PATIENCE is a VIRTUE - English Addict - 165 - LIVE CHAT / Sunday 5th September 2021 - with Mr Duncan

little darling it's all right here comes the sun  my baby here we are again on a sunday and it is  

küçük sevgilim tamam işte güneş geliyor bebeğim yine bir pazar günü buradayız ve bugün

the most amazing day we are having a beautiful day  here in the birthplace of the english language yes  

en muhteşem gün güzel bir gün geçiriyoruz burada ingilizcenin doğum yerinde evet

we are now coming to you live as live can be i  hope you are having a good weekend because i am  

canlı can olarak şimdi size geliyoruz umarım iyi bir hafta sonu geçiriyorsunuzdur çünkü ben

the sun is out the sky is blue and we are all here  together again well i'm here are you as i said we  

güneş çıktı gökyüzü mavi ve hepimiz yine birlikte buradayız peki ben buradayım dediğim gibi ingilizcenin

are coming to you live from the birthplace of  the english language which just happens to be  

doğum yerinden canlı olarak size geliyoruz ki bu   ingiltere

england

i am feeling very happy today hi everybody this  is mr duncan in england how are you today are  

bugün kendimi çok mutlu hissediyorum merhaba millet ben ingiltere'den Bay Duncan bugün nasılsınız

you okay i hope so are you happy i hope you are  feeling happy and okay as well here we go again  

iyisiniz umarım mutlusunuzdur umarım mutlu ve iyi hissediyorsunuzdur yine başlıyoruz

it's another live english addict for those  who can't get enough of the english language  

başka bir canlı ingilizceye doyamayanlar için ingilizce bağımlısı

that is the name of the program there it is look  revolving at the top of the screen right there  

programın adı bu işte bak ekranın üst kısmında dönüyor

and look behind me we have the most glorious day  it would appear that summer has come back it went  

ve arkama bak en muhteşem gün yaşıyoruz yaz mevsiminin göründüğü geri dön

away for a while but now it has returned welcome  back summer it is nice to see you back here again  

bir süreliğine gitti ama şimdi geri döndü yaza hoşgeldin seni tekrar burada görmek güzel

sunshine blue sky warm temperatures apparently on  wednesday next week wednesday it's going to be 28  

güneş mavi gökyüzü sıcak sıcaklıklar görünüşe göre önümüzdeki hafta çarşamba günü 28

degrees which is very unusual for early september  but i would imagine that it has something to do  

derece olacak ki bu eylül başı için çok alışılmadık bir durum ama bunun

with global warming maybe i  think what's been happening  

küresel ısınmayla bir ilgisi olduğunu düşünürdüm belki

all of the cows at the back of the house  because there are lots of cows behind me  

tüm ineklerin evin arkasında olduğunu düşünüyorum çünkü arkamda bir sürü inek var

i think they have been eating too much grass  which then has caused them to fart a lot

çok fazla ot yediklerini düşünüyorum bu da onlara neden oldu çok osurmak için

so i think maybe it is the cows at the  back of my house maybe they are causing  

belki evimin arkasındaki inekler belki de

the giant hole in the ozone layer above my house  which is why we are having so much lovely sunshine  

evimin üzerindeki ozon tabakasındaki dev deliğe neden oluyorlar bu yüzden çok güzel güneş ışığına sahibiz bu

so i won't complain too much as long  as we don't have another ice age  

yüzden çok fazla şikayet etmeyeceğim başka bir buzul çağı yaşamadığımız sürece   şikayet

that is that that's the only thing that i'm  going to complain about so please can we have  

edeceğim tek şey bu, bu yüzden lütfen

no more ice ages we had one and no one enjoyed  that not at all i've seen the twitter posts

daha fazla buzul çağı yaşamayalım mı ve hiç kimse bundan zevk almadı. twitter gönderileri

my name is duncan i talk about  the english language and i do  

benim adım duncan ingilizce hakkında konuşuyorum ve

it in a very unusual way you may have  noticed already i'm not your average  

bunu çok alışılmadık bir şekilde yapıyorum zaten fark etmişsinizdir ortalama bir

english teacher you might even say that i'm  not your average human being to be honest

ingilizce öğretmeniniz değilim hatta ortalama bir insan olmadığımı bile söyleyebilirsiniz dürüst olmak gerekirse,

also i found out that from twitter posts as  well here we are then it's so nice to be here  

twitter gönderilerinden de öğrendim ki buradayız o zaman burada olmak çok

i can't believe how lovely the weather is i  woke up this morning with a smile on my face  

güzel   havanın ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum bu sabah yüzümde bir gülümsemeyle

and a spring in my step because yes it is still  the weekend and the weather is nice it's going to  

ve adımlarımda bir baharla uyandım çünkü evet hala hafta sonu ve hava güzel

be nice here and i hope the weather is nice  where you are as well because it is sunday

burada  güzel olacak ve umarım sizin bulunduğunuz yerde de hava güzeldir çünkü bugün pazar

we are back together again

tekrar birlikteyiz bugün

it's sunday and of course you can catch me here  live every sunday and wednesday from 2 p.m uk time  

pazar ve tabii ki beni burada her pazar canlı yakalayabilirsiniz ve çarşamba İngiltere saatiyle 14.00'ten

thank you for joining me on this lovely  bright day everything is rather nice  

bu güzel parlak günde bana katıldığınız için teşekkür ederim her şey oldukça güzel

and would you like to have a look at  another view so this is what everything  

ve  başka bir görünüme bakmak ister misiniz

looks like at the moment many farmers have just  finished doing their harvesting as you can see  

pek çok çiftçinin hasadını yeni bitirdiği anda her şey   böyle görünüyor

from this look at that isn't that beautiful  a beautiful typical english countryside scene  

bu bakıştan da görebileceğiniz gibi, bu o kadar da güzel değil, güzel, tipik bir İngiliz kırsal manzarası

you can see that the farmers have finished their  harvest and now they are gathering all of the the  

çiftçilerin hasatlarını bitirdiklerini ve şimdi tüm

bales of hay and they will take those back to the  farm and in winter they will use those to feed  

saman balyalarını topladıklarını ve onları tarlaya geri götüreceklerini görebilirsiniz. çiftlik ve kışın bunları hayvanları beslemek için kullanacaklar

the animals also they they sometimes use it also  as bedding so the animals can lie down comfortably  

ayrıca bazen hayvanların rahat yatabilmeleri için yataklık olarak da kullanıyorlar

so all of that will be gathered taken away and  used in winter and look at that there is the view  

böylece bunların tümü toplanıp kışın kullanılacak ve bak bugün manzara var

today at the top of the local landmark of  course we are talking about the reeking hill  

yerel simgesel yapının tepesinde elbette

a very famous landmark and you can see if you look  very closely you can see there are some people  

çok ünlü bir simgesel yapı olan pis kokulu tepeden bahsediyoruz ve çok yakından bakarsanız görebilirsiniz  bazı insanların

walking around at the top because it's a beautiful  day look at it and don't forget mr steve and  

tepede dolaştığını görebilirsiniz çünkü güzel bir gün ona bakın ve unutmayın bay steve ve

myself we were actually up there a couple of weeks  ago when we celebrated my birthday so isn't that  

ben aslında birkaç hafta önce doğum günümü kutlarken oradaydık, bu yüzden ne

lovely what a lovely view and this is the view  right now what it looks like at this very moment  

güzel değil mi ne güzel bir manzara ve bu manzara şu anda tam da bu anda göründüğü gibi

in time and there it is in the distance everything  looking lovely today i have to be honest with you  

ve işte uzaktan bugün her şey çok güzel görünüyor size karşı dürüst olmam gerekiyor

i don't know why i i thought summer had come to an  end but it would appear that we are now going to  

neden yazın bittiğini düşündüm bilmiyorum ama görünüşe göre şimdi

have a few more days of summer to enjoy so i'm  feeling rather pleased about that to be honest  

birkaç günümüz daha yaz olacak tadını çıkar bu yüzden bundan oldukça memnunum dürüst olmak gerekirse

you might notice today that i am a little happy  

bugün biraz mutlu olduğumu fark edebilirsiniz

it's been a super-duper week i've had a nice time  we went to see some friends last week we did a bit  

süper bir hafta oldu güzel zaman geçirdim geçen hafta bazı arkadaşları görmeye gittik biraz   yaptık

of socializing which between you and me felt very  good i did enjoy seeing other human beings and  

Aramızda çok iyi hissettiren sosyalleşme diğer insanları görmekten ve

spending time with them because it does seem like  a very long time since any of us spent any time  

onlarla vakit geçirmekten keyif aldım çünkü herhangi birimiz diğer insanlarla sosyal bir durumda herhangi bir zaman geçirmeyeli çok uzun zaman olmuş gibi görünüyor, bu

with other people in a social situation so yeah we  did enjoy that last week it was a wonderful time  

yüzden evet bundan keyif aldık geçen hafta harika

and we had a good time didn't we you know who i'm  talking to yes we had a little bit to drink last  

bir zamandı   ve iyi vakit geçirdik. tahmin edebilir misiniz

tuesday night we had a little dance as well and  guess what we were dancing to can you guess what  

ne   geçen hafta

we were dancing to mr steve put some music on  last week last tuesday night we were visiting  

biraz müzik koymak için bay steve'e dans ediyorduk geçen salı gecesi

our friends we had a party we had a lovely time we  would do we'd be doing some dancing to a certain  

arkadaşlarımızı ziyaret ediyorduk bir parti verdik çok güzel vakit geçirdik yapacaktık belirli bir müzik türüyle biraz dans ediyor olacaktık

type of music but can you guess who it was i will  give you a clue they are in the news at the moment

ama kim olduğunu tahmin edebilir misiniz size  bir ipucu vereceğim  şu anda haberlerde oldukları

and we we were dancing mr steve was a little  bit drunk actually because he wasn't driving so  

ve biz dans ediyorduk Bay Steve aslında biraz  sarhoştu çünkü araba kullanmıyordu   bu

so he did have a little bit of beer last tuesday  night and to be honest with you you you have to  

yüzden en son biraz bira içti salı gecesi ve size karşı dürüst olmak gerekirse,

see mr steve when he is slightly drunk it is it is  both amusing and horrifying at the same time oh we  

Bay Steve'i biraz sarhoşken görmelisiniz, aynı zamanda hem eğlenceli hem de

have the live chat don't worry i haven't forgotten  you don't worry i i have not ignored the live chat  

korkunç Endişelenme, canlı sohbeti göz ardı etmedim

i know you are here so i suppose we should take  a look at who was first on today's live chat oh

burada olduğunuzu biliyorum, bu yüzden bugünün canlı sohbetinde ilk kimin olduğuna bir göz atmalıyız oh burada

a very interesting situation taking place  here because we don't have our usual first  

çok ilginç bir durum yaşanıyor çünkü her zamanki ilk

live chat in fact we have someone different  today sorry vitas i think your finger will need  

canlı sohbetimiz yok. aslında farklı biri var bugün üzgünüm vitas sanırım parmağınızın

a little bit of a rest because you were not quick  enough today first on today's live chat we have  

biraz dinlenmeye ihtiyacı olacak  çünkü yeterince hızlı değildiniz bugün bugünün canlı sohbetinde birinciyiz

shirin shirin ibrahim congratulations  you are first on today's live chat

şirin şirin ibrahim tebrikler bugünün canlı sohbetinde birincisiniz

congratulations to you and i suppose  that also deserves a fancy pants

tebrikler sizi ve ben varsayalım bu da şık bir pantolonu hak ediyor tamam bu

okay that's enough no more we can't have too much  fun it's too early it's only quarter past two  

kadar yeter artık çok fazla eğlenemeyiz çok erken saat ikiyi çeyrek geçiyor

we have a lot of things to do today  a very busy show we are going to

bugün yapacak çok işimiz var çok yoğun bir gösteri

blow something up we have some  explosions we have some loud bangs  

elimizdeki bir şeyi havaya uçuracağız bazı patlamalar bazı yüksek sesli patlamalar

coming up today we also have  mr steve as well he is back  

bugün gelecek   ayrıca bay steve'imiz var

talking about one particular subject  today we are talking all about patience

belirli bir konudan bahsediyor bugün tamamen sabırdan bahsediyoruz

patience it is an interesting word  because it can be used in more than  

sabır bu ilginç bir kelime çünkü

one way so that is what we're talking  about are you a person who can stay calm  

birden fazla şekilde kullanılabilir, böylece bahsettiğimiz şey her şey ters giderken sakin kalabilen bir insan mısınız

even when everything around you is going  wrong when things are going badly maybe  

işler kötü giderken belki

you are in a difficult situation and you  are finding it very difficult to cope with  

zor bir durumdasınız ve başa çıkmakta çok zorlanıyorsunuz

maybe something you have to tolerate something  you have to bear something you must withstand  

belki de yapmanız gereken bir şey bir şeye katlanmak zorundasın dayanmak zorunda olduğun bir şeye katlanmak zorundasın

quite often you will need patience to do that  you you need to stay calm you need to stay  

oldukça sık olarak bunu yapmak için sabra ihtiyacın olacak  sakin kalman gerekiyor

focused in the moment you need to be patient so we  will be talking about that a little bit later on  

odaklanman gereken  anda sabırlı olman gerekiyor bu yüzden biraz sonra bunun hakkında konuşacağız

another thing to mention now at this time of  year we start to think about all sorts of things  

bahsetmemiz gereken başka bir şey de yılın bu zamanında her türlü şeyi düşünmeye başlıyoruz

however instead of thinking about going away on  holiday at the moment i'm thinking of something  

ancak şu anda tatile gitmeyi düşünmek yerine başka bir şey düşünüyorum

else can you guess what it is i am thinking about  getting healthy losing a little bit of weight ah i  

ne olduğunu tahmin edebilir misiniz sağlıklı olmayı düşünüyorum biraz kilo kaybediyorum ah

admit it i will put my hand up now and say yes i  admit it i admit that i have eaten too much food  

itiraf ediyorum şimdi elimi kaldırıp evet diyeceğim kabul ediyorum son 20 ayda çok fazla yemek   yedim

over the past 20 months and i have put a little  bit of weight on so i am from yesterday i've  

ve biraz  kilo aldım bu yüzden öyleyim dünden beri yediğim

decided to cut down on the amount of food  that i eat the amount of rubbish and junk  

yiyecek miktarını azaltmaya karar verdim çöp ve ıvır zıvır miktarını azaltmaya

i've decided to cut down and i suppose with  certain things i've decided to cut them out  

karar verdim ve sanırım bazı şeyleri tamamen kesmeye karar verdim

completely so if you cut something out that means  that you stop doing it completely you cut it out  

bu yüzden bir şeyi keserseniz bunun anlamı tamamen yapmayı bırakıyorsunuz kesiyorsunuz  yapmayı

you stop doing it so i have decided to cut out  certain types of food i will eat less chocolate  

bırakıyorsunuz bu yüzden belirli yiyecek türlerini kesmeye karar verdim daha az çikolata

i will eat less fatty foods and certain things i  will stop eating altogether so i want to cut down  

yiyeceğim   daha az yağlı yiyecekler ve bazı şeyleri yemeyi tamamen bırakacağım bu yüzden istiyorum

on the amount of junk that i eat i want to lose  a little bit of weight and i will tell you why  

yediğim abur cubur miktarını azaltmak için biraz kilo vermek istiyorum ve size neden

last tuesday we went to see our friends near  a place called chester and before we went out  

geçen salı chester denen bir yerin yakınına arkadaşlarımızı görmeye gittiğimizi ve dışarı çıkmadan önce

i was trying to decide what to wear and i found a  pair of jeans that i haven't worn for a long time

ne karar vermeye çalıştığımı anlatacağım. giymek için ve uzun süredir giymediğim bir kot pantolon buldum

and i thought hmm i'm going to wear those jeans  i'm going to put them on and i will wear them and  

ve hmm o kotları giyeceğim onları giyeceğim ve onları giyeceğim ve

i will look so stylish and cool and trendy however  there was one slight problem i could not get them  

çok şık görüneceğim diye düşündüm ve cool ve trendy ancak ufak bir sorun vardı   belime geçiremedim

around my waist i could not  fasten the button hit the front  

önden vuran düğmeyi ilikleyemiyordum

because my stomach for some reason i don't  know why but for some some reason my stomach  

çünkü midem nedense bilmiyorum ama nedense göbeğim

has become very large and i can only  imagine that it is because i've been  

çok büyük oldu ve bunun

eating too much food over the past 20 months  whilst we've been in lockdown and all of that

son 20 aydır karantinadayken çok fazla yemek yememden kaynaklandığını ancak  hayal edebiliyorum ve tüm bunlar bu nedenle

so that's the reason why i've decided  to try and lose a little bit of weight  

biraz kaybetmeye karar vermemin nedeni  ağırlık

so i can wear my trousers my lovely fashion  jeans that i haven't worn for two years  

pantolonumu giyebiliyorum, iki yıldır giymediğim güzel moda kot pantolonlarımı

and now they don't fit because i have a rather fat  tummy so that's what i'm doing is that a good idea  

ve şimdi uymuyorlar çünkü oldukça şişman bir göbeğim var, bu yüzden yaptığım şey bu, bu iyi bir fikir

i think so so congratulations once again to shirin  we also have vitas oh vitas you are second today  

bence öyle Şirin'e bir kez daha tebrikler bizde de vitas var oh vitas bugün ikincisin

second oh we also have lewis mendes is here today  hello lewis nice to see you back i'm glad to see  

ikinci olarak oh bizde de lewis mendes var merhaba lewis seni tekrar görmek güzel geçen günün

that you've recovered from all of the excitement  of last weekend hello also claudia claudia  

tüm heyecanından kurtulduğunu görmekten memnunum hafta sonu merhaba ayrıca claudia

can i just say it is not cloudy here today because  we have lovely sunshine and blue skies also tomek  

bugün burada hava bulutlu değil diyebilir miyim çünkü güzel güneşimiz ve mavi gökyüzümüz var ayrıca tomek

oh hello tomec nice to see you back i hope you  behave yourself today no naughtiness let's be nice

oh merhaba tomec seni tekrar görmek güzel umarım bugün kendine hakim olursun yaramazlık yok uslu olalım

also we have b trees we have mohammed  bashir nice to see you here as well  

ayrıca b ağacımız var mohammed bashir de seni burada görmek güzel

also we have atiaf hello atiaf we also have  oim oim i find your name very fascinating  

ayrıca atiafımız var merhaba atiafımız da oim oim, adınızı çok etkileyici buluyorum

for some reason i'm not sure why but it does  fascinate me quite a lot in fact and we also have  

nedense neden olduğundan emin değilim ama aslında beni oldukça büyüledi ve bizde de var

terence terence evans hello terence evans  i don't know where you're watching but i  

terence terence evans merhaba terence evans nereden izlediğini bilmiyorum ama

don't recognize your name is it your first time  here on the live chat i hope so it is a new day  

adını tanımıyorum canlı sohbete ilk kez mi geliyorsun umarım yeni bir gündür

a new way a new view a new you i like that yes  so i suppose every day every single day that  

yeni bir yol yeni bir görünüm yeni bunu seviyorum evet yani sanırım her gün

comes along there is always an opportunity to  do something new or to change something that you  

yeni bir şey yapmak veya memnun olmadığınız bir şeyi değiştirmek için her zaman bir fırsat vardır

are not happy with so yes i think that's a great  expression i like that new day new way new view  

bu yüzden evet bence bu harika bir ifade o yeni günü yeni bir şekilde seviyorum yeni görünüm

new you i like that yes i might steal that  and use it myself hello adele hello also

yeni sen bunu sevdim evet onu çalabilirim ve kendim kullanabilirim merhaba adele merhaba

and we have mirella hello mirella nice to see  you here today rosa is here willian hello willian  

ve bizde mirella var merhaba mirella bugün seni burada görmek güzel rosa burada willian merhaba willian

wow a lot of people are now here  on the live chat flower espoire  

vay canına birçok insan şimdi burada canlı sohbette çiçek espoire

oh there would appear to be a lot of comments  coming through about my weight and my fat tummy

oh görünüşe göre kilom ve şişman göbeğim hakkında pek çok yorum geliyor Bay

mr duncan needs to cut down on  jaffa cakes and chocolate flour  

Duncan'ın yafalı kekleri ve çikolatalı unu azaltması gerekiyor

you might be right there yes i  need to cut down or maybe i need  

orada olabilirsiniz evet azaltmam gerekiyor veya belki   kesmem gerekiyor

to cut out certain things so when you cut out  something it means that you stop doing it you stop  

bazı şeyleri kesin yani bir şeyi kestiğinizde bu, onu yapmayı bıraktığınız anlamına gelir   bir

taking part in something you stop an activity such  as well i suppose a good example would be smoking  

şeye katılmayı da bırakırsınız, örneğin  bir aktiviteyi de bırakırsınız sigara içmek buna iyi bir örnek olabilir   yani

so if you like to put a [ __ ] in your mouth

ağzınıza [ __ ] koymak isterseniz

if you like to smoke maybe one day you  decide that you don't want to do it anymore  

sigara içmeyi seviyorsan belki bir gün artık bunu yapmak istemediğine karar verirsin

you cut out cigarettes completely  you cut it out you stop doing it

sigarayı tamamen kesersin kesersin içmeyi bırakırsın teşekkür ederim

thank you thank you a lot of  people yes yes ricardo says  

birçok kişiye teşekkür ederim evet evet ricardo diyor ki

the belly grows with the lust for food it  is considered a sin of wealthy countries  

göbek yemek arzusu zengin ülkelerde günah olarak kabul edilir

but who can resist that is true in  fact there was an age here in england  

ancak buna kim karşı koyabilir aslında  burada, İngiltere'de   bir çağ vardı

and i think in certain parts of europe where  being fat was considered a sign of wealth  

ve bence Avrupa'nın bazı bölgelerinde şişman olmanın bir zenginlik işareti olarak kabul edildiği

so people would eat as much food as possible  and if you became fat it meant that you were  

bu nedenle insanlar mümkün olduğunca çok yemek yerdi. mümkün olduğunca yiyecek ve eğer şişmansanız,

wealthy and this was a trend that happened i think  a couple of hundred years ago around 200 years ago  

bu   zengin olduğunuz anlamına geliyordu ve bu bence birkaç yüz yıl önce yaklaşık 200 yıl önce gerçekleşen bir trenddi

people believed that only the wealthy could get  fat because they were the ones who could afford  

insanlar yalnızca zenginlerin şişman olabileceğine inanıyorlardı çünkü parası yetenler onlardı

all the food and i think also you find this in  certain countries in china for example if you  

tüm yiyecekler ve bence bunu Çin'deki belirli ülkelerde de buluyorsunuz, örneğin

have a lot of weight it means also you have a lot  of money so this has also been a trend certainly  

çok kilonuz varsa bu aynı zamanda çok paranız olduğu anlamına gelir, bu yüzden bu kesinlikle bir trend oldu kesinlikle

during the time that i was there i noticed that  that was it terence says i have just popped in  

orada olduğum süre boyunca fark ettim o buydu terence az önce içeri girdiğimi söylüyor   ve her

and out i do that all the time i'm always popping  out especially my big belly my big belly will  

zaman dışarı çıkıyorum  her zaman dışarı çıkıyorum özellikle büyük göbeğim

often pop out from the top of my trousers thank  you for popping in your channel intrigues me

sık sık pantolonumun üstünden çıkıyor kanal entrikalarınıza girdiğiniz için teşekkür ederim

intrigue i like that word if something  intrigues you it means it draws your attention  

merak ediyorum bu kelimeyi seviyorum, eğer bir şey ilginizi çekiyorsa, bu sizin dikkatinizi çekiyor demektir   bu gözlüklü  garip adam

i want to find out more about  this strange man with the glasses

hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum

i want to know more about him he seems intriguing  

onun hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum, ilgi çekici görünüyor

thank you very much thank you terence i take  that as a compliment willian says here there  

