A Menu of Foods We Might Lose Forever | Sam Kass | TED

52,145 views ・ 2024-11-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozay Ozaydin Gözden geçirme: Eren Gokce
00:09
Hello, everybody.
0
9464
1168
Herkese merhaba.
00:10
I am here to welcome you to the Last Supper.
1
10632
2920
Sizleri Son Akşam Yemeği’ne davet etmek için buradayım.
00:13
This menu has been put together with ingredients
2
13927
4713
Bu menü, uzmanların ve modellerin çocuklarımız ve torunlarımız için
00:18
that experts and models predict
3
18640
2044
etrafta olmayacağını tahmin ettiği malzemelerle
00:20
will not be around for our kids and our grandkids.
4
20725
3546
bir araya getirilmiştir.
00:25
And you'll see that it's many of the foods that we that we hold dear.
5
25397
5213
Göreceksiniz ki, çok değer verdiğimiz birçok yiyecek var.
00:30
Now I started off my career as a chef and then into policy
6
30652
3879
Kariyerime şef olarak başladım, daha sonra politikaya yöneldim
ve şimdi de teknoloji ve inovasyon üzerine çalışarak
00:34
and now working on technology and innovation,
7
34573
2210
00:36
trying to build some of the solutions for the future.
8
36783
2586
gelecek için bazı çözümler üretmeye çalışıyorum.
00:39
I first came up with this menu idea in 2015,
9
39369
3754
Bu menü fikrini ilk olarak 2015 yılında,
00:43
around COP21 in Paris.
10
43164
3254
Paris’teki COP21 sırasında ortaya attım.
00:46
And the point of this menu is not to depress you.
11
46459
4255
Bu menünün amacı sizi depresyona sokmak değil.
00:50
(Laughter)
12
50755
1043
 (Gülüşmeler)
00:51
It's not to, you know, make you feel bad.
13
51840
2627
Kendinizi kötü hissetmenizi sağlamak da değil.
00:54
It's to really talk about what's at stake when we say the words climate change.
14
54509
3879
İklim değişikliği dediğimizde neyin tehlikede olduğunu gerçekten konuşmak.
00:58
What do the words climate change actually mean?
15
58430
3420
İklim değişikliği kelimesi aslında ne anlama geliyor?
01:02
What does two degrees' warming actually mean?
16
62309
4045
İki derecelik ısınma gerçekte ne anlama geliyor?
01:06
I'm from Chicago,
17
66354
1210
Ben Chicago’luyum,
01:07
like, two degrees' warming, that sounds good.
18
67564
2169
iki derece ısınma kulağa hoş geliyor.
01:09
I'm like, "Let's warm it up a little bit, what about five?"
19
69733
3295
 “Biraz daha ısıtalım, beş dereceye ne dersin?” diyorum.
01:13
And I think we've really failed to connect what's truly at stake
20
73069
4713
Bence bugün tartıştığımız konular hakkında konuşurken
gerçekten neyin tehlikede olduğunu birbirine bağlamakta başarısız olduk.
01:17
when we talk about the issues that we've been discussing today.
21
77782
3337
01:21
So let's get into it.
22
81119
1168
O hâlde konuya girelim.
01:22
Let's start with the hors d'oeuvres, those appetizers.
23
82329
3044
Ordövrlerle, yani aperatiflerle başlayalım.
01:25
Let's turn to fruit.
24
85415
1251
Meyvelere dönelim.
01:26
Turns out that trees are really having a tough time.
25
86666
2544
Görünüşe göre ağaçlar gerçekten zor zamanlar geçiriyor.
01:30
And this includes nuts and stone fruit,
26
90420
2169
Buna Antep fıstığı, badem ya da şeftali gibi
01:32
like pistachios and almonds or peaches.
27
92631
3295
sert kabuklu ve çekirdekli meyveler de dahil.
01:36
Last year, we lost 95 percent of the Georgia peach crop.
28
96509
5756
Geçen yıl Georgia şeftali mahsulünün %95′ini kaybettik.
01:43
95 percent.
29
103141
1168
Yüzde 95′ini.
