günlerde bazı insanlar vejeteryan, bu yüzden sıklıkla

instead of meat and there you can see some lovely vegetable kebabs

et yerine sebze yiyorlar ve orada mangalda kızarttıkları bazı güzel sebze kebaplarını görebilirsiniz,

they are roasting on the barbecue so barbecues are quite popular in the UK

bu nedenle barbeküler oldukça popülerdir. Birleşik Krallık

and maybe where you are as well apparently the word barbecue is now if

ve belki de sizin de bulunduğunuz yerde görünüşe göre barbekü kelimesi şimdi

memory serves me correct I think it's Spanish I think the word

hafızam yanlış hatırlamıyorsa sanırım bu İspanyolca bence

barbecue actually is Spanish I think it means something that you hang things

barbekü kelimesi aslında İspanyolca sanırım bu bir şeyleri

from to dry out or to cook and I think also barbecue used to be a word that

kurutmak veya pişirmek için astığınız bir şey anlamına geliyor ve ben mangal da

meant bed as well no I might be wrong there but I think if I remember

yatak anlamına gelen bir kelimeydi sanırım hayır orada yanılıyor olabilirim ama

correctly from my school days I think the word barbecue is Spanish if I'm

okul günlerimden doğru hatırlıyorsam barbekü kelimesinin ispanyolca olduğunu düşünüyorum

wrong I'm sure someone will tell me so there you can see I hope you enjoyed

yanılıyorsam eminim birileri bana söyleyecektir orada görebilirsiniz umarım

that I don't know about you but that has made me feel very hungry

beğenmişsinizdir sizi bilmem ama bu beni çok acıktırdı

hello also to Nydia hello Nadia Nadia is watching at the moment in Costa Rica

Nydia'ya da merhaba merhaba Nadia Nadia şu anda Kosta Rika'da izliyor

nice to see you here today ana is here hello Ana your garden is

bugün sizi burada görmek güzel ana burada merhaba Ana bahçeniz

astonishing astonishing if something is astonishing

şaşırtıcı şaşırtıcı bir şey şaşırtıcıysa bu

it means that it makes you feel very surprised or amazed astonishing

sizi çok şaşırtıyor veya hayrete düşürüyor demektir

something is astonishing you can feel astonished I am astonished

by your garden your garden is astonishing so thank you very much

yes I am a lucky man I never forget that I do realize that sometimes I am lucky

Bazen şanslı olduğumu fark ettiğimi asla unutmam,

some might say privileged I don't know I suppose it depends who you speak to

bazılarının ayrıcalıklı diyebileceğini bilmiyorum Bilmiyorum sanırım kiminle konuştuğunuza bağlı

Josie Jana says hello hello - juicy honor quite a lot of new people watching

Josie Jana merhaba diyor merhaba - sulu onur bugün izleyen pek çok yeni insan

today I think so June cook hello jungkook Gian says I

sanırım öyle Haziran aşçı merhaba jungkook Gian,

like you very much thank you very much and it's kind of you

senden çok hoşlandığımı söylüyor, çok teşekkür ederim ve

to say so hello also to Amtel energy on Kauai

Kauai'deki Amtel enerjisine de merhaba demek çok naziksiniz,

where are you from mr. Duncan at the moment I am talking to you live from

nerelisiniz bay. Duncan şu anda sizinle İngiltere'den canlı olarak konuşuyorum

England so at 24 minutes away from three o'clock in the afternoon here in the UK

bu yüzden öğleden sonra saat üçe 24 dakika uzaklıkta burada Birleşik Krallık'ta

I'm now talking to you live would you like to have a look at the view so there

şimdi sizinle canlı konuşuyorum manzaraya bir göz atmak ister misiniz yani

is the view right now looking into the distance yes that is a live view right

orada manzara şu anda mesafeye bakıyor evet bu şu anda canlı bir görüntü

now and you can see it is absolutely beautiful also it is very quiet today it

ve görebilirsiniz kesinlikle çok güzel ayrıca bugün çok sessiz burası çok

is so quiet here I can't believe how peaceful everything is a lot of people

sessiz İnanamıyorum her şey ne kadar huzurlu birçok insan

are having a long weekend so on Monday there is actually a public holiday so a

yaşıyor Uzun bir hafta sonu yani Pazartesi günü aslında bir resmi tatil var yani bir

lot of people are taking a very long weekend they are taking advantage of

çok insan çok uzun bir hafta sonu geçiriyor

this beautiful weather I think so so that's probably the reason why hello

bu güzel havanın tadını çıkarıyorlar bence bu yüzden merhaba

Mavi watching in Turkey hello to you as well nice to see you

Mavi Türkiye'de izlerken merhaba size de merhaba seni burada görmek güzel

here am tell is here also Chris and can you tell me the difference oh this is an

ayrıca burada Chris ve bana farkı söyleyebilir misin oh bu

interesting one can you tell me the difference or what are the biggest

ilginç bir tanesi bana farkı söyleyebilir misin veya

differences between British and American English well I think I might have

İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasındaki en büyük farklar neler peki sanırım

answered that question already there is no real difference between the root

bu soruyu cevaplamış olabilirim zaten kök İngilizce arasında gerçek bir fark yoktur,

English so the root of American and British English is the same there are

bu nedenle Amerikan ve İngiliz İngilizcesinin kökü aynıdır,

some slight grammatical differences there are definitely some differences

bazı küçük gramer farklılıkları vardır, kelimelerin yazılışları arasında kesinlikle bazı farklılıklar vardır,

between the spellings of words so I think that probably probably is the most

bu yüzden muhtemelen

the most noticeable difference between British and American English but as I

en göze çarpan farkın bu olduğunu düşünüyorum. İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasında ama

mentioned earlier there is only one English language so American English and

daha önce de belirttiğim gibi sadece bir İngiliz dili var, bu yüzden Amerikan İngilizcesi ve

British English are basically the same language

İngiliz İngilizcesi temelde aynı dildir,

the differences are spelling of some words and also the accents when English

farklılıklar bazı kelimelerin yazımında ve ayrıca İngilizce konuşulurken aksanlardadır

is being spoken I hope I've cleared that up your view is beautiful thank you am

umarım bunu açıklığa kavuşturmuşumdur. Görüşün çok güzel teşekkür ederim

tell that's very kind Mika says I really must check that video

söylüyorum çok naziksin Mika Japon televizyonunda oynadığın o videoyu gerçekten kontrol etmem gerektiğini söylüyor

which you have been which you were in on Japanese TV now it was many years ago it

şimdi yıllar önceydi

was I think it was about 1996 1997 so it was actually a very long time ago but

sanırım 1996 1997 civarıydı yani aslında öyleydi çok uzun zaman önce ama

his name is he taro Hitoshi was his name and apparently he was very well known on

onun adı taro Hitoshi onun adıydı ve görünüşe göre Japon televizyonunda çok iyi tanınıyordu

Japanese TV and I was on Japanese TV as well I can't believe it so I've been on

ve ben de Japon televizyonundaydım buna inanamıyorum bu yüzden

Chinese TV and I've also been on Japanese TV as well hello to to fam

Çin televizyonundaydım ve ben' Japon televizyonuna da çıktım aileme merhaba

thank you very much I have a feeling you are watching in Vietnam I know I have a

çok teşekkür ederim Vietnam'da izliyormuşsun gibi bir his var içimde bir

lot of people watching there raw or Rowell says in Argentina we

sürü insan izliyor orda çiğ izliyor ya da Rowell Arjantin'de buğdayı

harvest the wheat at the end of winter that's very interesting so at the moment

kışın sonunda hasat ediyoruz diyor bu çok ilginç, bu yüzden şu anda

here in the UK many farmers are gathering their crops they are

İngiltere'de birçok çiftçi ekinlerini topluyor

harvesting the wheat they are harvesting their crops hello from Egypt Mohammed

buğdayları hasat ediyorlar ekinlerini hasat ediyorlar Mısır'dan merhaba Muhammed

Hussein says hello I wish you made videos every day well I wish I could as

Hüseyin merhaba diyor keşke her gün video çekseydin keşke ben de yapabilseydim ama

well but the problem is it takes too much time so I wish I could come on and

sorun şu ki çok fazla zaman alıyor bu yüzden keşke

talk to you every single day but unfortunately I can't however you can of

her gün gelip sizinle konuşabilseydim ama ne yazık ki yapamam ama

course keep in touch with me by contacting me on Facebook or maybe you

tabii ki benimle facebook üzerinden iletişime geçerek benimle iletişimde kalabilirsiniz veya belki

can send me an email as well or to help my work continue forever and ever you

bana bir e-posta gönderebilirsiniz Ayrıca veya işimin sonsuza kadar devam etmesine yardımcı olmak için

can make a donation on PayPal as well so if you'd like to make a donation to help

PayPal'da da bağışta bulunabilirsiniz, bu yüzden işimin sonsuza kadar devam etmesine yardımcı olmak için bağış yapmak isterseniz, bu yüzden

my work continue forever so if I get some donations maybe I can actually do

biraz bağış alırsam belki gerçekten

more live streams and make more lessons so everything I do I give for free it

daha fazla canlı yayın yapabilirim. ve daha fazla ders yap ki yaptığım her şeyi bedavaya veriyorum

doesn't cost you anything maybe now and again you might see the

sana hiçbir maliyeti olmasın belki

occasional advertisement but that also helps me in a very small way so if you

ara sıra reklam görebilirsin ama bu da bana çok küçük bir şekilde yardımcı oluyor bu yüzden

want to make a donation you are more than welcome to and maybe one day I will

bağış yapmak istersen daha fazlasısın hoşgeldiniz ve belki bir gün

be able to do the live streams every day imagine that imagine if I could come on

canlı yayınları her gün yapabilirim, hayal edin,

every day and do a live stream as my card asks mr. Duncan are you a foodie I

her gün gelip kartımın istediği gibi canlı yayın yapabilir miyim hayal edin bayım . Duncan yemek sever misin

would say that I am a fan of food I do like eating sometimes I eat too much I

Yemek yeme hayranı olduğumu söyleyebilirim Bazen yemek yemeyi severim Çok fazla yerim

was in Paris a few weeks ago mr. Steve's company gave us a holiday and we spent a

Birkaç hafta önce Paris'teydim Bay. Steve'in şirketi bize bir tatil verdi ve

few days in power and some of the food there was amazing I

iktidarda birkaç gün geçirdik ve oradaki yiyeceklerin bir kısmı inanılmazdı,

think it was safe to say maybe some of the best food that I've ever eaten

belki de şimdiye kadar yediğim en iyi yiyeceklerden bazılarını söylemenin güvenli olduğunu düşünüyorum

hello I am my name is yummy hello yummy and I am watching in India hello to

merhaba ben benim adım nefis merhaba nefis ve ben Hindistan'da izliyorum Hindistan'a merhaba bugün

