Live English - Apology - 28th January 2018 - English Lesson - Live Chat

hello hello is there anyone there it is mr. Duncan in England trying to make

merhaba merhaba orada kimse var mı o bay. Duncan, İngiltere'de

contact with the outside world is there anyone there tap once for yes and twice

dış dünyayla bağlantı kurmaya çalışıyor, orada birileri var mı, evet için bir kez ve hayır

for no hi everybody its mr. Duncan here in England and also joining me you can

için iki kez merhaba millet, bayım. Duncan burada, İngiltere'de ve ayrıca bana katıldığınızda,

see next to me it is mr. Steve that's who it is there he is mr. Steve is here

yanımda Mr. Steve işte bu, o bay. Steve de şimdi burada, her

as well now you may have noticed that things are slightly different to normal

şeyin normalden biraz farklı olduğunu fark etmiş olabilirsiniz.

Pickers I've had some computer problems now I

did mention last week that we are having some slight problems with the computer

when I say slight problems I actually mean big problems so there are some

sorunlar var, bu yüzden

problems at the moment with the computer and today unfortunately I have had to

şu anda bilgisayarda bazı sorunlar var ve bugün ne yazık ki

cancel today's live English streams so I do apologise for that

bugünün canlı İngilizce yayınlarını iptal etmek zorunda kaldım, bu yüzden özür dilerim çünkü

they are there are circumstances that are not in my control sometimes you have

kontrolümde olmayan durumlar var, bazen

to just let fate take its course so mr. Steve are you okay today are you

kaderin işini yapmasına izin vermelisin tabii ki bay Steve iyi misin bugün

a bit disappointed yes I was looking forward to our livestream today but

biraz hayal kırıklığına uğradın mı evet bugün canlı yayınımızı dört gözle bekliyordum ama

events have overtaken us and we will retool as they say for next week we've

olaylar bizi geride bıraktı ve dedikleri gibi gelecek hafta için yeniden düzenleyeceğiz

got a lesson all prepared we were going to talk about surgery cosmetic surgery I

bir dersimiz var tüm hazırlıklarımız cerrahi kozmetik hakkında konuşacaktık ameliyat

was going to do a reading about another Shakespeare reading but we'll have to do

Başka bir Shakespeare okuması hakkında bir okuma yapacaktım ama

that unfortunately next week when everything technically is working

ne yazık ki önümüzdeki hafta teknik olarak her şey

correctly let me show you something here oh I'm getting worried now now we have

doğru çalıştığında bunu yapmak zorunda kalacağız burada size bir şey göstermeme izin verin oh şimdi endişeleniyorum şimdi

we hadn't prepared oh this is it now this this is this is what I have to deal

hazırlıklı değildik oh bu şimdi bu bu şimdi uğraşmam gereken şey bu

with now can I just say this is not the inside of my computer this is a

şimdi diyebilir miyim bu benim bilgisayarımın içi değil bu

photograph of a similar computer so there it is that's what I have to deal

benzer bir bilgisayarın fotoğrafı yani işte orada uğraşmam gereken şey bu bir

with at the moment that

an

there's something wrong in there there's there's something wrong inside this

orada bir terslik var bu şeyin içinde bir terslik var

thing now this is not my computer on the photograph but it's very similar to mine

şimdi bu fotoğraftaki benim bilgisayarım değil ama benimkine çok benziyor bu

so I have to sort out the problems now one of the big problems is that my

yüzden sorunları çözmem gerekiyor şimdi en büyük sorunlardan biri

computer is over eight years old now for those who are into technology and

bilgisayarımın sekizin üzerinde olması artık teknoloji ve

computers you will know that eight years is a very long time to have a computer

bilgisayarla ilgilenenler için sekiz yılın bir bilgisayara sahip olmak için çok uzun bir süre olduğunu bileceksiniz, bu

so that computer the computer behind me which is refusing to work is actually

yüzden bilgisayar arkamdaki çalışmayı reddeden bilgisayar aslında

over eight years old and many of the components inside are out of date

sekiz yaşından büyük ve içindeki bileşenlerin çoğu güncelliğini yitirdiler,

they are obsolete so what I need to do is update the computer to upgrade so

bu yüzden yapmam gereken, bilgisayarı yükseltmek için güncellemek, böylece

when you make the computer more up-to-date you say you upgrade it it

bilgisayarı daha güncel hale getirdiğinizde, yükselttiğinizi söylüyorsunuz, yükseltilmesi

needs to be upgraded it needs to be updated so everything inside needs to be

gerekiyor, güncellenmesi gerekiyor, böylece içindeki her şey ihtiyaç duyuyor

changed basically and of course we are talking about all of the very important

temel olarak değiştirilecek ve elbette bir bilgisayarın tüm çok önemli parçalarından bahsediyoruz, anakart da

parts of a computer all of the very important bits and pieces including the

dahil olmak üzere tüm çok önemli parça ve parçalar, bilgisayarlardan

motherboard for those who know about computers the motherboard is the main

anlayanlar için anakart,

part of a computer it is what controls the whole computer think of it as the

bilgisayarın ana parçasıdır, onu kontrol eden şeydir. tüm bilgisayar onu

brain of a computer so that is where the processor is it has to do all of the

bir bilgisayarın beyni olarak düşünür, bu yüzden işlemcinin bulunduğu yer

things that the computer needs to do and also you have another part called the

bilgisayarın yapması gereken her şeyi yapmak zorundadır ve ayrıca grafik kartı denen başka bir parçanız

graphic card as well the graphic card which controls the visuals so the more

ve kontrol eden grafik kartınız vardır. görseller ne kadar

visual the the higher the quality that you need to have picture wise then the

görsel o kadar yüksek kalite o kadar yüksek resim açısından ihtiyacınız var o zaman

more the graphic card has to work so I need a new graphic card and also I need

grafik kartının daha fazla çalışması gerekiyor bu yüzden yeni bir grafik kartına ihtiyacım var ve ayrıca

a new motherboard and possibly some new components as well on the back so

yeni bir ana karta ve muhtemelen bazı yeni bileşenlere de ihtiyacım var geri döndüm,

because I want to use cameras and live streaming all of these things run it run

çünkü kameraları kullanmak ve tüm bunları canlı yayınlamak istiyorum,

the computer it of very high processing rate so you really

bilgisayarı çok yüksek işlem hızında çalıştırın, bu nedenle gerçekten

do need to have an up-to-date computer so my computer is a little bit out of

güncel bir bilgisayara ihtiyacınız var, bu yüzden bilgisayarım biraz

date now it was built for me way back in 2010 now remember it was our friend for

eski şimdi 2010'da benim için inşa edildi, şimdi onun

a Manchester and he did a brilliant job in fact I must say it is a good computer

bir Manchester için arkadaşımız olduğunu ve harika bir iş çıkardığını hatırlayın

it's just the fact that many things now have been updated so the computer now is

having trouble keeping up with the times but the computer itself is amazing I

zamana ayak uydurmakta güçlük çekiyor ama bilgisayarın kendisi harika Benim

have no problems with the computer itself people probably wondering well

bilgisayarın kendisinde bir sorunum yok insanlar muhtemelen nasıl diye merak ediyor o

how can then we're still live aren't they our life we're live now because

zaman hala yaşıyoruz, onlar bizim hayatımız değil mi şimdi yaşıyoruz çünkü

we're on the mobile phone it's not connected to the computer so we're not

yayındayız cep telefonu bilgisayara bağlı değil bu yüzden

doing all the technical things where mr. Duncan is putting a video clip on and

tüm teknik şeyleri yapmıyoruz burada mr. Duncan bir video klip koyuyor ve

then he's switching between one camera himself and then me all this tech goofs

sonra bir kamera ile kendisi arasında geçiş yapıyor ve sonra ben, tüm bu teknoloji aptalları

probably seen him twiddling around with his buttons and things like my knobs so

muhtemelen onu düğmeleriyle ve benim düğmelerim gibi şeylerle oynarken görmüşler, bu yüzden

I I have no knobs today it's none of that just the just the mobile and we

bugün hiçbir düğmem yok, bunların hiçbiri sadece cep telefonu ve

we're not gonna be on for long are we unfortunately so this is just a short

uzun süre yayında olmayacağız ne yazık ki bu sadece özür

livestream just to say I do apologize and mr. Steve apologizes as well we are

dilediğimi söylemek için kısa bir canlı yayın ve bayım. Steve de özür diliyor, iki saat

very sorry that we can't come live for the whole two hours someone's asking

boyunca canlı yayına gelemediğimiz için çok üzgünüz, birisi

which phone I'm using I'm actually using a samsung galaxy s5 so even this phone

hangi telefonu kullandığımı soruyor, aslında bir samsung galaxy s5 kullanıyorum, bu yüzden bu telefon bile

is is very old and out-of-date but of course it works quite well so that's the

çok eski ve demode. tarih ama tabii ki oldukça iyi çalışıyor bu

reason why I've not changed my phone because it works quite well anyway I

yüzden telefonumu değiştirmedim çünkü zaten oldukça iyi çalışıyor

don't need to upgrade the phone because it still works

Telefonu yükseltmeme gerek yok çünkü hala

alright however my poor computer is in need of an upgrade I I do wish that

iyi çalışıyor ancak zavallı bilgisayarımın bir yükseltmeye ihtiyacı var Keşke

human beings could have upgrades wouldn't that be nice if you could just

insanoğlunun yükseltmeleri olabilseydi, bu hoş olmaz mıydı

open up your body Steve and then you could just take something out that

Steve, vücudunu açabilseydin ve sonra pek iyi çalışmayan bir şeyi çıkarıp

didn't work very well and then just put something else back in to replace it

yerine başka bir şey koyabilseydin.

in the future you can get heart transplants and kidney transplants and

gelecekte kalp nakli, böbrek nakli ve

liver transplants but you can't get a brain transplant yet as far as I know oh

karaciğer nakli olabilirsiniz ama bildiğim kadarıyla henüz beyin nakli yaptıramazsınız oh

but there wasn't there wasn't - remember that guy in Russia a couple of years ago

ama yoktu - Rusya'da birkaç yıl önce o adamı hatırlayın kafa nakli olacak

whatever happened to that guy that was going to have a head transplant do you

adama her ne olduysa,

remember that he was going to do it last year and then suddenly that the news

geçen yıl yapacağını ve sonra aniden haberlerin

disappeared so he stopped talking about it but he was going to have his head

kaybolup bu konuda konuşmayı bıraktığını ama kafasının

taken off and transplanted onto another body but whatever happened to that guy

alınıp nakledileceğini hatırlıyor musunuz? başka bir bedene geçti ama o adama her ne olduysa

he just vanished without trace I think maybe he's he changed his mind didn't

iz bırakmadan ortadan kayboldu sanırım belki fikrini değiştirdi

work he changed his mind instead of changing the body what we were going to

işe yaramadı bedeni değiştirmek yerine fikrini değiştirdi

talk today strange we got onto this subject of upgrading we were going to

bugün ne konuşacaktık garip bu yükseltme konusuna girdik

talk about cosmetic surgery and plastic surgery today where you can look of

Bugün,

course very young on the outside still with the wonders of modern surgery but

modern cerrahinin harikalarıyla dışarıdan çok genç görünebileceğiniz, ancak

still be old on the inside which is what a lot of celebrities do and film stars

içte hala yaşlı kalabileceğiniz, birçok ünlünün yaptığı ve film yıldızlarını

they upgrade their outside and they have a facelift or a nose job or they had

yükselttikleri estetik cerrahi ve plastik cerrahi hakkında konuşacaktık. yüz germe ya da burun estetiği yaptırıyorlar ya da

their skin peeled or they wear wigs and dye their hair and all the things that

derilerini soyuyorlar ya da peruk takıyorlar, saçlarını boyuyorlar ve

some of us do in a minor way to try and keep us looking young on the outside

bazılarımızın bizi dışarıdan genç göstermeye çalışmak için önemsiz bir şekilde yaptığı tüm şeyler.

even though we're still aging on the inside some of these film stars look 20

içimizde hala yaşlanıyoruz bu film yıldızlarından bazıları modern cerrahi tekniklerin bir sonucu olarak

years younger than they actually are as a result of modern surgical

gerçekte olduklarından 20 yaş daha genç görünüyorlar

techniques apparently in America every year there's

görünüşe göre Amerika'da her yıl

something like 140,000 I've let me go let me go and get mine

140.000 gibi bir şey oluyor gideyim bırakayım gideyim ve benimkini alayım

Oh Steve's disappeared where there are 16 million sick in America just in

oh Steve'in kaybolduğu yerde Amerika'da 16 milyon hasta var sadece

America alone there are 16 million cosmetic surgery operations done 16

Amerika'da sadece Amerika'da 16 milyon estetik ameliyat yapıldı 16

million that's a lot that's a lot of that's a lot of skin that they're

milyon bu çok fazla bu çok fazla deri kesiyorlar

cutting off people bodies so would you ever have plastic

insanların vücutlarını kesiyorlar yani hiç plastik olur mu

surgery would you ever have your face changed if you were getting older would

ameliyat olur muydunuz yaşlansaydınız

you have everything pulled back now there was an actress a famous comedian

her şeyi geri alır mıydınız şimdi bir aktris vardı ünlü bir komedyen

and actress called Joan Rivers and she was almost addicted to having plastic

ve aktris Joan Rivers adında ve

surgery having her body and face altered and she did it for years and years and

vücudu ve yüzü değiştirilerek estetik ameliyat olmaya neredeyse bağımlıydı ve yaptı Yıllarca ve

and when she died she was quite old but but she did look quite good for her age

öldüğünde oldukça yaşlıydı ama yaşına göre oldukça iyi görünüyordu

because she had lots of plastic surgery but the problem is over the years

çünkü çok fazla estetik ameliyat geçirdi ama sorun şu ki yıllar geçtikçe

plastic surgery will have a bad effect on your body because when you have

plastik cerrahi vücudunuz üzerinde kötü bir etkiye sahip olacak çünkü ne zaman

surgery when you are cut open or if something is done to your body to change

ameliyat olursun kesilerek açılırsın ya da vücuduna görünüşünü değiştirmek için bir şey yapılırsa bu

its appearance it creates stress on your body every time you do it so the more

her yaptığında vücudunda stres yaratır, bu yüzden ne kadar çok

times you do it the more stress you are creating on your body we're getting

yaparsan vücudunda o kadar fazla stres yaratırız.

quite a lot of yes messages I can't read them very well because I haven't got my

çok fazla evet mesajı alıyorum onları çok iyi okuyamıyorum çünkü

reading glasses I really need my reading glasses at the moment lovely messages

okuma gözlüğüm yok şu anda gerçekten okuma gözlüğüme ihtiyacım var güzel mesajlar

people saying even though we can't stay on it's nice to see you both I think I

insanlar devam edemesek de seni görmek güzel diyor ikisi de sanırım az önce

just saw one from Bella then Oh Bella hello Bella to mention how pleased she

Bella'dan bir tane gördüm, sonra Oh Bella merhaba Bella, normal

was to see us even though it's not a normal lesson and we're not gonna be on

bir ders olmamasına rağmen bizi gördüğüne ne kadar memnun olduğunu belirtmek için ve

for much longer today unfortunately because we can't do what we normally do

maalesef bugün çok fazla olmayacağız çünkü ne yapsak azdır. normalde yaparız

but never mind mr. Duncan is going to upgrade his computer he's found

ama boşverin bayım. Duncan bilgisayarını yükseltecek

somewhere locally that can do it for him as well but let's not get ahead of

yerel olarak bunu kendisi için de yapabilecek bir yer buldu ama

ourselves all I've done is found a place that exists I haven't done anything yet

kendimizi aşmayalım tek yaptığım var olan bir yer bulmak Henüz hiçbir şey yapmadım bu

so I think actually last last week when I read out that Shakespeare excerpt I

yüzden aslında sonuncusu olduğunu düşünüyorum Geçen hafta Steve'in Shakespeare pasajını

think I blew a few circuits you did did you see Steve last week reading the the

okuduğunu gördünüz mü,

the the Shakespeare passage my goodness he he nearly blew the speakers on my

aman Tanrım, neredeyse bilgisayarımdaki hoparlörleri

computer to pieces so maybe maybe it was it was you maybe it's your fault last

parçalara ayırıyordu, bu yüzden belki de öyleydi. sen belki geçen hafta senin hatan,

week my fault maybe it's Steve's fault I think your computer's working at its

benim hatam belki Steve'in suçu bence bilgisayarın maksimumda çalışıyor artık

maximum it can't do anymore and I think it

çalışamıyor ve bence

probably got a bit overheated last week it certainly did Caro Caro says please

geçen hafta muhtemelen biraz aşırı ısındı kesinlikle oldu Caro Caro diyor ki lütfen

mention my name I will mention your name when in fact I already have mentioned

adımı söyle ben yapacağım isminizi söyleyin, aslında isminizden zaten bahsetmiştim,

your name so so hello Cara mr. Duncan mr. Steve I hope you get a new computer

bu yüzden merhaba Cara bay. Duncan bey Steve umarım yakında yeni bir bilgisayar alırsın,

soon well I'm hoping to get it fixed or at least working again it might not be

tamir ettirmeyi umuyorum ya da en azından tekrar çalışır hale getirmeyi umuyorum,

completely fixed but I would like to see it working properly so last night I was

tamamen düzelmemiş olabilir ama düzgün çalıştığını görmek istiyorum, bu yüzden dün gece

trying to open screens on the computer on Google Chrome and of course for those

bilgisayarda ekranlar açmaya çalışıyordum Google Chrome'da ve tabii ki

who use Google Google Chrome you will know that it does use a lot of processor

Google Google Chrome'u kullananlar bunun çok fazla işlemci gücü kullandığını bilecekler

power because it's a very very processor hungry app yes David is saying there

çünkü bu çok çok işlemciye aç bir uygulama evet David orada diyor

David why that don't bother upgrading you computer get a brand new one well

David neden bilgisayarınızı yükseltme zahmetine girmiyorsunuz? yepyeni peki ben de

that's what I said to you I think you should get a new one yes but there is a

sana öyle dedim yenisini almalısın evet ama arkamdaki bilgisayarın özelliklerinden

slight problem because of the specifications of the computer behind me

dolayı ufak bir sorun var o

so please donate a computer to mr. Doug good yes if you have a brand new

yüzden lütfen beye bir bilgisayar bağışlayın. Doug iyi evet,

computer that's capable of streaming with at least three cameras now that's

en az üç kamerayla akış yapabilen yepyeni bir bilgisayarınız varsa, şimdi

the reason why a computer for this is very expensive now the one I bought 10

bunun için bir bilgisayarın çok pahalı olmasının nedeni budur, 10

years ago sorry eight years ago in 2010 cost now

yıl önce aldığım üzgünüm, sekiz yıl önce, 2010'da, şimdi maliyeti,

wait until you hear how much it cost the computer I've got behind me cost two

siz bekleyin arkamdaki bilgisayarın ne kadara mal olduğunu duyun, iki

thousand pounds and that's eight years ago so that gives you an idea that the

bin sterline mal oldu ve bu sekiz yıl önce, bu size

computer behind me is not ordinary it's not a normal computer that you find in

arkamdaki bilgisayarın sıradan olmadığı, ortalama bir evde bulabileceğiniz normal bir bilgisayar olmadığı konusunda bir fikir veriyor. Yükseltmem

the average house so the computer I need to upgrade to is also very expensive and

gereken bilgisayar da çok pahalı ve

that is the problem so all of the parts are very expensive so so once you go to

sorun da bu, yani tüm parçalar çok pahalı, yani

a certain level of computer all of the parts inside become very very expensive

belirli bir bilgisayar düzeyine geçtiğinizde içindeki tüm parçalar çok çok pahalı hale geliyor,

so that's that's the problem just saw somebody there from Afghanistan it's

yani az önce gördüğüm sorun bu Afganistan'dan biri

it's gone it's the message is now gone off the screen but interestingly enough

gitti, mesaj şimdi ekrandan kayboldu ama yeterince ilginç bir şekilde dün

we were walking through much Wenlock yesterday and listen there's a new shop

Wenlock'ta dolaşıyorduk ve

selling carpets and rugs and one of the rugs that we looked at was from

halı ve kilim satan yeni bir dükkan olduğunu ve baktığımız kilimlerden birinin Afganistan'dan olduğunu dinledik.

Afghanistan so there we go that's that is that talocan tall a car yes Holika

gidiyoruz işte bu talocan uzun boylu bir araba evet Holika

Holika new is watching in Afghanistan and we saw some carpets yesterday they

Holika Afganistan'da yeni izliyor ve dün bazı halılar gördük,

were actually made in Afghanistan here in Much Wenlock so there's an

aslında Afganistan'da burada, Much Wenlock'ta yapıldılar, bu yüzden

interesting observation you see why mr. Duncan's talking I'm looking at the

ilginç bir gözlem var, neden bayım. Duncan konuşuyor

messages for interesting things too that people are saying that we can comment on

İlginç şeyler için mesajlara bakıyorum da insanlar Endonezya hakkında yorum yapabileceğimizi söylüyorlar

Indonesia is here Mohammed nerding says hello good evening from Indonesia by

burada Mohammed nerding bu videoyu izleyerek Endonezya'dan merhaba iyi akşamlar diyor

watching this video I get a lot of English thank you very much now next

Çok fazla İngilizce öğreniyorum çok teşekkür ederim şimdi gelecek

Sunday hopefully we will be back to our normal format so next Sunday we have we

Pazar umarım normal formatımıza geri döneriz, bu yüzden önümüzdeki Pazar,

have curry night next week so we're going to show you mr. Steve and myself

önümüzdeki hafta köri gecemiz var, bu yüzden size Mr. Steve ve ben

in the kitchen next week making curry now normally on a Friday night we have

önümüzdeki hafta mutfakta köri yapıyoruz şimdi normalde bir Cuma gecesi

curry so you will you will be able to see that next week so something good to

köri yiyeceğiz yani gelecek hafta bunu görebileceksiniz yani sabırsızlıkla bekleyecek güzel bir şey

look forward to and of course you know that we enjoy eating food and we'll be

ve tabii ki yemek yemekten zevk aldığımızı biliyorsunuz ve biz haftaya

talking about other things as well next week also hopefully we might be going

başka şeylerden de bahsedeceğiz ayrıca umarım

outside now today the weather is is not too bad although it's very windy but

şimdi dışarı çıkıyoruzdur hava çok rüzgarlı olmasına rağmen çok kötü değil ama

it's incredibly mild it's about I can't believe it's about 14 degrees today it's

inanılmaz derecede ılıman yaklaşık 14 derece olduğuna inanamıyorum bugün hava

so warm it's very warm in fact I've turned the heating off Tomic says what

çok sıcak hava çok sıcak aslında kaloriferi kapattım Tomic ne

kind of computer have we got it's a PC it's not an Apple computer it's an I

tür bir bilgisayarımız var diyor bu bir PC bu bir Apple bilgisayar değil

can't even begin to afford buying an Apple computer happens if I press that

bir Apple bilgisayar almaya bile gücüm yetmez o oka basarsam olur bayım

arrow mr. Duncan it'll go straight to the bottom all right

. Duncan dosdoğru dibe gidecek tamam tamam

okay oh yes there we go Amanda says she's looking forward to his but going

oh evet başlıyoruz Amanda onunkini dört gözle beklediğini söylüyor ama

into the kitchen and cooking the curry next week which we will definitely be

mutfağa gidiyor ve haftaya köri pişiriyor ki kesinlikle yapacağız

doing it'll be it'll be a different curry you won't have seen this one

farklı köri bunu

before this will be a very different curry in fact mr. Steve always likes to

daha önce görmemiş olacaksınız bu çok farklı bir köri olacak aslında mr. Steve her zaman

add his own ingredients to the curry don't you I do so I like to make quick

köriye kendi malzemelerini eklemeyi sever, öyle değil mi, bu yüzden hızlı

simple meals and then sort of easy meals that you buy from the shops but then

basit yemekler yapmayı ve ardından dükkanlardan satın aldığınız kolay yemekleri yapmayı seviyorum ama sonra

spice them up a bit to make them to make them a bit more interesting so yes we

onları yapmak için biraz baharatlayın. biraz daha ilginç, bu yüzden evet, buna

will be we will be looking at that next Friday won't we

bakacağız, önümüzdeki Cuma değil mi,

Saturday will we will be showing that go on yet next sunday we're on next Sunday

Cumartesi olacak, devam ettiğini göstereceğiz, önümüzdeki pazar önümüzdeki Pazar günü olacağız

and we will be showing how how I make my special curry so it's interesting see

ve özelimi nasıl yaptığımı göstereceğiz. köri, yani ilginç,

we're off four one one Sunday and Steve already forgets which day were on so

bir Pazar günü dörtte bir gerideyiz ve Steve hangi günün olduğunu çoktan unuttu, bu yüzden cumartesi

it's next Sunday not Saturday somebody just had their trees blown down oh my

değil, önümüzdeki pazar birinin ağaçları uçtu aman tanrım,

gosh it must be very windy where they are it's very windy here today it's

bulundukları yer çok rüzgarlı olmalı, bugün burası çok rüzgarlı

windy but really warm it's like it's like late spring technology said he's

rüzgarlı ama gerçekten sıcak sanki bahar sonu teknoloji onun Jüpiter'den olduğunu söylediği gibi Buna

