The Breakthrough Power of Young Leaders | Mohan Sivaloganathan | TED

34,033 views ・ 2024-08-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elza Elif Mehdiyev Gözden geçirme: Eren Gokce
00:04
My first job out of school was at Procter and Gamble.
0
4417
2962
Okul dışındaki ilk işim Procter and Gamble’daydı.
00:07
Shortly after launching my career,
1
7420
1669
Kariyerime başladıktan kısa süre sonra
00:09
I sat down at a restaurant with my parents,
2
9130
2044
bir restoranda oturdum ebeveynlerimle,
00:11
Sri Lankan immigrants who came to the country poor,
3
11216
2544
Sri Lankalı göçmenler,
ülkeye fakir, cepleri boş gelen,
00:13
nothing in their pockets,
4
13802
1251
00:15
but became immensely successful through careers in public service,
5
15095
3462
ama kamu hizmetindeki kariyerleriyle oldukça başarılı olan,
00:18
my mom is a teacher, my dad with the US government.
6
18598
2711
annem öğretmen olarak, babam ABD hükûmetinde çalışarak.
00:21
And it gave me this opportunity to be able to lean across the table
7
21351
3420
Ve bu bana masaya doğru yaslanıp
00:24
and tell them that my vision for my career
8
24771
3128
kariyerim için vizyonumun
00:27
was to become the CEO of Procter and Gamble.
9
27899
2795
Procter and Gamble’ın CEO’su olmak olduğunu söyleme fırsatı verdi.
00:30
(Laughter)
10
30694
3086
(Kahkahalar)
00:33
And just like y'all, we all took it in.
11
33780
2252
Ve tıpkı sizin gibi, hepimiz bunu bir sindirdik.
00:36
(Laughter)
12
36032
2086
(Kahkahalar)
00:38
Took a deep breath.
13
38118
1626
Derin bir nefes aldım.
00:39
But I knew I could do it.
14
39744
1627
Ama başarabileceğimi biliyordum.
00:41
I had the skills. I had the ambition.
15
41371
2419
Yeteneklerim vardı. Hırslıydım.
00:43
I'd even taken the Myers-Briggs personality test.
16
43832
2294
Myers-Briggs kişilik testine bile girmiştim.
00:46
(Laughter)
17
46167
1460
(Kahkahalar)
00:47
Right?
18
47669
1251
Değil mi?
00:48
I was assessed as an ENTJ,
19
48962
3587
Sonucum bir ENTJ’di,
00:52
which meant that I was extroverted, intuitive, thinking, judging,
20
52591
6965
bu da dışa dönük, sezgisel, düşünceli, yargılayıcı
veya bazıların dediği gibi bir “Komutan” olduğum anlamına geliyordu
00:59
or some might call it, “The Commander.”
21
59598
2043
01:01
(Laughter)
22
61683
1460
(Kahkahalar)
01:05
Studies have shown that ENTJs
23
65353
1877
Araştırmalar, ENTJ’lerin
01:07
are the most common personality types among CEOs.
24
67230
3379
CEO’lar arasında en yaygın kişilik tipleri olduğunu göstermiştir.
01:10
So I had it in me.
25
70609
1251
Bu yüzden potansiyelim vardı.
01:13
And I researched what is it that CEOs do, and I found a certain blueprint.
26
73320
3920
Ve CEO’ların ne yaptığını araştırdım ve spesifik bir tasarı buldum.
01:17
I found that they're assertive, directive,
27
77240
3629
İddialı, yönlendirici olduklarını,
01:20
there's a real command and control to how they show up.
28
80869
2919
ortaya çıkış şekillerinde gerçek bir komut ve kontrol olduğunu gördüm.
01:24
So I tried to apply that blueprint to my first job at Procter and Gamble,
29
84789
3462
Bu planı Procter and Gamble’daki ilk işime uygulamaya çalıştım
01:28
and I was surprised by the results.
30
88251
1710
ve sonuçlar beni şaşırttı.
