"You've Put A Spell On Me" / English Addict - eXtra / LIVE Learning and Chat / 10th November 2021

Here we are again yes we are back once  more i hope you are having a good week how  

Yine buradayız evet bir kez daha geri döndük umarım iyi bir hafta geçiriyorsunuzdur

has your week been so far has it been a  good one or has it been a pile of pants

haftanız şimdiye kadar nasıl geçti iyi miydi yoksa bir pantolon yığını mıydı bugün

we will have to wait and see as we begin  today's live chat yes it is english addict extra

başlarken bekleyip görmemiz gerekecek canlı sohbet evet ekstra bir ingilizce bağımlısı

oh we are intrigued to find  out what this is all about  

oh bunun neyle ilgili olduğunu öğrenmek istiyoruz   İngilizce'nin

coming to you live from the birthplace of  the english language which just happens to be

doğum yeri olan İngiltere'den canlı olarak size gelmeyi merak ediyoruz

england

hi everybody this is mr duncan in england  how are you today are you okay i hope so  

herkese merhaba millet ben ingiltere'den Bay Duncan bugün nasılsınız iyisin umarım

are you happy are you feeling happy today well  i suppose that is the first question to ask  

mutlu musun bugün mutlu hissediyor musun sanırım sorulacak ilk soru bu

are you happy i hope this week has  been good for me it's been okay  

mutlu musun umarım bu hafta benim için iyi geçmiştir sorun

nothing special i will be honest with you nothing  really special has happened this week i might say  

yoktur   özel bir şey yok sana karşı dürüst olacağım gerçekten özel bir şey yok bu hafta oldu diyebilirim

if you don't mind me saying this i hope you  don't mind but this is the highlight of my week

bunu söylememe aldırmazsanız, umarım takmazsınız ama bu benim haftamın en önemli olayı,

i'm not sure if that's a good thing or a bad thing  

bunun iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi olduğundan emin değilim

when the highlight of your week  is doing a live stream on youtube

sizin haftanızın en önemli olayı olduğunda Youtube'da canlı yayın yapmak

is that a good thing or a bad thing?

iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi? yine de

i'm really not sure anyway i  hope you are feeling happy today  

gerçekten emin değilim umarım bugün kendinizi mutlu hissediyorsunuzdur

my name is mr duncan you can call me duncan if  you want if you want to call me duncan you can  

benim adım bay duncan bana duncan diyebilirsiniz isterseniz  bana duncan diyebilirsiniz

that's no problem it is my name after all  and i talk about the english language you  

sorun değil sonuçta benim adım ve bundan bahsediyorum ingilizce dili

might say that i am an english addict  and this is an extra live stream  

benim bir ingilizce bağımlısı olduğumu söyleyebilirsiniz ve bu ekstra bir canlı yayın

normally i am with you on sunday but today i am  with you live on wednesday as well very nice to  

normalde pazar günü sizinleyim ama bugün çarşamba günü de sizlerle birlikteyim

see you here we have people joining in already on  the live chat ooh very nice yes as i mentioned we  

sizi burada görmek çok güzel   şimdiden katılan insanlar var canlı sohbet ooh çok güzel evet bahsettiğim gibi   bir haftanın

have made it all the way to the middle of another  week because it is yes it really is wednesday

daha ortasına kadar geldik çünkü evet gerçekten çarşamba

wednesday is here and everything is okay i hope it  is anyway i hope everything is okay where you are  

çarşamba geldi ve her şey yolunda umarım öyledir her neyse umarım her şey yolundadır nerede olursanız olun

i hope everything is super duper we are having  the most amazing weather once again i know i  

umarım her şey süperdir, bir kez daha en harika havayı yaşıyoruz, biliyorum

often talk about the weather but at the moment  the weather is amazing we are having the most  

sık sık hava durumu hakkında konuşuyorum ama şu anda hava harika, hayatım boyunca

mild november that i can ever remember  ever in my whole life it is so mild outside  

hatırlayabildiğim en   ılıman kasım ayını yaşıyoruz. dışarısı çok yumuşak

many of the leaves are still on the  trees look if you look out the window  

yaprakların çoğu hala ağaçların üzerinde  pencereden dışarı bakarsanız bakın

so here is another view out of my window this  is the view right now and you can see that  

işte penceremden başka bir manzara bu şu anki manzaradır ve

well most of the trees still have their leaves  even though now we are approaching mid-november  

ağaçların çoğunun hala yaprakları olmasına rağmen  şimdi kasım ayının ortasına yaklaşıyoruz

and it still looks as if it is late summer  however you will notice that many of the  

ve hala yaz sonu gibi görünüyor ancak

leaves on the trees are now changing  color it really does look as if autumn  

ağaçlardaki   yaprakların çoğunun artık renk değiştirdiğini  fark edeceksiniz, gerçekten sonbahar   havadaymış gibi görünüyor,

is in the air the only thing i've noticed is that  there are still lots of trees with the leaves  

sahip olduğum tek şey farkedilen, yapraklı birçok ağaç olduğu

a certain type of tree that  loses its leaves is deciduous  

yapraklarını kaybeden belirli bir ağaç türü yaprak döken   yapraklarını döken bir ağaç, sonbaharda

a deciduous tree is a tree that loses its  leaves during autumn and there is the view  

yapraklarını kaybeden bir ağaçtır ve

right now even though it's mild very warm today  it really is the most unbelievable november

bugün hava çok sıcak olmasına rağmen  şu anda manzara mevcuttur gerçekten en inanılmaz kasım ayı

i can't remember the last time we had such a mild  

en son ne zaman sonbaharın bu kadar ılıman bir

beginning to autumn it's very strange it really  does feel rather weird maybe it has something to  

başlangıcı olduğunu hatırlayamıyorum çok tuhaf gerçekten çok tuhaf hissettiriyor belki

do with global warming i don't know because  i'm not an expert and i have a feeling that  

küresel ısınmayla bir ilgisi vardır bilmiyorum çünkü ben değilim bir uzman ve ben,

most people at the moment on the planet  don't really know what is happening  

şu anda gezegendeki çoğu insanın neler olup bittiğini gerçekten bilmediğine dair bir duyguya sahibiz bunun

do you know why this is my theory human beings  have very short lives when you compare our lives  

neden benim teorim olduğunu biliyor musunuz?

the length of each of our lives to the the the  amount of time that this earth has been here  

Bu dünyanın burada olduğu süre

it's a very small amount of time so we often  find it hard to to see what the pattern is  

çok kısa bir süredir bu nedenle doğanın görmeyi genellikle zor buluruz

of nature because we are only here for a fleeting  moment so maybe if the earth is having some sort  

çünkü biz yalnızca kısa bir an için buradayız, bu nedenle belki de dünya

of process that takes hundreds or thousands  of years well we won't really realize that  

yüzlerce veya binlerce yıl süren bir tür sürece sahip olduğumuz için bunu gerçekten fark etmeyeceğiz

because we are here for just a brief moment  a brief moment of time so that's my thought  

çünkü kısa bir an için buradayız kısa bir süre için yani benim düşüncem bu

anyway so what is happening to the planet  is it getting hotter is it getting colder  

her neyse, gezegene olan şey daha mı ısınıyor? hava soğuyor

and why is there a strange itch on my right leg  oh that's better oh there's nothing nicer than  

ve neden sağ bacağımda garip bir kaşıntı var oh bu daha iyi oh

scratching an itch that is bothering you here we  go then yes we are back together and we have the  

sizi rahatsız eden bir kaşıntıyı kaşımaktan daha güzel bir şey yok işte başlıyoruz o zaman evet tekrar birlikteyiz ve

live chat as well hello live chat i wonder  who was first on today's live chat oh very  

canlı sohbete de sahibiz merhaba canlı sohbete bugünün canlı sohbetinde ilk kimin olduğunu merak ediyorum oh çok

oh we have beatriz hello beatrice  we have beatriz and also sandra  

oh bizde beatriz var merhaba beatrice  canlı sohbetimde birlikte görünen beatriz ve ayrıca sandra'mız var  bu

who actually appeared on my live chat together  so i suppose today it is a joint congratulations  

yüzden sanırım bugün ortak bir tebrikler

to beatriz and also sandra congratulations  you are both first here on today's live chat

beatriz ve ayrıca sandra için tebrikler ikiniz de birincisiniz bugünün canlı sohbetinde,

i know i don't normally have two people in first  place but i'm feeling rather generous today  

normalde ilk sırada iki kişi olmadığını biliyorum ama bugün kendimi oldukça cömert hissediyorum   bu yüzden bundan en iyi şekilde

so make the most of it please hello  also to tekshar we also have maroos  

yararlanın lütfen tekshar'a da merhaba bizde de maroos var

and also who else is here paris is here where  is vitas oh vitas where are you we are looking  

ve ayrıca burada başka kim var paris burada vitas nerede oh vitas neredesin

for you now on the live chat hello also maria  and also eva nice to see you here as well oh of  

şimdi canlı sohbette seni arıyoruz merhaba ayrıca maria ve eva da seni burada görmek güzel oh

course we have one of our regular viewers louis  mendez is here today nice to see you here louis  

tabii ki düzenli izleyicilerimizden biri var louis mendez bugün burada seni görmek güzel burada louis

palmyra we also have who else is here bar ram is  here as well nice to see so many people joining in  

palmyra bizde de var başka kimler var burada bar ram burada  bu kadar çok insanın bu erken saatte katıldığını görmek güzel

this early now i a lot of people have asked mr  duncan why are you not doing your daily live  

şimdi birçok kişi bay duncan'a neden günlük canlı

streams well last month was the anniversary of  my youtube channel so that's the reason why last  

yayınlarınızı iyi yapmıyorsunuz diye sordu geçen ay yıl dönümüydü youtube kanalımın bu yüzden geçen

month i was doing my special daily live streams  but of course that has now passed it is over

ay özel günlük canlı yayınlarımı yapıyordum ama tabii ki bu artık geçti,

we are now back to normal with my twice a week  so you can watch me on wednesday and also on  

artık haftada iki kez normale dönüyoruz böylece beni çarşamba ve ayrıca her gün izleyebilirsiniz

sunday and the time is always the same  2 p.m uk time is when i'm here with you  

pazar ve saat her zaman aynıdır 14:00 uk saat, sizinle burada olduğum zamandır

today we have an interesting subject to talk about  and i was inspired by something i did last week

bugün konuşacak ilginç bir konumuz var ve geçen hafta yaptığım bir şeyden ilham aldım,

i don't know why but one of the main tv channels  here in the uk has been showing harry potter  

neden bilmiyorum ama en önemli şeylerden biri Birleşik Krallık'taki tv kanalları

all of the harry potter films over the past  couple of weeks and they've been repeating them  

son birkaç haftadır harry potter'ın tüm filmlerini gösteriyor ve onları tekrar tekrar tekrarlıyorlar, bu yüzden

again and again so i thought last week  i would try and sit down and watch  

geçen hafta oturup

some harry potter because in the past i've tried  doing that and i found it really difficult i don't  

biraz harry potter izlemeyi deneyeceğimi düşündüm çünkü geçmişte bunu yapmaya çalıştım ve gerçekten zor buldum

know why but maybe i'm not a fan maybe  i'm not the demographic of harry potter  

nedenini bilmiyorum ama belki de hayranı değilim belki harry potter demografisi değilim

but i just i just can't get into  it i really can't i don't know why  

ama sadece içine giremiyorum gerçekten yapamam neden olduğunu bilmiyorum

i don't know why it is but i watch harry  potter and i find it really depressing  

neden olduğunu bilmiyorum ama harry potter izliyorum ve gerçekten iç karartıcı buluyorum

am i the only person that feels that for some  reason i find it really depressing it depresses me  

herhangi bir nedenden dolayı gerçekten iç karartıcı bulduğumu hisseden tek kişi ben miyim

within 10 minutes of watching harry and all  of his friends running around casting spells  

