Childhood Games - English Addict eXtra - LIVE CHAT - Wed 15th September 2021 / Learn With Mr Duncan

Don't worry it's only the internet here we go yes  we are back together again and it's very nice to  

Endişelenmeyin sadece internet başlıyoruz evet tekrar birlikteyiz ve

be here on a sunny day a sunny september day i  can't believe how nice the weather has turned  

güneşli bir günde burada olmak çok güzel güneşli bir eylül günü havanın ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum

out today it's it's rather nice in fact here  we go again yes we are back together once more  

bugün hava çok güzel aslında yine başlıyoruz evet bir kez daha birlikteyiz

live across the world wide web

dünya çapında web'de yaşıyoruz

i apparently only only old people say the  world wide web nowadays no one else uses  

görünüşe göre sadece yaşlı insanlar dünya çapındaki ağ'ı söylüyor bugünlerde başka kimse

that phrase at all we are live we are  direct we are all together once again  

bu ifadeyi kullanmıyor   hiç bir şekilde canlı yayındayız doğrudanız hepimiz bir kez daha birlikteyiz

from the birthplace of the english language  this is english addict live from england

ingilizcenin doğum yerinden bu ingilizce bağımlısı İngiltere'den canlı canlı

here we are we are back together hi everybody  this is mr duncan in england how are you today  

burada tekrar bir aradayız merhaba millet  ben İngiltere'den Bay Duncan bugün nasılsınız   iyi misiniz

are you okay i hope so are you feeling happy today  

iyi misiniz umarım bugün mutlusunuzdur

i really hope you are feeling good i'm not  too bad i can't complain we have a beautiful  

gerçekten öyle hissediyorsunuzdur iyi çok kötü değilim şikayet edemem güzel bir

day it is glorious outside i want to run  around the fields i want to feel the air

gün geçiriyoruz dışarısı muhteşem tarlalarda koşmak istiyorum havayı hissetmek istiyorum

i was going to say i want to feel the breeze in  my hair but of course that would not be right  

diyecektim esintiyi saçlarımda hissetmek istiyorum ama tabi ki bu doğru olmaz

as i don't have much hair on my head yes we are  back it is another english addict extra my name is  

çünkü kafamda fazla saç yok çünkü evet  geri döndük, fazladan bir İngiliz bağımlısı benim adım

duncan by the way for all those who are wondering  who is it who is that strange man on the internet  

duncan bu arada kim olduğunu merak edenler için kim o sokaktaki o garip adam kim internet

we don't know who he is well my name is duncan  i talk about english i love the english language  

kim olduğunu bilmiyoruz, benim adım duncan ingilizce hakkında konuşuyorum ingilizceyi seviyorum   benim

you might say that i am an english addict yes  maybe perhaps and i love doing this i love  

bir ingilizce bağımlısı olduğumu söyleyebilirsiniz evet belki ve bunu yapmayı seviyorum

joining you here live twice a week of course you  can also find me on sunday as well the same time  

haftada iki kez burada canlı yayında size katılmayı seviyorum tabii ki beni pazar günü de aynı saatte bulabilirsiniz

2 p.m uk time and as you can see behind me as i  mentioned it is a glorious day beautiful sunshine  

İngiltere saatiyle 14.00 ve arkamda gördüğünüz gibi bahsettiğim gibi harika bir gün güzel güneş ışığı   stüdyo penceremden

as we look at the live view behind me looking  out of my studio window and if you want you  

arkamdaki canlı görüntüye bakarken ve Eğer istersen   arkamdan geçen

can count all of the vehicles all of the lorries  and the cars going by behind me if you want to do  

tüm araçları, tüm kamyonları ve arabaları sayabilirsin.

that you are more than welcome to do it because  well you can really i'm not going to stop you  

i have been teaching english for a long time don't  forget next month it is a special month in october  

uzun süredir ingilizce öğretiyorum gelecek ayı unutma bu yılın ekim ayı özel bir ay

of this year i will be celebrating once  again my anniversary here on youtube  

burada youtube'da bir kez daha yıldönümümü kutlayacağım

a very long time i've been doing this for forever  and ever it feels like it a lot of people ask  

çok uzun zamandır bunu sonsuza dek yapıyorum ve hiç hissettirmiyor bunun gibi pek çok insan soruyor

mr duncan have you ever thought about  quitting have you ever thought about giving up

Bay Duncan hiç bırakmayı düşündünüz mü vazgeçmeyi iyi düşündünüz

well i suppose sometimes i do think about it  sometimes when things are not going right when  

mü sanırım bazen bunu düşünüyorum bazen işler yolunda gitmediğinde

things are not going very well sometimes i  think i'm going to quit i'm going to give it  

işler pek iyi gitmediğinde bazen bence ben' pes edeceğim

all up i'm going to throw in the towel that is a  great expression that we use that means to quit  

her şeyden vazgeçeceğim havlu atacağım bu harika bir ifadedir, bu,

to give up when you have decided that you no  longer wish to do something you might say that you  

artık yapmak istemediğiniz bir şeyi artık yapmak istemediğinize karar verdiğinizde pes etmek anlamına gelir.

throw in the towel but not yet no i'm not  doing it just yet as we approach our 15th year

havlu attığını söyleyebilirsin ama henüz hayır hayır henüz 15. yılımıza yaklaşırken bunu yapmıyorum

and i must be honest i do love receiving messages  from those of you who've been watching me for for  

ve dürüst olmam gerekirse beni neredeyse 15 yıldır izleyenlerinizden mesaj almayı seviyorum

almost 15 years all i can say is you must have  a lot of patience that's all i can say so we  

yıllar tek söyleyebileceğim çok sabırlı olmanız gerektiğidir tüm söyleyebileceğim bu yüzden

are here yes we've made it all the way to the  middle of another week because it is wednesday

buradayız evet bir haftanın daha ortasına kadar geldik çünkü bugün çarşamba

wednesday once again woden's  day has arrived once more  

yine çarşamba yine dunya günü geldi

how has your week been i never ask i  never normally ask how your week has been  

haftan nasıl geçti hiç sormam normalde haftan nasıl geçti diye sormam

but i'm going to ask now how how has your week  been has it been a good week i like to talk  

ama şimdi soracağım haftan nasıl geçti güzel bir haftaydı kendi şeylerimden bahsetmeyi severim

about my things but perhaps something nice has  happened in your life this week maybe something  

ama belki güzel bir şeyler olmuştur bu hafta hayatında belki   iyi bir şey

good has occurred in your life so anything  new do you have any news for me concerning  

olmuştur, bu yüzden yeni bir şey seninle ilgili benim için herhangi bir haberin var mı?

you because of course as i said last sunday  i do feel as if we have a lovely family  

çünkü tabii ki geçen pazar dediğim gibi  burada ingilizce bağımlısı canlı yayınımda çok güzel bir ailemiz varmış gibi hissediyorum

here on my english addict live stream so that  is the way i look at it i'm not just saying that  

yani ben olaya böyle bakıyorum sadece şunu söylemiyorum gerçekten bunun böyle olduğunu

i really do feel that that is what this is it's  like a big happy family we have the live chat oh

hissediyorum büyük mutlu bir aile canlı sohbetimiz var oh

very interesting once again

çok ilginç bir kez daha

he has the fastest finger in town  congratulations once again to vitas  

şehirdeki en hızlı parmağa sahip tebrikler bir kez daha vitas'a

i don't know how you do it maybe one day you  will write a book all about how you were always  

nasıl yapacağınızı bilmiyorum belki bir gün  canlı sohbetimde her zaman   ilk veya neredeyse her zaman ilk olduğunuz hakkında bir kitap yazacaksınız

first or almost always first on my live chat  vitas yes once again you are first welcome

vitas evet bir kez daha hoş geldiniz,

i don't know how you do it i don't know what's  going on maybe i'm not i'm not sure if there  

nasıl olduğunu bilmiyorum sen yap ne o olduğunu bilmiyorum belki bilmiyorum

are any steroids being used it sometimes happens  amongst athletes people who are trying to be fit  

kullanılan herhangi bir steroid olup olmadığından emin değilim bu bazen uygun ve güçlü olmaya çalışan sporcular arasında olur

and strong sometimes they will take  steroids they will take things to make  

bazen alacakları steroidleri alırlar

them stronger to increase their performance  perhaps oh yes so it does happen it really does  

performanslarını artırmak için onları daha güçlü yapacak şeyler belki ah evet yani gerçekten oluyor

we also have beatriz here and also sandra  gonzalez welcome to my live stream on a wednesday  

burada ayrıca beatriz'imiz var ve ayrıca sandra gonzalez çarşamba günü canlı yayınıma hoş geldiniz

and also we have alessandra hello alessandra  thank you very much for joining me here as well  

ve ayrıca alessandra'mız var merhaba alessandra bana katıldığınız için çok teşekkür ederim burada da

we have a lot of people on the live stream  today very nice to see you also we have oh

canlı yayında çok sayıda insan var bugün sizi görmek çok güzel ayrıca bizde de oh

luis mendes is here today i've  had a lot of requests asking if

luis mendes bugün burada

i can show louis mendes in his suit  so first of all i'm going to ask louis  

louis mendes'i takım elbisesiyle gösterip gösteremeyeceğimi soran çok sayıda istek aldım  bu yüzden her şeyden önce Louis'e soracağım

is it okay if i show your  photograph of you wearing your suit  

a couple of weeks ago because i thought you looked  really smart to be honest so louis do you give me  

birkaç hafta önce takım elbiseni giymiş olduğun fotoğrafını göstersem sorun olur mu çünkü dürüst olmak gerekirse gerçekten akıllı göründüğünü düşündüm, o yüzden Louis bana

permission to show the photograph because a lot  of people would would like to see you in your

fotoğrafı göstermeme izin veriyor musun? insanlar seni takım elbisenle görmek isterdi

in your suit i remember years ago when whenever  young children went to church we would always  

yıllar önce küçük çocuklar kiliseye gittiğinde her zaman

wear smart clothes and yes it's true sometimes i  did go to church as a child i used to go to the  

şık giysiler giyerdik ve evet bu doğru bazen çocukken kiliseye giderdim

sunday service sometimes with my parents sometimes  with my grandparents but i would always wear my  

pazar ayine giderdim bazen ailemle bazen büyükannemle ama ben her zaman en iyi pazar günümü giyerim

sunday best have you ever heard of that phrase  your sunday best is the clothes that you wear  

bu ifadeyi hiç duydunuz mu en iyi pazar gününüz

on sunday when you are attending church we  used to call those clothes your sunday best  

kiliseye giderken pazar günü giydiğiniz kıyafetlerdir biz bu kıyafetlere en iyi pazar gününüzü derdik

so you would arrive at church wearing your sunday  best your lovely smart clothes because apparently

yani siz kiliseye pazar gününü en iyi senin güzel şık kıyafetlerinle gelirdim çünkü

apparently god doesn't like it if you look  scruffy and untidy i don't know why he's so  

görünüşe göre tanrı senin dağınık ve dağınık görünmenden hoşlanmıyor onun neden bu kadar

fussy but that's what we used to do come on louis  can we can we see louis mendes wearing his suit  

telaşlı olduğunu bilmiyorum ama biz bunu eskiden yapardık hadi louis yapabilir miyiz louis mendes'in takım elbisesini giydiğini görün

okay it would appear that louis has said all right  mr duncan no no problem so here it is a lovely  

tamam, görünüşe göre louis tamam bay duncan sorun değil dedi, bu yüzden burada

photograph of louis mendes wearing his lovely  suit and i have to say he looks rather fancy

louis mendes'in güzel takım elbisesini giymiş çok güzel bir fotoğrafı ve söylemeliyim ki burada oldukça süslü görünüyor,

here it is

oh sakura blur very nice i have to say it's been  a while since i've worn a suit and tie i do wear  

oh sakura blur çok güzel söylemeliyim ki bir süredir  takım elbise ve kravat takmıyorum

my tie normally but i don't often wear an actual  suit so you can see here on this photograph louis  

çok  seçmem  bu nedenle bu fotoğrafta louis

is wearing his shirt tie and also suit because it  is a special occasion it is his granddaughter's  

gömlek kravatını takıyor ve ayrıca takım elbise çünkü özel bir gün torununun

wedding he was attending a couple of weeks ago  but i i like that suit and i like the way the  

birkaç hafta önce katıldığı düğünü ama o takım elbiseyi beğendim ve

the tie and also the shirt they they sort of match  a little bit like my actually it's very similar  

kravatın ve gömleğin biraz uyumlu olmasını seviyorum aslında benimki gibi

to my colour i've just noticed your tie looks  very similar to mine i think so thank you once  

benim rengime çok benziyor kravatının benimkine çok benzediğini yeni fark ettim bu yüzden bir kez

again louis for sending those photographs it was  very nice of you to do that and thank you also to

daha teşekkürler louis o fotoğrafları gönderdiğin için çok hoştu bunu yapman çok hoştu ve ayrıca

for sending your your photographs  it's lovely and you can you can  

senin fotoğraflarını gönderdiğin için teşekkür ederim bu çok hoş ve

send photographs to me if you want  to you are always welcome to do so  

isterseniz  bana fotoğraf gönderebilirsiniz bunu her zaman yapabilirsiniz

if you want to send something nice if you  want to say hello to me you can always send me  

güzel bir şey göndermek istiyorsanız merhaba demek istiyorsanız bana her zaman

an email message and for those who want to  know my email address here it is right now  

e-posta gönderebilirsiniz   ve bilmek isteyenler için e-posta adresim şu anda burada

it would appear that a lot of people like luis  mendes with his of fancy very fancy very smart

görünen o ki, luis  mendes gibi pek çok kişi süslü çok süslü çok şık

suit i think so i think it looks great maybe  next week maybe next sunday i might wear my suit  

takım elbisesiyle bence bu yüzden harika görünüyor belki gelecek hafta belki önümüzdeki pazar takım elbisemi giyebilirim

yes maybe we should all start doing it i think  one of the things that has occurred during  

evet belki biz bence hepimiz bunu yapmaya başlamalı

lockdown during this this crazy period that we've  all been living through i think a lot of people  

have stopped dressing up or wearing smart clothes  i think it's happened because many of us have  

had to work at home i know for ex for  example steve at the moment steve mr steve  

evde çalışmak zorundaydık, örneğin, örneğin steve'i biliyorum, şu anda steve bay steve

is upstairs in his office and he  doesn't really have to wear his suit  

üst katta ofisinde ve gerçekten takım elbise   giymek zorunda değil   ve

and tie for work because most of it now is  happening over the telephone so he doesn't have  

işe gitmek için kravat takmıyor çünkü artık çoğu telefon üzerinden oluyor bu yüzden

to dress up too smartly hello to monisa hello  also to eskechum who says luis looks dashing  

