How to Describe Things You've Done in English

So I'm sure you've gone out to eat

Eminim

at a nice restaurant before.

daha önce güzel bir restoranda yemek yemek için dışarı çıkmışsındır.

I'm sure that you've done fun things in your life

Eminim hayatında eğlenceli şeyler yapmışsındır

and I'm sure that you've been in an English conversation

ve eminim

where someone has said, "How did it go?" or "How was it?"

birisinin "Nasıl gitti?" dediği bir İngilizce sohbette bulunmuşsundur. veya "Nasıldı?"

and you didn't know how to answer them.

ve onlara nasıl cevap vereceğini bilmiyordun.

Well in this English lesson

Bu İngilizce dersinde,

I will help you learn 14 different ways

to respond to someone if they ask you

size bir

how something went or how much you enjoyed it.

şeyin nasıl gittiğini veya bundan ne kadar hoşlandığınızı soran birine yanıt vermenin 14 farklı yolunu öğrenmenize yardımcı olacağım.

(bright music)

(parlak müzik)

Hi, Bob the Canadian here, welcome to this English lesson.

Merhaba, Kanadalı Bob, bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

If this is your first time here,

Buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that red Subscribe button below

aşağıdaki kırmızı Abone Ol düğmesine tıklamayı unutmayın

and if this video helps you learn a little bit of English,

ve bu video biraz İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyorsa,

please give me a thumbs up.

lütfen bana bir başparmak verin.

So the first phrase we're going to look at

Yani bakacağımız ilk cümle

is, "It was awesome!"

, "Harikaydı!"

The best example I can give for this

Buna verebileceğim en iyi örnek,

is after you have gone to a music concert.

bir müzik konserine gittikten sonradır.

If someone was to ask you, "How was the concert,"

Birisi size "Konser nasıldı" diye sorarsa,

a great answer is to say, "It was awesome."

harika bir cevap "Harikaydı" demektir.

You could also emphasize it a little bit more

by saying, "It was so awesome."

"Çok harikaydı" diyerek bunu biraz daha vurgulayabilirsiniz.

After you say, "It was awesome," or "It was so awesome,"

"Harikaydı" veya "Harikaydı" dedikten sonra,

you can then describe some of the details like:

"It was so awesome, the lead singer did an amazing job,

"Harikaydı, solist harika bir iş çıkardı,

"it was awesome."

"harikaydı" gibi bazı ayrıntıları açıklayabilirsiniz.

The second phrase we're going to talk about

Bahsedeceğimiz ifade

is, "It was exhilarating!"

, "Canlandırıcıydı!"

This is a little bit of a tricky word

Bu, telaffuzu biraz zor

to pronounce, exhilarating.

, canlandırıcı bir kelime.

The best example I can give of this

Buna verebileceğim en iyi örnek,

is if you go for a ride on a roller coaster

bir roller coaster'da gezintiye çıkmanız

and if someone was to say, "How was the ride?"

ve Birisi "Yolculuk nasıldı?" diye sorsa

the best answer you can give is, "It was exhilarating."

verebileceğiniz en iyi cevap "Canlandırıcıydı."

Hopefully it was exhilarating,

Umarım canlandırıcıydı,

hopefully it wasn't terrifying.

umarım korkutucu değildi. Hız trenlerini severim

I like roller coasters.

.

If I went on a roller coaster and I enjoyed it,

Bir roller coaster'a binseydim hız trenine bindim ve bundan keyif aldım,

I would say, "It was exhilarating."

"Canlandırıcıydı" derdim. Kız

I'm pretty sure if my sister went on a roller coaster,

kardeşim bir hız trenine binerse,

she might say, "It was terrifying."

"Korkunçtu" diyebileceğinden oldukça eminim.

The third phrase we're going to look at is, "It was amazing!"

"Muhteşemdi!"

Maybe you just went to see a baseball game

Belki bir beyzbol maçına

or a football game and someone asks you, "How was the game?"

veya futbol maçına gittiniz ve biri size "Maç nasıldı?"

If you really enjoyed it and if your team won,

you would probably say, "It was amazing."

Harikaydı."

When you say something is amazing,

Bir şeye harika dediğinizde,

it's way higher than, "It was good!"

"Güzeldi!" demekten çok daha fazlasıdır. Bu

It's definitely something that you enjoyed a lot.

kesinlikle çok keyif aldığınız bir şeydir.