01:45
And when you start to look at the models,
30
105268
2086
Modellere ve çevremizin yaşam süremiz içinde
01:47
and how our environment is changing in our lifetimes,
31
107354
3878
nasıl değiştiğine bakmaya başladığınızda,
01:51
I don't believe we'll be growing peaches in Georgia at all.
32
111274
3087
Georgia’da şeftali yetiştireceğimize hiç inanmıyorum.
01:55
Let's talk about the wheat in your bread or the rice in your salad,
33
115403
3212
Ekmeğinizdeki buğdaydan ya da salatanızdaki pirinçten
01:58
or the chickpeas in one of the dishes --
34
118657
2335
ya da yemeklerden birindeki nohuttan bahsedelim -
02:00
some of the core commodities, the core staples that feed the world.
35
120992
4088
dünyayı besleyen bazı temel ürünler, temel maddeler.
02:05
But in the United States,
36
125121
1210
Ancak ABD’de
02:06
the models show that about for every one degree of warming,
37
126373
2919
modeller, her bir derecelik ısınma için yaklaşık
02:09
we'll lose about 7.5 percent yield.
38
129292
4421
yüzde 7,5 verim kaybedeceğimizi gösteriyor.
02:13
We'll decline about 7.5 percent, year over year.
39
133755
2544
Yıldan yıla yaklaşık yüzde 7,5 oranında azalacağız.
02:16
That's only part of the story.
40
136341
2002
Bu hikâyenin sadece bir kısmı.
02:18
The other challenge is right now, on a global basis,
41
138385
3253
Diğer bir zorluk ise şu anda küresel bazda
02:21
15 percent of the world's wheat
42
141638
1752
dünyadaki buğdayın yüzde 15′inin
02:23
is produced in persistent drought conditions.
43
143431
3337
sürekli kuraklık koşullarında üretiliyor olması.
02:26
But if and when we hit that two degrees,
44
146768
2502
Ancak iki dereceye ulaştığımızda,
02:29
60 percent will be produced in persistent drought conditions.
45
149312
6715
buğdayın yüzde 60′ı sürekli kuraklık koşullarında üretilecek.
02:36
So not only are we going to see a precipitous decline of yields over time,
46
156069
5505
Dolayısıyla zaman içinde sadece verimde ciddi bir düşüş görmekle kalmayacağız,
02:41
we're going to see much more frequent disruptions
47
161574
2670
aynı zamanda belirli bölgelerde
02:44
and complete collapses of harvest in certain regions.
48
164285
5005
hasadın çok daha sık kesintiye uğradığını ve tamamen çöktüğünü göreceğiz.
02:49
It is impossible to comprehend the economic upheaval
49
169332
6465
Dünyanın büyük bölümünü besleyen
bu temel gıdalar iklim nedeniyle azalmaya başladıkça,
02:55
as we start to see these core commodities decline,
50
175839
4337
bu temel ürünlerin azaldığını görmeye başladığımızda
03:00
the food insecurity and malnutrition that will result of this,
51
180176
5047
ortaya çıkacak ekonomik kargaşayı, bunun sonucunda ortaya çıkacak
03:05
and the political instability of forced migration and conflict over resource
52
185223
5464
gıda güvensizliğini ve yetersiz beslenmeyi,
zorunlu göç ve kaynak çatışmalarının yaratacağı
03:10
as these core foods that feed most of the world
53
190729
3545
siyasi istikrarsızlığı anlamak mümkün değil.
03:14
start to decline because of climate.
54
194274
1793
03:16
So let's go to your main course, let's go to salmon.
55
196109
2920
Şimdi ana yemeğimize, somon balığına geçelim.
03:19
Salmon are also having a really tough time.
56
199029
3086
Somon balığı da gerçekten zor zamanlar geçiriyor.
03:22
We all know their epic journeys up rivers to spawn.
57
202157
4671
Yumurtlamak için nehirlere yaptıkları destansı yolculukları hepimiz biliyoruz.
03:26
And those rivers are not only warming
58
206870
2252
Bu nehirler sadece ısınmakla kalmıyor,
03:29
but we're starting to see reduced flows into them because of reduced snowpack.