çok şık giyinmek zorunda değil monisa'ya merhaba luis'in gösterişli göründüğünü söyleyen eskechum'a da merhaba

i like that dashing a person who looks smart  maybe even sophisticated handsome refined

akıllı görünen bir kişinin atılganlığını seviyorum belki sofistike yakışıklı rafine

yes these are all very good words hello to  rita rita greco who asks have you ever thought  

evet bunların hepsi çok güzel sözler rita rita greco'ya merhaba kim

about organizing a zoom chat with your youtube  friends i think it would be fantastic exercise  

youtube arkadaşlarınızla yakınlaştırmalı bir sohbet düzenlemeyi hiç düşündünüz mü diye soruyor, bence harika bir egzersiz olacak

i'm going to say this again i have  mentioned this in the past the problem with  

doing anything like zoom is it can  be difficult to do if if some of the  

of the participants have slow internet so it  can become a problem so you have to make sure  

katılımcılardan bazılarının   interneti yavaşsa, bu bir sorun haline gelebilir, bu nedenle   sık sık

if you are having a zoom conference quite  often you have to make sure that everyone  

yakınlaştırma konferansı düzenliyorsanız, herkesin

has similar broadband speed and a good internet  connection so that's the reason why zoom  

benzer geniş bant hızına ve iyi bir internet bağlantısına sahip olduğundan emin olmalısınız, yani bu kadar zoom'un

and i suppose there are many other conference  calls software that that you can buy and use  

ve sanırım satın alıp kullanabileceğiniz pek çok başka konferans araması yazılımı olduğunu

but quite often they all require fast internet  speed so that's one of the reasons why i've always  

ancak çoğu zaman bunların hepsinin yüksek internet hızı gerektirmesinin nedeni budur, bu yüzden her zaman

avoided it not because i don't want to do it  because i think it would be fun but i also think  

bundan kaçınmamın nedenlerinden biri de bu, istemediğim için değil yapmak çünkü eğlenceli olacağını düşünüyorum ama aynı zamanda

it would be a little bit chaotic so i  don't think it would be an enjoyable  

biraz kaotik olacağını düşünüyorum bu yüzden

experience from my point of view and also maybe  your point of view as well but i do understand i  

benim açımdan ve belki sizin bakış açınızdan da eğlenceli bir deneyim olacağını düşünmüyorum ama yapıyorum anlıyorum

think it's a good idea but the problem is you have  to make sure that everyone has a good connection  

bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum ancak sorun herkesin  iyi bir bağlantıya sahip olduğundan emin olmanız

or else you end up with a very chaotic situation  unfortunately the other thing is i don't have zoom  

yoksa çok kaotik bir durumla karşı karşıya kalırsınız ne yazık ki diğer bir şey de yakınlaştırmam yok

i don't have it you might be surprised to find  that but i don't actually have zoom i have i have  

sizde yok bunu öğrendiğimde şaşırmış olabilirim ama aslında zoom'um yok bende

other stuff and other things professional mixing  software but i don't have zoom although i do have  

başka şeyler ve başka şeyler var profesyonel miksaj yazılımı var ama zoom'um yok ama sahip olsam da

do i have it i'm just thinking now in my head  do i have no no i don't have zoom at all i don't  

var mı acaba şimdi kafamın içinde düşünüyorum bende yok mu hayır bende zoom yok hiç

mr steve uses it for his job but unfortunately i  can't use that because it belongs to his company  

bay steve bunu işi için kullanıyor ama ne yazık ki onu kullanamıyorum çünkü bu onun şirketine ait

unfortunately hello marilda who says hello mr  duncan nice to see you thank you very much hello  

ne yazık ki merhaba marilda kim merhaba diyor bay duncan sizi görmek güzel çok teşekkür ederim merhaba

also christina who says mr duncan your white  shirt suits you yes i suppose there are many  

ayrıca christina, Bay Duncan, beyaz gömleğinizin size yakıştığını söyleyen evet, takım

ways of using the word suit so we often think  of suit as being something you wear things that  

elbise kelimesini kullanmanın birçok  yolu vardır, bu nedenle takım elbiseyi genellikle giydiğiniz bir şey olarak düşünürüz.

go together they match but also we can  say that something suits you it looks good  

sana yakışan bir şey

on you so a nice item of clothing maybe  something that complements your appearance

sana çok yakışıyor  yani güzel bir kıyafet belki görünüşünü tamamlayan bir şey

can also suit you as well  

de sana yakışabilir

hello sabon hello to you good afternoon i hope  we have a nice evening in iran hello iran nice  

merhaba sabon merhaba sana iyi günler umarım İran'da güzel bir akşam geçiririz merhaba İran

to see you here glad you are joining is in  today thank you very much marilda and also

seni burada görmek güzel Katıldığınıza sevindim bugün  çok teşekkür ederim marilda ve ayrıca

100 dob

100 dob

hello diego watching from  the caribbean islands i am  

merhaba diego karayip adalarından izliyorum

enjoying myself this afternoon for two reasons  one the weather is nice it's a lovely day and  

bu öğleden sonra iki nedenden dolayı eğleniyorum biri hava güzel, güzel bir gün ve

the other reason is because you are here as  well joining me live on wednesday i'm a little  

diğer neden de burada olmanız çarşamba günü canlı yayında bana katılacağınız için

bit distracted in the studio because there is  a large spider crawling around on the ceiling  

stüdyoda biraz dikkatim dağıldı çünkü tavanda gezinen büyük bir örümcek var

and it's right next to my camera so if you  do see something crawling across the camera  

ve bu örümcek kameramın hemen yanında.

later on don't worry it's just mr spider coming  to say hello hello also to loan tran i believe  

Endişelenme sadece Mr Spider merhaba demek için geliyor ayrıca ödünç tranlara da

you are watching in vietnam i think so  louis says thanks to everyone but to be  

inanıyorum   Vietnam'da izliyorsunuz sanırım bu yüzden Louis herkese teşekkür ediyor ama

honest i don't like wearing a suit i prefer my  t-shirt my jeans and my trainers or or sneakers  

dürüst olmak gerekirse takım elbise giymeyi sevmiyorum tişörtümü kot pantolonumu tercih ediyorum ve spor ayakkabılarım veya spor ayakkabılarım

talking of which talking of active things  and activities today we are looking at things  

hangisinden bahsediyoruz aktif şeylerden ve etkinliklerden bahsediyoruz   eskiden

we used to play or things we used to do as  a child in our childhood days we are talking  

oynadığımız veya çocukluk günlerimizde çocukken yaptığımız şeylere bakıyoruz

about childhood games and this is something i've  been thinking about for the last couple of weeks  

çocukluk oyunlarından bahsediyoruz ve bu benim daha önce yaptığım bir şey son birkaç haftadır düşünüyorum

especially during well once again  i'm going to mention it locked down  

özellikle kuyu sırasında  bir kez daha kilitlendiğinden bahsedeceğim

a lot of people have been stuck in the houses and  i suppose for some people it hasn't really been a  

birçok insan evlerde mahsur kaldı ve sanırım bazı insanlar için gerçekten

difficult period and by that i mean young people  or maybe children teenagers young adults because  

zor bir dönem olmadı ve gençleri kastediyorum veya belki çocukları gençler genç yetişkinler çünkü

nowadays and i don't want to sound old-fashioned  but nowadays you might find that a lot of children  

günümüzde ve modası geçmiş gibi görünmek istemiyorum ancak günümüzde birçok çocuğun   birçok

a lot of young people prefer to stay at home or  in the house because there are many distractions  

gencin evde veya  evde kalmayı tercih ettiğini görebilirsiniz çünkü orada birçok dikkat dağıtıcı

many things that they can do to occupy their minds  that means they don't have to go outside at all  

zihinlerini meşgul etmek için yapabilecekleri pek çok şey bu da onların hiç dışarı çıkmaları gerekmediği anlamına gelir   bu nedenle

so we are looking at childhood games and i  will be reminiscing i will be remembering  

çocukluk oyunlarına bakıyoruz ve ben  hatırlayacağım

some of the childhood games that i used to play  many years ago when i was a kid it's true i was  

eskiden oynadığım bazı çocukluk oyunlarını hatırlayacağım oyna  yıllar önce, çocukken bu doğruydu,

a child once some people say i still am so that's  what we're looking at later we have some strange  

bir zamanlar çocuktum bazıları hala öyle olduğumu söylüyor, bu yüzden daha sonra bakacağımız şey bu, bakmamız gereken bazı garip

english words to look at and we have the mystery  idiom which i'm going to show you right now would  

ingilizce kelimeler var ve bende gizemli bir deyim var şimdi size göstereceğim

you like to see today's mystery idiom here it is  on your screen right now today's mystery idiom oh

bugünün gizemli deyimini görmek ister misiniz burada  şu anda ekranınızda bugünün gizemli deyimi oh

very interesting now all you have to do is tell  me what you you see what do you see look closely  

çok ilginç şimdi tek yapmanız gereken bana ne gördüğünüzü söylemek, yakından bakın

and this is a well-known expression that we use  in english it is today's mystery idiom so all  

ve bu İngilizce'de kullandığımız iyi bilinen bir ifade, bugünün gizemli deyimidir, yani tek

you have to do is tell me what it is i will  give you the answer later on so don't worry  

yapmanız gereken bana bunun ne olduğunu söylemek, size daha sonra yanıt vereceğim, bu yüzden merak

i won't forget i will try my best not to forget

etmeyin  unutmayacağım, elimden gelenin en iyisini yapacağım unutmamak için

does anyone know what today's mystery idiom is  feel free to give your guess on the live chat

bugünün gizemli deyiminin ne olduğunu bilen var mı canlı sohbette tahmininizi yapmaktan çekinmeyin

so many things to do today so we are talking  about childhood games games we used to play  

bugün yapılacak çok şey var, bu nedenle   gençken oynadığımız çocukluk oyunları oyunlarından bahsediyoruz

when we were young and i suppose i could almost  ask the same question to you so what about you  

ve sanırım neredeyse sorabilirdim aynı soru sana peki ya sen

were there any games what games  did you play when you were young  

hiç oyun var mıydı gençken hangi oyunları oynardın

what games did you play as a child and i  will be listing some of the ones that existed  

çocukken hangi oyunları oynardın ve ben küçükken ben çocukken var olan bazı oyunları listeleyeceğim

when i was little when i was a child there were  many games that we used to play in the street  

sokakta oynadığımız birçok oyun vardı

and i suppose i was very lucky  because the place where i used to live  

ve sanırım çok şanslıydım çünkü eskiden yaşadığım yer   büyüdüğüm yer  bir

the place where i was raised was very close to  lots and lots of grass and many fields so i was  

sürü çime ve birçok tarlaya çok yakındı, bu yüzden

lucky as a child because we we had lots of places  where we could go and play and also explore as

şanslıydım  bir çocuk çünkü gidip oynayabileceğimiz ve ayrıca

well what games did you play as a child so that  this is for this is for people of my age so if you  

çocukken hangi oyunları oynadığınızı keşfedebileceğimiz pek çok yerimiz vardı, yani bu benim yaşımdaki insanlar içindir, yani

are watching now and you are in your 30s or 40s  what did you play as a child were there any games  

şu anda izliyorsanız ve içindeyseniz 30'larınızda veya 40'larınızda çocukken ne oynardınız   birbirinizle oynayacağınız herhangi bir oyun var mıydı

that you would play with each other i  can think of maybe two very obvious ones  

çok bariz iki tanesini düşünebilirim

one of the games we used to like playing when  i was a kid was hide and seek hide and seek  