So if you have just gone and seen a really good game,

Yani yeni gittiyseniz ve gerçekten iyi bir oyun gördüyseniz,

you might answer the question with "It was amazing!"

soruya "Harikaydı!"

The fourth phrase we're going to look at

Bakacağımız dördüncü cümle

is, "It was delicious!"

, "Çok lezzetliydi!"

So you're probably already guessing

Yani muhtemelen şimdiden

we are going to talk about food.

yemek hakkında konuşacağımızı tahmin ediyorsunuzdur.

Maybe you went to a really, really nice restaurant

Belki de tüm şehirdeki en iyi pizzayı sunan gerçekten ama gerçekten güzel bir restorana gittiniz

that serves the best pizza in the whole city

and you eat the pizza and afterwards someone says to you,

ve pizzayı yiyorsunuz ve ardından biri size

"How was the pizza?"

"Pizza nasıldı?"

you could respond by saying "It was delicious."

"Lezzetli oldu" diyerek cevap verebilirsiniz.

When something is delicious, it is very tasty,

Bir şey lezzetli olduğunda, çok lezzetlidir,

it is very yummy.

çok lezzetlidir.

Actually, most pizza that I eat,

Aslında yediğim çoğu pizzayı

after I eat it, I say that it was delicious.

yedikten sonra çok lezzetli olduğunu söylüyorum. Hemen

I'll pretty much eat any kind of pizza.

hemen her türlü pizzayı yerim.

The fifth phrase we're going to look at

Bakacağımız beşinci ifade

is, "It was really nice!"

, "Gerçekten güzeldi!"

Maybe you went to a really fancy restaurant,

Belki çok lüks bir restorana gittiniz,

maybe you went to a really expensive restaurant,

belki gerçekten pahalı bir restorana gittiniz

and someone says to you, "How was the restaurant?"

ve biri size "Restoran nasıldı?"

You could respond by saying, "It was really nice!"

"Gerçekten güzeldi!" Diyerek yanıt verebilirsiniz.

When we put the word really in front of nice,

Kelimeyi gerçekten güzelin önüne koyduğumuzda,

it means that it was more than just a good experience,

bunun sadece iyi bir deneyimden daha fazlası olduğu,

the restaurant was more than just nice,

restoranın sadece güzelden daha fazlası olduğu,

it was really nice.

gerçekten çok hoş olduğu anlamına gelir.

It probably had table cloths,

Muhtemelen masa örtüleri

and really, really nice servers.

ve gerçekten çok güzel sunucuları vardı.

And I'm sure all of the food was delicious as well.

Ve eminim tüm yemekler de lezzetliydi.

So the sixth phrase we're going to look at

Bakacağımız altıncı cümle

is, "It was a blast!"

şu: "Harikaydı!"

Maybe you have gone to a party,

Belki bir partiye gittiniz,

maybe you went to a birthday party for a friend

belki bir arkadaşınızın doğum günü partisine gittiniz

and someone a few days later asks you, "How was the party?"

ve birkaç gün sonra birisi size "Parti nasıl geçti?"

You could respond by saying, "It was a blast."

"Bir patlama oldu" diyerek yanıt verebilirsiniz.

If you say something is a blast,

Bir şeyin harika olduğunu söylerseniz,

it means that you had a lot of fun.

bu çok eğlendiğiniz anlamına gelir.

Maybe at the party, the food was really good,

Belki partide yemek gerçekten güzeldi, insanlarla

you had a lot of really good conversations with people

gerçekten çok güzel sohbetler yaptınız

and a great way to describe it

ve bunu tanımlamanın harika bir yolu

would be to say "It was a blast."

"Harikaydı" demek olabilir.

The seventh phrase we're going to look at

Bakacağımız yedinci cümle

is, "It was wonderful!"

, "Harikaydı!"

Sometimes I go on a little vacation,

Bazen küçük bir tatile çıkarım,

Jen and I will go away for the weekend without the kids

Jen'le hafta sonu çocuklar olmadan

just to have what we would call a getaway

sadece kaçamak diyebileceğimiz bir şey için gideceğiz

and when I get back, someone might ask me,

ve döndüğümde biri bana

"How was your vacation?" and I usually respond

"Tatilin nasıl geçti?" ve genellikle

by saying, "It was wonderful!"

