How to Fight for Democracy in the Shadow of Autocracy | Fatma Karume | TED

32,142 views ・ 2024-05-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Figen Ergürbüz Ekmekçi Gözden geçirme: Elif Usta
00:04
The two most commonly used words to describe Tanzania until 2016
0
4459
6673
2016 yılına kadar Tanzanya'yı tanımlamak için en sık kullanılan iki kelime
00:11
were "peaceful" and "poor."
1
11174
2753
“barışçıl” ve “fakir” idi.
00:13
From 1992,
2
13927
1627
Tanzanya'nın
00:15
when Tanzania transformed from a single-party autocracy
3
15595
3712
tek partili bir otokrasiden çok partili bir demokrasiye dönüştüğü
00:19
to a multi-party democracy,
4
19349
2336
1992'den itibaren
00:21
we became known as a "transitioning democracy
5
21726
3587
''çok fazla potansiyele sahip geçiş demokrasisi” olarak
00:25
with a lot of potential."
6
25355
1877
tanındık.
00:27
That is a polite euphemism for an authoritarian state
7
27649
5380
Bu, halkına zulüm işlemeyen
00:33
that does not commit atrocities against its people
8
33071
4087
ve bir nebze kontrollü muhalefete izin veren
00:37
and allows a modicum of controlled opposition.
9
37200
3504
otoriter bir devlet için kullanılan kibar bir ifadedir.
00:41
I was born in Zanzibar, Tanzania,
10
41288
2836
Zanzibar, Tanzanya'da doğdum
00:44
and in the late 1990s I became a corporate litigator.
11
44165
4171
ve 1990' ların sonunda kurumsal bir dava avukatı oldum.
00:48
By 2007,
12
48670
1919
2007 yılına gelindiğinde
00:50
I was successful and had reported cases under my belt.
13
50630
4588
başarılıydım ve haberlere konu olan davalarla deneyim kazanmıştım.
00:55
I knew that a transitioning democracy
14
55552
3837
Geçiş sürecindeki bir demokrasinin kamuflajdan
00:59
is nothing more than camouflage.
15
59389
3337
başka birşey olmadığını biliyordum.
01:02
So along with my practice,
16
62767
2002
Bu yüzden işimin yanı sıra
01:04
I had a weekly unpaid column in a daily English paper
17
64769
4171
günlük bir İngilizce gazetede haftalık ücretsiz bir köşe yazım vardı
01:08
in which I espoused the importance of democracy,
18
68982
4171
ve burada demokrasinin, hukukun üstünlüğünün,
01:13
rule of law, human rights and freedoms.
19
73194
3421
insan hakları ve özgürlüklerin önemini savundum.
01:17
I was chugging along nicely, raising a family,
20
77032
3169
Güzel bir şekilde ilerliyordum, bir ailem vardı
01:20
working hard and contributing to public awareness.
21
80201
3712
çok çalışıyordum ve halkın farkındalığına katkıda bulunuyordum.
01:24
Until late 2015,
22
84205
2962
2015 yılının sonlarına kadar
01:27
when a man named John Pombe Magufuli,
23
87167
3837
“buldozer” olarak da bilinen
01:31
also known as "the bulldozer,"
24
91046
1835
John Pombe Magufuli
01:32
became president.
25
92922
1377
adında bir adam başkan olana kadar.
01:34
Under him, Tanzania reverted to full-blown autocracy.
26
94674
6048
Onun yönetiminde Tanzanya tam gelişmiş otokrasiye geri döndü.
01:41
My anxiety spiked knowing that my life,
27
101556
3504
Hayatımın
01:45
and that of many others in Tanzania,
28
105101
4088
ve Tanzanya'daki diğerlerinin hayatının altüst olmak üzere olduğunu
01:49
was about to be turned upside-down.
29
109230
3087
bilerek endişem arttı.
01:53
My peaceful daily life quickly turned into horror.
30
113109
4129
Huzurlu günlük hayatım hızla dehşete dönüştü.