from Jupiter I can't believe that no I have a feeling you might you might be

inanamıyorum hayır hayır içimde öyle bir his var ki

just telling the little fib there there is a shirt behind you that is so happy

sadece küçük yalanlara söylüyor olabilirsin arkanda çok mutlu bir gömlek var

oh yes can you see behind me there is my shirt

oh evet arkamda benim gömleğim var

so that is that is what I normally wear on Sunday so there it is hanging there

yani normalde pazar günleri böyle giyerim orda asılı duruyor

but but sadly today I won't be wearing the happy shirt sorry

ama ne yazık ki bugün mutlu gömleği giymeyeceğim üzgünüm

Abdullah what's the weather like in Jupiter at the moment with you please

Abdullah şu an Jüpiter'de hava nasıl lütfen

tell us is it a bit cloudy I've heard it's a very boring place there's no

bize söyle biraz bulutlu mu çok sıkıcı bir yer olduğunu duydum atmosfer yok bence hava

atmosphere I think it's cloudy I think it's going

bulutlu sanırım

to be very cloudy and maybe I must be a bit the atmosphere must be very

çok bulutlu olacak ve belki biraz bulutlu olmalıyım atmosferde

difficult to breathe on Jupiter I would imagine good did I just say that they

nefes almak çok zor olmalı Jüpiter iyi olduğunu hayal ederdim Az önce

worship Elon Musk they worship Him do you do you fall at his feet yes because

Elon Musk'a tapıyorlar mı dedim Ona ​​tapıyorlar mı onun ayaklarına kapanıyorsunuz evet çünkü

of course Elon Musk is a is a multi-bit ability billionaire

Elon Musk bir multi-bit yeteneği milyarder

somebody wants you to mention their name Oh who is it

birisi sizin adını anmanızı istiyor Ah kim

I've gone now right there oh my poor old eyes all our med videos says please

şimdi gittim tam oraya ah zavallı yaşlı gözlerim tüm ilaç videolarımız lütfen adımı söyle diyor

mention my name okay then Dieng new june he is from the

tamam o zaman Dieng yeni haziran o

UK yes I am from the UK Jupiter is a gas planet that's correct

İngiltere'den evet ben İngiltere'den Jüpiter bir gaz gezegeni bu doğru evet

yes you wouldn't be able to stand on Jupiter you would just you just

yapmazsın Jüpiter'in üzerinde durabilseydin öylece ortadan

disappear they believe it's the largest planet in our solar system although now

kaybolurdun onun güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olduğuna inanıyorlar ama şimdi sert

don't they think that there might be a hard center I think it probably has yes

bir merkez olabileceğini düşünmüyorlar mı bence muhtemelen evet

but it's mainly gas yes I'm sure they think now that there might be just a big

ama esas olarak gaz evet ben eminim şimdi ortada büyük bir

chunk of ice in the middle so they think that the center of Jupiter might

buz parçası olabileceğini düşünüyorlar, bu yüzden Jüpiter'in merkezinin

actually be very cold or somebody says there you should have your own shirt

gerçekten çok soğuk olabileceğini düşünüyorlar veya birileri orada kendi gömlek markanıza sahip olmanız gerektiğini söylüyor,

brand well interestingly enough you have got some t-shirts with your with your

yeterince ilginç bir şekilde biraz t-

name on have you not I do I don't I have some t-shirts there down there we won't

üzerinde senin ismin olan gömlekler var mı yok mu yok mu orada bazı t-shirtler var orada

do it now because because we have to find them and of course my studio is is

şimdi yapmayacağız çünkü onları bulmamız gerekiyor ve tabii ki benim stüdyom

in a bit of a mess oh hello like a Sunday livestream now there we go there

biraz uzakta bir karmaşa oh merhaba bir Pazar canlı yayını gibi şimdi işte başlıyoruz oraya

we go if anyone was was worried that this wasn't a proper livestream there is

gidiyoruz bunun uygun bir canlı yayın olmadığından endişelenen varsa, işte

the t-shirt that mr. Duncan washed earlier today because he gets very hot

o bay'ın tişörtü. Duncan bugün daha erken yıkandı çünkü canlı

and sweaty when he's doing his livestream so he has to wash this it

yayınını yaparken çok ısınıyor ve terliyor bu yüzden bunu yıkamak zorunda kalıyor

comes off covered in sweat soaking wet he brings it out and then sticks it in

ter içinde sırılsıklam çıkıyor onu çıkarıyor ve sonra

the washing machine I'm only joking I'm only joking by the way Mike my calves

çamaşır makinesine koyuyor Şaka yapıyorum ben sadece şaka yapıyorum bu arada Mike baldırlarım

are aching already from standing up for Barney we've been here 20 minutes

zaten Barney için ayağa kalktığım için ağrıyor 20 dakikadır buradayız

already and most of it most of it is mr. Steve just talking like that about

ve çoğu Mr. Steve hiçbir şey hakkında böyle konuşuyor,

nothing so there is much lot thing is my t-shirt I take that off you now yes

bu yüzden çok fazla şey var, tişörtüm onu ​​şimdi senden çıkarıyorum evet

please take it off me oh I don't feel like wearing my happy t-shirt today I

lütfen onu benden çıkar oh bugün mutlu tişörtümü giymek içimden gelmiyor

think many of us would be interested in acquiring your t-shirt oh well

sanırım çoğumuz giyeriz tişörtünüzü almakla ilgilenin oh

unfortunately that one is very old can you believe that t-shirt is actually

ne yazık ki biri çok eski tişörtün aslında

over over ten years old it's true so that is

on yıldan daha eski olduğuna inanabiliyor musunuz bu doğru yani bu

a very old t-shirt I don't know what Steve's doing behind me mr. Steve is

çok eski bir tişört Steve'in arkasında ne yaptığını bilmiyorum ben bayım Steve

fighting with a coat hanger I know what we can do we can auction mr. Duncan's

bir elbise askısıyla mücadele ediyor Ne yapabileceğimizi biliyorum, açık arttırmaya verebiliriz Bay. Duncan'ın

famous t-shirt we can auction it and put the money towards his new computer of

ünlü tişörtünü müzayedeye çıkarabiliriz ve parayı yeni bilgisayarına koyabiliriz

course not that that t-shirt is priceless right let's start the bidding

tabii ki o tişörtün paha biçilmez olduğu değil, hadi ihaleye başlayalım

let's start at one hundred pounds no one is going to buy that t-shirt I don't

yüz pounddan başlayalım kimse o tişörtü almayacak ben almam '

know somebody says one million dollars I don't think so have you got 1 million

biliyorum biri bir milyon dolar diyor,

dollars everything they have I don't think any 150 we've got 150 Steve can

sanmıyorum onların sahip olduğu her şeyden 1 milyon doların var mı?

you stop selling Mike can you stop selling my t-shirt it's for the computer

bilgisayar için

we need slightly more than that trust me 150 pounds have you got higher than 150

bundan biraz daha fazlasına ihtiyacımız var güven bana 150 pound 150 pounddan daha fazlasını

pounds done fifty pounds anyone at the back of the room put your

yaptın mı elli pound odanın arka tarafındaki herhangi biri

hand up we want yes we've got one two hundred pound we got two hundred pounds

elini kaldır istiyoruz evet bir iki yüz poundumuz var iki yüz poundumuz var

no selling it's not work it's not happening yeah buddy coming in on the

satış yok iş değil olmuyor evet dostum telefona geliyoruz

phone we've got a phone somebody from Abu Dhabi is going to give 500 pounds so

bir telefonumuz var Abu Dhabi'den biri 500 pound verecek, bu yüzden

it's 500 pounds or more for mr. Duncan 201 over the yes I like that 201 keep

Bay için 500 pound veya daha fazla. Duncan 201 üzerinden evet 201'in daha da

going higher higher maybe it cost a hundred pounds I will buy 2,000 pounds

yükselmesini seviyorum belki yüz sterline mal olur 2.000 sterlin alacağım bu

that'll buy a new computer that's what we want Sunday chicken roast someone's

yeni bir bilgisayar alacak Pazar tavuğu rosto biri

gonna have a Sunday chicken roast oh yeah so every we've got silly offers you

Pazar tavuğu rosto yapacak oh evet yani her birimiz Aptalca teklifler var,

can have this t-shirt if you want 10 million pounds you just had then Oh $1

bu tişörtü alabilirsin, eğer 10 milyon pound istiyorsan, o zaman sahip oldun Oh 1 dolar,

thank you very much I have a feeling this is not a genuine auction and and

çok teşekkür ederim, bunun gerçek bir müzayede olmadığını ve

those aren't genuine office I have a feeling one euro your paypal this this

bunların gerçek ofis olmadığını hissediyorum. bir euro senin paypalın bu

t-shirt this I might have to punch mr. Steve in a minute just to keep him quiet

tişört bu Bay yumruklamak zorunda kalabilirim. Steve bir dakika içinde onu susturmak için

let's give you a PayPal account and then see if anyone donates this t-shirt is

sana bir PayPal hesabı verelim ve sonra bu tişörtü bağışlayan var mı görelim bu

not for sale it isn't just me this t-shirt is

tişört satılık değil sadece ben değilim bu tişört

priceless it's it's one in a million every per

paha biçilemez her biri milyonda bir

every man has his price well maybe in your world they do every

adamın bir fiyatı vardır belki senin dünyanda öyledir her

man has it you know what they say if you offer enough money people will always

erkekte vardır ne derler bilirsin eğer yeterince para teklif edersen insanlar

take the money eventually unless you're you know radiator are you really

eninde sonunda parayı alacaklar tabi eğer siz değilseniz

attached to that t-shirt if someone offered you a million dollars which

radyatör sana bir milyon dolar teklif etti ve

several people have already 10,000 no ten pounds ten thousand rupiah you know

birçok insanın zaten 10.000'i var on pound on bin rupi yok biliyorsun

I don't think these are real offers Steve well let's give your PayPal

bunların gerçek teklifler olduğunu düşünmüyorum böyle

account details and see if any money magically appears well you can't do that

it doesn't work like that's do you know do you know how an auction works I'm not

çalışmıyor biliyor musun bir müzayedenin nasıl çalıştığını biliyor musun

sure if Steve understands the concept of all we're making up our own rules you

Steve'in tüm konsepti anladığından emin değilim kendi kurallarımızı oluşturuyoruz şimdiye kadar

don't take money from the highest office so far yes that looks like Googleplex

en yüksek ofisten para almıyorsun evet bu Googleplex'e benziyor

yeah that's a billion billion dollars I don't think anyone is offering that

evet bu bir milyar milyar dolar kimsenin bunu teklif ettiğini düşünmüyorum

really okay let's get off this because we're not selling we're not selling this

gerçekten tamam hadi bundan vazgeçelim çünkü satmıyoruz bu

t-shirt all the offers are coming in yeah looking far yes but Steve they have

tişörtü satmıyoruz tüm teklifler geliyor evet uzak görünüyor evet ama Steve bunlar

to be real offers I don't think 1 1 million pounds is a real offer I think

gerçek teklifler olmalı 11 milyon poundun gerçek bir teklif olduğunu düşünmüyorum Bence buna

that we need to I think Pete all those people out there giving these lovely

ihtiyacımız var Bence Pete oradaki tüm o insanlar Bay'a bu güzel

offers to mr. Duncan you have to put your money where your mouth is

teklifleri veriyor. Duncan, paranı ağzının olduğu yere koymalısın ki bu,

which is an expression that we put up a few weeks ago put your money where your

birkaç hafta önce ortaya koyduğumuz bir ifadedir, paranı

mouth is well we are getting a few donations coming in can I can I just do

ağzının iyi olduğu yere koy, birkaç bağış alıyoruz, yapabilir miyim, sadece bir

something you you hold the fort okay I'll hold the fort

şey yapabilir miyim, elinde tutuyorsun kale tamam ben kaleyi tutacağım

which means that I'm going to carry on while mr. Duncan as you can see him in

bu da demek oluyor ki ben devam edeceğim mr. Duncan, onu arka planda gördüğünüz gibi,

the background he's going to fetch something I'm not quite sure what by the

bir şey getirecek, bu arada ne görebildiğinizden tam olarak emin değilim,

way can you see mr. Duncan's blackout curtains in the background they are just

Mr. Duncan'ın arka plandaki karartma perdeleri, stüdyosunun ışığını dışarıda tutmak için

literally old bits of cloth that he uses to keep the the light out of his studio

kullandığı kelimenin tam anlamıyla eski kumaş parçaları,

okay stop talking stop talking Steve so here we go

tamam konuşmayı bırak Steve konuşmayı bırak, işte başlıyoruz,

so here we go some some thank yous because I have received some donations

işte başlıyoruz, biraz teşekkürler çünkü bazı bağışlar aldım

because I have a PayPal account so thank you very much to Tetsuo commit Arnie who

çünkü bir PayPal hesabım var, bu yüzden Japonya olduğuna inandığım Tetsuo taahhüt Arnie'ye, İtalya'da olduğuna

I believe is Japan also Luka Serrano who I believe is

inandığım Luka Serrano'ya

in Italy and also TS Karina who is in Indonesia and finally arena or Irena or

ve ayrıca Endonezya'da ve sonunda arenada veya Irena'da veya

in Rana so there they are so thank you very much for your donations to my

Rana'da olan TS Karina'ya çok teşekkür ederim. paypal'ıma yaptığınız bağışlar için çok teşekkür ederim,

paypal so some of that donation will go towards my new computer and mr. Steve if

böylece bu bağışın bir kısmı yeni bilgisayarıma ve bay. Steve,

you could hold the fort again I will show you what the PayPal account is for

kaleyi tekrar elinde tutabilirsen, bilgisayarımı düzeltmeme yardım etmek için bağış yapmak isteyenler için PayPal hesabının ne olduğunu size göstereceğim bilgisayarımı

those who wish to make a donation to help me fix my fix my computer give me

bana

the microphone mr. Duncan yes he's toddling off as we say back to

mikrofonu verin bay. Duncan evet,

his station which is where you'd have normally seen mr. Duncan you're seeing

normalde Mr. Duncan,

mr. Duncan's studio from a completely different angle today and their ego is

Bay Duncan ile görüşüyorsun. Bugün Duncan'ın stüdyosunu tamamen farklı bir açıdan görüyorum ve egoları

obsessed with the the microphones in the sand I love the way Steve holds the

kumdaki mikrofonlara takıntılı Steve'in

microphone sort of away from him this is this is Steve holding the microphone

mikrofonu ondan biraz uzakta tutmasına bayılıyorum bu Steve'in mikrofonu tutması

hello

merhaba

ridicule mr. Steve this didn't can likes to ridicule me live on air he does it

alay konusu. Steve bu canlı yayında benimle alay etmeyi sevmiyordu, bunu

every week but it's all good fun really yes okay so there it is there is my I

her hafta yapıyor ama hepsi çok eğlenceli gerçekten evet tamam yani işte orada benim

hope it's the right way round so it's PayPal me / mr. Duncan that's it so

umarım doğru yoldur, bu yüzden PayPal ben / bayım. Duncan

there it is it's as simple as that you don't have to give any credit card

işte bu kadar basit, herhangi bir kredi kartı detayı vermek zorunda değilsin

details but if you want to send a small donation that will help towards getting

ama bu aptal bilgisayarı tamir ettirmeye yardımcı olacak küçük bir bağış göndermek istersen,

this stupid computer fixed I think looking at your computer there is a lot

bilgisayarına baktığını düşünüyorum.

of dust on the computer so I think it needs a good a good Hoover a good vacuum

bilgisayarda çok fazla toz var, bu yüzden

to get rid of the dust because it's on all the time mr. Duncan leaves his

tozdan kurtulmak için iyi bir Hoover'a ihtiyacı olduğunu düşünüyorum çünkü her zaman açık, Bay. Duncan

computer on 24/7 it's I think it's it's I would think it's in a burst into flame

bilgisayarını 7/24 açık bırakıyor sanırım bu gecenin bir yarısı alevler içinde olduğunu düşünürdüm

in the middle of the night that's because I live I live in front of that

çünkü ben o bilgisayarın önünde yaşıyorum

computer I'm always editing or filming or doing something or researching

Sürekli kurgu yapıyorum veya film çekiyorum veya bir şeyler yapıyorum veya

something or writing something typing something getting some

bir şey araştırmak ya da bir şeyler yazmak bir şeyler yazmak bir

information from somewhere so that computer for the last eight years has

yerden bilgi almak yani son sekiz yıldır bilgisayar

been on virtually all the time he never switches it off and I want to clear

neredeyse her zaman açık ve onu hiç kapatmıyor ve ben

something up here because mr. Duncan says oh you don't have to turn computers

burada bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum çünkü bay. Duncan diyor ki, bilgisayarları kapatmak zorunda değilsin,

off you can they're designed to be left on all the time so anybody right we want

her zaman açık kalacak şekilde tasarlandılar, bu yüzden herhangi biri haklı, gece yatağa gittiğinde

opinion should you switch your computer off when you go to bed at night

bilgisayarını kapatmalı mısın diye fikir istiyoruz

computers are designed computers are designed to stay on for many many hours

bilgisayarlar tasarlandı bilgisayarlar tasarlandı saatlerce kalmak

especially if you have a very very good motor a very good power supply that's

özellikle çok çok iyi bir motorunuz varsa çok iyi bir güç kaynağınız varsa demek

what I actually meant to say if you have a good power supply then you can what I

istediğim buydu aslında eğer iyi bir güç kaynağınız varsa o zaman yapabilirsiniz

said there you shouldn't sell your old clothes because it's got your positive

orada dediğimi yapabilirsiniz eski kıyafetlerinizi satmamalısınız çünkü içinde senin pozitif

and negative energy in there I can't pronounce the name that is from that is

ve negatif enerjin var Konya'dan olan ismi telaffuz edemiyorum

from Konya Kunal Hussain over oh I see I'm not sure well I I don't have much

Kunal Hüseyin üzerinden oh anlıyorum pek emin değilim ben

positive energy to lose to be honest well that's it that's even more reason

dürüst olmak gerekirse kaybedecek fazla pozitif enerjim yok işte bu,

to buy mr. Duncan's t-shirt because it's got all his

satın almak için daha da fazla sebep, bay. Duncan'ın tişörtü, çünkü

positive energy in there from all the livestreams imagine how much English you

tüm canlı yayınlardan gelen tüm pozitif enerjisi orada var, bir düşünün, o tişörtün içinde onca yıl İngilizce öğreterek ne kadar İngilizce öğrenebileceğinizi hayal edin,

could learn that soaked into that t-shirt all those years of teaching

English you would become a professor of English overnight if you had that

eğer buna sahip olsaydınız bir gecede İngilizce profesörü olurdunuz.

t-shirt I don't think it works like that or else well what about people that go

-gömlek böyle çalıştığını sanmıyorum ya da başka

to two charity shops and buy secondhand clothing so that means when they buy the

iki hayır dükkânına gidip ikinci el kıyafet alan insanlar ne olacak, yani

clothing from that shop they will become like superhuman

o dükkandan kıyafet aldıklarında insanüstü gibi olacaklar ve

well most most of the clothes sold in charity shops are from people who've

satılan kıyafetlerin çoğu hayır kurumlarında ölen insanlardan geliyor,

died so I don't really want to have the negative energy of imagine if you bought

bu yüzden iyi ölmüş

a shirt or a coat of somebody that had just died well well what what would

birinden bir gömlek veya bir palto aldıysanız ne olacağını hayal etmenin negatif enerjisine gerçekten sahip olmak istemiyorum.

happen you probably end up having your your your clothing haunted you might

Kıyafetleriniz musallat olabilir,

find the coat or the shirt floating around the house at night helping

ceketi veya gömleği geceleri evin içinde havada uçuşurken,

helping itself to some biscuits in the kitchen mr. Duncan's mother bought

mutfakta bisküvi yerken bulabilirsiniz . Duncan'ın annesi bir

i sette yes I think we'll leave that one there you didn't know yes I think that's

kanepe aldı evet sanırım onu orada bırakacağız bilmiyordunuz evet bence bu

a story that's a story that we won't go into but but you have had lots of people

bir hikaye, girmeyeceğimiz bir hikaye ama ama pek çok insandan

give clothing to you throw from husbands or or people who've died you've got yes

size kıyafet verenler oldu. kocalarınız veya ölmüş insanlar var evet

you've got a shirt and also your your piano upstairs was owned by one of your

bir gömleğiniz var ve ayrıca üst kattaki piyanonuz

friends who died yes when it comes when it comes to clothes you see I haven't

ölen arkadaşlarınızdan birine aitti evet konu giysilere gelince, gördüğünüz gibi bende yok

got a problem wearing dead people's clothes

ölü insanların kıyafetlerini

well my father died about all think it's about six or seven years ago now and he

iyi giyme sorunu babam öldü ve bunun yaklaşık altı ya da yedi yıl önce olduğunu düşünüyorum ve onun bir

got lots of shoes and and I'm still wearing some of his shoes because we've

sürü ayakkabısı var ve ben hala onun ayakkabılarından bazılarını giyiyorum çünkü

got the exactly the same size feet and well not now I I didn't have a problem

ayak numaralarımız tamamen aynı ve peki şimdi değil ben bununla bir sorunum olmadı bu

with that so I wore dad he has a very nice shoes and you just say did you just

yüzden babamı giydim çok güzel ayakkabıları var ve sen sadece baba mı

say daddy then daddy no I said dad my father he said daddy has some nice shoes

dedin sonra baba dedin hayır baba dedim babam babamın güzel ayakkabıları var dedi öyle

he's not saying that at all he said daddy mr. Steve said daddy so I haven't

demiyor hiç baba bay dedi. Steve, baba dedi, bu yüzden

got a problem at all wearing my father's clothes well actually when I say clothes

babamın kıyafetlerini iyi giymekle ilgili bir sorunum yok aslında kıyafetler dediğimde

it was just shoes so yeah I've got no problem with that what else will you

sadece ayakkabılardı yani evet, bununla bir sorunum yok, bana başka ne

were suggesting to me that I'd oh yes somebody I'm in this choir as I've

önereceksin? evet birisi ben bu korodayım daha

mentioned before I never said daddy am and oh he did say daddy look play it

önce de bahsettiğim gibi hiç baba demedim ve ah baba dedi bak

back he said my daddy has some nice shoes and somebody gave me a shirt there

dinle dinle babamın güzel ayakkabıları var dedi ve biri bana bir gömlek verdi

was somebody in the choir and he used to used to sit by me and he died tragically

koroda biri vardı ve eskiden yanımda otururdu ve trajik bir şekilde öldü

had a heart attack and he died next to you no not during the concert he this is

kalp krizi geçirdi ve yanınızda öldü hayır konser sırasında değil o bu

your singing that bad thank you mr. Duncan so he's wife

o kadar kötü şarkı söylüyorsunuz teşekkürler bayım. Duncan yani onun karısı

because I knew him quite well it was very sad his wife gave me this shirt

çünkü onu oldukça iyi tanıyordum, karısının bir konserde giydiği bu gömleği bana vermesi çok üzücüydü

that he used to wear during a concert and she wanted me to have it and I

ve benim de giymemi istedi ve ben

I wore it to a few concerts and so she saw me wearing had dud dead husband's

birkaç konserde giydim ve bu yüzden beni giyerken gördü.

shirt which was a bit strange I gave it a good wash beforehand but yeah okay I

biraz tuhaf olan ölü kocanın tişörtü ki bu biraz tuhaftı önceden iyice yıkadım ama evet tamam

have to ant ask this question it was just a white shirt how did she

bu soruyu sormak zorundayım sadece beyaz bir gömlekti bunun

know it was her dead husband's shirt oh well it was a dress a dress shirt a

ölü kocasının gömleği olduğunu nasıl bildi oh pekala bu bir elbiseydi bir elbise gömlek smokin ceketle

special shirt that you wear with a dinner jacket so it was a bit fancy it

giydiğiniz özel bir gömlek bu yüzden biraz gösterişliydi bu

had sort of it's a dinner jacket shirt you would call it so it was what you're

bir smokin ceketi gibiydi ona gömlek diyeceksiniz yani

trying to say it was very individual yes it's it's the the kind of shirt that you

demeye çalıştığınız şey buydu çok bireyseldi evet bu türden

wear with undred in a jacket and you put cuff links cuff links on the curves I

Bir ceketin içinde kırmızıyla giydiğin ve kol düğmelerini kıvrımlara kol düğmelerini koyduğun gömleğin

would have I would have loved to us a dress shirt you would call it dress

Bize bir elbise gömleğini çok isterdim, buna elbise

shirt that sort of got flowery ornate I can go fetch my own upstairs in a moment

gömleği diyebilirsin çiçekli süslü bir çeşit gömlek Gidip kendim getirebilirim bir dakika üst katta

please no no one today wants to see a dead person's shirt trust me including

lütfen kimse bugün bir ölünün gömleğini görmek istemiyor güven bana bende dahil

me I don't I don't want to see it either to be honest so that's still I would

have lived to a being there though this conversation that Steve's there dressed

Steve'in orada

up very smartly and this lady says oh I see you're wearing my dead husband's

çok şık giyindiğini ve bu bayan diyor ki, görüyorum ki ölmüş kocamın

shirt what time is it in England now somebody just said yes that's right it

gömleğini giymişsin İngiltere'de saat kaç şimdi birisi evet dedi, doğru saat

is it's 14:37 yes yes it's just coming up to 20 minutes to three o'clock now

14:37 evet evet sadece 20 dakikaya geliyor saat üçe kadar şimdi

normally we will be here live anyway but normally I'd be sitting over there and

normalde nasıl olsa burada canlı yayında olacağız ama normalde ben orada otururdum ve İngilizce

we've been having a lot of fun with English so unfortunately today today we

ile çok eğleniyorduk bu yüzden ne yazık ki bugün öyle

are not because we have some problems with the computer yes oh there we go

değiliz çünkü bilgisayarla ilgili bazı sorunlarımız var evet ah işte

somebody's saying that Gillian has said her computer die three times and she

biri diyor ki Gillian bilgisayarının üç kez bozulduğunu söyledi ve o

saved it yes I don't my father I'm hoping if he's looking down he's quite

onu kurtardı evet ben kurtarmadım babam umarım aşağı bakıyorsa

pleased that I'm wearing his old shoes so yes well I might find out one day how

eski ayakkabılarını giydiğim için oldukça memnundur yani evet pekala kurtarabilirim bir gün

do you know he's not looking up well I don't know but we would say looking down

iyi bakmadığını nereden bileceksin bilmiyorum ama aşağı baktığını söylerdik

don't worry so there we go I'm assuming he's gone to heaven

merak etme işte başlıyoruz cennete gittiğini varsayıyorum sen

you might be it might be downstairs there's a new motto that words and it

olabilir alt katta olabilir yeni bir yer var motto o kelimeler ve

looks like a turd okay okay there we have lots of fun with English today oh

[ __ ] gibi görünüyor tamam tamam bugün İngilizce ile çok eğleniyoruz oh

thank you Eugene now this is a very unusual live stream because we have some

teşekkürler Eugene şimdi bu çok sıra dışı bir canlı yayın çünkü

problems with the computer and because of that I am now streaming on the mobile

bilgisayarda bazı sorunlarımız var ve bu yüzden şu anda internet üzerinden yayın yapıyorum cep

phone eight and a half the shoe size if anyone wants to know thirty eight inch

telefonu sekiz buçuk ayakkabı numarası otuz sekiz inçlik

chest shirt what sorry are you asking people to send you their clothes this is

göğüs gömleğinin ne olduğunu öğrenmek isteyen varsa kusura bakmayın insanlardan size kıyafetlerini göndermelerini istiyorsunuz

quite good today because it gives us an opportunity to reply to virtually all

bugün bu oldukça iyi çünkü bize hemen hemen tüm yorumları yanıtlama fırsatı veriyor.