çok teşekkür ederim, teşekkür ederim terence bir iltifat willian burada

is always sunshine there is also sunshine it is  a beautiful day but now we need some rain because  

her zaman güneş ışığı olduğunu söylüyor güneş ışığı da var güzel bir gün ama şimdi biraz yağmura ihtiyacımız var çünkü

of the lack of rain our energy bill will be more  expensive i hope we won't have an energy breakout  

yağmur yağmadığı için enerji faturamız daha pahalı olacak umarım bir enerji patlaması yaşamayız teşekkürler

thank you willian i would imagine by that you mean  maybe the air conditioning so maybe you need your  

willian Bununla, belki klimayı kastettiğinizi tahmin ediyorum, bu nedenle belki de

air conditioning on all the time to cool the house  down which of course uses electricity so you might  

evi soğutmak için klimanızın her zaman açık olmasına ihtiyacınız vardır ve bu da elbette elektrik kullanır, bu nedenle havanın aşırı olduğu

find that you use a lot more electricity during  times when the weather is extreme you are right

zamanlarda çok daha fazla elektrik kullandığınızı fark edebilirsiniz. haklısın

tomek tomex says i am getting sick and  tired of being labelled as a troublemaker  

tomek tomex, baş belası olarak etiketlenmekten bıktım ve yoruldum diyor

we will see what happens today we have  the sentence game coming up later on  

bugün ne olacağını göreceğiz daha sonra  cümle oyunumuz var

this is a super duper long live stream i am  the only person on youtube who is doing this  

bu süper kandırıcı uzun bir canlı yayın, youtube'da bunu yapan tek kişi benim bunu

for two hours every sunday and also every  wednesday no one else is doing this not like this  

iki saat boyunca her pazar ve ayrıca her çarşamba başka kimse yapmıyor bunu böyle değil

this is unique one in a million nothing else  like it anywhere we will be watching something

bu benzersiz bir milyonda bir başka hiçbir yerde hiçbir yerde bir şeyin daha sonra

falling down later something being demolished  we will be watching it as it happened mr steve  

düşmesini izleyeceğiz daha sonra bir şeyin yıkılışını izleyeceğiz  olduğu gibi izleyeceğiz oldu bay steve

will be here in a few moments but as i mentioned  and i did mention it i do remember mentioning it  

birazdan burada olacak ama bahsettiğim gibi ve bundan bahsettiğimi hatırlıyorum

it's there in my brain somewhere i did mention  that i am trying to lose a little bit of weight  

beynimin bir yerinde biraz kilo vermeye çalıştığımdan bahsetmiştim

but do you remember the time when mr steve took  me into the garden and he was trying to get me  

ama zamanı hatırlıyor musun Bay Steve beni bahçeye götürdüğünde ve bana

to do some exercises well we are going to watch a  little bit of that right now a little excerpt from  

bazı egzersizleri iyi yapmaya çalıştığında, şu anda bundan biraz izleyeceğiz

the time mr steve took me into the garden and got  me to do some very difficult exercises and then  

Bay Steve'in beni bahçeye götürüp yaptırdığı zamandan küçük bir alıntı bazı çok zor alıştırmalar ve

after that we have the real thing mr steve will  actually be here live in the studio don't go away

ardından   bundan sonra gerçek bir şeyimiz var Bay Steve aslında stüdyoda canlı olarak burada olacak gitmeyin

ah well viewers i've noticed over the last few  months during the lockdown mr duncan has become  

ah pekala izleyiciler son birkaç aydır tecrit sırasında Bay Duncan'ın giderek

more and more unfit and he's putting on weight  

daha fazla hale geldiğini fark ettim formda değil ve kilo alıyor

so i've asked mr duncan if he would come outside  today and i would help him to start getting fit  

bu yüzden Bay Duncan'a bugün dışarı çıkıp çıkmayacağını sordum ve forma girmesine yardımcı olabilirim   bu yüzden

so i asked mr duncan to dress into some  appropriate clothing but the question is  

Bay Duncan'dan uygun bir kıyafet giymesini istedim ancak soru şu ki

where is he where is mr duncan mr duncan  where are you sure he'll be here soon

o nerede Bay Duncan nerede Bay Duncan onun yakında burada olacağından emin misiniz? Sorun yok

you're all right mr duncan oh there's only a  little bit of gentle jogging hi everybody welcome  

Bay Duncan oh sadece biraz hafif bir koşu var. Merhaba

to the garden today mr steve has decided  to show me some exercises that i can do  

millet    bugün bahçeye hoş geldiniz.

to get fit and healthy during this lockdown  period apparently according to mr steve i'm  

Bu tecrit döneminde formda ve sağlıklıyım, görünüşe göre Bay Steve'e göre ben

i'm putting on weight you see okay what  now i'm not is that the cushion under there  

kilo alıyorum görüyorsunuz tamam şimdi değilim, altındaki yastık

it is not a cushion and i'm not pregnant before  anyone say congratulations is her in order no no  

bu bir yastık değil ve kimse söylemeden önce hamile değilim tebrikler o, hayır hayır  bu

this is no baby this is all of my jaffa cakes all  of my cheese all of my unhealthy snacks that i've  

bebek değil bu benim jaffa keklerimin tümü peynirimin tümü

been consuming over the past six or seven months  well you call this appropriate dress i think this  

son altı yedi aydır tükettiğim tüm sağlıksız atıştırmalıklarım pekala buna uygun elbise diyorsunuz bence bu

is great i look i look really athletic i feel as  if i could take on the whole world anyway first of  

harika görünüyorum gerçekten atletik görünüyorum kendimi yine de tüm dünyayı alt edebilecekmişim gibi hissediyorum ilk olarak

all mr duncan uh always do some warm up exercises  warm up warm up your muscles why because otherwise  

bay duncan uh her zaman ısınma egzersizleri yapın kaslarınızı ısıtın çünkü aksi halde

you will cause damage to your muscles you can't  just go straight into vigorous exercise without  

kaslarınıza zarar verebilirsiniz'

first warming up your muscles and tendons so my  muscles at the moment are all tight and cold they  

önce kaslarınızı ve tendonlarınızı ısıtmadan doğrudan kuvvetli egzersize başlayın, böylece şu anda kaslarım tamamen gergin ve soğuk, yani

are so a few stretches first mr duncan let me show  you follow what i do anything i do you must copy  

birkaç esneme, önce Bay Duncan, ne yaptığımı izlemenize izin verin, yaptığım her şeyi kopyalamanız gerekir.

it exactly so these are stretches stretches i do  some stretches right first of all let's do one of  

aynen öyle esnemeler bunlar esnemeler yapıyorum bazı esnemeler yapıyorum ilk önce bunlardan birini yapalım

these uh there we go so that is stretching muscles  in your legs mr duncan and then we swap round and  

uh işte bacaklarınızdaki kasları esnetiyoruz bay duncan ve sonra yer değiştiriyoruz ve  bunu böyle

we do that one like that there we go so wait there  a minute have i got to go all the way down there  

yapıyoruz işte başlıyoruz bu yüzden bekleyin bir dakika orada aşağı inmem gerekiyor

on with it down on the floor yes it's a simple  stretching exercise mr duncan okay i will i will  

onunla yerdeyken evet bu basit bir esneme egzersizi Bay Duncan tamam deneyeceğim daha hızlı

try i i'm not sure if i will be successful  faster because i'm not i'm not the fittest  

başarılı olup olmayacağımdan emin değilim çünkü ben dünyadaki en formda

person in the world i've got all morning mr  duncan okay or a show to do in a few hours  

kişi değilim, tüm sabah boyunca uğraşıyorum bay duncan tamam veya birkaç saat içinde yapacak bir şov

okay well we haven't assuming that you're  still up to the job after this that's good  

tamam pekala bundan sonra  hala işinize hazır olduğunuzu varsaymıyoruz bu iyi

okay so i've got i've got a stretch i've got  a stretch no other way mr duncan the other way  

tamam bu yüzden gerindim başka yolu yok bay duncan diğer yol

can i do it this way no is this better i'm you  say i feel more relaxed in this position really  

bu şekilde yapabilir miyim hayır bu daha iyi ben siziyim bu pozisyonda kendimi daha rahat hissediyorum gerçekten

right sure it was not the first time this  has been good right thank you thank you

doğru eminim bu ilk kez olmuyordu doğru teşekkür ederim teşekkür ederim

you need to move out the way  move your leg okay i'm stuck

yolumdan çekilmen gerekiyor bacağını hareket ettir tamam sıkıştım tamam evet

okay yeah again you're in the way mr  steve doesn't understand the concept  

yine engel oldun bay steve kamera kavramını anlamıyor

of a camera what about that i'm trying  to help you mr duncan okay come on yes

peki ya buna yardım etmeye çalışıyorum bay duncan tamam hadi evet oh

oh no it's not supposed to go  there all right let's give up  

hayır oraya gitmemesi gerekiyor tamam

with that one then let's stop that  one mr duncan you think i'm stuck

ondan vazgeçelim o zaman onu durduralım bay duncan sıkışıp kaldığımı düşünüyorsunuz bende

this is what i have to put up with this is  going well all right let's try a few little  

bu var buna katlanmak iyi gidiyor pekala hadi birkaç küçük

a few little press ups mr dude i think i've i  think i've torn one of my balls a few little  

birkaç küçük şınav deneyelim bay dostum sanırım taşaklarımdan birini yırttım birkaç küçük şınav

press-ups let me demonstrate first press-ups oh  yeah and we go like this and up and up and up

ilk şınavları göstermeme izin ver oh evet ve biz böyle gidiyoruz ve yukarı ve yukarı ve yukarı

there you go have a go mr duncan

oraya gidin bir deneyin Bay Duncan

i can't remember the last time i did the  press-up i think it was 1978. here we go

en son ne zaman şınav yaptığımı hatırlayamıyorum sanırım 1978'di. İşte daha

faster mr duncan faster

hızlı gidiyoruz Bay Duncan daha hızlı evet ow

yes ow on my knees my knees this  is a cushioned exercise mat okay

dizlerimin üzerinde bu yastıklı bir egzersiz minderi tamam bir

you're doing something no no lift your knees  up your knees you need to do it from here  

şey yapıyorsun hayır hayır dizlerini kaldır dizlerinin üstüne bunu buradan yapmalısın

okay from here that's it oh my gosh oh no this  is this is very uncomfortable two three down

tamam buradan bu kadar aman tanrım oh hayır bu bu çok rahatsız edici mi iki üç aşağı

one two three up

bir iki üç yukarı yukarı şınav

up push up your triceps mr duncan push up

triseplerinizi yukarı itin bay duncan yukarı şınav

all right let's forget about that i did one

tamam hadi benim yaptığımı unutalım bunu

forget about that let's do some skipping should  we do some skipping mr duncan skipping right let  

unutalım hadi biraz atlama yapalım biraz atlama yaparsak bay duncan atlama tamam

me demonstrate first i'm still recovering  from the press up i did one though did you  

önce göstereyim yukarı basın bir tane yaptım ama gördünüz mü

see that i did one press-up allow me to  demonstrate mr duncan the art of skipping

bir şınav yaptığımı gördünüz mü bay duncan'a el atlama sanatını göstermeme izin verin

hands together

your turn

sıra sizde

this will be fun

bu eğlenceli olacak

uh

uh

one more i'll try one more i can do this steve  i can do it don't give up on me you start that  

bir kez daha deneyeceğim bunu yapabilirim steve yapabilirim benden vazgeçme öyle başla öyle başla

way round like that you know this reminds me  of rocky i remember rocky he had to do this  

yani biliyorsun bu bana rocky'yi hatırlatıyor rocky'nin bunu yapması gerektiğini hatırlıyorum

here we go one more time oh  this way okay there yeah no

bir kez daha başlıyoruz oh bu şekilde tamam orada evet önden hayır

frontwards

and then

ve sonra

so i start from the back  

başlıyorum arkadan

and then move forwards okay swing it  over your head i'm sure i can do this

ve sonra ileri doğru ilerleyin tamam başınızın üzerinde sallayın eminim bunu yapabilirim evet bu kadar yaptım

yes that's it i did it you've done it mr duncan  success i skipped i skipped right now the next  

siz başardınız bay duncan başarı atladım şimdi atladım sıradaki

set of exercises mr duncan i shall show you let's  get rid of that are the simple they do this in  

egzersiz seti bay duncan yapacağım gösterelim bundan kurtulalım basit bunlar bunu orduda yapıyorlar

the army mr duncan do they yes out of the way join  the army and feel a man here we go this is the one

bay duncan evet yoldan çekilip orduya katılın ve bir erkek hissedin işte başlıyoruz bu o

and you can go round and round if you  want mr duncan it's all a lot of fun

ve isterseniz dönüp dolaşabilirsiniz bay  duncan her şey çok eğlenceli tekrar tekrar yapıyorum

up and over

i'm doing it

two more

iki tane daha

okay one more

tamam bir tane daha

did i do it steve it was  fine yes fine am i strong yet

yaptım mı steve iyiydi evet iyiyim güçlüyüm yine de

you see that mr steve was showing  off there showing off with his  

bay steve'in orada gösteriş yaptığını görüyorsunuz

with his amazing strong body but  but i thought i did quite well  

muhteşemliğiyle onunkiyle gösteriş yapıyor güçlü bir vücut ama ama oldukça iyi iş çıkardığımı düşündüm

i do yes i thought i did very well there i might  do some of that this afternoon in the garden  

evet, orada çok iyi iş çıkardığımı düşündüm, bunun bir kısmını bu öğleden sonra bahçede yapabilirim

talking of which guess who's here now here he  is hello hello hello hello wonderful viewers  

tahmin edin şu anda burada kim var o merhaba merhaba merhaba merhaba harika izleyiciler

hello mr duncan did you see mr steve showing  off i wasn't showing up it's just you know  

merhaba Bay Duncan benim gelmediğimi gördünüz mü bay steve gösteriş yapmıyordum bu sadece bilirsiniz

average fitness i would say showing off his  showing off his strong virile body you're the one  

ortalama zindelik onun güçlü erkeksi vücudunu göstererek gösterdiğini söyleyebilirim

that well talking to strong viral bodies is pedro  on today okay i haven't seen him there's somebody  

güçlü viral vücutlarla iyi konuşan tek kişi sizsiniz bugün pedro tamam değil onu

who doesn't need to lose any weight yes you know  there is a law against that sort of thing now  

hiç kilo vermesi gerekmeyen birisini görmedim evet biliyorsunuz artık bu tür şeylere karşı bir yasa var

i haven't seen him on the live chat sexual  harassment well i'm if i was in brazil maybe  

onu canlı sohbette cinsel taciz görmedim pekala brezilya'da olsaydım belki

i you know maybe i would go down that route but  i'm not i was watching i was watching a kids show  

biliyorsun belki o yoldan giderdim ama izlemiyordum dün bir çocuk programı izliyordum

yesterday and it was it was made in brazil oh  in the in the mid-1990s and it was brilliant it  

ve 1990'ların ortalarında Brezilya'da yapılmıştı ve harikaydı

was so surreal and weird but i watched it and  i was i was i was slightly hooked to be honest  

çok gerçeküstüydü ve garip ama izledim ve dürüst olmak gerekirse biraz bağımlıydım

it was a brazilian tv show i can't remember  the name now but it was all set in a castle  

bir brezilya dizisiydi şimdi adını hatırlayamıyorum ama hepsi bir şatoda geçiyordu

and there were some very strange characters in  there but it was made in brazil and and everything  

ve orada bazı çok tuhaf karakterler vardı ama brezilya'da yapıldı ve tabii ki her şey

of course was in was in portuguese because it  wasn't english mr steve is here everyone we  

portekizceydi çünkü ingilizce değildi bay steve burada herkes

had a lovely time last week yes we did but you've  got to be gentle with me today mr duncan because  

geçen hafta güzel vakit geçirdik evet geçirdik ama bugün bana karşı nazik olmalısınız bay duncan çünkü

even though beatrice thank you very much says that  i look very young today i'm surprised considering  

gerçi beatrice çok teşekkür ederim bugün çok genç göründüğümü söylüyor

i was at a party last night steve went to one of  his um theatrical friends when i say theatrical  

dün gece bir partide olduğumu düşününce şaşırdım steve teatral dediğimde onun tiyatro arkadaşlarından birine gitti

i mean well not really but they all pretend to be  theatrical they are they are we are in the theatre  

gerçekten kastetmiyorum ama hepsi teatral gibi davranıyor onlar onlar tiyatrodayız

uh you know albeit amateur but we're still  you know if you do the same production as a  

uh amatör de olsak bilirsiniz ama biz yine de bilirsiniz  bir  profesyonel olarak aynı prodüksiyonu

professional in an amateur form you all have  to learn the same lines the same music it's  

amatör biçimde yaparsanız hepiniz aynı dizeleri aynı müziği öğrenmek zorundasınız   o

just not as good it's just that they just don't  do it as well although sometimes it is better  

kadar iyi değil sadece onlar da yapmıyorlar ama bazen daha iyi oluyor

sometimes it is i mean we had rave reviews for  uh the king and i for uh um many other things

bazen demek istiyorum ki, uh um kral için övgü dolu eleştiriler aldık ve ben uh um diğer birçok şey için

i'm trying to think of some of the things that  return to the forbidden planet yes that's the  

düşünmeye çalışıyorum bazı şeyler yasak gezegene dön evet

best thing you've got that was your favourite  anyway anyway before we stray off into one of mr  

sahip olduğun en iyi şey bu senin favorindi zaten neyse

steve's ramblings last week we went to see some  friends and we had a great time didn't we did  

geçen hafta Bay Steve'in saçmalıklarından birine dalmadan önce bazı arkadaşlarımızı görmeye gittik ve harika zaman geçirdik, öyle değil mi   ama

but mr steve had a little bit too much to drink  in fact i i have a feeling he might be becoming  

Bay Steve içkiyi biraz fazla kaçırmış aslında onun biraz alkolik olabileceğine dair bir his var içimde

a little bit of an alcoholic i'm not  sure but i'll have to keep an eye on  

emin değilim ama onun içki alışkanlıklarına göz kulak olmam gerekiyor

his drinking habits because you had quite a  lot to drink last tuesday and last night yes  

çünkü sen oldukça fazla içtin geçen salı ve dün gece içmek için evet

but i'm talking about last tuesday stay with  me and and and mr steve got quite carried away  

ama ben geçen salı gününden bahsediyorum  benimle  kal ve ve ve Bay Steve kendini oldukça kaptırdı

in fact you put some music on didn't you did  i oh yes yes and music i was i was asking

aslında biraz müzik açtın değil mi yaptın ben oh evet evet ve müzik bendim

my lovely viewers to guess what the  music was well no one bothered to guess  

sevgili izleyicilerimden müziğin ne olduğunu tahmin etmelerini istiyorum kimse tahmin etme zahmetine girmedi

so i'm going to tell you it was abba somebody  mentioned abba earlier on oh maybe maybe somebody  

bu yüzden size bunun abba olduğunu söyleyeceğim birisi daha önce abba'dan bahsetmişti oh belki belki birisi

mentioned abba earlier on i saw the word abba okay  was because you were talking about it but somebody  

daha önce abba'dan bahsetmiştir abba kelimesini gördüm tamam çünkü sen bunun hakkında konuşuyoruz ama biri

did mention abba yes yes somebody did mention  abba as steve as steve just told us somebody  

abba'dan bahsetti evet evet biri abba'dan steve olarak bahsetti çünkü steve az önce bize   birisinin

did mention abba it was abba we were dancing too  which is strange because a couple of days later  

abba olduğundan bahsettiğinin bizim de dans ettiğimizden  bahsetmişti  ki bu garip çünkü birkaç gün sonra

it was announced that abba are going on tour  well almost going on tour so they are going to  

abba'nın turneye çıkacağı duyurulmuştu neredeyse turneye çıkıyorlar bu yüzden

do a performance give a performance but it's going  to be virtual they're going to appear as avatars  

bir performans yapacaklar bir performans verecekler ama bu sanal olacak avatarlar olarak görünecekler

and and i decided to take a look at the news  report about it and yes i can see why because  

ve bununla ilgili haberlere bir göz atmaya karar verdim ve evet nedenini anlayabiliyorum çünkü

they are all looking rather old so they're  not really going on tour are they well they  

hepsi oldukça yaşlı görünüyor, bu yüzden gerçekten turneye çıkmıyorlar, iyi

are they are going to perform but they're going  to do it with with avatars so they will still be  

performans gösterecekler ama bunu avatarlarla yapacaklar, bu nedenle hala

doing the movements and the singing oh but  they're going to appear as little avatars  

hareketleri yapıyor ve şarkı söylüyor olacaklar oh ama küçük avatarlar olarak görünecekler

so three-dimensional holograms that people will  then watch as if they are actually there in person  

yani üç boyutlu hologramlar  o zaman insanlar  sanki bizzat oradalarmış gibi izleyecekler

so the avatars will be younger versions of  abba because now they they all look very  

böylece avatarlar  abba'nın daha genç versiyonları olacak çünkü artık hepsi çok

elderly they look they look like they should  be just sitting at home with their feet up  

yaşlı görünüyorlar evde ayakları yukarıda oturup

sipping a cup of tea well they must have been  when was their fit waterloo when was that you  

bir fincan çay yudumluyor olmalılar ne zaman su içmeye uygunlardı ki

know when when were they on eurovision well it's  74 maybe 74 so they're probably in their 20s then  

bilirsiniz ne zaman eurovision'daydılar yani 74 belki 74 yani muhtemelen 20'li yaşlarındalar

well 50 so they're probably in their 70s now  aren't they yes i think they're all they're all  

50 yaşındalar yani muhtemelen 70'lerindeler değil mi evet bence hepsi

hanging somewhere around 80 which is not a  problem but i suppose when people remember you as  

80 civarında bir yerde takılıyorlar ki bu sorun değil ama sanırım insanlar sizi

as the young version of yourself then it is  hard to step forward and be taken seriously  

genç haliniz olarak hatırladığında o zaman öne çıkmak ve ciddiye alınmak zordur   bu

so if they all walked on stage now and try  to do their songs i think it would look a bit  

yüzden şimdi hepsi sahneye çıkıp şarkılarını yapmaya çalışırsa bence bu biraz

well a bit strange because they all they all  look like they should have those little those  

biraz tuhaf görünür çünkü hepsi o küçük o   küçük zimmer'a sahip olmaları gerekiyormuş gibi görünüyor

little zimmer frames in front of them instead of  doing all their wonderful dance moves what's abba  

tüm harika dans hareketlerini yapmak yerine önlerindeki kareler  abba ne

says muhammad abba is a pot abba is a pop group  a musical group who were around in the 1970s  

diyor   muhammad abba bir pot abba bir pop grubu 1970'lerde   1980'lerde 1990'larda olan bir müzik grubu