01:57
Every day for four years, from 2017 to 2021,
31
117697
5631
2017 'den 2021'e kadar dört yıl boyunca her gün
02:03
I lived a personal nightmare
32
123370
2168
halka açık arenada oynanan
02:05
which was played out on the public arena.
33
125580
2461
kişisel bir kabus yaşadım.
02:08
My office was bombed,
34
128500
2002
Ofisim bombalandı,
02:10
a client and friend was shot 16 times,
35
130502
3670
bir müvekkilim ve arkadaşım on altı kez vuruldu
02:14
friends and colleagues were arrested and imprisoned without due process,
36
134214
5046
arkadaş ve meslektaşlarım tutuklandı ve yasal işlem yapılmadan hapsedildi
02:19
others disappeared, some were maimed.
37
139302
3921
diğerleri kayboldu, bazıları sakatlandı.
02:23
And I became the target
38
143973
2169
Ve devlet destekli
02:26
of a state-sponsored, press smear campaign.
39
146184
3545
bir basın karalama kampanyasının hedefi oldum.
02:30
And the state eventually unlawfully disbarred me
40
150438
4004
Devlet en sonunda beni hukuka aykırı bir şekilde
02:34
from practicing my profession.
41
154484
2002
barodan ihraç etti.
02:37
My self-image had become so enmeshed with my profession
42
157612
4046
Kendi imajım mesleğimle o kadar iç içe olmuştu ki
02:41
that I didn't recognize myself anymore.
43
161700
2419
artık kendimi tanımıyordum.
02:44
I had to rediscover who I was.
44
164452
2544
Kim olduğumu yeniden keşfetmem gerekiyordu.
02:47
But what kept me going through those four years
45
167914
3545
Ama o dört yıl boyunca devam etmemi sağlayan şey
02:51
was one, knowing that my belief in agency and free will
46
171459
4546
Tanzanya halkı için temsil hakkı ve özgür iradeye olan inancımın
02:56
for the people of Tanzania was echoed by millions of others.
47
176047
4463
milyonlarca kişi tarafından paylaşıldığını bilmemdi.
03:01
So I found a way to keep speaking out even after being censored.
48
181010
6006
Bu yüzden sansürlendikten sonra bile konuşmaya devam etmenin bir yolunu buldum.
03:08
Secondly, I found community
49
188226
2669
İkincisi, sonunda kendini ifade etmeye itiraz etmeye başlayan
03:10
in the alliances I made with people who had also found their voices
50
190895
4296
ve demokrasi için savaşmaya istekli insanlarla
03:15
and were willing to fight for democracy,
51
195191
2711
yaptığım ittifaklarda topluluğumu buldum
03:17
a community that became my safe space.
52
197902
2837
benim güvenli alanım hâline geldi.
03:21
And lastly,
53
201322
1961
Ve son olarak
03:23
autocracies fail.
54
203324
1794
otokrasiler başarısız olur.
03:25
It is what history has taught us.
55
205994
2377
Tarihin bize öğrettiği şey budur.
03:29
I reminded myself every day
56
209038
2628
Kendime her gün tarihin doğru tarafında olduğumu
03:31
that I was on the right side of history,
57
211708
2294
Tanzanya’da otokrasinin başarısız olacağını
03:34
and the autocracy in Tanzania would fail and democracy would prevail.
58
214002
4880
ve demokrasinin galip geleceğini hatırlattım.
03:39
So here's how it all started in 2015.
59
219591
3712
İşte 2015'te her şey böyle başladı.
03:43
President Magufuli promised Tanzanians wealth
60
223887
4337
Cumhurbaşkanı Magufuli, Tanzanyalılara demokrasi karşılığında zenginlik
03:48
and the end to corruption in exchange for democracy.
61
228224
4505
ve yolsuzluğun sona ermesi sözü verdi.
03:53
He claimed it was too messy.
62
233271
1710
Çetin bir görev olduğunu iddia etti.
03:55
Too many voices to contend with,
63
235899
3169
Mücadele edilecek çok fazla ses vardı
03:59
and this would lead to too many compromises,
64
239110
4296
bu çok fazla uzlaşmaya yol açacak
04:03
and wealth in the form of development would suffer.