59
209122
6006
aynı zamanda azalan kar yığınları nedeniyle
nehirlerdeki akışların da azaldığını görmeye başlıyoruz.
03:35
And by about 2050,
60
215170
2210
Yaklaşık 2050 yılına kadar,
modeller bu nehirlere olan akışın yaklaşık yarısını
03:37
the models show that we will lose about half of that flow into those rivers
61
217380
3879
azalan kar örtüsü nedeniyle kaybedeceğimizi ve bu yavruların
03:41
because of reduced snowpack,
62
221259
2044
03:43
making that journey for those fry back to the ocean nearly impossible.
63
223344
4839
okyanusa geri dönüş yolculuğunu neredeyse imkânsız hâle getireceğini gösteriyor.
03:48
But there's also massive heat waves that are flowing through our oceans now.
64
228183
5005
Ancak şu anda okyanuslarımızdan geçen devasa ısı dalgaları da var.
03:53
Those heat waves lower the oxygen levels
65
233229
2378
Bu ısı dalgaları oksijen seviyelerini düşürüyor
03:55
and make the environment really unsuitable for many of these life-forms.
66
235648
5131
ve ortamı bu yaşam formlarının çoğu için gerçekten uygunsuz hâle getiriyor.
04:01
This past year, just a few weeks ago,
67
241821
1835
Geçtiğimiz yıl, sadece birkaç hafta önce,
04:03
California announced it had closed the entire commercial fishing
68
243698
6131
Kaliforniya tüm eyalette, tüm sahilde ticari balıkçılığı kapattığını duyurdu,
04:09
for the whole state, the whole coast,
69
249871
2461
çünkü aslında avlanacak balık yoktu.
04:12
because, essentially, there weren't any fish to fish.
70
252332
2794
04:16
This is not some far-out future challenge.
71
256127
4046
Bu çok uzak bir geleceğin sorunu değil.
04:20
Now I wish I could tell you, you know,
72
260215
2586
Şimdi size tatlınızı yemeye devam edeceğinizi
04:22
you're still going to have your dessert and everything is fine,
73
262801
4254
ve her şeyin yolunda olduğunu söylemek isterdim
04:27
but I'm sorry, I have to come for your chocolate, too.
74
267097
2544
ama üzgünüm, çikolatanız için de gelmek zorundayım.
04:29
And in some ways, chocolate is faring the worst.
75
269641
3128
Bazı açılardan çikolata en kötüsünü yaşıyor.
04:32
You've probably never had a bite of chocolate
76
272811
3128
Muhtemelen ekvatorun yaklaşık 10 derece uzağında
04:35
that wasn't grown within about 10 degrees of the equator
77
275980
3462
küçük çiftçiler tarafından yetiştirilmeyen bir çikolatadan
04:39
by smallholder farmers.
78
279442
1335
hiç yememişsinizdir.
04:40
And there is not a single model that shows that, if and when we hit two degrees,
79
280819
5714
İki dereceye ulaştığımızda bu bölgenin herhangi birinin
04:46
that any of that region will be suitable for chocolate production.
80
286574
3712
çikolata üretimi için uygun olacağını gösteren tek bir model bile yok.
04:50
It will be too dry and too hot.
81
290328
2211
Çok kuru ve çok sıcak olacak.
04:52
That means those trees are going to have to walk and move.
82
292580
3379
Bu da ağaçların yürümek ve hareket etmek zorunda kalacağı anlamına geliyor.
04:55
They're not very good at that.
83
295959
2210
Bu konuda pek iyi değiller.
04:58
And the communities that that will affect
84
298211
4296
Bu durumdan etkilenecek olan topluluklar,
05:02
are ones that do not have the resources to weather storms of that nature.
85
302507
4630
bu tür fırtınaları atlatabilecek kaynaklara sahip olmayan topluluklardır.
05:08
The economic and social upheaval that will come from those kind of changes
86
308388
5172
Bu tür değişikliklerin yaratacağı ekonomik ve sosyal çalkantı
05:13
is profound.