1980s the 1990s and then they kind of disappeared  during the 90s they slowly disappeared faded away  

ve sonra bir nevi ortadan kayboldular 90'larda yavaş yavaş kayboldular gözden kayboldular

and they've been they've been out of the limelight  for many years did you know the last video that  

ve onlar yıllardır ilgi odağının dışında kaldılar  yayınladıkları son videoyu biliyor muydunuz

they released they were once again they didn't  appear as themselves they were actually puppets  

bir kez daha kendileri gibi görünmüyorlardı aslında kuklaydılar   onca zaman boyunca

they were puppets of abba all all the members of  abba were actually just little dancing puppets  

abba'nın kuklalarıydılar abba üyeleri aslında sadece küçük dans eden kuklalardı

you can't beat a bit of abba to cheer you  up because it's all sort of mostly upbeat  

sizi neşelendirmek için bir parça abba yenemezsiniz çünkü hepsi çoğunlukla iyimser

dance music pop so you know there's no no shame  in enjoying a bit of pop they have had a bit of  

dans müziği pop, bu yüzden biraz sahip oldukları popun keyfini çıkarmakta utanılacak bir şey olmadığını bilirsiniz

bad press over the years because people don't rate  their music very well but in fact it's fantastic  

insanlar müziklerine çok iyi puan vermediği için yıllar boyunca kötü basında yer alıyor ama aslında harika

you can at a party if you just you know don't  think about whether it's what type of music  

bir partide, bilirseniz, bunun ne tür bir

music is is just listen to it and just  enjoy veto victoria says i love the video  

müzik olup olmadığını düşünmeyin, müzik sadece onu dinleyin ve sadece veto'nun tadını çıkarın victoria videoyu beğendiğimi söylüyor

where they are puppets yes it's a it is actually  good i will be honest with you it is a good video  

kukla oldukları yer evet bu aslında iyi size karşı dürüst olacağım

it is on youtube so try and find it abba the last  video it's called the last music video and that's  

youtube'da bulunuyor bu yüzden onu bulmaya çalışın abba son video buna son müzik videosu denir ve

actually the title of the video but they're all  puppets and it's pretty it is actually very funny  

aslında videonun adı bu ama hepsi kukla ve güzel aslında çok komik

it looks like them the puppets all look  like them but they're just dancing it was  

onlara benziyor kuklaların hepsi onlara benziyor ama onlar sadece dans ediyorlar

so they've gone from puppets to avatars yes so  they've come right up to date with avatars now  

yani kukladan avatara geçtiler evet yani avatarlarla güncel hale geldiler

apparently it's all been designed by george lucas  of star wars can you believe it i think that's a  

görünüşe göre hepsi star wars'tan george lucas tarafından tasarlandı buna inanabiliyor musunuz bunun bir

bit i don't think i'll be watching that i don't  think i'd want to watch a concert of somebody well  

biraz izleyeceğimi sanmıyorum bunu sanmıyorum Birinin konserini iyi izlemek isterim

i know it's not really them i mean we're not quite  ready for the metaverse yet but it is it is them  

aslında onlar olmadığını biliyorum yani metaverse için henüz tam olarak hazır değiliz ama onlar onlar   yani

so they're actually going to be performing live  i i'm not sure if mr steve is i know but visually  

aslında canlı performans sergileyecekler emin değilim Bay Steve biliyorum ama görsel olarak

yes that's it but they will be there actually  doing the live movements and singing and it's  

evet bu kadar ama aslında canlı hareketleri yapacaklar ve şarkı söyleyecekler ve bu   bu yüzden bence

so i think it's quite interesting i i was  sceptical at first i thought no but actually now  

oldukça ilginç i başta  şüpheyle düşündüm ama aslında şimdi   bu

that the thought has grown on me so maybe  when we are old perhaps when we are both  

düşünce üzerimde büyüdü, bu yüzden belki yaşlandığımızda belki ikimiz de

old and clapped out well obviously i will never  need an avatar because i will be forever young  

yaşlanıp iyi alkışlanınca açıkçası bir avatara asla ihtiyacım olmayacak çünkü sonsuza kadar genç kalacağım   alkışlanan eski sevgiliyi

clapped out i love that ex that is an expression  so if a person is clapped out it means  

seviyorum bu bir ifadedir yani bir kişi alkışlanırsa bu

that they're just tired broken exhausted they  can't carry on so maybe we could have our own  

onların sadece yorgun kırık bitkin devam edemiyorlar bu yüzden belki kendi avatarlarımıza sahip olabiliriz sizin

avatars you can have an avatar i'll just appear  as myself in fact i can let you in on a secret  

bir avatarınız olabilir sadece kendim gibi görüneceğim aslında size bir sır verebilirim

this already is mr steve's avatar thanks very  much yes that's how i've been getting away with  

bu zaten bay steve'in avatarı çok teşekkürler çok evet

looking young all these years yes i'm the real  mr duncan but but steve is that is actually the  

bunca yıldır genç görünmekten bu şekilde kaçıyorum evet ben gerçek Mr Duncan'ım ama steve aslında

avatar we have that technology we've had it for  years we've kept it secret haven't we mr duncan  

avatar bu bizde var o teknoloji yıllardır bizde var onu gizli tuttuk sığınak' biz Bay Duncan

we have almost hey we had some lights okay steve  we had a dramatic moment yes last week there was  

neredeyse yaptık hey bazı ışıklarımız vardı tamam steve dramatik bir an yaşadık evet geçen hafta

a big bang a loud bang and the earth moved yes and  it had nothing to do no i'm not going to say that  

büyük bir patlama oldu ve dünya hareket etti evet ve yapacak bir şeyi yoktu hayır bunu söylemeyeceğim

i'm not going to i was going to to say  something then but i'm not going to say it well  

yapmayacağım o zaman bir şey söyleyecektim ama iyi söylemeyeceğim  o zaman

then if i move on then no i'm not going to say  it i was going to say something and i thought  

devam edersem hayır söylemeyeceğim  bir şey söyleyecektim ve düşündüm ki   söylemeli

shall i go there shall i go to that place and then  i i thought no no this is a this is a respectable  

miyim oraya gitmeli miyim o yere ve sonra düşündüm hayır hayır bu saygın bir

program but there was a big bang last week  would you like to see it smutty mr duncan  

program ama geçen hafta büyük bir patlama oldu müstehcen görmek ister misiniz bay duncan

would you like to see the big bang yes  the the final part of the demolition  

büyük patlamayı görmek ister misiniz evet yerel elektrik santralinin yıkımının son kısmı

of the local power station took place  last week one of the tallest chimneys  

geçen hafta gerçekleşti ülkenin en yüksek bacalarından biri

in the country was demolished would you like  to see it here it is here it is now being blown  

yıkıldı burada görmek ister misiniz burada şimdi havaya uçuruluyor

up and this is what happened last i think it  was on friday wasn't it everybody loves to see  

ve son yaşanan buydu sanırım öyleydi cuma günü herkes

a tower block or a chimney being  blown up so just for your edification  

bir gökdelenin veya bir bacanın  havaya uçurulmasını sevmez miydi, bu yüzden sadece sizin düzenlemeniz için

yes here we go for your enjoyment enjoyment  stand by there is a big bang on its way

evet, işte eğlenmeniz için gidiyoruz  beklemede büyük bir patlama yolda

fire now fire now

yangın şimdi ateş şimdi vay şuna bak

wow look at that mr duncan

Bay Duncan

that was uh exciting that was that was actually  quite dramatic that was only uh maybe two three  

bu çok heyecan vericiydi bu aslında oldukça dramatikti bizden sadece iki üç

miles from us if that yes it's about three  miles from where we live so we did hear the bang  

mil uzaktaydı, eğer evet, yaşadığımız yerden yaklaşık üç mil uzakta bu yüzden patlamayı duyduk  duyduk

we did in fact we were going to uh drive there  and walk and try and film it but we decided not to  

aslında arabayla gidecektik orada ve yürüyün ve çekmeye çalışın ama biz yapmamaya karar verdik

because they said that they would demolish it  between 10 a.m and was it 1am no 1pm 1pm and we  

çünkü sabah 10:00 arasında yıkacaklarını söylediler ve saat 01:00 hayır 13:00 ve biz

didn't want to hang around for three hours no one  is demolishing a chimney at 1am waiting for that  

üç saat takılmak istemedik kimse bacayı yıkmıyor 1 bekliyorum

but in fact they did they demolished it 15 minutes  past 10. well there is a reason why they do that  

ama aslında yaptılar 10'u 15 geçe  yıktılar. peki bunu yapmalarının bir nedeni var   çünkü

because yeah they do that because they  don't want people going there yeah  

evet bunu yapıyorlar çünkü insanların oraya gitmesini istemiyorlar evet   evet bu

yes so it puts it puts spectators off  they don't like it put us off so it worked  

yüzden seyircileri rahatsız ediyor bizi ertelemesinden hoşlanmadık bu yüzden işe yaradı   bence bu

i think that was also laziness as well yes that  was a bit of laziness we heard the bang we heard  

da tembellikti evet bu biraz tembellikti patlamayı duyduk

the bang so that is the final thing to be  demolished so now all of the power station  

patlamayı duyduk yani yıkılacak son şey bu yani şimdi tüm elektrik santrali

virtually all of it has gone and over the  years there have been many power stations  

neredeyse tamamı gitti ve yıllar boyunca pek çok elektrik santrali iyi bir şekilde

demolished well yes i mean if you're into  demolition you've had uh very good career  

yıkıldı evet, demek istediğim, yıkım işiyle uğraşıyorsanız, çok iyi bir kariyer    elde etmişsinizdir

profitable a business venture for the last many  years as they demolish all these old power the old  

son yıllarda tüm bu eskileri yıkarken bir ticari girişim kazandınız. eski

coal powered power stations because of course  we're getting greener and greener apparently  

kömürle çalışan elektrik santrallerine güç verin çünkü tabii ki görünüşe göre gittikçe daha yeşil hale geliyoruz

and they want to get rid of coal powered power  stations um and replace a lot of them with  

ve onlar kömürle çalışan elektrik santrallerinden kurtulmak ve birçoğunu

gas-powered ones which i can't see that they're  going to be any less polluting i mean there'll  

gazla çalışanlarla değiştirmek istiyorlar ki ben onların ne olduğunu göremiyorum' daha az kirletici olacak, yani

be less particles but the same amount of co2 i  would think would go into the atmosphere or price  

daha az parçacık olacak ama aynı miktarda co2 atmosfere girecek veya

of gas is going up by the way okay steve steve  you you really got to know when when to stop but  

gazın fiyatı bu arada yükseliyor tamam steve steve gerçekten ne zaman olduğunu bilmelisin dur ama

you stopped me that's the idea i don't have to  think about it you just say stop mistake and i  

beni durdurdun, fikir bu, düşünmeme gerek yok, sen sadece dur hatası dersin ve itaat

will obey okay well please stop again but that  is one of the last power power stations i don't  

edeceğim tamam, lütfen tekrar dur ama bu son elektrik santrallerinden biri

think there are any coal-fired power stations  left in the uk i think they're all gone been

bence hiç yok Birleşik Krallık'ta kalan kömürle çalışan elektrik santralleri sanırım hepsi gitti

did you know that when you demolish something like  that you don't blow it up it's called the blow  

down i've had a few of those in my life no answer  to that you you don't blow something up like this  

bunun gibi bir şeyi havaya uçurmayacağınıza dair cevap yok   sanırım

i think we know what that is mr  duncan we call it a blow down  

bunun ne olduğunu biliyoruz bay duncan biz buna üfleme diyoruz   bu

so you you you weaken the structure i  read about this you weaken the structure  

nedenle siz yapıyı zayıflatırsınız  bununla ilgili okuduğum yapıyı zayıflatırsınız

until it falls naturally so that's why it looks  so elegant it's almost elegant as it falls  

doğal olarak düşene kadar yani bu neden  bu kadar zarif görünüyor düşerken neredeyse zarif

just remove those lower bricks and it weakens  the structure and it all comes crashing  

sadece alttaki tuğlaları çıkarın ve yapıyı zayıflatır  ve her şey çöker   evet bunu

down yes it's quite interesting how they do it  the science behind it yes very interesting what  

nasıl yaptıkları oldukça ilginç  arkasındaki bilim evet çok ilginç ne  uh

uh well we hope you enjoyed that little demolition  or blow down because mr duncan is describing it  

umarız beğenmişsinizdir biraz yıkım veya blöf çünkü bay duncan bunu anlatıyor   geçmişe

i was feeling a little bit what's the word when  you look back into the past nostalgic yes i was  

baktığınızda biraz hissediyordum ne demek nostaljik evet

feeling a little bit nostalgic today and i decided  to look for something on the internet because  

bugün biraz nostaljik hissediyordum ve internette bir şeyler aramaya karar verdim çünkü

apparently a lot of people have been talking  about this on twitter they've been remembering  

görünüşe göre bir twitter'da pek çok insan bunun hakkında konuşuyor

things that they used to do years ago that they  don't do anymore i can think of one or two things  

yıllar önce yaptıkları ve artık yapmadıkları şeyleri hatırlıyorlar. aklıma bir veya iki şey geliyor

but do you remember there was a fast food  restaurant in fact it was a chain of restaurants  

ama aslında bir fast food  restoranı olduğunu hatırlıyor musunuz? wimpy adında bir restoran zinciriydi,

called wimpy i do mr duncan and i was having  a little flashback to my younger years when i  

ben Bay Duncan'ım ve çocukluğuma küçük bir geri dönüş yapıyordum

was a child and there is a picture of one of those  actual restaurants sadly they don't exist anymore  

ve o gerçek restoranlardan birinin resmi var, ne yazık ki artık yoklar

they went a long time ago they were bought i  think burger king bought them many years ago  

uzun süre gittiler zaman önce satın alınmışlardı, sanırım burger king onları yıllar önce almıştı

but i remember wimpy they used to have the most  amazing hamburgers in fact in stafford there were  

ama wimpy'nin eskiden en harika hamburgerlere sahip olduğunu hatırlıyorum aslında stafford'da

two wimpy restaurants and and do you remember the  menu steve the thing i always remember about wimpy  

iki wimpy restoranı vardı ve ve menü steve'i hatırlıyor musunuz wimpy hakkında her zaman hatırladığım şey

or wimpy restaurants their menus i don't remember  were they laminated cards yes but not only that  

veya wimpy restoranlar menülerini hatırlamıyorum lamine kartlar mıydı evet ama sadece bu değil

they also had pictures as well so the thing i  always remember about the wimpy restaurant is  

resimleri de vardı bu yüzden wimpy restoran hakkında her zaman hatırladığım şey   size yazarken size

you didn't have the the meals described to  you in writing you actually had photographs  

anlatılan yemekleri yememiş olmanızdır aslında fotoğrafları vardı

which i love i think they should bring that back  i think they should have photographs on menus  

hoşuma gitti. bence onu geri getirmeliler bence menülerde fotoğrafları olmalı

well they often do in chinese restaurants don't  they here in the uk you have to have a picture of  

pekala Çin restoranlarında sıklıkla bulunurlar, burada, Birleşik Krallık'ta bunun neye benzediğinin    bir resmine sahip olmanız gerekir ki öyle olsun

what it looks like so it does exist in some places  just quite do wimpy restaurants exist in any other  

bazı yerlerde var  oldukça zayıf restoranlar var mı

parts of the world does anybody watching have a  wimpy restaurant which is a bit like a McDonald's  

dünyanın başka herhangi bir yerinde izliyor mu biraz  McDonald's

or a burger king uh does wimpy still exist where  you live they were actually bought up by burger  

veya burger king gibi zayıf bir restoran var mı yaşadığınız yerde hala var mı?

king we used to go into one didn't we i remember  years ago we used to go into one but i love i love  

kral biz bir yere giderdik değil mi hatırlıyorum yıllar önce bir tanesine giderdik ama

the names so for example you could have a wimpy  brunch brunch so that so that's not breakfast but  

isimleri seviyorum  bu yüzden örneğin zayıf bir brunch brunch yiyebilirsin ki bu kahvaltı değil ama   öğle

it's also not lunch it is brunch and then you can  have the wimpy grill which is everything basically  

yemeği de değil brunch ve sonra wimpy ızgara yiyebilirsiniz ki bu temelde her şey   her şey

everything it is chips sausage egg everything  sounds like a full english but the one i always  

cips sosisli yumurta her şey tam bir İngiliz gibi geliyor ama her zaman

remember was 36p yes look at the prices what  year is this mr duncan well it's going back  

hatırladığım 36 peniydi evet fiyatlara bakın hangi yıl bu Bay Duncan pekala geri dönüyor

to the probably 70s 1970s so that's you know  a third of a pound yes okay steve you don't  

muhtemelen 70'ler 1970'ler yani bu kadarını bilirsiniz bir poundun üçte biri evet tamam steve

have to work it out well i'm just explaining it  for people if they don't know what 36p is yes  

bunu iyi halletmek zorunda değilsiniz ben sadece 36p'nin ne olduğunu bilmeyen insanlar için açıklıyorum evet

you know just explaining it mr duncan wimpy  wimpy brunch i i always remember the shanty salad  

bilirsiniz sadece açıklıyorum bay duncan wimpy wimpy brunch ben her zaman gecekondu salatasını hatırlıyorum

do you know why they called it a shanty salad  uh well i can't imagine you would have had that  

ona neden gecekondu salatası dediklerini biliyor musunuz uh pekala, bunu yiyeceğinizi hayal bile edemiyorum

because it's got the word salad on it that's  it well it had fish you see ah right so they  

çünkü üzerinde salata kelimesi var, bu kadar iyi, balık vardı, görüyorsunuz ah doğru bu yüzden

called it a shanty because a lot of people think  of sea shanty which is a type of song often sung  

ona gecekondu dediler çünkü birçok insan denizciler tarafından sıklıkla söylenen bir tür şarkı olan sea shanty'yi düşünüyor

by sailors in fact semen enjoy shanties' oh you're  just getting smutty thomas tomic's joining you  

aslında meni gecekonduların tadını çıkarıyor' oh sen müstehcen olmaya başlıyorsun thomas tomic sana

with a smut that's your brain but there you  go is anyone really interested in this i mean  

beynin olan bir müstehcenlikle katılıyor ama orada gidin bununla gerçekten ilgilenen var mı, yani

unless you've got a wimpy restaurant then it's  not going to be very nostalgic for anybody else  

cılız bir restoranınız yoksa o başkası için çok nostaljik olmayacak   Bay

mr duncan i just love the names of the meals i  think the names of the meals are brilliant and  

Duncan sadece yemeklerin adlarına bayılıyorum, bence yemeklerin adları harika ve

now steve is taking away my my pleasure fine  he's sucking he's sucking the pleasure out of  

şimdi steve benim zevkimi alıyor tamam  o emiyor    benim

my lovely little bit about the wimpy but  i love the prices 36p for a whole meal  

cılızla ilgili küçük sevimli parçamın zevkini emiyor ama bütün bir yemek için 36 peni fiyatları seviyorum

can you believe that now can you imagine going to  a restaurant now and expecting a meal a whole meal  

buna inanabiliyor musunuz şimdi  bir restorana gidip bir yemek beklemeyi hayal edebiliyor musunuz? tam bir öğün

for 36 pence yeah but if you put inflation  on to that that you know i mean that's in  

36 peniye evet ama enflasyonu buna koyarsanız bildiğiniz yani   bu

that would be inflation adjusted for 1970 or  whenever it was yes so you know 30 50 years  

1970'e göre düzeltilmiş enflasyon olurdu veya evet olduğunda 30 50 yıllık

of inflation at 3 4 a year uh if someone was  better at maths than me they can work that out  

yılda 3 4'te enflasyonu bilirsiniz uh matematikte benden daha iyiydi bunu çözebilirler   bu

that's basically everyone yeah so three

temelde herkes evet yani

on top of that steve just accused me of being  boring and then he's doing equations in his head  

Steve beni  sıkıcı olmakla suçladı ve sonra kafasında denklemler yapıyor

oh yeah that's that's interesting yes there's no  point in me trying to do maths in my head unless  

oh evet bu ilginç evet yapmaya çalışmamın hiçbir anlamı yok kafamda matematik

it's very simple here is a big question do we  have flags of the world today so it's four minutes  

çok basit değilse, burada büyük bir soru var bugün dünyanın bayrakları var mı yani saat üçe dört dakika var

four minutes away from three o'clock do we have  flags of the world or do we not it's up to you  

dünya bayraklarımız var mı yoksa bizde değil mi size kalmış

voting starts now yes so so please yes  flanks of the world no flanks of the world  

oylama başlar şimdi evet öyleyse lütfen evet dünyanın kanatları dünyanın kanatları yok   bunu

last time we did this it was a resounding  no uh but yes the voting is open  

en son yaptığımızda çok büyük bir hayırdı ama evet oylama açık

well i'd just like to have three and a half  minutes i like to have a little bit of democracy  

pekala sadece üç buçuk dakikam olsun istiyorum biraz demokrasi

maybe this is the only place now the last  place on earth where democracy really exists  

belki de demokrasinin gerçekten var olduğu tek yer burasıdır, dünya üzerinde demokrasinin gerçekten var olduğu son yerdir   işte bu

well that's it so we'll take votes yes to  flags of the world or no to flags of the world  

yüzden dünya bayraklarına evet veya dünya bayraklarına hayır oyu alacağız

let us know and we will obey as  mr duncan says we are a democracy

bize bildirin ve gerektiği gibi itaat edeceğiz bay duncan bizim bir demokrasi olduğumuzu söylüyor

the democratic republic of english addict straight  away we've got two no's yeah no pedro is not on i  

ingiliz bağımlılarının demokratik cumhuriyeti hemen iki tane aldık hayır evet hayır pedro açık

don't think because he would definitely uh indigo  hell no indigo says no all right tomek says no  

değil bence çünkü kesinlikle uh çivit rengi cehennem yok çivit hayır tamam tomek diyor hayır

shirin says no it's four nil so far to the nose  so it would appear that the nose the nose almost  