65
243448
3920
ve kalkınma hâlindeki zenginlik zarar görecekti.
04:07
As for corruption,
66
247911
1960
Yolsuzluğa gelince,
04:09
"the bulldozer" told us that rule of law was too slow.
67
249913
4296
“buldozer” bize hukukun üstünlüğünün çok yavaş ilerlediğini söyledi.
04:14
Corruption could only be dealt with by a messianic character like himself,
68
254667
5548
Yolsuzluk ancak kendisi gibi hızlı ve etkili bir şekilde adalet dağıtabilen
04:20
who could mete out justice quickly and effectively.
69
260256
4255
mesihvari bir karakter tarafından ele alınabilirdi.
04:24
The association Transparency International rates the police and the judiciary
70
264803
5130
Uluslararası Şeffaflık Derneği, polisi ve yargıyı Tanzanya'daki
04:29
amongst the two most corrupt institutions in Tanzania.
71
269933
3628
en yozlaşmış iki kurum arasında derecelendiriyor.
04:34
So in a country where the GDP per capita
72
274187
3253
Yani kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın
04:37
is less than 800 American dollars per annum
73
277482
4629
yılda 800 Amerikan dolarından az olduğu
04:42
and corruption is a daily experience for the average person,
74
282153
5881
ve yolsuzluğun ortalama bir insan için günlük bir deneyim olduğu bir ülkede
04:48
giving up an abstract concept like democracy
75
288034
3045
zenginlik vaadi
ve yolsuzluktan uzak bir toplum için
04:51
for the promise of wealth
76
291120
1585
04:52
and a corruption-free society
77
292705
2670
demokrasi gibi soyut bir kavramdan vazgeçmek
04:55
is a very attractive proposition.
78
295416
2211
oldukça çekici bir tekliftir.
04:58
Very few realize that this abstract concept
79
298336
3837
Çok az kişi bu soyut kavramın
05:02
holds within it our agency,
80
302173
2628
söz hakkımızı, seçim hakkımızı, özgür irademizi
05:04
our free will, the very essence of our humanity.
81
304843
3878
insanlığımızın özünü içinde barındırdığını fark eder.
05:09
In early 2016,
82
309764
1710
2016′nın başlarında
05:11
my weekly column on the importance of democracy was canceled.
83
311474
4088
demokrasinin önemi hakkındaki haftalık köşe yazım iptal edildi.
05:16
That was extremely frustrating,
84
316187
1835
Bu son derece engelleyiciydi
05:18
and I let my editor know how much in no uncertain terms.
85
318022
4296
ve editörüme açık ve net bu durumun ne kadar can sıkıcı olduğunu söyledim.
05:22
After a heated debate,
86
322735
1710
Hararetli bir tartışmadan sonra editörüm
05:24
the editor admitted that the survival of the paper
87
324487
4463
gazetenin hayatta kalmasının
05:28
depended on him making some concessions,
88
328992
3628
görüşlerimi yayından çıkarmak da
05:32
including cutting my views out of the publication.
89
332662
3545
dahil olmak üzere bazı tavizler vermesine bağlı olduğunu itiraf etti.
05:37
I felt like I had been robbed of my agency.
90
337458
2461
Söz hakkım benden alınmış gibi hissettim.
05:40
My editor also asked me to self-censor and warned me that if I did not,
91
340753
5297
Editörüm de benden oto sansür uygulamamı istedi
ve eğer bunu yapmazsam devletin korku yaratarak
05:46
the state would retaliate by creating fear,
92
346050
3504
beni ailem ve arkadaşlarımdan uzaklaştırarak
05:49
alienating me from family and friends
93
349554
2586
ve mali açıdan istikrarsızlaştırarak misilleme yapacağı konusunda uyardı.
05:52
and destabilizing me financially.
94
352181
2169
05:55
By late 2016, the public campaign of fear had begun.