çocukken oynamayı sevdiğimiz oyunlardan biri saklambaçtı ve

a game that involved someone hiding and then  another group of people would have to find that  

birisinin saklanmasını içeren bir oyun arayın ve ardından başka bir grup insan o kişiyi bulmak zorunda kalırdı

person of course you could also do it the other  way around you could have many people hiding and  

elbette bunu tam tersi şekilde de yapabilirsiniz sizin etrafınızda birçok kişi saklanabilirdi ve

then one person would try to find them one by one  so yes you can have you can have one or the other

sonra bir kişi onları tek tek bulmaya çalışırdı yani evet alabilirsin birine sahip olabilirsin

hello mayuri oh hello myori nice to  see you here myori myori myori myori

merhaba mayuri oh merhaba myori seni burada görmek güzel myori myori myori myori

nice to see you back again today

bugün seni tekrar görmek güzel

nessar says when i was a child i would play with  my friends and also my family i would often play  

nessar ben çocukken arkadaşlarımla ve ailemle oynardım diyor

cricket with my family and also friends i i used  to play cricket a little bit as a child but what  

ailemle ve arkadaşlarımla sık sık kriket oynardım ben çocukken biraz kriket oynardım ama peki

about you did you and where did you play so where  did you play cricket was it near the house did you  

ya sen ve nerede oynadın peki nerede kriket oynadın evin yakınında mıydı

have a place where you could go to to play cricket  with your friends and family so we might describe  

bir yerin var mıydı arkadaşlarınız ve ailenizle kriket oynamaya gidebilirsiniz, bu nedenle

that sort of thing as an active pastime or an  activity so something that is not just passing  

bu tür şeyleri aktif bir eğlence veya etkinlik olarak tanımlayabiliriz, yani sadece zaman geçirmekle kalmayıp aynı zamanda

the time it is also giving you some well-needed  exercise as well i suppose cricket akash  

size gerekli egzersizi de veriyor sanırım kriket akash

says i also used to play hide-and-seek a very  easy game to play because you don't really need  

ayrıca saklambaç oynadığımı söylüyor, oynaması çok kolay bir oyun çünkü gerçekten hiçbir şeye ihtiyacınız yok,

anything you just need some friends and i suppose  some places to hide which was always fun if you  

sadece birkaç arkadaşa ve sanırım saklanacak bazı yerlere ihtiyacınız var;

were outside because it allowed you to use your  imagination because then you would have to find  

hayal gücünüzü kullanın çünkü o zaman

new and unusual places to hide so i i don't think  playing hide and seek in the house is as much fun  

saklanacak   yeni ve sıra dışı yerler bulmanız gerekir, bu yüzden evde saklambaç oynamanın eskisi kadar eğlenceli olduğunu düşünmüyorum   bence

i think playing it outside is more fun because  then you can find some interesting places to hide  

dışarıda oynamak daha eğlenceli çünkü o zaman bazı ilginç yerler bulabilirsiniz

yourself away secretary general hello shall i give  you a salute hello secretary general watching in

kendinizi gizlemek için genel sekreter merhaba size selam vereyim mi merhaba gambiya'da izleyen genel sekreter

gambia hello the gambia in west  africa nice to see you here  

merhaba batı afrika'da gambiya sizi burada görmek güzel   dünyanın neresinde

you are you are very welcome to join in  wherever you are watching around the world

izliyorsanız oraya katılabilirsiniz

hello trung trung quang i know this is really  random but i've been following your channel for  

merhaba trung trung quang bunun gerçekten rastgele olduğunu biliyorum ama kanalınızı

three years and we used to have this  conversation about whether you are going to teach  

üç yıldır takip ediyorum ve bir zamanlar öğretmenlik yapıp yapmayacağınız

or going to reach 1 million subscribers and  i'm i'm happy to see that we are getting closer  

veya 1 milyon aboneye ulaşıp ulaşmayacağınız hakkında bu  sohbeti yapardık ve  bunu gördüğümüze sevindim yaklaşıyor

thank you trung i think i am approaching 949

teşekkür ederim trung, 949.000 aboneye yaklaştığımı düşünüyorum,

000 subscribers so we still  have a little way to go  

bu yüzden hala gidecek çok az yolumuz var   bir milyon aboneden

we are about 50 000 subscribers  away from one million subscribers  

yaklaşık 50.000 abone uzaktayız

sadly these days one million subscribers  doesn't really mean much even if you have 1  

ne yazık ki bugünlerde bir milyon abone sahip olsanız bile pek bir anlam ifade etmiyor 1

million subscribers because there are people now  on youtube who have 7 or 8 million subscribers  

milyon abone çünkü şu anda youtube'da 7 veya 8 milyon abonesi olan insanlar var

so nowadays 1 million doesn't seem like very  much anyway i'm looking forward to reaching it  

yani bugünlerde 1 milyon pek çok bir şey gibi görünmüyor zaten ona ulaşmak için sabırsızlanıyorum   1 milyonuncu aboneme

i'm looking forward to getting  to my 1 millionth subscriber

ulaşmak için sabırsızlanıyorum

thank you to alessandro hello alessandro nice  to see you here nessar i played cricket in  

teşekkürler alessandro'ya merhaba alessandro seni burada görmek güzel nessar

the playground which was very near to my sweet  home it is good if you have somewhere to play  

güzel evime çok yakın olan oyun alanında kriket oynadım dışarıda oynayacak bir yerin varsa iyi olur

outside so if you are very lucky you might have  a field or some grass or maybe a special area  

bu yüzden çok şanslıysan bir tarlan veya biraz çimin olabilir veya belki oyunlarınızı oynamanız için ayrılmış özel bir alan

that has been put aside for you to to  play your games on or in maybe you have  

belki

a recreation centre very close to where you  live a place where you can play your games  

yaşadığınız yere çok yakın bir rekreasyon merkeziniz vardır oyunlarınızı oynayabileceğiniz bir yer

talking of which we are talking about childhood  games in a little while and i thought we would  

çocukluk oyunlarından bahsediyoruz Kısa bir süre için

take a look at one of my full english lessons  where i talk about that very subject childhood  

tam İngilizce derslerimden birine  bir göz atmayı düşündüm burada çok ilgili çocukluk    oyunları hakkında konuşuyorum

games and also we will look at the meaning of the  phrase red-handed all of that coming up right now

ve ayrıca suçüstü ifadesinin anlamına da bakacağız. suçüstü

have you ever been caught doing something  red-handed have you ever been caught  

bir şey yaparken yakalandınız mı hiç suçüstü yakalandınız mı

in the act the idiom red-handed means that you  have been caught in the act of committing a crime  

suçüstü deyimi bir suç işlerken

or doing something wrong you might have been seen  carrying out the bad act as it was being done  

veya yanlış bir şey yaparken yakalandığınız anlamına gelir kötü eylemi olduğu gibi gerçekleştirirken görülmüş olabilirsiniz yapılıyor

or perhaps some evidence was found that showed  you doing it such as a photograph or video clip  

veya belki bunu  yaptığınızı gösteren bir fotoğraf veya video klip gibi bazı kanıtlar bulundu

you have been caught red-handed you were caught  red-handed the phrase originated in scotland  

suçüstü yakalandınız suçüstü yakalandınız  bu ifade İskoçya'da   ortaya çıkmıştır

and refers to the bloodstains  found on the hands of a murderer  

ve bir katilin ellerinde bulunan kan lekelerini  ifade eder.

as a child i used to play many games but one game  in particular still sticks out in my mind hide and  

çocukken pek çok oyun oynardım ama özellikle bir oyun aklımda hala duruyor saklambaç bahse

seek i bet at some point you have played this game  too the game is almost always played by a group of  

girerim bir noktada bu oyunu da oynamışsınızdır oyun neredeyse her zaman bir grup insan tarafından oynanır,

people one person hides and the other people must  try to find that person we can use hide and seek  

bir kişi saklanır ve başkaları o kişiyi bulmaya çalışmalıdır  birini

as a phrase to mean the task of trying to hunt for  someone if a person keeps escaping from your view  

avlamaya çalışma görevi anlamında saklambaç  kullanabiliriz.

as you pursue them then we can describe this  as a game of hide and seek we can also say that  

Arama ayrıca, kayıp veya saklanan bir kişiyi aramak için

the people involved are playing cat and mouse the  pursuer and the pursued the runner and the chaser  

ilgili kişilerin kedi fare takipçi  ve takip edilen koşucu ve kovalayan   oynadığını da söyleyebiliriz.

to search for a person who is missing  or in hiding can be described as a hunt  

grammar is probably the hardest part of english  to grasp so i have decided to take some parts  

kavramak bu yüzden

of english grammar and look closely at  each one for each full english episode  

ingilizce dil bilgisinin bazı bölümlerini almaya ve her tam ingilizce bölüm için her birine yakından bakmaya karar verdim   bugün bakılacak

there will be one grammatical element to  look at today we will look at sentences

bir dilbilgisi öğesi olacak cümlelere bakacağız

english sentences fall into four  types the statement the question  

ingilizce cümleler dört türe ayrılır tür ifade soru

the order or request the exclamation the  statement is a sentence that gives information  

sıra veya ünlem  isteği ifade bilgi veren bir cümledir söylemektir

to state is to say and quite often  saying means giving information  

ve çoğu zaman söylemek bilgi vermek anlamına gelir

the car is travelling very fast the boy  looks very unhappy these are statements if  

araba çok hızlı gidiyor çocuk çok mutsuz görünüyor bunlar

information is being given or an observation  is being made then we are making a statement

bilgi veriliyorsa veya bir gözlem yapılıyorsa bu ifadelerdir o zaman

to question something means we make an  inquiry we need information so to get it  

bir şeyi sorgulamak için bir beyanda bulunuyoruz, bir soruşturma yapıyoruz anlamına gelir, yani onu elde etmek için bilgiye ihtiyacımız var

we must first put forward a question if you want  to find out something you will almost always ask a  

önce bir soru ortaya koymalıyız  bir şeyi öğrenmek istiyorsanız  bir   şeyi araştırmak için neredeyse her zaman bir

question to investigate something always involves  asking questions is that car going too fast  

soru soracaksınız, her zaman soru sormayı içerir  araba çok hızlı gidiyor

did you see where that man went can you  hear the plane flying over mr duncan's head

o adamın nereye gittiğini gördünüz mü uçağın Bay Duncan'ın kafasının üzerinden uçtuğunu duyabiliyor musunuz?

to give an order or make a request is to ask  for something to be done or not to be done  

or to demand something don't be so  rude don't drive so fast a request  

çok kaba, bu kadar hızlı sürmeyin, bir istek

can be in the form of a question but in  this case information is not required  

soru şeklinde olabilir, ancak bu durumda

to ask someone to do something or  tell them is an order it is a request

birinden bir şey yapmasını istemek veya onlara  bunun bir emir olduğunu, bunun

an exclamation is a sentence that shows surprise  or shock it is often used to show anger or  

bir istek olduğunu söylemek için ünlem işareti sürpriz ifade eden bir cümledir  bilgi gerekli değildir veya şok genellikle öfke veya

rage you cheated on me how fast that car  is going oh what a mess an exclamation  

beni aldattın o araba  ne kadar hızlı gidiyor  ah ne kadar dağınık bir ünlem

can also be put forward in the form of a question  

soru şeklinde de ileri sürülebilir

the most common form of sentence is the statement  this is because most sentences pass on information  

en yaygın cümle biçimi ifadedir bunun nedeni budur çoğu cümle bilgi aktarır

conversation normally involves parting  with information or making comments  

konuşma normalde bilgiden ayrılmayı veya yorum yapmayı içerir   ki bu da

which themselves are statements

kendileri ifadedir

and there it was one of my full english  lessons an excerpt from the second  

ve işte tam ingilizce derslerimden biriydi ikincisinden bir alıntı

yes the second ever so many years ago  now so that must be going back to 2013.

evet ikincisi çok uzun yıllar önceydi şimdi bu 2013'e kadar gidiyor olmalı .

oh my goodness such a long time ago  

aman tanrım çok uzun zaman önce

we are back live and yes for those wondering  

canlı yayına geri döndük ve evet merak edenler için   arkamda

behind me that is live behind me as we are  looking out of my studio window that is the  

canlı arkamda stüdyo penceremden dışarı bakıyoruz

view out of the window of my studio right now as  we are live at 2 40. on a wednesday afternoon i  

şu anda stüdyomun penceresinden görünen manzara bu 2 40'ta canlı yayında. bir çarşamba öğleden sonra

hope you are having a good week so far i hope  your week has been super duper oh by the way  

umarım şimdiye kadar iyi bir hafta geçiriyorsunuzdur umarım haftanız süper kandırılmıştır oh bu arada

something i meant to mention last week but  i didn't i have made an appointment to go  

geçen hafta bahsetmek istediğim bir şeydi ama gitmedim randevu aldım

to the dentist oh dear i know it's been a long  time since i've been for very obvious reasons  

dişçiye aman canım biliyorum çok uzun zaman oldu çok bariz sebeplerden dolayı

because all of the dentists were  closed during lockdown here in the uk  

burada, İngiltere'de karantina sırasında tüm dişhekimleri kapalıydı,

but most of them have now reopened and  they are taking appointments so i have  

ancak çoğu şimdi yeniden açıldı ve randevu alıyorlar, bu yüzden ben de randevu

made an appointment to go and see  the dentist on the 21st of september  

aldım 21 eylülde dişçiye gitmek için bir randevu

so i'm going on that day i'm going to see  what has happened to my teeth and my gums  

yani o gün gidiyorum dişlerime ve diş etlerime  ne olduğuna bakacağım

during the past 15 16 months of  lockdown we will see what is going on  

son 15 16 aylık tecritte neler olup bittiğini göreceğiz üzerinde

i hope you are enjoying the view today it is a  lovely day shall we have a look at another view  

umarım manzarayı beğeniyorsunuzdur bugün güzel bir gün

outside the window okay i can't resist i can't  resist showing this oh it's a lovely day today  

pencerenin dışından başka bir manzaraya bakalım mı tamam dayanamıyorum bunu göstermeden duramıyorum oh bugün çok güzel bir gün

one thing you might notice over the next couple  of weeks you might notice the leaves on the trees  

fark edebileceğiniz bir şey önümüzdeki birkaç hafta ağaçlardaki yaprakların   çok kötü olmadıkları

will will begin to change colour at the  moment they're not too bad they they  

anda renk değiştirmeye başlayacağını fark edeceksiniz

appear to be still green but coming soon  we have the autumnal weather and already  

hala yeşil görünüyorlar, ancak yakında sonbahar havasına sahibiz ve şimdiden

in some places not around here but in some  parts of this area the leaves have already  

bazı yerlerde ortalıkta yok burada ancak bu bölgenin bazı kısımlarında yapraklar

started falling from the trees so it does feel  as if autumn is on the way having said that

ağaçlardan düşmeye başladı, bu nedenle sonbahar geliyormuş gibi hissettiriyor,

having said that the weather today  is gorgeous it's a beautiful day

bugün havanın muhteşem olduğunu söyledikten sonra güzel bir gün

the sun is out we have mainly blue skies today  so it's very nice and of course as you know i  

güneş çıktı. bugün gökyüzü mavi çok güzel ve tabii ki bildiğiniz gibi

love autumn very much i love it so much i made  a lesson all about it i made a lesson all about  

sonbaharı çok seviyorum çok seviyorum bununla ilgili bir ders yaptım sonbahar hakkında bir ders yaptım

autumn and it is available on my youtube channel  we have some strange words to look at because  

ve youtube kanalımda mevcut bazı garip sözlerimiz var bakmak için

the english language is a strange thing a  lot of people complain about it they say mr  