şirin diyor hayır buruna kadar dört sıfır bu yüzden görünen o ki burun neredeyse

have it still you know anyone that wants flags of  the world you've got to vote you've got to vote no  

hala dünyanın bayraklarını isteyen birini tanıyor musunuz oy vermelisiniz oy vermelisiniz hayır

basically don't vote later vote now don't  hold your vote single yes yes ali brazil  

temelde daha sonra oy vermeyin şimdi oy verin  oyunuzu vermeyin bekar evet evet ali brezilya

oh yes brazil's independence day on the 7th of  september oh two days yeah william so he would  

oh evet brezilya'nın bağımsızlık günü 7 eylül oh iki gün evet william

like to see brazil's flag so i'm taking that as a  yes two days from now olga doesn't care so that's  

brezilya bayrağını görmek istiyor bu yüzden bundan iki gün sonra bunu evet olarak alıyorum olga umursamıyor yani bu

i'm not sure how we count that what do we count  how do we count i don't care shall we just count  

nasıl saydığımızdan emin değilim neyi sayarız nasıl sayarız umurumda değil   evet olarak birbirini götürürler

that as a yes they cancel out so it's it's it's  nil it's nothing they cancel out a bit like two  

yani bu sıfırdır hiçbir şeyi yok ederler a biraz

waves intersecting on an ocean they cancel out  i'm just thinking you know when you go to a  

okyanusta kesişen iki dalga gibi birbirini götürür bir

fast food restaurant or any restaurant yes so you  know you know when they used to bring you a menu  

fast food restoranına veya herhangi bir restorana gittiğinizde bildiğinizi düşünüyorum evet yani biliyorsunuz ki eskiden size bir menü getirirlerdi

with the food well now they bring you  a menu with all of the hand sanitizers  

şimdi getirdikleri yiyeceklerle birlikte tüm el dezenfektanlarını içeren bir menü

so they say which hand sanitizer would you  like here is the menu for all of the hand  

böylece hangi el dezenfektanını istersiniz  derler, işte tüm el dezenfektanlarının menüsü buradadır

sanitizers and then you pick you have to pick  the one that that you like the most so you can  

ve sonra en çok sevdiğinizi seçmelisiniz, böylece

put some hand sanitizer on your hands so they  even give you a menu for the hand sanitizer and  

biraz el dezenfektanı koyabilirsiniz dezenfektanı ellerinize bulaştırın, hatta size el dezenfektanı için bir menü bile veriyorlar ve

some people of course are very fussy because  they want non-alcohol hand sanitizer so maybe  

bazı insanlar alkolsüz el dezenfektanı istedikleri için çok titizler, bu yüzden belki

they're driving they maybe they think that the  alcohol in the hand sanitizer will affect them

araba kullanıyorlar, belki el dezenfektanındaki alkolün etkileyeceğini düşünüyorlar

seven to one or seven to a half because i think  we had one oh no he's going up and up oh yes  

yediden bire veya yediden buçuğa çünkü bence elimizde bir tane vardı oh hayır o yukarı ve yukarı gidiyor oh evet   evet

yes with an exclamation mark so  i'm giving that an extra point  

bir ünlem işaretiyle bu yüzden buna fazladan bir puan veriyorum

just for that one can you display them uh yes and  could you read the name of the country out loud  

sırf bunun için onları gösterebilir misin uh evet ve yapabilir misin ülkenin adını yüksek sesle oku

so that we can learn how to pronounce the  countries how we would say them in english that's  

böylece ülkeleri  İngilizce olarak nasıl telaffuz edeceğimizi öğrenebiliriz bu

a very good idea that is a good idea but it would  take a long time because i would have to keep  

çok iyi bir fikir bu iyi bir fikir ama bu uzun zaman  alır çünkü durmaya   devam etmem gerekir

stopping the video so there's a hundred about 138  countries so imagine how long that's going to take  

video yani yaklaşık yüz 138 ülke var yani bunun ne kadar süreceğini hayal edin

it takes three and a half minutes just at normal  speed well i think the votes are in it's three  

normal hızda üç buçuk dakika sürüyor pekala bence oylar

o'clock it's seven to two uh the nose so i'm  afraid you know unless you do something to to  

saat üç   saat yediye iki uh burun yani ben' Korkarım, bunu

really make that more interesting mr duncan it's  a no maybe i could have naked ladies on there  

gerçekten daha ilginç hale getirecek bir şey yapmadığınız sürece Bay Duncan, hayır belki orada dans eden çıplak bayanlar olabilir belki biz

dancing maybe we could maybe you could speed  it up like in james bond you know you could  

yapabiliriz belki siz hızlandırabilirsiniz james bond'daki gibi bilirsiniz

have some silhouettes of naked ladies doing this  there's no time to release a new james bond film  

bazı silüetlere sahip olabilirsiniz çıplak bayanlar bunu yapıyor yeni bir james bond filmi yayınlayacak zaman yok

the new james bond film is coming out everyone  in fact there's three coming at the same time  

yeni james bond filmi çıkıyor herkes aslında üç tane aynı anda geliyor

is this an english channel or a film there's like  a there's like a backlog there's a queue a whole  

bu bir İngiliz kanalı mı yoksa bir film mi var gibi  a var birikmiş iş yığını gibi bir kuyruk var koskoca bir

queue of james bond films it's taken three years  you see to release it maybe we could do a little  

james bond filmleri kuyruğu üç yıl sürdü vizyona girmesi üç yıl sürdü belki biraz

dance uh you know semi-naked at the edge of the  flags of the world maybe that would attract people  

dans edebiliriz uh bilirsin yarı çıplak dünya bayraklarının kenarında belki bu insanları çekerdi

i don't think so maybe afterwards maybe after i've  lost a little bit of weight because i'm trying  

sanmıyorum belki sonra belki biraz kilo verdikten sonra, çünkü biraz

to lose some weight oh yes you are trying to lose  some and uh no doubt you'll go to extreme measures  

kilo vermeye çalışıyorum, oh evet, biraz vermeye çalışıyorsun ve uh şüphesiz aşırı önlemlere gideceksin

no uh you'll cut out all the healthy foods and  just eat less of the unhealthy ones no i'm going  

hayır uh, tüm sağlıklıları keseceksin yiyecekler ve sağlıksız olanlardan daha az yiyin

to eat exactly the same thing as a rabbit yes  what about nice boys says vittoria naked ladies  

hayır bir tavşanla tamamen aynı şeyi yiyeceğim evet iyi erkekler vittoria çıplak bayanlar diyor

yeah exactly let's have some nice let's have  some nice attractive men on there as well i'm  

evet tam olarak biraz hoş olalım hadi orada güzel çekici erkekler de olsun ben'

glad to change that to men well victoria i was  just reading out what victoria said yes that's  

bunu men victoria olarak değiştirdiğime sevindim victoria victoria'nın söylediklerini okuyordum evet bu

what i mean so i'm glad you changed it just  record the sounds with the names and show it  

demek istediğim bu yüzden değiştirdiğinize sevindim sadece sesleri adlarla birlikte kaydedin ve gösterin

that's a very good idea tomic yes but but but they  come on for about half a second brazil argentina  

bu çok iyi bir fikir tomic evet ama ama ama yarım saniye kadar gelirler brezilya arjantin

yes italy spain yes you can do that it's too  quick i'll do it just underrate it okay then  

evet italya ispanya evet yapabilirsin bunu çok  çok hafife alacağım

well you want to put your money where your mouth  is yeah well i'm not going to get any money so  

tamam o zaman paranı ağzının olduğu yere koymak istiyorsun evet pekala yapmayacağım para al o kadar   peki hayır

well no there's going to be momentum so let  me find flags of the work probably can't find  

ivme olmayacak bu yüzden işin bayraklarını bulayım muhtemelen

it now oh there it is so i'm going to get  flanks of the world and i'm going to turn  

şimdi bulamam oh işte o yüzden dünyanın kanatlarını alacağım ve

the sound off so let's see let's see how well  mr steve can actually do this oh this is how  

sesi çevireceğim peki bakalım Bay Steve bunu gerçekten ne kadar iyi yapabiliyor görelim oh işte böyle

you get around the voting you see it's not really  a democracy is it no well it's your idea yeah but  

oylamanın etrafından dolaşıyorsunuz gerçekten bir demokrasi değil mi pek iyi değil bu sizin fikriniz evet ama

not to do it live to record it no i  think i think you will find that uh  

bunu kaydetmek için canlı yapmamak hayır bence canlı yapılması gerektiğinin ima edildiğini anlayacağını düşünüyorum bu yüzden işte

that it was hinted that it should be done live so  here we go steve so let's uh let's see not all of  

başlıyoruz steve o yüzden hadi hepsini görelim

them maybe maybe let's just do like 30 seconds  easies all this well no it was the idea was it  

belki sadece 30 saniye gibi yapalım tüm bunları kolaylaştırıyor hayır fikir buydu

would be recorded but i'm quite happy to do it  i can do it i can quite happy to do it mr duncan  

kaydedilecekti ama yapmaktan oldukça mutluyum yapabilirim  yapabilirim çok mutlu olabilirim bay duncan

not live you see you're not understanding yes  i am understanding you're not i'm turning the  

canlı değil anlamıyorsun evet anlıyorum anlamıyorsun

volume down here we go volume is now going to  be taken right down well this should be fun

burada sesi kısıyorum gidiyoruz ses şimdi aşağı çekilecek pekala bu eğlenceli olmalı

are you ready tomek did request this but i don't  think he wanted it live don't shout no you don't  

hazır mısın tomek bunu istedi ama canlı canlı istediğini sanmıyorum bağırma hayır

need to shout them well i should just say them  haven't they natural i'm surprised i can speak  

onlara   iyi bağırmana gerek yok sadece yapmalıyım onlara doğal değiller deyin dün gece partimde

at all today after all the shouting i was doing at  my party last night sergio would be very pleased  

yaptığım onca bağırıştan sonra bugün hiç konuşabildiğime şaşırdım

that the amount of alcohol i can see it sounded  like the most boring party ever we had fireworks  

havai fişeklerimiz

we had everything i thought it was one hell of  a social event i'm sure the neighbors must have  

vardı   her şeyimiz vardı bunun müthiş sosyal bir olay olduğunu düşünmüştüm eminim komşular

enjoyed that i think they were invited anyway here  we go then it's flanks of the world mr steve is  

eğlenmişlerdir bence zaten davet edildiler işte o zaman dünyanın iki yanında bay steve

hoping that i will forget and now mr steve is  going to read all of the countries it will be  

unutacağımı umuyor ve şimdi bay steve tüm ülkeleri okuyacak

fun not all of them mr donald no you've got to  put your money where your mouth is here we go  

eğlenceli olacak hepsini değil bay donald hayır paranızı ağzınızın olduğu yere koymalısınız işte başlıyoruz

flags of the world mr steve is going to tell you  the name of every single country starting from now

dünya bayrakları bay steve size adını söyleyecek şu andan itibaren her bir ülkenin

united states india united kingdom  australia canada philippines  

birleşik devletleri hindistan birleşik krallık avustralya kanada filipinler endonezya

indonesia brazil malaysia pakistan thailand  south africa singapore vietnam poland  

brezilya malezya pakistan tayland güney afrika singapur vietnam polonya israil angola zambia meksika irlanda

israel angola zambia mexico ireland bangladesh  italy sweden russia france kuwait ukraine  

bangladeş italya isveç rusya fransa kuveyt ukrayna   çekya japonya

czechia japan sri lanka egypt south korea spain  netherlands qatar turkey norway hong kong china  

sri lanka mısır güney kore ispanya hollanda katar türkiye norveç hong kong çin

kenya greece switzerland austria belgium  colombia argentina cambodia sudan  

kenya yunanistan isviçre avusturya belçika  kolombiya arjantin kamboçya sudan

peru taiwan chile portugal iceland hungary jamaica  croatia myanmar nigeria england puerto rico  

peru tayvan şili portekiz izlanda macaristan jamaika  hırvatistan myanmar nijerya ingiltere porto riko

laos syria luxembourg uruguay venezuela  cuba north korea germany a denmark  

laos suriye lüksemburg uruguay venezuela küba kuzey kore almanya bir

the united have at emirates romania new zealand  saudi arabia gemini words nepal a slovakia  

danimarka   birleşik emirliklerde var romanya yeni zelanda suudi arabistan İkizler kelimeleri nepal ve slovakya

finland a liberia mauritiania brunei swaziland  bahrain georgia morocco lebanon algeria lithuania  

finlandiya a liberya moritanya brunei svaziland bahreyn gürcistan fas lübnan cezayir litvanya

slovenia jordan iraq kazakhstan bulgaria mauritius  uh afghanistan european union burundi serbia

slovenya ürdün irak kazakistan bulgaristan mauritius uh afganistan avrupa birliği burundi

latvia estonia albania uh

sırbistan letonya estonya arnavutluk uh filistin

palestine

belarus costa rica tunisia uh afghanistan  ghana cameroon iran oh mr duncan

belarus rusya kosta rika tunus afganistan gana kamerun iran oh mr duncan

oh that's it i feel really hot okay some of them  that they were just too long i couldn't get them  

oh that' gerçekten sıcak hissediyorum tamam biraz

all in mr you did you did mispronounce  you did mispronounce uh some of those yes  

bazılarını yanlış telaffuz ettiniz evet

mr steve you did mispronounce one or two  i know i did well if i'd had more time  

bay steve bir veya iki tanesini yanlış telaffuz ettiniz daha fazla zamanım olsaydı iyi yaptığımı biliyorum

to prepare i would have been fine you  mispronounced there was like a double-barrelled  

hazırlanmak için sorun olmazdı sen yanlış telaffuz ettin çift namlulu

one with one of them i didn't even have time  to get my words around it yes i think it was  

bir tane vardı onlardan biriyle kelimelerimi toparlayacak zamanım bile yoktu evet sanırım

bosnia and herzegovina well yes if i'd known  that was coming i would have been able to  

bosna hersek'ti evet evet bunu bilseydim geliyordu   bay

prepare mr duncan so apologies to anyone in  that country you see the other one was chechnya  

duncan   hazırlayabilirdim bu yüzden o ülkedeki herkesten özür dilerim diğer ülke çeçenya   çeçenya idi ne

chechnya i don't know what you said you  said czechia well i didn't have time to  

dediğini bilmiyorum çekya dedin iyi bakacak vaktim olmadı

look at it it's just no time seconds yes  well all you're doing is proving my point  

bu sadece saniyeler yok evet  pekala tüm yaptığınız benim amacımı kanıtlamak   bu

that was not planned for uh was it mr duncan well  no well it wasn't our idea it was very hot it was  

planlanmamıştı uh bu Bay Duncan mıydı  pekala  hayır pekala bu bizim fikrimiz değildi çok sıcaktı

your idea it's tomic's idea yeah you know we would  have to go to a lot of trouble to set that up  

sizin fikriniz tomic'in fikri evet bilirsiniz biz yapardık bunu ayarlamak için çok uğraştık

now what we did was we we phoned tommy and we said  tommy could you tell us to do it live by reading  

şimdi yaptığımız şey şuydu: tommy'ye telefon ettik ve tommy'ye martin'in isimlerini okuyarak canlı yayında yapmamızı söyler misiniz dedik

out the names martin's here i went to martin my  friend martin i went to the party with martin did  

martin'e gittim arkadaşım martin'e gittim martin ile parti   yaptın mı

you did you did you find it as boring as steve did  it was not boring at all it was very interesting i  

Steve kadar sıkıcı buldun mu hiç sıkıcı değildi çok ilginçti

met all our old theatre friends do you remember  reminiscing do you remember when we did we did  

that show the show that everyone said that  they would remember for at least 24 hours  

herkes en az 24 saat boyunca hatırlayacağını

and then forget completely about well we remember  and that's all that matters we remember we had  

ve sonra tamamen unutacağını söyledi.

fireworks we had we had a we had a disco disco  we had logs burning in the garden logs burning  

yes we had everything it was quite a spectacular  sounds like a lot of a lot of fire was  

her şey oldukça muhteşemdi çok fazla yangın çıkıyormuş gibi sesler

occurring this particular person has  reached a significant age yes same as mine  

bu belirli kişi önemli bir yaşa ulaştı evet benimkiyle aynı

and she was celebrating uh quite the opposite type  of celebration that i had mind you we were live  

ve uh, uh, canlı yayında olduğumuzu düşündüğümün tam tersi türde bir kutlamayı kutluyordu

for my 60th weren't we well what was that live  last night or was it recording were you just  

60'ım iyi değil miydik dün geceki canlı yayın neydi yoksa kayıt mı sen sadece

watching a recording of a podcast there's no  recording of that there is a recording of my 16.  

bir podcast'in kaydını izliyordun bunun kaydı yok 16'mın kaydı var.

yes you're just gabbling i'm not gathering  mr duncan i'm lively now oh i'm ready to  

bay duncan şimdi canlandım oh gitmeye hazırım bir

go no put on flags of the world again i'm  going what why don't i do them in reverse

daha dünyanın bayraklarını asmayın gidiyorum ne oluyor neden tersini yapmıyorum

you should never ever say these things  to me you know me better than that steve  

bunları bana asla söylememelisiniz beni benden daha iyi tanıyorsunuz o steve

you know that i will take you up on it oh well i  must admit i did i did enjoy watching that chimney  

biliyorsun seni bu işe alacağım oh pekala itiraf etmeliyim ki o bacanın

fall sometimes i feel like that when you get to  a certain age every everything just flops down  

düşüşünü izlemekten keyif aldım bazen belli bir yaşa geldiğin zaman her şey

like a chimney when it's falling he goes  oh you need to play it in reverse uh  

bir bacanın düşerken düşmesi gibi öyle hissediyorum gider oh tersten oynamanız gerekiyor uh

well thank you tomic for that suggestion  um you know i i should get paid for that  

bu öneri için teşekkürler tomic um bunun için para almam gerektiğini biliyorsunuz

i'm surprised they didn't throw you on the  fire what else are we talking about today mr  

sizi ateşe atmamalarına şaşırdım bugün başka ne hakkında konuşuyoruz bay

duncan that's you know well as you may have  noticed when i'm with mr steve there is one  

duncan bu sizsiniz fark etmiş olabileceğiniz gibi biliyorum Bay Steve'le birlikteyken her

thing that i always demonstrate there is one  thing that i always show and one thing that i  

zaman gösterdiğim bir şey var her zaman gösterdiğim bir şey var ve

always i don't know i i think i think i am quite  a calm person i'm much more relaxed in general  

her zaman bilmediğim bir şey var bence oldukça sakin biriyim kişi ben genel   durumlarda Bay steve'den çok daha rahatım

situations than mr steve mr steve is not a relaxed  person so what we are talking about today is  

bay steve rahat  bir kişi değildir bu yüzden bugün bahsettiğimiz şey

patience patience so having patience i  think this is an interesting word because  

sabır sabır yani sabırlı olmak bence bu ilginç bir kelime çünkü

in our day-to-day lives there might be  situations where you you are not calm  

günlük hayatımızda orada

or tolerant with another person so we often  describe patience in a certain way and of course  

başka bir kişiye karşı sakin veya hoşgörülü olmadığınız durumlar olabilir, bu nedenle sabrı genellikle belirli bir şekilde tanımlarız ve elbette birden

it does have more than one meaning so patience  is the act of staying calm so whatever happens  

fazla anlamı vardır bu nedenle sabır sakin kalma eylemidir, bu nedenle ne olursa olsun

whatever situation comes along even if  i have to do a live stream with mr steve  

hangi durum ortaya çıkarsa çıksın, bay steve ile canlı yayın yapmak zorundayım

i always try to be patient so patience is the  act of staying calm staying relaxed whatever is  

her zaman sabırlı olmaya çalışırım bu yüzden sabır  sakin kalma eylemidir  etrafınızda ne olursa olsun  rahat kalma   bir

happening around you staying calm whilst waiting  for something perhaps another thing that steve is  

şeyi beklerken sakin kalma  belki de steve'in

not very good at so i would say that you are not  good at waiting for things he gets very impatient  

pek iyi olmadığı başka bir şey bu yüzden yapardım şeyleri beklemede iyi olmadığınızı söyleyin o çok sabırsızlaşır   ki bu tam

which is the opposite so an impatient person  cannot wait a patient person can wait they  

tersidir yani sabırsız bir kişi bekleyemez sabırlı bir kişi bekleyebilir

are relaxed they are tolerant whatever is  happening around them they feel completely  

rahattırlar hoşgörülü etraflarında olup biten her ne olursa olsun tamamen

calm and relaxed you are waiting to be served  perhaps in a queue that might be a good way of  

sakin ve rahat hissederler siz bekliyorsunuz belki bir kuyrukta servis edilmek bunu iyi tanımlamanın iyi bir yolu olabilir

describing it well of course we've had to endure  queues a bit more recently mr duncan since the  

tabii ki son zamanlarda kuyruklara biraz daha katlanmak zorunda kaldık bay duncan

lockdowns have uh been ending yes being able to do  something tedious see there's an interesting word  

karantinalar sona erdiğinden beri evet sıkıcı bir şey yapabilmek bkz. ilginç bir kelime var

tedious something tedious is it's something that  is boring to do something maybe repetitive um  

sıkıcı bir şey can sıkıcı bir şey sıkıcı bir şey  bir şeyi yapmak belki tekrarlayan um

maybe you work in a factory and you have to put  the caps on bottles or something maybe something  

belki bir fabrikada çalışıyorsunuz ve şişelerin kapaklarını  takmanız gerekiyor veya belki

in the house maybe it's you find it tedious boring  repetitive to to do housework some people don't  

evde başka bir şey olabilir  belki onu sıkıcı buluyorsunuzdur sıkıcı tekrarlayan ev işi yapmak biraz insanlar

like cooking it's usually something repetitive  mowing the grass some people find that tedious  

yemek yapmayı   sevmezler bu genellikle tekrar eden bir şeydir çimleri biçmek bazı insanlara sıkıcı gelir

but it's just something that you find boring  and that you wish you were doing something else  

ama bu sizin sıkıcı  bulduğunuz bir şeydir ve başka bir şey yapıyor olmayı dilersiniz

but it's something that probably has to be done  cleaning your teeth that's tedious it's boring uh  

ama muhtemelen yapılması gereken bir şeydir dişlerinizi temizlemek sıkıcıdır sıkıcı uh

you know it's 10 minutes a day or whatever i  don't like cleaning my teeth in fact my mother  

bilirsiniz günde 10 dakika ya da her neyse dişlerimi temizlemeyi sevmiyorum aslında   tdm'den bahsetmekten

has a good solution to uh taking the tedium  away from cleaning your teeth talking of tdm  

bıkkınlığı  gidermek için annemin   iyi bir çözümü var tdm

this this story it might be tedious well you see  my mother i see i wait to go to bed and then i  

bu bu hikaye sıkıcı olabilir, görüyorsunuz ya annem görüyorum yatmak için bekliyorum ve sonra

clean my teeth and get into bed but my mother  does it about an hour before she goes to bed  

dişlerimi temizleyip yatağa giriyorum ama annem  bunu yatmadan yaklaşık bir saat önce yapıyor

she goes upstairs gets ready cleans her teeth  whatever washes gets into a nightgown comes  

yukarı çıkıyor hazırlanıyor dişlerini temizliyor geceliğin içine ne giriyorsa

downstairs so she probably does that about  nine o'clock and then she comes downstairs  

aşağı iniyor   bu yüzden muhtemelen bunu saat dokuz civarında yapıyor ve sonra aşağı iniyor

watches a bit of television or whatever makes  a bottle uh builds a bottle full of hot water  

biraz televizyon izliyor veya her neyse bir şişeden sıcak suyla dolu bir şişe yapıyor

because she likes a bottle oh i said i thought you  meant a bottle of whiskey uh and then she says i  

