A Fun Way to Learn English Comparatives and Superlatives with Examples! Adjectives at Their Best!

Hi!

MERHABA!

Bob the Canadian here!

Kanadalı Bob burada!

I thought today we would look at comparatives and superlatives in the English language.

Bugün İngilizcede karşılaştırmalı ve üstün sıfatlara bakacağımızı düşündüm.

And if you're not sure what they are, I think you'll know in a second, because if you look

Ve ne olduklarından emin değilseniz, sanırım hemen anlayacaksınız, çünkü

here you'll see that I'm standing close to the camera, but if you look here you'll see

buraya bakarsanız kameraya yakın durduğumu göreceksiniz , ama buraya bakarsanız

that I'm standing closer.

bunu göreceksiniz. Daha yakın duruyorum.

If we compare these two, if we look at these as comparatives, it's obvious that in this

Bu ikisini karşılaştırırsak, karşılaştırmalı olarak bakarsak, bunda

one I am closer to the camera.

kameraya daha yakın olduğum aşikar.

The superlative though would be over here.

Üstün olsa da burada olurdu.

In this frame below it is obvious that I am the closest.

Aşağıdaki bu çerçevede en yakın olduğum aşikar .

If we compare all three, or if we look at all three, in this frame I am the closest

Üçünü karşılaştırırsak veya üçüne birden bakarsak bu karede kameraya en yakın olan benim

to the camera.

.

Let's look at a few more!

Birkaç tane daha bakalım!

This cement block looks heavy, but this cement block looks heavier than this cement block.

Bu beton blok ağır görünüyor ama bu beton blok bu beton bloktan daha ağır görünüyor.

But when I look here I think this cement block is probably the heaviest.

Ama buraya baktığımda bu beton bloğun muhtemelen en ağırı olduğunu düşünüyorum.

So this cement block is heavy.

Yani bu beton blok ağır.

This one heavier, and this one is the heaviest.

Bu daha ağır ve bu en ağırı.

Look at those muscles, by the way!

Bu arada şu kaslara bak!

I don't know about you, but I think this guy looks cool, but then I was thinking this guy

Sizi bilmem ama bence bu adam havalı görünüyor ama ben bu adamın

looks cooler than this guy.

bu adamdan daha havalı olduğunu düşünüyordum.

But when I saw this guy over here I thought, "He is the coolest!"

Ama bu adamı burada gördüğümde "En havalı o!" diye düşündüm.

So cool, cooler, and the coolest.

Çok havalı, daha havalı ve en havalı.

What three words should we do next?

Bundan sonra hangi üç kelimeyi yapmalıyız?

How about small, smaller, and smallest.

Küçük, daha küçük ve en küçüğüne ne dersiniz?

You can see over here that the rock I am holding is small, but if you compare it to this rock

Burada tuttuğum kayanın küçük olduğunu görebilirsiniz, ancak bu kayayla karşılaştırırsanız,

you'll see that this rock is smaller.

bu kayanın daha küçük olduğunu göreceksiniz.

This rock is small.

Bu kaya küçük.

This rock is smaller.

Bu kaya daha küçüktür.

And if we look over here we'll see that this rock is the smallest.

Ve eğer buraya bakarsak, bu kayanın en küçüğü olduğunu görürüz.

So small, smaller, smallest.

Çok küçük, daha küçük, en küçük.

So if we look here we see that, for some reason, I'm short, but if we look here I'm definitely

Buraya bakarsak, nedense kısa olduğumu görürüz, ama buraya bakarsak kesinlikle

shorter than I am over here.

buradakinden daha kısayım.

But if we look over here in this frame I am definitely the shortest of all three.

Ama bu çerçevede bakarsak, kesinlikle üçü arasında en kısa olan benim.

So short, shorter, and shortest.

Çok kısa, daha kısa ve en kısa.

So as you know on our farm we grow a lot of flowers and when we harvest them we make them

Bildiğiniz gibi çiftliğimizde çok fazla çiçek yetiştiriyoruz ve onları topladığımızda onları

into bouquets.

buket haline getiriyoruz.

If you look right here, I think this bouquet is pretty, but this bouquet is prettier.

Tam buraya bakarsanız bence bu buket güzel ama bu buket daha güzel.

And I think this bouquet is the prettiest.

Ve bence bu buket en güzeli.

So when we compare these two, I think this one is prettier, but when we look at all of

Yani bu ikisini karşılaştırdığımızda bence bu daha güzel ama hepsine baktığımızda

them, I think this one is the prettiest.

bence en güzeli bu.

