THINK in ENGLISH! Powerful Flashcard Lesson for THINKING in ENGLISH | Rachel’s English

Today, we're going to work on your skill of thinking in English while training your vocabulary.

Bugün, kelime dağarcığınızı geliştirirken İngilizce düşünme beceriniz üzerinde çalışacağız.

Thinking in English. Why?

İngilizce düşünmek. Neden?

Because if you don't have to translate in your head anymore,

Çünkü artık kafanızda çeviri yapmak zorunda kalmazsanız,

you'll be able to join into the conversation faster and speak more naturally.

sohbete daha hızlı katılabilecek ve daha doğal konuşabileceksiniz.

And today we're going to train with the visual flashcards.

Ve bugün görsel kartlarla antrenman yapacağız.

I recently made a video on thinking in English, and we had different steps that we could take.

Geçenlerde İngilizce düşünme üzerine bir video yaptım ve atabileceğimiz farklı adımlar vardı.

So today, we're going to take one of those steps,

Bugün, o adımlardan birini atacağız

and we're going to go deep on it, we're going to train your mind on that one step,

ve bunun üzerinde derinlere ineceğiz, zihninizi bu tek adımda eğiteceğiz,

visual flashcards, naming objects,

görsel bilgi kartları, nesneleri adlandırma,

to train your mind to think in English, and probably, you'll come across the word or two that you don't know,

zihninizi düşünmeye alıştırmak için. ve muhtemelen bilmediğiniz bir veya iki kelimeyle karşılaşacaksınız,

so we'll also work on building your vocabulary as we go.

bu yüzden ilerledikçe kelime dağarcığınızı geliştirmeye çalışacağız.

Now, if you liked this video, or you learned something new, please do subscribe and like it, it really helps.

Şimdi, bu videoyu beğendiyseniz veya yeni bir şey öğrendiyseniz, lütfen abone olun ve beğenin, gerçekten yardımcı oluyor.

The strategy we're going to use today is naming objects in English,

Bugün kullanacağımız strateji, nesneleri İngilizce olarak adlandırmak

and we're going to use our visual flashcards.

ve görsel bilgi kartlarımızı kullanacağız.

This is the first step in training your mind to think in English.

Bu, zihninizi İngilizce düşünmeye alıştırmanın ilk adımıdır.

We're going to take a picture, and you'll be prompted to name different things within that picture.

Bir resim çekeceğiz ve sizden o resimdeki farklı şeyleri isimlendirmeniz istenecek.

You won't see the word written, you won't hear it in your own language, you'll just have the picture,

Yazılı kelimeyi görmeyeceksin, kendi dilinde duymayacaksın, sadece resmi olacak

and your mind will recall the word in English.

ve zihnin kelimeyi İngilizce olarak hatırlayacak.

We're going to strengthen that ability to think in English by concentrating on it with simple objects.

Basit nesnelere odaklanarak bu İngilizce düşünme yeteneğini güçlendireceğiz.

If you see an object and you're not sure of the word for it, don't worry, at the end, we're going to go over each word

Bir nesne görürseniz ve onun kelimesinden emin değilseniz, merak etmeyin, sonunda, zaten bilmediğiniz kelimeleri öğrenebilmeniz için her kelimenin üzerinden geçeceğiz.

so that you can learn the vocabulary that you don't already know,

we're going to build your vocabulary too.

kelime dağarcığınızı da oluşturacağız.

And because you learned it with a picture, you'll have a visual for it,

Ve onu bir resimle öğrendiğin için, onun için bir görselin olacak

and that's going to help you remember the word.

ve bu, kelimeyi hatırlamana yardımcı olacak.

If you already know all the words, great!

Zaten tüm kelimeleri biliyorsanız, harika!

Then this is just a practice in seeing something and recalling the word in English, training your mind.

O zaman bu sadece bir şey görme ve İngilizce kelimeyi hatırlama, zihninizi eğitme alıştırmasıdır.

Later in this series, we're going to train you on sentences and engaging in conversation.

Bu serinin ilerleyen kısımlarında sizi cümleler ve sohbet etme konusunda eğiteceğiz. Hadi

Let's practice. Remember, you're going to see something,

pratik yapalım. Unutma, bir şey göreceksin

and you should name it in English in your head. You don't have to say it out loud,

ve bunu kafanda İngilizce olarak adlandırmalısın. Yüksek sesle söylemek zorunda değilsin,

just think the word.

sadece kelimeyi düşün.