87
313560
1167
çok büyük olacaktır.
05:14
And again, this year, not in 2040 or 2050,
88
314769
4421
Yine bu yıl, 2040 ya da 2050′de değil,
05:19
chocolate prices are up by 50 percent,
89
319190
2920
çikolata fiyatları yüzde 50 arttı,
05:22
because those production ecosystems have been hammered by drought
90
322152
4921
çünkü bu üretim ekosistemleri kuraklık ve aşırı hava koşullarından etkilendi.
05:27
and extreme weather.
91
327115
1877
05:29
50 percent, this year.
92
329033
2628
Yüzde 50, bu yıl.
05:32
I’m going to give you one more.
93
332954
2294
Size bir tane daha söyleyeceğim.
05:35
And this is where, like, I just don't even know what to do.
94
335665
3170
İşte burada ne yapacağımı bile bilmiyorum.
05:38
I'm ready to do anything to solve the problem.
95
338877
2836
Sorunu çözmek için her şeyi yapmaya hazırım.
05:41
Raise your hand if you’ve had a cup of coffee today or a cup of tea.
96
341713
5255
Bugün bir fincan kahve ya da çay içtiyseniz elinizi kaldırın.
05:47
Oh, yeah. I'm sorry, I know.
97
347010
2460
Oh, evet. Özür dilerim, biliyorum.
05:49
Let's say, how many of you had two cups?
98
349512
2002
Diyelim ki, kaçınız iki fincan içti?
05:53
Three?
99
353641
1168
Üç mü?
05:55
Yeah, four?
100
355727
1418
Evet, dört?
05:57
Alright, guys, we should talk,
101
357979
1960
Pekâlâ, konuşmalıyız
05:59
because I'm a little worried about you.
102
359981
1877
çünkü sizin için biraz endişeleniyorum.
06:01
(Laughter)
103
361858
1043
(Kahkahalar)
06:02
Even for me, and I'm a real coffee person,
104
362942
2378
Benim için bile, ki ben gerçek bir kahve insanıyım,
06:05
that's a little extreme.
105
365361
1335
bu biraz aşırı.
06:06
I'm not going to ask five, because then --
106
366738
2419
Beş tane sormayacağım, çünkü o zaman --
06:09
Yeah, exactly.
107
369199
1167
Evet, kesinlikle.
06:10
I could see it in your face, sir.
108
370366
1836
Yüzünüzden anlayabiliyorum efendim.
06:13
(Laughs)
109
373369
1168
(Gülüyor)
06:14
So, yeah, coffee too.
110
374996
2502
Evet, kahve de.
06:17
The IDB predicts that, just similar to wine,
111
377498
3754
IDB, tıpkı şarapta olduğu gibi,
06:21
if and when we hit two degrees,
112
381252
2211
iki dereceye ulaştığımızda
06:23
about half of the regions that are currently growing coffee
113
383463
3253
şu anda kahve yetiştirilen bölgelerin yaklaşık yarısının
06:26
will no longer be suitable for coffee production.
114
386716
3921
artık kahve üretimi için uygun olmayacağını öngörüyor.
06:30
About 75 of the 124 wild varieties of coffee
115
390678
4672
Şu anda 124 yabani kahve çeşidinden yaklaşık 75′i
06:35
are on the verge of extinction right now,
116
395391
2169
yok olmanın eşiğinde
ve bu gerçekten bir sorun,
06:37
and that's really a problem,
117
397602
1376
çünkü çok daha değişken iklimlerde gelişebilecek
06:39
because much of the genetic material that we will need
118
399020
3670
06:42
to try to produce hybrid varieties
119
402732
3378
hibrit çeşitler üretmeye çalışırken
06:46
that could thrive in much more volatile climate
120
406152
4421
ihtiyaç duyacağımız genetik malzemenin
06:50
are going to be lost.
121
410615
1627
çoğu kaybolacak.
06:52
But the point here is not to depress you or to scare you, it's not.
122
412283
6924
Ama burada amacım içinizi karartmak ya da sizi korkutmak değil.
06:59
No, it's not.