10 dakika harry ve tüm arkadaşlarının etrafta koşuşturup büyü yapmalarını

and running away from evil ghouls and ghosts  and other things that are unmentionable  

ve kötü hortlaklardan ve hayaletlerden ve diğer ağza alınmayacak şeylerden kaçmalarını izledim

i just find it really depressing i don't know  what so i did try i watched i watched a bit of  

gerçekten iç karartıcı buldum ne olduğunu bilmiyorum bu yüzden denedim izledim izledim biraz izledim

the first one which i think was philosopher  stone and then i watched a bit of the second  

filozof taşı olduğunu düşündüğüm ilkinden ve sonra ikincisinden biraz izledim ki

one which was actually a little bit better so  the second one chamber of secrets i think that  

bu aslında biraz daha iyiydi bu yüzden ikinci sırlar odası bence bu

was that was all right i didn't actually mind  that one the only strange thing of course is  

sorun değildi aslında buna aldırış etmedim tabii ki tek garip şey

they also changed dumbledore so dumbledore at  first is richard harris but he seems so tired  

ayrıca dumbledore'u da değiştirdiler, bu yüzden önce  richard harris'di ama o kadar yorgun görünüyor

he seemed to have no energy and i suppose one of  the reasons why he seemed like that was because  

hiç enerjisi yok gibiydi ve sanırım böyle görünmesinin nedenlerinden biri de

he was quite old and of course he passed  away and then they had to replace richard  

oldukça yaşlı olmasıydı ve tabii ki o vefat etti ve sonra richard

harris with michael gambon so michael gambon then  stepped in to dumbledore he stepped into the role  

harris'i michael gambon ile değiştirmek zorunda kaldılar, bu yüzden michael gambon dumbledore'a adım attı ve role adım attı

because richard harris was no more  very strange that i found that i liked  

çünkü richard harris artık çok  tuhaf değildi ki,

michael gambon as dumbledore more than  richard harris i found richard harris a  

dumbledore olarak michael gambon'u richard harris i'den daha çok sevdiğimi fark ettim richard harris'in

bit difficult to watch his voice and everything  was really really hard to watch it made me feel  

sesini izlemesi biraz zordu ve her şeyi izlemek gerçekten çok zordu bu beni

tired and maybe a little bit depressed but at  least michael gambon he had a bit more energy  

yorgun ve belki biraz depresif hissettirdi ama en azından michael gambon'un biraz daha enerjisi vardı

but as the films went on they just became  so dark and boring i i just found myself  

ama filmler devam ettikçe öyle oldular karanlık ve sıkıcı ben kendimi

so depressed i think by the third one  i was really that's it i'd had enough  

çok depresif buldum sanırım üçüncüde gerçekten bu kadar yeter  artık

i couldn't watch anymore so i decided  to watch a little bit of the next one  

izleyemedim bu yüzden bir sonrakini biraz izlemeye karar verdim

and it just got worse and worse it was it just  made me feel so depressed and nothing really  

ve her şey daha da kötüleşti bu beni çok depresif hissettirdi ve gerçekten hiçbir şey

happened and then the fourth one and then by  then i thought well that's it i i'm out of here  

olmadı ve sonra dördüncü ve sonra iyi düşündüm ki bu kadar, buradan gidiyorum

i wish i had a magic wand so i could go back in  time and erase all of those memories of trying  

keşke sihirli bir değneğim olsaydı da zamanda geriye gidip silebilseydim

to sit and watch harry potter last week it wasn't  a good idea and i know what you're going to say  

geçen hafta oturup harry potter izlemeye çalışmayla ilgili tüm o anılar, bu iyi bir fikir değildi ve ne söyleyeceğinizi biliyorum,

you are going to say mr duncan harry potter is  aimed at children you see i'm not sure about that  

bay duncan harry potter'ın çocukları hedef aldığını söyleyeceksiniz, benim olmadığımı görüyorsunuz bundan eminim

because there would appear to be a lot of adults  that also like harry potter as well and so i don't  

çünkü görünüşe göre harry potter'ı seven pek çok yetişkin de var ve bu yüzden

think it's because it's aimed at children i think  all ages watch harry potter but i just can't get  

bunun çocuklara yönelik olduğu için olduğunu düşünmüyorum bence her yaştan harry potter izliyor ama ben

into the movies i can't get into them isn't it  strange they just make me feel hollow and sad  

sinemaya giremiyorum onların içine giremiyorum, garip değil mi beni boş ve üzgün hissettiriyorlar

i don't know why maybe it's just me  maybe i'm a grumpy old fart who knows  

neden bilmiyorum belki sadece benim belki ben huysuz yaşlı bir osuruğum kim bilir

here we go hello to everyone oh  hello also to we have oh vitas  

işte başlıyoruz herkese merhaba oh  onlara da merhaba oh vitas'ımız var

is here at last i want to give you a  round of applause feet ass can i okay

sonunda burada size bir alkışlamak istiyorum ayak eşek tamam olabilir mi

i know it's unusual i don't normally do that  i don't normally give my applause away easily

bunun alışılmadık olduğunu biliyorum normalde bunu yapmam normalde alkışlarımı kolay kolay dağıtmam

hello also to flower who  says please give mr duncan  

bay duncan'a

a thumbs up well i think that's a lovely  idea if you could please give me a thumbs up  

bir başparmak işareti verin bence bu harika bir fikir lütfen bana bir başparmak işareti verirseniz

i would be really really glad of that to be  honest it's the only attention i get these days  

gerçekten çok memnun olurum dürüst olmak gerekirse bugünlerde tek ilgilendiğim ilgi bu   başka

no one else bothers so if you give me a lovely  thumbs up like that i will be ever so pleased  

kimse rahatsız etmiyor bu yüzden bana verirseniz böyle hoş bir başparmak,

talking of good things we have the live captions  back so if you want to watch on the screen  

güzel şeylerden bahsetmekten o kadar memnun olacağım ki, canlı altyazılarımız geri döndü, bu yüzden ekranda izlemek isterseniz

if you want to see what i'm saying we have live  captions they have returned everyone isn't that  

ne dediğimi görmek istiyorsanız, canlı altyazılarımız var, geri döndüler herkes değil Alessandra,

lovely i'm really pleased about that alessandra  says i have never seen any harry potter films well  

hiçbir harry potter filmini iyi izlemediğimi söylüyor,

i didn't see them when they came out i couldn't  see what all the fuss was about you see i found  

çıktıklarında izlemedim, seninle ilgili tüm yaygaranın ne olduğunu göremedim,

it very hard to work out why everyone was going  crazy about harry potter but so i did try to watch  

çok zor buldum neden herkesin harry potter için çıldırdığını anlamak için ama bu yüzden

a couple of the movies many years ago and i  i just i i think one of them i fell asleep  

yıllar önce birkaç film izlemeye çalıştım ve sanırım bunlardan birinde uyuyakaldım

i actually fell asleep watching it some people  say the same thing about my live streams they say  

aslında onu izlerken uyuyakaldım bazı insanlar aynı şeyi söylüyor canlı yayınlarım hakkında derler ki

mr duncan sometimes we can't stay awake when  we are watching you you make us very sleepy

bay duncan bazen sizi izlerken uyanık kalamayız, bizi çok uykulu yapıyorsunuz

magdalena says harry potter is not my cup of tea  

magdalena harry potter benim fincan çayım

not the books and not the films well that's  where it all started so i remember many  

değil   kitaplar veya filmler değil, her şeyin başladığı yer bu yüzden ben

years ago when people were talking about the  harry potter books when they first came out  

yıllar önce, insanların harry potter kitapları ilk çıktıklarında hakkında konuştuğunu

and i before then i'd never heard such a fuss  about a book people were going crazy about it  

ve ben o zamana kadar bir kitap hakkında hiç bu kadar yaygara duymamıştım insanlar bu konuda çıldırıyordu

and then we had the films and then everyone became  crazy absolutely crazy about him which leads me to  

ve sonra filmlerimiz vardı ve sonra herkes çıldırdı ona kesinlikle deli oluyorum, bu da beni bugünün konusuna getiriyor hepimiz çok

today's subject we are talking all about a lovely  subject i thought today something nice something  

güzel bir konudan bahsediyoruz bugün güzel bir şey düşündüm

to make us feel warm and fuzzy i thought  today we would look at the subject of magic

bizi sıcak ve tüylü hissettirecek bir şey düşündüm bugün sihir konusuna bakacağız

okay that's enough we can't have too much  magic i will wear myself out my little magic  

tamam bu kadar yeter sahip olamayız çok fazla sihir kendimi yoracağım küçük sihirli

wand will start to become limp and we can't  have that can we so we are talking all about  

değneğim gevşemeye başlayacak ve buna sahip olamayız yani

magic today words connected to magic a lot of  people believe that there is such a thing as magic  

bugün tamamen sihirden bahsediyoruz sihirle bağlantılı kelimeler birçok insan böyle bir şey olduğuna inanıyor sihir

however quite often in the english language we  will use magic and also words connected to that  

bununla birlikte, İngilizce dilinde oldukça sık sihir ve ayrıca günlük dilde o belirli konuyla bağlantılı sözcükler kullanacağız

particular subject in everyday language  so that's what we're looking at today  

yani bugün baktığımız şey bu

something for us to talk about palmyra  says i love the films with emily watson

bizim için palmyra hakkında konuşacak bir şey emily watson ile filmleri sevdiğimi söylüyor

i think here mean her mean does she play her  mean i i found her character incredibly annoying  

sanırım burada demek istiyor yani onu oynuyor mu demek istiyor yani harry potter'daki karakterini inanılmaz derecede sinir bozucu buldum

in harry potter i didn't like any of them there  were no characters that i really liked i suppose  

hiçbirini beğenmedim gerçekten sevdiğim karakterler yoktu sanırım

i liked dumbledore he was nice i don't know  why he reminded me of everyone's granddad  

dumbledore'u sevdim o iyiydi bana neden hatırlattığını bilmiyorum herkesin büyükbabası

but all the rest i just run weasley what was  he supposed to be annoying is he supposed to  

ama geri kalan her şey ben sadece weasley'e koşuyorum o sinir bozucu olması gereken şey

be annoying an annoying character he really just  dear did nothing for me i suppose my favourite  

sinir bozucu olması gereken bir karakterdi o gerçekten benim için hiçbir şey yapmadı benim için hiçbir şey yapmadı sanırım kötüler arasında en sevdiğim

character of the the evil ones must be professor  snape i will be honest with you i did quite like  

karakter Profesör Snape i olmalı sana karşı dürüst olacağım,

him but then you had an amazing actor playing  the part so i suppose when you have alan rickman  

ondan oldukça hoşlandım ama sonra rolü oynayan harika bir aktörün vardı, bu yüzden sanırım rolü Alan Rickman   iyi oynadığında

playing the part well you are going to get some  good acting i think so alessandro says mr duncan  

iyi bir oyunculuk elde edeceksin, bence bu yüzden alessandro Bay Duncan diyor

i put a spell on you is one of my favourite songs  yes there is a song called i put a spell on you

bir koydum sana büyü yapmak en sevdiğim şarkılardan biri  evet sana büyü yaptım adlı bir şarkı var bence bu bir

i think it's a dance song it's a dance number  it's got some high energy going on i think so  

dans şarkısı

hello also

oh i didn't think so many people would want to  talk about harry potter but some people don't  

birçok kişi harry potter hakkında konuşmak ister ama bazı insanlar bundan hoşlanmaz

like it beatrice says i think i watched two harry  potter films but none of them after that it was  

enough for me i know i just don't see the appeal  of harry potter i don't i don't see the appeal  

