7 MOST USEFUL English Phrasal Verbs with "GET"! - Learn English Phrasal Verbs

Today you're going to learn the most useful English phrasal verbs with verb "Get"

Bugün "Get" fiili ile en kullanışlı İngilizce deyimsel fiilleri öğreneceksiniz.

First watch this and see if you understand it

Önce şunu izleyin ve anlayıp anlamadığınıza bakın aman

oh my god get up!

tanrım kalkın!

What?

Ne?

What time did you get in last night?

Dün gece kaçta geldin?

I don't know, like five

Bilmiyorum, beş gibi

Oh my god! Why!? It's your uncle's wedding today!

Aman Tanrım! Neden!? Bugün amcanın düğünü var!

Noooo I don't want to go!

Hayır, gitmek istemiyorum!

Get up! You're not getting out of this!

Uyanmak! Bundan kurtulamayacaksın!

Can't you just tell them I'm sick?

Onlara hasta olduğumu söyleyemez misin?

Look let's just go and get it over with. It won't take long

Bak, gidip bu işi bitirelim. Uzun sürmeyecek,

I just want to get away!

sadece uzaklaşmak istiyorum!

Spain

İspanya

Fiji

Fiji

look

bak

-Naples! -You're finally getting around to seeing your relatives

-Napoli! -Nihayet akrabalarını görmeye başlıyorsun

You haven't seen them in a year

Onları bir yıldır görmüyorsun

I don't like them

Onlardan hoşlanmıyorum

I know

Uncle Tom is always saying "Why aren't you married? Why don't you have kids? Why is your face so ugly?"

Tom Amca'nın hep "Neden evli değilsin? Neden çocukların yok? Neden" dediğini biliyorum. yüzün çok mu çirkin?"

I know I know just whatever he says don't let it get to you

Biliyorum, ne derse desin seni etkilemesine izin verme,

He's just an idiot! And anyway you have to go

o sadece bir aptal! Ve yine de gitmelisin

No! Aly goes back to sleep now! Goodnight!

Hayır! Aly şimdi uyumaya geri dönüyor! İyi geceler!

It's 10:30 in the morning

Sabah 10:30

I said goodnight!

iyi geceler dedim!

probably from context you understood a lot of it

Muhtemelen bağlamdan çoğunu anladınız.

But do you know how to use all those phrasal verbs with "Get"?

Ama tüm bu deyimsel fiilleri "Get" ile nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?

Well at the end of this lesson, watch that again

Pekala, bu dersin sonunda şunu izleyin, size

you'll understand everything I guarantee you and you'll be able to use those phrasal verbs with get

garanti ettiğim her şeyi tekrar anlayacaksınız ve get ile bu deyimsel fiilleri kullanabileceksiniz Beni

in your daily life

Remember you can follow me on Instagram, Twitter and Facebook @papateachme

Instagram, Twitter ve Facebook'ta takip edebileceğinizi unutmayın @papateachme

You'll see more of London and you'll get some extra English practice

Siz Londra'yı daha çok görecek ve biraz ekstra İngilizce pratiği yapacaksın

and if you want extra EXTRA English practice you can join my Patreon page

ve eğer ekstra İngilizce pratiği yapmak istiyorsan Patreon sayfama katılabilir

or join this channel as a member you'll get extra English worksheets so you can practice

veya bu kanala üye olarak katılabilirsin, fazladan İngilizce çalışma sayfaları alacaksın, böylece

what you've learned in these videos

ne yapabilirsin' Bu videolarda öğrendim

The first phrasal verb is "Get up"

İlk deyimsel fiil "Kalk"

So it's the morning you're in bed

Yani sabah yataktasın

and this happens

ve bu oluyor

what's the phrasal verb to go from asleep to awake?

Uykudan uyanmak için deyimsel fiil nedir?

"Wake up" in a present tense: "Every day I wake up at 8 o'clock"

"Uyan" şimdiki zamanda: "Her gün saat 8'de uyanırım"

In a past tense: "Yesterday I woke up at 1 in the afternoon

Geçmiş zamanda: "Dün öğleden sonra 1'de uyandım

Sorry, it happens!

Üzgünüm, olur!

Wake up is just opening your eyes in the morning

Uyanmak, sadece gözlerinizi açmaktır. sabah

but "get up" is physically removing yourself from your bed

ama "kalkmak" fiziksel olarak kendinizi yataktan kaldırmaktır

It's that moment where you say "Ok no more sleep!"

"Tamam artık uyumak yok" dediğiniz o an "

It's different from "wake up"

uyanmaktan" farklıdır

So a question for you! Tell me in the comments!

Peki size bir soru! Yorumlarda belirtin! Aradaki

What's the time difference between when you wake up and when you get up?

saat farkı nedir? ne zaman kalkıyorsun ne zaman kalkıyorsun

For example, for me, when I wake up in the morning

mesela benim için sabah uyandığımda

I'm on Instagram and Twitter for 20 minutes before I get up!

20 dakika instagram ve twitter dayım ben kalkmadan önce!

You meet your friend and your friend says:

"Come to the cinema with us tonight! It'll be fun!"