the comments that are coming up because usually we don't have time to do that so

geliyor çünkü genellikle bunu yapacak vaktimiz yok bu yüzden

it's quite interesting isn't it I have a feeling maybe during the week we could

oldukça ilginç değil mi İçimde bir his var, belki hafta boyunca

do this so maybe on a Wednesday evening or a Thursday evening we could actually

bunu yapabiliriz, bu yüzden belki Çarşamba akşamı veya Perşembe akşamı gerçekten

do a mo by a live stream and still do the Sunday live stream as well so maybe

bir an yapabiliriz. bir canlı yayın ve hala Pazar canlı yayınını da yap, bu yüzden

the the one in the week could be like this and then maybe on Sunday we could

belki hafta içi böyle olabilir ve sonra belki Pazar günü

do the the long one what do you think do you think that's a good idea

uzun olanı yapabiliriz, ne düşünüyorsun bu iyi bir fikir mi sence?

do you think that's a good idea where we where we reply more to the comments that

Bu iyi bir fikir, çünkü normalde zamanımız olmadığı için insanların yaptığı yorumlara daha fazla yanıt veriyoruz

people are making because we don't normally have times or we're getting

veya

lots of yeses people saying that they would like us to to do that and comment

çok sayıda evet alıyoruz.

on and answer questions from from your viewers I'd love it I think we've got a

İzleyicilerinizden bunu çok isterim,

very positive response there look at that so out of adversity we actually

orada çok olumlu bir yanıt aldığımızı düşünüyorum, şuna bakın, bu yüzden sıkıntıdan gerçekten

find something know something positive one no ly Liam says no but then it

bir şey bulduk, olumlu bir şey biliyoruz, Liam hayır demez ama o zaman

doesn't matter that's just one person it it looks to me as if lots of people

önemli değil, bu sadece bir Bana öyle geliyor ki, hafta boyunca pek çok insan

would like to see us during the week maybe we could do something like this

bizi görmek istermiş gibi geliyor, belki de böyle bir şey yapabiliriz,

just standing up and talking very casually if somebody just says we need a

sadece ayakta durup çok gelişigüzel bir şekilde konuşabiliriz, eğer birisi sadece

store of products to buy with mr. Jenkins name on would anyone but would

Bay'la satın almak için bir mağazaya ihtiyacımız olduğunu söylerse. Jenkins adına kimse olur mu ama kimse

anyone just would would anyone buy that I don't I don't yes because you I'm

satın alır mı bunu ben yapmam evet yapmam çünkü sen

trying to talk Leanne was said he was kidding which I thought he was

konuşmaya çalışıyorum Leanne şaka yaptığını söyledi ki ben de öyle olduğunu düşündüm o

he said no well Liam was kidding that's alright

hayır dedi Liam şaka yapıyordu bu tamam

then I would like to buy a bubblehead says but that's no way to talk about mr.

o zaman ben bir bubblehead satın almak istiyorum diyor ama bu bay hakkında konuşmanın bir yolu değil.

Steve what are you saying you say mr. Steve has a bubblehead fix your computer

Steve siz ne diyorsunuz bayım? Steve'in bilgisayarını tamir etmesi için bir köpük kafa var

you useless man that said somebody unfortunately we didn't have time to fix

seni işe yaramaz adam, birinin ne yazık ki onu düzeltmek için zamanımız olmadığını

it because it went wrong not very long before we were going to go out live and

çünkü canlı yayına çıkmamızdan çok kısa bir süre önce yanlış gittiğini ve

it was impossible to do to fix it that quickly well what people don't realize

bunu bu kadar çabuk düzeltmek imkansız olduğunu söyledi. insanların anlamadığı

is the same thing happened last week and I was able to fix it I think where Steve

aynı şey geçen hafta oldu ve ben bunu düzeltebildim sanırım Steve'in nereye

going what I think Steve needs are we no I do not I went through I'm having one

gittiğini düşünüyorum Steve'in ihtiyacı olan şey biz miyiz hayır ben yapmıyorum ben yaşadım şu anda bir tane yaşıyorum

right now you can't tell but Steve is actually wiing at the moment on the

sen yapamazsın söyle ama Steve aslında şu anda stüdyoda yerde wiking yapıyor

floor in the studio yes I put incontinent pads on before the show

evet gösteri başlamadan önce tutamayan pedleri takıyorum

starts so that I don't if I get caught I don't have to leave the studio I'm only

böylece yakalanırsam stüdyodan çıkmak zorunda kalmıyorum sadece

joking yeah you were I love the way i love the way steve spends ages making a

şaka yapıyorum evet Steve'in şaka yapmak için yıllarını harcamasını

joke and then he goes I'm only joking well obviously I am jokey I don't want

ve sonra gitmesini seviyorum.

people to think I'm wearing incontinent pads well you are getting on a bit Steve

biraz Steve

you know you know what happens when you get older you caught you can't control

biliyorsun yaşlanınca ne olduğunu biliyorsun

your wee-wee and even if even if you laugh a little bit of we we will come

yakalandın çişini kontrol edemiyorsun ve biraz gülsen bile biz

out Saigo f reader says haha little Stevie baby Thank You Stevie baby

çıkacağız Saigo f okuyucu haha ​​diyor küçük Stevie bebeğim teşekkür ederim Stevie bebeğim

oh I say I think I think you've pulled I think someone fancies you Steve well

oh diyorum ki sanırım çektin sanırım biri senden hoşlandı Steve

there's no picture so I can't say whether I fancy them back

resim yok bu yüzden onlardan hoşlanıp hoşlanmadığımı söyleyemem

Pedro asks what was your father's name his name was David which is my middle

Pedro babanın adının ne olduğunu sorar onun adı David'di bu benim göbek

name oh so David yes which i think is quite a

adım oh yani David evet, bence oldukça

biblical name actually mine is Steven that's quite a quite a biblical name as

İncil'deki bir isim aslında benimki Steven, bu da oldukça İncil'deki bir isim, bu

well so where you can tell my parents are were quite religious because they'd

yüzden ailemin oldukça dindar olduğunu söyleyebilirsin çünkü

given me two quite religious biblical names yes Steven was a martyr in the

bana oldukça dini İncil'den iki isim verdiler evet Steven öyleydi İncil'de şehit

Bible and I don't know what David did I wouldn't he beat Goliath

ve David'in ne yaptığını bilmiyorum Goliath'ı yenmezdim işte bu kadar o öldürdü

that's it he slay slayed Goliath didn t / whether that was in the barbers I

Goliath'ı öldürmedi / Bu berberlerde miydi

don't know was it welcome to Sunday religious talk

bilmiyorum Papaz ile pazar günü dini konuşmaya hoş geldi mi

with the Reverend mr. Steve King David that's it King David David and Goliath

Bay. Steve King David işte bu Kral David David ve Goliath,

is that anything to do with the Bible I can't no man it's definitely to do with

İncil ile ilgili herhangi bir şey yapamam, kesinlikle

the Bible yes of course David David threw the big rock at Goliath and

İncil ile ilgisi var, evet elbette David David, Goliath'a büyük bir kaya fırlattı ve

knocked him over that must have been in the Old Testament anyway we're not going

onu yere devirdi. Eski Ahit'te zaten dindar olmayacağız,

to get religious well it's a bit too late to say that Kong David yes I think

Kong David demek için biraz geç, evet bence bu

that means King David yes yes so suddenly we've gone we don't want to

Kral Davut anlamına geliyor evet evet yani birdenbire gittik

talk about religion because that's a very contentious subject a subject that

din hakkında konuşmak istemiyoruz çünkü bu çok çekişmeli bir konu

could cause contention ie could cause argument and discourse and bad feelings

çekişmeye neden olabilecek bir konu yani tartışma ve söylemlere ve kötü duygulara neden olabilir bu

so we're not going to talk about religion now you've said all that I

yüzden şimdi din hakkında konuşmayacağız tüm bunları söylediniz bence bu yüzden

think so yes father's name is Bryan it is it is true my father's name is is one

evet babamın adı Bryan bu doğru benim babanın adı

of the most interesting names in the English language Bryan yes somebody says

İngilizce'deki en ilginç isimlerden biridir Bryan evet biri diyor ki

don't talk about religion or politics you're absolutely right because it will

din veya siyaset hakkında konuşma kesinlikle haklısın çünkü bu

surely cause argument and discourse there's enough of that going on in the

kesinlikle tartışmaya ve söyleme neden olur dünyada zaten yeterince olay var

world already yes do you know I'm sick to death of

evet Biliyor musun geçen gece bunun

watching the news we were talking about this the other night weren't we about

hakkında konuştuğumuz haberleri izlemekten bıktım usandım

the news most of the of the news if you watch it's nothing to do with with

haberlerin çoğuyla ilgili değil miydik eğer izlersen bunun

actually your individual lives it's it's do you really need to start knowing

senin bireysel hayatlarınla ​​hiçbir ilgisi yok

who's been blown up here there and everywhere or whether there's a

burada ve her yerde kimin havaya uçtuğunu veya

hurricane in in another country it all just drags you all down I think mr.

başka bir ülkede bir kasırga olup olmadığını gerçekten öğrenmeye başlamanız gerekiyor, tüm bunlar sizi tamamen aşağı çekiyor bence bay.

Duncan is asking me so what is doing actually fake news yes fake news there

Duncan bana soruyor, bu yüzden aslında sahte haberler ne yapıyor, evet sahte haberler

is a lot of fake news everywhere and I think even though I might not be a

her yerde çok fazla sahte haber var ve

particular fan of President Trump I think he is very right in the fact that

Başkan Trump'ın belirli bir hayranı olmasam da bence çok haklı olduğunu düşünüyorum.

there's a lot of fake news why are you going mister

yalan haberlerin beyefendiye niye gidiyorsun

and I don't know what he's doing on his knees I know what to do but yes where

ve ben onun dizlerinin üstünde ne yaptığını bilmiyorum ne yapacağımı biliyorum ama evet

are you mr. ding this is what people don't what people don't realize is this

neredesin bayım. ding bu insanların anlamadığı şey değil insanların anlamadığı şey bu

is my real height this is how tall I am really in real life now normally I have

benim gerçek boyum bu gerçek hayatta gerçekten ne kadar uzunum şimdi normalde

to stand on a box you see but but this is actually how tall I really am not not

bir kutunun üzerinde durmam gerekiyor ama ama aslında bu kadar uzunum gerçekten

many people realize this this is this is a big secret actually revealed that I'm

Çoğu insan bunun farkında değil, bu büyük bir sır aslında

only four foot tall somebody says that you're tired I think

sadece 1,20 boyunda olduğumu ortaya çıkardı biri yorgun olduğunu söylüyor bence

are you tired mister don't give you can't be because you know what what what

yorgun musun bayım verme olamazsın çünkü bilirsin

I was actually doing was desperately trying to change the subject

Aslında yaptığım şey, konu

before it went too deep I can't believe you can't believe what that I'm only

çok derine inmeden çaresizce konuyu değiştirmeye çalışmaktı. İnanamıyorum ne olduğuna inanamıyorum,

three foot tall or four foot now actually I am over 6 feet tall 6 foot I

şimdi sadece bir fit veya dört fitim, aslında 1,8 metreden uzunum 6 fit

mean just I'm much taller the mr. Steve can you see how tall I am so how much

Demek istediğim, ben Bay'dan çok daha uzunum. Steve ne kadar uzun olduğumu görebiliyor musun, bu yüzden

talk much taller than you my calves are really hurting because apparently mr.

senden çok daha uzun konuştuğumda baldırlarım gerçekten acıyor çünkü görünüşe göre bay.

Steve is having trouble with his baby cows calves

Steve yavru ineklerinin buzağılarıyla sorun yaşıyor

yes carves aren't carves that their baby cows aren't they yes that is another use

evet oymalar yavru inekleri değiller değil mi evet

of that word how tall am I I'm five foot nine and a half you what there is no way

bu kelimenin başka bir kullanımı ne kadar uzunum ben 1.99 boyundayım sen ne mümkün değil bir

on earth that you are five foot nine in a hole I'm afraid I am mr. Duncan five

delikte 1.99 boyunda olduğun için korkarım ki ben bayım. Duncan beş

five foot six maybe my sister's five feet well I won't but she doesn't like

beş fit altı belki ablamın beş fiti iyi yapmayacağım ama o benim

me talking about a live I don't think I would not give reveal any details about

bir canlıdan bahsetmemden hoşlanmıyor Aile üyelerim hakkında herhangi bir ayrıntı açıklamayacağımı sanmıyorum

my family members but Kemal says please mention my name

ama Kemal lütfen adımı söyle

hello Kemal there what time is it there we've already discussed that one it must

merhaba diyor. Kemal, orada saat kaç, bir tanesinin geleceğini çoktan tartışmıştık

be coming up - it's just gone a quarter to three on a Sunday afternoon

- saat üçe çeyrek var, bir Pazar öğleden sonra saat

it's mr. Duncan that's me and mr. Steve unfortunately there is no full

bay. Duncan bu ben ve Bay. Steve ne yazık ki

livestream today because my computer has decided to to die

bugün tam bir canlı yayın yok çünkü bilgisayarım ölmeye karar verdi

maybe my computer will give you one of its old shirts to wear because now my

belki bilgisayarım size giymeniz için eski gömleklerinden birini verir çünkü şimdi

computer is dead and mr. Steve likes collecting

bilgisayarım öldü ve bay. Steve

dead people's clothing I think the the vid the view that people have from your

ölü insanların kıyafetlerini toplamayı seviyor Bence insanların senin kamerandan aldığı görüntü

camera must be very different I mean it must look very different than normal

çok farklı olmalı yani normalden çok farklı görünmelidir pencerede

you've got those horrible looking black out on the window like outs

o korkunç görünen siyahlar var sanki

you keep saying blackouts that doesn't sound very good that's not going to

sürekli elektrik kesintisi diyorsun bu kulağa pek iyi gelmiyor bunun

translate very well on on YouTube okay I hope it doesn't say blacks out no

YouTube'da pek iyi tercümesi olmayacak tamam umarım

blackout well you shouldn't have said that mr. Duncan it just means something

karartma yok karartma demez . Duncan, sadece ışığın içeri girmesini engellemek için pencereleri kapatan bir şey anlamına geliyor,

that covers the windows to stop the light coming in okay so a blackout a

tamam yani bir elektrik

blackout is something that stops the light from coming in yes my my studio is

kesintisi, bir elektrik kesintisi ışığın içeri girmesini engelleyen bir şeydir evet, benim stüdyom

all quiet everything is switched off there is nothing sadder than an empty

tamamen sessiz, her şey kapalı, boş bir ölü stüdyodan daha üzücü bir şey yoktur.

dead studio so Arman I'm saying the name Carmen Carmen isn't that an opera Carmen

yani Arman diyorum Carmen Carmen ismi o bir opera değil Carmen

Miranda as well Carmen Miranda was a famous singer yeah yeah I love you very

Miranda da Carmen Miranda ünlü bir şarkıcıydı evet evet seni çok seviyorum

much I normally you can probably see mr.

Normalde muhtemelen görebilirsin bay.

Duncan's normally sitting there and I'm normally sitting here so that gives you

Duncan normalde orada oturuyor ve ben normalde burada oturuyorum, bu size

a different angle like blind yes that would be another word for blackouts but

perde gibi farklı bir açı veriyor evet bu karartmalar için başka bir kelime olurdu ama

but what blinds are slightly different a blind is just something you pull down

panjurların biraz farklı olduğu şey panjur, geceleri pencerenizden aşağı çektiğiniz bir şeydir.

over your window at night it's not necessarily cutting all the light out

zorunlu olarak tüm ışığı kesmek,

something that you put up on your windows specifically just to cut all the

özellikle tüm ışığı kesmek için pencerelerinize koyduğunuz bir şeye

light out is called a blackout we normally use a blind for privacy privacy

karartma denir, normalde mahremiyet için bir perde kullanırız, bu

so if you want some privacy you pull the blind down so people can't

nedenle biraz mahremiyet istiyorsanız perdeyi aşağı çekersiniz, böylece insanlar yapamaz

see what you are doing please mention my name or I will if I can actually read it

ne yaptığını gör lütfen adımı söyle yoksa gerçekten okuyabilirsem yapacağım

shah sahib shah sahib shibir says please mention my name I really do need my

şah sahib shah sahib shibir diyor ki lütfen adımı söyle Okuma gözlüğüme gerçekten ihtiyacım var

reading glasses I think I'm going to get my reading glasses

the moment Celia says why don't we livestream more than once a week well

Celia'nın dediği anda okuma gözlüğümü alacağım. neden haftada bir defadan fazla canlı yayın yapmıyoruz, bu yapmayı

that is something that we are planning to do and we have we have spoken about

planladığımız bir şey ve

it before because and it's interesting that out of this adversity today we've

bunun hakkında daha önce konuşmuştuk çünkü ve ilginçtir ki bugün bu sıkıntıdan

asked would people like us to come on in the week and do a slightly different

insanların gelip bizi beğenip beğenmeyeceğini sorduk. hafta içinde ve biraz farklı bir

livestream where we're interacting more with you viewers that are watching and

canlı yayın yaparak, izleyen ve

answering your questions because normally we don't have time to do that

sorularınızı yanıtlayan siz izleyicilerle daha fazla etkileşim kurduğumuz bir canlı yayın yapacağız çünkü normalde bunu yapacak vaktimiz yok

and we had a very positive yes I think we had at least about a dozen yeses mr.

ve çok olumlu bir evet aldık, sanırım en azından vardı. yaklaşık bir düzine evet bay.

Duncan is obsessed with microphones in the sound as you've probably noticed in

Duncan, muhtemelen fark ettiğiniz gibi, sesteki mikrofonlara kafayı takmış durumda,

this was last week where mr. Steve put makeup all over my face he put lipstick

bu geçen hafta Mr. Steve yüzümün her yerine makyaj yaptı, yüzüme ruj sürdü

on my face now I said to him I said mr. Steve don't put any makeup don't put any

şimdi ona dedim bayım dedim. Steve makyaj yapma

lipstick on my lips or your socks your stripey socks mr. Duncan my socks are

dudaklarıma ruj sürme çoraplarına çizgili çoraplarına bay. Duncan çoraplarım çok

lovely leave my socks alone okay I've got my reading glasses on now I can see

güzel çoraplarımı rahat bırakın tamam mı okuma gözlüğümü taktım artık

everything perfectly just to show how old I am getting so thank you very much

ne kadar yaşlandığımı göstermek için her şeyi mükemmel görebiliyorum çok teşekkür ederim

see Leo is here can you talk Arabic I can't I don't speak Arabic at all the

Leo burada Arapça konuşabilir misin yapamam hiç arapça konuşma

only Arabic I know is algebra how write algebra yes we did make a backup of the

bildiğim tek arapça cebir cebir nasıl yazılır evet bilgilerin yedeğini aldık

information yes it's very sad when you have to say goodbye to the computer

evet bilgisayara elveda demek zorunda kalmak çok üzücü bu

that's why I don't want to get rid of it I want to actually upgrade it so most of

yüzden kurtulmak istemiyorum Aslında yükseltmek istiyorum, böylece

the things inside the computer will actually stay there so all I really need

bilgisayarın içindeki çoğu şey aslında orada kalacak, bu yüzden gerçekten değiştirmem gereken tek şey

to change is is the motherboard and the graphic card and also the processor of

anakart, grafik kartı ve ayrıca işlemci

course the processor is the most expensive part of a computer so you can

tabii ki işlemci bir bilgisayarın en pahalı parçası böylece sadece işlemci için

pay up to seven or eight hundred pounds just for the processor so how far do we

yedi veya sekiz yüz sterline kadar ödeyebilirsin, bilgisayar

get with the donations for your for the computer when we're going to give away

için yaptığın bağışlarla ne kadar ileri gideceğiz o tişörtü vereceğimiz zaman

that t-shirt we're not giving away the tea

çayını vermiyoruz bak

look can I just say now can I just say now we are not giving away the t-shirt

şimdi söyleyebilir miyim, şimdi söyleyebilir miyim,

that is my lovely smiley face t-shirt that is one-of-a-kind it's priceless

benim sevimli gülen yüzlü tişörtüm olan türünün tek örneği paha biçilemez

somebody thinks you're beautiful they're me mr. Duncan you are beautiful oh thank

biri senin güzel olduğunu düşünüyor onlar benim bayım . Duncan çok güzelsin oh

you very much these are my these are my lovely glasses you see greeting I think

çok teşekkür ederim bunlar benim bunlar benim sevimli gözlüklerim selamlama görüyorsun sanırım

you mean warm greeting we had a worm greeting is this hello hello my name is

sıcak bir selamlamadan bahsediyorsun bir solucanımız vardı selamlama bu merhaba merhaba benim adım

mr. worm and I'm saying hello to all yes this is a worm greeting hello somebody

bay. solucan ve ben herkese merhaba diyorum evet bu bir solucan selamı merhaba biri

just asked how to uh Pierre wants to know how tall we are we've just said

nasıl diye sordu uh Pierre ne kadar uzun olduğumuzu öğrenmek istiyor az önce

that you're about six foot and I'm five nine and a half that half an inch is

senin 1,80 boyunda olduğunu söyledik ve ben 59 ve 1 yaşındayım o yarım inçin yarısı

very important it's interesting how everyone is interested in our in our

çok önemli herkesin bizim

bodies I don't know why who's got excellent skin me or mr.

vücudumuzla ilgilenmesi ilginç neden bilmiyorum kimin mükemmel bir cildi var ben mi yoksa bay mı?

