19 English Collocations with Think | A Smart Way to Boost Vocabulary & English Fluency

When talking about tidying up the house, why do English speakers use,

Evi toplamaktan bahsederken , İngilizce konuşanlar neden

do the laundry, do the dishes, do the ironing,

çamaşır yıkar, bulaşık yıkar, ütü yapar

and then make the bed. Why not do the bed?

ve sonra yatağı yapar. Neden yatağı yapmıyorsun?

The answer is collocations.

Cevap eşdizimlerdir.

If you consistently watch my Confident English lessons,

Kendine Güvenen İngilizce derslerimi,

particularly my lessons on vocabulary, you've heard me use that word before,

özellikle de kelime dağarcığı derslerimi tutarlı bir şekilde izliyorsanız, bu kelimeyi daha önce kullandığımı duymuşsunuzdur,

but what exactly are collocations and how can learning them

ancak eşdizimler tam olarak nedir ve bunları öğrenmek,

help you express yourself with greater clarity and build sentences

kendinizi daha net bir şekilde ifade etmenize ve

more easily in English? Those are the questions I'm going to answer today. Plus,

İngilizce'de daha kolay cümleler kurmanıza nasıl yardımcı olabilir? Bugün cevaplayacağım sorular bunlar. Ayrıca,

I'll help you get started with your focus on learning collocations by sharing

19 collocations with Think.

Think ile 19 eşdizimliliği paylaşarak eşdizimli öğrenmeye odaklanmanıza başlamanıza yardımcı olacağım.

This includes collocations that use the word think,

Bu, düşünmek kelimesini kullanan,

express what you think, indicate that one thought has led to another.

ne düşündüğünüzü ifade eden, bir düşüncenin diğerine yol açtığını belirten eşdizimleri içerir.

Ask for time to think,

Düşünmek için zaman isteyin,

describe what others think and show that you have some doubt

başkalarının ne düşündüğünü açıklayın ve

about what you think.

ne düşündüğünüz hakkında biraz şüpheniz olduğunu gösterin.

But first, if you don't already know,

Ama önce, henüz bilmiyorsanız, ben

I'm Annemarie with Speak Confident English.

Speak Confident English'ten Annemarie.

Everything I do here is designed to help you get the confidence you want for

Burada yaptığım her şey, hayatınız ve İngilizce çalışmanız için istediğiniz güveni kazanmanıza yardımcı olmak için tasarlandı

your life and work in English.

.

One way I do that is with these weekly Confident English lessons where I share

Bunu yapmanın bir yolu,

my top confidence and fluency, building strategies, targeted grammar topics,

özgüvenimi ve akıcılığımı, strateji oluşturmayı, hedeflenen gramer konularını

and advanced-level vocabulary.

ve ileri düzey kelime dağarcığımı paylaştığım bu haftalık Kendine Güvenen İngilizce dersleridir.

Just like in this lesson on collocations today. While you're here,

Tıpkı bugün eşdizimlerle ilgili bu derste olduğu gibi . Buradayken,

make sure you subscribe to my Speak Confident English channel on YouTube so you

never miss one of my future lessons. Now,

gelecekteki derslerimi asla kaçırmamak için YouTube'daki Speak Confident English kanalıma abone olmayı unutmayın. Şimdi, İngilizce konuşanların

let's go back to that question of why English speakers use. Do the laundry,

neden kullandığı sorusuna geri dönelim . Çamaşırları yıka,

do the dishes, do the ironing and make the bed.

bulaşıkları yıka, ütüyü yap ve yatağı topla.

The reason is some words in English regularly

Bunun nedeni, İngilizce'deki bazı kelimelerin düzenli olarak

occur with other words.

diğer kelimelerle birlikte geçmesidir. Sanki

It's like the words are best friends.

kelimeler en iyi arkadaşlarmış gibi.

They show up in sentences together. Often,

Cümlelerde birlikte görünürler. Sıklıkla,

these commonly occurring combinations of words are called collocations,

bu yaygın sözcük kombinasyonlarına eşdizimler denir

and if we make unexpected changes to these collocations,

ve eğer bu eşdizimlerde beklenmedik değişiklikler yaparsak,

if we use a different word,

farklı bir sözcük kullanırsak,

these variations or alterations can sound distinctly unusual

bu varyasyonlar veya değişiklikler belirgin bir şekilde sıra dışı

or even like an error. Now, when it comes to collocations,

ve hatta bir hata gibi gelebilir. Şimdi, eşdizimlere gelince,

English speakers use them in all conversations and all forms of

İngilizce konuşanlar bunları tüm konuşmalarda ve her türlü

communication. As a result,

iletişimde kullanıyor. Sonuç olarak,

it's important for you to learn collocations to strengthen your comprehension.

eşdizimleri öğrenmeniz, kavrayışınızı güçlendirmek için önemlidir.