çömlekçilik çekiciliğini anlamıyorum

and i can't understand why so many adults are  crazy about it some of them go they go around  

ve neden bu kadar çok yetişkin bu konuda deli oluyor anlamıyorum bazıları gidip etrafta dolaşıyorlar

dressed up they have their own magic  wand and they dress up as harry potter

kendi sihirli değneklerine sahipler ve sanırım harry potter kılığına giriyorlar

i suppose it's similar to science fiction  some people are crazy about star wars  

bilim kurguya benziyor bazı insanlar yıldız savaşları için deli oluyor

you see i like star wars but i would never walk  around dressed as luke skywalker i wouldn't do it

görüyorsunuz ben yıldız savaşlarını seviyorum ama asla luke skywalker gibi giyinip ortalıkta dolaşmazdım ne

sadly alan rickman is no more that is true palmyra  yes a great actor one of my favorite actors  

yazık ki yapmazdım alan rickman artık yok bu gerçek palmyra evet harika bir aktör en sevdiğim aktörler

alan rickman he has the most amazing voice i'm  alan rickman i'm sorry i don't do very good  

alan rickman en harika sese sahip ben alan rickman üzgünüm çok iyi

impressions sorry about that uh what a let down  are you let down already i've only been on for  

izlenimler yapmıyorum bunun için üzgünüm uh ne büyük hayal kırıklığına uğrattınız zaten sadece

25 minutes and you're let down i've let you  down all of you hello beatrice hello oh okay

25 dakikadır oynuyorum ve siz hayal kırıklığına uğradınız hepinizi hayal kırıklığına uğrattım merhaba beatrice merhaba oh tamam

i'm seeing some messages on here but i  don't i don't know what they're referring to  

burada bazı mesajlar görüyorum ama neyden bahsettiklerini bilmiyorum

beatrice says mr duncan the wonderful effects  of magic well magic is everywhere when you think  

beatrice harika bay duncan diyor sihrin etkileri sihir her yerdedir,

about it when you when you walk around maybe you  you look at the sunset maybe you are watching  

düşündüğünüzde   hakkında düşündüğünüzde   etrafta dolaştığınızda belki siz gün batımına bakarsınız belki

the clouds going by everything when you think  about it everything seems like magic it does  

bulutların geçişini izliyorsunuz   her şey hakkında düşündüğünüzde her şey sihir gibi görünür

some people find it very easy to see the  magic of life whilst others do not maybe  

bazı insanlar onu çok bulur başkaları görmezken hayatın büyüsünü görmek kolay belki

that's my maybe that's part of my problem  maybe i just don't appreciate the magic  

bu benim belki sorunumun bir parçası belki sadece harry potter'ın büyüsünü   takdir etmiyorum belki

of harry potter maybe i just don't  appreciate it maybe it's not for me

sadece takdir etmiyorum belki bana göre değil

tekshar asks mr duncan did you watch  lord of the rings or the hobbit  

tekshar sorar Bay Duncan yaptı yüzüklerin efendisini ya da hobbiti izliyorsun

well i remember reading that at school we  were taught that at school tolkien's great  

peki okulda bize tolkien'in harika

saga of the quest for the ring and don't  forget everyone everyone was after the  

yüzük arayışı destanının öğretildiğini okuduğumu hatırlıyorum ve herkesi unutma kim olduğunu bildiğin

ring including that little grey guy you  know who i mean the little wizened guy

o küçük gri adam da dahil herkesin yüzüğün peşindeydi yani küçük sıska adam

my precious

değerlim

did you like that?

beğendin mi?

you see that sounded more like alan rickman  

bu

than my alan rickman impression i think so  hello also yusra nice to see you here as well

benim alan rickman izlenimimden daha çok alan rickman'a benziyordu bence bu yüzden merhaba ayrıca yusra da seni burada görmek güzel

oh that's intro oh apparently we are talking  about eyes on the live chat i did not realize  

oh bu giriş oh görünüşe göre canlı sohbette gözlerden bahsediyoruz  fark etmemiştim

we were talking about eyes but apparently that's  what we are talking about at the moment eyes

gözlerden bahsediyorduk ama görünüşe göre  şu anda bahsettiğimiz şey bu,

apparently i think

görünüşe göre

beatriz is having laser surgery on her eyes  is that true have i got it right or wrong  

beatriz'in gözlerine lazer ameliyatı olduğunu düşünüyorum bu doğru mu yanlış mı anladım

sometimes i see messages on the live chat and i'm  not sure what the context actually is so even i  

bazen canlı sohbette mesajlar görüyorum ve bağlamın gerçekte ne olduğundan emin değilim öyle ki ben bile

am intrigued to find out what that's all about  personally well as you notice i'm sure you've  

bunun neyle ilgili olduğunu merak ediyorum... sizin de fark ettiğiniz gibi, eminim ki

noticed i do wear glasses quite often in fact  all the time if i take my glasses off i can't  

çok sık gözlük takıyorum aslında her zaman gözlüklerimi çıkarırsam hiçbir

see a thing i am as blind as a bat however over  the years a lot of people have asked why don't  

şey göremem bir yarasa kadar körüm ama yıllar boyunca pek çok insan neden

you have surgery on your eyes so nowadays they  can do lots of things with lasers they can cut  

gözlerinizi ameliyat ettirmiyorsunuz diye sordu, bu yüzden günümüzde lazerlerle pek çok şey yapabiliyorlar,

your eyes open and change the shape of them  and then your eyesight will become much better  

gözlerinizi kesip açıp şeklini değiştirebiliyorlar ve o zaman görme yeteneğiniz çok daha iyi hale gelir

personally i don't like the sound of that at all i  don't like the thought of anything being close to  

kişisel olarak bunun sesinden hiç hoşlanmıyorum herhangi bir şeyin gözlerime   yakın olması düşüncesinden hiç hoşlanmıyorum

my eyes that's the reason why i don't have contact  lenses it's exactly the same reason why i would  

bu yüzden kontak lenslerim yok neden tamamen aynı neden

never wear contact lenses because to be honest  with you the thought of poking myself in the eye  

asla kontakt lens takmazdım çünkü size karşı dürüst olmak gerekirse kendimi gözüme sokmak hiç

is not a nice thought to be honest  i don't like the thought of that

hoş bir düşünce değil.

oh i see beatrice says the practice with the laser  is to avoid high pressure damage to the optic  

optik sinirde yüksek basınç hasarı

nerve of course the optic nerve is at the back  of the eye that is how your brain and your eyes  

elbette optik sinir gözün arkasındadır bu yüzden beyniniz ve gözleriniz

communicate with each other all of the  images the things you see every day  

birbiriyle bu şekilde iletişim kurar tüm görüntüler  her gün gördüğünüz şeyler

so now i know but i would never have any surgery  on my eyes i do not like the thought of that  

yani şimdi biliyorum ama asla sahip olmazdım gözlerimle ilgili herhangi bir ameliyat - bunun düşüncesinden hoşlanmıyorum -

it sends shivers down my spine i do not like  the thought of it if i was honest with you  

omurgamdan tüyler ürpertiyor - size karşı dürüst olmam gerekirse, bunun düşüncesinden hoşlanmıyorum -

you know i like to show some strange words the  english language is a fun an exciting place to be  

bilirsiniz bazı garip kelimeler göstermekten hoşlanırım ingilizce  eğlencelidir ve heyecan vericidir olmam gereken yer

i think the world of english is  wonderful but sometimes it can also be  

ingilizce dünyasının harika olduğunu düşünüyorum ama bazen

a little bit strange we have some strange english  words to look at before we continue so i thought  

biraz tuhaf da olabilir devam etmeden önce bakmamız gereken bazı tuhaf ingilizce  kelimelerimiz var bu yüzden

i would show you a couple of words that are  rather unusual and maybe perhaps it it's the  

size oldukça alışılmadık ve belki de birkaç kelime göstereyim dedim belki de

first time that you've ever seen them so here's  the first one oh i like this word inordinate

onları ilk kez görüyorsunuz, bu yüzden ilk oh bu kelimeyi seviyorum inordinate

inordinate inordinate i like to  pronounce the words so you can hear them  

inordinate inordinate kelimeleri duyabilmeniz için telaffuz etmeyi seviyorum   inordinate

inordinate the word inordinate is an adjective  that means excessive something that is too much or  

inordinate kelimesi bir sıfattır aşırı olan bir şey anlamına gelir çok fazla veya

maybe too much to handle or maybe something that  is more than you expected something extravagant  

belki üstesinden gelmek için çok fazla veya belki beklediğinizden daha fazla olan bir şey abartılı bir

something undue or unreasonable disproportionately  large i like that word even that word is an  

şey   gereksiz veya orantısız bir şekilde bu kelimeyi seviyorum o kelime bile

interesting word disproportionately something that  is much larger or more than you were expecting  

ilginç bir kelimedir orantısız bir şekilde beklediğinizden çok daha büyük veya daha fazla bir şey

so when we talk about things that are inordinate  it means something that is excessive maybe too  

yani ne zaman sıra dışı şeylerden bahsediyoruz bu aşırı bir şey anlamına geliyor belki çok

much maybe more than you were expecting inordinate  i love that word very nice it's one of the best  

çok  belki beklediğinizden daha fazla bu kelimeyi çok güzel seviyorum bu en iyilerden biri

here's another one i like this word as well when  you are walking out maybe it is a rainy day maybe  

işte bir tane daha bu kelimeyi de seviyorum siz dışarı çıkarken belki de yağmurlu bir gün belki

there has been heavy rain and you were walking  out maybe you are walking through a muddy field  

şiddetli yağmur yağdı ve yürüyordunuz belki çamurlu bir tarlada yürüyorsunuz

and then you will hear a certain sound as you walk  along as your feet go into the mud you will hear

ve sonra yürürken belli bir ses duyacaksınız ayaklarınız çamura girerken

the word is squelch squelch so this can be  used as a verb and also a noun so as a verb  

kelimeyi duyacaksınız squelch squelch yani bu hem fiil hem de isim olarak kullanılabilir yani fiil olarak çamurda ağır adımlarla yürünürken

to make a soft sucking sound such as that made  by treading heavily through mud so if you are  

çıkan ses gibi yumuşak bir emme sesi çıkarmak için yani

walking through a muddy field or if you stand in  a muddy area where there is lots of water and soil  

