Learn the English Phrase SUPER DUPER and the Word SUPER

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase, super duper.

İngilizce deyimi super duper öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, this is kind of a funny couple of words.

Şimdi, bu biraz komik bir çift kelime.

We use this when we want to emphasize something.

Bir şeyi vurgulamak istediğimizde bunu kullanırız.

Like, this morning,

Mesela, bu sabah

I was super duper excited to do a live stream.

canlı yayın yapacağım için çok heyecanlıydım. Bu

By the way, I'm recording this on Saturday

arada, bunu Cumartesi günü kaydediyorum

because tomorrow is Father's Day and I won't have time,

çünkü yarın Babalar Günü ve zamanım olmayacağı

so it's a couple of days early.

için birkaç gün erken.

I know you're seeing this on a Monday,

Bunu bir Pazartesi günü izleyeceğinizi biliyorum

but I was super duper excited

ama

to do a live stream this morning.

bu sabah canlı yayın yapacağım için çok heyecanlıydım.

And I don't know why we have this word.

Ve neden bu kelimeye sahip olduğumuzu bilmiyorum. Kulağa

It kinda sounds like a kid's word,

bir çocuk sözü gibi geliyor

but honestly, I do use it all the time.

ama dürüst olmak gerekirse, onu her zaman kullanırım.

Sometimes I'm super duper hungry at the end of the day,

Bazen günün sonunda çok acıkıyorum

and I drive home really fast

ve eve çok hızlı gidiyorum

because I want to get home to have supper

çünkü akşam yemeği yemek için eve gitmek istiyorum

because I'm super duper hungry.

çünkü çok açım.

Sometimes at night, I'm super duper tired,

Bazen geceleri çok yorgun oluyorum

and I just want to go to bed early.

ve erken yatmak istiyorum. Bu

So whenever we want to emphasize something,

yüzden ne zaman bir şeyi vurgulamak istesek,

sometimes we add the word super duper.

bazen süper aldatıcı kelimesini ekleriz.

You can add this to your English vocabulary,

Bunu İngilizce kelime dağarcığınıza ekleyebilirsiniz,

but you don't have to use it

ancak kulağa biraz saçma geldiğini düşünüyorsanız kullanmak zorunda değilsiniz

if you think it sounds a little bit silly, but I do.

, ama ben yapıyorum. Size öğretmek

The other word I wanted to teach you is the word super,

istediğim bir diğer kelime de süper kelimesi

which you probably already know,

muhtemelen zaten biliyorsunuzdur

but I wanted to talk about this

ama

because we use this word a lot.

bu kelimeyi çok kullandığımız için bundan bahsetmek istedim. Süper kelimesini kullandığımız

There are so many times that we use the word super.

o kadar çok yer var ki .

So all the examples I just gave,

Yani az önce verdiğim tüm örneklerde

you could use the word super as well.

süper kelimesini de kullanabilirsiniz.

Sometimes I'm super hungry, sometimes I'm super tired.

Bazen çok açım, bazen çok yorgunum.

Right now, I'm super, super sore.

Şu anda süper, süper ağrılıyım.

I just used it twice, didn't I?

Sadece iki kez kullandım, değil mi?

We must do that sometimes, too.

Bunu bazen biz de yapmalıyız.

I'm super, super sore because this past week

Çok, çok ağrılıyım çünkü geçen hafta

I did a whole bunch of physical challenges.

bir sürü fiziksel meydan okuma yaptım.

One of the phys ed classes

Beden eğitimi derslerinden biri

was challenging people to do stuff,

insanlara bir şeyler yapmaları için meydan okuyordu,

so I did a lot of exercise that I normally don't do,

bu yüzden normalde yapmadığım birçok egzersiz yaptım

and I'm super sore.

ve çok ağrım var.

So to review, super duper is used to emphasize something.

Yani gözden geçirmek için, bir şeyi vurgulamak için süper aldatıcı kullanılır.

Sometimes you'll say that was a super duper cake.

Bazen bunun süper kandırılmış bir pasta olduğunu söyleyeceksin.

I was super duper hungry.

Çok acıkmıştım.

I was super duper excited to go to the concert.

Konsere gitmek için çok heyecanlıydım.

I think when COVID is over,

Bence COVID bittiğinde,

people are going to be super duper excited to go out again.

insanlar tekrar dışarı çıkmak için çok heyecanlanacaklar.

