LISTEN to English LIVE - 19th Aug 2018 - Life's a beach and then you fry ! Chat with Duncan & Steve

oh here we go again it's a very dismal very drizzly windy day here in the UK

oh işte yine başlıyoruz, burada Birleşik Krallık'ta çok kasvetli, çok çiseleyen rüzgarlı bir gün

coming up today we have mr. Steve of course talking about lots of interesting

bugün yaklaşıyor, bayımız var. Steve elbette pek çok ilginç

things we will be taking a trip to the beach as well and we will be taking a

şeyden bahsediyor, biz de sahile bir gezi yapacağız ve su ve denizle

close look at some words connected with water and the sea we'll also take a look

ilgili bazı kelimelere yakından bakacağız, ayrıca su ve denizle

at some traditions connected to taking a vacation here in the UK it is

ilgili bazı geleneklere de göz atacağız. Birleşik Krallık'ta bir tatil,

international photography day today as well did you know that and we will be

bugün de uluslararası fotoğrafçılık günü bunu biliyor muydunuz ve

taking a look at some of my nature photographs you will be able to join in

bazı doğa fotoğraflarıma göz atacağız,

as well as usual on the live chat because that's why we are all here

her zamanki gibi canlı sohbette katılabileceksiniz çünkü bu yüzden biz Ne de

together after all it's a Sunday afternoon it's just after two o'clock

olsa hep birlikte buradayız, Birleşik Krallık'ta bugün bir Pazar öğleden sonra saat ikiyi hemen geçiyor

here in the UK and this is live English

ve bu canlı İngilizce

sometimes you need a very dramatic pause to add suspense and anticipation and

bazen gerilim ve beklenti eklemek için çok dramatik bir duraklamaya ihtiyaç duyuyorsunuz ve

that's a good thing to do sometimes especially in the world of broadcasting

bu bazen özellikle dünyada yapılacak iyi bir şey yayın

and live-streaming hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

ve canlı yayından herkese merhaba ben mr. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

are you ok I hope so are you happy are you happy as a lark at

umarım mutlusundur güneş doğarken mutlu musun bu

sunrise that's pretty happy actually I have it

oldukça mutlu aslında

on good authority so here we go it is a Sunday it's mr. Duncan that's me by the

iyi bir kaynağa sahibim yani işte başlıyoruz bugün bir pazar bu bay. Duncan bu benim, bu

way my name is mr. Duncan and what I do is teach English on YouTube I've been

arada benim adım Mr. Duncan ve benim yaptığım YouTube'da İngilizce öğretmek

doing this for a long long time now I I'm really starting to feel very old to

Bunu uzun zamandır yapıyorum şimdi kendimi gerçekten çok yaşlı hissetmeye başladım

be honest I've been doing this since 2006 oh who remembers 2006 I I have a

dürüst olmak gerekirse bunu 2006'dan beri yapıyorum oh kim 2006'yı hatırlar ben

feeling that some of you may not have even been born in 2006 that's how old I

bazılarınızın 2006'da doğmamış olabileceğini hissediyorum,

am now and that's how long I've been here on YouTube for nearly 12 years

şimdi bu kadar yaşlıyım ve bu kadar uzun süredir YouTube'dayım ve yaklaşık 12 yıldır

doing this so alive and I hope you are well it's a little bit Moody today the

bunu çok canlı yapıyorum ve umarım iyisinizdir, bugün biraz Moody

weather isn't very nice let's have a look outside we had a little bit of rain

hava pek güzel değil hadi dışarıya bir bakalım daha önce biraz yağmur yağdı

earlier but at the moment the rain is holding off once more so yeah a bit of a

ama şu anda yağmur bir kez daha diniyor bu yüzden evet biraz

damp day really not not the best of days so we won't be going outside to do

nemli bir gün gerçekten en iyi gün sayılmaz bu yüzden kazanacağız'

anything live unfortunately however we will be taking a look at some of the

Canlı olarak herhangi bir şey yapmak için dışarı çıkmayacağız maalesef ancak bazı manzaralara bakacağız

views so there is one of them looking out into the distance in the place I

yani yaşadığım yerde uzaklara bakan bir manzara var

live and there is another one you can see the clouds are gathering in the sky

ve bulutların toplandığını görebileceğiniz bir manzara daha var. gökyüzü

everything is looking a little bit murky and it was very windy this morning I was

her şey biraz bulanık görünüyor ve bu sabah hava çok rüzgarlıydı,

actually woken up this morning by the wind I'm not sure which wind that was

aslında bu sabah rüzgarla uyandım, hangi rüzgar olduğundan emin değilim,

was it the wind outside or the wind under the duvet I'm not I'm not quite

dışarıdaki rüzgar mıydı yoksa yorganın altındaki rüzgar mıydı bilmiyorum

sure which one it was so we are all here again today and it's so nice to see you

Hangisi olduğundan tam olarak emin değilim, bu yüzden bugün yine buradayız ve sizi görmek çok güzel

I always get very excited on Sunday morning I wake up very early on Sunday I

Pazar sabahları hep çok heyecanlanırım Pazar günleri çok erken

get up and I start preparing my live stream there are many things that have

kalkarım ve canlı yayınımı orada hazırlamaya başlarım. yapılması gereken birçok şey var bu

to be done by the way many things you must do before the live

arada canlı yayın başlamadan önce yapmanız gereken birçok şey

stream can start lots of technical things most of the things are very

birçok teknik şey var çoğu şey çok

boring and I won't tell you about them right now so don't worry about that lots

sıkıcı ve bunları size şu an anlatmayacağım o yüzden merak etmeyin

of nature things today coming up and we will be taking a walk on the beach and

Bugün pek çok doğa olayı yaklaşıyor ve sahilde yürüyüşe çıkacağız ve

mr. Steve will be doing something quite surprising that's that's the only way of

Mr. Steve oldukça şaşırtıcı bir şey yapıyor olacak, bunu açıklamanın tek yolu bu, bu yüzden

describing it so I I think shall we give you a little teaser so here is a teaser

sanırım size küçük bir teaser verelim mi, işte şovun

to what is coming up later on on the show

ilerleyen bölümlerinde gelecek olanın bir teaser'ı bu

so there we were last week on the beach

yüzden geçen hafta sahildeydik.

setting the theme for today we'll be talking about going on the beach we will

Bugünün teması sahile gitmekten bahsedeceğiz

also be discussing some of the traditions of taking a vacation here in

ayrıca burada Birleşik Krallık'ta tatil yapmanın bazı geleneklerini tartışacağız

the UK I will be showing you some photographs and let us not forget that

Size bazı fotoğraflar göstereceğim ve

today is international photography day I will be showing you some of my favorite

bugünün uluslararası fotoğrafçılık günü olduğunu unutmayalım I size biraz sonra kendi çektiğim en sevdiğim fotoğraflardan bazılarını göstereceğim

photographs that I've taken myself a little bit later on and I will also show

ve ayrıca

you my first-ever camera the first camera that I ever owned what about you

size ilk kameramı, sahip olduğum ilk kamerayı göstereceğim, peki ya siz

do you like taking photographs I know nowadays a lot of people have

fotoğraf çekmeyi seviyor musunuz, biliyorum bugünlerde bir

their mobile phones to take photography on in fact the other day I was reading a

Aslında geçen gün

very interesting article that someone had written about the death of

birinin fotoğrafın ölümü hakkında yazdığı çok ilginç bir makale okuyordum, bu

photography so some people believe that now the art of photography has actually

yüzden bazı insanlar artık fotoğraf sanatının gerçekten

died it doesn't exist anymore because it's so easy to take a good photograph

öldüğüne inanıyorlar. artık iyi bir fotoğraf çekmek çok kolay olduğu için

you can literally point your mobile phone at anything and come up with a

cep telefonunuzu herhangi bir şeye doğrultup

good photograph just to prove it shall we have a look at something from the

iyi bir fotoğraf elde edebilirsiniz sırf bunu kanıtlamak için

garden that I filmed yesterday because I noticed there were lots and lots of

bahçeden dün çektiğim bir şeye bakalım mı çünkü çok fazla olduğunu fark ettim ve

bumble bees in the garden yesterday so let's have a look shall we so there is

dün bahçede bir sürü bombus arısı var, o yüzden bir bakalım mı?

mr. Duncan's dunk ulis and it's looking very very fine at the moment lots of

Duncan'ın dunk ulis'i ve şu anda çok çok güzel görünüyor bir sürü

purple flowers coming out and there you can see the bees are very busy at the

mor çiçek çıkıyor ve orada arıların şu anda çok meşgul olduğunu görebilirsiniz

moment and believe it or not this was actually filmed on my mobile phone I

ve ister inanın ister inanmayın bu aslında benim cep telefonumla çekildi

actually filmed this video on my mobile phone on my little iPhone just to prove

Bu videoyu aslında üzerinde filme aldım. cep telefonumu küçük iPhone'umda sadece

how amazing cameras have become now

kameraların şimdi ne kadar harika hale geldiğini kanıtlamak için

a little bit later on I will show you my first-ever

biraz sonra size ilk

camera the first camera I ever owned way back in the early 1980s so there you can

kameramı göstereceğim, 1980'lerin başında sahip olduğum ilk kamera, böylece orada

see the bees are very busy they are literally busy bees in the

arıları görebilirsiniz. çok meşguller, kelimenin tam anlamıyla bahçedeki arılarla meşguller

garden and this is something that I filmed yesterday of course as we come

ve bu dün çektiğim bir şey tabii ki

towards the end of August all the flowers will stop blooming so the bees

Ağustos ayının sonlarına doğru geldiğimizde tüm çiçekler açmayı bırakacak, bu nedenle arılar şu

are very busy at the moment gathering all of the nectar and the pollen is

anda tüm nektarı toplamakla çok meşguller ve polen

being transferred around and of course the pollen is very useful for the

etrafa aktarılıyor ve tabii ki polen çiçekler için çok faydalı

flowers because it allows them to spread around so I love these shots and once

çünkü etrafa yayılmalarına izin veriyor, bu yüzden bu çekimleri seviyorum ve bir kez

again I'm always blown away by modern technology and how easy it is nowadays

daha modern teknoloji ve günümüzde polen almanın ne kadar kolay olduğu beni hep şaşırtıyor.

to get some really good photographs so there you can see some video shots taken

iyi fotoğraflar yani orada dün bahçemde çekilmiş bazı video çekimlerini görebilirsiniz

yesterday in my garden you can see that the grass is starting to turn green

again after the hot weather yes we had all of that hot weather

sıcak havalardan sonra çimlerin yeniden yeşermeye başladığını görebilirsiniz evet o sıcak havaların hepsini yaşadık

do you remember it seems such a long time ago now but we did have a rather

hatırlıyor musunuz çok uzun zaman önceymiş gibi geliyor ama

nice summer a couple of weeks ago and the grass was really dying it was going

birkaç hafta önce oldukça güzel bir yaz geçirdik ve çimenler gerçekten ölüyordu,

brown but we've had a lot of rain over the past three or four days and already

kahverengiye dönüyordu ama son üç dört gündür çok yağmur yağdı ve şimdiden

the grass is starting to turn green again it is coming back to life it is 12

çimenler yeniden yeşermeye başladı. hayata geri dönüyor,

minutes past two o'clock on a Sunday afternoon it's mr. Duncan coming up

bir pazar günü öğleden sonra saat ikiyi 12 geçiyor, saat bay. Duncan

later on we also have the one and only mr. Steve

daha sonra geliyor, bizde de biricik Mr. Steve

and I thought today we would do something different as well because we

ve ben bugün farklı bir şey yapacağımızı düşündük çünkü

are going to have a little quiz and the title of the quiz is guess the mystery

küçük bir sınav yapacağız ve sınavın adı tahmin et gizemli

chick so I'm going to show you a mystery chick and this is a tiny bird that I

civciv bu yüzden size gizemli bir civciv göstereceğim ve bu minicik bir kuş

filmed a couple of weeks ago in the garden and now we're going to take a

Birkaç hafta önce bahçede çekim yaptım ve şimdi

look at it so can you guess what that bird is it is a baby bird it is a

ona bir göz atacağız, bu kuşun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz yavru kuş

certain type of bird but what is it what is the mystery chick if you can guess

belli bir kuş türü ama nedir bu gizem nedir civciv tahmin edebilirsen o zaman

then let me know if you think you know the answer you can let me know on the

bana söyle eğer cevabı bildiğini düşünüyorsan bana

live chat ah yes the live chat I almost forgot how could I forget the the live

canlı sohbette haber verebilirsin ah evet canlı sohbeti neredeyse unutuyordum canlı sohbeti nasıl unutabilirim

chat it's it's impossible and yet I managed to do it so here we go the live

bu imkansız ama yine de yapmayı başardım o yüzden canlı

chat is on and we're going to have a look at who was on first because of

sohbet başlıyor ve ilk kimin olduğuna bir göz atacağız çünkü

course I always like to give my special round of applause to the person who was

tabii ki her zaman özel alkışlarımı

on the live chat first so let's have a look shall we let's have

canlı sohbette ilk olan kişiye vermeyi severim, o yüzden hadi başlayalım bir göz atalım

a quick look at the list so who was first

listeye hızlıca bir göz atalım öyleyse ilk kimdi

I wonder let's have a look shall we let's go right back to the start

acaba bakalım bir bakalım hemen başa dönelim mi

Alamgir hello Alan Gere guess what you were first on the live chat today and

Alamgir merhaba Alan Gere tahmin edin bugün canlı sohbette ilk olarak ne yaptınız ve

that means you get a special round of applause

bu da aldığınız anlamına geliyor özel bir alkış aferin

well done Alamgir well done in second place we have Tomac hello Tomic you

Alamgir ikinci sırayı aferin Tomac merhaba Tomic'imiz var

weren't first today unfortunately but you are second - yes hello TS TS is

maalesef bugün birinci değildin ama ikincisin - evet merhaba TS TS

promoting the Asian Games which are happening in 2018 this year oh by Dilla

bu yıl 2018'de gerçekleşen Asya Oyunlarını tanıtıyor oh by Dilla

is here as well also anna francisco and chris me rolls it's nice to see you here

burada da anna francisco ve chris me rolls seni burada görmek güzel

as well Stefano is here hello Stefano who are

Stefano burada merhaba Stefano kimsin

you have you been here before I think I

daha önce burada bulundun sanırım

remember your name I seem to recognize you have you been here before

adını hatırlıyorum seni tanıyor gibiyim daha önce burada bulundun mu yoksa

or is it your first time on the live chat hello from Iraq also hello from

canlı sohbette ilk kez Irak'tan merhaba Olga'dan da merhaba

Olga hello Olga and can I say a big special thank you for your your lovely

merhaba Olga ve çok özel bir teşekkür edebilir miyim güzel bağışınız için teşekkür ederim

donation sweetness is here hello my dear teacher and also mr. Steve

tatlılık burada merhaba sevgili öğretmenim ve ayrıca bay. Steve

yes mr. Steve will be here and we will be taking a trip to the beach a little

evet bayım. Steve burada olacak ve biraz sonra sahile bir gezi yapacağız

bit later on as well hello mr. Duncan and hello to all the classmates from

. Duncan ve Baylor Lucia'dan tüm sınıf arkadaşlarına

Baylor Lucia hello to you ma ha ha ha a very intriguing name mark our car says

merhaba size ma ha ha ha çok ilgi çekici bir isim işareti arabamız

hiya mr. Duncan hi yeah Natalija is here as well also Carrodus yes Carrodus

merhaba diyor bayım. Duncan merhaba evet Natalija da burada Carrodus evet Carrodus

you are right you did notice my my thumbnail thank you very much for

haklısın küçük resmimi fark ettin

acknowledging that sweetness is here hello from Georgia oh yes a big hello to

tatlılığın burada olduğunu kabul ettiğin için çok teşekkür ederim Georgia'dan merhaba oh evet Georgia'ya büyük bir merhaba

Georgia hello mr. Duncan from burlap hello

merhaba bay. Çuval bezinden Duncan merhaba

burlap Jamelia is here as well hello Jamelia nice to see you today

çuval bezi Jamelia da burada merhaba Jamelia bugün sizi gördüğüme sevindim

today Connell says hello from Azerbaijan have

Connell Azerbaycan'dan merhaba diyor

you noticed that mr. Steve has difficulty saying Azerbaijan let's see

fark ettiniz mi bay. Steve Azerbaycan'ı söylemekte zorlanıyor bakalım

if it gets it right today Jordao is here hello everyone hello jordão nice to see

bugün doğru anlıyor mu Jordao burada herkese merhaba merhaba jordão

you as well hi mr. Duncan greetings from Bulgaria

ben de sizi görmek güzel merhaba bayım. Bulgaristan'dan Duncan'a selamlar

nikolai nice to see you as well accent is here watching in spain is it

nikolai sizi görmek güzel aksan burada İspanya'da izliyor,

sunny where you are because here in england we don't have any sunshine at

bulunduğunuz yer güneşli mi çünkü burada, İngiltere'de şu anda hiç güneş ışığı yok,

the moment it's very dull and dismal palmyra

hava çok sıkıcı ve kasvetli Palmyra

is here also Switzerland is watching mr. mr. neo G or neo ki nice to see you

burada da İsviçre izliyor bay . Bay. neo G veya neo ki sizi görmek güzel

Nicole hello Nicole nice to see you back again what's up guys

Nicole merhaba Nicole sizi tekrar görmek güzel naber

greeting from Vietnam Huang hello Wong or Wong nice to see you as well also TS

Vietnam'dan selamlar çocuklar Huang merhaba Wong veya Wong da sizi görmek güzel TS

o yes t s I will not kiss you sir I'm very sorry about that well I will

o evet t s sizi öpmeyeceğim efendim ben çok kusura bakmayın

explain this t-shirt a little bit later on I will explain what this means later

bu tişörtü biraz sonra anlatacağım bunun ne anlama geldiğini daha sonra anlatacağım

on now if you live in the UK and if you are a person who goes to the seaside or

eğer İngiltere'de yaşıyorsanız ve deniz kenarına veya

goes to the coast you might see this written down on people's clothing or

sahile giden biriyseniz görebilirsiniz bu insanların kıyafetlerinde veya

maybe on their hats so that is something I am going to explain a little bit later

belki de şapkalarında yazıyor, bu yüzden biraz sonra açıklayacağım bir şey

on hello says Pesci hello Pesci hello to

merhaba diyor Pesci merhaba Pesci

Harry hello Harry yes the plant is called dunk ulis and I

Harry'ye merhaba merhaba Harry evet bitkinin adı dunk ulis ve ben

love that plant because it sounds like Dunkin JC Jordi hello

bu bitkiyi seviyorum çünkü kulağa hoş geliyor Dunkin JC Jordi gibi merhaba

mr. Duncan mr. Steve Harry Zhao is here I have never seen this kind of B it

bay. Duncan bey Steve Harry Zhao burada Hiç bu tür bir B görmedim bu

is a honeybee they are honey bees there are lots of honeybees in the garden at

bir bal arısı onlar bal arıları şu anda bahçede bir sürü bal arısı var

the moment hello mr. Duncan here it is sunny windy

merhaba bayım. Duncan burada hava güneşli rüzgarlı

and very hot Thank You satury no for that of course we will have a look at

ve çok sıcak Teşekkürler satury hayır bunun için tabii ki

the register later on mr. Steve and his lovely register we also have Ezra usurer

kayıtlara daha sonra bakacağız Bay. Steve ve onun sevimli sicilinde ayrıca Ezra tefeci

and someone watching in China as well hello mr. Duncan I'm Chinese I know you

ve Çin'de izleyen biri de var merhaba bay. Duncan ben Çinliyim

have been to China yes I have I used to live in China I lived in China for many

Çin'e gittiğinizi biliyorum evet Çin'de yaşardım Uzun yıllar Çin'de yaşadım

years teaching English as a Second Language

İkinci Dil olarak İngilizce öğreterek

Kassem and also Zenon hello Zenon from the Ukraine dear

Kassem ve ayrıca Zenon merhaba Ukrayna'dan Zenon sevgili

teacher our best congratulations to you from Ukraine thanks a lot and lots of

öğretmenim sizi en iyi şekilde tebrik ediyoruz Ukrayna'dan canlı sohbetteki çok ama çok sayıda

people on the live chat and we will take another look at the live chat a little

kişiye teşekkürler ve bu arada biraz sonra canlı sohbete tekrar göz atacağız

bit later on meanwhile Oh back to me very nice we will be going to the beach

Oh bana dönüş çok güzel

in around about half an hour and also we'll be taking a look at one of my full

yaklaşık yarım saat sonra sahile gideceğiz ve ayrıca tam İngilizce derslerimden birine de göz atacağız.