123
419207
1585
Hayır, değil.
07:01
It's to try to make an emotional connection in a way that only food can,
124
421459
4171
Sadece gıdanın yapabileceği şekilde duygusal bir bağ kurmaya çalışmak,
07:05
to understand really what's at stake
125
425672
2002
bu konuşmaları yaparken
07:07
when we're having these conversations.
126
427715
2336
gerçekten neyin tehlikede olduğunu anlamak.
07:10
And I believe what's at stake is, fundamentally, our way of life
127
430093
3670
Bence tehlikede olan şey, temelde,
07:13
on planet Earth.
128
433805
1376
Dünya’daki yaşam biçimimiz.
07:15
It's our identities,
129
435223
1168
Hem bireyler
07:16
both as individuals and as communities and cultures.
130
436432
3003
hem de topluluklar ve kültürler olarak kimliklerimiz.
07:19
It’s the vibrancy of our country and of the world.
131
439811
5505
Ülkemizin ve dünyanın canlılığıdır.
07:25
And fundamentally, as a father of two young boys aged six and five,
132
445942
4379
Temelde, altı ve beş yaşlarında Cy ve Rafa adında
07:30
Cy and Rafa,
133
450363
1627
iki erkek çocuk babası olarak,
07:31
it is fundamentally our ability
134
451990
1584
07:33
to pass to the next generation a better life than we were given,
135
453574
4505
bir sonraki nesle bize verilenden daha iyi bir hayat,
07:38
a life that is as rich and delicious
136
458079
2002
sahip olduğumuz kadar zengin
07:40
as the one we've been lucky enough to have.
137
460123
2752
ve lezzetli bir hayat bırakabilme yeteneğimizdir.
07:42
That is truly at stake now.
138
462917
2086
Şu anda gerçekten tehlikede olan budur.
07:45
The good news is, on our plates really does hold
139
465712
3211
İyi haber şu ki, tabaklarımızda gerçekten de
07:48
some of the biggest both problems
140
468965
2252
hem en büyük sorunlardan bazıları
07:51
but also potential to solve these challenges
141
471259
2711
hem de sahip olduğumuz her yerdeki
07:53
of anywhere that we have.
142
473970
1418
bu zorlukları çözme potansiyeli var.
07:55
And that's the part that gives me a ton of hope.
143
475430
2335
İşte bana en çok umut veren kısım da bu.
07:57
We know food is a giant driver
144
477807
3170
Gıdanın çevreye ve iklim değişikliğine
08:00
of environmental and climate-change damage.
145
480977
3670
zarar veren dev bir etken olduğunu biliyoruz.
08:04
It's the number-one driver of biodiversity loss, by a lot,
146
484689
4254
Biyoçeşitlilik kaybının bir numaralı nedeni,
ormansızlaşmanın ve arazi kullanım değişikliğinin bir numaralı nedeni,
08:08
number-one driver of deforestation and land-use change,
147
488943
3379
dünyanın azalan tatlı suyunun bir numaralı kullanımı.
08:12
number-one use of the world's dwindling freshwater.
148
492363
2920
08:15
70 percent of our water goes into how we feed ourselves.
149
495325
3378
Suyumuzun yüzde 70′i kendimizi nasıl beslediğimize gidiyor.
08:18
And it's the number-two driver of greenhouse-gas emissions, globally.
150
498703
3295
Küresel olarak sera gazı emisyonlarının iki numaralı itici gücüdür.
08:21
Now unlike energy and mobility and transportation,
151
501998
4379
Enerji, mobilite ve ulaşımdan farklı olarak,
bu eğrinin büküleceği bir gelecek görebiliyoruz, ancak gıda ve tarım,
08:26
where we can see a future where that curve is going to bend,
152
506419
3337
08:29
food and agriculture is going straight up,
153
509797
2419
görünürde kesinlikle bir son olmaksızın
08:32
with absolutely no end in sight.
154
512258
2336
düz bir şekilde yükseliyor.
08:35
So we must figure out how to reduce the negative impacts
155
515303
5756
Bu yüzden sistemin gezegenimiz üzerindeki olumsuz etkilerini
08:41
the system is having on our planet.