India is it your first time watching today please let me know can you please

ilk kez mi izliyorsunuz lütfen bana bildirin lütfen

tell my wife hello Albina can Yvette or can I can I check Albina can avec can

karıma merhaba söyler misiniz Albina can Yvette veya kontrol edebilir miyim Albina can avec

you say hello to my wife so hello hello to Albina to tham says

eşime merhaba diyebilir misiniz yani merhaba Albina'dan Tham'a, yorumlarıma her yanıt verdiğinde

I'm extremely happy even on cloud nine every time you respond to my comments

bulut dokuzda bile son derece mutlu olduğumu söylüyor,

thank you very much the only thing I always worry about is that I

çok teşekkür ederim, her zaman endişelendiğim tek şey,

mispronounce your name so I do apologize for that

adını yanlış telaffuz etmemdir, bu yüzden

apparently Belarus ear I think Belarus ears mother is actually

görünüşe göre Belarus kulağı için özür dilerim. annem aslında

celebrating her birthday today is that true

bugün doğum gününü kutluyor bu doğru

how did I miss that I didn't see that on the live chat Yuki says the sounds of

nasıl kaçırdım canlı sohbette görmedim Yuki

the birds behind you reminds me of a wooden clock from which a cute bird will

arkandaki kuşların seslerinin bana ahşap bir saati hatırlattığını söylüyor ve içinden sevimli bir kuş

come out like that I think you mean a cuckoo clock so a cuckoo clock so yes

çıkacak Sanırım bir guguklu saat demek istediniz yani bir guguklu saat bu yüzden evet

maybe some of the sounds behind me sound a little bit like a cuckoo clock it is

belki arkamdaki bazı sesler biraz guguklu saat gibi geliyor saat

coming up to 3 o'clock 15 minutes away from 3 o'clock hello also to Mohammed

3'e 15 dakika geliyor saat 3'ten 15 dakika sonra Muhammed Muhammed'e de merhaba

Mohammed II says hello mr. Duncan and good afternoon to you shall we have a

Merhaba bayım diyorum. Duncan ve sana iyi günler

look at another useful thing we're talking about useful inventions useful

başka bir faydalı şeye bakalım mı faydalı icatlardan faydalı

things things that help you in your day to day

şeylerden günlük hayatında sana yardımcı olan şeylerden bahsediyoruz

life and they can be small things maybe something that you see quite often

ve bunlar küçük şeyler olabilir belki çevrende oldukça sık gördüğün şeyler

around you so let's have a look at something else another thing that I find

yani başka bir şeye bakalım,

very useful especially when I'm preparing my scripts there you go

özellikle senaryolarımı hazırlarken çok yararlı bulduğum başka bir şey, işte buradasınız:

something very useful something useful for cutting when you want to cut

çok yararlı bir şey, bir şeyi kesmek istediğinizde kesmek için yararlı bir şey

something or when you want to trim something you can use a pair of scissors

veya bir şeyi kırpmak istediğinizde bir çift kullanabilirsiniz. makas makas Bu arada

scissors I love this word by the way scissors now it is very easy to get this

bu kelimeyi seviyorum makas şimdi heceleyince bu kelimeyi yanlış anlamak çok kolay bu yüzden makasın

word wrong when you spell it so don't forget there are two two S's in the

ortasında iki iki S olduğunu

middle of scissors and of course there is also a C as well so this is a word

ve tabii ki bir de C olduğunu unutmayın. yani bu,

that a lot of people have difficulty spelling

birçok insanın hecelemede zorluk çektiği bir kelimedir,

they often spell it wrong because it has the little C there and also double s in

genellikle yanlış hecelerler çünkü orada küçük C vardır ve ayrıca çift s vardır,

fact there are 1 2 3 4 SS in scissors so a pair of scissors very useful for

aslında makasta 1 2 3 4 SS vardır, bu nedenle bir makas bir şeyleri kesmek için çok kullanışlıdır bir şeyi

cutting things you might want to trim something you might want to make

kısaltmak isteyebilirsiniz bir

something smaller so you will cut you will trim

şeyi daha küçük yapmak isteyebilirsiniz böylece kesersiniz kırparsınız

you will make something smaller so we often describe these as a pair of

daha küçük bir şey yaparsınız bu yüzden bunları genellikle bir makas olarak tanımlarız bu nedenle

scissors so this is often described as a pair of scissors pair of scissors and

bu genellikle bir makas olarak tanımlanır makas ve makası bu

the reason why I love scissors so much is because they are very useful yeah

kadar çok sevmemin sebebi çok kullanışlı olmaları evet bu

that's better I've made that better now it doesn't

daha iyi bunu daha iyi yaptım şimdi

take up so much room on the screen so you can see my lovely face scissors

ekranda çok fazla yer kaplamıyor böylece benim sevimli yüz makasımı görebiliyorsunuz

another wonderful useful daily invention something that you can use every day a

başka bir harika kullanışlı günlük icat her gün kullanabilirsiniz

very useful tool scissors it is live English in the garden you are a fishy

çok kullanışlı bir alet makas bahçede canlı ingilizce sen şüpheli bir

facetious person I'm not sure if I'm facetious that is very very strange

şakacı birisin şakacı olup olmadığımdan emin değilim bu çok çok garip benim

description of me I've been called many many things in my time I'm not sure

tarifim bana pek çok şey denildi benim zamanım şakacı Guadeloupe'den emin değilim

about facetious Guadeloupe hello to Guadalupe hello to to Pham yes you can

Guadalupe'a merhaba Guadalupe'a merhaba Pham'a evet

say a pair of scissors but we don't say two scissors we don't say two scissors

makas diyebilirsin ama iki makas demeyiz iki makas

we say a pair of scissors so this is one pair of scissors one pair of scissors so

demeyiz bir makas deriz yani bu bir makas bir makas yani

when we talk about scissor we are actually talking about the thing that

makastan bahsettiğimizde aslında kesen şeyden bahsediyoruz bu

cuts so that's why we say a pair of scissors because there are two blades

yüzden makas diyoruz çünkü iki bıçak vardır

the thing that cuts is called blade and a pair of scissors has two blades a pair

kesen şeye bıçak denir ve makasta iki bıçak vardır bir makas bıçakları

of scissors I really hope that was helpful

Umarım bu gerçekten yardımcı olmuştur

mr. Duncan you just cropped the sign yes you can crop something crop means cut so

bay. Duncan az önce tabelayı kırptın evet bir şeyi kırpabilirsin kırpmak kesmek anlamına gelir yani bir

if you want to make something smaller you can crop something so I suppose you

şeyi daha küçük yapmak istiyorsan bir şeyi kırpabilirsin bu yüzden sanırım

could say that I was cropping that piece of paper to make it smaller crop is a

o kağıt parçasını daha küçük yapmak için kırptığımı söyleyebilirsin kırpmak

very useful word so crop can mean something that grows in a field

çok kullanışlı bir kelime yani ekin, tarlada yetişen bir şey anlamına gelebilir,

maybe wheat so we can describe that generally as crop and you can cut

belki buğday, yani bunu genel olarak ekin olarak tanımlayabiliriz ve bir

something you can cut something you can crop something so that can also be a

şeyi kesebilirsin, bir şeyi kesebilirsin, bir şeyi kırpabilirsin, böylece bu aynı zamanda bir

verb and a noun Mahmood dawood says mr. Duncan how are

fiil ve bir isim de olabilir Mahmood dawood diyor bay. Duncan

you today I hope you are happy and I hope so a big hello to tenta tenta in

bugün nasılsın, umarım mutlusundur ve umarım Mısır'daki tenta tenta'ya büyük bir merhaba,

Egypt I know I have a lot of people watching in Egypt someone asked

biliyorum Mısır'da izleyen çok insan var dün birisi sordu

yesterday they asked mr. Duncan you are wearing a necklace what does the

bay'a sordu. Duncan bir kolye takıyorsun bu

necklace mean I've never seen you wear a necklace before now I can tell you now

kolye ne anlama geliyor Daha önce hiç kolye taktığını görmemiştim şimdi söyleyebilirim ki

many years ago I used to wear necklaces all the time and this is one of my old

yıllar önce hep kolye takardım ve bu benim eski

necklaces so this particular necklace is probably around 20 maybe 25 years old so

kolyelerimden biri yani bu özel kolye muhtemelen 20 belki 25 yaşında yani

this is something that I bought many years ago in the 1990s so I found them

bu uzun yıllar önce 1990'larda aldığım bir şey bu yüzden onları

the other day I was looking through lots of old photographs and old letters and I

geçen gün buldum bir sürü eski fotoğrafa ve eski mektuplara bakıyordum ve

found this necklace as well so I thought it would be nice to wear on one of my

bu kolyeyi de buldum ve düşündüm ki canlı yayınlarımdan birinde takmak güzel olurdu

live streams so that's why I'm doing it and also it is very relevant for today

bu yüzden bunu yapıyorum ve bugün için de çok alakalı

because this is I think this is Aztec and on this necklace you might not be

çünkü bu bence bu Aztek ve bu kolyede

able to see it but there is a little Sun on the necklace so you can see the Sun

onu göremeyebilirsin ama var Kolyede küçük bir Güneş, böylece Güneş'i görebilirsin

and also some hired ethics as well so this is actually I

ve ayrıca bazı işe alınmış etik de yani bu aslında

think it's based on some Aztec design but it is related to the Sun can you

sanırım bazı Aztek tasarımlarına dayanıyor ama Güneş ile ilgili,

believe it it's actually related to the Sun so that's why I'm wearing it today

inanabiliyor musunuz, aslında Güneş ile ilgili, yani bu neden bugün giyiyorum

and also yesterday here's mr. Steve your best friend he certainly is mr. Steve is

ve dün de burada bay. Steve en iyi arkadaşın, kesinlikle Bay. Steve

my best friend he is my soul mate he is the person that I go to when I

benim en iyi arkadaşım, o benim ruh eşim,

have a problem and also he's a person I go to when I want a good time I want to

bir sorunum olduğunda gittiğim kişi ve aynı zamanda iyi vakit geçirmek istediğimde,

have a laugh and a party and a joke how adorable and Asia ancient

gülmek, parti yapmak ve şaka yapmak istediğimde gittiğim bir kişi. sevimli ve Asya eski

your necklace is so this isn't this isn't ancient it's only about 25 years

kolyeniz yani bu değil bu eski değil sadece yaklaşık 25

old but I know what you mean but the design is ancient it is a very old

yaşında ama ne demek istediğinizi anlıyorum ama tasarım eski, çok eski bir

design mr. Duncan I want to improve my English I want to be able to enroll in

tasarım bayım. Duncan İngilizcemi geliştirmek istiyorum Üniversiteye kayıt olabilmek istiyorum Bunun

university Thank You Mahmood for that well you are in the right place because

için teşekkürler Mahmood doğru yerdesin çünkü

listening to me will help you to improve your listening and also to help you

beni dinlemek hem dinlemeni geliştirmene hem de kelimeleri anlamana yardımcı olacak.