Duncan I had it's me I've got me I've got lovely skin he

Duncan bana sahip oldu bana sahiptim güzel bir cildim var o

hasn't he spent too much time in the Sun that's rubbish he somebody just said you

değil güneşte çok fazla zaman geçirmedi bu saçmalık biri az önce

could tell me I don't think anyone would offer any money for you now I'm a bit

bana söyleyebilirsin dedi kimsenin sana para teklif edeceğini düşünmüyorum şimdi biraz geçtim

past it now maybe when I was younger and I had hair the only place you're going

şimdi belki daha gençken ve saçım varken gideceğin tek yer

Steve is the scrapheap Mohammed says I really want you to make sure it's good

Steve hurdacı Muhammed diyor ki gerçekten iyi olduğundan emin olmanı istiyorum

got off the screen again do you tap it went to mention my name

ekrandan çıktı tekrar dokunur musun gitti Adımı zikretmek için

Mohammed Kassab there we go we've mentioned your name there I said you got

Muhammed Kassab işte gidiyoruz sizin adınızı orada zikrettik beyden almışsınız dedim

it from mr. Steve for a change mr. Steve mentioned both got excellent skin says

. Bir değişiklik için Steve Bay. Steve ikisinin de mükemmel bir cilde sahip olduğundan bahsetmişti

Pedro yes you are you are very good teachers and also very handsome I don't

Pedro evet sen çok iyi öğretmenlersin ve aynı zamanda çok yakışıklısın

know why suddenly everyone is interested in our appearance maybe I don't know

Neden birdenbire herkesin görünüşümüzle ilgilenmeye başladığını bilmiyorum belki ne demek istediğini anlamıyorum hayır ne de

what you mean no nor do I yes that t-shirt is priceless says Montag NOLA

ben evet o t- gömlek paha biçilemez diyor Montag NOLA

yes that t-shirt is priceless because it looks like mr. Steve yes it does look a

evet o tişört paha biçilemez çünkü mr. Steve evet

bit like mr. Steve the smiley face over there it does look like mr. Steve I

biraz Mr. Oradaki gülen surat Steve gerçekten de Mr. Steve bence

think you're right do you use Windows or Mac or Linux I don't use a Mac computer

haklısın Windows mu Mac veya Linux mu kullanıyorsun Mac bilgisayar kullanmıyorum

because there to explain I have a Windows computer currently I'm

çünkü açıklamak için orada bir Windows bilgisayarım var şu anda

running Windows 7 Professional 64-bit so that's another thing that makes

Windows 7 Professional 64-bit kullanıyorum bu yüzden her şeyi yapan başka bir şey daha önce söylediğim gibi

everything more expensive so soon as you upgrade to anything that's very high

çok yüksek özelliklere sahip herhangi bir şeye yükseltir yükseltmez daha pahalı hale gelir,

spec as I said earlier the computer behind me cost two thousand pounds and

arkamdaki bilgisayar iki bin sterline mal oldu ve

that was eight years ago so you can see now why these things are so expensive

bu sekiz yıl önceydi, bu yüzden bunların neden bu kadar pahalı olduğunu şimdi anlayabilirsiniz

hello from Germany oh hello Germany let me just say hello

Almanya'dan merhaba ah merhaba Almanya izin ver bana Almanya'ya merhaba deyin

to Germany I'm a little I'm a little late why are you in your cellar the

biraz ben biraz geç kaldım neden bodrumunuzdasınız neden

reason why we are here like this is because my computer has broken down so

böyle burada olmamızın sebebi bilgisayarım bozulduğu için

we are using the mobile phone yes have you got that government sorted out yet

cep telefonunu kullanıyoruz evet o hükümet sizde var mı Almanya'da henüz halledildi,

in there Germany it's a few problems there isn't that there is a sort of

birkaç sorun var, şu anda Almanya'da bir tür koalisyon olduğundan değil,

coalition taking place now in Germany I think Merkel is trying to come to some

Merkel'in bir tür anlaşmaya varmaya çalıştığını düşünüyorum

sort of arrangement because she's had to she's had to make a deal hasn't she and

çünkü bir anlaşma yapmak zorunda kaldı, yapamadı' t o ve

I don't think she's very happy about it but then again Merkel never looks happy

ben onun bu konuda çok mutlu olduğunu düşünmüyorum ama yine de Merkel asla mutlu görünmüyor

she always looks so so when happy yes but she's such a trusted steadfast

Mutluyken hep böyle görünüyor evet ama o çok güvenilir ve kararlı bir

leader I always feel like I want to go up behind Merkel and give her a little

lider Her zaman Merkel'in arkasına geçip ona bir şans vermek istiyormuşum gibi hissediyorum küçük

tickle to tickler I'm sure she's got a lovely laugh yes she puts on a brave

gıdıklamadan gıdıklamaya eminim güzel bir kahkahası vardır evet cesur bir

face but then she yeah she is the sort of leader of Europe in a way isn't she

surat takınır ama sonra evet o bir bakıma Avrupa'nın bir nevi lideri öyle değil mi umalım ki

so let's hope she stays in power assuming you want to - I don't know

siz istediğinizi varsayarsak iktidarda kalır - Bilmiyorum

leticia says Leticia says your skin is very white well we haven't got the

leticia diyor Leticia teninin çok beyaz olduğunu söylüyor iyi ki

proper lights on and of course we haven't seen the Sun for about four

doğru düzgün ışıklar yakmamışız ve tabii ki yaklaşık dört aydır güneşi görmemişiz

months because it's winter here it's winter here so by the time spring comes

çünkü burada mevsim kış burada kış yani zamanla bahar geldiğinde

we you can actually see right through as you can see our bones and internal

kemiklerimizi ve iç

organs so by the time spring comes we are literally opaque opaque that's a

organlarımızı görebildiğiniz gibi aslında içini de görebilirsiniz yani bahar geldiğinde tam anlamıyla opak opak oluruz bu

great word opaque if something is opaque it means you can see through it that's

harika bir kelime opak bir şey opaksa bunun içini görebileceğiniz anlamına gelir bu

right and I've got nothing to say at this point Wow that might be the first

doğru ve ben' Bu noktada söyleyecek hiçbir şeyim yok Vay canına,

time ever in history of the universe that mr. Steve

bu evren tarihinde ilk kez olabilir Bay. Steve'in

has nothing to say well I'm thinking of something desperate to say here I'll

söyleyecek bir şeyi yok, burada söyleyecek çaresiz bir şey düşünüyorum,

just keep talking so that people are listening to the the the English as we

sadece konuşmaya devam edeceğim, böylece insanlar şu anda konuştuğumuz gibi İngilizce dinliyorlar, bu

are speaking now right so what I've got to do is update my operating system to

yüzden yapmam gereken işletim sistemimi güncellemek sistemi

Windows 10 Professional 64-bit so I'm sure there are people here habit saying

Windows 10 Professional 64-bit'e dönüştürün, bu yüzden eminim ki burada,

he met with somebody from walls where last night I met with people who from

dün gece

WOL es Wales I'm going to guess that's Wales

WOL es Galler'den insanlarla tanıştığım duvarlardan biriyle tanıştığını söyleme alışkanlığı olan insanlar vardır.

Wales is very near to us we can see Wales just over there through our window

Galler'in çok yakın olduğunu tahmin edeceğim. bize penceremizden hemen şuradaki Galler'i görebiliriz buradan çok güzel görünen

we can where you can see the Welsh Hills from here which look very nice you can't

Welsh Hills'i görebileceğiniz yerden

see them today because it's a bit a bit overcast

bugün onları göremezsiniz çünkü hava biraz bulutlu

Ashi Hoshino says it is three minutes to midnight so in Japan it is coming up to

Ashi Hoshino gece yarısına üç dakika olduğunu söylüyor yani Japonya'da yarına geliyor,

tomorrow so I hope you have a good first few minutes of tomorrow a Hoshino

bu yüzden umarım yarının ilk birkaç dakikasını iyi bir şekilde geçirirsiniz bir Hoshino'yu

watching in I think in Japan hello mr. Duncan thanks for your lessons

izlerken sanırım Japonya'da merhaba bay. Duncan derslerin için teşekkürler

hello Canaan who is watching in Algeria reply and answer what are the

merhaba Canaan Cezayir'de izleyenler cevapla ve cevapla

differences well a reply is an answer and an answer is a reply it's just

farklar nelerdir peki bir cevap bir cevaptır ve cevap bir cevaptır bu sadece

another way of expressing it why don't you organize a great meeting in England

bunu ifade etmenin başka bir yolu neden İngiltere'de harika bir toplantı düzenlemiyorsunuz?

well of course many of my viewers are all around the world in many different

Tabii ki izleyicilerimin çoğu dünyanın her yerinde, birçok farklı

places so I think it would be very difficult for some people to actually

yerde, bu yüzden bazı insanların

come all the way to England to meet me here maybe I could come to you somebody

benimle burada buluşmak için İngiltere'ye kadar gelmelerinin çok zor olacağını düşünüyorum, belki ben size gelebilirim, birisi

wants to know do you know any other languages I can't read the name there

bilmek ister mi? başka dil biliyorum oradaki adı okuyamıyorum

the name is Kunal Kunal hello again Colonel do you know any other languages

adı Kunal Kunal tekrar merhaba Albay başka dil biliyor musunuz

I can speak some Chinese because I used to live in China and most people in

biraz Çince konuşabiliyorum çünkü eskiden Çin'de yaşıyordum ve İngiltere'deki çoğu insan

England can speak a bit of French because that's always the second

biraz Fransızca konuşabiliyor çünkü bu her zaman

language that we learn here just enough to get by I would say

burada öğrendiğimiz ikinci dil, sadece geçinmeye yetecek kadar diyebilirim ki,

is someone from France right now the French Leo hello the French Leo and a

şu anda Fransa'dan biri Fransız Aslanı merhaba Fransız Aslanı ve

big Bonjour Bonjour to you Montolivo Mississippian je m'appelle mr. Steve

size büyük bir Bonjour Bonjour Montolivo Mississippian je m'appelle mr. Steve

Eckhart a écouter I think that's enough of that

Eckhart bir écouter Sanırım bu kadar yeterli

a cote means listen a coat a listen I remember that my French teacher at

bir cote, dinle bir ceket dinle demek hatırlıyorum, okuldaki Fransızca öğretmenimin

school always saying it could take to me telling me to listen more carefully well

her zaman bana daha dikkatli dinlememi söyleyeceğini söylediğini hatırlıyorum iyi evet

yes Indonesia Oh Brazil oh I don't know if

Endonezya Ah Brezilya oh bilmiyorum

anyone from Brazil before I'd love to go to Brazil you have lots of people

Brezilya'dan daha önce biri Brezilya'ya gitmek isterse Brezilya'da izleyen çok insan var

watching in Brazil do we I'd love to go to Brazil well one of my largest

mı biz Brezilya'ya gitmeyi çok isterdik peki en büyük

audiences is in Brazil have you just have you just arrived here Steve yes but

izleyicilerimden biri Brezilya'da mı buraya yeni mi geldin Steve evet ama herkesin adının geldiği

I know I never get to see the screen where everyone's names are coming up I'm

ekranı asla göremediğimi biliyorum

just stuck in this seat in the corner oh I see and I can't see anything so yes an

Köşedeki bu koltuğa sıkışıp kaldım oh görüyorum ve hiçbir şey göremiyorum bu yüzden evet

invite from Brazil would be very nice I would love to visit Brazil what is the

Brezilya'dan bir davet çok güzel olur Çok isterim Brezilya'yı ziyaret etmek için

model of your system asks Atif well the model isn't a model because I had the

sisteminizin modeli nedir Atıf'a sorar, model bir model değil çünkü

computer made for me it was custom-built because I needed it for a specific

bilgisayarı benim için yaptırdım, özel olarak yapıldı çünkü ona belirli bir nedenden dolayı ihtiyacım vardı

reason and that was to edit videos so when that was built for me eight years

ve bu, videoları düzenlemekti. sekiz yıl önce benim için yapıldı,

ago the the technology that was around there is very different from what is

oradaki teknoloji

around now of course you can do lots of amazing things so I need a computer now

şu anda olandan çok farklı, elbette birçok harika şey yapabilirsiniz, bu yüzden şimdi

that I can live stream and also I need to connect maybe three or four cameras

canlı yayın yapabileceğim bir bilgisayara ihtiyacım var ve ayrıca belki üçünü bağlamam gerekiyor. ya da bilgisayara dört kamera

to the computer and of course it needs to stream over the Internet and I still

ve tabii ki internet üzerinden yayın yapması gerekiyor ve benim hala

need to be able to edit videos so I need a very high specification upgrade you do

videoları düzenleyebilmem gerekiyor, bu yüzden çok yüksek özellikli bir yükseltmeye ihtiyacım var, siz

indeed mr. Duncan and you are going to get it and hopefully by next week but

gerçekten öylesiniz bayım. Duncan ve sen bunu anlayacaksınız ve umarım önümüzdeki haftaya kadar ama

we'll get something going for next week mr. Duncan's very resourceful well I'm

önümüzdeki hafta için bir şeyler alacağız Bay. Duncan çok becerikli,

going to contact someone tomorrow and just to find out how much it will cost

yarın biriyle görüşeceğim ve sadece ne kadara mal olacağını öğrenmek için ve ve

and and if we can't do it next week we will do this again

eğer bunu gelecek hafta yapamazsak, bunu tekrar yapacağız,

so we do have a back-up plan the back-up plan is to actually do this again on the

böylece arkada bir yedek planımız olacak- planım aslında bunu cep telefonunda tekrar yapmak

mobile phone we are coming up to one hour already can you believe it can't

zaten bir saate yaklaşıyoruz inanabiliyor musun

believe that we've been talking for an hour I thought we were only going to mr.

bir saattir konuşuyoruz inanamıyorum sadece bey gideceğimizi sanıyordum.

Duncan said we'll just go on for five minutes for a quick apology and and

Duncan, hızlı bir özür için sadece beş dakika devam edeceğimizi söyledi ve

basically say it'll be business as usual next week

temelde önümüzdeki hafta her zamanki gibi iş olacağını söyleyeceğim.

well I always do this I always say that I always say that did you notice the way

cut me off then and again he has got the the microphones I have control I just

ve yine mikrofonları aldı bende kontrol var sadece

have to shout shout I can you tell me the level level is right oh the level is

bağırmak zorundayım bağırmak seviyenin doğru olduğunu söyleyebilir misin oh seviye

right don't worry baby one of the good things about doing it

doğru merak etme bebeğim bunu cep telefonu aracılığıyla yapmanın iyi yanlarından biri

through the mobile phone is you have a lovely thing called automatic

otomatik sıkıştırma denen hoş bir şeye sahipsiniz,

compression so the sound is always compressed at a certain level so it's

bu nedenle ses her zaman belirli bir seviyede sıkıştırılır, bu nedenle

very hard to actually distort or become too loud so that's one of the good

gerçekten deforme etmek veya çok yüksek hale gelmek çok zordur, bu nedenle

things about streaming on a mobile phone is they have this lovely form of

bir cep telefonunda akışla ilgili iyi şeylerden biri de bu güzel sıkıştırma biçimine sahip olmalarıdır.

compression that allows you to to not be too loud and hammered bar says hello

bu da çok gürültülü olmamanı sağlıyor ve dövülmüş bar Türkiye'den merhaba diyor

from Turkey yes we've been to Turkey we've been to Turkey twice we have

evet biz Türkiye'de bulunduk Türkiye'ye iki kez gittik

indeed and you've done a lesson about Turkey so if you don't know about that

gerçekten ve Türkiye hakkında bir ders verdiniz yani bilmiyorsanız

oh yes someone's saying bonjour thank you very much for that yes we did a

ah evet birisi bonjour diyor bunun için çok teşekkür ederim evet

lesson in Turkey didn't we all about going on holiday and so there is an

Türkiye'de hepimiz tatile gitmekle ilgili bir ders yaptık değil mi ve bu yüzden

actual lesson on my youtube channel all about going on holiday and also you will

youtube kanalımda tamamen tatile gitmekle ilgili gerçek bir ders var ve ayrıca

see some of the sights and hear some of the sounds of Turkey there are no Pashto

bazılarını göreceksiniz manzaraların ve Türkiye'nin bazı seslerinin duyulması Peştuca dili yok

language I don't know what that is no what is Pashto language perhaps you

Peştuca dilinin ne olduğunu bilmiyorum belki

could tell us we'd like to know what that is

bize söyleyebilirsiniz bunun ne olduğunu öğrenmek isteriz

Steve Lim says I speak some Chinese - well maybe Steve Lin might be Chinese

Steve Lim biraz Çince konuştuğumu söylüyor - belki Steve Lin Çinli olabilir

because because I think Lin sounds like a Chinese name I apologize apologize if

çünkü Lin'in kulağa Çince bir isim gibi geldiğini düşünüyorum çünkü yanılıyorsam özür dilerim

I'm wrong but I think maybe that is a Chinese name

ama bence bu bir Çince isim

Nihao knew how ma wor sure mr. Duncan well Lao sure Lao Tsur don't

Nihao nasıl çalıştığını biliyordu eminim bayım . Duncan iyi Lao eminim Lao Tsur

put somebody just saying that to you now Lao sure means teacher

birisini sadece sana şunu söyleyerek koyma artık Lao kesinlikle öğretmen anlamına gelir

okay wor sure sure Lao wor wor sure I am or my name is

Duncan I did know some Russian at one point because when I was when I was

about 10 we had a program in the UK that was telling us at all how to speak

10 civarında İngiltere'de bize nasıl Rusça konuşulacağını anlatan bir programımız vardı

Russian it was on it every week and it was very interesting but I can't

her hafta yayındaydı ve çok ilginçti ama

remember anything right at this moment it must have had a really big impact

şu anda hiçbir şeyi doğru hatırlayamıyorum gerçekten büyük bir etkisi olmuş olmalı

yes padania da svidaniya I think that's a Russian word what does it mean no idea

evet padania da svidaniya bence bu Rusça bir kelime ne anlama geliyor hiçbir fikrim yok bence evet evet

I think yes yeah you might be missing the point of learning a second language

ikinci bir dil öğrenmenin amacını kaçırıyor olabilirsin

youyou have to know what it means you can't you can't just say the words I was

bunun ne anlama geldiğini bilmek zorundasın yapamazsın sadece kelimeleri söyleyemezsin O

10 at the time okay that's mr. Steeves excuse lots of people now are sending

zamanlar 10 yaşındaydım, tamam bu bay. Steeves kusura bakmayın birçok insan şimdi

messages this is England a film This Is England a film my favorite one oh do you

mesaj gönderiyor bu İngiltere bir film Bu İngiltere bir film benim favorim oh

mean the title of the film is this is England yes I think I know which one you

filmin adı bu İngiltere mi demek istiyorsunuz evet sanırım hangisini kastettiğinizi biliyorum

mean do you know some Spanish I don't know any Spanish to be honest hola hola

biraz İspanyolca biliyor musunuz I dürüst olmak gerekirse İspanyolca bilmiyorum hola hola hola

hola hola it was the famous tennis player from

hola o İspanya'dan gelen ünlü tenisçiydi

from Spain I don't know you've got a very famous tennis player whose name I

Bilmiyorum çok ünlü bir tenisçiniz var ve

can't remember right now Roger Federer Roger Federer talking of

şu an adını hatırlayamadığım Roger Federer Roger Federer konuşuyor

tennis he actually won the Australian Masters so he's won after after the that

tenisin Avustralya Masters'ını kazandı, bu yüzden

was it was it the guy from China mr. Chung was his name and he he was sadly

Çin'den gelen adamdı Bay. Adı Chung'du ve ne yazık ki iyi durumdaydı,

well he he had to retire because he had blisters on his feet so that was very

emekli olmak zorunda kaldı çünkü ayaklarında su toplamıştı, bu çok

sad but Roger Federer has once again won the Australian Masters I just think all

üzücüydü ama Roger Federer bir kez daha Australian Masters'ı kazandı.

that running around on a tennis court will give you blisters on your feet but

ayaklarınızda su toplamışsınız ama ayaklarınızdaki su toplamış su kabarcıkları için kendilerini bağlamanın

you think you'd have a way of connecting themselves for that blisters

bir yolu olduğunu düşünüyorsun bu

on your feet that's a bit of an excuse it sounds like an excuse that does I

biraz bahane kulağa bir bahane gibi geliyor yani

mean you you're bound to get blisters on your feet if you're playing tennis

demek istediğim eğer ayaklarında su toplaması kaçınılmaz tenis oynuyorsun yani

I mean rough i rafael nadal that's it no Dow no dal graphite actually he has

kaba i rafael nadal bu kadar hayır Dow no dal grafit aslında onun

great legs I don't know why I think Rafael Nadal has the most amazing

harika bacakları var Bilmiyorum neden Rafael Nadal'ın en harika

lengths I don't know why when he's playing it's like mesmerizing I don't

uzunluklara sahip olduğunu düşünüyorum Oynarken neden büyüleyici olduğunu bilmiyorum

know why there's no reason but I just think he has the most amazing legs just

Neden bir sebep yok bilmiyorum ama onun en harika bacaklara sahip olduğunu düşünüyorum sadece az önce

just ignore what I just said there ignore it

söylediklerimi görmezden gelin görmezden gelin

why do I not wear a hat yes well I could wear a hat but I don't want to compete

neden şapka takmıyorum evet pekala şapka takabilirim ama istemiyorum

with mr. Duncan with wearing a hat if we both wear a hat you see it will look

bay ile rekabet Duncan şapka takıyor, eğer ikimiz de şapka takarsak,

like we're both trying to look the same so what we have is an opposite so mr.

ikimiz de aynı görünmeye çalışıyormuşuz gibi görünecek, bu yüzden sahip olduğumuz şey tam tersi yani bay.

Steve has no hat and I have a hat yes there well there we go we've all got to

Steve'in şapkası yok ve benim de şapkam var evet işte başlıyoruz hepimiz

be individual and different do I speak Arabic no me neither

bireysel ve farklı olmalıyız Arapça konuşuyorum hayır ben de hayır

no I don't unfortunately oh yes teacher from Brazil ah there we go you could do

bilmiyorum maalesef oh evet Brezilya'dan öğretmen ah işte başlıyoruz sen yapabilirsin

you could be invited over to Brazil Americana Brazil from Americana and

Brezilya'ya davet edilebilirsiniz Americana Americana Brezilya'dan Americana ve

Brazil I wonder where that is I want to go to Brazil somebody invite me here I

Brezilya'nın neresi olduğunu merak ediyorum Brezilya'ya gitmek istiyorum biri beni buraya davet et

want an all-expenses-paid trip to Brazil so I think mr. Steve is looking for for

Brezilya'ya tüm masrafları karşılanmış bir gezi istiyorum bu yüzden sanırım bay. Steve

a free holiday the difference between a hat and a cap somebody has said there a

bedava bir tatil arıyor şapka ile kasket arasındaki fark birisi orada

hat normally covers the whole of your head so normally a hat will cover the

şapkanın normalde tüm kafanızı örttüğünü söyledi, bu nedenle normalde bir şapka

whole of your head and a cap just covers the top and mainly the front because a

kafanızın tamamını kaplar ve bir şapka sadece üst kısmı ve esas olarak ön çünkü bir

cap is designed to protect your eyes from from the sunlight

başlık, gözlerinizi güneş ışığından korumak için tasarlanmıştır,

that's correct mr. Duncan so normally I could you describe a cap as a type of

bu doğru Bay. Duncan normalde bir şapkayı bir şapka türü olarak tanımlayabilirdim evet pekala

hat yes well well hat can also be generic so when when a word is generic

şapka da jenerik olabilir yani bir kelime jenerik olduğunda

it means it covers many many things so you could describe this you can describe

pek çok şeyi kapsadığı anlamına gelir bu yüzden

this as a hat or if you want to be very specific

bunu bir şapka olarak tanımlayabilirsin ya da eğer çok spesifik olmak istiyorsun,

cific you say a cap or maybe baseball cap because of course this cap this type

bir şapka ya da belki beyzbol şapkası diyorsun çünkü tabii ki bu şapka bu tür bir

of cap was created for people who were wet who were playing sport interesting I

şapka, ıslak olan ve spor yapan insanlar için yaratıldı ilginç Bence

think it was Rita then said that Americana is in fact a city in Brazil so

Rita idi, sonra Americana'nın aslında bir şehir olduğunu söyledi Brezilya'da

that's cleared that up thank you very much for that there was an area somebody

bu açıklığa kavuşturuldu, bunun için çok teşekkür ederim, birisinin

said their English accent is very difficult than American accent how is it

İngiliz aksanının Amerikan aksanından çok zor olduğunu söylediği bir alan vardı,

do you mean to understand or to actually learn because some people say that it's

bazı insanlar

easier to to speak American English but actually I think both are just is hard

konuşmanın daha kolay olduğunu söylediği için anlamaktan mı yoksa gerçekten öğrenmekten mi bahsediyorsunuz? Amerikan İngilizcesi ama aslında her ikisinin de zor olduğunu düşünüyorum,

if you're starting from the beginning yes I yes I mean we can we can pretend

eğer baştan başlıyorsanız evet, evet, demek istediğim,

to do an American accent I'm not going to do it now hi there

Amerikan aksanı yapıyormuş gibi davranabiliriz, bunu şimdi yapmayacağım merhaba,

yes I think over here we could touch on it on a very controversial subject here

evet, burada düşünüyorum burada çok tartışmalı bir konuya değinebiliriz, din

what's more controversial talking about religion talking about politics or

hakkında konuşurken siyaset hakkında konuşurken veya

talking about whether you should speak in English or an American accent but

İngilizce mi yoksa Amerikan aksanıyla mı konuşmanız gerektiği hakkında konuşurken neyin daha tartışmalı olduğu hakkında konuşabiliriz ama

obviously we are going to say speaking in English accent because we are I think

açıkçası İngiliz aksanıyla konuşacağız çünkü öyleyiz sanırım

if you speak in an English accent you're never going to upset anyone I think if

İngiliz aksanıyla konuşuyorsun, asla kimseyi üzmeyeceksin, bence

you speak in an American accent English there's always a chance you could upset

Amerikan aksanıyla İngilizce konuşursan, o aksanla insanları üzme şansın her zaman vardır,

people with that accent what what what do you mean upset what do you mean some

ne demek üzmek, bazı

people don't like to hear the American accent I think so I I mean it's it's

insanlar üzülmez ne demek istiyorsun? Amerikan aksanını duymaktan hoşlanmıyorum, yani demek istediğim,

nice to stew people like to see here the American accent in films but to us when

filmlerde Amerikan aksanını görmek isteyen insanları şaşırtmak güzel ama

Americans kept let's explain this so when Americans come over to England mr.

Amerikalılar durduğunda bize bunu açıklayalım, böylece Amerikalılar İngiltere'ye geldiğinde mr.