English lessons as well I had a very interesting comment this morning on my

Bu sabah

youtube channel from someone asking mr. Duncan we know that you've been on

youtube kanalımda birinden bay beye çok ilginç bir yorum geldi. Duncan,

YouTube for many years but have you ever had an award from YouTube now I know

uzun yıllardır YouTube'da olduğunuzu biliyoruz ama hiç YouTube'dan bir ödül aldınız mı şimdi biliyorum

that if you reach a certain number of subscribers you get a special award so

ki belirli bir abone sayısına ulaşırsanız özel bir ödül alırsınız, yani

maybe a silver award or maybe a Gold Award and I think also there is a

belki bir gümüş ödül veya belki bir Altın Ödül ve

diamond award as well but I have never received any awards from YouTube even

Elmas ödül de var sanırım ama yarım milyondan fazla abonem olmasına rağmen YouTube'dan hiç ödül almadım

though I have over half a million subscribers I've never received any

award from YouTube ever so I don't know why I suppose I suppose

YouTube'dan hiç ödül almadım bu yüzden nedenini bilmiyorum sanırım

I'm just a British person I don't really matter that much maybe so

sanırım Ben sadece bir İngilizim, o kadar da önemli değilim, belki bu yüzden

outside the weather is not too bad a lot of people asking about the weather and

dışarıdaki hava o kadar da kötü değil, pek çok insan hava durumunu soruyor ve

telling me what's their weather is like in their country

bana kendi ülkelerinde havanın nasıl olduğunu söylüyor,

so it's not too bad and mr. Steve is taking another week off can you believe

yani o kadar da kötü değil ve bayım. Steve bir hafta daha izin alıyor buna inanabiliyor musunuz

it Steve is actually taking another week off work he had he had a week's holiday

Steve aslında birkaç gün önce bir haftalık tatil yaptığı işten bir hafta daha izin alıyor

a few days ago and now he's having another one so Steve is feeling very

ve şimdi bir tatil daha yapıyor bu yüzden Steve

relaxed and chilled out today and he's been dreaming this week about something

bugün çok rahatlamış ve rahatlamış hissediyor ve bunu hayal ediyor. hafta bir şey hakkında

maybe he would tell us what it is questions to ask today if you could be

belki bize bugün sorulacak soruların ne olduğunu söylerdi eğer

any animal whatsoever if you could be any animal what animal would you like to

herhangi bir hayvan olabilseydin herhangi bir hayvan olabilseydin hangi hayvan olmak isterdin

be so if you could be any animal at all what animal would you like to be would

yani eğer herhangi bir hayvan olabilseydin hangi hayvan olmak isterdin

you like to be a doggie a little cat maybe maybe a horse maybe an elephant so

köpek olmak ister miydin küçük bir kedi belki bir at belki bir fil yani

if you could be any animal what animal would you like to be I know it's a silly

herhangi bir hayvan olabilseydin hangi hayvan olmak isterdin aptalca bir

question but at the moment it's the silly season this is what they call the

soru biliyorum ama şu anda aptalca bir mevsim bu onlar

summer months especially where the news is concerned so during the summer months

özellikle haberler söz konusu olduğunda yaz aylarını arayın, bu nedenle yaz aylarında

normally the news becomes very silly because there aren't many good stories

normalde haberler çok aptalca olur çünkü etrafta çok fazla iyi hikaye yoktur,

around so you often find that some of the stories that the news reports are

bu nedenle sık sık haberlerde yer alan bazı hikayelerin

silly stories or very trivial stories so that's something that happens from time

aptalca hikayeler veya çok önemsiz hikayeler olduğunu görürsünüz. yani bu zaman zaman oluyor

to time especially during the summer months we have the mystery chick I will

özellikle yaz aylarında gizemli civcivimiz oluyor

show it you again for those who missed it what is this bird what is it it is

kaçıranlar için tekrar göstereceğim bu kuş nedir bu nedir bu

the mystery chick but do you know what it is

gizemli civciv ama ne olduğunu biliyor musunuz

I will tell you what later I've got lots of birds at the

ben size ne diyeceğim daha sonra şu anda bir sürü kuşum var

moment in fact can you believe it a bird came into my studio this morning because

aslında inanabiliyor musunuz bu sabah stüdyoma bir kuş geldi çünkü

I have the window open and a bird actually came into my studio and it flew

pencereyi açtım ve aslında stüdyoma bir kuş geldi ve

around for about five seconds and then went straight back out of the window so

yaklaşık beş dakika etrafta uçtu saniye ve sonra doğruca pencereden dışarı çıktı, bu yüzden

it flew in and then flew straight back out so what is the mystery chick do you

içeri uçtu ve sonra tekrar dışarı uçtu, yani gizemli piliç nedir,

know what it is the answer coming a little bit later on now we are going to

cevap ne biliyor musunuz biraz sonra geliyor şimdi bir

take a look at one of my full English lessons later on we have lots of things

tanesine bakacağız Daha sonra tam İngilizce derslerimde,

to talk about including traditions to do with UK vacations words connected to

water sand and the beach and we will be going to the beach in around about 20

su kumu ve kumsalla bağlantılı İngiltere tatilleriyle ilgili gelenekler dahil konuşacak çok şeyimiz var ve yaklaşık 20 dakika sonra sahile gideceğiz

minutes time but first of all let's have a look at one of my full English lessons

ama her şeyden önce hadi gidelim. tam İngilizce derslerimden birine bir göz atın

and this is one of my early full English lessons this is taken from full English

ve bu benim ilk tam İngilizce derslerimden biri bu, iki numaralı tam İngilizceden alınmıştır

number two have you ever been caught doing something red handed have you ever

hiç suçüstü bir şey yaparken yakalandınız mı hiç suçüstü yakalandınız mı deyim

been caught in the act the idiom red handed means that you have

suçüstü şu anlama gelir:

been caught in the act of committing a crime or doing something wrong you might

suç işlerken ya da yanlış bir şey yaparken yakalanmışsanız,

have been seen carrying out the bad act as it was being done or perhaps some

kötü eylemi yapılırken görmüş olabilirsiniz ya da

evidence was found that showed you doing it such as a photograph or video clip

fotoğraf ya da video klip gibi bunu yaptığınızı gösteren bazı kanıtlar bulunmuş olabilir.

you have been caught red-handed you were caught red-handed

suçüstü yakalandın suçüstü yakalandın

the phrase originated in Scotland and refers to the bloodstains found on the

deyimin kökeni İskoçya'dadır ve çocukken bir katilin ellerinde bulunan kan lekelerini ifade eder. Eskiden

hands of a murderer

as a child I used to play many games but one game in particular still sticks out

birçok oyun oynardım ama özellikle bir oyun hala

in my mind hide-and-seek I bet at some point you have played this game too the

aklımdadır saklambaç ve ara Bahse girerim bir noktada bu oyunu siz de oynadınız

game is almost always played by a group of people one person hides and the other

oyun neredeyse her zaman bir grup insan tarafından oynanır, bir kişi saklanır ve diğer

people must try to find that person we can use hide-and-seek as a phrase to

insanlar o kişiyi bulmaya çalışmalıdır saklambaç bir ifade olarak kullanabiliriz birini

mean the task of trying to hunt for someone if a person keeps escaping from

avlamaya çalışma görevi demek, siz onu takip ederken bir kişi görüş alanınızdan kaçmaya devam ediyorsa,

your view as you pursue them then we can describe this as a game of hide-and-seek

bunu bir saklambaç oyunu olarak tanımlayabiliriz,

we can also say that the people involved are playing cat and mouse the pursuer

ayrıca işin içine giren kişilerin kedi fare peşinde koşarak oynadığını da söyleyebiliriz.

and the pursued the runner and the chaser to search for a person who is

ve kayıp ya da saklanan bir kişiyi aramak için takip edilen koşucu ve avcı, bir av

missing or in hiding can be described as a hunt

olarak tanımlanabilir

grammar is probably the hardest part of English to grasp so I have decided to

dilbilgisi muhtemelen İngilizce'nin kavraması en zor kısmıdır, bu yüzden

take some parts of English grammar and look closely at each one for each full

İngilizce dilbilgisinin bazı bölümlerini alıp yakından bakmaya karar verdim. her tam İngilizce bölüm için her biri

English episode there will be one grammatical element to look at today we

bugün bakılacak bir dilbilgisi unsuru olacak

will look at sentences English sentences fall into four types the statement the

cümlelere bakacağız İngilizce cümleler dört türe ayrılır ifade

question the order or request the exclamation the statement is a sentence

soru sipariş veya istek ünlem ifade ifade bilgi veren bir cümledir

that gives information to state is to say and quite often saying means giving

söylemek ve sıklıkla söylemek bilgi vermek anlamına gelir

information the car is travelling very fast the boy looks very unhappy these

araba çok hızlı gidiyor çocuk çok mutsuz görünüyor bunlar

are statements if information is being given or an observation is being made

bilgi veriliyorsa veya bir gözlem yapılıyorsa

then we are making a statement the question something means we make an

o zaman bir açıklama yapıyoruz soru bir şey araştırma yapıyoruz demektir

inquiry we need information so to get it we must first put forward a question if

bilgiye ihtiyacımız var demektir bu yüzden onu anlamak için önce bir soru ortaya koymalıyız, eğer bir

you want to find out something you will almost always ask a question to

şey öğrenmek istiyorsanız, hemen hemen her zaman bir soru soracaksınız, bir

investigate something always involves asking questions is that car going too

şeyi araştırmak için her zaman soru sormayı içerir, o araba çok

fast did you see where that man went can you hear the plane flying over mr.

hızlı gidiyor, o adamın nereye gittiğini gördünüz mü, uçağı duyabiliyor musunuz? bayın üzerinden uçmak

Duncan's head

Duncan'ın kafası

to give an order or make a request is to ask for something to be done or not to

emir vermek ya da ricada bulunmak bir şeyin yapılmasını ya da yapılmamasını istemek

be done or to demand something don't be so rude don't drive so fast a request

ya da bir şey talep etmek bu kadar kaba olma bu kadar hızlı sürme

can be in the form of a question but in this case information is not required to

bir istek soru şeklinde olabilir ama bu durumda

ask someone to do something or tell them is an order it is a request

birinden bir şey yapmasını istemek veya ona söylemek için bilgi gerekli değildir, bu bir emirdir, bu bir taleptir,

an exclamation is a sentence that shows surprise or shock it is often used to

ünlem, şaşkınlık veya şok belirten bir cümledir, genellikle

show anger or rage you cheated on me how fast that car is going oh what a mess an

öfke veya hiddet göstermek için kullanılır, beni ne kadar hızlı aldattın o araba ünlem soru

exclamation can also be put forward in the form of a question the most common

şeklinde de ileri sürülebilir en yaygın

form of sentence is the statement this is because most sentences pass on

cümle biçimi ifadedir çünkü çoğu cümle

information conversation normally involves parting with information or

bilgi aktarır konuşma normalde bilgiden ayrılmayı veya

making comments which themselves are statements

kendileri de ifade olan yorumlar yapmayı içerir.

doo-doo-doo-doo so there it was one of my full English

-doo-doo-doo işte tam İngilizce derslerimden biri buydu

lessons I hope you enjoyed that and if you would like to see more just let me

umarım beğenmişsinizdir ve daha fazlasını görmek isterseniz bana

know

haber verin

did-did-did oh it's a busy one today I tell you now we've got so many things

did-doo-doo oh bugün çok meşgulüm şimdi size söylüyorum biz' Bugün gelecek o kadar çok şey var ki,

coming up today I I can't even begin begin to tell you how many things we

size bugün ne kadar çok şey anlatacağımı söylemeye başlayamıyorum bile

have coming up today but here he is everyone a big round of applause it's

ama işte o, herkes büyük bir alkış, bu

mr. Steve hello everybody well mr. Duncan the live chat has gone

bay. Steve herkese merhaba bay. Duncan, canlı sohbet

ballistic today ballistic but there's a lot going on but listing there of course

bugün balistik bir hal aldı ama çok şey oluyor ama orada listeleniyorum tabii ki

I've got my register here so I've been in the 20 minute 25 minutes that I had

kaydım burada, bu yüzden sizinle canlı yayına gelmeden önce geçirdiğim 20 dakika 25 dakika içindeydim. Kayıt

before coming on live with you I've been ticking people off my register and

defterimden insanları işaretliyorum ve

taking note of a few comments and of all the new people that have made some

birkaç yorumu ve daha önce yapmadığımız bazı yorumlar yapan tüm yeni insanları not alıyorum

comments that we haven't had on before I must have I must say Steve that the live

Steve,

chat today is being very busy also by the way something very strange happened

bugün canlı sohbetin çok meşgul olduğunu söylemeliyim. bu sabah çok garip bir şey oldu bu sabah

this morning we had a strange moment this morning didn't we we did something

garip bir an yaşadık değil mi

very strange and eerie happened this morning I will explain that later

bu sabah çok garip ve ürkütücü bir şey oldu bunu daha sonra açıklayacağım

because today we are going to do something slightly different we're going

çünkü bugün biraz farklı bir şey yapacağız biz

to also today among all the other things we're doing I don't even know if we've

de yapacağız bugün yaptığımız onca şeyin arasında

got time to do everything but we are going to show something to you Steve is

her şeyi yapmaya zamanımız var mı bilmiyorum ama sana bir şey göstereceğiz Steve bir

going to show something and I'm going to show something that we've never shown

şey gösterecek ve ben de bizim yaptığımız bir şey göstereceğim.

you before on the livestream so it's something that we've chosen in

Seni daha önce canlı yayında hiç göstermedim, bu yüzden özellikle seçtiğimiz bir şey,

particular something that we've never shown on camera ever before and I said

daha önce kamera önünde hiç göstermediğimiz bir şey ve

to Steve this morning I asked Steve to find something that to talk about was

bu sabah Steve'e, Steve'den konuşacak bir şey bulmasını istedim.

just a random thing so I didn't ask him I didn't tell him what to choose I just

Rastgele bir şey bu yüzden ona sormadım Ne seçeceğini söylemedim Sadece

said choose something and I will tell you later on

bir şey seç dedim ve sana ne olduğunu daha sonra anlatacağım

what happened because something really scary almost too scary I was speechless

çünkü gerçekten korkunç bir şey neredeyse çok korkutucu Dilim tutulmuştu

wasn't time it was a bit spooky it was a little one of those moments when you

zamanı değildi birazcıktı ürkütücü gerçekten ne olduğunu düşündüğün anlardan biriydi

think what's really going but anyway we'll talk about that later

ama neyse bunu daha sonra konuşacağız

I've got some comments here that I want to read out from people I think I might

burada insanlardan okumak istediğim bazı yorumlar var

be psychic I thought I was your sidekick get it a psychic

medyum olabileceğimi düşünüyorum senin olduğumu düşündüm yardımcı, psişik bir yardımcı olsun,

sidekick the YouTube subtitles will not understand that psychic somebody you can

YouTube altyazıları o psişik birinin

sort of see things into the future yes a sidekick somebody who is sort of helping

gelecekte neler görebileceğini anlamayacak evet bir yardımcı benim gibi bir nevi yardım eden biri

out like me yes on the on the live lesson well Alamgir was first today yes

evet canlı derste iyi Alamgir bugün birinciydi evet

I know I know you know that Andrew Milosevic once wanted you to tell me

ben biliyorum, biliyorum, Andrew Miloseviç'in bir keresinde bana

that he was here that I knew because I saw him on the live chat mr. Steele -

onun burada olduğunu söylemeni istediğini biliyorum çünkü onu canlı sohbette gördüm Bay. Steele -

Andrew mr. Steve doesn't miss a thing he's always watching watching all the

Andrew mr. Steve hiçbir şeyi kaçırmıyor sürekli izliyor

time JC Geordi sent as a lovely message this morning this afternoon Luis Mendez

JC Geordi bu sabah bu öğleden sonra güzel bir mesaj olarak gönderdi Luis Mendez

says that you're Samuel Johnson video there's something gone wrong with it you

senin Samuel Johnson videosu olduğunu söylüyor onda bir terslik var

can't watch all of it oh so we'll have to look into that for

hepsini izleyemezsin oh bu yüzden sizin için buna bakmamız gerekecek

you there was something wrong with my lesson 50 lesson 50 exactly ts said

dersimle ilgili bir sorun var 50 ders 50 tam olarak ts

something strange today said that she likes to lick the sea water when she

bugün garip bir şey söyledi sahile gittiğinde deniz suyunu yalamayı sevdiğini söyledi

goes to the beach lick the sea water yes so she must like to taste it oh the sea

deniz suyunu yala evet bu yüzden yapmalı tadına bakmak istiyorum oh deniz

board on her hands oh so maybe when you get the water on your skin and then you

tahtası onun ellerinde oh yani belki suyu tenine değdirdiğinde ve sonra

lick lick the skin think she'd probably made taste would probably be the the

tenini yaladığında muhtemelen tat verdiğini düşünürsün muhtemelen

right moment boy but she's licking everybody on the beach let's see water I

doğru an olurdu oğlum ama o herkesi yalıyor sahil hadi suyu görelim

don't know we've got quite a lot of new people somebody from Iraq yeah was on

bilmiyorum epeyce yeni insanımız var Irak'tan biri evet

today who's what we did we can't unfortunate pronounce your name but

bugün kimdi ne yaptık adınızı telaffuz edemeyiz ama

welcome we've got sweetness Mitra Natalia tea mark our car

hoşgeldiniz tatlımız var Mitra Natalia çay işareti bizim araba

burlap steph jour de jour de harry McDade giorgio from bulgaria we've got

çuval bezi steph jour de jour de harry Bulgaristan'dan McDade giorgio çok

so many new people Wang

fazla yeni insanımız var

Houang Phuc Tran from Vietnam sorry sorry? miss nugie from Switzerland excuse me a moment sorry

Vietnam'dan Wang Houang Phuc Tran üzgünüm üzgünüm? İsviçre'den bayan nugie, bir an için özür dilerim,

that that name that you just read there yes Huang well how would you pronounce

orada az önce okuduğunuz o isim için üzgünüm evet Huang peki onu nasıl iyi telaffuz edersiniz ben

it well I wouldn't I wouldn't even

yapmazdım bile

pronounce it to be honest wellI did andmow you draw attention to it would you

dürüst olmak gerekirse telaffuz etmezdim iyi yaptım ve dikkatinizi çeker misiniz?