understand words as well don't forget you can also see the subtitles as well

altyazıları da görebildiğini

and you can watch them live your necklace makes you look younger

ve onları canlı izleyebildiğini unutma kolyen seni daha genç gösteriyor mu

does it really oh I never thought about that really I used to wear this when I

gerçekten oh bunu hiç düşünmemiştim gerçekten bunu gençken takardım bu

was young so I used to wear this about 25 years ago this necklace can you

yüzden yaklaşık 25 yıl takardım Bu kolyeden önce

believe it Belarus ear is very busy at the moment mr. Duncan I am watching your

inanabiliyor musunuz Belarus kulağı şu anda çok meşgul bayım. Duncan

livestream whilst sewing my trousers I'm actually using a pair of scissors right

pantolonumu dikerken canlı yayınını izliyorum aslında şu anda bir makas kullanıyorum

now and I'm also using a needle and thread

ve iğne iplik de kullanıyorum

so you use a needle and a piece of thread to repair something

yani bir şeyi onarmak için bir iğne ve bir parça iplik kullanıyorsun

if you want to repair maybe an item of clothing that has been torn or damaged

belki tamir etmek istersen yırtılmış veya hasar görmüş bir giysi

you can so you can so you can stitch you can repair the tear also you use a

yapabilirsin böylece yapabilirsin böylece dikebilirsin böylece yırtığı onarabilirsin ayrıca bir

needle and thread to to put a button on maybe a shirt or a coat I have read

iğne ve iplik kullanarak belki bir gömleğe veya bir paltoya düğme koyarsın

about the Aztecs mr. Duncan and I've also watched a full documentary about

Aztekler hakkında okumuştum mr . Duncan ve ben onlar hakkında tam bir belgesel izledik

them yes as I understand it this particular necklace is based on Aztec

evet, anladığım kadarıyla bu özel kolye Aztek

design Hussein says mr. Duncan please read my chat words I will read them

tasarımına dayanıyor Hüseyin diyor Bay. Duncan lütfen sohbet sözlerimi oku onları

right now in fact I have read them I've read them now I love the interaction and

şimdi okuyacağım aslında onları okudum şimdi okudum

good humor of both you and mr. Duncan and mr. Steve thank you very much mr.

hem senin hem de bayın etkileşimini ve iyi mizahını seviyorum. Duncan ve Mr. Steve çok teşekkür ederim bayım.

Steve might be making an appearance today he might be coming on to the

Steve bugün bir görünüm yapıyor olabilir, canlı yayına geliyor olabilir

livestream and we will have to wait and see so it's been a lovely couple of days

ve bekleyip görmemiz gerekecek, bu yüzden güzel bir kaç gün oldu,

we've had some lovely lovely views also there is something happening in the

bazı güzel güzel manzaralar gördük, ayrıca bahçede de bir şeyler oluyor.

garden as well this time of year we often get lots of damsons on the damson

yılın zamanında sık sık mürdüm ağacında çok sayıda mürdüm var

tree and look at that there it is the dams and cam now we had this last year

ve bak işte barajlar ve kamlar şimdi bunu geçen yıl yaşadık

and we're having it again this year so there you can see in my garden at the

ve bu yıl yine yapıyoruz, bu yüzden şu anda bahçemde görebilirsiniz evin

moment there are lots of lovely dams uns growing on the the dams and tree at the

arkasındaki barajlarda ve ağaçta büyüyen bir sürü güzel baraj var

back of the house and it looks as if they are growing quite nicely at the

ve şu anda oldukça güzel büyüyorlar gibi görünüyor, bu

moment so there you can see the dams and tree we don't have many fruit trees here

yüzden orada barajları ve ağacı görebilirsiniz, bizde çok fazla meyve ağacı yok burada

to be honest we only have a couple of fruit trees we have some plums

dürüst olmak gerekirse, sadece birkaç meyve ağacımız var, biraz erikimiz var,

well we used to have them and then mr. Steve chopped it down so we used to have

eskiden bizde vardı ve sonra bay. Steve onu kesti, böylece eskiden

a plum tree but a few weeks ago mr. Steve decided to chop the plum tree down

bir erik ağacımız vardı ama birkaç hafta önce bay. Steve erik ağacını kesmeye karar verdi,

we also have apples growing in the garden there is a big apple tree and as

bahçede büyüyen elmalarımız da var, büyük bir elma ağacımız var ve daha önce de

I mentioned already we also have some damsons as well and there you can see

belirttiğim gibi birkaç mürdüm de var ve orada ağaçtaki

the dams uns on the tree and it looks as if they are growing quite nicely at the

barajları görebilirsiniz ve sanki öyle görünüyor şu anda oldukça güzel büyüyorlar, bu

moment so there is the dams and tree at the back of the house so mr. Steve will

yüzden evin arkasında barajlar ve ağaç var, bu yüzden bay. Steve

often pick the dams ins and then he will make some Jam so that is something that

sık sık barajları seçecek ve sonra biraz Reçel yapacak, bu yüzden

Steve will be doing over the next couple of weeks the seasons of the dams and jam

Steve'in önümüzdeki birkaç hafta boyunca barajların mevsimleri ve reçel

yum yum I think so Thank You Yuki for that yes I do like dams and Jam very

yum yum yapacağı bir şey bunun için teşekkürler Yuki evet seviyorum barajlar ve Jam

much hello to Vietnam I am from Vietnam says pan Pham do you

Vietnam'a çok merhaba Ben Vietnamlıyım pan Pham diyor ki

know Vietnam yes I do I know Vietnam I have a lot of people

Vietnam'ı biliyor musunuz evet biliyorum Vietnam'ı izleyen birçok insan var

watching there in fact many of my subscribers are actually from Vietnam to

aslında orada abonelerimin çoğu aslında Vietnam'dan ve

Pham asks should I speak with an American accent

Pham ile konuşmalı mıyım diye soruyor amerikan aksanı

or a British accent it's up to you it's up to you I think we will be able to

mı ingiliz aksanı mı size kalmış size kalmış bence biz

understand you so yes British people can understand the American accent so you

sizi anlayabiliriz bu yüzden evet ingilizler amerikan aksanı anlayabilir yani

don't have to worry about that so don't worry mr. Duncan is the king of the

bu konuda endişelenmenize gerek yok o yüzden merak etmeyin bayım Duncan mürdümün kralı,

damson no I'm not mr. Steve is the king of the damsons because he makes

hayır ben bay değilim. Steve mürdüm eriğinin kralıdır çünkü

delicious dams and Jam every year so yes I must admit I do like mr. Steve's dams

her yıl lezzetli barajlar ve reçeller yapar, bu yüzden evet itiraf etmeliyim ki Mr. Steve'in barajları

and jam he makes lovely damson jam

ve reçeli çok güzel mürdüm reçeli yapıyor

I've also noticed that the the captions are not showing the word damson it says

Ayrıca altyazıların mürdüm kelimesini göstermediğini fark ettim başka bir şey söylüyor mürdüm

something else it says dams on damson one word damson

üzerinde barajlar diyor tek kelime mürdüm mürdüm mürdüm

is the damson the same as a plum asks Guadeloupe no no they are very different

mürdüm mü erik Guadeloupe'ye sorarsa hayır hayır onlar çok farklı

a damson is quite small and it can taste very bitter

bir mürdüm oldukça küçüktür ve tadı çok acı

it can taste quite sour plums are normally larger so a damson is small a

olabilir tadı oldukça ekşidir erikler normalde daha büyüktür yani bir mürdüm küçüktür bir

plum is normally much larger so I hope that helps what is a damson a damson

erik normalde çok daha büyüktür bu yüzden umarım bu yardımcı olur mürdüm nedir mürdüm mürdüm

is a kind of small grape so it looks like a grape it looks like a

bir tür küçük üzümdür yani bir üzüme benziyor

purple grape however they are larger than a grape but smaller than a plum and

mor bir üzüme benziyor ancak üzümden daha büyük ama erikten daha küçükler ve

they make delicious Jam they really do they're lovely in jam I

lezzetli Reçel yapıyorlar gerçekten çok güzeller reçelde harikalar Wi-Fi'm

can learn English with you thanks to my Wi-Fi I am now watching on my mobile

sayesinde seninle İngilizce öğrenebilirim Şu anda cep

phone internet and also Wi-Fi a very good invention I think so we'll be

telefonumdan interneti izliyorum ve ayrıca Wi-Fi çok iyi bir icat, bu yüzden

talking about technology a little bit later on because there are many too many

biraz sonra teknoloji hakkında konuşacağız çünkü bahsedilmesi gereken çok fazla şey var, teknolojinin

to mention there are some great forms of technology that allow us all to live our

bazı harika biçimleri var. hepimiz

day-to-day lives so yes I think you're right Wi-Fi and also internet connection

günlük hayatımızı yaşamak için, bu yüzden evet bence haklısın Wi-Fi ve ayrıca

through cables or wires and of course you could have satellite internet as

kablolar veya teller aracılığıyla internet bağlantısı ve tabii ki

well so if you live in a very remote area far away from everyone you can

çok uzak bir bölgede yaşıyorsanız uydu internete de sahip olabilirsiniz. herkesten uzakta

actually get the internet from a satellite as well so yes I agree with

aslında uydudan da internet alabilirsiniz yani evet size katılıyorum

you Wi-Fi internet Wi-Fi connection on your

wi-fi internet wi-fi

mobile phone great invention I think so I like your

cep telefonunuzda harika bir buluş bence bu yüzden kolyenizi beğendim ben faslıyım fas'ı

necklace I am from Morocco do you know Morocco

tanıyor musunuz

yes I know Morocco very well though there is some lovely food in Morocco

evet Fas'ı çok iyi tanıyorum ama Fas'ta çok güzel yemekler var ama

I've never been there but Morocco is a very popular place for people to visit

hiç gitmedim ama Fas insanların ziyaret etmek için çok popüler bir yer

something very exotic garden feeds the soul

çok egzotik bir bahçe ruhumu besliyor

hello to you I haven't seen you for a long time hi mr. Duncan have you been to

sana merhaba uzun zamandır seni görmedim merhaba bay Duncan seneye Bristol'de bulundun mu