"Harikaydı!" diyerek yanıt veririm.

And I do emphasize the word wonderful that way,

Ve harika kelimesini bu şekilde vurgularım,

I would say, "It was wonderful!"

"Harikaydı!" derdim.

We had so much fun, we went for long walks,

Çok eğlendik, uzun yürüyüşlere çıktık, bir restoranda

we had a really nice dinner in a restaurant.

gerçekten güzel bir akşam yemeği yedik.

It was wonderful!

Harikaydı!

So the seventh phrase we're going to talk about

Yani hakkında konuşacağımız yedinci cümle

is, "It was cool!", or, "It was so cool!"

, "Harikaydı!" veya "Çok harikaydı!"

Maybe you went to a store

Belki bir mağazaya gittiniz

and you tried out the latest phone.

ve en yeni telefonu denediniz.

A brand new iPhone 11 or maybe a Pixel 3

Yepyeni bir iPhone 11 veya belki bir Pixel 3

and someone says to you,

ve birisi size

"How was the phone that you tried out?"

"Denediğiniz telefon nasıldı?"

You could say, "It was cool"

"Harikaydı" diyebilir

or you could say, "It was so cool!"

veya "Çok harikaydı!" diyebilirsiniz.

When we put the word so in the phrase it was so cool,

Kelimeyi so was so cool ifadesine koyduğumuzda,

it emphasizes even more how cool or how neat it was.

ne kadar havalı ya da ne kadar düzgün olduğunu daha da vurguluyor.

So when you're describing something like a new phone

Dolayısıyla, denediğiniz yeni bir telefon gibi bir şeyi tarif ederken

that you tried out, you could say, "It was so cool!"

, "Çok havalıydı!" diyebilirsiniz.

The ninth phrase we're going to look at

Bakacağımız dokuzuncu cümle

is, "It was beyond compare!"

, "Kıyaslanamazdı!"

Maybe you have gone and had one of the best cups of coffee

Belki gittiniz ve şehrinizdeki en iyi kahve dükkanında en iyi kahvelerden birini içtiniz

in the best coffee shop in your city

and someone says to you, "How was the coffee?"

ve birisi size "Kahve nasıldı?"

If it was really good, if it was the best coffee

Gerçekten güzel olsaydı, hayatınızda içtiğiniz en iyi kahve olsaydı

that you have ever had in your life,

,

you would describe it by saying, "It was beyond compare!"

"Kıyaslanamazdı!"

What that means is that it was so good

Bunun anlamı, o kadar iyiydi

that it's not even worth comparing it

ki, hayatında içtiğin diğer tüm kahvelerle karşılaştırmaya bile değmezdi

to all the other coffee that you have had in your life.

.

So if something is so good

Yani bir şey

that you don't even need to compare it,

karşılaştırmanıza bile gerek kalmayacak kadar iyiyse,

you would say, "It was beyond compare!"

"Kıyaslanamazdı!"

The 10th phrase we're going to look at is, "It was the best!"

Bakacağımız 10. cümle , "En iyisiydi!"

Maybe you have gone to visit a friend

Belki yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı ziyarete gittiniz

that you have not seen in years,

,

when you return from visiting that friend,

o arkadaşınızdan döndüğünüzde

someone might ask you, "How was your visit?"

biri size "Ziyaretiniz nasıl geçti?"

You could respond by saying, "It was the best!"

"En iyisiydi!" Diyerek yanıt verebilirsiniz.

That means that you had a really good time.

Bu, gerçekten iyi vakit geçirdiğin anlamına gelir.

It means that visiting with your friend

Arkadaşınızla ziyaretinizin

was really worthwhile, that you had great conversations.

gerçekten değerli olduğu, harika sohbetler ettiğiniz anlamına gelir.

So "How was your visit with your friend?"

"Arkadaşınızla ziyaretiniz nasıl geçti?"

"It was the best!"

"En iyisiydi!"

So the 11th phrase we're going to look at

Bakacağımız 11. cümle

is, "It went very well."

şu: "Çok iyi gitti."

Maybe you had to go up and talk in front of people,

Belki yukarı çıkıp insanların önünde konuşmanız gerekiyordu,

maybe you were at a wedding or you were at a workshop

belki bir düğündeydiniz ya da bir atölyedeydiniz ve

where you needed to go upfront

ön plana çıkmanız gerekiyordu

and you needed to give a speech in front of other people.

ve diğer insanların önünde konuşma yapmanız gerekiyordu.