çünkü bir şişeyi seviyor oh dedim bir şişe viskiyi kastettiğini sanmıştım uh ve sonra o zaman yapabileceğimi söylüyor,

can just then when i'm ready to go to bed i just  go to bed and i don't i just go straight into bed  

tam o sırada yatmaya hazır olduğumda sadece yatağa giderim ve doğruca yatağa gidip

and fall asleep because i think actually if you go  upstairs this is nothing to do with patients you  

uykuya dalmam çünkü aslında yukarı  çıkarsan bunun hastalarla bir ilgisi olmadığını düşünüyorum

are being very patient whilst i or while i tell  this story uh because i think when you if you're  

ben bu hikayeyi anlatırken ya da ben bu hikayeyi anlatırken çok sabırlısın çünkü bence

tired then you go to bed and then you have to  wash brush your teeth and all that it wakes you up  

yorgunsan yatağa gidersin ve sonra dişlerini fırçalamalısın ve tüm bunlar seni uyandırır

so i think it's a good idea i'm going to try  and get into that habit of getting ready for  

bu yüzden bence bu bir iyi fikir,

bed an hour before coming back down and then all  i've got to do is just go upstairs get into bed  

aşağı inmeden bir saat önce yatmak için hazırlanma alışkanlığını kazanmaya çalışacağım ve sonra tek yapmam gereken yukarı çıkıp yatağa girmek, bu asla olmayacak, hayır değil

that's never going to happen no it's not but  it's worth it's worth talking about so being  

ama bu hakkında konuşmaya değer   bu yüzden                        daha önce

able to do something tedious like listen to mr  steve talking about his mum's night-time habits  

some of which we won't go into doing  the washing up after a meal christine  

yemekten sonra bulaşıkları yıkamaya/             ç

yeah that's tedious yes tedious it's boring so  having a sense of understanding might also be  

okü anlayış duygusuna sahip olmak aynı zamanda

patience you see so you are maybe listening to  a person talking or doing something that is not  

sabır da olabilir gördüğünüz üzere belki bir kişinin ilginç olmayan bir şekilde konuşmasını veya bir şey yapmasını dinliyorsunuz hastalara benzer anlamlara

interesting are you going to give words with  a similar meaning to patients i am yeah duck  

sahip kelimeler verecek misiniz ben evet ördek

deep we're going to do it so yes we can only do  everything at a certain speed i could do it faster  

derin yapacağız yani evet her şeyi yalnızca belirli bir hızda yapabiliriz ben daha hızlı yapabilirdim

but then i would just tire myself out  victoria says tdo in italian means boar  

ama o zaman kendimi yorardım victoria italyanca tdo'nun yaban domuzu anlamına geldiğini söylüyor   evet pekala

yes well it it it really does work in the  same way yes so that must be where the word  

gerçekten aynı şekilde çalışıyor evet yani bu nerede olmalı kelime

comes from that's it it's probably from latin  actually i would imagine it comes from latin  

buradan geliyor, muhtemelen latinceden geliyor aslında latinceden geldiğini hayal ediyorum

so talking of tedious things here is  something i want to show very quickly steve  

yani burada sıkıcı şeylerden bahsetmek çok hızlı bir şekilde göstermek istediğim bir şey steve

some things that i don't like doing can you guess  what i don't like doing to mr steve what housework  

yapmaktan hoşlanmadığım bazı şeyler neyi sevmediğimi tahmin edebilir misin ev işlerini yapmak gibi

gardening you know all the important things  decorate anything other than the live stream  

bahçıvanlık yapmak gibi tüm önemli şeyler canlı yayın dışında herhangi bir şeyi süslemek

yes mr duncan doesn't like doing mind you he  does like cooking now i don't mind cooking  

evet bay duncan yapmayı sevmiyor şu anda yemek yapmayı seviyor ben yemek yapmayı umursamıyorum

helping me around the house you know that  sort of thing working together as a couple  

evin işlerinde bana yardım etmeyi umursamıyorum bir çift olarak birlikte çalışan bir tür şey

yeah so here they are then some of the  things i don't like doing there's a lot

evet işte buradalar yapmaktan hoşlanmadığım bazı  şeyler var

can you see what i'm doing here i'm hanging out  some washing this is one of my weekly chores  

burada ne yaptığımı görebiliyor musunuz çamaşır yıkıyorum bu haftalık işlerimden biri dürüst olmak

that i have to do it must be done regularly  to be honest i do not enjoy doing chores  

gerekirse düzenli olarak yapılmalı.

they are such a chore we often use the word  chore to describe an unpleasant or laborious task  

something we despise or dislike  doing can be described as a chore  

there are many different types  of chore that must be done

yapılması gereken birçok farklı iş vardır

washing the dishes i hate  having to wash the dishes  

bulaşıkları yıkamak bulaşıkları yıkamaktan nefret ederim çimleri biçmekten nefret ederim

mowing the lawn i hate having to mow the lawn

putting out the rubbish i hate  having to put out the rubbish  

çöpleri dışarı atmak için çimleri biçmek zorunda olmaktan nefret ederim çöpleri dışarı atmaktan nefret ederim

vacuuming the carpet i hate  having to vacuum the carpet

halıyı süpürmekten nefret ederim süpürmek zorunda kalmaktan halı

but for me the worst chore of  all has to be ironing my clothes  

ama benim için en kötü angarya kıyafetlerimi ütülemek olmalı   özellikle ütülenmesi gereken bu kadar çok giysi varken ütülemeyi

i cannot begin to tell you just how much i  despise ironing especially when there are so  

ne kadar hor gördüğümü size anlatamam evet

many clothes that need ironing yes i'm  pretty sure that my least favourite chore  

eminim en az sevdiğim iş

has got to be doing the ironing do you enjoy doing  chores which chores do you hate doing the most

ütü yapmak zorundasın ev işlerini yapmaktan hoşlanıyor musun en çok hangi işleri yapmaktan nefret ediyorsun

oh which chores do you hate doing the most  so i think you have to have a lot of patience  

oh en çok hangi işleri yapmaktan nefret ediyorsun bu yüzden bence çok sabırlı olmalısın

when you are doing those things

bu tür şeyleri yaparken

it is english addict live on a sunday afternoon  oh it's september by the way hello september  

bu ingilizce bağımlısı canlı bir pazar öğleden sonra ah bu eylül bu arada merhaba eylül   bunun ne

it's september you know what that means it's  gonna be winter winter's coming and so is  

anlama geldiğini biliyorsunuz kış olacak kış geliyor ve öyle

christmas lewis says something interesting he says  i'm sometimes bored without knowing about what  

noel lewis ilginç bir şey söylüyor bazen ne hakkında bilmeden sıkılıyorum   evet

yeah some i'm the same sometimes i  just feel bored but i don't know why  

bazısı benim aynısı bazen sadece sıkıldım ama neden

hmm uh i don't know what the answer is to that you  just have to do something it's nothing to me it's  

bilmiyorum   hmm uh sadece bir şey yapmalısın cevabının ne olduğunu bilmiyorum bu benim için hiç önemli değil benimle

nothing to do with me yes it's not said yes that's  not me sergio asks will you elaborate there's a  

ilgisi yok evet söylenmedi evet bu ben değilim sergio,

good word to use will i elaborate on the bottle  that my mother uh makes before she goes to bed  

kullanmak için güzel bir kelime olduğunu detaylandırır mısın diye sorar. Annemin yatmadan önce yaptığı şişeyi detaylandırabilir miyim?

if you elaborate by the way you give more  information you make you make the thing clearer  

expand please expand them what you so thank  you for using that word explain something in  

bu kelimeyi kullandığınız için teşekkür ederiz bir şeyi

greater detail or depth you elaborate give us more  detail well the bottle is a hot water bottle um  

daha ayrıntılı veya derinlemesine açıklayın bize daha fazla ayrıntı verin şişe bir sıcak su şişesi um

but that people must know what a hot water bottle  is hopefully it's a thing you put water in it's  

ancak insanların sıcak su şişesinin ne olduğunu bilmesi gerekir umarım bu, kauçuğuna su koyduğunuz bir şeydir

rubber you put hot water in it uh and then you  cuddle up to it and it's nice and warm yes in the  

içine sıcak su koyarsın ve sonra ona sarılırsın ve güzel ve sıcaktır evet

in the olden days before we had windows and  roofs people used to have hot water bottles  

eski günlerde pencerelerimiz ve çatılarımız olmadan önce insanlar sıcak su şişeleri kullanırdı

so you put hot water into a little rubber bottle  you put the top on and then you put it in your  

bu yüzden sıcak suyu küçük bir lastik şişeye koyarsın üstünü giy ve sonra yatağına koy

bed and it makes your bed all lovely and  warm as long as it doesn't burst and you  

ve patlamadığı sürece yatağını çok güzel ve sıcak yapar ve

can get nice coverings nice sort of cloth wool  coverings to put on it to make it feel even more  

güzel örtüler elde edebilirsin.

cuddly if the water comes out then you might you  might suffer some burns or you might wake up in  

su dışarı çıkarsa daha sevimli olabilir o zaman yanıklarınız olabilir veya

the night thinking you've had an accident yes you  might think that you've done a wee wee in the bed  

gece bir kaza geçirdiğinizi düşünerek uyanabilirsiniz evet yatakta biraz çiş yaptığınızı düşünebilirsiniz

hot water bottles used to be very popular in the  uk because particularly before central heating  

eskiden sıcak su şişeleri Birleşik Krallık'ta çok popüler olabilir, çünkü özellikle merkezi ısıtmadan önce

just something to warm your bed up yeah in the  winter uh you know having somebody buy you is  

sadece yatağınızı ısıtmak için bir şey evet  kışın uh, birinin sizi satın alması

probably the best way to warn you better but if  you're on your own that's it then a hot water  

muhtemelen sizi daha iyi uyarmanın en iyi yoludur, ancak  tek başınızaysanız o kadar sıcak su

bottle my mother has one all through the summer  well somebody finds it comforting yes so if you  

şişesi annemin tüm yaz boyunca bir tane var peki birisi bunu rahatlatıcı buluyor evet yani

can't find a water bottle just find another person  to hop into your bed and keep you warm at night  

bir su şişesi bulamazsanız yatağınıza atlayıp geceleri sizi sıcak tutacak başka birini bulun   tamam evet yani

okay yes so ah right yes yeah hot water bottles  does anybody use a hot water bottle that'll be  

ah doğru evet evet sıcak su şişeleri herkes sıcak su şişesi kullanıyor mu

interesting nothing to do with patience  but it is not water bottle um would be uh  

ilginç olacak sabırla ilgisi yok ama bu su şişesi değil um

interesting to know whether they're used in other  parts of the world i'd imagine they are maybe you  

bunların dünyanın diğer bölgelerinde kullanılıp kullanılmadığını bilmek ilginç olurdu belki de öyle olduklarını hayal ediyorum

could fill it full of cold water in the in the  summer i've never tried that what about that  

yazın onu soğuk suyla doldurabilirdiniz bunu hiç denemedim

really hot water bottle and turn it into a cold  water bottle and uh fill it full of ice maybe it  

gerçekten sıcak su şişesine ne dersiniz ve onu soğuk su şişesine çevirip buzla doldurun belki

would have the opposite effect never thought  of that yeah maybe i could patent that idea  

ters etki yapar hiç düşünmemiştim bunun için evet belki bu fikrin patentini alabilirim

i am i am keeping my patience whilst  mr steve talks about water bottles  

sabrımı koruyorum      bir şeye dayanmak için bay steve su şişelerinden   söz ederken

to withstand something we are teaching english by  the way steve i was going to say at this point in  

biz ingilizce öğretiyoruz bu arada steve programın bu noktasında   söyleyeceğim

the programme yes if there's anything you've  liked and you haven't already done so please

evet herhangi bir şey varsa Beğendiniz ve henüz yapmadınız, lütfen

click on the like button or subscribe and the  little bell icon as well so that you get all  

beğen düğmesine tıklayın veya abone olun ve küçük zil simgesini de tıklayarak tüm

the uh notifications uh because it really does  help uh mr duncan get more viewers that's how  

bildirimleri alın uh çünkü bu gerçekten daha fazla izleyici kazanmasına yardımcı oluyor uh Mr Duncan

youtube works the more likes mr duncan gets well  maybe you don't want mr duncan to spread far  

youtube böyle çalışır  Bay Duncan ne kadar çok beğeni alırsa, belki de Bay Duncan'ın çok geniş bir alana yayılmasını istemiyorsunuz,

and wide maybe you don't want to like mr duncan  because you don't want him to be more successful  

belki Bay Duncan'ı sevmek istemiyorsunuz, çünkü onun daha başarılı olmasını istemiyorsunuz,

maybe there's lots of mean people  watching i don't believe that oh great  

belki de izleyen pek çok kötü insan vardır, bilmiyorum İnanma harika

i'm just joking um please like if you've enjoyed  anything today you must have enjoyed my attempt  

sadece şaka yapıyorum um lütfen beğen bugün  herhangi bir  şeyden keyif aldıysanız   dünyanın

at pronouncing all the country names and flags  of the world that alone must be enough for you  

tüm ülke adlarını ve bayraklarını  telaffuz etme girişimimden keyif almış olmalısınız bu tek başına sizin için yeterli olmalıdır

i would have thought oh me just appearing  should be adequate for a like i'm now waiting  

düşünürdüm oh sadece görünmem bir like için yeterli olmalı şu anda

for all of the dislikes no we don't want that  because that will even for fun because it means  

tüm antipatileri bekliyorum hayır bunu istemiyoruz çünkü bu eğlence için bile olacak çünkü bu

that youtube will think nobody likes mr duncan  yes they literally come around and cut my wire  

youtube kimsenin Bay Duncan'ı sevmediğini düşüneceği anlamına geliyor evet kelimenin tam anlamıyla gelip kesiyorlar benim telim

yeah they actually disconnect your your internet  in person they send someone old suit susan  

evet aslında internetinizi kesiyorlar şahsen birini gönderiyorlar eski takım susan

i can't pronounce her second name but she sends  someone around to cut your internet wire and adele  

onun ikinci adını telaffuz edemiyorum ama o internet kablonuzu kesmesi için etrafa birini gönderiyor ve adele

interestingly enough and belarusia both say that  they buy clothes that don't need to be ironed  

yeterince ilginçtir ve Belarus'un ikisi de olmayan giysiler aldıklarını söylüyor Ütülenmeye gerek yok

oh well i i mean i'm surprised you even knew  where the iron was to do that little bit in that  

oh pekala, yani o videoda ütünün bu kadar az şeyi nerede yapacağını bildiğinize bile şaşırdım

video mr duncan i mean i will i'd the only thing i  iron is casual shirts uh but if i was by non-iron  

Bay Duncan yani ütüleyeceğim tek şey gündelik gömlekler uh ama olsaydım ütülenmeyen

shirts and they are quite good particularly if  you're wearing them under a jacket you can't  

gömlekler tarafından ve özellikle bir ceketin altına giyiyorsanız oldukça iyidirler

really tell get them out of the washing machine  don't leave them in after it's spun yeah hang them  

gerçekten  onları çamaşır makinesinden çıkaramazsınız  eğirdikten sonra makinede bırakmayın evet asın

right out shake them hang them out straight away  and most clothes will not iron i mean jeans even  

hemen sallayın asın onları hemen çıkarın ve çoğu giysi ütülenmez, yani kot pantolonları bile

jeans if you get them out straight away and hang  them up stretch them or pull them about you don't  

hemen çıkarır ve asarsanız gerer veya çekerseniz

need to iron them the other day i left my jeans in  overnight i'd forgotten and they were so crinkled  

geçen gün ütülemenize gerek kalmaz kot pantolonumu gece boyunca evde unuttum Unutulmuşlardı ve o kadar kırışmışlardı

even though they were still wet i had to iron  them so you know i never haven't had wine jeans  

hala ıslak olmalarına rağmen onları ütülemek zorunda kaldım, bu yüzden bilirsiniz, yıllardır hiç şarap kot pantolonum olmadı

for years right moving on god that's so boring i  don't think so i think you know it's saving people  

doğru ilerliyorum, bu çok sıkıcı, sanmıyorum, öyle olduğunu biliyorsun insanları

the tedium of having to iron that might be the  most boring thing i've ever heard should i go then  

ütüleme sıkıcılığından kurtarmak, bu şimdiye kadar duyduğum en sıkıcı şey olabilir, gitmeli miyim o zaman   bu arada

anyone say on the internet by the way are we doing  you know you know what today shivani hello shivani  

internette herhangi biri şunu söylüyor, biz mi yapıyoruz biliyorsunuz bugün ne olduğunu biliyorsunuz shivani merhaba shivani

i am not ignoring you but sometimes i can't say  hello to everyone because i would just be saying  

sizi görmezden gelmiyorum ama bazen herkese merhaba diyemiyorum çünkü

hello for the whole two hours hello siobhany singh  it is my first day in the live chat and mr duncan  

iki saat boyunca sadece merhaba derdim merhaba siobhany singh bugün canlı sohbetteki ilk günüm ve bay

mr duncan has ignored me i haven't hello siobhani  i i actually made a note of that earlier on  

duncan beni görmezden geldi merhaba siobhani yapmadım ben aslında yaptım daha önce bununla ilgili bir not   bu

so so mr steve did ignore you i forgot sorry so  i didn't i wanted to mention it but of course mr  

yüzden Bay Steve sizi görmezden geldi unuttum özür dilerim bu yüzden bahsetmek istemedim ama tabii ki Bay

duncan wants me to move on all the time onto  new things so welcome shivani and anything  

Duncan her zaman yeni şeylere geçmemi istiyor, bu yüzden hoş geldiniz Shivani ve istediğiniz herhangi bir şey

you want wish to say to help other people with  their english or any questions you want to ask  

diğer insanlara İngilizcelerinde veya sormak istediğiniz herhangi bir soruda yardımcı olmak için söylemek,

to do with patience because that's what we're  talking about today we're trying to we are trying  

sabırla yapmak, çünkü bugün bahsettiğimiz şey bu, sinirlenmeden veya üzülmeden

to talk about it to withstand something without  becoming angry or upset so we see patience as  

bir şeye dayanmak için bunun hakkında konuşmaya çalışıyoruz. sabrı, bir şeye kızmadan veya üzülmeden

something that that is a good thing to withstand  something without becoming angry or upset means  

dayanmak için iyi bir şey olarak görüyoruz, yani

that a person is patient to be willing to listen  to something like mr steve when he's talking about  

bir kişinin, annesi veya dün gece gittiği parti hakkında konuşurken Bay Steve gibi bir şeyi dinlemeye istekli olacak kadar sabırlı olması anlamına gelir.

his mother or his party that he went to last night  with all of the the famous stars the glitterati  

tüm ünlü yıldızlarla glitterati

the the start the stars of the the amateur  dramatic circle that we all we've all heard of

başlangıç ​​hepimizin adını duyduğu amatör dramatik çemberin yıldızları beni

i love the way you put me down mister done i'm  not putting you down the hard work that goes  

yere serme şeklinize bayılıyorum bayım bitti sizi bu zor işi bırakmıyorum

into an amateur production yes hard work for me as  well because i have to listen to steve rehearsing  

amatör bir prodüksiyona giriyor evet benim için de çok sıkı çalışıyor çünkü steve'in

his lines again and again saying the same thing  it's a bit like being on the live stream really  

repliklerini tekrar tekrar tekrar tekrar aynı şeyi söyleyerek provasını dinlemek zorundayım bu biraz canlı yayında olmak gibi gerçekten

nobody seems to have heard of hot water bottles  no to be willing well you know what they used to  

kimse sıcak su şişelerini duymamış gibi görünüyor hayır istekli olun eskiden ne kullandıklarını bilirsiniz

use they used to put they used to have a thing  called called a bed warmer which was a long  

eskiden koyarlardı yatak ısıtıcısı denen bir şeye sahiplerdi bu saplı uzun bir

pan on a handle and they would put hot coal inside  that's right and that's the original one so before  

tavaydı ve içine sıcak kömür koyarlardı bu doğru ve orijinali bu yani daha önce

hot water bottles there was actually something  called a bed warmer which was a large pan with a  

sıcak su şişeleri aslında yatak ısıtıcısı denen bir şey vardı, bu küçük bir kapaklı büyük bir tavaydı

little lid and then you would put that in the bed  and then it would warm your bed up although i do  

ve sonra onu yatağa koyardın ve sonra yatağını ısıtırdı, ancak

have a feeling that occasionally the bed may have  caught fire which let's get the bed would be very  

ara sıra yatağın alev almış olabileceği hissine kapılıyorum ki hadi yatak çok

warm it would be in flames here's another one a  patient person has patience so that's interesting  

sıcak olurdu alevler içinde olurdu işte başka bir sabırlı kişinin sabrı var yani bu ilginç

let's have a look at these two words patient is  the expression of it happening you have patience  

bu iki kelimeye bir bakalım hasta  olanların ifadesidir sabrın var

so the patience is what you have a patient person  has patience calmness tolerance beatrice says i  

öyleyse sabır sahip olduğun şeydir sabırlı bir kişi sabırlıdır sakinlik toleranslıdır beatrice bulmacaları severim ve onları

like puzzles and i have enough patience to do them  yes puzzles exactly so a puzzle it could be um a  

jigsaw puzzle for example was going to take a long  time to do and you've got to find all the pieces  

yapacak kadar sabrım olduğunu söyler tüm parçaları bul

and that takes patience you could get frustrated  no i can't be bothered with that doing a jigsaw  

ve bu sabır gerektirir hüsrana uğrayabilirsin

puzzle yes or or any puzzle but particularly  a jigsaw you know have you got the patience  

hayır yapboz   evet veya herhangi bir yapboz yapmakla uğraşamam ama özellikle bildiğiniz bir yapboz

to carry on until it is completed particularly  if it might take days or weeks to complete  

tamamlanana kadar devam edecek sabrınız   var mı özellikle tamamlanması günler veya haftalar sürebilir

there are many situations in life mr steve some of  these you might recognize situations in everyday  

hayatta birçok durum vardır bay steve bunlardan bazıları  günlük yaşamda sabır gerektiren durumları fark edebilirsiniz

life that require patience you are stuck in a  traffic jam this one is just for you mr steve

trafik sıkışıklığındasınız bu tam size göre bay steve

what steve is not very good when he's waiting  in traffic when he's driving along he likes to  

ne steve pek iyi değil trafikte beklerken arabayla giderken

keep moving there is nothing steve hates more on  the road than when a motorist or a car in front  

hareket etmeyi sever steve'in yolda bir sürücünün veya öndeki bir arabanın

slows down or if the traffic stops completely  steve normally becomes a little impatient which  

yavaşlaması veya trafiğin tamamen durması  kadar nefret ettiği başka bir şey yoktur.

is the opposite so so you don't like sitting in  a traffic jam or in a queue if you are stuck in  

yani trafik sıkışıklığında veya trafik sıkışıklığındaysanız kuyrukta oturmayı sevmiyorsunuz

a traffic jam no because usually when i set out on  a journey probably like a lot of people you've got  

hayır çünkü genellikle bir yolculuğa çıktığımda muhtemelen birçok insan gibi sizin de başınıza

a lot of things going on in your life so you want  to get somewhere by a certain time you think or  

gelen birçok şey vardır hayatınızda belirli bir zamana kadar bir yere varmak istersiniz düşünürsünüz veya

the sat nav tells you it will take say an hour  so you allow an hour and then something goes  

uydu navigasyon size bunun bir saat süreceğini söyler bu nedenle bir saat izin verirsiniz ve sonra bir şeyler

wrong there's a hold up or something and then  i just feel the stress it's it's frustration  

ters gider bir duraklama veya başka bir şey olur ve sonra sadece stresi hissederim hayal kırıklığı

that comes out because you feel you know you feel  bad at yourself that you didn't allow more time  

ortaya çıkan şey, işlerin ters gitmesi için daha fazla zamana izin vermediğiniz için kendinize kötü hissettiğinizi bildiğinizi hissettiğiniz için ortaya çıkan hayal kırıklığıdır,

for things to go wrong because when you allow  time particularly when you're in the car  

çünkü özellikle arabadayken zaman ayırdığınızda

you just you're calmer because you think oh  that doesn't matter i've got plenty of time  

sadece daha sakin olursunuz çünkü siz düşün ah önemli değil çok zamanım var

i've allowed an extra half an hour for problems  so it might be the combination of two things

sorunlar için fazladan yarım saat ayırdım  bu nedenle iki şeyin birleşimi olabilir

maybe maybe the traffic isn't going quick enough  and also maybe you are in a hurry so those two  

belki trafik yeterince hızlı gitmiyordur ve ayrıca belki de Acele edin, bu iki

situations together if you put those together then  that will make mr steve go very red in the face  

durumu bir araya getirirseniz, bunları bir araya getirirseniz, o zaman bu, Bay Steve'in yüzünün kıpkırmızı olmasına neden olur   işte o

well that's when you can make uh that's when  you can make bad mistakes that can cause  

zaman, ah, işte o zaman  kazalara neden olabilecek kötü hatalar yapabilirsiniz;

accidents when you lose your temper lose your  patience very dangerous place not to be patient  