Bristol next year I am going to Bristol for two months in order to brush up on

my English or brush up my English if you brush up

İngilizcemi tazelemek veya İngilizcemi tazelemek için iki aylığına Bristol'e gidiyorum, eğer tazelersen

it means you practice with the view of improving so if you want to improve

bu, geliştirmek amacıyla pratik yaptığın anlamına gelir, yani

something by practising we can say brush up it is time to brush up your English

bir şeyi geliştirmek istiyorsan pratik yaparak tazele diyebiliriz İngilizcenizi tazelemenin

it is time to brush up your English pronunciation brush up you improve by

zamanı geldi İngilizcenizi tazeleme zamanı

practising practising brush up so maybe something that you learnt in the past

that you've almost forgotten about you might have to practice doing it again

tekrar yapmak için pratik yapmalısın

you can brush up brush up I like it Mika asks have you ever made rhubarb

fırçalayabilirsin Hoşuma gitti Mika hiç ravent reçeli yaptın mı diye soruyor

jam now rhubarb is something that grows in the UK at certain times of the year

şimdi ravent İngiltere'de yılın belirli zamanlarında yetişen bir şey

mr. Steve likes rhubarb I don't like rhubarb it's too bitter

bay. Steve raventi sever ben raventi sevmem çok acı

it's very sour so I'm not very keen on rhubarb but mr. Steve likes it and one

çok ekşi bu yüzden ravente pek meraklı değilim ama mr. Steve bundan hoşlanıyor ve onun

of my neighbours who lives nearby her name is Martha and she sometimes gives

yakınında yaşayan komşularımdan biri Martha ve bazen

us some of the rhubarb from her garden which is very kind don't you think can

bize bahçesinden biraz ravent veriyor ki bu çok nazik, sizce de internette

you recommend some ways to learn new words

yeni kelimeler öğrenmek için bazı yollar önerebilir misiniz

on the internet well one of the things you can do is this the thing you are

? yapabileceğin şeylerden biri

doing now so you can watch youtube videos you can listen to what is being

şu anda yaptığın şey bu youtube videolarını izleyebilir söylenenleri dinleyebilir ekrandan

said you can also read the subtitles as well on the screen so there are many

alt yazıları da okuyabiliyorsun bu yüzden

ways of learning just from watching this the thing you are watching right now is

sadece bunu izleyerek öğrenmenin birçok yolu var şu an izlediğiniz şey

very helpful

çok faydalı

do you support any football clubs I don't support football I don't really

herhangi bir futbol kulübünü destekliyor musunuz futbolu desteklemiyorum açıkçası

have any interest in football to be honest I'm not a sports person I'm not a

futbolla pek ilgilenmiyorum açıkçası ben sporcu değilim

person who follows sport to be honest mr. Duncan I would like to invite you to

takip eden biri değilim spor dürüst olmak gerekirse bay Duncan, sizi

make a live video from Luxor in Egypt a very interesting place and very scenic

Mısır'daki Luksor'dan canlı bir video yapmaya davet ediyorum, çok ilginç bir yer ve çok doğal,

so I think yes that would be amazing imagine that imagine if I did a

bu yüzden bence evet, bu harika olurdu,

livestream from Egypt standing in front of the ancient pyramids

Mısır'dan, görünüşe göre antik piramitlerin önünde dururken bir canlı yayın yaptığımı hayal edin.

apparently in Vietnam it is pouring with rain oh dear that's not very nice I'm

Vietnam yağmur yağıyor canım bu pek hoş değil

sorry to hear that I will send you some of our sunshine is that a good idea

Üzgünüm size güneş ışığımızın bir kısmını göndereceğim bu iyi bir fikirdir

I hope so mr. Duncan I like your necklace

umarım öyledir Bay. Duncan kolyeni beğendim

I am from Morocco yes I do know Morocco as I mentioned earlier I know Morocco I

Fas'lıyım evet Fas'ı biliyorum daha önce de belirttiğim gibi Fas'ı biliyorum

have heard of it it is a very exotic place very nice shall we have a look at

duymuştum çok egzotik bir yer çok güzel

something else it's very useful something that's very useful to me at 2

başka bir şeye bakalım mı çok faydalı bir şey çok faydalı ben

minutes after 3 o'clock here in the UK what time is it where you are is it in

burada İngiltere'de saat 3'ten 2 dakika sonra senin bulunduğun yerde saat kaç

the morning or is it late at night I don't know

sabah mı yoksa gece geç mi bilmiyorum

so one more thing to show you and then I think we might have a surprise visitor

o yüzden sana gösterecek bir şey daha var ve sonra belki yapabiliriz sürpriz bir ziyaretçi

mmm that's all I'm saying I wonder who it could be I wonder who

mmm tüm söylediğim bu kadar Acaba kim olabilir acaba

the surprise visitor could be find out in a moment so another very

sürpriz ziyaretçi kim olabilir bir an içinde bulabilir bu yüzden başka bir çok

useful thing here we go this is something we use quite often a very

yararlı şey işte başlıyoruz bu oldukça sık kullandığımız bir şey çok

useful device can you see it this is called a milk whisk milk whisk and this

kullanışlı bir cihaz olabilir mi bak buna süt çırpma denir ve bu bir fincan kahve

is something you use when you are making a cup of coffee you use it to whisk the

yaparken kullandığınız bir şeydir

milk to make it all frothy and creamy so here is a very useful piece of equipment

sütü köpürtmek ve kremsi yapmak için kullanırsınız bu yüzden işte çok kullanışlı bir ekipman parçası

so normally you would put the milk into the cup you will put the coffee into the

yani normalde siz sütü bardağa koyacaksın kahveyi bardağa koyacaksın

cup you will put the sugar into the cup and then you will pour hot water over it

şekeri bardağa koyacaksın ve sonra üzerine sıcak su dökeceksin

and then you will use this to mix everything together but it will also

ve sonra bunu her şeyi karıştırmak için kullanacaksın ama aynı zamanda

make everything very foamy and frothy so this is one of my favourite pieces of

her şeyi çok köpürtecek ve köpüklü yani bu benim mutfakta sahip olduğum en sevdiğim ekipmanlardan biri

equipment that I have in the kitchen my little milk whisk whisk so whisk can be

benim küçük süt çırpma çırpma yani çırpma

used as both a noun and a verb so you can use a whisk and you can whisk

hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir, böylece bir çırpma teli kullanabilir ve

something with a whisk so there something very useful do you have one of

bir çırpma teli ile bir şeyler çırpabilirsiniz. çok faydalı bir şey var mı sizde yoksa bunlardan bir tane var

these if you don't I think you should have one especially if you like drinking

mı bence özellikle kahve içmeyi seviyorsanız bir tane almalısınız o

coffee so I wonder I wonder if someone is going to come and join us

yüzden merak ediyorum biri gelip bize katılacak mı merak

I wonder if you want mr. Steve to appear you have to wish you have to wish it so

ediyorum bayım ister misiniz? Steve görünmek için dilemek zorundasın dilemek zorundasın ki

to everyone join your hands together and wish wish as hard as you can

herkes ellerini birleştirsin ve elinden geldiğince çok dilek dilesin

for mr. Steve come on everyone wish we wish for mr. Steve we wish for mr. Steve

Bay için. Steve hadi herkes Mr. Steve Bay için diliyoruz. Steve

come on mr. Steve we wish for you here we ease it weren't we have mr. Steve

hadi bayım. Steve, senin burada olmanı diliyoruz, Bay'a sahip olmadığımızı kolaylaştırıyoruz. Steve

coming around the corner right now oh here he is oh my goodness he's very busy

şu anda köşeden geliyor oh işte o aman tanrım bugün bahçede çok meşgul

today in the garden

hello mr. Duncan hello mr. Steve you look very very rosy can you see mr. can

merhaba bayım. Duncan merhaba bayım. Steve çok çok pembe görünüyorsun bayım.

he see Steve's face he looks very red in Rosie I think you've had a very busy day

Steve'in yüzünü görebiliyor mu Rosie'de çok kırmızı görünüyor Her zamanki gibi çok yoğun bir gün geçirdiniz

as usual I am doing all the garden and house maintenance Oh mr. Duncan swans

Tüm bahçe ve ev bakımını yapıyorum Ah bayım. Duncan

around doing live streams I'm having an easy day today I'm just standing here

canlı yayınlar yaparak ortalıkta dolaşıyor Bugün kolay bir gün geçiriyorum Burada durup

talking to you mr. Steve is doing all the work all the work all the hardware

sizinle konuşuyorum bayım. Steve tüm işi yapıyor tüm işi tüm donanımı tüm donanımları

the hard tough graft I've been painting railings today mr. Duncan mr. mr. Steve

bugün korkulukları boyuyorum bayım. Duncan bey Bay. Steve

has been painting I have because viewers see my lovely railings I need to project

bende resim yapıyor çünkü izleyiciler benim güzel parmaklıklarımı görüyor

these there for two reasons one it's horrible and two I think the neighbors

İki nedenden dolayı bunları oraya yansıtmam gerekiyor biri korkunç ve iki bence komşuların

are all relaxing in their gardens today rusted here we effective Steve said that

hepsi bahçelerinde dinleniyorlar bugün paslandık burada etkiliyiz Steve dedi ki

not me so would you like to say hello to to all of your friends hello all of my

ben değil yani sever misin tüm arkadaşlarına merhaba tüm

fans okay then that was good so hello - Myka hello - need Amtel also

hayranlarıma merhaba demek için tamam o zaman bu çok iyiydi çok merhaba - Myka merhaba - Amtel'e ihtiyacım var

Olga Chris Mirim Merriman sorry don't know if I'm pronouncing your name

Olga Chris Mirim Merriman üzgünüm adını doğru telaffuz ediyor muyum bilmiyorum

correctly there's Miriam Miriam it's just so lovely to say hello to you all

Miriam Miriam var bu sadece hepinize merhaba demek çok güzel

yes because I don't get let on these live streams very much anymore but mr.

evet çünkü artık bu canlı yayınlara pek izin vermiyorum ama mr.

Duncan did say to me come on later and I might give you a quick 5 minute are we

Duncan bana daha sonra gel dedi ve sana hızlı bir 5 dakika verebilirim, şimdi

really having this conversation again now can I just say it was Steve this

gerçekten bu konuşmayı tekrar mı yapıyoruz, Steve olduğunu söyleyebilir miyim, bu

said he wanted to do other things me a lot of people think that I sacked

başka şeyler yapmak istediğini söyledi, birçok insan benim kovulduğumu düşünüyor

mr. Steve I did not dismiss mr. Steve can I just get that straight well it was

Bay . Steve Bay'ı görevden almadım. Steve bunu doğru anlayabilir miyim,

sort of half and half I said I didn't want to do so much because it took up a

biraz yarım yamalaktı Çok fazla yapmak istemediğimi söyledim çünkü yaz aylarında bahçede

lot of my time that I needed to spend during the summer months out in the

geçirmem gereken çok zamanımı aldı

garden and mr. Duncan talked that as me meaning I didn't want to do it at all

ve bay . Duncan, benim gibi, bunu hiç yapmak istemediğimi kastederek konuştu

and just threw me off I didn't there was no throwing Oh mr. Duncan what's going

ve beni attı, fırlatma yoktu, Oh bay. Duncan omzunun arkasında neler oluyor

on behind your shoulder there's a there's a plant it looks like it's

bir bitki var

trying to attack you little sunflower this is this is the only sunflower in

sana saldırmaya çalışıyor gibi görünüyor küçük ayçiçeği bu bahçemizdeki tek ayçiçeği

our garden this is just one solitary sunflower and where did it come from mr.

bu sadece tek bir ayçiçeği ve nereden geldi bay.