01:29
(Laughter)
31
89961
1877
(Kahkahalar)
01:31
Because I was magnificently,
32
91880
3712
Çünkü ben muhteşem,
01:35
spectacularly ...
33
95634
1459
olağanüstü bir şekilde...
01:38
failing.
34
98470
1251
başarısızdım.
01:39
(Laughter)
35
99763
1585
(Kahkahalar)
01:42
The response to my, quote unquote, leadership
36
102849
3670
Benim, tırnak içinde, liderliğime
01:46
was so toxic
37
106561
1460
verilen yanıt o kadar zehirliydi ki
01:48
that I was placed on a performance improvement plan.
38
108063
2460
bir performans geliştirme planına yerleştirildim.
01:50
(Laughter)
39
110523
2461
(Kahkahalar)
01:52
You can't make this stuff up.
40
112984
1710
Bu tür şeyleri uyduramazsın.
01:57
So for y'all who don't know,
41
117739
1877
Yani bilmeyenler için,
01:59
you're on a performance improvement plan,
42
119616
2002
bir performans geliştirme planındaysanız,
02:01
you are closer to being fired than being CEO.
43
121618
2210
CEO olmaktansa, kovulmaya daha yakınsınız.
02:03
(Laughter)
44
123828
1418
(Kahkahalar)
02:05
Alright? First job out of school.
45
125246
3129
Tamam mı? Okul dışındaki ilk iş.
Belli ki, bazı değişiklikler yapmam gerekiyordu.
02:08
Clearly, I had to make some changes.
46
128416
1752
02:10
I'm still going to be the commander, don't get me wrong,
47
130210
2669
Hâlâ komutan olacağım, beni yanlış anlamayın,
02:12
but I had to make some adjustments along the way.
48
132921
2335
ama yol boyunca bazı ayarlamalar yapmak zorunda kaldım.
Bazı ince ayarlar yapmak zorunda kaldım.
02:15
Had to make some tweaks.
49
135298
1251
02:16
And ultimately, I became CEO.
50
136591
1877
Ve nihayetinde CEO oldum.
02:19
Not of Procter and Gamble, granted,
51
139636
1710
Procter ve Gamble’ın değil tabii,
02:21
because I would have flown in here on a private jet today
52
141388
2711
çünkü öyle olsa bugün buraya özel bir jetle uçardım,
02:24
instead of taking the subway like y'all.
53
144140
1919
sizin gibi metroya binmek yerine.
02:26
(Laughter)
54
146101
1167
(Kahkahalar)
02:27
But CEO of an organization called Our Turn.
55
147310
3003
Ama Our Turn adında bir organizasyonun CEO’su oldum.
02:30
A movement that uplifts the voices and change-making ability of young people
56
150313
3712
Gençlerin seslerini ve değişim yaratma yeteneklerini yükselten
02:34
to be able to create a thriving education system.
57
154025
3462
bir hareket, gelişen bir eğitim sistemi yaratabilmek için.
02:37
There are two things I discovered upon becoming a CEO.
58
157487
3295
CEO olduktan sonra keşfettiğim iki şey var.
02:40
First, one does not simply walk into Mordor.
59
160782
3921
Birincisi, “Mordor’a öylece gidemezsiniz.”
02:44
(Laughter)
60
164703
1251
(Kahkahalar)
02:49
Everything you've heard, in other words,
61
169666
2002
Başka bir deyişle, CEO olmanın göz alıcı olmayan yanı
02:51
about the less than glamorous side of being a CEO, it's true.
62
171710
3420
hakkında duyduğunuz her şey doğrudur.
02:55
You lose your cover.
63
175171
1835
Korumanı kaybediyorsun.
Yani ne zaman bir şey yolunda giderse, herkes sorumlu.
02:57
So whenever something goes well, it's everybody else.
64
177048
2503
02:59
It's because of them.
65
179592
1252
Onlar yüzünden.
03:00
Whenever something goes wrong, it's on you.