shouldn't do that mr. Duncan but mr. Luigi or nori from Switzerland says his

bunu yapmamalı bay Duncan ama bay. İsviçre'den Luigi veya nori,

lawn is still very dry SK Limited says what's the difference between dead and

çimlerinin hala çok kuru olduğunu söylüyor SK Limited, ölü ile

die well something that is dead has already died so the dead thing is

iyi öl arasındaki farkın ne olduğunu söylüyor, ölü olan bir şey çoktan ölmüştür, bu nedenle ölü şey,

something that has died and died is the action of becoming dead as it were so

ölmüş ve ölmüş bir şeydir, olduğu gibi ölü olma eylemidir yani

you die you die you start to approach death you die something dies back

ölürsün ölürsün ölüme yaklaşmaya başlarsın ölürsün bir şey ölür geri bir

something begins to die a person with a serious illness will slowly die and then

şey ölmeye başlar ciddi bir hastalığı olan bir kişi yavaş yavaş ölecek ve sonra onlar

after they have died they are dead dead so that's the explanation there so thank

öldükten sonra ölüler yani açıklama bu yani

you very much for that question a nice happy one many new people we've got a

bunun için çok teşekkür ederim soru güzel mutlu bir çok yeni insan

day job or a job from Saudi Arabia we've got somebody from kazakhstan kazakhstan

Suudi Arabistan'dan bir günlük işimiz veya işimiz var kazakistan kazakistan

italy an esto oh we've got so many new people i'm going to be kept very busy

italya ve esto'dan biri var oh o kadar çok yeni insanımız var ki çok meşgul olacağım

this week updating but we haven't got time to do too much of this today

bu hafta güncelleniyor ama bugün bunun çok fazlasını yapacak vaktimiz yok

however because we've got we've got a packed program i I have a feeling I

ancak çok yoğun bir programımız olduğu için

might have I might have over prepared today's live stream because we have so

bugünün canlı yayınını gereğinden fazla hazırlamış olabileceğime dair bir his var içimde tatile gitmekle

many things we are talking about things to do with going on holiday because at

ilgili birçok şeyden bahsediyoruz çünkü

this time of year many people go away on their holiday and so we'll be talking

yılın bu zamanında birçok insan tatile gidiyor ve bu yüzden

about that but I can see that mr. Steve is very keen to take a look at the live

bundan bahsedeceğiz ama görüyorum ki bay. Steve şu anda canlı sohbete bir göz atmaya çok hevesli

chat right now yes ts said she did mean taste oh I see okay

evet ts tadı kastettiğini söyledi oh anlıyorum tamam evet ortalıkta dolaşıp insanları

yes it would be slightly odd to go around licking people anyway it's been a

yalamak biraz tuhaf olurdu zaten biraz

bit of of it as well you can lick yourself you

öyle oldu sen kendini yalayabilirsin

can like a cat yeah Cat yeah anyway we're not we don't want to make fun

bir kediyi sevebilirsin evet Kedi evet neyse biz dalga geçmek istemiyoruz dalga

we're not making fun register well we're not making fun exactly yes yes you can

geçmiyoruz kayıt ol tam olarak dalga geçmiyoruz evet evet

lick yourself animals lick themselves all the time right so how would you

kendini yalayabilirsin hayvanlar her zaman kendilerini yalarlar doğru yani

pronounce submissive George or diode Jones or Joanne says that you pronounce

itaatkar George'u veya diyotu nasıl telaffuz edersin Jones veya Joanne,

the name better so how would you do that right in the middle I would have

adı daha iyi telaffuz ettiğini söylüyor, peki bunu tam ortasından nasıl yaparsın

probably said jaw Deo jaw Deo that's what I said oh okay yes anyone yes we

Muhtemelen çene Deo çene Deo derdim, öyle dedim oh tamam evet herhangi biri evet

were only joking palm tree yes anyone can make a mistake but that's what we're

sadece şaka yapıyorduk palmiye ağacı evet herkes hata yapabilir ama biz bunun için buradayız

here for oh look we're here for Alberto is

oh bak bunun için buradayız Alberto

getting very excited okay Alberto it's always great to see you I

çok heyecanlanıyor tamam Alberto seni görmek her zaman harika

have to go through ah I have to go though because I'm going to go fishing

Geçmem gerekiyor ah yine de gitmeliyim çünkü ben' Babamla balığa gideceğim

with my dad lovely I love you guys I can't stop learning English with you too

güzelim sizi seviyorum çocuklar ben de sizinle İngilizce öğrenmekten vazgeçemiyorum

Fran Canaria gran canaria I didn't know you were from Gran Canaria

Fran Canaria gran canaria Gran Canaria'dan olduğunuzu bilmiyordum

so I'm going to update that very nice place very popular unless a lot of

bu yüzden burayı güncelleyeceğim çok güzel yer çok popüler Pek çok

people go for their holidays to Gran Canaria they do they do indeed I've

insan tatilleri için Gran Canaria'ya gitmedikçe gidiyorlar, gerçekten ben

never been but would like to go so yes ts says yes I mean taste the sea so oh

hiç gitmedim ama gitmek istiyorum bu yüzden evet ts evet diyor yani denizin tadına bak yani oh

that's very interesting you can't drink the seawater though because it's very

bu çok ilginç deniz suyunu içemezsin gerçi çünkü çok

salty I think I don't think that would be very good for you if you fell a bit

tuzlu, bence biraz fazla hızlı düşerseniz sizin için pek iyi olmaz

too quick then mr. ding oh why oh it's all right yes Oh Nicole said she would

o zaman bayım. ding oh neden oh her şey yolunda evet Oh Nicole

like to be a lovely which you would like to be a little bird living in our garden

sevimli biri olmak istediğini söyledi ki senin bahçemizde yaşayan küçük bir kuş olmak isterdin

oh yes because that's one of the questions were asking today in fact we

oh evet çünkü bugün sorduğumuz sorulardan biri aslında biz de yapıp

are asking if you could be any animal any animal in the world what animal

yapamayacağımızı soruyoruz. herhangi bir hayvan olmak dünyadaki herhangi bir hayvan hangi hayvan

would you like to be what about you Steve I blame you put me on the spot

olmak isterdin peki ya sen Steve beni oradaki duruma soktuğunu suçluyorum

there mr. doing that's the idea well I think I'd probably like to be a sloth a

bay. fikir bu bence muhtemelen bir tembel hayvan olmak isterim yavaş

slow no I can just sit around in the trees all day doing the thing is that

yavaş hayır bütün gün ağaçların arasında oturabilirim o şeyi yapmak şu ki

the lazy animal well we'd say it's a lazy animal

tembel hayvan iyi onun tembel bir hayvan olduğunu söylerdik

but to the sloth it's probably normal behavior yes yes it's an animal that

ama tembel hayvana muhtemelen normal bir davranış evet evet zamanının çoğunu uyuyarak geçiren bir hayvan

seems to spend most of its time sleeping it hangs from the tree doesn't it it

ağaçta asılı duruyor değil mi

does the sloth or sloth and it and it moves very slowly and if you say

tembellik yapıyor ve çok yavaş hareket ediyor ve eğer

somebody is a sloth then it means they're lazy yes you want you're kind of

birine tembellik derseniz o zaman tembel oldukları anlamına gelir, evet istiyorsun,

saying that they are a lazy person you are so we've got an animal called a

onların tembel bir insan olduğunu söylüyorsun, bu yüzden tembel hayvan denen bir hayvanımız var

sloth SL o th I believe it would be spelt which sort of hangs in trees look

SL o th Ağaçlarda asılı duran türlerin

very sleepy and spends a lot of time asleep and if you describe someone as a

çok uykulu göründüğünün yazılacağına inanıyorum. ve uykuda çok zaman geçirir ve birini tembel hayvan olarak tanımlarsanız,

sloth which you use it as a sort of a derogatory term it means you're lazy but

ki bunu bir tür aşağılayıcı terim olarak kullanırsınız, bu sizin tembel olduğunuz anlamına gelir ama

of course the poor animal it's a bit disparaging to the poor sloth because

elbette zavallı hayvan, zavallı tembel hayvanı biraz aşağılıyor çünkü

that's their normal behavior you'd have to be you'd have to be an animal that's

bu onların normali. davranış olmalısın bir hayvan olmalısın o

not that's not going to suffer from predation hmm wouldn't you really I

değil bu yırtıcı hayvanlardan acı çekmeyecek hmm gerçekten öyle değil mi bence eğer

think if you want it if you wanted to be an animal what about what about some of

istersen eğer bir hayvan olmak istiyorsan peki ya

the sea creatures that live forever some of the like the mussels or some of those

bazıları sonsuza kadar yaşayan deniz canlıları midye gibi bazıları veya bu

crustaceans live for like hundreds of years

kabuklulardan bazıları yüzlerce yıl kadar yaşar

whoa or or or a turtle turtle lives are about 100 years well that more than that

whoa veya veya veya bir kaplumbağa kaplumbağa yaklaşık 100 yıl yaşar ki bundan daha fazlası

there are some turtles in the ocean that are probably over 200 years old exactly

okyanusta muhtemelen sona ermiş bazı kaplumbağalar vardır. 200 yaşında tam olarak

that's incredible probably being bored stiff most of its life so it's a rather

bu inanılmaz, muhtemelen hayatının büyük bir bölümünde sıkılmak bu yüzden oldukça

selfish thing because what what I would be doing is choosing an animal that that

bencilce bir şey çünkü yapacağım şey en uzun ömürlü bir hayvanı seçmek olurdu

has the longest lifespan ah yes but if the animals that have the longest

ah evet ama eğer en uzun

lifespan hmm probably don't do any more than the one the animals it's like birds

ömürlü hayvanlar hmm muhtemelen daha fazlasını yapma hayvanlar kuşlar

and insects that have to get everything done in a very short period of time

ve böcekler gibi ölmeden önce her şeyi çok kısa bir süre içinde yapmak zorundalar

before they die samer wants to be a lion or a tiger you know the expression mr.

samer aslan ya da kaplan olmak istiyor deyimi bilirsiniz bay.

Duncan yes the light that burns twice as bright burns half as long oh dear

Duncan evet, iki kat daha parlak yanan ışık, yarı yarıya daha uzun süre yanıyor ah canım,

is that from something well it is from something it's from a film but it's very

iyi bir şeyden, bir şeyden, bir filmden, ancak

true if you you've only got so much energy and if

çok fazla enerjiniz varsa ve

you use it all up very quickly you probably live a lot less time than you

hepsini çok kullanırsanız, bu çok doğrudur. hızlı bir şekilde muhtemelen çok daha az yaşarsınız,

would if you used up your energy it's lower so animals like elephants big

enerjinizi tüketirseniz daha düşük olur, bu nedenle filler gibi hayvanlar büyük

animal generally the bigger the animal the slower it is they tend to live

hayvan genellikle hayvan ne kadar büyükse o kadar yavaştır, daha uzun yaşama eğilimindedirler

longer hmm but then they don't do so much you know they're sort of lumbering

hmm ama o zaman sizin için çok fazla şey yapmazlar Bir nevi hantallaştıklarını bilirler,

around whereas things like birds who are using up a lot of energy quickly well

halbuki çok fazla enerji tüketen kuşlar gibi

their heartbeat it's an incredible rate slow so a bird their heartbeat is like

kalp atışları inanılmaz bir yavaştır, bu nedenle bir kuşun kalp atışları sanki

there is a there is a direct relationship in in animal biology

hayvan biyolojisinde

between the heart the the heart rate of an animal and then how long it lives in

arasında doğrudan bir ilişki vardır. kalp bir hayvanın kalp atış hızıdır ve sonra ne kadar uzun yaşar

generally the faster the heart rate the the shorter the lifespan so the average

genellikle kalp atış hızı ne kadar hızlıysa yaşam süresi o kadar kısadır yani ortalama

human heart beat is about between 60 and 80

insan kalp atışı yaklaşık 60 ile 80 arasındadır

yes 70s 70s the sort of average yes so so our lifespan is around about 70 80

evet 70'ler 70'ler bir tür ortalama evet yani bizim ömrümüz yaklaşık 70 80

years yes rich average so yes that would be about right so the larger the larger

yıl civarında evet zengin ortalama yani evet bu yaklaşık olarak doğru olurdu yani ne kadar büyüksen o kadar

you are the longer you live so come on the slower the heart rate you know

uzun yaşarsın o yüzden hadi kalp atış hızın

what's coming down yet and of course so what why do fat people die early well I

yavaşlasın henüz ne olduğunu biliyorsun ve tabii ki şişman insanlar neden öyle erken öl bence pek

don't think well that's we're just we're not talking about within a particular

iyi değil o sadece belirli bir

species we're talking about species let's say okay well generally overweight

türden bahsetmiyoruz türlerden bahsediyoruz hadi tamam diyelim genel olarak fazla kilolu

people don't live as long because it's associated with various illnesses anyway

insanlar o kadar uzun yaşamıyor çünkü zaten çeşitli hastalıklarla ilişkili

that's horizon so but I'm talking about different species and glad we've cleared

bu ufuk yani ama farklı türlerden bahsediyorum ve bunu açıklığa kavuşturduğumuza sevindim ve sürüngenler

that up and cold-blooded creatures like reptiles tend to live longer because

gibi soğukkanlı canlılar daha uzun yaşama eğilimindedir çünkü

their metabolism is slower so I mean crocodiles and lived for a long time

metabolizmaları daha yavaştır yani timsahları kastediyorum ve uzun süre yaşadılar,

don't they snakes live for quite a long time you

değil mi yılanlar oldukça uzun bir süre yaşa biliyorsun ne olduğunu biliyorsun

know you know what I have no idea how long a crocodile lives for I think it's

bir timsahın ne kadar yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok bence bu

quite a long time yes there are many animals that I have no idea it's like

oldukça uzun bir süre evet pek çok hayvan var ki hiçbir fikrim yok

birds it's it's very sad because birds don't live that long I mean a Robin did

kuşlar gibi çok üzücü çünkü kuşlar yaşamıyor o kadar uzun yaşa Robin'i kastediyorum

you know that a Robin only lives for about between two in five years

Robin'in beş yılda sadece iki kez yaşadığını

well yes I can believe that so birds don't live very long so because of their

biliyor muydun?

metabolism is very high they have a very high metabolism and that's why they're

ve bu yüzden

eating all the time they have to eat things that have a lot of energy inside

sürekli yemek yiyorlar, içlerinde çok fazla enerji olan şeyleri yemek zorundalar

them because their heartbeat is is crazy it goes so fast

çünkü kalp atışları çılgınca, o kadar hızlı atıyor

we won't get that there's another subject we've just thrown in that we

ki, az önce attığımız başka bir konu olduğunu anlayamayacağız.

weren't going to talk about I know I can see what's happening here already if

hakkında konuşmayacaktık biliyorum burada neler olduğunu şimdiden görebiliyorum eğer hayvan biyolojisi

we've got anybody who's an expert in in sort of animal biology they might be

konusunda uzman biri varsa

hard to tell us Irene wants to be on Irene wants to be on your register Irene

bize söylemesi zor olabilir Irene kayıt olmak istiyor Irene kayıt olmak istiyor Irene

now issue already Irene a prac scene we just had a donation from JC Jordi on the

şimdi Irene'e bir uygulama sahnesi yayınlıyor az önce JC Jordi'den bir bağış aldık

on the on the super chat thank you very much dancing yes thank you very much JC

süper sohbette çok teşekkür ederim dans ediyorum evet çok teşekkür ederim JC

Jordi I would like to be any type of bird says Palmyra oh okay then yes maybe

Jordi Herhangi bir tür kuş olmak isterdim Palmyra diyor oh tamam o zaman evet

maybe a little pheasant Irene so what was Irene's a full name I need

belki biraz sülün Irene yani Irene'nin tam adı neydi

to get this down I will look later because I would do look during the week

Bunu yazmam gerek Daha sonra bakacağım çünkü

if I've got time to update Irene a crack scene I haven't seen you you've probably

Irene'i güncellemek için zamanım olursa hafta boyunca bakardım Bir çatlak sahne seni görmedim Muhtemelen

been here but you haven't made a comment before Thank You Irene II since I've

buradaydın ama daha önce yorum yapmadın Teşekkürler Irene II geldiğimden beri

been oh there we go I'm ticking you off now I can explain I can explain the rest

oh işte başlıyorum şimdi seni gıdıklıyorum açıklayabilirim geri kalanını açıklayabilirim

of it Steve I am a regular viewer since the very first ever duncan lesson a long

Steve Ben müdavimiyim uzun zaman önce ilk duncan dersinden beri izleyici,

time ago so Irene Irene is actually been watching the lessons for many years well

bu yüzden Irene Irene aslında uzun yıllardır dersleri izliyor,

thank you and and you've made a copy you probably made a comment before but it

teşekkür ederim ve bir kopya oluşturdunuz, muhtemelen daha önce bir yorum yaptınız ama bu

could have been before I was doing the register so wonderful thank you you're

benden önce olabilirdi. kayıt çok harika teşekkür ederim

on there Louie Mendes has made a guess at the mystery chick is it a woodpecker

oradasın Louie Mendes gizemli civciv hakkında bir tahminde bulundu o bir ağaçkakan mı hayır değil değil mi

no it isn't it is not a woodpecker I will show you the mystery chick in a

ağaçkakan değil Birazdan sana gizemli civcivi

moment also a Helena Helena says I would like to

de bir Helena göstereceğim Helena diyor

a zebra now I wouldn't like to be a zebra because whenever I whenever I see

Şimdi zebra olmak isterdim Zebra olmak istemezdim çünkü ne zaman

zebras on television they're always been eaten by a tiger or a lion yes they're

televizyonda zebra görsem hep kaplan ya da aslan tarafından yemiş oluyorlar evet

always being chased and grabbed in there and then that they're normally a feast

hep orada kovalanıp yakalanıyorlar ve sonra normalde

for about a dozen lions so no I don't think I want to be a zebra well Chris

yaklaşık bir düzine aslan için bir ziyafettir, bu yüzden hayır zebra olmak istediğimi sanmıyorum

just above Helen or Helena is it wants to be a tiger or loves Tigers so you

Helen veya Helena'nın hemen üstündeki Chris kaplan olmak istiyor mu yoksa Kaplanları mı seviyor, bu yüzden

know you might get eaten crocodiles can live up to a hundred years I thought so

timsahları yiyebileceğinizi biliyorsunuz yüz yıla kadar yaşayabilir diye düşündüm yani öyle

something like that yes does the expression Nicole kiss me slowly

bir şey evet Nicole beni öpüyor mu ifadesi

kiss me quickly I that mean yes there is well I can explain that right now

beni yavaşça öpüyor mu yani evet var iyi bunu şu an açıklayabilirim

because we are going to go somewhere very special soon we're going to the

çünkü yakında çok özel bir yere gideceğiz biz

beach in fact and that relates to something I want to talk about today

aslında kumsala gitmek ve bu benim bugün bahsetmek istediğim bir şeyle ilgili,

we're talking about holiday traditions now you may have noticed on my t-shirt

tatil geleneklerinden bahsediyoruz şimdi fark etmişsinizdir tişörtümde

there is an expression kiss me quick kiss me quick and the reason why I've

öp beni çabuk öp beni çabuk öp diye bir ibare var ve sebebi ben' Bunu koydum,

put that there is because when people go on their holidays in the UK they often

çünkü insanlar Birleşik Krallık'ta tatillerine gittiklerinde genellikle üzerlerinde

wear hats or t-shirts that have the same expression on them and there it is can

aynı ifadeyi taşıyan şapkalar veya tişörtler giyerler ve işte burada

you see it kiss me quick squeeze me slow so that's the reason why

görebiliyor musunuz, beni öp hızlı sık beni yavaş yavaş bu yüzden

I've got that on my t-shirt today because it's a very popular expression

ben Bugün tişörtümde bu var çünkü bu çok popüler bir ifade

and it's something you will often see on people's t-shirts or on their hats if

ve deniz kenarına gittiğinizde insanların tişörtlerinde veya şapkalarında sıklıkla göreceğiniz bir şey bu

you go to the seaside so that's the reason why I have that particular slogan

yüzden bu özel slogan

or expression or phrase on my t-shirt it all relates to holidays and guess what

veya ifadeye sahibim. veya tişörtümdeki ifade hepsi tatille ilgili ve tahmin et

we're going to do now steve-o are we going to show a video clip yes on the

şimdi ne yapacağız steve-o bir video klip gösterecek miyiz evet

beach we are going to show a whole video so sit back relax because now we are

sahilde bütün bir video göstereceğiz bu yüzden arkanıza yaslanın rahatlayın çünkü şimdi

going to the beach so we are now in the car we

sahile gidiyoruz, bu yüzden şimdi arabadayız

are about to leave Lake Verne we and we are going somewhere else somewhere quite

Verne Gölü'nden ayrılmak üzereyiz ve başka bir yere gidiyoruz oldukça

exciting somewhere we haven't been for a long time

heyecan verici bir yere uzun zamandır gitmedik

are you excited Steve yes very excited

heyecanlı mısın Steve evet çok heyecanlı bu

that's excited so off we go but the big question is where are we going

heyecanlı öyleyse gidiyoruz ama asıl soru şu ki nereye gidiyoruz, işte

so here we are mr. Duncan and mr. Steve but where are we we are now on the beach

buradayız bay. Duncan ve Mr. Steve ama neredeyiz şimdi sahildeyiz

on the beach at a typical British beach scene it's freezing cold

sahilde tipik bir İngiliz sahil sahnesinde sahilde hava dondurucu soğuk

we're wrapped up in in woollen winter clothes that sun's out it looks lovely

yünlü kışlık giysilere sarındık güneş çıkmış güzel görünüyor

but it's actually very cold so I've got the beach towel and what have you got

ama aslında çok soğuk bu yüzden plaj havlusu ve neyiniz var bayım?

mr. Duncan I have my Spade so I can dig in the sand because we are on a sandy

Duncan Küreğim var, böylece kumu kazabilirim çünkü kumlu bir

beach and I have my bucket as well my little bucket so I can put the sand into

sahildeyiz ve benim kovam da küçük kovam da var, böylece kumu kovaya koyabilirim

the bucket and I can build a little sandcastle whoo

ve küçük bir kumdan kale yapabilirim whoo

I've got the same matching I've got the blue ones you've got the red ones so are

aynı eşleştirme bende maviler var sizde kırmızılar var yani kumdan

we going to start building sandcastles mr. Duncan I'm all excited

kaleler yapmaya başlayacak mıyız bayım? Duncan çok heyecanlıyım

I think mr. Steve is very eager even though the wind is blowing it is quite

sanırım bay. Steve çok hevesli rüzgar esmesine rağmen

windy on the beach we are very close to the sea we are on the Welsh Coast in a

kumsalda oldukça rüzgarlı denize çok yakınız Galler sahilindeyiz

place called ABBA Davi it's very nice normally but unfortunately it's a little

ABBA Davi adında bir yerdeyiz normalde çok güzel ama ne yazık ki biraz

cool and quite windy what else have you got there Steve I read a beach towel

serin ve oldukça rüzgarlı ne başka var mı Steve Bir plaj havlusu okudum

yeah which I'm now using to keep warm with do you like do you like Steve's

evet şu anda ısınmak için kullanıyorum Steve'in

beach towel I'm using it as a scarf to keep warm so let's start building some

plaj havlusunu beğendin mi Onu ısınmak için atkı olarak kullanıyorum o yüzden kumdan kaleler yapmaya başlayalım

sandcastles

oh I do like to be beside the seaside oh I do like to be beside the sea all over

oh ben deniz kenarında olmayı seviyorum oh İngiltere'nin her yerinde deniz kenarında olmayı seviyorum

the UK during the summer months people come and they visit the seaside they go

yaz aylarında insanlar gelir ve sahili ziyaret ederler

to the beach I don't know what it is about being near the sea the sights the

kumsala giderler Denize yakın olmanın ne demek olduğunu bilmiyorum manzaralar sesler

sounds the weather and also the fresh air to be honest with you there is a lot

hava ve ayrıca temiz hava size karşı dürüst olmak gerekirse

of fresh air around today because it's so windy and look at the

bugün etrafta çok fazla temiz hava var çünkü çok rüzgarlı ve denize bakın

sea isn't it beautiful in fact I think mr.

güzel değil mi aslında bence bay.