Duncan mum is to me no because of all the sunflower seeds that you put out for

Duncan anne benim için hayır çünkü kuşlar için ektiğin onca ayçiçeği çekirdeği

the birds the birds throw them all over the place and they keep springing up all

kuşlar onları her yere fırlatıyor ve onlar bahçenin her yerinde bitmeye devam ediyor,

over the garden so I put one into a pot so this this is actually a sunflower

ben de bir saksıya bir tane koydum, bu aslında bir ayçiçeği.

from one of the seeds that I feed to the birds but is it a real one is it one of

kuşlara beslediğim tohumlardan birinden ama bu gerçek mi o

those plastic dancing mister do you remember those they usually used to have

plastik dans edenlerden mi beyefendi uzun zaman önce 1980'lerde müzikle

these little flowers that would dance to music in the 1980s a long time ago so

dans eden bu küçük çiçeklere sahip olduklarını hatırlıyor musunuz?

maybe maybe before your time Guadalupe as Guadalupe being funny they he says

belki belki senin zamanından önce Guadalupe, Guadalupe komik olduğu için

mr. Steve knows a lot of tools yes well mr. Steve uses a lot of useful tools

bay diyorlar. Steve pek çok araç biliyor evet bayım. Steve pek çok yararlı araç kullanıyor,

that is Guadalupe using that in a different meaning no no it could well be

Guadalupe bunu farklı bir anlamda kullanıyor hayır hayır pekâlâ olabilir

so we're talking about things that are very useful tools I've got something out

bu yüzden çok yararlı araçlar olan şeylerden bahsediyoruz Bahçeden getirmemi istediğiniz bir şey var bayım.

of the garden that you asked me to bring mr. Duncan oh yes but we didn't have a

. Duncan oh evet ama bir

plan we did mention this we have the damson cam there it is the damsons

planımız yoktu bundan bahsetmiştik mürdüm kameramız var işte mürdüm çiçekleri

are now on the tree and maybe in a couple of weeks they will be ready to

şimdi ağaçta ve belki birkaç hafta içinde

actually pick off the tree and I think Steve has some damsons actually in his

gerçekten ağacı koparmaya hazır olacaklar ve bence Steve'in elinde birkaç mürdüm var aslında şu

hand right now there they are I've sacrificed a branch there's some

anda işte oradalar bir dalı feda ettim

very valuable dams ins as you can see they're a type of plum

çok değerli barajlar var gördüğünüz gibi bunlar bir erik türü

but quite bitter we've spoken about these in the past and there's a lesson

ama oldukça acı geçmişte bunlardan bahsetmiştik ve var ders

is there not mr. Duncan with us making or me rather making the dams and jam

yok bayım Duncan biz yapıyoruz ya da ben daha çok barajlar ve reçeller yapıyoruz

there is something we did last year we actually made some dams and jam in the

geçen yıl yaptığımız bir şey var aslında mutfakta bazı barajlar ve reçeller yaptık

kitchen are they ripe yet let me be a test oh they're still very bitter

olgunlaştılar mı ama bir test edeyim oh hala çok acı

they're not ready they're not ready but when they are in say I would say I'd

hazır değiller hazır değiller ama geldiklerinde

give them another three weeks and then I'll make the jam and here is an example

onlara üç hafta daha vereceğimi söylerdim ve sonra reçel yapacağım ve işte

of the dams and jam which is quite dark vintage 2017 well that's quite old so

barajlar ve reçellere bir örnek ki bu oldukça karanlık eski 2017 pekala bu oldukça eski yani

that's two years old it's probably worth a fortune mr. Dimmick it's amazing you

bu iki yaşında, muhtemelen bir servet değerindedir bay. Dimmick,

know what you should do you should actually make some dams and jam and then

ne yapman gerektiğini bilmen harika, aslında birkaç baraj ve reçel yapıp sonra

sell it in the village I know I could get at least two pound three pounds a

köyde satmalısın, biliyorum, saksı başına en az iki pound, üç pound alabilirim, bence bundan

pot I think more that I think I think you could sell this for five pounds each

daha fazlasını satabilirsin bence bunu şu fiyata satabilirsin her pota beş pound

pot you could you could make a fortune artis and jam cry don't we put it up for

yapabilirsin bir servet yapabilirsin artis ve reçel ağla, müzayedeye çıkarmaz mısın,

auction what you actually say is craft jam so that's what that's the word that

aslında zanaat reçeli dediğin şey bu, yani bugünlerde kullandığımız kelime bu,

we use nowadays it's become very trendy to say craft before anything that's

her şeyden önce zanaat demek çok moda oldu bu

homemade or artisan yes well craft is the one that's now popular so craft

ev yapımı ya da zanaatkar evet zanaat şu anda popüler olan, bu yüzden zanaat

cider or crack yes Jam well we know somebody don't we a company that went on

şarabı ya da crack evet Reçel iyi tanıyoruz birini tanıyoruz değil mi biz televizyona çıkan bir şirket

television oh no they're making specialist bread and they call

oh hayır özel ekmek yapıyorlar ve

themselves artisan bread makers that's very pretentious damsons they're

kendilerine esnaf ekmek üreticileri diyorlar bu çok gösterişli mürdüm mürdüm mürdüm mürdüm

straight from the damson tree I usually get about 24 pots of jam off all the

ağacından geliyorlar Genelde tüm meyvelerden yaklaşık 24 saksı reçel alırım

fruit and I give some away to neighbors but next year because I'm going to have

ve bir kısmını komşulara veririm ama gelecek yıl

it severely pruned because it's far too big we may not get any dams and next

ciddi şekilde budanacağım çünkü çok büyük olduğu için çok büyük olabilir. baraj alamadık ve gelecek

year so next year it looks as if we're going to have to cut the dams and tree

yıl bu yüzden önümüzdeki yıl barajları ve ağaçları

quite short because it's gone crazy this year I'm mad if nearly touching the

oldukça kısa kesmek zorunda kalacağız gibi görünüyor çünkü bu yıl çıldırdı neredeyse eve dokunursam çıldırırım

house we've had so much rain and now we've had we've had some sunshine as

çok yağmur yağdı ve şimdi biraz güneş ışığımız da oldu,

well everything is growing really quickly

her şey gerçekten çok hızlı büyüyor, bu

so they're some of the damsons from the dams and tree anything you want me to go

yüzden onlar barajlardan ve ağaçlardan bazı mürdüm eriği gitmemi istediğin herhangi bir şey

hello Jeff um yes that's right I am gonna get the fireplace ready for winter

merhaba Jeff um evet bu doğru, şömineyi alacağım kışa hazır

in fact in fact how perceptive of you Jeff because we had the chimney swept

aslında aslında ne kadar anlayışlısın Jeff çünkü

this week we had a man he came and he stuck something at my flew he stuck it

bu hafta bacayı temizlettik bir adamımız vardı geldi ve uçağıma bir şey sıkıştırdı onu sıkıştırdı

he got something in his hand and he shoved it straight up there

eline bir şey aldı ve doğruca oraya itti

didn't he he kept shoving and pushing and pushing maybe the good clean out he

İtmeye, itmeye ve itmeye devam etti, belki de verdiği iyi temizlik,

gave he gave my flue a good clean out so now I can light a fire underneath it and

bacamı iyice temizledi, böylece şimdi altında bir ateş yakabilirim ve

the smoke will escape safely so yes we had our chimney swept this week we did

duman güvenli bir şekilde dışarı çıkacak, bu yüzden evet, bu hafta bacamızı temizledik. yaptı mı

yes 45 pounds it cost to have our chimney swept you can convert that into

evet 45 pound bizim bacamızı temizlemenin maliyeti bunu

your own currency I think it was quite reasonable actually okay yeah because we

kendi para biriminize çevirebilirsiniz bence oldukça mantıklıydı aslında tamam evet çünkü

don't want a chimney fire are you advertising for him well I didn't if you

baca yangını istemiyoruz onun için reklam yapıyor musunuz peki yapsaydınız yapmazdım baca temizleyicimiz

would like your chimney swept by our chimney cleaner oh we could Gardens feed

tarafından bacanız süpürüldü gibi oh bahçeler

the soul said that we could sell the jam and distribute the proceeds to charity

ruhu besleyebilirdik reçeli satabilir ve geliri hayır kurumlarına dağıtabiliriz dedi evet yapabilir miyiz yapabilirdik yapabilir

yes we could we could we could you could just distribute it to me because I even

misiniz sadece bana dağıtabilirdiniz çünkü ben

official charity mr. danaiah I'm a charity I think I might do that I might

resmi hayırsever bey bile. danaiah Ben bir hayır kurumuyum Sanırım bunu yapabilirim

become a charity mr. Jenkins English charity wouldn't that be good it's very

bir hayır kurumu olabilirim bay. Jenkins İngiliz hayır kurumu bu kadar iyi olmaz mıydı,

hot and bright out here today mr. Duncan so is that is that a jar it's a jar yes

bugün dışarısı çok sıcak ve aydınlık Bay. Duncan yani bu bir kavanoz bu bir kavanoz evet

so this is there was some jam in here that I bought from the shops like her of

yani burada onun gibi dükkanlardan aldığım bir miktar reçel vardı tabii ki

course we keep the jam jars and we can reuse them to make our own Jam not many

reçel kavanozlarını saklıyoruz ve onları kendi Reçelimizi yapmak için yeniden kullanabiliriz pek çok

people make their own Jam these days but I do a simple yes would have sufficed

insan yapmaz bugünlerde kendi Jam'leri var ama basit bir evet yeterli olurdu beni

you know me I have two biscuit bando max I'm Asian I'm trying to do something

bilirsiniz iki bisküvi bando max'im var ben Asyalı'yım burada bir şeyler yapmaya çalışıyorum

here I'm trying to do a bit you see a bit for the camera so so we this would

biraz yapmaya çalışıyorum kamera için biraz görüyorsunuz yani biz bu işe

be useless for that yes because it's just a twist-off yes so that is

yaramazdı evet çünkü bu sadece bir bükülme evet yani bu

something you can easily open with your hand

elinizle kolayca açabileceğiniz bir şey

but sometimes if you want to open a can or a tin you have to use one of these

ama bazen bir konserve veya konserve kutusu açmak istiyorsanız bunlardan birini kullanmanız gerekir

and this is another one of my wonderful little tools a useful thing and this is

ve bu harika küçük araçlarımdan bir diğeri yararlı bir şey ve bu

a tin open app I'm sure people know that that's a tin opener mr. dink they might

bir teneke açma uygulaması Eminim insanlar bunun bir konserve açacağı olduğunu biliyor bay.