Moreover, just like learning Fraser verbs or idioms in English,

Ayrıca, tıpkı İngilizce'de Fraser fiilleri veya deyimleri öğrenmek gibi,

being able to use collocations when you speak allows you to express

konuşurken eşdizimleri kullanabilmek,

yourself more naturally and with greater clarity.

kendinizi daha doğal ve net bir şekilde ifade etmenizi sağlar.

You're also able to enhance your fluency by learning these common

Ayrıca bu yaygın

combinations of words.

kelime kombinasyonlarını öğrenerek akıcılığınızı geliştirebilirsiniz.

You can build or create sentences in English more quickly and more easily.

İngilizce cümleleri daha hızlı ve daha kolay kurabilir veya oluşturabilirsiniz.

Before we take a look at specific examples of collocations, I want to recap,

Spesifik eşdizim örneklerine bakmadan önce, özetlemek istiyorum:

A collocation is two or more words that regularly

Bir eşdizim,

occur together with a high level of probability and learning.

yüksek düzeyde olasılık ve öğrenme ile birlikte düzenli olarak ortaya çıkan iki veya daha fazla kelimedir .

Collocations can help you understand which words commonly go together

Eşdizimler, hangi sözcüklerin sıklıkla bir araya gelip

and which words don't. With that in mind,

hangilerinin gelmediğini anlamanıza yardımcı olabilir. Bunu akılda tutarak,

let's focus on 19 collocations with think,

düşünmekle 19 eşdizimliliğe odaklanalım

and we'll start with common collocations that use the word think,

ve düşünmek kelimesini kullanan yaygın eşdizimlerle başlayacağız,

for example, honestly, think personally, think,

örneğin, dürüstçe, kişisel olarak düşün, düşün, düşünmekten

hate to think, dread to think, and sudder to think.

nefret et , düşünmekten kork ve düşün.

Now,

those first two honestly think and personally think are typically used to

Şimdi,

dürüstçe düşünen ve kişisel olarak düşünen ilk ikisi,

express our true opinion,

particularly if we think that opinion may not be welcome or even popular.

özellikle de bu görüşün hoş karşılanmayacağını ve hatta popüler olmayacağını düşünürsek, tipik olarak gerçek görüşümüzü ifade etmek için kullanılır. Tavsiye

We might also use it when giving advice. For example,

verirken de kullanabiliriz . Örneğin,

if a coworker in your office makes a mistake, you might say,

ofisinizdeki bir iş arkadaşınız bir hata yaparsa,

I personally think you need to let the boss know you've made that mistake.

bence bu hatayı yaptığınızı patrona bildirmeniz gerektiğini düşünüyorum.

The collocation hate to think is used to emphasize that you

Düşünmekten nefret ediyorum eşdizimliliği, rahatsız edici ya da nahoş olduğu için

don't wanna think about something because it's uncomfortable or unpleasant.

bir şey hakkında düşünmek istemediğinizi vurgulamak için kullanılır .

For example,

a friend of yours might be going through a difficult time at work and she might

Örneğin,

bir arkadaşınız işte zor bir dönemden geçiyor olabilir ve "İşimi kaybedersem

say, I hate to think what I would do if I lost my job. Now,

ne yapacağımı düşünmekten nefret ediyorum" diyebilir . Şimdi,

the last two on that list,

bu listedeki son ikisi,

dread to think and shudder to think are typically used to express

düşünmekten korkmak ve düşünmekten ürpermek, tipik olarak

that thinking about a particular situation brings a lot of worry,

belirli bir durum hakkında düşünmenin çok fazla endişe,

fear, or anxiety. For example,

korku veya endişe getirdiğini ifade etmek için kullanılır. Örneğin

the lifeguards rescued him just in time.

