Learn the English Phrases TO TAKE UP and TO TAKE OFF

In this English lesson I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde

the English phrase, "To take up."

İngilizce "To up" deyimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, this phrase has a few meanings,

Şimdi, bu cümlenin birkaç anlamı var

but I'm just going to talk about one of them,

ama ben sadece bir tanesinden bahsedeceğim

and it has to do when you start a new hobby.

ve yeni bir hobiye başladığınızda anlamı olmalı.

Maybe you decided to take up tennis.

Belki de tenis oynamaya karar verdin.

Maybe you decided to take up piano.

Belki de piyano çalmaya karar verdin.

It means that you've decided to learn something new.

Bu, yeni bir şey öğrenmeye karar verdiğiniz anlamına gelir.

I haven't taken up a new hobby in a long time.

Uzun zamandır yeni bir hobi edinmedim.

Maybe this spring or this summer

Belki bu bahar ya da bu yaz

when I have a little bit more time, which never happens,

biraz daha fazla zamanım olduğunda ki bu hiç olmuyor,

I should take up a new hobby.

yeni bir hobi edinmeliyim.

That might be a good idea.

Bu iyi bir fikir olabilir.

We also use this phrase in the classroom.

Bu tabiri derste de kullanırız.

Sometimes when students are done their work,

Bazen öğrenciler işlerini bitirdiklerinde, onların

I take up their work with them.

çalışmalarını onlarla birlikte üstlenirim.

I'll say, "Hey, we're gonna take up

"Hey, "dünün

"the questions from yesterday."

sorularını ele alacağız" diyeceğim .

And it just means, as a teacher,

Ve bu, bir öğretmen olarak,

that we're going to go over them.

onların üzerinden geçeceğimiz anlamına gelir.

It also means that you're using someone's time.

Bu, aynı zamanda, birinin zamanını kullandığınız anlamına da gelir. .Birinin

You can take up someone's time as well.

vaktini de alabilirsin.Ama tüm tanımların

But I don't wanna go over all of the definitions.

üzerinden geçmek istemiyorum.Benim asıl

The one I meant to talk about was

bahsetmek istediğim

if you are starting something new,

yeni bir şeye mi başlıyorsun,

if you're going to take up a new hobby.

yeni bir hobiye mi başlayacaksın. Bugün size öğretmek

The second phrase I wanted to teach you today is,

istediğim ikinci ifade

"To take off."

"Kalkmak".

So, we use this phrase in the same way

as the phrase, "To get going."

Sometimes when I'm talking to a friend,

I might say, "Hey, I need to take off."

, "Hey, kalkmam gerek."

Or I might say, "Hey, I need to get going."

Ya da "Hey, gitmem gerek."

It simply means that it's time to leave

Bu sadece

the situation that you are in.

içinde bulunduğun durumu terk etme zamanının geldiği anlamına gelir.

Sometimes at school, I'll stay late

Bazen okulda geç kalacağım

and I'll talk to some of the other teachers.

ve diğer öğretmenlerden bazılarıyla konuşacağım

And then I'll realize that my kids are waiting for me

ve sonra çocuklarımın minibüsümde beni beklediklerini fark edeceğim

in my van.

And then I'll just say, "Oh, hey, I need to take off.

ve sonra sadece "Oh, hey, gitmem gerekiyor.

"I need to get going.

"Gitmem gerek.

"I need to go home."

"Eve gitmem gerek."

So, to review, when you take up something,

Yani, gözden geçirmek gerekirse, bir şeye başladığınızda, bu

it means you start something new,

yeni bir şeye başladığınız anlamına gelir

and those other two definitions that I gave you as well.

ve size verdiğim diğer iki tanım da.

I should stop apologizing for English.

Bunun için özür dilemeyi bırakmalıyım. İngilizce.

It's kind of a fun language, but I do apologize

Biraz eğlenceli bir dil ama

that sometimes phrases have more than one meaning.

bazen ifadelerin birden fazla anlamı olduğu için özür dilerim.

And the phrase, "To take off," simply means

Ve " Kalkış yapmak" ifadesi basitçe

that it's time to go.

gitme zamanının geldiği anlamına gelir.

At the end of the video I could say,

Videonun sonunda şunu söyleyebilirim:

"Well, that's it for now.

"Eh, şimdilik bu kadar.

"I need to take off."

"Kalkmam gerek."

But I'm not doing that right now.