know what it is but they might not know the English words for it okay yeah we

ne olduğunu biliyor olabilirler ama bunun için İngilizce kelimeleri bilmiyor olabilirler tamam evet

teach English here you see a tin opener and there it is tin opener so you might

burada İngilizce öğretiyoruz bir konserve açacağı görüyorsunuz ve orada konserve açacağı var bu yüzden

say tin opener or can opener so it depends if it's British English or

konserve açacağı veya konserve açacağı diyebilirsiniz yani İngiliz İngilizcesi olup olmadığına göre değişir veya

American English we often say tin opener but in American English you might often

Amerikan İngilizcesinde sık sık konserve açacağı deriz, ancak Amerikan İngilizcesinde sık sık konserve

hear can opener so this particular thing is a very useful item most people have

açacağı duyabilirsiniz, bu nedenle bu özel şey çok yararlı bir öğedir, çoğu insanın

one of these in their kitchen somewhere and this is old-fashioned so nowadays

mutfağında bir yerlerde bunlardan bir tane bulunur ve bu eski moda, bu yüzden bugünlerde

you can actually get these but they are actually electric but this is an old

bunları gerçekten alabilirsiniz. ama aslında elektrikliler ama bu eski

fashioned can opener or tin opener but it works and we don't have to replace

moda bir konserve açacağı ya da konserve açacağı ama çalışıyor ve pilleri değiştirmemize gerek yok

the batteries that's it it has no batteries it doesn't run off solar panel

pilleri yok güneş paneliyle bitmiyor

you just use your fingers or you could just stick a knife in the top Frank rip

sadece parmaklarınızı kullanıyorsunuz ya da siz tepesine bir bıçak saplayabilir Frank yırtıp

it open Franko says it's nice to see you here again Steve thank you Frank oh we

açar Franko seni tekrar burada görmek güzel diyor Steve teşekkür ederim Frank oh bu arada

are having a fantastic weekend by the way the weather is amazing it's not now

harika bir hafta sonu geçiriyoruz hava harika şimdi

normally because this weekend it is a public holiday so on Monday tomorrow

normal değil çünkü bu hafta sonu halka açık tatil yani yarın pazartesi

everyone will be off work yes including you

herkes izinli olacak evet

well technically but I will be working in the garden for nothing but are you

teknik olarak siz de dahil ama ben bahçede boşu boşuna çalışacağım ama siz

going to pay me mr. Duncan for my work in the garden not really no I didn't

bana maaş verecek misiniz? Duncan bahçedeki işim için gerçekten hayır

think that was part of it yeah I didn't think so was that part of the agreement

bunun bir parçası olduğunu düşünmedim evet bunun anlaşmanın bir parçası olduğunu

I don't think so maybe you can help me maybe you can help me mr. Duncan I think

düşünmedim o yüzden belki bana yardım edebilirsiniz belki bayım . Duncan, bunun olmadığını biliyoruz,

we know that's not happening that's never happened never will know all right

asla olmadı, asla bilemeyeceksin, tamam,

you're making some very blunt point you did put some washing in this morning so

çok kaba bir noktaya değiniyorsun, bu sabah biraz çamaşır koydun, bu yüzden

I'll give you that yes apparently some of the viewers are

sana evet, görünüşe göre izleyicilerden bazılarının orada olduğunu fark edeceğim.

noticing that there are insects crawling over the lens well I think they've gone

merceğin üzerinde sürünen böcekler iyi sanırım

now I was going to point that out but after

şimdi gittiler Bunu işaret edecektim ama sonra

better off it because when I normally point those sort of things out you tell

daha iyi çünkü normalde bu tür şeyleri işaret ettiğimde

me not to well that would that was but that was an

bana iyi yapmamamı söylüyorsun öyle olurdu ama bu

interesting one maybe the the insects are trying to get

ilginçti bir belki böcekler

involved with the live stream anything else you want me to do during my brief

canlı yayına dahil olmaya çalışıyorlar kameradaki kısacık anımda benden yapmamı istediğiniz herhangi bir şey

moment on camera well you can just smile and look happy or beautiful well let's

peki sadece gülümseyip mutlu veya güzel görünebilirsiniz

not go too far so there are many use of alright I'm going to ask you the same

pek fazla ileri gitmeyelim o yüzden pek çok kullanım var tamam Aynı

question mr. Steve mr. Steve what is your most favorite tool or device or

soruyu size soracağım Sayın Başkan. steve bey Steve en sevdiğin araç veya cihaz nedir veya

something you really love to use something that is very useful to have

gerçekten sevdiğin bir şey kullanmak çok faydalı bir şey

around well very anywhere in the garden well anywhere anything just name a thing

etrafta olması çok bahçede çok herhangi bir yerde herhangi bir şey sadece bir şeyin adı

useful device just name something a laptop the Sun no laptop

kullanışlı bir cihaz sadece bir şeyin adı bir dizüstü bilgisayar Sun hiçbir dizüstü

laptops are it's something something you like using you enjoy you don't enjoy

bilgisayar değil bu bir şey, kullanmayı sevdiğiniz bir şey, hoşunuza gidiyor,

using a laptop no that's drunk I don't know Bob what

dizüstü bilgisayar kullanmaktan zevk almıyorsunuz, hayır bu sarhoş, bilmiyorum Bob, ne

sort of things do I use mr. Duncan I can't think of anything I would say in

tür şeyler kullanırım bayım. Duncan, bahçede söyleyeceğim hiçbir şey düşünemiyorum, bu

the garden it has to be it has to be the hedge trimmer ah the electric hedge trim

çit düzeltici olmalı, elektrikli çit düzeltici olmalı,

though the thing for cutting the hedge and also trimming your bushes can you

gerçi çitleri kesmek ve ayrıca çalılarınızı budamak için gereken şey,

see that Bush behind us that one there no because you're in the way Am I there

arkamızdaki çalıyı görebiliyor musunuz? bir orada hayır çünkü sen yolumdasın Ben orada mıyım

we go our duck down that one that one if you look at mr.

ördeğimiz aşağı ineriz o bir şuna bakarsan bay.

Duncan's streams from about two or three weeks ago you will notice that that Bush

Duncan'ın yaklaşık iki veya üç hafta önceki akışlarını fark edeceksiniz, Bush'un

is a lot bigger than it is now I have severely cut it back in order to

şimdi olduğundan çok daha büyük olduğunu fark edeceksiniz.

make the gargy neater and give us a better view and you a better view as

Gargy'yi daha düzenli hale getirmek ve bize ve size daha iyi bir görüş sağlamak için onu ciddi şekilde kestim.

well what's mr. Duncan doing mr. Duncan hates it when I cut back the bushes I

Bay. Duncan, Bay yapıyor. Duncan çalıları kesmemden nefret ediyor, ben

was I was what I was doing then was showing the bush but I think you were in

yapıyordum, sonra çalıyı gösteriyordum ama bence sen engel oldun hayır

the way no I did move I moved over slightly that's very good you're getting

hareket etmedim biraz yana kaydım bu çok iyi sen

good at this so that's it Steve I'm going to show some more useful things

bunda iyi oluyorsun yani bu Steve'e daha faydalı şeyler göstereceğim

and then I think we will we will go so I'm going to be here for about another

ve sonra sanırım gideceğiz, bu yüzden yaklaşık on

fifteen maybe twenty minutes and then I'll be saying goodbye so thanks Steve

beş belki yirmi dakika daha burada olacağım ve sonra vedalaşacağım, bu yüzden teşekkürler Steve

or 15 minutes to do a lot of secret things mr. Duncan doesn't know about oh

veya 15 dakika bir sürü gizli şey yapmak için mr. Duncan'ın oh hakkında bir bilgisi yok

and then we're going to have then we're going to have some tea cakes are we not

ve sonra biz çay keki içeceğiz, değil mi

mr. Tong we are having tea cakes today we are well I've been learning a new

bay. Tong bugün çaylı kek yiyoruz iyiyiz yeni bir

song that's what I've been doing have you heard my dulcet tones I could hear

şarkı öğreniyorum ben de öyle yapıyorum tatlı ses tonumu duydunuz mu

some singing I wasn't sure if it was singing or next-door neighbor's dog was

biraz şarkı duyabiliyordum şarkı mı söylüyordu komşunun mu olduğundan emin değildim Köpek

feeling unwell again support that's what I like support from mr. Duncan I was get

yine kendini kötü hissediyordu destek Bay'dan sevdiğim destek buydu. Duncan,

it you don't have you plaintiff support mr. Duncan I wish to have some in return

davacı desteğinizin olmadığını anladım Bay. Duncan karşılığında biraz almak istiyorum

yes of course well let me just say goodbye to everybody yes we do have a

evet tabii ki herkese veda etmeme izin verin evet

big garden but it's not that big but I suppose it's a lot of bushes everywhere

büyük bir bahçemiz var ama o kadar büyük değil ama sanırım her yerde bir sürü çalı var

it takes a lot of maintenance mr. Steve spend a lot of time trimming his Bush as

çok fazla bakım gerektiriyor bayım. Steve, evin yaptığı gibi çalılarını düzeltmek için çok zaman harcıyor,

it does of the house a church key is good to open the old drinks interesting

bir kilise anahtarı eski içecekleri açmak için iyi, ilginç

oh I see so I think because because Church keys have a very big the part

oh, öyle düşünüyorum çünkü Kilise anahtarlarının parmaklarınızla tuttuğunuz kısmı çok büyük,

that you hold with your fingers I think you can actually put that over the

sanırım bunu şişenin üzerine koyabilirsin

bottle and yes and of course open the bottle would it be a Budweiser for you

ve evet ve tabii ki şişeyi aç senin için bir Budweiser olur mu

Jeff well beer Budweiser why would you say that because Jeff is American there

Jeff iyi bira Budweiser neden bunu söylersin Jeff Amerikalı olduğu için orada

I'm sure there are lots of other beers and typecasting you as a Budweiser

eminim bir sürü başka bira vardır ve seni daktilo eder Bir Budweiser

drinker used to be very popular here didn't it Budweiser I think it's not so

içicisi olarak eskiden burada çok popülerdi, değil mi Budweiser Sanırım şimdi o kadar

popular now I'm not sure I don't know I don't know what the statistics are of

popüler değil Emin değilim Bilmiyorum Budweiser tüketiminin istatistiklerinin ne olduğunu bilmiyorum.

the consumption of Budweiser well when I was a student it was very popular I

bir öğrenci çok popülerdi

don't have it on me but now people tend to go for real AOL

bende yok ama şimdi insanlar gerçek AOL'ye gitme eğilimindeler,

don't they yes Greg craft beer craft beers so beers that are made in very

değil mi, evet Greg zanaat birası zanaat biraları yani çok

small breweries and so if you go around the country from place to place you will

küçük bira fabrikalarında yapılan biralar ve bu yüzden ülkeyi dolaşırsanız Yer yer

find that there are lots of different local beers so I've never been so fit

birçok farklı yerel bira olduğunu göreceksiniz, bu yüzden hiç bu kadar zinde olmamıştım

mr. Duncan I don't think since I was 18 I've been running I've been skipping

Bay. Duncan, 18 yaşımdan beri koştuğumu, ip atladığımı,

I've been doing the garden I don't think I've ever been so fit for four decades

bahçede yaptığımı düşünmüyorum, kırk yıldır hiç bu kadar formda olduğumu düşünmüyorum,

really yes I am fighting fit you you you do look well shed the years have just

gerçekten evet, senin için savaşıyorum. iyi görünüyorsun, yıllar

peeled away I'm not sure about that anyway I'm full of confidence today mr.

dökülüp gitti. bundan emin değilim zaten bugün kendime güvenim tam.