66
180885
2002
Ne zaman bir şeyler ters giderse, sadece senin suçun.
03:03
The second thing I learned was that in order to be an effective CEO,
67
183805
4296
Öğrendiğim ikinci şey, etkili bir CEO olmak için,
03:08
I needed to follow the lead of young people.
68
188143
2252
gençlerin liderliğini örnek almam şarttı.
03:11
You think about the past few years,
69
191563
1751
Geçtiğimiz birkaç yılı düşünün, nasıl
03:13
how much our minds, our culture, schools, politics
70
193314
2461
aklımızın, kültürümüzün, okularımızın, siyasetimizin
03:15
have been absorbed by the idea of critical race theory.
71
195775
2711
eleştirel ırk teorisi fikriyle ne kadar özümsendiğini.
03:19
And what's ironic is,
72
199571
2169
Ve ironik olan şey,
03:21
it's not just that adults have dominated the argument,
73
201740
3503
sadece yetişkinlerin tartışmaya hükmetmesi değil,
03:25
but that adults have basically been throwing
74
205243
2127
aynı zamanda yetişkinlerin temelde
aynı tartışmayı birbirlerine ileri geri atmalarıdır.
03:27
the same argument back and forth at each other.
75
207370
2211
03:29
One side says, “You’re bringing politics and indoctrination into the classroom.”
76
209622
3796
Bir taraf, “Sınıfa siyaset ve endoktrinasyon getiriyorsunuz” diyor.
03:33
And then the other side says,
77
213418
1418
Ve sonra diğer taraf,
03:34
“You’re bringing politics and indoctrination into the classroom.”
78
214836
3128
“Sınıfa siyaset ve endoktrinasyon getiriyorsunuz” diyor.
03:37
(Laughter)
79
217964
1084
(Kahkahalar)
“Ben bir ebeveynim. Eğitimde neyin doğru olduğunu biliyorum.”
03:39
"I'm a parent. I know what's right in education."
80
219048
2294
03:41
"No, I'm a parent. I know what's right in education."
81
221384
2628
“Hayır, ben bir ebeveynim. Eğitimde neyin doğru olduğunu biliyorum.”
“Çocuğumun kendisinden nefret ettiriyorsun ve kültürüm saldırı altında.”
03:45
“You’re making my kid hate themself, and my culture is under attack.”
82
225472
3253
03:48
“No, you’re making my kid hate themself, and my culture is under attack.”
83
228725
3503
“Hayır, çocuğumu kendinden nefret ettiriyorsun ve kültürüm saldırı altında.”
03:53
You basically had the equivalent of the Spider-Man pointing meme.
84
233396
3087
Yani resmen o Örümcek Adam karikatürü gibi.
03:56
Everybody pointing back and forth at each other. Right?
85
236483
3586
Herkes birbirine ileri geri işaret ediyor. Değil mi?
04:01
But young people are having a very different conversation.
86
241154
2961
Ama gençler çok farklı bir tartışma içindeler.
04:04
They are talking about the need for accurate history in their education.
87
244115
3545
Eğitimde doğru tarihe duyulan ihtiyaçtan bahsediyorlar.
04:07
The need to be seen as full, well-rounded individuals,
88
247660
3587
Tam, çok yönlü bireyler olarak görülme ihtiyacından,
04:11
to be able to build community with one another.
89
251289
2211
birbirleriyle topluluk kurabilmekten.
04:14
There was a conference that took place, with 300-plus education leaders,
90
254626
3962
300′den fazla eğitim liderinin katıldığı bir konferans vardı
04:18
and the person who stole the show was a student named Jaylen Adams.
91
258630
3170
ve konferansın yıldızı Jaylen Adams adında bir öğrenciydi.
04:22
On a panel discussion,
92
262759
1293
Bir panel tartışmasında,
04:24
she shared an experience from the fifth grade,
93
264093
2169
beşinci sınıftan bir deneyim paylaştı,
04:26
where her teacher made everybody in the class
94
266262
3170
öğretmeninin sınıftaki herkesi
04:29
go on the carpet in the middle, line up in rows
95
269474
3837
ortadaki halıya çıkartmış, sıralara dizdirtmiş
04:34
and pretend to be on a slave ship.