İngilizce garip bir şey birçok kişi bundan şikayet ediyor Bay

duncan the english language is so difficult to  understand and grasp but with my help hopefully  

Duncan İngilizceyi anlamak ve kavramak çok zor diyorlar ama benim yardımımla umarım

i can make things a little easier so let's  have a look at some strange english words  

işleri biraz daha kolaylaştırabilirim, o yüzden hadi bir göz atalım bazı garip ingilizce kelimeler

shall we here's the first one oh this is  this is a very interesting one to pronounce  

işte ilkini alalım oh bu  bu telaffuzu çok ilginç

oh what do we have here kafkaesque kafkaesque mmm  mr duncan we've never heard of that word before  

oh burada kafkaesque kafkaesque mmm bay duncan bu kelimeyi daha önce hiç duymadık

well this is actually used as an adjective and  i will repeat it again kafkaesque and it is a  

pekala bu aslında bir sıfat olarak kullanılıyor ve tekrar kafkaesk olarak tekrarlayacağım ve bu,

characteristic or something reminiscent of the  oppressive or nightmarish qualities of friends  

kafta'nın kurgusal dünyasının baskıcı veya kabus gibi niteliklerini anımsatan bir özellik veya bir şey ve

kafta's fictional world and i know what you're  going to say mr duncan what is a kafka or who is  

ne söyleyeceğinizi biliyorum bay duncan kafka nedir veya

friends kefta kafka well i remember many years  ago reading one of his most famous stories called  

arkadaşlar kimdir kefta kafka iyi hatırlıyorum uzun yıllar önce metamorfoz adlı en ünlü hikayelerinden birini okumuştu

the meta metamorphosis and it's a very strange  story it's also quite disturbing as well  

ve bu çok garip bir hikaye aynı zamanda oldukça rahatsız ediciydi

but friends kafka was a czech novelist who  wrote in german his work is characterized by  

ama arkadaşlar kafka almanca yazan bir çek romancıydı onun eseri

its portrayal of an enigmatic and nightmarish  reality where the individual is perceived  

esrarengiz ve kabus gibi bir gerçekliğin tasviriyle karakterize edilir bireyin yalnız, kafası

as lonely perplexed and threatened notable  works as i mentioned just the metamorphosis  

karışmış ve tehdit altında olarak algılandığı kayda değer eserler, sadece metamorfozdan bahsettiğim gibi

and also the trial interesting to mention  that most of his work was actually published  

ve aynı zamanda deneme, çalışmalarının çoğunun aslında

after his death so in fact he only published  i think a couple of novels a couple of books  

ölümünden sonra yayınlandığından bahsetmek ilginçtir, bu nedenle aslında yalnızca bir çift roman yayınladı sanırım. kitap

but he did actually write a lot of other  stories as well and he had a good friend  

ama aslında birçok  başka hikaye de yazdı ve iyi bir arkadaşı   vardı

who actually ended up being the person  who oversaw his estate after he died and  

sonradan öldükten sonra mirasına bakan kişi oldu ve

friends kafka asked his friend to destroy all of  his work he said i don't want anyone else to read  

arkadaşları kafka arkadaşından tüm çalışmalarını yok etmesini istedi, ben yapmadım dedi Başka kimsenin tüm yazılarımı okumasını istemiyorum,

all of my manuscripts i want you to destroy  them after my death however his friend did not  

ölümümden sonra onları yok etmenizi istiyorum, ancak arkadaşı

do that instead he published them and they are  all very well known pieces of work but i always  

bunu yapmadı, bunun yerine onları yayınladı ve hepsi çok iyi bilinen eserlerdir, ancak her zaman

remember reading the metamorphosis when i  was a child it's a very scary book we had  

metamorfozu okuduğumu hatırlıyorum. bir çocuktu bu çok korkutucu bir kitap

to study it for one of our english lit lessons  and yes it's a rather creepy story about a man  

ingilizce edebiyat derslerimizden biri için çalışmak zorundaydık ve evet bu,

who wakes up to find himself transformed into a  giant insect and then he he finds himself stuck  

uyandığında kendisini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulan ve sonra kendini sıkışmış bulan bir adam hakkında oldukça ürkütücü bir hikaye

because he's lying on his back he can't move  and so he reminisces he thinks about his own  

çünkü o sırt üstü yatarak hareket edemiyor ve bu yüzden kendi durumu hakkında düşündüğünü hatırlıyor,

situation his life he was a salesman in the  story and he was looking at the the futility  

hikayede bir satıcıydı ve

of the relationships and the friendships most  of which he saw as fake or false so it's a  

çoğu sahte veya sahte olarak gördüğü ilişkilerin ve arkadaşlıkların beyhudeliğine bakıyordu. yanlış yani bu

great story it's been translated and rewritten in  many many languages and if you've never read it  

harika bir hikaye birçok dile çevrildi ve yeniden yazıldı ve eğer onu hiç okumadıysanız

two things i would suggest well first of all  i would suggest that you read it because it's  

iki şey önereceğim her şeyden önce okumanızı öneririm çünkü

a very good book but also don't read it late at  night because it might give you nightmares as well  

çok iyi bir kitap ama aynı zamanda okumayın gece geç saatlerde okuyun çünkü size kabuslar da verebilir

but great oh i see adi thank you adi i have  read the trial and also the metamorphosis  

ama harika oh anlıyorum adi teşekkür ederim adi denemeyi ve ayrıca metamorfozu okudum

oh very nice i must admit i do like dark stories  

oh çok güzel itiraf etmeliyim ki karanlık hikayeleri severim

and when i say dark i mean things that  deal with a very deep or dark subject  

ve karanlık dediğimde ciddi şeyler kastediyorum çok derin veya karanlık bir konuyu ele alan,

the human mind human suffering perhaps so there  are many many novelists many writers who over the  

insan zihni, insanın ıstırabı, belki de bu nedenle, pek çok romancı var,

years have have studied these things i suppose  edgar allan poe is another one that i read many  

yıllar boyunca bu konuları çalışmış pek çok yazar, sanırım, edgar allan poe,

years ago i haven't read his stuff for for a long  time but i used to read it when i was at school

yıllar önce okuduğum ve okumadığım bir başka kitap. onun yazdıklarını uzun süre okudum ama ben okuldayken okurdum

our english teacher had a very strange sense of  humor sometimes i think so i'm sure my english  

ingilizce öğretmenimizin çok tuhaf bir espri anlayışı vardı bazen öyle düşünüyorum ki eminim ingilizce

teacher was trying to scare me oh quite a few  people have actually read that particular book  

öğretmenim beni korkutmaya çalışıyordu oh epeyce kişi o kitabı gerçekten okudum

interesting so if something is kafkaesque it  means it resembles the situations or the the  

ilginç, bu yüzden bir şey kafkaesk ise  bu durumlara veya

plots of franz kafka's books here's another  strange word for you to get your brain around

franz kafka'nın kitaplarındaki olay örgüsüne benziyor demektir işte beyninizi cömertliğe alıştırmanız için başka  garip bir kelime

largesse oh mr duncan we've never seen this word  before largesse and this this is a noun that  

oh bay duncan bu kelimeyi cömertlikten önce hiç görmemiştik ve bu,

describes the generosity in bestowing money  or gifts upon others so a person's largesse  

başkalarına para veya hediye verme cömertliğini tanımlayan bir isimdir, bu nedenle bir kişinin cömertliği   bir kişinin cömertliğidir,

is a person's generosity they are they are  willing to give things away in a generous way  

onlar bir şeyleri cömertçe vermeye isteklidirler

also you can describe money or gifts given  generously so you might say the distribution  

ayrıca cömertçe verilen parayı veya hediyeleri tanımlayabilirsiniz, böylece

of large s to the local population things  that are given away gifts to show generosity  

büyük s'lerin yerel nüfusa dağılımını söyleyin cömertlik göstermek için hediye verilen şeyler

and also the things that are given away as well

ve ayrıca verilen şeyler

a very interesting word originates  from old french and originally came  

çok ilginç bir kelime eski fransızca'dan gelir ve aslen

from latin with the word largess which means  copious so when we say copious we mean a lot  

latince'den      gelir                                      çok anlamına gelen latince; bol derken çok

a lot of something here is another word  oh i like this word it's a naughty word

şey kastediyoruz   burada pek çok şey başka bir kelimedir oh bu kelimeyi seviyorum bu yaramaz bir kelime

this is a word that always reminds  me of an episode of south park and  

bu bana her zaman South Park'ın bir bölümünü hatırlatan bir kelimedir ve

the word is succubus do  you know what a succubus is

kelime succubus succubus biliyor musunuz succubus

a succubus well it first of all it is  not a real thing but it is a female demon  

succubus her şeyden önce gerçek bir şey değil ama uyuyan erkeklerle

believed to have sexual relationships  with sleeping men my goodness mr duncan  

cinsel ilişkiye girdiğine inanılan dişi bir iblis aman tanrım bay duncan

i can't believe that you are  showing this on your live stream

bunu canlı yayınınızda gösterdiğinize inanamıyorum

the origin of this word comes from late middle  english from the medieval latin succubus

bunun kaynağı kelime geç orta ingilizceden gelir, sukhubar'dan fahişe anlamına gelen ortaçağ latin succubus'tan

which means prostitute from sukhubar  from sub which is under and kuber to lie  

alttan ve kuber'den yalan

so that is a word that you might hear described  

yani bu, haksız yere tarif edildiğini duyabileceğiniz bir kelimedir,

unfairly that's what i'm going to say i'm  going to say that this word is sometimes used  

söyleyeceğim şey bu, diyeceğim bu kelimenin bazen

unfairly to describe a woman in a relationship who  always wants things all the time from her husband  

haksız yere kocasından her zaman bir şeyler isteyen bir kadını tanımlamak için kullanıldığını,

she wants new clothes she wants a nice new  car she is very demanding so it's almost  

yeni giysiler istediğini, yeni ve güzel bir araba istediğini, çok talepkar olduğunu, yani neredeyse

as if she is taking everything from the  man however just to be fair there are men  

her şeyi erkekten alıyormuş gibi olduğunu ancak adil olmak gerekirse,

who also use women in the same way so it's not  necessarily a female thing but i certainly know  

kadınları aynı şekilde kullanan erkekler de var, bu yüzden bu ille de kadınsı bir şey değil ama kesinlikle

in certain relationships you can find that  there might be a man who will be using a  

biliyorum ki bazı ilişkilerde bir

woman in exactly the same way so it's not always  fair to say that only women do that i think so

kadını tamamen aynı şekilde kullanan bir erkek olabilir. bu yüzden bunu sadece kadınların yaptığını söylemek her zaman adil olmaz bence bu yüzden

yes largesse is a french word yes  you are right thank you christina  

evet cömertlik Fransızca bir kelime evet haklısın teşekkürler christina

hello carlos i like the puritan writers such as  richard baxter and bunyan christina is here again  

merhaba carlos richard baxter ve bunyan gibi püriten yazarları severim christina yine burada

trung i am curious mr duncan have you  ever heard of susie dent a well-known  

trung merak ediyorum bay duncan hiç susie dent'i hiç duydunuz mu,

lexicographer who also introduces  many old and unpopular words  

aynı zamanda twitter'ına günlük olarak pek çok eski ve popüler olmayan kelime tanıtan ünlü bir sözlükbilimci duydunuz mu  evet

on her twitter daily yes i have heard of  susie dent i believe she is very popular on

susie dent'i duydum, twitter'da çok popüler olduğuna inanıyorum,

on twitter i think she's on facebook as  well she might be on facebook yes i have  

bence facebook'ta da  olabilir facebook'ta olmak evet

heard of susie dent there are many people  who are who are teaching english on twitter  

susie dent'i duydum twitter'da İngilizce öğreten birçok kişi var   fark

you might not realize it i've also noticed not  directly because i don't have an account but i've  

etmeyebilirsin ben de doğrudan fark etmedim çünkü hesabım yok ama

noticed some people talking about teaching english  now on tick-tock which i find rather fascinating  

bazı insanların konuştuğunu fark ettim şu anda tik-tak ile ingilizce öğretmekle ilgili ki bu oldukça büyüleyici buluyorum

so there are people down going on to tick-tock  and they are also teaching english on that  

yani tik-tak için giden insanlar var ve aynı zamanda bu

website as well so i must admit i find that  rather fascinating i might do it myself one day  

web sitesinde de İngilizce öğretiyorlar, bu yüzden kabul etmeliyim ki  bunu oldukça büyüleyici buluyorum, bunu kendim yapabilirim gün

who knows i could be the next big tick-tock star

kim bilir bir sonraki büyük tik tak yıldızı olabilirim

maybe not maybe not so we are looking at some  words some phrases some games that we used to  

belki olmayabilirim bu yüzden bazı kelimelere bakıyoruz bazı ifadeler çocukken oynadığımız bazı oyunlar

play as children for those who missed the me the  mystery idiom here it is again i will show you the  

beni özleyenler için gizemli deyim işte yine buradayım

mystery idiom on your screen right now today's  mystery idiom it is a well-known expression

gizemli deyimi şu anda ekranınızda gösterin bugünün gizemli deyimi bu iyi bilinen bir ifadedir

it is a well-known expression in english all you  have to do is tell me what it is and i will give  