çamurlu bir tarlada yürüyorsanız veya çamurlu bir alanda çok su ve topraktır

you might hear the sound of a squelch

bir susturucunun sesini duyabilirsiniz,

we can also use it as a noun as well  so squelch as a noun is a sound that  

bunu bir isim olarak da kullanabiliriz  yani bir isim olarak susturucu   çamurda yürürken çıkan sese benzer bir sestir, bu

is similar to one made when walking through  mud so again we are using the noun to name  

yüzden yine bu ismi şu şekilde kullanıyoruz: adlandır

anything that sounds like that particular noise  squelch by the way the the the word itself is  

söz konusu gürültüye benzeyen herhangi bir şey  susturun, bu arada kelimenin kendisi   taklittir, bu nedenle

imitative so it imitates the  actual sound that it is describing

tanımladığı  gerçek sesi taklit eder,

so i always like to show you some  unusual words some interesting words  

bu nedenle size her zaman bazı alışılmadık kelimeler, bazı ilginç kelimeler

and maybe words that you've never heard  before and that is what i've just done  

ve belki de daha önce hiç görmediğiniz kelimeler göstermek isterim daha önce duydum ve ben de öyle yaptım

hello live chatters oh a lot of people now want  to talk about they want to talk about mr duncan

merhaba canlı sohbetçiler oh birçok kişi  şu anda  hakkında konuşmak istiyor Bay Duncan hakkında konuşmak istiyorlar

can you please be careful of your voice i  know i don't know what's happening to my voice  

lütfen sesinize dikkat edebilir misiniz biliyorum bana ne olduğunu bilmiyorum sesi

over the past couple of days it's been really  croaky i seem to be suffering a lot with my voice  

son birkaç gündür gerçekten gıcırdıyor sesimle ilgili çok acı çekiyor gibiyim

especially over the past couple of years i seem to  have a lot of problems and trouble with my voice  

özellikle son birkaç yılda sesimle ilgili pek çok sorun ve sorun yaşıyor gibiyim

maybe it's because i am  

belki de

using it too much perhaps that's what it is  maybe i should spend a few months saying nothing

onu çok fazla kullandığım içindir belki de budur belki birkaç ayımı Bay

mr steve would love that he really would  

Steve'in gerçekten seveceği bir şey söylemeden harcamalıyım

yes i want to be careful of  my voice but you know you know

evet sesime dikkat etmek istiyorum ama biliyorsun

sometimes sometimes you have to take the risk as  i always say you have to find something in life  

bazen bazen her zaman söylediğim gibi risk almalısın hayatta yapmaktan zevk aldığınız bir şey bulmak

that you enjoy doing and  then let it kill you slowly

ve sonra bunun sizi yavaşça öldürmesine izin vermek bu

that's cheerful sorry friends i have to go now  alessandra has to go i believe that a lot of  

neşeli üzgünüm arkadaşlar şimdi gitmem gerek alessandra gitmeli birçok

people have lots of things to do during the week  i think maybe that is the reason why thank you  

insanın hafta boyunca yapacak çok şeyi olduğuna inanıyorum  bence belki de bu

very much for your comments concerning last sunday  by the way last sunday we were talking about some  

geçen pazar ile ilgili yorumlarınız için çok teşekkür ederim bu arada geçen pazar bazı

very interesting things we were talking about jobs  and professions that are done by certain genders  

çok ilginç şeylerden bahsediyorduk belirli cinsiyetler tarafından yapılan işler ve meslekler

or maybe jobs that are appropriate or maybe  jobs that are related or often thought of  

veya belki uygun işler veya belki uygun işler hakkında konuşuyorduk belirli cinsiyetlerle ilgili veya sıklıkla

as being related to certain genders and  i i received quite a lot of messages  

ilgili olduğu düşünülen  ve  hepsinin olumlu olduğuna dair oldukça fazla mesaj aldım   ki bu

concerning that all of them positive which was  quite nice so thank you very much sometimes we  

oldukça çok  çok teşekkür ederim  bazen

like to cover different subjects maybe  subjects that are unusual maybe subjects  

farklı konuları ele almak isteriz belki alışılmadık konular belki  olağandışı konular .

that are strange maybe subjects that sometimes may  be a little controversial but i always try my best

garip belki bazen biraz tartışmalı olabilecek konular ama her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum

hello oh hello claudia we were  wondering where you were today  

merhaba oh merhaba claudia bugün  nerede olduğunuzu merak ediyorduk

hello claudia hello classmates  i have been cooking panettone

merhaba claudia merhaba sınıf arkadaşları panettone pişiriyordum

i i'm not sure exactly what that is but i think it  must be delicious i'm just going to to say that by  

bunun tam olarak ne olduğundan emin değilim ama sanırım lezzetli olmalı, bu arada,

the way i made the most gorgeous meal last night  for mr steve my usual special english breakfast

dün gece Bay Steve için en muhteşem yemeği yaptım, her zamanki özel İngiliz kahvaltımı söyleyeceğim,

i know what you're going to say mr duncan you  can't have english breakfast at night but we did  

ne söyleyeceğinizi biliyorum Bay Duncan, İngiliz kahvaltısı yapamazsınız. gece ama biz yaptık

you can have breakfast at any time of the day  you really can so that's what i did yesterday  

günün herhangi bir saatinde kahvaltı yapabilirsin gerçekten yapabilirsin yani dün yaptığım buydu

i made the most amazing chips what i've started  doing now i i make my chips in my little airfryer  

en harika cipsleri yaptım şimdi  yapmaya başladığım şey cipslerimi küçük airfryer'ımda yapıyorum

however i have a little trick instead of  using oil i now use a little bit of butter  

ancak küçük bir numaram var yağ kullanmak yerine şimdi biraz tereyağı kullanıyorum bu

so i put the potatoes in the airfryer  and then i pour just a little  

yüzden patatesleri airfryer'a koyuyorum ve sonra

butter over the top and then they slowly fry  they slowly cook for around 30 minutes and then  

üstüne biraz   tereyağı döküyorum ve sonra yavaş yavaş kızartıyorlar yaklaşık 30 dakika yavaş yavaş pişiyorlar ve

afterwards you have the most amazing chips they  are absolutely gorgeous i could eat them every day

sonrasında   en çok harika cipsler kesinlikle muhteşemler onları her gün yiyebilirim

oh thank you beatrice sunday's  live stream was interesting  

oh teşekkürler beatrice Sunday'in canlı yayını ilginçti

very interesting indeed thank you  very much well i will try to do it  

çok ilginç gerçekten teşekkür ederim çok güzel bunu yapmaya çalışacağım

next sunday as well i will be back next  sunday doing the same thing as well

gelecek pazar da önümüzdeki pazar geri döneceğim aynı şeyi yapacağım peki

oh i think it's louis i think louis are  you having difficulty with your eyes  

oh sanırım louis bence louis gözlerinizle ilgili sorun mu yaşıyorsunuz

oh i see so i think it was actually  louis who's had some surgery

oh görüyorum ki aslında louis ameliyat olmuş

oh interesting well my mother a few years  ago had to have cataracts removed because you  

oh ilginç pekala annem birkaç yıl önce katarakt aldırmak zorunda kaldı çünkü siz

as you get older quite often you can get clouding  in your eye behind the lens and what what they  

yaşlandıkça siz   sık sık merceğin arkasında gözünüzde bulutlanma olabilir ve

have to do they have to take out the cataracts  so that is something that often affects people of  

yapmaları gereken şey kataraktı çıkarmak zorundalar yani bu genellikle

a certain age and quite often your eyesight will  start to fail everything will be cloudy you won't  

belirli bir yaştaki insanları etkileyen bir durumdur ve sıklıkla görme yetiniz bozulmaya başlar her şey düzelir bulutlu

be able to see properly so what they do they they  just make a small incision and they remove the  

düzgün göremeyeceksiniz bu yüzden ne yaparlarsa yapsınlar sadece küçük bir kesi yapıyorlar ve

cataracts from your eyes so that is something that  can affect a lot of people i think steve's mother  

gözlerinizdeki kataraktı alıyorlar yani bu pek çok insanı etkileyebilecek bir şey bence Steve'in annesi

has also had cataracts removed but my  mother had them taken out a few years ago  

de katarakt aldırdı ama annem onları birkaç yıl önce aldırdı

i'm not sure if i want to have that done

bunu gerçekten yaptırmak isteyip istemediğimden emin değilim bu yüzden

really so i hope i don't get cataracts as i get  older i really don't hopefully by then there will  

umarım yaşlandıkça katarakt olmam gerçekten umarım o zamana kadar

be some sort of treatment that you can have that  doesn't involve going into your eyes i hope so  

bir tür şey olur gözünüze girmeyi gerektirmeyen bir tedavi umarım öyle

but yes cataracts there are many  illnesses many things that can

ama evet katarakt birçok hastalık var yapılabilecek birçok şey

oh i see hello tomek i will get to you in a moment

oh görüyorum merhaba tomek size birazdan ulaşacağım

there are many things that can cause problems  with your eyes as you get older there is another  

birçok şey var soruna neden olabilecek gözlerin yaşlandıkça başka bir

one which is the deterioration of the retina at  the back of your eye as well you can get a sort  

tane daha var o da gözünün arkasındaki retinanın bozulmasıdır bir

of disease i can't remember what it's called now  but what happens is the the back of your eye i  

tür hastalığa yakalanabilirsin şimdi adını hatırlayamıyorum ama olan şey senin arkan göz

think the blood supply is is prevented from from  getting to the back of your eye and so there are  

kan akışının gözünüzün arkasına gitmesinin engellendiğini düşünüyorum ve bu nedenle   yaşlandıkça

many things that can affect your eyes as you  get older tomek says hi there how is it going  

gözlerinizi etkileyebilecek pek çok şey var tomek merhaba diyor nasıl gidiyor

i put some olive oil on my chips in my airfryer  so they don't get too dry well i have discovered  

cipslerime biraz zeytinyağı sürüyorum airfryer'ım çok iyi kurumasınlar diye

butter put some butter butter  on your chips in the airfryer

tereyağı keşfettim   airfryer'daki cipslerinizin üzerine biraz tereyağı  koyun

i tell you now they are absolutely gorgeous  a little bit of butter absolutely wonderful  

kesinlikle muhteşem olduklarını söylüyorum biraz tereyağı kesinlikle harika   daha

as i mentioned earlier it would appear that autumn  

önce de belirttiğim gibi sonbahar   çok yavaş

has arrived even though it appears to have come  very slowly however autumn definitely is here

gelmiş gibi görünse de çok yavaş geldi ancak sonbahar kesinlikle burada ve

and there it is the site of autumn everything  at the moment is looking rather nice  

orada sonbaharın yeri şu anda her şey oldukça güzel görünüyor

even though it doesn't really feel  like autumn if i was honest with you  

size karşı dürüst olursam gerçekten  sonbahar gibi hissettirmese de

it does not feel like autumn at the moment because  it is so warm by the way next week i will be going  

öyle değil şu anda sonbahar gibi hissediyorum çünkü bu arada hava çok sıcak önümüzdeki hafta

up onto the roof of my house because they will be  coming down next week from the loft from the attic  

evimin çatısına çıkacağım çünkü önümüzdeki hafta çatı katından çatı katından

in my roof you know what i'm talking about i'm  talking about the christmas decorations and the  

benim çatıma inecekler, ne olduğumu biliyorsun bundan bahsediyorum noel süslerinden ve

christmas lights so next week i will be preparing  to put the lights up on the front of the house  

noel ışıklarından bahsediyorum bu yüzden önümüzdeki hafta evin ön tarafındaki ışıkları yakmaya hazırlanacağım

so all of my neighbours every night can look  and watch all of my lovely twinkles very nice  

böylece tüm komşularım her gece güzel parıltılarımı çok güzel görebilir ve izleyebilir

beatrice says mr duncan i love your video  about autumn i reviewed your lessons the  

beatrice bay duncan sonbaharla ilgili videonuzu çok beğendiğimi söylüyor

other day with a friend of mine very nice  thank you very much i hope you enjoyed them  

geçen gün bir arkadaşımla derslerinizi gözden geçirdim çok güzel çok teşekkür ederim umarım beğenmişsinizdir

yes my my autumn lesson is one of my very  long lessons that i filmed in fact i think  

evet sonbahar dersim aslında filme aldığım çok uzun derslerimden biridir sanırım

i think i filmed my autumn lesson in 2009 does  that sound right wow such a long time ago so 12  