Ama şu anda bunu yapmıyorum.

Don't leave.

ayrılma

I am going to look at a comment from a previous video,

Önceki bir videodan bir yoruma bakacağım

and this comment is from Natalia.

ve bu yorum Natalia'dan.

I think this is the second comment

Sanırım bu,

I've picked from Natalia this week.

Natalia'dan bu hafta aldığım ikinci yorum.

She's getting special treatment for some reason,

Nedense özel muamele görüyor,

I think because this comment made me laugh.

sanırım bu yorum beni güldürdüğü için.

So Natalia said this,

Natalia şöyle dedi,

"If someone told me before this video

"Bu videodan önce biri bana "

"that we need to clear the air,

havayı temizlememiz gerektiğini" söyleseydi,

"I would think it smells here."

"burası kokuyor sanırdım."

And Vito gave some smiley faces and the other Natalia,

Ve Vito bazı gülen yüzler verdi ve diğer Natalia,

Natalia Belgrade, gave some smiley faces as well.

Natalia Belgrade da bazı gülen yüzler verdi.

And I responded by saying this,

Ben de şunu söyleyerek cevap verdim,

"We can use it that way as well.

"O şekilde de kullanabiliriz.

"Sometimes when I walk into a classroom,

" Bazen bir sınıfa girdiğimde

"the room smells from the previous class

"oda bir önceki dersten kokuyor

"and I'll open the window for a bit to clear the air out.

" ve havayı dışarı atmak için biraz pencereyi açacağım. .

"We also say to air out the room or to air the room out.

"Ayrıca odayı havalandırın veya odayı havalandırın diyoruz.

"And probably we would use those last two phrases,

"Ve muhtemelen bu son iki cümleyi kullanırdık,

"those would be the most common way to say it."

" bunu söylemenin en yaygın yolu bunlar olurdu."

But certainly, sometimes, you know,

Ama kesinlikle, bazen, bilirsiniz,

people have certain smells.

insanların belirli kokuları vardır.

And sometimes when I walk into a classroom

Ve bazen,

after there has been, you know,

bilirsiniz,

a teacher and 30 students in there,

bir öğretmen ve 30 öğrenci gittikten sonra bir sınıfa girdiğimde,

especially right now because our classes

özellikle şu anda, çünkü derslerimiz

are two and a half hours long,

iki buçuk saat sürüyor,

sometimes the room has a certain smell to it

bazen odanın belli bir kokusu var

and I'll open the window to clear the air out.

ve ben' Havayı boşaltmak için pencereyi açacağım.

Notice we do add the word out, though, to that phrase.

Yine de bu ifadeye kelimeyi eklediğimize dikkat edin.

So, I would open the window to clear the air out

Yani, havayı dışarı atmak için pencereyi açardım

or I would open the window to air out the room

veya odayı havalandırmak

or to air the room out.

veya odayı havalandırmak için pencereyi açardım.

Yep, that's just part of being human, isn't it?

Evet, bu insan olmanın bir parçası, değil mi?

Sometimes there's certain smells

Bazen belirli kokular vardır

that when a lot of people are in one spot for a long time,

ki, birçok insan uzun süre aynı yerde kaldığında,

yeah, sometimes it just has a certain smell.

evet, bazen belirli bir koku vardır.

Hey, anyways, sorry, I have to apologize for the geese.

Hey, her neyse, kusura bakma, kazlar için özür dilemek zorundayım.

(geese honking)

(kazlar ötüyor)

Not sure if you could hear them.

Onları duyabildiğinizden emin değilim.

I was out here early, early this morning as well

Bu sabah erkenden buradaydım ve

making a video and there were geese honking

video çekiyordum ve

in the background.

arka planda kaz sesleri geliyordu.

(geese honking)

(kazlar ötüyor)

I think they're a little quieter now,

Sanırım şimdi biraz daha sessizler,

but anyways, that's one of the first signs

ama her neyse, bu baharın geldiğinin ilk işaretlerinden biri

that spring is just around the corner.

.

So, that's really cool.

Yani, bu gerçekten harika.

Anyways, Bob the Canadian here.

Her neyse, Kanadalı Bob burada.

Hope you enjoy these short lessons.

Umarım bu kısa dersleri beğenirsiniz.

I'll see you in a few days with another one.

Birkaç gün sonra başka biriyle görüşürüz.

Have a good weekend.

İyi hafta sonları.