And then the word super can be used

Ve sonra süper kelimesi

to emphasize things as well.

bir şeyleri vurgulamak için de kullanılabilir.

I think people will be super excited

Bence insanlar

to go out when COVID is over.

COVID bittiğinde dışarı çıkmak için çok heyecanlı olacak.

I think people will be super excited

Bence insanlar

to go to things like concerts, and restaurants,

konserler, restoranlar gibi şeylere

and all of the fun things we normally do as human beings.

ve normalde insan olarak yaptığımız tüm eğlenceli şeylere gitmekten çok heyecanlanacaklar.

But hey, let's look at a comment from a previous video,

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım

and this comment is from Athanasios.

ve bu yorum Athanasios'tan.

"Thanks, Teacher Bob.

"Teşekkürler Bob Öğretmen.

Fake story.

Sahte hikaye.

Yesterday, I went to the grocery store,

Dün bakkala gittim

and saw a couple of chocolate glazed donuts.

ve çikolata kaplı birkaç çörek gördüm.

I couldn't help myself, teacher.

Kendimi tutamadım öğretmenim.

Also fake, I baked a cake, dear Bob.

Ayrıca sahte, kek yaptım sevgili Bob.

Help yourself, it's scrumptious."

Kendine yardım et, çok lezzetli." Bu

So my response was this, "Chocolate glazed donuts are yummy.

yüzden cevabım şuydu: "Çikolatalı donutlar nefis.

Also, nice use of the word scrumptious."

Ayrıca şahane kelimesinin güzel kullanımı."

So great example sentences there, Athanasios.

Orada harika örnek cümleler var , Athanasios. Önceki dersteki

Great job using the phrases from the previous lesson.

ifadeleri kullanarak harika bir iş çıkardınız .

Nice work.

İyi iş.

So, what was I talking about?

Peki neden bahsediyordum?

The fact that I am sore.

Acı çektiğim gerçeği.

I'm even having trouble holding the tripod.

Tripod tutmakta bile zorlanıyorum.

What did I all do this past week

Geçen hafta

for this physical exercise challenge?

bu fiziksel egzersiz mücadelesi için ne yaptım?

Well, on Monday I got in almost 11,000 steps.

Pazartesi günü neredeyse 11.000 adım attım.

On Tuesday, I went for a walk/run.

Salı günü yürüyüşe/koşuya gittim.

What I mean by that is that I walked most of the time,

Bununla demek istediğim, çoğu zaman yürüdüm

but I also did some running.

ama biraz da koştum.

Sorry, it's a little bright if I walk out here.

Üzgünüm, buradan çıkarsam biraz aydınlık olur.

Maybe I'll walk out, and I'll just change this.

Belki çekip giderim ve bunu değiştiririm.

That will help.

Bu yardımcı olacaktır.

Yes, Tuesday, I went for a 42 minute walk/run.

Evet, Salı, 42 dakikalık yürüyüş/koşu yaptım.

That was a good workout.

İyi bir antrenmandı.

On Wednesday, I took a day off

Çarşamba günü izin aldım

because I was really, really worn out.

çünkü gerçekten çok yıpranmıştım.

On Thursday-

Perşembe günü-

What did I do Thursday?

Perşembe günü ne yaptım?

I think I'm getting this confused.

Sanırım bu işi karıştırıyorum.

Yes, I'm getting confused.

Evet, kafam karışıyor.

On Tuesday, I went cycling.

Salı günü bisiklete bindim.

On Thursday, I went for a walk/run.

Perşembe günü yürüyüşe/koşuya gittim.

And then on yesterday,

Ve dün,

it was a series of what you would call,

sizin fiziksel zorluklar diyeceğiniz bir dizi şeydi

like, physical challenges.

.

I had to do a certain number of pushups,

Belirli sayıda şınav,

a certain number of sit-ups.

belirli sayıda mekik çekmem gerekiyordu.

I had to sit against the wall.

Duvara yaslanmak zorunda kaldım.

That was really challenging.

Bu gerçekten zorlayıcıydı.

I had to stand and jump as far forward as I could.

Ayağa kalkmalı ve olabildiğince uzağa zıplamalıydım.

So right now, I'm feeling very, very sore.

Yani şu anda, çok ama çok ağrılı hissediyorum.

I'm super duper sore.

Ben çok hastayım.

I'm super sore.

çok acıktım

Anyways, enough about me.

Her neyse, benden bu kadar.

I hope you're having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

I'll see you in a couple days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.