İngilizce'de iyi bilinen bir ifadedir tek yapmanız gereken bana bunun ne olduğunu söylemek ve ben de size

you the answer a little bit later on are we all  agreed on that good i'm very pleased to hear it  

biraz cevap vereceğim daha sonra  bu konuda hemfikir miyiz  bunu duyduğuma çok sevindim

the live chat is very busy sandra says i have read  your twitter mr duncan my twitter account is very  

canlı sohbet çok meşgul sandra twitter'ınızı okudum diyor bay duncan twitter hesabım çok

strange because i don't always put things on there  i do sometimes sometimes i will post things that  

garip çünkü her zaman oraya bir şeyler koymuyorum yaparım bazen bazen alışılmadık garip gelebilecek şeyler yayınlayacağım

that might seem unusual strange sometimes  i like to type my thoughts onto twitter  

bazen twitter'a düşüncelerimi yazmayı seviyorum

but i don't think anything that i put on twitter  is offensive not like some other people i think  

ama twitter'a koyduğum hiçbir şeyin saldırgan olduğunu düşünmüyorum diğer bazı insanlar gibi değil bence

this is now this is something i want to mention  very quickly twitter is a very interesting place  

bu şimdi bu istediğim bir şey hemen bahsetmek gerekirse twitter çok ilginç bir yer

because without all the anger and the  hate and the arguing and the fighting  

çünkü tüm öfke, nefret, tartışma, kavga

and the controversies i don't think there would  be such a thing as twitter i think twitter would  

ve münakaşalar olmasaydı twitter diye bir şey olacağını düşünmüyorum twitter

vanish very quickly so the only reason why most  people go onto twitter is to take a look or  

çok hızlı bir şekilde yok olur yani tek Çoğu insanın twitter'a girmesinin nedeni

read all of the offensive or hurtful  comments and then and then they join in  

tüm saldırgan veya incitici yorumlara bakmak veya okumak ve ardından

with the arguing and the fighting so i think  sometimes i think that twitter is a place  

tartışmaya ve kavgaya katılmaktır, bu yüzden bence bazen twitter'ın insanların öylece gittikleri bir yer   olduğunu düşünüyorum

where people just go to have fights  it's a bit like a public boxing ring  

kavgalar bu biraz halka açık bir boks ringi gibi   yine de

that's what i think anyway for my for my small  little opinion hello alessandra hello also  

benim küçük küçük fikrim için böyle düşünüyorum merhaba alessandra merhaba ayrıca

mohammed today i am holding up mr duncan you are  holding me up how i don't know what you mean by  

mohammed bugün tutuyorum bay duncan beni  tutuyorsunuz ne demek istediğinizi   bilmiyorum

that you are definitely not holding me up oh trung  says i guess that you have heard of a game called  

kesinlikle beni engellemiyorsun oh trung diyor ki

red lights green lights we used to play that  and also we used to build sand castles as well  

kırmızı ışıklar yeşil ışıklar adlı bir oyun duymuşsunuzdur bunu oynardık ve ayrıca kumdan kaleler de yapardık

ah the good old memories yes we used  to play something very similar to  

ah eski güzel anılar evet eskiden bir şeyler oynardık

red light green light we used  to play something called statues  

kırmızı açık yeşil ışığa çok benzer, heykeller denen bir şey oynardık

so what what would happen is one person would  would turn their back towards a group of people  

yani bir kişi bir grup insana sırtını döner

and then you would have to try and get as close  to that person as possible without them seeing you

ve sonra o kişiye onlar olmadan mümkün olduğunca yaklaşmaya çalışmanız gerekirdi   seni gördüklerinde

and they they would sometimes turn round  and look at you and every time they did  

bazen dönüp sana bakarlardı ve her yaptıklarında

that you had to be very still you  had to become still like a statue  

senin çok hareketsiz kalman gerektiğini bir heykel gibi hareketsiz kalman gerekirdi

and that's why they called it statues so one  person would would eventually get right up  

ve bu yüzden ona heykel adını verdiler, böylece bir kişi sonunda ayağa kalkacaktı.

to that person and then they would be the next  person who would be at the front looking back  

o kişi ve sonra onlar ön tarafta olup geriye bakan bir sonraki kişi olur

hello mr duncan have a good day hello to wings  chen hello to you as well nice to see you here  

merhaba bay duncan iyi günler wing'lere merhaba chen size de merhaba sizi burada görmek güzel

where are you watching i wonder i'm always  interested to find out where you are

nerede izliyorsunuz merak ediyorum her zaman ilgilenirim nerede olduğunu öğrenmek için

there are many games we used to play as a child  and i'm going to show you some of the games that  

çocukken oynadığımız birçok oyun var ve size

i used to play some of them well some of  them i used to play but also some of them

bazılarını iyi oynadığım bazı oyunları göstereceğim bazılarını eskiden oynardım ama bazılarını da

my friends used to play i know my  sisters used to play these games as well  

arkadaşlarım eskiden oynardı kız kardeşlerim de bu oyunları oynardı

so before anyone says anything mr  duncan some of those games are for girls  

yani kimse bir şey demeden bay duncan bu oyunların bazıları kızlar içindir   yani

so what so it doesn't matter does it does  it matter if if a boy plays a girl's game  

ne yani fark etmez bir erkeğin bir kızın oyununu oynayıp oynamaması fark eder mi oyun

i don't think it matters at all  so here we go then we have some  

hiç önemli olduğunu düşünmüyorum  bu yüzden işte başlıyoruz o zaman

games that people might play as a  child i used to love playing outside

insanların çocukken oynayabileceği bazı   oyunlarımız var.

childhood games you think of childhood games  well first of all to pass the time children will  

often play games however these days many of the  games played will be done apart or alone indoors  

oyun oyna, ancak bugünlerde oynanan oyunların çoğu içeride ayrı ayrı veya tek başına oynanıyor

so i suppose that's one of the big differences  between how i look at my childhood and  

bu yüzden sanırım çocukluğuma bakışım ile

how many parents now see see their own children's  childhood so i used to play outside all the time  

artık birçok ebeveynin kendi çocuklarının çocukluğunu gördüğünü görmesi, bu yüzden eskiden dışarıda oynardım arasındaki en büyük farklardan biri bu her zaman

i used to love playing outside with my friends  and quite often with my sisters as well in the  

arkadaşlarımla dışarıda oynamayı severdim ve geçmişte kız kardeşlerimle de sık sık

past children were more likely to play in  groups outdoors and the games would be more  

çocuklar dışarıda gruplar halinde oynamaya daha yatkındı ve oyunlar

rough and tumble in their nature roof and  tumble have you ever heard of that expression  

doğaları gereği daha sert ve takla atardı çatı ve takla attınız mı bu ifadeyi duydunuz

the expression rough and tumble means physical  so quite often children would play and they would  

kaba ve yuvarlanma ifadesi fiziksel anlamına gelir bu nedenle çocuklar sıklıkla oynarlar ve

play games that meant they had a lot of physical  contact maybe chasing or grabbing or even fighting

çok fazla fiziksel temas kurdukları anlamına gelen oyunlar oynarlardı; belki kovalama, yakalama ve hatta kavga etme,

so you can play and fight at the same time  rough and tumble it means something that is  

böylece aynı anda hem oyun hem de kavga edebilirsiniz kaba ve takla atmak çok fiziksel bir şey anlamına gelir

very physical and for some people might also  cause harm perhaps we will look at that later on  

ve bazı insanlar için zarara da neden olabilir belki buna daha sonra bakacağız   özellikle yaz aylarında

i remember growing up as a time spent mainly  outdoors especially during the summer months  

ağırlıklı olarak dışarıda geçirilen bir zaman olarak büyümeyi hatırlıyorum

i would always play outside especially during  the summer because during the summer months  

özellikle yaz aylarında her zaman dışarıda oynardım çünkü yaz ayları

we would have our holiday our school  holiday would normally be six weeks

tatilimiz olurdu  okul tatilimiz normalde altı hafta olurdu,

so i remember growing up and  quite often my summers were spent  

bu yüzden büyüdüğümü hatırlıyorum ve yazlarım               daha önce

outside playing in the street or  playing on one of the nearby fields  

sokakta oynayarak veya yakındaki tarlalardan birinde oynayarak geçerdi   eskiden

there were many games that we used to play  together some of which are rarely played now  

oynadığımız birçok oyun vardı bazıları şu anda nadiren oynanıyor

and that leads us to what we are talking about  today what we are looking at childhood games  

ve bu da bizi bugün bahsettiğimiz şeye götürüyor çocukluk oyunlarına bakıyoruz

some of these games are no longer played at  all by anyone they've almost been forgotten  

bu oyunlardan bazıları artık kimse tarafından oynanmıyor  neredeyse unutuldu

here is the first game and this is one of the  games that i used to play with my friends once  

işte ilk oyun ve bu bir zamanlar arkadaşlarımla oynadığım oyunlardan biri

again it is an easy game to play you don't need  to buy lots of expensive equipment and the game is

yine oynaması kolay bir oyun çok pahalı ekipman almanıza gerek yok ve oyun

hopscotch have you ever heard of hopscotch i have  a feeling that you have as a child my me and my  

seksek seksek diye bir şey duydunuz mu içimde şöyle bir his var çocukken ben ve

friends we would all play hopscotch in the street  and it was very easy to play it was also very easy  

arkadaşlarım sokakta seksek oynardık ve oynaması çok kolaydı kurması da çok kolaydı tek

to set up as well all you needed was some chalk  and you could draw the the numbers and the squares  

ihtiyacınız olan biraz tebeşirdi ve sayıları ve sayıları çizebilirdiniz kareler

almost anywhere if you had a hard surface and  some chalk so that's one game we used to play  

sert bir yüzeye ve  biraz tebeşire sahipseniz hemen hemen her yerde, yani bu bizim eskiden çok oynadığımız bir oyundu

quite a lot and i think this particular  game is still played in a lot of areas

ve bence bu özel oyun hala birçok alanda oynanıyor

hopscotch a very simple game all you have to do is  draw a grid and then you will put numbers inside  

seksek çok basit bir oyun yapmanız gereken tek şey  bir kare çekmek ızgaraya ve sonra sayıları gireceksiniz

and what the person has to do they normally  throw a stone that will land somewhere  

ve kişinin yapması gereken şey, normalde  bu ızgarada herhangi bir yere düşecek bir taş atar

on that grid and the idea is for you to hop  and skip in a certain way along the grid

ve buradaki fikir, sizin için ızgara boyunca belirli bir şekilde zıplamanızdır

christina says i agree nowadays children often  play video games i don't think it's a good thing  

christina, bugünlerde katılıyorum diyor çocuklar sık sık video oyunları oynarım bunun iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum

so hopscotch did anyone play this game i used  to play it with my sisters some people think  

bu yüzden seksek bu oyunu oynayan varmıydı  kız kardeşlerimle oynardım  bazı insanlar

that it is a girl's game but i  think anyone can play hopscotch  

bunun bir kız oyunu olduğunu düşünüyor ama bence herkes seksek oynayabilir

even even adults even  grown-ups i think we should all  

yetişkinler bile yetişkinler bile - ups bence hepimiz

go outside at least once a week and have a game  of hopscotch i think so so there it is our first  

haftada en az bir kez dışarı çıkıp seksek oynamalıyız bence bu yüzden bu bizim ilk

childhood game and i remember playing this  game a lot when i was a kid here's another one  

çocukluk oyunumuz ve ben çocukken bu oyunu çok oynadığımı hatırlıyorum işte bir tane daha

i'm not sure if you've heard  of this game but it is called

ben değilim Elbette bu oyunu duyduysanız ancak buna

rounders i will say now it's very similar to  baseball if you've heard of the game baseball  

yuvarlak denir, şimdi beyzbola çok benzer olduğunu söyleyeceğim, beyzbol oyununu duyduysanız

it is very similar to that but this particular  game is played with a very lightweight ball  

buna çok benzer ancak bu özel oyun çok hafif bir topla oynanır

and also a small bat so the bat and the ball are  not as heavy as baseball so this is a game we  

ve ayrıca küçük bir sopa, yani sopa ve top beyzbol kadar ağır değil, bu yüzden bu

often play here in the uk quite often in schools  we will also play rounders and we used to play it  

burada, Birleşik Krallık'ta, okullarda oldukça sık oynadığımız bir oyundur ayrıca yuvarlak da oynarız ve bunu

many years ago on the field by our house there was  a lovely big green field and during the summer we  

uzun yıllar önce sahada oynardık. evimiz güzel, büyük bir yeşil alan vardı ve yaz boyunca

used to play rounders so i would go around and and  gather some of my friends and we would all go onto  

yuvarlak oynardık, bu yüzden etrafta dolaşıp bazı arkadaşlarımı toplardım ve hepimiz

the field and play rounders sometimes we would  also have matches between the kids and also the  

sahaya çıkar ve yuvarlak oynardık bazen çocuklar arasında da maçlar yapardık ve ayrıca

adults the parents so sometimes we would  organize matches very close to where we lived  

yetişkinler ebeveynler yani bazen yaşadığımız yere çok yakın maçlar düzenlerdik   bu

so one team would be the parents and  the other team would be the children

nedenle bir takım ebeveynler ve diğer takım çocuk

rounders it's a great game very exhausting  it is what i call a physical game  

yuvarlakları olurdu, bu harika bir oyun çok yorucu ben buna fiziksel oyun diyorum

because it also involves a lot of swinging to hit  the ball it also involves a lot of running as well  