96
274312
1710
ve bir köle gemisindeymiş gibi davrandırtmış.
04:38
Some of the kids were appointed to be overseers.
97
278483
2252
Çocuklardan bazıları gözetmen olarak atanmış.
04:41
Which meant that if anybody said something or did something that was out of line,
98
281986
4129
Yani eğer biri haddini aşan bir şey söylerse ya da yaparsa,
04:46
they could be thrown off the ship.
99
286115
1961
gemiden atılabilirdi.
04:50
Jaylen told us about how she came back home that night crying profusely.
100
290119
4088
Jaylen bize o gece eve nasıl gözyaşları içinde döndüğünü anlattı.
04:55
Feeling traumatized.
101
295416
1961
Travmatize olmuş gibi hissederek.
04:57
Wondering why did she have to go through that dehumanizing experience.
102
297418
3629
Neden bu insanlık dışı deneyimi yaşamak zorunda olduğunu merak ederek.
05:02
There was another gathering, 2,500 people participating
103
302966
2627
Başka bir toplantı daha vardı, 2500 kişinin katıldığı
05:05
in a virtual press conference, talking about the need
104
305635
2544
sanal basın toplantısı,
okullarda kültürel açıdan kapsayıcı müfredat olması ihtiyacından bahsedilen
05:08
for culturally inclusive curriculum in schools.
105
308221
2252
05:10
Once again, the person who stole the show was a student named Sydney Griffin.
106
310515
4129
Bir kez daha, toplantının yıldızı bir öğrenciydi Sydney Griffin.
05:14
She illustrated why it's so critical
107
314686
1751
Küçük, renkli çocukların kendi tarihini
05:16
for young children of color to learn about their own history,
108
316437
3337
öğrenmelerinin neden bu kadar kritik olduğundan bahsetti
05:19
and how when you expose children to new cultures and new experiences,
109
319774
3879
ve çocuklar yeni kültürlere ve yeni deneyimlere maruz kaldığında,
05:23
ultimately they all feel more seen, more accepted.
110
323653
4087
sonuçta hepsinin nasıl daha çok görülmüş, daha kabul edilmiş hissettiğini anlattı.
05:27
It forges a new generation of pioneers towards equity.
111
327740
3212
Yeni nesil öncüleri teşvik ediyor, eşitliğe doğru.
05:32
That vision of a new generation of pioneers towards equity
112
332495
2795
Eşitliğe yönelik yeni nesil öncülerin vizyonu, genç liderlere
05:35
is what inspired young leaders to create a campaign at Our Turn called Truth(Ed).
113
335331
4463
Our Turn’da Truth (Ed) adlı bir kampanya oluşturmaları için ilham verdi.
05:39
They created toolkits so that young people from coast to coast
114
339836
2961
Araç setleri oluşturdular, ülke boyunca gençlerin
05:42
could elevate their stories, organize, speak out at school board meetings.
115
342839
4921
hikayelerini yükseltebilmeleri, organizyonlar yaratmaları,
okul yönetim kurulu toplantılarında konuşabilmeleri için.
05:47
They fostered spaces for young folks to be able to collaborate,
116
347802
3170
Alanlar oluşturdular, gençlerin işbirliği yapabilmeleri için,
05:51
not divide and antagonize, adult leaders like superintendents,
117
351014
3461
bölünmek ve düşmanlaştırmak yerine,
müfettişler, okul yönetim kurulu üyeleri, hayırseverler gibi yetişkin liderler ile
05:54
school board members, philanthropists,
118
354517
2211
05:56
where they could forge that new future together.
119
356769
3045
beraberce yeni bir gelecek yaratabilmeleri için.
