Hand Motions 🖐️ English Vocabulary with JenniferESL 👏

Hi everyone. It's Jennifer.

Herkese selam. Bu Jennifer.

Isn't it amazing how many words we have to describe how we move?

Nasıl hareket ettiğimizi anlatmak için bu kadar çok kelimeye ihtiyacımız olması şaşırtıcı değil mi?

For example, we can walk.

Örneğin yürüyebiliriz.

We can run.

Koşabiliriz.

We can crawl. And I'm sure you can add to that list.

Sürünebiliriz. Ve eminim ki siz de bu listeye ekleyebilirsiniz.

But the motions I want to focus on in this lesson are the ones we do with our hands.

Ama bu derste odaklanmak istediğim hareketler, ellerimizle yaptığımız hareketlerdir.

We'll see how well you know those actions.

Bu eylemleri ne kadar iyi bildiğinizi göreceğiz.

Let's study some English vocabulary.

Biraz İngilizce kelime çalışalım.

There are many verbs to explain how we move our hands.

Ellerimizi nasıl hareket ettirdiğimizi açıklayan birçok fiil vardır.

I'll try to group them together in ways that will make it easier for you to remember all these words.

Tüm bu kelimeleri hatırlamanızı kolaylaştıracak şekilde onları gruplandırmaya çalışacağım.

Okay?

Tamam aşkım?

First, how can you get someone's attention using only your hands?

İlk olarak, sadece ellerinizi kullanarak birinin dikkatini nasıl çekebilirsiniz? el

I can wave. I can wave my hand.

sallayabilirim elimi sallayabilirim

I can wave both hands.

İki elimi de sallayabilirim.

I can even wave my arms.

Hatta kollarımı sallayabilirim.

A smaller gesture would be to wiggle my fingers.

Daha küçük bir jest, parmaklarımı oynatmak olacaktır.

I can snap. I can snap my fingers.

çıtlayabilirim. Parmaklarımı şıklatabilirim.

I can clap. I can clap my hands.

alkışlayabilirim ellerimi çırpabilirim.

I can clap softly.

Yavaşça alkışlayabilirim.

I can clap repeatedly.

Tekrar tekrar alkışlayabilirim.

I can clap angrily.

Öfkeyle alkışlayabilirim.

Note how many of these verbs are transitive and intransitive. They can be used with or without an object.

Bu fiillerin kaçının geçişli ve geçişsiz olduğuna dikkat edin. Nesneli veya nesnesiz kullanılabilirler.

If I'm next to you, I might tap you gently on the arm.

Yanında olursam, koluna hafifçe vurabilirim.

If I get excited or scared, I might grab your arm.

Heyecanlanırsam veya korkarsam, kolunu tutabilirim.

It's not very polite to poke someone with your finger, but you might poke someone to wake them up.

Birini parmağınla dürtmek pek kibar bir davranış değil ama birini uyandırmak için dürtebilirsin.

It's also not polite to point at people, but we sometimes point with our finger to get someone's attention.

İnsanları işaret etmek de kibarlık değildir ama bazen birinin dikkatini çekmek için parmağımızla işaret ederiz.

We point at things, for example.

Örneğin nesneleri işaret ediyoruz.

If you're at someone's door, you knock. You knock on the door.

Birinin kapısındaysan, kapıyı çalarsın. Kapıyı çalıyorsun.

How about motions we use when we're excited or happy?

Heyecanlandığımızda ya da mutlu olduğumuzda kullandığımız hareketlere ne dersiniz?

Again we can clap. We can clap our hands.

Yine alkışlayabiliriz. Ellerimizi çırpabiliriz.

When something is funny, some people slap their knee or they slap the table.

Komik bir şey olduğunda, bazı insanlar dizine tokat atar veya masaya tokat atar.

You might also squeeze someone's arm in excitement.

Ayrıca heyecanla birinin kolunu sıkabilirsiniz.

Some of these same actions can be used when we're angry, frustrated, or scared.

Aynı eylemlerden bazıları, kızdığımızda, hüsrana uğradığımızda veya korktuğumuzda kullanılabilir.

You can grab someone's arm while you sense danger.

Tehlikeyi hissederken birinin kolunu tutabilirsin.

If someone insults you, you might be tempted to slap them. You might slap them in the face.