Duncan although I wasn't earlier I was a bit depressed wasn't it yeah mr. Duncan

Duncan, daha önce olmasam da biraz moralim bozuktu, değil mi bayım? Duncan

was accusing me of being a bit morose thief was on Seavers on the roof of the

beni biraz asık suratlı bir hırsız olmakla suçluyordu Seavers

house standing on the ledge and he was gonna do it he was gonna and I said

evin çatısında çıkıntının üzerinde duruyordu ve yapacaktı ve ben de

don't do it Steve don't do it don't paint those railings well don't do it

yapma dedim Steve yapma bunu yapma boyama o korkuluklar

there sorry are we on the same livestream you and I somebody just said

orada yapma pardon aynı canlı yayında mıyız sen ve ben birisi dedi ki

if I got my own channel I'm thinking about it

eğer kendi kanalım olursa bunu düşünüyorum

Steve had his own channel he made two videos and that was nine years ago and

Steve'in kendi kanalı vardı iki video yaptı ve bu dokuz yıl önceydi ve

that's all he did doing this isn't easy it looks easy I make it look easy don't

tek yaptığı bu bunu yapmak kolay değil kolay görünüyor kolaymış gibi gösteriyorum değil

I but it isn't right mr. Duncan I'm going to go back upstairs

mi ama doğru değil bayım Duncan yukarı çıkacağım

I'm going to well I'm going to go into the kitchen and I'm going to prepare a

iyi olacağım mutfağa gideceğim ve bir

cup of tea and two tea cakes yes morose there was a word I just used morose

fincan çay ve iki çay keki hazırlayacağım evet asık suratlı bir kelime vardı sadece suratsız asık suratlı kullandım

morose just feeling a bit sort of down in the dumps it's sort of know if you

sadece biraz aşağılık hissediyorum, bir nevi bilmek, eğer kendini

feel morose you all gloomy gloomy morose go and do you then you know do you

suratsız hissediyorsan, hepiniz kasvetli, kasvetli, suratsız gidin ve o zaman bilirsiniz,

gloomy look no that's not very good no this is gloomy bit of an exaggeration I

kasvetli görünün, hayır, bu pek iyi değil, hayır, bu kasvetli, biraz abartı,

can't do gloomy when I'm talking to the world mr. Duncan how can I it's

yapabilirim' Dünyayla konuşurken kasvetli olmayın bayım . Duncan nasıl olur da

impossible you can't be gloomy when you're doing a live stream it's hard to

imkansız canlı yayın yaparken karamsar olamazsın böyle bir

be gloomy on a day like this Oh greetings from layoffs laughs what I

günde karamsar olmak zor Oh işten çıkarmalardan selamlar gülüyor bende

haven't got laughs are you talking about Laos that's the word we use here to

olmayan şey gülüyor Laos'tan mı bahsediyorsun kelime bu burada

describe a horrible bug that infects you and makes you scratch so I hope that's

size bulaşan ve kaşınmanıza neden olan korkunç bir böceği tanımlamak için kullanıyoruz, bu yüzden umarım bu

not too pronounced I like that mr. Duncan yes I am full of beans today and

çok belirgin değildir Bay Bay'ı beğendim. Duncan evet, bugün fasulye doluyum ve

the garden is full of beans because I've been planting them everywhere there's a

bahçe fasulye dolu çünkü fasulye sırığı olan her yere fasulye ekiyorum

beanstalk Jack and the Beanstalk it's going to sprout up in a climb to the top

Jack ve Fasulye Sırığı zirveye tırmanırken filizlenecek

what is Steve what have you put in this Jam oh all sorts of things in that

Steve ne sen buna ne koydun Reçel oh her türlü şey

are you eating this jam or sniffing it I'm not sure we have all sorts of plants

bu reçeli yiyor musun yoksa kokluyor musun Bahçede her türlü bitkinin

can be grown in the garden and they can find their way into all sorts of things

yetiştirilebileceğinden ve Reçel gibi her türlü şeye girebileceklerinden emin değilim hayır bu

like Jam no it's illegal to grow to grow over certain plants isn't it for a

yasa dışı belirli bitkilerin üzerinde büyümek için büyümek,

recreational use in this country you need a lot of light Oh mr. Duncan I've

bu ülkede eğlence amaçlı kullanım için değil mi, çok fazla ışığa ihtiyacınız var Oh bay. Duncan, yetiştirebildiğimiz

just thought all this light from all these we could grow there are all sorts

tüm bu ışıkların, stüdyonuzda her türden

of plants in your studio all your lights on for mr. Duncan we could make a huge

bitki olduğunu düşündüm, tüm ışıklarınız Mr. Duncan, herkesin bağımlısı olduğunu düşünerek büyük bir kâr elde edebiliriz.

profit looking everybody hooked Much Wenlock area you people know what I'm

Wenlock bölgesinin çoğu yerinde, neden

talking about is anyone still watching I wouldn't be I wouldn't be Alban do

bahsettiğimi biliyorsunuz, hala izleyen biri ben olmazdım, Alban olmazdım,

anything illegal mr. Dempsey now you know why now you know why I gently

yasadışı bir şey yapmazdım bay. Dempsey artık neden Steve'i neden nazikçe

pushed Steve away because of this this is this is my evidence what could happen

uzaklaştırdığımı biliyorsun çünkü bu benim kanıtım ne olabileceğine dair

anything could happen when I give live on stream I'm even talking about taking

canlı yayın yaptığımda her şey olabilir Hatta

recreational drugs now and growing them in the garden but I'm not going to do

şimdi keyif verici uyuşturucular alıp onları evde büyütmekten bahsediyorum. bahçe ama

that because the neighbors would but dhaba zine you Dobb somebody in that

bunu yapmayacağım çünkü komşular ancak sizi dhaba zine yapar, birisini Dobb'a sokarsınız, bu,

means that you would tell somebody to the lab to the police you would report

birini laboratuvara polise şikayet edeceğiniz anlamına gelir, rapor edin,

the report them exactly dub them in you will you would do you would tell

onları tam olarak size sokarlar, yapar mıydınız?

somebody that they've done they've done wrong Oh mr. Duncan is spitting his

birine yanlış yaptıklarını söylerdim Oh bay. Duncan içkisini tükürüyor,

drink I just want to know what you've what have you done of you have you eaten

sadece ne yaptığını bilmek istiyorum, ne yaptın, bir

something seeing mr. Duncan you know how it cheers me up

şeyler yedin mi, Bay Duncan'ı görünce. Duncan, beni nasıl neşelendirdiğini biliyorsun,

yes you are the only person it does cheer up I've been watching Shirley

evet, neşelendiren tek kişi sensin Shirley

Bassey back in a heyday in the late 70s fabulous fabulous anyway I'm gonna go

Bassey'i 70'lerin sonlarında parlak bir zamanda izliyordum muhteşem muhteşem her neyse, geri

now before I cut off the rest of your viewers yes here's something that's very

kalanını kesmeden şimdi gideceğim izleyiciler evet işte çok faydalı bir şey

useful Oh mr. Duncan you know I could talk all day I all know bye Steve

Oh bay. Duncan biliyor musun bütün gün konuşabilirim Hepimizin bildiği gibi güle güle Steve

I'm not cook I'm not quite sure what that was but there was mr. Steve Wow

Ben aşçı değilim Bunun ne olduğundan tam olarak emin değilim ama Bay Duncan vardı. Steve Wow

he's still got he still got the tape over his mouth that looked very painful

hala ağzında çok acı verici görünen bant var, bu

so there is Steve he's going there could you do that slightly quieter well there

yüzden işte Steve oraya gidiyor, bunu biraz daha sessiz yapabilir misiniz, YouTube'da

there was another memorable moment of YouTube occurring sorry about that it

unutulmaz bir an daha yaşandı, bunun için üzgünüm,

was good to see mr. Steve again oh that's very nice don't know what to say

Bay'ı görmek güzeldi. Steve tekrar oh bu çok güzel bundan sonra ne diyeceğimi bilmiyorum

after that to be honest it takes a lot to leave me speechless

dürüst olmak gerekirse beni suskun bırakmak çok zaman alıyor

trust me but I'm I'm pretty speechless after that yes

güven bana ama ondan sonra oldukça suskunum evet

simona says I think mr. Steve has been in the sunlight for too long I think

simona sanırım bay diyor. Steve çok uzun süredir güneş ışığının altında kaldı Sanırım

maybe it has boiled his brain in his skull I think so maybe hey thank you

beynini kafatasının içinde kaynattı Sanırım öyle olabilir Hey,

very much for your company today I've got a couple of more things to show you

bugün arkadaşlığın için çok teşekkür ederim sana gösterecek birkaç şeyim daha var

and then I'm going to say goodbye because already we are approaching

ve sonra ben elveda diyeceğim çünkü şimdiden

harpist three I can't believe how quickly this is gone today it's gone by

üçüncü arpist'e yaklaşıyoruz Bugün bunun ne kadar çabuk geçtiğine inanamıyorum o kadar

so quickly so you just saw me using something something very useful but here

çabuk geçti ki az önce beni çok yararlı bir şey kullanırken gördünüz ama işte

is something else it is also very useful

başka bir şey daha var o da çok yararlı

something that I use quite often around my studio

bir şey ben stüdyomda oldukça sık kullanıyorum

can you see it can you hear it

görebiliyor musunuz duyabiliyor musunuz

this is called velcro and it is something I use a lot in my studio

buna cırt cırt deniyor ve bu benim stüdyomda çokça kullandığım bir şey,

especially when I want to tie my cables together to stop them from making too

özellikle kablolarımı çok fazla dağınıklık yapmalarını engellemek için birbirine bağlamak istediğimde,