05:59
So while you had adults who were out there arguing with one another,
120
359814
3253
Yani dışarıda birbirleriyle tartışan yetişkinler varken,
06:03
trying to suppress access to knowledge and history through book bans,
121
363067
3921
kitap yasakları yoluyla bilgiye ve tarihe erişimi bastırmaya çalışan,
06:06
young people were able to successfully stop book bans
122
366988
3003
gençler kitap yasaklarını başarıyla durdurabildiler
06:09
in places like Texas and Pennsylvania and beyond.
123
369991
2836
Teksas, Pennsylvania ve ötesindeki yerlerde.
06:12
By organizing petitions,
124
372827
1293
Dilekçeler düzenleyerek,
06:14
making sure their school boards heard what they had to say.
125
374120
3253
okul kurullarının söylediklerini duyduklarından emin olarak.
Hatta daha da hücuma geçtiler;
06:17
They even went on offense, creating banned book clubs and libraries,
126
377415
3754
yasaklanmış kitap kulüpleri ve kütüphaneleri
ve alanlar yarattılar, topluluk üyelerinin bir araya gelebilecekleri,
06:21
spaces where community members could be able to come together,
127
381210
2920
06:24
learn from one another,
128
384172
1293
birbirlerinden öğrenebilecekleri,
06:25
engage in constructive conversation, and build bridges.
129
385506
2795
yapıcı sohbetler edebilecekleri ve köprüler kurabilecekleri.
06:29
We're in this time where there is rampant negativity
130
389802
2545
Halk eğitimi hakkında yaygın olumsuzlukların
06:32
around public education.
131
392388
2169
olduğu bu zamandayız.
06:34
But young people are leading a transcendent movement.
132
394599
3670
Ancak gençler aşkın bir harekete öncülük ediyor.
06:38
It's a movement that people want to be a part of.
133
398311
2294
İnsanların parçası olmak istediği bir hareket bu.
06:41
I've been on the front row to examples of youth leadership time and time again,
134
401564
4171
Gençlik liderlik örneklerine tekrar tekrar tanık oldum,
06:45
and I've been able to discover four critical lessons
135
405735
2544
dört kritik ders buldum
06:48
to up my game as a CEO.
136
408279
2211
kendimi geliştirmek için, bir CEO olarak.
06:50
First, sure, we've all seen CEOs, people like myself,
137
410490
4838
Birincisi, elbette, hepimiz CEO’lar, benim gibi insanlar, gördük,
06:55
who step on stages like this and say,
138
415328
2210
böyle sahnelere adım atan ve
06:57
"I have a grand vision for how we're going to change the world,
139
417580
3504
“Dünyayı nasıl değiştireceğimize dair büyük bir vizyonum var
07:01
and it's going to happen through a strategic plan."
140
421125
3295
ve bu stratejik bir plan aracılığıyla gerçekleşecek” diyen.
07:07
You know, this might be a first in TED history
141
427924
3086
Biliyor musun, bu TED tarihinde bir ilk olabilir
çünkü kasıtlı olarak size alkışlanılası bir cümlenin tam tersini verdim.
07:11
because I intentionally gave you the opposite of an applause line.
142
431052
3170
07:14
(Laughter)
143
434263
3045
(Kahkahalar)
07:17
You can replace strategic plan with logic model
144
437350
2961
Stratejik bir planı bir mantık modeliyle veya
07:20
or anything else you learned in your MBAs,
145
440353
2294
MBA’larınızda öğrendiğiniz bir şeyle değiştirebilirsiniz
07:22
and that stuff is valuable, don't get me wrong,
146
442647
2377
ve bu şeyler değerli, beni yanlış anlamayın,
07:25
but it doesn't inspire.
147
445024
2169
ama ilham vermiyor.
Bir şeyi öğrenmiştim, lise son sınıf öğrencisi Tati Martinez’den,
07:28
I recall something I learned from Tati Martinez, a high school senior,
148
448361
3337
07:31
when I asked them to describe the leadership of young people.
149
451698
3044
onlardan gençlerin liderliğini tanımlamalarını istediğimde.
