8 Favourite English Adjectives | Improve Your Vocabulary | Describing Places & Things

Hello!

Merhaba! Ben

This is Emma from mmmEnglish. In this lesson, I want to share some of my

mmmEnglish'den Emma. Bu derste, en

favourite English adjectives with you!

sevdiğim İngilizce sıfatlardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum! İngilizceyi

To be expressive, to show emotion and feeling and to sound more interesting in English,

ifade etmek, duygu ve hisleri göstermek ve kulağa daha ilginç gelmek için

then you need to start pushing your vocabulary further.

kelime dağarcığınızı daha da ileri götürmeye başlamanız gerekir.

Saying something is "nice" or "beautiful" is good…

Bir şeye "hoş" ya da "güzel" demek iyidir...

But adjectives like magnificent, remarkable or inspirational are so much more meaningful!

Ama muhteşem, dikkat çekici , ilham verici gibi sıfatlar çok daha anlamlıdır!

So let's talk about adjectives. They're a big group of words in English!

Öyleyse sıfatlar hakkında konuşalım. İngilizcede büyük bir kelime grubudur!

And they're used to describe or to give more information about a noun.

Ve bir ismi tarif etmek veya hakkında daha fazla bilgi vermek için kullanılırlar .

Word order is important with adjectives.

Sıfatlarda kelime sırası önemlidir.

When used next to a noun, the adjective comes before the noun!

Bir ismin yanında kullanıldığında sıfat isimden önce gelir!

Like this:

Bunun gibi: Bir

A or an with an adjective plus a noun.

sıfat artı bir isim ile A veya an.

"An incredible story."

"İnanılmaz bir hikaye."

This structure is really common too!

Bu yapı da gerçekten yaygın!

A noun plus the be verb plus an adjective.

Bir isim artı be fiili artı bir sıfat.

"Her recommendations were excellent."

"Önerileri mükemmeldi."

So today, I want to share eight of my favourite adjectives with you,

O yüzden bugün,

to help you build your vocabulary when you're describing things - or places!

bir şeyleri ya da yerleri tanımlarken kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardımcı olması için en sevdiğim sıfatlardan sekizini sizinle paylaşmak istiyorum!

Now I’m including both positive and negative adjectives so

Şimdi hem olumlu hem de olumsuz sıfatları ekliyorum, böylece

when things are good, when things are bad and also neutral adjectives,

işler iyi olduğunda, işler kötü olduğunda ve ayrıca nötr sıfatlar,

when things are OK, but nothing special.

işler yolunda olduğunda ama özel bir şey olmadığında.

All of the adjectives that I’m going to talk about can be used to describe people too

Bahsedeceğim tüm sıfatlar insanları tarif etmek için de kullanılabilir,

but they're commonly used to describe places and things - so that's what we're focusing on today!

ancak genellikle yerleri ve şeyleri tarif etmek için kullanılırlar - bu yüzden bugün odaklandığımız şey bu!

Magnificent. Magnificent.

Muhteşem. Muhteşem.

Can you hear where the stress is? Magnificent.

Stresin nerede olduğunu duyabiliyor musunuz? Muhteşem.

You can use this adjective when something is very impressive or it's very inspiring or very beautiful.

Bir şey çok etkileyici olduğunda veya çok ilham verici olduğunda veya çok güzel olduğunda bu sıfatı kullanabilirsiniz.

When it's used with people it can also mean that they are very skillful.

İnsanlarla birlikte kullanıldığında, onların çok yetenekli oldukları anlamına da gelebilir.

Now see how all of those examples use "very" in front of regular adjectives?

Şimdi tüm bu örneklerin normal sıfatların önünde nasıl "çok" kullandığını görüyor musunuz ?

That’s because magnificent is an extreme adjective, a really strong adjective.

Çünkü muhteşem aşırı bir sıfattır, gerçekten güçlü bir sıfattır.

So you can use it to add emphasis to your emotions.

Böylece duygularınıza vurgu eklemek için kullanabilirsiniz.

For example: "That meal was magnificent.

Örneğin: "O yemek muhteşemdi.

I haven’t eaten that well in a long time!"

Uzun zamandır bu kadar iyi yememiştim!"

"We woke up at sunrise and had a magnificent view over the Indian Ocean."

"Gün doğumunda uyandık ve Hint Okyanusu'nun muhteşem manzarasını gördük."

"You were magnificent!" (That's talking about your performance)

"Muhteşemdin!" (Bu senin performansından bahsediyor)

Remarkable.

Olağanüstü.

RemArkable. Hear that stress?

Dikkat çekici. Stresi duydun mu?

Use this adjective when something surprises you or it impresses you!