much mess so that particular thing is called velcro and the way this thing was

bu özel şey cırt cırt denir ve bu şeyin

invented was quite by chance it was actually invented just by chance it is

icat edilme şekli tamamen şans eseridir aslında tamamen tesadüfen icat edilmiştir aslında doğada

actually based on something that happens in nature so velcro look up the history

olan bir şeye dayanmaktadır bu yüzden cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt cırt olarak adlandırılır

of velcro it is quite fascinating the way in which velcro became invented is

very fascinating look that up later on the internet and find out what the

çok büyüleyici bir görünüm daha sonra internette ve cırt cırtlı kumaşın tarihçesinin ne olduğunu öğrenin

history of velcro is and I tell you now you will be amazed you will be blown

ve şimdi size söylüyorum şaşıracaksınız şaşıracaksınız

away you really will thank you very much for

gerçekten şirketiniz için çok teşekkür edeceksiniz

your company today it's been an interesting one where the loop says oh I

bugün ilginç bir gün oldu döngü diyor ki ah

don't want this to finish well you know what they say all good things must come

bunun iyi bitmesini istemiyorum ne derler bilirsiniz ne derler eninde sonunda ben de dahil olmak üzere tüm güzel şeyler sona ermeli

to an end eventually including me yes velcro apparently in

evet cırt cırt görünüşe göre

Spanish velcro is pronounced exactly the same velcro so yes velcro is something

İspanyolcada cırt cırt tam olarak aynı cırt cırtla telaffuz ediliyor bu yüzden evet cırt cırt

very useful it is very useful when you want to fix two things together some

çok faydalı bir şey iki şeyi bir arada düzeltmek istediğinizde çok kullanışlıdır bazı

people don't like the sound of velcro they don't actually like the sound of

insanlar cırt cırt sesini sevmezler aslında cırt cırt sesini sevmezler

velcro there is actually a little B can you see the B there was a B on the

aslında biraz B var ayçiçeğinde bir B vardı görebiliyor musunuz

sunflower isn't that lovely I would love to zoom in on the B I

' t o kadar güzel B'yi yakınlaştırmak isterdim Acaba

wonder if I can that see if we can zoom in on the B I will try to zoom in it

yapabilir miyim bunu B'yi yakınlaştırabilir miyiz bir bakın Yakınlaştırmayı deneyeceğim

might not work so please excuse me if it doesn't work

işe yaramayabilir bu yüzden lütfen işe yaramazsa kusura bakmayın

there is the sunflower ah isn't that lovely and if you look very closely you

ayçiçeği var ah o kadar sevimli değil mi ve çok yakından bakarsanız

can see there is actually a bee sitting on the sunflower there it is ah look at

aslında ayçiçeğinin üzerinde oturan bir arı olduğunu görebilirsiniz orada ah şuna bakın

that live is live can be there are two bees in fact I think that's a fly that's

canlı canlı olabilir iki arı olabilir aslında bence bu bir sinek o

actually a fly I don't want to look at flies flies are horrible

aslında bir sinek Sineklere bakmak istemiyorum sinekler korkunç sineklere

say goodbye to the fly bye-bye fly bye-bye

well that was interesting did you find that interesting quite

veda et güle güle uç

quite likely not so I'm going in a moment and there you could see the the

lovely little bee isn't that nice next to me it's like a David Attenborough

sevimli küçük arı yanımda o kadar iyi değil David Attenborough'suz bir David Attenborough programı gibi

program without David Attenborough thank you very much for your lovely company

güzel arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim

Thank You Irene thank you also to lose faith thank you to grissino-mayor Oh on

Irene teşekkür ederim ayrıca inancınızı kaybettiğiniz için teşekkür ederim grissino-belediye başkanına teşekkür ederim Ah

clothes yes velcro is very useful when you want to put clothing together thank

giysilerde evet cırt cırtlı kıyafetleri bir araya getirmek istediğinizde çok faydalıdır

you also to mullah in which case can we use the word

mollaya da teşekkür ederim bu durumda güzel kelimesini kullanabiliriz peki güzel

beautiful well beautiful can be used for anything that you find attractive so

çekici bulduğunuz herhangi bir şey için kullanılabilir yani

something that is attractive to you can be described as beautiful you look

size çekici gelen bir şey güzel olarak tanımlanabilir siz

beautiful today this sunflower is beautiful something that is attractive

güzel görünüyorsunuz bugün bu ayçiçeği güzel, çekici veya bakması hoş bir şey,

or pleasant to look at can be described as beautiful a beautiful sunflower a

güzel olarak tanımlanabilir, güzel bir ayçiçeği,

beautiful day a beautiful English teacher

güzel bir gün, güzel bir İngilizce öğretmeni

maybe not I'm going in a moment thank you very much to Guadalupe thank you

belki değil, birazdan gidiyorum Guadalupe'ye çok teşekkür ederim,

also to lose Jamelia thank you very much for watching me today don't forget I am

Jamelia'yı kaybettiğiniz için de teşekkürler bugün beni izlediğiniz için çok teşekkür ederim unutmayın

back next week every weekend you can find me live on YouTube from 12:00 p.m.

haftaya geri dönüyorum her hafta sonu beni youtube canlı yayında 12:00'dan itibaren bulabilirsiniz. Cumartesi

midday on Saturday and on Sunday 2:00 p.m. UK time and hopefully if I have

öğlen ve Pazar 14:00. Birleşik Krallık zamanı ve umarım

time there will be a new full English lesson on Wednesday as well so I'm

zamanım olursa Çarşamba günü de yeni bir tam İngilizce dersi olacak, bu yüzden

hoping to get that done if not you can come round and personally smack my

bunu halletmeyi umuyorum, yoksa gelip kişisel olarak

bottom if you want to get in touch also you can get in touch on Facebook you can

kıçıma şaplak atabilirsin, eğer temasa geçmek istersen de yapabilirsin Facebook'ta iletişime geçin

follow me also through the internet wonderful technology you can email me if

beni internetten de takip edebilirsiniz harika teknoloji bana e-posta gönderebilirsiniz

you want to say hello in an email you can facebook email and also if you want

bir e-postada merhaba demek istiyorsanız facebook e-postası gönderebilirsiniz ve ayrıca

to make a donation to help my work continue forever and ever and maybe one

işimin sonsuza dek devam etmesine yardımcı olmak için bağışta bulunmak istiyorsanız ve belki bir

day you never know one day we might actually have every day livestreams

gün asla bilemezsiniz bir gün aslında her gün canlı yayın yapabiliriz hayal edin hayal edin

imagine that imagine if I could come onto the internet every day and do a

her gün internete girip

live stream do you think that's a good idea would you like me to do a daily

canlı yayın yapsam sizce bu iyi bir fikir mi günlük canlı yayın yapmamı ister misiniz

live stream imagine that if I was actually on the Internet live every

hayal edin Aslında her gün internette canlı olsaydım

single day would you watch me would you like that we will have to wait and see

beni izler miydiniz, beklemek ve ne olduğunu görmek zorunda kalacağız

what yes mr. Duncan you are a beautiful

evet bayım. Duncan sen güzel bir

teacher thank you very much for that flattery will get you everywhere I think

öğretmensin çok teşekkür ederim dalkavukluk seni her yere götürecek sanırım

so I'm going now thanks a lot for your

şimdi gidiyorum bugün arkadaşlığın için çok teşekkürler gerçekten

company today I've really enjoyed it if you would if you are doing something

çok hoşuma gitti eğer yaparsan

nice this weekend do it safely have fun enjoy yourself and most importantly of

bu hafta sonu güzel bir şeyler yapıyorsan yap o güvenle eğlenin keyfini çıkarın ve en önemlisi

all smile as much as you can this is mr. Duncan in the birthplace of English

gülebildiğiniz kadar gülümseyin bu bay. Duncan, İngilizcenin doğum yerinde bugün bana

saying thanks for what to me today I've really enjoyed it it's

ne için teşekkür ettiğini söylüyor Gerçekten çok keyif aldım

been lovely sharing my time with you in the Sun on a Sunday afternoon thank

bir Pazar öğleden sonra Güneşte sizinle zamanımı paylaşmak çok güzeldi

you to Valentin a wonderful teacher of English I would say by lots of thanks

Valentin'e teşekkür ederim harika bir İngilizce öğretmeni Çok teşekkür ederdim

for letting Steve appear today it's very kind of you

Steve'in bugün görünmesine izin verdiğiniz için çok naziksiniz

very lovely yes maybe mr. Steve will join us next week I don't know it

çok sevimli evet belki bayım. Steve haftaya bize katılacak Bilmiyorum bu onun

depends it depends on his behavior I will be back with you next Saturday

davranışına bağlı Önümüzdeki Cumartesi sizinle birlikte olacağım İngiltere saatiyle

don't forget next Saturday from mid-day UK time and also don't forget it's the

gün ortasından itibaren gelecek Cumartesiyi unutmayın ve ayrıca

last day of August next Saturday and then we will be into September as summer

Ağustos'un son günü olduğunu da unutmayın önümüzdeki Cumartesi ve ardından eylül ayına gireceğiz, çünkü yaz yavaş yavaş

slowly fades away that's not very nice thank you Jeff thank you Jeff watching

kayboluyor, bu pek hoş değil, teşekkürler Jeff, teşekkürler Jeff Amerika

in the United States Thank You Mika see you later Thank You Martha

Birleşik Devletleri'nde izliyor Teşekkürler Mika sonra görüşürüz Teşekkürler Martha teşekkürler

thank you ablan thank you very much if you want to see me every day here on

ablan çok teşekkürler görmek istersen bana her gün burada

youtube you can send a donation and who knows I might be here all the time

youtube'da bağış gönderebilirsiniz ve kim bilir her zaman burada olabilirim

you won't be able to get rid of me Thank You beet trees thank you also to Auggie

benden kurtulamayacaksınız Teşekkürler pancar ağaçları ayrıca Auggie'ye

and serene snow thank you very much

ve sakin karlara teşekkür ederim çok teşekkür

thank you also to Rupesh does this program happen every Saturday yes every

ederim Rupesh'e de bu program her cumartesi oluyor mu evet her

Saturday and also every Sunday every week Saturday and Sunday I am here live

cumartesi ve ayrıca her pazar her hafta cumartesi ve pazar

on YouTube talking English to you this is mr. Duncan for the last time

YouTube'da canlı yayındayım sizinle İngilizce konuşuyorum bu bay. Duncan bugün son kez

today saying thanks for watching and of course you know what's coming next yes

izlediğiniz için teşekkür ediyor ve tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet, bir

you do until the next time we meet

dahaki görüşmemize kadar

did you hear the Robin then even the Robin was saying goodbye and of course

Robin'i duydunuz mu o zaman Robin bile vedalaşıyordu ve tabii ki

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)