2009'daki sonbahar dersimi filme aldım  bu kulağa doğru geliyor vay vay çok uzun zaman önce yani 12

years ago i did that but yes one of my favourite  lessons is the lesson that i did all about autumn  

yıl önce bunu yaptım ama evet en sevdiğim derslerden biri sonbahar hakkında yaptığım ders

one of my other lessons that i like is the  one that i filmed in turkey about going on  

diğer derslerimden biri beğendiğim türkiye'de tatile gitmekle ilgili çektiğim, onu

holiday i also made that quite a few  years ago now quite a few years ago  

da birkaç yıl önce yaptım, şimdi birkaç yıl önce

we are going to talk about today's special  subject in a few moments we're talking about magic  

bugünün özel  konusu hakkında birazdan konuşacağız, sihirden bahsediyoruz   ne

do you believe in magic do you think it is a  thing that is real there are of course people  

dersiniz? sihire inan gerçek bir şey olduğunu düşünüyor musun

who who appear to have magical powers  magicians they can do tricks illusions  

sihir güçleri varmış gibi görünen insanlar elbette var sihirbazlar hileler yapabilirler illüzyonlar

so there are many words that you can use  besides magic we can say that a magic trick  

yani sihrin yanı sıra kullanabileceğiniz birçok kelime var sihir numarası diyebiliriz

is a trick that is performed by a magician a  magician will do something that looks incredible  

bir sihirbaz tarafından gerçekleştirilen bir numara sihirbaz inanılmaz görünen bir şey yapacak

maybe he will make something disappear maybe he  will put an attractive woman in a box and then

belki bir şeyi yok edecek belki çekici bir kadını bir kutuya koyacak ve sonra

he will saw the woman in half maybe he will  do something magic like produce a flower from  

kadını ikiye bölecek belki sihirli bir şey yapacak

nowhere out of thin air thank you shakespeare for  that one so there are many ways of using the word

havadan hiç yoktan çiçek. bunun için shakespeare'e teşekkür ederim, yani sihir kelimesini kullanmanın birçok yolu var,

magic my chips are magic although anna  says hello anna your air fryer should be  

benim cipslerim sihirlidir, anna merhaba anna dese de, hava fritözünüz

a device for cooking in a healthy way  it would be better not to put butter  

sağlıklı bir şekilde yemek pişirmek için bir cihaz olmalıdır olmaması daha iyi olur onlar pişerken cipslerinize tereyağı sürmek  bilgiçlik

on your chips whilst they are cooking  i am sorry if i am being pedantic  

yapıyorsam özür dilerim

it's okay it's so it's all right anna it's okay  i know i am still observing my diet however now  

sorun değil o yüzden sorun değil anna sorun değil biliyorum hala diyetimi gözlemliyorum ancak şimdi

and again not always but sometimes i like to  give myself a little treat i think it's okay  

ve yine her zaman değil ama bazen kendime bir şans vermeyi seviyorum küçük ikram bence sorun yok

oim oim says there is a song containing magic by  queen it's a kind of magic it's a kind of magic  

oim oim kraliçe  tarafından sihir içeren bir şarkı olduğunu söylüyor

magic you mean that one i think so yes good song  as well some some good music from queen very nice  

have you heard the new album from abba  apparently abba have made their first  

abba'nın yeni albümünü duydum görünüşe göre abba ilk

studio recording and it was released last  week here in the uk a lot of people are  

stüdyo kaydını yaptı ve geçen hafta burada Birleşik Krallık'ta piyasaya sürüldü birçok kişi

giving their responses and their reviews some  people like it some people think it's a little  

yanıtlarını ve incelemelerini veriyor, bazı insanlar beğeniyor, bazı insanlar bunun biraz

bland and not not very interesting i  suppose it does depend hello teksha

mülayim olduğunu ve pek de iyi olmadığını düşünüyor ilginç sanırım merhaba teksha'nın

is black black magic and spell the same thing  well i suppose quite often we will think of  

kara kara büyü olduğuna ve aynı şeyi hecelediğine bağlı pekala sanırım çoğu zaman

a spell as something that is done by a witch  or maybe an evil person they will put a spell  

büyüyü bir cadı veya belki de kötü bir kişi tarafından yapılan bir şey olarak düşünürüz,

on you however it's not always  a bad thing so a spell is just  

onlar size büyü yapacak nasıl olursa olsun her zaman kötü bir şey değildir, bu yüzden büyü sadece   bir şeyin

something that might be said or done to make  something happen or change i believe incantation  

olması veya değişmesi için söylenebilecek veya yapılabilecek bir şeydir. Büyünün

is another word you can use i might be wrong  there by the way an incantation but yes spell  

kullanabileceğiniz başka bir kelime olduğuna inanıyorum, yanılıyor olabilirim  bu arada bir büyü ama evet büyü   büyü

you put a spell on something or someone i think  another one is hex hex yes that's a good one a hex  

yaptınız bir şey veya biri bence başka biri hex hex evet bu iyi bir hex

is a type of curse so maybe one person will put  a hex on another person they will curse them  

bir tür lanettir, bu yüzden belki bir kişi başka bir kişiye büyü uygulayacaktır, onları

in a certain way and then the other person  who has been cursed will have to do something  

belirli bir şekilde lanetleyecek ve sonra lanetlenen diğer kişi  bu büyüyü ortadan kaldırmak için bir şeyler yapmak zorunda kalacak,

to make that hex go away so there  is another word hex i like that one  

yani başka bir hex kelimesi var, bunu seviyorum

often described as a type of curse but yes i know  what you mean i know what you mean black magic  

genellikle bir tür lanet olarak tanımlanır ama evet, ne demek istediğini biliyorum, ne demek istediğini biliyorum kara büyü

is often seen as bad evil so if you do black  magic it means you are in touch with the dark side

genellikle kötü kötülük olarak görülür, yani eğer kara büyü yapıyorsun, karanlık tarafla temas halinde olduğun anlamına geliyor öyle

something like that anyway

bir şey zaten

beatrice is having some lovely memories i  love abba very much nice memories indeed

beatrice'in bazı güzel anıları var abba'yı çok seviyorum gerçekten güzel anılar eşlik ettiğin için

thank you very much for your company today we're  getting some very interesting messages coming  

çok teşekkür ederim bugün bize gelen çok ilginç mesajlar alıyoruz

through concerning my habit of eating  chips that i've cooked in my airfryer

airfryer vitas'ımda pişirdiğim cipsleri yeme alışkanlığımla ilgili olarak, iphone'unuzda izlerken

vitas says i've noticed that the live chat is  a little bit faster when you are watching on  

canlı sohbetin biraz daha hızlı olduğunu fark ettiğimi söylüyor

your iphone yes i think it depends on how you  are watching if you were watching through your  

evet, izliyorsanız nasıl izlediğinize bağlı olduğunu düşünüyorum

internet provider on your desktop then you might  find that it's a little slower but it does depend  

masaüstünüzdeki internet sağlayıcınız aracılığıyla biraz daha yavaş olduğunu fark edebilirsiniz, ancak

it depends how you are watching so if you are  watching on an iphone or a mobile device you  

bu nasıl izlediğinize bağlıdır, yani bir iphone veya mobil cihazda izliyorsanız

might find that everything is a little quicker it  happens much faster there is not so much latency  

her şeyin biraz daha hızlı olduğunu ve çok daha hızlı gerçekleştiğini görebilirsiniz. daha hızlı çok fazla gecikme olmaz   bir

latency if something is latent it  means it is slow there is a delay  

şey gizliyse gecikme  yavaş olduğu anlamına gelir

so when we have latency it means  there is a gap or a space of time  

yani gecikmemiz olduğunda bu  bir  şeyle başka bir  şey arasında bir boşluk veya zaman aralığı   olduğu anlamına gelir.

between one thing happening and another  thing happening that's how we get the word  

kelime

we are now going to look at the topic for  today and we are looking at magic magic things  

şimdi  bugünün  konusuna bakacağız ve sihire bakacağız sihire bakıyoruz

a little bit of magic for a wednesday  afternoon so that's what i thought we would do  

çarşamba öğleden sonra için biraz sihir bu yüzden öyle yapacağımızı düşündüm   birçok kelimeye

we have some magic words and phrases to look  at lots of words lots of phrases don't forget  

bakmak için bazı sihirli kelimelerimiz ve deyimlerimiz var pek çok cümle unutmayın

you can watch this live stream again and again so  if you miss anything if there is anything you see  

bu canlı yayını tekrar tekrar izleyebilirsiniz, bu nedenle herhangi bir şeyi kaçırırsanız

today or hear today that you don't understand or  recognize don't worry you can watch this as many  

bugün gördüğünüz veya bugün duyduğunuz ancak anlamadığınız veya fark etmediğiniz bir şey olursa merak etmeyin bunu birçok

times as you want so when we use the word magic  well the the word magic can be used as a noun  

kez izleyebilirsiniz istediğiniz gibi sihir kelimesini kullandığımızda sihir kelimesi isim

as an adjective or as a verb as well so there are  many ways of using the word magic the appearance  

olarak   bir sıfat veya fiil olarak da kullanılabilir, bu nedenle sihir kelimesini kullanmanın birçok yolu vardır, görünüm

of having influence on objects or events is  magic so we often describe magic as something  

nesneler veya olaylar üzerinde etkiye sahip sihir, bu nedenle sihri genellikle

that appears to have an effect on something else  to have the influence over something and that i  

başka bir şey üzerinde etkisi varmış gibi görünen ve bir şey üzerinde etkisi olan bir şey olarak tanımlarız ve

suppose is what a magician does when you see a  magician performing on stage you will see that  

sanırım bir sihirbazın yaptığı şey, bir sihirbazın sahnede performans gösterdiğini gördüğünüzde

he or she is able to do things and they give  the illusion of having influence over things  

onun bunu yapabildiğini göreceksiniz. şeyler yaparlar ve diğer insanların sahip olmadığı şeyler üzerinde etkiye sahip oldukları yanılsamasını verirler

that other people don't possess they don't  have it an object that appears to possess  

supernatural power such as a magic wand a lot of  people like to have their magic wand they they  

sihirli değnek gibi doğaüstü güce sahip gibi görünen bir nesneye sahip değillerdir birçok insan sihirli değneklerine sahip olmayı sever.