çünkü aynı zamanda topa vurmak için çok fazla sallanmayı da içerir, aynı zamanda çok fazla koşmayı da içerir

a lot of running around so i think rounders  is a very good game to play very often played  

çok fazla koşuşturmayı da içerir, bu yüzden bence yuvarlaklar burada İngiltere'de çok sık oynanan, oynamak için çok iyi bir oyundur

here in the uk and i think i think it's still  played as well in many schools so it isn't a  

ve bence hala oynanıyor pek çok okulda da bu yüzden

game that has been forgotten a lot of people  still play rounders have you ever heard of it

unutulmuş bir oyun değil pek çok insan hala raunt oynuyor bunu hiç duydunuz mu işte bir

here's another one now this is a game  that i always remember my sisters playing  

tane daha şimdi bu kız kardeşlerimin oynadığını her zaman hatırladığım bir oyun

so this tended to be a girl's game french  skipping has anyone ever heard of french skipping

yani bu bir oyun olma eğilimindeydi kız oyunu fransız atlama herhangi bir yerde fransız atlamasını duyan oldu mu

anywhere i believe also this has another name  as well it can also be called chinese skipping  

bunun başka bir adı olduğuna inanıyorum  ayrıca çince atlama olarak da adlandırılabilir

but here in england we call it french skipping i  don't think you see many people playing this game  

ancak burada İngiltere'de biz buna fransız atlama diyoruz  artık bu oyunu oynayan pek fazla insan görmüyorsunuz   bu belirli oyunu

anymore you don't see many people playing playing  this particular game it's a very simple game to  

oynayan pek fazla insan görmüyorsunuz bu, oynaması   çok basit bir oyundur

play but again it uses a lot of energy you need  to be quite fit to play the game it is basically  

ancak yine de çok fazla enerji  harcar oyunu oynamak için  oldukça formda olmanız gerekir  temelde

a piece of elastic so the the thing going around  the legs is not string it is actually a piece of  

bir elastik parçasıdır, bu nedenle etrafta dolaşan şey bacaklar ip değildir, aslında bir

elastic so it will stretch and there is a  very particular way of playing this game  

elastik parçadır, dolayısıyla gerilebilir ve bu oyunu oynamanın çok özel bir yolu vardır,

you have to move your feet you also have  to jump at the same time and it is not easy

ayaklarınızı hareket ettirmeniz gerekir, aynı zamanda zıplamanız da gerekir ve bu kolay değildir

and yes i used to play french skipping when i  was a kid beatriz says yes i used to play french  

ve evet ben ben çocukken fransız atlama oynardım beatriz evet diyor ben

skipping as well can i say hello to belarusia  hello claudia nice to see you here i also used  

de fransız atlama oynardım belarusya'ya merhaba diyebilir miyim merhaba claudia seni burada görmek güzel ben de

to play french skipping a lot in the 1970s it  was very popular back then and yes you are right

fransız atlama oynardım 1970'lerde çok popülerdi o zamanlar ve evet haklısın

french skipping was often played  by by girls in my area but  

fransız atlama benim bölgemde genellikle kızlar tarafından oynanırdı ama

as i said earlier sometimes the  boys would get involved as well

daha önce de söylediğim gibi bazen erkekler de dahil olur

can i just say i was not  very good at french skipping  

Fransızca atlamada pek iyi olmadığımı söyleyebilirim

because my legs were too long if you've got  long legs it is very hard to french skip

çünkü bacaklarım çok uzundu uzun bacaklarınız var fransız atlamak çok zor

and also my feet were really big now you  might think that that would be an advantage  

ve ayrıca ayaklarım gerçekten büyüktü şimdi bunun bir avantaj olacağını düşünebilirsiniz

but it wasn't unfortunately having  long legs and big feet can sometimes be  

ancak maalesef uzun bacaklara ve büyük ayaklara sahip olmak bazen

quite a pain so what about you are there any  gains that you used to play as a child that i  

oldukça acı verici olabilir, ne olmuş yani senin hakkında çocukken oynadığın ben

haven't mentioned yet so maybe there is something  that you used to play that i haven't mentioned yet

henüz bahsetmediğim herhangi bir kazanım var mı, yani belki de eskiden oynadığın ben henüz bahsetmediğim bir şey var?

ah we are getting some interesting comments about  the differences between children's games in the  

geçmişte   oyunlar

past and children's games now hello trung i guess  many people would share the same problem as mine  

ve şimdi çocuk oyunları merhaba trung sanırım birçok kişi benim

growing up in a world of technology and slowly  losing the old traditions but we just couldn't  

teknoloji dünyasında büyümek ve eski gelenekleri yavaş yavaş  kaybetmekle aynı sorunu paylaşırdı, ancak

do much to change that it is quite worrying do  you agree um i will cover that a little bit later  

değiştirmek için pek bir şey yapamadık, bu oldukça endişe verici. kabul ediyorsun bunu biraz sonra ele alacağım

christina do you remember the click clack  game click clack ah now i wonder if you mean  

christina tak tak oyununu hatırlıyor musun tak tak ah şimdi merak ediyorum

there used to be a little toy that people would  play with many years ago and it was it was two  

insanların yıllar önce oynadığı küçük bir oyuncak vardı ve bu iki

large balls and they were attached to a piece of  string and then you would clack the balls together

büyüktü [ __ ] ve bir ip parçasına bağlıydılar ve sonra topları birbirine vururdunuz, kulağa

it's it sounds quite enjoyable actually it  sounds very nice so maybe that's the game  

oldukça eğlenceli geliyor aslında kulağa çok hoş geliyor, bu yüzden belki de

you are thinking of or maybe the toy you are  thinking of yes we used to have those years ago  

düşündüğünüz oyun   veya belki  düşündüğünüz oyuncak evet eskiden sahiptik o yıllar önce

unfortunately some of the children in my school  were actually injured by them because the pieces  

ne yazık ki okulumdaki bazı çocuklar onlar tarafından gerçekten yaralandı çünkü

of plastic were very heavy and  hard so sometimes the little balls  

plastik parçalar   çok ağır ve sertti, bu nedenle bazen küçük [ __ ]

would would hit the kids in the face  so in the end they were actually banned  

çocukların suratlarına çarpıyordu bu yüzden sonunda okuldan fiilen men edildiler.

from school they did ban the click  clack we used to call them clankers

klik klak'ı yasakladılar, onlara

clankers because they would click click click  clank together you see that's why thank you  

klik klik klik derdik çünkü birlikte tık tık tık klak klik ederlerdi bu yüzden teşekkür ederim

christina oh that is the one you are thinking of  yes here's another one now earlier i mentioned  

christina oh bu senin düşündüğün şey evet daha önce bahsettiğim

rounders here is another game that is very similar  to rounders and it's called softball so you might  

başka bir oyun yuvarlak oyunculara çok benzer ve buna softball denir, bu nedenle

see softball being played in the united states  so it is played more often in the united states  

ABD'de softball oynandığını görebilirsiniz  bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri'nde daha sık oynanır   yuvarlak oyunlara

very similar to rounders very similar so  let's have a look at the rounders again  

çok benzer çok benzer, bu nedenle tekrar yuvarlaklara bir göz atalım

so there is the roundest kit that is what you  need to play rounders you have a bat you have a  

yani en yuvarlak olan var Kit, yuvarlak oynamak için ihtiyacınız olan şeydir, bir sopanız vardır, bir

ball and you have some some sticks that you put  in the ground and then you have to run around  

topunuz vardır ve yere koyduğunuz bazı sopalarınız vardır ve ardından

after hitting the ball and softball  is very similar however softball is  

topa vurduktan sonra etrafta koşmanız gerekir ve softbol çok benzer ancak softbol

more similar to baseball and quite often softball  is played in american schools or in the us so over  

daha benzerdir beysbol ve oldukça sık olarak softbol amerikan okullarında veya ABD'de oynanır

here we often play rounders whereas in the united  states or maybe where you are they play softball

burada sık sık yuvarlak oynarız, oysa Birleşik devletler'de veya belki sizin bulunduğunuz yerde softbol oynarlar

alessandra says i remember the  clackers the clackers they used to  

alessandra diyor ki şakırtıları şakırtıları   eskiden

clap together and you would have to hold you you'd  hold them and you had to make them clack together  

birlikte alkışladıkları ve siz sizi tutması gerekirdi onları tutardınız ve onları birbirine vurmak zorundaydınız

but unfortunately many kids were injured by them  because the the hard heavy balls would hit them in  

ama ne yazık ki birçok çocuk onlar tarafından yaralandı çünkü sert ağır [ __ ] yüzlerine çarpardı

the face and they would become injured i remember  at school there were many games that were banned  

ve yaralanırlardı, hatırlıyorum okulda çok sayıda vardı yasaklanan oyunlar

we'll be looking at one one of those games in a  moment one of those games coming up in a moment  

birazdan bu oyunlardan birine bakacağız  o oyunlardan biri birazdan çıkacak

here is another game that we used to play and  as i mentioned this is a game that was also  

işte eskiden oynadığımız başka bir oyun ve daha önce de belirttiğim gibi bu, okulda da yasaklanan bir oyundur.

banned at school have you ever heard of british  bulldog british bulldog was a very popular game  

hiç british buldog duydunuz mu british bulldog ben büyürken   çok popüler bir oyundu

when i was growing up and it also has another  name as well some people call it red rover  

ve başka bir  adı da var, bazı insanlar buna red rover

british bulldog and the name refers to the thing  that you shout just before the game starts so  

british bulldog diyor ve bu ad oyun başlamadan hemen önce bağırdığınız şeye atıfta bulunuyor yani

you would shout british bulldog and then the game  would start or some people would shout red rover  

british bulldog diye bağırırsınız ve ardından oyun başlar veya bazı insanlar red rover diye bağırır

and then the game would start it's a very simple  game however it can also be very violent as well  

ve ardından oyun başlar, bu çok basit  bir oyundur ancak aynı zamanda çok şiddetli olabilir

basically a group of children or group of people  will join arms and then one person will run  

temelde bir grup çocuk veya bir grup insan katılacaktır kollar ve sonra bir kişi

towards that group and try to break through you  can play this game with as many people as you want  

o gruba doğru koşacak ve sizi kırmaya çalışacaktır bu oyunu istediğiniz kadar kişiyle oynayabilirsiniz

which is the reason why it was banned  when i was at school they actually  

bu yüzden yasaklandı ben okuldayken aslında

banned all of the kids in my school they banned  them they said you cannot play british bulldog  

okulumdaki tüm çocukları yasakladılar onları yasakladılar british bulldog oynayamazsınız dediler

because it's too dangerous and yes some of the  kids were actually injured playing this game it  

çünkü bu çok tehlikeli ve evet bazı çocuklar bu oyunu oynarken yaralandı

was a very rough game some people might even say  violent have you ever heard of british bulldog  

çok sert bir oyundu hatta bazı insanlar şiddetli diyebilir british bulldog'u hiç duydunuz mu

it was very popular in this country to be honest  with you i don't think we can play it anymore  

çok popülerdi bu ülke size karşı dürüst olmak gerekirse artık oynayabileceğimizi düşünmüyorum

i don't think schools will allow it anymore  because it's a little bit rough and as i said  

okulların artık buna izin vereceğini düşünmüyorum çünkü biraz sert ve dediğim gibi

also a little bit violent as well some of the  kids used to start fighting you see they would  

bazı çocukların eskiden oynadığı gibi biraz da şiddetli savaşmaya başlayın bakın yaparlar

they would stop playing and then start fighting  and people did get injured people did get hurt  

oynamayı bırakırlar ve sonra kavga etmeye başlarlar ve insanlar yaralanırdı insanlar incinirdi

christina says do you remember the tug of war  yes i suppose tug of war is something that has  

christina halat çekmeyi hatırlıyor musun diyor evet sanırım halat çekme

that is over the years been being  developed in various ways so we often see  

uzun yıllardır geliştirilmekte olan bir şey çeşitli şekillerde bu nedenle,

tug of war as something we call a feat of strength  when we describe something as a feat of strength  

halat çekmeyi genellikle bir güç becerisi olarak adlandırdığımız bir şey olarak görürüz. Bir şeyi bir güç becerisi olarak tanımladığımızda,

it means it is something that is being done to  show how strong you are you are a strong person  

bu, ne kadar  güçlü  olduğunuzu  güçlü bir insan olduğunuzu   göstermek için yapılan bir şey olduğu anlamına gelir

yes i used to i used to play tug of war  not always because i wasn't very good at it

evet kullandım eskiden halat çekme oynardım her zaman değil çünkü bunda pek iyi değildim

as ketchum says i have a lot of bulldogs  that come to the vet clinic where i work  