Later, someone might ask you, "How did your speech go?"

Daha sonra birisi size "Konuşmanız nasıl geçti?" diye sorabilir.

and you could respond by saying, "It went very well."

ve "Çok iyi gitti" diyerek yanıt verebilirsiniz.

I hope if you give speeches that they always go very well,

Umarım konuşmalarınız her zaman çok iyi gider,

especially if you are giving speeches in English.

özellikle de İngilizce konuşmalar yapıyorsanız.

The 12th phrase we're going to look at is, "It was moving."

Bakacağımız 12. cümle , "Hareket ediyordu."

Maybe you've just read a really good book

Belki az önce çok güzel bir kitap okudunuz

or you went and saw a really good movie

ya da gerçekten çok güzel bir film izlediniz ve izlerken

that caused you to feel strong emotions

güçlü duygular hissettiniz

while you were watching it.

.

We would describe that as very moving,

Bunu çok etkileyici olarak tanımlardık,

so if someone said, "How was the book that you read?"

yani birisi " Okuduğun kitap nasıldı?"

you could respond by saying, "It was moving."

"Hareket ediyordu" diyerek yanıt verebilirsiniz.

And what that means again is that it caused you

Ve bunun tekrar anlamı,

to feel a lot of emotions.

pek çok duyguyu hissetmenize neden olduğudur.

Maybe it made you happy, maybe it made you sad,

Belki mutlu etti, belki üzdü,

maybe it was a love story.

belki bir aşk hikayesiydi.

The 13th phrase we're going to look at

Bakacağımız 13. cümle

is, "It was a beautiful day!"

, "Güzel bir gündü!"

We usually use this phrase

Bu tabiri genellikle

when we are talking about a wedding.

bir düğünden bahsederken kullanırız.

Maybe you went to the wedding of a cousin,

Belki bir kuzeninizin düğününe gittiniz,

maybe one of your own children got married,

belki kendi çocuklarınızdan biri evlendi

and someone asks you "How was the day?"

ve biri size "Günün nasıl geçti?"

You would respond by saying, "It was a beautiful day,

"Güzel bir gündü,

everything went perfectly."

her şey mükemmel gitti" diye cevap verirdiniz.

So again, this phrase is almost always used

Yine, bu ifade neredeyse her zaman

to talk about a wedding.

bir düğünden bahsederken kullanılır.

So "How was the wedding?"

Peki "Düğün nasıldı?"

"It was a beautiful day, the bride was beautiful,

"Güzel bir gündü, gelin güzeldi,

the groom looked so handsome, it was a beautiful day."

damat çok yakışıklı görünüyordu, çok güzel bir gündü."

The 14th phrase we're going to look at is, "It was fantastic!"

Bakacağımız 14. cümle , "Harikaydı!"

Maybe you just watched a really good YouTube video

Belki az önce gerçekten iyi bir YouTube videosu izlediniz

and you thought it was really well done.

ve gerçekten iyi yapıldığını düşündünüz.

If someone was to ask you

Birisi size

"How was that YouTube video that you just watched?"

"Az önce izlediğiniz YouTube videosu nasıldı ?"

You could reply and say, "It was fantastic."

Cevap verebilir ve "Harikaydı" diyebilirsiniz.

Well hey, that was 14 different ways

Pekala, bu,

to respond to someone if they ask you how something went

size bir şeyin nasıl gittiğini

or how something was.

veya bir şeyin nasıl olduğunu soran birine yanıt vermenin 14 farklı yoluydu.

I hope that you were able to learn just a little bit

Umarım

more English in this video.

bu videoda biraz daha fazla İngilizce öğrenebilmişsinizdir.

If you did, please give me a thumbs up

Yaptıysanız, lütfen bana bir başparmak verin

and if you are new here,

ve burada yeniyseniz,

don't forget to click that red Subscribe button below.

aşağıdaki kırmızı Abone Ol düğmesini tıklamayı unutmayın.

I'm Bob the Canadian.

Ben Kanadalı Bob.

You have just learned a little bit of English

with Bob the Canadian and before you go,

Kanadalı Bob ile biraz İngilizce öğrendiniz ve gitmeden önce

why don't you stick around and watch another video?

neden etrafta dolaşıp başka bir video izlemiyorsunuz?