So if you look right here you'll see that this stuffed animal I'm holding is big, but

Yani tam buraya bakarsanız, tuttuğum bu pelüş hayvanın büyük olduğunu göreceksiniz, ama buraya

if you look here and compare to this one, this one is bigger.

bakıp bununla karşılaştırırsanız, bu daha büyük.

So this one is big, but this one is bigger.

Yani bu büyük, ama bu daha büyük.

But, if we look over here, this one is the biggest stuffed animal that my daughter owns.

Ama buraya bakarsak, bu kızımın sahip olduğu en büyük pelüş hayvan.

Thanks, by the way, for letting me use your toys.

Bu arada, oyuncaklarını kullanmama izin verdiğin için teşekkürler .

Sometimes when I walk I'm slow, but if you look here you can see that sometimes I'm slower.

Bazen yürürken yavaşlıyorum ama buraya bakarsanız bazen daha yavaş olduğumu görebilirsiniz.

If we compare these two, it's very clear that right here I am slower than I am over here.

Bu ikisini karşılaştırırsak, burada olduğumdan daha yavaş olduğum çok açık.

But if you look over here, I must be really, really tired because in this one I am the

Ama buraya bakarsanız, gerçekten çok yorgun olmalıyım çünkü bunda

slowest.

en yavaş olan benim.

So slow, slower, and slowest.

Çok yavaş, daha yavaş ve en yavaş.

So I'm not sure who this guy is but he seems to be pretty clumsy, but when I compare this

Yani bu adamın kim olduğundan emin değilim ama oldukça beceriksiz görünüyor, ama bu

guy to this guy, this person seems clumsier.

adamı bu adamla karşılaştırdığımda, bu kişi daha beceriksiz görünüyor.

But when I look at all three, this person on the end, again I'm not sure who it is,

Ama üçüne de baktığımda, sondaki bu kişi , yine kim olduğundan emin değilim,

this guy on the end seems like he is the clumsiest.

uçtaki bu adam en beceriksizi gibi görünüyor.

So clumsy, clumsier, and clumsiest.

Çok beceriksiz, daha beceriksiz ve en beceriksiz.

So if we look here we notice that this video is dark, but if we compare it to this video,

Yani buraya bakarsak bu videonun karanlık olduğunu fark ederiz ama bu video ile karşılaştırırsak

this one is darker than this one.

bu video bundan daha koyu.

But if we look over here, this one is the darkest video of all three.

Ama buraya bakarsak, bu, üçünün de en karanlık videosu.

So dark, darker, and darkest.

Çok karanlık, daha karanlık ve en karanlık.

So this guy, he looks strong to me.

Yani bu adam, bana güçlü görünüyor.

I think he could do a lot of really hard work really quickly, but then when I look at this

Çok fazla işi gerçekten hızlı bir şekilde yapabileceğini düşünüyorum, ama sonra bu

guy I think he looks stronger.

adama baktığımda daha güçlü göründüğünü düşünüyorum.

This guy looks stronger than this guy.

Bu adam bu adamdan daha güçlü görünüyor.

But then, look over here at this guy.

Ama sonra, şu adama bak.

I think he is the strongest.

Bence o en güçlüsü.

So strong, stronger, and the strongest.

Çok güçlü, daha güçlü ve en güçlü.

Well, hey, we're about halfway through the video.

Merhaba, videonun yaklaşık yarısına geldik .

You should keep watching, by the way, but if you are new here you should click the subscribe

Bu arada izlemeye devam etmelisin ama burada yeniysen aşağıdaki abone ol

button below if you like getting free English lessons from me on Youtube, and give me a

butonuna basıp Youtube'da benden bedava İngilizce dersi almak istiyorsan bana bir

thumbs up, I would appreciate it.

başparmak ver, çok sevinirim.

But, let's continue.

Ama devam edelim. Bakmamız gereken

We have a few more comparatives and superlatives to look at.

birkaç tane daha karşılaştırmalı ve üstün sıfatımız var .

So I'm not sure who this guy is below, but he looks smart.

Yani aşağıdaki adamın kim olduğundan emin değilim ama akıllı görünüyor.

But I think maybe this guy is smarter than this guy.

Ama bence bu adam belki de bu adamdan daha zeki.

I think the glasses make him look smarter.

Bence gözlükler onu daha zeki gösteriyor.

But, when I look over here, I think this guy is probably the smartest of all of them.

Ama buraya baktığımda, bu adamın muhtemelen içlerinde en zekisi olduğunu düşünüyorum.

So smart, smarter, and smartest.

Çok akıllı, daha akıllı ve en akıllı.

So I'm a pretty relaxed person.

Bu yüzden oldukça rahat bir insanım.

I'm pretty calm, but some days I'm even calmer.

Oldukça sakinim ama bazı günler daha da sakin oluyorum.

So here I'm calm.