Bu akşam sinema bizimle! Eğlenceli olacak!"

but unfortunately you have an obligation

ama ne yazık ki bir zorunluluğun var

"I have to work"

"Çalışmam lazım"

That sucks so your friend wants you to escape your obligation, escape your responsibility

Bu çok kötü, yani arkadaşın senin yükümlülüğünden, sorumluluğundan kaçmanı istiyor Yapman

Not do what you are supposed to do. There's a phrasal verb for that!

gerekeni yapma. Bunun için bir deyimsel fiil var!

"Ah no! Can you get out of it?"

"Ah hayır! İçinden çıkabiliyor musun?"

"To get out of something" it means to escape or avoid your responsibility, your duty, your obligation

"Bir şeyin içinden çıkmak", sorumluluğundan, görevinden, yükümlülüğünden kaçmak veya kaçmak demektir.

For example if he calls his boss and says

"Hey is there any chance I can you know not work tonight?"

bu gece?"

and the coolest boss ever says

ve gelmiş geçmiş en havalı patron

"Yeah it's fine! Go have fun!"

"Evet, sorun değil! Gidin iyi eğlenceler!”

Then he would say

Sonra da

"I got out of it! I got out of working"

“Çıktım! İşten çıktım"

notice the verb you have +ING "I got out of..."

sahip olduğunuz fiile dikkat edin +ING "I got of..."

If the thing is a verb, put +ING

Bu şey bir fiil ise +ING

"I Got out of workING" For example

"I Got out workING" koyun. Örneğin

Another way to escape is from work from school from some situation in general!

işten okuldan kaçmanın başka bir yolu da genel olarak bazı durumlardan!

For that kind of escape we use this phrasal verb...

Bu tür bir kaçış için bu deyimsel fiili kullanırız...

For example if your friend says:

Örneğin, arkadaşınız şöyle derse:

"Hey! Let's go on holiday! It'll be fun!"

"Hey! Haydi tatile gidelim! Eğlenceli olacak!"

But for you, you have an obligation to go to work every day!

Ama sizin için her gün işe gitme zorunluluğunuz var!

and you're very busy, and you won't have free time until summer

ve çok meşgulsünüz ve yaza kadar boş vaktiniz olmayacak

To say escape from a situation - usually work or school - but any situation you want to escape from

Bir durumdan kaçmak demek - genellikle iş veya okul - ama kaçmak istediğin herhangi bir durumda

We say "Get away"

"Kaç" deriz

Ah I'd love to but I can't get away from work until summer!

Ah çok isterdim ama yaza kadar işten uzaklaşamam!

If you are working very hard right now maybe for university school, for your job

Şu an çok çalışıyorsanız belki üniversite okul için, işiniz için

When can you get away? Let me know in the comments!

Ne zaman Uzaklaşabilir misin Yorumlarda bana bildirin!

If you are one of those people who has a list of things to do

Yapılacaklar listesi olan

but it takes you a very long time to do them

ama bunları yapmak çok uzun zaman alan insanlardansanız, o zaman

then you need this phrasal verb

bu fiil fiiline ihtiyacınız var,

for example you have something that you need to do

örneğin, bir şeyiniz var.

this thing, you need to do it but you haven't done it yet

bu şeyi yapmalısın, yapmalısın ama henüz yapmadın

We use this phrasal verb

Biz

"To get around to" and the verb is in the ING form

"To get around to" deyim fiilini kullanıyoruz ve fiil ING formundadır

For example in my case let me show you

Örneğin benim durumumda size göstereyim

This is my bed and...

Bu yatağım ve...

so that has been happening for about a year

yani bu yaklaşık bir yıldır oluyor

It is on my to-do list but I haven't fixed it yet!

Yapılacaklar listemde ama henüz düzeltmedim!

I should say: "I haven't got around to fixing my bed yet"

"Yatağımı henüz düzeltmedim" demeliyim

I will do it just I haven't done it It's still on my list

yapacağım sadece yapmadım Hala listemde

I'm not lazy I just I don't know how to fix a bed

Tembel değilim sadece yatak tamir etmeyi bilmiyorum

Maybe there's a YouTube tutorial

Belki bir YouTube öğreticisi vardır

but let me know in your life is there anything that you haven't got round to doing yet?

ama bana bildirin hayatınızda sahip olmadığınız bir şey var mı Henüz yapmaya başlamadınız mı?

Or is there anything that you recently got round to doing? Something you finally did?

Ya da son zamanlarda yapmaya başladığın bir şey var mı ? Sonunda yaptığın bir şey mi?

when you go to the doctor and you need to have an injection...

doktora gittiğinde ve iğne olman gerektiğinde...

yeah I hate this I hate it so much I can't look at the injection

evet bundan nefret ediyorum o kadar nefret ediyorum ki iğneye bakamıyorum bu

it makes me sick I want to faint

beni hasta ediyor bayılmak istiyorum bundan

I hate it I'm like this

nefret ediyorum böyleyim

and in this case you might be thinking or saying...

ve bu durumda şöyle düşünüyor veya diyor olabilirsiniz:

"Just get it over with! Just get it over with!"

