How to Tell a Story in English

I am Teacher Tiffani and today I am going to teach you how to tell a story in English.

Ben Öğretmen Tiffani ve bugün size İngilizce bir hikayeyi nasıl anlatacağınızı öğreteceğim.

Are you ready?

Hazır mısın? O

Well then, let’s jump right in.

halde hemen başlayalım.

The first step to telling a story in English is to decide the “Basic Story”

İngilizce bir hikaye anlatmanın ilk adımı "Temel Hikaye"ye karar vermektir.

In other words, come up with a basic idea of what you want to talk about.

Diğer bir deyişle, ne hakkında konuşmak istediğinize dair temel bir fikir bulun.

For our example, the basic story is about "A young man who traveled around the world

Örneğimizde temel hikaye "Arkadaşlarıyla dünyayı dolaşan genç bir adam

with his friends."

" hakkındadır.

The second step to telling a story in English is to decide the “Background”.

İngilizce bir hikaye anlatmanın ikinci adımı “Arkaplan”a karar vermektir.

In other words, figure out where the story will take place.

Başka bir deyişle, hikayenin nerede geçeceğini anlayın.

For our example, the background is "Paris". The third step to telling a story in English

Örneğimiz için arka plan "Paris". İngilizce bir hikaye anlatmanın üçüncü adımı,

is to decide the “Characters” In other words, deciding who will be the focus

"Karakterlere" karar vermektir, başka bir deyişle, hikayenizin odak noktasının kim olacağına karar vermektir

of your story.

.

For our example, the characters are "John, his friends, and a taxi driver they met in Paris."

Örneğimiz için karakterler "John, arkadaşları ve Paris'te tanıştıkları bir taksi şoförü."

The fourth step to telling a story in English is to decide the “Climax”.

İngilizce bir hikaye anlatmanın dördüncü adımı “Doruk” a karar vermektir.

In other words, you need to come up with an event or situation that will get the attention

Yani sizi dinleyen kişinin dikkatini çekecek bir olay ya da durum bulmanız gerekiyor

of the one listening to you.

.

For our example, the climax is “A car accident in the middle of the night.”

Örneğimiz için doruk noktası "Gece yarısı bir araba kazası "dır.

The fifth step to telling a story in English is to decide the “Conclusion”.

İngilizce bir hikaye anlatmanın beşinci adımı “Sonuca” karar vermektir.

In other words, you need to figure out what the ending of your story will be.

Başka bir deyişle, hikayenizin sonunun ne olacağını bulmanız gerekiyor.

For our example, the conclusion is “No money, but they made lots of friends.”

Örneğimiz için sonuç, "Para yok ama çok arkadaş edindiler" şeklindedir. İngilizce

The sixth and final step to telling a story in English is to decide the “Lesson Learned”.

bir hikaye anlatmanın altıncı ve son adımı “Öğrenilen Ders” e karar vermektir.

In other words, you need to determine what lesson or lessons you want to teach people

Başka bir deyişle, hikayeniz aracılığıyla insanlara hangi dersi veya dersleri vermek istediğinizi belirlemeniz gerekir

through your story.

.

For our example, the lesson learned is “Always do the right thing and good things will happen.”

Örneğimiz için, öğrenilen ders "Her zaman doğru olanı yap ve iyi şeyler olacak."

Here’s the story…

İşte hikaye…

“Last year, John and his friends decided to take a trip around the world.

“Geçen yıl, John ve arkadaşları dünya turuna çıkmaya karar verdiler.

They visited tons of countries, but one of their favorite places was Paris.

Tonlarca ülkeyi ziyaret ettiler ama en sevdikleri yerlerden biri Paris'ti.

It was beautiful.

Güzeldi.

They loved all of the museums and the people.

Tüm müzeleri ve insanları çok sevdiler.

But, one night something happened that they would never forget.

Ancak bir gece asla unutamayacakları bir şey oldu .

After a night of hanging out, they were driving along a dark road.

Bir gece takıldıktan sonra, karanlık bir yolda ilerliyorlardı.

Then suddenly, they slammed into the back of a taxi.

Sonra aniden, bir taksinin arkasına çarptılar.

For a moment they thought about speeding off, but then they saw that the driver had been hurt.

Bir an hız yapmayı düşündüler ama sonra sürücünün yaralandığını gördüler.

So, instead they decided to stay and take responsibility for what they had done.

Bunun yerine kalmaya ve yaptıklarının sorumluluğunu almaya karar verdiler .

They called for help and took the taxi driver to the hospital.

Yardım çağırıp taksiciyi hastaneye götürdüler.

Then they paid for his entire medical bill.

Sonra tüm tıbbi faturasını ödediler.

A few days later, after the taxi driver had recovered, he thanked them over and over again

Birkaç gün sonra taksici kendine geldikten sonra

for not leaving him on the side of the road.

kendisini yol kenarında bırakmadıkları için onlara defalarca teşekkür etti.

He introduced them to his family and they all spent a wonderful time together.

Onları ailesiyle tanıştırdı ve hep birlikte harika zaman geçirdiler.

So, even though the young men had no more money, they did have some new friends.”

Yani, genç adamların artık paraları kalmamasına rağmen , yeni arkadaşları oldu.”

Now it’s your turn.

Şimdi senin sıran.