156
521100
2086
nasıl azaltacağımızı bulmalıyız.
08:43
Full stop.
157
523227
1460
Nokta.
08:44
The second big part of the work that we collectively have to do
158
524687
4338
Kolektif olarak yapmamız gereken işin ikinci büyük kısmı ise
adaptasyon ve esneklikle ilgilidir
08:49
is around adaptation and resilience,
159
529025
4004
ki bu kısımla şu anda başa çıkmak için tamamen hazırlıksız durumdayız.
08:53
a part that we are simply entirely unprepared to deal with right now.
160
533071
4462
08:57
We are now about to enter an age of extreme volatility,
161
537575
4546
Şu anda su ve toprak kaynaklarının azaldığı,
09:02
with dwindling resources of water and soil,
162
542163
3629
enerji fiyatlarının yükseldiği, aşırı dalgalanmaların yaşandığı
09:05
higher energy prices.
163
545833
1710
bir çağa girmek üzereyiz.
09:07
And we essentially are unprepared.
164
547543
2336
Esasen hazırlıksız durumdayız.
09:09
So we need much more investment and focus on preparing a food system
165
549879
4338
Dolayısıyla bugün içine girdiğimiz gerçeklikle başa çıkabilecek
bir gıda sistemi hazırlamak için
09:14
to deal with the reality that we are entering in today.
166
554258
3796
çok daha fazla yatırıma ve odaklanmaya ihtiyacımız var.
09:18
But this third part is the part that gets me excited
167
558721
2503
Ancak bu üçüncü kısım beni heyecanlandıran
09:21
and gives me a lot of hope.
168
561265
2586
ve bana büyük umut veren kısım.
09:23
Because I firmly believe, I know it to be true,
169
563893
2419
Çünkü gıda ve tarımın, daha geniş anlamda
09:26
that food and agriculture, nature-based solutions more broadly --
170
566312
3545
doğaya dayalı çözümlerin
09:29
namely, you throw in there oceans and forestry --
171
569899
3587
- yani okyanusları ve ormancılığı da dahil ederseniz -
09:33
are the only systems on planet Earth
172
573528
2460
Dünya’da, yeterli karbonu tutma kapasitesine sahip
09:36
that has the capacity to sequester enough carbon
173
576030
3670
tek sistem olduğuna kesinlikle inanıyorum,
bunun doğru olduğunu biliyorum - bu önemli kısım -
09:39
in the time horizon -- this is the important part --
174
579700
2503
09:42
110 billion metric tons of carbon that are in our atmosphere
175
582245
4337
atmosferimizde bulunan 110 milyar metrik ton karbon
eskiden topraklarımızdaydı.
09:46
used to be in our soils.
176
586582
1252
09:47
That's 80 years of our current footprint.
177
587875
2002
Bu şu anki ayak izimizin 80 yılı demek.
09:49
And we are starting to see tools and technologies
178
589919
3295
Bu karbonun büyük bir kısmını alıp toprağa geri koyabilecek
09:53
and rediscovering old techniques that can take a lot of that carbon
179
593214
5005
araç ve teknolojiler görmeye ve eski teknikleri
09:58
and put it back into the soil.
180
598219
1627
yeniden keşfetmeye başlıyoruz.
10:00
And technologies that allow our food system
181
600596
2002
Gıda sistemimizin çok daha verimli
10:02
to become much more efficient and vibrant.
182
602640
2044
ve canlı hâle gelmesini sağlayan teknolojiler.
10:04
I'll give you a couple that are superexciting to me.
183
604725
3045
Benim için son derece heyecan verici birkaçını söyleyeyim.
10:07
One is a company called Loam Bio
184
607812
1918
Bunlardan biri, tohumları kaplayan,
10:09
that has discovered fungi microbes that coat seeds,
185
609772
5547
yılda dönüm başına bir ila üç ton arasında karbon çeken
10:15
that are pulling between one and three tonnes of carbon per acre per year,
186
615319
3546
ve bu karbonu toprakta daha kalıcı formlarda depolayan
10:18
and store that carbon in more permanent forms in the soil.