öfkenizi kaybettiğinizde sabrınızı kaybedersiniz. sabırlı olmamak için çok tehlikeli bir yer

he doesn't quite often other roads mr steve  loses his patience yeah because when you're  

başka yollara pek sık gitmez bay steve sabrını kaybeder evet çünkü

at home and you lose your patience that's fine  probably not going to hurt anyone but when you  

evdeyken sabrınızı kaybederseniz sorun olmaz muhtemelen kimseye zarar vermez ama

lack patience on the road that can lead to  frustration anger and then bad decisions  

yolda sabrınız yoksa bu hayal kırıklığına yol açabilir öfke ve ardından kötü kararlar

and maybe accidents yeah by the way shivani  is from uh seeing us from india hello india  

ve belki kazalar evet bu arada shivani bizi Hindistan'dan görüyor merhaba hindistan

we have a lot of people now watching and  following in india i hope you saw your flag  

şu anda Hindistan'da izleyen ve takip eden birçok kişi var umarım bayrağınızı

earlier and wants to be able to speak english  in a natural way so yeah keep watching us  

daha önce görmüşsünüzdür ve yapabilmek istiyor doğal bir şekilde ingilizce konuşmak için evet bizi izlemeye devam edin

go through many other channels but we'd love you  to carry on watching us another learn how to speak  

diğer birçok kanaldan geçiyoruz ama bizi izlemeye devam etmenizi çok isteriz başka bir şekilde ingilizce konuşmayı öğrenin hayır onlar iyi durumdalar mümkün değil hayır yok

english no they're in the nice there isn't way no  there are no other channels you're right they used  

diğer kanallar haklısın onlar eskiden

to be they've all gone there's only mr duncan  now this is the only english channel on youtube  

hepsi gitti sadece Mr Duncan var artık burası youtube'daki tek ingilizce kanal

so don't look for anything else this is it this is  the only place and of course you will need lots of  

yani başka bir şey aramayın burası tek yer burası ve tabi ki ihtiyacınız olacak

patience to learn english ah did you see the way i  got that in like actually i was coming up to that  

ingilizce öğrenmek için çok fazla sabır ah bunu nasıl elde ettiğimi gördün mü aslında buna geliyordum

uh well i'm too late i've done it um so maybe you  are waiting to be served in a queue oh if you ever  

uh pekala çok geç kaldım bunu yaptım um bu yüzden belki kuyrukta servis edilmeyi bekliyorsun oh eğer

come to england the first thing that you are going  to have to endure or suffer is standing in a queue  

İngiltere'ye geldiğinizde katlanmanız veya acı çekmeniz gereken ilk şey bir sırada beklemektir

the british love to stand in queues wherever  you go there will be a line of people  

İngilizlerin kuyrukta beklemeye olan sevgisi nereye giderseniz gidin bir sırada bekleyen insanlar olacaktır

waiting sometimes you might wait in a queue you  might be waiting in a long line and suddenly you  

bazen bir sırada bekleyebilirsin... uzun bir kuyrukta bekliyorsunuz ve aniden

realize that the line that you're waiting in is  not the line that you wanted because it is so long  

beklediğiniz hattın istediğiniz hat olmadığını fark ediyorsunuz çünkü çok uzun

some people queue up outside a shop before  it opens maybe if you are buying the new  

bazı insanlar bir dükkanın önünde daha açılmadan kuyruğa giriyor, belki yeni

apple iphone the iphone 13 is coming out soon  are you excited are you getting impatient  

apple iphone alıyorsanız iphone 13 yakında çıkıyor heyecanlı mısınız sabırsızlanıyor musunuz

waiting for it if you are the sort of person  that always likes to have the latest tech

her zaman en son teknolojiye sahip olmayı seven türden biriyseniz bu yüzden

so waiting for something to arrive maybe like your  pizza oh that's a good one i like that one as well  

bir şeyin gelmesini beklemek pizzanız gibi olabilir oh bu iyi bir şey beğendim bir de   belki sensin,

maybe you are i think i've had that one  already and i've had that one already  

sanırım o  bende zaten vardı ve ben zaten   ve

and oh here we go you are  listening to a boring person talk

oh işte başlıyoruz sıkıcı bir kişinin konuşmasını dinliyorsunuz kim i

who i i i don't know who you and there's  obviously nobody here that would fit that  

bilmiyorum kimsiniz ve belli ki burada kimse yok bu

description mr duncan yes quite i mean it's  when somebody is telling you about their life  

tanıma uyabilir bay duncan evet oldukça demek istediğim, birisi size hayatından bahsettiğinde,

if you are in a social situation uh then to  show respect for somebody then if they want  

eğer sosyal bir durumdaysanız, o zaman birine saygı göstermek, o zaman

to talk about themselves then you know  generally it's good social etiquette  

kendileri hakkında konuşmak istiyorlarsa, o zaman genel olarak bunun iyi bir sosyal görgü kuralı

is it not to listen to that person or to ask  them a question about their lives and then let  

olduğunu bilirsiniz. o kişiyi dinlememek veya onlara hayatları hakkında bir soru sorup sonra

them talk to you but unless of course they're  bought they're boring you might you might like  

sizinle konuşmalarına izin vermemek ama tabii ki satın alınmadıkları sürece sıkıcılar hoşunuza gidebilir

last night you may have gone to the party last  night this is just a rough example maybe you  

dün gece geçen partiye gitmiş olabilirsiniz gece bu sadece kabaca bir örnek belki sen

were with someone and all they kept doing is  talking about themselves all the time they  

biriyle birlikteydin ve tek yaptıkları kendilerinden bahsetmek   susmak

wouldn't shut up they just said oh me my shows me  me everything that i do in my life is so important  

değil sadece dediler ah bana hayatım boyunca yaptığım her şey çok önemli bana gösteriyor

but they're not interested in anyone else so  that's just that's just a hypothetical example so  

ama başka kimseyle ilgilenmiyorlar yani  bu sadece varsayımsal bir örnek bu yüzden   belki

maybe a person maybe the person i don't know whose  party it is you know i mean hypothetically not  

bir kişi belki de kimin partisi olduğunu bilmediğim kişi yani varsayımsal olarak değil

in a real situation they might be the most boring  person in the world you would have really enjoyed  

gerçek bir durumda onlar en sıkıcı kişi olabilirler o partiden gerçekten zevk alacağınız dünya

that party mr duncan because they might have  just talked about themselves and the whole thing  

bay duncan çünkü onlar kendilerinden  bahsetmiş olabilirler ve her şey

may have been just for them because they are so  self-centred it's their birthday when it's your  

sadece onlar için olmuş olabilir çünkü çok  bencildirler, onların doğum günü sizin

birthday everything is about you hypothetically  hypothetically everything is always about you  

doğum gününüz olduğunda her şey sizinle ilgili varsayımsal olarak varsayımsal olarak her şey her zaman seninle ilgili

if it's your birthday it's your one day where  you get the attention from everybody you know  

doğum gününse, tanıdığınız herkesin dikkatini çekeceğiniz bir gününüzdür   o Bay

what's wrong with that mr duncan i'm sure  you'll want all the attention when it's your  

Duncan'ın nesi var eminim  60. doğum gününüz olduğunda tüm ilgiyi isteyeceksiniz

60th birthday i do not i i i'm hoping i'll be  dead oh i couldn't say mr that's a bit extreme  

istemiyorum ben ben değilim ölmüş olacağımı umuyorum oh diyemedim bay bu biraz aşırı

i'm i'm planning to be a bit extreme i don't want  to live past 60 years sunday afternoon well you  

biraz aşırı olmayı planlıyorum 60 yıldan fazla  yaşamak istemiyorum pazar öğleden sonra peki siz

said that for 50. and 40. yeah i i can't change  my mind it's not written in stone but it might be  

bunu 50. ve 40 için söylediniz . evet fikrimi değiştiremem taşa yazılmamış ama olabilir   değiştirirsem taşa

it might be if i do it will be written in stone  a headstone ah well there is a saying is there  

yazılabilir bir mezar taşına ah peki bir söz vardır

not mr duncan about patience yes that's coming up  that's coming up somebody's already mentioned it  

sabır hakkında bay duncan değil evet bu geliyor  bu geliyor birisi bundan zaten bahsetmişti

yes you are listening to a boring person talk  boring boring boring and then we have synonyms  

evet sıkıcı bir kişinin konuşmasını dinliyorsunuz sıkıcı sıkıcı sıkıcı ve sonra eşanlamlılarımız var

somebody asked for that synonyms of patience  so these are the most popular ones for example  

birisi sabrın eşanlamlılarını sordu yani bunlar en popüler olanlardır örneğin   huzur sükunet sabırdır

serenity serenity is patience you are calm you are  in a place where you feel calm and relaxed nothing  

sakinsiniz sakinsiniz sakin ve gevşemiş hissettiğin yer hiçbir şey

can make you feel angry you have serenity i am  serene understanding you have understanding you  

seni kızdıramaz sen huzurun var ben sakinim anlayışlısın anlayışlısın sabırlı mısın anlayışlısın

are you are feeling patient you have understanding  you know how the other person feels tolerance

diğer kişinin nasıl hoşgörü hissettiğini biliyorsun

i am such a tolerant person i am very tolerant the  only things i'm not tolerant really well i'm just  

ben çok hoşgörülü bir insanım çok hoşgörülüyüm tahammül edemediğim tek şey tam anlamıyla

about to say i'm not completely tolerant  two things boring people i can't stand  

hoşgörülü olmadığımı söylemek üzereyim iki şeye sıkıcı insanlar dayanamıyorum

boring people when they talk and talk and talk  i i don't know if i was at a party for example  

sıkıcı insanlar konuştuklarında, konuştuklarında ve konuştuklarında, öyle miydim bilmiyorum örneğin bir parti

and there was someone there who just kept talking  about themselves and showing off i would hate that  

ve orada durup kendileri hakkında konuşup gösteriş yapan biri vardı

i really would i would never go to a party like  be very careful when you start criticizing other  

gerçekten böyle bir partiye asla gitmezdim diğer    insanları eleştirmeye başladığınızda çok dikkatli olun eleştirmem bu

people i'm not criticizing that ism isn't levelled  at yourself it's hypothetical it's it's imagined  

izm'dir kendinize yöneltmeyin varsayımsaldır bu hayal edilmiştir tamam

okay but i i don't like when you meet someone and  all they want to talk about is themselves in their  

ama biriyle tanıştığınızda tek konuşmak istedikleri tatillerinde kendileri

holiday and their new car in their new kitchen and  they never ask a question to you about yourself  

ve yeni mutfaklarında yeni arabaları olduğu ve size asla bu konuda soru sormamaları hoşuma gitmiyor kendin

boring i don't like boring people that is annoying  they are boring some people are very boring uh  

sıkıcı sıkıcı insanlardan hoşlanmam sinir bozucu onlar sıkıcı bazı insanlar çok sıkıcı uh

it is annoying when people just when you meet  people particularly neighbours around here uh  

insanlarla tam tanıştığınız zaman özellikle buralardaki komşularla uh

you meet them hello yes we've been on holiday  we've been to uh they're always quick to try  

onlarla tanışırsınız merhaba evet tatildeydik  Uh onlar her zaman çabuk deneyip size

and get in to tell you about their lives uh you  know i don't like to tell people anything about  

hayatları hakkında bilgi vermeye gelirler uh biliyorsunuz insanlara benim hakkımda hiçbir şey anlatmaktan hoşlanmam

my i like to wait for people to ask because then  i know they're interested that's what i don't like  

insanların sormasını beklemeyi severim çünkü o zaman ilgilendiklerini biliyorum bu sevmediğim şey

to if somebody asks you i'll just say you know  they're interested but if you just blurt out  

birisi size sorarsa ilgilendiklerini bildiğinizi söylerim ama birdenbire

you meet somebody and they just say we  met somebody the other day didn't we  

biriyle tanışırsınız ve onlar da geçen gün biriyle tanıştığımızı söylerler, değil mi

i'm not talking about any actual situations  well all of mine are imagined oh well okay  

konuşmuyorum herhangi bir gerçek durum hakkında  peki benimkilerin hepsi hayal ürünüdür oh pekala tamam

this is imagined then okay hypothetically  so hypothetically we meet a neighbour  

bu hayal edilir, sonra tamam varsayımsal olarak yani varsayımsal olarak bir komşuyla tanışırız   tecrit

we haven't seen them for two years because of the  lockdowns and the first thing they say is hello  

nedeniyle onları iki yıldır görmedik ve ilk söyledikleri şey merhaba

oh we've just come back from the hebrides  that's it islands in the uh scottish islands  

oh biz sadece hebrides'ten dön  işte bu iskoç adalarındaki adalar

you know as though anyone only they could go  there that's it yeah so they're tedious they boast  

bilirsiniz, sanki herkes oraya gidebilirmiş gibi, evet, bu yüzden sıkıcılar övünürler

people that boast that's the first thing that  person said yes oh we've just come back from and  

övünen insanlar kişinin ilk söylediği şey bu evet oh biz az önce dan geri dönün ve

many people say that around it oh we've just  come back we've been to london for the week  

birçok kişi etraftakilerden oh biz daha yeni döndük bir haftadır londra'dayız

really did i ask you people around here don't  do that no it's hypothetically pathetic way  

gerçekten size buralardaki insanlardan bunu yapmamalarını rica ettim mi hayır bu varsayımsal olarak zavallı bir yol

i went to so much trouble there so never be  specific just hypothetically imagined up here  

çok fazla soruna katlandım hiçbir zaman spesifik olmayın sadece varsayımsal olarak yukarıda hayal edilmiştir

sorry yes beatrice says she likes the way we  pronounce it i mean serene but you can go serene  

üzgünüm evet beatrice telaffuz şeklimizi beğendiğini söylüyor sakin demek istiyorum ama sakin

yes as well that's a bit posher i am serene that's  not my name that's not my drag name by the way  

de gidebilirsiniz  evet bu biraz havalı ben sakinim bu benim adım değil bu benim adım değil yol

that sounds like a drag name i'm serene that's  a that's a good that's a good drag name that is  

bu bir travesti adı gibi geliyor i'm serene bu  bu iyi bu iyi bir travesti adı yani

i was into drag which i'm not your drag name  would be skanky kathy thanks a lot fortitude  

drag'i seviyordum ki ben senin travesti adın değilim skanky kathy olurdu çok teşekkürler metanet

skanky steve would uh would have rhymed  well steve isn't a female name fortitude yes

skanky steve kafiyeli olurdu pekala steve bir kadın adı değildir metanet evet

fortitude and endurance something you can tolerate  something you can stand like being with mr steve  

metanet ve dayanıklılık tahammül edebileceğiniz bir şey katlanabileceğiniz bir şey Bay steve'le birlikte olmak gibi

you see you have to tolerate quite a lot you have  fortitude you have resilience you withstand the  

görüyorsunuz oldukça fazla tahammül etmeniz gerekiyor metanetiniz var  dirayetiniz var  hayatın       sanki

pressures of life and everything that it throws  at it like you're like a fortress a fortress i  

bir kale gibisin kaleye benziyorsun

think that's where that word comes from you you  are insurmountable nothing can bring you down  

bence bu kelime senden geliyor sen aşılmazsın hiçbir şey seni güçten düşüremez bu güçle ilgili

strength it's about strength like forte you see so  a person's strength so i think it all comes from  

güç gibi görüyorsun bu yüzden bir kişinin gücü bu yüzden bence hepsi ondan geliyor aynı

the same the same route that's it yes so finally  we're coming towards the end of this you'll be  

rota bu evet yani sonunda bunun sonuna doğru geliyoruz

pleased to hear what's the opposite of patience  have we are we covering that somebody's asking  

sabrın zıddının ne olduğunu duymaktan memnun kalacaksınız  ele alıyor muyuz birisi soruyor

well impatience yeah it's the opposite isn't  it i think i mentioned that earlier impatience  

pekala sabırsızlık evet tam tersi değil mi bence daha önce sabırsızlıktan bahsetmiştim

if you are impatient it is the  opposite so the opposite of patient is  

sabırsızsanız bu  tam tersidir yani sabırlı  sabırsızsınız

impatient you are not patient you  can't wait for something to happen  

sabırlı değilsiniz  bir şeyin olmasını bekleyemezsiniz

oh get out of the way yeah you display  sort of irritable behaviour who are you  

yoldan çekilin evet bir tür sinirli davranış sergiliyorsunuz kime

saying that other road users oh i say  i thought you meant just in the street  

o diğer yol kullanıcıları oh diyorum sadece sokakta   kastettiğinizi sanıyordum   birileri

when you're walking if someone's if if someone  was to it was to be telling you a story and you  

eğer birileri size bir hikaye anlatmak istiyorsa ve siz

suddenly cut them off yeah well i'm sorry i  haven't got time for that bye-bye that would  

aniden onların sözünü kestiniz evet, özür dilerim, yapmadım' sabırsızca olacak bir güle güle için zamanım yok

be impatient you mean that's what i do normally  with you when you're talking for a very long time

yani sen çok uzun bir süre konuşurken seninle normalde yaptığım şey bu

yeah oh there's a good yes listening to  listening to people who beat about the bush  

takes patience yes they don't get to the  main point of what they want to say they keep  

söylemek istedikleri şeyin ana noktasına ulaşamıyorlar lafı

beating about the bush they keep going in  round in circles and they don't you know  

uzatmaya devam ediyorlar daireler çizip duruyorlar ve

you're thinking faster faster get to the point  they talk about the thing they're going to talk  

daha hızlı düşündüğünüzü bilmiyorlar mı daha hızlı asıl konuya geliyorlar konu hakkında konuşuyorlar

about for a long time without actually talking  about the thing they are going to talk about  

uzun bir süre hakkında konuşacaklar, aslında konuşacakları şey hakkında    bu yüzden birikiyorlar

so they they build up oh no just just get to the  point please stop beating about the bush it's been  

oh hayır sadece konuya gelin, lütfen lafı uzatmayı bırakın, öyle oldu

i don't think i've ever beaten around the  bush ever what there's no answer to that

sanmıyorum Hiç lafı dolandırmadım ne olursa olsun bunun bir cevabı yok sabrımız

can we run out of patience yes  that's a good phrase you can i'm

tükenebilir mi evet  bu güzel bir cümle sen yapabilirsin ben

tall make is running out of patience waiting for  the sentence okay well done there is a proverb  

uzunum cümleyi beklemek sabrım tükeniyor tamam aferin ingilizce bir atasözü var

in english patience is a virtue so we often see  patients having patients as being a virtuous thing  

sabır bir erdemdir, bu nedenle hastaların hasta sahibi olmasını genellikle erdemli bir şey olarak görürüz

something that is a good side of a person's  personality or their character so patience  

bir kişinin kişiliğinin veya karakterinin iyi bir yönü olan bir şeydir, bu nedenle sabır

is a virtue christina mentioned that earlier that  phrase and yes as we mentioned just it is possible  

christina'nın daha önce bahsettiği bir erdemdir ve evet, tam da belirttiğimiz gibi, sadece

to lose your patience if someone is virtuous what  does that mean if you're virtuous as a person who  

sabrını yitirmek, eğer biri erdemliyse bu ne anlama gelir, eğer

follows all of the good ways yeah they stay on  the the light side if you've got a virtue that  

tüm iyi yolları takip eden biri olarak erdemliysen, evet onlar hafif tarafta kalırlar, eğer bir erdemin varsa, yani

you've got some kind of advantage haven't you yes  so if you if you are virtuous and you're patient  

bir tür avantajın varsa öyle değil mi evet yani eğer erdemliyseniz ve sabırlıysanız   bu

it means that you're thinking of higher things  yes or you are just a person who who who has a  

daha yüksek şeyler düşündüğünüz anlamına gelir evet veya sadece  iyi bir karaktere sahip bir kişisiniz

good character and they are virtuous so everything  everything you do is is is on on the good side yes  

ve onlar erdemlidir yani yaptığınız her şey bu iyi tarafta evet   bu

so you might be very tolerant the light side you  might have lots of characteristics that make you  

nedenle hafif tarafa karşı çok hoşgörülü olabilirsiniz sizi   erdemli bir kişi yapan birçok özelliğe sahip olabilirsiniz

a person that is virtuous and patience is one  of those another one could be you could be um

ve sabır bunlardan biridir  diğeri olabilirsin olabilirsin um

i can't think of another example what's another  example of being virtuous well virtually pious  

yapamam başka bir örnek düşünün erdemli olmanın başka bir örneği nedir neredeyse dindar

yes you might also come across as a person  who who just never does anything wrong you  

evet aynı zamanda asla yanlış bir şey yapmayan     asla

never do anything wrong you were always on the  right side of things you are always good calm  

yanlış bir şey yapmayan biri olarak da karşılaşabilirsiniz  her zaman işlerin  doğru tarafındaydınız her zaman iyisiniz sakin

tempered you can be too virtuous good good  tempered good natured good listener that sort  

mizaçlıydınız fazla erdemli olabilir iyi huylu iyi huylu iyi dinleyici bu tür

of thing anyway you can lose your patience as well  are we by the way are we having the you know the  

şeyler zaten sabrınızı da kaybedebilirsiniz bu arada biz mi oynuyoruz biliyor musunuz

you know what game today we are we are right well  atomic yes we've got the sentence again a little  

bugün hangi oyunuz biz haklıyız atomik evet biz' cümleyi tekrar aldım

bit more patience but that was very funny the set  the pain the sentence game is coming every every  

biraz daha sabır ama bu çok komikti set ağrı cümle oyunu her

week tomek says something that makes me smile  a patient person or a person who is patient  

hafta geliyor tomek beni gülümseten bir şey söylüyor sabırlı bir insan veya sabırlı bir insanın

has patience so that's an interesting one to  remember a patient person or a person who is  

sabrı vardır yani bu ilginç sabırlı bir kişinin veya sabırlı bir kişinin

patient has patience so that's a good way of  remembering the way in which you use those words  

sabrı olduğunu hatırlamak, yani bu kelimeleri kullanma şeklinizi hatırlamanın iyi bir yolu

quite a good one i like that one there's a card  game isn't there as well there is called patience  

oldukça iyi, bunu beğendim bir kart oyunu var orada da yok mu sabır deniyor

there's a card game you know with a 52 pack of  cards 52 packs that's a lot of 52 cards in a pack  