cankurtaranlar onu tam zamanında kurtardı. Olmasalardı

I shudder to think what would've happened if they hadn't,

ne olurdu diye düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor

and now let's take a look at three collocations we use to express

ve şimdi ne

what we think or to express an opinion. For example,

düşündüğümüzü ifade etmek ya da bir fikir belirtmek için kullandığımız üç eşdizime bir göz atalım. Örneğin,

in my opinion, I think I'm of the opinion that,

benim görüşüme göre, bu görüşte olduğumu düşünüyorum

and I subscribe to the theory that, and here are two examples,

ve şu teoriye katılıyorum ve burada iki örnek,

sentences using those collocations. Number one,

bu eşdizimleri kullanan cümleler var . Birincisi,

I'm of the opinion that if you are kind,

nazik olursanız

kindness will come your way. And number two,

nezaketin yolunuza çıkacağı görüşündeyim . İkincisi,

I subscribe to the theory that everything happens for a reason.

her şeyin bir nedeni olduğu teorisine katılıyorum.

Of course, in any conversation where you're sharing what you think,

Elbette, düşündüğünüzü paylaştığınız herhangi bir sohbette

you may need more time to think,

düşünmek için daha fazla zamana ihtiyacınız olabilir

and here are six collocations we use.

ve burada kullandığımız altı eşdizim var.

When you need that time to think carefully,

Dikkatlice düşünmek,

to give it some thought, to have a good think, to have a long think,

biraz düşünmek, iyice düşünmek, uzun uzun düşünmek,

to have a hard think, and lastly,

iyice düşünmek ve son olarak

to have a long hard think about something.

bir şey hakkında uzun uzun düşünmek için o zamana ihtiyacınız olduğunda. Toplantıdan sonra

Let's take a look at three example sentences that highlight how we can use these

bu eşdizimleri nasıl kullanabileceğimizi vurgulayan üç örnek cümleye bir göz atalım

collocations after the meeting,

, stratejilerini

she thought long and hard about how they could improve their strategy.

nasıl geliştirebilecekleri konusunda uzun uzun düşündü .

Our second example, clearly with that injury,

İkinci örneğimiz, açıkça bu yaralanma ile, bu yıl

you need to have a good hard think about whether you should run another

başka bir maraton koşup koşmama konusunda iyice düşünmeniz gerekiyor

marathon this year. And finally, thanks for your offer.

. Ve son olarak, teklifiniz için teşekkürler.

I'll definitely give it some thought.

Kesinlikle biraz düşüneceğim.

Our next category are collocations that indicate that one thought has

Bir sonraki kategorimiz, bir düşüncenin

led to another. The first one inclined to think,

diğerine yol açtığını gösteren eşdizimlerdir. Düşünmeye meyilli ilk kişi,

we typically use this collocation to express an opinion that

genellikle bu eşdizimliliği gerçekten emin olmadığımız bir fikri ifade etmek için kullanırız

we're not really sure about, but we're leaning in that direction.

, ancak bu yöne doğru eğiliyoruz.

We also have the collocation lead one to think and to think

Aynı zamanda kişiyi düşünmeye ve

ahead or think in advance. Let's take a look at a few example sentences.

ileriyi düşünmeye veya önceden düşünmeye yönlendiren eşdizimimiz var. Birkaç örnek cümleye bir göz atalım.

First,

Birincisi,

I'm inclined to think Hannah's idea just might work.

Hannah'nın fikrinin işe yarayabileceğini düşünmeye meyilliyim.

The second example,

İkinci örnek,

unfortunately the confusing text messages led her to think their

ne yazık ki kafa karıştıran kısa mesajlar, onun

dinner plans had been canceled. And third,

yemek planlarının iptal edildiğini düşünmesine neden oldu. Üçüncüsü,

I believe we should think ahead and start planning for the event.

ileriyi düşünmemiz ve etkinlik için plan yapmaya başlamamız gerektiğine inanıyorum.

Now we have two more categories to go,

Şimdi gidecek iki kategorimiz daha var

and the next one is collocations about what others think.

ve bir sonraki, başkalarının ne düşündüğüyle ilgili eşdizimler.

For example, common knowledge,

Örneğin, ortak bilgi,

widespread belief and opinions are divided.

yaygın inanç ve görüşler bölünür.

For example, it's common knowledge that she's the strongest athlete on the team.

Örneğin, onun takımdaki en güçlü sporcu olduğu herkes tarafından bilinir.

In other words, it's something that everyone knows.

Başka bir deyişle, herkesin bildiği bir şeydir.