Ask your mind to get into English mode, and to let go of your native language.

Zihninizden İngilizce moduna geçmesini ve ana dilinizi bırakmasını isteyin.

A lot of these will be words that you know. So you can see it, think it.

Bunların çoğu bildiğiniz kelimeler olacak. Böylece onu görebilir, düşünebilirsin.

See it, think it.

Gör, düşün.

Build that connection to thinking in English.

İngilizce düşünmekle bu bağlantıyı kurun.

What was that like for you? Was it easy?

Bu senin için nasıldı? Kolay mıydı?

If so, that's great! That means you're already well on your way to having the habit of thinking in English.

Eğer öyleyse, bu harika! Bu, zaten İngilizce düşünme alışkanlığı edinme yolunda ilerlediğiniz anlamına gelir.

I'm going to see if I can stump you with some vocabulary later in this video.

Bu videonun ilerleyen bölümlerinde bazı kelimelerle sizi şaşırtabilir miyim diye bakacağım.

If that was hard for you, don't worry, wherever you are,

Bu senin için zorsa merak etme, nerede olursan ol,

your starting point is okay, and the training starts now.

başlangıç ​​noktan tamam ve eğitim şimdi başlıyor.

Doing this, doing the training is how you will get better.

Bunu yapmak, antrenman yapmak, nasıl daha iyi olacağınızdır.

Let's review the words now. I'll say it out loud in case you don't know the word,

Şimdi kelimeleri gözden geçirelim. Kelimeyi bilmiyorsanız diye yüksek sesle söyleyeceğim,

you can hear a native speaker saying it.

ana dili İngilizce olan birinin söylediğini duyabilirsiniz.

See the object, hear the word, repeat the word in your head, think it.

Nesneyi görün, kelimeyi duyun, kelimeyi kafanızda tekrarlayın, düşünün.

Okay, so this is how it's going to go. We're going to train your mind to think in English.

Tamam, işte böyle gidecek. Zihninizi İngilizce düşünmesi için eğiteceğiz. Bir

Let's go to the next picture.

sonraki resme geçelim.

Were there any words there you didn't know?

Orada bilmediğin kelimeler var mıydı?

Don't worry, in the second half of this video,

Endişelenmeyin, bu videonun ikinci yarısında

we're going to go over all the words.

tüm kelimelerin üzerinden geçeceğiz.

But for now, we're just going to go through a bunch of scenes in a row with objects for you to name.

Ama şimdilik, adını vermeniz için nesnelerle arka arkaya birkaç sahneden geçeceğiz.

Some will be pretty easy, and some words might be harder, a little bit less common,

Bazıları oldukça kolay olacak ve bazı kelimeler daha zor olabilir, biraz daha az yaygın,

don't get frustrated if you can't do all of these, that is your starting point,

bunların hepsini yapamazsanız hayal kırıklığına uğramayın, bu sizin başlangıç ​​noktanız

and by investing the time here now, you're taking your first step to improving.

ve şimdi buraya zaman ayırarak, ' gelişmek için ilk adımınızı atıyorsunuz.

Alright, let's do it.

Pekala, hadi yapalım.

How are you doing?

Nasılsın?

I'm checking in on you. Are you doing okay?

Seni kontrol ediyorum. İyi misin?

We're halfway through.

Yolun yarısındayız.

Let's keep it up.

Devam edelim.

Are you still thinking in English?

Hala ingilizce mi düşünüyorsun?

Great! Okay, let's review. There might have been some words in there that you don't know.

Harika! Tamam, gözden geçirelim. Orada bilmediğin bazı kelimeler olabilir.

That one's less common.

Bu daha az yaygın.

Did you know that plant?

O bitkiyi biliyor muydunuz?

Or maybe you just said this singular, bicycle.

Ya da belki bu tekil dedin, bisiklet.

Or maybe you said stadium, court, or basketball court.

Veya stadyum, kort veya basketbol sahası dediniz.

Or maybe you just said screen.

Ya da belki sadece ekran dediniz.

Or you could have said fans, or maybe just people.

Ya da hayranlar ya da sadece insanlar diyebilirdin.

Or maybe you said clouds.

Ya da belki bulutlar dediniz.

Or maybe you said team.

Ya da belki takım dedin.

Huddle is the word we use when you put your arms around each other like this and gather in a circle.