çünkü ketchum'un dediği gibi çalıştığım veteriner kliniğine gelen bir sürü buldozerim var

hmm i wonder what you do with them because there  is one thing that i've noticed with dog owners  

hmm onlarla ne yaptığınızı merak ediyorum çünkü bir şey var köpek sahiplerinde fark ettim

especially if they have male dogs they will often

özellikle erkek köpekleri varsa havlamalarını engellemek için

cut off a certain part of their  body to stop them from barking

vücutlarının belirli bir bölümünü keserler

there's no answer to that really  but it does sound very painful  

bunun gerçekten bir yanıtı yok ama kulağa çok acı veriyor

oh here's another game i remember this  game this is a game that we used to play  

işte başka bir oyun bu oyunu hatırlıyorum bu,

normally in late late summer so not during  the early summer months but we would play this  

normalde   yaz sonunda   oynadığımız bir oyundur, bu nedenle yaz aylarının başlarında değil, ancak bu

game later in the year normally around  september or october and the game was

oyunu yılın ilerleyen aylarında, normalde eylül veya ekim civarında oynardık ve oyun, eskiden

conkers who used to play conkers oh now i can  safely say that i spent many hours playing conkers  

conker oynayan conkers'di oh şimdi yapabilirim yine arkadaşlarımla uzun saatler boyunca kertenkele oynayarak geçirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim

with my friends again this is also a type of game  that can be a little dangerous you can be injured  

bu aynı zamanda biraz tehlikeli olabilen bir oyun türüdür

playing this game so you would  get some lovely hard conkers  

bu oyunu oynarken yaralanabilirsiniz  bu nedenle

by the way for those wondering that  particular thing is actually the seed of

bu arada  bu özel şeyi merak edenler için bazı güzel sert kertenkeleler elde edersiniz aslında

a horse chestnut tree for those wondering so  there it is a very interesting looking seed pod  

at kestanesi ağacının tohumudur merak edenler için yani orada çok ilginç görünümlü bir tohum kabuğu

and inside the seed pod there is a conker and what  kids used to do we used to take them and we used  

ve tohum kabuğunun içinde bir deniz yosunu var ve eskiden çocuklar ne yapardık onları alırdık ve

to wait for them to go hard and then we would put  a piece of string through the middle of the conker  

onları beklerdik sertleşir ve sonra at kestanesinin ortasından bir parça ip geçirir

and then we would battle with our  friends who also had some conkers as well  

ve sonra aynı zamanda at kestanesi olan arkadaşlarımızla savaşırdık

so when we say conquer we actually mean  the seed from a horse chestnut tree  

yani fethetmek derken aslında at kestanesi ağacının tohumunu kastediyoruz

and quite interesting very close to my  house there was a huge horse chestnut tree  

ve oldukça ilginç evimin çok yakınında kocaman bir at kestanesi ağacı vardı

and there used to be lots of conkers falling from  the tree but actually sometimes we used to go  

ve ağaçtan çok sayıda kertenkele düşerdi ama aslında bazen

to the tree and we used to throw sticks into  the tree so we used to get large pieces of  

ağaca giderdik ve ağaca çubuklar atardık bu yüzden büyük parçalar alırdık ve

wood and we would throw them up into the  tree to try and get the horse chestnut  

at kestanesi

seeds to actually fall to the ground and inside  if you were very lucky there was a giant conker  

tohumlarının gerçekten yere düşmesini sağlamak için onları ağaca atardık ve eğer çok şanslıysanız içeride dev bir at kestanesi vardı

a large conker that you would  then use to play conkers  

daha sonra at kestanesi oynamak için kullanacağınız büyük bir at kestanesi

i love that game i'm not sure if people  still play it i would imagine that these days  

seviyorum o oyunu insanların hala oynayıp oynamadığından emin değilim bugünlerde yasak olduğunu hayal ediyorum bu

it has been banned i would imagine these days so  i think these days perhaps this has been banned  

günleri hayal ediyorum bu yüzden bence bu günlerde belki bu yasaklanmıştır

this particular game because kids used to  get injured so quite often the conqueror  

çünkü çocuklar eskiden çok sık sakatlanırdı fatih

would actually hit the child's hand or maybe  their face or maybe a little piece of the conker  

gerçekten çocuğun eline vurur veya belki yüzüne veya belki de küçük bir taş parçası

would fly off and hit the child in the eye so i  would imagine now not many people play conkers  

uçup çocuğun gözüne çarpardı, bu nedenle artık pek çok insanın konker oynamadığını düşünürüm   şu anda

i wouldn't be surprised if many schools  have now banned them banned them completely  

birçok okul  oynarsa şaşırmam yasakladı onları tamamen yasakladı   baba

addy says what about stone skipping ah i  like that one yes some people are very good  

taş sektirmeye ne dersin diyor ah bunu beğendim evet bazı insanlar

at stone skipping the idea is you normally  go to a pool and and you will throw a stone  

taş sektirmede çok iyidirler fikir normalde havuza gidersiniz ve bir taş atarsınız

but the idea is you're supposed to get the  stone to skip across the water so you will  

ama fikir şu ki atmanız gerekiyor taşı suyun üzerinden sektirin, böylece

normally you will need to find a very flat stone  a flat stone and then you will throw the stone  

normalde çok düz bir taş bulmanız gerekir düz bir taş ve ardından taşı atacaksınız

and if you throw it properly it  will bounce across the water it will

ve doğru şekilde atarsanız  taş suyun üzerinden sekecek ve

skip across the water so yes i do know that game

suyun üzerinden sekecektir. evet bu oyunu biliyorum

mr duncan do you know chinese sticks  

bay duncan çince sopaları biliyor musunuz

i don't know the correct name in english chinese  sticks hmm i wonder if that is the game where you  

ingilizce çince çubukların doğru adını bilmiyorum hmm merak ediyorum bu,

have two sticks in your hand and then you have  another stick that you have to bounce between the  

elinizde iki sopanın olduğu ve ardından başka bir sopanın olduğu bir oyun mu elinizde tuttuğunuz   çubuklar arasında zıplamak için

sticks that you are holding in your hand so yes  i think i think i know i know the game you mean  

yani evet sanırım demek istediğiniz oyunu biliyorum

so there are quite a few here is another game this  is the final game that i'm looking at a game we  

yani burada epeyce var başka bir oyun bu baktığımız son oyun biz

used to play outside our house when i was a a kid  when i was a child have you ever heard of the game  

ben çocukken evimizin önünde oynardım  ben çocukken oyunu hiç duydunuz mu

kurby mr duncan i think i can safely say i haven't  heard of that game well i will show you the game  

kurby bay duncan sanırım rahatlıkla söyleyebilirim ki o oyunu duymadım pekala size oyunu göstereceğim

kurby and this is something we used  to play right outside our houses  

kurby ve bu eskiden evlerimizin hemen dışında oynadığımız bir şeydi

you would stand on either side of the road so  one person would be on one side of the road  

yolun iki tarafında dururdunuz, böylece bir kişi yolun bir tarafında

and one person would be on the other side  and what you would do you would throw  

ve bir kişi diğer tarafta olurdu ve siz ne yapardınız

a ball across the road and the idea was  for the ball to hit the side of the curb  

bir top atardınız yol ve fikir topun kaldırım kenarına çarpması

and then come back to the person who threw it  so you might say that this was a game of skill

ve ardından onu atan kişiye geri gelmesi böylece bunun bir beceri oyunu olduğunu söyleyebilirsiniz,

so one person would throw the ball a very large  ball normally a football something like that  

yani bir kişi topu çok büyük bir top olarak normalde bir futbol bunun gibi bir şey

so it had to be a large ball not a small ball  so you would often use a football and you would  

bu yüzden küçük bir top değil büyük bir top olmalıydı bu yüzden sık sık bir futbol topu kullanırsınız ve

throw it against the curb and if you were lucky  the ball would bounce back to where you were  

onu kaldırıma atarsınız ve eğer şanslıysanız top bulunduğunuz yere geri döner

and we used to call this game kurby oh i used to  play this game all the time and the great thing  

ve biz ona seslenirdik bu oyun kurby oh ben bu oyunu her zaman oynardım ve

about this game is you could play it right outside  your house you didn't have to go anywhere of  

bu oyunun en güzel yanı, onu evinizin hemen dışında oynayabilmenizdir hiçbir yere gitmek zorunda değilsiniz

course nowadays a lot of people don't like their  kids going out into the street and also the other  

elbette bugünlerde pek çok insan çocuklarını sevmiyor sokağa çıkmak ve ayrıca diğer

problem i suppose is there's a there's a lot more  traffic on the road so when i was growing up there  

sorun, sanırım yolda çok daha fazla trafik var, bu yüzden ben büyürken

weren't many cars driving around so i suppose  that particular game was much easier to play

etrafta dolaşan çok fazla araba yoktu, bu yüzden sanırım o oyunu oynamak çok daha kolaydı

because there weren't many many cars around

çünkü orada etrafta çok fazla araba yoktu

yes hailey quang says you can play that particular  game on your own if you have the skill i suppose  

evet hailey quang diyor ki eğer becerin varsa o oyunu kendi başına oynayabilirsin

so yes yes if you are very good at it you could  actually stand there on your own and throw the  

yani evet evet bu işte çok iyiysen aslında orada kendi başına durabilir ve

ball at the other side of the road and you would  try to get the ball to bounce back towards you so  

topu ona atabilirsin yolun diğer tarafında ve topun kendinize doğru geri sekmesini sağlamaya çalışırsınız, yani

yes i suppose you could you could you could also  play that on your own adi says i have to go now  

evet sanırım yapabilirdiniz bunu  kendi başınıza da oynayabilirsiniz adi şimdi gitmem gerektiğini söylüyor

i have an online class at half past three oh well  don't be late for your online lesson oh i wonder  

buçukta çevrimiçi dersim var üç oh pekala çevrimiçi dersinize geç kalmayın merak ediyorum

i wonder who is teaching you i'm intrigued  to find out bitters mr duncan chinese sticks  

size kimin öğrettiğini merak ediyorum  acıları öğrenmek ilgimi çekiyor Bay Duncan çin çubukları

is a group of thin sticks of wood joined and you  throw them onto the floor and you have to take  

birleştirilmiş bir grup ince tahta çubuktur ve siz onları  yere atarsınız ve

them one by one without moving the others  hmm i'm trying to think did i ever play that  

diğerlerini hareket ettirmeden onları tek tek almalısın hmm şunu hiç oynadım mı diye düşünüyorum

i think i know what you mean  i think i know what you mean

ne demek istediğini biliyorum sanırım ne demek istediğini biliyorum

myori says we used to also play a game where we  would throw the ball but we would do it against  

myori eskiden aynı zamanda bir oyun oynardık der topu fırlatın ama biz duvara karşı yapardık

the wall well i suppose you can yes in fact quite  an easy game to play on your own is just take a  

sanırım yapabilirsiniz evet aslında kendi başınıza oynaması oldukça kolay bir oyun sadece bir

ball maybe a tennis ball and you can just throw  the tennis ball at the wall for as long as you can

top belki bir tenis topu alın ve tenis topunu sadece duvara atabilirsiniz yapabildiğiniz sürece

and you could play that for hours i suppose  you could see how many how many times you can  

ve bunu saatlerce oynayabilirsiniz sanırım

throw and catch the ball in an hour and you could  count up i suppose you could yes it's a good game

bir saat içinde kaç kez atıp topu yakalayabileceğinizi görebilir ve sayabilirsiniz sanırım sayabilirsiniz evet güzel bir oyun

thank you very much for your company today it's  been lovely having you here today maybe some  

için çok teşekkür ederim bugün şirketinde olman çok güzeldi bugün burada olman çok güzeldi belki bu

of these games you could play by yourself  or maybe you can find someone to play with  

oyunlardan bazılarını kendi başına oynayabilirsin veya belki birlikte oynayacak birini bulabilirsin

maybe you're never too old that's what i always  say you are never too old to play these games ever

hiç

christina says did you ever  play capture the flag no  

christina hiç  bayrak kapmaca oynadın mı dedi?

no i don't think we did no i don't  remember that game ever being played hmm

myori says we used to play with  marbles yes i would say that marbles  

probably one of the most popular games we  might talk about that on sunday actually  

popüler oyunlar bu konuda aslında pazar günü konuşabiliriz

because marbles was a game that  was played widely in schools  

çünkü misket İngiltere'deki okullarda   yaygın olarak oynanan bir oyundu

across the uk and i have a feeling around the  world as well so maybe some people call it marbles

ve dünya çapında da benzer bir duygum var bu yüzden belki bazı insanlar buna misket diyor

myori says we also play with bablets  bablets i'm not sure what a babelet  

myori bizim de babetlerle oynadığımızı söylüyor bablet i Bebeğin ne olduğundan emin değilim

is is it similar to a marble little  tiny glass balls that you would throw  

fırlattığınız

or move and then you would play with your friends  or you would play against them and the idea was  

veya hareket ettirdiğiniz ve sonra arkadaşlarınızla veya onlara karşı oynadığınız küçük  bilye minik cam toplara benzer mi ve fikir

if you would hit another person's  marbles you would get to keep them

başka birinin misketlerine vurursanız onları tutabilirdi, bu

so it was a game sometimes that could be a little  

yüzden bazen oynaması biraz sıkıntılı olabilen bir oyundu,

distressing to play especially  when you lost all of your marbles

özellikle tüm bilyelerinizi kaybettiğinizde

which also

bu

which also has another meaning if you if  you lose your marbles it means that you've  

da başka bir anlama sahiptir, eğer misketlerinizi kaybederseniz bu delirdiğiniz anlamına gelir

gone mad you lose your marbles you've gone mad  you've gone crazy you have lost your marbles

aklınızı yitirin çıldırdınız aklınızı yitirdiniz

hello mr duncan hello to adoralia adoralia  rodriguez mr duncan do you like marmite

merhaba bay duncan adoralia adoralia'ya merhaba rodriguez bay duncan marmite sever misiniz hayır

no not really i don't like  marmite i don't like the taste  

gerçekten sevmiyorum marmite sevmiyorum tadını sevmiyorum

i don't like the taste of yeast it's a bit  too strong for my for my delicate palette

sevmiyorum mayanın tadı gibi benim için biraz  fazla güçlü hassas paletim için

sandra says i don't remember  playing the game british bulldog  

sandra diyor ki british bulldog bulldog oyunu oynadığımı hatırlamıyorum

bulldog but i do have a dog called simon  that's a great name for a dog by the way  

ama simon adında bir köpeğim var bu arada bu bir köpek için harika bir isim   ben

i love that you've actually called your dog simon  interesting i received a couple of messages about  

köpeğinize simon  ilginç demenize bayıldım  bazı şeylerin   tekrar edildiğine dair  birkaç mesaj aldım

repeating things now this is something i'm going  to talk about very briefly before i go but you  