187
618865
3295
mantar mikroplarını keşfeden Loam Bio adlı bir şirket.
10:22
When you do the math on how many acres are under cultivation,
188
622577
3920
Kaç dönümün ekim altında olduğunu hesapladığınızda,
10:26
this is a tool that can be transformational.
189
626539
2419
bu dönüşüm yaratabilecek bir araçtır.
10:29
Or a company like Inari Agriculture,
190
629000
1960
Ya da Inari Agriculture gibi bir şirket,
10:31
using modern breeding techniques that can dramatically increase yield
191
631002
4838
modern yetiştirme tekniklerini kullanarak verimi önemli ölçüde artırırken,
ihtiyaç duyulan gübre miktarını ya da o bitkiyi korumak için gereken
10:35
while reducing the amount of fertilizer that’s needed
192
635882
2586
10:38
or pesticides and herbicides that are needed to protect that plant.
193
638509
3295
pestisit ve herbisit miktarını azaltabilir.
10:41
I could go on and on about these tools.
194
641804
2002
Bu araçlar hakkında konuşmaya devam edebilirim.
10:44
They're out there.
195
644432
1168
Bunlar var.
10:45
We have the solutions at hand.
196
645600
1793
Çözümler elimizin altında.
10:48
The problem is we're just out of time.
197
648060
2461
Sorun şu ki zamanımız kalmadı.
10:50
So for all of us who are working on these issues,
198
650813
3420
Dolayısıyla bu konular üzerinde çalışan
ya da her ne yapıyorsak ona liderlik eden hepimiz için,
10:54
or leading in whatever we are doing,
199
654275
3712
eğer planımız varsa ve kendimizi rahat hissediyorsak,
10:58
if we have our plan and we feel comfortable, like,
200
658029
2711
11:00
"This feels about right, I'm doing my thing,"
201
660781
2586
“Bu doğru geliyor, ben işimi yapıyorum” diyorsak,
11:03
then we're simply not doing enough.
202
663409
1919
o zaman yeterince yapmıyoruz demektir.
11:06
We have to get fundamentally out of our comfort zone
203
666537
3003
Temelde konfor alanımızdan çıkmalı ve
11:09
and take on a lot more risk in terms of our actions.
204
669540
3128
eylemlerimiz açısından çok daha fazla risk almalıyız.
11:12
So I hope that, as we sit here tonight together
205
672668
3128
Umarım bu akşam burada birlikte oturup karşılaştığımız
11:15
and eat some of the challenges we face,
206
675838
2252
bazı zorlukları değerlendirirken,
11:18
we understand what's truly at stake.
207
678132
3337
gerçekten neyin tehlikede olduğunu anlarız.
11:21
We understand that we absolutely have the capacity to solve this challenge,
208
681511
4170
Bu sorunu çözebilecek kapasiteye kesinlikle sahip olduğumuzu,
11:25
but that if we don't act now, we're going to lose time.
209
685723
2628
ancak şimdi harekete geçmezsek zaman kaybedeceğimizi anlıyoruz.
11:28
But I know that we can look back,
210
688392
3712
Ancak geriye dönüp baktığımızda hep birlikte
11:32
and collectively say to ourselves,
211
692146
2419
şunu söyleyebileceğimizi biliyorum:
11:34
"We stood up and met the moment,
212
694565
3671
“Ayağa kalktık ve o anı yakaladık
11:38
and we ensured that our kids and that our grandkids
213
698277
3254
ve çocuklarımızın ve torunlarımızın bu akşam burada yediğimiz gibi
11:41
will be able to enjoy a delicious meal
214
701531
2585
lezzetli bir yemeğin
tadını çıkarabilmesini sağladık.”
11:44
like the one we’re having here tonight.”
215
704116
1919
Çalışmalarınız için teşekkür ediyor
11:46
So thank you for your work,
216
706035
1293
11:47
and I look forward to seeing what we can do together.
217
707328
2920
ve birlikte neler yapabileceğimizi görmek için sabırsızlanıyorum.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7