Bir şey sizi şaşırttığında veya sizi etkilediğinde bu sıfatı kullanın!

And it’s worth commenting on, because it's unique or it's unusual.

Ve hakkında yorum yapmaya değer, çünkü benzersiz ya da sıra dışı.

For example. "The Guggenheim is a remarkable building."

Örneğin. "Guggenheim olağanüstü bir bina."

"It is remarkable that the pyramids in Egypt were built thousands of years ago!"

"Mısır'daki piramitlerin binlerce yıl önce inşa edilmiş olması dikkat çekici!"

"After the car accident, he made made a remarkable recovery."

"Araba kazasından sonra kayda değer bir iyileşme sağladı."

"His presentation was remarkable - it was unlike any of the others at the conference."

"Sunumu dikkat çekiciydi - konferanstaki diğerlerinin hiçbirine benzemiyordu."

Remarkable can also be used to describe a person, when they're unlike anyone else that you've ever met.

Dikkate değer, bir kişiyi, şimdiye kadar tanıştığınız hiç kimseye benzemediği zaman tanımlamak için de kullanılabilir.

Or they've done something really inspiring, they're really clever.

Ya da gerçekten ilham verici bir şey yapmışlar, gerçekten zekiler.

Like "She really is a remarkable woman."

"O gerçekten olağanüstü bir kadın" gibi.

The opposite is unremarkable - and it's used when something is not special or unique at all.

Tersi dikkate değer değildir - ve bir şey hiç de özel veya benzersiz olmadığında kullanılır.

Obvious. Another good one.

Bariz. Başka bir iyi.

Obvious. The stress is always important with adjectives

Bariz. Sıfatlarda vurgu her zaman önemlidir

because pushing down on that stressed syllable helps you to emphasise the word

çünkü o vurgulu heceyi aşağı bastırmak kelimeyi vurgulamanıza

and to make the meaning stronger. Obvious.

ve anlamı güçlendirmenize yardımcı olur. Bariz.

If something is "obvious", it’s really clear and it's easy to understand.

Bir şey "bariz" ise, gerçekten açıktır ve anlaşılması kolaydır.

"It’s obvious that he’s in love with you!"

"Sana aşık olduğu çok açık!"

"It was obvious that she didn’t want to be at the party."

"Partide olmak istemediği açıktı ."

(Her behaviour, her body language, her tone of voice.. it was clear that she didn’t want to be there)

(Davranışları, vücut dili, ses tonu... orada olmak istemediği açıktı)

"Ooops, that was an obvious mistake!"

"Ayy, bu bariz bir hataydı!"

Acceptable.

Kabul edilebilir.

Now this is a very neutral adjective, but it's a useful one!

Şimdi bu çok nötr bir sıfat, ama kullanışlı bir sıfat!

It’s used when something is reasonable for what most people would think.

Bir şey çoğu insanın düşündüğü şey için makul olduğunda kullanılır.

You know, it’s generally accepted or allowed.

Bilirsin, genel olarak kabul edilir veya izin verilir.

So for example. "These days, flexible working hours are becoming more acceptable to employers."

Yani mesela. "Bu günlerde, esnek çalışma saatleri işverenler için daha kabul edilebilir hale geliyor."

"Please let me know if the fees are acceptable. If you're OK with it."

"Ücretlerin kabul edilebilir olup olmadığını lütfen bana bildirin. Sizin için uygunsa."

The opposite is unacceptable. So that’s a good way to start building on your vocabulary

Aksi kabul edilemez. Bu, kelime dağarcığınızı geliştirmeye başlamanın iyi bir yolu

- learning the opposites of these adjectives. Unacceptable.

- bu sıfatların karşıtlarını öğrenmek. Kabul edilemez.

"My hotel room was filthy! It's unacceptable!"

"Otel odam çok kirliydi! Bu kabul edilemez!"

Impossible. Impossible.

İmkansız. İmkansız.

If something is impossible, it can’t be done

Bir şey imkansızsa, yapılamaz

OR it's extremely difficult to do.

VEYA yapılması son derece zordur.

"No, it’s impossible. It can't be done!"

"Hayır, imkansız. Yapılamaz!"

"My boss gave me an impossible task."

"Patronum bana imkansız bir görev verdi."

"Adam is so badly behaved, it’s impossible to take him anywhere!"

"Adam o kadar kötü davranıyor ki, onu bir yere götürmek imkansız!"

"It’s impossible to become fluent in English, without practising with English speakers!"

"İngilizce konuşanlarla pratik yapmadan İngilizce'de akıcı olmak imkansız!"