07:34
They said, "We as young people have been through so much,
150
454742
3379
Dedi ki, “Gençler olarak bir sürü şey yaşadık,
07:38
seeing the world burn in front of our eyes,
151
458121
3336
dünyanın gözlerimizin önünde yandığını gördük,
07:41
being locked in our homes from the outside in.
152
461499
3128
dışarıdan bizi evlerimize kilitlediler.
07:44
And all of that has made us emotionally intelligent.
153
464669
2753
Ve tüm bunlar bizim duygusal zekâmızı yüksek kıldı.
07:48
It has made us want to foster empathy and community building."
154
468965
2919
Empati kurmaya ve topluluk oluşturmaya teşvik olmamızı sağladı.”
07:53
The breakthrough power of youth leadership
155
473177
2419
Gençlik liderliğinin çığır açan gücü
07:55
leans heavily on emotional intelligence.
156
475638
2336
büyük ölçüde duygusal zekâya dayanıyor.
07:59
Number two,
157
479684
1251
İkincisi,
08:00
I've been forced to confront just how trapped I've been
158
480977
2836
ne kadar tuzağa düşmüş olduğum ile yüzleşmek zorunda kaldım,
08:03
by frameworks, assessments, personality tests
159
483813
3128
çerçevelerle, değerlendirmelerle, kişilik testleriyle,
08:06
that tell me the right way to lead.
160
486941
2002
bana liderlik etmenin doğru yolunu söyleyen.
08:10
But young people have boundless ingenuity.
161
490111
3170
Ancak gençlerin sınırsız bir yaratıcılığı var.
08:13
I've seen young people drive positive change and results
162
493281
2711
Ben gençlerin olumlu değişim ve sonuçlar sağladığını gördüm,
08:15
through everything from policy resolutions to poetry competitions.
163
495992
3712
politika kararlarından şiir yarışmalarına kadar her türlü yolla.
08:19
And that has motivated me to expand my own toolbox.
164
499704
2419
Ve bu beni kendimi geliştirmeye motive etti.
08:23
To understand number three,
165
503374
1960
Üç numarayı anlamak için,
08:25
I want you to picture yourself at a campfire.
166
505376
2878
kendini bir kamp ateşinde hayal etmeni istiyorum.
08:28
It's been a long journey to get to this point.
167
508296
2169
Buraya kadar gelmek uzun bir yolculuktu.
08:30
You're tired, your clothes are maybe caked with dirt, with sweat,
168
510506
4797
Yorgunsun, kıyafetlerin kirle ve terle kaplı,
08:35
surrounded by loved ones.
169
515344
2253
sevdiklerinizle çevrilisin.
08:37
And now can you picture someone leaning forward across that campfire?
170
517638
4004
Ve şimdi kamp ateşinin karşısında öne eğilmiş birini hayal edebilir misin?
08:41
It glows in their face.
171
521684
1335
Ateş yüzlerine parlıyor.
08:44
They say, "Hey.
172
524145
1919
Diyorlar ki, “Hey.
08:46
Can you tell me about your Google Sheets metrics dashboard?"
173
526064
3253
Bana Google E-Tablolar metrikleri panelinden bahsedebilir misin?
08:49
(Laughter)
174
529317
2252
(Kahkahalar)
08:53
Anyone?
175
533738
1877
Kimse?
08:55
I got shade for days, y'all.
176
535615
2085
Günlerce gölgeliğim var.
08:57
Equal opportunity shade distributor.
177
537700
1794
Eşit fırsat gölge distribütörü.
08:59
That's me.
178
539494
1376
Bu benim.
09:00
Now that doesn't happen. People want stories.
179
540870
3253
Şimdi bu böyle olmuyor. İnsanlar hikâyeler istiyor.
09:05
Strategies come and go.
180
545333
1752
Stratejiler gelir ve gider.
09:07
But stories are forever, and young people are storytellers.
181
547126
4672
Ama hikâyeler sonsuzdur ve gençler hikâye anlatıcısıdır.