wave their magic wand around and then maybe they  perform spells or maybe they do something that  

sihirli değneklerini etrafta sallayın ve sonra belki büyü yaparlar veya belki  bu tür şeylere

is helping another person if you  believe in that sort of thing of course  

inanırsanız başka birine yardım eden bir şey yaparlar tabii ki

some people do to perform magic for example  he magicked the rabbit into thin air  

bazı insanlar sihir yapmak için yapar, örneğin tavşanı havaya uçurdu

so to perform magic is to actually do it you  are doing the actual thing you are performing  

bu yüzden sihir yapmak için aslında bunu yapmaktır asıl yaptığınız şeyi yapıyorsunuz

magic magic is the thing you  are doing he magicked the rabbit

sihir sihir yaptığınız şeydir tavşanı büyüledi

into thin air which means he made the rabbit  disappear or at least that was the illusion  

bu da tavşanı ortadan kaldırdığı anlamına gelir veya en azından verdiği illüzyon buydu

he was giving we might express something as  magic if it seems incredible or unbelievable so  

bir şeyler ifade edebiliriz inanılmaz veya inanılmaz görünüyorsa sihir olarak yani   harika

something that seems amazing something that seems  incredible or unbelievable can be described as  

görünen bir şey inanılmaz veya inanılmaz görünen bir şey  sihir olarak tanımlanabilir

magic i would love to go back in time and  take some some modern technology with me  

zamanda geriye gitmek ve yanıma biraz modern teknoloji götürmek isterim

so imagine that if you went back a hundred  years and then showed someone your iphone  

yani yüz yıl öncesine gittiğinizi hayal edin ve sonra birine iphone'unuzu gösterdiniz   bunu

can you imagine that can you imagine to them  

onlara hayal edebiliyor musunuz

that thing would be magic they would think  that that thing was some sort of magical

bu şeyin sihir olacağını düşünecekler o şeyin başka bir boyuttan gelen bir tür sihirli

magical device from another dimension or  something like that imagine going back 500  

sihirli cihaz veya buna benzer bir şey olduğunu hayal edin 500

years and taking your television with you  although it wouldn't work because there  

yıl öncesine gidip televizyonunuzu yanınıza alın sen işe yaramasa da

were no tv stations mr duncan that makes no  sense what you just said makes no sense okay  

hiçbir tv istasyonu yoktu Bay Duncan bu hiçbir anlam ifade etmiyor az önce söyledikleriniz hiçbir anlam ifade etmiyor tamam

maybe not your tv but but imagine the things  that exist now around us all of the technology  

belki sizin televizyonunuz değil ama şu anda etrafımızda var olan şeyleri bir hayal edin  tüm teknoloji

all of the amazing things that we have at  our disposal but 200 years ago 500 years ago  

tüm harika şeyler elimizde  var ama 200 yıl önce 500 yıl önce

they would appear to be magic they would appear to  be some sort of magical thing from another place

sihir gibi görünürler başka bir yerden bir tür büyülü şey gibi görünürler

another one something out of the ordinary is  magic something unusual something that doesn't  

başka bir sıra dışı bir şey sihirdir olağandışı bir şey

happen very often something that only happens at  certain times or maybe something that comes along  

pek gerçekleşmeyen bir şey genellikle  belirli zamanlarda olan bir şey veya belki de ortaya çıkan bir şey

and it's it is a surprise  we can say that it is magic  

ve bu bir sürpriz bunun sihir olduğunu söyleyebiliriz

a thing is magic maybe you stand and watch the  sunset and that particular sunset is incredible  

bir şey sihirdir belki ayakta durup gün batımını seyredersiniz ve o gün batımı inanılmaz

it looks so red and beautiful and  vivid you might say that you saw  

çok kırmızı ve güzel görünür ve canlı

a magic sunset last night it was better than  usual it was more vivid more colourful more

dün gece büyülü bir gün batımı gördüğünüzü söyleyebilirsiniz normalden daha iyiydi daha canlıydı daha renkliydi daha

awesome i like that one a magic thing  might be something that is desired  

muhteşemdi bundan hoşlanıyorum sihirli bir şey arzu edilen veya amaçlanan bir şey olabilir yani

or aimed for so maybe you are i don't know for  example if you are losing weight maybe there  

belki öylesiniz ben değilim örneğin, kilo veriyorsanız belki   vermek istediğiniz

is a certain weight that you want to get down  to maybe there is a certain amount of weight  

belirli bir kilo vardır belki de vücudunuzdan vermek istediğiniz   belirli bir miktarda kilo vardır

that you want to lose from your body you are  trying to get thinner so maybe you have a magic  

incelmeye çalışıyorsunuz, bu nedenle sihirli bir

weight maybe something you are aiming for maybe  that is your target or the thing you are trying to  

kilonuz olabilir belki hedeflediğiniz bir şey belki bu sizin hedefiniz veya ulaşmaya çalıştığınız şeydir

reach so something you are trying to gain or get  or achieve can be the magic thing maybe you have  

yani kazanmaya veya elde etmeye veya elde etmeye çalıştığınız şey sihirli şey olabilir

your magic weight maybe you are trying to raise  some money for a charity maybe you have to raise  

bir hayır kurumu belki

5 000 pounds so 5 000 pounds will be the magic  number that is the number that you need that is  

5 000 pound toplamanız gerekir, bu nedenle 5 000 pound sihirli sayı olacaktır, bu ihtiyacınız olan sayıdır   az önce söylediğim gibi

the amount that you have to collect to  be able to do the thing you want to do

yapmak istediğiniz şeyi yapabilmek için toplamanız gereken miktardır

as i just said a magic number might be seen as  lucky or it might mark a goal that has been set  

sihirli bir sayı şanslı olarak görülebilir veya belirlenmiş bir hedefi işaretleyebilir

the thing you are trying to reach  the thing you are trying to attain  

ulaşmaya çalıştığınız şey ulaşmaya çalıştığınız şey

is that magic thing something  you are trying to get reach

o sihirli şeydir ulaşmaya çalıştığınız

something that might be lucky as well  some people when they play the lottery  

şey  şanslı olabilecek bir şeye ulaşmak bazı insanlar piyango oynadıklarında

they will have their magic numbers because they  believe that those numbers will bring them look  

sihirli sayılarına sahip olurlar çünkü bu sayıların

at some point when something imagined becomes  reality we might describe that as magic so  

bir noktada hayal edilen bir şeyin gerçeğe dönüşmesine neden olacağına inanırlar.

something that you've thought about something  that you've imagined in your mind but suddenly  

zihninizde hayal edildi ama aniden

it's real suddenly it's there it's not in your  mind anymore suddenly it is real when something  

gerçek oldu aniden orada artık zihninizde değil aniden gerçek oluyor

imagined becomes reality we might describe that  as magic maybe if you are traveling to another  

hayal edilen bir şey gerçeğe dönüştüğünde bunu sihir olarak tanımlayabiliriz belki başka bir gezegene seyahat ediyorsanız

planet you might see that as something magical  something that appears to be magic because it is  

bunu büyülü bir şey olarak görebilirsiniz beliren bir şey sihir olmak,

incredible we've only thought about it in our mind  but now it is reality it might appear to be magic

inanılmaz, sadece aklımızda düşündük ama şimdi gerçek oldu, sihir gibi görünebilir, harika

a wonderful experience is magical  so you are referring to the thing  

bir deneyim büyülüdür  bu nedenle şeyden

as magical a wonderful experience maybe you went  on your dream holiday to a wonderful place maybe  

büyülü, harika bir deneyim olarak bahsediyorsunuz, belki de kendi başınıza gittiniz harika bir yere rüya gibi bir tatil belki

you visited disneyland with your family maybe  your children had a wonderful time you can say  

ailenizle birlikte disneyland'ı ziyaret ettiniz belki çocuklarınız harika zaman geçirdi diyebilirsiniz

we all had a magical time it was amazing it was  wonderful an incredible experience it was magical

hepimiz büyülü bir zaman geçirdik harikaydı  harikaydı inanılmaz bir deneyim büyülüydü

an amazing place that stirs the imagination  is magical you might visit a far off place  

hayal gücünü harekete geçiren harika bir yer büyülü daha önce hiç gitmediğiniz uzak bir yeri ziyaret edebilirsiniz

that you've never been to before maybe a place  that is completely different to where you  

belki

normally are or where you normally live maybe you  visit a desert maybe a an incredibly hot country  

normalde bulunduğunuz yerden veya normalde yaşadığınız yerden tamamen farklı bir yeri ziyaret edebilirsiniz belki bir çölü ziyaret edebilirsiniz belki de hiç gitmediğiniz inanılmaz derecede sıcak bir ülkeyi

that you've never traveled to before it  might be described as a magical a place  

daha önce hiç gitmediğiniz büyülü bir yer olarak tanımlanabilir,

that you've never been to you've only  imagined it but now you are actually there  

sadece hayal ettiniz ama şimdi gerçekten oradasınız

an outstanding talent or ability might be  described as magic a person who can do something  

olağanüstü bir yetenek veya yetenek sihir olarak tanımlanabilir, sizin yapmanız zor olan bir şeyi yapabilen bir kişi

that is difficult you might  describe that talent as  

bu yeteneği   sihir olarak tanımlayın,

magic it would appear that that person has  some sort of extra gift that other people don't  

o kişinin diğer    diğer kişilerin sahip olmadığı bir tür ekstra yeteneği varmış gibi görünebilir

an outstanding talent or an ability might be  described as magic maybe a person is good at  

olağanüstü bir yetenek veya bir yetenek sihir olarak tanımlanabilir, belki bir kişi

football maybe they can kick the ball very well  maybe they can score lots of goals maybe they  

futbolda iyidir, belki topa çok iyi vurabilir  belki çok gol atabilirler belki

have a special skill or a special way of doing  a particular thing palmyra says magic johnson  

özel bir yetenekleri veya belirli bir şeyi yapmak için özel bir yöntemleri vardır palmyra diyor ki sihirli johnson

as a legend of basketball he filmed a clip  with him and michael jackson yes i think the  

bir basketbol efsanesi olarak onunla ve michael jackson'la bir klip çekmişti evet bence

word magic is often used when we are referring to  sports stars or people that have a certain skill  

sihir kelimesi genellikle biz spor yıldızlarına veya belirli bir beceriye

or a certain ability so yes we often use the word  magic to describe a person who excels at something

veya belirli bir yeteneğe sahip kişilere atıfta bulunuyoruz bu nedenle evet, bir şeyde üstün olan bir kişiyi tanımlamak için genellikle sihir kelimesini kullanırız

hello beatrice it is magical to me or magical for  me to have found mr duncan and this special family  

merhaba beatrice benim için büyülü veya Bay Duncan'ı bulmuş olmak benim için büyülü ve bu özel aile

i'm so grateful for that thank you  beatrice that's very kind of you to say  

bunun için çok minnettarım teşekkürler beatrice bunu söylemeniz çok incelik   çok teşekkür ederim çok

thank you very much very nice so we  are looking at magic words and phrases

güzel bu yüzden sihirli kelimelere ve deyimlere bakıyoruz

we can also look at words and specific phrases  relating to magic so we're going to look at  

ayrıca sihirle ilgili kelimelere ve belirli ifadelere de bakabiliriz bu yüzden biz

some of those right now well this is one we  mentioned earlier to put a spell on someone  