Duncan's going off the screen I'm not being controversial I'm just speaking as

Duncan ekrandan çıkıyor Tartışma yaratmıyorum, sadece

to how a British English people feel when American people come over to

bir İngiliz İngilizinin Amerikalılar İngiltere'ye geldiklerinde nasıl hissettiklerinden bahsediyorum,

England we find our accent very annoying this is true isn't it mr. Duncan he's

aksanımızı çok sinir bozucu buluyoruz, bu doğru, değil mi Bay. Duncan

walked out of the room but it's we do we find we find the American accent

odadan çıktı ama Amerikan aksanını

annoying so if you're going to learn English then you don't want to annoy

rahatsız edici buluyoruz, bu yüzden İngilizce öğrenecekseniz o zaman insanları rahatsız etmek istemezsiniz,

people one's ever annoyed with the British

accent when you go to America they love the British accent so learn English

Amerika'ya gittiğinizde İngiliz aksanına asla sinirlenmezsiniz. İngiliz aksanını seviyorum bu yüzden İngilizce öğrenin İngilizce

learn in an English language because you won't annoy anyone that's all I'm going

öğrenin çünkü kimseyi rahatsız etmeyeceksiniz

to say on the subject and mr. Duncan has come back very controversial that's I

konu hakkında söyleyeceğim tek şey bu ve bayım. Duncan çok tartışmalı bir şekilde geri döndü,

should have talked about religion thanks Steve

din hakkında konuşmalıydım, teşekkürler Steve

thanks a lot for that I think religion was probably a better subject than what

bunun için çok teşekkürler, bence din muhtemelen az önce orada ortaya koyduğunuzdan daha iyi bir konuydu

you've just come out with there okay I love your accents mr. Duncan and mr.

tamam, aksanlarınızı seviyorum Bay. Duncan ve Mr.

Steve also I like the American accent I think actually doesn't really matter

Steve ayrıca Amerikan aksanını seviyorum bence aksan

to be honest with you the the subject of accents I've got a top hat oh that's

konusunda sana karşı dürüst olmam gerçekten önemli değil benim bir silindir şapkam var oh bu

good is that to cover your head possibly possibly

iyi şu ki kafanı örtmek muhtemelen muhtemelen

the problem with accents is it's always a very controversial subject I think

aksanla ilgili sorun her zaman çok tartışmalı bir konu bence

Steve is definitely going for a wee are you going for a wee Steve yes he

Steve kesinlikle çiş yapacak sen çiş yapacak mısın Steve evet az önce

just said he's going for a wee he says I'm bursting I really do need a

wee wee right now I need to wee-wee straightaway I don't know where he's

çiş yapacağını söyledi patladığımı söylüyor Gerçekten şu anda çişe ihtiyacım var Çişe ihtiyacım var hemen nereye gittiğini bilmiyorum

gone I'm on my own er mr. Steve can you please sing a song well mr. Steve can

tek başımayım er bay. Steve lütfen güzel bir şarkı söyler misiniz bayım? Steve

sing a song but we have to make sure that it's not in copyright or else

bir şarkı söyleyebilir ama bunun telif hakkıyla ilgili olmadığından emin olmalıyız yoksa

YouTube will come around and they will punch me in the face again and again Oh

YouTube ortaya çıkar ve suratıma tekrar tekrar yumruklar Ah

mr. Steve that was quick Steve that was a very quick wee-wee I didn't go for a

bayım. Steve bu hızlıydı Steve bu çok hızlı bir çişti Ben bir çiş için gitmedim

wee-wee misted I think mr. Steve had a wee-wee I've got a selection of hats

buğulu sanırım bay. Steve bir çiş yaptı burada bir dizi şapkam var

here hats okay which I'm now going to model mr. Steve is now going to show you

şapkalar tamam şimdi modelleyeceğim bay. Steve şimdi size

some hats now I think what he's going to do is ask which one you like the most is

bazı şapkalar gösterecek, sanırım yapacağı şey en çok hangisini beğendiğinizi sormak,

that what you're going to do so there's the first hat so what do you think this

yapacağınız şey bu yüzden ilk şapka var, bu

hat is used for covering your head mr. Duncan don't be silly mr. Duncan so this

şapkanın neyi örtmek için kullanıldığını düşünüyorsunuz? başınız bey Duncan saçmalamayın bayım. Duncan, bu

is an outdoor hat designed to keep the Sun off view so it's it's something I

bir dış mekan şapkası, Güneş'i görüş alanından uzak tutmak için tasarlanmış, bu yüzden

wear when I'm out walking so why is that important

yürüyüş yaparken giydiğim bir şey, bu neden önemli,

because when you're walking you don't want the Sun on your face it's annoying

çünkü yürürken Güneş'in yüzünüze gelmesini istemezsiniz, bu can sıkıcıdır

and this will protect your neck your ears and your face from the direct Sun

ve bu boynunuzu, kulaklarınızı ve yüzünüzü doğrudan güneş ışığından korur,

it's also waterproof and I can put these

aynı zamanda su geçirmezdir ve

these on there so that when it's windy you see the Hat will stay on so this is

bunları oraya koyabilirim, böylece hava rüzgarlı olduğunda Şapkanın takılı kalacağını görürsünüz, bu

in fact called is anyone out there watching from Canada because if they are

aslında Kanada'dan izleyen var mı denir çünkü onlar

this is called a Tilley hat Tilley sure I show to the camera there we go we have

buna Tilley şapkası deniyorsa Tilley eminim kameraya gösteririm oraya gidiyoruz

we have a camera you see these things so there it is a Tilley hat now there is

bir kameramız var bu şeyleri görüyorsunuz yani işte bu bir Tilley şapkası şimdi

something very interesting about this hat because apparently the people who

bu şapka hakkında çok ilginç bir şey var çünkü görünüşe göre insanlar

make this hat guarantee that if you lose this hat they will give you another one

Bu şapkayı kim garanti ediyor, eğer bu şapkayı kaybederseniz size ücretsiz bir tane daha vereceklerini garanti ediyorlar.

for free they do I think that's amazing so if you lose this hat if you lose it

Bence bu harika, yani bu şapkayı kaybederseniz,

if you are walking along the road or on a boat and it blows away like that you

yolda veya bir teknede yürürken kaybederseniz ve uçar gider. bunun gibi,

can actually go to Tilley or write to the company and they will give you a

gerçekten Tilley'e gidebilir veya şirkete yazabilirsin ve kaybettiğin şapkanın yerine sana bedava bir şapka verecekler,

free hat to replace the one to replace the one you lost

it's amazing you'll never find that is ok you could get another one for free

inanılmaz, asla bulamayacaksın, sorun değil, bedavaya bir tane daha alabilirsin

Steve don't worry ok this next one what is going on here next one there we go

Steve don 'Endişelenme tamam bundan sonraki burada ne oluyor bir sonraki işte başlıyoruz

yeah you did he read this is my gangster hat this is mr. Steve this is mr. Steve

evet okudun mu bu benim gangster şapkam bu bay. Steve bu bay. Steve

now pretending to be a gangster well not really I actually this was for a show so

şimdi bir gangster gibi davranıyor, aslında pek değil, aslında bu bir gösteri içindi, bu yüzden

this isn't something I would wear out and about it's you would call this

bu giyeceğim bir şey değil ve buna ne dersen de,

whatever hat would you a stupid hat it's I don't know what's out of a hat you

aptal bir şapka diyebilirsin, ne olduğunu bilmiyorum. şapka

would call it but it's a I wore it in a show I can't remember what it was for

diyebilirsin ama bu bir şovda giydim şimdi ne olduğunu hatırlayamıyorum

now it looks like if it reminds me of a fedora it looks a bit it looks a bit

bana bir fötr şapkayı hatırlatıyor gibi görünüyor biraz

like a fedora gangster hat it's a gangster hat I don't think they call him

fötr gangster şapkasına benziyor bu bir gangster şapkası ona çete dediklerini sanmıyorum

gangs I don't think think gangster hat is the proper

gangster şapkasının doğru

expression I think it's a it looks a bit like a fedora there we go so I that's

ifade olduğunu düşünmüyorum biraz fötr şapkaya benziyor işte başlıyoruz bu yüzden

another hat in my collection that's - this is not a very big collection by the

koleksiyonumdaki başka bir şapka bu - bu değil çok büyük bir koleksiyon bu

way how about this one I have no words well this again is a hat that you would

arada buna ne demeli sözüm yok yine bu da

wear if you want to look stupid on the beach this is a beach hat a summer hat

plajda aptal görünmek istersen giyeceğin bir şapka bu bir plaj şapkası tam bir yazlık şapka

exactly and you would wear this to keep the Sun off even more so than the other

ve bunu saklamak için giyeceksin Güneş diğerinden daha fazla kapalı

this would keep the Sun off your entire body I think this is Mexican I think

bu, Güneş'i tüm vücudunuzdan uzak tutardı Sanırım bu Meksika

this is a Mexican hat or a Spanish hat I look like a farmer oh yes you are

şapkası Sanırım bu bir Meksika şapkası ya da İspanyol şapkası Bir çiftçi gibi görünüyorum oh evet sizsiniz

I am farming the land what sorry is that a farmer's accent or a pirate that's got

toprağı ekip biçiyorum ne pardon bu bir çiftçi aksanı mı yoksa bir korsanın

the message is going you sound like a pirate a pirate no home I'm gay farmer

mesajı şu mu: Korsan gibi ses çıkarıyorsun korsan ev yok ben gay bir çiftçiyim

and I'm out tilling the soil still sound like a pirate eating my cows do you have

ve dışarıda toprağı sürüyorum hala ineklerimi yiyen bir korsan gibi geliyor

a cowboy hat I actually bought oh it's Moroccan it's made of it's made of grass

kovboy şapkan var mı Aslında satın aldım oh bu Faslı çimenden yapılmış

yes I think you've been I think maybe you've been smoking some of that

evet sanırım öyleydin sanırım belki ondan biraz içiyordun

oh yes that well so that's that hat and unfortunately I bought that years ago

oh evet o şapka bu ve ne yazık ki onu yıllar önce aldım

and I was on holiday but there's no lining on the inside

ve üzerindeydim tatil ama iç kısmında astar yok astar

there's no lining which means it's quite uncomfortable it scratches on your head

yok yani oldukça rahatsız oluyor kafanızı çiziyor

it's made of grass now that must have been made by hand it's quite a it's

çimden yapılmış artık elde yapılmış olmalı oldukça güzel çok

quite a lovely hat but I think it's actually a woman's hat so I I thought it

güzel bir şapka ama bence aslında bir kadın şapkası yani

looks a bit I don't mean to be offensive but I think it looks a little bit

Biraz göründüğünü düşündüm, saldırgan olmak istemem ama bence biraz

Mexican as well because Mexican hats I know that not everyone in Mexico wears a

Meksikalı gibi görünüyor çünkü Meksika şapkaları Meksika'daki herkesin fötr şapka takmadığını biliyorum

sombrero but it does look a little bit like a sombrero because the idea of a

ama biraz fötr şapka gibi görünüyor çünkü

sombrero is to keep the Sun off your face because exactly what oh my gosh

fötr şapka fikri güneşi yüzünüzden uzak tutmaktır çünkü tam olarak ne aman tanrım

what are you doing Steve I've no words yes so this is my

ne yapıyorsun steve söyleyecek sözüm yok evet yani bu benim

sort of going out in the winter keeping my head you look like you look like the

kışın dışarı çıkma tarzım

village idiot thank you three colors I've actually got

köy salağı teşekkür ederim üç renk bende aslında bir

another one do you smoke cigarettes no we don't smoke I don't smoke an order

tane daha var sigara içiyor musun hayır sigara içmiyoruz ben sipariş içmiyorum

Steve there we go that one got different colors it looks the same I've got a

steve işte başlıyoruz onun farklı renkleri var aynı görünüyor ben

large range of hats as you can as you can see I don't I don't think five hats

geniş bir yelpazeye sahibim görebildiğiniz kadar şapka sayısı görebildiğiniz kadarıyla beş şapkanın

is a large range I think if you if you had a thousand hats maybe how about that

geniş bir yelpaze olduğunu düşünmüyorum bence bin tane şapkanız olsaydı belki şu

one that looks very familiar that looks very familiar I've got mr. Duncan's hat

çok tanıdık gelene çok tanıdık gelene ne dersiniz Bay var Duncan'ın şapkasını tak

on now he's wearing my hat here I'm surprised he's letting me do this I'm

şimdi benim şapkamı burada takıyor Bunu yapmama izin vermesine şaşırdım Bunu

surprised I'm letting you do this smelly never mind well what do you think

yapmana izin vermeme şaşırdım Bu pis kokan boşver iyi sence ne düşünüyorsun

yes it suits you both of his wearing hats added yes hats yes some people

evet ikinize de yakışır onun şapkaları eklendi evet şapkalar evet bazı insanlar

think that we are actually sponsored by adidas but we're not I wish I wish they

aslında adidas sponsorluğunda olduğumuzu düşünüyor ama öyle değiliz.

they would you guys came live to tell us that you are not able to come live and

that you are sorry that's a very good one Thank You Tomic yes there is

evet

something strangely ironic about the fact that we can't appear live today but

bugün canlı görünemeyeceğimiz gerçeğiyle ilgili garip bir ironik şey var ama canlı yayında görünemeyeceğimizi

we are here live to tell you that we can't appear live yes ever been on for

söylemek için buradayız evet

this time how about if I do this do I look do I

bu sefer hiç yayındaydım nasıl olur da bunu yaparsam yaparım bakarım yapar mıyım

look youthful when if I do that like a street a street artist you should be

genç görünün, bunu bir sokak sanatçısı gibi yaparsam,

doing a little bit of break dancing now look about 18 now now I've put the Hat

biraz break dans yapıyor olmalısınız şimdi 18 yaşında görünün şimdi Şapkayı

round the other way eighty and sometimes it's sort of like that as well isn't it

diğer tarafa koydum seksen ve bazen de öyle değil 'o

at the side like that there we go what can I get away with that do you think if

yandan böyle işte başlıyoruz neyden kurtulabilirim ki

I weigh down I don't think you could get away with that at all I think I like

ağırlık yaparsam sence bundan paçayı sıyırabileceğini sanmıyorum bence hoşuma gitti bu

that I like that look that's me already I can I can hear people dialing the

bakış hoşuma gitti zaten bu benim İnsanların

fashion police on their phones though there is a man wearing a hat back to

telefonlarından moda polisini aradıklarını duyabiliyorum ama önden arkaya şapka takan bir adam var

front and and it looks dreadful you guys came to tell us that your is

ve korkunç görünüyor siz bize sizin TIPA olduğunuzu söylemeye geldiniz

TIPA TIPA do I look 18 with the hat round this way everyone's saying no oh

TIPA bu şekilde şapkayla 18 yaşında görünüyor muyum? herkes hayır diyor

somebody says they adore bald heads Bella Russia Belarus yes says I love

birisi kel kafalara bayıldığını söylüyor Bella Rusya Beyaz Rusya evet ben

bald heads well of course there are lots of famous people who are bald there do

kel kafaları seviyorum diyor tabii ki orada kel olan bir sürü ünlü insan var

you remember a few weeks ago Steve we we actually had a contest where we asked

hatırlıyor musun birkaç hafta önce Steve biz aslında bir yarışma yaptık ve

people watching - yeah I'm a rapper - guess who the bald heads belong to yes

insanlara sorduk izliyorum - evet ben bir rapçiyim - tahmin et kel kafalar kime ait evet

we did yes and there were mine well no none of them were yours no yours would

yaptık evet ve benimkiler vardı hayır hiçbiri senin değildi hayır seninki

have been too easy you see because people know what your head looks like

çok kolay olurdu görüyorsun çünkü insanlar kafanın neye benzediğini biliyor

yes you look eight eight again not 18 are you sure about that

evet sen bak sekiz sekiz tekrar 18 değil bundan emin misin

Vina AR why are you interested in them what do you mean the hats well I think

Vina AR neden onlarla ilgileniyorsun şapkalar ne demek istiyorsun

hats are very fun you saw that that looks much better

şapkalar çok eğlenceli bence gördün çok daha iyi görünüyor işte

there we go I've got the hair and now I can wear it that way round and there we

başlıyoruz saçım var ve şimdi Bu şekilde giyebilirim ve işte

go 18 again about that I'm going out I'm going to though I wasn't I'm not going

yine 18'e çıkıyoruz, dışarı çıkacağım hakkında, gitmeme rağmen,

to say what I was about to say that well you know what I think we should do one

söyleyeceğim şeyi söylemeyeceğim, ne düşündüğümü biliyorsun.

one Saturday this is what I want to do one weekend one Saturday we should go

bir cumartesi yapmalıyız bu benim yapmak istediğim şey bir hafta sonu bir cumartesi

into into the town with our wigs where our wigs my favourite and see it see if

peruklarımızla kasabaya inmeliyiz ve peruklarımızın en sevdiğim olduğu yere bakmalıyız

anyone notices Steve's gonna put all of her hats on at the same time I don't

Steve'in tüm şapkalarını aynı anda takacağını fark eden var mı görelim zaman

know why mr. Steve do you play oh do you play baseball no we don't we don't play

neden bilmiyorum bay Steve oynar mısın beyzbol oynar mısın hayır biz

baseball here so I've got them all on now what do you think will this look

burada beyzbol oynamıyoruz bu yüzden hepsini giydim şimdi ne düşünüyorsun bu görünüm

take off do you think will it take off I think they'll be taking you away in a

kalkacak mı sence çıkacak mı bence onlar' seni bir

minute to the local mental hospital much better yes thank you

dakika içinde yerel akıl hastanesine götüreceğim çok daha iyi evet teşekkür ederim

but I think that needs to be rounded the other way right

ama bence bunun diğer tarafa yuvarlanması gerekiyor hemen

there we go oh it's falling off I find it funny well yes you are you are in the

gidiyoruz oh düşüyor bunu komik buluyorum evet sen

minority there Steve Luciano says I'm very jealous of your

azınlıktasın orada Steve Luciano şapkalarını çok kıskandığımı söylüyor

hats really do they have hats where you are excuse me I just need to make a few

gerçekten senin olduğun yerde şapkaları var mı afedersin sadece

adjustments here he'll be performing a bit better now I got you just need to

burada biraz daha iyi performans gösterecek şimdi anladım sadece

trim a bit of nose head that's better and a little bit in there there we go I

biraz düzeltmen gerekiyor burun kafa bu daha iyi ve biraz içeri giriyoruz az önce

just saw some nose hair and I thought it didn't very nice it needed trimming off

biraz burun kılı gördüm ve çok hoş olmadığını düşündüm, kesilmesi gerekiyordu

yes mr. Steve's saying that I have very long nose hair I don't understand what

evet bayım. Steve burnumun çok uzun olduğunu söylüyor Az önce

just happened there I'm very sorry about what just happened there yes and Anto is

orada ne olduğunu anlamıyorum Az önce orada olanlar için çok üzgünüm evet ve Anto

going I think Anto is going to have a lie down in a dark room to recover from

gidiyor Sanırım Anto iyileşmek için karanlık bir odada uzanacak

all of this like the two idiots from across the street oh thank you for that

tüm bunlar sokağın karşısındaki iki salak gibi oh bunun için teşekkür ederim

Thank You Mohammed yeah now it says we are like two idiots across the street

Teşekkürler Muhammed evet şimdi sokağın karşısındaki iki aptal gibiyiz diyor

thank you very much that's a very lovely always being an idiot yes we are

çok teşekkür ederim bu her zaman aptal olmak çok güzel evet biz

professional idiots it actually has it on my CV whenever I

profesyonel aptallarız aslında ne zaman

go to a new employer I always show them my CV and at the top

yeni bir işverene gitsem özgeçmişimde var onlara her zaman özgeçmişimi gösteririm ve en üstte

it says professional idiot Karl it says do you love soccer the answer to that is

profesyonel aptal Karl yazıyor futbolu seviyor musun diyor bunun cevabı

no we don't follow soccer we don't follow football football

hayır futbolu takip etmiyoruz takip etmiyoruz futbol futbol

I select rugby but we won't go into that

Rugby'yi seçiyorum ama o

sports I I used to like cross-country running that was my favorite can I dance

sporlara girmeyeceğiz Eskiden kros koşusunu severdim bu benim favorimdi

as the dark cat no just Liam Liam says are you humans or what why don't you

kara kedi olarak dans edebilir miyim hayır sadece Liam Liam diyor ki siz insan mısınız yoksa neden

read my message Thank You Lee so patch we've got so many messages

benim okumuyorsunuz mesaj Teşekkür Ederim Lee yani yama Ekrana gelen o kadar çok mesajımız var

coming onto the screen that it's almost impossible to read them or if you could

ki onları okumak neredeyse imkansız veya

see the screen here they literally flashing by so quickly in

buradaki ekranı görebilseydiniz özür dilemek için kelimenin tam anlamıyla o kadar hızlı yanıp sönüyorlardı

the apologies but sometimes we miss we miss messages because we literally

ama bazen mesajları kaçırıyoruz çünkü biz mesajları kaçırıyoruz. tam anlamıyla ekrandan çıkmadan

haven't got time to read them before they go off the screen nothing

önce onları okumaya vaktim yok hiçbir şey

I think you've you've cleared that problem up yes well we are getting more

sanırım bu sorunu çözdünüz evet pekala

messages today than we normally do on the live stream dark cat says can I

bugün canlı yayında normalde aldığımızdan daha fazla mesaj alıyoruz kara kedi dans edebilir miyim diyor

dance I'll just do a little box step a what a box step yeah yeah okay then

Ben sadece küçük bir kutu adımı yapacağım ve ne bir kutu adımı evet tamam o zaman

okay there Steve that just looks like you're walking backwards and forwards in

tamam işte Steve

a square okay then that's great I love the way Steve's still talking to the

bir karede ileri geri yürüyormuşsunuz gibi görünüyor tamam o zaman bu harika Steve'in hala kamerayla konuşma şeklini seviyorum

camera and he hasn't even got the microphone doing a box step and I'll do

ve mikrofonu bir kutu adımını bile atmadı ve ben

it the other way around just to prove I can do it the other way around as well

bunu tam tersini yapacağım, tam tersini de

there we go what what's going on Singh

yapabileceğimi kanıtlamak için işte başlıyoruz neler oluyor Singh

what what's going on well the dark cat said can I dance so I

neler oluyor karanlık kedi dans edebilir miyim dedi, bu yüzden

just wanted to demonstrate that I can yeah but you still haven't answered the

sadece yapabileceğimi göstermek istedim evet ama hala

question can you dance because I haven't seen any dancing yet well maybe that's

soruyu cevaplamadın çünkü henüz hiç dans görmedim çünkü belki bu

for the other viewers too to give their opinion as to what they thought to my

diğer izleyicilerin de fikirlerini söylemesi için benim

box step I thought you're having some sort of fit no I just thought I've got

kutu adıma ne düşündüler bir çeşit kriz geçirdiğini düşündüm hayır sadece yarım saat

to do something to be standing in for half an hour that time I did something

ayakta durmak için bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm o zaman öylece

to demonstrate that I can't just talk I can also a dance as well please can you

konuşamayacağımı göstermek için bir şeyler yaptım Ben de dans edebilirim lütfen

do the makeover again can you do the makeover again no that was last week

makyajı tekrar yapabilir misin makyajı tekrar yapabilir misin hayır geçen haftaydı bu bir daha

it's it's never happening again I'd love to do the makeover again maybe maybe

asla olmayacak Makyajı tekrar yapmayı çok isterim belki belki bir

maybe next time mr. Steve could do some plastic surgery maybe he'll get it get a

dahaki sefere bayım. Steve biraz estetik ameliyat yapabilir belki ona bir

knife and maybe do some things d mr. e says did I buy a new wheel or have oh

bıçak yaptırır ve belki bazı şeyler yapar d bayım. e yeni bir tekerlek mi aldım yoksa var mı diyor oh evet evet hayır

yes yes no I had to a new tire a tire not the wheel I just

yeni bir lastik almam gerekti tekerlek değil bir lastik sadece tekerleğin

had to buy the tire that goes on the wheel the wheel wasn't damaged I managed

üzerine giden lastiği almak zorunda kaldım tekerlek hasar görmemiş tekerlekten

to pull over before the wheel was damaged but yes I did get a new tire ah

önce kenara çekmeyi başardım tekerlek hasar gördü ama evet yeni bir lastik aldım ah

yes because last week mr. Steve was driving and one of his tires exploded he

evet çünkü geçen hafta bay. Steve araba kullanıyordu ve lastiklerinden biri patladı patladı patladı

had a blowout

I said blowout Eugene says maybe you should give me a makeover maybe we could

dedim Eugene belki bana bir makyaj yapman gerektiğini söylüyor belki bunu

do that yeah we don't have enough time we've only got two hours it'll take far

yapabiliriz evet yeterli zamanımız yok sadece iki saatimiz var çok uzun sürer

more than two hours to give you a makeover thanks very much for that mr.

size bir makyaj vermek için iki saatten fazla, bunun için çok teşekkürler bay.