şimdi bu  konudan gitmeden önce çok kısaca bahsedeceğim ama

should never be afraid to repeat things never be  afraid to repeat words never feel embarrassed by  

tekrar etmekten asla korkmamalısınız. kelimeler hiçbir

the action of repeating the things that you are  learning i always say that repeating things is  

zaman                              her

the best way of learning whatever it is  whether you are learning to drive a car  

ne olursa olsun    öğrenmenin en iyi yolunun                                                                                                                                                                                               birlikte

whether you are learning to ride a bike  whether you are learning the english  

ingilizce

language or any language repeating is a  very good way of learning whatever it is  

dili veya herhangi bir dili tekrar etmek, her ne ise öğrenmenin çok iyi bir yoludur

and i've also found in my life from my own  experience repeating things is a great way of  

ve ayrıca hayatımda kendi deneyimlerime dayanarak bir şeyleri tekrar etmenin

learning picking up a new skill and i suppose  a good example would be learning to do this

yeni bir beceri kazanmayı öğrenmenin harika bir yolu olduğunu gördüm ve sanırım iyi bir örnek bunu

when i first started doing this  

yapmaya ilk başladığımda bunu yapmayı öğreniyorum

i don't think i was very good at it some  people say that i'm still not very good at it

bunda pek iyi olduğumu düşünmüyorum bazı insanlar bu konuda hala pek iyi olmadığımı söylüyorlar

they can please themselves to be honest they can  so repetition repeating things never be afraid  

dürüst olmak gerekirse kendilerini memnun edebiliyorlar  yani tekrar eden şeyler asla olmuyor korkuyor

if you are listening to something never  be afraid to repeat it to say it out loud  

bir şey dinliyorsanız, onu yüksek sesle söylemek için tekrarlamaktan asla korkmayın

maybe you can use your mirror at home to look at  yourself whilst you are speaking whilst you are  

belki konuşurken kendinize bakmak için evdeki aynayı kullanabilirsiniz   tekrar ederken

repeating listen to your own voice you can  record your voice never be afraid to repeat  

kendi sesinizi dinleyin sesinizi  kaydedebilirsiniz asla olmasın tekrar etmekten korkmak

one of the best ways to pick up a language  or to learn a new skill is through repeating  

bir dili öğrenmenin veya yeni bir beceri öğrenmenin en iyi yollarından biri tekrar    yapmaktır, bu

repetition so never be afraid of that

yüzden asla bundan korkmayın

claudia says sometimes i like to watch your old  

claudia bazen eski derslerinizi izlemeyi seviyorum diyor,

lessons well there are many old  lessons on my youtube channel

peki youtube kanalımda pek çok eski ders var

my favourite lessons are the ones that you  did in october so mr duncan in october becomes  

benim favori dersler ekimde yaptığınız derslerdir, bu nedenle ekimde bay duncan

dunctober thank you very much  for your feedback there thank you

dunctober olur geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim

kwang asks will you make a live stream  introdu introducing different english dialects

kwang farklı İngilizce lehçelerini,

especially lesser known ones like welsh or cornish  well i suppose when you're talking about dialects  

özellikle de Galce veya Cornish gibi daha az bilinenleri tanıtan bir canlı yayın tanıtımı yapar mısınız ? Diyelim ki lehçelerden bahsederken

you might also be talking about accents as well  so when we are talking about specific languages  

aksanlardan da bahsediyor olabilirsiniz yani belirli dillerden bahsederken

you might say the welsh language so welsh is a  separate language from english so that is still  

Galce dili diyebilirsiniz, bu nedenle Galce İngilizceden  ayrı bir dildir, bu nedenle

spoken in certain parts of wales however you might  also be referring to the accent as well the welsh  

Galler'in belirli bölgelerinde hala konuşulmaktadır. ayrıca aksanla birlikte Galce aksanı da kastediyor olabilirsiniz,

accent so even though the language is english  there will be a strong accent so when we talk  

bu nedenle dil ingilizce olsa bile güçlü bir aksan olacaktır, bu nedenle

about colloquial accents or dialects sometimes  we are talking about the way words are used  

konuşma dili aksanları veya lehçeleri hakkında konuştuğumuzda bazen kelimelerin kullanılma şeklinden bahsediyoruz

or maybe sometimes words are created or invented  in certain areas however the language used is  

veya belki bazen kelimeler belirli alanlarda yaratılmış veya icat edilmiştir, ancak kullanılan dil

still english and then of course we have we  have accents as well so you will find that the  

hala İngilizce'dir ve tabii ki bizim aksanlarımız da vardır, bu nedenle   Birleşik Krallık'ta nereye

majority of people in the uk wherever you go will  speak english but they will also have an accent  

giderseniz gidin insanların çoğunluğunun İngilizce konuşacağını ancak aynı zamanda bir aksanı olacağını göreceksiniz.

as well an accent and quite often those accents  are quite strong and some people would complain  

iyi bir aksan ve çoğu zaman bu aksanlar oldukça güçlüdür ve bazı insanlar şikayet eder

they would say sometimes those accents are  very hard to understand and you might be right

bazen bu aksanların anlaşılması  çok zor  derler ve haklı olabilirsiniz

palmyra hello palmyra says i studied latin in  university well latin is a language that would  

palmyra merhaba palmyra üniversitede Latince okudum  der iyi Latince bir dildir

seem to be dead but it isn't in fact it's  coming back here in the uk some schools  

ölecek ama aslında geri gelmiyor Birleşik Krallık'ta bazı okullar kendi dil müfredatlarına

are going to start introducing latin  into their into their language curriculum  

latin'i dahil etmeye başlayacak   ki

which is very interesting i must say and if you  are studying certain types of profession maybe law  

bu çok ilginç ve eğer belirli meslek türlerini okuyorsanız belki hukuk

or maybe if you want to be a doctor you will find  that there are many latin words which are used  

veya belki doktor olmak istiyorsan kullanılan birçok latince kelime olduğunu göreceksin

that is almost it from me for today i will  be going in a moment it is a beautiful day  

bugün benden bu kadar. birazdan gideceğim güzel bir gün

i will go outside and have a look i'm  going to get a little bit of sunshine  

dışarı çıkıp bir bakacağım biraz güneş ışığı

on my face i want to feel the warm glow  of the sunshine before it disappears

yüzüme   düşecek güneş ışığının kaybolmadan önce sıcak parıltısını hissetmek istiyorum

thank you very much beatriz thank you palmyra

çok teşekkür ederim beatriz teşekkür ederim palmyra

yes yes i agree with what you say about  accents and dialects they they can be very  

evet evet aksanlar ve lehçeler hakkında söylediklerinize katılıyorum çok

difficult even for us so even if we travel to  another part of the country you might find that  

zor olabilirler bizim için bile bu yüzden ülkenin başka bir yerine seyahat etsek bile

an individual might have difficulty  understanding what the person is saying  

bir bireyin o kişinin ne dediğini anlamakta güçlük çekebileceğini görebilirsiniz

thank you christina thank you vitas  congratulations once again v tess  

teşekkürler christina teşekkürler vitas tebrikler bir kez daha v tess

very interestingly enough on sunday  we are talking about cockney english  

yeterince ilginç bir şekilde pazar günü cockney hakkında konuşuyoruz ingilizce

and also rhyming slang have you ever heard  of it cockney rhyming slang is one of the  

ve aynı zamanda kafiyeli argoyu hiç  duydunuz mu  bunu  duydunuz cockney kafiyeli argo

things we are talking about next sunday so i  will be with you on sunday here is the time  

önümüzdeki pazar hakkında konuşacağımız şeylerden biri bu yüzden pazar günü sizinle olacağım işte saat

sunday 2 p.m uk time is when i'm back  with you english addict on sunday  

pazar 14:00 uk sizinle geri döndüğüm zamandır pazar günü ingilizce bağımlısı   İngiltere'de saat

2 p.m uk time that is when i'm back and of course  mr steve will be here before i go i will show you  

14:00, o zaman ben geri döndüm ve tabii ki Bay Steve ben gitmeden önce burada olacak size

the mystery idiom and i will give you the  answer as well don't worry i didn't forget

gizemli deyimi göstereceğim ve size yanıtı da vereceğim  merak etmeyin endişelenmedim unut tamam

okay i i nearly forgot i nearly forgot about  the mystery idiom i nearly very nearly almost  

ben neredeyse unutuyordum gizemli deyimi neredeyse unutuyordum neredeyse çok neredeyse   bu yüzden

so here is today's mystery idiom i think  we had i think we had a couple of correct  

işte bugünün gizemli deyimi sanırım birkaç doğru

answers as well interesting i thought this was  difficult so here is the answer to today's mystery  

cevabımız da vardı ilginç bunun zor olduğunu düşündüm yani işte cevabı bugünün gizemi

idiom are you ready here it comes right  now on your screen in front of you live now

deyim hazırmısınız işte geliyor tam şimdi karşınızda canlı yayında şimdi

get on with it

devam edin

cutting ties yes yes cutting ties we can  also say cut all ties you cut your ties  

kravatları kesmek evet evet kravatları kesmek ayrıca tüm bağları kes de diyebiliriz bağlarınızı kopartın

the meaning of this expression to serve or should  i say to sever or end a connection with a person  

bu ifadenin anlamı hizmet etmek mi yoksa gerekir mi bir kişiyle veya kuruluşla bağınızı koparmak veya bitirmek

or an organization or to distance yourself  from a group you had joined you cut your ties  

veya katıldığınız bir gruptan uzaklaşmak için söylüyorum, bağlarınızı kestiniz

you are cutting your ties so in this particular  idiom we are actually saying we are distancing  

bağlarınızı kesiyorsunuz, bu nedenle bu özel deyimde aslında

ourselves from a person or an organization  maybe a person who has done something wrong  

kendimizi bir kişi veya kuruluştan uzaklaştırdığımızı söylüyoruz bir kuruluş belki

or bad to sever or end a connection with a  person or an organization or to distance yourself  

bir kişi veya kuruluşla bağınızı koparmak veya sonlandırmak veya

from a group you had joined you cut your ties you  are cutting your ties and that is it the answer  

katıldığınız bir gruptan kendinizi uzaklaştırmak için yanlış veya kötü bir şey yapmış olabilir.

to today's mystery idiom i hope you  enjoyed that another one coming next week  

bugünün gizemli deyimi umarım bundan hoşlanmışsınızdır

thanks for your company i am going in a moment  i hope you've enjoyed today's live stream  

şirketiniz için teşekkürler birazdan gideceğim umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınız

you can watch this again later it will be  available and yes later on there will be  

bunu daha sonra tekrar izleyebilirsiniz kullanılabilir olacak ve evet daha sonra

captions so there will be captions don't  worry at the bottom of the screen later on  

altyazılar olacak bu yüzden altyazılar olacak merak etmeyin daha sonra ekranın altında

you can watch this all over again and hopefully  there will be some interesting words for you to  

bunu tekrar izleyebilirsiniz ve umarım  yazmanız için bazı ilginç kelimeler olacaktır

write down thank you alessandra see you later  thank you very much have a nice day mr duncan  

teşekkürler alessandra sonra görüşürüz teşekkür ederim çok iyi günler gün bay duncan

thanks for the live stream it's been really  fun going back to your channel and it's really  

canlı yayın için teşekkürler kanalınıza geri dönmek gerçekten eğlenceli ve iyi olduğunuzu

nice to see that you are doing well stay strong  i'm fine i'm not too bad i'm a little bit older  

görmek gerçekten güzel güçlü kalın  iyiyim çok kötü değilim biraz daha yaşlıyım   ben

i'm not sure if i'm a little bit wiser but i'm  definitely older thank you very much see you on  

biraz daha akıllı mıyım bilmiyorum ama kesinlikle daha yaşlıyım teşekkür ederim çok teşekkür ederim

sunday i'm going now enjoy the rest of your day  wherever you are in the world have a nice one  

pazar günü görüşürüz şimdi gidiyorum günün geri kalanının tadını çıkarın dünyanın neresinde olursanız olun iyi günler

this is mr duncan in the birthplace of english  saying thanks for watching see you soon sunday  

bu bay duncan in ingilizcenin doğum yeri izlediğiniz için teşekkürler yakında görüşürüz pazar günü

2 p.m uk time if you like this don't forget  to give me a lovely big thumb to show you care  

14:00 İngiltere saati beğendiyseniz bunu önemsediğinizi göstermek için bana güzel bir başparmak vermeyi unutmayın

and if you want you can also subscribe as  well and then you will never miss a moment of  

ve isterseniz siz de abone olabilirsiniz ve o zaman asla bunun bir anını kaçırın

this and of course until the next time we meet  here you know what's coming next yes you do

ve tabii ki bir dahaki sefere burada buluşana kadar sırada ne olacağını biliyorsunuz evet

tatar for now

şimdilik tatar yapın