95
355518
4588
2016'nın sonlarında, halka açık korku kampanyası başlamıştı.
06:00
Bodies wrapped in gunny sacks would wash up on our pristine beaches.
96
360982
4713
Çuvalara sarılmış cesetler kirletilmemiş sahillerimize vururdu.
06:06
Journalists and businessmen would disappear without a trace.
97
366112
3879
Gazeteciler ve işadamları iz bırakmadan ortadan kaybolurdu.
06:10
Police would snatch and grab journalists, human rights activists, lawyers,
98
370325
4254
Polis gazetecileri, insan hakları aktivistlerini, avukatları,
06:14
opposition politicians and keep them incommunicado.
99
374621
4170
muhalefet politikacılarını kaçırır ve kimseyle görüştürmeksizin hapsederdi.
06:19
The country was consumed by fear.
100
379542
2544
Ülke korku tarafından tüketildi.
06:22
In June 2017,
101
382420
3003
Haziran 2017'de
06:25
I dared to lift my head above the parapet,
102
385423
3212
başımı siperden yukarı kaldırmaya
06:28
and I represented Tundu Lissu,
103
388676
1877
cesaret ettim
06:30
an opposition politician and also the president
104
390553
2795
ve bir haftadan fazla tutuklanan ve kimseyle görüştürülmeyen
06:33
of the Bar Association of Tanganyika Law Society,
105
393348
3587
bir muhalefet politikacısı
06:36
who had been arrested and held incommunicado
106
396976
3045
ve aynı zamanda Tanganika Hukuk Derneği Baro başkanı olan
06:40
for more than one week.
107
400063
2669
Tundu Lissu' yu temsil ettim.
06:43
What was his crime?
108
403191
1251
Suçu neydi?
06:44
He called Magufuli a “petty dictator.”
109
404442
3253
Magufuli'yi “küçük diktatör” olarak nitelendirdi.
06:48
He was finally released on bail in July.
110
408821
3254
Sonunda Temmuz ayında kefaletle serbest bırakıldı.
06:52
It was then, about a month later,
111
412075
2878
Bundan yaklaşık bir ay sonra
06:54
at 2am on August 26,
112
414994
2920
26 Ağustos sabah 2'de
06:57
that my office building was bombed.
113
417914
2210
ofis binam bombalandı.
07:00
The campaign of fear had become personal.
114
420583
2294
Korku kampanyası kişisel hâle geldi.
07:03
And no one has ever been charged for that offense.
115
423503
3420
Ve hiç kimse bu suçtan suçlanmadı.
07:07
I recall the fear in my colleague's eyes
116
427632
2961
Benden otosansür istediklerinde
meslektaşlarımın gözlerindeki korkuyu hatırlıyorum.
07:10
as they asked me to self-censor.
117
430593
1877
07:13
Association with me had become dangerous, and I started to lose friends.
118
433262
4588
Benimle ilişki kurmak tehlikeli hâle geldi ve arkadaşlarımı kaybetmeye başladım.
07:18
It was very lonely.
119
438810
1376
Çok yalnızdım.
07:20
Then on September 7, 2017,
120
440937
4463
Daha sonra 7 Eylül 2017'de
07:25
Tundu Lissu was shot 16 times with a submachine gun
121
445441
4296
Tundu Lissu, evinin dışında güpegündüz hafif makineli tüfekle
07:29
in broad daylight outside his home.
122
449737
3295
on altı kez vuruldu.
07:34
He survived this murderous attempt, and no one has been charged.
123
454200
4296
Bu cinayet girişiminden kurtuldu ve hiç kimse suçlanmadı.
07:38
Like the rest of the country,
124
458997
1876
Ülkenin geri kalanı gibi
07:40
on the afternoon of the shooting, I was in disbelief.
125
460915
4213
vurulduğu öğleden sonra ben de inanamıyordum.
07:46
And fear gripped me.
126
466004
1626
Ve korku beni sardı.
07:48
You know, fear can either cripple you into inaction or spur you to fight.
127
468047
5422
Bilirsiniz korku ya sizi felç edip dondurur ya da savaşmaya teşvik eder.