Duncan are you suggesting that I would need a lot of makeup to cover our this

Duncan, bu katlarımızı kaplamak için çok fazla makyaja ihtiyacım olacağını mı söylüyorsunuz

floors or that you seem to be able to suggesting that I have I'm sorry we

yoksa özür dilerim

serve a sentence there with that said just rearrange those words and and you

orada bir cümle hizmet ettiğimizi ve sadece bu kelimeleri yeniden düzenleyin ve ve

might have have an actual coherent sentence I'm beginning to lose the will

gerçekten tutarlı bir cümlem var burada yaşama isteğimi kaybetmeye başlıyorum

to live here because that you mr. Duncan said we'll only be here for five or ten

çünkü siz bayım. Duncan sadece beş ya da on dakika burada olacağımızı söyledi,

minutes we're now in an hour and 21 minutes we've been here for five minutes

şimdi bir saat 21 dakika sonra buradayız, beş dakikadır buradayız

but then we've we've multiplied that five minutes by by so many numbers

ama sonra o beş dakikayı o kadar çok sayıyla çarpmışız ki

actually interestingly enough let me return back to the story of the tire

aslında ilginç bir şekilde yeter lastiğin hikayesine geri dönmeme izin verin

I had the tire put on but they haven't balanced the wheel properly is as soon

lastiği taktırdım ama tekerleği düzgün balanslamamışlar

as I got on the motor where I could feel vibration I don't think that's anything

motora biner binmez titreşim hissedebiliyordum sizde bunun anormal bir şey olduğunu düşünmüyorum

unusual with you they haven't balanced the wheel properly so I'm gonna have to

direksiyonu düzgün balanslamamışlar, bu yüzden

go back there and and tell them to rebalance the wheel because it's

oraya gidip onlara direksiyonu yeniden balanslamalarını söyleyeceğim çünkü

vibrating on the motorway you know when I get to a hundred miles an hour you can

otoyolda titriyor, bilirsiniz, saatte yüz mile çıktığımda

definitely feel a vibration on the motorway I'm feeling a vibration now in

kesinlikle bir titreşim hissedebilirsiniz. otoyolda

the studio of my left leg to be honest Oh a very nice message from Ching Najib

Dürüst olmak gerekirse şimdi sol bacağımın stüdyosunda bir titreşim hissediyorum Oh Ching Najib'den çok güzel bir mesaj

I think you are both brilliant teachers well I am a teacher and mr. Steve isn't

Bence ikiniz de harika öğretmenlersiniz pekala ben bir öğretmenim ve bayım. Steve

a teacher but he likes to join in with my live streams so I suppose for that

bir öğretmen değil ama canlı yayınlarıma katılmaktan hoşlanıyor, bu yüzden

yes interesting that that Ching says that he likes to hear practical

Ching'in pratik

conversation everyday conversation and instead instead of just

konuşmaları günlük konuşmaları dinlemeyi sevdiğini söylemesi ilginç ve sanırım

listening to grammar all the time so all of the grammar rules and all of the the

her zaman sadece gramer dinlemek yerine bu yüzden hepsi dilbilgisi kuralları ve

things that you have to follow so that might be a little boring so the thing is

uymanız gereken tüm şeyler, bu biraz sıkıcı olabilir, yani mesele şu ki, gerçekleşen

you can actually listen to a conversation that's taking place and of

bir konuşmayı gerçekten dinleyebilirsiniz ve

course we don't plan this we haven't planned any of this it is all

elbette bunu planlamıyoruz, planlamadık Bunların hepsi

spontaneous we haven't today we did have a plan

kendiliğinden, bugün yapmadık, bir planımız vardı

because it takes mr. Duncan a long time to prepare his is his his livestreams

çünkü Bay'i alıyor. Duncan'ın canlı yayınlarını hazırlaması uzun zaman aldı

and we had a real plan so we've just done this completely off-the-cuff we've

ve gerçek bir planımız vardı, bu yüzden bunu tamamen beklenmedik bir şekilde yaptık,

just been making it up as we go along off-the-cuff spontaneous because mr.

bunu sadece doğaçlama devam ederken uyduruyorduk çünkü bay .

Duncan said we'd only be on for five minutes so normal services we say will

Duncan sadece beş dakikalığına açık olacağımızı söyledi, bu yüzden normal servislerin

be resumed next week and mr. Duncan will be sitting in his chair and I'll be

önümüzdeki hafta devam edeceğini söylüyoruz ve Bay. Duncan sandalyesinde oturuyor olacak ve ben de

sitting in my chair it feels like you're putting this microphone down my back yes

sandalyemde oturuyor olacağım, sanki bu mikrofonu sırtıma koyuyormuşsun gibi geliyor, evet

what to stuff in your mouth well there is a there is a temptation there's a

ağzına ne tıkmalı peki bir ayartma var

temptation to stuff it in your mouth the microphone that have any idioms today

onu doldurmanın bir cazibesi var ağzınızı mikrofon bugün herhangi bir deyim var

but what we don't really do we what we we have got them but they're well

ama gerçekten yapmadığımız şey elimizde ne var ama iyiler

they're on video the things that we were going to show are actually on video and

videodalar göstereceğimiz şeyler aslında videoda ve

they're in the computer and the computer computer is broken so that's the reason

onlar bilgisayarda ve bilgisayar bozuldu bu

why unfortunately thank you Giuseppe thank you very much for your lovely

yüzden ne yazık ki teşekkür ederim Giuseppe güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim

messages thank you very much to Cornell as well and also to let's see I'm just

Cornell'e de çok teşekkür ederim ve ayrıca bakalım

trying to find some more now that you've danced please sing a song we have to be

şimdi biraz daha bulmaya çalışıyorum dans ettin lütfen bir şarkı söyle

careful singing songs because YouTube has become very strict and they like to

şarkı söylerken dikkatli olmalıyız çünkü YouTube çok katılaştı ve

block people now and take away their their ad revenue so I have to be very

artık insanları engellemeyi ve reklam gelirlerini almayı seviyorlar bu yüzden çok

careful in fact last week I was very disappointed because YouTube are

dikkatli olmalıyım aslında geçen hafta çok hayal kırıklığına uğradım çünkü YouTube

actually going to take a take one of my channels one of my youtube channels off

aslında kanallarımdan birini youtube kanallarımdan birini alacak, reklam için

they they have said that they're going to remove all of the the monetization

tüm para kazanmayı kaldıracaklarını söylediler, bu

for advertisement so I was very disappointed about that fortunately it

yüzden çok hayal kırıklığına uğradım, neyse ki

doesn't affect my main channel hello from Mexico I'm

etkilemez ana kanalım meksika'dan merhaba ben

to the channel and this is what I need exactly to practice my listening thank

kanala geliyorum ve bu tam olarak dinleme pratiği yapmak için ihtiyacım olan şey

you so much and congratulations guys thank you very much to a Manuel Montero

çok teşekkür ederim ve tebrikler çocuklar meksika'da izleyen bir manuel montero'ya çok teşekkür ederim çok

watching in Mexico a lovely name what are you talking about says Eugene we're

güzel bir isim ne hakkında konuşuyorsunuz diyor Eugene biz

just talking about everyday subjects English we're just conversing and having

sadece günlük konulardan bahsediyoruz İngilizce sadece sohbet ediyoruz ve

natural conversation that's what we're doing today except for that strange

doğal sohbetler yapıyoruz bugün yaptığımız o garip

pause just did you see that we both went into our own worlds so what were you

duraksama dışında sadece ikimizin de kendi dünyalarımıza girdiğimizi gördünüz mü o

thinking about then Steve that that strange moment when we both I was

zaman ne düşünüyordunuz Steve o garip anda, ikimiz de

thinking what can I say next and nothing came into my head so we decided to read

bundan sonra ne söyleyebilirim diye düşünürken aklıma hiçbir şey gelmedi, bu yüzden okumaya karar verdik,

which is very useful that when we go blank and can't think of anything to say

bu çok faydalıydı, boş kaldığımızda ve söyleyecek hiçbir şey düşünemediğimizde

we can just read some of the lovely messages look I I can I just say now I

sadece biraz okuyabilirdik. o güzel mesajların bak ben yapabiliyorum şimdi diyebiliyorum

never go blank I never have blank in in this head there is always something in

asla boş kalmıyorum bu kafada hiç boş kalmıyorum hep bir şeyler oluyor

my head there is always something a little on the tip of my tongue I would

hep dilimin ucunda biraz bir şeyler oluyor

love to sing a song and I'm going to find something one of these weeks I was

bir şarkı söylemeyi çok isterdim ve Bu haftalardan birinde bir şeyler bulacağım

going to sing something from The Mikado was I not mr. Duncan that should get rid

The Mikado'dan bir şeyler söyleyecektim mr değildim. Duncan,

of most of our viewers but we've got to sing something that's not in copyright

izleyicilerimizin çoğundan kurtulmalı ama telif hakkı olmayan bir şey söylemeliyiz, bu yüzden

so it's got to be over 100 years old or YouTube will will be very angry and will

100 yıldan daha eski olmalı yoksa YouTube çok kızacak ve

maybe punish you in some way well they seem to be punishing everyone at the

belki de sizi bir şekilde cezalandıracak. şu

moment except for the the people that that have millions and millions and

anda milyonlarca, milyonlarca ve

millions of subscribers but everyone else is being treated really badly so so

milyonlarca abonesi olan insanlar dışında herkesi cezalandırıyorum ama diğer herkese gerçekten kötü davranılıyor, bu yüzden

even I am being affected by some of the new rules and some of the new things and

ben bile bazı yeni kurallardan ve bazı yeni şeylerden etkileniyorum ve

I never do anything wrong on YouTube and yet I'm also being punished for doing

ben YouTube'da asla yanlış bir şey yapmıyorum ve yine de Alex'in söylediği hiçbir şeyi yapmadığım için cezalandırılıyorum iyi

nothing Alex says do meditation well I used to

meditasyon yap Eskiden

do a lot of meditation and it's very good at calming your brain down because

çok meditasyon yapardım ve bu beyninizi sakinleştirmede çok iyidir çünkü

your brain all the time we've always got this constant internal chattering going

beyniniz her zaman bizdedir. bu sürekli içsel gevezelik devam ediyor

on or you certainly have heads have you noticed you your brain is constantly the

ya da kesinlikle kafanız var fark ettiniz mi beyniniz sürekli

inner dialogue as they call it this inner conversation that's always there

içsel diyalog dedikleri şekliyle bu içsel konuşma her zaman oradadır

and meditation is a very good way of calming that down and switching your

ve meditasyon bunu sakinleştirmenin ve

brain off and I need to do that because I can get quite stressed can't I mr.

beyninizi kapatmanın çok iyi bir yoludur ve ben Bunu yapmam gerekiyor çünkü oldukça strese girebiliyorum, değil mi bayım?

Duncan you can get stressed sometimes but you are a busy person you are you

Duncan bazen strese girebilirsin ama meşgul bir insansın sen

are the type of person who always likes to do things you you keep very busy but

her zaman çok meşgul ettiğin şeyleri yapmaktan hoşlanan bir insansın ama

of course that there are two sides to being busy so being busy means that you

tabii ki meşgul olmanın iki yönü vardır, bu yüzden meşgul olmak,

use your time very very well you use it very usefully but the other side is of

aklını kullandığın anlamına gelir. zaman çok çok iyi çok faydalı kullanıyorsunuz ama diğer yönü de

course it can make you very tired and very stressed so I think sometimes you

tabi ki sizi çok yorabilir ve çok strese sokabilir bu yüzden bazen

do too much mr. Steve and maybe that is not good for you yes YouTube has a very

çok fazla yaptığınızı düşünüyorum bayım. Steve ve belki bu senin için iyi değil evet YouTube'un çok

horrible algorithm this is true I am now a victim of the algorithms on YouTube

korkunç bir algoritması var bu doğru Ben artık YouTube'daki algoritmaların kurbanıyım

they actually introduced the algorithms in 2011 and since then I have been

aslında algoritmaları 2011'de tanıttılar ve o zamandan beri

affected by it in many ways so it's it's not really a very good thing so so I'm

birçok yönden bundan etkilendim bu yüzden bu gerçekten çok iyi bir şey değil, bu yüzden

feeling a little annoyed but many people are now on YouTube feeling very annoyed

biraz rahatsız hissediyorum ama şu anda YouTube'daki birçok kişi

because of some of the changes that have taken place recently somebody there

son zamanlarda meydana gelen bazı değişikliklerden dolayı çok rahatsız hissediyor, oradaki birileri

wants to know what hot under the collar means if you get hot under the collar it

yakanın altındaki seksin ne anlama geldiğini bilmek istiyor. tasmanın altı kızıyor

means you get mad angry you get annoyed you get very hot under the collar so if

demektir kızıyorsun sinirleniyorsun yakanın altı çok ısınıyor yani

if you start to get angry if you start to fume that's another word you fume you

eğer kızmaya başlarsan duman çıkarmaya başlarsan bu başka bir kelime duman çıkarırsın

get very hot because you are getting annoyed you get hot under the collar of

çok ısınırsın çünkü sinirleniyorsun tasmanın altı sıcak

course it can also mean excited as well so if you get very excited you can also

tabii ki aynı zamanda heyecanlı anlamına da gelebilir bu yüzden çok heyecanlanırsanız

get hot under the collar so excited or anger anything that stirs your emotions

yakanın altı da ısınabilir çok heyecanlı veya öfkeli duygularınızı olumlu ya da olumsuz harekete geçiren herhangi bir şey

either negatively or positively you get hot under the collar somebody there

yakanızın altında ısınır

Luciano was saying there a way to keep calm is to breathe slowly and if that is

Luciano oradaydı sakin kalmanın bir yolunun yavaş nefes almak olduğunu söylemek ve eğer bu

that is very true and there are all sorts of techniques in fact when you're

çok doğruysa ve aslında meditasyon yaparken her türlü teknik varsa,

meditating that's what they ask you to concentrate on your breathing -

sizden nefesinize konsantre olmanızı isterler - kelimenin

literally concentrate on every in breath every out breath so that your total

tam anlamıyla her nefese konsantre olun her nefes verme, böylece tüm

focus is just on that in the moment in the present moment so you just

odak noktan sadece şu anda, şu anda, yani sadece

concentrate on on your breathing or you can look at a candle flame or you can

nefesine odaklanabilirsin ya da bir mum alevine bakabilirsin ya da

count numbers I find counting numbers helps me to focus and I like I like to

sayıları sayabilirsin, sayıları saymanın odaklanmama yardımcı olduğunu görüyorum ve ben

count sheep I like to when I'm lying in bed sometimes I have to count sheep but

koyun saymayı sevdiğim gibi yatakta yatarken hoşuma gidiyor bazen koyun saymam gerekiyor ama

of course they are very hard to get up the stairs though they don't like going

tabii ki onlar merdiven çıkmak çok zor ama onlar

up the stairs but I do enjoy counting sheep at night and sometimes they get on

merdiven çıkmayı sevmiyorlar ama ben koyun saymaktan zevk alıyorum geceleri ve bazen

the bed and they do big poops well I don't think I want to be in your bedroom

yatağa girip büyük kakalar yapıyorlar sanırım yatak odanızda olmak istemiyorum bayım

mr. Duncan if there are sheep in there I need a drink my throat's getting quite

. Duncan, eğer orada koyun varsa, bir içkiye ihtiyacım var, boğazım iyice

drunk yes I normally have a bottle of water but I don't have a bottle of water

sarhoş oluyor, evet normalde bir şişe suyum var ama bir şişe suyum yok,

it's now one hour in 30 minutes that we've been here talking to you live and

şimdi 30 dakika sonra bir saattir burada seninle konuşuyoruz. canlı ve

the reason why the reason why we're doing this today is because my computer

bugün bunu yapmamızın nedeni bilgisayarım

has died my computer has broken I'm going to try and get it fixed but

bozulduğu için bilgisayarım bozuldu tamir etmeye çalışacağım ama

hopefully during the week I'm going to try and get it mended but of course it

umarım hafta boyunca tamir ettirmeye çalışacağım ama tabii ki

looks as if I need some some replacement parts my computer is very old it needs

bazı yedek parçalara ihtiyacım var gibi görünüyor bilgisayarım çok eski yükseltme yapılması gerekiyor

upgrading upgrading you don't get a virus mr. Duncan definitely not a virus

virüs kapmazsınız bayım. Duncan kesinlikle bir virüs değil, sorun

it is definitely the hardware that is the problem the hardware so it's

kesinlikle donanımdır, donanım yani

actually the equipment itself the things that make the computer work so that the

aslında ekipmanın kendisi, bilgisayarı çalıştıran şeyler, yani

motherboard which is the brain of the computer and also the graphics card

bilgisayarın beyni olan anakart ve aynı zamanda bu

which controls the things that you see these things are now out of date they

şeyleri kontrol eden grafik kartı. bu şeylerin artık modası geçmiş

are over eight years old yes there and there's a lot of dust in mr. Duncan's

sekiz yaşından büyükler evet orada ve bay'da çok fazla toz var. Bay Duncan'ın

computer as well if you look through into mr. Duncan compete you will see a

bilgisayarına da bakarsanız, Mr. Duncan yarışırken çok

lot of dust and I think he should get the vacuum cleaner in there as well I

fazla toz göreceksin ve bence elektrikli süpürgeyi de oraya koymalı

think that would stop it overheating yes I've done that already though I've did I

bence bu aşırı ısınmasını durdurur evet bunu

did it not long ago I thought that was the problem but unfortunately it didn't

çoktan yaptım gerçi yaptım ama kısa bir süre önce yaptım bunu düşündüm sorun buydu ama ne yazık ki

cure anything he didn't make anything better

hiçbir şeyi iyileştirmedi o hiçbir şeyi daha iyi hale getirmedi

unfortunately everyone is saying you should get a new computer I would love

maalesef herkes yeni bir bilgisayar almalısın diyor

to buy a new computer completely new but unfortunately because the specifications

tamamen yeni bir bilgisayar almayı çok isterim ama ne yazık ki

of the computer is very high for what I want to do it will cost quite a lot of

bilgisayarın özellikleri benim için çok yüksek Yapmak istediğim şey çok paraya mal olacak

money we are talking over now I will tell you you're going to be very shocked

şimdi konuşuyoruz size çok şaşıracağınızı söyleyeceğim

now the computer behind me as I mentioned earlier was over two thousand

şimdi arkamdaki bilgisayar daha önce de bahsettiğim gibi iki bin

pounds and that was eight years ago so the computer I have to buy now is

sterlinin üzerindeydi ve bu sekiz yıl önceydi. bu yüzden şimdi satın almam gereken bilgisayar

even more expensive so that's why I'm going to try and get an upgrade and

daha da pahalı, bu yüzden yükseltme ve yükseltme yaptırmayı deneyeceğim

upgrade yes the computer can be broken because of the dust

evet bilgisayar toz nedeniyle kırılabilir Aslında

I've actually cleaned the dust out III got a vacuum cleaner and I sucked I

tozu temizledim III elektrikli süpürgem var ve emdim

sucked a lot of the dust out of the computer but it's actually the hardware

bilgisayardaki tozun çoğunu emdim ama aslında

the hardware is old and because of many changes that have occurred over the

donanım eski ve canlı akış da dahil olmak üzere yıllar içinde farklı şeylerle meydana gelen birçok değişiklik nedeniyle

years with with different things including live streaming because eight

çünkü sekiz

years ago there was nothing there was no such thing as live streaming eight years

yıl önce orada hiçbir şey yoktu. sekiz yıl önce canlı yayın diye bir şey yok

ago yes somebody just said somebody said they're going to send you donated a

evet birisi az önce birisinin size

power which is very nice but somebody else has just said that we must be quite

güç göndereceğini söylediğini söyledi ki bu çok güzel ama bir başkası az önce

fit to be standing here for more than an hour I can tell you my legs my calves

burada bir saatten fazla ayakta durmak için oldukça formda olmamız gerektiğini söyledi sana söyleyebilirim bacaklarım baldırlarım

are aching I didn't I didn't know you had baby cows no you said that already

ağrıyor bilmiyordum yavru ineklerin olduğunu bilmiyordum hayır bunu zaten söyledin ah

oh I made that joke already but I wasn't sure

o şakayı çoktan yaptım ama

if you had heard my calves which is the well this part of my leg

baldırlarımı duyup duymadığından emin değildim hangisi kuyu bacağımın bu kısmı

it's down there okay the carb is there we go oh can I get that onto the camera

aşağıda orada tamam karbonhidrat işte başlıyoruz oh bunu kameraya alabilir miyim

my calves oh these my carb I think Steve will have

baldırlarım oh bunlar benim karbonhidratım sanırım Steve

to take his trousers off to show you I don't think people needed to see that

sana göstermek için pantolonunu çıkarmak zorunda kalacak İnsanların buna ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum Bunu

really but they're a TV standing up for an hour I'm just wondering if if people

gerçekten görüyorum ama onlar bir saat boyunca ayakta duran bir TV. Sadece merak ediyorum, insanların

needed to see any of this to be honest they have done I need a drink of water

bunlardan herhangi birini görmeleri gerekip gerekmediğini dürüst olmak gerekirse yaptılar. Bir bardak suya ihtiyacım var,

can I go and get a drink of water mr. Steve you can do can I get a drink of

gidip bir bardak su alabilir miyim bayım? . Steve yapabilirsin bir bardak

water me want will you let me have a drink of water just one advice if you

su alabilir miyim bana bir su içmeme izin verir misin sadece bir tavsiye eğer

are not sure that you come live do not put fake announcements on Facebook I

emin değilsen canlı yayına gel Facebook'a sahte duyurular koymayın

almost fake announcements I didn't know that I had put a fake announcement on

neredeyse bilmiyordum sahte duyurular Facebook'ta sahte bir duyuru yaptığımı biliyorum,

Facebook I know I know what Simona means because you said that you weren't going

Simona'nın ne demek istediğini biliyorum çünkü

to be live today and because you've got a problem with the computer and now of

bugün canlı yayına çıkmayacağınızı söylediniz ve bilgisayarla ilgili bir sorununuz var ve şimdi

course we've been here been here for an hour and a half over

tabii ki buradaydık. burada bir buçuk saatten fazla

because mr. Duncan said let's just go on for 10 minutes and say sorry we can't do

çünkü bay. Duncan, hadi 10 dakika devam edelim ve yapamayacağımız için üzgünüm diyelim

and we've ended up accident being like I do wish you'd put a full-stop in your

ve keşke cümlelerine bir nokta koysaydın gibi bir kazayla sonuçlandık dedi Deniyorum

sentences I'm trying I'm trying to explain I did actually say on my

açıklamaya çalışıyorum Aslında

Facebook page that I would be coming on on the mobile phone so I did actually

Facebook sayfamda cep telefonuyla geleceğimi söyledim, bu yüzden

say that to be honest in all honesty so it wasn't fake but this morning I found

dürüst olmak gerekirse, sahte olmaması için bunu gerçekten söyledim ama bu sabah

out that the computer wasn't working properly so it was very short notice so

bilgisayarın düzgün çalışmadığını öğrendim. bu yüzden çok kısa bir uyarı oldu, bu yüzden

I do apologize if it caused so it meant it's some comfy long everyone saying

neden olduysa özür dilerim, bu biraz rahat olduğu anlamına geliyordu, herkes

take the mic mr. Steve take the mic yes

mikrofonu alın diyor Bay. Steve mikrofonu al evet

that will sound horrible to people listening with headphones I'm sorry

bu, kulaklıkla dinleyen insanlara korkunç gelecek. Bunun

about that it was Steve's fault what a mess your studio is such a mess yes I

Steve'in hatası olduğu için üzgünüm, stüdyon ne kadar dağınık, evet

always say a dirty studio or a messy studio is a

her zaman derim ki kirli bir stüdyo veya dağınık bir stüdyo

busy studio there is nothing worse than having a tidy studio so if your studio

meşgul bir stüdyodur. Derli toplu bir stüdyoya sahip olmaktan daha kötü bir şey yoktur, bu nedenle stüdyonuz

is very tidy it means you are doing nothing apart from tidying your studio

çok düzenliyse, stüdyonuzu her zaman toplamaktan başka bir şey yapmıyorsunuz demektir

all the time Oh mr. Duncan's give me the microphone I could say anything now I

. Duncan bana mikrofonu verdi, şimdi her şeyi söyleyebilirim,

think this needs adjustment this camera mr. Duncan he's gonna have to get some

bunun ayarlanması gerektiğini düşünüyorum, bu kamera Bay. Duncan biraz su alması gerekecek

water I mentioned virus earlier a computer

Daha önce bir virüsten bahsetmiştim bir bilgisayar

virus and in in the UK at the moment we are in the midst of a flu virus I don't

virüsünden ve şu anda Birleşik Krallık'ta bir grip virüsünün ortasındayız

quite sure that we've got an epidemic but they had a very bad flu in Australia

Bir salgınımız olduğundan pek emin değilim ama onlarda çok Avustralya'da kötü grip

and it's come over here as well at least that's what people believe so perhaps

ve buraya da geldi en azından insanlar buna inanıyor, bu yüzden belki de

sir mr. Duncan's computer has got a virus a real virus a flu virus has it

bayım. Duncan'ın bilgisayarında bir virüs var, gerçek bir virüs, bir grip virüsü

been coughing and spluttering your computer mr. don't come apps we can make

öksürüyor ve bilgisayarınıza tükürüyor Bay. uygulamalara gelmeyin

a diagnosis perhaps we can find out what the real problem is has it been we can

teşhis koyabiliriz belki asıl sorunun ne olduğunu öğrenebiliriz

see you there mr. Duncan has your computer been has it had a sore throat

sizi orada görebiliriz bayım. Duncan, bilgisayarınızın boğazı ağrıyor mu,

has it been coughing and spluttering and has it been getting too hot has it got a

