Using English Prepositions - Lesson 6: In, On, At - Part 2 (time)

My son explained that we sometimes watch TV

Oğlum bazen yazın kahvaltıda televizyon izlediğimizi anlattı

at breakfast in the summer.

.

What's the difference between AT and IN?

AT ve IN arasındaki fark nedir?

Could we say "on the summer"?

"Yazın" diyebilir miyiz?

Why "in the summer"?

Neden "yaz aylarında"?

IN, ON, and AT are all used to express time.

IN, ON ve AT, zamanı ifade etmek için kullanılır.

IN is generally used for larger periods of time:

IN genellikle daha uzun süreler için kullanılır:

ON is used for days, dates, and shorter periods of time:

ON günler, tarihler ve daha kısa süreler için kullanılır:

AT is used for specific times:

AT belirli zamanlar için kullanılır:

Let's look at more common uses of IN, ON, and AT.

IN, ON ve AT'nin daha yaygın kullanımlarına bakalım.

Remember with larger periods of time, we generally use IN.

Unutmayın, daha uzun süreler için genellikle IN kullanırız.

With shorter periods of time, such as a day of the week or a holiday, we use ON.

Haftanın bir günü veya tatil gibi daha kısa zaman dilimlerinde ON kullanırız.

And with specific times, we usually use AT.

Ve belirli zamanlarda, genellikle AT kullanırız.

See if you can follow these next examples.

Sonraki örnekleri takip edip edemeyeceğinize bakın.

The second time is more specific.

İkinci sefer daha spesifiktir.

But for some reason, we say "at night."

Ama nedense "gece" diyoruz.

It's an exception.

Bu bir istisna.

Because a date is more specific than a month.

Çünkü bir tarih bir aydan daha spesifiktir.

Because that's a specific date.

Çünkü bu belirli bir tarih.

So we use "at" when we name the event.

Bu yüzden olayı adlandırırken "at" kullanırız.

However, if the event is not named,

Ancak olayın adı verilmemişse

we simply say "in the beginning" / "in the end,"

sadece "başlangıçta" / "sonda" deriz

and it's understood which period or event we're referring to.

ve hangi dönemden veya olaydan bahsettiğimiz anlaşılır.

Let me show one more point of confusion.

Bir kafa karıştıran noktayı daha göstereyim.

Has anyone ever asked you to arrive on time

Hiç zamanında gelmenizi isteyen

or reminded you to be on time?

veya zamanında gelmenizi hatırlatan oldu mu?

Of course, they have.

Tabii ki var.

And what they're asking you to do

Ve sizden yapmanızı istedikleri

and what they expect you to do

ve sizden yapmanızı bekledikleri şey

is to arrive at the agreed upon time,

kararlaştırılan zamanda,

a specific time,

belirli bir saatte,

such a 4 o'clock.

örneğin saat 4'te varmanızdır.

In contrast, you can arrive in time to do something.

Aksine, bir şeyler yapmak için zamanında varabilirsiniz.

IN TIME = in order to do something

IN TIME = bir şey yapmak için

Now let's try an exercise

Şimdi,

to practice the prepositions of time that we've looked at.

incelediğimiz zaman edatlarını uygulamak için bir egzersiz deneyelim.