07:54
I consider myself lucky.
128
474137
2002
Kendimi şanslı görüyorum.
Korku beni savaşmaya teşvik ediyor.
07:56
Fear spurs me to fight.
129
476180
1669
07:59
So I began to fight back.
130
479100
2127
Bu yüzden karşılık vermeye başladım.
08:01
I looked for a way to continue to advocate for democracy,
131
481728
4421
Devletin ulaşamayacağı bir platformda demokrasi,
08:06
rule of law and human rights
132
486190
1877
hukukun üstünlüğü ve insan haklarını
08:08
on a platform outside the reach of the state:
133
488067
3671
savunmaya devam etmenin bir yolunu aradım:
08:12
Twitter.
134
492780
1335
Twitter.
08:14
In January 2018,
135
494741
2168
Ocak 2018'de Twitter'a katıldım
08:16
I joined Twitter where I started publishing my thoughts on democracy,
136
496909
4255
demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları
konusundaki düşüncelerimi Kiswahili dilinde yayınlamaya başladım.
08:21
rule of law and human rights in Kiswahili.
137
501164
2711
08:24
In very little time, I had a million followers
138
504625
2420
Çok kısa sürede bir milyon takipçim oldu
08:27
and was known as Shangazi wa Taifa,
139
507086
3087
ve Swahili'de ulusun teyzesi anlamına gelen
08:30
which in Swahili means the aunt of the nation.
140
510173
2752
Shangazi wa Taifa olarak biliniyordum.
08:33
I had regained my voice on my terms.
141
513676
3003
Kendi şartlarıma göre sesimi geri kazanmıştım.
08:36
No one could censor me, so I believed.
142
516679
3128
Kimse beni sansürleyemedi böyle olduğuna inandım.
08:39
But then, the state machinery used trolls to insult my family and me
143
519849
6131
Ama sonra devlet mekanizması aileme ve bana
hakaret etmek ve hayatımı tehdit etmek için trolleri kullandı.
08:45
and threaten my life.
144
525980
1460
08:47
It was frightening because I couldn't tell
145
527774
2544
Korkutucuydu
08:50
when the internet violence would spill into the real world.
146
530318
3670
çünkü internet şiddetinin gerçek dünyaya ne zaman yayılacağını bilemiyordum.
08:54
But I kept going.
147
534655
1669
Ama devam ettim.
08:56
I made connections with other Tanzanian Twitter influencers
148
536324
3420
Demokrasi için savaşan diğer Tanzanyalı Twitter influencerları ile
08:59
who were fighting for democracy.
149
539786
1751
bağlantı kurdum.
09:01
We were a small group, but we bonded on and offline,
150
541913
3044
Küçük bir gruptuk ama çevrimiçi ve çevrimdışı bağlandık
09:04
and there was power in our conviction and in our message.
151
544999
3796
inancımızda ve mesajımızda güç vardı.
09:09
We created an online democratic space which we called Twitter Republic.
152
549087
5171
Twitter Cumhuriyeti adını verdiğimiz bir çevrimiçi demokratik alan yarattık.
09:14
To shut us down, the state spent millions of dollars --
153
554258
4088
Bizi susturmak amacıyla devlet Twitter'a erişimi engellemek için
09:18
and this is a poor country --
154
558346
2502
milyonlarca dolar harcadı
09:20
to block access to Twitter.
155
560848
2503
burası fakir bir ülke.
09:23
We installed free VPNs,
156
563392
2128
Ücretsiz VPN'ler kurduk başkalarını da
09:25
encouraged others to do the same,
157
565561
2002
aynısını yapmaya teşvik ettik
09:27
and continued tweeting relentlessly.
158
567605
3712
ve acımasızca twit atmaya devam ettik.
09:32
In March 2018, I decided to run for the presidency
159
572026
3170
Mart 2018'de, hukukun üstünlüğü ve demokrasi uğruna savaşmaya
devam etmek için Tanganika Hukuk Derneği
09:35
of the Tanganyika Law Society
160
575238
1835
09:37
to keep fighting for rule of law and democracy.