09:11
They are true tellers.
182
551839
2127
Onlar gerçek muhabirlerdir.
09:14
Even a few months ago,
183
554008
1251
Birkaç ay önce bile,
09:15
I never could have imagined publicly sharing
184
555301
2127
herkesle paylaşmayı asla hayal edemezdim,
09:17
that I was on a performance improvement plan.
185
557470
2377
bir performans iyileştirme planında olduğumu.
09:19
But you needed to know my story.
186
559889
1585
Ama hikâyemi bilmeniz gerekiyordu.
09:21
You needed to know my truth
187
561516
1626
Gerçeğimi bilmeniz gerekiyordu,
09:23
to go on this journey with me.
188
563184
1460
benimle bu yolculuğa çıkmak için.
09:26
And number four,
189
566437
1335
Ve dördüncü,
09:27
just think about how often we've been boxed in by false choices.
190
567772
3837
ne sıklıkla yanlış seçimler yüzünden mahvolduğumuzu bir düşünün.
09:31
You could be financially successful, or you can pursue purpose.
191
571609
4004
Finansal olarak başarılı olabilirsiniz veya amacınızın peşinden gidebilirsiniz.
09:35
You can have well-being, or you can have academic achievement.
192
575613
3253
İyi olabilirsinız ya da akademik olarak başarılı olabilirsinız.
09:38
You’re team Taylor or you’re team Beyoncé.
193
578866
2503
Siz ya Taylor’cısınızdır ya da Beyoncé’cisinizdir.
09:41
(Laughter)
194
581369
1251
(Kahkahalar)
09:44
But young people reject false choices.
195
584413
3754
Ama gençler yanlış seçimleri reddediyor.
09:48
They lean into the power of "and."
196
588209
2711
“Ve” kelimesinin gücüne yanaşıyorlar.
09:50
That breeds inclusivity, which unlocks possibility.
197
590962
3962
Bu olasılığı, o da kapsayıcılığı doğurur.
09:56
I've been fortunate to be able to apply these lessons
198
596634
2503
Bu dersleri uygulayabildiğim için şanslıydım,
09:59
in multiple contexts over the past few years,
199
599178
2127
birden fazla bağlamda, son birkaç yılda,
10:01
during a time of massive environmental change,
200
601305
2169
büyük çevresel değişim döneminde,
10:03
like the Great Resignation.
201
603516
1752
Büyük İstifa gibi.
10:05
And what I'm most proud of
202
605309
1585
Ve en çok gurur duyduğum şey,
10:06
is that in our recent staff survey at Our Turn,
203
606936
2252
Our Turn’daki son personel anketimizde,
insanların yüzde 100′ünün Our Turn’u
10:09
100 percent of people said
204
609188
1251
10:10
they would strongly recommend Our Turn as a place to work.
205
610439
2753
çalışılacak bir yer olarak şiddetle tavsiye edeceklerini söylemesiydi.
10:14
I believe that happens when you have a work environment where people feel seen.
206
614610
4630
İnsanların görülmüş hissettiği bir
çalışma ortamınız olduğunda bunun olduğuna inanıyorum.
Birbirleriyle gerçek bir topluluk içinde oldukları bir yerde.
10:19
Where they’re in true community with one another.
207
619240
2753
10:21
Where they can pursue bold ideas without fear.
208
621993
3503
Korkusuzca, cesur fikirlerin peşinden gidebilecekleri bir yerde.
10:27
So what can you do?
209
627582
1543
Peki ne yapabilirsin?
10:29
Well, I have three tips.
210
629167
1584
Üç ipucum var.
10:30
One, get proximate.
211
630793
2044
Birincisi, yakınlaşın.
10:33
Hire young people to your team.
212
633796
1960
Ekibinizde gençlere iş verin.
10:35
Attend their events. Learn about their insights.
213
635798
2294
Etkinliklerine katılın. Onların içgörülerini öğrenin.