şu anda bunlardan bazılarına bakacağız, bu daha önce birine büyü yapmak için bahsettiğimiz bir büyü

so a spell is something that is said something  that is uttered something that is spoken and those  

yani büyü söylenen bir şey söylenen bir şey söylenen bir şey ve bu

particular words are able to change something  around them maybe you will use a spell to turn

belirli kelimeler çevrelerindeki bir şeyi değiştirebilir belki

a certain english teacher into a frog you will  cast a spell on someone or put a spell on someone  

belirli bir İngilizce öğretmenini kurbağaya dönüştürmek için bir büyü kullanacaksınız birine büyü yapacaksınız veya birine büyü yapacaksınız

but also in english in in english we can say  

ama aynı zamanda ingilizce ve ingilizce olarak da söyleyebiliriz

to put a spell on someone is to captivate  another person with one's beauty  

birine büyü yapmak, başka bir kişiyi kendi büyüsünüzle büyülemektir güzellik

or charm so a characteristic of a  certain person might be charming  

veya çekicilik yani belirli bir kişinin özelliği büyüleyici olabilir

maybe a person is good looking or attractive in  a certain way they can put a spell on another  

belki bir kişi belirli bir şekilde yakışıklı veya çekicidir,

person because of their good looks or their  charming personality to put a spell on someone

güzel görünümü veya çekici kişiliği nedeniyle başka bir kişiyi büyüleyebilir, birini büyülemek için

here's another one to be left spellbound  spellbound to be left spellbound means the feeling  

işte başka bir kişi büyülenmiş olarak bırakılmak, büyülenmiş olarak bırakılmak, bir şeyi

of amazement or wonder after experiencing  something or seeing something you are  

deneyimledikten veya bir şeyi gördükten sonra şaşkınlık veya merak duygusu anlamına gelir.

spellbound you are amazed  by something you are almost  

entrenched oh i like that word something you can't  stop looking at something you can't stop thinking  

about something that has a deep impact on you  can leave you feeling spellbound i like that word

üzerinde derin bir etkisi olan bir şey hakkında düşünmeden edemiyorum, seni büyülenmiş hissettirebilir beatrice'in söylediği bu kelimeyi seviyorum,

beatrice says i always define paris  with the word magic yes you might  

paris'i her zaman sihir kelimesiyle tanımlarım evet

describe a place a certain place as magical a  certain city or country but yes i remember when  

bir yeri, belirli bir yeri, belirli bir şehri veya ülkeyi büyülü olarak tanımlayabilirsiniz ama evet hatırlıyorum

i went to paris i found it rather magical  quite nice it was certainly an experience

paris'e gittiğimde burayı oldukça büyülü bulmuştum oldukça güzel

to conjure up something to conjure up something  to produce or make something appear seemingly  

bir şey yaratmak yapmak için bir şey yaratmak veya bir şeyi görünürde

out of nowhere so this is not magic this is just  something that appears to have come from nowhere  

yoktan var etmek kesinlikle bir deneyimdi, bu yüzden bu sihir değil, sadece görünen bir şey hiçbir yerden gelmemiştir

so maybe a person is able to produce something or  create something very quickly maybe someone goes  

yani belki bir kişi bir şeyi çok hızlı bir şekilde üretebilir veya  bir şey yaratabilir  belki biri

into the kitchen and they make a delicious meal  in just a few moments and then they come back  

mutfağa gider ve birkaç dakika içinde lezzetli bir yemek hazırlar ve ardından

with the meal they conjure up something to produce  or make something appear seemingly out of nowhere  

üretecek bir şey çağrıştırdıkları yemekle geri gelir veya bir şeyin yokmuş gibi görünmesini sağlayın

so they are not doing magic but the thing  they have done appears to be magical  

böylece sihir yapmıyorlar ama yaptıkları şey  büyülü görünüyor

here's another one very similar to the  previous one to wave your magic wand

işte bir öncekine çok benzer, sihirli değneğinizi sallamak için bir tane daha, eğer

if you wave your magic wand we  often use this as a figure of speech  

sihirli değneğinizi sallarsanız, bunu genellikle bir figür olarak kullanırız konuşma

to express a person doing something extraordinary  maybe they have to do something very quickly or in  

bir kişinin olağanüstü bir şey yaptığını ifade etmek belki bir şeyi çok hızlı veya aceleyle yapmak zorundalar

a hurry maybe they have to do something that they  have no time to prepare for you have to wave your  

belki hazırlanmak için zamanları olmayan bir şey yapmak zorundalar çünkü

magic wand and make it happen unfortunately  you can't wave your magic wand because they  

sihirli değneğinizi sallamalısınız ve bunu gerçekleştirmelisiniz ne yazık ki yapamazsınız' Sihirli değneğinizi sallayın çünkü onlar

don't exist but the thing that you have to do  appears to be something that needs a magic wand  

yok ama yapmanız gereken şey sihirli değnek gerektiren bir şey gibi görünüyor   bir

a person who can do something in a very short  amount of time or with very little preparation  

şeyi çok kısa  bir süre içinde veya çok az hazırlıkla yapabilen bir kişi

it's almost as if they have a magic wand i will  go into the kitchen now and wave my magic wand  

neredeyse sanki sihirli bir değnekleri var şimdi mutfağa gidip sihirli değneğimi sallayacağım

it means i'm going into the kitchen and i'm going  to try and make a lovely meal for all of you even  

bu, mutfağa gideceğim ve hepiniz için güzel bir yemek yapmaya çalışacağım anlamına gelir

though i wasn't expecting to do it but i will try  my best i will wave my magic wand we can also use  

gerçi bunu beklemiyordum yap ama elimden gelenin en iyisini yapacağım sihirli değneğimi sallayacağım

this sarcastically as well maybe if a person wants  you to do something that is hard to actually do

bunu alaycı bir şekilde de kullanabiliriz belki bir kişi gerçekten yapılması zor bir şeyi yapmanızı istiyorsa

maybe you can say to them oh i see you want  me to to to make a meal for all of you okay  

belki onlara diyebilirsiniz oh görüyorum ki yapmamı istiyorsunuz hepiniz için bir yemek hazırlamak için tamam

i'll i will just go into the kitchen and wave my  magic wand that means you are expecting too much  

mutfağa gidip sihirli değneğimi sallayacağım, bu çok fazla şey beklediğiniz anlamına gelir   bunu

i can't do that i can't just go into the  kitchen and make a meal for all of you people  

yapamam mutfağa gidip öylece yapamam hepiniz için yemek

i don't have a magic wand so we can sometimes  use that in a sarcastic way we are using sarcasm

sihirli bir değneğim yok bu yüzden bazen bunu alaycı bir şekilde kullanabiliriz

to be good at something technical might  lead to one being described as a wizard  

teknik bir şeyde iyi olmak için iğneleme yapıyoruz birinin sihirbaz olarak tanımlanmasına yol açabilir

oh so now we are going back to harry  potter you see because he in the movies  

oh öyleyse şimdi geri dönüyoruz harry potter'ı görürsün çünkü o filmlerde

is a wizard you're a wizard harry i always  remember that one there was the big guy you know  

bir sihirbazdır sen bir büyücüsün harry

the big guy really big had a big beard and lots of  fuzzy hair i can't remember his name i want to say

onun adını söylemek istiyorum

was it hab habit habit habit was that his name  you can see that i'm not a big fan of harry potter  

alışkanlıktı alışkanlık alışkanlık adı şuydu görüyorsunuz ki ben büyük bir harry potter hayranı değilim

hagrid thank you anna hagrid  that's it hagrid hagrid  

hagrid teşekkür ederim anna hagrid işte bu hagrid hagrid

that was the only thing that made me laugh when he  came through the door in one of the first movies  

beni güldüren tek şey buydu ilk filmlerden birinde kapıdan girdi

i think it was the first movie he came through  the door because he was harry was living on a  

sanırım kapıdan girdiği ilk filmdi çünkü o harry

he was living in a lighthouse and then hagrid  pushes the door down i thought that was quite  

bir deniz fenerinde yaşıyordu ve sonra hagrid kapıyı aşağı itiyor bunun oldukça

funny and then he just says evening so that  was funny that made me laugh that's one of the  

komik olduğunu düşündüm ve sonra sadece akşam dedi bu komikti bu beni güldürdü bu

reasons why i liked the first movie because it  had a lot of humour but the later movies didn't  

ilk filmi sevmemin nedenlerinden biri çünkü çok fazla mizah içeriyordu ama sonraki filmlerde yoktu   onlarda

they didn't have quite so much humour so the  first movie had more more funny things happening

pek fazla mizah yoktu bu yüzden ilk filmde filmde daha komik şeyler vardı

to be good at something technical might  lead to one being described as a wizard  

teknik bir şeyde iyi olmak bir kişinin sihirbaz olarak tanımlanmasına yol açabilir   bu

i'm not being sexist there by the way

arada orada cinsiyetçilik yapmıyorum

i hope not anyway so you might say that a person  is a wizard with computers he's a wizard with  

umarım yine de öyle değildir bu yüzden bir kişi bilgisayarları olan bir sihirbazdır o bir sihirbazdır diyebilirsiniz

computers that means he's very good at operating  computers fixing computers maybe he's good at  

bilgisayarlarla sihirbaz, yani bilgisayarları çalıştırmada çok iyi, bilgisayarları tamir etmede, belki

programming computers so you might say he's a  wizard with computers he's very good or they  

bilgisayar programlamada iyidir, bu yüzden onun bilgisayarlarla ilgili bir sihirbaz olduğunu söyleyebilirsiniz, o çok iyidir veya onlar

are very good they are a wizard with computers  so i like that one to make or to take something  

çok iyidirler, bilgisayarlarla ilgili bir sihirbazdır bu yüzden bunu yapmayı seviyorum veya bir şeyi

or someone away without warning is to be magicked  away i know it doesn't sound right or look right  

veya birini uyarı olmadan alıp götürmek büyülenmektir  kulağa doğru gelmediğini veya doğru görünmediğini biliyorum   bu yüzden

so i always think that word is spelt incorrectly  but it's right magic so to take something  

her zaman bu kelimenin yanlış yazıldığını düşünürüm ama bu doğru sihirdir, bu nedenle bir şeyi

or someone away suddenly is to be magicked  away so of course you're not really using magic  

veya birini aniden alıp götürmek sihirle uzaklaştırılmaktır yani tabii ki gerçekten sihir kullanmıyorsunuz

it's not really magic but you are taking a person  to a place that they weren't expecting to go to  

bu gerçekten sihir değil ama bir kişiyi gitmeyi beklemedikleri bir yere   bir

to take something or someone away  without warning is to be magicked away

şeyi veya birini alıp götürmek için uyarı olmadan götürüyorsunuz sihirle uzaklaştırılmaktır

here's a good sentence she magicked me away  on a romantic weekend in paris she magicked me  

işte güzel bir cümle o beni büyüledi paris'te romantik bir hafta sonunda beni büyüledi

away on a romantic weekend in paris that means  that your girlfriend gave you a surprise maybe  

paris'te romantik bir hafta sonunda beni büyüledi, bu da kız arkadaşınızın size bir sürpriz yaptığı anlamına gelir belki

she produced some tickets for a free holiday to  paris so suddenly you were packing your suitcase  

paris'e ücretsiz bir tatil için bazı biletler hazırladı

and you were getting on a plane and going to  paris you were magicked away but not really  

ve birdenbire bavulunuzu topluyordunuz   ve bir uçakta ve  paris'e giderken büyülendiniz ama gerçekten değil

it wasn't really magic to do something unexpected  and ingenious might mean that you will have to  

beklenmedik bir şey yapmak gerçekten sihir değildi ve dahice

pull a rabbit out of a hat to pull a rabbit  out of a hat means to do something unexpected  