Yani burada sakinim.

It's probably a weekday.

Muhtemelen bir hafta içidir.

And here I'm calmer.

Ve burada daha sakinim.

It's probably a Saturday.

Muhtemelen cumartesidir.

But here I am the calmest of all three, and it's probably because this is a Sunday.

Ama burada üçü arasında en sakini benim ve bunun nedeni muhtemelen bugünün Pazar olması.

So calm, calmer, and calmest.

Çok sakin, daha sakin ve en sakin.

So if you look here you'll notice that I'm tall, but if you look here you'll notice that

Yani buraya bakarsanız uzun olduğumu fark edeceksiniz ama buraya bakarsanız

I look taller.

daha uzun göründüğümü fark edeceksiniz.

If we compare these two, it's obvious in the video clip here that I am taller.

Bu ikisini karşılaştırırsak, buradaki video klipte benim daha uzun olduğum çok açık.

But if you look over here you will see that I am the tallest, especially when you compare

Ama buraya bakarsanız, özellikle beni bu ikisiyle karşılaştırdığınızda en uzun benim olduğumu göreceksiniz

me to these two.

.

So here I am tall.

Yani burada uzunum.

Here I am taller.

Burada daha uzunum.

And over here I am the tallest.

Ve burada en uzun benim.

I'd love to be taller than I am I think.

Düşündüğümden daha uzun olmayı çok isterim.

That'd be nice.

Bu iyi olurdu.

I'm not short, but, ah, a little bit taller would be nice.

Ben kısa değilim ama, ah, biraz daha uzun olsa iyi olurdu.

Sometimes when I go outside it is cold.

Bazen dışarı çıktığımda hava soğuk oluyor.

It can be a cold day, but sometimes it can be even colder.

Soğuk bir gün olabilir ama bazen daha da soğuk olabilir.

And there are days in the winter where I think it is the coldest day of the year.

Ve kışın yılın en soğuk günü olduğunu düşündüğüm günler var.

So cold, colder, the coldest.

Çok soğuk, daha soğuk, en soğuk.

And sometimes we have the opposite.

Ve bazen bizde tam tersi oluyor.

Sometimes we have a hot day.

Bazen sıcak bir gün geçiririz.

But sometimes the next day is hotter.

Ama bazen ertesi gün daha sıcaktır.

When I compare the two days, this day was definitely hotter than this day.

İki günü karşılaştırdığımda, bu gün kesinlikle bu günden daha sıcaktı.

But, last year we had a day that was the hottest day of the summer.

Ancak geçen sene yazın en sıcak gününü yaşadık .

It was 37 degrees.

37 dereceydi.

So hot, hotter, and the hottest.

Çok sıcak, daha sıcak ve en sıcak.

So this video clip here I filmed in full sunlight and I think it is bright, but when I look

Bu video klibi tam güneş ışığında çektim ve parlak olduğunu düşünüyorum ama

at this video clip and compare it to this one, this one looks brighter.

bu video klibe bakıp bununla karşılaştırdığımda bu daha parlak görünüyor.

But when I look at this video clip, compared to these two, this video clip is the brightest.

Ama bu video klibe baktığımda bu ikisine kıyasla en parlakı bu video klip.

So bright, brighter, and the brightest.

Çok parlak, daha parlak ve en parlak.

Oh, I feel bad for this guy because he seems weak.

Oh, bu adam için üzülüyorum çünkü zayıf görünüyor.

It doesn't look like he can lift a lot.

Pek kaldırabilecek gibi görünmüyor.

But then, when I see this guy, he seems weaker than this guy.

Ama sonra, bu adamı gördüğümde, bu adamdan daha zayıf görünüyor.

And when I look over at this guy though, he seems weaker than both of these two.

Ve bu adama baktığımda, bu ikisinden de daha zayıf görünüyor.

So weak, weaker, and the weakest.

Çok zayıf, daha zayıf ve en zayıf.

Well, hey, that was a look at some comparatives and superlatives.

Pekala, hey, bu bazı karşılaştırmalara ve üstünlük ifadelerine bir bakıştı.

I hope that you liked this video, if you did, give me a thumbs up.

Umarım bu videoyu beğenmişsinizdir, beğendiyseniz bana bir başparmak verin.

Don't forget to subscribe.

Abone olmayı unutmayın.

Share this with a friend, and leave a comment and why don't you stay and watch another video?

Bunu bir arkadaşınla paylaş ve yorum bırak , neden kalıp başka bir video izlemiyorsun?

Bob the Canadian here.

Kanadalı Bob burada.

You're learning English with Bob the Canadian.

Kanadalı Bob ile İngilizce öğreniyorsunuz.

Have a great day!

İyi günler!