10:38
Learn about their experiences and their recommendations for the future.
214
638134
3336
Deneyimleri ve gelecek için önerileri hakkında bilgi edinin.
10:41
Number two, change your language.
215
641470
2795
İkincisi, dilini değiştir.
10:44
And to be clear,
216
644307
2252
Ve emin olun,
10:46
I'm not telling you to pick up Gen Z slang.
217
646601
2210
Gen Z argosu kullanın demiyorum.
10:49
I don't want you going around saying you watched this talk by Mohan,
218
649979
3212
Etrafta dolaşıp, Mohan’ın konuşmasını izlediğinizi ve onun size
10:53
and he said, like, start saying "lit," "no cap" and "drip."
219
653191
2794
“Kardo”, “boş yapma”, “müko” demeye başla dediğini söylemeyin.
10:55
(Laughter)
220
655985
1460
(Kahkahalar)
10:57
Do not put that on me.
221
657445
2586
Atmayın onu benim üzerime.
11:00
Change the way you describe leadership.
222
660031
2335
Liderliği tanımlama şeklinizi değiştirin.
11:03
And number three, hold yourself accountable.
223
663826
3128
Üçüncüsü, kendinizi sorumlu tutun.
11:06
Train yourself up on these skills.
224
666954
2044
Kendinizi bu beceriler üzerinde eğitin.
İşe alma kriterlerinizi yeniden düşünün.
11:09
Rethink your hiring criteria.
225
669040
2002
Kabul kriterlerinizi yeniden düşünün.
11:11
Rethink your admissions criteria.
226
671083
1585
11:13
I was at a convening with other social justice leaders recently,
227
673961
3212
Geçenlerde diğer sosyal adalet liderleriyle bir toplantıdaydım
11:17
and at the end, someone pulled me to the side.
228
677215
2168
ve sona doğru, biri beni kenara çekti.
11:19
They said, "Hey, you know, looks like everybody else here,
229
679425
3003
Dediler ki, “Hey, biliyor musun, buradaki herkes sanki
11:22
they're doing jobs,
230
682470
1251
iş yapıyorlar gibi görünüyor,
11:23
but you look like you're having fun."
231
683763
2627
ama sen eğleniyormuş gibi görünüyorsun.”
11:26
I said, “You’re absolutely right.”
232
686432
1627
“Kesinlikle haklısın” dedim.
11:28
Like, I am having fun.
233
688059
1835
Yani, kesinlikle eğleniyorum.
11:29
And it's because I have proximity to the leadership of young people.
234
689894
3462
Ve bunun nedeni gençlerin liderliğine olan yakınlığım.
11:33
And it fills me with hope.
235
693356
1585
Ve bu beni umutla dolduruyor.
11:36
And young people also remind me, day-in and day-out,
236
696067
4045
Ve gençler bana her gün hatırlatıyor,
11:40
that leadership, it's not a title.
237
700112
2169
liderliğin bir unvan olmadığını.
11:43
Just being a CEO doesn't make me a leader.
238
703449
2836
Sadece CEO olmak beni bir lider yapmaz.
11:46
Leadership is a verb, and it requires action.
239
706285
3045
Liderlik bir fiildir ve eylem gerektirir.
11:50
So if we want to stand on the right side of history
240
710498
2544
Dolayısıyla tarihin doğru tarafında bulunmak
11:53
and fulfill our responsibilities as leaders,
241
713084
3170
ve liderler olarak sorumluluklarımızı yerine getirmek istiyorsak,
11:56
then we need to stand with and follow the model of leadership
242
716295
3170
o zaman yanında durmalı ve takip etmeliyiz,
11:59
demonstrated by young people right now.
243
719507
2753
gençlerin şu anda gösterdiği liderlik modelini.
12:02
And that's no cap.
244
722301
2294
Ve bununla boş yapmıyorum.
(Kahkahalar)
12:04
Thank you.
245
724637
1251
Teşekkür ederim.
12:05
(Applause)
246
725930
4421
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7