Significant. Significant. Now this adjective can be used to say that something

Önemli. Önemli. Şimdi bu sıfat, bir şeyin

is important or large.

önemli veya büyük olduğunu söylemek için kullanılabilir.

And it’s often used to describe a change that's very noticeable.

Ve genellikle çok belirgin olan bir değişikliği tanımlamak için kullanılır.

For example. "It’s a significant building in the city."

Örneğin. "Şehirde önemli bir yapı."

"Significant changes have taken place since you left."

"Gittiğinizden beri önemli değişiklikler oldu."

"There has been a significant increase in population over the last 10 years."

"Son 10 yılda nüfusta ciddi bir artış var ."

Ridiculous. Ridiculous. Hear the stress when I exaggerate?

Saçma. Saçma. Abarttığımdaki stresi duydun mu ?

“That’s ridiculous!” Dic-diculous.

"Saçma!" Dic-diculous.

Also notice how this ‘u’ - is pronounced as /j/

Ayrıca bu 'u'nun nasıl /j/

NOT ri-di-coo-les but ri-dic-oo-les

ri-di-coo-les DEĞİL ri-dic-oo-les olarak telaffuz edildiğine dikkat edin.

Now this is a great adjective - it can be used to describe people too, but you need to be

Şimdi bu harika bir sıfat - insanları tanımlamak için de kullanılabilir, ancak

careful with your facial expression and your tone because it can be a negative thing.

yüz ifadenize ve ses tonunuza dikkat edin çünkü bu olumsuz bir şey olabilir.

It can mean silly or stupid.

Aptal veya aptal anlamına gelebilir.

"That’s a ridiculous idea."

"Bu çok saçma bir fikir."

"You look ridiculous. Take it off!"

"Gülünç görünüyorsun. Çıkar şunu!"

"It’s ridiculous that the shops close at 5pm!"

"Dükkanların saat 17:00'de kapanması çok saçma!"

But it can also mean that something is crazy and it should be laughed at.

Ama aynı zamanda bir şeyin çılgınca olduğu ve ona gülünmesi gerektiği anlamına da gelebilir.

Same sentences again. "That’s a ridiculous idea!"

Yine aynı cümleler. "Bu çok saçma bir fikir!"

"Pfft! You look ridiculous!"

"Pfft! Gülünç görünüyorsun!"

"It’s ridiculous that the shops close at 5pm!"

"Dükkanların saat 17:00'de kapanması çok saçma!"

Did you pay attention to the difference there?

Oradaki farka dikkat ettiniz mi?

The tone and facial expression are really important so that the listener can understand what you mean.

Dinleyicinin ne demek istediğinizi anlaması için ses tonu ve yüz ifadesi gerçekten önemlidir.

Complicated. Complicated. Complicated.

Karmaşık. Karmaşık. Karmaşık.

Ooo this is such a good adjective to learn and use well!

Ooo bu, iyi öğrenmek ve iyi kullanmak için çok iyi bir sıfat!

You can use it when something is difficult to do, like you know, it’s hard.

Bir şeyi yapmak zor olduğunda kullanabilirsiniz , bildiğiniz gibi zor.

Or it’s difficult to understand.

Ya da anlamak zor.

Or it could be difficult to deal with or to manage.

Ya da başa çıkmak ya da yönetmek zor olabilir.

"The directions he gave were really complicated."

"Verdiği talimatlar gerçekten karmaşıktı."

"They’ve been going out for years, but they have a complicated relationship."

"Yıllardır çıkıyorlar ama karmaşık bir ilişkileri var."

So, they are my favourite adjectives for describing things in English!

Bu yüzden, İngilizce'de bir şeyleri tarif etmek için en sevdiğim sıfatlar onlar !

What did you think?

Ne sandın?

And what are your favourite English adjectives?

Ve en sevdiğin İngilizce sıfatlar neler?

Let me know in the comments! I'd love to hear from you!

Yorumlarda bana bildirin! Sizden haber almayı çok isterim!

And that’s it for this lesson!

Ve bu ders için bu kadar!

But don’t forget to subscribe to my channel just over there

Ama hemen şuradaki kanalıma abone olmayı unutmayın

- there are new lessons every week here on the mmmEnglish Youtube channel.

- burada, mmmEnglish Youtube kanalında her hafta yeni dersler var.

In fact, why don’t you check out some of my other lessons, since you’re already here!

Aslında, zaten burada olduğuna göre neden diğer derslerime de bakmıyorsun?

Check out these two, right here!

Bu ikisine bir göz atın, tam burada!

Thanks for watching and I will see you in the next lesson! Bye for now!

İzlediğiniz için teşekkürler, bir sonraki derste görüşürüz! Şimdilik hoşça kal!