Our second example is there's a widespread belief that vinegar

İkinci örneğimiz, sirkenin denizanasının sokmasını hafiflettiğine dair yaygın bir inanış var

can ease the sting of a jellyfish,

but the truth is hot water is a much better idea.

ama gerçek şu ki sıcak su çok daha iyi bir fikir.

Similar to common knowledge,

Yaygın bilgiye benzer şekilde,

a widespread belief is something that most people believe.

yaygın bir inanç, çoğu insanın inandığı bir şeydir.

And our final example for this category,

Ve bu kategori için son örneğimiz,

opinions are divided as to whether the new paint color should be olive

yeni boya renginin zeytin

green or a light mov. And now our final category,

yeşili mi yoksa hafif hareketli mi olması gerektiği konusunda görüşler ayrılıyor. Ve şimdi son kategorimiz,

before I ask you some practice questions,

size bazı alıştırma soruları sormadan önce, ne

collocations that indicate you're worried or have doubt about what you think,

düşündüğünüz hakkında endişelendiğinizi veya şüpheye düştüğünüzü gösteren eşdizimler

and in this category we have two of them. First,

ve bu kategoride iki tane var. Birincisi,

a nagging doubt or a nagging feeling.

dırdırcı bir şüphe ya da dırdırcı bir duygu.

This is used to express that you have recurring worry or

Bu,

anxiety about something. That feeling just won't go away.

bir şey hakkında tekrarlayan endişeniz veya endişeniz olduğunu ifade etmek için kullanılır. Bu duygu öylece gitmeyecek.

For example,

Örneğin,

imagine a coworker is going to give a big presentation in English tomorrow

bir iş arkadaşınızın yarın İngilizce büyük bir sunum yapacağını

and they're having some worries. They might say,

ve bazı endişeleri olduğunu hayal edin. İçimde yarın

I have this nagging feeling that everything is going to go horribly wrong

her şeyin çok kötü gideceğine dair rahatsız edici bir his var diyebilirler

tomorrow.

.

The second collocation for this category is to be wrestling with a

Bu kategori için ikinci eşdizim, bir

problem, issue, or situation.

sorun, sorun veya durumla boğuşmaktır.

We use this when we're thinking over a problem and going back and

Bunu, bir problem üzerinde düşünürken ve

forth in terms of how to solve it or what the solutions might be.

onu nasıl çözeceğimiz veya çözümlerin ne olabileceği konusunda ileri geri giderken kullanırız.

For example, I've been wrestling with this situation for over a week now.

Örneğin, bir haftayı aşkın bir süredir bu durumla boğuşuyorum. Eşdizimliliklerle ilgili

To finish with this lesson on collocations,

bu dersi bitirmek için

I want you to practice and I have two questions for you. Number one,

pratik yapmanızı istiyorum ve size iki sorum var. Birincisi,

what would you say to a friend of yours if it sounds like they need

bir arkadaşınıza belirli bir problem

more time to think about a particular problem?

hakkında düşünmek için daha fazla zamana ihtiyacı varmış gibi gelse ona ne söylerdiniz ? Bugün burada

Try using one of the collocations you learned here today and share your answer

öğrendiğiniz eşdizimlerden birini kullanmayı deneyin ve cevabınızı aşağıdaki

with me in the comments below. My second question,

yorumlarda benimle paylaşın . İkinci sorum, iklim değişikliği

what collocation could you use to express your thoughts on

hakkındaki düşüncelerinizi ifade etmek için hangi eşdizimliliği kullanabilirsiniz

climate change? Again,

? Yine,

use one of the collocations from this lesson and share it with me in the

bu dersteki eşdizimlerden birini kullanın ve aşağıdaki yorumlarda benimle paylaşın

comments below. If you found today's lesson helpful to you,

. Bugünün dersini faydalı bulduysanız,

I would love to know and you can tell me in one very simple way.

bilmek isterim ve bana çok basit bir şekilde anlatabilirsiniz.

Give this lesson a thumbs up here on YouTube and while you're at it,

Burada, YouTube'da bu derse bir başparmak verin ve hazır başlamışken, Kendine

don't forget to subscribe so you never miss one of my Confident English lessons.

Güvenen İngilizce derslerimden birini asla kaçırmamak için abone olmayı unutmayın.

Thank you so much for joining me and I look forward to seeing you next time.

Bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve bir dahaki sefere sizi görmeyi dört gözle bekliyorum.