Sarılmak, kollarınızı bu şekilde birbirinize doladığınızda ve bir daire oluşturduğunuz zaman kullandığımız kelimedir.

Did you know this herb?

Bu bitkiyi biliyor muydunuz?

Or maybe you said mug.

Ya da belki kupa dedin.

Or maybe you said woman.

Ya da belki kadın dedin.

Or maybe you said man.

Ya da belki adam dedin.

It's their wedding day so they'll often be referred to as bride and groom.

Bu onların düğün günü olduğundan genellikle gelin ve damat olarak anılırlar.

Or maybe you said teeth.

Ya da belki diş dedin.

. Or maybe you said nail polish.

. Ya da belki oje dedin.

This is also called a lemon wedge.

Buna limon dilimi de denir.

Or maybe you said picture.

Ya da belki resim dedin.

Classic.

Klasik.

Or walking path.

Veya yürüyüş yolu.

Or maybe you said bow.

Ya da belki selam dedin.

This part of the shoe is the sole,

Ayakkabının bu kısmı tabandır

and it's a homophone with the word 'soul.

ve 'ruh' kelimesinin eşseslisidir.

They sound exactly the same.

Tamamen aynı geliyorlar.

Okay, did you learn some new words?

Tamam, yeni kelimeler öğrendin mi?

Were you able to keep your mind going in English?

Aklını İngilizcede tutabildin mi?

If this was easy for you, great!

Bu senin için kolaysa, harika!

That means you're well on your way to having the habit of thinking in English.

Bu, İngilizce düşünme alışkanlığı edinme yolunda ilerlediğiniz anlamına gelir.

You're comfortable with it, and maybe your English vocabulary is quite large.

Bununla rahatsın ve belki de İngilizce kelime dağarcığın oldukça geniştir.

In the next videos in this series, we're gonna have you responding in full sentences,

Bu serinin sonraki videolarında, tam cümlelerle yanıt vermeni,

describing in as little or as much detail as you can what you see and then later,

gördüklerini olabildiğince az veya çok ayrıntıyla açıklamanı sağlayacağız ve daha sonra,

you'll also have to respond to conversational prompts right away,

konuşma komutlarına da hemen yanıt vermen gerekecek.

thinking in English as much as you can.

yapabildiğin kadar ingilizce düşün.

If this was hard for you, don't worry! You can build the skill by doing it.

Bu senin için zorsa, merak etme! Bunu yaparak beceri geliştirebilirsiniz.

Walk into a room, look at the objects, name them in English.

Bir odaya girin, nesnelere bakın, onlara İngilizce isimler verin.

If you don't know them, look them up. Learn the definition

Onları bilmiyorsanız, onlara bakın. Tanımı öğrenin

and then remember the picture you saw, where you were looking

ve sonra gördüğünüz resmi,

when you first saw that word to help you remember it.

kelimeyi ilk gördüğünüzde nereye baktığınızı hatırlamanıza yardımcı olması için hatırlayın.

If you don't already know, I run an online school called Rachel's English Academy.

Henüz bilmiyorsanız, Rachel's English Academy adında bir çevrimiçi okul işletiyorum.

We focus on accent reduction and listening comprehension,

Aksan azaltma ve dinlediğini anlamaya odaklanıyoruz

and just basically boosting your confidence in speaking English and joining conversation.

ve temel olarak İngilizce konuşma ve sohbete katılma konusundaki güveninizi artırıyoruz.

Check it out at www.rachelsenglishacademy.com if you haven't already, I'd love to have you there.

Henüz yapmadıysanız www.rachelsenglishacademy.com adresinden bir göz atın, orada olmanızı çok isterim.

I make new videos on the English language every Tuesday.

Her Salı İngilizce dilinde yeni videolar hazırlıyorum.

Please subscribe with notifications if you haven't already.

Lütfen abone olmadıysanız bildirimlerle abone olun.

And come back on Tuesday, we have fun here!

Salı günü geri gelin, burada eğleniyoruz!

The next video you should watch is this one which YouTube has hand-picked just for you.

İzlemeniz gereken bir sonraki video, YouTube'un sizin için özenle seçtiği videodur.

They went through all my videos, they picked the one they thought you would like the most.

Tüm videolarıma baktılar, en çok beğeneceğinizi düşündüklerini seçtiler.

So please click it now to keep watching, to keep learning.

Bu yüzden izlemeye, öğrenmeye devam etmek için lütfen şimdi tıklayın. Hepsi

That's it and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.