161
577115
2669
başkanlığına aday olmaya karar verdim.
09:40
I was elected as the second female president of the society
162
580076
3670
Topluluğun ikinci kadın başkanı olarak seçildim
09:43
and used my position to advocate for democracy, rule of law.
163
583788
5047
pozisyonumu demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak için kullandım.
09:48
The question most people ask is: Were you not scared?
164
588876
3045
Çoğu insanın sorduğu soru şudur: Korkmadın mı?
09:52
I was petrified,
165
592338
1668
Dehşete kapılmıştım
ve araba kullanırken takip edilip edilmediğimi
09:54
and when I was driving,
166
594006
1877
09:55
I used my rear-view mirror and my side-view mirror
167
595883
3462
görmek için dikiz aynamı ve yan görüş aynamı
09:59
a lot more than necessary to see who might be following me.
168
599345
4087
gereğinden çok daha fazla kullanıyordum.
10:03
But my belief in agency and free will
169
603474
3045
Ama temsil hakkı ve özgür iradeye olan inancım
10:06
outweighed my fear of the autocratic government.
170
606561
4754
otokratik hükûmet korkumdan daha ağır bastı.
10:12
The Tanzanian judiciary has a tradition
171
612483
1919
Tanzanya yargısı, Hukuk Derneği başkanını
10:14
of inviting the president of the Law Society
172
614402
2085
Hukuk Günü'nde konuşmaya
10:16
to speak at Law Day.
173
616529
1877
davet etme geleneğine sahiptir.
10:18
In February 2019, during Law Day,
174
618739
3796
Şubat 2019'da Hukuk Günü'nde
10:22
the judiciary informed me that there was no time for my speech.
175
622577
3753
yargı bana konuşmam için zaman olmadığını bildirdi.
10:27
After they had scrutinized it.
176
627039
2086
Bunu inceledikten sonra.
10:29
Again, someone, somewhere was attempting to censor me.
177
629584
3753
Yine, biri, bir yerde beni sansürlemeye çalışıyordu.
10:33
The entire Governing Council of the bar boycotted Law Day 2019.
178
633337
5256
Baronun tüm Yönetim Konseyi 2019 Hukuk Günü'nü boykot etti.
10:38
I made a recording of my speech in Kiswahili and posted it online.
179
638968
5214
Konuşmamın Kiswahili dilinde bir kaydını yaptım ve internette yayınladım.
10:44
It was about the judicial's role and failure to promote rule of law.
180
644182
5839
Yargının rolü ve hukukun üstünlüğünü teşvik etmedeki başarısızlığı hakkındaydı
10:50
It went viral.
181
650730
1334
Viral oldu.
10:52
I had once again regained my autonomy
182
652064
2419
Bir kez daha özerkliğimi
10:54
and my ability to share the truth.
183
654483
2044
ve gerçeği paylaşma gücümü geri kazanmıştım.
10:57
Not sufficiently satisfied with my presence on Twitter,
184
657486
3379
Twitter'daki varlığımdan yeterince memnun olmadığım için
11:00
I, along with a group of concerned citizens,
185
660865
2502
bir grup ilgili vatandaşla birlikte aktivizmimizi mahkemeye taşımaya
11:03
decided to bring our activism to court.
186
663409
2586
karar verdik.
11:06
In 2018,
187
666329
2544
2018'de cumhurbaşkanı
11:08
we commenced a slew of cases against the president and his government
188
668873
3670
ve hükûmetine karşı anayasamızı ihlal etmekten
11:12
for breaching our constitution.
189
672585
1835
bir dizi dava açtık.
11:14
We also made sure that the cases were fought out
190
674795
3045
Ayrıca davaların kamuoyu mahkemesinde
11:17
in the court of public opinion,
191
677882
1877
tartışıldığından emin olduk
11:19
if only to educate.
192
679759
1793
sadece eğitim için olsa bile.