öksürüyor ve tükürüyor mu ve çok mu ısınıyor,

fever he's not going to answer me but I think prophesy possibly that is what is

ateşi mi var, bana cevap vermeyecek ama sanırım kehanet, muhtemelen

happening to mr. Duncan's computer it has caught the virus that I had this

Bay'ın başına gelen budur. Duncan'ın bilgisayarına virüs bulaştı bu

week in fact I didn't feel very well this week I had a bit of a sore throat a

hafta kaptığım aslında bu hafta kendimi pek iyi hissetmiyordum biraz boğazım ağrıyordu

bit of a temperature and I thought I was coming down with the flu but in fact I

biraz ateşim vardı ve grip olacağımı sandım ama aslında

didn't and I think I coughed on mr. Duncan's computer and I gave the the bug

yapmadı ve sanırım bay'a öksürdüm. Duncan'ın bilgisayarı ve ben hatayı

to mr. Duncan's computer I think it's my fault what there we go you can have some

Mr. Duncan'ın bilgisayarı Sanırım bu benim hatam,

of that drinking out of that God knows what germs are on the end of that I'm

oradakilerden biraz içebilirsin, Tanrı bilir sonunda hangi mikroplar var, ben

gonna get my own drink mr. Steve won't even drink out of the same bottle as me

kendi içkimi alacağım Bay. Steve benimle aynı şişeden içmiyor bile,

I don't know why I think mr. Steve might be a bit of a germaphobe that computer

neden bilmiyorum bayım. Steve biraz germafob olabilir, bilgisayarın

needs lots of hot drinks please go I

çok fazla sıcak içeceğe ihtiyacı var lütfen git,

feel ashamed watching you stand there all the time

seni sürekli orada dururken izlemekten utanıyorum merak

don't worry I hope for you it's not the motherboard I think the problem is the

etme, umarım senin için anakart değildir. Bence sorun

motherboard and also the graphic card so because of the the fact that this

anakart ve ayrıca grafik kart yani bu

computer is very old I think that's the problem so the computer is just old and

bilgisayarın çok eski olması gerçeğinden dolayı bence sorun bu yani

of course there are many technological changes over the years which mean that

this computer behind me has slowly become obsolete obsolete maybe later

bilgisayar eski

maybe one day I will become obsolete do youth do you think the produce recorded

Bir gün modası geçeceğim gençlik mi sizce

lessons like memory sense reality they are really useful yes there are lots of

hafıza duyusu gerçeklik gibi kayıtlı dersler üretiyorlar gerçekten faydalılar evet

recorded lessons on my youtube channel in fact there are over 500 500 let well

youtube kanalımda bir sürü kayıtlı ders var aslında 500 500 den fazla var

sorry though what are you drinking from well

kusura bakmayın ama ne içiyorsunuz

I'm not like you mister don't care I don't drink by water like a common

ben senin gibi değilim bayım umrumda değil sıradan insanlar gibi şişeden su içmem

person out of a bottle I drink mind in air in a champagne glass

I don't drink my water at all so it's not good for you to drink while standing

ayakta iyi içeceksin ben içmeye

well I need a drink unfortunately I'm very thirsty what is Cheers

ihtiyacım var ne yazık ki çok susadım ne Şerefe ne

what Oh is that champagne no it isn't champagne fortunately it's just plain

Ah o şampanya hayır şampanya değil çok şükür sade

old water I thought everyone drunk their water at a champagne glasses of course I

eski su Herkes suyunu bir şampanya kadehinde içti sandım tabi ki

was brought up properly and this is how we always drink our water at home I'm

öyleydim düzgün yetiştirilmiş ve evde suyumuzu hep böyle içiyoruz

desperately thinking that I'm going to erase this livestream I'm going to

çaresizce bu canlı yayını sileceğimi düşünüyorum

delete it afterwards I'm not sure if this is very good

sonra sileceğim bunun çok iyi olup olmadığından emin değilim

are you actually enjoying this because it was only supposed to be five minutes

gerçekten eğleniyor musunuz çünkü sadece beş dakika sürmesi gerekiyordu

because unfortunately my computer has broken so we are doing the livestream on

çünkü maalesef bilgisayarım bozuldu bu yüzden canlı yayını

the mobile phone today yes and we were only going to come home for five minutes

bugün cep telefonundan yapıyoruz evet ve eve sadece beş dakika

and we've been on for an hour and forty one hour for

gelecektik ve bir saat kırk teşekkür için bir saat

thank you yes this is a nice glass it's got a nice gold gold piece around the

evet bu güzel bir cam camın gövdesi etrafında güzel bir altın altın parçası var bu

stem of the glass that's it's it's very posh it's a very posh glass yes where

çok şık bu çok gösterişli bir cam evet

can people see everything on what is the field of view there does it stop there

insanlar her şeyi nerede görebilir görüş alanı nedir orada var mı orada dur yoksa

or is it they can see well I can see you and they can see me all of it they can

onlar iyi görüyorlar mı seni görebiliyorum ve onlar da beni görebiliyorlar

see all of the glass what what you can see there everyone watching you can see

camın tamamını görebiliyorlar senin orada ne gördüğünü herkes izliyor sen görebiliyorsun

it's very drinking it's very I'm so thirsty that kind of impression is this

çok içli çok susadım o kadar

making to your viewers let me just tell you now I am so thirsty

İzleyicileriniz üzerinde böyle bir izlenim bırakıyor, size şimdi söylememe izin verin, çok susadım,

I was actually losing my voice yes that was that particular type of glass is

aslında sesimi kaybediyordum, evet, flüt denen o özel cam türü buydu,

called a flute a flute that would be a that is trust a French person to tell us

bir flüt, bir Fransız'ın güvenebileceği bir flüt olacaktı. bize

what is the correct name for this glass it's a flute a flute because normally

bu bardağın doğru adının ne olduğunu söyleyin bu bir flüt bir flüt çünkü normalde

you drink champagne from a flute that's a flute of champagne and don't

bir flütten şampanya içersiniz bu bir flüt şampanyadır ve

forget real champagne only comes from the place called champagne never buy

unutmayın gerçek şampanya sadece şampanya denilen yerden gelir asla

local champagne aristocratic traditions yes maybe I think drinking champagne is

yerel şampanya satın almayın aristokrat gelenekler evet belki Bence şampanya içmek

seen as very very aristocratic mr. Duncan could you please repeat the right

çok çok aristokrat bir şey olarak görülüyor bayım. Duncan, lütfen

way to send you money from my bank account well we're taking donations on

banka hesabımdan size para göndermenin doğru yolunu tekrarlayabilir misiniz, şu anda PayPal üzerinden bağış alıyoruz, size

PayPal at the moment I will show you the address in a moment because mr. Steve

adresi birazdan göstereceğim çünkü bay. Steve ortadan

has disappeared he's gone so I'm in the process of repairing my computer but

kayboldu, o gitti, bu yüzden bilgisayarımı tamir etme sürecindeyim ama

unfortunately my computer has died so I'm hoping to get it repaired before

ne yazık ki bilgisayarım öldü, bu yüzden önümüzdeki haftadan önce tamir ettirmeyi umuyorum

next week but the problem is it might cost quite a lot of money to put it

ama sorun şu ki, onu düzeltmek oldukça fazla paraya mal olabilir.

right oh hello I don't know why Steve has now brought

merhaba Steve neden şimdi

two glasses he's brought two glasses into the studio I think you should have

iki bardak getirdi bilmiyorum stüdyoya iki bardak getirdi bence suyunu

a proper glass for drinking your your water out of this is very so that's

içmek için uygun bir bardak almalısın bundan çok bu yüzden bugün

something we weren't expecting to do today but you know I didn't like to see

yapmayı beklemiyorduk ama biliyorsun

you with a common plastic bottle which by the way actually interestingly enough

seni sıradan bir plastik şişeyle görmekten hoşlanmadım ki bu arada aslında yeterince ilginç bir şekilde bu bugün Birleşik Krallık'ta

that's a subject that's been on the news in the UK a lot today

haberlerde çokça yer alan bir konu

yes all week we've been talking about plastic bottles in the UK and what we

evet bütün hafta boyunca plastik şişelerden bahsettik. İngiltere ve

can do about the the recycling and our plastic bottles and how many millions

geri dönüşüm ve plastik şişelerimiz hakkında neler yapabileceğimiz ve özellikle su olmak üzere meşrubatlar için her yıl kaç milyon

and billions of plastic bottles are used every year for soft drinks in particular

ve milyarlarca plastik şişenin kullanıldığı

water and there's been a lot of complaints a lot of debate about what we

ve ne yapmamız gerektiğine dair çok fazla şikayet ve tartışma var.

should do in fact they're talking about banning buying water in plastic bottles

aslında plastik şişelerde su almayı yasaklamaktan bahsediyorlar

aren't they mr. Duncan you're sure this are you sure this isn't your wee-wee you

değil mi bayım? Duncan, emin misin, bunun senin çişin olmadığından emin misin,

haven't done a wee-wee in here have you well it's a bit pale let me just sample

burada bir çiş yapmadın, biraz soluk, biraz örnek almama izin ver,

some I think maybe this might be mr. Steeves yes certain piquancy

belki bu bay olabilir. Steeves evet,

about this water plastic contamination is a big issue today yes apparently the

bu su plastik kontaminasyonu hakkında kesin bir titizlik bugün büyük bir sorun, evet görünüşe göre

oceans are full of plastic and not just large pieces of plastic there is also

okyanuslar plastikle dolu ve sadece büyük plastik parçaları değil, aynı zamanda

something called microbeads which is something that is apparent in lots of

mikroboncuk denen bir şey var ki bu pek çok kozmetikte görülen bir şey

cosmetics and microbeads are tiny but because they are very small and because

ve mikroboncuklar küçücük ama çünkü çok küçükler ve

many of them are being dumped into the sea many fish are actually eating these

birçoğu denize döküldüğü için birçok balık aslında bu

tiny pieces of plastic right the yes they are because we are using a lot more

küçük plastik parçalarını yiyor, evet öyleler çünkü çok daha fazla

plastic and people were saying that the the debate I was listening to was a bit

plastik kullanıyoruz ve insanlar dinlediğim tartışmanın bu olduğunu söylüyorlardı. biraz

one-sided because they were talking about how disgraceful they were almost

tek taraflıydı çünkü şişelenmiş su

making you feel guilty for buying bottled water but of course bottled

satın aldığınız için ne kadar rezalet olacaklarından bahsediyorlardı ama tabi ki şişelenmiş

water tastes a lot nicer than tap water because tap water tastes of chlorine so

suyun tadı musluk suyundan çok daha güzel çünkü musluk suyunun tadı klorlu olduğu için

you can a can understand why people buy bottled water and in fact I buy bottled

nedenini anlayabilirsiniz insanlar şişelenmiş su alıyor ve aslında ben şişelenmiş su alıyorum

water but we recycle I recycle the plastic

ama geri dönüştürüyoruz Plastik

bottles so that they're being reused yes so we always recycle our plastic bottles

şişeleri geri dönüştürüyoruz böylece yeniden kullanılsınlar evet bu yüzden plastik şişelerimizi her zaman geri dönüştürüyoruz

but I don't think bottles are the only problem there are other things as well

ama bence tek sorun şişeler değil

that are being dumped into the sea including plastic bags and also coffee

plastik poşetler ve ayrıca

cups plastic coffee cups and also microbeads as I mentioned earlier you

kahve fincanları da dahil olmak üzere denize atılanlar daha önce de belirttiğim gibi plastik kahve fincanları ve ayrıca mikro boncuklar

like you like using the word microbeads don't you microbeads when I say

mikro boncuk kelimesini kullanmayı seviyorsunuz değil mi mikro boncuk dediğimde

microbeads it makes me sound like a scientist yes except that you're not but

kulağa bilim insanı gibi geliyor evet sen değilsin ama

nevermind nevermind it's doing good yes it's a big problem and more and more

boşver boşver iyi gidiyor evet bu büyük bir sorun ve gittikçe daha fazla

plastic bottles and of course there are so many billions of people in the world

plastik şişe ve tabii ki dünyada o kadar milyarlarca insan var

that we're all using more and more plastic bottles where will it all end

ki hepimiz daha fazla plastik şişe kullanıyoruz nerede olacak her şey bitti

mr. Duncan I have to actually put the paypal address up again so if you could

bay Duncan, paypal adresini tekrar yazmam gerekiyor, bu yüzden

put your glass down for a moment I've been asked what the PayPal address is I

bir an için bardağınızı bırakırsanız bana PayPal adresinin ne olduğu soruldu, size

will show you yes he doesn't like me to have this microphone have you noticed he

göstereceğim evet, bu mikrofona sahip olmamdan hoşlanmıyor, fark ettiniz mi?

doesn't like me fiddling around with his equipment you

ekipmanıyla oynamamdan hoşlanmıyor, fark

might have noticed there's a running theme every week I'm either speaking too

etmişsinizdir, her hafta bir tema var ya çok

loudly or the microphone isn't in the right place and if God forbid if I was

yüksek sesle konuşuyorum ya da mikrofon doğru yerde değil ve Tanrı korusun,

to reach up and try and adjust the microphone that he put places above my

uzanıp denesem ve başımın üstüne koyduğu mikrofonu ayarlayın

head but there you go mr. Duncan is quite technical and he likes everything

ama işte bayım. Duncan oldukça teknik ve her şeyin

to be just right and he likes you to have the best possible picture and the

doğru olmasını seviyor ve sizin mümkün olan en iyi görüntüye ve

best possible sound I'm pointing the microphone away from him because I'm not

mümkün olan en iyi sese sahip olmanızı seviyor.

used to using a microphone so I don't even know if you can hear me actually

Aslında beni duyup duyamadığınızı bile bilmiyorum

mr. Duncan's you can see him working away in the background there he's

Bay. Duncan'ın arka planda çalıştığını görebilirsiniz orada

bringing over a big whiteboard which is something he always said that he would

büyük bir beyaz tahta getiriyor ki bu her zaman

never use on his live stream I'll shut up

canlı yayınında asla kullanmayacağını söylediği bir şey Beyaz

easy gotta hate whiteboards Oh blimey have I got to move what are you showing

tahtalardan nefret etmeliyim Kolayca susacağım Ah kahretsin ne var ne yok taşımak zorundayım

there mr. Duncan that there is the PayPal address there it is for those

orada gösteriyorsun bay Duncan, PayPal adresi var, PayPal adresi var merak edenler için,

wondering there is the PayPal address PayPal dot B slash

PayPal nokta B eğik çizgi

Duncan and there it is so you can send a donation if you wish to to help me get

Duncan ve işte orada, böylece bilgisayarımı tekrar çalıştırmama yardım etmek isterseniz bağış gönderebilirsiniz

my computer working again Julie G says yes put lemon in the tap

Julie G evet diyor koy musluk suyunda limon

water that that is right it gets rid of the chlorine you can of course buy

olması doğru kloru giderir tabii ki

filters of tap water I used to have one of those so I might go revert back to

musluk suyu filtreleri alabilirsin bende bunlardan bir tane vardı o yüzden

using that instead of buying bottled water revert revert go back of course we

şişelenmiş su almak yerine onu kullanmaya geri dönebilirim geri dön geri dön geri dön tabi

didn't used to drink bottled water in the UK in the first famous brand that

İngiltere'de şişe su içmezdik Fransa'dan gelen ilk ünlü marka

came over from France was Perrier water pari air water I don't I think we can

Perrier water pari air water idi sanırım

still get it here but of course there's many other brands of it now I don't know

hala burada bulabiliriz ama tabi bunun başka bir çok markası var şimdi

why I'm talking so much about about bottle of water but there you go

neden şişe su hakkında bu kadar çok konuştuğumu bilmiyorum ama işte

somebody said you look clumsy no they said you do I look them yes thank you

birisi beceriksiz göründüğünüzü söyledi hayır öyle görünüyorsun dediler onlara bakıyorum evet çok teşekkür ederim

very much someone agrees with me mr. Steve is useless at using the microphone

biri benimle aynı fikirde bay. Steve mikrofonu kullanmakta işe yaramaz,

thank you someone actually agrees with me so so thank you for your support and

teşekkür ederim, birisi gerçekten benimle aynı fikirde, bu yüzden desteğiniz ve eğitiminiz için teşekkür ederim,

training I need training you definitely do put

eğitime ihtiyacım var,

this back over there for you no leave it there leave it there seen that now mr.

bunu kesinlikle sizin için oraya geri koyun, hayır, orada bırakın, orada bırakın, şimdi görüldü Bay.

Steve is interfering Perry air is water with gas in it yes it's fizzy

Steve müdahale ediyor Perry havası içinde gaz olan sudur evet gazlıdır

so Perry air has bubbles it's fizzy water and you like fizzy water don't you

yani Perry havasında kabarcıklar vardır bu gazlı sudur ve siz gazlı suyu seversiniz değil mi

mr. Duncan this is true every Saturday when I have my meal in Much Wenlock I

bayım. Duncan, bu her cumartesi, Much Wenlock'ta yemeğimi yediğimde doğrudur,

always like to have some fizzy water I'm not sure if it's Perry err no carbonated

her zaman biraz gazlı su içmeyi severim, bunun Perry olduğundan emin değilim, err karbonatlı yok gazlı su

that's the other word we can use for fizzy water we can say it's carbonated

için kullanabileceğimiz diğer kelime, karbonatlı diyebiliriz

because they put a gas in it that makes it all nice and fizzy carbon dioxide is

çünkü onlar içine bir gaz koyun, her şeyi güzelleştirin ve gazlı karbondioksit

the gas that they put into into fizzy water yes yes apparently someone says

gazlı suya koydukları gazdır evet evet görünüşe göre biri

dawn gardenia says fizzy water equals poison mmm I don't think Don likes fizzy

şafak gardenya diyor gazlı su eşittir zehir diyor mmm Don'un gazlı suyu sevdiğini sanmıyorum ben

water I'm not a fan either I prefer still water that's I like I

değilim bir fan ya ben durgun suyu tercih ederim bu da hoşuma gidiyor

like too watch the bubbles I like to hold the

baloncukları izlemeyi de seviyorum

glass up and watch the bubbles it's very effervescent Oh effervescent

bardağı yukarıda tutmayı ve baloncukları izlemeyi seviyorum çok efervesan Oh efervesan

FF essent something very sparkly something with a lot of energy something

FF essent çok ışıltılı bir şey çok enerjili bir şey

with a lot of movement is effervescent yes if you like your water to be still

çok hareketli bir şey efervesan evet, suyunuzun durgun

or sparkling or flavored wow we're talking about some really deep subjects

, köpüklü veya aromalı olmasını seviyorsanız vay canına, bugün gerçekten derin konulardan bahsediyoruz,

today so what do you like do you like fizzy water or still water oh well I

peki ne seversiniz, gazlı suyu mu yoksa

profess still water okay I prefer fizzy water

durgun suyu mu seversiniz?

okay well that's clear that one up next subject that was quick we've got ten

peki bu açık ki hızlı olan bir sonraki konu, on dakikamız var,

minutes to go we might as well stay for the full two hours now well we are going

tam iki saat kalsak iyi olur, şimdi

to do the whole two hours so we will stay until four o'clock we are going to

iki saatin tamamını yapacağız, bu yüzden saat dörde kadar kalacağız biz beklemediğimiz

do the full two hours we weren't expecting I must admit I

tam iki saati yapacaklar İtiraf etmeliyim ki

wasn't expecting to stay this long because we had some problems with the

bu kadar uzun kalmayı beklemiyordum çünkü bilgisayarda bazı sorunlar yaşadık bu yüzden

computer so that's the reason why today's live stream is very different

bugünkü canlı yayın çok farklı

hopefully later there will be some subtitles later so if you come back

umarım daha sonra biraz olur altyazıları daha sonra, bu yüzden daha sonra tekrar izlemek için geri gelirseniz, bu yüzden bana

later to watch this again so I've been told that I I can't delete this live

bu canlı

stream even though I want to I really want to delete this so I've been told

yayını istesem de silemeyeceğim söylendi, bunu gerçekten silmek istiyorum, bu yüzden

that I can't so I won't Don just said he prefers his water with whiskey in it and

yapamayacağım söylendi. Yapmayacağım Don sadece içinde viski bulunan suyunu tercih ettiğini söyledi ve

I agree oh I say we have a drinker yes whiskey and a little bit of soda water

katılıyorum oh, evet viski ve biraz soda suyumuz var diyorum,

maybe yes yes and somebody else again said put lemon in your water but I don't

belki evet evet ve başka biri yine suyunuza limon koyun dedi ama ben yapmıyorum

you don't always have a lemon and I can't be bothered to cut a lemon up if I

Her zaman bir limonun olmaz ve biraz musluk suyu istersem limonu kesmeye zahmet edemem

want some tap water Tala Khan says I've been watching your

Tala Khan

your lessons for nine years oh thank you very much that's a long

derslerini dokuz yıldır izliyorum oh çok teşekkür ederim bu uzun bir süre

time and they've been mainly watching you

zaman ve esas olarak sizi izliyorlar

because I've only been recently joining you yes miss mr. Steve although having

çünkü size daha yeni katıldım evet bayan bay. Steve,

said that mr. Steve has appeared in my older recorded lessons made about ten

mr. Steve, yaklaşık on yıl önce yaptığım eski kayıtlı derslerimde yer aldı,

years ago so we did appear once or twice in my

bu yüzden derslerimde bir veya iki kez göründük

the lessons but last year mr. Steve decided to join me you wanted to join in

ama geçen yıl bay. Steve bana katılmaya karar verdi, sen de

with the live stream and that is what is happening right up to this very moment

canlı yayına katılmak istedin ve tam da bu ana kadar olan şey buydu,

of time yes with nine minutes to go and I'm getting quite hungry now because I'm

evet, bitmesine dokuz dakika kaldı ve şimdi oldukça acıktım çünkü

looking forward to some of my Tiger bread which is the white bread with

biraz sabırsızlıkla bekliyorum

butter and marmalade so there we go I yes somebody's the French Leo said there

Tereyağlı ve marmelatlı beyaz ekmek olan Tiger ekmeğimden işte başlıyoruz evet birinin Fransız Aslanı plastik şişeler sıvının tadını değiştirdiği

prefers glass bottles because the plastic bottles changed the taste of the

için cam şişeleri tercih ettiğini söyledi

liquid yes I probably agree with you there and there and perhaps also your

evet muhtemelen orada burada sizinle aynı fikirdeyim ve belki de

your consuming small amounts of plastic which is a bit of a worry in fact they

Küçük miktarlarda plastik tüketiyorsunuz, ki bu biraz endişe verici, aslında gıdalarda

do think that all the plastics that we actually ingest in food because a lot of

yediğimiz tüm plastiğin plastik olduğunu düşünüyorlar, çünkü artık çok fazla

milk now comes in in cartons which are lined with plastic you can buy lots of

süt plastikle kaplı karton kutularda geliyor, çok sayıda hazır satın alabilirsiniz.

ready meals come in plastic containers so fast food or meals that are already

yemekler plastik kaplarda gelir, bu nedenle hazır yiyecekler veya önceden

prepared often they come in plastic containers as well yes oh yeah yes I've

hazırlanmış yemekler genellikle plastik kaplarda gelir

never I've never really thought of that to be honest we're not when I drink

bottled water I never think of the fact that there might be some plastic

actually in the water I've never thought of that before yes you are particularly

Suda aslında bir miktar plastik olabileceği gerçeğini hiç düşünmedim Bunu daha önce hiç düşünmedim evet özellikle

in food that you heat up so in in the in the the quick ready meals that are in

ısıttığınız yiyeceklerde bu yüzden plastik kaplarda bulunan hızlı hazır yemeklerde

plastic containers that you put in the microwave particularly there's fat in

Mikrodalgaya koyarsınız, özellikle yiyeceklerde yağ vardır,

the food you will get a certain amount of the plastic going into the food oh

yiyeceklerin içine belirli miktarda plastik girersiniz oh

this is is this some sort of reaction because I heard of this actually I think

bu bir çeşit tepki çünkü bunu duydum aslında

it was a number of years ago people were talking about if you have food in in

birkaç yıl önceydi sanırım insanlar

plastic containers you have to be careful what type of food it is so if

Plastik kaplarda yiyecek varsa, ne tür yiyecek olduğuna dikkat etmelisiniz, bu nedenle

you have very fatty food that the fat in the food and the plastic will will react

çok yağlı yiyecekleriniz varsa, yiyecekteki yağ ve plastik reaksiyona girer, tamam

okay what happens is that the the plastic you get a small amount of the

olan şey, aldığınız plastiktir. küçük bir miktar

plastic just going into the fat in the food because it's the plastic and the

plastik gıdadaki yağa giriyor çünkü bu plastik ve

fat the fat will actually dissolve a small

yağ aslında kaptan küçük bir

amount of the plastic off the container and particularly if it's heated up so

miktar plastiği çözecek ve özellikle ısınırsa, bu nedenle

you are actually taking small amounts of plastic into your body and the plastic

aslında küçük miktarlarda plastik almış olursunuz.

apparently they think acts like a hormone so it has strange effects on

görünüşe göre bir hormon gibi davrandığını düşünüyorlar, bu yüzden vücudunuzun metabolizması üzerinde garip etkileri var, bu yüzden küçük miktarlarda plastik almanın

your body's metabolism so they're looking into the long-term effects of of

uzun vadeli etkilerini araştırıyorlar,

ingesting small amounts of plastic talking of plastic in food I remember

yiyeceklerde plastikten söz ettiğimi hatırlıyorum.