52 deste kartla bildiğiniz bir kart oyunu var 52 deste yani bir destede çok fazla 52 kart var

you'd have to be patient to play with that many  cards wouldn't you yeah 52 times 52 52 packs of  

bu kadar  kartla oynamak için sabırlı olmanız gerekir, değil mi evet 52 kez 52 52 deste

cards 52 cards in a pack is what i meant that's  a saying that's a lot of cards you're going to  

kart 52 kart destede demek istediğim bu bir deyiş bu çok fazla kart

have you need a lot of patience for that yes to  lift them up i think you can is it is it like a  

olacaksın bunun için çok sabra ihtiyacın var mı

solitary game a game you played by yourself  patience or can you play it with other  

kendi başına sabırlı mı yoksa başka

people i think you can it's not solitaire not  solitaire but i think you can play it on your own  

kişilerle oynayabilir misin bence oynayabilirsin solitaire değil solitaire değil ama bence kendi başına oynayabilirsin

you can play any game on your own uh well uh  story my life yes here we go a patient is also  

her oyunu kendi başına oynayabilirsin uh pekala uh hikaye hayatım evet işte başlıyoruz bir hasta aynı zamanda

a person receiving medical care so not only do we  use the word to mean a calm temperament but also  

tıbbi bakım alan bir kişidir, dolayısıyla kelimeyi yalnızca sakin bir mizaç anlamında kullanmıyoruz, aynı zamanda

a patient is a person in hospital yes a patient  receiving medical care and attention is a patient  

hasta hastanede yatan bir kişidir evet tıbbi bakım ve ilgi gören bir hasta bir hastadır

the word patient derives from the latin  word for suffering so both of those  

hasta kelimesi latince acı çekmek anlamına gelen kelimeden türemiştir yani bunların her ikisi de

uses both of those definitions come from the  same root so suffering if you are patient it  

bu tanımların her ikisini de aynı kökten gelir, bu nedenle acı çekmek, sabırlıysanız bu,

means you are enduring something you you tolerate  it even though it's annoying or difficult so that  

bir şeye katlandığınız anlamına gelir, can sıkıcı veya zor olsa bile buna tahammül edersiniz, yani bu

is a type of suffering and of course if you are in  hospital as a patient you are also suffering from  

bir tür acıdır ve tabii ki içindeyseniz hastanede bir hasta olarak aynı zamanda

an illness so i think that's quite interesting  sometimes english is very fascinating because  

bir hastalıktan da muzdaripsiniz, bu yüzden bence bu oldukça ilginç bazen ingilizce çok büyüleyici çünkü

sometimes words that appear very different have  exactly the same origin yes because if you are  

bazen çok farklı görünen kelimeler tam olarak aynı kökene sahiptir evet çünkü

listening to somebody talk endlessly about  themselves yes you are actually suffering in a way  

birinin durmadan kendileri hakkında konuşmasını dinliyorsanız evet gerçekten öylesiniz bir şekilde acı çekiyorsun

if you're not if you're just sort of waiting i'm  just going to let them carry on with that story  

değilsen, bir şekilde bekliyorsan o hikayeye devam etmelerine izin vereceğim

or you're in traffic and you're waiting patiently  for the traffic to to ease so that you can  

veya trafiktesin ve sabırla trafiğin  yatışmasını bekliyorsun ki böylece

carry on with your journey you are in fact  suffering aren't you inwardly yes uh so yes  

yolculuğunuza devam edebilirsiniz aslında acı çekiyorsunuz içten içe acı çekmiyorsunuz değil mi evet uh yani evet  sadece o

i just hate that mr donald i like that as well  i like it i like it more than you do though  

bay donald'dan nefret ediyorum bunu da seviyorum bunu sizden daha çok seviyorum ama  işte

here we go then we're moving on those are the  words for patience being patient being tolerant  

başlıyoruz o zaman devam bunlar sabretmek sabırlı olmak hoşgörülü olmak

being a person who can can accept anything all  right i've been patiently waiting for a certain  

her şeyi kabul edebilen insan olmak için kullanılan kelimeler tamam sabırla belirli bir

person to arrive and they've just arrived oh who's  that it's not your mum is it no it's all right i  

kişinin gelmesini bekliyordum ve daha yeni geldi oh kim bu annen değil mi hayır sorun değil merak ediyorum

wonder if your mum ever watches us secretly now  see i think i think there are people who we know  

annen bizi hiç gizlice izliyor mu şimdi bakın bence

in real life who watch us secretly but they they  they pretend that they don't so if you you know me  

gerçek hayatta tanıdığımız   bizi gizlice izleyen insanlar var ama onlar izlemiyormuş gibi davranıyorlar, eğer beni

in real life first of all can i apologize  for that and yeah i know you're there so  

gerçek hayatta tanıyorsanız   öncelikle bunun için özür diler miyim ve evet orada olduğunu biliyorum yani sen

you think i don't know that you're there but  you are yes someone we know from real life  

orada olduğunu bilmediğimi sanıyorsun ama sen evet gerçek hayattan tanıdığımız birisin   tabii ki martin

of course there's martin we know martin from  real life yes real life this is not real life  

var martini gerçek hayattan tanıdığımız evet gerçek hayat bu gerçek hayat değil

this is just fantasy caught in a nightmare no  escape from reality open your eyes look at the sky  

bu sadece bir kabusa yakalanmış fantezi gerçeklikten kaçış yok gözlerini aç gökyüzüne bak

and see i'm just a poor boy from a poor family i  know what that is mr duncan it's queen queen song  

ve gör ben sadece fakir bir aileden gelen zavallı bir çocuğum bunun ne olduğunu biliyorum Bay Duncan bu kraliçe kraliçe şarkısı

why are you calling me a queen i hope i hope pedro  doesn't read comme tomex comment oh he's just rich

neden bana kraliçe diyorsun umarım pedro comme tomex yorumunu okumaz oh o sadece zengin bu çok

that's hilarious what what did he say

komik ne dedi

he must have seen pedro come on and realize  he didn't want to keep his comment on  

pedro'yu görmüş olmalı hadi ve yorumunu sürdürmek istemediğini fark etti

uh but that i think that would have been fine  actually please tell me that would have been funny  

uh ama bunun iyi olacağını düşünüyorum aslında lütfen bana bunun komik olacağını söyleyin  lütfen

please tell me what tomex said well

bana Tomex'in ne dediğini söyleyin,

we won't because obviously pedro is feeling uh  sorry tom makes feeling a little embarrassed  

yapmayacağız çünkü belli ki Pedro üzgün hissediyor Tom biraz utanıyor

about his uh comment talking of embarrassment  okay steve we've got to stop everybody stop steve  

yorumundan dolayı utançtan bahsediyor tamam steve herkesi durdurmalıyız steve

whatev whatever is going on at the moment  with you stop wait no further because  

şu anda her ne oluyorsa seninle dur daha fazla bekleme çünkü

wait no further wait no longer wait no  further if you've been patiently waiting for  

daha fazla bekle daha fazla bekleme artık

the sentence game it is about to start i'm  guessing mr duncan i've got my little red button  

başlamak üzere olan cümle oyununu sabırla bekliyorsan daha fazla bekleme sanırım bay duncan benim küçük kırmızı düğmem var

and i have to press my little red button like this

ve küçük kırmızı düğmeme bu şekilde basmam gerekiyor

okay that's steve just told me what pedro sorry  tommy nothing's going on pedro nothing at all  

tamam bu steve bana ne olduğunu söyledi pedro özür dilerim tommy hiçbir şey olmuyor pedro hiçbir şey   hiçbir şey

nothing at all nothing at all we're very pleased  to see you no i know uh well we're both pleased  

hiçbir şey biz' seni gördüğüme çok memnun oldum hayır biliyorum ikimiz de memnunuz

we we actually don't see you enough no we don't  and we have flags of the world and you miss flags  

aslında seni yeterince görmüyoruz hayır görmüyoruz ve dünya bayraklarımız var ve sen dünyanın bayraklarını özlüyorsun en

of the world your favourite are your favourite  part of this show steve was trying to read  

sevdiğin en sevdiğin kısım steve bu şovu okumaya çalışıyordu

steve was trying to read all of the names of  the countries as quickly as he could because  

steve ülkelerin tüm  adlarını elinden geldiğince hızlı bir şekilde okumaya çalışıyordu çünkü

tomic said uh why doesn't mr duncan why doesn't  mr steve read them all out and we decided to do  

tomic uh neden Bay Duncan neden Bay Steve hepsini okumuyor dedi ve biz de yapmaya karar verdik

it steve uh but you missed it but you can watch  it later yeah just watch the reason come on mr  

o steve ama kaçırdın ama daha sonra izleyebilirsin evet sebebini izle hadi bay

duncan i'm losing my patience yes you can watch  the replay steve didn't need to explain all of  

duncan sabrım tükeniyor evet tekrarını izle steve'in hepsini açıklamasına gerek yoktu

that just i just needed to explain what we did yes  but you don't need to just watch the replay rewind  

sadece açıklamam gerekiyordu ne yaptık ama sadece tekrarı geri sar   ve tekrarı izlemenize gerek yok

and watch the replay because some amazing things  have happened today mr steve decided to show us  

çünkü bugün bazı harika şeyler oldu Bay Steve bize

his whole collection of underpants and some of  them were very odd i don't think pedro would be  

tüm iç çamaşırı koleksiyonunu   göstermeye karar verdi ve bazıları çok tuhaftı bence Pedro

interested in that let's just say some of them  had batteries i don't know what that's all about

bununla ilgilenirdi diyelim ki bazılarının pilleri vardı bunun ne hakkında olduğunu bilmiyorum

it's time for the sentence game everyone i bet you  can't wait for this we're just going to have two  

cümle oyununun zamanı geldi millet bahse girerim bunun için bekleyemezsiniz sadece iki

rounds okay because that's all i can stand to  be honest so the sentence scale i mean you're  

raundumuz olacak tamam mı çünkü dürüst olmak için dayanabildiğim tek şey bu yani cümle ölçeği yani sen

impatient yeah very i'm very impatient today  the sentence game and we have patience words  

sabırsızsın evet çok sabırsızım bugün cümle oyunu ve sabır kelimelerimiz var

words that are connected to patients  or maybe being patient being calm  

hastalarla bağlantılı kelimeler veya belki sabırlı olmak sakin olmak

and here is the first one right now oh

ve işte burada ilki şu anda oh

here's something something is what  caused me to lose my something  

işte bir şey  bir şey  bir şeyimi kaybetmeme neden olan bir şey  onun bir şey benim bir şeyimi

his something something is what caused me to lose  my something so this is a person who is doing  

kaybetmeme neden olan bir şey yani bu kişi size

something to you that is really annoying here's  something something is what caused me to lose my  

gerçekten can sıkıcı bir şey yapıyor kaybet bir

something we have we have eight letters with the  letter c we have seven letters with the letter  

şeyimiz var c harfiyle sekiz harfimiz var n harfiyle yedi harfimiz var

n and we have four letters once again  with the letter c c c for cat c for  

ve bir kez daha kedi c için c c c harfiyle

well let's not go into four letter words beginning  with c mr duncan cobblers uh you could get  

dört harfimiz var... uh alabilirsin

you might get uh banned from live streaming  

canlı yayından men edilebilirsin

uh yes my aura thank you belarusia  hello my aura shall we do it

uh evet auram teşekkür ederim belarusya  merhaba auram

now it's maura i established that many weeks  ago i haven't seen adi on today yes adi has been  

şimdi yapalım mı maura bunu haftalar önce kurdum adi'yi bugün görmedim evet adi

on today oh yes i didn't see you where i did so  where are they now well still here presumably are  

bugün   vardı oh evet seni gördüğüm yerde görmedim o yüzden şimdi neredeler peki hala buradalar muhtemelen

you there addy uh we might have three rounds you  never know if we do this one quickly i can safely  

sen oradasın ahh üç raundumuz olabilir bunu hızlı bir şekilde yaparsak asla bilemezsin güvenle

say that we are only having two because i've only  i've only done two i've only constructed two well  

sadece iki raundumuz olduğunu söyleyebilirim çünkü ben sadece iki tane yaptım sadece iki tanesini iyi inşa ettim

that's not very fair because last week we didn't  have it at all well as they say life is not fair  

bu pek adil değil çünkü geçen hafta hiç iyi yapmadık çünkü hayat adil değil derler

it isn't look at me look at what i have look at  what i have to put up with so this is this is  

bana değil bak ne yaptıklarıma katlanmak zorunda olduklarıma bir bak, yani bu bu,

as good as my life is ever going to be you've got  suggestions uh for the last word tomex says calm  

hayatım olabileceği kadar güzel önerilerin var uh son kelime için tomex sakin diyor

do you feel sorry for me belarusia says calm maura  says oh my aura has got two of the words correct  

benim için üzülüyor musun belarusya sakin diyor maura oh diyor auramda iki kelime doğru

and she got all of them right no just two  no right okay oh sorry wait there a minute  

ve hepsini doğru anladı hayır sadece iki hayır doğru tamam oh üzgünüm orada bir dakika bekleyin   oh

oh yes i think yes yes i think you've got them  all right yes is right yes and jimmy um but  

evet sanırım evet evet sanırım onları anladınız  tamam evet doğru evet ve jimmy um ama

many people as usual have got some of the words  which help other people to get the others um well  

birçok kişi her zamanki gibi diğerlerinin diğerlerine iyi gelmesine yardımcı olan bazı sözcükleri anladı

that went very quickly i have to send it i know  exactly so you know yeah that's why you needed  

çok hızlı gitti göndermem gerekiyor biliyorsunuz  tam olarak bu yüzden evet bu yüzden ihtiyacınız

three misters well we've only got five minutes i  can make one up while we're waiting no we've only  

üç bayım peki bizde sadece beş tane var dakikalar beklerken bir tane telafi edebilirim hayır sadece

got five minutes we can run over we sometimes  run over i don't want to run over today i want  

beş dakikamız var üzerinden geçebiliriz bazen üzerinden geçebiliriz bugün üzerinden geçmek istemiyorum

to go outside and have a walk in the sunshine i  want to feel the warm glow of the sun on my face  

dışarı   çıkmak ve güneş ışığında yürüyüş yapmak istiyorum  istiyorum güneşin sıcak ışıltısını yüzümde hissetmek

as i look up at the blue sky and think isn't  this great it's really great that sort of thing

mavi gökyüzüne bakıp düşünüyorum bu harika değil mi, gerçekten harika bu tür şeyler

well we've got it mr duncan i think you can  you know you can release the cockerel the  

bizde var Bay Duncan bence yapabilirsin biliyorsun bırakabilirsin horoz

cockerel is coming up right now watch watch  out steve it's going to pop up any second now

horoz şu anda geliyor izle dikkat et steve şimdi her an karşımda belirebilir

right in my face

you should be used to that

buna alışmalısın ah

oh dear are we still on we  are here's the answer answer

canım hala beraber miyiz cevap buradayız cevap

his constant nagging is what caused me to lose my  cool so if you lose your cool it means you are no  

sürekli dırdır etmesi bana neden oldu soğukkanlılığımı kaybetmek yani soğukkanlılığımı kaybedersen bu artık sabırlı olmadığın anlamına gelir

longer patient you have become impatient you  have become angry or annoyed to lose your cool  

sabırsız hale geldin sinirlendin veya sinirlendin soğukkanlılığını kaybetmek

is the opposite so if you stay cool it means  you stay calm and patient cool man but if you  

tam tersi yani eğer soğukkanlı kalırsan bu sakin ve sabırlı olduğun anlamına gelir soğukkanlı adam ama eğer sen

what were you doing then smoking weed have you oh  that makes your car apparently okay you know this  

ne yapıyordun sonra ot içiyorsun sen oh bu arabanı görünüşte iyi yapıyor bunu biliyorsun   havalıysan bu

if you're cool it means you're effortlessly  attractive so your constant nagging is what  

zahmetsizce çekici olduğun anlamına gelir yani sürekli dırdır etmen   benim

caused me to lose my cool some people are just so  cool aren't they are they yes they're just cool  

soğukkanlılığımı kaybetmeme neden oldu bazı insanlar çok havalı öyle değil mi onlar evet onlar sadece havalı

so who is cool steve mcqueen steve mcqueen yes  well he's very cool yeah and then from uh he's  

öyleyse kim havalı steve mcqueen steve mcqueen evet o çok havalı evet ve sonra uh o   o

he's as cold as ice there are some people that  just don't have to try about somebody someone now

buz kadar soğuk bazı insanlar var ki birini denemek zorunda değiller biri şimdi

what sergio i'm going to say sergio okay  that's what about you could have said that  

ne sergio diyeceğim sergio tamam  bu konuda

there are many actors who are cool many  can a woman be cool because you you very  

havalı olan birçok oyuncu var diyebilirdin çoğu bir kadın havalı olabilir çünkü sen çok

rarely hear a woman interesting you  never hear a woman described as cool  

ilginç bir kadın duyarsın bir kadının havalı olarak tanımlandığını asla duymazsın

sybil shepherd sybil shepard is cool i think  cool people they just they don't they don't  

sybil shepherd sybil shepard harika bence havalı insanlar sadece yapmıyorlar

try too hard do they they just sort of have a  smouldering smouldering sort of look to them  

çok fazla uğraşmıyorlar mı onlara bir tür için için için için için için için için için yanan bir görünüm veriyorlar

and they just you know okay i don't think i could  all i've been described is that you are not cool  

ve onlar sadece siz bilirsiniz tamam mı sanmıyorum ben tarif ettiğim tek şey senin havalı olmadığın olabilir mi

no and nor am i no matter what happens they just  sort of well whatever yes yeah lauren bacall  

hayır ve ben de değilim ne olursa olsun onlar bir şekilde iyi her neyse evet evet lauren bacall

ah a good one there we go oh i'm talking to myself  now yes that's a good one mr steve oh thank you  

ah iyi bir tane işte başlıyoruz oh şimdi kendi kendime konuşuyorum şimdi evet bu bir aferin bay steve oh teşekkür ederim

very much that's very kind of lauren bacall  yeah now i think she would be described as cool  

çok nazik bir lauren bacall evet şimdi bence onun havalı olarak tanımlanacağını düşünüyorum

mara did get all the words right no don't mr  duncan was wrong yes um about that it's only  

mara tüm kelimeleri doğru anladı hayır bay duncan yanılmış evet um bu konuda

sergio is just causing trouble could we not  could we not replace uh cool with calm in that  

sadece   sergio neden oluyor sorun değil mi o  örnekte uh cool'u sakin ile değiştiremezdik

example shall we have another sentence that's  a good week a lot of people have said calm  

başka bir cümlemiz olur mu  bu iyi bir hafta birçok kişi sakin dedi

we could say don't really lose your  calm it's slightly bad english yes

sakinliğinizi gerçekten kaybetmeyin diyebiliriz bu biraz kötü ingilizce evet

but it's the same thing you can see you can  be calm and you can stop being calm but you  

ama aynı görebildiğin şey sakin olabilirsin ve sakin olmayı bırakabilirsin ama

don't normally lose your calm that's  not a scent that's not a phrase you use  

normalde sakinliğini kaybetmezsin bu bir koku değil kullandığın bir cümle değil

well grammatically you say you yes as you say you  say you yes lose your cool you can become calm  

sakinleşebilirsin

you can become calm so from anger to being  calm you become calm yes beatrice if you lose  

sakinleşebilirsin yani öfkeden sakin olmaya doğru sakinleşirsin evet beatrice

your cool it means you lose your temper oh clint  eastwood yes cool good plenty sweet you know what  

soğukkanlılığını kaybedersen bu kendini kaybettiğin anlamına gelir

this is an interesting fact about me i  can watch any movie with clint eastwood  

Clint Eastwood'un olduğu herhangi bir film

in you are a fan in it yeah so so whatever film  because he's made some really terrible movies  

onun hayranısınızdır, evet yani hangi film olursa olsun çünkü yıllar boyunca gerçekten korkunç filmler yaptı

over the years do you remember the one where  he was driving around with the the orangutan

orangutanla ortalıkta dolaştığı  filmi hatırlıyor musunuz,

not a cool film not clint eastwood's best  moment not his best moment but there are  

havalı bir film değil, Clint Eastwood'un en iyi anı değil onun en iyi anı değil ama

some good movies so i can watch any movie  with clint eastwood because he's so cool  

bazı iyi filmler var, bu yüzden clint eastwood'la herhangi bir filmi izleyebilirim çünkü o çok havalı   o

he's great in anything especially dirty harry  yeah you're feeling lucky you feeling lucky  

her şeyde harika özellikle kirli harry evet kendini şanslı hissediyorsun kendini şanslı hissediyorsun

punk that's not cool make my day all right tom  cruise is he cool he's cool i suppose yes cool  

punk bu hiç hoş değil günümü güzelleştir tom cruise o havalı mı o havalı sanırım evet harika

he was in birmingham in england recently in an  indian restaurant this is very apparently he was  

geçenlerde İngiltere'de Birmingham'da bir Hint restoranındaydı bu çok görünüşe göre öyleydi   evet

yeah there's no apparently he's here we've got  we've got hollywood movie stars can you believe  

yok görünüşe göre burada elimizde  hollywood film yıldızlarımız var inanabiliyor musunuz

we were in wales last week steve but so  was forrest whitaker well-known hollywood  

Galler'deydik geçen hafta steve forrest whitaker da öyleydi ünlü hollywood

oscar-winning actor forrest whittaker was in  wales at the same time as us and tom cruise  

oscar ödüllü aktör forrest whitaker bizimle aynı zamanda galler'deydi ve tom cruise

is is in the uk at the moment filming his  next mission impossible film which will be  

şu anda ingiltere'de bir sonraki görevi imkansız filmini çekiyor ki bu da

just the same as all the others basically and also  harrison ford has been in the uk filming for his  

aynısı olacak temelde diğerleri gibi ve harrison ford da

indiana jones film which which will be just like  all the others as well talking of usa we've got  

indiana jones filmi için ingiltere'deydi ve bu da abd'den bahseden diğerleri gibi olacak.

lucky not or not lucky uh watching us from  nashville tennessee anyway any which way  

bizi nashville tennessee'den izlerken şanslıyız ya da değiliz. hangi şekilde olursa olsun   ama

but loose yeah it was the one well i was  thought that was okay yes any which he was  

gevşek evet oydu ben tamam düşündüm evet herhangi

in the movie with an orangutan he was it's  not a great movie it's not one of his best  

filmde bir orangutanla birlikteydi o harika bir film değildi onun en iyi filmlerinden biri değil

movies but yes clint eastwood still cool he's  in his 90s now keanu reeves says jimmy is cool

ama evet clint eastwood hala havalı o içinde 90'larında şimdi keanu reeves jimmy'nin havalı olduğunu söylüyor

i'm not a big fan i'm going to be honest  with you i'm not a big fan of keanu reeves  

büyük bir hayranı değilim sana karşı dürüst olacağım keanu reeves'in büyük bir hayranı değilim

i find him a bit a bit wooden i don't know  why he's not no no no no no no no no no no no

onu ​​biraz ahşap buluyorum neden böyle olduğunu bilmiyorum hayır hayır hayır hayır hayır havalı

to be cool you've got to be effortlessly  attractive i think well you've got to be  

olmak için zahmetsizce çekici olmalısın bence

attractive it's charm and it's  the way you do it it's just  

çekici olmalısın bu çekicilik ve bunu yapma şeklin bu sadece

the way you carry your manner it's the  expressions on your face you you you exude  

tavrını taşıma şeklin yüzünüzdeki ifadeler siz siz kendinize

confidence effortless confidence  i think that's the ultimate if you  

güven yayıyorsunuz çabasız güven bence bu nihai noktadır, eğer

have absolute confidence and belief in yourself  i think that comes across in the way you hold  

kendinize mutlak bir güveniniz ve inancınız varsa bence bu kendinizi tutma biçiminizden,

yourself um the way the expressions on your face  and i just for example if you know you're really  

yüzünüzdeki ifadelerden de anlaşılıyor ve ben sadece örneğin,

good at something that you know like an actor uh  then you know you exude if you exude something  

bir aktör gibi bildiğiniz bir şeyde gerçekten   iyi olduğunuzu biliyorsanız uh o zaman heyecanlandığınızı bilirsiniz

it's it's obvious it's coming out of you everyone  can see it okay uh i've that's happened to me a  

sizden çıktığı aşikardır bunu herkes görebilir tamam uh bu birkaç kez başıma geldi

few times denzel washington okay yes he's cool  exactly um and you can't say will smith because  

kere denzel washington tamam evet o harika kesinlikle um ve will smith diyemezsin çünkü

i don't like will smith you can you can say any  other actor but i'm not a big fan of will smith so

will smith'i sevmiyorum başka bir aktör diyebilirsin ama ben will smith'in büyük bir hayranı değilim bu yüzden

we've got debates going on between keanu reeves  and tom cruise well i i think i think if i had  

tartışmalarımız var keanu reeves ve tom cruise arasında geçiyor bence

a choice i'm not a big fan of tom cruise to  be honest i thought he was good in his young  

bir seçeneğim olsaydı tom cruise'un büyük bir hayranı değilim dürüst olmak gerekirse genç filmlerinde iyi olduğunu düşünmüştüm

films his early films risky business was  one of his first ever movies but then then  

ilk filmleri riskli iş ilk filmlerinden biriydi hiç film izlemiyor ama sonra

he seems to have got stuck in this this loop  of playing the same things again and again  

aynı şeyleri tekrar tekrar oynama   ve tekrar

and again and again just going around and  around taking the money doing the movie  

tekrar film temizlik yaparak para almak   için bu döngüde sıkışıp kalmış gibi görünüyor,

cleaning i don't enjoy doing it i'm sure he  enjoys doing it they gave him millions and  

eminim bunu yapmaktan hoşlanmıyorum bunu yapmaktan zevk alıyor ona

millions of dollars for doing i would enjoy it  if you paid me 20 million dollars to pick up  

yaptığı için milyonlarca dolar verdiler ben köpek kakasını toplamam için bana 20 milyon dolar verseydin

dog poop or just or to catch it literally catch  it in my hands as it's coming out of the dog  

ya da tam anlamıyla köpekten çıkarken ellerimde yakalasan bundan zevk alırdım

i would do it for 20 10 million 20 million so  yes if you're paid a lot of money to do something  