11:21
In early 2019,
193
681928
1751
2019'un başlarında,
11:23
the judge presiding over one of these cases
194
683721
3003
bu davalardan birine başkanlık eden yargıç
11:26
suspended me from practicing indefinitely,
195
686766
3420
beni savunma hakkı bile vermeden
11:30
without giving me a right to be heard.
196
690228
2127
süresiz olarak görevden uzaklaştırdı.
11:32
By September 2020,
197
692688
2253
Eylül 2020′ye geldiğimizde
11:34
as I mentioned, I was permanently disbarred.
198
694982
2795
bahsettiğim gibi kalıcı olarak barodan ihraç edilmiştim.
11:37
The reasons don't matter.
199
697777
1501
Sebepler önemli değil.
11:39
Suffice it to say that in Tanzania,
200
699278
2086
Tanzanya'da baronun bağımsız olmadığını
11:41
the bar is not independent,
201
701405
2086
ve başsavcı ile
11:43
and we're disciplined by a judge sitting in a panel
202
703491
3003
bir panelde beraber oturan bir yargıç tarafından
11:46
with the director of public prosecution,
203
706535
2753
disipline edildiğimizi söylemek yeterli
11:49
and both of them are presidential appointees.
204
709330
3295
ve her ikisi de cumhurbaşkanlığı tarafından seçilmişti.
11:53
I lost my right to earn a living.
205
713417
2503
Geçimini kazanma hakkımı kaybettim.
11:55
My partners and people I had considered friends
206
715962
3253
Ortaklarım ve arkadaş olduğunu düşündüğüm kişiler
11:59
promptly fired me from a law firm I had helped build.
207
719215
3503
beni kurulmasına yardım ettiğim hukuk firmasından kovmakta gecikmediler.
12:03
The government had achieved its goal.
208
723094
1793
Hükûmet amacına ulaşmıştı.
12:04
I was friendless and finance-less.
209
724887
2628
Arkadaşsız ve parasızdım.
12:08
This fight wasn't without tremendous personal cost,
210
728349
4087
Bu kavganın bedeli çok ağırdı
12:12
but I still had my children, my parents and my siblings,
211
732436
3921
ama yine de çocuklarım, ailem ve kardeşlerim hâlâ yanımdaydı
12:16
and I made new friends.
212
736357
2294
ve yeni arkadaşlar edindim.
12:19
But they were all at risk, and I worried about them every day.
213
739777
3670
Ama hepsi risk altındaydı ve her gün onlar için endişelendim.
12:24
I couldn't stop though,
214
744573
1544
Yine de duramadım
12:26
I realized that so long as I was living in an autocracy,
215
746117
4171
bir otokraside yaşadığım sürece
12:30
I didn't have a career anyway.
216
750329
2127
zaten kariyerim olmadığını fark ettim.
12:32
There is no rule of law in an autocracy,
217
752456
3003
Bir otokraside hukukun üstünlüğü yoktur
12:35
and lawyers are only relevant
218
755459
2044
ve avukatlar yalnızca
12:37
where there is respect for the rule of law.
219
757545
2794
hukukun üstünlüğüne saygı duyulan yerlerde geçerlidir.
12:40
Worse still, I would lose my agency and free will.
220
760965
3879
Daha da kötüsü, söz hakkımı ve özgür irademi kaybederdim.
12:44
And I confidently said to myself,
221
764844
2586
Ve kendime güvenle söyledim
12:47
in any event,
222
767471
1418
her halükârda
12:48
I'm on the right side of history.
223
768931
2211
tarihin doğru tarafındayım.
12:51
It wasn't long before I did find out how right I was.
224
771892
3963
Ne kadar haklı olduğumu öğrenmem uzun sürmedi.
12:55
In March 2021, Magufuli was pronounced dead.
225
775896
3462
Mart 2021'de Magufuli'nin öldüğü açıklandı.
13:00
He was a COVID denier,
226
780192
1627
O bir COVID inkarcısıydı
13:01
and the state denies he died from COVID.
227
781819
2669
ve devlet onun COVID’den öldüğünü reddediyor.