Biri size hakaret ederse, onu tokatlamak isteyebilirsiniz. Yüzlerine tokat atabilirsin.

But hopefully you have enough self-control not to do that.

Ama umarım bunu yapmamak için yeterince özdenetiminiz vardır.

Children might slap their mother's hands or arms away if the mother is trying to do something annoying.

Anne can sıkıcı bir şey yapmaya çalışıyorsa, çocuklar annelerinin ellerini veya kollarını tokatlayabilir.

What can you do if there's a really bad smell in the air?

Havada gerçekten kötü bir koku varsa ne yapabilirsiniz?

The first thing most people try to do is wave the smell away.

Çoğu insanın yapmaya çalıştığı ilk şey, kokuyu uzaklaştırmaktır.

You could cover your mouth.

Ağzını kapatabilirsin.

Some people try pinching their nose. If you pinch your nose, you can't smell anything.

Bazı insanlar burnunu sıkıştırmaya çalışır. Burnunu sıkıştırırsan hiçbir koku alamazsın.

Here's another problem. How can we protect ourselves from mosquitoes and other bugs?

İşte başka bir sorun. Sivrisineklerden ve diğer böceklerden kendimizi nasıl koruyabiliriz?

We try to shoo them away by waving our hands.

Elimizi sallayarak onları uzaklaştırmaya çalışıyoruz.

We could also shoo them away with a flick of our wrist.

Ayrıca bir bilek hareketimizle onları uzaklaştırabiliriz.

"Flick" is a verb and a noun, like many of the other words I've already highlighted: tap, snap, clap.

"Flick", daha önce altını çizdiğim diğer pek çok sözcük gibi bir fiil ve bir isimdir: hafifçe vurma, çırpma, alkışlama.

So we can shoo a fly away with a flick of our wrist.

Böylece bir bilek hareketimizle bir sineği kovalayabiliriz.

We can flick our wrist.

Bileğimizi sallayabiliriz.

We can also flick our fingers like this.

Parmaklarımızı da bu şekilde sallayabiliriz.

I've seen some people slap at bugs on their arms or their legs.

Bazı insanların kollarındaki veya bacaklarındaki böceklere tokat attığını gördüm.

But I think that's kind of gross. I don't want to have dead bugs on my skin.

Ama bence bu çok iğrenç. Cildimde ölü böcekler olmasını istemiyorum.

When we want something, what do we do to get it?

Bir şeyi istediğimizde onu elde etmek için ne yaparız?

First, we reach for it. We extend our arm, our hand.

İlk olarak, ona ulaşıyoruz. Kolumuzu, elimizi uzatıyoruz.

If we need to move quickly, we grab an object.

Hızlı hareket etmemiz gerekirse, bir nesneyi yakalarız.

Grabbing is getting something very quickly.

Kapmak, bir şeyi çok çabuk elde etmektir.

A similar verb is "grasp." But when you grasp at something or grasp for something you're usually desperate.

Benzer bir fiil "kavramak" tır. Ama bir şeyi kavradığınızda ya da bir şeyi kavradığınızda, genellikle çaresizsinizdir.

There's an idiom "grasping at straws." If you're grasping at straws, then you're trying to find a solution,

"Kamışlara tutunmak" diye bir deyim vardır. İşe yaramazsa, bir çözüm bulmaya çalışıyorsunuzdur,

but nothing seems to work. There doesn't seem to be anything that will solve the problem.

ancak hiçbir şey işe yaramıyor gibi görünüyor. Sorunu çözecek bir şey yok gibi görünüyor.

I know not everyone loves animals, but there are plenty of people in the U.S. who have dogs and cats as pets,

Herkesin hayvanları sevmediğini biliyorum, ancak ABD'de evcil hayvan olarak köpek ve kedi besleyen pek çok insan var, bu

so we might as well go over some of the ways we show affection to animals.

yüzden hayvanlara sevgi gösterme yollarımızdan bazılarını gözden geçirebiliriz.

We can pat an animal on the head to show approval or to tell them everything is okay.

Onaylamak veya her şeyin yolunda olduğunu söylemek için bir hayvanın kafasına hafifçe vurabiliriz.

We can also pet them, which is a repeated motion, but it's more gentle.

Ayrıca tekrarlanan bir hareket olan onları okşayabiliriz, ancak bu daha naziktir.