Steve is going to go into the water for a paddle you paddle in the water you

Steve kürek çekmek için suya girecek, suda kürek çekeceksin,

splash around in the sea

denizde sıçratacaksın,

all that splashing around in the sea has made mr. Steve feel very hungry so he

denizde sıçrayan her şey mr. Steve çok acıktı, bu yüzden

decides to go to the local chip shop there's nothing like a bag of fish and

yerel cips dükkanına gitmeye karar verdi, fritözden ekstra tuz ve sirke ile sıcak bir çuval balık ve patates kızartması gibisi yoktur

chips piping hot from the fryer with extra

salt and vinegar mr. Steve appears to be enjoying his chips hmm

Bay. Steve cipslerinin tadını çıkarıyor gibi görünüyor hmm

delicious do you know what this bird is it's a seagull a very common bird that

lezzetli bu kuşun ne olduğunu biliyor musunuz bu bir martı

can often be found near the seaside or on the coast we decided to see what

deniz kenarında veya sahilde sıklıkla bulunabilen çok yaygın bir kuş cipslerin

would happen if we threw some of the chips on the ground needless to say the

bir kısmını üzerine atarsak ne olacağını görmeye karar verdik sonucun kaos olduğunu söylemeye gerek yok, deniz kenarında

result was chaos you will often see seagulls at the seaside

sık sık martıları göreceksiniz, bu

so our day trip to the seaside is almost at an end as we walk off together into

nedenle deniz kenarına yaptığımız günlük gezimiz, birlikte gün batımına doğru yürürken neredeyse sona eriyor,

the sunset

so I hope you enjoyed that that was something we did recently during our

umarım bu, yakın zamanda yaptığımız bir şeydi.

little vacation we went to play on the beach

küçük tatilimiz kumsalda oynamaya gittik

it is a Sunday afternoon it's coming up to 3 o'clock we are now live across

bir pazar öğleden sonra saat 3'e geliyor şimdi youtube'da canlı yayındayız

YouTube oh isn't is it it's so exciting Steve I

oh çok heyecan verici değil mi steve inanamıyorum

can't believe it yes oh it was very cold that water mr.

evet oh çok güzeldi soğuk su bay

ding did you enjoy it I did enjoy it we had a great time by the way even though

ding zevk aldınız mı ben zevk aldım bu arada

it was so windy ts says there aren't any waves there's an explanation for that

çok rüzgarlı olmasına rağmen harika zaman geçirdik ts diyor ki hiç dalga yok oraya

the tide was out at the time when we got there some of the beach a lot of the

vardığımızda gelgitin dışarıda olduğuna dair bir açıklama var bazı plaj

beaches in the UK and probably other parts of the world have have a tide so

İngiltere'deki ve muhtemelen dünyanın diğer bölgelerindeki birçok plajda bir gelgit vardır, bu nedenle

when the tide is in then you'll have all the waves crashing in but when the tide

gelgit geldiğinde tüm dalgalar çarpar, ancak gelgit bittiğinde sanki

is out it can be like it can go out by by up to half a mile or even further so

dışarı çıkabilirmiş gibi olabilir yarım mil veya daha fazla kadar, yani dalgaların çarptığı yere

you'd have to walk a long way to get to where the waves are crashing in so the

ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorunda kalacaksınız, bu yüzden

bit that we went into was like a large pool of water that was left so the sorry

girdiğimiz kısım büyük bir su havuzu gibiydi, bu yüzden özür

I was when the tide comes back in you would get all the waves crashing I drew

dilerim gelgit geri geldiğinde tüm dalgaları çarpacaktın,

this without realizing what I was doing right there let me just do that again

bunu tam orada ne yaptığımı fark etmeden çizdim, bırak onu tekrar yapayım, bunun ne olduğundan

I'm not sure what that is mr. doing I

emin değilim bayım. ne yapıyorum

don't know what mr. Tompkins trying to do that was dreadful

bilmiyorum bay Tompkins'in bunu yapmaya çalışması korkunçtu Ne olduğunu anlayana kadar

I didn't realise what that looked like until I don't know what it is so there

bunun neye benzediğini fark etmemiştim, o yüzden

we go so well Aberdovey is is in a sort of Cove

çok iyi gidiyoruz Aberdovey bir tür Koy'da,

isn't it so Aberdovey isn't right on the coast so it's actually Aberdovey goes in

öyle değil mi Aberdovey doğru yerde değil sahil, yani aslında Aberdovey biraz içeri giriyor, bu

slightly is so it sits in a kind of Cove isn't it so that's another reason why

yüzden bir tür Koy'da oturuyor, değil mi,

the sea isn't crashing everywhere well but I'm afraid without but I'm yes the

denizin her yerde iyi çökmemesinin başka bir nedeni de bu ama korkarım onsuz ama evet,

tide was out but what I'm trying to explain is is the fact that Aberdovey

gelgit çıktı ama açıklamaya çalıştığım şey, Aberdovey'in

isn't just on the coast facing the sea it's it's in a sort of Cove it's in a

sadece denize bakan sahilde olmadığı, bir tür Koy'da olduğu, bir

sort of little Cove area it goes inland slightly but yes that's it we had a

tür küçük Koy bölgesinde olduğu, biraz içeriye doğru gittiği ama evet, bu kadar.

great time even though it was so windy it was it was an incredibly windy day I

harika zaman çok rüzgarlı olmasına rağmen inanılmaz derecede rüzgarlı bir gündü denizde

can't begin to tell you how difficult did you

ne kadar zorlandığınızı size anlatamam bayım

in the sea mr. Duncan would you like to tell your viewers about your experiences

. Duncan izleyicilerinize denizde yaşadıklarınızı anlatmak ister misiniz ben

in the sea I didn't go in the sea mr. Duncan did not go in the sea but mr.

denize girmedim mr. Duncan denize girmedi ama Mr.

Steve went in the sea twice can you believe it

Steve iki kez denize girdi, inanabiliyor musun,

well I have a cold shower

soğuk bir duş aldım, o

so there it was mr. Steve went in the sea twice not once

yüzden orada Mr. Steve iki kez denize girdi bir değil

what were you saying there I can't remember you can't remember what you

orada ne diyordun hatırlayamıyorum

said a minute ago okay then no I was thought about you going in the sea

bir dakika önce ne dediğini hatırlamıyorsun tamam o zaman hayır ben senin denize girmeni düşünmüştüm

wasn't I'm mr. Duncan yes I do I love to swim in the sea on I don't swim that's

değil mi ben bayım Duncan evet ben denizde yüzmeyi severim yüzme bilmem bu

the reason why I drowned very well I'm very good at drowning but I'm not very

yüzden çok iyi boğulurum boğulmada çok iyiyim ama

good at swimming yet mr. Steve you're you're like Aquaman you know they should

henüz yüzmede çok iyi değilim bayım Steve, sen Aquaman gibisin, biliyorsun

have got mr. Steve to star as Aquaman because because you are you're such a

Bay'a sahip olmaları gerekirdi. Steve'in Aquaman olarak oynamasını istiyorum çünkü sen çok

good swimmer whenever I see the sea I just want to

iyi bir yüzücü olduğun için ne zaman denizi görsem

get in it I think also I think we're going to get a lot of fan mail from

içine girmek istiyorum sanırım ayrıca

people about mr. Steve's body I doubt it so now mr. Steve has shown his body

insanlardan Mr. Steve'in vücudu bundan şüpheliyim, bu yüzden şimdi bay. Steve vücudunu gösterdi, özellikle geçen çarşamba son rüzgarlar nedeniyle

would you like to see my my body snow not particularly because last winds last

vücudumun kar yağdığını görmek ister misiniz?

Wednesday mr. Steve was in the refrigerator well I wasn't in the Revue

Steve buzdolabındaydı, ben Revue'de değildim,

weren't actually in the real it's very tempting though sometimes I really want

aslında gerçekte değildim, bu çok cazip olsa da bazen gerçekten

to put mr. Steve in the refrigerator but we were looking in the fridge and you

Mr. Steve buzdolabındaydı ama biz buzdolabına bakıyorduk ve sen

were talking about my weight and I found a photograph of myself when I was about

kilomdan bahsediyordun ve ben yaklaşık 25 yaşımdayken bir fotoğrafımı buldum,

25 years old would you like to see it so this is what Steve remembers compared to

onu görmek ister misin, bu Steve'in şimdiki zamana kıyasla hatırladığı şey bu

now so here we go look at this can you see it Steve it's coming on the screen

yüzden buradayız git bak şuna bak görebiliyor musun Steve şu an ekrana geliyor

right now so there is me 25 years old so that's what Steve is talking about when

yani ben 25 yaşındayım işte Steve

he talks about me being slim Yohan take your top off and share what you're there

benim zayıf olduğumdan bahsediyor Yohan üstünü çıkar orada ne olduğunu paylaş

is no way there is no there is no way that I'm taking my shirt off now you did

İmkanı yok olamaz olamaz şimdi gömleğimi çıkarıyorum şimdi kendin

look like you you needed feeding up a bit I was only say you're feeding

gibi görünüyordun biraz beslenmeye ihtiyacın vardı sadece

somebody up it means that you're getting them to eat a lot to put weight on I

birilerini beslediğini söylüyordum bu onlara yemek yedirdiğin anlamına geliyor kilo alacak çok şey var yetersiz beslenmiş

look malnourished I look like I'm starving but I wasn't I used to eat all

görünüyorum aç gibi görünüyorum ama alışkın değildim

the time Steve will tell this this to you now Steve will tell you that that I

her zaman yemek yerdim Steve bunu sana şimdi söyleyecek Steve sana şunu söyleyecek ben eskiden

I always used to eat I I used to eat all the time I love food

hep yerdim ben eskiden yerdim her zaman yemeği severim yemek yemeyi

I've always loved food but when I was young I was incredibly thin I just

her zaman sevmişimdir ama gençken inanılmaz derecede zayıftım ve

didn't put any weight on so a lot of people are going to the seaside here in

hiç kilo almadım bu yüzden pek çok insan burada, Birleşik Krallık'ta deniz kenarına gidiyor

the UK and I thought it would be interesting to take a look at some of

ve ben de öyle olacağını düşündüm insanların gitmeyi sevdikleri yerlerden bazılarına bir göz atmak ilginç

the places that people like to go to now normally when people go on holiday they

şimdi normalde insanlar tatile gittiklerinde

normally like to visit somewhere near the sea and normally there it has a

normalde denize yakın bir yeri ziyaret etmeyi severler ve normalde orada bir

beach and one of the most popular places or it certainly was many years ago is

kumsal ve en popüler yerlerden biri vardır ya da kesinlikle öyleydi yıllar önce

this place Brighton no it's not Brighton where is

burası Brighton değil Brighton değil nerede

it it's hid right is it oh is it not

saklanıyor doğru mu oh orası

Brighton like Blackpool that's it I began with Abby Blackpool so there is

Blackpool gibi Brighton değil mi Abby Blackpool ile başladım yani

the most popular place well it was I don't think it's so popular anymore

en popüler yer orası öyleydi bence öyle değil popüler artık

rough I don't think it's so popular anymore it used to be steve says it's

kaba Artık o kadar popüler olduğunu düşünmüyorum Steve eskiden

very rough I think you might be right it it has it has one of the largest drug

çok kaba olduğunu söylüyor Bence haklı olabilirsiniz İngiltere'deki en büyük uyuşturucu sorunlarından birine sahip

problems in the UK as people taking recreational drugs so so Blackpool over

çünkü insanlar eğlence amaçlı uyuşturucu kullanıyor, bu yüzden Blackpool bitti

the past few years has tried to to clean its image it's tried to make itself more

son birkaç yıl imajını temizlemeye çalıştı kendini daha prezentabl yapmaya çalıştı

presentable so Blackpool was a very popular place we went there didn't Lee

bu yüzden Blackpool çok popüler bir yerdi oraya gittik değil mi Lee

we did many years ago I think it was in nineteen I want to say 1991 we went to

yıllar önce yaptık sanırım on dokuzdaydı 1991'e gittik demek istiyorum

Blackpool together yes I remember that very well

birlikte Blackpool'a evet hatırlıyorum bunu çok iyi hatırlıyorum

look at those look at those old double-decker buses well this particular

şu eski çift katlı otobüslere bak bu özel

photograph was taken in the 1950s all right okay so this is Blackpool in the

fotoğraf 1950'lerde çekilmiş pekala tamam yani bu 1950'lerdeki Blackpool

1950s would you like to see Blackpool over a hundred years ago so here is

Blackpool'u yüz yıl önce görmek ister misin işte

Blackpool and this is taken over a hundred years ago this is a photograph

Blackpool ve bu yüz yıldan fazla bir süre önce çekildi bu bir fotoğraf bu

by the way it isn't a drawing it's a photograph and you can see all of all

arada bu bir çizim değil bu bir fotoğraf ve

the Victorians on the beach but but do you notice something Steve about that

sahildeki tüm Victorialıları görebilirsiniz ama Steve bunda bir şey fark ettiniz mi?

photograph got lots of clothes on yes then that

fotoğrafta bir sürü kıyafet var evet o zaman

they're not wearing their bikinis or that all their swimming costumes they're

bikinilerini giymiyorlar ya da tüm mayolarını giyiyorlar sahilde

they're all wearing their normal clothing on the beach it must be it must

normal kıyafetlerini giyiyor olmalı hava çok

be boiling hot well the thing is the reason why most people go a lot of

sıcak olmalı o şey sebebi neden çoğu

people go abroad in the UK on holidays because when you go abroad you probably

insan tatillerinde Birleşik Krallık'ta yurt dışına gidiyor çünkü yurt dışına gittiğinizde muhtemelen

virtually guaranteed to go to Spain or Portugal

İspanya veya Portekiz'e gitmeyi neredeyse garantilemiş olursunuz,

you'll probably guaranteed to get good weather okay on the beach whereas in the

muhtemelen plajda iyi hava alacağınızı garanti edersiniz, oysa Birleşik

UK it's very hit and miss so some years the weather will be good other years the

Krallık'ta hava çok vurur ve özlüyorum, bazı yıllar hava iyi olacak, diğer yıllar

weather won't be good I'm just trying what's that got to do

hava iyi olmayacak,

with Victorian Britain well because the sea could have been cold no no you it's

sadece bunun Victoria İngiltere'siyle ne ilgisi olduğunu deniyorum çünkü deniz soğuk olabilirdi, hayır, hayır,

actually not that they didn't wear swimming costumes they rarely stripped

aslında yapmadılar. Nadiren soydukları yüzme kıyafetlerini giyerler

oh I know that mr. Duncan but we don't know whether it was hot there or not

oh biliyorum ki Mr. Duncan ama orası sıcak mıydı, değil miydi bilmiyoruz,

this is during the summer this is this is a summer photograph taken during the

bu yaz boyunca, bu, sezonun en yoğun olduğu dönemde çekilmiş bir yaz fotoğrafı,

height of the season this is one of the one a very famous photograph and and

bu çok ünlü bir fotoğraftan biri ve

these people are actually on the beach sunbathing and walking around completely

bu insanlar aslında açıktalar. plaj güneşleniyor ve

fully clothed and that's because the Victorians were very prudish so

tamamen giyinik olarak dolaşıyor ve bunun nedeni Victorialıların çok iffetli olmaları, bu nedenle

Victorians didn't like to show off their bodies they they would wear clothing

Victorialılar vücutlarını göstermekten hoşlanmıyorlardı,

quite often even in situations where where they should really be taking some

gerçekten kıyafetlerinin bir kısmını çıkarmaları gereken durumlarda bile oldukça sık kıyafet giyerlerdi.