13:04
(Laughter)
228
784530
1752
(Kahkahalar)
13:06
But, you know, public consensus disagrees with the state.
229
786949
4421
Ama bilirsiniz, halkın fikir birliği devlete katılmıyor.
13:12
His death marked the end of a terrifying era
230
792621
3462
Ölümü, korku dolu bir otokrasi altında dehşet verici
13:16
of hatred and darkness under a fearful autocracy.
231
796125
5088
bir nefret ve karanlık çağının sonu oldu.
13:22
I don't want you to believe that there is a fairytale ending
232
802214
3003
Bir perimasalı gibi mutlu sonla bittiğine ve Tanzanya'da her şeyin
13:25
and that everything is good in Tanzania.
233
805259
2086
iyi olduğuna inanmanızı istemiyorum.
13:27
What I can tell you is that we have reverted
234
807345
2836
Size söyleyebileceğim şey,
''çok fazla potansiyele sahip bir geçiş demokrasisine” geri döndüğümüzdür.
13:30
to a "transitioning democracy with a lot of potential."
235
810222
3462
13:33
(Laughter)
236
813684
1168
(Kahkahalar)
13:35
Presidential commissions now invite me
237
815561
2085
Başkanlık komisyonları şimdi beni
13:37
to give my opinions on establishment,
238
817646
1919
kuruluş, hukukun üstünlüğü ve anayasa reformu gerekliliği
13:39
on rule of law and the need for constitutional reform.
239
819607
3378
konularında görüşlerimi sunmaya davet ediyor.
13:43
Tanzania is presently at a crossroad.
240
823569
2961
Tanzanya şu anda bir yol ayrımında.
13:46
We can either remain a transitioning democracy,
241
826947
2920
Ya geçiş sürecinde bir demokrasi olarak kalıp
13:49
proceed to become a working democracy
242
829909
2961
işleyen bir demokrasiye geçebilir
13:52
or revert to a murderous autocracy.
243
832912
3003
ya da ölümcül bir otokrasiye geri dönebilir.
13:56
This depends entirely on whether enough people can stand up for democracy.
244
836707
4797
Bu tamamen yeterince insanın demokrasi için ayağa kalkıp kalkamayacağına bağlıdır
14:01
So if there's one thing you can take home from this, it's this.
245
841545
4713
Eğer buradan eve götürebileceğiniz birşey varsa o da bu.
14:06
If you live in a full-fledged democracy,
246
846300
3378
Tam bir demokraside yaşıyorsanız
14:09
please don't sit back.
247
849720
1669
lütfen arkanıza yaslanmayın.
14:13
We need you to keep your country democratic.
248
853182
3212
Ülkenizin demokratik kalması için size ihtiyaç var.
14:16
If, like me, you're living in a "transitioning democracy,"
249
856435
3337
Eğer benim gibi “geçiş sürecinde bir demokraside”
14:19
it's a good and safe place to fight for democracy,
250
859814
2711
yaşıyorsanız bu demokrasi uğruna savaşmak için doğru yerdir
14:22
because transitioning democracies can easily revert into full-fledged autocracy,
251
862525
6214
çünkü geçiş sürecindeki demokrasiler kolaylıkla, demokrasi için savaşmanın
14:28
where fighting for democracy becomes a lot riskier.
252
868781
4129
çok daha riskli hâle geldiği tam otokrasiye dönebilir.
14:33
And if you're living in an autocracy, you can still fight.
253
873327
3670
Ve eğer bir otokraside yaşıyorsanız, hâlâ savaşabilirsiniz.
14:37
But it's better if you aren't fighting alone.
254
877415
3003
Ama bunu yalnız başınıza yapmamanız daha iyi olur.
14:40
Find your people so you can look out for each other and stay safe.
255
880459
4880
İnsanlarınızı bulun, böylece birbirinizi kollayabilir ve güvende kalabilirsiniz.
14:45
Thank you.
256
885381
1126
Teşekkür ederim.
14:46
(Applause)
257
886549
2752
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7