"Bırakın artık! Bitsin artık!"

What does that mean?

Bu ne anlama gelir?

You're saying it's terrible I know but just do it!

Bunun korkunç olduğunu söylüyorsun, biliyorum ama yap!

If you just do it, it's finished!

Sadece yaparsan, bitti!

That's the meaning of that expression "Just get it over with!"

"Bırak şunu artık!" ifadesinin anlamı budur.

Let me know in the comments Are you like me? Are you like this? Terrible!

Yorumlarda belirtin Benim gibi misiniz? Bundan hoşlanıyor musun? Korkunç! Bir

This next phrasal verb is about schedules and arrivals

sonraki deyimsel fiil, programlar ve varışlar hakkındadır.

She is asking her friend "What time do you arrive?

Specifically "What time does your plane, or train, or bus, some scheduled transport arrive?"

and when you're talking about the arrival time, you can talk about the person's arrival time

zaman, kişinin varış zamanı hakkında konuşabilirsiniz

Or the transport's arrival time "My flight gets in at 5:00 a.m."

veya ulaşımın varış zamanı hakkında konuşabilirsiniz "Uçağım sabah 5:00'te kalkıyor."

Also you can use it to talk about what time you get home.

Ayrıca eve kaçta vardığınız hakkında konuşmak için de kullanabilirsiniz.

For example

I went out last night I had a crazy night and I got in at 3 a.m.

çılgın bir gece ve sabah 3'te girdim

I didn't. That's a lie. I'm not that exciting. I'm actually a very boring person

girmedim. bu bir yalan. o kadar heyecan verici değilim. aslında çok sıkıcı bir insanım

And the last phrasal verb is about your emotions

ve son deyimsel fiil duygularınızla ilgilidir.

Specifically someone doing or saying something that changes your emotion in a bad way

duygun kötü bir şekilde

It makes you angry makes you upset makes you annoyed

seni kızdırıyor seni üzüyor sinirlendiriyor

for this situation we use the phrasal verb "Get to me" "Get to you"

bu durum için "bana ulaş" "sana ulaş" deyim fiilini kullanıyoruz. size

Let me show you an example

bir örnek göstereyim.

If someone says something bad to you like

"You're stupid!"

'aptalcasın!"

Those words might make you feel angry or sad or annoyed

Bu sözler seni kızdırabilir, üzebilir veya sinirlendirebilir

and if that happens that means "The words get to you"

ve bu gerçekleşirse bu, "Sözler

They change your emotion to being sad, angry, annoyed, upset

It means they change your emotion in a bad way

seni ele geçiriyor" anlamına gelir. kötü bir yol,

so maybe your friend wants to tell you

bu yüzden belki arkadaşın sana "Sana

"Don't let him get to you! He's an idiot!"

ulaşmasına izin verme! O bir aptal!"

You should know that usually with this phrasal verb we use the word "Let"

Bilmelisiniz ki, bu deyimsel fiille genellikle "izin ver" kelimesini kullanırız,

Because the idea is we allow these words to change our emotion in a negative way

çünkü buradaki fikir şu ki, bu kelimelerin duygularımızı olumsuz yönde değiştirmesine izin

If we "allow" it to happen we "let" it happen

veriyoruz.

For that reason she would say

Bu nedenle

"Don't let him get to you!" or "Don't let it get to you"

"Sana ulaşmasına izin verme!" veya "Sana ulaşmasına izin verme"

"Don't let it get to you!"

"Sana ulaşmasına izin verme!"

I want you to try using this phrasal verb in the comments!

derdi. yorumlar!

Remember all of today's phrasal verbs are the most useful!

Bugünün tüm deyimsel fiillerinin en yararlı olduğunu unutmayın! İzlediğiniz

Thanks for watching! After this go back to the beginning of the video

için teşekkürler! Bundan sonra videonun başına dönün

Watch the thing again

Bir şeyi tekrar izleyin

and see how much you understand

ve ne kadar anladığınızı görün

I guarantee you, you'll understand everything

Garanti veriyorum, her şeyi anlayacaksınız

And you will be able to use all of those phrasal verbs in your own way

Ve anlayacaksınız. Tüm bu deyimsel fiilleri kendi bildiğin şekilde kullanabilme

Which you should do in the comments

If you liked today's video and want to improve your English even more

Bugünün videosunu beğendiyseniz ve İngilizcenizi daha da geliştirmek istiyorsanız yorumlarda yapmanız gereken

Remember to subscribe to this channel and hit the bell!

Bu kanala abone olmayı ve zile basmayı unutmayın!

I upload twice a week and every Sunday I do a live English class!

Haftada iki kez video yüklüyorum ve her Pazar canlı İngilizce dersi veriyorum!

and you also have the option to join my patreon

ve ayrıca çalışma sayfaları, münazaralar ve canlı yayınlar şeklinde

or join this channel as a member for extra EXTRA English practice

ekstra EKSTRA İngilizce pratiği için patreonuma veya bu kanala üye olarak katılma seçeneğiniz var Bir

in the form of worksheets debates and livestreams

See you in the next class

sonraki derste görüşmek üzere