of their clothes off so that's it that's the reason why here's something that we

işte bu yüzden işte bu yüzden burada bir şeyden

have to mention Steve if you go to the beach donkeys donkeys but why why do we

bahsetmemiz gerekiyor Steve sahile giderseniz eşeklerden eşeklerden ama neden

mention donkeys because children like to have a ride on the donkey on the beach

eşeklerden bahsediyoruz çünkü çocuklar sahilde eşeğe binmeyi severler

this is a tradition that would often and still does take place I was reading a

bu bir gelenektir sık ​​sık ve hala yer alıyor

story the other day Steve apparently now because people in the UK are getting so

Geçen gün bir hikaye okuyordum Steve görünüşe göre şu anda İngiltere'deki insanlar o kadar

fat they are actually putting weight restrictions on people that can ride on

şişmanlıyorlar ki eşeğe binebilen insanlara ağırlık kısıtlamaları koyuyorlar

the donkey well I can I can believe that and it's a

buna inanabiliyorum ve bu

bit cruel anyway because a lot of people think the donkey's aren't being very

biraz zaten acımasız çünkü birçok insan eşeğe pek

well treated having to ride up and down on the beach all day with somebody on

iyi davranılmadığını düşünüyor bütün gün kumsalda

their back so there are some people there are some people who don't like it

sırtında biri varken bir aşağı bir yukarı gitmek zorunda kalıyor bu yüzden bazı insanlar var bundan hoşlanmayan bazı insanlar var

but I think that I mean that donkey looks like it's been well cared for s so

ama ben eşeğe iyi bakılmış gibi göründüğünü kastediyorum yani

that's probably all right but yes I mean the another statistic that came out this

muhtemelen sorun değil ama evet bu hafta çıkan başka bir istatistikten bahsediyorum insanların

week you're talking about how long people live oK we've been used to people

ne kadar uzun yaşadığından bahsediyorsun tamam biz insanların

living longer and longer and the the average age that somebody lives to has

daha uzun yaşamasına alışkınız ve daha uzun ve birisinin yaşadığı ortalama yaş

been going up in the Western world for some time but in the UK this week it's

Batı dünyasında bir süredir yükseliyor ama Birleşik Krallık'ta bu hafta

coming down okay we're actually now it's reversed we're the only country in

düşüyor tamam, aslında şimdi tersine döndük

Europe apparently where our age is started work that we die at is actually

görünüşe göre Avrupa'da bizim olduğumuz tek ülke biziz. yaş, öldüğümüz işe başlama yaşı aslında

starting to come down so we're dying younger in the UK than we are in other

düşmeye başlıyor, bu yüzden Birleşik Krallık'ta Avrupa'nın diğer bölgelerine göre daha genç ölüyoruz, bu

parts of Europe so it's flattened out I think I think men now I think live to

yüzden düzleşti sanırım artık erkeklerin 78 yaşına kadar yaşadığını düşünüyorum

about 78 and I think it's gone down and women are supposed to live to about 80

ve bence düştü ve kadınların yaklaşık 80 82 yaşına kadar yaşaması gerekiyor

82 but it's coming down because we're getting so unhealthy in the UK now that

ama düşüyor çünkü Birleşik Krallık'ta artık o kadar sağlıksız hale geliyoruz ki, eskiden

we're not living as long as we used to so happy Sunday everyone well let's just

çok mutlu Pazar günleri yaşadığımız kadar uzun yaşamıyoruz, herkes

show that's relating to your story where you're saying that they're not letting

bunun ilgili olduğunu gösterelim Birleşik Krallık'ta hepimiz çok şişmanladığımız için

there's a weight restriction on who can go on a donkey because we're all getting

kimin eşeğe binebileceği konusunda bir ağırlık kısıtlaması getirilmesine izin vermediklerini söylediğiniz hikayenize, hadi

so fat in the UK let's lighten the mood with our mystery chick there we go

gizemli civcivimiz ile havayı biraz yumuşatalım, işte

this little baby it's a little baby bird but what is it what bird is it we have a

bu küçük bebeğim küçük bir yavru kuş ama nedir bu hangi kuş

guess earlier woodpecker no it isn't a woodpecker but I will show you the bird

daha önce bir tahminimiz var ağaçkakan hayır ağaçkakan değil ama kuşu

a little bit later on we have the live chat we haven't mentioned the live chat

biraz sonra göstereceğim canlı sohbet var canlıdan bahsetmedik

for a few moments let's have a look shall we

bir kaç dakika sohbet edelim

oh what's going on on the live chat it looks like you were riding your bike

bakalım canlı sohbette neler oluyor anlaşılan bisiklete biniyormuşsun

having only glasses on you I don't know what that refers to new car wants to see

sadece gözlüğün var bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum yeni araba

a picture of me 25 years ago I look one up the next time that the thing is the

benim bir fotoğrafımı görmek istiyor 25 yıl önce bir dahaki sefere bakıyorum

problem with Steve is most people when when they meet you Steve

Steve'in sorunu şu ki çoğu insan seninle tanıştıklarında

they say you haven't changed if they haven't seen you for many years they

değişmediğini söylüyorlar eğer seni uzun yıllardır görmemişlerse

will say Steve you haven't changed a bit and it's true you you've hardly changed

Steve'i görmemişsin diyecekler Biraz değiştim ve bunca yıl boyunca neredeyse hiç değişmediğin doğru

over over all of these years that's because I went bald when I was very

çünkü ben çok

young and consequently people haven't seen me go gray and they

gençken keldim ve sonuç olarak insanlar saçımın ağardığını görmediler ve

haven't seen me go because I've been bald for about 30 years so the answer no

saçımın ağardığını görmediler çünkü ben Yaklaşık 30 yıldır kelim, bu yüzden cevap hayır,

that's probably why the answer is no we won't show a picture of mr. Steve 25

muhtemelen bu yüzden cevap hayır, Bay'ın resmini göstermeyeceğiz. Steve 25

years ago today not today but maybe maybe another time

yıl önce bugün bugün değil ama belki başka bir zaman

they've got powder in blackpool says Kerry - yes it's probably drugs seaside

blackpool'da barutları olur der Kerry - evet muhtemelen uyuşturucudur

resorts in the UK are not seen as particularly sophisticated but at least

Birleşik Krallık'taki sahil tatil köyleri özellikle sofistike görülmez ama en azından

it's not monkey dust so yes it's sort of it's almost looked

maymun tozu değil yani evet bir nevi öyle

down upon if you have if you have a holiday in a beach resort in the UK

Birleşik Krallık'ta bir sahil beldesinde tatil yaparsanız,

people think that you haven't got much money although nowadays of course more

insanlar fazla paranız olmadığını düşünürler, ancak bugünlerde elbette daha fazla

people are staying here in the UK for two reasons one well this year the

insan burada Birleşik Krallık'ta kalıyor, iki nedenden biri bu yıl iyi

weather was fantastic this year it was and - people can't afford to travel

hava bu yıl harikaydı ve - insanlar yurtdışına seyahat etmeyi göze alamıyor

abroad so yes I think more and more people are starting to stay here in the

bu yüzden evet bence giderek daha fazla insan

UK rather than go abroad yes they are but I think so it's still seen as if you

yurtdışına gitmek yerine burada Birleşik Krallık'ta kalmaya başlıyor evet öyleler ama bence hala öyle görünüyor

have a holiday in the UK people and then your neighbours going to Portugal or

Birleşik Krallık'ta bir tatil insanlar ve sonra komşularınız Portekiz'e veya

Spain or somewhere posh Jeff is getting very excited is he bet Steve was all

İspanya'ya veya

right well I might I might well have been yes I don't know I can't comment

lüks bir yere gidiyor

thank you that thank you Jeff mr. Steve will be talking about this for

sen teşekkür ederim Jeff mr. Steve

the rest of the day this is all I'm going to hear about now

günün geri kalanında bundan bahsedecek Şimdilik duyacağım tek şey bu

Oh Oh Jeff said I must have looked really really sexy Oh Jeff said this

Oh Oh Jeff gerçekten çok seksi görünmüş olmam gerektiğini söyledi Oh Jeff bunu söyledi

Jeff said that as that's all I've got now for the rest of the day so

Jeff bunu söyledi çünkü şimdilik elimdeki tek şey bu günün geri kalanında

yes where can I find the best beaches in this lovely town when I asked this

evet bu şirin kasabanın en iyi plajlarını nerede bulabilirim zamanında bu soruyu sorduğumda

question back in the day I try to stretch my mouth is wide but as it is

ağzım açık kaldı ama

only possible where can I find the best beaches in this lovely town in Blackpool

ancak mümkün olduğu için bu güzel kasabanın en iyi plajlarını nerede bulabilirim Blackpool'daki güzel kasaba

anywhere maybe but there are lots of lovely places around the UK you can

herhangi bir yer olabilir ama Birleşik Krallık'ta sahilde ziyaret edebileceğiniz pek çok güzel yer var

visit on the coast and of course you saw the video earlier of as on the beach at

ve tabii ki videoyu daha önce

a bedevi thank you sue Kat oh what's that and she's obviously

bir bedevideki sahilde gördünüz, teşekkür ederim Kat'i dava edin oh o da ne ve o açıkça

telling me to keep on eating lots of fruit yes which I am doing we've got

bana söylüyor bol bol meyve yemeye devam etmek evet ki bunu yapıyorum sahip olduğumuz kumsalla

some words and phrases connected with the beach we have because we are kind of

bağlantılı bazı kelimelerimiz ve deyimlerimiz var çünkü bir nevi

talking about vacations we're talking about holidays and that's the reason why

tatillerden bahsediyoruz tatillerden bahsediyoruz ve bu yüzden

I am wearing my kiss me quick t-shirt because when people go on holiday they

öpücüğümü takıyorum Hızlı tişörtüm çünkü insanlar tatile gittiklerinde

often wear clothing with this written on it they certainly did many years ago but

genellikle üzerinde bu yazılı olan giysiler giyerler, kesinlikle yıllar önce giydiler ama

apparently you still can get them it's a tradition too it's a sort of bawdy sort

görünüşe göre onlara hala alabilirsiniz, bu da bir gelenek, Birleşik Krallık'ta bir tür müstehcen

of humor in in the UK when you go to the beach

mizah. kumsala gidersin bir

you'd sort of do you write things like that are on t-shirts or on your hat yes

nevi yazar mısın böyle şeyler tişörtlere ya da şapkana evet ve

and you a little bit risky but yes exactly

biraz risklisin ama evet tam olarak bu bir

so it sort of bawdy humor isn't it really bawdy

tür müstehcen mizah değil mi gerçekten müstehcen değil mi

it's like postcards postcards traditional postcards that you would

kartpostallar gibi kartpostallar tatildeyken birine göndereceğiniz geleneksel kartpostallar evet üzerlerinde

send to somebody when you're on holiday yes I sort of got naughty pictures on

yaramaz resimlerim var

them sort of cartoony characters with semi naked women and funny jokes and

yarı çıplak kadınları olan çizgi film karakterleri ve komik şakalar ve

things like that so yes it's it's that style it's a style of humour normally

bunun gibi şeyler yani evet bu o tarz bu bir mizah tarzı normalde

the joke was giving it to the UK normally the jokes would be a little bit

şaka onu Birleşik Krallık'a veriyordu normalde şakalar biraz

rude wouldn't they they would be yes and kiss me quick is a sort of a sort of a

kaba olurdu değil mi evet derler ve beni hızlı bir şekilde öperler bir tür

funny sort of humorous so please please don't complain this is not an offer this

komik bir tür komiktir bu yüzden lütfen bundan şikayet etmeyin bu bir teklif değil bu

isn't an offer this is an example of something that you will see if

bir teklif değil bu bir örnek

you know if you go on holiday so I'm not asking for anyone to kiss me quick okay

tatile giderseniz göreceğiniz bir şey o yüzden kimseden beni öpmesini istemiyorum

before we get any complaints so one more picture and this is another lovely

tamam şikayet gelmeden bir resim daha ve bu da başka bir güzel

postcard picture and what is that that's a pier pier that's a pier we've

kartpostal resmi ve nedir bu bir iskele iskele bu bir iskele

got lots of these in the UK it's a tradition around around the UK to have a

Birleşik Krallık'ta bunlardan çok var Birleşik Krallık'ta bir

beach resort with a Pier which is a sort of a construction which is going

sahil beldesi olan bir iskeleye sahip olmak bir gelenektir ki bu bir tür inşaattır. bu da

out right out into the water yes and then people walk along the pier as you

doğrudan suya çıkıyor evet ve sonra insanlar iskele boyunca yürüyor,

can see to the end where you'll have games and an arcade and and probably

gördüğünüz gibi sonuna kadar oyunlar ve bir atari salonu ve muhtemelen

comedy acts and fish and chips shot are all sorts of entertainment at the far

komedi gösterileri ve balık ve cips atışları burada her türlü eğlence olacak.

end of the pier so it's basically a jetty and at the end you have you have a

iskelenin uzak ucunda yani temelde bir iskele ve sonunda bir

building or a group of buildings at the end and people can walk around and this

binanız veya bir grup binanız var ve insanlar etrafta dolaşabiliyor ve bu

is something that has been around for again over a hundred years so this

yine yüz yıldan fazla bir süredir var olan bir şey yani bu

particular pier is it looks like this photograph was taken maybe in it looks

özellikle iskele mi bu fotoğraf çekilmişe benziyor belki içinde

like the 1980s maybe the early 1980s I can't remember which pier this is now I

1980'ler belki 1980'lerin başları gibi görünüyor şu an hangi iskele olduğunu hatırlayamıyorum

think it's I want to say Weymouth you can see at the end there it says on it

sanırım weymouth demek istiyorum sonunda görebilirsiniz orada yazıyor üzerinde

the the pier theatre ah so there's entertainment people walking

iskele tiyatrosu ah, yani iskele boyunca yürüyen insanlar eğlence var

along the the pier to the end and there's obviously some act was going on

ve belli ki bazı gösteriler yapılıyordu

there are lots of famous comedians used to perform in these theatres at the end

bu tiyatrolarda

of piers during the summer season during the summer season that's it and and

iskelelerin sonunda yaz sezonu boyunca yaz sezonunda sahne alan birçok ünlü komedyen var.

you've got games arcades and all sorts of things for children to perform

oyun salonları ve çocukların sergileyebileceği her türlü şey var,

they're quite big but quite commonly they get burned down these piers they

oldukça büyükler ama oldukça yaygın olarak onlar kurdukları bu iskelelerde yakılıyorlar

set up they set and I can get burned down it's got like famous Brighton Pier

ve ben yanabilirim, ünlü Brighton İskelesi gibi

they did they did often make the mistake of building these things completely of

onlar bu şeyleri tamamen ahşaptan inşa etme hatasını sık sık yaptılar mı,

wood yes and that they often burned down and

evet ve sık sık yandılar ve

have to be rebuilt there's well there's one it Brighton didn't didn't a ship

yeniden inşa edilmeleri gerekiyor, bir tane var, Brighton yapmadı, ortasına bir gemi

crash into the middle of it I should say and do you know where where the the

çarpmadı demeliyim ve

longest pier in the world is no it's here in the UK and it's at a place

Dünyadaki en uzun iskelenin nerede olduğunu biliyor musunuz hayır burası Birleşik Krallık'ta ve

called Southend-on-sea you need a South End one and I think it's one and a half

Southend-on-sea denen bir yerde South End'e ihtiyacınız var ve sanırım bir buçuk

miles can you believe that so they've built that construction out

mil buna inanabiliyor musunuz? o inşaatı

into the water off the beach for one and a half miles yes that's a long walk

bir buçuk mil boyunca sahilden suya doğru inşa ettiler evet bu uzun bir yürüyüş

Southend pier is the longest pier in the world it even has a train going along it

Southend iskelesi dünyanın en uzun iskelesi hatta içinden geçen bir tren bile var orada

you can you can catch a train at the start of the pier and it takes you all

bir trene yetişebilir misin iskelenin başlangıcı ve sizi sonuna kadar denizin içine götürür güneyden

the way to the end right out into the sea southend-on-sea

denizde

another interesting place so we have some words and expressions and then

başka bir ilginç yer yani bazı kelimelerimiz ve deyimlerimiz var ve ondan

after that we are going to talk about photography because today it is world

sonra fotoğrafçılık hakkında konuşacağız çünkü bugün dünya

photography day and I'm going to show you some photographs some nature

fotoğrafçılık günü ve size bazı fotoğraflar göstereceğim, bazı doğa

photographs and I'm also going to show you my first ever camera as well so mr.

fotoğrafları ve ayrıca size ilk kameramı da göstereceğim, bu yüzden bay.

Steve you have some some words expressions to do with the sea I have

Steve, denizle ilgili bazı kelimelerin var,

seven related to the sea so related to sand and some related to water oh so

yedi tane denizle ilgili ifaden var, bu yüzden kumla ilgili ve bazıları suyla ilgili oh yani bunlar suyla ilgili, bu yüzden

these are the water ones so the first one is like a duck to water

ilki ördekten suya gibi

hmmm that's a phrase like a duck to water so that's you use that expression

hmmm bu şöyle bir cümle Suya ördek yani

when somebody takes to something very easily and and that they don't have any

birisi bir şeyi çok kolay kavradığında ve herhangi bir

problem or necessarily require any training so you say that somebody takes

problemi olmadığında ya da herhangi bir eğitime ihtiyaç duymadığında bu ifadeyi kullanıyorsunuz, bu yüzden birisinin bir şeyi yaptığında ördeğin suya düştüğünü söylüyorsunuz.

to something like a duck to water when they do something they've never learned

it before but somehow they just seem to do it very naturally yes it's a natural

Bunu daha önce hiç öğrenmedim ama bir şekilde bunu çok doğal bir şekilde yapıyor gibi görünüyorlar evet bu doğal bir

ability it's a natural ability so somebody for example you might give them

yetenek bu doğal bir yetenek bu yüzden örneğin birine

a musical instrument like a guitar or a piano and somehow they just start

gitar veya piyano gibi bir müzik aleti verebilirsiniz ve bir şekilde

playing it and you say you could say all that person they they've they've taken

onu çalmaya başlarlar ve

to that like a doctor water oh you might use it if somebody's very

Bir doktor su gibi götürdükleri tüm o kişiyi söyleyebilirsiniz oh bunu kullanabilirsiniz,

good at playing tennis for example or a ball game they haven't done it before or

örneğin biri tenis oynamakta çok iyiyse veya bir top oyununda daha önce yapmamışsa veya olabilir

it could be a task at work and they've had no training before somehow they just

iş yerinde bir görev olacak ve daha önce hiç eğitim almamışlar bir şekilde

instinctively know how to do it and you say that they've taken to it like a duck

nasıl yapacaklarını içgüdüsel olarak biliyorlar ve siz buna ördek gibi su tuttuklarını söylüyorsunuz

to water it's a bit like when I started teaching

bu biraz

for the first time I hadn't really any big experience or much experience and

benim ilk kez öğretmeye başladığım zamanki gibi gerçekten büyük bir deneyimim ya da çok fazla deneyimim ve

teaching but I had done other things that meant I had to communicate a lot

öğretimim yoktu ama çok fazla iletişim kurmam gerektiği anlamına gelen başka şeyler de yapmıştım

but when I moved into teaching I took to it like a duck to water it came very

ama öğretmenliğe geçtiğimde bunu sulayan bir ördek gibi aldım çok

naturally it did indeed another one is another one water under the bridge water

doğal geldi ve gerçekten de başka bir şey yaptı başka bir köprünün altından su

under the bridge so that's a another a similar expression would be let bygones

köprünün altından su var yani bu başka benzer bir ifade geçmiş

be bygones so something's happened in the past some bad events have happened

geçmişte kalsın yani geçmişte bir şeyler oldu bazı kötü olaylar oldu

maybe you've had some conflict with a family member or with a friend and

belki bir aile üyenizle veya bir arkadaşınızla bir anlaşmazlığınız oldu ve

eventually you agree to to make up and then the expression you commonly uses oh

en sonunda barışmayı kabul ediyorsun ve sonra sık sık kullandığın tabir oh hadi

let's forget about what's happened in the past it's water under the bridge

geçmişte olanları unutalım köprünün altı su

so in other words something's happened you can't change it but let's just move

yani bir şey oldu değiştiremezsin ama öylece oradan devam edelim

on from there so just like water that's moved under a bridge you can't get that

bir köprünün altından taşınan su gibi, o

water back again it's happened but we just carry on with our lives has flowed

suyu bir daha geri alamazsınız oldu oldu ama biz sadece devam ediyoruz hayatlarımız akıp gitti o

away so let's forget about all of the bad things all of the disagreements

yüzden tüm kötü şeyleri unutalım tüm anlaşmazlıkları

because it's all water under the bridge under the bridge it might be some time

çünkü köprünün altından su geçiyor köprüde

before you can come to that point say for example you stole something from

o noktaya gelmeniz biraz zaman alabilir örneğin bir arkadaşınızdan bir şey çaldınız

a friend and they were very angry about it and you eventually you asked for

ve buna çok kızdılar ve sonunda

forgiveness but eventually they forgave you and you made them became friends

af dilediniz ama sonunda sizi affettiler ve siz onların tekrar arkadaş olmasını sağladınız

again or you stole somebody's boyfriend or girlfriend and and then you would say

veya Birinin erkek arkadaşını veya kız arkadaşını çaldınız ve sonra

well that's water under the bridge Thursby friend Sergio says there is one

perşembe arkadaşı Sergio suda balık gibi bir tane olduğunu söylüyor,

like a fish in the water yeah to do something easily that's referring to the

evet kolay bir şey yapmak için bu bir öncekine atıfta bulunuyor

previous one oh that yes so that would be the opposite - like a duck to water

oh o evet yani bu olurdu tersi - sudaki ördek

like a fish out of water oh no no it's it's one that relates to being very

gibi sudan çıkmış balık gibi oh hayır bu

natural in a certain situation so instead of saying you're you're like a

belirli bir durumda çok doğal olmakla ilgili bir şey bu yüzden sen sudaki ördek gibisin demek yerine

duck in water they say you're like a fish in water

onlar senin gibisin derler sudaki bir balık

so it's you're having an easy time yes but I use the Russian version oh right

yani rahat bir zaman geçiriyorsun evet ama ben Rusça versiyonunu kullanıyorum oh doğru