when I was in China I used to be addicted to a certain brand of milk and

Çin'de belirli bir süt markasına bağımlıydım ve

this bilk was absolutely delicious it was absolutely lovely and it was so

bu süt kesinlikle lezzetliydi, kesinlikle güzeldi ve o kadar

creamy in thick now after I returned back here to the UK there was a big

kremsiydi ki şimdi İngiltere'ye döndükten sonra

scandal in China where it was discovered that the manufacturer of this milk had

Çin'de keşfedildiği yerde büyük bir skandal oldu. Bu sütün üreticisinin

been putting plastic in to the milk actually adding a plastic it was like a

süte plastik koyduğunu, aslında bir plastik eklediğini,

substance that was it was one of the things used to make plastic and they

plastik yapmak için kullanılan şeylerden biri olduğunu ve sütü koyu ve kremsi

were putting it in the milk to make the milk thick and creamy and people had

yapmak için sütün içine koyduğunu ve ben de dahil olmak üzere insanlar

been drinking this milk for many years including me by the way he was that the

bu sütü uzun yıllardır içiyorlardı, bu arada o, Çin'de

actual brand of milk that I'd been drinking in China and they had actually

içtiğim gerçek süt markasıydı ve aslında

been putting plastic into the milk itself it was a huge scandal about I

sütün içine plastik koyuyorlardı, bu bence hakkında büyük bir skandaldı.

think was about eight maybe nine years ago so they put the plastic in to try

yaklaşık sekiz belki dokuz yıl önceydi, bu yüzden plastiği

and make the food seem more palatable and make him actually look nice when you

gıdayı daha lezzetli göstermek ve döktüğünüzde gerçekten güzel görünmesini sağlamak için koydular,

poured it out it look thick and it was actually a type of plastic yes yep that

kalın görünüyor ve aslında bir tür plastikti evet evet bu

is true and you were quite worried when he came back when you saw this because

doğru ve geri geldiğinde çok endişelenmiştin bunu görünce çünkü

you'd been drinking it for years yes I loved it I was well because I look I

yıllardır içiyordun evet çok beğenmiştim iyiyim çünkü bakıyorum zaten

like drinking milk anyway apparently drinking milk is supposed to be healthy

süt içmeyi seviyorum anlaşılan süt içmek sağlıklıymış

but but unfortunately the type of milk I was drinking in China was actually the

ama ne yazık ki Çin'de içtiğim süt aslında tam

opposite he was actually unhealthy so I don't know what the long-term effect

tersiydi o aslında sağlıksızdı bu yüzden vücudum üzerindeki uzun vadeli etkisinin ne olacağını bilmiyorum

will be on my body maybe I will get terrible disease later in life back

belki daha sonraları hayatım boyunca korkunç bir hastalığa yakalanacağım

suddenly somebody somebody talked about go back a bit further mr. Duncan about

aniden birinin hakkında konuştuğu biri biraz geriye git daha fazla bay Duncan,

using aluminium pans there we go Luciano Zito said don't use aluminium

alüminyum tavaların kullanımı hakkında işte başlıyoruz Luciano Zito,

for hot food that's true the main aluminium sauce pans the main problem

sıcak yemek için alüminyum kullanmayın dedi, bu doğru, ana alüminyum sos tavaları bununla ilgili asıl sorun,

with that is you shouldn't put acidic foods into aluminium sauce pans because

asitli yiyecekleri alüminyum sos tavalarına koymamanız gerektiğidir, çünkü

it dissolves if you've got something like fruit for example you don't want to

eğer kullanırsanız erir. meyve gibi bir şey aldın mesela

cook fruit in an aluminium saucepan because it dissolves the aluminium and

alüminyum tencerede meyve pişirmek istemiyorsun çünkü alüminyumu çözüyor ve o

that aluminium is poisonous this is all very worrying by the way yes I know

alüminyum zehirli

there's lots of things that my mother always used to cook here we go she won't

işte başlıyorum

like me she's watching this we often mentioned mr. Steve's mother every week

benden hoşlanmayacak bunu izliyor sık ​​sık bahsetmiştik bay. Steve'in annesi her hafta

she's to cook rhubarb which is a type of fruit which is quite acidic and she's to

oldukça asitli bir meyve türü olan raventi pişirecek ve

cook it in aluminium sauce pans because it cleaned the saucepan but not

alüminyum sos tavalarında pişirecek çünkü tencereyi temizlemiş ama o

realizing at the time because nobody knew then that it was actually

sırada bunun

dissolving the aluminium and then you would obviously be taking this into your

alüminyumu erittiğini kimse bilmediği için farkında değil. o zaman belli ki bunu kendi sistemine alıyorsun

system how are we both alive still however you were being poisoned slowly

nasıl ikimiz de hala hayattayız ama

by your mother and I was being poisoned by the Chinese well yes somebody just

annen tarafından yavaş yavaş zehirleniyordum ve ben çinliler tarafından zehirleniyordum evet biri

said their soya milk of course we do both drink soya milk I have sorry milk

soya sütü dedi tabi ki ikimiz de soya sütü içiyoruz ben

some days and then and then cow's milk other days but yeah sorry milk and you

bazı günler özür dilerim sütüm var ve sonra ve sonra diğer günler inek sütü ama evet özür dilerim süt ve

like sorry because you you have a special vanilla flavored soya milk there

özür dilerim çünkü senin özel vanilya aromalı soya sütün var

is yes are now in the past I didn't want to

evet şimdi geçmişte sütünü

drink saw your milk because I don't like the taste it's tastes disgusting but I

içmek istemedim çünkü sütünü gördüm Tadını beğenmedim iğrenç ama

found some lovely soya milk which has some flavor some vanilla flavor so it's

güzel bir soya sütü buldum, biraz vanilya aroması var bu yüzden

it's quite nice it's very palatable if something is palatable it means it

oldukça güzel çok lezzetli eğer bir şey lezzetliyse

tastes good it means it is something you can eat or drink and it

tadı güzel demektir yani yenebilir veya yenebilir bir şey demektir içiyoruz ve

tastes quite pleasant so yes soya milk so we tend to drink

tadı oldukça hoş bu yüzden evet soya sütü bu yüzden

that all the time now don't way we use soya milk and then sometimes we use

her zaman içme eğilimindeyiz artık soya sütü kullanmıyoruz ve sonra bazen

normal milk in tea and coffee yes I don't like soya milk in tea or coffee

çay ve kahvede normal süt kullanıyoruz evet çayda soya sütü sevmiyorum veya kahve

but certainly in cereal porridge or cornflakes Weetabix then you are I tend

ama kesinlikle tahıl lapası veya mısır gevreği Weetabix o zaman sen

to mix cow's milk and soya milk together because I think you can have too much

inek sütü ve soya sütünü birlikte karıştırma eğilimindesin çünkü bence çok fazla

cow's milk and sometimes it's healthier to have a bit of soy ml but then a few

inek sütü alabilirsin ve bazen biraz soya ml içmek daha sağlıklıdır ama sonra birkaç

months ago I mean they've been telling this is what they do all the time is

ay önce ben Bunun anlamı, her zaman yaptıkları şeyin, size farklı

that they tell you to do something different because it's supposedly

bir şey yapmanızı söylemeleridir çünkü sözde

healthier and then and then years later turns out it's not that healthy so the

daha sağlıklıdır ve sonra ve sonra yıllar sonra bunun o kadar da sağlıklı olmadığı ortaya çıkıyor, bu yüzden

so for example back in the in the 1980s back here in the UK they told us that we

örneğin 1980'lerde Birleşik Krallık'ta bize

shouldn't be eating butter we should be eating margarine because butter was bad

tereyağı yemememiz gerektiğini, margarin yememiz gerektiğini çünkü tereyağı

for us butter of course comes from cows and we

bizim için kötüydü, tereyağı elbette ineklerden geliyor ve

should be eating that vegetable oil derived spreads like margarine and now

margarin gibi bitkisel yağdan elde edilen sürülebilir yiyecekleri yememiz gerektiğini söylediler ve şimdi ortaya çıktı

it turns out thirty years later than margarine is very bad for you in fact

otuz yıl sonra margarin senin için çok kötü aslında

butter is it's good for you yeah I was thinking about this last night because I

tereyağı senin için iyi evet dün gece bunu düşünüyordum çünkü

was I was making a sandwich and I was thinking shall I put my low-fat butter

bir sandviç yapıyordum ve az yağlı tereyağımı koysam mı

or shall I put normal butter and then of course I realized that now we're being

yoksa koysam mı diye düşünüyordum normal tereyağı ve sonra tabii ki fark ettim ki artık yemeklerimize

encouraged to actually put normal butter on our food we're we're years ago they

normal tereyağı koymamız için teşvik ediliyoruz biz yıllar önce

were saying you shouldn't because it's bad for you so this is another problem

yapmamalısın diyorlardı çünkü bu senin için kötü, yani bu başka bir sorun,

it's very confusing sometimes so what is good for you in what is bad for you

çok kafa karıştırıcı bazen yani neyin senin için iyi neyin senin için neyin kötü olduğu

sometimes it's very confusing because they keep changing their minds I think

bazen çok kafa karıştırıcı çünkü sürekli fikirlerini değiştiriyorlar bence

it's very simple you just ignore everything they tell you and as long as

çok basit sana söyledikleri her şeyi görmezden geliyorsun ve

you do everything in moderation you get some exercise you eat a bit of

her şeyi ölçülü yaptığın sürece biraz egzersiz yapıyorsun Her şeyden biraz ye

everything I don't think you've got too much to worry about because let's face

Endişelenecek çok fazla şeyin olduğunu düşünmüyorum çünkü

it all if you ever speak to anybody if you see anybody interview that's reached

eğer herhangi biriyle konuşursan yüz yaşına ulaşan bir röportaj görürsen hepsiyle yüzleşelim

the age of a hundred because when anyone it gets to a hundred years of age I was

çünkü herhangi biri yüz yaşına geldiğinde yaşında

interview them and and ask them we know what did you do yes

onlarla röportaj yaptım ve onlara ne yaptığınızı bildiğimizi sordum evet

I know they always sort of say they always say things like and it's always

biliyorum her zaman şöyle şeyler söylerler ve her zaman

things that are the opposite of what you would expect so so that they ought they

beklediğinizin tersi olan şeylerdir, bu yüzden

often interview someone who's maybe a hundred and one or maybe a hundred and

sık sık yapmaları gerekir Belki yüz bir belki de yüz

five and they always ask them the same question what is your secret to living

beş yaşında biriyle röportaj yapın ve onlara hep aynı soruyu sorarlar, uzun yaşamanın sırrı nedir

long and the person being interviewed will always say I always have a drink of

ve röportaj yapılan kişi her zaman

whiskey every day every day I have a drink of whiskey and I think what how

her gün her gün bir bardak viski içtiğimi söyler. bir bardak viski ve düşünüyorum da, neden

come all of these people always say the same thing and I've decided that there

tüm bu insanlar hep aynı şeyi söylüyor ve ben

must be a conspiracy so I think all of these whiskey manufacturers are going

bir komplo olması gerektiğine karar verdim, bu yüzden tüm bu viski üreticileri

around and bribing these old people to say that they drink whiskey and that's

ortalıkta dolaşıp bu yaşlı insanlara bunu söylemeleri için rüşvet veriyorlar. viski içerler ve

how they live forever so I think I think it's a conspiracy to be honest I think

sonsuza kadar böyle yaşarlar bu yüzden dürüst olmak gerekirse bu bir komplo bence bence

we should tell Alex Jones all about this Emanuel says there that we're not

Alex Jones'a tüm bunları anlatmalıyız Emanuel orada

designed to to digest milk certainly that is true some people do have

sütü sindirmek için tasarlanmadığımızı söylüyor kesinlikle bu doğru bazı insanlar var

problems digesting milk and that's because of the lactose so they are

sütün sindirilmesinde sorunlar vardır ve bunun nedeni laktozdur, dolayısıyla

lactose intolerant lactose intolerant some people do not everybody but certain

laktoza karşı toleranssızdırlar laktoza karşı toleranssızdırlar, bazı insanlar herkeste değil ama

sections of the population do have problems digesting milk just as some

nüfusun belirli kesimlerinde sütü sindirmede sorun yaşarlar, tıpkı bazı

people have problems digesting the gluten in wheat wheat products so they

insanların buğday, buğday ürünlerindeki glüteni sindirmede sorun yaşamaları gibi

can't eat bread have you ever tasted a gluten-free bread mr. Duncan I've tried

ekmek ye hiç glütensiz ekmek yediniz mi baylar Duncan

some gluten-free cake and I've tried some gluten-free biscuits now the

biraz glütensiz kek denedim ve biraz glütensiz bisküvi denedim şimdi

biscuits weren't too bad but the the other stuff the cake was disgusting so

bisküviler çok kötü değildi ama diğer şeyler pasta iğrençti bu yüzden

anything without gluten quite often tastes quite terrible yes I feel sorry

glütensiz her şeyin tadı oldukça berbattı evet üzgünüm

for people who have got Glu gluten intolerance and can't have gluten in

Glüten intoleransı olan ve diyetlerinde glüten alamayan insanlar için, ki

their diet which is contained in virtually well all reet products

bu neredeyse tüm reet ürünlerinde

certainly so you can't eat cakes biscuits bread I think it was even

kesinlikle bulunur, bu nedenle kek, bisküvi, ekmek yiyemezsiniz.

summing in rice as well so they've got to be its very careful but I feel very

çok dikkatli olmalı ama

sorry for them but the other day I accidentally I was

onlar için çok üzülüyorum ama geçen gün yanlışlıkla öğle

lunchtime and I went to a supermarket to get a sandwich and I accidentally picked

yemeği vaktindeydim ve bir süpermarkete sandviç almaya gittim ve yanlışlıkla

up a gluten-free bread sandwich it was disgusting

glütensiz ekmekli sandviç aldım iğrençti

I couldn't eat it it tasted absolutely disgusting so if you're gluten

Yapamadım ye onu tadı kesinlikle iğrençti bu yüzden glütene karşı

intolerant I do feel sorry for you so yes gluten free products not idea

toleranssızsan senin için üzülüyorum bu yüzden evet glütensiz ürünler

we've now been on for two hours and two minutes I can't believe we've been since

şu an iki saat iki dakikadır çalıştığımıza inanamıyorum uzun zamandır burada olduğumuza inanamıyorum bugün hiç

long we won't get to do any live stream at all today

canlı yayın yapamayacaktık

we weren't because my computer broke that's the reason why it wasn't working

çünkü bilgisayarım bozuldu bu yüzden

very well I think it may have died in fact so we are now doing a live stream

pek iyi çalışmıyordu bence aslında ölmüş olabilir bu yüzden şimdi mobilden canlı yayın yapıyoruz

via the mobile phone but we've been here for two hours and three minutes and I

telefon ama iki saat üç dakikadır buradayız ve

was only supposed to be here for five minutes

sadece beş dakika burada olmam gerekiyordu

yes five minutes and two hours of pass it's incredible I must admit I don't

evet beş dakika ve iki saat geçti inanılmaz itiraf etmeliyim ki

want to be on for much longer mr. Duncan um my necks aching my calves are aching

daha fazla açık olmak istemiyorum bayım. Duncan um, boyunlarım ağrıyor, baldırlarım ağrıyor

and I'm hungry you see I'm used to doing this so I can

ve açım, görüyorsun, bunu yapmaya alışkınım, bu yüzden

stand here for hours talking because well I always remember I remember when I

burada saatlerce konuşabilirim çünkü eh, her zaman hatırlıyorum, Çin'de çalıştığım zamanları hatırlıyorum,

was working in China I I never used to sit down people used to always come up

hiç oturmazdım insanlar her zaman gelip

and ask mr. Duncan why do you never sit down we never see you sitting in a chair

bay'a sorarlardı. Duncan neden hiç oturmuyorsun seni asla bir sandalyede otururken görmüyoruz

and that's because I love standing up I always feel more comfortable standing

ve bunun nedeni ayakta durmayı sevdiğim için ayakta durmayı her zaman daha rahat hissediyorum

and sometimes when I'm sitting over there editing or presenting my live

ve bazen orada otururken canlı yayınımı düzenlerken veya sunarken

stream I feel more tired sitting down than I do when I'm standing up oh we're

oturmaktan daha yorgun hissediyorum Ayağa kalktığımda yapıyorum oh,

having something nice to eat tonight aren't we going going show the viewers

bu akşam yemek için güzel bir şeyler yiyoruz, izleyicilere

what we are eating tonight because lots of people are interested in the things

bu akşam ne yediğimizi göstermeyecek miyiz çünkü bir çok insan yediğimiz şeylerle ilgileniyor nedense ben

that we eat for some reason I don't know why

yapmıyorum' neden bilmiyorum

so yes tonight we are having it oh it is Sunday

evet bu gece yiyoruz oh bugün pazar

yes it's Sunday today so we are having salmon tonight salmon and mr. Steve is

evet bugün pazar bu yüzden bu gece somon yiyoruz somon ve mr. Steve

going to show the salmon now I think it might be in the fridge the refrigerator

şimdi somonu gösterecek, sanırım buzdolabında olabilir, bu

so mr. Steve is now going to bring the salmon event

yüzden Bay. Steve şimdi somon etkinliğini getirecek,

I still can't believe we've been on for two hours and four minutes that's

iki saat dört dakikadır devam ettiğimize hala inanamıyorum, bu

incredible so mr. Steve is going to bring ah okay

inanılmaz, bu yüzden bay. Steve ah getirecek tamam

here we go now this is something that we will be

işte başlıyoruz şimdi bu

doing next week as well hopefully we're going to make curry next week but today

önümüzdeki hafta da yapacağımız bir şey umarım haftaya köri yapacağız ama bugün

we are talking about the thing we are eating later so let's have a look there

daha sonra yiyeceğimiz şeyden bahsediyoruz o yüzden bir bakalım işte

we go some salmon which is this is a

biraz somon balığına gidiyoruz ki bu

particularly nice piece of salmon fresh salmon from the sea there we go and it

özellikle güzel bir somon parçası denizden gelen taze somon balığı oraya gidiyoruz ve

says on there if anyone is noticing it says that we should have eaten this by

orada yazıyor ki eğer biri fark ederse bunu Aralık'ın 9'una kadar yemiş olmalıyız

the 9th of December or not the 9th of January I think it says but don't worry

ya da 9'una kadar yemiş olmamamız gerektiğini söylüyor. Ocak yazıyor sanırım ama merak etmeyin

because it's been frozen it's been frozen so where we can eat it so I

donmuş donmuş nerde yiyelim ben 9 mayıs

bought it around the 9th of may be the 7th of January stuck in the deep freeze

7 ocak derin dondurucuda kalmış o

and so that's why it says 9th of January on it December you just said the 9th of

yüzden 9 mayıs gibi aldım Ocak on Aralık az önce 9

December it says January 9th of January because it's been frozen in the in the

Aralık dediniz 9 Ocak diyor çünkü

deep freeze it's now I've thawed it out it has defrosted and I will be putting

derin dondurucuda donmuş şimdi çözdüm çözdüm çözüldü daha

that in the oven later so something nice for tea what else have

sonra fırına koyacağım yani bir şey çay için güzel başka ne var

you got there Steve white rice no we'll be happy with brown rice not white rice

Steve beyaz pirinç hayır beyaz pirinçle değil kahverengi pirinçle mutlu olacağız

this is for the curry and this little vegetable here which is a sweet potato

bu köri için ve buradaki tatlı patates olan bu küçük sebze

this little vegetable here is mr. Steve sorry no this is yes sweet potato by the

bu küçük sebze bay. Steve üzgünüm hayır bu evet tatlı patates bu

way sweet potato is my most favorite vegetable of all and my second most

arada tatlı patates benim en sevdiğim sebzedir ve en

favorite vegetable is mr. Steve that's twice I made that joke look at the abuse

sevdiğim ikinci sebzem Mr. Steve bu iki kez Bu şakayı yaptım,

I have to take I think I'm going to toddle off into the kitchen and let you

katlanmak zorunda olduğum tacize bak, sanırım mutfağa gidip toparlamana izin vereceğim çekip gideceğiz

wrap up Steve is going to toddle off Todd

if you total off it means you will go away you will walk off ok Steve we will

Steve

let you go we'll see you next week hopefully live is live can be on the

seni bırakacağız haftaya görüşürüz umarım canlı

live chat hopefully it's been great fun today it's been lovely reading your

canlı sohbette olabilir umarım bugün çok eğlenceliydi yorumlarınızı okumak çok güzeldi

comments and I think the idea of of doing a live stream in the week way we

ve bence canlı yayın yapma fikri hafta içi

interact more with the the viewers is a very good idea so bye bye to everyone

izleyicilerle daha fazla etkileşim kurmamız çok iyi bir fikir bu yüzden herkese güle güle ve

and see you next week and it's been great fun bye Steve Steve is going now

haftaya görüşürüz ve çok eğlenceliydi güle güle Steve Steve şimdi gidiyor

and I am also going I hope you've enjoyed this two hours we we weren't

ve ben de gidiyorum umarım bu ikiliyi beğenmişsinizdir saatlerce

supposed to be here because my computer sadly had some problems this morning so

burada olmamamız gerekiyordu çünkü bu sabah bilgisayarım maalesef bazı problemler yaşadı bu yüzden

we couldn't do our normal live stream and that's the reason why we are here

normal canlı yayınımızı yapamadık ve bu yüzden

now through the mobile phone Oh everyone's going No No

şimdi cep telefonu aracılığıyla buradayız Oh herkes gidiyor Hayır hayır

why are you saying no I don't know why do you mean no don't go I'm not sure no

neden sen hayır, bilmiyorum neden hayır gitme demek istiyorsun emin değilim hayır

I have to go now I've been here for two hours and eight minutes and to be honest

şimdi gitmeliyim iki saat sekiz dakikadır buradayım ve sana karşı dürüst olmak gerekirse

with you it's been a very long time and I'm rather thirsty and also a little bit

çok uzun zaman oldu ve ben oldukça susadım ve biraz da

hungry as well so I will see you next week hopefully and yes if you think this

açım bu yüzden haftaya görüşürüz umarım ve evet eğer bunun

is a good idea to do a live stream during the week maybe mr. Steve and

iyi bir fikir olduğunu düşünüyorsanız hafta boyunca canlı yayın yapmak belki bayım. Steve ve

myself we could stand here and talk to you about general things I hope you have

ben burada durup sizinle genel şeyler hakkında konuşabiliriz, umarım

enjoyed this bye mr. Duncan thank you thank you Talia

bundan keyif almışsınızdır hoşçakalın bayım. Duncan teşekkür ederim Talia

Thank You Emmanuelle Thank You Hussein thank you too Louise and thank you very

Teşekkür ederim Emmanuelle Teşekkürler Hüseyin de teşekkür ederim Louise ve

much to a brill it was a perfect live stream thank you very much for that

çok teşekkür ederim mükemmel bir canlı yayındı bunun için çok teşekkür ederim

I've enjoyed this dream very much yes thank you very much for this class and

Bu rüyadan çok keyif aldım evet çok teşekkür ederim Bu sınıf ve

we love your efforts Thank You Amanda thank you also to Sergio and also to

çabalarınızı seviyoruz Teşekkürler Amanda ayrıca Sergio'ya ve ayrıca

Eugene and dr. and Guadalupe or Guadalupe thank you very much to her

Eugene ve Dr. ve Guadalupe veya Guadalupe aklı başında çok teşekkür ederim

sane and also thank you to Bella Giuseppe and just before I go for those

ve ayrıca Bella Giuseppe'ye teşekkür ederim ve adresi soranlara gitmeden hemen önce

who are asking about the address the PayPal address I will show you it one

PayPal adresi Size bir

more time there it is so there is the PayPal address and I

kez daha göstereceğim orada o yüzden PayPal var adres ve

will try to get my computer fixed although at the moment I can't make any

bilgisayarımı tamir ettirmeye çalışacağım ama şu anda herhangi bir söz veremem

promises but as far as I can tell I'm hoping to

ama söyleyebileceğim kadarıyla

be here next week live on YouTube thanks for watching me today and I will see you

önümüzdeki hafta YouTube'da canlı yayında burada olmayı umuyorum bugün beni izlediğiniz için teşekkürler ve görüşürüz

next Sunday I hope and who knows I might be here during the week as well with

haftaya Pazar inşallah ve kim bilir

another one of these mobile live streams so we will see what happens shall we

bu mobil canlı yayınlardan biriyle hafta boyunca da burada olabilirim, bakalım ne olacak

thanks for your company I'm going now we are coming up to 10 minutes after 4

şirketiniz için teşekkürler, şimdi gidiyorum 4'ü 10 dakika geçe geliyoruz

o'clock here in the UK in fact it's coming up to 4:15 a quarter past four in

saat burada Birleşik Krallık'ta aslında öğleden sonra dördü çeyrek geçe 4:15'e kadar geliyor

the afternoon here in the UK and this is mr. Duncan saying thanks for watching

ve bu da Mr. Duncan, izlediğiniz için teşekkürler,

thank you for staying with me and please keep your fingers crossed that next

benimle kaldığınız için teşekkürler diyor ve lütfen önümüzdeki

Sunday there will be a proper normal live stream this is mr. Duncan in

Pazar uygun bir normal canlı yayın olacak, bu Mr. İngiltere'de Duncan

England saying thanks a lot and I hope you've enjoyed this very unusual live

çok teşekkür ediyor ve umarım bu sıra dışı canlı

stream and of course you know what's coming next

yayından keyif almışsınızdır ve tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyorsunuzdur

yes you do...

evet siz bilirsiniz...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)