şapkadan tavşan çıkarmak zorunda kalacağınız anlamına gelebilir  şapkadan tavşan çıkarmak anlamına gelebilir beklenmedik

and ingenious or clever it means you  will have to pull a rabbit out of the hat

ve dahiyane veya zekice bir şey yaparsanız bu,  bu  projeyi bitirmek için şapkadan bir tavşan çıkarmanız gerektiği anlamına gelir  şapkadan

to get this project finished we will need  to pull a rabbit out of a hat we need to  

bir tavşan çıkarmamız gerekecek

do something quickly and we need to think  carefully about what we are going to do  

hızlıca bir şeyler yapmalıyız ve ne hakkında dikkatlice düşünmemiz gerekir yapacağız

we need to think we need to be clever we need  to be ingenious we need to do something quickly  

düşünmemiz gerekiyor zeki olmamız gerek kurnaz olmamız gerekiyor hızlı bir şekilde bir şeyler yapmamız gerekiyor

so we have to put our heads together and come  up with a plan to get this project finished  

bu yüzden kafa kafaya verip bu projeyi bitirmek için bir plan yapmalıyız

we need to pull a rabbit out of a hat you can  also say pull a rabbit out of the hat as well  

bir tavşan çekmemiz gerekiyor şapkadan şapkadan tavşan çıkar da diyebilirsiniz

a person who is resourceful can be described as  having a few tricks up their sleeve they have a  

becerikli bir kişi,  elinde birkaç numara olan kişi olarak tanımlanabilir kolunda

few tricks up their sleeve a person who has lots  of abilities lots of things they are able to do  

birkaç numara olan bir kişi birçok  yeteneğe sahip bir kişi birçok yapabildikleri şeyler

maybe things that other people can't do a person  who is resourceful can be described as having a  

belki diğer insanların yapamayacağı şeyler  becerikli bir kişi bir  birkaç numaraya sahip olarak tanımlanabilir

few tricks up their sleeve because quite often  a magician will hide their tricks literally  

çünkü çoğu zaman bir sihirbaz hilelerini kelimenin tam anlamıyla gizler

up their sleeves they have things that are hidden  away things that you can't see maybe a person with  

gizli şeyleri vardır uzakta göremediğiniz şeyler belki özel yeteneklere sahip bir kişinin

special talents might also be described  as having a few tricks up their sleeve  

kolunda birkaç numara olduğu da tanımlanabilir   bunu beğendim

i like that one some good phrases today  something that sounds like nonsense

bugün bazı güzel ifadeler saçma gibi gelen bir

something that sounds like nonsense or  misleading might be described as hocus pocus

şey saçma veya yanıltıcı gibi görünen bir şey olarak tanımlanabilir hokus pokus

i should really have my echo i'll i'll do that  again with my echo okay okay okay mr duncan do it  

gerçekten yankımı almalıyım bunu tekrar yankımla yapacağım tamam tamam tamam bay duncan bunu

with the echo something that sounds like nonsense  or misleading might be described as hocus pocus

yankıyla yap saçmalık veya yanıltıcı gibi görünen bir şey hokus pokus olarak tanımlanabilir buna

was it worth it maybe not

değer miydi belki de bir

something that sounds like  nonsense something that sounds  

şey değildi kulağa saçma gibi gelen bir şey

unbelievable maybe something that you  don't accept as being real or useful  

inanılmaz gelen bir şey belki gerçek veya faydalı olduğunu kabul etmediğiniz bir şey

some people think that homeopathy is just a load  of hocus pocus some people think that homeopathy  

bazı insanlar homeopatinin sadece bir hokus pokus yükü olduğunu düşünür bazı insanlar homeopatinin

is just a load of hocus pocus what they are saying  there is that particular thing is not real it's  

sadece bir hokus pokus yükü olduğunu düşünür orada ne diyorlar o şey gerçek değil

not something that actually works it is something  that a person has just made up so homeopathy  

gerçekten işe yarayan bir şey değil bir kişinin yeni uydurduğu bir şey yani homeopati

i'm sure you know what that is that  is where you take a little tiny amount  

bunun ne olduğunu bildiğinize eminim  belirli bir maddeden çok küçük bir miktar   aldığınız yer

of a certain substance and then you put  it in a very large amount of water and  

ve sonra siz çok büyük miktarda suya koyun ve   ilacın doğrudan alınmasıyla

it's supposed to have the same benefit as as  as medicine being taken directly what do you  

aynı faydaya sahip olması gerekiyor,

think do you do you believe that homeopathy is  real a lot of people do believe in it they do  

siz ne    homeopatinin gerçek olduğuna inanıyor musunuz?

but some people do not some people think  that homeopathy is just a load of hocus pocus

bazı insanlar homeopatinin sadece bir hokus pokus yükü olduğunu düşünmüyor mu, bu

so there they were some words and phrases and  there were quite a few of them i have to be honest  

yüzden bazı kelimeler ve deyimler vardı ve bunlardan epeyce vardı dürüst olmam gerek   bu

i can't believe how many words and  phrases i was able to pull out of the hat

kadar çok kelime ve deyimi çekebildiğime inanamıyorum şapkanın dışında

but sometimes i like to have the pressure i  like to give myself a little bit of pressure

ama bazen baskıyı seviyorum kendime biraz baskı yapmayı seviyorum

philippe is here hello felipe hi mr duncan hello  philippe where are you watching at the moment  

philippe burada merhaba felipe merhaba bay duncan merhaba philippe şu anda nerede izliyorsunuz

thank you very much

çok teşekkür ederim

anna says years ago many years ago i used  to watch harry potter movies at christmas  

anna diyor yıllar önce yıllar önce eskiden noel zamanında kızımla harry potter filmleri izlerdim

time with my daughter such a lovely time well  i suppose now i was talking about this earlier  

çok güzel zaman geçirirdim sanırım şimdi bundan daha önce bahsediyordum

but i suppose if you are watching maybe a  movie with your children or grandchildren  

ama sanırım çocuklarınız veya torunlarınızla bir film izliyorsanız

and then the movie you are watching is  actually for them i suppose you can enjoy it  

ve sonra izlediğiniz film aslında onlar için bence bundan zevk alabilirsin

because you are actually enjoying the experience  of your your children or your grandchildren  

çünkü aslında çocuklarınızın veya torunlarınızın   deneyimlerinden  keyif alıyorsunuz

also enjoying the movie so you might be  enjoying the the emotions you might be  

aynı zamanda filmden de keyif alıyor olabilirsiniz  bu nedenle  yakın

enjoying the feeling of sharing time with  people who are close to you i think so

kişilerle zaman paylaşmanın  hissinden  keyif alıyor olabileceğiniz  duygulardan  keyif alıyor olabilirsiniz. çok

thank you very much there are so many

teşekkür ederim çok

so many messages coming through it's very  hard to keep up sometimes with the messages  

fazla mesaj geliyor bazen mesajlara ayak uydurmak çok zor oluyor bu

so if i miss your message i do apologize  yes it is very magic to to walk around paris  

yüzden mesajınızı kaçırırsam özür dilerim evet paris'te dolaşmak çok sihirli

i like to start at the saint michel bridge towards  the eiffel tower in the evening during summer  

başlamayı seviyorum yaz akşamı aziz michel köprüsünde eyfel kulesine doğru

thank you lewis i have walked around paris it is  a beautiful place although i did i did go there  

teşekkürler lewis paris'i dolaştım güzel bir yer olmasına rağmen oraya

during a public holiday and it was quite busy  to be honest with you it was very busy in fact

resmi tatil sırasında gittim ve oldukça meşguldü sana karşı dürüst olmak gerekirse öyleydi aslında çok meşgulüm

thank you very much for your company today i will  be going in a moment i hope you've enjoyed this  

bugün eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim birazdan gideceğim umarım bundan keyif almışsınızdır

we had a little bit of magic today a little  bit of fun for this wednesday afternoon

bugün biraz sihir yaptık bu çarşamba öğleden sonra için biraz eğlendik bu

that's enough that's enough i have to  save some of the magic for later on  

kadar yeter bu kadar yeter Sihrin bir kısmını sonraya sakla

when i am in the kitchen tonight making something  to eat for mr steve you see thank you very much  

bu gece mutfakta Bay Steve için yiyecek bir şeyler yaparken görüyorsunuz

for your company yes i am going in a moment  thank you very much for watching i hope you've  

şirketiniz için çok teşekkür ederim evet birazdan gidiyorum İzlediğiniz için çok teşekkür ederim umarım

enjoyed today's live stream i'm leaving you  with something funny i always like to leave  

beğenmişsinizdir  bugünün canlı yayınından sizi komik bir şeyle baş başa bırakıyorum

you with something to watch at the end and a  lot of people have asked about the cows well i  

sonunda sizi izleyecek bir şeyle bırakmak her zaman hoşuma gider ve pek çok kişi inekler hakkında sorular sordu pekala

will be showing a short video clip with myself mr  steve and also lots of curious cows looking at us

kendimle kısa bir video klip göstereceğim bay steve ve ayrıca çokça bize bakan meraklı inekler,

it would appear that lots of  people want to travel to paris  

görünüşe göre pek çok insan paris'e seyahat etmek istiyor

they do say that paris is one of the most  romantic places in the world although  

Paris'in dünyanın en romantik yerlerinden biri olduğunu söylüyorlar,

there are other places as well i i i from my own  experience i've been to many places that might be  

ancak   başka yerler de var i i ben kendi deneyimlerime göre gittim

romantic or have that sort of romantic feel  there are many places in this country in the uk  

romantik olabilecek veya bu tür romantik hislere sahip birçok yer  İngiltere'de bu ülkede

that might be seen as romantic maybe you can  take a romantic walk in the lake district  

romantik olarak görülebilecek birçok yer var   belki göller bölgesinde romantik bir yürüyüş yapabilirsiniz

one of the most beautiful places here in england  very nice thanks for watching i am back with you  

İngiltere'deki en güzel yerlerden biri çok izlediğiniz için güzel teşekkürler tekrar sizlerleyim

don't forget on sunday sunday is when we are  with you next i will put that on the screen  

unutma pazar günü sizinle birlikte olduğumuz zaman  bunu ekrana koyacağım

so you can see it english addict live on sunday  from 2pm uk time is when i'm here with you  

böylece ingilizce bağımlısı pazar günü canlı canlı 14:00 İngiltere'de ben buradayım seninle

so now we know and of course mr steve will be  joining us as well thanks a lot i will give you  

şimdi biliyoruz ve tabii ki Bay Steve de  bize katılacak  çok teşekkürler

some moments to say goodbye to each other and we  will all meet here again on sunday don't forget  

birbirimize veda etmeniz için birkaç dakika vereceğim ve pazar günü hepimiz burada tekrar buluşacağız, unutmayın

2 p.m uk time is when i'm back with you thank  you for everyone getting in touch today i always  

14:00 uk saat tekrar aranıza döndüğümde bugün iletişime geçen herkese teşekkür ederim her zaman minnettarım canlı altyazılara

appreciate it don't forget you can also have the  live captions and for every live stream that i do  

da sahip olabileceğinizi unutmayın ve yaptığım her canlı yayın için

there is also a recording of the live stream  which you can watch again and again and again and  

canlı yayının bir kaydı da var. tekrar tekrar izle ve

that also has captions this is mr duncan in the  birthplace of english saying thanks for watching  

bunun altyazıları da var, bu İngilizce'nin doğum yeri olan Bay Duncan izlediğiniz için teşekkürler

see you on sunday and of course  until the next time we meet here  

Pazar günü görüşürüz ve tabii ki bir dahaki sefere burada buluşana kadar  sırada

you know what's coming next yes you do stay  happy stay safe enjoy your life and of course

ne olacağını biliyorsunuz evet, mutlu kalın, güvende kalın hayatın tadını çıkar ve tabii ki

ta ta for now

şimdilik ta ta