Chris is saying fish out of water oh yes that I'm looking at Sergio oh

Chris sudan çıkmış balık diyor oh evet Sergio'ya bakıyorum oh

right I see our fish in the water oh yes okay yes that's the same thing whereas

doğru suda balığımızı görüyorum oh evet tamam evet bu aynı şey, oysa

Chris further down there has used a phrase which means the opposite of that

daha aşağıda Chris bunun tam tersi anlamına gelen bir cümle kullandı

yes fish out somewhere where you aren't comfortable doing something you would

evet bir şeyi yaparken rahat olmadığınız bir yerde balık tutun

say that somebody is like a fish out of water it is so if you weren't used to

birisinin sudan çıkmış balık gibi olduğunu söylerdiniz, öyle olsaydınız öyledir

doing something and you suddenly started doing it and you were very poor at it

Bir şeyi yapmaya alışkındın ve aniden yapmaya başladın ve bunda çok zayıftın,

you would say oh they're like a fish out of water they're not very good so yeah

oh onlar sudan çıkmış balık gibiler, pek iyi değiller, yani evet bu tam

that's the opposite way so yeah another one blood is thicker than water

tersi yani evet başka bir kan sudan daha kalın

oh I like this one blood is thicker than water blood means family so you share

oh bunu sevdim kan sudan kalındır kan aile demektir yani

the same blood really water referring to friends or other people so when you say

aynı kanı paylaşıyorsunuz arkadaşlar veya diğer insanlara atıfta bulunarak gerçekten su yani

blood is thicker than water it means that relations with relationships with

kan sudan kalındır derken

your family members must should always be stronger than they are with friends

aile üyelerinizle olan ilişkilerinizin olması gerektiği anlamına gelir her zaman arkadaşlarla olduğundan daha güçlü olmalı ki

which I mean that's not necessarily but that's what the expression means so

yani bu ille de değil ama ifadenin anlamı bu yani

we're talking about the bond yes the bonds between family members so the bond

bağdan bahsediyoruz evet aile üyeleri arasındaki bağlar yani

between family members is stronger than then maybe just friends or acquaintances

aile üyeleri arasındaki bağ o zamandan daha güçlü belki sadece arkadaşlar veya tanıdıklar

so the blood is thicker than water blurred when you say blood do you mean

yani kan sudan daha kalın kan derken bulanık kan derken

you mean family that's a shorthand way of saying family really so if you for

aileyi mi kastediyorsunuz bu aile demenin kısa yolu gerçekten yani

example if you had a wedding to go to and a friend was getting married or your

örneğin gidecek bir düğününüz varsa ve bir arkadaşınız evleniyorsa veya kız

sister was getting married or your brother on the same day how would you

kardeşiniz evleniyorsa evli ya da erkek kardeşin aynı gün

choose which to go to somebody might say to you well blood is thicker than water

hangisine gideceğini nasıl seçersin birisi sana kan sudan daha kalındır diyebilir

you ought to go to the the family waiting hmm first you can also use it to

aileye gitmelisin bekleyerek hmm önce bunu

make a person feel guilty about doing some

bir insanı suçlu hissettirmek için de kullanabilirsin

thing so you know you you know don't ignore your uncle or don't ignore your

amcanı ya da

sister yeah because don't forget blood is thicker than water

kız kardeşini görmezden gelme evet çünkü kanın sudan daha kalın olduğunu unutma

yeah so they might be saying you spend along a lot of time with your friends if

evet bu yüzden arkadaşlarınla ​​çok fazla zaman geçirdiğini söylüyor olabilirler.

you're going out every night partying with friends you're not spending enough

her gece arkadaşlarla partiye çıkıyorsun yeterince

time you don't see your grandmother enough or your uncle and your mother

zaman geçirmiyorsun büyükanneni yeterince görmüyorsun ya da amcan ve annen

might say Bloods thicker than water it's a very good it's a very good way of

kan sudan daha kalın diyebilir bu çok iyi bu bağı ifade etmenin çok iyi bir yolu

expressing the bond between family family members especially if your family

aile aile üyeleri arasında özellikle aileniz

is very close see some people will say that no matter how because you can't

çok yakınsa bakın bazı insanlar nasıl olursa olsun derler çünkü

choose your family is an expression that's often news you cut often your

aileni seçemezsin çoğu zaman haber olan bir ifadedir sık ​​sık kesersin

family don't treat you very well yeah but you can't choose them and so they

ailen sana pek iyi davranmıyor evet ama yapabilirsin Onları seçerler ve bu yüzden

take advantage of the fact that their family buy sometimes not treating you as

ailelerinin bazen size

well as your friends Myers maybe they take advantage of your

arkadaşlarınız kadar iyi davranmamalarından yararlanırlar Myers belki

kindness or your your goodness yes or just because they always assume that

nezaketinizden veya iyiliğinizden yararlanırlar evet veya sadece her zaman öyle varsaydıkları için

because your family doesn't think it doesn't matter what they do or say

çünkü aileniz yapmıyor' Ne yaptıklarının ya da söylediklerinin önemli olmadığını düşünme, sen

you'll still always be around hmm so sometimes that expression blood

hala her zaman yanında olacaksın hmm yani bazen bu ifade kan

is thicker than water so sometimes people say well no matter how bad your

sudan daha kalındır bu yüzden bazen insanlar iyi derler ki ailen sana ne kadar kötü

family are to you they're still family and you should always treat them better

olursa olsun onlar hala ailen ve sen onlara her zaman senden daha iyi davranmalıyım demiyorum

then you that I'm not saying that's what you should do that's what people do say

yapman gereken bu insanlar

yes it happens it happens exactly it happens another one come hell or high

öyle der evet olur olur tam olarak olur başka bir tane gel cehennem ya da yüksek

water oh my goodness come hell or high water that's dramatic that means no

su aman tanrım gel cehennem ya da yüksek su dramatik bunun anlamı

matter what obstacles come in the way something it will be done so come hell

Yoluna hangi engeller çıkarsa çıksın, bir şey yapılacaktır, bu yüzden cehennem

or high water mr. Duncan will do his live stream on a Sunday no matter what

ya da yüksek su gelsin bay. Duncan canlı yayınını bir Pazar günü yapacak,

what obstacles come in the way whatever happened ever happened what's ever

önüne hangi engel çıkarsa çıksın, ne olduysa oldu, ne

happened you know the house could burn down there

olduysa, bilirsiniz, ev yanabilir,

might be a there might be a people might be attacking us anything could happen

orada olabilir, bir insan bize saldırabilir, her şey olabilir

but mr. Duncan will always be on that list I'm not sure if I was being

ama bayım. . Duncan her zaman o listede olacak

attacked by a crowd of people I would still be able to do the live stream

Bir insan kalabalığı tarafından saldırıya uğrasaydım emin değilim yine de canlı yayın yapabilirdim

maybe maybe a mild inconvenience well say we were coming back we'd had to go

belki belki biraz rahatsızlık verebiliriz geri geleceğimizi söyleyebiliriz dışarı çıkmak zorunda kalırdık dram gibi bir

out something had happened some drama and we had to sort that out

şey olmuştu ve bunu halletmemiz gerekiyordu

but you would be here at 2 o'clock for the live lesson and you can say that

ama canlı ders için saat 2'de burada olacaktın ve bunu iş

about you could say about a project at work yes come hell or high water I'm

yerindeki bir proje hakkında söyleyebilirsin evet cehennem ya da yüksek su ben

gonna finish that by 5 o'clock today yes and it just means that no matter what

yapacağım bunu bugün saat 5'e kadar bitirin evet ve bu sadece şu anlama gelir:

obstacles come in the way so even if if the literally hell came for your or the

Önünüze hangi engel çıkarsa çıksın, yani kelimenin tam anlamıyla cehennem başınıza gelse veya akla gelebilecek

worst thing imaginable came for you high water so there was a big flood no matter

en kötü şey başınıza gelse bile, yüksek su yani büyük bir sel oldu, ne olursa olsun

what happened you would get that thing done so in that situation hell or high

ne oldu o şeyi yaptırırdın yani o durumda cehennem ya da yüksek

water just refers to really bad things bad things happening but you're gonna do

su gerçekten kötü şeyler oluyor kötü şeyler oluyor ama

whatever you said you were gonna do no matter what

ne yapacaksın dediysen yapacaksın

hareem is here hello harem harem Haller now the day's ignore all these days

burada harem ne olursa olsun merhaba harem harem Haller şimdi gün görmezden gelin tüm bu günler

these days or nowadays people ignore their family unfortunately because many

bu günlerde veya günümüzde insanlar ailelerini görmezden geliyor ne yazık ki birçok

people are materialistic ok Jeff Jeff has a good one turn on the waterworks

insan materyalist olduğu için tamam Jeff Jeff su işlerini iyi bir şekilde açtı

yes you haven't got that one have you turn on the waterworks yes you normally

evet onu alamadınız su işlerini açtınız mı evet normalde şunu

say that about somebody some people cry very easily or cry to get sympathy you

söylüyorsunuz bazı insanlar çok kolay ağlar ya da sempati kazanmak için ağlar, bilirsiniz ki

know so you can say oh look she's turned on the water yes she wants some sympathy

ah bak suyu açtı evet o biraz sempati istiyor

or he wants some sympathy that look at them they're they're turning on the

ya da o biraz sempati istiyor ki onlara bakın onlar onlar

waterworks they're starting to cry you know one of the things that I'm really

su tesisatını açıyorlar onlar' ağlamaya başlıyorsun ya şu sıralar en çok sıkıldığım şeylerden biri televizyonu

tired of at the moment it's putting on television I put the television on to

açmak,

relax and cheer myself up and there's always people on television crying so

rahatlamak ve kendimi neşelendirmek için televizyonu açtım ve televizyonda hep ağlayan insanlar oluyor bu yüzden

whenever you put the TV on now you put the television on and you've had a busy

ne zaman televizyonu açsan şimdi televizyonu açarsın ve yoğun bir

day and you want to relax and have a bit of happiness a little bit of happiness

gün geçirdin ve rahatlamak ve biraz mutlu olmak istiyorsun, yüzüne biraz mutluluk

beamed into your face and then the first thing you see is some celebrity or some

yansıdı ve sonra gördüğün ilk şey bir ünlü ya da bir

person some wretched poor person going

insan sefil bir fakir insandı.

well of course what what reporters want can everyone stop crying on television

iyi gidiyor tabii ki muhabirlerin ne istediğini herkes televizyonda ağlamayı kesebilir mi

if something's if something Bad's happen to somebody then they'll then they'll go

eğer bir şey birinin başına Kötü bir şey gelirse o zaman gidip bu kişiyle

and send a reporter out to interview this person and of course what they

röportaj yapması için bir muhabir gönderirler ve tabii ki

really want is they want to ask them enough questions so eventually they

gerçekten istedikleri şey istemektir onlara yeterince soru sormak için sonunda

burst into tears because that makes very good TV apparently people like other

gözyaşlarına boğuluyorlar çünkü bu çok iyi bir TV yapıyor, görünüşe göre insanlar diğer

people's tears they like to see other people's other people's problems and and

insanların gözyaşlarını seviyorlar, diğer insanların diğer insanların sorunlarını görmeyi seviyorlar ve ve ve ve ve ve ve ve ve ve ve ve ve

and and that the fact that their lives are probably better than the person on

hayatlarının muhtemelen insanlardan daha iyi olduğu gerçeği Bugünlerde

the I don't know what's happening nowadays it seems that always and

ne olduğunu bilmiyorum, öyle görünüyor ki her zaman ve

especially when they promote a new program a new series or a new program

özellikle yeni bir programın, yeni bir dizinin veya

that's coming up soon they always show a little clip or an excerpt and it's

yakında çıkacak yeni bir programın tanıtımını yaptıklarında, her zaman küçük bir klip veya bir alıntı gösteriyorlar ve bu

someone crying you know get going is very upsetting though I mean I think

biri ağlıyor, bilirsiniz, devam etmek çok Üzücü olsa da bence bu bence sensin

it's I think it's you know it's not I don't know we've often had this

biliyorsun değil Bilmiyorum bu tartışmayı sık sık yaptık.

discussion why would anybody be interviewed if something really bad had

happened to you say say you know somebody in your family just been

murdered we see this a lot in the UK it's happening people heard around the

Bunu Birleşik Krallık'ta çok görüyoruz, bu oluyor, insanlar etrafta duyduklarına göre birisi

somebody's just been murdered or were those terrorist attacks that we've had

öldürüldü ya da aile üyelerimizin yaşadığı o terör saldırıları

family members been blown up and that and they actually allow themselves to be

havaya uçuruldu ve

interviewed by the BBC or other news outlets to talk about the tragedy and I

BBC ya da diğer haber kaynakları tarafından röportaj yapılmasına gerçekten izin veriyorlar. trajedi hakkında konuşmak için ve

think what happens is that when you're in that initial stage of something

bence olan şu ki, başına gelen trajik bir şeyin ilk aşamasındayken,

tragic happening to you're in a state of shock and you almost do you just you're

bir şok halindesin ve neredeyse yapacaksın, sadece

not thinking what you're doing so they get in quickly these reporters interview

ne yaptığını düşünmüyorsun, bu yüzden çabuk giriyorlar bu muhabirlerin röportajına

because they want to they you know it's it's it's it's it's compelling TV

viewing yes to talk to somebody you've just been through a tragedy look let's

be honest let's just tell attain let's just say it as it is other people's

diğer insanların

misery is very entertaining and that and that's why television nowadays shows P

ıstırabı çok eğlenceli ve bu yüzden bugünlerde televizyon P

pull suffering they're having a bad life or maybe they're having a mental

pull ıstırap çekiyor.

breakdown or maybe something terrible has just happened and they're crying and

getting upset and the camera is filming them and the the person interviewing

kamera onları çekiyor ve onlarla röportaj yapan kişi

them how do you feel now what do you feel upset and and that they're trying

şimdi nasıl hissediyorsun, ne üzgün hissediyorsun ve

to get the other person they're trying to get the person that they're

diğer kişiyi elde etmeye çalıştıklarını,

interviewing to start crying Ricardo says he's crying now well that's

görüşme yaptıkları kişinin ağlamaya başlamasını sağlamaya çalıştıklarını Ricardo söylüyor şu anda iyi ağlıyor, bu

not uncommon though whenever watching us when we're on you know if you are crying

alışılmadık bir durum değil ama biz yayındayken bizi her izlediğinizde bilirsiniz bizim yüzümüze ağlıyorsanız

because of us then I can understand that I can understand it but it's like last

o zaman bunu anlayabildiğimi anlayabilirim ama geçen

week when you gave me the cake for my birthday so when mr. Steve brought the

hafta doğum günüm için pastayı bana verdiğiniz zamanki gibi yani ne zaman Bay. Pastayı Steve getirdi

cake in I was always crying but I stopped myself I thought no I'm not

hep ağlıyordum ama kendimi tuttum düşündüm hayır

going to I'm not going to get upset on camera I'm not going to feed that

yapmayacağım kamera karşısında üzülmeyeceğim Bunu beslemeyeceğim

because it's horrible it's horrible there are lots of programs on television

çünkü bu korkunç korkunç bir sürü program var televizyonda

where where you see people who are suffering or they're living in terrible

acı çeken ya da korkunç

conditions or they they have maybe a problem maybe a physical problem and

koşullarda yaşayan insanları gördüğünüz ya da belki bir sorunları belki fiziksel bir sorunları var ve onları

they film them they filmed them and follow them around and then they put it

filme alıyorlar, onları filme alıyorlar ve etrafta takip ediyorlar ve sonra

on television and then it's it's put out there is entertainment

televizyona koyuyorlar ve sonra dışarı çıktı eğlence var

there's sooo categories with us yes Nicole is saying I'll follow mr. Duncan

bizde çok kategori var evet Nicole bey takip edeceğim diyor. Duncan

and mr. Steve show come hell or high water like that attitude

ve Mr. Steve şov gel cehennem ya da yüksek su bu tavır gibi bu

that's my kind of attitude I like it I like it a lot anyway yes I really I'm

benim tavrım hoşuma gitti yine de çok hoşuma gitti evet gerçekten ben gerçekten gerçekten

really I really feel much better now I now I've got that off my chest

çok daha iyi hissediyorum şimdi bunu üstümden attım

so do you have another one Steve I do now these are related to we've had ones

öyleyse sen de öylesin bir tane daha al Steve Şimdi yapıyorum bunlar

connected with water this is connected to the sea so if you're at sea hmm

su ile bağlantılı olanlarımız ile ilgili bu denizle bağlantılı yani eğer denizdeysen hmm

or all at sea it means you're confused you don't know what's going on

disorganised yes so you could say that sometimes mr. Steve is all at sea hmm my

dağınık evet, böylece bazen bay diyebilirsiniz. Steve tamamen denizde hmm

knee appears on the live stream is not quite sure what's going on yes it

canlı yayında dizim görünüyor ne olup bittiğinden tam olarak emin değilim evet bu

relates to sailors hundreds of years ago when they

yüzlerce yıl önce denizcilerin

didn't have proper navigation equipment so there would be at sea and they'd be

uygun navigasyon ekipmanlarına sahip olmadığı, yani denizde oldukları ve

lost and not sure where they were maybe they were going around and round in

kaybolacakları zamanlarla ilgili. ve nerede olduklarından emin değiller, belki de

circles so if you say if you say is to somebody that if somebody says to you oh

daireler çizerek dönüp duruyorlardı, bu yüzden birine şunu söylerseniz, eğer biri size ah siz

you're or you say to somebody they're all at sea it means they don't really

dersen veya birisine denizde olduklarını söylerseniz, bu onların denizde olduğu anlamına gelir. '

know what's going on little bit confused so they might have a project at work to

neler olup bittiğini gerçekten bilmiyorum biraz kafam karıştı bu yüzden iş yerinde yapacak bir projeleri olabilir

do somebody says here's this project do this and you know what's going on

biri der ki işte bu proje bunu yap ve neler olduğunu biliyorsun

somebody might say oh you might say I'm all at sea I don't know what that I

biri diyebilir oh diyebilirsin denizdeyim diyebilirsin ben değilim ne yapacağımı

don't know what to do I'm in a confused State I don't know what to do I I'm I'm

bilmiyorum kafam karışık bir durumdayım ne yapacağımı bilmiyorum ben

in a muddle oh I like that word muddle muddle not not muggle for you her Harry

kafam karışık

Potter fans is not not muggle it's muddle muddle he's another one a

Potter hayranları muggle değil, o bir karmakarışık o başka biri, bir

sea change okay a sea change that's a big change a sudden big change in

deniz değişikliği tamam bir deniz değişikliği, bu büyük bir değişiklik, perspektifte bir şeyde ani büyük bir değişiklik,

something in perspective appearance personality somebody can have a sea

kişilik, birinin görünümünde bir deniz değişikliği olabilir,

change in their appearance they might go for a makeover somewhere and then you

bir yerde makyaj yapmaya gidebilirler ve sonra

see them again and instead of wearing those drab old clothes that they've worn

onları tekrar görürsün ve yıllardır giydikleri o sıkıcı eski kıyafetleri giymek yerine

for years they're they look modern modern clothes you might say what's

modern modern kıyafetlere benziyorlar

happened to work to Jim he's had a sea change in his appearance yes so it's a

Jim'in işine ne oldu diyebilirsin görünüşünde büyük bir değişiklik oldu evet yani

certain big change and something quite in perspective it might not be just it

kesin büyük değişiklik ve bir şey oldukça perspektifte olmayabilir, sadece

could be mental it might be your view on something yeah had a sea change in in my

zihinsel olabilir, bir şey hakkındaki görüşünüz olabilir, evet, bir şey hakkındaki görüşümde büyük bir değişiklik oldu,

