Weekly English Words with Alisha - Common Phobias

Welcome back to Weekly Words. Welcome back to Weekly Words. My name is Alisha, and this

Weekly Words'e tekrar hoş geldiniz. Weekly Words'e tekrar hoş geldiniz. Benim adım Alisha ve bu

week I’m told we’re gonna do a thing that is a little different. Alright. Let’s, let’s

hafta biraz farklı bir şey yapacağımız söylendi . Peki. Hadi

start. Common phobias is the theme for this week. Uh, “phobias” means “fears.”

başlayalım. Bu haftanın konusu yaygın fobiler. Uh, "fobiler", "korkular" anlamına gelir. Hadi

Let’s go.

gidelim.

The first word is “acrophobia,” a fear of heights. Uh, if you don’t like going

İlk kelime "akrofobi", yani yükseklik korkusu. Ah,

up into tall buildings, for example, you can say, “I have acrophobia.” I don’t like

örneğin yüksek binalara çıkmaktan hoşlanmıyorsanız, "Akrofobim var" diyebilirsiniz.

going into skyscrapers. You don’t like to see things far below you. Uh, yeah.

Gökdelenlere gitmeyi sevmiyorum. Çok aşağınızdaki şeyleri görmekten hoşlanmıyorsunuz. Oh evet. Bir

The next word is “arachnophobia.” “Arachnophobia” means a fear of spiders. You might have seen

sonraki kelime "araknofobi" dir. "Arachnophobia" örümcek korkusu anlamına gelir. Tahmin edebileceğiniz gibi, içinde çok fazla örümcek

a movie called “Arachnophobia,” that had a lot of spiders in it, as you might be able

olan “Arachnophobia” adlı bir film izlemiş olabilirsiniz

to guess. In a sentence you could say, “Ew, will you please kill that spider for me? I

. Bir cümleyle, “Ew, lütfen o örümceği benim için öldürür müsün?

don’t want to go near it. I have arachnophobia.” K.

yanına gitmek istemiyorum Araknofobim var.” K.

The next word is “claustrophobia.” “Claustrophobia is a fear of small spaces. So, if for whatever

Sonraki kelime "klostrofobi". “Klostrofobi, küçük alanlardan korkmadır. Yani, herhangi bir

reason, you find yourself in a cramped train, for example, you feel really uncomfortable

nedenle, örneğin kendinizi sıkışık bir trende bulursanız, gerçekten rahatsız hissedersiniz

and you want to get off the train. That’s called “claustrophobia.” In a sentence,

ve trenden inmek istersiniz. Buna "klostrofobi" denir. Bir cümleyle,

you might say, “Ooh, I don’t want to take the rush hour subway. I have claustrophobia,

"Ooh, trafiğin yoğun olduğu saatlerde metroya binmek istemiyorum . Klostrofobim var

and the commute makes me really, really nervous.”

ve işe gidip gelmek beni gerçekten ama gerçekten geriyor.

Next is “agoraphobia.” “Agoraphobia” means, um, “a fear of going outside.”

Sırada "agorafobi" var. "Agorafobi", "dışarı çıkma korkusu" anlamına gelir.

Someone who prefers to just stay inside, to stay at home more often than not might be

Sadece içeride kalmayı, daha sık evde kalmayı tercih eden biri

agoraphobic. “My cousin has agoraphobia, and he refuses to leave the house no matter

agorafobik olabilir. "Kuzenimde agorafobi var ve biz ne dersek, ne yaparsak yapalım evden çıkmayı reddediyor

what we say or what we do.”

."

Keep in mind that some of these words, um, are not commonly used in conversations, ah,

Bu kelimelerden bazılarının, um, konuşmalarda yaygın olarak kullanılmadığını unutmayın, ah,

but rather, what they represent is fairly common, like fear of heights, and so on. The

daha ziyade, yükseklik korkusu gibi oldukça yaygın şeyleri temsil ederler.

fears might be very common, but the words themselves are not.

Korkular çok yaygın olabilir, ancak kelimelerin kendisi değil.

Oh my! “Ophidiophobia.” “Ophidiophobia” is a fear of snakes. I have ophidiophobia,

Aman! "Ofidiofobi." "Ophidiophobia" yılan korkusudur.

to an extent. I did go hiking once. I was hiking, and I was actually near a Buddhist

Bir dereceye kadar ofidiofobim var. Bir kez yürüyüşe çıktım. Yürüyüş yapıyordum ve o sırada aslında bir Budist

temple at the time. It was in the middle of a forest. They were doing a ritual of some

tapınağının yakınındaydım. Bir ormanın ortasındaydı. Bir çeşit ritüel yapıyorlardı

kind. You could hear like “a-eh-ooh-ra” like in the forest. And then as I was walking

. Ormandaki gibi “a-eh-ooh-ra” gibi duyabiliyordunuz . Ve sonra

up the hill, suddenly there’s this snake, like I saw it at the same time that it saw

tepeye çıkarken birdenbire bu yılan belirdi, sanki onun beni gördüğü anda ben de onu görmüşüm gibi

me. The snake was like, “Oh my god, a human!” And I screamed an expletive. I said, “Oh,

. Yılan, "Aman Tanrım, bir insan!" Ve bir küfür savurdum. "Ah,

a snake!” And it echoed through the forest. And I was like, “Oh my god, did the Buddhist

yılan!" dedim. Ve ormanda yankılandı. Ben de "Aman Tanrım, Budist

monks just hear me?” In a sentence, uh, “I was on a hike and I saw a snake and I

rahipler az önce beni duydu mu?" Bir cümleyle, "Yürüyüşteydim ve bir yılan gördüm ve

screamed because I have ophidiophobia and they terrify me.”

ofidofobim olduğu için çığlık attım ve beni korkutuyorlar."

Onward. End! That’s the end. So maybe, um, these were some pretty common phobias I think.

İleri. Son! Bu son. Yani belki, um, bunlar bence oldukça yaygın fobilerdi.

If you can’t remember the specific word for your phobia or your fear, don’t worry

Fobiniz veya korkunuz için belirli bir kelimeyi hatırlayamıyorsanız, endişelenmeyin

about it. You can just say “fear of heights,” “fear of spiders,” and so on. But if you

. Sadece "yükseklik korkusu", "örümcek korkusu" vb. diyebilirsiniz. Ancak

want to sound really smart, you can try to remember these and use them in your conversation

sesinizin gerçekten zekice çıkmasını istiyorsanız, bir dahaki sefere korkunuz hakkında konuşmak istediğinizde bunları hatırlamaya ve konuşmanızda kullanmaya çalışabilirsiniz

the next time you want to talk about your fear. Thanks very much for joining us for

. Bu hafta Weekly Words için bize katıldığınız için çok teşekkür ederiz

Weekly Words again this week. We’ll see you again next time for more fun information.

. Daha eğlenceli bilgiler için bir dahaki sefere görüşürüz.

See you!

Görüşürüz!