Some animals like to be scratched behind the ears. We scratch gently.

Bazı hayvanlar kulaklarının arkasını kaşımaktan hoşlanır. Yavaşça çiziyoruz.

Our dog loves belly rubs. She's very happy when we rub her belly.

Köpeğimiz karın masajına bayılır. Karnını okşadığımızda çok mutlu oluyor.

Our dog knows how to shake her paw with us just like two people shake hands.

Köpeğimiz bizimle iki kişinin tokalaşması gibi patisini sallamayı biliyor.

Okay. There are just a few more verbs I'd like to go over.

Tamam aşkım. Üzerinden geçmek istediğim birkaç fiil daha var.

Are you ticklish? If you are, then you laugh when someone tickles you.

Gıdıklanır mısın? Eğer öyleysen, birisi seni gıdıkladığında gülersin.

I think most of us don't like to be tickled, but we often tickle little children to make them laugh.

Sanırım çoğumuz gıdıklanmaktan hoşlanmayız ama genellikle küçük çocukları güldürmek için gıdıklarız.

We can fold our arms to protect ourselves from being tickled.

Gıdıklanmaktan korunmak için kollarımızı kavuşturabiliriz.

Some people call this crossing your arms.

Bazı insanlar buna kollarını kavuşturmak diyor.

You can also fold your arms in a relaxed position.

Kollarınızı rahat bir pozisyonda da kavuşturabilirsiniz.

You could fold your arms or your hands. Some people lace their fingers.

Kollarınızı veya ellerinizi kavuşturabilirsiniz. Bazı insanlar parmaklarını bağlar. Senin

What's your habit? When you sit and watch a lesson,

alışkanlığın nedir? Oturup ders izlerken

are you busy taking notes or are you sitting there relaxed? Are your arms folded?

not almakla mı meşgulsünüz yoksa rahat rahat mı oturuyorsunuz? Kolların bağlı mı?

Maybe your fingers are always laced together.

Belki de parmakların hep birbirine bağlıdır.

Let's review a little before we end.

Bitirmeden önce biraz gözden geçirelim.

Here are the verbs we studied in this lesson. You can repeat after me.

İşte bu derste çalıştığımız fiiller. Benden sonra tekrar edebilirsin.

Clap

Alkış

Flick

Flick

Fold

Katlama Çapraz Tutma Kavrama Vuruş Dantel

Cross

Grab

Grasp

Knock

Lace

Pat

Pat

Pet

Pet

Pinch

Kıstırma

Point

Noktası

Poke

Poke

Rub

Ovmak

Scratch

Scratch Sallamak Tokat

Shake

Slap

Snap

Snap Sıkmak Dokunmak Gıdıklamak Dalga

Squeeze

Tap

Tickle

Wave

Wiggle

Oynatmak

Well, that's all for now. Please remember to like this video if you found the review helpful.

Şimdilik hepsi bu kadar. İncelemeyi yararlı bulduysanız lütfen bu videoyu beğenmeyi unutmayın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Become a member of my learning community. Click the JOIN button to become a member of my YouTube channel English with Jennifer.

Öğrenme topluluğumun bir üyesi olun. Jennifer ile İngilizce YouTube kanalıma üye olmak için KATIL düğmesine tıklayın.

You'll get a special badge, bonus posts,

Özel bir rozet, bonus gönderiler,

on-screen credit, and a monthly live stream. Note that YouTube channel memberships are not available in every country at this time.

ekran kredisi ve aylık canlı yayın alacaksınız. YouTube kanal üyeliklerinin şu anda her ülkede kullanılamadığını unutmayın.

I'd like to say a very special thank you to the current members of my channel.

Kanalımın mevcut üyelerine çok özel bir teşekkür etmek istiyorum.

Hopefully, more of you will join us for the next live stream.

Umarım, bir sonraki canlı yayında daha fazla kişi bize katılır.

Join me on my YouTube community tab for helpful posts each week.

Her hafta faydalı gönderiler için YouTube topluluk sekmemde bana katılın.

If you haven't already, please subscribe to my channel. That way you'll get notification of every new video I upload to YouTube.

Henüz yapmadıysanız, lütfen kanalıma abone olun. Bu şekilde, YouTube'a yüklediğim her yeni video hakkında bildirim alacaksınız.