in my view about something mm-hmm quite often we use it for attitude yeah

mm-hmm oldukça sık bunu tutum için kullanırız evet,

when there's an attitude a general attitude change we can say there is a

bir şey olduğunda tutum genel bir tutum değişikliği deniz var diyebileceğimiz bir

sea change a sea change it means the direction of the thinking has changed so

deniz değişikliği var yani düşünce yönü değişti yani

maybe people were against something but now they are for the same thing so they

belki insanlar bir şeye karşıydı ama şimdi aynı şeyden yana oldukları için

were against the thing they didn't like it and then there was a sea change and

sevmedikleri şeye karşıydılar o ve sonra bir deniz değişikliği oldu ve

now they do like it I think it refers to the fact

şimdi bundan hoşlanıyorlar sanırım

the sea can rapidly change from calm to suddenly being rough yes or vice versa

denizin hızla sakinden aniden dalgalı hale gelebileceği gerçeğini ifade ediyor evet veya tam tersi

do you want to do for you more to do one more and then we're going to look at

sizin için daha fazlasını yapmak ister misiniz bir daha yapmak ve sonra

some nature photographs well I'll tell you what why don't you do that now

bazı doğa fotoğraflarına bakacağız size ne diyeceğim şimdi neden yapmıyorsunuz

because the next ones are all related to sin okay then we'll have a little break

çünkü bundan sonrakilerin hepsi günahla ilgili tamam o zaman biraz ara veririz sonra buna

then from that and we'll go back to what we were talking about earlier we were

geçeriz daha önce bahsettiğimiz konuya geri dönün,

looking at nature earlier and I thought it would be nice to have a look at some

daha önce doğaya bakıyorduk ve bazı doğa fotoğraflarına bakmanın iyi olacağını düşündüm

nature photographs but first of all I'm going to show you my first ever camera

ama her şeyden önce size ilk makinemi göstereceğim

because today is international photography day do you like to take

çünkü bugün uluslararası fotoğrafçılık gün

pictures now I know mr. Steve I've never seen you ever with a camera

fotoğraf çekmeyi sever misin şimdi biliyorum bay Steve seni hiç kamerayla görmemiştim

haven't you I've never seen you take a photograph I mean I mean a camera that

değil mi seni hiç fotoğraf çekerken görmedim yani

you you actually own I used to have I used to be quite into cameras hmm many

gerçekten senin sahip olduğun bir kamerayı kastediyorum eskiden sahip olduğum kameralara oldukça meraklıydım hmm

years ago but I don't know why you're you take pictures of everything that

yıllar önce ama neden gittiğini bilmiyorum, nereye gidersek gidelim hareket eden her şeyin fotoğrafını çekiyorsun bayım

moves right wherever we go mr. Duncan is taking pictures I am absolutely crazy

. Duncan fotoğraf çekiyor Fotoğrafçılık konusunda kesinlikle deli oluyorum

about photography and I have done I have been crazy about it for many years so

ve yaptım da yıllardır bu konuda deli oluyorum bu yüzden

here is my first ever camera the first camera that I ever bought and this was

işte ilk kameram satın aldığım ilk kamera ve bu

way back in 1982 who remembers 1982 I'm pretty sure that not many people

1982'deydi kim hatırlıyor 1982'yi 1982'yi şu anda izleyen pek fazla kişinin

watching at the moment remember 1982 looks quite a high-tech

hatırlamayacağından eminim, oldukça yüksek teknolojili bir

camera mr. taken it was at the time Italia it was this is the Kodak disc

kameraya benziyor bayım. İtalya zamanında çekilmişti bu Kodak disk

camera who remembers the disc camera when I bought this I thought I was the

kameraydı bunu satın aldığımda disk kamerayı hatırlayanlar En çok ben olduğumu düşündüm Dünyanın

most I I thought I was the most up to date person in the world and it wasn't

en güncel insanı olduğumu düşündüm ve

cheap either it wasn't a cheap camera to buy did you buy it yourself there mr.

ucuz da değildi satın alınacak ucuz bir kamera değildi, kendiniz mi satın aldınız bayım?

day I did I bought it with with some of my my first ever earnings when I was

Yaptığım gün, çalışırken kazandığım ilk paranın bir kısmıyla birlikte satın aldım

working and you can see that the film the film or the photographs are stored

ve gördüğünüz gibi, film, film veya fotoğraflar

on a circular negative so the negative has lots of tiny photographs but they're

dairesel bir negatifte saklanıyor, yani negatifte bir sürü küçük fotoğraf var ama hepsi

all arranged in a circle so they go around the edge a

kenarlardan dolanacak şekilde bir daire şeklinde düzenlenmiş

very unusual design the only problem with this camera and looking back at

çok sıra dışı bir tasarım bu kamerayla ilgili tek sorun ve bu

some of the photographs that I took with this camera the resolution was very poor

kamerayla çektiğim bazı fotoğraflara baktığımda çözünürlük çok zayıftı

because the negatives were tiny so you couldn't make the photographs very large

çünkü negatifler çok küçüktü bu yüzden çekemezdiniz fotoğraflar çok büyük,

so if you tried to make the photographs larger then they would be very very poor

bu yüzden fotoğrafları büyütmeye çalışırsanız, o zaman çok çok kalitesiz olacaklar,

quality there would be very grainy they wouldn't be very clear so there it is my

çok grenli olacaklar, çok net olmayacaklar, bu yüzden 1982'de

first ever camera that I owned way back in 1982 so that's when I started getting

sahip olduğum ilk kameram bu yüzden bu

getting interested in photography so let's have a look at some of my lovely

fotoğrafçılığa ilgi duymaya başladığımda, hadi güzel fotoğraflarıma bir göz atalım

photographs now I know this is very self-indulgent it is but it is world

şimdi biliyorum bu çok kendini beğenmişlik ama bugün dünya

photography day so here's one of them Oh mr. Steve look at that here's one of my

fotoğrafçılık günü, işte onlardan biri . Steve şuna bak, işte en

favorite photographs it's a Robin feeding from one of our

sevdiğim fotoğraflardan biri, kuş besleyicilerimizden birinden beslenen bir Robin,

bird feeders yes and I captured this in I think this was actually a few years

evet ve bunu çekmiştim, sanırım bu aslında birkaç yıl

ago at the house we used to live at so this was actually taken at our previous

önce, eskiden yaşadığımız evdeydi, bu aslında bizim evde çekilmişti. önceki

house a little Robin having a feed it's feeding on some I think that looks like

ev biraz robin yem veriyor bazılarıyla besleniyor bence bu

a bit of suet so a little Robin having a feed isn't that lovely

biraz süet gibi görünüyor bu yüzden küçük Robin'in yem yemesi o kadar hoş değil bir

you will notice that there are lots of bird photographs coming up here's

sürü kuş fotoğrafı geldiğini fark edeceksiniz işte bir

another one now here's another one of my favorite photographs so this is one I

tane daha şimdi burada en sevdiğim fotoğraflardan bir diğeri yani bu da

took I took this photograph just after moving here and this was taken way back

çekmiş olduğum fotoğraf bu fotoğrafı buraya taşındıktan hemen sonra çekmiştim ve bu

in 2013 and you can see it is a baby blackbird a little blackbird that's

2013 yılında çekilmiş ve gördüğünüz gibi yavru bir karatavuk küçük bir karatavuk

fallen from its nest unfortunately and it was sitting on the ground and I took

maalesef yuvasından düşmüş ve oturuyordu yerde ve

a couple of photographs and then I left it alone because the parent was nearby

birkaç fotoğraf çektim ve sonra onu yalnız bıraktım çünkü ebeveyn yakında

calling for it so I took a photograph and then went away another one and Oh

onu arıyordu, bu yüzden bir fotoğraf çektim ve sonra başka bir fotoğraf çektim ve Oh

Steve oh look here Oh awesome little blue tits blue tits

Steve oh buraya bak Oh harika küçük mavi memeler mavi memeler

having a bath these are all baby blue tits little chicks having a bath right

sahip olmak banyo bunların hepsi bebek mavisi memeler küçük civcivler

outside my studio window I took this photograph and they're there they all

stüdyo penceremin hemen dışında banyo yapıyor Bu fotoğrafı çektim ve oradalar hepsi

look identical if you noticed there they look like they're clones yes it's that

aynı görünüyorlar orada fark ettiyseniz klon gibi görünüyorlar evet

pigeons use that pigeons all look alike it's very difficult to tell a pigeon

güvercinler bu güvercinleri kullanıyor hepsi bak aynı şekilde bir güvercini başka bir kuyudan ayırmak çok zor

from another well you can't tell a male pigeon from from a female pigeon I don't

erkek güvercini dişi güvercinden

think you can with a lot of well with a lot of birds you can tell the male from

ayıramazsınız bence çok kuyuda çok kuş varken erkeği dişiden ayırt edebilirsiniz

the female but you can't repeat well with these I'm on about the fact that

ama bunlarla iyi tekrar edemezsin,

they all come from the same family so so you can see there is a very there is a

hepsinin aynı aileden geldiği gerçeğinden bahsediyorum, bu yüzden görebileceğiniz bir çok

genetic the even the appearance of them even down to the the color of the

genetik var, hatta görünüşleri bile rengine kadar.

feathers and the markings they they look identical and I think that's amazing so

tüyler ve işaretler aynı görünüyorlar ve bence bu harika, bu yüzden genetiğin

there is proof of the existence of genetics Oh

varlığının kanıtı var Oh

Steve are another one Oh everyone go ah a little baby blue tit

Steve başka biri

again a little baby blue tit and this is one that I rescued because it flew into

the window and I actually rescued this particular chick and it was sitting on

pencereye uçtu ve ben aslında bu özel civcivi kurtardım ve

the wall near the house chirping and calling out for its parents so there is

evin yanındaki duvarda cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl

another one in a moment we're going to take a look at my all-time favorite

favori

photograph the photograph that I absolutely loved in it's one that I took

fotoğraf, içinde kesinlikle sevdiğim fotoğraf, çektiğim bir fotoğraf

and I'm very proud of so back to the live chat because it's photography day

ve bununla gurur duyuyorum, bu yüzden canlı sohbete geri dönüyorum çünkü bugün fotoğrafçılık günü,

today it's international photography day do you like taking photographs let's

bugün uluslararası fotoğrafçılık günü, fotoğraf çekmeyi seviyor musunuz,

have a look juris juris for Alan says I love taking pictures oh it would appear

bir bakalım juris juris Alan için diyor Fotoğraf çekmeyi seviyorum ah

that quite a few people like the photographs that's good in the past we

bir çok kişi fotoğrafları beğeniyormuş gibi görünüyor eskiden

had a camera but our camera our camera result was awesome

bir fotoğraf makinemiz vardı ama bizim fotoğraf makinemiz fotoğraf makinemizin sonucu harika olmuş

oh I see so maybe you had a very good quality camera Kodak is a company yes

oh anladığım kadarıyla çok kaliteli bir fotoğraf makineniz varmış galiba Kodak bir firma evet

well unfortunately sujin the company kodak seems to have become less popular

ne yazık ki sujin, kodak şirketi artık daha az popüler hale gelmiş gibi görünüyor

now yes because they used to make the film didn't they hmm and and cameras as

evet çünkü eskiden film yapıyorlardı değil mi hmm ve kameralar

well and cameras and of course since smartphones have come along hardly

ve kameralar ve tabii ki akıllı telefonlar ortaya çıktığından beri artık neredeyse hiç

anyone buys a proper camera anymore because you don't need to yes

kimse düzgün bir kamera almıyor çünkü siz gerek yok evet

unfortunately kodak were very slow to adapt to the changes photography

ne yazık ki kodak,

especially when digital photography came along so that's one of the reasons why

özellikle dijital fotoğrafçılık ortaya çıktığında fotoğrafçılıktaki değişikliklere uyum sağlamakta çok yavaştı, bu yüzden

we don't see many Kodak cameras anymore because they sadly they haven't kept up

artık pek çok Kodak fotoğraf makinesi görmememizin nedenlerinden biri de bu çünkü ne yazık ki ayak uyduramadılar.

they haven't kept up to date in fact if I remember rightly the company's having

'güncel tutuldu aslında doğru hatırlıyorsam şirketin

some problems at the moment so I don't yes probably yeah I think so I would

şu anda bazı sorunları var, bu yüzden bilmiyorum evet muhtemelen evet bence

imagine a lot of these traditional photography companies are having

bu geleneksel fotoğrafçılık şirketlerinin birçoğunun

problems because you can take such good pictures now on a mobile phone why would

sorun yaşadığını tahmin ediyorum çünkü çok iyi çekebiliyorsunuz resimler artık bir cep telefonunda gerçekten profesyonel çekimler istemiyorsanız neden

you bother buying a camera unless you wanted really professional shots soo cat

bir kamera satın alasınız ki kedi

says I have many bird photos too I love taking pictures of birds it's one of the

benim de birçok kuş fotoğrafım olduğunu söylüyor ben kuş fotoğrafı çekmeyi seviyorum kuş fotoğrafı

hardest things to do though taking a photograph of a bird because they tend

çekerken yapılacak en zor şeylerden biri çünkü

not to stand still for very long so it's it's very hard nature photography is

çok uzun süre hareketsiz durmama eğilimindeler, bu yüzden bu çok zor doğa fotoğrafçılığı

actually very difficult Sergio says there is a YouTube channel called Yeol

aslında çok zor Sergio, üzerinde birçok kuşun olduğu Yeol adında bir YouTube kanalı olduğunu söylüyor

with many birds on it oh okay so yes that might be something you might look

oh tamam, evet bu, bakabileceğiniz bir şey olabilir

at mr. doom come on I will have a look at that later I will check that out

bay. kıyamet hadi buna daha sonra bakacağım bakalım şu an

which camera do you use now mr. Duncan Thank You Eugene I have I have quite a

hangi kamerayı kullanıyorsunuz bayım Duncan Teşekkürler Eugene

collection of cameras now of various shapes and sizes so yes I have many of

Artık çeşitli şekil ve boyutlarda epeyce kamera koleksiyonum var bu yüzden evet bende çok var tabii ki

course you are now watching me on camera as well

artık beni de kameradan izliyorsunuz

nicole says have what do you think of naturism and have we ever done it oh I

nicole sahip olun diyor natürizm hakkında ne düşünüyorsunuz ve biz hiç yaptık mı? Ah,

see so by Nature ISM you mean going naked without any clothes on no outdoors

görüyorum ki, Nature ISM ile açık havada hiçbir giysi olmadan çıplak dolaşmayı kastediyorsunuz,

I'm not comfortable with that mr. Duncan hang on a second didn't we try it once

bu konuda rahat değilim bay. Duncan bir saniye, bir kez denemedik mi

probably I think we did I'm not keen one time anyway let's move on it didn't last

muhtemelen denediğimizi sanıyorum Bir kez hevesli değilim zaten devam edelim

very long you got to be very confident person to be able to do that look right

çok uzun sürmedi o bakışı doğru yapabilmek için kendine çok güvenen biri olmalısın

anyway let's face it there's sort of people that tend to go naked on a beach

neyse kabul edelim ki kumsalda çıplak dolaşan insanlar var ben çıplak

I'm the sort of people you want to see naked that's true you know you don't

görmek isteyeceğiniz türden insanlarım bu doğru

want to see unsightly bodies naked on a beach so that's the that's the thing I

was about to say it wasn't us going to the nudist beach which was the problem

Söylemek üzere olduğum şey, çıplaklar plajına gitmemiz değildi, sorun buydu,

it was us having to look at all the really what's the word I'm looking for

gerçekten bakmak zorunda olduğumuz kelime neydi,

beached whales there were lots of people who didn't want to see naked around you

karaya vurmuş balinaları arıyorum, istemeyen bir sürü insan vardı. Etrafında çıplak görmek,

so it didn't bother me to be honest because it's nice to get a little bit of

dürüst olmak gerekirse beni rahatsız etmedi çünkü vücuduna biraz Güneş almak güzel

Sun on your body and we only did it one time but we swore that we would never do

ve bunu sadece bir kez yaptık ama bir daha asla yapmayacağımıza yemin ettik

it again and we haven't no I'm not coming through

ve yapmadık. hayır ben

with that mr. do not comfortable I don't think Steve's comfortable

o bay ile gelmiyorum rahat değilim Steve'in de

talking about it either so the live chat very busy and then we're going to take a

bu konuda rahat olduğunu düşünmüyorum bu yüzden canlı sohbet çok meşgul ve sonra

look at my my my most favourite of all the photographs that have taken of

benim en sevdiğim

nature jurors says my first camera was a Kodak Instamatic ah

doğa fotoğraflarına bir göz atacağız jüri üyeleri ilk kameramı söylüyor bir Kodak Instamatic'ti ah vay

wow that is going back a long way is that like a Polaroid I think the I think

canına, bu bir Polaroid gibi, sanırım

it must be very similar to a Polaroid yes the Kodak Instamatic you would take

bir Polaroid'e çok benziyor olmalı, evet Kodak Instamatic,

the photograph and then you would pull the photograph out of the camera and you

fotoğrafı çekerdiniz ve sonra fotoğrafı çekip çıkarırdınız. kamera ve

would take something off the front and then slowly it would develop or it would

önden bir şey alırdın ve sonra yavaş yavaş gelişirdi veya

develop first and then you take the piece of paper off the front and then

önce gelişirdi ve sonra öndeki kağıdı alırsın ve sonra

you have a photograph first of all they were black and white

bir fotoğrafın olur, önce siyah beyazdı

and then later they did they did color Polaroid's very clever

ve sonra yaptılar Polaroid'i çok zekice renklendirdiler

so yes thanks a lot for that thanks for your messages we will go back to the

bu yüzden evet bunun için çok teşekkürler mesajlarınız için teşekkürler

live chat in a short while but Steve has some more words to show but let's have a

kısa bir süre sonra canlı sohbete geri döneceğiz ama Steve'in gösterecek daha fazla sözü var ama

look first of all it my most favorite photograph and I think Steve will

önce bir bakalım en sevdiğim fotoğrafım ve sanırım Steve

recognise this one straight away so this is a photograph that I took about three

bunu hemen tanıyacak bu yüzden bu yaklaşık üç

years ago here at the house in the garden and this is my most favourite

yıl önce burada bahçedeki evde çektiğim bir fotoğraf ve bu benim en sevdiğim

photograph of all there it is and do you remember what happened Steve yes that we

fotoğrafım o ve ne olduğunu hatırlıyor musun Steve evet bu

called him waspy no no that's that's a Hornet

ona yaban arısı dedik hayır hayır bu bir Hornet

oh is that a hornet? that's Hornety I can't no oh he he came down that we

oh bu bir eşek arısı mı? bu Hornety yapamam hayır oh o aşağı indi

heard this buzzing Nori's is that right that's it and in the chimney come down

bu vızıltıyı duyduk Nori'ninki doğru mu ve bacada bacadan aşağı in

the chimney he was trapped inside the fireplace yes so we rescued him and he

o şöminenin içinde mahsur kaldı evet bu yüzden onu kurtardık ve üstü

was covered in dust you can all that duster and the hairs on his back is all

toz içindeydi yapabilirsin tüm o toz bezi ve sırtındaki kıllar bacadan gelen tüm

the dust from the chimney and he looked a bit well he looked a bit tired and in

toz ve biraz iyi görünüyordu biraz yorgun görünüyordu ve

need of something to eat so we put him on the but on the bird bath birdbath and

yiyecek bir şeye ihtiyacı vardı bu yüzden onu kuş banyosuna koyduk kuş banyosu ve

we put some honey on the birdbath and he went and started to eat the honey that

biraz koyduk kuş banyosunda bal ve o gitti ve

was your idea yes because they well they like nectar don't they of plants which

senin fikrin olan balı yemeye başladı evet çünkü nektarı seviyorlar,

is full of energy so I thought if I give them some honey and he licked about this

enerji dolu bitkilerden değiller mi, bu yüzden onlara biraz bal verirsem diye düşündüm ve o bu

honey for about five or ten minutes and they flew off yes it was lovely a lovely

balı yaladı yaklaşık beş ya da on dakika uçtular ve uçtular evet çok güzeldi çok güzel bir