20 10 milyon 20 milyona yapardı yani evet bir şeyi yapmanız için çok para alıyorsanız   bundan keyif alacaksınız

you're going to enjoy it jimmy's from hong  kong says is rick astley astley cool now he was  

hong  kong'lu jimmy's rick astley astley havalı diyor şimdi o

obviously a singer wasn't he a pop singer from  the 1980s well yes a british british pop singer  

belli ki bir şarkıcıydı, değil mi 1980'lerden bir pop şarkıcısı evet, ingiliz bir ingiliz pop şarkıcısı

uh he wasn't noted for being cool i don't think  you would describe him as no no uh he was not  

uh havalı olmasıyla tanınmıyordu bence onu şöyle tanımlayacaksınız hayır hayır uh

very good at dancing in his videos no easy that  he wasn't he wasn't a good dancer no that took  

videolarında dans etmekte pek iyi değildi o kadar kolay değildi iyi bir dansçı değildi hayır bu

away the coolness um yes effortless confidence i  think another cool person bruce willis because mr  

soğukkanlılığı alıp götürdü um evet zahmetsiz özgüven bence başka bir havalı insan bruce willis çünkü bay

steve looks a little bit like bruce willis he has  everything except for the money the film career  

steve biraz bruce willis'e benziyor para, film kariyeri

and the acting ability keanu reeves stays out of  the spotlight says lucky not we're not lucky um  

ve oyunculuk yeteneği dışında her şeye sahip keanu reeves spot ışığının dışında kalıyor şanslı değil biz şanslı değiliz um

yes so that that can make you cool sort of almost  a bit mysterious and yeah i think he's cool right

evet yani bu sizi havalı yapabilir, neredeyse biraz gizemli ve evet bence o harika, bu

so we have another sentence yes i'm getting  impatient you certainly are and i know why  

yüzden başka bir cümlemiz var evet sabırsızlanmaya başlıyorum kesinlikle ve biliyorum neden

here we go steve here's another one oh her calm  something made something feel something do you  

işte başlıyoruz steve işte bir tane daha oh onun sakinliği bir şeye bir şey hissettirdi bir şey

feel something mr steve uh well her it's a her  so how about robert plant yes i think he's uh  

hissediyor musunuz bay steve uh peki o bir o  peki ya robert plant evet bence o uh   bence

i think he's cool isn't he robert plant there's  some very interesting comments coming through  

o harika değil mi robert plant'dan bazı çok ilginç yorumlar geliyor

steve mcqueen exactly steve mcqueen king of cool  steve mcqueen of course famous what does he drive  

steve mcqueen tam olarak steve mcqueen havanın kralı steve mcqueen tabii ki ünlü ne kullanıyor

oh no here we go yes steve mcqueen  used to drive a ford mustang well done  

oh hayır işte başlıyoruz evet steve mcqueen ford mustang kullanırdı aferin

there we go ultimate cool yeah that's  why i want one uh yes maybe lucky not  

işte gidiyoruz son derece havalı evet bu yüzden  bir tane istiyorum uh evet belki şanslı değilim

uh can uh help me acquire a ford mustang because  it's an american car we can't get them in the uk  

bir ford mustang almama yardım edebilir misin çünkü  bu bir amerikan arabası onları

at the moment no no anyway because there aren't  enough chips i will literally close the microphone

şu anda İngiltere'de alamıyoruz   hayır zaten hayır çünkü yeterli çip yok kelimenin tam anlamıyla mikrofonu kapatacağım Kelimenin

i will literally i will literally shut your  microphone off but then you're showing a  

tam anlamıyla mikrofonunuzu kapatacağım ama o zaman

lack of patience there because you always  start talking about cars and very few people  

sabırsızlığınızı gösteriyorsunuz çünkü her zaman arabalardan bahsetmeye başlıyorsunuz ve çok az insan,

are interested well if there's somebody  from america on and they're talking about  

eğer Amerika'dan birisi varsa ve

steve mcqueen i am going to mention a forward  mustang yes that's fine but then you move on  

Steve Mcqueen hakkında konuşuyorsa, iyi ilgileniyor. bir forvet mustang'dan bahsedeceğim evet sorun değil ama sonra devam et   devam et diyorsun günün

you just mention move on have we got any  suggestions for your second and final  

ikinci ve son

sentence game of the day her calm  something made something feel something

cümle oyunu için herhangi bir  önerimiz var mı onun sakin  bir şey bir şey hissettirdi

yes well we've got a few  suggestions coming through

evet pekala bizde birkaç tane var öneriler geldi

made yeah

evet evet

yeah there we go what about belarusia's  suggestion of everyone for the second uh  

başlıyoruz peki ya belarusya'nın herkese ikinci önerisi uh

word is that uh in the right ballpark you are you  are certainly going in the right direction claudia

kelime şu ki uh doğru basketbol sahasındasın kesinlikle doğru yöne gidiyorsun claudia

hmm yes

hmm evet

what you can't go quiet if if we stay  quiet for too long then youtube will panic  

ne gidemezsin sessiz eğer biz çok uzun süre sessiz kalırsan youtube paniğe kapılır

and they'll think something's wrong yes lucky not  you're correct uh you've yeah exactly though uh  

ve bir şeylerin ters gittiğini düşünürler evet şanslı değilsin  haklısın uh evet tam olarak gerçi uh   yine de

i want to talk about cars anyway i had a ride  oh that's exciting talking of cars here we go  

arabalardan bahsetmek istiyorum arabam vardı oh burada arabalardan bahsetmek heyecan verici biz git

time to get bored at me brains i had  a ride in a ferrari last night oh

beynime sıkılma zamanı dün gece bir ferrari ile yolculuk yaptım oh o

was it was it a brand new ferrari  no it wasn't brand new an old one  

yepyeni bir ferrari miydi  hayır yepyeni değildi eskiydi

that was about 10 years old old that's an old car  nevertheless it was quite exciting because i've  

yaklaşık 10 yaşındaydı bu eski bir arabaydı yine de öyleydi oldukça heyecan verici çünkü daha

never been in a ferrari before somebody at that  party had a ferrari and i was ogling it ogling  

önce hiç bir ferrariye binmedim daha önce o partide birinin ferrarisi vardı ve ona

it my eyes were popping out and they said do you  want to ride in my ferrari and i said yes and off  

göz gezdiriyordum gözlerim dışarı fırlıyordu ve benim ferrarime binmek ister misin dediler ve ben de evet dedim ve yola çıktık

we went down the road you should never be very  exciting you should never accept however i would  

yolun aşağısında asla çok heyecanlı olmamalısın asla kabul etmemelisin ancak

have actually been more excited had it been a  forward mustang yes okay steve again more excited

aslında   ileri bir mustang olsaydı daha çok heyecanlanırdım evet tamam steve tekrar daha heyecanlı

i closed the mic then i clicked  the microphone shut i closed it how  

mikrofonu kapattım sonra mikrofonu tıkladım kapattım kapattım nasıl

what do you think of that isn't that very unfair  yeah that's it that's what i'm doing from now on  

ne yaparsın düşünün bu çok büyük bir haksızlık değil mi evet bundan böyle benim de yaptığım bu

uh no i we still haven't got the first word no we  we are playing the sentence game at the moment you  

might not realize it it might seem like mr steve  is auditioning for the next season of top gear  

bay steve en iyi vitesin gelecek sezonu için seçmelere katılıyor gibi görünebilir

the census came patient's words her calm  something made something feel something

nüfus sayımı geldi hastanın sözleri onun sakinliği bir şey bir şeyin

well we've got andrew has suggested  tranquillity which is 11 letters um ah  

iyi bir şey hissettirmesini sağladı elimizde andrew 11 harften oluşan sükunet önerdi um ah   hayır hayır hayır

no no no no that's at the last word begins with r  

hayır bu son sözde r   t ile başlıyor

t now i'm done about the first word sorry what  about the first one the first word starts with t  

şimdi ilk kelime hakkında işim bitti özür dilerim  peki ya ilk kelime t ile başlayan ilk kelime hakkında   evet öyle

yeah i know it does yes uh which andrew has  suggested a word that is indeed 11 letters

olduğunu biliyorum evet uh hangi andrew gerçekten de bu haftalar önce oluşturduğumuz 11 harften oluşan bir kelime önerdi

we established this weeks ago mr bruno is here now  defending you saying it is unfair for mr duncan  

bay bruno şimdi burada sizi savunuyor Bay Duncan'ın Bay Steve'in sözünü kesmesinin haksızlık olduğunu söylüyor

to cut mr steve off it's not cool is it it's  not cool i like to hear mr steve's enthusiasm  

hiç hoş değil  hiç hoş değil  Bay Steve'in coşkusunu duymak hoşuma gidiyor   o

when he is talking about cars it's not  cool to cut me off is it mr bruno exactly

arabalardan bahsederken beni kesmek hiç hoş değil tam olarak Bay Bruno mu

i think i think vitas has got it completely  right vitesse yeah well you should know it's your  

bence vitas tamamen doğru anladı vitesse evet bunun senin

sentence game well i know that but i'm just adding  a bit of excitement to the proceedings someone has  

cümle oyunun olduğunu bilmelisin bunu biliyorum ama birinin

to say joe's had to go it certainly got the second  word right yes vitas has done very well though uh

joe'nun gitmesi gerektiğini söylemesi gereken yargılamaya biraz heyecan katıyorum kesinlikle ikinciyi yakaladı doğru kelime evet vitas çok iyi iş çıkardı ama uh

i think vitas is making up for  the fact that he wasn't first  

bence vitas bugünün canlı sohbetinde ilk olmadığı gerçeğini telafi ediyor

on today's live chat i think  that's what's happening there

well that's it it's all over mr duncan  is it what are you on about the lives  

hayatlar

jimmy are you one about the live stream or  just our lives in general cars is a cool  

jimmy siz canlı yayınla ilgili misiniz yoksa genel olarak hayatlarımız arabalar harika   bir

subject it is cars well well yes cars are  cool what's the coolest car in the world

konu bu arabalar pekala evet arabalar  harika dünyanın en havalı arabası nedir

it wouldn't be a ferrari

bir ferrari olmazdı

something understated and yet powerful  

abartısız ama yine de güçlü   kendine

confident in itself doesn't shout  about what it does just gets on with it

güvenen kendi içinde ne yaptığı hakkında bağırmaz sadece onunla iyi geçinir

what's the coolest car in the world i wish  you would get on with it it's got to be a  

dünyanın en havalı arabası nedir keşke onunla devam etsen o bir

forward mustang right maserati yeah that's  a very cool car understated yet powerful

ileri mustang olmalı doğru maserati evet bu çok havalı bir araba abartısız ama güçlü

maseratis are always cool john definitely is i  bet the microphone's off isn't it no it's all now  

maseratiler her zaman havalı john kesinlikle mikrofon kapalı değil mi hayır hepsi şimdi

it was very tempting though i really wanted to to  to close the microphone nissan gtr definitely yes  

çok cazipti ama gerçekten mikrofonu kapatmak nissan gtr kesinlikle evet

i wanted to i wanted to watch steve think that  he was talking to everyone look the live chats  

istedim steve'in onunla konuştuğunu düşünmesini izlemek istedim herkes canlı sohbetlere bak

come alive now we're talking about cars all the  men obviously but that's it well that's it don't  

canlansın şimdi arabalardan bahsediyoruz  tüm erkekler belli ki ama bu kadar iyi

forget there are lots of ladies watching not all  ladies like motor cars have a few minutes of our  

unutmayın izleyen çok sayıda bayan var tüm bayanlar motorlu arabalar gibi değil arabamızın birkaç dakikasını

car fix let's talk about shoes what's the answer  and dresses oh i haven't got the patience for oh

tamir edelim konuşalım ayakkabılar hakkında cevap nedir ve elbiseler için sabrım yok oh

it looks like mr steve is losing his patience  yes the gta is a very cool car yeah okay steve  

görünüşe göre Bay Steve sabrını kaybediyor  evet gta çok havalı bir araba evet tamam steve

cobra oh yes steve yep answers yes  my finger is poised over the fader

kobra oh evet steve evet cevaplar evet parmağım arabanın üzerinde duruyor baba bay

mr cockerel

cockerel

cocka doodle doo

cocka doodle doo

here is here is the answer coming it right now  somebody says a tesla tesla's are tesla's cool  

işte cevap şu anda geliyor biri tesla tesla'nın harika olduğunu söylüyor   bundan

not sure about that i don't think so  uh i don't think so here's the answer  

emin değilim ben öyle

bing huh you see v you just got it  completely right yes got the first word um

düşünmüyorum sadece tamamen doğru anladım evet ilk kelimeyi anladım um

sergio got the second word um but um  andrew suggested the word tranquillity  

sergio ikinci kelimeyi aldı um ama um andrew huzur kelimesini önerdi

calm well that is not quite good  english you'd have to say her tranquil  

sakin pek iyi değil ingilizce onun sakin

nature yes it made everyone feel relaxed  it also normally is used to describe the  

doğası evet herkesin rahat hissetmesini sağladı bu da normal bir

atmosphere of something a place or a moment  so tranquillity quite often is is to do with  

şeyin, bir yerin veya bir anın atmosferini tarif etmek için kullanılır, bu nedenle huzur genellikle o anın havasıyla ilgilidir,

the the air of the moment the atmosphere of  the moment you can say someone is you're very  

anın atmosferi, biri diyebilirsiniz,

tranquil today you can say that a person's  temperament is their character yes

bugün çok sakinsiniz, bir kişinin sakin olduğunu söyleyebilirsiniz. mizaç onların karakteridir evet

or the way they behave their manner so temperament  a temperament yes what type of a temperament have  

veya davranış biçimleri tavırları çok mizaç  bir mizaç evet nasıl bir mizacınız var

you got are you a calm person are you an  excitable person uh are you a funny person  

sakin biri misiniz heyecanlı biri misiniz uh komik biri misiniz

uh your temperament yes exactly what your  character is normally like are you an interesting  

uh mizacınız evet tam olarak karakteriniz  normalde ilginç bir

person well that we didn't have time to explain  everything there mr duncan yes we did all right  

insan mısınız? yani  her şeyi açıklamak için vaktimiz yoktu  Bay Duncan evet, pekala yaptık   tamam

okay temperament well relaxed we know what relaxed  means so if you've got a relaxed temperament it  

mizaç iyi rahat rahatın ne anlama geldiğini biliyoruz bu yüzden rahat bir mizacınız varsa bu

means you're easy going you can talk to anyone and  thus you make everyone feel if you're outgoing and  

kolay birisiniz demektir giderken herkesle konuşabilirsin ve böylece herkesin kendini dışa dönük,

happy and laughing and you tell jokes not like  mr steve then you make everybody feel relaxed

mutlu ve gülerken hissetmesini sağlarsın ve Bay Steve gibi olmayan şakalar yaparsan herkesi rahatlatırsın

um whereas if you are sort of a nervous sort of  person you might make people not feel relaxed  

um, oysa eğer biraz gergin biriysen insanlar kendilerini rahat hissetmiyor

or if you're miserable yes um

veya mutsuzsanız evet um bence

what i think we're still commenting back what  i like is fernando wants us to go because he  

hala yorum yapıyoruz sevdiğim şey  fernando'nun gitmemizi istemesi çünkü o

keeps saying bye guys bye yes i think i think  that is a that is a slight hint that that maybe  

sürekli güle güle çocuklar güle güle evet bence bu hafif bir ipucu belki

we should go do you want us to go or do you want  us to stay for another five minutes and allow mr  

gitmeliyiz, sen mi gitmemizi istiyorsun yoksa beş dakika daha kalıp Bay

steve to talk about cars so i i've decided to be  generous now i think i'm i'm going to be i'm not  

Steve'in arabalar hakkında konuşmasına izin vermemizi mi istiyorsun, bu yüzden şimdi cömert olmaya karar verdim, sanırım gidiyorum senin ne yaptığını

going to be somebody who is thinking what you're  doing why is why are all your buttons and it's  

düşünen biri olmayacağım neden tüm düğmelerin var ve

hot in here it's hot this is what he's doing  he's trying to he's trying to arouse the viewers

burası çok sıcak yaptığı bu

well one because because you are you you've  got your you've got your shirt open showing  

siz sizsiniz gömleğiniz açık

off your your hairy no i've shaved down there  mr duncan do you shave down yes yes i don't  

kıllınızı gösteriyor hayır orada tıraş oldum bay duncan tıraş oluyor musunuz evet evet

like all that hair i don't like it how far down  do you shave all the way all the way mr duncan  

sevmiyorum tüm bu saçları sevmiyorum nasıl çok aşağı tamamen tüm yolu tıraş ediyor musunuz Bay Duncan

well you should know so that's why that's what we  you were doing on your hands and knees the other  

pekala bilmeniz gerekir ki bu yüzden biz geçen gün ellerinizin ve dizlerinizin üzerinde yaptığınız şeyi

day now people are uh not making any i think we  should go i think we should go because then people  

şimdi insanlar yapmıyorlar bence gitmeliyiz bence yapmalıyız git çünkü o zaman insanlar   insanlar

are people are leaving in droves okay because  well they expect that we're going to finish and  

sürüler halinde gidiyorlar tamam çünkü bitirmemizi bekliyorlar ve   saat dördü

it's quarter past four and they probably have  other plans but maybe we're not going to finish  

çeyrek geçiyor ve muhtemelen başka planları var ama belki bitiremeyeceğiz

well i'm going to maybe we're staying  here for another three hours yeah you see  

peki ben gidiyorum belki biz burada  üç saat daha kalıyorum evet görüyorsunuz

yes i might stay here longer we might stay  here for the rest of the day we might do  

evet burada daha fazla kalabilirim günün geri kalanında  burada kalabiliriz

a 24 hour live stream we might be here this time  tomorrow fernando's got to have breakfast oh i see  

24 saat canlı yayın yapabiliriz bu sefer burada olabiliriz yarın Fernando'nun kahvaltı yapması gerekiyor oh anlıyorum

um so yes bye-bye everybody i shall go into  the kitchen and put the kettle on as usual  

um o yüzden evet herkese güle güle mutfağa gidip her zamanki gibi su ısıtıcısını çalıştıracağım

we're going to put it on your head now i'm going  to put it on switch it on lovely to see you all  

onu başınıza koyacağız şimdi çalıştıracağım çalıştıracağım hepinizi görmek güzel um

um i've really enjoyed today i hope you have  if you haven't already please like today's  

ben' bugün gerçekten keyif aldım umarım beğenmişsinizdir eğer hala yapmadıysanız lütfen bugünün

lesson for mr duncan because it helps him to you  know become more successful he really needs it  

Bay Duncan dersini beğenin çünkü bu onun daha başarılı olmasına yardımcı oluyor  buna gerçekten ihtiyacı var

and i'll see you all next week if not before in  a surprise visit oh are you going to fade me out  

ve daha önce değilse de önümüzdeki hafta hepinizle bir sürpriz görüşürüz ziyaret et beni gözden mi kaçıracaksın

or am i just going to just wander off i think  we will have you we will have you once again  

yoksa öylece çekip mi gideceğim, sanırım sana sahip olacağız, sana bir kez daha sahip olacağız

as as we did last week we will have you in  the garden doing the lawn mowing lovely well  

geçen hafta yaptığımız gibi, seni bahçede  çim biçmeyi çok güzel yapacak

uh are you ready mr duncan i'm ready  see you all next week bye bye from me

uh hazır mısınız bay duncan ben hazırım haftaya görüşürüz benden güle güle

yeah that's it it's almost time to say goodbye  it's almost time but please don't cry don't  

evet bu kadar veda vakti geldi az kaldı ama lütfen ağlama

cry don't worry i will be back with you on  wednesday don't forget i might be outside  

ağlama merak etme seninle döneceğim çarşamba günü unutma, çarşamba günü dışarıda olabilirim

on wednesday because apparently the weather on  wednesday here in england is going to be glorious  

çünkü görünüşe göre çarşamba günü burada, İngiltere'de hava muhteşem olacak

apparently it's going to be hot and sticky  just the way i like it so i hope to see you  

görünüşe göre hava tam istediğim gibi sıcak ve yapışkan olacak, bu yüzden

on wednesday from 2 p.m uk time i hope  you've enjoyed this it's been different  

2'den çarşamba günü görüşmek dileğiyle  öğleden sonra İngiltere saati umarım bundan keyif almışsınızdır bu farklı

as it always is slightly different and  i will let you return to your usual

çünkü her zaman biraz farklıdır ve her zamanki gününüze dönmenize izin vereceğim,

day whatever you you are doing i hope it's good  enjoy the rest of your sunday stay happy stay  

ne yapıyorsanız yapın umarım iyidir pazarınızın geri kalanının tadını çıkarın mutlu kalın

safe stay stay well i would like very much  to see you on wednesday from 2pm uk time  

güvenli kalın çarşamba günü İngiltere saatiyle 14:00'te sizi görmeyi çok isterim

and i suppose all i have to say now is thanks  for watching i hope you have enjoyed this

ve sanırım şimdi söylemem gereken tek şey izlediğiniz için teşekkürler umarım bunu beğenmişsinizdir

this is mr duncan in the birthplace  of english saying see you soon

bu mr. duncan ingilizcenin doğum yerinde yakında görüşürüz kendinize iyi bakın

take care because i care

çünkü umursuyorum

and i hope you care because i  care that you care that i care.

ve umarım umursarsın çünkü umursadığımı umursadığın için umrumda.

ta ta for now

Şimdilik ta ta