moment and I could hear this horn it because Hornets are huge it was it was

andı ve bu kornayı duyabiliyordum çünkü Hornetler

very very big it must have been I would say it was about maybe three inches long

çok büyüktü çok çok büyük olmalıydı herhalde yaklaşık üç inç uzunluğunda olduğunu söyleyebilirim çok

it was huge I've never seen such a large Hornet before so that was in the chimney

büyüktü Daha önce hiç bu kadar büyük bir Hornet görmemiştim, bu yüzden bacadaydı

and then it flew into the fireplace and I rescued it and then Steve had the most

ve sonra şömineye uçtu ve ben onu kurtardım ve sonra Steve'in aklına harika bir fikir geldi,

amazing idea he's let's feed it some honey and we did so I

onu biraz bal ile besleyelim ve biz de öyle yaptık, ben de

got my camera and I took that photograph and that is my all-time favorite

benimkini aldım. kamera ve ben o fotoğrafı çektim ve bu benim tüm zamanların en sevdiğim

photograph I think I don't know why I love that photograph so much and then

fotoğrafı sanırım o fotoğrafı neden bu kadar çok sevdiğimi bilmiyorum ve sonra

it's stung you and flew off no it didn't know it I tell you now you don't want to

seni soktu ve uçtu gitti hayır bilmiyordu şimdi sana söylüyorum şimdi bilmiyorsun

be stung by a Hornet because you can you can die you can be very seriously ill

eşekarısı tarafından sokulmak istiyorum çünkü yapabilirsin ölebilirsin çok ciddi şekilde hasta olabilirsin

there is a type of wasp as well isn't no there is one wasp I think it's a

bir tür yaban arısı da var değil mi bir yaban arısı yok bence bu bir

Japanese wasp and it has a very deadly sting so there a Hornet though people

Japon yaban arısı ve çok ölümcül bir iğnesi var yani bir Hornet var ama insanlar

they are saying that Hornets can be dangerous but this this one was so

Hornetlerin tehlikeli olabileceğini söylüyorlar ama bu

exhausted yes from flying around in the chimney that it was let's say it was

bacada uçmaktan o kadar yorulmuştu ki evet

very passive it wasn't it wasn't very aggressive and I don't know how you go

çok pasif diyelim öyleydi değil mi çok agresif değildi ve ben Nasıl gittiğini biliyorum

how did you get it into the jam jar I don't know how you got it into the jam

reçel kavanozuna nasıl soktun onu reçel kavanozuna nasıl soktun bilmiyorum ben

well I I just I just put the jam jar I just put the jar over it and it it flew

sadece reçel kavanozunu koydum kavanozu üstüne koydum ve o uçtu

in and then stayed inside and then I just put the lid and took it outside and

ve sonra içeride kaldı ve sonra kapağını kapattım ve dışarı çıkardım ve

then just rested it on the birdbath and it just sat there and then you came out

sonra kuş banyosunda dinlendirdim ve orada öylece oturdu ve sonra

to have a look and you said give it some honey so we did we've done that before

bakmak için dışarı çıktınız ve ona biraz bal verin dediniz ve yaptık bunu yaptık daha önce

yes we've we've saved quite a few wasps lives wasps

evet epeyce eşek arısı hayat kurtardık eşekarısı arılar

bees Hornets we've we've saved them all haven't we we have anyway we are 10

Hornetler hepsini kurtardık değil mi zaten elimizde

minutes away from the end of the program and so mr. Steve has now arranged some

programın bitmesine 10 dakika kaldı ve bu yüzden mr. Steve şimdi

lovely lovely words to do with send because we are talking about holidays

göndermek için bazı sevimli güzel sözler ayarladı çünkü

being on the beach so let's have another word bury your head in the sand a phrase

kumsalda tatil yapmaktan bahsediyoruz bu yüzden hadi başka bir kelime bulalım bury head in the sand bir cümle

bury your head in this if you bury your head in the sand it means that you're

gömmek kafanı buna eğer kafanı kuma gömersen bu şu anlama gelir:

trying to escape from problems yes life so something's happening in your diet in

sorunlardan kaçmaya çalışıyorsunuz evet hayat yani hayatınızdaki diyetinizde çözülmesi gereken bir şeyler oluyor

your life that needs sorting out and you keep putting it off and putting it off

ve siz bunu sürekli erteleyip duruyorsunuz

and people often use the expression to bury your head in the sand which means

ve insanlar genellikle kafanızı kuma gömmek için ifadeyi kullanıyorlar ki bu şu anlama gelir: Kelimenin

that you're just literally putting it you're just trying to forget about this

tam anlamıyla söylüyorsun, sadece bu sorunu unutmaya çalışıyorsun, onunla

problem try not to deal with it or sort it out

uğraşmamaya, çözmeye

or avoiding it avoiding it all the time so if you say to somebody no you need to

ya da ondan kaçınmaya, her zaman ondan kaçınmaya çalış, bu yüzden birine hayır dersen,

sort that out stop burying your head in the sand because if you don't do

bunu çözmen gerek, gömmeyi bırak. kafan kumda çünkü

something something bad will happen hmm can you think of an example of where you

bir şey yapmazsan kötü bir şey olacak hmm bu cümleyi nerede iyi kullanabileceğine dair bir örnek düşünebilir misin

might use that that phrase well you might put off saying something

bir şey söylemeyi

or asking a person something or maybe dealing with a problem that you have

veya bir kişiye bir şey sormayı erteleyebilir veya belki bir sorunla uğraşmayı erteleyebilirsin

maybe there is a bill that you have to pay and you keep avoiding the bill and

belki de ödemeniz gereken bir fatura vardır ve faturadan kaçmaya devam edersiniz ve bu

so you hide it away and then another bill comes through the door yeah and you

yüzden onu saklarsınız ve sonra kapıdan başka bir fatura gelir evet ve siz

go oh no I don't want to pay this bill and so you hide it and then another one

gidersiniz oh hayır bu faturayı ödemek istemiyorum ve bu yüzden saklarsın sonra bir tane daha

comes and this time they are threatening you could be a credit card oh okay see

gelir ve bu sefer seni tehdit ediyorlar kredi kartı olabilirsin aman tamam bak sen

so you you you throw it away and then you think oh okay no it's gone now it's

atıyorsun ve sonra aman tamam hayır gitti diye düşünüyorsun

gone now so we can say that you are burying your head in the sand you are

şimdi gitti diyeceğiz kafanı kuma gömerek,

pretending that that is not happening you are avoiding the problem somebody

böyle bir şey olmadığını iddia ediyorsun, birinin sana diyebileceği sorundan kaçıyorsun, bak

might say to you look you better pay that bill stop burying your head in the

o faturayı ödesen iyi edersin, kafanı kuma gömmeyi bırak, yoksa gelip

sand because if you don't they're gonna come and take your house away yes

alacaklar senin evinden uzakta evet

so it's a very negative phrase it means you are avoiding something that you must

yani çok olumsuz bir tabir bir şeyden kaçıyorsun demektir

face something that you have to face or accept or deal with isn't there an

yüzleşmek zorunda olduğun bir şeyle yüzleşmek zorundasın ya da kabullenmek ya da uğraşmak zorundasın

animal that buries its head in there in the sand ostrich's that's it an ostrich

orada kafasını kuma gömen bir hayvan yok mu devekuşu işte bu Devekuşu

buries its head in the sand I believe it is an ostrich an ostrich sometimes will

kafasını kuma gömüyor Devekuşu olduğuna inanıyorum devekuşu bazen

bury its head in the sand I don't know why it is I don't know why maybe it has

kafasını kuma gömüyor Nedenini bilmiyorum Nedenini bilmiyorum belki

some bills that it doesn't want to pay Oh mr. Duncan is that a joke there is a

ödemek istemediği bazı faturaları vardır Ah bey Duncan, bir şaka var, bu

that is a sort of joke you see because birds birds have bills here we go

bir tür şaka, çünkü kuşların kuşların gagaları var, burada kuma

line a line in the sand that's a boundary a limit beyond which you will

bir çizgi çiziyoruz, bu bir sınır, ötesine geçemeyeceğiniz bir sınır

not go because there will be consequences if you do so if you draw a

çünkü bunu yaparsanız sonuçları olacak. kuma bir

line in the sand it means you're not going to go any further with something

çizgi çizerseniz, bu, genellikle olumsuz bir şekilde söylenen bir şeyle daha ileri gitmeyeceğiniz anlamına gelir,

that quite often it said in negative way so for example if you were

örneğin,

late to work a lot your boss might say right I'm drawing a line in the sand

işe çok geç kaldıysanız, patronunuz doğru diyebilir, ben çiziyorum. kumdaki çizgi evet bu kadar artık

here yeah that's it if you're late anymore to work you're

işe geç kalırsan

gonna get the sack that's it so you must not cross that line yes and often you

çuvalı alacaksın o yüzden o çizgiyi geçmemelisin evet ve sık sık

can say that if somebody's annoying you a lot you can say right that's it I've

biri seni çok sinirlendiriyorsa doğru diyebilirsin

had enough of that I'm drawing a line in the sand if you'd say that anymore

bıktım artık kuma bir çizgi çekiyorum artık

you're not going to be my friend anymore that's it that's the line don't do that

arkadaşım olmayacaksın dersen işte bu sınır bu yapma

or something will happen if you go beyond that so I will take a line in the

yoksa birşeyler olur bunun ötesine geç ki kuma bir çizgi çekeceğim

sand I will take no more of yes what you are doing you cannot do it anymore I am

daha fazlasını almayacağım evet ne yapıyorsun artık yapamazsın

now going to draw a line in the sand you cannot continue with your bad and if you

şimdi kuma bir çizgi çekeceğim kötü olana devam edemezsin ve eğer

go behavior do continue to do it there will be consequences if you do that's it

davranışa gidersen yapmaya devam edersen sonuçları olacak, bu

super duper that's it force and that's it for sea sand and I could have done

süper kandırmaca bu kuvvet ve bu deniz kumu için ve

CERN as well couldn't I you could have done Sun you could have done beaches

CERN'i de yapabilirdim, yapamaz mıydın Güneş'i kumsallar yapabilirdin

life's a beach and then you fry I've never heard of that expression mr.

hayat bir kumsal ve sonra kızartınız, bu ifadeyi hiç duymadım bayım.

Duncan it is make that up no it isn't it's a well-known expression but it's

Duncan uyduruyor hayır değil çok bilinen bir tabir değil ama çok edepsiz bir kelime kullanan

it's a play on the our eye on the other expression which uses a very naughty

diğer ifadede gözümüze bir oyun

word red line yellow line they're slightly carried a says live in the sand

kırmızı çizgi sarı çizgi onlar biraz taşıyorlar canlı canlı diyorlar kum

equals red light yellow line I'm not sure Tommy Tomic says have you seen what

eşittir kırmızı açık sarı çizgi Emin değilim Tommy Tomic

Tomic is written Tomic says ostriches don't bury their heads in the sand it's

Tomic'in ne yazdığını gördün mü diyor Tomic devekuşlarının kafalarını kuma gömmediğini söylüyor bu

a myth yes I was hoping that someone would say that I think probably went

bir efsane evet birisinin muhtemelen gittiğini söyleyeceğini umuyordum

when certain like an ostrich or a certain and a flamingo with birds with

belli bir devekuşu gibi ya da bir belli ve bir flamingo ile uzun boyunlu kuşlar ile

long necks they stick their head in the water certainly to feed but they're not

kesinlikle beslenmek için başlarını suya sokarlar ama

really avoiding problems are actually looking for food but it's just an

aslında sorunlardan kaçmazlar aslında yiyecek ararlar ama bu sadece

expression that means if you bury your head in the sand I don't know where it

kafanı gömersen anlamına gelen bir ifadedir kumda nereden

comes from I only know quite sure where it comes from

geldiğini bilmiyorum sadece nereden geldiğinden oldukça eminim

no but it means you're avoiding problems apparently ostriches don't bring babies

hayır ama bu sorunlardan kaçındığınız anlamına geliyor görünüşe göre devekuşları da bebek getirmiyor bu

either so I was thought that's what happened I thought ostriches flew

yüzden ben de öyle olduğunu düşündüm devekuşlarının uçtuğunu sandım

through the sky with a little baby hanging from it and then they would

gökyüzünden sarkan küçük bir bebekle ve sonra

deliver the baby ostrich versus a ostrich yes well which one is it like

yavru devekuşu doğururlardı devekuşu yerine devekuşu evet peki hangisi sap gibi Ah

the stalk Oh stalk that's a it's a stool see it has a big big bill not ostrich

sap bu bir tabure bakın büyük bir gagası var devekuşu sapı değil

stalk Palmira in our beaches children love to bury

kumsallarımızdaki Palmira çocuklar

their bodies under sand oh I want I wanted to do that to mr. Duncan but he

vücutlarını kumun altına gömmeye bayılırlar ah beye bunu yapmak isterdim. Duncan ama

wouldn't let me well the problem with the problem is you

bana iyi izin vermedi, problemin sorunu şu ki,

wanted to bury me eight foot underneath and then and then fill the hole in with

beni 8 fit altına gömmek istedin ve sonra ve sonra deliği

me still inside so that's the reason why I had a problem never mind

ben hala içerideyken doldurmak istedin, bu yüzden bir problemim oldu, boşver

five minutes left I mean we are coming towards the end I'm getting hungry

beş dakika kaldı ben Sona doğru geliyoruz demek Acıktım

I actually feel hungry mr. two coming towards the end so let's have a look at

gerçekten aç hissediyorum bayım. sonlara doğru iki tane geliyor o yüzden

the mystery chick here we go here comes the answer the mystery chick so this

gizemli civcive bir bakalım işte başlıyoruz işte cevap geliyor gizemli civciv bu yüzden bu

little bird was in the garden a couple of weeks ago and I filmed it it was he

küçük kuş birkaç hafta önce bahçedeydi ve ben bunu filme aldım, tutuyordu,

was clutching it was hanging from the tree I think somebody got this earlier

sarkıyordu. ağaç sanırım birisi bunu daha önce anladı

did they yes all right I didn't know that yes I saw somebody I think they got

mı onlar evet pekala bunu bilmiyordum evet birini gördüm sanırım anladılar

it oh well done I didn't I didn't see the correct answer come through but we

oh aferin yapmadım doğru cevabın geldiğini görmedim ama

are going to relieve oh no I didn't relieve your stress now so there it is a

geleceğiz rahatlatın oh hayır şimdi stresinizi atmadım o yüzden orada

little baby bird a little chick but what is it I will tell you right now it is

küçük bir yavru kuş küçük bir civciv var ama nedir bu size hemen söyleyeceğim çalıkuşu bu bir çalıkuşu

Wren it is a wren a baby Wren one of the smallest birds in the UK so tiny and so

bir yavru çalıkuşu Birleşik Krallık'taki en küçük kuşlardan biri çok küçük ve çok

lovely and many people call it Jenny Wren Jenny Wren so if I see a wren in my

sevimli ve birçok insan ona Jenny Wren diyor Jenny Wren bu yüzden bahçemde bir çalı kuşu görsem

garden I always say oh look there is a Jenny Wren a little Jenny Wren whether

hep derim ki ah bakın bir Jenny Wren var biraz Jenny Wren ister

it's a male or female I still call it Jenny

erkek ister dişi olsun hala ona Jenny derim

okay everybody does in the UK I'm not sure why that wasn't there I think there

tamam millet Birleşik Krallık'ta bunun neden olmadığından emin değilim, sanırım 1960'larda Jenny Wren adında

was a there was a song as well in the 1960s called Jenny Wren I think

bir şarkı da vardı, bu

so we were going to show something today weren't we I think we've run out of time

yüzden bugün bir şeyler gösterecektik, değil miydik? zamanımız tükendi

we as I said we have completely run out of time I can't believe it we are now

dediğim gibi zamanımız tamamen tükendi buna inanamıyorum şimdi

three minutes away from four it's time to say goodbye on Wednesday we will be

dörtten üç dakika uzaktayız çarşamba veda zamanı geri döneceğiz

back we'll be back on Wednesday so don't worry Wednesday we are here from 10

çarşamba günü döneceğiz o yüzden don merak etmeyin çarşamba ingiltere saatiyle 10'dan itibaren buradayız

o'clock UK time for those who don't know the times I will now put them on the

saatleri bilmeyenler için şimdi ekrana koyacağım onlar artık

screen they are now going underneath Sunday 2 p.m. Wednesday 10 p.m. UK time

pazar 14.00'ün altına giriyorlar. Çarşamba 22:00 İngiltere saati

and on Wednesday we will show you something Steve will show you something

ve Çarşamba günü size bir şey göstereceğiz Steve size bir şey gösterecek

and I will show you something that we've never shown on camera before something a

ve ben size daha önce kamera önünde hiç göstermediğimiz bir şey göstereceğim

little more exciting intrigue and there is a very scary story to go with this

biraz daha heyecan verici bir entrika ve bu özellikle devam edecek çok korkutucu bir hikaye var.

feature is that yes remember what happened this morning oh yes yes

evet bu sabah ne olduğunu hatırla oh evet evet

might my psychic moment I was psychic this morning so I'll go mr. Duncan

medyum anım olabilir bu sabah medyumdum o yüzden gideceğim bay. Duncan

Mr Steve is going that's not very nice do you want to say goodbye to the

Bay Steve gidiyor bu pek hoş değil canlı sohbete veda etmek ister misin

live chat I will goodbye to the live chat yes

Canlı sohbete veda edeceğim evet

thank you for all your lovely comments tonight

tüm güzel yorumlarınız için teşekkür ederim bu akşam

are we having salmon tonight says Tomic yes we are

somon mu yiyoruz Tomic diyor evet biz

Tomic you are right Jeff says goodbye Amdahl says goodbye

Tomic haklısınız Jeff veda ediyor Amdahl veda ediyor hareem kendine iyi bak

hareem says take care Luis Mendez is wishing us both a nice evening and

diyor Luis Mendez ikimize de iyi akşamlar ve jameelah diliyor,

jameelah so see you later there's not lovely

bu yüzden görüşürüz hoş değil

thanks Steve and we will have a look outside at the view

teşekkürler Steve ve manzaraya dışarıdan bir göz atacağız,

well I miss you gene well mr. Steve sets he's going to set like the Sun I'm gonna

peki sizi gene de özledim bayım. Steve güneş gibi batacak diye ayarlıyor

make a cup of tea and have something to eat because I'm very hungry

Bir fincan çay yapacağım ve bir şeyler yiyeceğim çünkü çok açım ben

me too I am absolutely starving so I think that's a good idea

de çok açım bu yüzden bence bu iyi bir fikir hoşçakal

bye bye we will catch you later Steve and there we go bye everyone

seni sonra görüşürüz Steve ve işte gidiyoruz hoşçakalın herkes

see Wednesday mr. Steve is now going as we take one last look outside the

çarşambayı görüyor bayım. Steve şimdi gidiyor dışarıya son bir kez baktığımızda

weather is pretty rough today it's very windy that's it that's all we have time

hava oldukça sert bugün çok rüzgarlı hepsi bu kadar vaktimiz var

for I hope you've enjoyed today's live stream I hope everything has been to

umarım bugünkü canlı yayını beğenmişsinizdir umarım her şey istediğiniz gibi olmuştur

your liking if you did like it if you enjoyed this please tell a friend if you

beğendiyseniz Bunu beğendiyseniz lütfen bir arkadaşınıza söyleyin

didn't enjoy it please tell me Wednesday night 10 p.m. UK time is when

beğenmediyseniz lütfen bana söyleyin Çarşamba akşamı 22:00 Birleşik Krallık zamanı,

we will be back together this is mr. duncan in the birthplace of

tekrar bir araya geleceğimiz zaman, bu bay. duncan ingilizcenin doğum yerinde

the english language saying thank you so much for following me thanks for

beni takip ettiğiniz için çok teşekkür ederim

watching and of course you know what's coming next yes you do until Wednesday

izlediğiniz için teşekkürler ve tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet çarşamba saat 10'a kadar yaparsınız.

at 10 p.m. UK time enjoy the rest of your weekend and your week and of course

Birleşik Krallık zamanı, hafta sonunuzun ve haftanızın geri kalanının tadını çıkarın ve tabii ki

you know what's coming next yes you do...

sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)